Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Nisan 2017

Nisan 2017

Published by cekmekaset, 2017-03-29 15:45:48

Description: Nisan 2017

Search

Read the Text Version

Biraz Sen Biraz BenKadınlar arası bir arkadaşlık ve dayanışma hikayesi. Handan sahilde, kayalıkların üzerinde intihar etmeküzereyken karşısına 30’lu yaşlarında Buse adında trans bir kadın çıkar. Buse’nin ısrarıyla başlayan sohbetsadece gecenin gidişatını değil her iki kadınında hayatını değiştirecektir.7 Nisan Cuma 20:30

Sadece DiktatörBenim gibi bir adam, yıllardır \"tehlikeli bu adam\" diye düşünülen bir adam, eğitimsiz denilen, cahildenilen bir adam, kaba saba bulunan, \"radikal bu\" denilen bir adam nasıl oldu da bu kadaryükseldi?Diktatör... Herhangi bir diktatör...Sadece diktatör...Nerde, ne zaman olduğunun önemi yok. Yüzyıllar boyu, fırsatbulduğunda hükmetmiş tüm diktatörler gibi varlığının meşruiyetini tartış(tır)mayan bir diktatör...Peki nasıl geldi bu diktatör? Hangi ara, nasıl, her şeye sahip oldu ve hatta her şeyin ta kendisi oldu? Bütün bunlarolurken kim neredeydi ve daha bir çok soru...14 Nisan Cuma 20:3029 Nisan Cumartesi 20:3030 Nisan Pazar 18:30

Sevmekten Öldü Desinler\" Ne yapalım, sert coğrafyada büyüdük diye, kalbimiz sulanınca yeşermeyelim mi?\"Şehrin batağında şarkıcılık hayalleri kuran Gönül'ün hayaline ortak edemediği Mustafa'sı, mahalleden arkadaşı Sevda'sı,pavyon sahibi Hamdi'si ve rengarenk Ahmet'iyle anlattığı bir yükselememe hikayesi.Arabeskin, pavyon ışıklarının, yitip giden masalların mum ışığında, oyuncunun anlatıcıya dönüştüğü bir anti-melodram.-Masal işte, Sevmekten öldü desinler!-onun bir suçu yok.-Kimin?-Masalın...1 Nisan Cumartesi 20:308 Nisan Cumartesi 20:3015 Nisan Cumartesi 20:3021 Nisan Cuma 20:30

Shakespeare Öldü Aş BunlarıShakespeare'in günümüz insanının ve içinde yaşadığı dünyanın sorunlarını anlatmakta yetersiz kaldığı iddiasını sunan oyun, içindebulunduğumuz zaman dilimini tanımlayıp, güncel bir fotoğrafını çekiyor. Bizim aşırı dağlanmış, yanmış, parçalanmış dünyamızla,tuhaf tutkularımız, şiddetli kavgalarımız, sarsıcı aşklarımız ve gıcık veren zevklerimizle meşgul oluyor. Derya Efe ve Kağan Uluca,Marilyn Monroe'dan Jean Luc Godard'a, Werner Heisenberg'den Niels Bohr'a kadar popüler ve bilimsel referanslarla işlenmiş 70dakika süren oyun boyunca mizah dozunu kaybetmeden seyirciyi diri tutuyor.Shakespeare’in bu odada doğduğu hemen hemen kesin. Tam anlamıyla bir kesinlikten bahsedemeyiz, ama yarı yarıya bu odadadoğduğu kesin. Şimdi o tabii ki burada yan bir oda da doğmuş olabilir ama biz gene de büyük bir kesinlikle bu odada da doğduğunusöyleyebiliriz.5 Ağustos hakikaten de çok tuhaf bir gün. Hem kader, hem özgür irade hem de tesadüf o gün korkunç bir temizlik yapmışlar.‘Şöyle ya da böyle’ işte bütün mesele bu.Yazan : Paul POURVEURTürkçesi : Şaban OLYöneten : Kağan ULUCAOyuncular : Derya EFE, Kağan ULUCAYönetmen Yrd.: Ulvi KAHYAOĞLU, Burak TALIReji Asistanları : Andaç BEYHUN, Rahmi SAVRANMüzik Direktörü: Utku GÜÇOĞLUGrafik Tasarım : Alpgiray KELEMKoordinatör : Deniz ERBİGE26 Nisan Çarşamba 20:30

Korkuyu Beklerken“Kocaman şehir. (Ama allahın belası gizemli mektup seni bulur.)Dışarıda köpekler hırlıyor. Mahallenin köpekleri. (Seni artık sevmiyorlar.)Açıkça tehdit ediliyorum. (Seni kim niye tehdit etsin?)Ubor-Metenga tarikatı mektuplarında evden çıkmanız yasak diyor. (Dillerini bile anlamıyorsun.)Dışarı adımımı bile atmayacağım. (Doğru insanı seçmişler.)Açım, telefonum yok, bir başınayım. (Ben varım ya. Bir de tarikat.)”Her gün aynı anahtarla girdiğimiz evimiz yok.Sözüne güvendiğimiz arkadaşlarımız yok.Sırtımızı yasladığımız günlük hayatımızın konforu yok.Her şeyin akıl yoluyla çözülebileceğine dair bir inancımız yok.Korkuyoruz. Korktukça korkuyu bekliyoruz.Bu kadar korkunca korkunun ta kendisi olmamak mümkün mü?“Köpekler hırlıyor.(Sen hırlıyorsun.)”*Sahnelenme hakkı Oğuz Atay’ın temsilcisi İletişim Yayınları’ndan alınmıştır.24 Nisan Pazartesi 20:3028 Nisan Cuma 20:30

Kadıköy Sokak Akademisi FestivaliBeliz Güçbilmez: Tiyatro Zaman İlişkisiTülin Özgündoğdu Sağlam: Tiyatro Ritüel İlişkisiElif Çongur: Spron Tiyatralliği10 Nisan Pazartesi 11:00-17:00*Ücretsizdir

Örümcek ZamanıBaraka, üniversite yıllarından beri tanışan dört tiyatrocu arkadaşınbir araya gelmesiyle oluşan İzmirli, yeni bir topluluk. Eütt, ÖkmSahnesi, Ege Sanat Atölyesi , Beyoğlu Kumpanya gibi guruplarındeneyimini kendi metinlerini oluşturan, yeni sahneleme biçimleri vedramaturjik yaklaşımlar üzerinde yoğunlaşan bir topluluğa dönüştürmeyihedefleyen Baraka, ilk oyunu \"Örümcek Zamanı\" ile sahne alıyor.Örümcek Zamanı, 35' lerinde, aile, iş hayatı,statü, para veaşk ilişkileri gibi güncel yaşamın karmaşık bağlantıları içinde kaybolmuş, amahala varolma savaşı veren üç farklı adamın ortaklaşan hikayelerinisahneye taşıyor. Tek başına katlanılan hayatlar, bir türlü içindençıkılamayan döngüler ve merkezi görünmez hale gelmiş baskılar... Neiyi gelir? Aklı devre dışı bırakmak mı, bir örümceğe dönüşmek mi?Yoksa akışına bırakıp, yuvarlanan kayayı bir kez daha tepeye taşımakmı?22 Nisan Cumartesi 20:30

Eve Dönüş“Not defterimi çıkarıp yazıyorum. Biz hepimiz, bütün insanlar ayakkabı giymeyi bırakırsak özgür olacağız. Bir kuş gibi.”Ayağı çıplak bir aylağın betona basma hikayesi, bir ceviz ağacının ortadan ikiye kesilmesinin masalı...Zeynep, elinde feneri ile orman cinlerinin peşinde, yıldızların tepesinde bir kız çocuğu, aşkın geçtiği yollara düşmüş birgenç kız, dünyaya kapılarını kapamış bir kadın.Eve Dönüş, masalsı bir çocuğun renklerini yitirmiş bir kadına dönüşünü çocukluk, ergenlik ve kadınlık dönemlerineodaklanarak anlatan otuz yıllık bir hikaye. Büyürken neleri yitirdik ? Aynı yollardan kaç kere geçeriz? Bir gün eve dönermiyiz?Yazan: GnomYöneten: Barış GönenenOynayanlar:Ece Nur Ateşİrem YünselTara DemircioğluEren Çiğdem9 Nisan Pazar 19:00

80'lerde Lubunya OlmakMekan Artı yine farklı bir sahneleme ile seyircisini 1980’lerde bir pavyona davet ediyor ve trans bireylerin hayatlarınaortak ediyor!\"80'lerde Lubunya Olmak\"; en genci bugün 50 yaşında olan dört trans birey size Türkiye'de lubunya olmanın genel veözel tarihini anlatıyorlar.Oyunda deneyimlerini paylaşan dört trans birey bize kendi hikayelerini anlatıyorlar ve parklarda, üçüncü sınıf otellerde,randevuevlerinde, gece kulüplerinde, Pürtelaş'ta, Bayram Sokak'ta, Dolapdere'de, sokaklarda, karakollarda, kışlalardayaşamak için direnen, hayata delicesine tutunan ve çoğu zaman birbirlerinden başka sarılacak kimsesi olmayanlubunya bireylerin gözünden bu ülkenin korkunç bir döneminin korkunç hikayesini gözler önüne seriyorlar.İzmir'de faaliyet gösteren Siyah Pembe Üçgen Derneği'nin 2012 yılında yayınladığı aynı adlı kitaptan uyarlanan oyun;Ufuk Tan Altunkaya tarafından sahneye uyarlandı. Tamamen, gerçekleştirilen söyleşilerden oluşan metinde, hiçbirdeğişikliğe gidilmeden, trans bireylerin kendi kelimeleri ile sahne uyarlaması gerçekleştirildi.Metin: Siyah Pembe Üçgen Derneği İzmirUyarlama, yönetim: Ufuk Tan AltunkayaProje koordinasyon: Didem KaplanProje danışmanı: Ozan ÜnlükoçProje asistanı: Ömer Kaan AydınTema müzik: Emre AkadOyuncular: Ayşe Gülerman, Burcu Şeyben, Elit Çam, Neşem AkhanOyun süresi: 70 dakika19 Nisan Çarşamba 20:30

BİLETLER BİLETİX VE TİYATRO GİŞESİNDE.Gişe No: 0542 213 60 50Twitter @kadikoyemekİnstagram @kadikoyemekFacebook (sayfa) Kadıköy Emek TiyatrosuMail Adr. emeksahnesi@gmail.comwww.emeksahnesi.comwww.kadikoyemektiyatrosu.com


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook