RAM Artırımı: - Anakartınıza kaç adet RAM modülü takılabiliyor ve kaçı boş durumda? - Anakartınızın desteklediği RAM hızları neler? - Anakart üreticisi tarafından RAM için önerilen marka ve model listesi var mı? Bu soruların cevapları için en önemli kaynak anakart kitapçığı ya da BlackBox ve CPU-Z gibi üçüncü parti yazılımıdır. RAM Hataları: - Bilgisayarın hiç açılmaması - Sistem kilitlemeleri ve sayfa hataları - Eşlik ve ECC hata mesajları - Mavi ekranlar
RAM Arızası Tespiti: - RAM’i gözle muayene etmek - RAM test donanımları ile RAM’leri test etmek - Olası arızalı RAM’leri sağlam RAM’lerle değiştirerek test etmek - Yerinden sökmeden yazılım temelli RAM testi yapmak
RAM Montajı /.video
GENİŞLEME YUVALARI Temel amaçları ek kartlarla bilgisayara esnek bir şekilde yeni fonksiyonların katılmasıdır. Bilgisayardaki diğer aygıtlarla yonga seti üzerinden iletişim kurarlar. Tüm yongaların çalışması için saat sinyaline ihtiyacı vardır. Genişleme kristali adında sistem kristalinden farklı bir saat kristali kullanırlar.
PC Bus: PC dünyasının ilk genişleme yuvasıdır. Hızı 7 Mhz dir. Genişleme yuvalarının işlemci hızından fazla olduğu tek dönemdir. İşlemci hızı 4.77 Mhz idi. AT Bus: 6 Mhz işlemciye göre tasarlanmış ve 1984 te piyasaya sunulmuştur. PCI: 1990 yılı başında intel tarafından açık kaynaklı olarak sunulmuştur. 33 Mhz hıza sahiptir. AGP: Sadece ekran kartları için ayrılmıştır. Hızlandırılmış grafik portudur. PCI-X: Güncel olarak Macintosh G5 sistemlerde kullanılmaktadır. 64 bit genişliğe sahiptir. PCI Express ( PCIe ): Intel, Dell, HP ve IBM 2004 de ortak olarak geliştirmiştir. Veri yolunu paylaşmaz. Diğer aygıtları beklemesi gerekmez. Bir bus sistemi yoktur. Doğrudan yüksek hızlı kuzey köprüsüne bağlıdır. Mini PCI ve Mini PCI Express: Dizüstü bilgisayarlarda kullanılan özel PCI biçimidir.
Express Card: Genellikle bir dizüstü bilgisayar çevresel aygıtları bağlamak için kullanılan seri bağlantı arayüzüdür. Elektronik devreler ve bazen harici cihazlar için konnektörler içerir.
BAĞLANTI ARAYÜZLERİ Klavye, fare, monitör, yazıcı, harici disk, barkod okuyucu, kart okuyucu vb. giriş çıkış birimleri bilgisayar ile bağlantı için «port» adı verilen bağlantı arayüzlerine ihtiyaç duyarlar. Seri ( COM ) Port: Seri port bağlantı noktası, her seferinde içeriye veya dışarıya doğru 1 bit bilgi transfer eden fiziksel bir arayüzdür. Seri port Pc ile harici aygıtlar arasında iletişim kurmak için kullanılan ilk port türüdür.
Paralel ( LPT ) Port: Çift yönlü 8 bit bilgi transfer eden fiziksel bir arayüzdür. 25 pinlik «D» şeklinde bir konnektör kullanır. Kablo uzunluğu arttıkça iletilecek veride bozulma riski oluşur. FireWire ( IEEE1394 ) Port: 1994 yılında tasarlanan seri bağlantılı bir veri iletim arayüzüdür.
eSATA Port: Sabit disk sürücüleri ve optik sürücüleri gibi yığın depolama aygıtlarına bağlayan bir veri yolu arayüzüdür. Thunderbolt: 2011 yılında Intel tarafından «Light Peak» adında geliştirilen ve çevre birimlerini bağlamak için PCI Express ile DisplayPort arabirimlerini birleştiren bağlantı teknolojisidir.
USB Port: Dış donanımların bilgisayar ile bağlantı kurabilmesini sağlayan seri yapılı, basit bir dört telli bağlantı biçimidir. Aynı anda 127’ye kadar cihazın bağlantısına izin verir. USB 1.1: Hız 12 Mbit/sn 1.5 Mbyte/sn USB 2.0: Hız 480 Mbit/sn 60 Mbyte/sn USB 3.0: Hız 4.80 Gbit/sn 600 Mbyte/sn USB 3.1: Hız 10 Gbit/sn 1.22 Gbyte/sn USB 2.0 0.5 Amper güç sağlarken USB 3.0 0.9 Amper çıkış değerine sahiptir. Kablosuz Bağlantı Portları: IrDA ( kızıl ötesi ) , WiFi, Bluetooth gibi teknolojiler kullanılır.
S/PDIF: Ses aygıtları arasında PCM stereo ses sinyallerini taşımak üzere geliştirilmiş bir dijital ses standardıdır. Fiber optik kablo için ise Toshiba tarafından geliştirilen TOSLINK konnektorler kullanılır. AES: Ses Mühendisliği Derneği ve Avrupa Yayın Birliği tarafından ortaklarla geliştirilen bir standarttır.
VGA: Bilgisayar ve projeksiyon cihazlarında yaygın olarak kullanılan analog görüntü standartıdır. 640 x 480 çözünürlük belirtir. Kompozit Video: CVBSS olarak da adlandırılan analog video arayüzüdür. Genellikle PAL, NTSC ceya SECAM formatındadır. S-Video: SD görüntüler için 480i ya da 576i yatay çözünürlük sunar. Komponent Video: Üçlü yeşil, mavi ve kırmızı renklerinden oluşan jak kullanılır. VIVO: Tv Out olarak bilinir. Analog video aktarımı yapar. DVI: Analog ve digital videoyu bir araya getiren ilk ve tek arayüzdür. SCART: Ses ve görüntünün birlikte aktarıldığı tek arayüzdür. HDMI: Yüksek Çözünürlüklü Çokluortam Arayüzüdür. Display Port: Bilgisayar gibi bir video kaynağını monitör ya da ev sinema sistemi gibi görüntüleme ve ses cihazlarına bağlamak amacıyla geliştirilmiş arayüz standardıdır. HDBaseT: Ağ kablosu üzerinden HD video, ses ve bazı kontrol sinyallerini iletir.
SABİT DİSK – HARD DISK DRIVE - HDD Veri depolama amacıyla geliştirilmiş manyetik kayıt ortamlarıdır. Veriler mıknatıslanma yoluyla kaydedildiğinden RAM de olduğu gibi enerji kesildiğinde veri kaybı yaşanmaz. Sabit diskin hızı işletim sisteminin performansını doğrudan etkiler.
Sabit diskin inç değeri diskin fiziksel genişliğini gösterir. 1 inç: 2.54 cm dir. Seagate , Toshiba, Western Digital HDD pazarının günümüzdeki üç yalnız aktörüdür. Sabit disklerde plaka üzerindeki her bir dairesel alana track ( iz ) adı verilir. Track’ler üzerinde ayrılmış en küçük veri saklama birimleri ise sector ( sektör ) olarak tanımlanır.
Sabit disklerin alt kısmı genellikle kapalı değildir ve sürücü motoru ile PCB kart üzerinde yer alan sabit disk kontrolcüsü, önbellek yongaları, PATA/SATA arayüz devreler gibi çeşitli bileşenler görülebilir durumdadır. Sabit diskin belli bir yerinde depolanmış olan veriye ulaşırken harcanan zaman erişim süresi olarak adlandırılır. Standart bir HDD’nin erişim süresi 8-10 ms civarındadır. Önbelleğe iletim hızı Mbit ana sisteme iletim hızı ise MB cinsinden ifade edilir.
Sabit Disk Montajı /.video
KAPASİTE BİRİMLERİ Bilgisayardaki tüm bilgiler, programlar sabit disk üzerinde bir alan kaplar. Bu alan kapasite birimleri ile ölçülür. En küçük kapasite birimi bit’tir. Örneğin 12 sayısı ikilik sistemde ( 1100 ) 2 sayısına karşılık gelir. Bu sayı ikilik sistemde 4 basamakla gösterilmekte, yani 4 bitlik bir bilgidir.
DOSYA SİSTEMLERİ Depolama birimlerinde dosyaların ne şekilde saklanacağını belirleyen dosya sistemleri kullanılır. Dosya sisteminin ne olacağı işletim sistemi biçimlendirilmesi ( format ) esnasında kullanıcı tarafından belirlenir. En çok bilinen FAT ve NTFS dosya yönetim sistemleridir. 1-İkisi de sabit disk veya taşınabilir disk veri saklama yapısıdır. 2-NTFS, FAT32’ye göre daha yeni bir teknolojidir. 3-Disk yapısı biçimlendirme işlemi yapılarak dönüştürülür. 4-NTFS, disk kullanımı ve güvenlik açısından FAT32’den daha iyidir. 5-FAT32’de bir dosyanın boyutu en fazla 4gb olabilir. 6-NTFS, bazı hataları otomatik olarak kurtarma özelliğine sahiptir. 7-Yeni nesil ve büyük boyutlu diskler için NTFS tercih edilmelidir.
exFAT: Flash sürücüler için optimize edilmişş bir Microsoft dosya sistemidir. 4 Gb ‘ den büyük dosyaları ve 32 GB’ den büyük bölümleri destekler. Ext: İlk olarak 1992 de Linux için geliştirilmiştir. Minix dosya sisteminin yetersiz kalması üzerine geliştirilmiştir. HFS Plus: Apple tarafından geliştirilen, iPOD dijital müzik çalar tarafından kullanılan biçimlerden biridir. RAID Birden fazla sabit disk kullanılarak oluşturulan veri depolama mimarisidir. Çoğunlukla sunucu bilgisayarlarda kullanılır ve anı tipte, aynı kapasitede birden fazla disk kullanılır. En iyi RAID türü diye bir şeyden söz edilemez. Her RAID sisteminin kendine özgü artı ve eksileri vardır. Mesela güvenlik ön plana çıkıyorsa genellikle veri yazma hızı yavaşlar, ya da hem hızlı hem de güvenli bir sistem kuruyorsanız MB başına maliyet çok yukarılara çıkar.
KATI HAL SÜRÜCÜSÜ - SSD – SOLID STATE DRIVE Katı hal sürücüleri geleneksel sabit disk sürücülerinin yerini almaya başlayan, NAND flash tabanlı bir depolama çözümüdür. Ssd'lerde bulunan flash yongalar içinde saklanan verilerin uzun süre depolanabilmesini ve korunması sağlayarak kullanıcılara verilerini güvenli bir şekilde depolama imkanı sunar. SSD'lerin amacı temelde HDD ile aynıdır: Dosyalarınızı uzun vadeli kullanım için saklamak. SSD'nin farkı ise \"flaş bellek\" denilen bir tür bellek birimi kullanmasıdır.
HDD'de ise manyetik diskler ve bir okuma kafası bulunur. Bunu plakları çalmakta kullandığınız pikaplara benzetebiliriz. Kafanın veri okuyup yazması için disk üzerinde doğru konuma gitmesi gerekir. Veriler çoğu zaman dağınık olarak yazıldığından kafa, tek bir dosyayı okumak için birçok kez konum değiştirmek zorunda kalır ve doğal olarak bu işlem zaman alır. SSD'lerde ise veriyi saklamak için elektriksel hücrelerden faydalanır. Bu hücreler, \"sayfa\" denilen bölümlere ayrılır ve veriler burada saklanır. Sayfalar bir araya gelerek \"blokları\" oluşturur. SSD'lere \"katı hal\" denmesinin sebebi, hareketli parçalarının bulunmamasıdır. SSD’nin HDD ye göre avantajları: SSD’nin HDD ye göre dezavantajları: - Çok daha yüksek performans - Satın alma maliyeti yüksektir. - Çok kısa açılma süresi - Daha az kapasitelidir. - Daha sessiz çalışması - Aynı alana defalarca veri yazma ömrü kısadır. - Daha az ısınması - Motoru olmadığından az enerji harcaması - Sarsıntılara dayanıklı olması - Daha hafif yapı - Okuma ve yazma işlemlerinde daha az hata
SSD kontrolcü, bloklara silme işlemi uygulanacak olsa bile bunu hemen gerçekleştirmez; yeni bir veri yazılana kadar silme işlemini erteler. TRIM komutu sayesinde SSD kontrolcü silme işlemlerini beklemeden gerçekleştirir. TRIM için işletim sistemi, SSD sürücüsü ve anakartta ki SATA kontrolcüsü destek vermek zorundadır.
KATI HAL KARMA SÜRÜCÜSÜ - SSHD – SOLID STATE HYBRID DRIVE Hybrid Drive içerisinde hem sabit disk hem de SSD bileşeni olan disklere denilmektedir. SSHD, sadece Seagate tarafından kullanılan bir terimdir. 64 GB kapasite epey fark oluştursa da hiçbir zaman SSD'nin 0.1ms'lik şimşek hızındaki erişim hızını sunmuyor. Çünkü diskteki asıl veri her zaman 10ms ile erişilebilen metal plakalarda yer alıyor. ! SSHD'lerin içindeki 8 GB veya 24 GB -her ne kadar ise- alana erişiminiz yok ve bu bölüm tamamen SSHD'nin kontrolünde. SSHD'ler SSD performansının yanına bile yaklaşamıyor.
Usb Bellekler: Kapasiteleri 1 TB’a kadar ulaşan, NAND Flash yapısına sahip, çalışma esnasında sökülüp takılabilir, küçük ve hafif depolama aygıtlarıdır. Piyasada 4-2-4-8-16-32-64-128 GB şeklinde katlanarak giden farklı depolama boyutlarıyla bulunabilirler. Hafıza Kartları flash kart olarak da bilinirler. Birçok dizüstü bilgisayarda hafıza kartı yuvası mevcuttur. Secure Digital Memory SD Kartlar ise günümüzde kullanımı çok yaygın bir hafıza kartı türüdür. 2001 yılında SanDisk firmasının eski bir standart olan MMC kartının geliştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. SD kartlar hız sınıfı derecelerine sahiptirler. En yüksek hızda olanlar U bir alt hıza sahip olanlar ise C sembolüyle ifade edilirler. U1: 10 MB/s U3: 30 MB/s
! Samsung tarafından geliştirilen UFS kartlar ise 530 MB/s veri transferi yapabilir. Optik Diskler: Işık yardımıyla bilgileri dijital olarak kaydedip yine ışık yardımıyla bu bilgileri okuyabilen depolama birimleridir. DVD-ROM: Bilgileri üretici yazar. Silinemez-Değiştirilemez. DVD-R: Boş olarak satılır. 1 kere bilgi yazılabilir. Silinemez. DVD-RW: İçerisindeki bilgi silinebilir ve tekrar tekrar yazılabilir. Okuma yazma hızları X ile ifade edilir 4X-6X-8X-16X-24X gibi. Blue-ray Disk: Tek katmanda 27 GB’a çift katmanda 54 GB’a kadar veri depolayabilir. Mavi lazer teknolojisi kullanılır.
EKRAN KARTI Anakart üzerine takılan ve ekrana görüntü aktarılmasını sağlayan elektronik karttır. Görüntünün monitöre yansıtılmasını sağlayan ekran kartları aynı zamanda görüntünün kalitesini de belirlemektedir. Bilgisayar ekranındaki bir görüntünün kalitesi hem görüntü bağdaştırıcısı yani ekran kartına, hem de monitöre bağlıdır. Çünkü monitörünüz yeterince özellikli değilse, ekran kartınız ne kadar iyi olursa olsun kaliteli bir görüntü elde edilmeyecektir. Günümüzde birçok farklı tipte üretilen ekran kartları, özelliklerine göre farklı video modları sunmaktadır. Monitörler görüntüleri göstermek için analog sinyaller kullanırlar. Ekran kartları ise ekrana gidecek olan görüntünün dijital bilgisini alır, kendi belleğinde depolamak suretiyle analog sinyallere çevirir ve ekrana yansıtır.
Ekran kartlarının kendinde olan belleği sayesinde, bilgisayar görüntüleri depolamak zorunda kalmaz. Ekran kartlarının bu işlevsel yapısı aynı oranda güce ihtiyacı olduğunu da göstermektedir. Özellikle yüksek performanslı ekran kartları büyük ölçüde güç tüketmektedir. Ekran kartlarının hepsinin farklı özellikleri bulunur. Fakat buna karşın 3 temel özelliğe sahiptirler. Bunlar; Video Chip; ekranın yansıtması gereken görüntüleri oluşturacak olan sinyalleri üretir. RAM; Ekrana gönderilen görüntü bilgilerinin saklandığı bölümdür. Erişimin mümkün olduğunca hızlı olması gerekir. RAMDAC; Grafik işlemcisinde işlenen ve video belleğine aktarılan bilgiler monitöre gönderilemez. Bunun nedeni bu sinyallerin dijital olmasıdır. Bu sinyallerin monitörlerin kabul edebileceği analog RGB sinyallere dönüştürülmesi gerekir. Bu görevi de grafik kartındaki RAMDAC ünitesi yapmaktadır.
Asus, Palit, MSI, Gigabyte, Sapphire, XFX derken ekran kartı markaları uzayıp gitmekte. Aynı zamanda halihazırda mevcut olan bir AMD mi yoksa Nvidia mı kavgası da söz konusu. Bütün bu merak edilenler bir araya geldiği zaman da ortaya içerisinden çıkılması imkânsız olan bir durum sonuçlanabiliyor. Ekran kartı seçimine ilk olarak ekran kartı üreticisi seçmekle başlanmalı. Halihazırda piyasada da AMD ve Nvidia olmak üzere iki adet üretici bulunuyor. İki adet üreticinin birbirlerine rakip olarak ürettikleri birçok kartları var. Neredeyse her segmentte bir karta sahip olan firmalar bu bileşenleri kıyasıyla yarıştırıyorlar. Fakat bazı durumlarda herhangi bir üreticinin diğerinin önüne geçebildiğini görüyoruz. Dolayısıyla her fiyat ve segment seçiminde ekran kartları modelleri farklılaşabiliyor. Bu noktada da kimi zaman AMD öne geçerken kimi zaman da Nvidia öne geçiyor. ! Unutmayın ki normal şartlardan daha ucuza bir ekran kartı sürümü alıyorsanız muhtemelen o üründe malzeme kısıtlamasına gidilmiştir. Fakat bazı durumlarda bu kısıtlamalar kullanıma herhangi bir etki edemeyebiliyor. Size tavsiyemiz seçtiğiniz modeldeki bütün sürümlerin testlerine internetten bakmanız olacak. Kronik bir sorunu bulunmayan, yani sıcaklık değerleri normalin üzerine çıkmayın herhangi bir kartı satın alabilirsiniz.
Ekran Kartı Montajı /.video
EKRANLAR CRT – LCD – LED ekranlar yaygın kullanılan görüntüleme birimleridir. CRT Cathode Ray Tube – Katot Işın Tüpü: Elektron tabancaları vasıtasıyla işlem yapar. Elektronların tüp içerisinde yüksek hızla fırlatılmaları ve bu etkinin sonucunda ışık oluşması mantığıyla çalışan eski nesil görüntü teknolojisidir. Başta televizyonlar olmak üzere bilgisayar monitörleri dahil birçok cihazda CTR birincil görüntüleme teknolojisi olarak kullanılmıştır. Günümüzde artık nadiren kullanılan CTR görüntü teknolojisinin yerini birçok açıdan daha avantajlı olan LCD ve LED ekranlar almıştır.
LCD Liquid Crystal Display: Elektrikle kutuplanan sıvının ışığı tek fazlı geçirmesi ve önüne eklenen bir kutuplanma filtresi ile gözle görülebilmesi ilkesine dayanan bir görüntü teknolojisidir. LED Light Emitting Diode: LCD ‘ nin arkasında yer alan florasan yerine LED aydınlatmalar kullanılır.
! Tipik bir CRT monitör yaklaşık 120 watt güç tüketirken bir LCD aşırı yüklenmede yaklaşık 33 watt harcar. Monitörler DPMS denilen bir standart kullanılar ve bu çalışma şekli sayesinde güç tüketimi yaklaşık olarak % 75 azalır. Yapısal CRT Monitör Problemleri: - Odak ayarının bozulması - Tıslama, kıvılcım veya kanat çarpması benzeri sesler - Ekranda yatay veya düşey tek çizgi gözükmesi - Siyah ekranda tek bir beyaz nokta görümmesi - Soluk görüntü - Bazı renklerin silik olması *** Piksel hatası LCD ve LED ekranlara has bir durumdur.
YAZICILAR Bilgisayardaki bilgilerin , fotoğrafların ve benzeri bilgilerin bilgisayar hafızasından kâğıt üzerine çıkışını sağlayan birimdir. Çoğu yazıcı bilgisayara USB veya RJ45 ile bağlanır. Bazı yazıcılar ise fotoğraf makinesinden, hafıza kartından ve tarayıcıdan direkt çıktı alabilirler. Modern yazıcıların çoğu faks çekme , tarama ve fotokopi çekme özelliğine sahiptirler. - Karakter yazıcılar - Nokta vuruşlu yazıcılar - Mürekkep püskürtmeli yazıcılar - Lazer yazıcılar - Isıl yazıcılar - UV yazıcılar - Kalemli yazıcılar
Karakter Yazıcılar: Daktiloya benzeyen bu yazıcı ilk yazıcı örneğidir. Karakterler daktilodaki gibi baskı şeridi ile kağıt üzerine işlenir. Karmaşık elektromekanik yapıları, düşük hızları ve sınırlı grafik baskı yetenekleri nedeniyle günümüzde kullanılmamaktadırlar. Nokta Vuruşlu Yazıcılar: Matris şeklinde baskı iğnelerini bilgisayardan gelen veriler aracılığıyla elektro mıknatıs yardımıyla kağıt ile yazıcı arasında gergin duran şeride nokta vurarak baskı yapan yazıcıdır bu tür yazıcılar, sadece harf ve rakamlardan oluşan baskı gereksinimi olan muhasebe kayıtlarının basılması gibi işlerde halen kullanılırlar
Mürekkep Püskürtmeli Yazıcılar: Nokta vuruşlu yazıcılar ile benzeyen çalışma şekilleri vardır. Vurma noktasının yerini hızla püskürtülen mürekkep alır. Günümüzde en yüksek baskı çözünürlüğüne sahip yazıcılar bu tür yazıcılardır. Lazer Yazıcılar: Son geliştirilen yazıcı türüdür. Yüksek baskı kalitesi ve hızına sahiptir. Fotokopi makinesine benzerleler fakat onları ayıran temel özellik baskı kaynağının bilgisayardan gelen sayısal kodlarının olmasıdır. Isıl Yazıcılar: Duyarlı kağıt üzerine baskı yapan cihazlardır faks cihazlarında da bu yöntem kullanılır
UV Yazıcılar: Xerox UV ışığa duyarlı kimyasalların birkaç mikrometre ile kaplı özel bir kağıt kullanacak bir mürekkepsiz yazıcı üzerinde çalışıyor. Özel bir uv ışıklı bir çubukla yazıları silme özelliğine sahiptir. Kalemli Yazıcılar: Kağıt yüzeyinde özel bir kalem ile gezdirilerek çizilen şekli vektör grafikleriyle yazan cihazlardır. Bu tür yazıcılar, günümüzde nadiren kullanılıyor ve yerini yüksek baskı kalitesine sahip geleneksel geniş formatlı yazıcılara bırakıyor
! Yazıcılar genel olarak LPT, USB, Ethernet, WİFİ, FireWire vb. arayüzlerle bilgisayarlara bağlanırlar. Ancak usb portunun yaygınlaşmasıyla kullanımı oldukça azalmıştır. YAZICI KURULUMU Yazıcının USB kablosunu bilgisayarına tak. Bilgisayarının (dizüstü bilgisayar) yanındaki veya CPU kutusunun (masaüstü) arkasındaki veya önündeki USB bağlantı noktalarından birine uymalıdır. Yazıcının USB kablosu yoksa devam etmeden önce yazıcın için bir tane satın alman gerekebilir. Yazıcının model numarasının ardından \"USB kablosu\" yazarak İnternet'ten bak. Yazıcın için uygun bir USB kablosu yoksa bunun yerine yazılımı manuel olarak kurman gerekecek.
Yazıcıyı aç. Yazıcıyı açmak için yazıcının Güç düğmesine bas. Bunu yaptıktan sonra devam etmeden önce bir dakika kadar beklediğinden emin ol. Yazıcıyı bilgisayarına taktığında kurulum işlemi başlamıyorsa bu yönteme devam et. Çoğu durumda, yazıcıyı bilgisayara bağladıktan sonra açmak yazıcının kurulumunu başlatır. Yazıcının kurulumu başlarsa yazıcı kurulana kadar ekrandaki talimatları izle. Ekranın sol alt köşesindeki Windows logosuna tıkla. Başlat menüsü açılacak. Başlata yazıcılar ve tarayıcılar yaz. Bunu yaptığında bilgisayarında yazıcılar ve Tarayıcılar bölümü aranacak.
Yazıcılar ve Tarayıcılar seçeneğine tıkla. Bunu Başlat penceresinin en üstünde göreceksin. Yazıcı veya tarayıcı ekle butonuna tıkla. Bu, Yazıcılar ve Tarayıcılar penceresinin üst kısmındadır. Yazıcının adına tıkla. Yazıcı veya tarayıcı ekle penceresinde olmalıdır. Yazıcının adına tıkladığında yazıcının kurulum penceresi açılacak. Yazıcının adı görünmüyorsa istediğim yazıcı listede yok butonuna tıklayıp bir arama seçeneği seç ve ekrandaki talimatları izle. Devam etmeden önce yazıcının yazılımını indirme işlemini bitirebilirsin.
Ekrandaki kurulum adımlarını izle. Her yazıcının kurulum işlemi farklı olacaktır. Kurulum işlemi tamamlandıktan sonra yazıcın çalışmalıdır. Kağıdın Bypass Tepsisine Yerleştirilmesi 1- Bypass tepsisini açın. 2- Kağıdı, yüzü bypass tepsisi içine doğru bakacak şekilde bip sesi duyulana kadar yavaşça yükleyiniz ve daha sonra kağıt kılavuzlarıı kağıt boyutuna ayarlayınız. Kağıt kılavuzunun ve kağıdın boyutu eşleşmiyorsa, bükülme ya da yanlış beslenme meydana gelebilir.Sınır işaretini geçecek kadar kağıt yerleştirmeyin, yoksa eğri görüntü veya yanlış beslemeler oluşabilir. 3- Yazıcı sürücüsünü veya kontrol panelini kullanarak kağıt boyutunu ayarlayın.
Bazı Yazıcı Arızaları 1) Yazıcım çıktısı alınması gerekli dosyayı yazdıramıyor? Çözüm: a) Printer LPT veya USB kablosu takılımı kontrol ediniz. b) Yazıcı varsayılan yazıcı olarak atanmış mı kontrol ediniz. c) Yazıcının açık veya yazıcının güç anahtarı açık mı kontrol ediniz. d) Yazıcıyı yeniden açıp yazdırmayı deneyin. e) Yazıcı ekle yeni yazıcı ekleyiniz. 2) Yazıcım bir satırı üç satır veya daha fazla gibi yazdırıyor? Çözüm: a) Yazıcı tanıtımı tam olarak yapılması. b) Yazıcılar-özellikler-ayrıntılar-aşağıdaki bağlantı noktasında yazdır.
3) Yazıcı yazdır komutunu almıyor? Çözüm: a) Yazdırılacak belgelerden daha önce yazdırma ( kuyrukta ) bekletilen belgelerin hafızadan temizlenmesi. b) Bilgisayarın yeniden başlatılması. 4) Yazıcı değişik sayfa şeklinde yazdırması? Çözüm: A) Yazıcı Tanıtımının doğru yapılması. 5) Yazıcıyı açtığımızda ön paneldeki ışıklar sırayla yanıp sönüyor. Yazıcı hiçbir cevap vermiyor? Çözüm: Kafayı yerinden çıkarıp tekrar takın. Eğer yine bir değişiklik olmazsa kafa arızası olabilir. Tamir olasılığı yok. Yenisini almanız gerekiyor. Not: HP lerde kafa ve kartuş birleşiktir.
6) Yazıcım kağıda yazdırırken, kağıda baskı yapıyor ama siyah renk varmıyor. Kartuşu değiştirmeme rağmen hala aynı sorunu veriyor. Kartuşun ucu tahrip görmekte olabilir. Çözüm: Kafa arızalı gibi görünüyor. Kafayı yerinden çıkarın ve pinleri kontrol edin. Hepsi aynı yükseklikte olmalı. Aksi halde kafa arızalıdır. 7) Yazı yazarken değişik karakterler çıkıyor(kalp işaretleri gibi) Bunun sebebi nedir acaba? Çözüm: DOS moda düşün ve oradan dir>prn komutunu gönderin. Doğru çıktı alınıyorsa. Sorun Windows sürücülerindedir.
8) Kartuş donması problemi. Çözüm: Bir başka sıvı ile mürekkebin çözünmesi. İzah edilen metotların temel amacı özel sıvı (Vikink´) in üfleç içinde kuruyan bölgeye ulaşmasını sağlamaya yöneliktir. Bunun gerçekleşmesi halinde Vikink kuruyan mürekkebi çözer ve üflecin açılmasını sağlar. Kartuşlar için uygulama yöntemi tıkanma derecesine göre aşağıdaki gibi olmalıdır: Kartuş ters çevrilmeli üflecin üzerine birkaç damla Vikink damlatılmalı ve 30 sn beklenmelidir. Kağıt bir mendil üzerine birkaç damla Vikink damlatılarak kartuşun üfleci bu ıslaklığın üzerine nazikçe sürülmelidir. Mendil üzerinde herhangi bir mürekkep akıntısı olmaz ise bu işlem bir iki defa tekrarlanmalıdır. Bu işlemi sıcak su ile gerçekleştirmekte mümkündür. 9) Yazıcım kağıtlarında iz bırakarak yazdırıyor. Çözüm: Yazıcı kartuş ve tonerlerinde eksilme vardır.
10) Bazen kartuşların bulunduğu kafa 4-5 defa sol tarafa sertçe vuruyor ve duruyor durunca stand-by ışığı yanıp sönmeye başlıyor. on-off butonuna bastığımda aynı hat devam ediyor.”Mekanisim Error” hatası veriyor. Bazen kendi düzeliyor. Problem ne olabilir? Çözüm: Bu tür aletlerde daha çok böyle problem çıkıyor. Encoder problemi gibi görünüyor. Yeniden doldurulmuş kartuşlar bazen bu problem çıkarıyor. Orijinal kartuş takıp yeni bir deneme daha yapın. 11) Kartuşun takılı olduğu platformun altında kayışın hareketiyle kartuşlu platformu hareket ettiren küçük parça kırılması. Çözüm: Bu parçayı epoxy ile yapıştırın.
TARAYICI Belge ve dokümanları bilgisayar ortamına görüntü olarak aktarmamızı sağlayan donanımdır.
KLAVYE Yazı yazmamızı ve komut girişi yapmamızı sağlayan donanımdır.
Q Klavye Nedir? Q klavyede harflerden Q harfi, en sol üstte yer almaktadır. Bu nedenle QWERTY olarak da bilinmektedir. 1874 yılında Christopher Latham Sholes tarafından patenti alınmıştır. İlk olarak daktilolarda kullanılmıştır. İngilizce konuşulan ülkelerde çok daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun nedeni, İngilizce dilindeki kelimelerin daha kolay yazılmasını sağlamaktır. Yani Q klavye ile İngilizce dilinde daha kolay ve hızlı bir şekilde komutlar girebilirsiniz. Zira tuş dizilimi buna göre ayarlanmıştır. F Klavye Nedir? F klavye ya da FGĞIOD ise Türkçe dili için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mucidi, daktilo öğretmeni İhsan Sıktı Yener’dir. İkinci Dünya Savaşından sonra Marshall yardımları sayesinde geliştirilmeye başlanmıştır. Geliştirmeler tamamlanınca, 20 Ekim 1955 tarihinde Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi tarafından onaylanmıştır. Ülkemizde yer alan birçok kurumda, F klavye kullanılması özendirilmektedir. Zira F klavye kullanarak Q klavyeye kıyasla Türkçe dilinde daha hızlı ve zahmetsiz yazmak mümkündür. Bu durum bilimsel olarak da kanıtlanmış olsa da, alışkanlıklarımızdan ve piyasadan dolayı hala genel olarak Q klavye kullanmaktayız. Karar verip F klavyeye geçtiğimizde ise harflerin yerini başlarda sıkça karıştırmaktayız.
Q Klavyeden F Klavyeye Geçiş Özellikle de 10 parmak yazma konusunda bizlere önemli avantajlar sağlayan F klavye, sanıldığı kadar zor öğrenilen bir klavye çeşidi değildir. Sadece pratik yapmak ve sabırla denemek gerekmektedir. Bilgisayarlarınızın klavye ayarlarından Q klavyeden F klavyeye geçiş ise mümkündür. Farklı tuş takımlarına atanan farklı değerler sayesinde siz de klavye çeşitleri arasında geçiş yapabilirsiniz. Böylece dilimize daha uygun tuş dizilimlerine sahip olan F klavye ile yazı yazabilirsiniz.
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122