AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK
Birinci bask›: Haziran 2005 GÜNEfi YAYINCILIK Darülaceze Caddesi No: 9 Ekflio¤lu ‹fl Merkezi B Blok D: 5 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0212) 220 15 60 Bask›: Tavasl› Matbaac›l›k Sanayi Cd. No: 17 Yenibosna-‹stanbul Tel: (0 212) 451 31 32
‹Ç‹NDEK‹LER Ahir Zamanda Gelecek Olan Hz. Mehdi Bir fiahs› Manevi De¤ildir 4 fiah›s Ve fiahs› Manevi Bir Bütündür 6 Bediüzzaman Hz. Mehdi’nin Siyaset Ve Saltanat Alanlar›ndaki Görevlerini Nas›l Aç›klam›flt›r? 87 Bediüzzaman Eserlerinde, Kendisinin “Son Müceddid” Ve “Mehdi” Olmad›¤›n› Delilleriyle Birlikte Aç›klam›flt›r 132 EK BÖLÜM: Evrim Teorisinin Sonu 148
Ahir Zamanda Gelecek Olan Hz. Mehdi Bir fiahs› Manevi De¤ildir Peygamberimiz (sav) taraf›ndan ahir zamanda gönderi- lece¤i müjdelenmifl olan, yeryüzündeki fitneleri ortadan kald›racak, tüm dünyaya bar›fl, adalet, bolluk, huzur, mut- luluk ve refah getirecek çok mübarek ve de¤erli bir flah›s olan Hz. Mehdi’nin ortaya ç›k›fl› yüzy›llard›r ‹slam üm- meti taraf›ndan beklenen müjdeli bir olayd›r. Nitekim ri- vayetlerde Hz. Mehdi’nin ç›k›fl alameti olarak bildirilen olaylar›n pek ço¤unun ard› ard›na gerçekleflmesi, bu zu- hurun yak›n oldu¤unun aç›k bir göstergesidir. Peygamber Efendimiz (sav)’in çok say›daki hadisinde, ismiyle, vas›f- lar›yla ve yapaca¤› ifllerle ayr›nt›l› olarak tarif edilen Hz. Mehdi’nin gelece¤ine dair Kuran ayetlerinde de iflari an- lamlarda çeflitli müjdeler vard›r. Tüm bu bilgiler dikkatli- ce incelendi¤inde Mehdiyet konusunun tart›flmaya yer b›- rakmayacak derecede kesinlik gösterdi¤i ak›l ve vicdan sahibi her insan taraf›ndan kolayl›kla anlafl›lmaktad›r. Bediüzzaman Said Nursi’nin aç›klamalar› da, Kuran’da yer alan iflaretler ve Peygamberimiz (sav)'in hadisleriyle ayn› do¤rultudad›r. Ancak Bediüzzaman’›n eserlerinde kulland›¤› “flahs› manevi” kavram› konusundaki yanl›fl an- lafl›lma Hz. Mehdi için de söz konusudur. Rivayetlerden ve ‹slam alimlerinin izahlar›ndan Hz. Mehdi’nin bir flah- 4
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK s› manevi olmayaca¤›, fiziksel özelliklerine, karakter ve ahlak›na, nesebine kadar detayl› olarak tarif edilmifl müba- rek bir flah›s olaca¤›, aç›k ve net bir biçimde anlafl›lmak- tad›r. Ancak elbette ki Hz. Mehdi’nin de kendisinden ön- ceki tüm elçiler gibi bir flahs› manevisi olacakt›r. Hatta ri- vayetlerde bu flahs› manevinin bütün yeryüzünü kaplaya- ca¤› bildirilmifltir. Fakat Hz. Mehdi’nin kendisi de bizzat iflin bafl›nda olacakt›r. Dolay›s›yla Hz. Mehdi’nin flahs› manevisi de ona tabi olanlarla birlikte bafllar›nda imam olarak kendisidir. 5
fiah›s Ve fiahs› Manevi Bir Bütündür fiah›s Ve fiahs› Manevi Ruh Ve Beden Gibidir Bir flah›s olmadan onun flahs› manevisinden söz edebil- mek mümkün de¤ildir. Çünkü ikisi bir bütünü meydana getirir, adeta ruh ve beden gibidir. Birinin kabulü, di¤eri- nin reddi olmaz. Her peygamberin ve elçinin çevresinde onun manevi- yat›n›n tecellisi olan bir flahs› manevi oluflur. O elçiye ta- bi olan, onu örnek alan, onun tebli¤ini izleyenlerin olufltur- du¤u bir kitle ve hareket de, onun flahs› manevisini olufl- turur. Her mümin toplulu¤unun bir önderi oldu¤u, Kuran’da bildirilen Allah’›n bir adetullah›d›r. Dolay›s›yla Bediüz- zaman Said Nursi de “flahs› manevi” terimini kullan›rken Kuran’›n adetullah›nda oldu¤u flekilde kullanm›flt›r. Nite- kim Bediüzzaman Said Nursi de kendi talebeleri ve eser- leri için flahs› manevi tabirini kullan›rken, bu flahs› mane- vinin bafl›nda yine kendisi bulunmaktad›r. Risale-i Nur’un flahs› manevisine, eserler ile onu takip eden talebeler de dahildir, ama nur hareketinin önderi Bediüzzaman da bu ifadeden ayr› tutulamaz. fiahs› manevi kavram›n›, onun önderi olan, bafl›ndaki flah›stan ayr›, müstakil ve ba¤›ms›z de¤erlendirmek bü- yük bir hata olur. Kuran’da bahsi geçen tüm mümin toplu- 6
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK luklar›n›n bafl›nda bir elçi ya da bir kumandan yer almak- tad›r. Ahir zamanda da Kuran ahlak›n›n tüm yeryüzüne ha- kim olmas› gibi dünya tarihinin çok müstesna bir döne- minde müminlerin bafls›z, kendi halinde bir topluluk ola- rak kalmalar› Kuran’da bildirilen adetullaha uygun de¤il- dir (en do¤rusunu Allah bilir). Hz. Mehdi de bir flahs› manevi olarak de¤il, bizzat ge- lip ahir zamanda Müslümanlar›n bafl›na geçecek, onlar› Allah’›n izniyle içine düfltükleri s›k›nt› ve zorluklardan kurtar›p huzur, adalet, nimet ve bollu¤a kavuflturacakt›r. Mehdi’nin bir flah›s olarak gelip, kendi cemaatinin bafl›n- da bulunarak o cemaatin flahs› manevisini temsil ederek faaliyet yapaca¤›n› Bediüzzaman çok aç›k bir flekilde izah etmifltir. Çok defa mektuplar›mda iflaret etti¤im gibi, HZ. MEHD‹ AL-‹ RESUL’ÜN (Peygamberimiz (sav)'in soyundan ge- len Hz. Mehdi'nin) TEMS‹L ETT‹⁄‹ KUDS‹ (mukad- des, kutsal) CEMAAT‹N‹N fiAHSI MANEV‹S‹N‹N ÜÇ VAZ‹FES‹ var. E¤er çabuk k›yamet kopmazsa ve befler (insanlar) bütün bütün yoldan ç›kmazsa, o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati (Peygamberimiz (sav)'in so- yundan gelenlerin) yapaca¤›n› Rahmet-i ‹lahiyeden (Allah’›n rahmetinden) bekliyoruz. Ve O’NUN ÜÇ BÜ- YÜK VAZ‹FES‹ OLACAK. (Emirda¤ Lahikas›, s. 259) 7
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman, bu sözünde Hz. Mehdi'nin ahir zaman- da muhakkak gelece¤ini ve Hz. Mehdi ile mukaddes cemaatinin birlikte yerine getirecekleri üç büyük va- zife olaca¤›n› aç›klamaktad›r: Bediüzzaman bu sözünde Hz. Mehdi ile ilgili önemli birkaç konuyu birden aç›klam›flt›r. Bediüzzaman öncelik- le “HZ. MEHD‹ AL-‹ RESUL’ÜN TEMS‹L ETT‹⁄‹” sözleriyle, Hz. Mehdi'nin Peygamberimiz (sav)'in soyun- dan gelecek bir flah›s oldu¤unu hat›rlatm›flt›r. Bir flahs› ma- nevinin herhangi bir soydan gelmesi kuflkusuz ki müm- kün de¤ildir. Ancak bir insan›n bir baflkas›n›n soyundan gelebilmesi söz konusu olabilir. Bediüzzaman da burada bu gerçe¤i vurgulam›fl, Hz. Mehdi'nin manevi bir kiflilik ol- mad›¤›n›, “B‹R fiAHIS” oldu¤unu aç›kça ifade etmifltir. Bediüzzaman bu sözünde ayr›ca Hz. Mehdi’nin ve ce- maatinin iki ayr› kavram oldu¤unu hat›rlatarak, Hz. Meh- di'nin bir “flahs› manevi” oldu¤u iddias›n›n geçersizli¤ini bir kez daha ortaya koymufltur. Bediüzzaman “HZ. MEH- D‹ AL-‹ RESUL’ÜN TEMS‹L ETT‹⁄‹ kudsi cemaatin flahs› manevisi” sözleriyle “Hz. Mehdi'nin bir cemaati” olaca¤›n› ve “bu cemaatin bafl›nda da onu temsil eden Hz. Mehdi'nin bizzat bulunaca¤›n›” ifade etmifltir. Hz. Mehdi'nin bir cemaatinin olabilmesi için, öncelikle Hz. Mehdi'nin bir flah›s olarak var olmas› gerekmektedir. Çün- kü bir flahs› manevinin kendine ait bir cemaatinin olabil- mesi elbette ki söz konusu de¤ildir. Bediüzzaman da bu 8
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK sözünde bu gerçe¤i dile getirmifltir. Bediüzzaman'›n be- lirtti¤i bu durumu birkaç soru sorarak da anlayabiliriz: 1- Bediüzzaman Hz. Mehdi Al-i Resul’ün neyi temsil etti¤ini bildirmifltir? Kudsi cemaatinin flahs› manevisini. 2- Bediüzzaman kudsi cemaatin flahs› manevisini ki- min temsil etti¤ini bildirmifltir? Hz. Mehdi'nin. Bu sorular›n cevaplar› Hz. Mehdi ve onun mukaddes cemaatinin birbirinden ayr› kavramlar oldu¤unu bir kez daha ortaya koymaktad›r. Bediüzzaman ahir zamanda Hz. Mehdi’nin yan›nda bu- lunan mümin toplulu¤unun mukaddes bir cemaat oldu¤u- nu, bu cemaatin önderli¤ini yapan Hz. Mehdi’nin de Hz. Peygamber (sav) soyundan gelen mukaddes biri olaca¤›- n› belirtmifltir. Nitekim Bediüzzaman bu sözünün son cüm- lesinde “ONUN ÜÇ GÖREV‹ OLACAK” cümlesiyle bu konuya aç›kl›k getirmekte, bu üç görevi, yan›ndaki kutsal toplulukla birlikte, Hz. Mehdi'nin de bizzat bafllar›nda bu- lunarak yerine getirece¤ini ifade etmektedir. Nitekim Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi'nin manevi birer flah›s, ruh ya da mana gibi görünmez birer güç olarak tan›mlan- mas›, Kuran ayetlerinde bildirilen Allah’›n adetullah› (Allah’›n kanunu) ile tamamen çeliflmektedir. Tarih bo- yunca hiçbir elçi veya peygamber, bir flahs› manevi ola- rak gelmemifltir. Kuran’da çeflitli toplumlara gönderilen elçiler, nebiler ve resullerin hayatlar›, mücadeleleri ve teb- 9
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK li¤leri hakk›nda pek çok bilgi verilmifltir. Yaflamlar›n›n so- nuna kadar gönderildikleri kavimleri hak dine davet et- mifl, onlar› Allah’›n azab›na karfl› uyar›p korkutmufl ve iman edenleri cennetle müjdelemifllerdir. Yaflad›klar› top- lumlardaki inkarc›lar›n bask›lar›na, kurduklar› tuzaklara ve hak dine yönelik mücadelelerine sab›r ve tevekkülle karfl› koymufl, onlar› Allah’›n raz› olaca¤› ahlak› yaflama- ya ça¤›rm›fllard›r. Tüm bu bilgiler bize, tarih boyunca hiç- bir elçi, nebi veya resulün manevi bir flah›s olarak gönde- rilmedi¤ini, tüm elçilerin birer fert olarak geldiklerini gös- termektedir. Yüzy›llard›r süregelen bu adetullah (Allah'›n kanunu), tüm ‹slam tarihinde oldu¤u gibi ahir zamanda gelecek olan Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi için de söz konusudur. Ancak elbet- te ki tüm peygamber ve elçilerin oldu¤u gibi Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi'nin de kendilerinden ayr› olarak flahs› manevi- leri de olacakt›r. Kuran’da, gönderilmifl olan tüm peygam- ber ve elçilerin çevresinde, onlara inanan ve gösterdikle- ri hak yolu izleyen birer topluluk oldu¤u haber verilmifltir. Elçilere iman eden bu kimseler ve onlar›n elçileriyle bir- likte yapm›fl olduklar› faaliyetlerin tümü, bu elçilerin flah- s› manevilerini oluflturur. Kuran’da peygamberlerin ha- yatlar›n› anlatan k›ssalarda bu durum aç›kça görülmekte- dir. Örne¤in Peygamberimiz (sav)'in ashab› onun flahs› manevisini oluflturmufltur. Fakat bu, Peygamber Efendi- miz (sav)'in varl›¤› flart› ile oluflmufltur. Bu durum ahir za- manda da de¤iflmeyecek, Bediüzzaman’›n da dile getirdi- 10
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK ¤i gibi, Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi beraberlerindeki mümin top- luluklar›n›n bafl›nda bizzat birer hidayet önderi olarak bu- lunacaklard›r. Bediüzzaman, Hz. Mehdi'den bahsederken, “ONUN” zamirini kullanarak, bir kez daha Hz. Mehdi'nin “B‹R fiA- HIS” oldu¤unu belirtmektedir. Bediüzzaman'›n da ifade etti¤i gibi, Hz. Mehdi'nin üç büyük görevi olacakt›r. Hz. Mehdi bu görevlerini yerine getirirken, etraf›nda bir de kendisine destek olan mübarek bir topluluk bulunacakt›r. Bu büyük görevler “Hz. Mehdi ve onun kutsal cemaatinin\" birarada gerçeklefltirece¤i gö- revlerdir. Ancak Bediüzzaman'›n “ONUN üç görevi ola- cak” sözleriyle aç›kça vurgulad›¤› gibi, Hz. Mehdi bu top- lulu¤un bafl›nda bizzat bulunarak bu görevleri yerine ge- tirecektir. Üçüncü vazifesi: ... O ZAT BÜTÜN EHL-‹ ‹MANIN (iman edenlerin) MA- NEV‹ YARDIMLARIYLA ve ‹TT‹HAD-I ‹SLAM’IN MUAVENET‹YLE (‹slam birli¤inin yard›mlaflmas›yla) ve BÜTÜN ULEMA VE EVL‹YANIN (alimlerin ve veli- lerin) ve bilhassa AL-‹ BEYT’‹N NESL‹NDEN (Peygam- berimiz (sav)'in soyundan) HER ASIRDA KUVVETL‹ VE KESRETL‹ (çok say›da) BULUNAN M‹LYONLAR FE- DAKAR SEYY‹DLER‹N ‹LT‹HAKLARIYLA (Peygam- ber soyundan gelen fedakar kimselerin kat›l›mlar›yla O VAZ‹FE-‹ UZMAYI (büyük görevi) YAPMAYA ÇALI- fiIR. (Emirda¤ Lahikas›, s. 260) 11
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman bu sözünde, Hz. Mehdi'nin üçüncü göre- vini aç›klam›flt›r. Buna göre, Hz. Mehdi Kuran ahlak›n›n göz ard› edildi¤i bir dönemde, insanlar›n yeniden din ah- lak›na yönelmesine vesile olacak, ‹slam birli¤ini kuracak ve bu büyük görevlerinde kendisine destekçi olan pek çok salih insan bulunacakt›r. “O ZAT”: Bediüzzaman, Hz. Mehdi için Risale-i Nur’un birçok yerinde oldu¤u gibi, bu sözlerinde de Hz. Mehdi için “O ZAT” ifadesini kullanm›flt›r. Bediüzzaman, hem “O” ke- limesiyle hem de “ZAT” ifadesiyle Hz. Mehdi'nin bir top- luluk veya manevi bir kifli de¤il, bir “fiAHIS” oldu¤unu aç›kça belirtmifltir. Yüksek ilim ve hikmet sahibi Bediüzzaman hiç kufl- kusuz ki bu vurgular› da belirli bir hikmetle yapmakta ve tüm Müslümanlar› Hz. Mehdi'nin “B‹R fiAHIS” oldu¤u konusunda en do¤ru flekilde bilgilendirmektedir. “VAZ‹FE-‹ UZMAYI (BÜYÜK GÖREV‹) YAPMAYA ÇALIfiIR”: Bediüzzaman “O VAZ‹FE-‹ UZMAYI YAPMAYA ÇALIfiIR” sözleriyle “Hz. Mehdi’nin bir flahs› manevi de¤il, “B‹R ‹NSAN OLARAK ‹fi BAfiINDA OLACA- ⁄INI” ifade etmifltir. Zira bir flahs› manevinin bir görevi “yapmaya çal›flmas›” söz konusu de¤ildir. Böyle bir ça- ba ancak bir insan›n gerçeklefltirebilece¤i bir fiildir. Be- 12
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK diüzzaman da bu gerçe¤i vurgulayarak Hz. Mehdi'nin bir flah›s oldu¤unu ifade etmifltir. Bediüzzaman sözlerinde ayr›ca Hz. Mehdi'nin yerine getirece¤i hizmeti “BÜYÜK GÖREV” olarak nitelendir- mifltir. Bediüzzaman'›n bu ifadesine göre Hz. Mehdi'nin yapaca¤› hizmetler, kendisinden önceki dönemlerde ge- len müceddidlerin görevlerinden farkl›, “ÇOK BÜYÜK ÇAPLI” faaliyetlerdir. Hz. Mehdi ‹slam ahlak›n› dünya çap›nda hakim k›lacak, ‹slam dünyas›n› biraraya getire- cek ve tüm Müslümanlar›n liderli¤ini üstlenecektir. Bedi- üzzaman'›n “VAZ‹FE-‹ UZMA” sözleriyle ifade etti¤i bu olaylar Hz. Mehdi'nin tan›nmas›n› sa¤layacak en önemli alametlerinden olacakt›r. Gerçi HER ASIRDA H‹DAYET ED‹C‹, B‹R NEV‹ MEHDÎ VE MÜCEDD‹D GEL‹YOR VE GELM‹fi. Fakat HER B‹R‹ ÜÇ VAZ‹FELERDEN B‹R‹S‹N‹ B‹R C‹HETTE (aç›dan) YAPMASI ‹T‹BARIYLA (nedeniy- le) AH‹R ZAMANIN BÜYÜK MEHDÎ UNVANINI ALMAMIfiLAR. (Emirda¤ Lahikas›, s. 260) Bediüzzaman bu sözünde, Kuran ahlak›n› dünya üze- rinde hakim k›lmak amac›yla önceki as›rlarda da baz› Müs- lüman flah›slar›n geldi¤ini, ancak bunlar›n hiçbirinin, ahir zamanda Hz. Mehdi’nin yapaca¤› üç önemli görevi bira- rada yerine getiremediklerini ifade etmifltir: 13
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK HER ASIRDA H‹DAYET ED‹C‹ B‹R NEV‹ MEHD‹ VE MÜCEDD‹D GEL‹YOR VE GELM‹fi: Bediüzzaman bu sözüyle birkaç önemli konuya aç›kl›k kazand›rm›flt›r. Bediüzzaman öncelikle Hz. Peygamberi- miz (sav)’in hadislerine dayanarak her yüz y›l bafl›nda bir müceddid (yenileyici) gönderilece¤ini bildirmifltir. Bedi- üzzaman Risalelerde Hz. Mehdi'nin de Hicri 14. yy’›n ba- fl›nda gelece¤ini ve 14. ve 15. yy’lar aras›ndaki müceddid olaca¤›n› belirtmifltir. Bediüzzaman burada ayr›ca Hz. Mehdi'nin bir flahs› manevi olmad›¤›n› da aç›klam›flt›r. Peygamberimiz (sav)'den bu yana 14. yy’a kadar gelen tüm müceddidler birer “fiAHIS” olarak gelmifllerdir. 14. yy’da bu durum de¤iflmeyecek, Hz. Mehdi de bir flah›s olarak bizzat görev yapacakt›r. Bediüzzaman “GEL‹YOR VE GELM‹fi” sözleriyle bu süreklili¤i ifade etmifl, “GEL‹YOR” keli- mesiyle bu adetullah›n halen devam etmekte oldu¤unu be- lirtmifltir. HER B‹R‹: Bediüzzaman kulland›¤› “HER B‹R‹” ifadesiyle Hz. Mehdi'den önce gelmifl olan müceddidlerin de Hz. Mehdi gibi gerçek kiflilikler olduklar›na, flahs-› manevi olmad›k- lar›na dikkat çekmektedir. Bu aç›klamada bahsi geçen ön- ceki yüzy›llarda gönderilen müceddidlerin birer flah›s ol- duklar› kabul görürken, Bediüzzaman'›n ayn› aç›klamala- r›nda yine bir flah›s olaca¤›n› belirtti¤i “Büyük Mehdi”nin 14
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK bir flahs› manevi olaca¤› düflüncesi elbette ki çeliflkilidir. Bu düflünceye göre, ahir zaman Mehdisi’nden önce gelen tüm müceddidlerin de birer flahs› manevi olmas› gerekir- di. Ancak böyle bir fley söz konusu olmam›flt›r. Nitekim Bediüzzaman da sözlerinde bu gerçe¤i aç›klam›flt›r. Bedi- üzzaman'›n da müjdeledi¤i gibi, Peygamberimiz (sav)'in ri- vayetlerindeki özelliklere sahip olmas›yla tan›nacak olan Büyük Mehdi ahir zamanda “B‹R fiAHIS” olarak ortaya ç›kacak ve Allah’›n izniyle Bediüzzaman'›n belirtti¤i üç görevi birden yerine getirecektir. BEN, KEND‹M‹ SEYY‹D (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) B‹LEM‹YORUM. Bu zamanda nesiller bi- linmiyor. Halbuki AH‹R ZAMANIN O BÜYÜK fiAH- SI AL-‹ BEYT'TEN (Peygamberimiz (sav)'in soyun- dan) OLACAKTIR. (Emirda¤ Lahikas›, s. 247-250) Bediüzzaman da bu sözünde, kendisinin Peygambe- rimiz (sav)'in soyundan olmad›¤›n›, Hz. Mehdi'nin ise bu mübarek soydan olaca¤›n› belirtmifltir: Hz. Mehdi'nin hadislerde bildirilen en önemli özellik- lerinden biri de, “SEYY‹D” yani Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundan olmas›d›r: K›yametin kopmas› için zamanda sadece bir günden baflka vakit kalmam›fl da olsa Allah BEN‹M EHL-‹ BEYT’‹MDEN (SOYUMDAN) B‹R ZATI (Hz. Meh- di'yi) gönderecek. (Sünen-i Ebu Davud, 5/92) 15
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK BEN KEND‹M‹ SEYY‹D B‹LEM‹YORUM: Bediüzzaman seyyid de¤ildir ve, seyyid olmamas›n›n kendisinin Mehdi olmayaca¤›n›n delillerinden biri oldu- ¤unu belirtmektedir. Kuflkusuz ki bir kifliye bir soru sorul- mas›n›n nedeni, ilgili konunun do¤rusunu ö¤renmektir. Bediüzzaman Said Nursi’ye de Mehdi olup olmad›¤›n›n sorulmas›n›n nedeni do¤rular› ö¤renmektir. Bu soru kar- fl›s›nda “Hay›r, ben Mehdi de¤ilim” diyorsa ve bunun onlarca delilini öne sürüyorsa buna inanmak gerekir. Zira Bediüzzaman çok aç›k bir flekilde bu konuya cevap ver- mifl ve “ben seyyid de¤ilim” demifltir. Ayr›ca Bediüzzaman e¤er seyyid olmufl olsayd›, bunu gizlemesi için hiçbir sebep yoktur. Çünkü seyyid olmak, saklanmas› gereken bir özellik de¤ildir. Tam aksine Pey- gamber Efendimiz (sav)'in neslinden olmak Müslümanlar için büyük bir flereftir. Dolay›s›yla Bediüzzaman seyyid olsayd›, bunu hiçbir flekilde gizlemez ve aç›kça ifade eder- di. Peygamberimiz (sav)'in soyundan oldu¤unu ifade et- mekten büyük bir onur duyard›. Kendisine böyle bir soru soruldu¤unda “Evet seyyidim, ama Mehdi de¤ilim” der- di. Zira Bediüzzaman bizzat kendi eserlerinde Peygambe- rimiz (sav)'in hadisini hat›rlatarak “seyyid olan bir kifli- nin seyyidli¤ini gizlemesinin Kuran ahlak›na uygun ol- mad›¤›n›” belirtmifltir. Seyyid olmayan seyyidim ve seyyid olan de¤ilim diyen- ler, ikisi de günahkar ve duhul ve huruc (isyan) ha- ram olduklar› gibi... hadis ve Kuran’da dahi, ziyade 16
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK veya noksan etmek memnu’dur (yasaklanm›flt›r). (Mu- hakemat, s. 52) Bediüzzaman'›n bu sözü çok aç›kt›r. Peygamberimiz (sav)’in hadisinde bildirildi¤i gibi, ‹slam ahlak›na göre, seyyid olan bir kifli hiçbir nedenle bunu gizleyemez, sak- layamaz. Seyyid olmayan bir kifli de ben seyyidim diye- mez. Bu durumda Bediüzzaman gibi de¤erli ve üstün ah- lakl› bir flahs›n, seyyidli¤ini gizledi¤i yaklafl›m› son dere- ce yak›fl›ks›z bir düflüncedir. Bunun yan› s›ra her seyyid olan kifli, mutlaka Mehdi olacak diye bir durum da söz ko- nusu de¤ildir. Dünya üzerinde milyonlarca seyyid olan in- san bulunmaktad›r. Bir kiflinin seyyid olmas› Mehdi olma- s›n› gerektirmedi¤i için, her insan bu gerçe¤i rahatl›kla di- le getirebilir. Dahas› Bediüzzaman “Benim bu konudaki tek eksikli¤im seyyidli¤im, e¤er seyyid olsayd›m Mehdi olurdum” da dememifltir. Tam aksine Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin tüm özelliklerini, yapaca¤› benzersiz faaliyet- leri uzun uzun aç›klam›fl ve bunlar›n hiçbirinin kendi ya- flad›¤› dönemde henüz gerçekleflmedi¤ini belirtmifltir. AH‹R ZAMANIN O BÜYÜK fiAHSI: Bediüzzaman “AH‹R ZAMANIN O BÜYÜK fiAH- SI” ifadesiyle Hz. Mehdi’nin bir flahs-› manevi olmad›¤›- n› bir kez daha delillendirmifltir. Bediüzzaman aç›kça “O BÜYÜK fiAHIS” diyerek Hz. Mehdi'nin flahs-› manevi olmad›¤›n›, gerçek ve beklenen “B‹R K‹fi‹” oldu¤unu ifa- de etmifltir. 17
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman'›n O ve fiAHIS kelimelerini özenle seç- ti¤i ve tekrarlad›¤› çok aç›kt›r. Bediüzzaman bu flekilde, Hz. Mehdi'nin bir flahs› manevi olabilece¤i düflüncesini, hiçbir itiraza yer b›rakmayacak flekilde geçersiz k›lmak- tad›r. AL-‹ BEYT’TEN (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) OLACAKTIR: Bediüzzaman “AL-‹ BEYT’TEN OLACAKTIR” sözleriyle Hz. Mehdi’nin Peygamberimiz (sav)'in soyun- dan gelen seyyid bir kimse olaca¤›n› belirtmifltir. Bediüz- zaman eserlerinin çeflitli bölümlerinde Hz. Mehdi'nin bu özelli¤ine dikkat çekerek, Hz. Mehdi'nin manevi bir var- l›k olmad›¤›n›, belirli bir soydan gelecek olan “B‹R fiA- HIS” oldu¤unu vurgulam›flt›r. Peygamberimiz (sav)'in de Hz. Mehdi'nin bu özelli¤ini bildirdi¤i çok say›da hadisi vard›r. Bir flahs› manevinin peygamber soyundan gelme- si elbette ki söz konusu de¤ildir. Ayr›ca böyle bir düflünce hem Peygamberimiz (sav)'in hadisleriyle hem de Bediüz- zaman'›n sözleriyle çok aç›k bir flekilde çeliflmektedir. Be- diüzzaman'›n da belirtti¤i gibi, Hz. Mehdi “PEYGAM- BER‹M‹Z (SAV)'‹N SOYUNDAN GELEN B‹R fiA- HIS” olacakt›r. Ümmetin bekledi¤i, AH‹R ZAMANDA GELECEK ZATIN ÜÇ VAZ‹FES‹NDEN EN MÜH‹MM‹ (önem- lisi) VE EN BÜYÜ⁄Ü VE EN KIYMETDARI (de¤er- 18
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK lisi) OLAN ‹MAN-I TAHK‹K‹Y‹ (gerçek iman›) NEfiR (yazma ve da¤›tma yoluyla yaymak) VE EHL-‹ ‹MANI (iman edenleri) DALALETTEN (sapk›nl›ktan) KUR- TARMAK... (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9) Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin üç büyük görevinden bi- rincisinin ve en önemlisinin gerçek iman› yayarak insan- lar›n sapk›nl›ktan kurtulmas›na vesile olmas› oldu¤unu belirtmifltir: AH‹R ZAMANDA GELECEK: Bediüzzaman “AH‹R ZAMANDA GELECEK” di- yerek Hz. Mehdi'nin kendisinden sonraki bir dönemde ge- lece¤ini ifade etmifltir. E¤er Bediüzzaman, kendi yaflad›- ¤› dönemde ya da öncesinde Hz. Mehdi'nin gelip faaliyet- lerine bafllad›¤› kanaatinde olsayd›, hiç flüphesiz “GELE- CEK” kelimesi yerine “gelmifl” ya da “geldi” gibi sözler kullan›rd›. Ancak böyle bir durum henüz gerçekleflmedi- ¤inden, Bediüzzaman da Hz. Mehdi'nin gelifl vaktinin “‹LER‹DE” olaca¤›n› belirten bir kelime kullanm›flt›r. Bediüzzaman “GELECEK” kelimesini, bu kitab›nda yer alan Hz. Mehdi ile ilgili sözlerinde pek çok defa kul- lanm›flt›r. Bediüzzaman, ayn› ifadeyi defalarca tekrarla- yarak bu konuya kesinlik kazand›rm›fl ve Hz. Mehdi'nin kendisinden sonraki bir zamanda ortaya ç›kaca¤› konu- sunda hiçbir flüpheye yer b›rakmam›flt›r. Bediüzzaman bu sözlerinde ayr›ca Hz. Mehdi'nin “GE- 19
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK LECEK B‹R fiAHIS” oldu¤unu da ifade etmifltir. Zira bir flahs› manevinin “GELMES‹”nden de¤il, ancak “OLUfi- MASI”ndan bahsedilebilir. Bediüzzaman da bu sebeple “ahir zamanda oluflacak” dememifl, “ahir zamanda GE- LECEK” sözlerini kullanarak, Hz. Mehdi'nin “B‹R fiA- HIS” oldu¤unu aç›klam›flt›r. ZATIN: Bediüzzaman kulland›¤› “ZAT” ifadesi ile ise, Hz. Mehdi'nin “manevi bir varl›k” de¤il, “B‹R fiAHIS” oldu- ¤unu olabilecek en aç›k flekilde izah etmifltir. Bilindi¤i gi- bi “ZAT” kelimesinin sözlük anlam›, “K‹fi‹, K‹MSE, fiAHIS”d›r. Ayn› zamanda da “tekil” yani “B‹R K‹fi‹”den bahsedildi¤ini aç›klayan bir ifadedir. Bilinen bir kifliyi be- lirtmek amac›yla kullan›l›r. Ayn› zamanda da bir sayg› ifa- desidir. Onlarca risaleyi birbirinden hikmetli ifadelerle ka- leme alan büyük ‹slam alimi Bediüzzaman da hiç flüphe- siz ku bu kelimenin anlam›n› tüm detaylar›yla çok iyi bil- mektedir. E¤er Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin bir flahs› ma- nevi olaca¤›n› anlatmak isteseydi, kuflkusuz ki bunu aç›k- ça belirtecek kadar kesin anlamlar ile “B‹R ‹NSAN”› ifa- de eden “ZAT” kelimesini kullanmazd›. Bunun yerine “flahs› manevi” kavram›n› ifade edecek birbirinden hik- metli çok çeflitli kelimeler seçebilirdi. Buna ra¤men aç›k- ça “ZAT” kelimesini tercih etmifl olmas›, Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi'nin bir flah›s oldu¤u konusundaki kanaatini çok aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r. 20
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK ... Bu hakikatdan anlafl›l›yor ki; SONRA GELECEK O MÜBAREK ZAT R‹SALE-‹ NUR’U B‹R PROG- RAMI OLARAK NEfiR VE TATB‹K EDECEK (yaz- ma ve da¤›tma yoluyla yayacak ve uygulayacak). (Sik- ke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9) Bediüzzaman bu sözüyle bir kez daha Hz. Mehdi'nin geliflini müjdelemifl ve bu mübarek zat›n, faaliyetlerini ye- rine getirirken kendisini “Hz. Mehdi'ye zemin haz›rlayan bir öncü” olarak tan›mlayan Bediüzzaman'›n eserlerinden de istifade edece¤ini belirtmifltir: SONRA GELECEK: Bediüzzaman bu sözleriyle Hz. Mehdi'nin, önceki mü- ceddidlerin ve Bediüzzaman'›n yaflad›¤› dönemlerde gel- medi¤ini söylemifl; bu mübarek zat›n bunlar›n hepsinden “SONRA” gelece¤ini ifade etmifltir. Ayr›ca Bediüzzaman bu durumu, yaln›zca gelecek zaman ifade eden bir fiil kul- lanarak de¤il, bunu bir de “SONRA” kelimesiyle destek- leyerek çok kesin bir üslupla aç›klam›flt›r. Bediüzzaman bu sözleriyle ayr›ca Hz. Mehdi'nin “bir flahs› manevi” olmad›¤›n›, “belirli bir zamanda gelecek B‹R fiAHIS oldu¤unu” da aç›kça belirtmifltir. O: Bediüzzaman Hz. Mehdi'den “B‹R K‹fi‹L‹K ZAM‹- R‹” olan ve “TEK B‹R K‹fi‹”yi ifade eden “O” kelime- siyle bahsetmifltir. Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi'yi tan›mla- 21
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK mak için böyle bir sözcük seçmifl olmas› ise elbette ki bir tevafuk de¤ildir. Bediüzzaman broflürün bafl›ndan bu ya- na yer verilen sözlerinin pek ço¤unda, Hz. Mehdi için yine “O” zamirini kullanm›flt›r. Kuflkusuz ki yüzlerce say- fadan, onlarca kitaptan oluflan büyük bir külliyat meyda- na getiren büyük mütefekkir Bediüzzaman, eserlerinde kulland›¤› her hikmetli kelime gibi, bu sözcü¤ü de son de- rece bilinçli ve kas›tl› bir flekilde bu kadar çok tekrarla- m›flt›r. Çok aç›kt›r ki Bediüzzaman Müslümanlara, Hz. Mehdi'nin sadece “maneviyat ifade eden bir kavram” ol- mad›¤›n› belirtmekte, ahir zamanda tüm inananlar›n so- rumlulu¤unu üstlenecek özelliklere sahip “B‹R ‹NSAN”, “B‹R fiAHIS” oldu¤unu müjdelemektedir. MÜBAREK ZAT: Bediüzzaman, ayn› sözü içerisinde tekrar tekrar “ZAT” kelimesini kullanarak Hz. Mehdi'nin müminlere önderlik edecek “B‹R fiAHIS” oldu¤unu ›srarla vurgulamaktad›r. Bediüzzaman ayr›ca burada bu “ZAT” kelimesini bir de nitelendirmekte ve Hz. Mehdi'nin “NASIL B‹R ZAT” oldu¤unu da aç›klamaktad›r. Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin “MÜBAREK B‹R ZAT” oldu¤unu belirtmektedir. “MÜ- BAREK” kelimesi “‹lahi hayr›n bulundu¤u” anlam›na gelmektedir. Bediüzzaman da burada kulland›¤› bu “mü- barek” s›fat›yla Hz. Mehdi'nin iman›n›, yerine getirece¤i vazifeleri övmektedir. Bediüzzaman verdi¤i tüm bu de- 22
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK tayl› bilgilerle Müslümanlara Hz. Mehdi'nin ahlak›n› ve mücadelesini tan›tmakta, bu üstün ahlakl› flahs›n hangi özellikleriyle tan›nabilece¤ini anlatmaktad›r. R‹SALE-‹ NUR'U B‹R PROGRAMI OLARAK NEfiR VE TATB‹K EDECEK (YAZMA VE DA⁄ITMA YOLUYLA YAYACAK VE UYGULAYACAK): Bediüzzaman eserlerinde, Hz. Mehdi'den önceki yüz- y›l›n müceddidi olmas› sebebiyle kendisini “Hz. Mehdi’nin bir öncüsü”, “ona zemin haz›rlayan bir askeri” olarak ta- n›mlam›flt›r. Yine bir sözünde de, “kendisinin ekti¤i to- humlar›n Hz. Mehdi taraf›ndan gelifltirilece¤ini ve bu mü- barek flah›s vesilesiyle bu tohumlar›n sümbüllenece¤ini” anlatarak, Hz. Mehdi'nin geliflinden önce yapt›¤› çal›flma- larla ona “bir ön haz›rl›k” yapt›¤›n› anlatmaktad›r. Bediüz- zaman bu sözünde de Risale-i Nur Külliyat›’n›n Hz. Meh- di’nin tebli¤inde kullanaca¤› bir ön haz›rl›k oldu¤unu be- lirtmifltir. Bediüzzaman, ortaya ç›kt›¤›nda Hz. Mehdi’nin, Risaleleri haz›r yaz›lm›fl olarak bulaca¤›n› ve iman› kurtar- ma vazifesinde Risaleler'den faydalanaca¤›n› belirtmifltir. Bediüzzaman bu sözleriyle kendisinin Hz. Mehdi olma- d›¤›n›, Hz. Mehdi'nin “KEND‹S‹NDEN SONRAK‹ DÖ- NEMDE GELECEK B‹R fiAHIS OLDU⁄UNU” bir kez daha aç›kl›¤a kavuflturmufltur. 23
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK O ZATIN ‹K‹NC‹ VAZ‹FES‹, fiER‹ATI (Kuran ahla- k›n›n esaslar›n› ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetini) ‹CRA VE TATB‹K ETMEKT‹R (uygulamak ve yerine getirmektir). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9) Bediüzzaman, bu sözünde de Hz. Mehdi'nin ikinci görevinin Kuran ahlak›n›n esaslar›n›n tam olarak ya- flanmas›na vesile olmak oldu¤unu aç›klamaktad›r: O: Bediüzzaman sözlerinde s›k s›k tekrarlad›¤› bu kelime ile, ahir zamanda ortaya ç›kacak olan Hz. Mehdi'nin “ma- nevi bir önder” de¤il, bizzat müminlerin bafl›na geçerek, onlar› hidayete yöneltecek “B‹R fiAHIS” oldu¤unu be- lirtmektedir. Bediüzzaman ayr›ca burada “onlar” gibi ço¤ul bir top- lulu¤u ifade eden bir kelime de kullanmam›fl, Hz. Meh- di'nin “TEK B‹R K‹fi‹” oldu¤unu ifade eden “O” sözcü- ¤üne yer vermifltir. Bediüzzaman bu aç›klamalar›yla, Hz. Mehdi'nin bir flahs› manevi olmad›¤› konusundaki kesin kanaatlerini delilleriyle birlikte ortaya koymufltur. ZATIN: Bediüzzaman buradaki “ZAT” kelimesiyle, ayn› cüm- le içerisinde Hz. Mehdi'nin “B‹R fiAHIS” oldu¤u konu- suna aç›kl›k getiren ikinci bir vurgulama daha yapm›flt›r. 24
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman, Bediüzzaman bu kadar çok tekrarlad›¤› bu sözüyle, Hz. Mehdi’nin kesinlikle “manevi bir varl›k” ol- mad›¤›n› aç›klam›fl ve Müslümanlar›n bu kutlu “fiAHIS” hakk›nda en do¤ru flekilde bilgilenmelerini sa¤lam›flt›r. O ZATIN üçüncü vazifesi, H‹LAFET-‹ ‹SLAM‹YE’Y‹ (‹slam halifeli¤ini) ‹TT‹HAD-I ‹SLAM’A B‹NA EDE- REK (‹slam birli¤i üzerine kurarak),‹SEV‹ RUHAN‹- LER‹YLE (dindar H›ristiyanlarla ve H›ristiyan alimle- riyle) ‹TT‹FAK ED‹P (ifl birli¤i ve dayan›flma içerisi- ne girerek) D‹N-‹ ‹SLAM’A (‹slam dinine) H‹ZMET ETMEKT‹R. BU VAZ‹FE, PEK BÜYÜK B‹R SALTA- NAT ve KUVVET ve M‹LYONLAR FEDAKARLAR- LA (M‹LYONLARIN FEDAKARANE KATILIMIY- LA) TATB‹K ED‹LEB‹L‹R (yerine getirilebilir). (Sik- ke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9) Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin bir baflka görevinin de ‹slam toplumunu birlefltirmek ve H›ristiyan alemiy- le ittifak etmek oldu¤unu bildirmifltir: O: Bediüzzaman, bu sözünde “6. KEZ” “O” zamirini kullanm›fl ve Hz. Mehdi'nin “B‹R fiAHIS” oldu¤unu bir kez daha tekrarlam›flt›r. E¤er Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin “manevi bir isim” ya da “birçok insandan oluflan bir top- luluk” oldu¤unu düflünseydi, elbette ki tüm bu iddialar› 25
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK reddedecek aç›kl›kta bir kelime kullanmaz, Hz. Mehdi'den “O ZAT” sözleriyle bahsetmezdi. Çok aç›kt›r ki Bediüz- zaman, Hz. Mehdi'nin “TEK B‹R fiAHIS” oldu¤unu be- lirtmifl ve aksi yöndeki tüm düflüncelerin geçersizli¤ini or- taya koymufltur. ZATIN: Bediüzzaman, “K‹fi‹, K‹MSE YA DA fiAHIS” anla- m›na gelen “ZAT” kelimesini bu sözlerinde de “5. KEZ” tekrarlam›fl ve Hz. Mehdi’nin tüm dünya Müslümanlar›- n›n liderli¤in üstlenecek “üstün vas›fl› B‹R ‹NSAN” ol- du¤unu yeniden vurgulam›flt›r. TAAH‹R ZAMANDA, HAYATIN GEN‹fi DA‹RES‹N- DE (dünya çap›nda) ASIL SAH‹PLER‹, YAN‹ MEH- D‹ VE fiAK‹RTLER‹ (talebeleri) CENAB-I HAKK’IN ‹ZN‹YLE GEL‹R , O DA‹REY‹ GEN‹fi- LET‹R ve O TOHUMLAR SÜMBÜLLEN‹R. B‹ZLER DE KABR‹M‹ZDE SEYRED‹PALLAH’A fiÜKRE- DER‹Z. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 138) Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin ahir zamanda ortaya ç›kaca¤›n› haber vermektedir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi ve talebelerini Risale-i Nur'un as›l sahipleri olarak nitelendirmekte, Risale-i Nur'un bafllatt›¤› hizmeti bu mübarek flahs›n tamamlayaca¤›n› müjde- lemektedir: 26
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK ASIL SAH‹PLER‹, YAN‹ HZ. MEHD‹ VE fiAK‹RTLER‹ (TALEBELER‹): Bediüzzaman Said Nursi burada ahir zamanda gelecek ve Kuran ahlak›n› tüm dünyada hakim k›lacak olan Hz. Mehdi’den, Bediüzzaman’›n att›¤› tohumlar›n “ASIL SA- H‹PLER‹” olarak bahsetmektedir. Bu aç›klamalar›na gö- re, Bediüzzaman Kuran ahlak›n›n dünya hakimiyetinin to- humlar›n› atan bir müceddid, Hz. Mehdi ise bu hakimiye- tin as›l sahibi olacakt›r. Hz. ‹sa ile birlikte ‹slam ahlak›n› dünya çap›nda hakim k›lacak olan ahir zaman toplulu¤u- nun lideri Allah’›n izniyle Hz. Mehdi olacakt›r. Dolay›- s›yla Bediüzzaman Hz. Mehdi ve onun talebeleri için bu- rada kulland›¤› “ASIL SAH‹PLER‹” ifadesiyle Hz. Meh- di'nin ve talebelerinin dünya çap›nda yerine getirece¤i gö- revlerin as›l sahibinin kendisi olmad›¤›n› aç›klam›fl ve böylece kendisinin Hz. Mehdi olmad›¤›n› da ifade etmifl- tir. Bediüzzaman'›n bu sözlerinde vurgulad›¤› bir baflka önemli nokta ise, Hz. Mehdi ve onun flahs› manevisini olufl- turan talebelerinin iki ayr› kavram oldu¤udur. Bediüzza- man “Hz. Mehdi VE flakirtleri” derken burada kulland›- ¤› “VE” kelimesiyle bu duruma aç›kl›k getirmektedir. Bu ikisi birbirinden ayr›d›r ve ancak ikisinin biraraya gelme- sinden Hz. Mehdi’nin flahs› manevisi oluflmaktad›r. Ama bu flahs› manevinin oluflabilmesi için baflta mutlaka Hz. 27
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Mehdi bir flah›s olarak bulunacakt›r. Bediüzzaman da bu- rada “HZ. MEHD‹ VE fiAK‹RTLER‹” sözleriyle bu ger- çe¤i dile getirmekte ve Hz. Mehdi'nin manevi bir flah›s olarak de¤il, talebelerinin bafl›nda ayr› bir flahsiyet olarak var olaca¤›n› ifade etmektedir. CENAB-I HAKK’IN ‹ZN‹YLE GEL‹R: Bediüzzaman bu sözünde “Cenab-› Hakk’›n izniyle GEL‹R” diyerek öncelikle Hz. Mehdi'nin ahir zamanda gelecek bir flah›s oldu¤unu bir kez daha hat›rlatm›flt›r. Çün- kü bilindi¤i gibi “GELME” fiili manevi bir flahs›n ger- çeklefltirebilece¤i bir olay de¤ildir. “GELME” fiili bura- da aç›kça bir insan›n geliflini müjdelemek için kullan›lm›fl bir fiildir. E¤er Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin bir flahs› ma- nevi oldu¤unu belirtmek isteseydi, kuflkusuz ki böyle bir kelime kullanmaz, Hz. Mehdi'nin geliflinden bahsetmezdi. Bunun yan› s›ra Bediüzzaman burada kulland›¤› “GE- L‹R” sözüyle, Hz. Mehdi’nin o dönemde henüz gelmedi- ¤ini belirtmekte ve ileride gelece¤ini ifade etmektedir. Dikkat edilirse Bediüzzaman \"geldi\" veya \"gelmifl\" de- memektedir, “‹LER‹DE GELECE⁄‹N‹” ifade etmek için \"Ta ahir zamanda gelir\" diyerek, Hz. Mehdi'nin ken- disinden ilerideki bir vakitteki geliflinin zaman›n› da be- lirtmifltir. 28
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK B‹ZLER DE KABR‹M‹ZDEN SEYRED‹P ALLAH’A fiÜKREDER‹Z: Bediüzzaman, “B‹ZLER DE KABR‹M‹ZDEN SEY- RED‹P” sözleriyle, ekti¤i iman tohumlar›n›n sümbülle- nece¤i yani Hz. Mehdi'nin Kuran ahlak›n› tüm dünyaya hakim k›laca¤› dönemde, kendisinin vefat etmifl olaca¤›- n› belirtmifltir. Bediüzzaman bu sözüyle bir kez daha ken- disinin Hz. Mehdi olmad›¤›n›, onun gelip görevine baflla- d›¤› dönemde kendisinin hayatta olmayaca¤›n› hat›rlatarak ifade etmifltir. Hem bu ÜÇ VEZA‹F (görevin) B‹RDEN B‹R fiAHIS- TA YAHUT CEMAATTE BU ZAMANDA BULUN- MASI VE MÜKEMMEL OLMASI VE B‹RB‹R‹N‹ CERHETMEMES‹ (birbirine engel olmamas›, zarar vermemesi) PEK UZAK, ADETA KAB‹L (mümkün) GÖRÜLMÜYOR. Ahir zamanda, AL-‹ BEYT-‹ NE- BEV‹'N‹N (A.S.M.) CEMAAT-‹ NURAN‹YES‹N‹ (Peygamberimiz (sav)'in soyunun nurani cemaati- ni) TEMS‹L EDEN HAZRET-‹ MEHD‹'DE VE CE- MAAT‹NDEK‹ fiAHS-I MANEV‹DE ANCAK ‹ÇT‹- MA EDEB‹L‹R (bir araya gelebilir, toplanabilir) (Sik- ke-i Tasdik-i Gaybi, s. 156) Bediüzzaman bu sözünde, Hz. Mehdi'nin üç görevi oldu¤unu belirtmekte, bu üç görevin birarada yeri- ne getirilmesinin Hz. Mehdi'nin en önemli alametle- rinden biri oldu¤una dikkat çekmektedir. Bediüzza- 29
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK man kendi yaflad›¤› dönemde bu üç görevin birden yerine getirilemedi¤ini, bunu ancak Hz. Mehdi'nin gerçeklefltirebilece¤ini söylemektedir: Bediüzzaman, eserlerinde birçok kez Hz. Mehdi'nin hadislerde bildirildi¤i üzere “seyyid” yani “Peygambe- rimiz (sav)'in soyundan gelen bir kimse” olaca¤›n›, “kendisinin ise seyyid olmad›¤›n›” belirtmifltir. Bediüz- zaman bu sözünde de bu konuya bir kez daha aç›kl›k getir- mekte, “AL-‹ BEYT’‹ NEBEV‹N‹N CEMAAT-‹ NU- RAN‹YES‹N‹ TEMS‹L EDEN” sözleriyle Hz. Mehdi'nin Peygamberimiz (sav)'in mübarek soyundan olaca¤›na dik- kat çekmektedir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin bu önemli alametlerinden birini hat›rlatarak kendisinin Hz. Mehdi olmad›¤›n› ifade etmektedir. HZ. MEHD‹ VE CEMAAT‹NDEK‹ fiAHS-I MANEV‹DE: Bediüzzaman burada çok önemli bir gerçe¤i aç›kla- maktad›r. Bu söz, Hz. Mehdi'nin manevi bir kifli de¤il, bir flah›s olaca¤›n› göstermektedir. Zira Bediüzzaman, “Hz. Mehdi VE cemaatindeki flahs› manevide” söyleriyle Hz. Mehdi'nin flahs›ndan ve onun flahs› manevisini oluflturan cemaatinden ayr› kavramlar olarak bahsetmektedir. Ara- daki “VE” kelimesi, \"Hz. Mehdi'nin ve cemaatinin iki farkl› varl›k oldu¤unu” ifade etmektedir. Hz. Mehdi'nin kutlu flahs›yla birlikte, bir de onun flahs› manevisini olufl- turan bir cemaati olacakt›r. Hz. Mehdi'nin flahs› olmadan, böyle bir flahs› maneviden söz etmek mümkün de¤ildir. 30
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman da bu gerçe¤i ifade etmekte ve Hz. Meh- di'nin bir flah›s olaca¤›n› müjdelemektedir. Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten (veli flah›stan) iflit- tim ki; o zat, eski velilerin gaybi iflaretlerinden istihrac etmifl (manas›n› ortaya ç›karm›fl) ve kanaati gelmifl ki: ‘fiark taraf›ndan bir nur zuhur edecek (ortaya ç›kacak), bidatlar zulümat›n› (dine sonradan girmifl hurafeleri) da¤›tacak BEN BÖYLE B‹R NURUN ZUHURUNA (ortaya ç›k›fl›n›) ÇOK ‹NT‹ZAR ETT‹M (gözledim) VE ED‹YORUM. FAKAT Ç‹ÇEKLER BAHARDA GEL‹R. ÖYLE ‹SE O KUDS‹ Ç‹ÇEKLERE ZEM‹N HAZIR ETMEK LAZIM GEL‹R. VE ANLADIK K‹, BU H‹ZMET‹M‹ZLE O NURAN‹ ZATLARA (nurlu flah›slara) ZEM‹N ‹ZHAR ED‹YORUZ (haz›rl›yoruz). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 189) Bediüzzaman, Hz. Mehdi ve yard›mc›lar›n› “bahar- da gelecek kudsi çiçekler” olarak nitelendirmifl, ken- disinin ise, “yapt›¤› hizmetlerle bu mübarek flahsa zemin haz›rlayan bir öncü” oldu¤unu belirtmifltir: BEN BÖYLE B‹R NURUN ZUHURUNA (ORTAYA ÇIKIfiINI) ÇOK ‹NT‹ZAR ETT‹M (GÖZLED‹M) VE ED‹YORUM: Bediüzzaman, “B‹R NUR” olarak ifade etti¤i ahir za- manda gelecek olan Hz. Mehdi'nin ortaya ç›k›fl›n› çok göz- ledi¤ini ve hala da gözlemekte oldu¤unu ifade etmekte- dir. Bediüzzaman bu sözleriyle çok aç›k bir flekilde ken- 31
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK disinin Hz. Mehdi olmad›¤›n› ve kendisinin de bu müba- rek flahs›n ç›k›fl›n› büyük bir heyecanla gözledi¤ini belirt- mektedir. Yaln›z Bediüzzaman de¤il, sahabeler dönemin- den itibaren milyonlarca samimi Müslüman, ‹slam alimle- ri, mezhep imamlar›, müçtehidler Hz. Mehdi ve berabe- rindeki müminlere karfl› derin bir sevgi beslemifllerdir. 1400 y›ld›r bu mübarek zat› sevgi ve sayg›yla anm›fllar- d›r. Ona ve cemaatine dua etmifller, onlar için Allah’tan yard›m dilemifllerdir. Hz. Mehdi ve cemaati gelmifl geç- mifl tüm Müslümanlar›n ortak dostudur. Tüm inananlar için flevk ve heyecan vesilesidir. Bediüzzaman da sözle- rinde bu bak›fl aç›s›n› dile getirmekte, kendisinin de bü- yük bir heyecan ve sevgiyle Hz. Mehdi'nin geliflini bekle- di¤ini ifade etmektedir. Bediüzzaman, burada kulland›¤› “ÇOK ‹NT‹ZAR ETT‹M VE ED‹YORUM” yani “ÇOK GÖZLED‹M VE GÖZLÜYORUM” sözleriyle bu durumu dile getirmifl, ancak hayatta oldu¤u süre içeri- sinde bu kutlu flahs›n ç›k›fl›n›n gerçekleflmedi¤ini bildir- mifltir. VE ANLADIK K‹ BU H‹ZMET‹M‹ZLE O NURAN‹ ZATLARA (NURLU fiAHISLARA) ZEM‹N ‹ZHAR ED‹YORUZ (HAZIRLIYORUZ): Bediüzzaman \"ANLADIK K‹\" sözleriyle, kendisinin Hz. Mehdi olmad›¤›, ancak yapt›¤› hizmetlerle bu müba- rek kifliye zemin haz›rlamakta oldu¤u konusundaki kana- atini dile getirmektedir. “ANLADIK K‹” ifadesi, Bedi- 32
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK üzzaman'›n kalbine gelen gerçe¤i ve Bediüzzaman'›n bu gerçe¤e net ve samimi olarak inand›¤›n› göstermektedir. Bediüzzaman bu kelimeyle, tevazu gere¤i böyle bir söz söylemedi¤ini, delilleriyle aç›kça ortada olan bu konuda kesin kanaatini ifade etti¤ini ortaya koymaktad›r. Bediüzzaman bu sözünde \"H‹ZMET‹M‹ZLE\" diye- rek ço¤ul bir ifade kullanm›flt›r. Demek ki Bediüzzaman bu hizmette tek bafl›na de¤ildir; kendisine yard›mc› olan Nur cemaati de vard›r. Bediüzzaman \"hizmetimizle\" der- ken tüm Nur talebelerini de bu hizmete dahil etmektedir. Ayr›ca Bediüzzaman burada “O NURAN‹ ZATLA- RA” sözleriyle, Hz. Mehdi ve talebelerinin “B‹RER fiA- HIS” olduklar›n› yeniden vurgulamaktad›r. Bu, Bediüz- zaman’›n Hz. Mehdi'den bahsederken “7 KEZ” kulland›- ¤› “O” zamiridir. “ZAT” kelimesini ise Bediüzzaman bro- flürün bafl›ndan bu yana Hz. Mehdi için “6 KEZ” kullan- m›flt›r. Bediüzzaman'›n her iki kelimeyi de bu kadar çok tekrarlam›fl olmas›, Hz. Mehdi'nin “B‹R fiAHIS” oldu¤u konusunda çok kesin deliller oluflturmakta ve manevi bir kiflilik olmad›¤›n› aç›kça ortaya koymaktad›r. ‹stikbal-i dünyeviyede (dünyan›n gelece¤inde) 1400 sene sonra gelecek bir hakikati as›rlar›nda karib (ya- k›n) zannetmifller. (Sözler, 318) Bediüzzaman bu sözüyle, baz› flah›slar›n Hz. Meh- di'nin geçmiflte geldi¤ini düflünerek yan›ld›klar›n› be- lirtmifl ve Hz. Mehdi'nin gelifl zaman› hakk›nda bilgi vermifltir: 33
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK ‹ST‹KBAL-‹ DÜNYEV‹DE (DÜNYANIN GELECE⁄‹NDE) 1400 SENE SONRA: Bediüzzaman bu sözleriyle ‹slam tarihinde pek çok ki- flinin Hz. Mehdi'nin kendi dönemlerinde gelece¤ini düflü- nerek yan›ld›klar›n› belirtmifl ve Hz. Mehdi'nin, Peygam- berimiz (sav)'den “1400 SENE SONRA” gelece¤ini ha- t›rlatm›flt›r. Bu çok önemli bir bilgidir. Bediüzzaman bu- rada ne 1373, ne 1378 ne 1398 ne de baflka bir tarih verme- mifl tam olarak 1400 y›l sonras›ndan bahsetmifltir. Bu tarih Miladi 1980 y›l›na denk gelmektedir. Hicri 13. yüzy›l›n müceddidi olarak Hicri 14. yüzy›la kadar müceddidlik gö- revini yerine getiren Bediüzzaman, Hicri 1379 yani Mila- di olarak 1960 y›l›nda vefat etmifltir. Dolay›s›yla Bediüz- zaman Hz. Mehdi'nin gelifli için kendi yaflad›¤› dönemden çok ileriki bir tarihi belirtmektedir. Bediüzzaman bu aç›k- lamas›yla, aç›k ve kesin bir tarih vererek kendisinin Hz. Mehdi olmad›¤›n› ifade etmekte, Hz. Mehdi'nin kendi ve- fat›ndan yaklafl›k 20 sene kadar sonra gelece¤ini müjde- lemektedir. Bediüzzaman ayr›ca risalelerinde Peygamberimiz (sav)'in hadislerine dayanarak “her yüz y›l bafl›nda bir müceddid gönderilece¤ini” hat›rlatm›flt›r. Bediüzzaman “1400 YIL SONRA” tarihini vererek ayn› zamanda “14. ve 15. yüzy›llar aras›nda görev yapacak olan müceddi- din de Hz. Mehdi oldu¤unu” haber vermektedir. 34
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK GELECEK: Bediüzzaman Hz. Mehdi için “1400 sene sonra GE- LECEK” ifadesini kullanarak, Hz. Mehdi'nin kesin olarak “gelece¤ini” müjdelemektedir. Bediüzzaman bu sözleriy- le Hz. Mehdi'nin manevi bir kifli olmad›¤›n›, “belirtilen tarihte gelecek bir flah›s oldu¤unu” aç›klamaktad›r. Bediüzzaman verdi¤i bu bilgiyle ayr›ca Hz. Mehdi'nin geçmiflte ve Bediüzzaman'›n kendi yaflad›¤› dönemde he- nüz gelmemifl oldu¤u konusuna da aç›kl›k kazand›rmakta- d›r. Çünkü dikkat edilirse Bediüzzaman “Hz. Mehdi gel- di ya da gelmifl” dememekte, “gelecek zaman” belirten bir kelime kullanmakta ve “GELECEK” demektedir. HAK‹KAT‹: Bediüzzaman Hz. Mehdi için “HAK‹KAT” kelimesi- ni kullanm›flt›r. Bediüzzaman bu ifadesiyle, Hz. Mehdi'nin geliflinin bir hakikat yani hiçbir flüpheye yer b›rakmaya- cak kadar “kesin bir GERÇEK” oldu¤unu belirtmifltir. Bediüzzaman bu sözüyle ayr›ca, Hz. Mehdi'nin geli- flinden önce Mehdi oldu¤u san›lan flah›slar›n aksine, “1400 sene sonra gelecek olan Mehdi'nin bir hakikat” olaca- ¤›n› belirtmifltir. Yani bu kutlu zat›n, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde müjdeledi¤i tüm özelliklere sahip olan “GERÇEK MEHD‹\" olaca¤›n› ve bu özellikleriy- le Mehdi san›lan kiflilerden ay›rt edilip tan›naca¤›n› hat›r- latm›flt›r. 35
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK fiimdi, Hz. Mehdi gibi eflhas›n hakk›ndaki rivayat›n (rivayetlerin) ihtilafat› (farkl›l›klar›) ve s›rr› fludur ki: Ehadisi tefsir edenler (hadisleri aç›klayanlar), metn-i ehadisi tefsirlerine (hadis metinlerindeki aç›klamalar) ve istinbatlar›na (gizli manalar› meydana ç›karmalar›- na) tatbik etmifller. Mesela: Merkez-i saltanat o vakit fiam’da veya Medine’de oldu¤undan, vukuat-› Hz. Meh- diyye veya Süfyaniyye’yi (Hz. Mehdi ve Süfyan ile il- gili olaylar›) merkez-i saltanat civar›nda olan Basra, Kufe, fiam gibi yerlerde tasavvur ederek (düflünerek) öyle tefsir etmifller (aç›klam›fllar). (Sözler, 359) Bediüzzaman, son saltanat ve Halifeli¤in merkezi ‹stan- bul’da oldu¤u için Hz. Mehdi ile ilgili olaylar›n da bu fle- hirde gerçekleflece¤ini bildirmifltir: HZ. MEHD‹ G‹B‹ EfiHASIN (fiAHISLARIN): Peygamberimiz (sav) hadislerinde, kendisinden sonra gelecek birçok flah›s olaca¤›n› bildirmifltir. Bu kiflilerin baz›lar› gelmifl, vazifelerini yap›p vefat etmifllerdir. Her yüzy›l bafl›nda gönderilen müceddidler bunlardan baz›la- r›d›r. Peygamberimiz (sav)’in gelece¤ini haber verdi¤i fla- h›slar›n baz›lar› da halen beklenmektedir. Bediüzzaman da eserlerinde halen beklenmekte olan bu ahir zaman fla- h›slar› hakk›nda hadisler do¤rultusunda detayl› bilgiler vermifltir. Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi'nin yan› s›ra, Deccal ve Süfyan (hadislerde ahir zamanda ‹slam dünyas› içerisin- 36
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK de ortaya ç›kaca¤› ve Hz. Mehdi'ye karfl› mücadele ede- ce¤i bildirilen ve Süfyan-› Deccal olarak an›lan flah›s) gi- bi inkara dayal› bir mücadele verecek ahir zaman flah›sla- r› da Bediüzzaman'›n bilgi verdi¤i bu kifliler aras›ndad›r. Bediüzzaman buradaki “HZ. MEHD‹ G‹B‹ EfiHA- SIN (fiAHISLARIN)” sözleriyle öncelikle çok aç›k bir flekilde Hz. Mehdi'nin manevi bir varl›k olmad›¤›n›, “B‹R fiAHIS OLDU⁄UNU” belirtmifltir. Bediüzzaman bu ifa- desiyle ayr›ca Hz. Mehdi gibi, di¤er ahir zaman flah›slar›- n›n da manevi kiflilikler olmad›klar›n›, ayn› flekilde “B‹- RER fiAHIS” olduklar›n› aç›klam›flt›r. Kuflkusuz ki Bedi- üzzaman'›n bu sözleri, ahir zaman flah›slar›ndan bir k›s- m›n›n birer “flah›s”, bir k›sm›n›n ise birer “flahs› manevi” olarak gelecekleri iddialar›n› geçersiz k›lmaktad›r. Çün- kü Bediüzzaman “Hz. Mehdi gibi flah›slar” sözleriyle bunlar›n tümünü kapsayan ve hepsi için “fiAHIS” tan›m- lamas›n› yapan bir ifade kullanmaktad›r. Nitekim Bediüz- zaman eserlerinde Deccal ve Süfyan’›n birer flah›s olduk- lar›n› ne kadar net bir flekilde aç›klam›flsa, Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi konusunda da bu gerçe¤i o kadar aç›k ve anlafl›l›r ifadelerle dile getirmifltir. Deccal'in de fiziksel özellikle- rini anlatm›fl, Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi'nin de fiziksel özellik- lerini tarif etmifltir. Dolay›s›yla Hz. ‹sa ve Hz. Mehdi'nin birer flahs› manevi olacaklar› düflüncesi, Bediüzzaman'›n bu aç›klamalar›na tamam›yla ters düflmektedir. Bediüzza- man bu sözünde Hz. Mehdi'den aç›kça bir flah›s kelimesi- ni kullanarak bahsetmekte ve aksi yöndeki düflüncelerin 37
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK geçersizli¤ini ortaya koymaktad›r. Hem flu s›rdand›r ki; MEHD‹, SÜFYAN G‹B‹ AH‹R ZAMANDA GELECEK EfiHASLARI çok zaman ev- vel hatta tabiin (Peygamberimiz (sav)'i sa¤ iken gör- müfl olan müminlerle, yani Ashab’la görüflmüfl ve on- lardan ders alm›fl olan salih Müslümanlar) zaman›nda onlar› beklemifller yetiflmek emelinde bulunmufllar.” (Sözler, s. 358) MEHD‹, SÜFYAN G‹B‹ AH‹R ZAMANDA GELECEK EfiHASLARI: Bediüzzaman buradaki ifadesinde de “MEHD‹, SÜF- YAN G‹B‹ AH‹R ZAMANDA GELECEK EfiHASLA- RI (fiAHISLAR)” diyerek, ahir zamanda gelecek olan Hz. Mehdi'nin ve ona karfl› mücadele verece¤i bildirilen Süfyan’›n “B‹RER fiAHIS OLDUKLARINI” Sözler ad- l› eserinde “2. B‹R KEZ” daha belirtmifltir. Bediüzzaman Risale-i Nur’da yer alan, Hz. Mehdi ve ahir zaman flah›s- lar›ndan bahsetti¤i tüm sözlerinde hep ayn› ifadeleri kul- lanm›fl, bu kiflilerden “flah›s”, “zat” gibi kelimelerle bah- setmifltir. Bediüzzaman bu sözünde de bu gerçe¤i bir kez daha ifade etmektedir. Ayr›ca Bediüzzaman, bu kitab›nda Hz. Mehdi için kul- land›¤› “GELECEK” kelimesiyle, Hz. Mehdi'nin “ileri- deki bir tarihte gelecek bir flah›s oldu¤unu” ikinci bir kez daha vurgulam›flt›r. Bediüzzaman bu yolla, yaflad›¤› 38
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK dönemde Hz. Mehdi'nin henüz gelmemifl oldu¤unu aç›k bir flekilde ifade etmektedir. Baz› ayat-› kerime (ayetler) ve ehadis-i flerife (hadis- ler) AH‹R ZAMANDA GELECEK B‹R MÜCEDD‹D- ‹ EKBER‹ (en büyük müceddidi) mana-y› iflari ile (ifla- ri anlamda) haber veriyorlar. Fakat O GELECEK ZA- TIN VE CEM‹YET‹N‹N ÜÇ VAZ‹FES‹NDEN en ehemmiyetlisi (önemlisi) olan ve zahiren (görünüflte) en küçü¤ü görünen iman› kurtarmak ve hakaik-i ima- niyeyi (iman hakikatlerini) günefl gibi göstermek vazi- fesini Risale-i Nur ve flakirdlerinin (talebelerinin) flahs- › manevisi tam yapt›klar›ndan; O GELECEK ZATA dair HABERLER‹ VE ‹fiARETLER‹, R‹SALE-‹ NUR’UN fiAHS-I MANEV‹S‹NE HATTA BAZEN TERCÜMANINA DA TATB‹KE (uydurmaya) ÇALIfi- MIfiLAR ve fieriat› ihya (Kuran ahlak›n›n esaslar›n› hat›rlatarak yeniden hayata geçirme) ve hilafeti tatbik olan ÇOK GEN‹fi DA‹REDE HÜKMEDEN BU MÜ- H‹M VAZ‹FES‹N‹ NAZARA ALMAMIfiLAR (göz önünde bulundurmam›fllar). (T›ls›mlar Mecmuas›, s. 168) O: Bediüzzaman Hz. Mehdi'den “8. KEZ” “O” zamirini kullanarak bahsetmifltir. “O” zamiri “TEK‹L B‹R fiA- HIS” ifade eden bir kelimedir. Dolay›s›yla Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi'den bahsederken bir toplulu¤u ya da bir flahs› 39
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK maneviyi kastetmedi¤i çok aç›kt›r. E¤er böyle bir durum söz konusu olsayd› Bediüzzaman burada “O” yerine “on- lar” zamirini ya da buna benzer bir baflka ifade kullan›r- d›. Ancak böyle bir ifade flekli burada kullan›lmad›¤› gi- bi, Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi'den bahsetti¤i sözlerinin hiçbirinde kullan›lmfl de¤ildir. Aksine sadece broflürün bu bölümüne kadar yer alan sözlerinde bile bu kelimeyi tam “8 KEZ” tekrarlam›flt›r. Bediüzzaman bu kelimeyi çok bi- linçli bir flekilde defalarca vurgulamaktad›r. Dolay›s›yla çok aç›kt›r ki Bediüzzaman burada, tüm Müslümanlara önderlik edecek ve insanlar›n hidayetine vesile olacak bir kiflinin varl›¤›ndan söz etmektedir. GELECEK: Bediüzzaman, kulland›¤› “o GELECEK zat” ifade- siyle, Hz. Mehdi'nin “ileriki bir tarihte gelmesi bekle- nen bir flah›s” oldu¤unu bir kez daha belirtmifltir. Bedi- üzzaman’›n Müslümanlar› yanl›fl bilgilendirmesi söz ko- nusu olamayaca¤›na göre, Hz. Mehdi Bediüzzaman'›n za- man›nda ya da ondan önceki dönemlerde henüz gelmemifl- tir. Zira e¤er böyle bir durum söz konusu olsayd› o zaman Bediüzzaman, “O GELECEK ZATIN” ifadesi yerine, “o gelmifl olan zat” deyimini kullan›rd›. Buna ra¤men Bedi- üzzaman'›n böyle kesin bir ifadeyi bu kadar çok tekrarla- m›fl olmas›, Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi'nin ileriki bir ta- rihte gelece¤ine olan kanaatinin de o denli kesin oldu¤u- nu ortaya koymaktad›r. 40
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK ZATIN: Bediüzzaman bu aç›klamas›nda Hz. Mehdi için “O ge- lecek zatlar” de¤il, “o gelecek ZAT” ifadesini kullanm›fl- t›r. Bediüzzaman bu sözleriyle Hz. Mehdi'nin bir flahs› ma- nevi, ruh ya da mana gibi bir varl›k veya bir topluluk olma- d›¤›n› aç›kça ifade etmifltir. “ZAT” kelimesi “tekil” bir kelimedir ve bir insan› ifade etmek için kullan›l›r. Dola- y›s›yla Bediüzzaman burada “TEK B‹R fiAHISTAN” bahsetmektedir. Ayr›ca bu, Bediüzzaman'›n Hz. Mehdi için “7. DEFA” kulland›¤› “ZAT” ifadesidir. Bediüzzaman gibi büyük bir mütefekkirin, böyle aç›k bir anlam tafl›yan bir ifadeyi bu kadar çok tekrarlamas› kuflkusuz ki belirlibir hikmet üze- rinedir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin bir flahs› manevi ol- mad›¤› konusunda tüm Müslümanlar› bilgilendirmekte ve bu kutlu zat›n gelifliyle müjdelemektedir. VE: Bediüzzaman burada “O gelecek zat›n VE cemiyeti- nin” ifadesini kullanm›flt›r. “O GELECEK ZAT” ve “BU ZATIN CEM‹YET‹” iki ayr› kavramd›r. Bediüzzaman “VE” kelimesini kullanarak bu ikisinin ayr› fleyleri ifade etti¤ini aç›kça belirtmifltir. E¤er Hz. Mehdi bir flahs› ma- nevi olsayd› ya da bu cemiyet Mehdilik görevini üstlen- mifl olsayd›, Bediüzzaman burada “O gelecek cemiyet” ya da “Mehdilik görevini üstlenecek cemiyet” gibi bu ko- nuyu netlefltiren aç›k ifadeler kullan›rd›. Ancak Bediüz- 41
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK zaman hiçbir itiraza yer b›rakmayacak flekilde aç›kça “O gelecek zat ve cemiyeti” sözlerini kullanm›fl ve Hz. Meh- di'nin, kendisini izleyenlerden oluflan bir toplulu¤un ba- fl›nda bulunan bir flah›s oldu¤unu belirtmifltir. Bediüzza- man'›n vurgulad›¤› bu gerçek birkaç soru soruldu¤unda da aç›kça görülebilmektedir: 1- Bediüzzaman ahir zamanda gelecek bu flahs›n tek bafl›na m› oldu¤unu belirmifltir? Hay›r, Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin beraberinde bir cemiyetinin de olaca¤›n› aç›klam›flt›r. 2- Bediüzzaman, bahsetti¤i bu cemiyetin bafl›nda her- hangi bir flahs›n olaca¤›n› belirtmifl midir? Evet, Bediüzzaman bu cemiyetin bafl›nda Hz. Meh- di'nin bizzat bulunaca¤›n› bildirmifltir. CEM‹YET‹N‹N: Bediüzzaman burada bir cemiyetin varl›¤›ndan bah- setmifltir. Bu cemiyet, Bediüzzaman'›n “o gelecek zat” sözleriyle müjdeledi¤i Hz. Mehdi'nin yard›mc›lar›n›n ve destekçilerinin oluflturdu¤u bir cemiyettir. Bediüzzaman eserlerinin pek çok yerinde Peygamberimiz (sav)'in ha- disleri do¤rultusunda Hz. Mehdi'nin bir cemaati olaca¤›- n› ve cemaatin Hz. Mehdi'nin yapaca¤› faaliyetlerde onun yard›mc›lar› olaca¤›n› belirtmifltir. Ancak Hz. Mehdi'nin bu hareketin önderi ve lideri olarak, bizzat bu toplulu¤un ba- fl›nda bulunaca¤›n› da ifade etmifltir. Bediüzzaman, Hz. 42
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Mehdi'ye tabi olan ve onun tebli¤ini izleyen bu kitle ve hareketi “Hz. Mehdi'nin flahs› manevisi” olarak adland›r- m›flt›r. Ancak Bediüzzaman'›n da ifade etti¤i gibi flu çok aç›k bir gerçektir ki, bafl›nda bulunan bir flah›s, bir liderle- ri olmadan bir flahs› maneviden bahsetmek mümkün de- ¤ildir. Hz. Mehdi de bu cemiyetinin bafl›nda, onlara ön- derlik etmek üzere bizzat yer alacakt›r. Dolay›s›yla Bedi- üzzaman'›n bu aç›klamalar›na göre “HZ. MEHD‹ KEN- D‹S‹N‹ ‹ZLEYEN B‹R CEMAAT‹ OLAN VE ONLA- RA L‹DERL‹K EDEN TEK B‹R fiAHISTIR”. O: Bediüzzaman, burada da “9. KEZ” Hz. Mehdi için “O” kelimesini kullanm›flt›r. “O” kelimesinin tek bir ki- fliyi ifade etti¤i çok aç›kt›r. Bediüzzaman burada manevi bir kifliden, bir gruptan ya da bir hareketten bahsetmemekte, Hz. Mehdi'nin bizzat geliflini müjdelemektedir. Bu sözü “9 DEFA” tekrarlam›fl olmas› ise, Bediüzzaman'›n bu ko- nudaki aç›klamalar›n›n hiçbir flüpheye yer b›rakmayacak kadar kesin oldu¤unu ortaya koymaktad›r. GELECEK: Bediüzzaman burada kulland›¤› “GELECEK” sözüy- le ayr›ca Hz. Mehdi'nin geliflinin kesin bir gerçek oldu¤u- nu da vurgulam›flt›r. E¤er Hz. Mehdi manevi bir flah›stan ibaret olsayd› kuflkusuz ki Bediüzzaman sözlerinde pek çok kez onun “gelece¤ini” ifade etmezdi. Dolay›s›yla Be- 43
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK diüzzaman bu sözüyle ayn› zamanda Hz. Mehdi'nin bir fla- h›s oldu¤unu da aç›klam›flt›r. ZATA: Bediüzzaman, Hz. Mehdi için Risale-i Nur’un birçok yerinde oldu¤u gibi bu bölümünde de “ZAT” deyimini kullanm›flt›r. Demek ki Hz. Mehdi, bir cemaat veya ma- nevi bir kifli de¤il, bir “fiAHIS”t›r. Buradaki “ZAT” ke- limesi, Bediüzzaman'›n broflürün bafl›ndan bu yana Hz. Mehdi için “8. KEZ” kulland›¤› bir ifadedir. Bediüzza- man’›n Müslümanlar› yanl›fl yönlendirmesi veya bilgisini gizlemesi düflünülemeyece¤ine göre; e¤er Hz. Mehdi bir cemaat veya flahs-› manevi olsayd›, kuflkusuz ki Bediüzza- man da “O ZAT” deyimini bu kadar çok tekrarlamazd›. O ‹LER‹DE GELECEK AC‹B (flafl›lan, hayret uyan- d›ran, benzeri görülmeyen) fiAHSIN bir H‹ZMET- KARI ve ONA YER HAZIR EDECEK B‹R DÜM- DARI (yard›mc› kuvveti) ve O BÜYÜK KUMANDA- NIN P‹fiDAR B‹R NEFER‹ (önden giden bir askeri) oldu¤umu zannediyorum. (Barla Lahikas›, s. 162) Bediüzzaman bu sözünde, kendisini Hz. Mehdi'nin bir tür “öncüsü” olarak nitelendirmifl ve Hz. Mehdi'nin “ken- disinden sonra gelece¤ini” aç›klam›flt›r: O: Bediüzzaman cümlenin bafl›nda \"O\" zamirini kulla- 44
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK narak “B‹R fiAHSI” kastetti¤ini özellikle vurgulamakta- d›r. \"O\" zamirinin “TEK B‹R K‹fi‹”ye iflaret etti¤i aç›k- t›r. Bediüzzaman bir flahs› maneviden, gruptan ya da top- luluktan bahsetmemekte, Hz. Mehdi'nin mübarek flahs›- n›n geliflini müjdelemektedir. Bediüzzaman bu söz ile birlikte, broflürün bafl›ndan be- ri Hz. Mehdi ile ilgili yer verilen sözlerinde “10. KEZ” “O” ifadesini kullanm›flt›r. Bediüzzaman'›n bu sözlerinin “10 unun birden tevafuk etmifl olmas›” söz konusu de¤il- dir. Bediüzzaman Hz. Mehdi için bu ifadeyi son derece bi- linçli bir flekilde kullanmakta ve bu yolla bu mübarek za- t›n bir flahs› manevi ya da bir topluluk olabilece¤i yönün- deki tüm iddialar› geçersiz k›lmaktad›r. AC‹B fiAHSIN: Bediüzzaman \"fiAHIS\" kelimesini kullanmakta, bel- li bir kifliden bahsetmektedir. Bediüzzaman bu sözüyle bir topluluktan veya flahs› maneviden söz etmemektedir. E¤er Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin flahs› manevi olarak gelece- ¤ini düflünüyor olsayd›, -hayat› boyunca gerçekleri ifade etmekten asla kaç›nmam›fl büyük bir alim olarak- bunu da aç›kça ifade ederdi. Ancak Bediüzzaman, burada ve daha birçok ifadesinde oldu¤u gibi, Hz. Mehdi'nin kutlu zat›n- dan bahsetmektedir. Hz. Mehdi'nin ahir zamanda “B‹R fiAHIS” olarak gelece¤ini aç›kça söylemekte ve bunu, ak- si bir yönde tevil edilemeyecek kadar çok say›da sözüyle defalarca teyit etmektedir. 45
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK Bediüzzaman burada ayr›ca flah›s kelimesini nitelen- dirmek için tekil bir ifade kullanm›flt›r. Demek ki Bediüz- zaman “TEK B‹R fiAHIS”tan bahsetmektedir, “iki veya üç flah›stan” de¤il. Bediüzzaman'›n bu sözleri, Hz. Meh- di'nin bir grup ya da bir topluluk olabilece¤i düflüncesini tümüyle geçersiz k›lmaktad›r. Bunun yan› s›ra Bediüzzaman “bir flah›s” oldu¤unu ifade etti¤i Hz. Mehdi'nin önemli bir özelli¤ini de vurgu- lam›flt›r. Hz. Mehdi'nin “AC‹B B‹R fiAHIS” oldu¤unu ifade etmifltir. “Acib” kelimesi, “hayret veren, flafl›rt›c›, benzeri görülmeyen” anlam›ndad›r. Hadislerde Hz. Meh- di'nin çok büyük bir fikri mücadelesi olaca¤›, yapt›¤› ifl- lerin dünya çap›nda etki gösterece¤i bildirilmektedir. Be- diüzzaman da, Hz. Mehdi'den \"AC‹B\" ifadesiyle bahset- mekte, bu mübarek zat›n daha önce “BENZER‹ GÖRÜL- MEM‹fi B‹R K‹fi‹” olaca¤›na dikkat çekmektedir. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin kulland›¤› yöntemlerin ve mücadele fleklinin al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olaca¤› bildirilmifltir. Bu bilgilere göre Hz. Meh- di çok etkili yöntemler kullanacak, her konuda baflar›l› so- nuçlar elde edecektir. Bu baflar›s›na karfl›l›k, kendisine çok yo¤un sald›r›lar olmas›na ra¤men bunlardan hiç etkilen- meyecektir. Bediüzzaman da bu sözüyle Hz. Mehdi'nin herkesin anlayamayaca¤› vehbi (çal›flmakla kazan›lmay›p Allah'›n lütfuyla olan) ilimlere de vak›f bir flah›s olaca¤›- n› ifade etmifltir. Bediüzzaman'›n bu sözünden anlafl›ld›- ¤› üzere, Hz. Mehdi döneminde hayret verici olaylar da 46
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK yaflanacakt›r. Hadislerde bildirildi¤ine ve ‹slam alimleri- nin ifadelerine göre, ola¤anüstü do¤a olaylar›, beklenme- dik siyasi de¤iflimler, teknolojinin h›zla geliflmesi, dünya çap›nda tebli¤ yap›lmas› benzeri görülmemifl bir dönem olaca¤›n› anlatmaktad›r. Hz. Mehdi her an Allah’›n yak›n takibine ve yard›m›na mazhar olacakt›r. Bu nedenle, Bedi- üzzaman'›n da belirtti¤i gibi, iman gözüyle bakmayanlar›n flafl›raca¤›, kolay kolay aç›klayamayaca¤› harikal›kta ba- flar›lara vesile olacakt›r. ONA: Bediüzzaman burada da Hz. Mehdi için “11. KEZ” “O” kelimesini kullanmaktad›r. Bu, hem tekil bir ifadedir hem de bir kiflilik zamiridir. Dolay›s›yla Bediüzzaman böy- lece bir kez daha Hz. Mehdi'nin flahs› manevi olarak de- ¤il, “B‹R fiAHIS” olarak gelece¤ini ve bunun “tek bir kifli” olaca¤›n› vurgulamaktad›r. Bediüzzaman kendisinin çal›flmalar›yla bir flahs› maneviye de¤il, kutlu bir zata or- tam haz›rlad›¤›n› \"ONA\" ifadesiyle aç›kça söylemekte- dir. YER HAZIR EDECEK: Bediüzzaman burada “ONA YER HAZIR EDECEK” ifadesini kullanarak, Hz. Mehdi'nin kendisinden sonra ge- lecek bir kimse oldu¤unu bir kez daha aç›klam›flt›r. Bilin- di¤i gibi “haz›rl›k” bir fleyin öncesinde yap›lan bir ey- lemdir. Halihaz›rda mevcut olan, haz›r bulunan bir fley için 47
AH‹R ZAMAN’I BED‹ÜZZAMAN ‹LE ANLAMAK haz›rl›k yap›lmas› söz konusu de¤ildir. Bediüzzaman da burada kendisinin “Hz. Mehdi'nin geliflinden önce böy- le bir haz›rl›k içerisinde oldu¤unu” ifade etmektedir. Bu da Hz. Mehdi'nin, Bediüzzaman’›n yaflad›¤› dönemde he- nüz ortaya ç›kmam›fl oldu¤unu, bu dönemin bir “haz›rl›k devresi” oldu¤unu göstermektedir. Hadislerde yer alan tariflere ve Bediüzzaman'›n aç›k- lamalar›na göre, ahir zaman mücadelesi çok kapsaml› bir fikri mücadele olacakt›r. Bu fikri mücadelede Hz. Mehdi döneminde yaflayan salih müminler görev ald›¤› gibi, ken- disinden önce gelip ona yer haz›rlayacak yard›mc›lar›, dostlar› da olacakt›r. Bediüzzaman da bu sözleriyle bu ger- çe¤e iflaret etmektedir. Büyük ‹slam alimi, k›ymetli hiz- metleri ile ahir zamanda gelecek olan Hz. Mehdi’ye or- tam haz›rlad›¤›n› dile getirmektedir. Fikri mücadelesinin, hizmetlerinin, eserlerinin Hz. Mehdi’nin çal›flmalar›na fayda sa¤layaca¤›n› ve bunlar›n Hz. Mehdi taraf›ndan kay- nak olarak kullan›laca¤›n› ifade etmektedir. B‹R DÜMDARI (yard›mc› kuvveti): “DÜMDAR” kelimesi “yard›mc› kuvvet” anlam›na gelmektedir. Bediüzzaman, bu sözüyle kendisini, as›l mü- cadeleyi yürüten zata imkan haz›rlayan yard›mc› kuvvet- lere benzetmifltir. Bu flekilde kendisinden sonra gelecek olan ve yapaca¤› büyük fikri mücadele ile ‹slam ahlak›n›n getirdi¤i tüm güzellikleri yeryüzüne hakim edecek olan Hz. Mehdi’nin bir yard›mc›s› oldu¤unu ifade etmektedir. 48
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154