MAKALE latayım: Denizci olmamıza “NATO tatbikatlarından birine katılı- rağmen ilk defa yorduk ve intikal safhasındaydık. Ben böyle bir törene kamaramda üst ranzada yatıyordum. katılıyorduk. Birden bir gürültü işittim. Gece karanlık- Diğer birliklerde tı ve ranzadan inerek ne olduğunu öğ- böyle işleri renmeye çalıştım. Bu arada birden yere kapaklandım. Ne olduğunu anlayama- merasim bölükleri mıştım fakat her yer kan gölüne dön- yapar. Bizde müştü. ise iş başa Olay o kadar ani olmuştu ki el ve düşmüştü tören ayak bileğimin koptuğunu ancak ara- teçhizatından dan bir müddet geçtikten sonra anlaya- askerlerin bilmiştim. Daha sonra arkadaşlarımla beraber diğer yaralılarla beraber hasta- seçimine kadar neye kaldırıldık”. çok zorlu bir işe Muavenet gemisinin diğer genç su- kalkışmıştım. baylarından bir olan Alper Tunga Teğ- Fakat sonunda men ise Gemi komutanı ile beraber şe- hit olmuştu. askerlerimi eğitmiş ve Gemi komutanını Bahriye Mektebin- başarılı bir den ve Sovyetler Birliğinde yapmış ol- şekilde görevimizi duğumuz resmigeçitten tanıyordum. tamamlamıştık. Kurmay Yarbay Kudret Güngör okulda hocamızdı ve aynı zamanda bölük ko- 50 ASDER | ocak-şubat 2008 mutanlığı görevini sürdürüyordu. Yıllar sonra Moskova’ya deniz ataşesi olarak atanmış Sivastopol’e askeri gemi ile zi- yaretimiz esnasında bize danışmanlık yapmıştı. Yavuz ve Gayret gemisi askerlerin- den çıkardığımız takım ile törene katıl- mıştık. Benim görevim çok önemliydi zira tören takımı komutanı olarak resmigeçit ve meçhul asker anıtındaki merasimle- re iştirak etmiştim. Denizci olmamıza rağmen ilk defa böyle bir törene katılıyorduk. Diğer bir- liklerde böyle işleri merasim bölükleri yapar. Bizde ise iş başa düşmüştü tören teçhizatından askerlerin seçimine kadar çok zorlu bir işe kalkışmıştım. Fakat so- nunda askerlerimi eğitmiş ve başarılı bir şekilde görevimizi tamamlamıştık. Böyle bir merasim çok az yapıldığı için Kudret Yarbayın çok büyük katkıla- rını görmüştüm. Yeri gelmişken kendisi- ne Allah’tan rahmet diliyorum. Diğer şehit subay Alper Tunga
MAKALE Teğmen’in hikâyesi ise birçok bakım- lardı. İşte iki kadın ve kocalarına olan dan ilginçti. Daha bu dehşet verici olay bağlılıkları. olmadan günlerce önce başka bir şehit subayın annesi rüya görüyor. Bu kadı- Peygamber Efendimiz (a.s.m) bir ha- nın akrabası olan Hasan isimli bir deniz disinde evlenmek isteyenlere şu tavsi- subayının anlattığı ibretli olaylar insanı yede bulunuyor. “İnsanlar eşlerinin zen- oldukça düşündürüyor. gin, güzel ve asil olmasını isterler fakat siz dindar olanını tercih edin” Hasan Üsteğmen’in bana anlattı- ğı bu rüyalarda (Benden bir sınıf küçük İşte yukarıda anlattığım hikâye sevgi olan bu zat şimdi beklide albay olmuş- ile birlikte dindarlığın bir başka ifade ile tur. Fakat olayı anlattığında bu rütbe- ahirete inanmanın ne kadar önemli ol- deydi) şehit asker birkaç defa annesinin duğunu gösteriyor. rüyasına girerek “Anne benim mezarı- mın yanına Alper Tunga Teğmen ge- Dindar bir eş, eşinin başına gelen lecek, ne olursun etrafını temizle” diye kötü bir olaydan sonra onu terk etmez konuşuyor. Aynı rüyayı birkaç kez gö- bilakis ona en büyük desteği sağlar. Zi- ren kadıncağız şehitliğe giderek evladı- ra dünya hayatının geçici olduğunu ve nın dediklerini yapıyor. gerçek yaşamın sonsuzluk ülkesinde olduğunu bilir. Aradan günler ve haftalar geçiyor. Bir gün üzücü Muavenet olayı oluyor ve Al- Hâlbuki dindar olmayan bir eş sade- per Tunga Teğmen, kadıncağızın aynen ce dünya hayatını düşünür. Bütün plan- rüyada gördüğü gibi hemen yanına def- larını buna göre yapar. Eğer eşinin ba- nediliyor. Demek ki bu kadıncağızın ev- şından kötü bir olay geçmiş ve bu olay ladı gibi Alper Tunga’da şehit olmuş ve yüzünden kendisi de olumsuz olarak et- daha olay meydana gelmeden kadınca- kilenecekse derhal ayrılma yoluna gi- ğızın rüyasına girmiş. Allah, başta şehit der. Hatta ona bırakılan hatıraları bile anaları ve sevgili kullarına rüyalarında yok etmeye çalışır. böyle olayları yaşatıyor işte. Bu tarz bir düşünce insanı mutlu et- Her ne ise… Amerikalılar olaydan mez. Ahiret hayatını yok ettiği gibi dün- özür diliyor, şehit ve yaralı ailelerine bir ya hayatını da berbat eder. Her şeyin miktar tazminat ödeyerek işin içinden süratle akıp gittiği şu kısacık dünya ha- sıyrılmaya çalışıyor. Gerekli karşılığı yatı gerekli fedakârlıklar yapılsa da ya- görmediği için yıllar sonra bu sefer as- pılmasa da bir gün sona erecektir. Ma- kerlerimizin başına çuval geçiriyor. dem sona erecek, karar verirken çok dikkatli olmak gerekir. Sonradan üzül- İnşallah gerekli dersleri almışızdır. memek için ahiret yurdunu düşünmeli Biz yine hikayemize dönelim. Benim ar- ona göre tavır alınmalıdır. kadaşım ise bu esnada nişanlı. Eşi onu zor zamanında yalnız bırakmıyor ve ya- Cenabı Allah, Ümmeti Muhammede ralı olduğu halde kendisi ile evleniyor. ve içinde de bizlere, imanla yaşamayı Şimdi üç çocuk babası olan bu arkada- ve ölmeyi nasip etsin… şımın mesut bir evliliği var ve İstanbul’da yaşıyor. Dindar bir eş, eşinin başına Alper Tunga ise daha önce evlen- gelen kötü bir mişti fakat eşi vefasız çıkmıştı. Aynı loj- olaydan sonra manlarda oturuyorduk ve birçok kom- onu terk etmez şum gibi ben de çok üzülmüştüm zira bilakis ona en hamile olmasına rağmen şehit kocası- büyük desteği nın yegâne hatırasını yok etme paha- sağlar. Zira dünya sına kürtaj olmuştu. Duyduğum zaman hayatının geçici kulaklarıma inanamadım. Ama insanlar olduğunu ve bu acımasız olayı birbirlerine anlatıyor- gerçek yaşamın sonsuzluk ülkesinde olduğunu bilir. ocak-şubat 2008 | ASDER 51
MAKALE Gazze harabeye TÜRK-İSRAİL İLİŞKİLERİ çevrilmiştir. DÖNÜM NOKTASINDA Yıkanlara yeniden Adnan TANRIVERDİ / Emekli Tuğgeneral - ASDER Genel Başkanı yaptırılmalıdır. Hakkın korunması için Filistin’e destek vermek, uluslararası itibarın muhafazası için zorunludur. 52 ASDER | ocak-şubat 2008
MAKALE İsrail’in Gazze saldırısından sonra, Akdeniz`de ortak tatbikat düzenlemele- Muhtemelen iki Türkiye İsrail ilişkilerinde bir dönemi ka- ri, geceyi en üst patıp yeni bir dönemin açılmasını ge- düzey güvenlik rektirecek olaylar yaşandı, kitlesel tep- • İsrail uçaklarının eğitim amaçlı ola- tedbiri ile geçiren kiler gelişti. rak Türk hava sahasını kullanması, birliklerimiz, yorgunluğun İlişkilerin gerçek rayına oturması ge- İmkanları sağlanmıştır.i ve beklenen rekir. baskının gece Anlaşmanın içeriği vakit geçirilme- gerçekleşmemiş Milletin rızası dışında oluşan irade- den icraata sokulmuş ve; olmasının etkisi nin, Türkiye’nin imkânlarını İsrail’e tah- ile daha düşük sis ettiği bir dönem yaşadık. • Nisan 1996’da sekiz adet İsrail F-16 alarm durumuna uçağı Konya semalarında eğitim uçuşu geçirildiler ve Sincan Belediyesi tarafından dü- yaptı. Bu tarihten itibaren eğitime ilave baskın anında zenlenen Kudüs gecesinde, İsrail’in olarak her yıl Türk-ABD-İsrail uçakları- açılan ilk ateşler Filistin’de uyguladığı katliamları anla- nın katıldığı birleşik hava tatbikatları ya- nedeniyle de ağır tan bir temsil nedeniyle, Şubat 1997’de pılmıştır. zayiata maruz ilçeyi tanklarla işgal ettiren, bu oyu- kaldılar. nu postmodern darbenin gerekçesi ya- • Haziran 1996’da 12 Türk savaş pan ve “demokrasiye balans ayarı” yap- uçağı İsrail’e gitmiştir. tıklarını söyleyen 28 Şubat zihniyeti; 1992 yılında yapılmış “Turizm İşbirliği • Ocak 1998’de Akdeniz’de, Türk- Anlaşması”na ilave olarak arka arkaya; İsrail savaş gemileri birleşik tatbikat yap- mıştır. Sonuncusu 22 Ağustos 2008 ta- • 23 Şubat 1996 tarihinde Askerî Eği- rihinde tamamlanan Türkiye-ABD-İsrail tim ve İşbirliği Anlaşmasını, gemi ve uçaklarının katıldığı birleşik de- niz tatbikatları, Doğu Akdeniz’de her yıl • 14 Mart 1996 tarihinde Serbest Ti- tekrar edilmiştir. caret Anlaşmasını, Savunma Sanayii İşbirliği Anlaş- • 26 Ağustos 1996 tarihinde Savun- ması gereğince de; ma Sanayii İşbirliği Anlaşmasını, • 1996 yılında 632 milyon dolarlık, yapmıştır. “54 adet F-4 uçağının Fantom-2000 standardında moderdizasyonu”, (Şubat Türk-İsrail Askerî Eğitim ve İşbirliği 2000’de teslim edilen 17’sinin 15’i arıza- Anlaşması gereğince İsrail’e; lı çıkmıştır.) • Askeri eğitim alanında karşılıklı bil- • 29 Mart 2002’de 700 milyon dolar gi ve deneyimlerin değişimi, bedelli “170 adet M60 tank modernizas- yonu”, (teslimat Ekim 2009’da tamam- • Askeri akademiler ve karargâhlar lanacak) arası karşılıklı ziyaretlerin yapılması, • 57 milyon dolar, “300 adet heli- • Savaş gemilerinin karşılıklı ziyaret- kopter modernizasyonu” ler yapması, • 19 Nisan 2005 “insansız hava • Askeri, sosyal ve kültürel alanlarda aracı sistemi alımı” bilgi ve personel değişimi ile askeri ta- rih, müze ve arşiv konularında işbirliği, ihaleleri İsrail firmalarına verilmiştir. • Ortak eğitim yapılması Postmodern darbe, içerde milli ira- deye ve değerlerine ters uygulamalar • İki ülke istihbarat birimlerinin işbirli- yaparken, ülkenin dış politikasını da ği yapması, milli vicdanları sızlatacak şekilde yön- • İsrail ve Türk donanmalarının ocak-şubat 2008 | ASDER 53
MAKALE İsrail, bilerek, is- lendirmiş; bu dönemde Türkiye, üç mil- Filistin halkı üzerinde soykırım uygula- teyerek, planla- yar dolarlık alımı ile, Hindistan’dan son- mıştır. Elindeki kan, bu devletle normal yarak ve taam- ra İsrail’den en fazla askerî alım yapan ilişkiyi sürdürenlere de bulaşır ve bu ülke konumuna yükselmiştir. davranış zulme rıza anlamına gelir. müden, bütün dünyanın gözü Türkiye, İsrail ile 27 Aralık 2008 Gaz- • Gazze katliamını gerçekleştirenle- ze Saldırısı’ndan önceki ilişkilerini sür- rin, insan hakları mahkemesinde yargı- önünde, 22 düremez. Bunu engelleyen pek çok se- lanıp cezalandırılması gerekir. İsrail’le gün 22 gece, bep oluşmuştur. dost kalmak isteyenler, yargı yolunun Gazze’deki Filis- açılmasına destek veremezler. tin halkı üzerinde 1. İnsani Nedenler: soykırım uygula- • Gazze harabeye çevrilmiştir. Yı- mıştır. Elindeki • İsrail, bilerek, isteyerek, planlaya- kanlara yeniden yaptırılmalıdır. Hakkın kan, bu devletle rak ve taammüden, bütün dünyanın gö- korunması için Filistin’e destek vermek, normal ilişkiyi sür- zü önünde, 22 gün 22 gece, Gazze’deki uluslararası itibarın muhafazası için zo- dürenlere de bula- runludur. şır ve bu davranış zulme rıza anlamı- • Türk ve dünya kamuoyu yapılan zulme karşı ayağa kalkmış, zalimleri la- na gelir. netlemiştir. Bu infiale saygı göstermek gerekmektedir. 54 ASDER | ocak-şubat 2008
MAKALE 2. Sosyo-Kültürel Neden: 4. Askerî Nedenler: Filistin ve İsrail’i çevreleyen • Masum Filistin Halkı ile tarihi bağ- • Batının desteği ile İsrail Ortadoğu’da sınırlar içinde larımız ve ortak inancımız olan İslâm, ve dünyada, nükleer silahlara da sahip, kontrolü İsrail’e Türkiye’nin Filistin’in yanında olmasını hatırı sayılır bir askerî güç haline gel- vermeyen şartlar, gerektirmektedir. miştir. kalıcı barış için İsrail’i tatmin 3. Siyasî Nedenler: • Mukavemetin kırılması mümkün etmeyecektir. olursa, Filistin’in teslim alınmasından Barış • Irak’tan çekilmeye hazırlanan ABD, sonra, en geç orta vadede, Türk ve İsra- görüşmelerinde, İsrail’in geleceğini garanti edecek bir il silahlı kuvvetlerinin karşı karşıya gel- Gazze saldırısı ile anlaşmanın yapılması için gayret gös- mesi kaçınılmaz hale gelecektir. yapılan hamleden, terecektir. İsrail azami Türk Milleti yazarı ile, fikir dünyası fayda sağlamaya • Filistin, işgal edilmiş toprakları geri ile, bilim çevresi ile, siyaset ve strateji çalışacaktır. almadan kalıcı barışa razı olmayacak- dünyası ile ve meydanları dolduran sa- İsrail, Filistin tır. de vatandaşı ile İsrail’in karşısındaki ve halkını şartları Filistin’in yanındaki yerini almıştır. Sade kabule razı etmek • Filistin ve İsrail’i çevreleyen sınırlar vatandaş “cephanesi benden olmasın” için, baskı ve içinde kontrolü İsrail’e vermeyen şart- diye, Yahudi mallarına boykot uygular- zorlamalarla lar, kalıcı barış için İsrail’i tatmin etme- ken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, çatışma ortamını yecektir. Barış görüşmelerinde, Gaz- milyon dolarları bulan ihaleleri İsrail’e yaratmaktan ze saldırısı ile yapılan hamleden, İsrail veremezler; askerî eğitim ve savunma çekinmeyecektir. azami fayda sağlamaya çalışacaktır. İs- sanayi işbirliğine devam edemezler; İsrail’in yeni rail, Filistin halkını şartları kabule razı Konya üzerinde İsrail uçaklarının uçu- saldırıları sürpriz etmek için, baskı ve zorlamalarla çatış- rulmasına müsaade edemezler. olmayacaktır. ma ortamını yaratmaktan çekinmeye- cektir. İsrail’in yeni saldırıları sürpriz ol- Millet buna müsaade etmez. Milletin mayacaktır. hassasiyeti dikkate alınmaz ise bedel ödemeye hazır olmalıdırlar. • Bir din devleti olan İsrail’in inancın- dan kaynaklanan milli hedefleri, Türki- İsrail, Türkiye’nin iç ve dış tehdit de- ye ve Ortadoğu’daki İslâm devletlerinin ğerlendirmelerindeki gerçek yerini al- toprak bütünlüklerini tehdit etmektedir. malıdır. Türkiye’nin bölgesel güç olarak, İsrail’in karşısındaki yerini alarak, dış politikasını ve savunma tedbirlerini göz- den geçirmesi için bundan daha uygun ortam olamaz. Yapılması Gerekenler: • Askeri eğitim ve savunma sanayi işbirliği anlaşmaları gereğince yapılan eğitim ve modernizasyon programları- nın ülke savunmasına menfi etkileri in- celenmeli ve giderici tedbirler alınmalı- dır. • Askeri eğitim ve savunma sanayi işbirliği anlaşmaları askıya alınmalıdır. • İsrail’e karşı savunma planları ge- liştirilmelidir. En geç orta vadede İsrail ile savaşa hazır olunmalıdır. 26 Ocak 2009 ocak-şubat 2008 | ASDER 55
MAKALE TÜRKİYE’NİN YERALTI ZENGİNLİKLERİ HARİTASI Prof. Dr. Nevzat TARHAN Ameliyatın ‘Tankın üzerine çıkar mısınız’ soru- kan süreç ve Cumhuriyetin Uluslararası ortasında suna hangi siyasetçi cevap veremedi? sermaye gruplarının istediği gibi şa- doktora ameliyatı manlaşma veya hıristiyanlaştırma ça- bırak diyenler TSK’ya karşı psikolojik savaş yapılı- balarında bu düşünce kulübü olarak rol ancak hastanın yor diyerek psikolojik savaş yapıldığını oynadığı biliniyor. iyileşmesini görmek mümkün. istemeyenlerdir. Eğer Encümen-i Daniş düşünce ku- Ergenekon İki eski Genelkurmay Başkanı biz AB lübü ise toplantılardan sonra yazdıkları Operasyonunun ve Amerikaya karşı değiliz demeye baş- mektupların 150 yıllık arşivini bize gös- önünü kesmeye ladılar. Encümen-i Daniş’in son kararın- terirler ve siyasi sonuçlarının olmadığı- çalışanlar da da da bunun rapor edildiğini tahmin et- na toplumu ikna ederlerse ancak öyle Türkiye’nin mek mümkün. aklanırlar. iyiliğini değil kendi iyiliğini Sanki TSK’daki görev dönemlerin- Bu düşünce kulübü darbeci olmayan düşünenlerdir. de ordu içinde ne kadar şiddetle AB ve bir orgenerali mesela Hilmi Özkök gibi Amerika karşıtı broşür ve kitap dağıtıldı- bir paşayı içlerine almıyorlar? ğını unuttuk. Saf olmayan kurmayların bunu sorgulaması gerekir. Merak ediyorum 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan askeri mü- Demek ki ABD birilerini hizaya getir- dahalelerinden önceki toplantılarında di. yazılan mektuplarda konular nelerdi? Ergenekon sürecinde ‘İleri gidilme- 28 Şubat’ı fiilen başlatan süreç Sa- sin’ toplantı ve ziyaretleri başladı, bu yın Vehbi Koç’un damadı Nusret Arsel’in yönde psikolojik harekât malzemeleri- o dönemin Genelkurmay Başkanına ni okumaya çalışalım. İsterseniz buna ABD’den yazdığı mektup ve mektuba ‘Psikolojik savaş okuryazarlığı’ diyebilir- dayalı kulis faaliyetleri idi. siniz, tabi becerebilirsem... Çünkü bana bilgi ve veri ulaştıracak ‘minik kuş’larım Acaba bu düşünce kulübü yargıda- yok, akıl yürütme yöntemi ile gidebiliyo- ki üyelerine ve eski silah arkadaşlarına rum. mektuplar yazıyor mu? Ameliyatın ortasında doktora ame- Sayın Sadettin Tantan’ın çıkıp ‘Bu liyatı bırak diyenler ancak hastanın iyi- dava sisteme zarar vermeye başladı’ leşmesini istemeyenlerdir. Ergenekon konuşmaları yapması tesadüfi mi? Operasyonunun önünü kesmeye çalı- şanlar da Türkiye’nin iyiliğini değil kendi Sayın Tantan İstanbul Taksim’de iyiliğini düşünenlerdir. 2000’li yılların başında siyasete atılma öncesi bir otelde 100 kişilik bir gruba ko- Encümen-i Daniş 1850’lerde kurul- nuşma yapmıştı. Kendisine ‘Parti kurup muş üst bir siyasi karar mekanizması siyasete girmeye hazırlanıyorsunuz, idi. İngiliz ve Fransız Muhibler Cemiye- eğer bir darbe girişimi olursa tankın üs- ti gibi idi. Resmen kapatıldıktan sonra tüne çıkar mısınız?’ diye sorduğumda gayr-i resmi devam ettiği biliniyor. konuyu değiştirmişti. Belki hatırlar. Hatta muşrutiyetin ilanı, İttihat Te- Düşünce ve felsefe kulüplerinin ol- rakkinin kurulması gibi Osmanlıyı yı- ması kültürel zenginliğimizdir, devam 56 ASDER | ocak-şubat 2008
MAKALE etmelidir. Çağdaş demokrasinin gereği- Bakınız size internette dolaşan bir TÜRKİYE’NİN dir. haritayı göstereyim, Türkiye’nin yeral- YERALTI ZENGİNLİKLERİ tı zenginliklerini merak edenlere duyu- HARİTASI Aynı şekilde birer düşünce kulübü rulur. olan İsmailağa, İskenderpasa, İlim Yay- EL BOMBASI ma Vakfı, Aydınlar Ocağı, Lions ve Ro- Eğer yargıçlar, savcılar, güvenlik bi- taryenler, Süleyman Efendi grubu veya rimleri, Ergenekon operasyonu karşıtı LAV SİLAHI Fethullah Gülen grubunun siyasi faali- propagandadan ve hatta dış odakların yetleri varsa rahatsız olunması anlaşı- ‘Yeter durun’ tavsiyelerinden etkilenir- ANTİ TANK MAYINI labilir. lerse Susurluktan hallice bir dava ola- rak biter. PLASTİK PATLAYICI Eğer onlar siyasilere böyle mektup- lar yazsalar neler olurdu? Doğru olur Genelkurmayın ‘davranış dili’ ile mü- G-3 PİYADE TÜFEĞİ muydu? dahaleleri Ergenekon Operasyonunun Ayışığı, Sarıkız darbe girişimlerine iddi- SİS BOMBASI Bugün F tipi yapılanma diyerek Ana- aname hazırlamasına engel olmamalı- dolu çocuklarının önünü kesmeye çalı- dır. Yoksa darbe azmini ve niyetini yok AYDINLATMA FİŞEĞİ şanlar kendi ‘D Tipi’ yani darbeci yapılan- edemeyiz. Türkiye gerçek demokrasiye malarına sıra gelmesinden korkuyorlar çok yaklaştı. diyenlere hak vermek gerekiyor. (Veysel Ayhan, Zaman gazetesi, 24.01.2009) Ancak kamuoyu baskısı gidişatı doğru yöne çekebilir. Vatan millet nutku Fakat fitnenin etkili olması için gizli atanlar, devletlerine sahip çıksınlar, in- kalması gerekiyordu. Ancak internet sa- ternet taarruzuna ihtiyaç vardır... yesine toplum yutmuyor artık. ocak-şubat 2008 | ASDER 57
MAKALE TSK HUKUK ÇİZGİSİNDE KALAMIYOR Adnan TANRIVERDİ / Emekli Tuğgeneral - ASDER Genel Başkanı Askerî Ceza Kanunun 151.1 inci maddesine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve yine askerî ceza kanununun 30. maddesine göre de Silahlı Kuvvetlerden çıkarılma cezası ile cezalan- dırılabilirdi. YAŞ Kararı ile çıkarıp da kişinin Anayasal savunma ve yargıya başvurma hakkını neden elinden alınıyor? 58 ASDER | ocak-şubat 2008
MAKALE 02 Aralık 2008 tarihinde toplanan yı- ya başvurma hakkını neden elinden alı- Askerî lın ikinci Şûrası ile ilgili olarak Genel- nıyor? mahkemelerde kurmay Başkanlığı, resmî internet site- hüküm giyenler, sinde, “ Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel YAŞ Kararında bahsedilen ahlak kararı Yargıtay’da yapısını ve disiplinini bozacak şekilde; dışı ilişkiler nelerdir? temyiz edebilirler, uyuşturucu alışkanlığı ve ahlak dışı iliş- onaylandığında kileri bulunan 19 personel ile irticai tu- Bu kişiler; Devletin şahsiyetine kar- da, YAŞ tum ve davranışları tespit edilen 5 ol- şı işlenen suçlarla basit ve nitelikli zim- Kararına gerek mak üzere toplam 24 personelin Türk met, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırı- kalmadan Silahlı Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına oy cılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, Kuvvetlerden çokluğuyla karar verilmiştir.” açıklama- dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref çıkarılırlardı. Bu sını yapılmıştır. ve haysiyeti kırıcı suçtan veya kaçakçı- yöntem hukukî lık, resmi ihale ve alım satımlara fesat olurdu. Silahlı Kuvvetlerimizin hukuk çiz- karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma Eğer, “uyuşturucu gisinde kalacağına dair Ağustos 2008 suçlarından birini mi işlemişlerdir? alışkanlığı ve Şûrasında oluşan ümitlerimiz boşa çık- ahlak dışı ilişkileri mıştır. Bu suçlardan birini işleyenler var ise; bulunanlara” Askerî Mahkemeye verilselerdi, Askeri yargı yolu Şûranın inadını anlamak mümkün Ceza Kanununun 131. maddesine gö- uygulanmışsa, değildir. re bu kişiler beş seneye kadar ağır ha- bunların durumu pis cezası ile cezalandırılabilirler; bir yıl- YAŞ’a neden Amaç disiplinin temini olamaz. dan fazla ceza almaları halinde de, 30. getirildi? maddenin birinci fıkrasına göre mahke- Yargı yolu Bu tür hukuk dışı, adaletsiz uygula- me kararında belirtilmemiş olsa dahi si- kullanılmadıysa, malarda ısrar etmenin başka anlamları lahlı Kuvvetlerden de çıkarılırlardı. neden olmalıdır. kullanılmadı? Yoksa; Başbakanın ve MSB’nın muhalefet ettiği ihsas ettirilen bu karara, askeri Askeri elbise ile umumhanelere, ku- yargı kararlarının dayanak yapılmadığı marhanelere veya sair haysiyete doku- anlaşılmaktadır. nan mahallere girmek; Askeri elbise ile halk nazarında mayup (ayıplı) görülen Silahlı Kuvvetlerin temel yapısını bo- kimselere bilerek refakat etmek; müker- zacak şekilde; reren kumar oynamak; İffetsiz bir kim- se ile evlenmek veya böyle bir kimse ile n Uyuşturucu alışkanlığının, yaşamak; gayri tabii mukaranette (iliş- kide) bulunmak veya bulundurmak suç- n Ahlâk dışı ilişkilerin ve larından biri ile mi suçlanıyorlardı. n İrticaî tutum ve davranışların, Eğer öyle ise; mahkemeye veril- diklerinde, Askerî Ceza Kanununun neler olduğunu bilmek istiyoruz. 150,151,152,153. maddeleri gereğince bir aydan altı aya kadar ve Silahlı Kuv- Nasıl bir uyuşturucu alışkanlığı vetlerden çıkarılma cezası ile cezalan- tespit edilmiştir? dırılırlardı. Bağımlılık derecesi nedir? Bu kişiler Askerî mahkemelerde hüküm giyen- nasıl uyuşturucu bağımlısı olmuşlar? ler, kararı Yargıtay’da temyiz edebilirler, Tedavileri için gayret sarf edilmiş midir? onaylandığında da, YAŞ Kararına gerek Bu kişilerin uyuşturucu bağımlısı olduk- kalmadan Silahlı Kuvvetlerden çıkarılır- larını kim tespit etmiştir? Asarı gizlene- lardı. Bu yöntem hukukî olurdu. meyecek ve vazifesini aksatacak de- recede uyuşturucu bağımlısı olduğuna Eğer, “uyuşturucu alışkanlığı ve ah- dair yargı kararları mevcut mudur? lak dışı ilişkileri bulunanlara” yargı yolu uygulanmışsa, bunların durumu YAŞ’a Bu kişiler, askerî mahkemeye sevk neden getirildi? Yargı yolu kullanılma- edilseydi, Askerî Ceza Kanunun 151.1 dıysa, neden kullanılmadı? inci maddesine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve yine askerî ceza kanu- Suç işlenmişse, kanunda da ceza- nunun 30. maddesine göre de Silah- sı varsa ve buna rağmen YAŞ devreye lı Kuvvetlerden çıkarılma cezası ile ce- zalandırılabilirdi. YAŞ Kararı ile çıkarıp da kişinin Anayasal savunma ve yargı- ocak-şubat 2008 | ASDER 59
MAKALE Namaz kılanlar, sokuluyorsa, ya bu insanların suçluluğu taya çıktıkça, suçluların cezalandırıl- ibadetlerini kanıtlanamamaktadır. Ya da daha baş- ması ve Silahlı Kuvvetlerden çıkarılma- ka sebep vardır! sı peyderpey olacağından, toplumun yapma gayreti dikkati de çekilmemiş olacaktır. içinde bulunanlar Gelelim, “irticaî tutum ve davranışları veya eşleri örtülü tespit edilenlere”; Anlaşılan o ki; YAŞ kararı ile Silahlı Kuvvetlerden çıkarmanın amacı sadece olanlar, irticaî Bu tutum ve davranışlar nelerdir? disiplinin sağlanması değildir. Ayrıca, bu tutum ve davranış Genelkurmay Başkanlığı millete bunu işlemlere, toplumun dikkati de çekilmek açıklamalıdır. istenilmektedir içinde olmakla suçlandılar. Eğer, bu kişiler; irticaî bir programı YAŞ’ın tasfiye kararları ile ne ya- olan, siyasî bir partinin üyesi olsalar, pılmak isteniyor? İnanç ve ibadet siyasî amaçla toplantı ve gösterilere ka- dünyanın hiçbir tılsalar, siyasî amaçla nutuk ve demeç n Yasal bir suç isnat edilemeyen tas- verseler, yazı yazıp telkinde bulunsalar, fiyelerde, yargıya başvurma imkânı ta- yerinde suç siyasî toplantılara resmî veya sivil kıya- mamen kapatılmak isteniyor. değildir. Onun fetle katılsalar veya benzeri faaliyetler- de bulunsalar ve bu suçlarından dola- n Uyuşturucu alışkanlığı ve ahlak dı- için, yargı ve yı da mahkeme edilselerdi, Askerî Ceza şı davranışlarla dindarlığın, askerliğin hak arama Kanununun 148. maddesi gereğince bir temelini ve disiplini sarsan eş anlamlı fi- aydan beş yıla kadar hapis cezası ile iller olarak görüldüğü mesajı verilerek, imkânını devre cezalandırılırlar ve Silahlı Kuvvetlerden dindarlık aşağılanmak isteniyor. dışı bırakacak de çıkarılırlardı. Bu suçlar işlenmiş ol- olan YAŞ devreye saydı ve yargı yolları suçlananlara uy- n Dindar insanlara tahammül edile- sokulmaktadır. gulansaydı, YAŞ’a gerek kalmaz, işlem meyeceği mesajı, toplumun bütün ke- de hukuka uygun olurdu. simlerine verilmek isteniyor. Ama on üç senedir böyle yapılmadı. n TSK personeli üzerinde ihraç bas- Çünkü kimse bu suçları işlemedi. kısı sürdürülmek isteniyor. Namaz kılanlar, ibadetlerini yapma n Uyuşturucu alışkanlığı ve ahlak dı- gayreti içinde bulunanlar veya eşleri şı davranışlarda bulunanların YAŞ kara- örtülü olanlar, irticaî tutum ve davranış rı ile tasfiyesi paravan olarak kullanılıp, içinde olmakla suçlandılar. İnanç ve iba- daha az tepki ile, dindar insanların tas- det dünyanın hiçbir yerinde suç değildir. fiyesine devam edilmek ve YAŞ ile ilgi- Onun için, yargı ve hak arama imkânını li Anayasa değişikliği engellenmek iste- devre dışı bırakacak olan YAŞ devreye niyor. sokulmaktadır. n Tasfiyeye siyasî kadrolar da ortak İnançlı subay ve astsubaylar edilmek isteniyor. 1982’den beri disiplinsizlik kisvesi ile tasfiye ediliyordu. 2006 yılından itiba- n Tasfiye işlemi, TSK’deki siyasî çiz- ren, yöntemde bir değişiklik yapıldı. Si- ginin göstergesi ve psikolojik baskı ara- lahlı Kuvvetlerden çıkarılanlar; cı olarak kullanılmak isteniyor. “Uyuşturucu alışkanlığı ve ahlak dı- İşlem, hukuk dışı, adaletsiz, siyasî şı ilişkileri bulunanlar” ile “irticai tutum amaçlı ve ideolojik kadrolaşmanın bir ve davranışları tespit edilenler” olarak aracı olarak kullanılmaktadır. iki kategori halinde, ama TSK’nin temel yapısını ve disiplinini bozacak fiiller şek- İstişârî bir kararı, idarî bir işlem hali- linde kamuoyuna sunulmaktadır. ne getiren siyasî kadrolar da vebale or- taktır. Askerî Yargı sistemi TSK’de disipli- nin sağlanması için yeterlidir. Yargısız tasfiye yetkisi YAŞ’ın elin- den alınmalıdır. Mağdurların hakları Yargı yolu kullanıldığında, suçlar or- tazmin edilmelidir. 04 Aralık 2008 60 ASDER | ocak-şubat 2008
MAKALE NE YAMAN ÇELİŞKİ Nurettin YAVUZ / Em. Kd. Bşçvş. Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yar- mi bunu tartışıyor çevresi. Bu ülkede dımcısı Cemil Çiçek “Eski Türk Ceza “baskıya Kanunu’nun 141 ve 142. maddesine gö- Bu ülkede “baskıya cumhuriyet, keyfi- re 25 Temmuz 1951’de Türk vatandaşlı- yete kanun diyen” zihniyette olanlar dev- cumhuriyet, ğından çıkarılmış olan Nazım Hikmet’in let adına ne yanlışlıklar yapmadı ki? Şap- keyfiyete tekrar Türk vatandaşlığına dönmesine ka kanununa muhalefetten kadın idam imkan veren bir Bakanlar Kurulu kararı ettiler. Başbakan astılar. Düşüncelerin- kanun diyen” bugün imzaya açılmış ve tamamlanmış- den dolayı binlerce insanın ceza evlerin- zihniyette olanlar tır. Böylece uzunca bir zamandan beri de ölmesini seyrettiler. Vatandaşına ana Türkiye’de tartışma konusu olan bu konu dilinde konuşmayı yasak ettiler. Milletin devlet adına da ümit ediyoruz ki gündemden düşmüş değerlerini ve milli iradeyi yok saydılar. ne yanlışlıklar olacaktır. Doğru bir iş yapmış olduğumu- Bunları yaparken milletin vicdanında yer zu düşünüyoruz. bulmasa da, kararları halk tarafından ka- yapmadı ki? bul görmese de mahkeme kurdular, yar- Şapka kanununa Esasen Türk vatandaşlığından çıkarıl- gıladılar. masını gerektirecek yasa maddeleri geç- muhalefetten miş dönemlerde ortadan kaldırılmıştır. Tarihte yapılan bu yanlışların düzeltil- kadın idam ettiler. Kaldı ki 2002 yılı bütün dünyada UNES- mesi ve mazlumlara haklarının iade edil- Başbakan astılar. CO tarafından Nazım Hikmet yılı ilan edil- mesi güzel bir gelişme. Bir taraftan bu miştir. Tüm dünya edebiyat çevrelerinde güzel gelişmelere imza atanlar diğer ta- Düşüncelerinden Nazım Hikmet takdir gören, saygı duyu- raftan mesleklerinde amirlerinden, arka- dolayı binlerce lan bir isim olması hasebiyle, artık gereği daşlarından çalışkan, dürüst diye takdir insanın ceza ve anlamı kalmamış, hukuki dayanakları gören ve milletin değerleri ile barışık ya- kalmamış bu kararın ortadan kaldırılma- şayan güzide insanları, hiçbir kanunda evlerinde ölmesini sı gerekmekteydi. Dolayısıyla “1951’de suç olmayan, inançlarının gereğini yerine seyrettiler. alınmış olan bu karar, bugün Bakanlar getirdikleri için suçlu ilan ederek YAŞ’da Kurulu kararıyla ortadan kaldırılmış bu- “disiplinsizlik” “irtica” gerekçeleri ile yar- lunmaktadır.” sözleriyle duyurdu Nazım gıya müracaat hakları ellerinden alınarak Hikmet’in tekrar Türk vatandaşlığına alı- yargılamadan mesleklerinden ihraç edi- nacağını. Şimdi de vasiyeti üzerine cena- yorlar. Tarihe kara sayfalar açıyorlar. zesi Türkiye’ye gelecek mi gelmeyecek Ne yaman çelişki? ocak-şubat 2008 | ASDER 61
MAKALE Prof. Dr. Nevzat Tarhan 62 ASDER | ocak-şubat 2008 MGK Genel Sekreteri Sayın Tuncer Kılınç görevi esnasında orgeneral rütbesi ile Sayın Erkan Mumcu’yu arayarak 367 oylamasına girmemesi için telkinde bulu- nuyor. O dönem TBMM’de vekil olan Sa- yın Göksal Küçükali net bir şekilde Vakit gazetesine açıkladı. Aynı şekilde pek çok yayın organında çıkan bilgilere göre emekli Genelkurmay Başkanı Sayın İ.Hakkı Karadayı Cumhur- başkanlığı seçiminde kulis yaptığını kabul etti. Hatta sade bir vatandaş olarak gö- rüşlerini söylediğini belirtiyor. Biz Encümen-i Daniş adına mı, sade bir vatandaş olarak mı siyasi kulis yaptı bilemeyiz ama bunun konuşulması çok önemliydi. Görevde iken ‘Nizamiyeden döndük’ diyen kişi son açıklamasında ‘Ordumuz güçlü olmalı ama siyasetin dışında kal- malı’ da dedi. Ya yalan var, ya korktu ya- hut ta hidayete erdi diye düşüneceğiz. 27 Nisan 2007 bildirisinin gece 23.20 de yayınlanmasını ve Kara Kuvvetle- ri IP’sinden mesajın eklenmesini aklıma oturtamıyordum. Şimdi yaşanan yoğun kulisi daha iyi anlamak mümkün. Aslında o tarihte Sayın Yaşar Büyükanıt’ın çok zor saatler geçirdiğini anlamak gerekir. Bazıları onun adına ‘As- ker temizler’ sözü verdi fakat o meşrui- yetçi davrandı. Çok kimse Yaşar Paşanın günahını almış demek ki. Burada Yaşar Paşaya teşekkür etmek gerekir. Emekli generallerin önemli bir kısmı si- yasete çok meraklılar neden EDP (Emekli Darbeciler Partisi) kurmuyorlar dersiniz? Darbeciler kolay, zahmetsiz iktidar ya- ni, ‘kemiksiz ete’ alıştıkları için köy köy dolaşıp halkın nabzını tutmak yerine pa- raşütle siyasete inme yolunu seçiyorlar herhalde. Artık darbe niyet ve azmi olanlar or- dumuzda iyice marjinalleştiler ancak 1960’dan sonra dört defa resmen siyase- te müdahale edildi. Sürekli siyasi kulis yapan ordu dar- becilik bakımından sabıkalı demektir. Bu nedenle şüpheli kişilerin teknik takipten
MAKALE korkmaları doğaldır. nun cevabı Mehmet Akif’in aşağıdaki Sayın Yaşar mısralarında: Büyükanıt’ın Bir elinde silah diğer elinde siyaset çok zor saatler olan askeri bürokrasi orduyu yıpratır. Zulmü Alkışlayamam geçirdiğini anlamak gerekir. Siyesetçilerin birinci kusuru asker şap- Zulmü alkışlayamam, zalimi asla se- Bazıları onun kası görür görmez kendi şapkasını alıp vemem; adına ‘Asker kaçması idi. temizler’ sözü Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sö- verdi fakat o İkinci kusuru ise TBMM’yi güçlü bir şe- vemem. meşruiyetçi kilde yüceltmemesi idi. davrandı. Çok Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğa- kimse Yaşar Lider odaklı siyasetlerde darbe ihti- rım!... Paşanın günahını mali ve siyasi kaos ihtimali daha yüksek- almış demek ki. tir. TBMM’nin hemen devreye girebileceği -Boğamazsın ki! Burada Yaşar mekanizma askere daha çok güven verir, Paşaya teşekkür bu yöndeki Anayasa değişikliklerini can-ü -Hiç olmazsa yanımdan kovarım. etmek gerekir. gönülden bekliyoruz. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık Siyasette ticaretteki gibi cesur olmanın yapamam; bir faturası vardır. Siyasette ticaretteki gi- bi hesaplanabilir riski göze alan açılımlar Hele hak namına haksızlığa ölsem ta- devrimci açılımlardır. pamam. Toplum desteği olmadığı için 27 Nisan Doğduğumdan beridir, aşığım istikla- Bildirisi sonuç vermedi ve toplum desteği le; kalkarsa 28 Şubat süreci biter. Bu sebep- le Türkiye’nin iyi bir yönetimi olmasını is- Bana hiç tasmalık etmiş değil altın la- tiyorsak herkes demokratik tepkisini ifade le! etmeli. Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal Korkmayalım, Türkiye’miz de hâkimler, koyunum savcılar vardır. Yönetenlerin özellikle as- keri bürokrasinin hatalarını ‘doğrular adı- Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez na’ eleştirmek 10 yıl önce çok zordu. boyunum! TBMM’de bir şeyler yapmasını bekle- Kanayan bir yara gördümmü yanar ta diğimiz emekli asker bir arkadaşımız 28 ciğerim, Şubat sürecinde boynunu bükerek evlad- ü iyal var demişti. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! 1999’de İstanbul İlahiyat Fakültesi ka- pısı önünde okula alınmayan kız öğren- Adam aldırmada geç git, diyemem al- cilere karanfil verdiğimiz için Üsküdar dırırım. Savcılığı tarafından ben dahil bir gurup ASDER üyesi emekli subay arkadaşımız Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kal- hakkında soruşturma açıldı. Sonuçta ta- dırırım! kipsizlik kararı aldık. Zalimin hasmıyım amma severim Daha sonra 2001’de Gerçek Hayat mazlumu... dergisinin benimle yaptığı bir röportajda ‘Bir kısım generalin korkunun esiri oldu- İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu ğunu’ söylediğim için TCK 159’a muhala- mu? fetten yargılandım ve 2004’te beraat et- tim. Gelecek projeksiyonumda siyasi bir beklentim ve hedefim yok ama onurlu, il- Nihayet Ergenekon sürecinde verdiğim keli ve fikri namusa sahip bir insan olmak beyanattan dolayı Eski bir Genelkurmay var. Başkanı benim hakkımda suç duyurusun- da bulundu, savcılık inceledi takipsizlik Başı dik dolaşmak, başını yastığa koy- kararı verdi. duğunda rahatça uyumak istiyorsanız ve toprağın altının da olduğunu unutmadıy- Peki bunları ben ne için yaptım? Bu- sanız lütfen Sayın Göksal Küçükali gibi bildiklerini anlatınız, darbeye karşı oldu- ğunuzu yüksek sesle söyleyiniz. Silahlı Kuvvetlerimizin şerefi böyle kurtulur. ocak-şubat 2008 | ASDER 63
N O S TA L J İ İbrahim TÖRE Ben hakkımda Sizi tanıyabilir miyiz? orada olanlar buna apaçık şahittirler. Şöyle hazırlanan ki, birliğimizde önemli bir yolsuzluk olmuştu. dosyadan Ben İbrahim Töre, 1961 yılında Merzi- Bir rütbeli tutuklanmıştı. Ben de o konuyla il- fon - AMASYA’da doğdum. 1982 yılında Ka- gili olarak ‘bilirkişi’ olarak aynı zamanda da önceden haberdar soruşturmayla ilgili görevlendirilmiştim. Ben olmuştum. O ra Harp Okulundan ilişik kesme işlemlerine devam ederken o 1982-1 sicille mezun gün Eskişehir’den gelen Askeri Savcıya da nedenle Yüksek olarak Jandarma Le- bu yolsuzlukla ilgili ’bilirkişi’ ve yetkili teknik Askeri Şura vazım Teğmen rütbe- personel sıfatıyla ifade verdim. İfadesi çok siyle Silahlı Kuvvet- zor olan duyguları karşılıklı olarak yaşadık. toplantısından on ler saflarına katıldım. Askeri Savcı beni çok iyi tanıyordu. Çünkü gün öce mazeret 1998 yılı Haziran daha önce aynı yerde görev yapmıştık ve iznine ayrılmıştım. ayında Binbaşı rüt- kendisi askeri hâkim olarak görev yapıyor- besinde iken YAŞ du. Birlikte görev yaptığımız dönemde ken- Başıma kararıyla, ’disiplin- disinin görev yaptığı mahkemede birçok hır- gelecekleri sizlik’ gerekçesiyle sızlık ve yolsuzluk davasında ‘bilirkişi’ olarak önceden tahmin re’sen emekli edil- bulunmuştum. Buna ilave olarak o günlerde ettiğim için ailemi dim. TSK’den ilişiğim kesildiğinde emekliliği- Emirdağ Askerlik Şubesinde Başkan olarak yeni tayin yerim me bir yıl on ay vardı. Bu süreyi çeşitli şir- görevli binbaşının yirmiye yakın yolsuzluk ve olan Emirdağ’a ketlerde çalışarak tamamladım ve Emekli birçok yüz kızartıcı suç nedeniyle hakkında getirmemiştim. Sandığından geçen yıl içerisinde emekli ol- tahkikat yapılıyordu ve Emirdağ bu olayla il- Onları İstanbul’da dum. Halen herhangi bir yerde çalışmıyo- gili olarak çalkalanıyordu. Böyle bir zemin- kayınpederlerin rum. Kitap çalışmalarım devam ediyor. İnşa- de Binbaşı İbrahim Töre gibi Emirdağlıların allah bu yıl içerisinde yayımlanır. Evliyim, üç ve beraber görev yapanların yakından tanı- yanına çocuğum var. dığı ve milletin kör kuruşuna ve mukaddesa- bırakmıştım. tına bütün gücüyle sahip çıkan bir personel, TSK’den ilişiğimin Emekli edildiğinizin kararı size ne şe- çok daha vahim suçlar işlemiş gibi tard edi- kilde tebliğ edildi, o anki duygularınızı an- liyordu. Hem de yargısız bir infazla. Bu hu- kesildiğini latabilir misiniz? kuksuzluktan bana göre en fazla hukukçular bir arkadaş rahatsızdırlar. En azından ben böyle hisse- vasıtasıyla Ben hakkımda hazırlanan dosyadan ön- diyorum. telefondan ceden haberdar olmuştum. O nedenle Yük- sek Askeri Şura toplantısından on gün öce Ayrıca, o günü yaşayanlar şahittir. Mü- öğrendim. mazeret iznine ayrılmıştım. Başıma gele- balağa yapmıyorum. Vedalaşırken ağlayan cekleri önceden tahmin ettiğim için ailemi rütbelilerle erlerin hali ile yapılan haksızlık- yeni tayin yerim olan Emirdağ’a getirmemiş- ların kişilerin hassaten Emirdağlıların vic- tim. Onları İstanbul’da kayınpederlerin yanı- danında uyandırdığı tepkiler görülmeye de- na bırakmıştım. TSK’den ilişiğimin kesildiğini ğerdi. Özellikle beraber görev yaptığımız bir bir arkadaş vasıtasıyla telefondan öğrendim. yedekSubay yapılan uygulamaya akıl erdire- Daha sonra kardeşimle beraber son görev miyordu ve gözleri ağlamaktan kanlanmıştı. yerim olan Emirdağ’a gelerek ilişik kesme iş- lemlerini tamamladım. Unutamadığım bir hatıram daha var o gü- ne ait. Alevi olduğunu tahmin ettiğim bir yüz- O anki duygularıma gelince: Merhum Ne- başı arkadaş, son defa vedalaşıp ayrılırken; cip Fazıl’ın; ‘Öz yurdunda garipsin, öz vata- nında parya’ dediği gibi memleketimizde - Komutanım! Sizinle kısa bir süre görev özellikle de kışlada bir rütbelinin inandığı gibi yaptık amma inanın sizden çok şey öğren- yaşamasının faturasını iyi bildiğimden, ayrı- dik, böyle olmamalıydı, demişti. Aynı arka- ca Bediüzzaman’ın ifade ettiği ‘Cennet ucuz daş daha önce yaptığımız başka bir sohbet- değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil.’ haki- te; katına derinlemesine müdrik olduğumuzdan, 28 Şubat ters yelinin estiği o karanlık günler- - 28 Şubat dönemi cuntacı medyasının de bu acı gerçekleri bir kez daha bütün kal- tesirinde kalarak, ’tesettürlü gördüğüm her bimle hissettim. Paryalığın ne olduğunu ken- bayanı, o günlerde düşman askeri görüyor dilerine parya muamelesi yapılanlar çok iyi gibi oluyordum’ demişti. Bu söz karşısında bilirler. dehşete düşmüştüm. Ayrılış kararı tarafıma tebliğ edilirken çok Yapılan yanlışların toplumda nasıl düş- orijinal olaylar ve hissiyatlar yaşandı. O gün manlık tohumları ektiğini ve toplumumuzu içten içe ne şekilde parçaladığını fark ede- 64 ASDER | ocak-şubat 2008
N O S TA L J İ rışmayız. Bizim mayamız muhabbetle yoğ- rulmuştur. Biz kendimizle de kâinatla da ba- rışık gönül insanlarıyız. Diyalog konusunda ilave olarak şunu da söyleyebilirim. Sicillerimiz ortada, çeşitli yıl- larda bir sürü komutanımızın hakkımızda verdikleri kanaatler, doldurdukları belgeler incelenirse ne olduğumuz ne olmadığımız daha iyi anlaşılır. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlı- ğında görevli iken şehit edilen mesai arka- daşım Bahtiyar Yüzbaşı ile daha önce şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın için göz- yaşlarıyla yazdığım bir şiirimi arz etmek is- tiyorum. BAHTİYAR’IM BAHTİYAR OLDU biliyor muyuz? Heey...! Sicillerimiz Ne oldu da birdenbire dün takdir edilenler Gözleri semaya, ortada, çeşitli gönülleri HAKK’a bakanlar! yıllarda bir sürü bugün düşman göründüler. Ne değişti de ba- Bir bahtiyar daha, şehit oldu. komutanımızın zılarına öcü göründük? Bilen söylesin. Bahtiyar oldu... hakkımızda Şu hüzünlü gönlüm, verdikleri Başınıza bu şekilde bir hadise gelece- Gene târumâr oldu... kanaatler, ğini hissetmiş miydiniz, neden? doldurdukları Söyle.... Haydi söyle... belgeler Yukarıda da açıklamıştım. Ben hayatımın Hainlikle, alçaklıkla, âdilikle, incelenirse ne her safhasında inandığım gibi yaşamaya ka- Hangi zulüm, olduğumuz ne rarlıydım ve bunun bir faturası vardı. Fatura- Payidâr oldu... olmadığımız daha sının da 28 Şubat karakışında böyle bir şey iyi anlaşılır. olacağı da aşikârdı. Sus bir şey söyleme... Bahtiyar’ım, bahtiyar oldu.. Son görev yeriniz neresiydi, göreviniz neydi? Şu paslı kurşun; o kutlu kuşa, Burak oldu, kanat oldu... Emirdağ Jandarma Er Eğitim Tabur Ko- mutanlığı Lojistik Şube Müdürlüğü ve Birlik Ey terse dönen felek! Mal Saymanlığı. Elbet şu devran düzelecek.. Bu büyük, şanlı millet; Amirleriniz ve çalışma arkadaşlarını- Bayraklaşan nice bin Bahtiyar’larla, zın bu olaya tepkisi nasıl oldu? Ali’lerle, Mehmet’lerle, Karanlıkları söndürecek.. Tek kelimeyle isyan. Ancak bu isyan, vic- danlarda, gönüllerde ve ruhlarda oldu. Göz- Gönülleri gülistan edip, lerden akan yaşlar bize bunu çok net söylü- İnsanlığı bahtiyar edecek. yordu. Bazılarının dilleri söyleyemiyorsa da. Takdir ya da cezalarınız var mıydı? Amirlerinizle aranızdaki diyalog nasıl- Sınıfımın lojistikçi olması gereği, meslek dı? hayatımda hep büyüklü küçüklü ihalelerde, büyük para ve menfaatlerin kesiştiği, döndü- Çok güzeldi. Bizim gibi kimseler, inancı- ğü makamlarda görev yaptım. Buna rağmen mız gereği zaten kimseyle kötü olamayız. şükürler olsun ne mahkeme, ne ceza, ne de Bize düşmanlık yapanlara da biz hidayet te- menni ederiz. Halen de öyleyiz. Haddimizi aşarak Cenab-ı Hakkın yapacağı hesaba ka- ocak-şubat 2008 | ASDER 65
N O S TA L J İ şaibelere adım karıştı. Tam tersi, kıdem si- Askeri Mahkemelerde ‘bilirkişi’ olarak görev cilde de devrelerim arasında ilk sıradaydım yaptım, Disiplin Mahkemelerinde bizzat üye ve birçok amirimden birçok takdirnameler al- olarak görev yaptım. Ne ile suçlandığımı da dım. Şöyle bir araştırma yapılsa, -doğrusu tam olarak bilmiyorum. Sadece tahmin edi- gönlümden çok geçiyor- bizim durumumuz- yorum. “Biliyorsun ya” dedikleri ve benim de daki arkadaşlar için halen görevde olanların evet dediğim, Allah emrettiği için eşimin te- samimi düşünceleri alınarak bir anket yapıl- settürlü olduğu, eşimle beraber içkili toplan- sa, vicdanlar konuşturulsa bakın ortaya nasıl tılara katılmadığım, benim de namazımdan, tablolar çıkar. niyazımdan taviz vermediğimdir. Böyle bir suç var diye hukuk kitaplarımız bir şey söy- Hem benim TSK’de yirmi iki yılım geç- lemiyor. Hem baksanıza disiplin mahkeme- miş, aldığımız siciller ortada, hakkımızda leri mevzuatına, İç Hizmet Kanuna vesaire. birçok konularda verilen kanaatler gün gibi En küçük disiplinsizlikler bile nasıl teferruatlı meydanda. bir şekilde açıklanıyor. İnanın ne Ne ile suçlandınız? Silahlı Kuvvetlere ilk nasbınızdan iti- için TSK’den baren hiç sorun yaşadınız mı? İnsan hak- ilişiğimin kesilmiş İnanın ne için TSK’den ilişiğimin kesil- larına aykırı herhangi bir muameleye ma- miş olduğu net olarak tarafıma söylenmedi. ruz kaldınız mı? olduğu net Sadece, hani biliyorsun ya, dediler. Ben de olarak tarafıma sadece ’evet’ dedim. Bana tebliğ edilen ev- Bana göre en büyük insanlık ihlâli şah- rak da halen bilmiyorum ya, mevzuat haz- si ibadetlere yapılan müdahaledir. İnandığım söylenmedi. retlerinin şu şu maddesinin şu bendine göre gibi yaşayamamanın hep sıkıntısını çektim. Sadece, hani ‘disiplinsizlik’miş suçumuz. Özellikle Kara Harp Okulu öğrencilik yılla- biliyorsun ya, rında namaz kılarken yakalandığım ve na- dediler. Ben de Sahi ben size soruyorum, bizim suçumuz maz kıldığım için hesaba çekilişimi hiç unu- sadece ’evet’ neydi? Neymiş o büyük yargıdan esirgenen tamam. Oruç tuttuğumuz için de az sigaya dedim. Bana cinayetimiz? Sesli söyleyin, mezardaki ec- çekilmedik. Bunu da itiraf edeyim ki hiç sı- tebliğ edilen dadımız da, şehitlerimiz de verilecek ceva- kıntı çekmediğimiz, huzur içinde geçen iba- evrak da halen bı duysun... det ettiğimiz günlerimiz de çok oldu. Ancak bu doksanlı yılların başına kadardı. bilmiyorum Suçlanmış olduğunuz özellikler ger- ya, mevzuat çekten sizde var mı? Ayrıca eşim ve çocuklarım hem lojman- hazretlerinin şu da hem de mesai arkadaşları arasında eşi- şu maddesinin Yukarıdaki maddelerde de ifade etmiştim, şu bendine göre ‘disiplinsizlik’miş suçumuz. 66 ASDER | ocak-şubat 2008
N O S TA L J İ Neyse bu konuda söylenecek çok şey var kısa kesiyorum. min tesettürü gereği hiç rahat olamadılar. Başınızdan geçen bu hadiseler ruh- Biz bazı kusurlu Hep gergin, hep suçlu gibi yaşadılar. Peki, sal durumunuzu nasıl etkiledi, hiç psi- şahısların ve niçin böyle oluyor? Sorarım, bunun kime fay- kolojik tedavi gördünüz mü? cuntaların dası var? Birileri ahireti hesaba katmıyor ve günahlarıyla ben katıyorsam ve bu benim için hayati bir İnsanız Tabii ki. Bu nedenle de her şey- kendi öz şeyse bunun memlekete ne zararı var? Yüz- den etkileniyoruz. Ancak bizler mütevekkil değerlerimize ve lerce yıldır bayrağımızı serhadden serhade insanlarız ve bütün kalbimizle Allah’a ve kurumlarımıza taşıyan ve şeref burçlarında o şerefli san- ahirete inandığımızdan, esas muhakeme- hele de cağı dalgalandıran ecdadıma benzemek is- nin de ötelerde yani mecburi istikamet ola- ‘Peygamber tiyorsam bu şimdi suç mu oldu? Dün bu suç rak gireceğimiz kabir kapısının ötesinde, o Ocağı’ bildiğimiz değildi de bugün neden böyle sayıldı. Hâlen dehşetli mahkeme-i kübrâda olacağını bil- ordumuza düşman bu hallere vicdanım isyan ediyor. Ayrıca özel diğimizden, alacaklarımızı oraya sakladı- olamayız ve ona hayata müdahaleyi hiç kabul edemiyorum. ğımızdan rahatız. Şakası yok, her gün beş leke kondurmayız. Çağdaş ülkelerdeki gibi yapılan göreve ba- yüz bin kişi ölüyor. Paşalar da ölüyor, padi- Ancak yapılan kılmalı. Ben neden komutan gibi veya onun şahlar da. Bizler de öleceğiz. Peygamber cinayetler aynısı bir inanca/anlayışa sahip olayım? Bu Efendimiz (SAS) buyurmuyor mu? ‘Bütün hükmündeki özel hayata müdahale hakkı nereden çıktı ve gelecekler yakındır.’ idari hata ve hangi yerden yetki alındı? uygulamaları da Eş ve çocuklarınız ile birinci derece görmezlikten Amerikan ordusundaki gibi bir hürriyeti yakınlarınız ne şekilde etkilendi? gelemeyiz. hep özledim. Onlara gıpta ettim. Gidin bakın, mesela geçen basında rastladım, bir Ameri- Esas menfi etkilenme onlarda oluyor. kan uçak gemisinde dört adet kilise varmış, Bize haksızlık yapanlar için, yapılan bed- cami de havra da. Hem de mezheplerine gö- duaları, kahırları bu işlemi bize reva gö- re ayrı ayrı. Aslında kamuya yansıtıldığı gi- renler bilseler, birazcık Allah korkuları ve bi inandığımız gibi yaşamakla görevlerimiz inançları varsa akıbetleri hakkında dehşete arasında hiç çatışma yoktur. Aksine moral düşerler. ’Alma mazlumun âhını, çıkar ahes- ve insanı motive etme açısından büyük ar- te aheste’ demiş atalarımız. Şu hususu açık- tı değerler vardır. Amerikalı da bunu yakala- lamadan geçemeyeceğim. Bu çeşit yanlış mış ve inancı eksi değer değil de artı değer uygulamalar, en azından devlet için çok cid- olarak değerlendirip böylelikle hem persone- di şekilde düşman üretiyor, milletle devletin lini hem devletini yüceltiyor. Kötü emsal ol- arasını onarılmayacak şekilde açıyor. Yapı- maz denilmiştir. Yanlış yapanı her türlü yet- lan haksızlık oranında, kâinattaki etki-tepki kin var, devlet olarak hakkında gerekeni yap. kanunu gereği menfi duygular da gelişiyor. Haksızlık başka bir şeye benzemiyor. Kalp- leri, ruhları derinden yaralıyor. Hiç düşündünüz mü? Cumhuriyetimiz kurulalı bir asra yaklaştı, biz neden hâlâ süper bir güç değiliz? Sahi dünya ülkeler liginde sıralamada kaçıncı ligdeyiz? Bu mesleğe girerken başınıza böyle bir hadise geleceği hiç aklınıza geldi mi, ya da hangi duygularla bu mesleği tercih ettiniz, ne umdunuz, ne buldunuz? Tüm olaylardan sonra mesleğinize, amirlerinize bakış açınız değişti mi, ya da çağırsalar döner misiniz? Biz Asker Ocağını ‘Peygamber Ocağı’ di- ye gören/bilen; vatan, millet, Kur’an ve Al- lah sevgisiyle büyüyen bağrı yanık Anado- lu çocuklarıyız. Benim ailemde birçok şehit Subay var, er var. Rahmetli dedem tam on yıl askerlik yapmış. Hem de Rus cephesin- den başlamış, ta İzmir’e, Urla’ya kadar yü- rümüş. Turistik gezi yapmamış. Harp ede ocak-şubat 2008 | ASDER 67
N O S TA L J İ diğimiz ordumuza düşman olamayız ve ona leke kondurmayız. Ancak yapılan ci- nayetler hükmündeki idari hata ve uygu- lamaları da görmezlikten gelemeyiz. Pek Tabii çağrılırsak görevlerimize döneceğiz. Yakın tarihimize baktığımızda nice olmaz- lar olmuştur. Merhum Adnan Menderes gi- bi bir vatan evladına hainlik ittihamı yapı- larak bütün dünyanın gözü önünde hukuk cinayetleri işlenerek güya mahkeme de edilerek asılmış, sonra da (büyük bir fazi- let göstergesidir bana göre) devlet töreni yapılarak öldükten kaç sene sonra itibarı iade edilmiştir. Gerçi biz maddeten idam edilmedik amma inşaallah ölmeden hakla- rımız iade edilir. Orduyu, ede oralara kadar gelmiş. Ben de Menteşe- Bugün gerçekçi bir bakışla değer- milletimizin Urla’da Harp Okulu yıllarında Askerî Kamp- lendirdiğinizde size haksızlık yapıldığı- kurtuluş savaşı ta bunları tefekkür ederdim. Aynı zamanda o nı düşünüyor musunuz? günlerindeki gibi günlerde namaz kılmak için yer arayışıma, inançlı, dürüst, köşe-bucak saklanışıma, o günlere denk ge- Gerçekler bütün çıplaklığıyla ortada. milletin güvendiği len Ramazan aylarında nasıl oruç tutacağım Ancak ’kral çıplak’ diyecek babayiğit he- tek ocak olarak diye kara kara düşünmeme ve dahi bu olan- nüz ortalarda yok. O babayiğit maalesef tanıyordum. lara mana veremezdim. Bütün bu gerçekler- bizler de olamadık. Bana değil, bütün şu le yaşadıklarımızı örtüştürmek, bu yanlışlara aziz millete, onun mukaddes değerlerine ve Müslüman duyarsız kalmak mümkün değil. mağdur edilen bütün bu aziz milletin çocuk- Türk Milletinin larına haksızlık edilmiştir. Şahsi kanaatim İnanın meselemiz maaş ve makam de- budur. varlığının en ğildir. Biz onları çoktan geride bıraktık. Her önemli gücüydü şey fani değil m? Baki olan dertler bizim der- Amirleriniz sizi niçin korumadı? dimizdir. ordu, benim Bir hususta doğru karar verebilmek için, gözümde. Psikolojide, sevginin nefrete dönüşmesi olayların içine girerek değerlendirmek gere- diye bir kural var. Bu hal; kişi için de, yaşadı- kir. Yapılanlara sathi bakarak hüküm vermek Ben komutan ğı toplum için de çok tehlikeli ve sakıncalı bir yanlıştır. YAŞ uygulamalarında yapılanların olmalıydım şey. Yanlış uygulamalar, haksızlıklar ve mil- içine girerek hüküm vermek gerekir. Böyle letin öz değerlerine yapılan suikastlar böy- yapınca insafla hareket edilmiş olur ve amir- ve ecdadımın le bir psikolojiyi doğurur ki bizler ailelerimiz- lerimize de pek bir şey demek kalmaz. Art tarihte gösterdiği le, akrabalarımızla, köyümüzle kentimizle bu niyetli olanlara ise yeri gelince sözümüz de kahramanlıklarda tehlikeli sınıra yaklaşıyoruz. Bu nedenle ‘biz cevabımız vardır. ne yaparsak doğrudur’ anlayışı ile olaylara olduğu gibi, at gözlüğüyle bakıp işin diğer boyutlarını he- Ancak şunu kesin olarak biliyorum ki; in- milletime bu saba katmamak devlet yöneticiliği açısından saf ve vatan ve memleket açısından olaya ocakta hizmet ciddi bir ihmal ve en hafifiyle ahmaklıktır. Bu yaklaşan amirlerimiz, vicdanen çok ızdırap etmeliydim. işin kesinlikle ve kesinlikle sosyolojik ve psi- çektiler ve halen de çekiyorlar. kolojik yönü hesaba katılmalı ve yapılan tah- ribatın maddi manevi bilançosu çıkarılmalı- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dır. başvurdunuz mu, sonuç ne oldu, neden? Biz bazı kusurlu şahısların ve cuntaların Bizi oralarda hak aramaya zorlayanlar günahlarıyla kendi öz değerlerimize ve ku- utansınlar. Maalesef Avrupa İnsan Hakla- rumlarımıza hele de ‘Peygamber Ocağı’ bil- rı Mahkemesine başvurdum. ’Denize düşen yılana sarılır’ misali. Size sorarım biz İstiklâl Harbini kimlere karşı ve ne için yaptık? Da- ha da acı olan şudur ki bizler o makamlara birer cani gibi tanıtıldık. Merak edenler mah- keme evraklarına bakabilirler. Üstelik bizler de kendimizi o makamlarda hakkıyla müda- 68 ASDER | ocak-şubat 2008
N O S TA L J İ faa edemedik. Partilere sahip çıkıldığı kadar bizim davamıza sahip çıkılmadı. Oyun kura- lına göre oynanmadı. Dolayısıyla da karar aleyhimize oldu. Ancak biz temiz ve insaflı vicdanlarda hiç mahkum olmadık. Emekli edildikten sonra ne yaptınız, dım. Kıyafetim tabiri yerindeyse dört dörtlük- Mesleğe 01 aile, akraba, vb. çevrenizde nasıl karşı- tü yani grand tuvalettim. O makamda albay Temmuz 1977 landınız? rütbesindeki eski amirimle karşılaşınca afal- yılında Kara Harp ladı ve şaşkınlıkla: Okulu sınavını Çeşitli firmalarda idareci olarak görev kazanarak (Genel yaptım. Diyarbakır’da hakkımda düzenlenen -Yahu İbrahim seni böyle göreceğimi hiç Lise Mezunu dosyadan haberim olunca dosyayı hazırla- tahmin etmiyordum doğrusu, dedi. Beni ka- olarak) başladım. tan Kurmay Başkanına hitaben: sıtlı olarak Cumhuriyet gazetesindeki kari- Kara harp katürlerde çizilen klasik mürteci tiplemesi okulunda (KHO) -Benim için deniz bitti. Ancak şimdi okya- şeklinde bekliyormuş. Haydi siz söyleyin bu namaz kıldığım nusun başındayım, demiştim. Aynen kışlada kafaya, bu anlayışa güler misiniz, ağlar mı- gerekçesiyle olduğu gibi millet ve memleket menfaati için sınız? birkaç defa bütün gücümle yeni kulvarımda çalışmaya numaram tesbit devam ediyorum. Bize bilerek haksızlık ya- Sizin emekli edilmenizde etkisi olan edildiyse de, panları ise Allah’a havale ettim. Rabbimiz herkese neler söylemek istersiniz? bu yüzden ceza Âdil-i mutlaktır. almamıştım ve Onları Allah’a havale ediyorum. Sadece tam disiplin notu Yukarıdaki cevaplarda da bir nebze de- vicdanlarına sesleniyorum. Şu fakir mille- ile 30 Ağustos ğindim. Millet her şeyi biliyor. Bu milletin bü- tin cebindeki trilyonlarca parayla yetiştirilen 1981’de Teğmen tün çocukları askerlik yapıyorlar. Biz hırsız binlerce vatan evladını, devlete karşı hiç- olarak mezun değildik, uğursuz değildik, ırz düşmanı de- bir geçerli sebep ve gerekçe yokken, -işte oldum. Ancak ğildik, katil değildik. Bu milletin has evlatla- gösteremiyorsunuz, bu yüzden de yargıla- okul hayatım rıydık. Bu nedenle çevremizde tam bir maz- yamıyorsunuz- en büyük tehlike görerek bu sırasında, bazı lum olarak karşılandık. Hâlâ gittiğimiz her vicdanları sızlatan uygulamaya layık gördü- arkadaşlarımın yerde büyük itibar görüyoruz. Özellikle bizi nüz, mağdur ettiniz. Peki bu kadar yetişmiş çok dindar yakından tanıyanlarca. Hala, şu kadar se- tehlikeli insanlar, işte kaç yıl oldu neden en olduğundan ve ne geçmesine rağmen askerliğini yanımız- küçük bir menfi olaya sebep olmadı.? Ha- namaz kıldığından da yapan memleket evlatlarınca, memleke- ni üyesi olduğumuzu iddia ettiğiniz, korkunç dolayı okuldan tin dört yanından aranıyor ve “Komutanım” örgütler, eli kanlı teröristler? Nerede o çok uzaklaştırıldığını diye hitap ediliyoruz. Biz de binler, yüz binler övündüğünüz mahkemelerimiz, hukukçula- duymuştum. Bu diller olduk, ailelerimizle, çocuklarımızla çe- rımız? Bizi neden yargılamıyorsunuz? Mil- açıdan içimde hep kinmeden yaşadıklarımızı, uğradığımız hak- letten neyi gizliyorsunuz? Hayal mi görmüş- atılma endişesi sızlıkları, bildiğimiz, öğrendiğimiz memleket tünüz yoksa? taşıdım. meselelerini açık açık millete anlattık ve hâlâ da anlatıyoruz. Çünkü bunu mukaddes bir Peki millete ve devlete verilen bunca zi- görev biliyoruz. yanın faturasını kim ödeyecek? Modern hu- kuk anlayışına taban tabana zıt –bunu yük- Şu anki durumunuz nedir ailenizin ge- sek yargının başındaki devlet adamları ve çimini karşılayabiliyor musunuz? hukukçular söylüyor- yasaların arkasına sı- ğınarak, mevzuat hazretlerinin duyarsızlığı Şükürler olsun. Yıkılmadık ayaktayız. Biz ile basit bir şekilde insanı ve onun ruhunu hakiki Rezzak olan Allah’ın kullarıyız. Helal rızık, taahhüd-ü Rabbani altındadır. Hiç şüp- hemiz yok. Lüks hayatı ise Mevla’mız Cen- netinde vaad etmiş. Esas onu kazanmaya çalışıyoruz. Dünya, onu isteyenlerin olsun. Biz ahirete talibiz. Emekli olduktan sonra amirlerinizle hiç karşılaştınız mı, nasıl oldu? Evet karşılaştım. Hiç unutmam. Büyük bir şirkette üst düzey bir yönetici olarak çalışı- yordum. Görev icabı resmi bir makamday- ocak-şubat 2008 | ASDER 69
N O S TA L J İ Eşim bu görmeyerek mi meselenizi isbata çalışacak- cağız. Evinin lüksüyle, arabasının modeliy- olaylardan son sınız? Bilin ki millet size inanmıyor. le, yatıyla, katıyla uğraştığı kadar mukaddes davamıza ilgi göstermeyenlerden de davacı derece menfi Gerçeği araştıranlara bir kapı daha aç- olacağız. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Ve etkilendi. Çünkü mak istiyorum. Milletin parasının harcandığı işte imtihanımız da bu şekilde oluyor. bizlerin görevli olduğu, sonra görevden alın- bulunduğumuz dığımız büyük ihaleleri özellikle Sayıştay ve İki şiirimle bu mülakatı bitirmek istiyo- aile ortamlarında, Maliye Bakanlığının denetimi dışındaki bü- rum. yük ihaleleri mercek altına alsınlar. Bu irti- hep ikinci sınıf, ca meselesinin istismar edilerek bizim gibi- BEN DE GÜLECEĞİM hep “öteki” lerin yokluğunun nelere mal olduğunu bir de Neden; gözlerinde gün doğmuyor? o açıdan test etsinler. Sanırım gerçekten dik- Dudağından bal akmıyor? muamelesine kate değer şeyler göreceklerdir. Bu irtica ko- Kaleminden kan damlıyor? Tabii tutulmuştur. nusunun çok su götürdüğünü ileride tarihler Soruyorlar..! yazacaktır zannederim. Soruyorlar; Hakir görülen Hani neş’e, hani şarkı, nerde türkün? bakışlara maruz Yüksek Askeri Şura Kararları hakkın- Neden matem, neden elem? kaldık. Kıyafeti daki düşünceleriniz? Neden dinmiyor gözyaşın.. Kışta; güller açar mı hiç? nedeni ile hep Bu konuda çok şey söylendi, yazıldı, çi- Bülbüller de öter mi hiç? küçümsendi, zildi. Bu uygulamanın elle tutulur hiçbir ta- Karanlıklar içinde de, horlandı. Bir rafı olmadığını, ne millete, ne devlete ne de Gonca güller güler mi hiç? insanlarımıza kimseye, ama kimseye -Tür- Bülbül, gülistanda coşar, uzman çavuşun kiye düşmanları hariç- fayda sağlamadığı- Tüm çiçekler renk renk açar. açık eşi bile, nı vicdan ve insaf sahibi herkes biliyor. Ya- Bahar, cânâ neş’e saçar, pılacak işlemler çok basit ve bellidir. Geçen Gönül kuşu arşa uçar... benim eşimden ASDER’in üçüncü kuruluş yıldönümünde Elbet ben de güleceğim, daha fazla itibar Sayın Hasan Celal Güzel’in çok güzel şe- Hem de ölümsüzcesine.. kilde ifade ettiği yolla bir an evvel Anayasa Ölümsüzlük güneşi doğacak, gördü. değişikliğine gidilerek hatadan dönülmelidir. Hiç sönmeyecekçesine Devlet idaresinde inatlaşma olmaz. Milletin Bizim türkümüz, menfaati neyse o esas alınmalıdır. Madem Cennetleri şenlendirecek.. çağdaş uygarlık seviyesi esas alınmıştır. Her Şarkılarımız, sahada olduğu gibi bu sahada da çağdaş uy- Solmaz güzelliklerden bestelenecek... gulamalar esas ve örnek olmalıdır. BÜLBÜL GÜLÜ BEKLER Okuyucularımıza vermek istediğiniz Her oluş, safha safha... son mesajınız nedir? Doğumlar da... Ölümler de... Tüm güzellikler sabırla... Sebatla... Bu haksız YAŞ kararları toplumumuz Zaferler de... Düğünler de... için, devletimiz için çok ciddi bir iç kanama- Her şey perde perde... dır. Gerekli hukuki müdahale yapılarak der- İnişler de... Çıkışlar da... hal bu kanama durdurulmalıdır. Okuyucular Bahar gelir nazlı nazlı... için de özellikle söylemek istediğim şudur: Gül açar nazlı niyazlı... Bülbül, gülşeni bekler, İyiliği ve güzelliği sadece lafla istemek, te- Gözü yaşlı, gönlü yaslı... menni etmek yeterli değildir. İyiliğe ve güzel- liğe bu şekilde ulaşılmaz. Allah’ın koyduğu kaidedir, ’Ne ekersen onu biçersin.’ Tohum ekmeden mahsul alamazsın. Bu nedenle en az kötüler kadar cesaretli ve atak olarak hem kendimiz hem neslimiz ve hem de bu aziz milletimiz için elimizden geleni en iyi şekilde ortaya koyarak müşterek davalarımıza sahip çıkmalıyız. Bize bu şekilde kötülük edenler- den yarın mahşer gününde hakkımızı dava edeceğimiz gibi mağdurlara sahip çıkmayan, derdiyle dertlenmeyenlerden de davacı ola- 70 ASDER | ocak-şubat 2008
N O S TA L J İ ASIL GÜNDEM - HAYDİ BİSMİLLAH Tarih 31 Ocak 2009 Saat 11:00. İs- Bu ölüm piyangosunda, tayinimizin tanbul - Karacaahmet Mezarlığı gasilha- nereye çıkacağı herkes için çok önem- nesindeyim. Yani cenazelerin yıkanılıp, li. Ne şekilde öldüğümüzden ziyade, ne defnedildiği; ahiret yurduna tabutlanıp - hal üzeri öldüğümüz en birinci mesele- paketlenip yollandığı makamlardan bir miz. makam. Merhum Necip Fazıl’ın haykır- dığı mısraları mırıldanıyorum. Allah hepimize iman-ı kamil ve hüsn- ü hâtime nasip etsin. Amin “Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne hacet Ben Jandarma-Levazım Binbaşı rüt- besinde Yüksek Askeri Şura kararıyla Al sana derya gibi sonsuz Karacaah- HAZİRAN 1998 yılında re’sen emekli met “ edildim. İki yıl Şırnak’ta, bir yıl Tatvan- Bitlis, üç yıl da Diyarbakır’da görev yap- 1985 Kara Harp Okulu mezunu, ma- tım. Görevim itibariyle cenazelerle çok lulen Emekli Topçu Yzb. Ahmet ÜNAL hemhal oldum. Bu dünyadan ölüm ter- Kardeşimiz 30 Ocak 2009 günü Cuma his tezkeresini en güzel şekilde alarak namazını kıldıktan sonra oruçlu olarak , gidebilmek çok önemli. Çok güzel şe- kendisine verilen görevi bitirip iş yerine kilde ölenlere şahid olduğum gibi ber- geri dönerken ani bir kalp krizi geçiriyor bad bir şekilde bu dünyadan gidenleri ve bunun sonucu cadde üzerinde düşü- de gördük. yor ve o hastaneye varamadan Hakk’ın rahmetine kavuşuyor. Ahmet ÜNAL kardeşimiz, bu dün- yadan en güzel şekilde gidenlerdendi. Ben de bu sebeple Karacaahmet Gördüğüm diğer ölüler gibi değildi. Bi- Mezarlığı’ndayım ve cenazemizin yı- lenler bilir, en zor şeylerden birisi de can kanması için sıra bekliyorum. vermektir. O gün bizim sayabildiğimiz, Karaca- Ahmet ; Cennet bahçelerine uçuyor ahmet Mezarlığı gasilhanesine gelen gibi, âli makamını görerek ruhunu ver- cenaze sayısı onbeş civarında. Biz se- miş gibiydi.. Ölümünden sonra bir çok kizinci sıradayız. sevenleri tarafından da rüyalarda böy- lece görüldü. Onun cenazesini görenler Yetkililer İstanbul’da her gün ortala- buna şahid oldu. O mütebessim çehre- ma 350 - 400 kişi civarında insanın öl- si, yine mütebessim bir şekilde; şehadet düğünü ifade ediyorlar. Dünyada her parmağı, Rabbinin varlığına, birliğine ve gün ölen insan sayısın da 650-700 bin kendisinden başka bir İlah olmadığına, olduğu söyleniyor. Her gün dünyaya ge- bütün ruhuyla beraber işaret ederek ru- len insan sayısının da 725 bin kişi oldu- hunu Rahman’a teslim eyledi. ğu belirtiliyor. “Ağlayarak geldin dünyaya düşün- Müthiş bir hakikat. Her gün “ölüm mez misin? piyangosu” çekilişi var. Genç-ihtiyar, zengin-fakir, rütbeli-rütbesiz fark etmi- Gülerek girsen dost bağına sevin- yor. Her gün, her an bu piyango size de mez misin? çıkabilir. Bu çekilişe katılabilmek için bi- let almanıza gerek yok. Yaşadığınız her Ahmet Kardeşimiz; vefatının gecesi an bu talih kuşu sizin de başınıza ko- benimde dahil olduğu ortalama beş yüz nabilir. kişiyi kurduğu sistemle teheccüd nama- zına kaldırmıştı. Cahit Sıtkı Tarancı’nın mısralarında dile getirdiği gibi; Haftada da ortalama 600 cüz okun- masını sağlıyordu. Ayrıca; İman ve “Ölüm herkesin başında Kur’an hizmetinde; gece – gündüz de- Uyudun uyanmadın olacak meden, maddi- manevi fedakârlıkla, ka- Kim bilir; nerede, nasıl, kaç yaşında... rınca kararınca müthiş bir ihlas ve te- Bir namazlık saltanatın olacak vazu içerisinde gayret ediyordu..Onu yakinen tanıyanlar buna şahittirler. Taht misali o musalla taşında.” Vefatında üzerinden çıkan Sünnet-i seniyyeye uyarak hazırladığı ve her iki ayda yenilediği vasiyetinden bazı cüm- leler. ocak-şubat 2008 | ASDER 71
N O S TA L J İ Eşim bu VASİYETİMDİR Herkesin bir gündemi var. Her gün; olaylardan son Ölüm hak vaki olunca eşime, çocuk- güneş doğup sabah olunca, bütün dün- larıma, anneme, kardeşlerime ve bütün yadaki canlılarda, özellikle insanların derece menfi dostlarıma varsa haklarımı helal ettim. dünyasında, muazzam bir faaliyet ve ko- etkilendi. Çünkü Ne olur onlar da bana helal etsinler de şuşturma başlıyor. Herkes gündemini be- ahiret yolculuğuma beni borçlu gönder- lirliyor ve o istikamette enerjisini harcıyor. bulunduğumuz mesinler. Gazetelere, televizyonlara, iş yerlerine, aile ortamlarında, Arkadaşlarımızdan istirham ediyo- haberlere bakınca gündemlerin farklı rum. Kur’an-ı Kerim hatim programında farklı olduğunu görüyorsunuz. Basit basit hep ikinci sınıf, her hafta ortalama 600 cüz okunmakta- şeyler için kıyamet koparılıp en can alıcı hep “öteki” dır. Tek arzum bir gönüllü kardeşimizin konulara yokmuş gibi davranılıyor. bu programı devam ettirmesi. Fakirin se- muamelesine vap hanesi de bu sayede açık kalmış olur Asıl gündemi yakalayabilmek esas Tabii tutulmuştur. inşallah. hüner. Asıl gündemi yakalayanlar ve bu Prog. Listesi işyerindeki bilgisayarım- gündeme göre yaşayanlar, kazananlar Hakir görülen da mevcuttur. Ve güncellenmiştir. oluyor. bakışlara maruz Bir de teheccüd programlarımızı de- kaldık. Kıyafeti vam ettirmek mümkün olabilirse çok gü- Ahmet ÜNAL Kardeşimiz, asıl günde- zel bir hizmet olabilir. Teheccüd grubu- mi yakalayarak gitti. nedeni ile hep muzun listesi de gene Kur’an-ı Kerim küçümsendi, programının bulunduğu yerdedir. Bu te- Karacaahmet Mezarlığı gasılhanesine horlandı. Bir heccüd programımız 2003 yılından beri getirilen cenazelere bakıyorum. Ne şekil- her hafta fasıla vermeden devam ettiğin- de gitmişler. Hepsi ibretlik. Hani; pozitif uzman çavuşun den inşallah sizler bu programa sahip çı- olsun - negatif olsun, büyük olsun - küçük açık eşi bile, karsınız. Ben de kabrimde sizleri mesru- olsun, bütün sayıları sıfırla çarparsan sı- rane seyrederim ve Rabbime şükrederim fır olur ya, insan da, ölüm çarpanıyla çar- benim eşimden inşallah. pıldığında, o da sıfırlanıyor. Asıl gündemi daha fazla itibar Öldüğüm zaman eşimin istediği bir yakalayamayanlar, çok kötü kaybediyor- yere defnetmenizi arzu ediyorum. Allah lar. Negatif değerlerle çarpılanlar gibi. gördü. bizleri, çocuklarımızı, dostlarımızı ve tüm arkadaşlarımızı ve kardeşlerimizi Risale- Gündemine; Allah’ın rızasını, dolayı- i Nur’u çok okuyan, anlamaya çalışan ve sıyla Allah’ın Kitabını ve Resulullah’ın ( yaşayabilenlerden eylesin amin. A.S.M ) sünnetini koyanlar; bunları pra- Ben ölen kardeşlerimizin ardından tiğe dökenler; hem bu dünyada, hem de onlar için hatim programları yaptığım gi- anne karnından , görmeden geldiğimiz bi inşallah arkadaşlarım da benim ardım- bu dünya gibi, görmeden gitmekte oldu- dan hatimler okurlar. Kabirde beni yalnız ğumuz ancak iman ve basiret gözüyle ve kimsesiz bırakmazlar inşallah. Bizler görülebilen ahiret aleminde, kazanıyor- inanıyoruz ki ölüm hiçlik değil, son değil, lar ve kazandırıyorlar. Benim için en ya- sönmek değil, yok olmak değil, sonsuz kın ve en doğru şahid, Ahmet ÜNAL Kar- bir alemin kapısıdır. İşte bunu aynelyakin deşimizdir. olarak göreceğim için heyecan duyuyo- rum. Acaba anlatılanlar gibi hoş şeyler- NETİCE: Madem dünyada hayat var, le mi yoksa zıtları ile mi karşılaşacağım. elbette insanlardan hayatın sırrını anla- Ama Üstad”ım ümitvar olunuz demiyor yanlar ve hayatını su-i isti’mal etmeyen- mu? Bize de zaten başka türlüsü yakış- ler, Dar-ı Beka’da ve Cennet-i Bakiye’dei maz. Tevekkeltü alellah diyelim. hayat-ı bakiyeye mazhar olacaklardır. Haydi Bismillah. Amenna. Şu an itibariyle hesaplarım yukarıda- ki gibidir. Allahım ahirete gitmezden ev- 30. Lem”adan vel maddi ve manevi tüm borçlarımdan HULASA: Ölüm aklımıza pek gelmiyor kurtulmayı hem bana hem tüm Ümmet-i amma başımıza geliyor. Her insanım di- Muhammed’e nasip eyle. Amin. yen insan; kendini ve yaptıklarını ve dahi Ahmet Ünal yapmak istediklerini, hakikat terazisinde 01 ARALIK 2008 , zamanın tesirinde kalmadan , yeni baş- tan test ederek, dünya ve ahiret denge- sini Kur’an ve Sünnet nurunda en verimli şekilde kurarak, Ahmet ÜNAL Kardeşi- miz misali “HAYDİ BİSMİLLAH” diyerek kabir okyanusuna atlayabilmelidir. Kabir deryasına düşene ne lazım...? Bu gün gündeminiz de Allah için; ne- ler var, neler yok ? 72 ASDER | ocak-şubat 2008
Search