Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Yeşil Dünya Sayı 15

Yeşil Dünya Sayı 15

Published by surdalik, 2022-02-05 20:00:11

Description: Yeşil Dünya Sayı 15

Search

Read the Text Version

SAKLI KÖŞELER YEŞİL DÜNYA 49

50 YEŞİL DÜNYA SAKLI KÖŞELER Çankırı Valilikleri tarafından “İs- şehit düşen 5 jandarma erimizin tiklal Yolu Yürüyüşü” etkinlikleri anısına 1957 yılında yapılmıştır. yapılır. Ülkemizin en önemli kış turizm Ayrıca Ilgaz Dağı Milli Parkı’n- merkezlerinden biri olan Ilgaz da bir de tescilli kültür anıtı olan Dağı Milli Parkı, kış mevsiminde bir şehitlik anıtı bulunur. Bu anıt ziyaretçilerin yoğun olarak tercih 1921 yılında Derbent Mevkiindeki ettiği bir alandır. Özellikle tatil za- Ilgaz Dağı Derbent Karakolu’nda manlarında ve hafta sonları vatan- daşların yoğun olarak ziyaret ettiği parkta üç adet kayak pisti yer alır. Söz konusu pistlerin ikisinde tele- siyej diğerinde ise teleski hizmeti verilir. Daha çok kayak ve snowbo- ard severler tarafından tercih edi- len bu alanda, Aralık ayı itibariyle başlayan ziyaretçi yoğunluğu Mart ayına kadar sürer. Mayıs ayından başlayıp Eylül ayına kadar süren dönemde ise daha çok doğa yürüyüşü, botanik turları, foto safari, flora, fauna ve kuş gözlemi gibi aktiviteler gerçek- leştirilir. Bu aktiviteler için oluştu- rulmuş iki farklı güzergâh bulunur. Her iki güzergahta da tepeler, yay- lalar, dereler, endemik bitki türleri ile Uludağ göknarı ormanı rahat- lıkla görülür.

SAKLI KÖŞELER YEŞİL DÜNYA 51 Ayrıca Kastamonu’ya has büryan kebabı, döner üstü tirit, çekme helva, banduma ve ekşili pilav da tadılması gereken lezzetler arasın- da gelir. Hava şartlarına göre çadırlı kamp imkânı da olan Ilgaz Dağı Milli Parkı ve civarında, özel işlet- melere ait oteller ve kamu kurum- larına ait misafirhaneler de konak- lama yapılabilir. Doğal güzellikleriyle kendini Ilgaz Dağı Milli Parkı’nın sun- ziyaret eden insanları mest eden duğu aktiviteler şu şekilde sırala- Ilgaz Dağı Bölgesi ziyaretçilere bir- nabilir; birinden güzel lezzetlerle tanışma • Kayak ve kış sporları, imkânı da sunar. Özellikle çorba, hamur işleri ve helvasıyla ünlü bu • Doğa Yürüyüşü, yörede; fırında keşkek, organik bal ve doğal mantarla yapılan farklı • Bisiklet Sporu, yöresel lezzetler de meşhurdur. • Yaban Hayatı ve Kuş Gözlemcili- ği (fauna gezileri), • Kaya Tırmanışı, • Foto safariler, • Oryantring, • Piknik imkânı, • Çadırlı kamp, • Kaya Tırmanışı. Ülkemizin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Ilgaz Dağı Milli Parkı, kış mevsiminde ziyaretçilerin yoğun olarak tercih ettiği bir alandır.

52 YEŞİL DÜNYA SİZİN KALEMİNİZDEN Mesleğimizde Örnek Alınacak İnsanlar: Orman Bakanlığının İlk Üç Müsteşarlarından İkincisi Turhan Uğur (II) YÜKSEK ORMAN MÜHENDİSİ SAYIN SAMİ YAŞAR ÖLÇER BU DEFA BİZLERE ORMAN BAKANLIĞI’NIN İLK ÜÇ MÜSTEŞARINDAN İKİNCİSİ OLAN TURHAN UĞUR’U ANLATIYOR. “HAYATTA TANIMA ŞANSINA ERİŞTİĞİM ÖRNEK KİŞİLERİ, ŞİMDİKİ NESLE ÖRNEK OLABİ- LİR ÜMİDİYLE AKTARMAYA DEVAM EDİYORUM.” DİYEREK BU DEĞERLİ İSİMLERLE BİZLE- Rİ TANIŞTIRMAYA DEVAM EDİYOR. Sami Yaşar ÖLÇER Giriş İzmir’de müşavirmiş. İlk günden Hayatta tanıma şansına eriş- hata yapmak istemiyordum. Şan- Yüksek Orman Mühendisi sımı İzmir’den yana kullandım ve tiğim örnek kişileri, şimdiki nesle doğru çıktı. örnek olabilir ümidiyle aktarmaya devam ediyorum. Orman Bakanlı- Bunlar olurken Sayın Kapanlı ğı’nın ilk üç müsteşarından ikinci- beni odasına çağırdı. Sorular sordu si olan Turhan Uğur’u tanıtıyor ve ve elindeki deftere eski yazı ile not- hatıralarımı yazıyorum. lar aldı. İlk soru “Edip Ali Karaağaç kimdir?” oldu. Sayın Karaağaç’ın Turhan Kapanlı, Prof. Dr. mükemmel bir insan, mükemmel Fikret Saatçioğlu’ndan sonra bir yönetici olduğunu söyledim. 31.03.1975 tarihinde Orman Ba- Orman Genel Müdürü İsmail Hak- kanlığı’na atandı. Şimdiye kadar kı Karakan’ı sordu. “Kendisini Ah- birlikte çalıştığım bakanlar ilk defa met Şener Bey atadı, ama sağlığı bakanlık yapıyorlardı. Ama Or- sebebiyle sürekli bir görev yapa- man Bakanlığı Sayın Kapanlı’nın madı, sizin yerinizde şu an Sayın üçüncü bakanlığıydı. Önce Tarım Şener olsaydı, oda görevden alır- Bakanlığı sonra da Köyişleri Ba- dı.” dedim. Diğer üst kademe içinse kanlığı yapmıştı. Yani tam bir pro- bildiklerimi ve kanaatimi anlattım. fesyoneldi. Hemen icraata başladı. Defteri yanına aldı ve “Ben Hüse- “Bana Turhan Bey’i çağırın.” dedi. yin Özalp’e gidiyorum.” dedi. Sayın Sayın Turhan Uğur’u hiç duyma- Özalp’te ikinci Orman Bakanımız- mıştım, tanımıyordum. Personele dır. Dönüşte enteresandır. Sayın sordum. “İki tane Turhan Uğur Bey Özalp seninle aynı şeyleri söyledi, var. Hangisini çağıracağız?” cevabı dedi. Bu ilk müspet puanım oldu geldi. Birisi Çanakkale Orman ve herhâlde. Köy İlişkileri Başmühendisi, diğeri

SİZİN KALEMİNİZDEN YEŞİL DÜNYA 53 Resim 1. 1983 yılında yayınlanan “Ormancılık Turhan Uğur onları görevlendiren kişidir. Bu Teşkilatı Yöneticiler Albümü” kitabının “Orman Derken Turhan Uğur Bey İz- büyük bir zaman ve mesai kaybını Bakanlığı 1969-1980” bölümünün “Müsteşarlar” önler. mir’den geldi. İnce uzun, gayet fit kısmındaki Turhan Uğur’a ait özgeçmiş görünümlü, güzel giyimli, zarif bir Konunun Önemi Ne? kişi idi. Bir hafta içinde Turhan Bir gün bir konu hakkında müs- Uğur Müsteşarlığa, Cavit Dinçel Orman Genel Müdürlüğü’ne, Os- teşar yardımcılarından birisiyle man Çakır Orman ve Köy İlişkileri görüştüm ve benim fikrime katıl- Genel Müdürlüğü’ne atandı. Ba- madı. Bende o hızla Sayın Uğur’un kanlık çalışmaya başlamıştı. odasına girip nefes almadan konu- yu anlattım. “Ben haklıyım efen- Uzun zaman sonra Sayın Ka- dim.” dedim. Beni sonuna kadar panlı, bu süratli tayinlerin sebebi- dinledi ve “Oturun Sami Bey.” ni “Bu iş uzarsa çok talip çıkar, çok dedi. Zile bastı. “Bize çay getirin.” insanı da kırmak durumunda kalı- talimatını verdi. Çay bitene kadar rız.” şeklinde açıklayacaktı. da hiç konuşmadı. Çaylar bittik- ten sonra “Şu konuyu bir daha an- Sayın Uğur, etrafına gayet gü- lat, bakalım.” deyince yeniden çok zel davranıyor, şakalar yapıyordu. ama çok daha sakin anlattım. İlk Tam bir ağabey gibiydi. heyecanımdan eser yoktu. “İki an- latışınız arasındaki farkı gördünüz Sayın Uğur’un en büyük far- mü?” dedi. kı ise hiç toplantı yapmamasıydı. Toplantılar çoğu kez zaman kay- “Ben önüme gelen meselelere bıdır zaten, uzun toplantıların so- bu konunun Orman Bakanlığı için nunda iş gene bir veya iki kişinin önemi nedir, Türkiye için önemi sırtında kalır genelde. Gerçek amir o işi kimin yapabileceğini bilen ve

54 YEŞİL DÜNYA SİZİN KALEMİNİZDEN geçirdim. Bir daha olursa ölürsün, dediler ve ölmemeye karar verdim. Şimdi hiçbir olay beni strese sok- maz, sinirlendirmez.” Demek ki her şerde bir hayır vardır, derler ya iki mide kanama- sı bize mükemmel bir yönetici ka- zandırmıştı. Resim 2. 1983 yılında yayınlanan nedir? açısından bakarım hep. Bu İnsanların Duymak İstediği “Ormancılık Teşkilatı Yöneticiler Albümü” konu senin istediğin şekilde olsa Şeyler ne olur? Müsteşar yardımcısının kitabının kapağı istediği şekilde olsa Orman Ba- Sayın Kapanlı ile birlikte Gi- kanlığı ve Türkiye’de bir şey deği- resun gezisindeyiz. Sayın Bakan, şir mi? Böyle bakarsanız pek çok Orman Bölge (baş) müdürlüğü konunun fazla bir önemi olmadı- erkânını evlerine gönderdi ve biz- ğı anlaşılır. Onun için birbirinizle lerle sohbet etmeye başladı. Birden tartışmaya ve üzülmeye değer mi?” bana döndü ve “Sami Bey önümüz- dedi. Sinirim geçmişti ve sordum. deki seçimlerde Adalet Partisi kaç “Peki, Beyefendi siz bunu nasıl bul- milletvekili çıkarır?” diye sordu. dunuz. Nasıl bu noktaya geldiniz?” Devir Karaoğlan devri, CHP’nin ik- tidarı kazanacağından herkes hem Mide Kanaması fikir. AP’nin 110 civarında millet- “Ben, sen belki lise yıllarında vekili var Meclis’te. Ben “130-140 milletvekili çıkarır.” dedim. He- iken orman genel müdür yardımcı- men Sayın Uğur atıldı. “Olur mu lığı yaptım. Konulara senin odaya Sami Bey? En az 200 milletvekili ilk girişindeki gibi heyecanla yak- çıkarır.” dedi. Bakan Bey, “Tabii laştım ve iki kere mide kanaması Sami Bey’in gönlü el vermiyor de- mez mi? Gecenin 12’sinde bu laf çok ağrıma gitti. Herkes odasına çekilince Sayın Uğur’un kapısını çaldım. “Beyefendi AP, 200 mil- letvekili çıkarır mı?” dedim. Her zamanki sakinliğiyle “Otur, baka- lım, bak önümüzdeki seçimlerde AP’nin kaç milletvekili çıkaracağı- nı en iyi sana o soruyu soran adam bilir. Ancak en azından bu geceyi rahat geçirebilmek için bir rakam duymak istiyor. Sen 250 milletve- kili çıkarır de, sana ne? AP kaç mil- letvekili çıkarırsa çıkarsın, bırak adam bu geceyi rahat geçirsin, böy- le bir sayıyı duymak istiyor. Söyle ne kaybedersin?” Demek ki insanlar bazen iyi bir şey duymak istiyorlar. İyi bir insana sen iyi bir adamsın deyin. Bu yağcılık değil. Yağcılık aslı esası olmayan bir yalanı doğruymuş gibi söylemektir. Bu nasihati hiç unut-

SİZİN KALEMİNİZDEN YEŞİL DÜNYA 55 madım. Hiçbir zararını da görme- Hem AP Hem CHP ile dim. Seçimleri CHP kazandı. Bize Adnan Kır’ı Ziyaret Eczacı Vecdi İlhan Bakan tayin Önce bir ön bilgi vereyim. Hani edildi. Tabi hemen mücadele başla- dı. Bir hayli müsteşar ve genel mü- İbrahim Tatlıses “Urfa’da Oxford dür adayı çıktı. Öyle olaylar oldu vardı da biz mi okumadık? diyor ki adaylar birbirleriyle akıl almaz ya! Bizim ülkemizde Oxford yok iftiralarla mücadele ettiler. Sonun- ama mesleğimizde dört tane Ox- da Sayın İlhan, Sayın Uğur’un bil- fordlu var. gisini ve beyefendiliğini görünce onunla çalışmaya devam etti. Böy- Erdoğan Sakman benim tanıya- lece tarihte ilk defa Sayın Uğur bir- bildiğim en donanımlı ormancıdır. biriyle taban tabana zıt iki partiyle Meslektaşlarımız pek tanımaz. Üç çalışan tek müsteşar oldu. yabancı dili anadili gibi konuşur, onun özelliklerini anlatmak başka Beni Görevden Aldı bir yazı konusudur. Sakman, bir Sayın Uğur, beni otuz yıl süre- şekilde Oxford’a mastere (yüksek lisans) gider. Kendini öyle sevdirir cek olan sabah yürüyüşlerine alış- ki üç meslektaşımıza da burs temin tıran kişidir. Her sabah kapımın eder. Birisi Orhun Baykal, diğer- önüne özel arabasıyla gelir ve doğ- leri Özdemir Demirtaş ve Adnan ruca Hacettepe Kampüsüne gide- Kır’dır. Orhun Baykal’ı Dünya Ban- riz (5 km’lik bir parkurdur) konu- kası kaptı ve orada daire başkanı şur, yürür ve koşarız. oldu, halen Amerika’da. Özdemir Demirtaş Orman Ürünleri Sanayi Ben CHP iktidara geldiğinde Genel Müdürü oldu. Orman Ürün- şimdilerde olmayan Yönetimi Ge- leri Sanayi Genel Müdürlüğü tüm liştirme Dairesi Başkanı idim. Sa- tarihinde ilk kez onun zamanında yın İlhan’ın neredeyse tanıdığı tek kâra geçti. Adnan Kır’da FAO’ya ormancı bendim. Kendisinin bana gitti. Dönüşte Planlama Dairesi teşekkür mektubu vardır. Ama Başkanı oldu. Bakanlığa atanınca ilk icraatı beni almak oldu. Sonrası çok komiktir, Arada böyle çıkıntılar yapıyo- ama inşallah başka bir yazıya kal- rum. Meslektaşlarımızı tanıyın sın burası. Alınma yazımdaki imza istiyorum. Peki, bunun Turhan Turhan Uğur’a aitti. Görevi hemen Uğur’la ilgisi ne? Bir gün Sayın teslim edip evime gittim. Sabah ne Uğur sabahleyin doğruca Planlama göreyim, Sayın Turhan Uğur Bey Dairesi Başkanı Adnan Kır’ı ziya- gene evimin önünde, gene yürü- rete gider. Ve sekretere uğrama- dük, koştuk, sohbet ettik. Ne ben dan doğruca Sayın Kır’ın odasına tek kelime ettim, ne o. Sanki hiçbir yönelir. Sekreter Hanım, hemen şey olmamış gibi davrandık birbi- koşar. “Buyurun Efendim, kimi rimize. İşte ben böyle insanlarla aradınız?” deyince “Adnan Bey’i zi- çalıştım. yaret etmek istemiştim.” der. Sek- reter Hanım, “Kendisi müsteşarın Nur içinde yatsın! yanında toplantıda.” der ve sorar. “Kim aradı, diyeyim.” deyince. “Kı- zım ben müsteşar Turhan Uğur.” der. Dönüşte benim odama gelip kahkahalarla durumu anlattı. Şu hoşgörüyü görebiliyor musunuz?

56 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL Baharın Habercisi: Arıkuşları GÖÇ MEVSİMİ GELDİĞİNDE BİRÇOK GÖÇMEN KUŞ TÜRÜ KONAKLAMAK İÇİN ÜLKEMİZİ SEÇİYOR. BU GÖÇMEN KUŞ TÜRLERİ İÇERİSİNDE EN RENKLİLERİNDEN BİRİ ARIKUŞLARI- DIR. ARIKUŞLARININ CIVILTISI İLKBAHARIN ŞEHRE İNDİĞİNİ HABER VERİR VE İLK ON- LARIN CIVILTISIYLA BİLİRİZ BAHARIN KAPIYA DAYANDIĞINI. BU GÜZEL BAHAR HABER- CİLERİNİ DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR 6. BÖLGE AVCILIK VE YABAN HAYATI ŞUBE MÜDÜRÜ SAYIN TAMER YILMAZ DERGİMİZ İÇİN KALEME ALDI. Tamer YILMAZ Ülkemiz on binlerce yıldır bir- Türkiye’nin hemen her bölgesin- çok canlıya ev sahipliği yapmış, de bahar ayları ile birlikte görüle- Doğa Koruma ve kuşlar, memeliler, sürüngenler, bilir. Boynu parlak sarı, kafa üstü Milli Parklar 6. Bölge bitkiler gibi birçok canlıya yurt kızıl-kahve renklerde, gövdesi ise Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürü olmuştur. Bulunduğu coğrafik ko- mavi ve yeşil tonlarda adeta bir num, kendine özgü iklim ve doğa gökkuşağını andırır. koşulları 490’ın üzerinde kuşun da bu coğrafyayı seçmesinde etkili ol- Göçmen bir kuş olan ve sıcak muştur. iklimleri seven arıkuşları ilkbahar mevsimi ile birlikte ülkemize gelir- İlkbahar gelip de havalar ısın- ler ve habitatına uygun alanlarda maya başladı mı doğadaki tüm görülmeye başlarlar. Özellikle ko- canlılarda tatlı bir heyecan, bir te- lay besin bulabileceği sulak alan- laş başlar. Bu hareketliliğin bariz ların yakınlarında, kumlu veya işaretlerini ister bir şehirdeki park- yumuşak topraklı dik yamaçlarda ta, isterse bir ormanda kısacası ne- küçük delikler açarak koloniler ku- rede olursak olalım kuşlar gösterir rarlar. Genellikle her yıl aynı yuva bize. Önce en tanıdık olanlar, her alanlarını kullanırlar ancak bazen daim bizimle beraber yaşayan, yaz- çeşitli nedenlerle (sel, toprak kay- kış gözlemlediğimiz kuş türleri ması, kum ocağı işletmeleri vb.) cıvıltılarıyla şenlendirir hayatımı- yuva alanları tahrip olduğunda zı. Ve bir süre sonra binlerce kilo- yeni yuvalama alanları oluşturur- metre yol kat ederek binlerce yıldır lar. Eğer farklı yuva oluşturacak- tekrar ettiği gibi göçmen türleri larsa yeni yuva kazma işlemi 2-3 görmeye başlarız kâh gökyüzünde hafta kadar sürebilir. Boru şek- kâh bir ağaç dalında… lindeki bu yuvaların derinliği ge- Arıkuşlarının Genel Özellikleri nellikle 1-1,5 metre, bazen de 2,5 metreyi bulur. Tünelin sonunda Arıkuşları ülkemizde görülen balon gibi genişletilmiş bir yuva en renkli kuşlardandır ve iki fark- bölümü vardır ki burada yumurtlar lı türü görülmektedir. Arıkuşu ve kuluçkaya yatarlar. yani latince adıyla Merops apiaster

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 57 Ağustos sonu, Eylül ayı geldiğinde arıkuşları kışı geçirmek üzere binlerce kilometre sürecek göç yolculuğuna yoğun bir şekilde hazırlanmaktadırlar. Göç öncesi kalabalık gruplar halinde yol boyunca harcayacakları enerjiyi karşılamak için bolca beslenirler ve vücutlarına yağ depolarlar.

58 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL Göçmen bir kuş olan ve sıcak iklimleri seven arıkuşları ilkbahar mevsimi ile birlikte ülkemize gelirler ve habitatına uygun alanlarda görülmeye başlarlar. Özellikle kolay besin bulabileceği sulak alanların yakınlarında, kumlu veya yumuşak topraklı dik yamaçlarda küçük delikler açarak koloniler kurarlar.

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 59 Çiftleşme dönemlerinde arı- leri özellikle arıkuşlarının yuvalan- kuşları eşlerini cezbetmek için ya- dıkları alanları keşfederek kendisi kaladıkları avlarını ikram ederler. için besin alanı olarak belirleyebil- Yavrular yumurtadan çıktıktan mektedir. Bazen kukumav, serçe sonra 20-30 gün boyunca ebevey- gibi kuş türleri de arıkuşlarının nler tarafından yuvada beslenir. oluşturdukları bu yuvaları kullana- Yavrular uçurulduktan sonra ge- bilmektedir. rek yavruları kısa zaman sonra çıkacakları göç yolculuğu öncesi Arıkuşlarının Beslenmeleri avlanmayı daha iyi öğretmek için Adından da anlaşılacağı üzere gerekse avın daha bol olduğu alan- lara yakın olmak için koloninin yu- arıkuşlarının en önemli besinleri valandığı duvarlar terkedilir. arılardır ama arının dışında kele- bekler, yusufçuklar başta olmak Yılanlar arıkuşu yavruları ve üzere her türlü uçan böceği yaka- yumurtaları için bazen büyük teh- layarak beslenirler. Çok iyi uçucu- dit olabilmektedir. Bazı yılan tür- durlar ve avlarını havada yakalar-

60 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 61 lar. Yakaladıkları avını genellikle ağaçların kuru çıplak dallarına ko- narak yerler. Yemeden önce ya- kaladıkları avları kondukları dala birkaç kez çarparak öldürürler ve bu şekilde arıların da onları sokma riski ortadan kalkmış olur. Yedik- leri böceklerin sindiremedikleri bölümlerini zaman zaman pelet olarak çıkarırlar. Yeşil Arıkuşu Ülkemizde daha nadir ve az görülen diğer bir türü ise yeşil arı- kuşu yani merops persicustur. Bu arıkuşu türü ülkemizin Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi’nde, en yaygın olarak ise Şanlıurfa ilimizde gö- rülür. Daha çok yarı çöl iklimi se- verler. Bu bölgelerde yine kumlu, yumuşak topraklı alanları tercih ederler. Bölgede bulunan höyükler yeşil arıkuşunun en önemli yuvala- ma alanlarıdır. Ülkemizde koruma altında olan arıkuşları için en büyük tehditler- den birisi eti için kaçak olarak av- lanması ya da arıcılar tarafından düşman olarak görülmelerinden dolayı öldürülmeleridir. Bir diğer önemli tehdit ise yuvalama alanla- rının genellikle kum ocakları nede- niyle tahrip edilmeleridir. Ağustos sonu, Eylül ayı geldi- ğinde arıkuşları kışı geçirmek üze- re binlerce kilometre sürecek göç yolculuğuna yoğun bir şekilde ha- zırlanmaktadırlar. Göç öncesi kala- balık gruplar halinde yol boyunca harcayacakları enerjiyi karşılamak için bolca beslenirler ve vücutları- na yağ depolarlar. Artık bir sonra- ki ilkbahar mevsimine kadar kışı geçirecekleri daha sıcak bölgelere gitme vakti gelmiştir.

62 YEŞİL DÜNYA AKADEMİ Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter Çalışması (UBENİS) “BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK BİR YAŞAM ORTAMINDAKİ CANLI TÜRLERİNİN, BUNLARA AİT GENETİK ÖZELLİKLERİN, HABİTATLARIN VE BU HABİTATLARDA CEREYAN EDEN EKO- LOJİK İLİŞKİLERİN ZENGİNLİĞİNİ İFADE EDEN BİR KAVRAMDIR. BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN ÇEŞİTLİ EKONOMİK VE EKOLOJİK YARARLARI BULUNMAKTADIR. EKOLOJİK ÖNEMİ, YA- ŞAM DÜNYALARININ YAPISINI OLUŞTURAN VE İŞLEVLERİNİN SÜREKLİLİĞİNİ SAĞLAYAN TEMEL ÖĞELER OLMALARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. ÜLKEMİZ, AVRUPA-SİBİRYA, AKDENİZ VE İRAN-TURAN OLARAK İSİMLENDİRİLEN ÜÇ BİTKİ COĞRAFYASI BÖLGESİNE SAHİPTİR.” Umut ADIGÜZEL 1. GİRİŞ larına ve farklı kombinasyonlarıyla Şube Müdürü Biyolojik çeşitlilik bir yaşam or- birlikte zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olmuştur. Serhat ERBAŞ tamındaki canlı türlerinin, bunlara Tarım ve Orman Uzmanı ait genetik özelliklerin, habitatla- Ülkemizin bu olağanüstü zen- rın ve bu habitatlarda cereyan eden gin biyolojik çeşitliliğinin gelecek Emrah ERDOĞAN ekolojik ilişkilerin zenginliğini ifa- nesillere aktarılmasını sağlamak, Tarım ve Orman Uzmanı de eden bir kavramdır. Biyolojik biyolojik çeşitliliğin tür, habitat çeşitliliğin çeşitli ekonomik ve eko- ve ekosistem düzeyinde etkin ko- Tarım ve Orman Bakanlığı, lojik yararları bulunmaktadır. Eko- runması ve sürdürülebilir kullanı- Doğa Koruma ve Milli Parklar lojik önemi, yaşam dünyalarının mının sağlanması için günümüz- Genel Müdürlüğü, Biyolojik yapısını oluşturan ve işlevlerinin de gerek küresel ölçekte gerekse Çeşitlilik Daire Başkanlığı, Ankara sürekliliğini sağlayan temel öğeler ulusal ölçekte pek çok çalışmalar olmalarından kaynaklanmaktadır yapılmaktadır. Bu bağlamda ülke- (Nunes vd., 2003). miz, biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte korunması hedefine yöne- Ülkemiz, Avrupa-Sibirya, Ak- lik çabalara destek vermiş, bu alan- deniz ve İran-Turan olarak isimlen- da birçok girişim ve anlaşmaları dirilen üç bitki coğrafyası bölgesi- imzalamış, süreçlere katılım sağla- ne sahip olması (Şekil 1.) ve iki kıta mıştır. Türkiye Biyolojik Çeşitlilik arasında köprü görevi sağlaması Sözleşmesi’ni 1992’de imzalamış sebebiyle iklimsel ve coğrafik özel- ve 29 Ağustos 1996 tarih ve 4177 liklerin kısa aralıklarla değişmesi sayılı Kanun ile onaylamıştır. Söz- sonucu orman, dağ, step, sulak leşme 14 Mayıs 1997 yılında ülke- alan, kıyı ve deniz ekosistemleri- mizde yürürlüğe girmiştir. ne, bu ekosistemlerin farklı form-

AKADEMİ YEŞİL DÜNYA 63 Şekil 1. Türkiye’nin fitocoğrafik haritası Biyolojik Çeşitlilik Sözleşme- yürütülen en önemli projelerinden si (BÇS)’nin üç temel hedefi olan biri olan “Ulusal Biyolojik Çeşit- biyolojik çeşitliliğin korunması, lilik Envanter ve İzleme Projesi’’ biyolojik kaynakların sürdürülebi- (UBENİS) hayata geçirilmiş ve 81 lir kullanımı, genetik kaynakların ilde biyolojik çeşitlilik envanterine kullanımından kaynaklanan fay- yönelik arazi çalışmaları gerçekleş- daların adil ve hakkaniyete uygun tirilmiştir. paylaşımı ilkeleri çerçevesinde, küresel, bölgesel ve yerel düzey- 2. MATERYAL METOT de koruma hedeflerinin gerçek- 2.1. Çalışma Konusu ve Alanı leştirilmesi ve biyolojik çeşitlilik unsurlarının gidişatının ortaya Ulusal Biyolojik Çeşitlilik En- konulması ve bu gidişatın takibi vanter çalışması kapsamında en- ve sürdürülebilirliğini sağlayacak vanter ve izleme çalışmaları da- tedbirlerin alınması ancak etkin ve marlı (vasküler) bitkiler (eğreltiler sürekli bir envanter ve izleme faali- ve tohumlu bitkiler), omurgalı hay- yetleri ile gerçekleştirilebilecektir. vanlar (memeliler, kuşlar, balıklar, sürüngenler, çift yaşarlar) 918 Doğa Koruma ve Milli Parklar konu uzmanı ve akademisyenin Genel Müdürlüğünce (DKMPGM) arazi çalışmalarıyla gerçekleştiril- Cumhuriyet Tarihi’nin biyolojik miştir. Tohumsuz bitkiler (eğrel- çeşitlilik açısından ülke genelinde tiler hariç- karayosunları, likenler

64 YEŞİL DÜNYA AKADEMİ Şekil 2. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı ve makromantarlar) ve omurgasız arazi çalışmalarının %30’unu geç- Nuh’un Gemisi veri giriş adetleri hayvanlar için de literatür çalışma- memek kaydı ile görev yapmıştır. sı yapılmıştır. Çalışma alanı olarak il sınırı baz alınmış ve 1/25:000’lik 3. SONUÇLAR paftaların il sınırı içinde kalan kı- Ulusal Biyolojik Çeşitlilik En- sımlarında çalışma yapılmıştır. vanter ve İzleme Projesi’nde türle- 2.2. Çalışma Düzeyi ve Çalışma re ilişkin konumsal ve standardize Ekipleri edilmiş veri toplanmıştır. Daha önce yapılan ulusal çalışmalarda Ulusal Biyolojik Çeşitlilik En- bu tarzda bir veri toplanmamıştır. vanter çalışması tür ve tür altı Proje kapsamında ülkemizin biyo- takson, habitat ve ekosistemler lojik çeşitlilik envanter çalışması düzeylerinde gerçekleştirilmiştir. toplamda 852.643 konumsal göz- Damarlı bitkiler ve omurgalı hay- lem noktasında gerçekleştirilmiş- vanlar için envanter çalışmaları, tir. Bu noktalardan 472.016 adeti 1/25000 ölçekli paftalar temel alı- fauna, 380.627 adeti ise flora nok- narak yapılmış ve haritaların en tasıdır. az %10’u, tüm habitatları ve eko- sistemleri temsil edecek şekilde Toplamda 13.404 adet tak- örneklenerek, konu uzmanlarınca son tespiti yapılmıştır. Bunlardan yürütülmüştür. 12.141 adeti flora taksonu, 1.263 adeti ise fauna taksonudur. En- Damarlı (vasküler) bitkiler (eğ- vanteri yapılan taksonlardan 428 reltiler ve tohumlu bitkiler) için lokal endemik, 3.275 adet de en- 2, memeliler, kuşlar, balıklar, sü- demik takson tespit edilmiştir. Lo- rüngenler, çift yaşarlar, tohumsuz kal endemik türler 1.626 noktada, bitkiler (eğreltiler hariç - karayo- endemik türler ise 35.954 nokta- sunları, likenler ve makromantar- da tespit edilmiştir. Tespit edilen lar) ve omurgasız hayvanlar için de taksonların endemizm oranı % 1’er olmak üzere her il için 9 adet 27,6 olmuştur. Bu oran ülkemizin uzman çalışmıştır. Ayrıca projede biyolojik çeşitlilik yönünden ne ka- lisans, yüksek lisans ve doktora dar zengin bir coğrafya olduğunu mezunu çok sayıda araştırmacı açıkça göstermektedir. Bu projede

AKADEMİ YEŞİL DÜNYA 65 Biyoçeşitlilik kaybı çalışılmayan canlı gruplarının da olduğu, 4000 civarında bitkisel insanlığın günümüzde ilerleyen dönemde çalışılmasıyla drogun (ilacın) yoğun olarak kulla- karşılaştığı en ciddi küresel bu oranın daha da artacağı düşü- nıldığı ve özellikle 500’e yakınının çevre tehditlerinden biri nülmektedir. ekonomik amaçlı olarak ticareti- olarak tanımlanmaktadır. nin yapıldığı rapor edilmektedir İnsanlığın çevreyi olumsuz Projenin önemli ayaklarından (Baydar, 2007). Dünya Sağlık Ör- etkilediği bu çağda tür biri toplanan biyolojik çeşitlilik gütü’nün (WHO) araştırmalarına kayıplarının önceki Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik göre de tedavi amaçlı kullanılan dönemlere kıyasla çok daha Çeşitlilik Veri Tabanında depolan- tıbbi bitkilerin sayısı 20.000 ci- hızlandığı görülmektedir. masıdır. Bu sayede memleketimi- varındadır (Kalaycıoğlu ve Öner, zin biyolojik çeşitlilik verileri bir 1994). Şekil 3. UBENİS kapsamında ekonomik türlere veri tabanı aracılığıyla tablo, grafik haiz türlerin dağılımı ve harita bazında sorgulanabil- Pazar hacmi gittikçe artan tıbbi mektedir (Adıgüzel, 2020). ve aromatik bitkilerin çoğunluğu doğadan yabani olarak toplana- “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik En- rak üretilmektedir. Doğadan bit- vanter ve İzleme Projesi” ile flora, ki toplanması şimdilik ekonomik fauna, habitat ve özellikli alan ve- bir hammadde temin yolu olarak rileri aktarılarak elde edilen veri görülse de kalitede ve üretimde sayısı 1.900.238’e ulaşmıştır (Şekil sürekliliği sağlamak ve genetik çe- 2). şitliliği yok etmemek için doğadan yoğun olarak toplanan ve talebi Ülkemiz zengin florasıyla çok fazla olan tıbbi ve aromatik bitkile- sayıda tıbbi ve aromatik bitkiyi de rin kültürü esas olmuştur (Baydar, bünyesinde barındırmaktadır. Bu 2007). durum Türkiye’nin tıbbi ve aroma- tik bitkiler ticareti yönünden ne Son yıllarda, “orman içi ve açık- kadar önemli bir konumda olduğu- lıklarında yetişen, insanların ve nu göstermektedir. Dünya pazar- diğer canlıların kendi ihtiyaçlarını larında tıbbi ve aromatik bitkilere karşılamak veya ticaretleri ile gelir olan talep her geçen gün giderek sağlamak suretiyle yararlandıkla- artmaktadır. Bugün dünyada yak- rı her türlü bitkisel veya hayvan- laşık 500 bin çiçekli ya da tohumlu sal ürünler” olarak tanımlanan bitki türünün kayıtlı olduğu, bun- ODOÜ’ye yönelik iç ve dış piyasa- lardan yaklaşık 20 bininin tıbbi lardan gelen talep gittikçe artmak- amaçlar için kullanıma elverişli

66 YEŞİL DÜNYA AKADEMİ Şekil 4. UBENİS kapsamında odun dışı tadır. Ayrıca, orman köylüleri başta dönemlere kıyasla çok daha hız- bitkisel ürünlerinin dağılımı olmak üzere, ev ekonomisi kapsa- landığı görülmektedir. Biyolojik mında bu ürünlerden yaygın bir çeşitlilikteki bu hızlı azalma halen faydalanma söz konusudur (Geray, yeryüzünün canlı kaynaklarından 1998). Bu nedenle Ulusal Biyolojik sağlamakta olduğumuz ekolojik, Çeşitlilik Envanter ve İzleme Pro- ekonomik, manevi ve kültürel ka- jesi kapsamında ekonomik değere zançları tehdit etmektedir. İşte bu haiz türler, odun dışı bitkisel tür- nedenle UBENİS kapsamında tür- ler ve odun dışı hayvansal türler de ler üstündeki tehditler belirlene- belirlenmiş olup bunlara ait veriler rek sınıflandırılmış ve oransal da- toplanmıştır. UBENIS kapsamında ğılımı ortaya konulmuştur. Tespit yapılan çalışmalarda en fazla 2.933 edilen tehditlere yönelik tehditle- taksonun yer aldığı tıp ve bitkisel rin derecesi ve bu tehdidi önleye- ilaç üretimi dikkat çekmektedir. cek önerileri de konu uzmanların- Ayrıca tıp ve bitkisel ilaç üretimi ca belirlenmiştir. başlığını 2.007 türle çayır ve mera bitkisi, 1.964 türle gıda, 1.117 tür- Taraf olduğumuz uluslararası le peyzaj bitkisi, 736 türle arı bit- sözleşmeler kapsamında ilk olarak kisi, 604 türle alternatif tıp, 548 yapılması gereken temel yüküm- türle herbal çay, 416 türle uçucu lülüğümüz biyolojik çeşitliliğimi- yağ, 331 türle baharat ve diğerleri zin tespitinin tamamlanmasıdır. izlemektedir. (Şekil 3). İçinde bulunduğumuz yüzyılda biyolojik kaynaklar belirlenmiş, Ekonomik değere haiz türlerin ekonomik değerleri ortaya konul- kullanılan kısımlarına baktığımız muş ve hatta gen düzeyinde her zaman 3271 taksonda bitkinin bir tür yeni gelişen teknolojilerin tümü ve hemen ardından da yum- hammaddesini olmuştur. Diğer rusundan faydalanılan 2058 tak- ülkeler, ülkemizden götürdükleri son olduğu dikkat çekmektedir biyolojik kaynakları biyoteknolo- (Şekil 4.). jik çalışmalarda kullanarak eko- nomilerine değer katmaktadırlar. Biyoçeşitlilik kaybı insanlığın Birçok türün gen merkezi olma günümüzde karşılaştığı en ciddi özelliği de dikkate alındığında, ül- küresel çevre tehditlerinden biri kemizin bu zenginliğini ve ekono- olarak tanımlanmaktadır. İnsan- mik değerlerini korumak ve ülke lığın çevreyi olumsuz etkilediği ekonomisine kazandırılmaları adı- bu çağda tür kayıplarının önceki

AKADEMİ YEŞİL DÜNYA 67 Biyolojik çeşitlilikteki bu hızlı na biyolojik çeşitliliğimizin envan- ni bitkilerin yetiştirilmesi, ürün azalma halen yeryüzünün terinin tamamlanmış olması önem çeşitliliğinin arttırılması ve daha canlı kaynaklarından arz etmektedir. Bu bağlamda konu pek çok faydayı ülkemize suna- sağlamakta olduğumuz analiz edildiğinde ileriki süreçte caktır. ekolojik, ekonomik, manevi ülkemizin biyolojik zenginliğinin, ve kültürel kazançları tehdit ekonomik ve sosyal hayata katma • Tıbbi ve aromatik bitkiler açı- etmektedir. değeri daha fazla olacağı düşünül- sından ekonomik değeri yüksek mektedir. olan türlerin ülkemizdeki yayı- lışları da tespit edilmiştir. Ülkemizde P.H. Davis tarafın- dan yapılan çalışmayla elde edilen • Sadece korunan alanlar ile sınırlı Flora of Turkey eserinden bu yana kalmayıp tüm ekosistemleri kap- ülke çapında alan ve nokta bazlı bu saması açısından da önemlidir. denli bir flora (bitki varlığı) tespit çalışması yapılmamıştır. Ayrıca • Doğal kaynak yönetimi ve ara- kuşlar, iç su balıkları, memeliler, zi kullanım planlarının yapıl- sürüngenler ve iki yaşamlılar canlı masında geliştirilecek yatırım gruplarında ülke bazında arazi ve projelerinin yönlendirilmesi ve literatür bazlı çalışma yürütülme- seçeneklerin oluşturulmasına miştir. UBENİS biyolojik çeşitlili- katkı sağlanacaktır. ğin bilinmesi korunması ve sürdü- rülebilirliğinin sağlanması adına 4. KAYNAKLAR yapılacak çalışmalara büyük katkı • Adıgüzel, U.,2020. Meşçere ha- sağlayacaktır. Bu proje ile; ritalarının sınıflandırılarak flora • Ülkemizdeki damarlı bitkiler, çeşitlilikleri ile karşılaştırılması, kuşlar, iç su balıkları, memeli- Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz ler, sürüngenler ve iki yaşamlılar Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri canlı gruplarının tür listelerinin Enstitüsü, Trabzon. tamamı güncel olarak elde edil- • Baydar, H., 2007. Tıbbi, Aromatik miştir. ve Keyf Bitkileri Bilimi ve Teknolo- jisi (Genişletilmiş 2. Baskı) S.D.Ü. • Biyolojik çeşitliliğimize ait ko- Ziraat Fakültesi. Yayın No: 51. numsal sorgular yapılabilmekte Isparta. ve politika yapıcılar için raporlar • Geray, U., 1998. Orman Kaynakla- üretilmekte karar destek sistem- rının Yönetimi, Ulusal Çevre Eylem lerine girdi oluşturulabilmekte- Planı, DPT yayını, Ankara. dir. • Geray, U., Ormancılık Kurumları, Ulusal Ormancılık Programı Projesi • Biyolojik çeşitliliğimizin sürek- TCP/TUR/0066, (2002). li izlenmesi yapılarak, türlerin • Kalaycıoğlu, A., Öner, C. 1994. Bazı neslinin tehlikeye girmesi, tür bitki ekstraktlarının antimutajenik yaşam alanı ve habitat tahribat- etkilerinin Amest- Salmonella test ların tahribatı gibi pek çok riskin sistemi ile araştırılması. Turkish önüne geçilebilmektedir. Journal of. Botany., 18: 117-122. • Nunes, D, L.A.P., Van den Bergh, • Birçok proje için altlık veri sağla- .M. J.C.J., Nijkamp, P. (2003). The makta ve yeni çalışmaların önü- Ecological Economics of Biodiver- nü açmaktadır. sity; Methods Application. UK, Edward Elgar Publishing (EE), p • Biyokaçakçılığın önlenmesi, can- 23,14, 16, 55. lıların ekonomik özelliklerinin • UBSEP, 2007. Ulusal Biyolojik değerlendirilme olanağının doğ- Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı, ması, biyoteknolojik çalışmalar T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, ve ıslah çalışmalarıyla bazı yaba- Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı, Ankara.

68 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL Başlangıcımız Toprak, Sonumuz Toprak İNSANOĞLUNA YAŞAM KAYNAĞI OLAN TOPRAK, İÇİNDE VE ÜZERİNDE MİLYARLARCA CANLI BARINDIRAN, HAYATA KAYNAK OLAN TOPRAK… HİÇ KÜSMEYEN, İÇİNE ATTIĞINIZ KÜÇÜCÜK BİR TOHUMU BEREKETLE SİZE GERİ VEREN, MUCİZELERLE DOLU SEYRİNE DOYULMAZ BİR TABLODUR TOPRAK… TOPRAĞA DAİR SÖYLENECEK NE ÇOK SÖZ VAR… VE HER YIL 5 ARALIK’TA GÜNDEME GELEN DÜNYA TOPRAK GÜNÜ BELKİ BİR NEBZE OL- SUN HATIRLATIYORDUR İNSANOĞLUNA TOPRAĞIN ÖNEMİNİ… DÜNYA TOPRAK GÜNÜ NEDENİ İLE SAYIN İBRAHİM ERGÜVEN TARAFINDAN DERGİMİZ İÇİN KALEME ALINAN YAZIYI KEYİFLE OKUMANIZI DİLİYORUZ. İbrahim ERGÜVEN “Bir çekirdek ektim dört bostan verdi, İnsanoğluna yaşam kaynağı olan toprak; dünyayı çepeçevre Orman Mühendisi Benim sadık yârim kara topraktır.” olarak saran bazen ince bazen de demiş Aşık Veysel. metrelerce kalınlığı bulabilen, or- ganik ve inorganik maddelerin ka- Hiç küsmeyen hiç darılmayan, rışımından oluşan, belirli oranlar- her daim bizimle birlikte olan. İçi- da hava ve su bulunduran, içinde ne tohumları koyduğumuzda çeşit ve üzerinde canlı bir ortamı barın- çeşit meyveler, sebzeler veren, ren- dıran, bitkilere durak yeri ve besin garenk çiçekleri ve güzellikleri ile kaynağı sağlayan ayrışmış bir kat- de ruhlarımızı dinlendiren adeta mandı. Toprak oluşumu için ana Yaratıcının insanoğluna armağanı kayanın parçalanması, ayrışması, toprak. dönüşmesi, toprak oluşumu ve farklılaşması evreleri tamamlan- Üzerinde yetiştirdiği orman- ması gerekliydi (Prof. Dr. İbrahim ları ve ağaçları sayesinde ocağı- Atalay). Adeta canlıydı. mızdaki ateş olmuş bizleri ısıtmış, küçüklüğümüzde beşik olmuş bizi Toprak sadece kum, kil ve mil- büyütmüş, başımızın üzerinde ba- den oluşan bir yapı değil üzerinde rındığımız ev olmuş. Yediğimiz yi- flora ve fauna barındıran ve bunlar yeceklere renk vermiş, tat vermiş sayesinde oluşumunu tamamlayan karnımızı doyurmuş, karları ya- organik bir bedendir. Bitkiler ol- vaş yavaş bünyesine almış depola- maksızın toprak oluşmaz. Belirli mış, bir pınardan su olarak vermiş bitki örtüsü ve iklim koşulları al- kana kana içmemize vesile olmuş, tında meydana gelmektedir. (Do- bitki köklerine içindeki su olmuş, kuchayev). bazen bir gül olmuş bazen bir lale olmuş…

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 69 Araklı, Iğdır Hiç küsmeyen hiç Toprak bir ülkenin en önemli yapılır. Toprak organizmaları, kir- darılmayan, her daim yenilenemeyen doğal kaynakla- leticileri parçalayarak toprak kirli- bizimle birlikte olan. İçine rındadır. Tarım, mera ve orman liğinin giderilmesine katkıda bulu- tohumları koyduğumuzda ekosistemlerinin esas kaynağını nup, toprakta karbon depolayarak çeşit çeşit, meyveler, sebzeler oluşturan toprağın muhafazası, iklim değişikliğine uyum ve hafif- veren, rengarenk çiçekleri ve planlanabilmesi, işletilmesi, yöne- letmede önemli bir rol oynamak- güzellikleri ile de ruhlarımızı tilmesi ülkenin geleceği ve ekono- tadır. dinlendiren adeta Yaratıcının mik kalkınmışlık bakımından çok insanoğluna armağanı önemlidir. Toprak biyoçeşitliliği, şu anda toprak. karşı karşıya olduğumuz küresel Toprak, gezegenimizin biyo- zorlukların çoğuna doğaya dayalı lojik çeşitliliğinin dörtte birinden bir çözümdür. Bununla birlikte, di- fazlasına ev sahipliği yapmaktadır. ğerlerinin yanı sıra sürdürülemez Oysa biz bu evrenin sadece %1’ini toprak yönetimi uygulamaları, biliyoruz. erozyon, kirlilik ve yüzey sızdır- mazlığı ve kentleşme nedeniyle Karasal biyoçeşitliliğin yaklaşık büyük tehlike altındadır.1 %50’si toprakta yaşamakta veya yaşamının bir kısmını toprakta ge- 18. yüzyılda Sanayi Devrimi’y- çirmektedir. le birlikte Avrupa’da ortaya çıkan enerji ihtiyaçları gerek kendi ülke- Toprak organizmaları bir ilaç leri gerekse işgal ettikleri coğraf- kaynağıdır ve insan sağlığını des- yalardaki; madenlerin çıkarılması tekler. Toprak engin ve doğal bir mevcut ormanların kesilip enerji eczanedir. Enfeksiyonlarla savaş- için kullanılmasıyla karşılanmıştır. mamıza yardımcı olmak için aldı- Bunun sonucunda tahrip edilmiş ğımız antibiyotiklerin çoğu toprak bir doğa, verimli kısmı taşınmış, mikroorganizmaları kullanılarak

70 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL Heyelan, Aybastı / Ordu biyoçeşitliliği azalmış, erozyona dir. Anadolu coğrafyası jeopolitik açık topraklar ortaya çıkmıştır. açıdan stratejik bir öneme sahip olduğundan tarih boyunca de- Toprak, insanoğlunun hırsı se- vamlı farklı milletlerin hakimiyet bebiyle orman ekosisteminin ve kurmak istediği bir bölge olmuş- mera ekosisteminin tahrip edilme- tur. Yüzyıllarca egemen millet ile si, tarım arazilerinin bilinçsiz bir Anadolu’ya sahip olmak isteyen şekilde işlenmesi ve kullanılması milletler arasında savaşlara sahne sonucu oluşacak erozyonlar ile olmuştur. Bunun sonucunda or- kaybettiğimiz takdirde geri dönü- manlar yakılarak tahrip edilmiş, şü çok zor bir doğal kaynaktır. yokluklar sebebiyle insanlar kar- nını doyurabilmek için ormanları Bu bilgiler ışığında ülkemiz kesip satmış, açlığını gidermiş, topraklarına baktığımızda ülkemiz tarlalar açarak ziraat yapmaya uğ- toprakları da ciddi erozyon tehli- kesi altında olduğu görülmekte- Iğdır Araklı Kumul Erozyonu sahasından çalışmalar

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 71 Fındıklıklarla çevrilen ormanlar Toprak, gezegenimizin raşmıştır. Bu sıkıntılı süreçlerden Yediğimiz yiyeceklerin yüzde biyolojik çeşitliliğinin sonra üzerindeki bitki örtüsü kal- doksan beşi topraktan gelmek- dörtte birinden fazlasına ev mayan alanlarda erozyon şiddet- tedir. Ancak dünya topraklarının sahipliği yapmaktadır. Oysa lenerek devam etmiş ve toprağın %33’ü zaten bozulmuş durumda biz bu evrenin sadece %1’ini en üstündeki verimli kısımlar ta- ve 2050 yılına kadar %90’dan faz- biliyoruz. şınarak denizlere ve göllere akıp lası bozulabilir2 olacağı öngörül- gitmiştir. Bunun sonucunda top- mektedir. rağın biyoçeşitliliğinin azalması, içerindeki mikroorganizmaların Geçmiş tarihlere batığımızda azalmasına bağlı olarak ürün az- toprağın tarımsal olarak üretimde lığı, yoksulluk fakirlik bu alanların kullanıldığına dair M.Ö. 13.500 adeta kaderi olmuştur. yılından kalma tarımsal alet ka- lıntılarından anlıyoruz. Hindis- Oltu Tuzlu Topraklar

72 YEŞİL DÜNYA AKTÜEL Sel Kontrol Yapısı tan’da M.Ö. 7000 yıllarında ve büyük etken olarak ortaya çıkmak- Aybastı / Ordu Mezopotamya’da M.Ö. 5000 yılla- tadır. 1939 yılında kullanıma baş- rında, Amman’da ise 10.000 yıllık lanan DDT adlı böcek ilacını bulan bir köyde arpa, buğday, bezelye ve kişi 1948 yılında Nobel Ödülü al- mercimek yetiştiriciliği yapılarak mıştır. Fakat 22 yıl sonra anlaşıldı tarımla uğraşıldığı bilinmekte- ki DDT kullanımı hem toprakları dir(Anonim). hem hayvanları hem insanları ze- hirliyor ve kalıcı oluyor. Ülkemizde M.Ö. 430’lu yıllarda tarımda ancak 1980’lerden sonra yasaklan- hayvan gübresi kullanımı yanında mıştır. Fakat 1995’li yıllara kadar yeşil gübre kullanımına ve topra- gayri yasal kullanılmıştır. ğın ıslahında rolüne değinen eser- lere rastlanmaktadır.3 1850’li yıl- Ne yazık ki M.Ö. 13.500 yıllar- lardan sonra nüfusun artması ve dan bu yana kadim usulde ve doğal artan gıda ihtiyacının karşılanması ürünler kullanılarak yapıla gelen amacıyla suni gübre üretilerek kul- toprak kullanımı ve tarım alanları, lanılmaya başlanmıştır. insanlığın sanayi devrimiyle daha çok üretme maskesinin arkasına İnsanoğlunun hep daha fazla saklanarak daha çok para kazan- üretme arzusu ile gübre kullanımı ma hırsıyla suni gübreler, zirai da giderek artmakta, işin ehem- ilaçlar ve kimyasallar kullanılması, miyetini bilmeyen ve bilinçsizce sanayi atıkları, arıtılmadan derele- kullanımlar sonucunda ve bunlara re verilen kanalizasyonlar ile bü- birde bilinçsiz sulamada eklendi- yük bir oranda kirletilmiş, sağlığı ğinde topraklar sağlığını kaybet- bozulmuştur. Bunun sonucunda mektedir. Böyle topraklarda bitki- kanser vb. hasta vakalarında artış- lere farklı zararlılar arız olmakta ve lar kaçınılmaz olmuştur. bu zararlılar içinde yine zirai ilaç- lar (insektisitler) kullanılmaktadır. Yine bir araştırmaya göre geç- Zirai ilaçlarda insanların sağlığını miş yüz yıllık bir zaman dilimin- bozmakta ve kanseri tetikleyen en de salınan karbonun %68 i sanayi

AKTÜEL YEŞİL DÜNYA 73 Iğdır Araklı Kumul Sahası kaynaklı, %32’si ise insan ve hay- duğu heyelan ve sel olarak tekrar van kaynaklı olduğu tespit edil- tekrar karşımıza çıkacaktır. miştir. Bir orman mühendisi olarak Gelişmiş ülkelerin zenginleş- yaratıldığımız toprağı bilmek, top- mek için yaptıkları bu tahribat rağı dinlemek ve onunla konuşa- sonucunda tüm dünyada yağış bilmek gereklidir. Ülkenin yüzde rejimlerinde değişmeler, aşırı ya- %30’unü yöneten bir meslek grubu ğışlar ve sonucunda sel hadiseleri, olarak hastalanan toprağı ve onun heyelan hadiseleri yaşanmaktadır. üzerinde bulunan ekosistemleri iyileştirmek için ne yapmamız ge- İnsanoğlunun yaradılışında rektiğini bilmemiz ve elimizden kullanılan toprak; bilinçsizce ve geleni yapmamız gereklidir. Bu şuursuzca kullananların sebep ol- doğal kaynaklar bizlere ataları- mızdan miras kalmış, bizlerden de gelecek nesillere miras kalacaktır. Şair Necip Fazıl’ın söylediği gibi: “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.” Dipnotlar 1) https://www.fao.org/3/cb3455en/ cb3455en.pdf 2) https://www.fao.org/3/cb3455en/ cb3455en.pdf 3) https://acikders.ankara.edu.tr/ pluginfile.php/111054/mod_resource/ content/0/G%C3%BCbre%20Kullan%- C4%B1m%C4%B1n%C4%B1n%20 %C3%96yk%C3%BCs%C3%BC%20 %281%29.pdf

74 YEŞİL DÜNYA ODA FAALİYETLERİ OMO’nun ve Şubelerinin Gerçekleştirmiş Olduğu Faaliyetler OMO Akademi’nin ikincisi 5-8 Ekim 2021 tarihlerin- de gerçekleştirildi. Odamız İstanbul Şubesi; WOODTECH 35. Uluslara- rası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Alet- leri Fuarı’na ve INTERMOB 24. Uluslararası Mobilya Yan Sanayi Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi Fuarı’na katılım sağladı. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz ve Yönetim 26-29 Ekim tarihleri arasında Kırgızistan’ın Baş- Kurulu Üyelerimiz, Orman Genel Müdürlüğü kenti Bişkek’te Odamız ve FAO paydaşlığında; Orta tarafından 13-15 Ekim tarihlerinde Kızılcahamam’da Asya’da Genetik Biyoçeşitliliğin Korunması için gerçekleştirilen; İklim Değişikliği Sürecinde Orman Yerli Ağaç Türlerinin Korunması Eğitimi Çalıştayı Yangınları Çalıştayı’na katılım sağladılar. gerçekleştirildi.

ODA FAALİYETLERİ ODA FAALİYETLERİ YEŞİL DÜNYA 75 Odamız Batı Karadeniz Şube Başkanı Erkan Gazi- beyoğlu, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi son sınıf öğrencileriyle Kastamonu OİM Subaşı Deposu’nda düzenlenen eğitimde bir araya geldiler. Odamız Merkez Şube Başkanı İbrahim Polatlı ve YKÜ, Afyon’da meslektaşlarımızla bir araya geldiler. Yedi farklı ülkeden kamu çalışanları, akademisyen- ler, STK temsilcileri ve ormancılık sektör temsil- cilerinin katılım sağladığı, Ormanlar ve Biyolojik Çeşitlilik Sempozyumu 4-7 Kasım’da Antalya’da gerçekleştirildi. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, Tarım ve Or- man Bakanı Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ile 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde bir araya geldiler.

76 YEŞİL DÜNYA ODA FAALİYETLERİ FAO Genel Müdür Vekili Maria Helena M.Q. Seme- do, FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Dr. Viorel Gutu ve Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık Odamız Genel Merkezi’ni ziyaret ettiler. Odamız Genel Merkezi’nde Murat Kekilli, Mustafa Ceceli ve Yaşar İpek’i misafir ettik. Odamız Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz ve bera- berindeki heyet, Azerbaycan Ekoloji ve Tabi Servet- ler Bakanı Muxtar Babayev, Bakanlık Özel Kalem Müdürü Rashad Allahverdiyev, Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı Azerbaycan Masası Koordinatörü Gülperi Taşlıyurt ile bir araya geldiler. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz ve Odamız Elâzığ Şubesi Başkanı Hidayet Sarı, Bingöl Orman İşletme Müdürü İbrahim Börü’yü ziyaret ettiler.

ODA FAALİYETLERİ YEŞİL DÜNYA 77 Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, 805 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret ettiler. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, Kahraman- maraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Serin’i ziyaret ettiler. Kosova Heyeti, Genel Başkanımız Hasan Türkyıl- maz ve YKÜ’nün ev sahipliğinde Odamız Genel Merkezi’ni ziyarette bulundular. Çankırı Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Bora İmal ve öğrencileri Odamız Genel Merkezi’ni ziyaret ettiler.

78 YEŞİL DÜNYA ODA FAALİYETLERİ Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, Eskişehir Orman Bölge Müdürü olarak göreve başlayan İsmail Boz’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz ve YKÜ’nün katılımları ile Odamız Genel Merkezi’ni ziyaret eden meslektaşlarımızla bir araya geldik. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, Sinop Orman Bölge Müdürü olarak göreve başlayan Celal Kan- bur’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Odamız Amasya Şubesi tarafından; Mesleki De- neyim Kazanma Çalışması (Staj) ve Uyum Eğitimi gerçekleştirildi.

ODA FAALİYETLERİ YEŞİL DÜNYA 79 Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz, YKÜ Sabri Kızılkaya ve Odamız Denizli Şube Başkanı Deniz Aydemir, DKMP Muğla Şube Müdürü Ömer Kahra- man’ı ziyaret ettiler. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz ve YKÜ Sabri Kızılkaya, İzmir Orman Bölge Müdürümüz Zafer Derince’yi ziyaret ettiler. Genel Başkanımız Hasan Türkyılmaz ve beraberin- deki heyet, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Diler’i ziyaret ettiler.

WhatsApp Kurumsal İletişim Hattımız: 0535 663 3054 /TmmobOrmuh www.ormuh.org.tr

ŞUBELER DOĞU AKDENİZ www.ormuh.org.tr MERKEZ Reşatbey Mahalles İSTANBUL 62007. Sokak Beştepeler Mahalles 31. Sokak Sev l r Apt. Kat:3 No:12 Maslak Mahalles Büyükdere No:3 Yen mahalle / ANKARA Seyhan / ADANA Caddes No:267/70 +90 312 215 00 33 - 124 +90 322 459 01 64 Sarıyer / İSTANBUL [email protected] doguakden [email protected] +90 212 299 11 95 [email protected] AMASYA DOĞU KARADENİZ İZMİR Ell beşevler Mahalles Cumhur yet Mahalles Mehmet Var nl Caddes Kasım Sokak No:11 Kat:3 1755 Sokak No:6 D:1 İhlas Apt. No:117/3 AMASYA TRABZON Karşıyaka / İZMİR +90 358 212 18 77 (Cud bey İlköğret m +90 232 364 19 82 [email protected] Okulu Karşısı) zm [email protected] +90 462 326 39 63 omo zm r@gma l.com BATI AKDENİZ dogukaraden [email protected] dksormuh@hotma l.com KAHRAMANMARAŞ Sed r Mah. Vatan Bulvarı Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ELAZIĞ Hacı Bayram Vel Mahalles M saf rhanes Muratpaşa/ANTALYA Sa t Zar foğlu Bulvarı +90 242 237 76 10 Orman Bölge Müdürlüğü No: 221 On k şubat / bakden [email protected] ELAZIĞ KAHRAMANMARAŞ +90 424 241 11 13 +90 344 221 10 21 BATI KARADENİZ elaz [email protected] SAKARYA Topçuoğlu Mah. Cumhur yet Cad. ERZURUM No:10/6 KASTAMONU Güllük Mahalles +90 366 220 04 40 Term nal Mahalles Adnan Menderes Caddes bat karaden [email protected] Somunoğlu Sokak No:177/1 Adapazarı/SAKARYA Akyol Konut-2 No:6/A +90 264 276 33 15 BURSA Zem n Kat No:4 [email protected] Yakut ye / ERZURUM omosakarya@hotma l.com Odunluk Mahalles Kale Caddes +90 442 235 61 41 No:6 Kat:1 B Blok Akadem k Odalar [email protected] Yerleşkes BAOB - N lüfer / BURSA +90 224 450 00 11 GİRESUN ormuhbursa@hotma l.com Çıplakkale Mahalles DENİZLİ Atatürk Bulvarı No: 135 Merkez / GİRESUN S teler Mahalles +90 454 215 31 71 6202 Sokak No: 4 Kat: 3 Pamukkale / DENİZLİ +90 258 213 57 22 den zl @ormuh.org.tr

‹ ƫ


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook