babam da geç saatlere kadar çalışıyorlardı. Gelip beni uyaracak bunun yanlış bir şey olduğunu söyleyecek hiç kimse yoktu. İlk kez bu sabah okula geç kalmıştım.Alışkanlıklarım,düzenim hızla değişmeye devam ediyordu. Derslerimde düşüşler meydana gelmişti.Ailem ise bunun farkında bile değildi. En üzücü kısmı da burasıydı. Uzun süredir beklediğim bir atletizm yarışması vardı. Sonunda okulumuza yarışmanın yapılacağı tarihin bildirisi geldi. Çok heyecanlanmıştım. Hemen seçmelere katılmak istiyordum. Seçmelerin iki ay sonra yapılacağı duyuruldu. Daha epey zaman varmış diyerek rahatladım. Günlerimi ekran başında geçirmeye devam ettim. Gün geçtikçe kilo alıyor,zihnimdeki ve bedenimdeki değişiklikler gitgide artıyordu. Bunun bana olumsuz bir şekilde geri döneceğini bilmiyordum. Sonunda büyük gün geldi çattı. Okuldaki seçmeler yapılacaktı. İlk önce sağlık kontrolünden geçmemiz gerekiyordu ve bu benim için daha bir başlangıçtı. Sağlık kontrolünden geçemedim. Evet evet geçemedim. Kalbimde bir problem olduğunu detaylı incelenmesi gerektiğini söylediler. Dünyam başıma yıkılmıştı. Hemen anne ve babama haber verildi. Adeta koşarak okula geldiler. Beni hemen hastaneye götürdüler. Hastanede birtakım testler yapıldı. Sağlıksız beslenme ve uzun süre hareketsiz kalmamdan dolayı oluşan sağlık problemlerim ortaya çıkmıştı.Bir süre burada tedavi görmem gerektiği söylendi. Üzülmüştüm. Çok istediğim hayalini kurduğum yarışa katılamayacaktım. Ama sağlığım her şeyden önce geliyordu. Hastanede tedavi gördüğüm süre boyunca okul arkadaşlarım ziyaretime geliyordu. Bir gün arkadaşım Ali elinde birkaç kitap ile geldi: -Bunları okumanı istiyorum. Hem sıkılmazsın hem de sana iyi geleceğine eminim, dedi. Kendisine teşekkür ettim. Kitapların arasında bulunan “ Bağımlısı Olduğumuz Şeyler “ adlı bir kitap dikkatimi çekti. Aldım hemen okumaya başladım. Okudukça okudum. Okudukça okudum.Meğerse ben bir bağımlılığın içine düşmüşüm. Buna bir çeşit beyin hastalığı da diyebilirmişiz. Meğer ne çok bağımlılık türleri varmış. İnsanın hayatını uçuruma sürükleyen,hayatındaki tüm renkleri yok eden bağımlılıklar. Ertesi gün annem de elinde bir dergiyle çıkageldi. “Bunu sana aldım, ilgini çekeceğini düşünüyorum.” dedi. Dergiyi elime alıp şöyle bir baktım. “Mavi Kırlangıç” ne kadar güzel bir ismi vardı. Eskiden olduğu gibi büyük bir heyecanla dergiyi okudum.İçeriği de ismi kadar güzeldi. Hem eğlendim hem de öğrenmem gereken birçok yararlı bilgiler edindim.Teknolojinin doğru ve yerinde kullanımına dair bilgiler,öneriler,açıklamalar ve daha neler neler… Hastanede kaldığım sürece birçok kitap okudum. Güzel bağımlılıklar varken neden kötü alışkanlıklara bağımlı kalalım. Silkelendim.Kendime geldim. Eskisi gibi sağlığıma,kendime dikkat etmeye karar verdim. Birkaç gün sonra hastaneden taburcu oldum. Sağlığıma kavuşmuştum. Bundan sonra kendime çok güzel bir program hazırladım. İlk iş olarak ailemin de bu konuda hassas davranmalarını istedim. Onlar da bu durumdan epey ders almışlardı. Her sabah kahvaltımı yapıp,yürüyüşümü düzenli yapıyordum. Yol boyunca yürüdüğüm yeşil manzaralar adeta beni büyülüyordu. Uyku saatlerime dikkat edip,derslerime özen gösteriyor,teknolojiyi gerektiği kadar ve yerinde kullanıyordum. Bir de okuldaki “Yeşilay Kolu’na üye olmuştum. Elimden geldiğince herkese yardım etmek,herkesi bilinçlendirmek istiyor; bağımlılıklarımızın özgürlüğümüzü engellemesine izin vermemesini istiyordum.Yeşil rengine olan ilgim sevgim kat kat artıyordu. YEŞİL demek AYDINLIK demekti benim için. Bu yılki atletizm yarışına katılamamıştım,ama bir yıl sonra tekrar yapılacak olan yarışa bomba gibi hazırlanıyordum. Sağlıklı nesiller,sağlıklı yarınlar için koşacaktım. Alacağım kupayı tüm pes etmeyenler adına kaldıracaktım. Pes etmedim. Başardım ve tabii ki bir yıl sonra o kupayı kaldırdım. Bir de siz benim adımı hiç duymadınız değil mi? Ben “YILMAZ” adım gibi yılmadım,başardım. Bağımlılıklarıma bağımlı kalmadım. Her şey senin elinde. Sen de başarabilirsin.Yeter ki iste… 49
Su Kaşifi Projesi 2018/2019 eğitim öğretim yılı içerisinde Remzi Doğan Ortaokulu olarak katılım sağlamış olduğumuz Su Kaşifi 5. yıl ülke finalinde dereceye girerek okulumuz adına bir başarıya daha imza atmış bulunduk.Su Avcıları ekibimizin göndermiş olduğu sunumlar, videolar, görseller ve web sitesindeki makaleleri incelenerek bir değerlendirme yapıldı. Mikado Danışmanlık, UNDP Türkiye(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı), EKO IQ dergisi, ÖRAV (Öğretmen Akademisi Vakfı) ve SKD Türkiye (Sürdürülebilir Kalkınma Derneği)’den uzmanların oluşturduğu jürinin aldığı karar neticesinde; Remzi Doğan Ortaokulu, Su Kaşifi programının kapsayıcı hale getirilmesi ve yerel topluma ulaşma çabaları nedeniyle “ULAŞILAN KİTLE” ödülünü almaya hak kazanmıştır. 50
SÖZLÜ TARİH PROJESİ Milli Eğitim Bakanlığımızın farklı illerde pilot uygulama olarak başlatmış olduğu İzmir ‘in de pilot il olarak belirlendiği ‘ Sözlü Tarih Projesi’ ne okulumuzun farklı şubelerinden katılım sağlayan öğrencilerimiz ile proje çalışmalarını yürütmekteyiz. Sözlü Tarih, tarihi belgelere ek olarak yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığı ile yazma ve sıradan insanların ,gündelik yaşamı ve öznelliği ses veya video ile kaydetme temeline dayanan çalışma alanıdır. Hazırlamakta olduğumuz bu proje ile çevremizde yaşayan yaş almış bireyleri dinleyerek hatıralarını, yaşam deneyimlerini kaydederek geçmiş ile gelecek arasında kültürel anlamda köprü kurmayı , yetişkin kuşaklar ile genç kuşaklar arasında etkili iletişim sağlayarak karşılıklı deneyim aktarımı aracılığı ile bir anlayış zemini geliştirmeyi amaçlamaktayız. Yapılan çalışmanın sonucunda büyük bir Sözlü Tarih Kütüphanesinin oluşturulmasına katkı sağlamayı da hedeflemekteyiz. Projemiz, farklı kültürel yapıdan gelen, farklı yaşam biçimine sahip olan bireylerin hayatlarına tanıklık etmemizi sağlarken, projede görev alan öğrencilerimizin de aynı zamanda geçmişe yolculuk yapmalarına olanak sağlamaktadır.Öğrencilerimizin zaman zaman şaşırdığı, bazen hüzünlendiği, bazen de kahkaha attığı hayat hikayelerine tanıklık etmiş olmaları projemiz ile ilgili ayrıca heyecan verici başka bir boyutu ortaya koymaktadır. 51
UZAKTAKİ YAKINLARIMIZ (Anılarla ve Röportajlarla 89 Göçü) Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün “Geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez “sözünden hareketle ’göç’ konusunda farkındalık yaratmak adına Ekim 2013’te “Uzaktaki Yakınlarımız” adlı çalışmamızı yayımladık. Çalışmamamızın çıkış noktası; Sarnıç’a 1989 yılında zorunlu göçle Bulgaristan’dan gelen Türk soydaşlarımız oldu.İçinde bulunduğumuz yerleşim alanı Sarnıç’ta nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan soydaşlarımızın Bulgaristan’dan başlayıp Türkiye’de son bulan yolculuklarına farklı bir bakış açısıyla ele alıp onların sevinçlerine üzüntülerine tanıklık etmeyi amaçladık.Çalışmamızı okulumuz öğrencileri aracılığı ile göçün canlı tanıklarından anılar, röportajlar ve şiirleri derleyerek oluşturduk. Bu sayede genç nesillerin yaşanan olayları anlamlandırabilmeleri ve aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında bağ kurup dersler çıkarabilmelerini sağlamak bizler için ayrıca önem taşıyordu.Amacımız geçmişin farkında olan barış ve kardeşlik gibi evrensel değerleri ilke edinmiş,anavatan Türkiye’ye sağlam ve köklü duygularla bağlanmış genç nesillerin yetişmesine katkı sağlamaktır. 52
“İzci Düşünce Günü” Etkinlikleri 53
İzci Panosu Oluşturulması Model Uçak Çalışmalarımız ve Pikniğimiz 54
REMZİ DOĞAN ORTAOKULU SATRANÇ KULÜBÜ Okulumuz Satranç Kulübü 2019 yılında düzenlenen KONAK BELEDİYESİ İSMET İNÖNÜ’YÜ ANMA SATRANÇ TURNUVASI’na katılmıştır. Turnuvada okulumuzu CAN MAVİIŞIK, EREN DURMUŞ, ARDA MUSTAFA YONGA, EGE KASAPOĞLU ve EGE DİLLİ temsil etmişlerdir. İlk kez turnuvaya katılan takımımız okulumuzu en iyi şekilde temsil etmiş ve ellerinden gelen çabayı göstermişlerdir.Bu turnuva okulumuzun daha sonraki zamanlarda gireceği turnuvalar için bir başlangıç olmuştur.Okul takımı olarak dereceye giremedik ancak bireysel anlamda öğrencilerimiz ilk kez böyle bir turnuvaya katılmaktan dolayı büyük bir heyecan duydular. Bireysel olarak iyi sonuçlar aldılar. Bizi temsil eden sporcularımıza ve okul satranç takımımıza yakın zamanda katılacakları turnuvalarda başarılar diliyoruz. Okulumuzun satranç kulübüne destek olan okul yönetimine ve saygıdeğer velilerimize teşekkür ederiz. 55
KELİME AVI (?) REMZİDOĞANORTAOKULU (?) UZAKTANEĞİTİM TEFDVNTENEFFÜSRAOÜEU (?) ÖĞRENCİ ŞNKÜOUMRİDGNFRŞÇKJĞV (?) PANDEMİ (?) HOŞGÖRÜ YCMRZPEITÖPHÜĞÖVPEHF (?) DAYANIŞMA ILINÜKĞÜAĞFİSHAIÖĞCF (?) KARNE ÖİLLPÜĞHTRIPFKÜGŞUUÇ (?) TATİL BKZUKAÖĞRENKADHUZŞLH (?) ÖĞRETMEN EPNZİÇMBKTIYUÜZHUCHK (?) MASKE NECÜIÇJŞBMSGEADŞIALĞ (?) TENEFFÜS PNBÇIZYHIEUFKİHSNHDÇ (?) TAHTA ÖADPSÜKARNETSGTİNÖDU (?) KARANTİNA VGLHZÜIŞLIARADTAOANŞ (?) SINIF ÇSBYZVJSSNİYMNYGTERB BVMZĞAIHEPIÖAUOHDİZŞ ZZCEVLHĞJTJRADAİTNLÜ ŞHİOPTİÜMSAZÜTNĞÖPİH ŞÖYGITNBNKÖĞRENCİĞCN ÇÖETİMEDNAPKZBİDĞİFV YREMZİDOĞANORTAOKULU ÇMŞUĞURHZÇAÖLÜEGFBTM RÜRÖGŞOHFFKKAĞSÖJJLĞ 56
57
Tunahan ULUTAŞ 5/D Elif MUTLU 5/B Yaren İPEK 58
Ömer SERT Yaren İPEK Tuana KÖSELER Tuana KÖSELER 59
60
TÜRKÇEMİZ Ulusların sahip olduğu en önemli manevi değeri dilidir. Sahip olacağı ve ilelebet koruması gerektiğidir. Dilini kaybederse bütünlüğünü ve sahip olduğu tüm değerleri kaybedeceğidir. Devlet diline sahip çıkarsa eğer geleceğine de sahip çıkmış olur. Sahip olduklarımızın değerini bilmeli ve korumalıyız. Dünyanın en güzel lisanları arasında Türkçe bunlar arasında ilk sıralarda gelir. Türkçe, dünyanın en güzel, en zengin, en büyük ve en köklü dillerinden biridir. Asırlarca üç kıtada konuşulmuş, yazılmış ve okunmuştur. Bu gün hala, Türkçe, farklı şiveleri, lehçeleri ile dünya üzerinde en geniş coğrafyada konuşulan bir dildir. Türkçe’yi özenli ve doğru şekilde kullanırsak eğer, korumuş oluruz. Gençlerin bilinçlendirilerek üzerlerine düşen görevi tamamıyla yerine getirmeleri gerekmektedir. Konuşurken kelimelerimize dikkat ederek Türkçe konuşmaya özenmeliyiz. Güzel dilimizi güzel konuşarak yozlaşmasının önüne geçilmesi mümkün olur. Dil ile düşünce arasında, düşünce ve kültür üretme, üretilen düşünceyi ve kültürü aktarma arasında yakın ilişki vardır. Birey ve toplum olarak, ne kadar çok sözcük sahibi isek; düşünce ve kültür üretimi, aktarımı o kadar yetkin, güçlü olur. Düşünce, o kadar derin ve köklü, kuvvetli olur. 61
Karamanoğlu Mehmet Bey’i Arıyorum İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria, Sergi yerlerimizi center room, show room, Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum Büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? mı? Bir ferman yayınlamıştı; Yol üstü lokantamızın fast food, ‘Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, Yemek çeşitlerimizin menü, mecliste, Hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı? meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaya’ diye, İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini Hatırlayanınız var mı? tripleks, Dolanın yurdun dört bir yanını, Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre, Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri, Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı? Fermana uyanınız var mı? Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik, Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim, Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya, Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmaya sponsorluk Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı? diyeniniz var mı? Tanıtımın demo, sunucunun spiker, Mesireyi, kır gezisini picnic, Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag, Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı okey diye diskjokey, konuşanınız var mı? Hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı? Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet, Çarpıcı, önemli haberler flash haber, Mağazanın süper, hiper, gros market, Yaşa, varol sevinçleri oley oley, Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı? Yıldızları star diye seyredeniniz var mı? İlan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard, Vırvırık dağının tepesindeki köyde, Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon, Cafe shop levhasının altında, Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı? Acının da acısı kahve içeniniz var mı? Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı, Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım Beldelerin girişinde welcome, derken, Çıkışında goodbye okuyanınız var mı? Dilimizin çalındığını, talan edildiğini, Özün el diline özendiğine içiniz yananınız var mı? Korumanın, muhafızın body guard, Sanat ve meslek pirlerinin duayen, Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi İtibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var unuttuk, mı? Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik, Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı? Sekinin, alanın platform, merkezin center, Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final, Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum, Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? mı? Bir ferman yayınlamıştı… Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı? Yusuf Yanç 62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
2020-2021 Eğitim Öğretim Yılını Pandemi nedeniyle uzaktan geçirmek zorunda kaldık. Ama öğretmen ve öğrencilerimizle birlikte bütün görev ve sorumluluklarımızı yerine getirdik. Coşkularımızı, sevinçlerimizi, bütün duygularımızı aşağıda linklerini verdiğimiz videolarla paylaştık. Çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ederiz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Videosu (2020) https://www.facebook.com/100049340773433/videos/124804462507579/ Sağlık Çalışanlarımıza İthafen Hazırladığımız Video https://www.facebook.com/100049340773433/videos/134119021576123/ 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Videomuz (2020) https://www.facebook.com/100049340773433/videos/135935731394452/ Şiir Dünyamız isimli Video https://www.facebook.com/100049340773433/videos/150635116591180/ 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Videomuz https://www.facebook.com/100049340773433/videos/183174210003937/ İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif ERSOY'u Anma Günü'nün 100.Yıl Dönümü\" kapsamında yapılan resimler https://www.facebook.com/100049340773433/videos/260046755650015/ 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 106. Yılı Kutlama Programı Videomuz https://www.facebook.com/100049340773433/videos/265082365146454/ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Videosu (2021) https://www.facebook.com/100049340773433/videos/287296916258332/ 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Videomuz (2021) https://www.facebook.com/100049340773433/videos/302458221408868/ 74
Bu resim ilk başta size bir şey ifade etmiyor olabilir,ancak…. Yukarıda gördüğünüz resmin ortasında bulunan dört noktaya gözlerinizi mümkün olduğunca az kırparak 40 saniye boyunca bakın. Ardından gözlerinizi kapatın. Parlak bir dairenin içinde,beyninizin oluşturduğu bir resmin uçuştuğunu görecek ve şaşıracaksınız. Aslında siz o resimdeki kişiyi çok iyi tanıyorsunuz… Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK….
Search
