HİCRİ MİLADİ 24 RAMAZAN 1443 25 NİSAN 2022
VEFA Çanakkale!.. Ne tılsımlı bir kelime ne çarpıcı bir sözcük değil mi? Duyduğumuzda büyük küçük hepimizin beyninde şimşekler çakıyor, yüreği- mizden belki de sebebini bilemediğimiz ince bir sızı akıyor. Öfke, sevinç, hüzün, acı, gurur… Kelimeler karmakarışık, sarmaş dolaş. Öte- lerden bir ses işitiyoruz: “…kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak/ Boşanır sırtlara, vadilere sağnak sağnak…” İrkiliyor, titriyor ve kendimize geliyoruz. Bizi bu kadar etkileyen sözcüğün esrarı -Çanakkale- nedir? Cevapların pe- şinden geçmiş zamana, yola revan oluyoruz. Canından bir parçayı, yetmez, ciğerden öte ciğerparesini, dünyaya getirdik- ten sonra binbir zahmetle büyütürken öpmeye, koklamaya doyamadığı evla- dını, Mehmet oğlu Mehmet’ini vatan için, millet için, devlet için, bayrak için, Hakk için kınalayıp da “… minareler ezansız, camiler Kur’ansız kalacaksa sen de git!..” diyerek gönderen bir annenin içli, yanık sözleri yankılanıyor kulak- larımızda. Seferberlik ilan edildiğinde adını en öne yazdırmak için askerlik şubelerinde geceden sıraya giren Mehmetler dikkatimizi çekiyor. Adını en öne yazdırmak için en önde duran Mekteb-i Sultani -lise- talebesi Celal İbrahim’in gölgesi düşüyor buğulanan gözlerimize. Allah’ım, o dönemde renkler bile soluk bir hal almış. Çanakkale Savaşlarına gönüllü olarak katılan lise (Mekteb-i Sultani-İstanbul Lisesi) öğrencilerinin şehit düştükleri haberinin okula ulaşması üzerine geride kalan öğrenciler ağabeylerinin unutulmaz hatırlarının anısına okulun kapılarını ve pervazla- rını matem rengi siyaha boyamışlar. Göklerin ölüm indirdiği, yerlerin ölü püskürdüğü, kanlı çarpışmaların ya- şandığı, doğu ve batı medeniyetinin cenk ettiği, et, kan ve kemiğin demir çe- liğe meydan okuduğu, siperlerde dolaşıyoruz. Kanlı üniforması günümüze kadar ulaşan 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’in arslanlar gibi kükrercesine “Allah Allah” nidaları ile düşmana hücum edişine tanık oluyo- ruz. Ya kahraman askerleri… Neredeyse koskoca alay canını feda edercesine -2-
ölümü, ölümü değil aslında yeniden capcanlı dirilişi, şehadeti bir şerbet gibi kana kana içercesine nasıl da gözünü kırpmadan göğsünü siper ediyor. Tek dişi kalmış canavarın kuklalarının hayasızca akınlarını durdurmak için ne de azimliler… Fedakarlıkları içimizi ürpertiyor. Üsteğmen Hasan Hilmi Bey’in yeni doğmuş kızını görmesi için memleketine gitmesine izin verilse de o bunu reddedip “…ben gidersem, o sırada düşman saldırırsa cephedeki evlatlarım ne yapar?” diyor. Vatan sevgisini şehadetle taçlandıran, bebeğini babasız bıraksa da vatansız bırakmayan nice babaların sözleri dağlıyor yüreğimizi. Ötelerde bir başkası… Kanlar içinde son anlarını yaşarken vücudundan çıkan kanlı kurşunu arkadaşına uzatıyor ve şöyle diyor “Şunu al! Oğluma emanet et! Ben yaşadığım müddetçe görevimi yaptım. Sen- den de bunun hakkını vermeni istiyorum, dediğimi ilet.” Bu sahneyi izlerken gözlerimizden yaşlar boşalıyor, onun kurşunu ile tarihe bıraktığı mukaddes değerleri biz emanet alıyoruz. Ötelerden ince ince gelen bir nağme okşuyor ruhumuzu. Çektiği her türlü sıkıntıya, zorluğa rağmen “… altım toprak, üstüm yaprak, yine gönlüm hoş idi.” diyerek kanaatini ortaya koyan Mehmetçiğin kavrulmuş dudaklarının arasından sevdiğine olan duygularını ifade eden bir türkünün yankılanan sözleri süzülüyor: “…yeşil yaprak arasında kırmızı gül goncası…” Onların da vardı sevdikleri ama hiç gözlerini kırpmadan Hakk yolunda feda ettikleri… Ezineli Yahya Çavuşlar, Mustafa oğlu Aliler, Mehmet oğlu Mehmetler, daha kimler kimler, nice ismi unutulmuş Çanakkale’de destan yazan kahraman- lar… Onların fedakarlıkları, yaptıkları karşısında mahcubiyetten boynumu- zu büküyoruz. Akif ’imizin dilinden kelimeler mısralara dökülüyor: “Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına; Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; …Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Çanakkale ne kadar da derin anlamlar içeriyor. Görüyoruz ve anlıyoruz ki bir asır öncesinde şanlı ecdadımız bizler sıcacık yuvalarımızda, güven içinde sevdiklerimizle birlikte mutlu olalım, imanla dolu, hür ve bağımsız yaşayalım diye mallarından, mülklerinden, şöhretle- rinden, sevdiklerinden, aziz canlarından vazgeçmişler. Tüm bunları öğre- nince ürperiyoruz… Zihnimizde anlamı unutulan bir kavram yankılanıyor. Vefa!.. Ruhları için bir Fatiha… -3-
KONYA ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ Fen ve Sosyal Bilimler-Klasik Sanatlar Proje Okulu Proje İmam Hatip Ortaokulu “1915 YILI GENÇLİĞİNDEN GÜNÜMÜZE MESAJ VAR” 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitle- ri Anma Günü bizler için çok önemli anlamlar içeriyor. Bu özel gün, okulu- muzun düzenlediği ve geniş kitlelerin beğenisini kazanan çok özel program ve etkinliklerle hatırlandı. Bu etkin- liklerden biri de Çanakkale Savaşları Fotoğraf Sergisi idi. Bu sergide öğren- cilerimize “Çanakkale Savaşlarında mücadele eden kahramanlarımızdan biri de siz olsaydınız günümüz gençliğine hangi mesajları vermek isterdiniz?” diye bir soru yönelterek düşüncelerini almak istedik. Bu empati etkinliği ile aziz şehitlerimizin duygu ve düşüncelerinin öğrencilerimiz tara- fından daha iyi anlaşılmasını ve hissedilmesini amaçladık. Hem böylece vefa duygusu ile bağlı olduğumuz geçmişimiz doğru bir şekilde anlamlandırılabilecek ve gerektiği gibi anlaşılabilecekti. Proje ortaokulu ve lise öğrencilerimizin katıldığı, tarihsel empatiye dayalı bu etkin- liğimizden aldığımız birbirinden güzel ve etkileyici düşünceler bizlerin geleceğe olan ümidini katbekat artırdı. Sözü fazla uzat- madan şimdi sizleri yazdıklarını okuduğu- nuzda gurur duyacağınız öğrencilerimizin düşünceleri ile baş başa bırakalım. -4-
GÖREVİNİZ Bizim görevimiz canımız pahası- na topraklarımızı korumaktı. Sizin göreviniz ise işinizi en iyi şekilde yapıp, kendinizi geliştirip bu vatanı korumak milletimizi yükseltmek ve daha iyi yerlere getirmektir. ÇALIŞIN Ey Gençler! Çalışın, çabalayın, korkak olmayın. Bizim uğruna ca- nımızı feda ettiğimiz bu vatanı siz de koruyun, milletimizi kalkındı- rın, yükseltin. Yeri geldiğinde atalarınız gibi siz de vatanınız, bayrağınız, milletiniz için canınızı feda edin. Allah yar ve yardımcımız olsun. Allah’a emanet olun. SÖZ İSTİYORUM Ey Türk Gençliği! Bizler bu vatan uğruna canımızı, malımızı feda et- tik. Bu vatan uğruna vazgeçilmez dediğimiz şeylerden vazgeçtik. Bu vatan uğruna son nefesimize kadar mücadele ettik. Şimdi sizlerden de bir söz istiyorum. Her ne olursa olsun vatanımızı düşman askerle- rine bırakmayın. Bayrağımıza ve vatanımıza sahip çıkın. Allah’ın selamı ve bereketi üzerinize olsun. Sağlıcakla kalın. TARİHİNİZİ TANIYIN Tarihini öğren, yaşa, ders çıkar… Tarihi bilinmeyen bir toplumun geleceği öngörülemez. Tarihinize sahip çıkın ve onu tanıyın. DİNİNİZİ YAŞAYIN Zaferi kazanmamızdaki en büyük etken İslam’ı yaşamamız ve “biz” olmamız. İkisinden de asla ödün verme ve aslını unutma. EMANET Uğruna binlerce şehitler verdiğimiz bu güzel toprakları bizim sizin için yaptığımız gibi siz de torunlarınıza güzel ve kıymetini bilerek bırakın. -5-
BOŞ SINIFLAR Ben tüm sınıfıyla birlikte cepheye gönül- lü gelen Mehmetçiklerden biriyim. Bi- zim, vatanı müdafaa için boş bırakmak zorunda kaldığımız bu sınıfları; sizler, vatanı muhafaza ve müdafaa etmek için doldurun. DERT VE ŞÜKÜR Bugün dert ettiğin şeyler, bizim şükret- tiklerimizdir. Canımızı ortaya koyup kanlarımızla aldığımız bu vatana sahip çık, emanetimize ihanet etme. KAYBETMEYİN Bu vatanı ayakta tutan; askerlerin maneviyatı ve dinine olan bağlılığıdır. Bunları kaybet- meyin. ECDADINIZI UNUTMAYIN Ey Türk gençliği! Bu ülkenin ne zorluklarla kurulduğunu sakın unutma. Keşke şu an bu- rada olup yaşananları görseydin. Her yer kan gölü, artık yaşı küçük şehitler vermeye baş- ladık. Biz burada bu zorlukları siz bağımsız bir devlette yaşayasınız diye veriyoruz. Büyü- yünce ecdadınızın yaptıklarını unutup yanlış yollara sapmayın. Bu ülke bu millet sizlere emanet. Allahaısmarladık… CENNETTE KAVUŞALIM Bu savaş ile dünyanın gerçek yüzü görüldü. Tüm güzelliklerinin fani olduğunu herkes anladı. Öyleyse sizin için savaştığımız şu toprak- larda öyle bir ömür yaşayın ki her dakikanız baki bir ömre tekabül etsin. Fani dakikalardaki bakiyi bulun ki inşaallah cennette kavu- şalım. DİNLEYİN Büyüklerinizi iyi dinleyin. Anne ve babalarınızın öğütlerini uygulayın. Bir işte yanlış yap- mamak için onların tecrübelerinden faydalanın. Küçükken bu fırsatı göremiyorsunuz ama büyüyünce, hayata atıldığınızda buna çok ihtiyacınız olduğunu fark edeceksiniz. İm- kânınız varken onlardan bolca bilgi edinmeye çalışın. -6-
TARİHİNİ UNUTMA Biz bugün bu cephede savaşıyor- sak bunlar hep gelecek nesil için- dir. Batının unutturmak istediği tarihimizi asla unutmayın. BİZLERİ UNUTMAYIN Bu ülke için çok kan döküldü, bir- çok fedakârlık yapıldı. Kimimiz bu topraklar için canını feda etti, ki- mimiz çocuklarını, kimimiz ana babalarını… Maddi kayıpları hiç saymıyorum. Bu topraklar kolay alınmadı, bunu bilin ve bu şuurla yaşayın. Bize borcunuz bu ülke için faydalı bir insan olmaktır. Hep çalışın, çabalayın ve fedakâr olun. Allah yardımcınız olsun. Bizleri de unut- mayın. BİLİNÇLİ OLUN Sizler bu toprakları ayakta tutacak hazinelersiniz. Ben şu an siz değer- li torunlarım için savaşıyorum. Siz de sizden sonrakiler için dünyada vaktinizi ziyan eden şeylere bağlı kalarak yaşamayın. Su uyur düş- man uyumaz. Etrafınızda olanla- rın bilincinde ve farkında olun. UNUTMA Merhaba yirmi birinci yüzyılın gençleri: Bizler, siz bu büyük topraklarda huzur ve refah içinde, Müslümanca yaşayasınız diye düş- manlara karşı savaşan kahramanlarız. Sizlerden isteğim şanlı tarihimizi hiç unutmama- nızdır. Vatan sevgisini Allah ve Peygamber sevgisini hiç kaybetmemenizdir. Unutmayın! Şüphesiz ki Allah, inananlarla beraberdir. Son olarak imanınıza, birlik ve beraberliğinize sahip çıkın. Allah’a emanet olun! MEHMETÇİK Kahraman Mehmetçik! Ey askerime silah çeken düşman! Türk korkar mı sandın silahtan, aç kalmaktan? El değmez ne vatana ne şanlı bayrağa, Bu kahraman Mehmetçik oldukça… -7-
TEMENNİ UYAN Acı, gözyaşı, yıkım ve bir amaç uğruna feda edilmiş yüz binlerce can. Adım başı onlarca hayat, onlarca destan. Yaşamaya değer hayatlar için ölmeye değer topraklar. Varlığının birilerine umut olacağını bilmenin verdiği tarif- siz his. Bana savaşma gücünü veren bir sebep de buydu. Beni, bizi bekleyenle- re umut olabilmek. Bir amaç uğruna yaşamak bu hayatı. Sizlerin de rüya- sına uyanmış gençlerden olabilmeniz temennisi ile Allah’a emanet olun. Türk’ün kanı akarsa sel olur, tüm cihanı yıkar. Türk’ün canı yanarsa ateş olur tüm dünyayı yakar. Uyan! Benim kan döküp can vererek ko- ruduğum bu topraklarda senin Allah’tan başka kimseye sığınmaya ihtiyacın yok. VAZGEÇME Umudun gözle görülmediği zamanlar umudunuzu yitireceğiniz değil, tam tersi- ne yeşermesi gereken zamandır. Zira düş- manın planları yalnızca siz vazgeçtiğinizde başarıya ulaşır. BASTIĞIN YERLERİ Merhaba evlatlarım. Sizler evinizde rahatça oturun ve dışarıda özgürce dolaşın diye ben buradayım. Allah’ın izniyle bu savaşı kazanacağız. Ben, siz rahat edin diye burada kan döküyorum. Bastığınız yerleri toprak diyerek geçmeyiniz. ÇALIŞIN Biz kendi zamanımızda ülkemizi savunduk. Şimdi sıra sizde. Bizim zamanımızda savun- mak savaş ile olurdu ama sizin zamanınızda bu işler ekonomi ile çok çalışma ile olacaktır. Ülkemize yardımcı olmak için çok çalışın… DEĞERLER VE SAYGI Biz burada büyük zorluklar çekerek bu savaşı kazandık. Gençlikten benim isteğim; atala- rının yaptığı mücadeleyi, bunun önemini unutmasınlar, değerimizi bilip hatıralarımıza, savunduğumuz değerlere saygı göstersinler… -8-
BOŞ DURMAYIN Yıl 1331 (1915). Gençliğimin en güzel günlerini savaşta geçiriyo- rum. Ben Konya’nın bir kasabasın- dan buralara geldim. Peki neden?.. Bu vatandan ve milletten imanlı, vatansever nesiller için geldim. Ben buralara bir hilal uğruna ve Bedr’in aslanları kadar şanlı olabil- mek için geldim. Gençliğimi sizin gençliğiniz için feda ettim. Sizle- re tavsiyem boş durmayın ve aziz milletimizin gücünü tüm dünyaya gösterin. Köle olmayın, birilerinin uşağı olmayın, üretin, düşünün ve çok çalışın. Bu va- tanın gerçek birer kahramanları olun. Çünkü Allah’ın izniyle bu vatandan kahramanlar, yiğitler eksik olmaz. Kalın sağlıcakla. BOŞA VAKİT GEÇİRMEYİN Atanızın kanlarıyla ıslanan bu toprakları (sizin zamanınızda gelişecek bazı) teknolojik araçlarla boşa vakit geçirerek feda etmeyin. Çok çalışın çok gayret gösterin ve vatanımıza hizmet eden hayırlı bir evlat olun. Unutmayın ki eğer çalışmazsanız gün gelir zor günlerle karşılaşabilirsiniz. Bu vatan sizlere emanet… -9-
ŞEHİTLERE BORÇLUSUN Siz geleceğin gençlerine söyleyecek- lerim kısaca şunlar olacak: Sizin için cephede canını ortaya koyan onca va- tan evladı varken, kalkıp da bize bu acıyı yaşatan milletlere özenmeyin, onların memleketini kendinize mem- leket edinmeyin. (Ülkenizi terk etme düşüncesinde olmayın.) Gün gelir gerekirse vatan için savaşmaktan çe- kinmeyin. Unutmayın! Sizin kefensiz yatan şehitlere borcunuz var. SEN YEŞERDİĞİNİ GÖR DİYE Bitmeye yüz tutmuş şu gaz lambasının loş ışığında yazıyorum bunları. …Gecenin soğuğu içimdeki bitmez vatan aşkının ateşiyle mücadele ederken belki yazdığım son notlardır bunlar. Bilemiyorum. …Kumandanımız yarın büyük çatışma olacağını söylüyor. İçim- de bir korku var ama ölmekten değil bu… Müslüman kanıyla ıslanan bu mübarek topraklara düşmanın ayağı değer diye... Karnımdan bir ses geliyor. Günlerdir aç- lıkla soğukla mücadele eden vücudum ar- tık zayıf düştü. Unuttum, hatırımda değil en son ne zaman rahatça uyuduğum. Her gece endişe ile kapanıyor göz kapaklarım. Ama sakın şikâyet ediyorum sanma nes- lim. Benimki sadece hatırla, bil diye. Bu toprakları şehitlerimizin kanlarıyla sula- dık, sen yeşerdiğini gör diye… DUA Muhterem kari, belki de sizin durumunuz bizimkinden daha vahim olacak. Biz fiili bir işgal altındaydık. Siz ise zihni bir işgal altında... Biz düşmanımızı biliyorduk, onu görebi- liyorduk. Siz ise düşmanlarınızı belki de tanıyamayacaksınız bile. Bizim seçimlerimiz o kıyafet bu kıyafet değildi yahut o yemek bu yemek değildi. Bizim seçimlerimiz vatan mı, ailen mi, şehadet mi, annen miydi? Biz böyle düşünürken kolumuzu, bacağımızı belki de canımızı kaybederken şehadet aşkıyla, vatan aşkıyla koşuyorduk cepheye. Belki ileride bir Fatiha da bize gelir, dualarda adımız unutulmaz, yüzyıllar geçse de evlatlarımız bizi rahmetle anar, diye dua ediyorduk. -10-
BU TOPRAKLAR KANLA SULANDI Burada çetin bir savaş var. Yaralı- lar, şehitler… Hiçbir şey eskisi gibi değil. Gelecekte bu güzel toprak- larda çocuklar koşsun oynasın is- tiyoruz. Bu yüzden bir sürü insan şehit oluyor. Toprağın üzerindeki mutluluk sesleri kesilmesin diye. Bu yazdıklarımı okuyan kişiler asla ümitlerini kaybetmesinler. Üstüne ne kadar yük gelse de koşmaya, ça- lışmaya ve üretmeye devam etsin- ler. Hayallerinden vazgeçmesinler. Ümitlerinizi kıran, başarısız olmanızı isteyen insanlar hayatta hep olacak ama siz asla pes etmeyin. Sizin için burada insanlar canlarını feda ediyor, gençliğinin baharında Meh- metçikler ötelere göçüyor. Siz bu topraklarda refah içinde yaşayın diye… Çalışmaktan ne zaman sıkılırsanız aklınıza bu kahramanlar gelsin. Ben bunları yazarken az ötede bir kahraman daha şehadet şerbetini içti. Unut- mayın bu topraklar kanla sulandı. PİŞMAN DEĞİLİM İyi insanlar, kötü insanlar yahut sadece savaşanlar her şey biter başka savaşlar başlar, maddi ya da manevi çatışmalar... Sen doğru ta- rafı bul, korkma kendinden emin ol, çekinme! Buradan sağ çıkılır mı bilinmez ama eğer doğruysan her şeye hazır olmalısın. Kim olduğunu bil, sen Türksün, korkmamalısın! Ne istersen Allah’ın izniyle yapabilirsin. İsteklerinde kararlı ol, doğru ol. Burada şehit olursam bil ki buraya geldiğime hiç pişman değilim. Sen de bir gün böyle sorumluluk almak zorunda kalırsan dayan evlat, korkma, savaş, kurtar vatanını… ÜLKEM Şu an cephedeyiz az sonra ne olacağına dair bir bilgimiz yok. Belki de düşman askerinin bir mermisi ile şehit olacağız. Fakat bizler az sonra yaşayacak mıyız yoksa şehit mi olaca- ğız sorusuna cevap bulmaktan daha fazla ülkemiz bu kötü günlerden kurtulabilecek mi diye düşünüyoruz. Bu yüzden sizlere bunları yazıyorum. Allah nasip ettiyse ve bu kötü günleri birlik ve beraberlik içinde atlatabilirsek siz bu yazdıklarımı okuyor olabilecek- siniz. Biz bu cephede sizin için, ülkemizin geleceği için savaşmaktan gurur duyuyoruz. Umarım ki inşaallah siz de ülkemiz için hep güzel işler yapacaksınız. -11-
SİZE GÜVENİYORUZ Şu an cephedeyim. Yanımda on-on beş kadar silah arkadaşım var. Ko- lumdan yaralandım. Fakat ilaç ve ilk yardım malzemelerimizde eksik- lik olduğu için tedavi edilemedim. Birkaç dakika önce on metre uza- ğımıza bomba atıldı. En sevdiğim çocukluk arkadaşım şehadete erişti. Allah bana da nasip eder inşallah. Siz sevgili gençlikten istediğimiz biz bugün görevimizi yapıyoruz, vata- na sahip çıkıyoruz. Siz de elinizden geleni yapın. Yaptığınız her işi vatan aşkıyla yapın. Az sonra ne olacağımızı bilemiyoruz. Ama şunu unutmayın ki buradaki tüm askerler bu vatanın bir karış toprağı için elinden geleni yapıyor. Yazdıklarım elinize ulaştıysa sizden isteğim çektiğimiz emeklerin, zorluk- ların, cefanın karşılığını en iyi şekilde verin. Biz size güveniyoruz. Allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun. EMANETİMİZ Sizinle aramızda yüz yılı aşkın bir süre var. Neler değişti kim bilir? Şu an savaştayız. Her taraftan top, tüfek mermileri, şarapneller geliyor. Şehit olan arkadaşlarımızın hepsi ba- ğımsızlığımız için, rengini kanlarımızdan alan al bayrağımızın özgürce dalgalanması için göçtü ötelere. Biz bu vatanı koruyacağız siz de emanetimizi… SAHİP ÇIK Sen günlerce aç yatan, korkusuzca düşmanla mücadele eden süngü- lerle düşmanın üzerine yürüyen kadın erkek büyük küçük deme- den herkesin vatanı için seferber olduğu okul sıralarının boş kal- dığı şehadet için ön sıralara atı- lan küçük bir ümit dahi olsa asla vazgeçmeyen cesur Türk askerinin torunu olacaksın. Emanetimize, vatanımıza ve tarihimize sahip çık. BU VATAN İÇİN Bu vatanın kıymetini daha iyi bilmelisiniz. Başka ülkelerin hayranı olmak yerine kendi ülkemiz için uğraşmalısınız. Biz sizin için canımızı ortaya koyduk. Sizler de bu vatan için çalışmalısınız. Yorulduğunuzda pes etmeyin, sizin için çabalayan bizleri unutmayınız. -12-
BORCUMU ÖDEMELİYİM Bu vatanı asla düşmanlara ver- me. Dökülen kanların kıymetini bil, değerini bil. Sen bizim evla- dımızsın. Bizler bugün burada savaşırken eminim sizler de günü geldiğinde hiçbir şey yapmadan duramazsınız. Bizleri sadece anma günlerinde değil aldığın her nefes- te hatırla. Kendine hep şunu söyle: Ben vatan uğruna canını feda eden aziz ecdadın evladıyım. Öyleyse bu aziz vatana borcumu ben de ödemeliyim. MERAK Merhaba iki binli yılların genci; Şu anda nasıl bir hayat yaşadığını merak ediyorum. Vatanımızı işga- le kalkan düşmanlar bu toprakları terk etti mi? Aklımda o kadar çok soru var ki… Neyse çatışma var, benim gitmem gerekiyor. Vatan sizlere emanet. ÜLKEM … Biz bu vatan size yalnızca hedi- ye olsun diye kan dökmüyoruz… Bu savaşı Allah’ın izniyle kazanınca vatan bizden size emanet. Aman haa! Ülkemizi hor görmeyin, yalnız bırakmayın. Belki bu son cümlele- rimdi. Şimdi gitmem gereken bir savaş bana ihtiyacı olan bir ülke var. Bizden sonra bu ülkenin size ihtiyacı var, unutmayın! YAŞANIR VATAN Çanakkale’deyim. Elimde tüfeğim yanımda yaralı arkadaşlarım… Önümüzde hain ve iş- galci bir düşman var. Üzerinde yaşadığımız vatanımızı, atalarımızın emanetini bizden almak istiyorlar. Ama biz ki Fatih’in torunları Allah’ın izniyle İslam’ın koruyucularıyız. Allah bizimle. Peki ya siz gençler?.. Bizler burada vatan için canımızı, evlatlarımızı ve tüm sevdiklerimizi terk ederken sizler yıllar sonra bu vatanı çeşitli nedenlerle terk mi edeceksiniz?.. Bu toprakları vatan yapan bizlersek inşallah sizler de bu vatanı yaşanır ya- pacaksınız. Değil mi? -13-
çekmeyecek. Bu sözlerimi unutma! UNUTMA … Bizler zor günlerden geçiyoruz. Sizlerin bu zorlukları yaşamamanız için çalışıyoruz. Şehitlerin kanların- dan rengini almış şanlı bayrağımızı, ezan nağmeleri ile inleyen bu top- rakları asla terk etme. Sen geleceğin mimarısın. Bizleri, savunduğumuz değerleri asla unutma. Zulme karşı dur, zalimle asla birlikte olma. Sen doğru yolda olduğunda zorluklar elbet geçecek. Belki bizler zorluk çekiyoruz ama inşallah evlatlarımız GENÇLER UMUTTUR Havada insanın içini rahatsız eden kesif bir kan kokusu var. Hilal tam tepemde. Gökyü- zü karmakarışık renklere bürünmüş. Yaralıların iniltisi etrafı sarıyor… Bilemiyorum ki bugün bir parça ekmeği paylaştığım cephedeki arkadaşlarım şimdi şehit midir? Mehmet bugün siperde can verdi. Birlikte yola çıkmıştık. Birlikte hayaller kurmuştuk Mehmet’le bu vatan adına. Onun iki büyük hayali vardı. Birisi şehit olmak diğeri de ötelerden de olsa vatanın refaha erdiğini görmek… Gençler bu ülkenin umududur. Hakkım sizlere helal olsun. -14-
BU TOPRAKLARIN ÇOCUKLARI Cephedeyim… Bombalar, mermi- ler üst üste patlıyor. Her yer kan gölü gibi. Genç yaşlı demeden her- kes canla başla savaşıyor. İşte bu mesajım gelecekteki Türk gençliği- ne. Sizin bugün yaşadığınız toprak- larda geçmişte ne kanlar döküldü ne canlar verildi. Nice analar evlat- larının acısını bağrına bastı. Sizler bu toprakların evlatlarısınız. Vatan, millet sevgisi içinde eğer sorumlu- luk üstlenmeniz gerekirse hiç dü- şünmeden bunu yerine getirmelisiniz. Bu zamanlarda Çanakkale’de kan döken, can veren şehitlerimiz gibi. Yavrularım eğer bizler bu savaşı kazanırsak (inşallah) bilin ki gelecekte bu topraklar size emanet olacak. Kıymetini bilin ve ne olursa olsun vatanınıza sahip çıkın. Unutmayın siz şanlı bir ecdadın, cennet gibi bir vatanın, bu aziz toprakların çocuklarısınız. KANIMIZ BİR Bir tarafımda süngüler bir tara- fımda kalem kağıtlar. Üstümüzden bombalar yağarken durup gelece- ğime yazıyorum. Gençler bu top- rakları dedelerinizin nasıl kazan- dığını öğrenin. Bu toprakların her karışını kanımızla savaşarak hak ettiğimizi iyi bilin. Belki tarih ki- tapları bizi yazmayacak ya da yazsa bile isimlerimiz unutulacak belki. Ne kadar da tuhaf değil mi? Bizler gelecekte evlatlarımız rahat yaşa- sın diye buralarda mücadele edi- yoruz ama onlar isimlerimizi bile unutuyor. Gerçi bunların bizim için çok da önemi yok. Biz görevimizi yine yapacak kan dökerek alınan topraklarımızı yine kan dökerek koru- yacağız. İnanıyorum ki evlatlarım yeri geldiğinde sizler de buraları bizim gibi fedakârca koruyacaksınız. Çünkü bizim kanımız bir yaşadığımız toprak aynı… İMAN Ey Türk gençliği! İmanını kuvvetli tutmadıkça düşman saldırısına her yönden açık sayı- lırsın! -15-
GÖREV Eğer rahatça okulunuza gidip ge- lebiliyorsanız rahat uyuyabiliyor- sanız bilin ki bunlar kolay olmadı. Unutmayın ki bu günlere iki günde gelinmedi. Çok zorlu mücadeleler verilip acılar çekildi. Derdimiz siz- lerdiniz. Bugün cephede arkadaşla- rım şehit oldu. Gözlerimin önünde birçokları can verdi. Şimdi gitmem gerek, görev beni bekler. Bu vatanın değerini bilin ve altında yatan bin- lerce şehidi asla unutmayın. Kim bilir aralarına belki ben de katılacağım. Allah’a emanet olun. SABREDİN, VAZGEÇMEYİN Bu zorlu yıllar bizden sevdikleri- mizi kopardı. Lakin artık düşmanı topraklarımızdan def ediyoruz. Şehitlerimizin kanı ile sulanan top- raklarımız siz gelecek nesillerimize emanettir. Bu toprakları her ne pa- hasına olursa olsun koruyup gözet- mek en önemli görevinizdir. Ülke- mizi ileriye taşıyıp geliştirecek olan siz gençler çalışmaktan asla vazgeç- meyin. Her ne olursa olsun sabredip mücadele edin. SAHİP ÇIKIN 1331(1915) yılının bir gününde size bu mesajı yazıyorum. Biz kuru bir toprak parçası için değil kanla sulanmış adına vatan dediğimiz topraklar için can verdik. Bundan sonra size düşen görev zevk, sefa, para, şöhret uğruna vatanı terk etmek değil vatan için çalışmaktır. Şunu unutmayın siz sahip çıkmazsanız kimse sahip çıkmaz. -16-
DEĞERİNİ BİLİN Kanla ve türlü zorluklarla kazanı- lan bu toprakların değerini bilin. Altında yatan binlerce şehidimizi düşünerek Türk milletine yakışır bir hayat sergilemek için çalışın. ŞÜKÜR, DUA, DURUŞ Bu toprakların size kalması için biz burada düşmanla birlikte büyük zorluklarla mücadele ediyoruz. Her gün arkadaşlarımı toprağa ve- riyorum. Bizler rahatımızdan sizler için fedakârlık ediyoruz. Şartlar ne olursa olsun bizi unutmayın, unutturmayın. Türk milletinin tarihini bir kalemde silip atmak isteyenler biz- leri görmezden gelenler olacak. Siz bizlerin torunları olarak bu oyunlara gelmeyin. Rahat yaşamınızın şımarıklığını etmek yerine bu mücadelelerin kıymetini bilin ki çektiğimiz acılar anlam bulsun. İnsanın canı çok kıymetlidir. Bize olan borcunuzu şükrünüz, duanız ve dik duruşunuzla ödeyiniz. SIRA SİZDE Biz -kendi zamanımızın gençleri- görevlerimizi yerine getirdik. Topraklarımızı, değerlerimizi koruduk. Bu çağ bizden neyi beklediyse onu yaptık. Sıra sizde! Zaman ve mekân size emanet. KALPLERİNİZDE YAŞATIN Hiçbir şey kolay olmayacak. Sizi tek kurtaracak olan imanınız, azminiz ve kararlarınız. Evet gülüp eğlenmek en kolay olanı asıl zor olan sizden sonra gelecek olan nesillere bir şeyler bırakabilmek. Asla nereden geldiğinizi unutmayın. Bu ülkenin, “vatanım” dediği- niz bu toprakların nasıl ve ne şartlarda kazanıldığını ve müdafaa edildiğini asla unutma- yın. Atalarınızla sadece övünmekle kalmayın aynı zamanda onları kalplerinizde yaşatın. -17-
SEVGİLER Bize çok dua edin. Bizi asla unutmayın. Sevgiler. DEĞİŞMEYEN GERÇEKLER Kanımızla aldığımız bu vatana tarihinizi, geçmişinizi okuyarak sahip çıkınız. Unutmayın ki düşmanlar değişse de bizden almak istedikleri değişmiyor. Bizler imkansızlıklar içinde imkân bulduk. Siz kaybetmeyin. SİZ TOHUMLARSINIZ Vatanınızı sevin, koruyun, ona sahip çıkın. Vatan kolay kurtarılmıyor. Nice canlar gidiyor, nice sevdalar yarım kalıyor, nice çocuklar yetim kalıyor. Sizler geleceği yeşertecek tohumlarsınız. Gelecek sizin azminizle, mücadelenizle kurulacak, büyüyecek. O yüzden asla ama asla mücadeleyi bırakmayın. Unutmayın, vatan giderse çok şey gider. SAHİP ÇIKIN Bizler canlarımızı sizin için feda ettik. Bu vatana sahip çıkın. KURTULUŞ SAVAŞI Biz Çanakkale’yi cephe noktasında kazanmış olabiliriz lakin sizden beklentimiz Kurtuluş Savaşı’nı ruhlarda, fikirlerde ve gönüllerde kazanmanızdır. EMANETLERİMİZ Feda edilen nice can ve dökülen kanlarla alınmış bu vatanın her karış toprağının kıyme- tini biliniz. Size emanet ettiğimiz yalnızca bu topraklar değil; onurumuz, gururumuz ve bağımsızlığımızdır. Bu topraklarda şehit düşmüş her Mehmetçiğin kalbi atar hissediniz. Siz ve sizden sonra gelecek bütün evlatlarımız için Çanakkale’yi, Çanakkale Destanı’nı anlatınız. -18-
DÖKÜLEN KANLARIN ANLAMI Bizler bu toprakları düşmandan kurtarmak için cephede günlerce aç, susuz kaldık. Anamızdan baba- mızdan ayrı kaldık. Ellerimizden kitap ve defterlerimizi alıp silah tutuşturdular. Sırf sizler bu ülkede rahatça, onurlu bir şekilde yaşaya- bilin diye. Vatanınıza, milletinize öyle sahip çıkın ki bizlerin dökü- len kanları, çektiği eziyetlerin bir anlamı olsun. Bizlere bol bol dua etmeyi unutmayın. VAZİFE ŞUURU Bizler; bu topraklarda İslam için, vatan için, bağımsızlığımız için birçok şeyi feda ederek kanımızın son damlasına kadar mücadele ettik. Biz bu toprağın hamurunda yoğrulduk. Anadolu’nun yetiştirdiği çocuklarız hepimiz. Özümüz bir, geçmiş veya gelecek fark et- mez. Bizler elimizden geleni yaptık. Şimdi sizler elinizden geleni yapacaksınız. Bu vatan toprağını yeşertmek için önce dinine, imanına sonra ilime ve bilime sımsıkı sarılacaksın. Bu toprakların bedelinin kanla ödendiğini unutmayıp üstüne düşen vazifeyi yerine geti- receksin. -19-
Telefon: 0 (332) 351 28 02 - Fax: 0 (332) 352 48 40 [email protected] [email protected] konyaanadoluuhlkurumsal konyaaahl konyaanadoluuhl http://konyaahl.meb.k12.tr
Search
Read the Text Version
- 1 - 20
Pages: