Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore ASLA PES ETME

ASLA PES ETME

Published by Virtual Book Club, 2021-06-02 18:10:56

Description: Bu kurgu roman Virtual Book Club öğrencileri tarafından ortak ürün olarak hazırlanmıştır.

Keywords: Virtual Book Club,fiction,novel

Search

Read the Text Version

Tüm ekipler el birliği ile birkaç hafta içinde hem gerekli malzemeleri toplayıp hem de depoyu inşa etmişlerdi. Vera gördüklerinden sonra azalan umudunu tekrar toplayıp çalışmalara daha hırslı bir şekilde devam etti. Agustin ve dedesi ile birlikte uzay üssüne döndü. Agustin'in dedesinden aldıkları bilgiler ve bunca zaman boyunca yaşam bulunan dünyayı daha sık ziyaret ettikleri için çalışmalar hız kesmeden devam ediyordu. Fakat iş, bitki yetiştirmeye geldiğinde tüm dünyayı tekrar yeşillendirmek kolay olmayacak gibi gözüküyordu. Savaş sırasında atılan nükleer bombalar yüzünden toprak anadan yaşam izleri silinmişti. Zamanla düzeleceği konusunda endişelilerdi. Ancak başka çareleri yoktu. Yeterince alanında uzman kimyagerler olmadığı için Vera, Elon ve ekiplerin çalışmaları bir noktaya kadar gelebiliyordu. Vera hırslı biriydi. Çaresizliği hiç sevmezdi, hep bir yolunu bulmuşlardı. Yine yapabilirlerdi.Tekrar dünyada rahatça nefes alıp yaşayacaklardı. Yatmadan önce ekip liderlerine sabah toplantı olacağını duyurup yatağına geçti. Peki toprak ana onun kadar hırslı mıydı? Evet su işini halletmişlerdi ama toprak çok yıpranmıştı. Doğa bizi affeder miydi? diye düşünürken uykusu gelmişti. Ve yarın yeni bir gün diyerek uykuya daldı. Fatma / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Ertesi gün Vera, Elon ve Umay başta olmak üzere tüm ekipler toplanmıştı.Herkes bu tehditin farkındaydı. \"Acaba toprak ana tekrar yeşillenebilecek miydi? Umay sakince söze girdi: - Evet arkadaşlar, dünya üzerindeki topraklar fazlasıyla zarar gördüğü için bitki ekme konusunda sıkıntı çekiyoruz. Bu konuda fikirlerinizi almak ve bir çözüm bulmak için toplandık. Fikirleriniz nelerdir? Herkesin birbirine bakıyor olması, akıllarına hiçbir şeyin gelmediğini açıkça belli ediyordu. Ortamdaki en bilge kişi olan Agustin'in dedesi konuştu. -Oradayken ben de bunun için çalıştım; fakat toprağa ektiğim hiçbir şey büyümedi. Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. - Şimdi hepinizden bir şey isteyeceğim. Hepiniz tüm sorunları unutup arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Herkes arkasına yaslandı ve ortamda sessizlik hakimdi. Bir süre sonra Umay tekrarladı sorusunu. Artık fikirleri vardı bir çoğunun. Öncelikle Mina kalktı: Fatma / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

- Toprak yerine farklı bir malzeme ile bitki üretebiliriz. Örneğin toprak yerine suyun içinde yetişebilir. Gerekli mineraller suya verilirse bitkiler suda yaşayabilir belki, diyerek sonlandırdı konuşmasını. Ardından diğer ekip üyelerinden biri kalktı; o da bitkileri toprağa uyarlamak gerektiğini öne sürdü. Yani bitkilerin genleriyle oynarlarsa bitkiler şu anki toprakta yaşayabilirlerdi. Ekip liderleri uzun uzun düşüncelere dalmıştı. Konuşmalar sonunda en fazla bu iki fikir seçilmişti. Ancak ikisi de birbirinden zordu. Takım arkadaşlarına teşekkür ettikten sonra toplantıyı bitirdiler. Fakat hala kesin bir kararları yoktu. Çok eksikleri vardı. Ama insanlığın öylece yok olmasını izleyemezlerdi. Fatma / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Günler geçiyordu. Toplantıda her ne kadar insanlar umutlarını yitirmediklerini belirtse de yitirmişlerdi. Vera, Umay, Austin, Augustin’in dedesi Simon Dede ve Demir dışında çalışan kimse yoktu. Her gün toplantı yapıyorlar, robot ile dünyaya inip malzeme topluyorlardı. Yine bir toplantı günü; Vera, “Arkadaşlar yeterince malzeme topladık, benim bir fikrim var: Elon ile konuşup topladığımız malzemelerden uzun bir süre dünyada kalabileceğimiz bir sığınak yapalım. Ve orada çalışmalarımıza devam edelim. Yaptığımız çalışmalar ile de sürekli toprak üzerinde deney yapalım ve toprağı kullanılabilir hale getirmeye çalışalım.” dedi. Bu fikri herkes beğenmişti. Elon’un da onayı ile yaklaşık iki hafta süren çalışmalar sonucunda doksan gün oksijeni, besin ve dayanıklılığı olan bir sığınak yaptılar. Dünyaya iniş için hazırlıklar yapıldı. Ve o gün geldi, son inanan kişiler dünyaya inmişlerdi. Her gün çalışmalar yapıyorlar, asla umutlarını yitirmiyorlardı. Simon ve Vera tüpler ile uzaklaşıyor, her karış toprağı deniyorlardı. Ama topraktan bir yanıt yoktu. Yine birgün en uzun süre Baran/ Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

oksijeni olan tüp ile Simon tek başına uzaklaşma kararı aldı. Yaklaşık iki saat oksijeni olan tüpü alıp, uzaklaştı. Bu bir klasik idi.Herkes istediği zaman çalışmalar için uzaklaşıyordu. O yüzden kimse Simon’un nereye gittiğini merak etmemişti. Simon çok uzaklaşmıştı. Oksijenin süresi tamamen aklından çıkmış, ilerlemekteydi. Bir an gözü kolundaki saate gitti. Uzaklaşalı bir buçuk saat olmuştu. Tüpün süresi iki saatti. Arkadaşları da endişeliydi. Çünkü tüpün süresi bitmek üzereydi. Oksijensiz kalıp zehirli gazları içine çekebilirdi. Her ne kadar dünya oksijeni eskisinden temiz olsa da yapılan çalışmalar sonucunda yine de tam anlamıyla temiz değildi. Öldürmezdi belki; ama zarar verebilirdi. Çünkü toprak ana hala hayatta değildi. Ağaçlar dikilmemiş, tam anlamıyla hava temizlenememişti… Vera ve Austin tüplerini alıp Simon Dede ‘yi aramaya çıkacaklardı. Onlar aramaya çıktıkları süre zarfında Umay ve Demir kısa süreliğine Elon'un yanına gidip olayı bildireceklerdi. Bu şekilde anlaşıp Vera ve Austin aramaya çıktılar. Austin endişeliydi, Vera biraz daha soğukkanlı robota komutlar veriyordu. Robot her tarafa bakıyor ama insan sinyali alamıyorlardı. Elon’un yanına gelen Umay ve Demir olayı anlattı. Elon sinirlenerek; - Arkadaşlar, yaşlı bir adamın gitmesine nasıl izin verirsiniz? dedi. Baran/ Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

Uzun bir sessizlikten sonra Elon’u yanına alan ekip tekrar Dünya’ya inmişlerdi. Bu süre zarfında Simon’un oksijeni bitmiş, hayata zor tutunuyordu. Baran/ Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

O anda bile kendini düşünmüyor, Dünya’yı nasıl eski haline getirebileceğini ve bitkileri nasıl yetiştirebileceğini düşünüyordu. Gitgide nefes alması daha da zorlaşıyordu. Kendinden ümidi kesmişti. Kimsenin haberi olmadığını düşünüyor ve aramaya çıkmazlar diyordu kendi kendine ... Vera ve Agustin aramaya devam ediyorlardı; ama hiç bir şey görünmüyordu. Agustin daha da endişeliydi ve biraz korkuyordu - “Ya dedemi bulamazsam veya geç kalırsam.”diye düşünüyordu. Elon yanına aldığı ekiple Simon Dede’nin ayak izlerine rast geldi. Hemen Vera ve Augustin’e haber verdiler. Nihayet Simon dedeyi buldular; ama biraz geç kalmışlardı.Simon Dede’yi içeriye aldıklarında nefes almıyordu. Herkes telaşa kapıldı. Elon hemen oksijen taktı. Hala nefes almıyordu. Ekibin en sessiz kızı Sahra : bir anda öne atıldı. - Kalp masaji yaparsak hayata geri döner mi? diyerek Simon’un göğüs kafesine hızlı bir şekilde baskı uygulamaya başladı. Bir süre böyle devam etti. Simon Dede tepki vermeyince Sahra gözyaşlarıyla kendini yere attı. Herkesin ümidi kesilmişti ki Simon dede gözlerini açtı. O sırada Vera ve Agustin onlara yetiştiler. Simon’un iyi olduğunu görünce ikisi de rahatlamıştı. Sığınağa doğru hareket ettiler. Oraya vardıklarında zar zor konuşan Simon dede, “ Başka insanlar da var.” dedi. Belqıs / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

Elon: - Hayal görmediğinden emin misin ? dedi Simon: -Daha bunamadım evlat. Gördüğümden eminim, onlar da bizim gibi korunaklıydı. Vera: -Eğer bu doğruysa dünyayı yaşanılır hale getirmek için onlardan yardım isteyebiliriz. Augustin: -Eee millet ilk olarak ne yapıyoruz? Elon ümitli bir şekilde: -Bu harika bir şey, dünyada hala yaşayan insanlar var, dünyayı kurtarmamız için bir şans daha. Vera ,Agustin,Sahra,Demir Simon dedenin buldukları yere tekrar gitti; ama orada bir şey yoktu. Vera biraz daha uzaklaştı ve gölge gördü. Gölgeyi takip etmeye başladı .O kişi bir dağın önünde durdu. Dağdan bir kapı açıldı ve içeriye girdi . Vera heyecanlı bir şekilde arkadaşlarının yanına gitti ve geri sığınağa geldiler. Hemen toplantı yaptılar ilk olarak Vera şöyle dedi: -Doğruymuş, dünyada yaşayanlar var, gördüm . -Nerede yaşadıklarını tespit edebildin mi? diye sordu Elon. -Evet evet çok garip ama bir dağın içine girdi. Belqıs / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

-Bu nasıl olur? Biz onları nasıl olur da bunca zaman görmedik, Agustin? Vera: -Artık olanların bir önemi yok bence. Biz hemen o dağı araştırmalıyız. İnsanların nasıl hayatta kaldıklarını bilmeliyiz. Elon -Evet haklısın, yarın birkaç araç yollayalım sonra detaylarını konuşuruz . Herkes mutlu bir şekilde odalarına döndü. Sabah aracın gelmesini sabırsız bir şekilde bekliyorlardı. Araçların çektiği fotoğrafları kontrol etmeye başladılar. Belqıs / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip lisesi / KONYA

Dağa gitmeye karar verdiler. Gitmeden hemen önce bir toplantı yapmak istediğini söyledi Elon. Ekip toplantı yapmak için dağıldı. Elon toplantıda, dağda ne olduğunu bilmediklerini sadece birkaç fotoğrafla hareket edemeyeceklerini söyledi. Hazırlıklı gitmeliydiler. Her ekibin lideri kendi ekiplerine yanlarına gerekli olan malzemeleri almalarını söyledi. Dünyada tehlikeli bir yolculuğa çıkacaklardı. Herkes mutlaka yanlarına yedek kıyafet ve oksijen tüpü almalıydı. Hiç kimse ekipten ayrılmayacak , kendi başına hareket etmeyecekti. 2 saate yakın bir zaman yolda geçireceklerdi. Yürümeyi tercih ettiler. Bu sayede etraftan örnek toplayacaklardı. Yola çıktılar… Normalde buranın yemyeşil olması gerekirken şimdi kupkuruydu. Tüm ekip gördükleri bu manzara karşısında çok üzülmüşlerdi. Herkesin aklında aynı soru vardı. Buralar tekrar eskisi gibi olacak mıydı? Etraftan örnek toplamaya devam ettiler. En sonunda dağı görebiliyorlardı. Dağ çok büyüktü. Dağa yaklaştıkça su sesi geliyordu. Dağın biraz üstünde gİrişi andıran bir oyuk vardı. Ekip dağa tırmanmaya başladı. Mağaraya girdiler. Gördükleri karşısında çok şaşıran ekipten hiç ses çıkmıyordu. Etrafa bir sessizlik çöktü. Bu sessizlik içerideki dünyanın duyulamayacak seslerini de duyulur kılmıştı. Mağaranın içi yemyeşildi. Burada özel kıyafet olmadan yaşanabilirdi. Özel kıyafetleri çıkaran ekip tekrar yeşeren umutlarla ve gülen suratlarla etrafı gezmeye başladılar. Yine de çok dikkatli olmalıydılar. Çünkü Vera buraya birilerinin girdiğini söylemişti. Elon ekibe dikkatli olmaları gerektiğini ekipten ayrı bir şey yapmamalarını söyledi. Esra Nil / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Vera: “Bence buralardan da örnekler almalıyız bu sayede belki biz de bir şeyler bulabiliriz.” dedi Umay ve Demir’de Vera’ya katıldıizleyenlerden biri yanlışlıkla bir ses çıkardı. Bu sesi duyan Andre: - Siz de duydunuz mu? İşine iyi odaklanmış olan Sahra: - Neyi? Andre: Bir ses duydum. Sanki aşağıdan geliyor gibiydi. Demir: Evet ben de bir şey duyduğuma eminim. Vera: Öyleyse aşağıya bakalım. Elon: Hayır! Bu çok tehlikeli , hepimiz gidemeyiz. Umay: Öyleyse bir grup aşağıya gitsin diğer grup da burada kalıp incelemeye devam etsin. Elon bu fikri kabul etmek zorunda kaldı. Vera, Umay, Andre ve birkaç kişi aşağıya giden yolu takip ettiler. Yürümeye devam ettikçe şaşırıyorlardı. İçerisi bir sarmal gibiydi. En sonunda mağaranın içi katlara ayrılmıştı. Bir apartmanın içini andırıyordu. Küçük pencereler vardı. Belliydi burada birileri yaşıyordu. Vera bağırdı: - Merhaba! Kimse var mı? Hey!! Andre arkasından bağırdı: - Merhaba biz dostuz. Orada kimse var mı? Vera , Andre ve Umay birkaç kez daha bağırdı artık tam vazgeçeceklerdi ki arkalarından bir ses “Merhaba!” dedi. Esra Nil / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / Konya

Merhaba diyerek öne atılan Umay, adamla konuşmaya başladı. -Dünyayı tekrar yaşanabilir kılmak için uzaydan geldik. Burada bir yaşam sinyali alınca incelemek istedik. Bizden korkmanıza gerek yok. Çünkü sizinle aynı amaç için savaşıyoruz. -Evet, başta senden korktuk. Çünkü sizi daha önce hiç görmemiştik ve tuhaf kıyafetler giyiyordunuz. Ama biz arkadaşız dediğimizde bir süre düşündük ve sizinle konuşmaya karar verdik. Bize yardım edebilirsiniz. Bunca zaman nasıl hayatta kaldınız? Burası nasıl 2. Dünya oldu? Size sormak istediğimiz birçok soru var. Bize yardım edebilir misiniz? -Elbette yardım ederiz. Faydalı olursak çok mutlu oluruz. Size bunun nasıl yapıldığını anlatayım. İnsanların yaptığı dünyanın şu anki durumunu tahmin etmek zor değildi. Bu nedenle farklı yerlerde yeraltı şehirleri kuruldu. Burada insanların deneyimleyebileceği her şey var. Vera oradan konuştu. -Yani burada bir şeyler yetiştirebilir misiniz? Evet, dedi adam. Vera, Umay ve Andre birbirlerine baktı. Artık yeni bir umut vardı. Lale / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Bu haberi Elongil'e bildirmeleri gerekirdi. Ama toprağı nasıl düzelteceklerdi? Dünya bu hale gelmeden önce oradan toprak örnekleri alabilirler, mevcut topraktan da örnekler alıp iki toprak arasındaki farkları karşılaştırabilirlerdi. Bu şekilde belki mevcut toprakta neyin eksik olduğunu bulabilir ve toprağı onarmaya çalışabilirlerdi. Aslında, önceki dünyada her şeyden biraz vardı. Umay, Elon'u bilgilendirmek için ekiplerden birini gönderdi. Elon bu haberi duyduğunda çok sevindi. Hemen Vera'ya gittiler. Lale / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Vera bunun bir plan olduğunu bildiği için onları tanımıyormuş gibi yaptı ve arkadaşlarını tuzağa düşürmeye başladı. Arkadaşları hiçbir şeyden habersiz tuzağa doğru yürüyorlardı. Vera onlara devam etmelerini ve oradaki bitkilerden bir örnek alacağını söyledi. Arkadaşları Vera'dan uzaklaştı. Umay ve Andre habersizce tuzağa doğru ilerliyorlardı. Umay ve Andre'nin önünde biri belirdi. Umay, \"Hey, biz arkadaşız\" dedi. Önündeki kişi silahını onlara doğrulttu ve Vera peşlerinden geldi. \"İşte buradasınız\" dedi Vera gülerek. Andre: Ne diyorsun Vera? -Siz, benim akrabalarımı ve arkadaşlarımı üsse götürmediniz. -Şimdi sizden intikam alacağım. -Öldür onları!!. -Mağaranın içinde arka arkaya üç el silah sesi yankılandı. Vera çok akıllı bir insandı, üç el silah sesi duyulmazsa gerçek yüzü ortaya çıkacaktı. Bu hareketiyle kendini vurulmuş gibi gösterdi. Ve çığlık atarak yukarı çıktı. \"Çık buradan, bizi öldürecekler\" dedi. Herkes aceleyle kıyafetlerini giydi ve dağdan indi. Vera’nın kolundan kan damlıyordu, kurşun kolunu sıyırmıştı. Emirhan / Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Vera'nın kolunu bir bezle sardılar. Aceleyle güvenli tesise geri döndüler. Vera’yı tesisteki revire götürdüler. Vera'nın kolunda beş dikiş vardı. Herkes salonda toplandı. Vera neler olduğunu açıklamaya başladı. - O dağa bir daha asla gitmemeliyiz. Çünkü dostlarımız Andre ve Umay’ı öldürdü. Sahara: Oradan nasıl çıktın? dedi. - Onlar öndeyken arkadaki bitkilerden örnek alıyordum. Numuneleri aldıktan sonra onları gördüm, birisi onlara silah doğrulttu ve onlara doğru koşmaya başladım. - Ben onlara doğru yürürken o adam onları vurdu. Korktum ve kaçtım. Koşarken bana da ateş etti. Kurşun da kolumu sıyırdı. Şans eseri hayatta kaldım. Arkadaşlarımız artık bizimle değil. Sahara: Arkadaşlarımız düzgün bir cenazeyi hak ediyor. Cesetlerini geri almalıyız. Herkes bu fikri kabul etti ve gerekli hazırlıkları yapmaya başladılar. Vera çok sıkışmıştı, oraya gitselerdi planları mahvolabilirdi, bir şekilde engellemesi gerekiyordu. Vera, depoyu ateşe vererek şimdiye kadarki tüm bilgilerini yok etmeye karar verdi. Vera elinde yanıcı maddeyle depoya girdi. Deponun arkasında yangın çıkardı. Yangın hızla büyüyordu. Vera kapıya vurmaya başladı. Kapıyı kendisi kilitlemişti, amacı herkesi birbirine düşürmekti. Suçu Sahra'ya atacaktı. Tolga / Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Vera bu sabotajı yapmadan önce, güvenlik kameralarının geçmiş görüntülerini yeni kayıtlar gibi gösterdi. Vera'nın düzenlediği yeni görüntüde, Sahra’nın deponun kapısını kilitlediği görülüyordu, bu yüzden Sahara'yı kesin suçlu olarak gösterebilirdi. İnsanlar kapıda toplandı. Vera'ya: -Vera! Sakin ol, seni kurtaracağız. Bağırıyorlardı. Onlar da kapıyı açmaya çalışıyorlardı. Sahra bir şekilde bu sesleri duymadı. Kapısına gelen Demir: -Sahra, çabuk uyan! Deponun anahtarları sende değil miydi? Vera yanıyor!, diye bağırdı. O anda Sahara uyandı ve masanın üzerindeki anahtarları aldı ve panik içinde depoya doğru koşmaya başladı. Depo kapısını açan Sahara, Vera'yı hızla alevlerin içinden çıkardı. Vera'nın soluduğu duman öksürmesine neden oldu. Vera'yı hemen revire götürüp oksijen tüpüne bağladılar. Veranın bilinci açıldıktan sonra: - Sahara depoyu yaktı ve beni içeri kilitledi. O sırada güvenlik şefi Sahra'yı hücreye attı. Vera istediğini aldı. Artık kimse mağaraya gitmeyi düşünmezdi. Güvenlik kameralarıyla asıl suçlunun Sahra olduğu anlaşıldı. Sahra'yı yargılamak için yörünge istasyonuna döndüler. İstasyon şefi Elon, Sahara'yı yargılamak için kürsüye çıktı. Bütün deliller incelendi ve Sahra suçlu bulundu. Elon cezayı belirledi. -Sahra'nın cezası uzaya fırlatılmaktır. Kevser / Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Mahkeme salonundaki herkes şok oldu. İnsanlık tarihinde ilk kez biri uzaya atılarak idam edilecekti. Bugüne kadar böyle bir ceza verilmemişti. Çünkü dünyadaki büyük savaştan arta kalan bir avuç insanı idam etmek mantıklı bir hareket değildi. Her insan hayatı, insanlığın geleceği için büyük önem taşıyordu. Herkes bu karara karşı çıktı. Çünkü insan nüfusu zaten çok azdı. Elon sinirlendi ve yumruğunu masaya vurdu. Elon: - Ne zamandır benim sözüm üzerine konuşuyorsun? Tüm güç Elon'a ait olduğu için herkes sustu ve başlarını eğdi. Askerler Sahra'yı alıp üssün çıkış kapısına getirdiler. Sahra iyilik için ağlıyordu. O sırada Vera geldi ve “Yaptıklarının cezasını bulacaksın hain” dedi. Ve askerler onu uzayın sonsuz boşluğuna attılar. Vera bir kişiyi daha öldürdü ve amacına yaklaşıyordu. Takip eden günlerde herkesin Elon'a karşı bir garezi vardı. Herkesin ağzında aynı şey vardı. Elon, Adolf Hitler'e benziyordu; çünkü gücü elinde tutuyordu, böylece kimse ona karşı çıkamıyordu; ama Elon bu sözlerin bedelini ödeyecekti. Bir insanı öldürmekten kurtulamayacaktı. İnsanlar Elon'a karşı gizli bir suikast planlayacaklardı. İstasyonun bazı bölümlerinde insanlar toplanarak protesto etti. Bu protestolar şiddetle bastırıldı. Elon, başına bir şey geleceğini anladı ve ardından hapishaneden kaçmak için bir altyapı oluşturdu. Olaylardan birkaç gün sonra insanlar Elon'u yakalayıp hücreye attılar. Elon'un sahip olduğu malzemeler, buradan kaçmasını sağlayacaktı. Efecan / Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Elon atmosferin sakinleşmesini bekledi. Bir ay geçti ve tansiyon düştü. Elon hapisten kaçmaya karar verdi. Kapıyı açtı ve Vera önünde bekliyordu. \"Burada ne yapıyorsun?\" Elon, Vera'ya sordu. Beni gördüğünü kimseye söyleme. Vera: Buradan kaçacağını zaten biliyordum. Seni bekliyordum. Planım için sana ihtiyacım var. Burada kalıp bana yardım edeceksin. Planım başarılı olduğunda, sen de özgür olacaksın. Şimdi sana her şeyi anlatacağım. Akrabalarımı dünyada ölüme terk ettiler. Unutma, onları da kurtarmak istemedin. Şimdi benimle misin yoksa değil misin? Elon: Evet, yanındayım ama hiçbir şey yapmayacağına dair bana söz vermelisin. Vera: -Tamam sana bir şey yapmayacağım ama sen bana yardım edeceksin. Elon: -Tamam dedi Vera: -Şimdi burada kalacaksın ve görev için aşağı ineceğim ama yanlış bir şey görürsem seni öldürürüm. Talha Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Vera bir görev için Dünya'ya indi. Vera Dünya'ya indiğinde görevini yapıyormuş gibi davranmaya devam etti. Vera gizlice dağa gitti ve mağaraya girdi, herkesin öldüğünü ve sadece Andre ve Umay'ı vuran kardeşinin hayatta olduğunu gördü. Vera: -Ailemize ne oldu, Alex? Alex: Ben de bilmiyorum Vera, su içen herkes öldü. Vera: İntikamımızı alma vaktimiz geldi. Enes / Şehit Ahmet Eyce MTAL / Sivas

Vera dünyada biyolojik silah yapacakken, Umay onu engelledi ve ona bunu yapmamalısın; çünkü onlar bizimle düşman olursa biz onları yenemeyiz dedi. Umay ile vera tartışmaya başladı ve Vera: Ben dünyanın intakımını alacağım. Umay: Ben senin en yakın arkadaşınım, sana her zaman yardım ettim yenemeyeceğini biliyorum lütfen bunu yapma. Vera- Ben bir bilim insanıyım. dedi Şafak / Kangal Anadolu Lisesi/ SİVAS

Bu tartışmadan vera ve umayın arası açıldı vera hala yapacagına inanıyordu ama umay arkadaşının bu savaşı açanlarla başının sıkıntıya girmesinden korkuyordu ama vera bunu yapacaktı. Bunu yapmak zorundaydı. Umayı ikna etti. Umay - Dikkat et vera dedi Vera ise - Tamam dikkat edeceğim dedi ve gitti Binnur/Kangal Anadolu Lisesi/Sivas

Nursena- Sivas kangal Anadolu lisesi Vera kendine güvenerek hızlı adımlarla ilerliyordu. Planını yapacağı ve uygulayacağı ortama doğru giderken neler yapabileceğini düzene sokmaya çalışıyordu. Fakat kimsenin bilmediği bir düzeni Umayla paylaşırsa planının kesin çözüm olabileceğini düşünmüştü. Kimsenin bilmediği düzen ise Elon ile ortak olarak devam etmeleriydi. Aslında Elon kendisinin kurtuluşunun Vera elinde olabileceğini sanıyordu ama Vera’nın Elonla iş birliği yapmasının amacı onu dünyanın kurtuluşu ve sahranın orada ölüme terk edilmediğini kanıtlamak istiyordu çünkü Elon güçlüydü. Bütün bunları düşündükten sonra tekrar umayın yanına gitti ve ona kendisine yardım etmesi için rica etti. Umay ise bu ricayı kabul etti. Daha sonrasında Elonun veranın ortağı olduğunu ona anlattı. Umay bu duruma sinirlenmişti çünkü Elon hem güçlü hemde hapishanede bulunan bir kötüydü. Umay vera’ya yönelerek; “ o kötü ve hapishanede biz onunla iş ortaklığı yapamayız.” dedi. Vera ise “ biz sadece onun güçlülülüğünü kullanıcağız o benden hapiseneden kaçmak için yardım istedi bende kabul ettiğimi söyledim ama ona yardım etmiyeceğiz. Dediğim gibi sadece onun gücünden yararlanacağız.” Dedi. Bu fikir umayın aklına yatmıştı. Bir an önce Elonun yanına gittiler. Ve Vera elona umayında aralarına katıldığını söyledi. Daha sonrasında elonu hapisten çıkararak kendi labaratuvar karına yöneldiler. Vera’nın Elondan istediği yüzlerce robot asker üretmesi ve sahranın bu askerleri yönetip dünyayı kurtarabilmesiydi böylece hem sahra hemde dünya kurtulacaktı.

Dilara- Sivas kangal Anadolu lisesi Bu isteklerini Elona söylediler. Elon hiç düşünmeden tekliflerini kabul etti çünkü hapisten kurtulacağını sanıyordu kabul etmezse Vera tarafından öldürülecekti. Bir an önce üretime koyuldular ve bitirmeleri 1 haftalarını aldı. Vera planının işlemesine içten içe seviniyordu. Bir diğer isteği ise bu robot askerlerden birinin sahranın yanına giderek kendilerini yönetmelerini veranın emrettiğini söylemelerini istemişlerdir. Robot askerlerden birini uzaya gönderdiler. Robot asker Sahrayı bulamadı acaba sahra ölerek uzay boşluğunda yok mu olmuştu? Sahra Elon tarafından uzaya gönderildiğinde orada Bert adlı bir bilim insanıyla tanışmıştı oda dünyayı kurtarmak istiyordu bu yüzden uzaya gitmişti. Sahra ve Bert her iki bilim insanı olarak birlikte devam ettiler. Robot asker Sahrayı bulamayınca endişelenmiş ve etrafı gezmeye başlamış. Sahrayı bulma ümidiyle gezinirken uzay aracına rastladı ve sahranın burada olabileceğini düşünerek oraya yaklaştı. Ve uzay aracının yanına geldiğinde Bert ile karşılaştı.robot asker Bert’e sahra adlı birini aradığını söyledi. Bert şaşırdı ve uzay aracında olduğunu söyledi. Robot asker sahra ile konuşmaya gitti ve ona kendilerini yöneterek dünyayı kurtaracaklarını söyledi. Bu fikir sahranın aklına yatmıştı. Ama robot askere bir şartının olduğunu söyledi. Bert ile işe devam edeceklerini ve böylece daha rahat ve kolay dünyayı kurtarabileceklerini söyledi. Ve biran önce işe koyulmaya başladılar. Sahra ve bert’in yönetimi altında robot askerler çok çabuk dünyayı kurtarmaya başlamışlardı bile. Tabii ki ilk yapacakları dünyayı uzayda ilgilendiren işleriydi. Burdaki işler bittikten sonra dünyaya gitmeye hazırlandılar. Çünkü orada da yapacakları işler fazlaydı. Bu arada Vera çok önemli bir çalışma yapıyordu bu çalışma ise bitkiler üzerinde etkili olacağını düşündüğü bir ilaç üretmeye başladı. Bu ilaç gerçekleşirse tüm dünya sahra ve kendi ekibi tarafından kurtulmuş olacaktı. Sahra ve Bert dünya’ya yani veranın yanına ulaşmışlardı. Vera son bir görevlerinin bulunduğunu söyledi. Bu görev ise; kendisinin ürettiği ilacın bitkilere ulaştırılması sonucu dünyanın kurtulma olasılığının olduğunu tüm insanlığa duyurdu. Ve Elonu herkes içinde olması gerektiği yere gönderdi. Robot askerler hızlı bir şekilde ilaçları bitkilere ulaştırarak dünyayı kurtuluşa erdirdiler. Tüm dünya kurtulmuştu ve insanlar artık dünyanın değerini çok iyi anlamışlardı. Vera ve ekibi bu mutluluk üzerine konuşma düzenlediler bu arada Vera\" Eğer pes etmek üzereysem, neden başladığımı düşündüm ve yola devam ettim kazanan Vera ve ekibi oldu ve tabii ki kazanan İNSANLIK oldu.” dedi. Ve insanlar daha bilinçli hayatlarına devam ettiler.


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook