gezİGİRESUN REHBERİ
Önsöz gezİGİRESUN REHBERİ Lorem ipsum dolor sit amet, consectetuer adipiscing elit, sed diam nonummy nibh BGEİLREEDSİYUENSİ euismod tincidunt ut laoreet dolore magna aliquam erat volutpat. Ut wisi enim ad minim veniam, quis nostrud exerci tation ullamcorper suscipit lobortis nisl ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis autem vel eum iriure dolor in hendrerit in vulputate velit esse molestie consequat, vel illum dolore eu feugiat nulla facilisis at vero eros et accumsan et iusto odio dignissim qui blandit praesent luptatum zzril delenit augue duis dolore te feugait nulla facilisi. Lorem ipsum dolor sit amet, cons ectetuer adipiscing elit, sed diam nonummy nibh euismod tincidunt ut laoreet dolore magna aliquam erat volutpat. Ut wisi enim ad minim veniam, quis nostrud exerci tation ullamcorper suscipit lobortis nisl ut aliquip ex ea commodo consequat. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetuer adipiscing elit, sed diam nonummy nibh euismod tincidunt ut laoreet dolore magna aliquam erat volutpat. Ut wisi enim ad minim veniam, quis nostrud exerci tation ullamcorper suscipit lobortis nisl ut aliquip ex ea commodo consequat.
İçindekiler gezİGİRESUN REHBERİ 1 • Giresun İl Merkezi 2 • Giresun İl Merkezi Turizm Haritası BGEİLREEDSİYUENSİ 3 • Giresun'un lezzetleri 4 • Coğrafi Tescilli Ürünler 5 • Turizm Rotası 6 • Festival Takvimi 7 • Alucra 8 • Bulancak 9 • Çamoluk 10 • Giresun'un lezzetleri 10 • Coğrafi Tescilli Ürünler 10 • Turizm Rotası 10 • Festival Takvimi 10 • Alucra 10 • Bulancak 10 • Çamoluk 10 • Giresun'un lezzetleri 10 • Coğrafi Tescilli Ürünler 10 • Turizm Rotası 10 • Festival Takvimi 10 • Alucra 10 • Bulancak 10 • Çamoluk 10 • Giresun'un lezzetleri 10 • Coğrafi Tescilli Ürünler 10 • Turizm Rotası 10 • Festival Takvimi 10 • Acil durum telefonları, hastane adresleri
b fSdSXå`VS` GİRESUN FINDIK EZMESİ COĞRAFİ )LVNRELUOLN7LFDUHW%RUVDV×*LUHVXQhQLYHUVLWHVLYH TESCİLLİ )×QG×N$UDüW×UPD(QVWLWV0GUOù·QQ LüELUOLùLQGH\\UWOHQoDO×üPDODUYH7UN3DWHQWYH GİRESUN 0DUND.XUXPX·QD\\DSP×üROGXùXJLULüLPOHU QHWLFHVLQGH´*LUHVXQ)×QG×N(]PHVLµFRùUDILLüDUHW ÜRÜNLERİ DODUDNWHVFLOOHQPLüWLU Tamzara 7DP]DUD'RNXPDV×*LUHVXQLOLûHELQND UHWLOHQ\\|UHVHOELUGRNXPDG×U\\ NOWUQQ|QHPOLELU|ùHVLGLU7DP] EH]D\\Dù×YHULSVGRNXPD|UJV NXOODQ×OPDV×G×U%XQX YHNUHSGRNXP Pİrazİz Elması 3LUD]L](OPDV×UHQJLNRNXVXWDG×EH\\D]HWOLPD\\KRüVXOXYHGD\\DQ×NO× \\DS×V×\\ODGLùHU\\|UHOHUGH\\HWLüWLULOHQHOPDODUGDQIDUNO×G×U$\\U×FDJHFoL oHüLWROPDV×|]HOOLùLYDUG×U.XUXWPD\\DHOYHULüOLGLU çavuşlu ekmeğİ Çamoluk *|UHOHLOoHVLdDYXüOXEHOGHVLQGHUHWLOHQdDYXüOXHNPHùL %XùGD\\XQX VXYHHNüLKDPXUXQNDU×üW×U×ODUDN\\RùUXOPDV×\\OD\\DS×ODQYHI×U×QGDQ o×NW×NWDQVRQUD]HULQHEXODPDoVUOHQELUHNPHN%XODPDoHNPHùH SDUODNELUJ|UQPND]DQG×U×UNHQ]HULQGHROXüWXUGXùXWDEDNDLOHGHUDI |PUQQX]DPDV×QDNDWN×VDùODUdDYXüOXHNPHùLQLQG×üNDEXùXVHUWYH VWNDEXNNDO×QO×ù×PLOLPHWUHWDEDQNDEXNNDO×QO×ù×PLOLPHWUHROXS Dù×]GDGDù×ODQJHYUHNELU\\DS×GDG×U(NPHùLQLoN×VP×VQJHULPVLSLüNLQ YHJ|]HQHNOLGLUdDYXüOXHNPHùLDVLWOLNRUDQ×Q×Q\\NVHNROPDV×QHGHQL\\OH RGDüDUWODU×QGDJQNDGDUVDNODQDELOLU Şeker Kuru FasÜlyesİ ALUCRA OĞL dDPROXNYHFLYDU×QGD´0LQGDYDOJXUXIDVXO\\DV×µRODUDN $OXFUD2ùODN.HEDE×WHPPX]D\\×EDü×QGDQHNLPD\\×VRQXQD ELOLQHQdDPROXNûHNHU.XUX)DVXO\\HVLQH2VPDQO×G|QHPL NJNDUNDVDù×UO×ù×QDVDKLSNDUDRùODNODU×QE|OJH\\H|]J ND\\×WODU×QGDGDUDVWODQ×OPDNWDROXSRG|QHPOHUGHN|\\OOHULQ |]JUHWLPPHWRGXVD\\HVLQGHRGDNRüXOODU×QGDJQER NHQGLLKWL\\DoODU×Q×NDUü×ODPDNDPDF×\\ODERVWDQGHQLOHQ D\\VUHVLQFHVDNODQDELOLU%X|]HOOLùLQHGHQL\\OHWDULKER\\XQFD NoNWDUODODU×QGDIDVXO\\H NLüLOHULQ\\RO\\L\\HFHùLRODUDNNXOODQ×OP×üW×U$OXFUD2ùODN. \\HWLüWLUGLNOHULEHOLUWLOPHNWHGLU \\HQLOGLùLQGHD
b Gİresun Tombul Fındığı 7RPEXO)×QG×N hONHPL]GH\\HWLüHQHQ|QHPOLI×QG×NoHüLGLGLU'DKD]L\\DGH *LUHVXQLOLQGH\\D\\J×QRODUDN\\HWLüWLULOPHNWHGLU0H\\YHNDOLWHVLQLQoRNL\\L ROPDV×XOXVODUDUDV×SD]DUODUGDNROD\\FDWXWXQPDV×Q×VDùODP×üYH7UN I×QG×ù×GQ\\DONHOHULQFHDUDQ×UGXUXPDJHOPLüWLU3HUL\\RGLVLWH|]HOOLùL J|VWHUHQWRPEXOI×QG×NoHüLGLL\\LYHEDN×PO×EDKoHNRüXOODU×QGDKHU\\×O G]HQOLYHROGXNoD\\NVHNYHULPYHUPHNWHGLU Dokuması Gİresun Kalınkara Fındığı DUDKLVDULOoHVL7DP]DUD0DKDOOHVLQGH ´*LUHVXQ.DUDV×µRODUDNGDELOLQHQI×QG×N 'LùHUI×QG×NoHüLWOHULQLQ]RU ]\\×OGDQEX\\DQDUHWLOHQ\\HUHOKDON \\HWLüWLùL]D\\×IWRSUDNODUGDGDKLNROD\\FDNROD\\FD\\HWLüWLULOHQEXI×QG×N ]DUD'RNXPDV×Q×QD\\×UWHGLFL|]HOOLùL QQGRNXPDODUGD\\RùXQRODUDN oHüLGLQHI×QG×NEDKoHOHULLoHUVLQGHV×NUDVWODQPDNWD XQODELUOLNWHSDQDPD YH|PUD]G×U.DEXùXPDWNLUOLNDKYHUHQJLROXSXoN×VP×ER]UHQNOLYH PDGDNXOODQ×O×U KDYWDEDV×LOHNDSO×G×U\\HWLüWLUGLNOHULEHOLUWLOPHNWHGLU Gİresun Sİvrİ Fındığı *LUHVXQ6LYUL)×QG×ù×&RU\\OXVDYHOODQD/WU´6LYULµoHüLGLI×QG×NODUGDQ UHWLOPHNWHGLU*LUHVXQ6LYUL)×QG×ù×UHWLPL\\DS×ODQFRùUDILE|OJHQLQN×\\× NHVLPOHULQGH×O×NYH\\Dù×üO×LNOLPKkNLPGLU.×\\×NHVLPGH\\×OO×NV×FDNO×N RUWDODPDV×&·GLU*LUHVXQ6LYUL)×QG×ù×UHWLPLLoLQoRNHOYHULüOLRODQ EXNRüXOODU\\NVHNYHULPGHUQHOGHHGLOPHVLQLVDùODU GİRESUN ISIRGANI .OWU\\HWLüWLULFLOLùLGH\\DS×ODQ*LUHVXQ,V×UJDQ×UHWLPLQGHELU|QFHNL G|QHPGHQHOGHHGLOHQWRKXPODUNXOODQ×O×UdRUEDV×YH\\DùO×Dü×\\HPHNOHUL \\DS×ODUDN\\|UHKDON×WDUDI×QGDQVHYLOHUHNWNHWLOPHNWHoD\\RODUDNWD LoLOPHNWHGLU$\\U×FDOLIUHWLPLQGHNXOODQ×OPDNWDG×U Görele Dondurması *|UHOH'RQGXUPDV× \\DùO×SDVW|UL]HLQHNVWVDOHSEH\\D] üHNHUVXYHPH\\DQN|N *O\\F\\UUKL]DJODEUD |]WQGHQ\\DS×ODQ \\|UH\\H|]JGRQGXUPDG×UhUQQ\\|UHLOHEDù×\\DNODü×N\\×O |QFHVLQHGD\\DQ×U%D\\UDPYHGùQJQOHULQGHLNUDPHGLOHQ GRQGXUPDJHOHQHNVHO|]HOOLùLQLGHYDPHWWLUHUHN]DPDQODWLFDUHWH NRQXROPXüWXU*|UHOH'RQGXUPDV×GLùHUGRQGXUPDODUDJ|UH ROGXNoD\\XPXüDNNUHPDN×YDP×QGDG×U'LùHUGRQGXUPDODU×QLo V×FDNO×ù×&LOH&DUDV×QGDEXOXQXUNHQ*|UHOH 'RQGXUPDV×Q×QLoV×FDNO×ù×&LOD&DUDV×QGDROPDO×G×U LAK KEBABI DNDGDURODQG|QHPGHVWWHQNHVLOPLüYH\\Dü×Q×JHoPHPLü JWHNQLNOHI×U×QGDSLüLULOPHVL\\OHUHWLOHQELUNHEDSW×U.HQGLQH R]XOPDGDQNDODELOHQ$OXFUD2ùODN.HEDE×N×üüDUWODU×QGD DE|OJHGHN×ü\\HPHùLRODUDNWHUFLKHGLOPLüYHJXUEHWHJLGHQ .HEDE×VRùXN\\HQLOHQELUNHEDSW×U.HEDSHWLJHYUHNWLU Dù×]GDGDù×O×U
1- manzara terası GİRE 2- osman ağa anıt mezarı û(+ú50 3- gİRBEL SOSYAL TESİSİ 4- TURİSTİK YER İSMİ 7 6 GEDİKKAYA 5- TURİSTİK YER İSMİ 9 6- TURİSTİK YER İSMİ 4 7- TURİSTİK YER İSMİ 8- TURİSTİK YER İSMİ GİRESUN MÜZESİ 9- TURİSTİK YER İSMİ GBEİLREEDSİYUENSİ
ESUN úOPHUNH]L$NVXYH%DWODPD 0(5.(=ú YDGLOHULDUDV×QGDGHQL]H GRùUXX]DQDQELU\\DU×PDGD ]HULQGHNXUXOPXüROXSEX \\DU×PDGDQ×QGRùXVXQGDYH NPDo×ù×QGD'RùX .DUDGHQL]·LQWHNDGDV×RODQ *LUHVXQ$GDV× EXOXQPDNWDG×U A1 8 şeyh keramettİn türbesİ 2 3 GİRESUN KALESİ 5 kale camİ plajlar ve gezİ ALANları
g ALUCRA 1 giresun belediyesi
g bulancak 2 giresun belediyesi
g çamoluk 3 giresun belediyesi
çanakçı 4 giresun belediyesi
DERELİ 5 giresun belediyesi
DOĞANKENT 6 giresun belediyesi
ESPİYE 7 giresun belediyesi
EYNESİL 8 giresun belediyesi
GÖRELE 9 giresun belediyesi
GÜCE 10 giresun belediyesi
KEŞAP 4 giresun belediyesi
PİRAZİZ 4 giresun belediyesi
TİREBOLU 4 giresun belediyesi
YAĞLIDERE 4 giresun belediyesi
ŞEBİNKARAHİSAR 4 giresun belediyesi
KÜMBET YAYLASI KULAKKAYA YAYLASI 1710 metre rakımda bulunan Kümbet Yaylası Karadeniz Dereli ilçesi Yavuzkemal beldesi sınırlarında bulunan Kulakkaya Bölgesinde en çok ziyaretçi alan 5 yayladan bir tanesidir. Yaylası köklü bir tarihe sahiptir. Yaylaya uygun tarihi ve güncel Kümbet Yaylası kimi zaman çise, yağmur, dolu, kar kimi zaman yapıları ile dikkat çeken Kulakkaya Yaylası, Kuzalan Şelalesi, yoğun sis kimi zaman gökkuşağı ve pırıltılı güneşi ile her ruha Mavi Göl ve Maden Suyu Çeşmesi rotası üzerindedir. Bektaş hitap eden eşsiz güzellikte bir yayladır. Birçok obaya sahip olan Yaylasına 10 km mesafede olması ziyaretçilere aynı gün içinde Kümbet Yaylası pidesi ve kuzu pirzolası ile eşsiz bir damak iki yaylayı birden gezme imkânı sunmaktadır. lezzeti sunmaktadır. Kulakkaya Yaylasında jeep safari, off road, doğa yürüyüşü, Kümbet Yaylasında jeep safari, off-road, doğa yürüyüşü, foto foto safari, bisiklet sürüşü, dağcılık orman içi yürüyüş, tırmanış, safari, bisiklet sürüşü, dağcılık orman içi yürüyüş, tırmanış, oryantiring, kuş gözlemciliği ve daha birçok aktiviteyi oryantiring, kuş gözlemciliği ve daha birçok aktiviteyi yapabileceğiniz alanlar bulunmaktadır. yapabileceğiniz alanlar bulunmaktadır. OGU : 87,9 km En Yakın İlçe : 27 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 68,5 km En Yakın İlçe : 13 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 184 km Şehir Merkezi: 59 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 189 km Şehir Merkezi: 44 km Binek Araç Sonbahar, Kış BEKTAŞ YAYLASI KUZALAN TABİAT PARKI 2000 m. rakım ve üzerinde bir alanda kurulmuş olan Bektaş Giresun-Sivas karayolu üzerinde bulunması sebebiyle hem Yaylası Giresun’un yerleşim alanına sahip en büyük yaylasıdır. ulaşılabilirlik hem de doğal kaynakların zenginliği açısından Yüksek rakımından dolayı havası ve suları diğer yaylalara göre eşsiz güzelliktedir. İçerisinde 1800 metre uzunluğunda traverten, soğuktur. Bektaş Yaylasında doğa harikası vadilerdeki bulutlar her yaştan insanın rahatlıkla yürüyebileceği yürüyüş patikaları, inanılmaz güzel manzaralar oluşturur. Karadeniz Bölgesinin en tüm gizemiyle yerden fokurdayan kırmızı suyu, besberrak küçük büyük yayla pazarının kurulduğu Bektaş Yaylasında meşhur gölleri, şelale, subasar ormanları ve şimşir mesceresi ile peynirden ve diğer organik ürünlerden alarak sağlığınıza bir ziyaretçilere doğada kuş sesleri içinde özlenilen sakinliği ve iyilik yapın. huzuru sunmaktadır. OGU : 88,7 km En Yakın İlçe : 5,6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 79,2 km En Yakın İlçe : 18 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 185 km Şehir Merkezi: 60 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 175 km Şehir Merkezi: 52 km Binek Araç Sonbahar, Kış 19 giresun belediyesi
MAVİGÖL 20 giresun belediyesi Dereli, Giresun
MAVİGÖL BUZUL GÖLLERİ Giresun-Sivas karayolu üzerinde bulunması sebebiyle hem Elmalı, Aygır, Camlı, Sağrak, Kazan, bağırsak Gölleri 3200 m. ulaşılabilirlik hem de doğal kaynakların zenginliği açısından eşsiz rakımlı Karagöl Dağının zirvesinde buzul çözülmesiyle güzelliktedir. oluşmuştur. Halk arasında her göl karagöl olarak isimlendirilir. Yıl Doğal mineralli suyun kaynağından ortaya çıkmasıyla oluşan bu boyunca erimeyen karları ile bir çok mistik hikayenin muhteşem doğa güzelliği, Kuzulan Tabiat Parkında bulunan yaşanıldığına inanılan Buzul Gölleri, yemyeşil bir doğanın büyüleyici doğal bir kaynaktır. Göle varmadan önce ortasında adeta zümrüt mücevherler gibi durmakta ve özellikle travertenlerin, kanyonların arasından keyifli bir yürüyüş trekking sporu severlerin ilgisini çekmektedir. yapılmaktadır. Envayi çeşit ağaçların, yemyeşil bir doğanın içine saklanmış küçük bir kanyonun devamında ardı ardına beş göl ve şelale adeta büyülemektedir. OGU : 80,8 km En Yakın İlçe : 19 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 96 km En Yakın İlçe : 60 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 177 km Şehir Merkezi: 52 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 217 km Şehir Merkezi: 85 km Binek Araç Sonbahar, Kış GÖLOVASI MENDERESLERİ YAVUZKEMAL ÇİFTELER KÖPRÜSÜ Gölovası Mendereslerini 3200 m. rakımlı Karagöl Dağının Yavuzkemal Beldesinde yer alan tarihi köprü, halk arasında eteklerinde buz gibi suların yemyeşil çayırları büklümlerle Şıhlar Köprüsü olarak da bilinmektedir. Çifteler Deresi üzerinde nakşederek oluşturmuştur. Bir yandan ucuz bucaksız çayırlarda bulunan köprü, traverten oluşumu açısından büyük bir zenginlik yılkı atlarını seyrederken bir yandan da çobanların kaval barındıran Pınarlar Köyü ile Yavuzkemal Beldesini birbirine sesleriyle mest olacaksınız. bağlar. Köprünün yapımında halk arasında süngürt diye tabir edilen traverten taşları kullanılmıştır. OGU : 92 km En Yakın İlçe : 53 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 75 km En Yakın İlçe : 26 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 214 km Şehir Merkezi: 75 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 183 km Şehir Merkezi: 58 km Binek Araç Sonbahar, Kış 21 giresun belediyesi
kümbet yaylası 22 giresun belediyesi Dereli, Giresun
YEDİKIRAN YÜRÜYÜŞ ROTASI AYMAÇ, KOYUNALAN OBASI ve KUZALAN TRAVERTENLERİ Karadeniz Bölgesinde dağların büklüm yerleri kırmak YÜRÜYÜŞ ROTASI kelimesinden gelen ‘kıran’ diye adlandırılır. Yedi ayrı dağın, el değmemiş çam kokulu ormanlarının içinde sevdiklerinizle Zirveden dağların eteklerine uzanan bu mükemmel rotada inek, yürüyüşler gerçekleştirebilir, doğanın sizlere sunduğu tüm manda ve koyun sürülerinin uçsuz bucaksız çayırlarda güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Yürüyüşünüzün sonunda sizleri keyiflerince otlamalarını izleyecek, kütükten yapılmış yayla büyüleyici güzelliğiyle Mavi Göl karşılayacak. evlerinin arasından geçerken fotoğraf makinenizi elinizden düşüremeyeceksiniz. Yemyeşil yaylalardan, şelalelere, turkuaz rengi göllerden travertenlere uzanan yeryüzündeki cenneti andıracak bir güzergah OGU : 92 km En Yakın İlçe : 31 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 90,5 km En Yakın İlçe : 28 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 188 km Şehir Merkezi: 63 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 184 km Şehir Merkezi: 60 km Binek Araç Sonbahar, Kış AĞAÇBAŞI TABİAT PARKI göksu travertenleri Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Kuzalan Tabiat Parkına yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Pınarlar Müdürlüğü teknik elemanlarınca Giresun'da yapılan Köyü'nde yer alan Göksu travertenleri, bir proje ile oluşturulan incelemede, Dereli ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve İnişdibi teras şeklinde büyüklü küçüklü göletleri, turkuaz ve beyaz Beldesi’ne yakınlığı ile bilinen Çavlaktepe mevkiinin, doğal bitki renkleriyle mini Pamukkale’yi andırmaktadır. Traverten, mineral örtüsü, yaban hayatı özelliği ve manzara bütünlüğü değeri yüksek sodalı su ile oluşmaktadır. bakımından ve bilhassa açık hava rekreasyonu yönünden halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun alan olduğu tespit edilmiştir. OGU : 66 km En Yakın İlçe : 20 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 66 km En Yakın İlçe : 20 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 181 km Şehir Merkezi: 42 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 181 km Şehir Merkezi: 42 m Binek Araç Sonbahar, Kış 23 giresun belediyesi
DOĞANKENT Bugün Doğankent denilen ilçe merkezi daha önce Harşit [Harşid] adıyla anılmakta idi ve nahiye bu adını Harşit suyundan almıştı. İttihat ve Terakki döneminde Enver Paşa tarafından yayınlanan tamim gereği buranın adı Büyüksu olarak değiştirilmek istenmişti. Savaş yılları araya girince bu karar uygulanamadı. Ama, yıllar sonra 10 Temmuz 1964 tarih ve 11750 sayılı Resmi Gazete'de Harşit Santralına ismini veren Harşit Bucağının isminin Doğankent olarak değiştirildiği ilân edildi. A. YÜKSEL XV. ve XVI. yüzyıl tahriri defterlerinde Harşit adında bir köyün varlığı tespit edilmektedir. Harşit, derenin sol kıyısında yer almaktadır. Harşit vadisinde kışlamakta olan Çepni Türkleri, muhtemelen aynı maksatla 1380'de bugünkü Harşit kasabasının bulunduğu yere inmişlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde Giresun ile Vakfıkebir arasındaki kıyılar ve Harşit'in aşağı boyu, komşu yerli Çepniler başta olmak üzere Türkmenler'e ve dolayısıyla Osmanlılar'a katılmıştı. M. BİLGİN 1530 tarihli icmal defterine göre 21 hanelik köyün toplam nüfusu 100 kişi dolayında idi. Ayrıca, burada müsellem statüsünde 10 hane, vergi muafiyetli olarak da 8 hane mevcuttu. Bunların ilavesiyle köyün toplam nüfusu 200'e yaklaşmaktaydı. Bu durumda Harşit köyü, büyük bir yerleşim yeriydi. Ayrıca, köylülerin şahin yetiştirdikleri görülmektedir. Kasabalaşma sürecinde bu durum önemli bir alt yapı sağlamış olmalıdır. 1837'de Harşit nahiyesi Kürtün-i bâlâ kazasına bağlı idi ve bahsi geçen yılda Harşit, Kuzan (Söğütağzı), Çatık [Çatak], Güdül, Koz, Sadağlı, Manasur, Tandula [Dandu](Süttaşı), Şadı (Çatalağaç), Doymuş, Kanyaş (Güvenlik), Manasurbükü (Doğankent)adlı 12 köyü bulunmakta, bu köylerde 350 hanede Müslüman (Türk) nüfus yaşamaktaydı. Bu sırada Harşit köyü imamı İbrahim Efendi, muhtarı Molla İbrahim; Kuzan köyü muhtarı Hüseyin; Çatak köyü muhtarı Mehmed; Sadağlı köyü muhtarı Ahmed; Tandul köyü imamı Hasan Efendi, muhtarı Eyüb; Şadı köyü imamı İbrahim oğlu Molla Salih, muhtarı Veli; Doymuş köyü muhtarı Mustafa idi. 1843 yılında Harşit nahiyesi; Harşit, Karga, Sadağlı, Kuzan, Manasur, Çatak, Güdül, Tandul, Manasurbükü, Kanyaş, Şadı, Doymuş adlı köylerden oluşuyordu. Harşit nahiyesi Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde bazen Tirebolu'ya, bazen de Torul'a bağlanmıştır. Nahiyenin Tirebolu'ya bağlanması, bununu halk tarafından istenilmesi tamamen iktisadî şartların bir neticesidir. Harşit nahiyesi o dönemde Tirebolu'ya yedi-sekiz saatlik mesafede, Torul kazasına ise on beş saatlik mesafede bulunmaktadır. Harşıtlılar, yılın dokuz ayını Tirebolu'da geçirmekte, vergilerini de Tirebolu'da ödemektedirler. Nahiyenin Torul kazasından ayrılarak Tirebolu'ya bağlanmak istenmesine dair elimizde mevcut belgelerin biri Harşit Belediye Reîsi Hasan Ağa'nın 1915 tarihli bir telgrafı, diğeri vilayet meclisi üyelerinden Sâlih Efendi'nin verdiği takrîre dair Trabzon Vilâyeti'nden Dâhiliye Nezâreti'ne gönderilen bir arzdır.Harşit Belediye Reîsi Hüseyin Ağa, İstanbul'a çektiği bir telgrafta Torul'dan ayrılarak Tirebolu'ya bağlanmak istediklerini beyan etmiştir. A. YÜKSEL Trabzon Vilâyet Meclisi üyelerinden Tirebolulu Sâlih Efendi, Harşit nahiyesinin Tirebolu ile bu yakın ilgisini ve bu konumu dile getiren bir takrîr vermiş ve takrîr üzerine Trabzon Vilâyet Meclisi'nde yapılan görüşmede Harşit nahiyesinin Tirebolu'ya bağlanması uygun görülmüştür (31 Kanûn-ı sânî 1330/13 Şubat 1915). Yine, 1918 tarihli bir belgede, Harşit nahiyesinin Tirebolu'ya bağlanması hususunda 2 Nisan 1332 (15 Nisan 1916) tarihinde bir irâde-i seniyye çıktığı kayıtlıdır. Bu idarî konumunu bir müddet devam ettirdiği anlaşılan Harşit nahiyesi, 1 Mart 1338 (1922) tarihinden itibaren tekrar Torul'a bağlanmıştır. Bu tarihten sonra bazen Tirebolu'ya, bazen de Torul'a bağlanan Harşit nahiyesi, 25 Mayıs 1990 tarih ve 20523 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 3644 sayılı kanunla ilçe merkezi haline getirilmiştir. 24 giresun belediyesi
ÇATALAĞAÇ ŞELALESİ GAVRAZ VADİSİ 1739 yılında dönemin Trabzon Valisi olan Torullu Ömer Paşa Gavraz Vadisi, Deregözü mevkiinde bulunan Tez Deresi Şelalesi tarafından yaptırılan tarihi ‘İpek Yolu’nun başlangıcındadır. ile Pinti, Asarkaya, Patamlı, Abadam, Tepealan, Ayıt, Kayabaşı Şadı Köprüsü’ne yakın bir konumda olan şelale, dağ yaylalarından oluşmaktadır. Ladin ormanlarının içinde etkileyici istikametine doğru oluşan dört tane şelalenin bir görsellik sunan yaşmaklı barajı da Gavraz Vadisindedir. sonuncusudur. Gümüşhane karayolu üzerinde tarihi değirmeni ile keyifli bir uğrak noktasıdır. bulunduğu yere yakın bir konumda olan şelale, tarihi değirmeniyle eşsiz bir güzelliğe sahiptir. OGU : 120 km En Yakın İlçe : 6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 118 km En Yakın İlçe : 10 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 131 km Şehir Merkezi: 85 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 131 km Şehir Merkezi: 89 km Binek Araç Sonbahar, Kış DOYMUŞ ŞELALESİ HARŞİT VADİSİ Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Doymuş Şelalesi 65 Dar bir havzaya sahip olması nedeniyle Harşit Çayı, metreden den akışı ile ruhunuzu dinlendirmek için sizleri Gümüşhane Merkezi'nden geçerken sıkışan su kanalı bekliyor. görüntüsüni kendi adını verdiği 'Harşit Vadisi' adı ile özdeşleştirilir. (antik adı Kanis- Philabotines) Vadiyi ikiye ayıran Harşit Çayı'nın doğusu ve batısı olmak üzere iki farklı yapıda incelenir. Yakın tarihimizde Türk Milli tarihi içindeki yeri Harşit Savunması olarak bilinen Ekim 1915 tarihinde I. Dünya Harbi ortalarında işgal kuvvetlerinin çayın doğusuna kadar gelip batı tarafına geçemeyerek büyük bir direnişle karşılaşması bir kısım tarihçiler tarafından tarihin 'İkinci Çanakkale' savunması olarak tanımlanır. OGU : 113 km En Yakın İlçe : 5,6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 113 km En Yakın İlçe : 5,6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 126 km Şehir Merkezi: 84 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 126 km Şehir Merkezi: 84 km Binek Araç Sonbahar, Kış 25 giresun belediyesi
ESPİYE Espiye adına ilk defa “Esbiyelü” şeklinde Osmanlı tahrir defterlerinde rastlıyoruz. 1515 tarihli defterde “Çepni Eli” olarak belirtilen Espiye “Eşter Oğlu Mustafa Bey Zeameti” olarak kayıt edilmiştir. Bu nedenle Espiye adının menşeini burada arıyoruz. Espiye kelimesi Farsça “Esb” kelimesinde türetilmiştir. Büyük Türkçe sözlükte “Esb” kelimesi “at, beygir” anlamına gelmektedir. Bu kelimeye eklenen “i-yelü” eki, iki anlamda ifade edilebilir. Birincisi “atlık, atların bol olduğu yer” anlamında müteala edilebilir. İkincisi “Yelü” sözcüğünün “yalu-yalı” biçiminde ses ve çekil değiştirmesinde yola çıkarak “Yalı atı” şeklinde olabileceğidir. Her iki durumda da Espiye kelimesi Türklerin tanımlamasıdır. Çünkü Türk Töresinde “at, avrat, silah” kutsallık derecesinde önemli kavramlardır. Eski Türkler At üzerinde uyur, at üzerinde yer içerdi. Bu durumda Espiye ister “Yalı atı” isterse “atlık” anlamına gelsin, Türklerce çok kıymetli bir isimle anılmıştır. 1515 tarihli kayıtlarda analadığıma göre o günlerde “Espiyelü”nün 16 haneden, Andoz’un ise 6 haneden oluştuğunu anlıyoruz. Bunun anlamı Espiye’nin o günkü nüfusunun yaklaşık 80-90 kişi olduğudur. Buda gösteriyor ki Espiye, 480-500 yıllık bir toplu yerleşim yeridir. Andoz Kalesi ise, Espiye’ye göre çok daha eskidir. Ancak Andoz Kalesi yerleşim yeri değildir. Prof. Dr. Faruk Sümer’in “Tirebolu Tarihi” adlı eserinden anladığımıza göre bu kalede halk yaşamıyordu. Hocanın verdiği bilgiye göre, Andoz kalesinin uzunluğu 90 adım, genişliği ise 20 adımdır. Böyle bir kalede elbette ki halk yaşamaz. Olsa olsa denizi ve yolları gözetleme yeri olabilir.. Espiye gerek Osmanlılar, gerekse Trabzon Rum İmparatorluğu dönemlerinde idari bakımdan İl olarak Trabzon’a, ilçe olarak ta Tirebolu’ya bağlı kalmıştır. Espiye Cumhuriyetin kurulmasından sonra 1957 yılında Tirebolu’dan ayrılarak İlçe olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında tüm Anadolu gibi, sıkıntılı günler geçiren Espiye, Rusların Harşit Çayı’na gelmesi ile düşmana karşı Osman Ağa komutasında gönüllüleri ile katılmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında devam eden Kurtuluş Savaşına da, bir taraftan Askerlik Şubesi kanalı ile diğer taraftanda Osman ağa’nın Giresun’da kurduğu gönüllü birlikler vasıtası ile katılmıştır. Öte yanda aynı zamanda Espiyeli olan o günlerin Giresun Askerlik Şubesi Reisi Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan’ın gönüllü birliklerine yazılmıştır. Bugün Espiye’nin Kurugeriş Köyünde doğan Hüseyin Avni Alpaslan, Birinci Dünya Savaşına Şarkta katılmıştır. Aynı zamanda bir fikir adamı olan Hüseyin Avni Alpaslan, Türk Yurdu dergisinde Milliyetçi yazılar yazmış “otçu göçü” ve Çepni boyunu inceleyen makaleleri kaleme almıştır. Giresun’da kurulan iki gönüllü alaydan 42. Piyade Alayı’nın teşekkülünü sağlamış, Sakarya – Dumlupınar savaşlarına çağrılarak cepheye gitmiş, 30 Ağustos 1921 günü Mangaltepe sırtlarında şehir olmuştur 26 giresun belediyesi
YEDİDEĞİRMENLER 27 giresun belediyesi TABİAT PARKI Espiye, Giresun
ANDOZ KALESİ YEDİDEĞİRMENLER TABİAT PARKI M.Ö. 1300’lü yıllarda denize ve vadiye hakim sivri bir tepe Gelevera Vadisi boyunca kulağınızda ‘Gelevera Deresi’ üzerine inşa edilmiştir. Her yönüyle bölgeye hakim olan tarihi türksünün tınısıyla ulaşacağınız Yedideğirmenler Tabiat Parkı, Andoz Kalesinden günümüze yer yer tahribata uğramış surlar Mağaraları, şelaleleri, tarihi su değirmenleri, obruğu, kalesi, gelebilmiştir, ancak önceki yıllarda yapılan restorasyonla aslına orman ve kaya ekosistemleri gibi kaynak değerlerini barındıran uygun hale getirilmiş olan tarihi kale şu an aslı gibi vadiye Yedideğirmenler Tabiat Parkı, ziyaretçiler için büyüleyici bir seyir hakim bir şekilde ayakta durmaktadır. alanı oluşturuyor. “ Yedideğirmenler ” ve mağaraların bulunduğu 150 dekarlık alan hakkında bir süredir ‘Korunması Gereken Kültür Varlığı’ kararı bulunuyor. OGU : 61 km En Yakın İlçe : 2,4 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 113 km En Yakın İlçe : 51 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 108 km Şehir Merkezi: 32 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 126 km Şehir Merkezi: 84 km Binek Araç Sonbahar, Kış KENT ORMANI GİRESUN PİDESİ Doğa ile iç içe kıvrımlı bir yoldan ulaşılan kent ormanı Osmanlı İmparatorluğu’ndan bugüne 400 yılın üzerinde yürüyüş yolları, seyir terasları, ağaç üzerindeki evi ile Giresun’a has yöresel bir lezzet olan pide pazar günlerinin Karadeniz’i kuşlar gibi özgür hissetmenize olanak vazgeçilmez lezzetidir. Taş fırınlarında odun ateşinin verdiği sağlayacak. lezzet İle Etli, sebzeli ve yöresel peynirlerle harmanlanan zengin lezzet seçenekleriyle kağıt gibi ince ve 1.5 metreye yakın boyuyla servis edilen çeşidinin yanında Giresun yağlısı denilen ve yuvarlak şeklinde olan çeşidi de enfes bir lezzete sahiptir. OGU : 72 km En Yakın İlçe : 13 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 61,6 km En Yakın İlçe : Espiye Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 119 km Şehir Merkezi: 43 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 105 km Şehir Merkezi: 33 km Binek Araç Sonbahar, Kış 28 giresun belediyesi
gülburnu Espiye, Giresun KARAOVACIK YAYLASI ULUBURUN KOYU plajı 1900 m. rakımlı Karaovacık Yaylası çam ormanları, çayırları ve Keşap ile Espiye arasında yer almaktadır. Karadeniz'de denizin kendine has güzelliğiyle dikkat çekmektedir. Her yıl düzenlenen yeşil görüldüğü yerlerden olup yol gürültüsünden uzak ,denize yayla şenlikleri bir çok farklı bölgeden gelen misafirleri girilebilecek ,Giresun’un en karakteristik plajlarından biridir. ağırlamaktadır. OGU : 117 km En Yakın İlçe : 55 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 55,6 km En Yakın İlçe : Espiye Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 159 km Şehir Merkezi: 88 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 113 km Şehir Merkezi: 26,9 km Binek Araç Sonbahar, Kış 29 giresun belediyesi
EYNESİL Eynesil’in bilinen tarihi İsa’dan önce 1500 yıllarına kadar dayanmaktadır. Bu dönemde Büyük Hitit İmparatorluğu egemenliğinde olan Eynesil, 300 yıl kadar bu imparatorluğun yönetiminde kaldıktan sonra I.Ö. 1200 yıllarında Phrygia Konfederasyonu emrine girmiştir. Yunanlıların yöreye gelişleri I.Ö. 756 yılına kadar dayanmaktadır. Yunanlılar dan sonra I.Ö. 670 yılında yöre Miletoslular’la tanışmıştır. Miletoslular Eynesil’in de içinde yer aldığı Karadeniz kıyılarında 90 civarında ticaret kolonisi kurmuştur. Eynesil’de ki metruk ve büyük bir bölümü yıkılmış olan kalenin de, (Görele Kalesi) ilk olarak bu dönemde inşa edildiği sanılıyor. I.Ö 520 yılında, Eynesil Pontus Satraplığı içinde bulunmuştur. Bu dönemde Pers İmparatorluğu’nun 19. Eyaleti olan Pontos Satraplığı, 200 yıl kadar sonra Kapodokya Kralığı egemenliğine girmiştir. Ancak Pontos satraplığında çıkan karışıklıklar bitmek bilmemiş, I.Ö.298 yılında Büyük Pontos Krallığı kurulmuştur. Bu devlet I.Ö.91 yılında Anadolu’daki en güçlü krallık haline gelmiştir. Bu durum, Romalılar’ın Pontos ülkesine saldırmasına kadar sürmüş, ne yazık ki, Romalılar’ın saldırıları sonucu, I.Ö.63 yılında Pontos Krallığı ortadan kalkmıştır. Pontos’un yıkılması ile yöre Roma’ya bağlı Galatia egemenliği altına girmiştir. Eynesil ve tüm Doğu Karadeniz sahillerinin Roma Imparatorlugu egemenliği altındaki dönemi I.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile sona ermiş gibi görünse de, Doğu Roma İmparatorluğu’nun ilçedeki egemenliği 1204 yılına kadar devam etmiştir. 1204 yılında Eynesil, Megalon Kommenon İmparatorluğu egemenliğine girdi. Diğer adıyla Trabzon imparatorluğu olarak bilinen bu devlet, Ekim 1461’de yöreye Osmanlıların gelişiyle son buldu. Eynesil’in Osmanlı İmparatorluğu Egemenliğine Girmesi Ekim 1461 tarihinde, Trabzon’un Osmanlı İmparatorluğu tarafından alınmasından iki ay kadar sonra Aralık 1461 tarihinde Eynesil de Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. Yöreye ilk gelen Türk boyu olan Çepnilerdir. Çepniler, ayni zamanda Alevilikleri ve Hacı Bektaşi Veli’nin de müritleri olması ile bilinen bir Türk boyudur. Çepnilerin Aleviliği ve yöredeki Alevilik olgusuyla ilgili olarak, Avukat Halil İbrahim Türkyılmaz tarafından yazılan Dünden Yarına Tüm Yönleriyle Eynesil isimli kitap hayli ayrıntılı bilgi vermektedir. Eynesil uzun bir süre Trabzon’a bağlı bir köy olarak kalmıştır. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Görele’ye bağlı bir köy olan Eynesil, 1953 yılında yine bu ilçeye bağlı bir bucak olmuş, 1 Nisan 1960 tarihinde de ilçe olmuştur. Eynesil Adı Nereden Gelmektedir? Kimilerince Eynesil adı, Iyi Nesil kelimesinden dönüşerek bu güne kadar gelmiştir. Ancak gerçeğe daha yakin olan görüş ; Türklerin “Ine” yahut “Eyne” isimli bir bey öncülüğünde Eynesil’e geldikleri, bu nedenle de yerleştikleri bu yere Ine Bey’in yeri anlamında “İnesi” adini verdikleridir. Eynesil, Görele ilçesine bağlı bir bucak iken, 1960 yılında ilçe olmuştur. İlçenin adının nerden geldiğine dair yazılı bir kaynak yoktur. Sadece ilçenin bu adı Türklerin bölgeye yerleşmesinden sonra aldığı sanılmaktadır. 16.yüzyıl sonlarında yaşamış olan Osmanlı Coğrafyacılarından Mehmet Aşık, eserinde, Trabzon ve Giresun arasındaki bölgede Türk halkından mühim bir kısmının Çepnilerden meydana geldiğini ve bölgenin batı ile güney tarafındaki dağların Çepni dağları adını taşıdığını yazmaktadır. Halen sahil halkına, Giresun’un iç kesimlerinde yaşayan halk Çepni demektedir. Yine Yavuz Sultan devrine ait Trabzon tarih defteri, Giresun bölgesindeki halkın çoğunluğunun Türk olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. 1515 yılında yazılan bu deftere göre, Ordu-Giresun, Giresun-Torul, Görele -Eynesil arasındaki yörede çok yoğun bir Türk nüfusu görülmekte ve Vilayet-i Çepni adı taşımaktadır. 30 giresun belediyesi
EYNESİL KALESİ YEŞİL CAMİİ Adeta denizin içinde olan Eynesil Kalesi, Romalılar Beylikler devri ve Osmanlı camilerinin bir sentezi şeklinde inşa tarafından yaptırılmıştır. Trabzon - Giresun sahil yolunun edilen bu camide, Selçuklu'daki her türlü oyma tezyinatları ve hemen kenarında olan Kale kısa bir mola için iyi bir tercih taş işlemeciliği ile Osmanlı'nın geniş mekan özellikleri olacaktır. görülebilecek ve yüzyıllar öncesinin mânevi havası soluyacaksınız. OGU : 109 km En Yakın İlçe : 6,6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 104 km En Yakın İlçe : 600 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 61,3 km Şehir Merkezi: 80 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 63,1 km Şehir Merkezi: 75 km Binek Araç Sonbahar, Kış ÖREN CAMİİ DİZGİNE YAYLASI Giresunun Eynesil ilçesinde bulunan Ören Camii taş işçiliğiyle Doğal güzelliğine hayran bırakan Dizgine yaylası adeta özenli kendisine hayran bırakıyor. Tarihiyle görmek isteyeceğimiz bir botanik bahçesini andıran doğal bir güzelliğe sahiptir. yerler arasına giriyor. Karadeniz Bölgesi'nin ilk yayla şenliği olan Dizgine Hıdrellez Yayla Şenliği Eynesil ilçesine bağlı Dizgine mevkiinde yapılmaktadır. OGU : 106 km En Yakın İlçe : 3,5 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 114 km En Yakın İlçe : 11,3 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 66 km Şehir Merkezi: 77 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 74,4 km Şehir Merkezi: 84,7 km Binek Araç Sonbahar, Kış 31 giresun belediyesi
GÖRELE Koralla, Bölge Valisi Arrianus'un İmparator Hadrianus'a yazdığı mektuplarda adı geçen bir yerdir. Bu yer adı Latince \"kor kırmızısı\" anlamına gelen \"corallium\" sözcüğü ile karşılaştırılsa bile köken olarak Asya dillerine bağlıdır. Koralla bugün Eynesil ilçe merkezinin hemen doğusunda yer alan kayalık burun ve bunun ucundaki kale olarak belirlenmiştir. Bazı yayınlarda bu kalenin Cenevizliler tarafından inşa edildiği belirtilmekte, ancak bugünkü Görele ile Eynesil ilçe merkezlerinin birbirine karıştırıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca eski Koralla Kalesi ile daha doğudaki Liviopolis ya da bugünkü adıyla Yavebolu yerleşmeleri birbirlerinden ayrı yerlerdir. 11. yüzyıldan sonra bölgeye yerleşen Türkmenler \"Koralla\" adını \"Görele\" olarak seslendirmiştir. Buradaki kale ve hemen gerisindeki yerleşme yaşanan bir isyanın ardından 1771 yılında bugünkü Görele'nin olduğu yere taşınmıştır. Taşınılan bu yerde Antik Çağ'da Philokaleia adlı bir yerleşme olduğu sanılmakta, ancak bu yerleşmenin tam yeri bilinmemektedir. Osmanlı Devleti’nin idari reformları doğrultusunda 1867'de Trabzon vilayeti kurulunca, bu vilayetin Trabzon sancağı içinde kalan Görele, önce Tirebolu kazasına bağlı bir nahiyeydi. Daha sonra aynı sancağa bağlı kaza haline getirildi. Bir kazayken 1894 yılında Görele’nin nüfusu 31.050 kişiden oluşuyordu. Bu nüfusun 30.150’si Müslüman, 694'ü Rum, 214’ü Ermeni idi. 1923 yılında ise ilçe olarak Giresun'a bağlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1916 yılında başlayan Rus işgali Görele ve çevresinde 13 Şubat 1918 günü sona ermiştir. Bu işgal sırasında Görele'ye bağlı Maksutlu Köyü ve çevresinde yaşayan Müslümanların Rus işgaline destek veren Ermeni milislerce katledildiği ve Dikmetaş adlı mevkiindeki toplu halde gömüldüğü anlatılmaktadır. 32 giresun belediyesi
PAŞACA ŞELALESİ GÖRELE DONDURMASI Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri olan Paşaca Osmanlı imparatorluğu zamanından günümüze 400 yılı aşkın bir Şelalesi, yemyeşil bir doğanın içinde ve el değmemiş gelenek olan Görele dondurması ülkemizde bilinen en köklü güzelliklerle çevrili bir bölgededir. Kemençesi ile meşhur dondurmalardandır. Osmanlı imparatorluğu zamanında kışın Görele ilçesinin insanı hareketlendiren tınısı ile bir araya dev kuyulara basılan karların buz olması ile soğuk tutulan gelen Paşaca Şelalesi ruhunuzu çok uzaklara taşıyacak. dondurma bir çok yaşam hikayesi ile belgesellere konu olmuştur. Görele’de Dondurmacılar Sokağı vardır. Sokakta her sülalenin ayrı bir satış yeri vardır. Süt, salep ve meyan kökünden oluşan bu lezzet hikayeleri ile sizi Giresun’a çağırıyor. OGU : 115 km En Yakın İlçe : 25 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 90,2 km En Yakın İlçe : Görele Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 90,2 km Şehir Merkezi: 86 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 76,4 km Şehir Merkezi: 61 km Binek Araç Sonbahar, Kış ÇAVUŞLU EKMEĞİ KEMENÇE MÜZESİ Mis gibi kokusu, rengi, uzun süre bayatlamadan kalabilmesi Tüm bilimsel kaynaklarda kemençenin anavatanı olarak bilinen ekmeğin başlıca özelliğidir. Bu değişik lezzet, yörenin suyu, Görele ilçemizdeki kemençe müzesinde; 5,8 metre boyunda kullanılan un kalitesi, hamurun mevsimine göre sıcak veya soğuk dev kemençe, kemençe üstatlarının portreleri, kemençenin suyla kıvamının ayarlanmasında gizlidir. Mevsimden mevsime tarihi, kemençenin yapılmasının oluşuna kadarki bölümlerini ve değişim gösteren mayalanma zamanının çok iyi ayarlanması, ilçeye ait yöresel zenginlikleri görebilirsiniz. Müzede odun ateşinde taş fırında yapılması bu ekmeğe doyumsuz bir kemençenin muhteşem tınılarının dinleyebilir ve Karadeniz lezzet katmaktadır. müziğinin kültür ile harmanlanmasını yaşayabilirsiniz. Karadeniz’den ayrılan ve bu doyumsuz lezzeti bilen tüm ziyaretçiler, ekmeklerini doğduğu topraklar olan Çavuşlu’dan alırlar. OGU : 95 km En Yakın İlçe : 5 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 90,9 km En Yakın İlçe : 600 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 79 km Şehir Merkezi: 67 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 76,8 km Şehir Merkezi: 62 km Binek Araç Sonbahar, Kış 33 giresun belediyesi
GİRESUN YAĞLISI SİS DAĞI YAYLASI Yörenin en lezzetli ve en doğal tereyağları ve peynirleri Yörenin en lezzetli ve en doğal tereyağları ve peynirleri Giresun’lu ustaların maharetli ellerinde bir araya gelir ve Giresun’lu ustaların maharetli ellerinde bir araya gelir ve geleneksel taş fırınlarda pişirilir. Karadeniz sahil yolunda seyahat geleneksel taş fırınlarda pişirilir. Karadeniz sahil yolunda seyahat edenler bu lezzeti tatmadan yolculuğuna devam etmezler. edenler bu lezzeti tatmadan yolculuğuna devam etmezler. OGU : 90 km En Yakın İlçe : Görele Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 128 km En Yakın İlçe : 37 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 76 km Şehir Merkezi: 61 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 103 km Şehir Merkezi: 98 km Binek Araç Sonbahar, Kış 34 giresun belediyesi
GÜCE İlçe adının kaynağı İslamiyet öncesinde bölgeye gelen bir Türk topluluğuna dayandırılmakla birlikte bu dönemin tarihine ait özel ve detaylı bilgilere henüz raslanabilmiş değildir. Genel olarak tarihte Tirebolu içinde mütalaa edildiği için Güce’nin tarihi serüvenini de Tirebolu tarihi içinde aramak gerekir. Müslüman Türklerin fethinden önce kuzeyde deniz, güneyde yaylalar bölgesi, batıda Yağlıdere ve doğuda da Harşid ile mahdut coğrafyanın MÖ. 2000’li yıllardan başlayarak kadim sakinleri sırasıyla Kaslar, Gutiler, Mosklar, Tibarenler, Kimmerler, İskitler, Medler; Persler, Kolhlar, Diriller, Halipler ve Tibarenler şeklinde ifade edilmiştir.[6] Genellikle sahil kesiminde ticarî koloniler kurarak yaşamış olan bu kavimlerin Güce ilçesinin bulunduğu coğrafyadaki toprakları ne ölçüde iskân alanı olarak seçtikleri konusunda pek bilgi yoktur. Güce ilçesini de kapsayan coğrafyanın fethi, iskânı ve İslamlaşma süreci Çepni Türkleri eliyle gerçekleşmiştir. Yukarı Kelkit havzasında yerleşik durumdaki Çepnilerin sosyal yaşamlarına uygun yeni yurt arayışlarının bir sonucu olarak 14. Yüzyılın ortalarından itibaren Harşit vadisini takiben bölgeye gelerek yerleşmeye başladıkları artık bilinen bir konudur. Bu süreçte Melik Ahmed Bey, oğlu Melik Mehmed Bey, Eşter Bey, Özlemiş Bey ve Yar Ali Bey gibi Çepni ileri gelenlerinin gayretleri dikkat çeker. Söz konusu beylerin fetih faaliyetinden sonra kurulan köy yerleşmeleri arasında bugünkü Güce ilçesine tekabül eden bölge de vardır. Bütünüyle Türklerin iskân alanı olan bu çevrenin sosyal durumuna ışık tutan ilk kayıtlara, Trabzon’un fethinden sonra hazırlanan tahrir defterlerinde yer verilmiştir. 1486 tarihinde yazımı tamamlanan tahrir defterinde Güce ilçesini de kapsayacak şekilde sekiz köyden oluşan Alahnas nahiyesi bir idari/mali ünite olarak teşkil edilmiştir. Çepnilerin yerleştiği sahada oluşturulan yedi nahiyeden biri olan Alahnas nahiyesine bağlı köyler Alapelit, Arageriş, Baş, Çukur, Çeğel, İlit, Kuz, Alahnas ve Karaçukur şeklinde ifade edilmiştir.[9] Ancak ilerleyen yıllarda bu bölge Tirebolu kazası içinde mütalaa edilmiştir. Osmanlı tarihi boyunca ve hatta Cumhuriyetin ilanından sonra da bölge Tirebolu ilçesine bağlı kalmıştır. 35 giresun belediyesi
YAŞMAKLI AĞAÇBAŞI YAYLASI AKILBABA YAYLASI Orta Asya’dan günümüze Türk insanının her yıl baharın gelişiyle Akılbaba Tepesi 2528 m yüksekliğinde Giresun'un sınırları içinde birlikte yaylalara çıkışı Karadeniz Bölgesinde devam eden bir yaşam bulunan en yüksek ikinci dağdır. Tepe coğrafi olarak Espiye biçimidir. Günümüzden yaklaşık 300 yıl önce Nisan ayının ortalarında sınırları içerisinde kalmakla birlikte Giresun- Gümüşhane sınırına sürülerini Ağaçbaşı Yaylasına çıkartmak için Tirebolu’dan yüzlerce da çok yakındır. Ayrıca Espiye İlçesinden Karadenize dökülen insan yola koyulur. Bir günlük yürüyüş mesafesinde konumlandırılmış Gelevera ve Yağlıdere ırmakları Dağın eteklerinden hanlarda konaklar, kemençe çalıp coşkulu yayla günlerine adımlar doğmaktadır. atarlar. Yolculuğun ikinci gününde sabah namazını kılmak için kalkan Akılbaba Dağı'nın adı halk arasında ''Halbaba'' diye anılır. Yöre Nuran Hatun sabahın ilk vakitlerinde secde eden çam ağaçlarını halkı tarafından (Espiye, Tirebolu, Güce, Alucra ve Torul) kutsallık gördüğünde şaşkınlıktan adeta dili tutulur. Gördüğüne kimsenin atfedilen Halbaba Dağı'na civarında bulunan yaylaların en inanmayacağını düşünerek önü sıra eğilen bir çam ağacının kalabalık olduğu Haziran ve Temmuz aylarında toplu ziyaretler tepesine yaşmağını bağlar. Gün ışıyıp da herkes uyandığında çam gerçekleştirilir. Zirve noktasında görülmeye değer bir manzara ağacının tepesindeki yaşmağı insanlara göstererek gördüklerini sizleri beklemektedir. onlara anlatır. Gün ola ki, o günden bu güne bu yaylanın adı Yaşmaklı Ağaçbaşı Yaylası olarak dile gelmiştir. Günümüzde yapılan Yaşmaklı Barajı da yine bu yaylanın sınırları içindedir. OGU : 133 km En Yakın İlçe : 35 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 107 km En Yakın İlçe : 32 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 146 km Şehir Merkezi: 85 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 141 km Şehir Merkezi: 78 km Binek Araç Sonbahar, Kış İNOYRAK YÜRÜYÜŞ ROTASI GELEVERA DERESİ Yaklaşık 1800 metre yükseklikte, yemyeşil bir doğanın içinde Akıl baba dağından doğarak Karadeniz’e ulaşan gelevera bulunan İnoyrak Yürüyüş Rotası 1000 yıllık tarihi bir ticaret deresi çağlayanları, şelaleleri, su içinde oluşan göl çanakları ile yoludur. Toplam 8 saat süren yol boyunca dinlenme alanları, eşsiz bir doğa zenginliği sunmaktadır. Türkülere konu olduğu gibi çeşmeler, mağaralar ve 4 tane han bulunmaktadır. Yolun iki dağın arasından akan Gelevera deresi kırmızı benekli alabalık tamamına yakını kesme taş döşelidir. bakımından zengindir. OGU : 107 km En Yakın İlçe : 32 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 74 km En Yakın İlçe : 3 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 141 km Şehir Merkezi: 78 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 116 km Şehir Merkezi: 45 km Binek Araç Sonbahar, Kış 36 giresun belediyesi
ŞABAN KALESİ ŞEHİTLİĞİ KESTANE BALI 19.yüzyılda gözlem amaçlı olarak yapıldığı düşünülen Tıbbi bal olarak da adlandırılan kestane balı asırlarca hayati Şaban Kalesi 1917-1918 yıllarında Ruslara karşı önemli bir ilaç olarak kullanılanılan besinlerden biridir. Bugünün bilim savunma hattı burada oluşturulmuş ve Ruslar bu savunmayı adamları tarafından da birçok hastalığın tedavisinde kıramayarak geri püskürtülmüştür. kullanılabilecek etkili bir ilaç olduğu kabul görmüştür. Güce’de yetişen kestane balı doğal antibiyotik özelliği ve saymakla bitmeyen faydaları ile yöreye has tadı ile dikkat çekmektedir. OGU : 84,4 km En Yakın İlçe : 7 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 92 km En Yakın İlçe : Güce Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 116 km Şehir Merkezi: 55 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 135 km Şehir Merkezi: 49 km Binek Araç Sonbahar, Kış 37 giresun belediyesi
KEŞAP Keşap ve çevresinin tarihi milattan önceki dönemlere kadar dayanmaktadır. Keşap'ın tarihini Giresun, Trabzon ve Şebinkarahisar ile birlikte (Vilayeti Çepni) düşünmek gerekir. Keşap ve çevresi MÖ 6. yüzyıllarda Pers İmparatorluğu'nun, MÖ 3. ve 2. yüzyıllarda ise Selevkos Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunur.[kaynak belirtilmeli] MÖ 183-68 yıllarında Pontus Krallığı'nın daha sonra Roma İmparatorluğu'nun egemenliğinde kaldı. MS 395'te Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Doğu Roma, diğer adıyla Bizans İmparatorluğu'nun topraklarında kaldı. Bölge MS 6. yüzyılda Sasanilerin saldırısına uğradı. Selçuklu ve beylikler döneminde Anadolu'ya gelmeye başlayan öncü Oğuz/Türkmen/Çepniler 1397'de ilk defa Keşap'a gelmişlerdir. Giresun ve Keşap 1397 yılında Bayramlı (Hacıemiroğlu) Beyliği'nin kurucusu Bayram Şah'ın torunu Emiroğlu Süleyman bey tarafından fethedilmiş ve Bayramlı Beyliği topraklarına katılmıştır. 1397'den sonra Keşap'a Oğuzların Çepni boyu etkili olmaya başlar. Bununla birlikte, yöre hâlâ Trabzon İmparatorluğu'na bağlıdır. 1467'de Fatih Sultan Mehmet Trabzon'u fethetmeye giderken burayı Osmanlı topraklı topraklarına kattı. 38 giresun belediyesi
ŞAHİNKAYASI TARİHİ YOLAĞZI ÇARŞISI DOĞAL TÜRKİYE HARİTASI Geçmiş dönemlerde yolcuların uğrak mekanı, alışveriş ve Keşap ilçesi, Karabulduk beldesine bağlı Armutdüzü köyü ticaretin önemli merkezi olanYolağzı çarşısında bir çok dükkan sınırları içerisinde bulunan Doğal Türkiye Haritası; Şahin Kayalığı ve han bulunmaktadır. 400 yıllık tarihiyle Osmanlı ve adı ile bilinen ve üzerinde biten ağaç ve bitkilerinde oluşuyla ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ticaret anlayışı ve ahilik ahlakına ışık bunların yardımıyla Doğal Türkiye Haritası görünümü almıştır. tutmaktadır. Bugün kullanılmayan tarihi çarşının düzenleme Tamamen tesadüfen oluşan bu alan Doğal Sit Alanı olarak çalışmaları Keşap Belediyesi ve Girtab tarafından başlatılmıştır. koruma altına alınmıştır. OGU : 64 km En Yakın İlçe : 23 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 47 km En Yakın İlçe : 6 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 148 km Şehir Merkezi: 36 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 122 km Şehir Merkezi: 18 km Binek Araç Sonbahar, Kış DÜZKÖY PLAJI BAYANLAR PLAJI Yaz aylarının sıcak havalarında ailenizle birlikte denizin, kumun Uzun yıllar kendi doğal hali ile keşfedenlerini karşılayan T1’in ve güneşin tadını çıkarabileceğiniz upuzun bir sahil. Giresun ve olduğu alan artık halka açık hale getiriliyor. Plajda genel herkese Ada manzarasıyla gün batımının birleştiği bu plajda açık alan olduğu gibi sadece hanımların kullanabileceği denize serinleyeceksiniz. girilebilecek ve tesislerden faydalanılabilecek OGU : 51,2 km En Yakın İlçe : 8 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 44 km En Yakın İlçe : 3 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 117 km Şehir Merkezi: 21 m Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 123 km Şehir Merkezi: 15 km Binek Araç Sonbahar, Kış 39 giresun belediyesi
ŞEYH AZİZ HÜSEYİN GÖKÇE TÜRBESİ 19. yüzyılda Cingören Köyünde yaşamış Aziz Hüseyin Gökçe Hz. Türbesi bugün hala ayaktadır. Her yıl ziyaretçileri olan türbenin yanı sıra kitabe, mescit ve şadırvan bulunmaktadır. OGU : 47,5 km En Yakın İlçe : 12 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 119 km Şehir Merkezi: 18 km Binek Araç Sonbahar, Kış 40 giresun belediyesi
PİRAZİZ Piraziz ilçesinin Müslüman Türklerden önceki tarihi konusunda elde edilebilmiş özel bir bilgi yoktur. Ancak Çepnilerin 14.yüzyılın ikinci yarısında başlattığı iskân sürecinden önce, Bendehor kalesi çevresinde bir Hıristiyan yerleşiminin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu bu yerleşim alanında bulunan kalenin antik çağlara inip inmediği konusundaki bilgiler ise şimdilik tevatür düzeyindedir. İlçe, adını Osmanlı’nın klasik devrinde bölgeye hükmetmiş olan İbrahim oğlu Pir Aziz adlı bir beyden almıştır. Söz konusu beyin adı, ilk bakışta dinî bir görevi hatırlatsa da, bu doğru değildir. Zira 1455 tarihinde hayatta olduğu bilinen İbrahim oğlu Pir Aziz, şimdiki Nefs-i Piraziz köyünden bölgeyi yöneten, vergilerini toplayan bir beydir, dinî kişilik değildir. Buna rağmen bölgenin kanaat önderi durumundaki Şeyh İdris ile manevî ilişkisi üzerinde durulabilir. Beylik merkezi olduğu için de oturduğu köye nefs-i Piraziz denilmiş, söz konusu beyin vergi mıntıkasına izafeten de giderek bölge Piraziz adını almıştır. Bir Ahi lideri olduğu anlaşılan Şeyh İdris, yanında bulunan dervişleri ile 1397′deki fetih ve iskân sürecine bizzat katılmış, köy ve mezraların teşkilinde öncülük etmiştir. Nitekim civardaki Abdal, Hasan Şeyh, Erenköy ve Şeyh Musa adlı köy ve mahalle adları bu dönemin anısını yansıtmaktadır. Piraziz şehrinin bulunduğu alanın bir kasaba olarak ortaya çıkması ise, 19.yüzyılın ikinci yarısına denk gelir. Burada kurulan iskele, cami ve hafta pazarı ile şehrin çekirdeği oluşmuştur. Ancak bu günkü ilçe sınırları içindeki köylerin Türkleşme süreci, daha eski zamanlara, 14.yüzyılın sonlarına kadar inmektedir. Bölgeyi Müslüman Türk yerleşimine açan küçük bir Selçuklu beyliği konumundaki Hacıemiroğulları’dır. 1397 yılında, bu beyliğin hükümdarı olan Süleyman Bey’in komutanlarından Beğmiş oğlu Davut Kethüda, aşiret kuvvetlerini buralara yerleştirmiş, böylece bölge Türk yurdu haline dönüşmüştür. Piraziz kasabasının kurulduğu yerde Türklerden önce herhangi bir yerleşmenin mevcut olduğuna dair bilgi yoktur. Eldeki en eski bilgiler 15.yüzyılın ortalarına kadar inen Osmanlı tahrir defterleridir. Buna göre ilçenin bulunduğu bölge, 1455′de Davut Kethüda Bölüğü adıyla müstakil bir vergi ünitesi olarak teşkilatlandırılmış, Pazarsuyu ile Piraziz deresi arasındaki alan da bu vergi ünitesinin sınırı olarak tespit edilmiştir. Bu idarî ve malî alan içinde Bendehor adıyla bir kale ve çevresinde gayrimüslimlerin oturduğu bir de köy vardır. Şimdi kalıntıların bulunduğu kalenin çevresi, Piraziz’in Kaleyanı Mahallesi’dir. Örneklerine başka yerlerde de rastlanan tek burçlu bu küçük kale, bölgenin eski ve Türklerden önceki yerleşimine işaret etmektedir. Yörede gayrimüslimlerin oturduğu tek iskân mahalli olan Bendehor adının nereden geldiği ise tam olarak belli değildir. Zaman içinde bölgenin merkezinin denize yakınlaşarak Şıhlı-Piraziz-Erenköy arasında değiştiği, 1869′da hafta pazarının teşkilinden kısa bir süre sonra da nahiye merkezinin buraya taşındığı anlaşılmaktadır. Seyyah Hamilton’un, 1836′da bölgeyi gezdiği ve burayı Abdar imlâsıyla kaydettiği ifade edilir. Bu tarihlerde Pazarsuyu Kazası olarak anılan idarî alan içinde nahiye statüsünde bulunan Piraziz, Sultan II. Mahmut’un verdiği yetki ile ayanlığa getirilen Tiralizade Emin Ağa tarafından yönetilmektedir. İskelenin bulunduğu mevki, bu yıllarda yakın köylerin buluştuğu bir pazaryeridir. Giderek artan ticari faaliyetler neticesinde, 1869 tarihli resmi bir kararla, burada Cuma günü Abdal İskele Pazarı kurulmuştur. Cuma gününün pazar faaliyeti için seçilmesi, merkezi bir caminin varlığı ile ilgilidir. Buraya gelen insanlar, Cuma ibadetini yerine getirdikten sonra, alışveriş yapmakta ve çeşitli sosyal ilişkilerini bu ortamda kurmaktadır. 1870′de Cuma pazarına çok sayıda gelen olduğu belirtilerek, bu yüzden Tiralizade Ali Efendi tarafından yeni yaptırılan camiye imam tayini istenmiştir. Cami etrafında oluşan küçük esnaf kümesi de şehrin çekirdeğini teşkil etmiştir. Bu tarihten yirmi yıl sonra belediye teşkilatının kurulduğu, 1892 yılında Piraziz nahiyesi belediye reisinin Abdullah Bey olduğu ifade edilmektedir. 1904′de ise nahiye meclis üyeliğine Halis Ağa seçilmiştir. 1934′de bucak olarak Bulancak’a bağlanan ve bu durumunu 1988′e kadar sürdüren Piraziz, 19 Haziran 1987 tarihinde çıkarılan bir kanunla, 16 Ağustos 1988′den itibaren ilçe statüsü kazanmıştır. 41 giresun belediyesi
ŞEYHLİ EKOTURİZM KÖYÜ PİRAZİZ KÖFTESİ Karadeniz’in neşeli ve çalışkan köylüleri İle doğa içinde bir tatil Akçaabat köftesine ilham kaynağı olarak bilinen Piraziz Köftesi, mi istediniz? İşte Şeyhli Köyü tam size göre bir yer. Köyde fındık Karadeniz’de doğal etin 300 yıl önceden bugüne çok özel bir ve meyve toplayacak, reçel ve pekmez yapacak, yöresel tarife harmanlanması sonucu ortaya çıkmış, yüzyıllardır yöreye yemeklerden özgü kalabilmiş muhteşem bir lezzet. Saklı kalmış bu lezzeti ilçede bulunan kasaplar ve restoranlarda tadına bakabilme şansına sahipsiniz. OGU : 9 km En Yakın İlçe : 5 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 4,7 km En Yakın İlçe : Piraziz Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 166 km Şehir Merkezi: 28 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 162 km Şehir Merkezi: 24 km Binek Araç Sonbahar, Kış PİRAZİZ KONAKLARI ŞEYH İDRİS TÜRBESİ – PİR AZİZ TÜRBESİ Osmanlı sivil mimarının en güzel örneklerinden kabul edilen tarihi Piraziz Konakları, klasik Giresun Konakları mimarisinin güzel ve İlçeye adını veren Pir Aziz 15. Yüzyılda yaşamış bölgede sanatsal birer vesikasıdır. Özellikle Tiralizade Hasan Bey Konağı İslamiyetin yayılmasında büyük rol oynamıştır. Ahi kültürünü ilçenin tam ortasında yıllara meydan okuyan güzelliğiyle bölgede yaşatmış, insanlar tarafından çok sevilmiş ve görenleri kendisine hayran bırakır. vefatından sonra kendi adında bir türbe inşa edilmiştir. OGU : 5 km En Yakın İlçe : 500 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 9,2 km En Yakın İlçe : 5 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 162 km Şehir Merkezi: 25 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 166 km Şehir Merkezi: 29 km Binek Araç Sonbahar, Kış 42 giresun belediyesi
EKOLOJİK GÜNEY KÖY Doğayla iç içe olmasıyla kendine hayran bırakan yöresel yemekleriyle tekrar gitmek isteyeceğiniz bir yerdir. OGU : 16,4 km En Yakın İlçe : 12 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 174 km Şehir Merkezi: 36 km Binek Araç Sonbahar, Kış 43 giresun belediyesi
ŞEBİNKARAHİSAR Şebinkarahisar'ın dip tarihine ilişkin yeterli bilgiler henüz istenen nitelikte değildir. Kimi tarihçilere göre Hititler zamanında varlık göstermeye başladığı ve \"Azzi Hayaşa Ülkesi\" olarak adlandırıldığı ve burada Kaşgarların yaşadığı söylenir.Bir ara Kimmerler ve İskitlerin saldırısına uğrayan bölge, bilinen devir içinde Pontusluların hakimiyeti altında kalmıştır (MÖ.298-263). M.Ö. 65 yıllarında Romalılar'ın egemenliğine giren Şebinkarahisar M.S. 391'de Orta Asya'dan Peçenek ve Koman Türkleri tarafından istila edilmiş ve 60 yıl kadar bu Türklerin himayesinde kalmıştır. Zamanla bu Türkler Hıristiyan Misyonerleri tarafından Hıristiyanlaştırılmışlardır. Kayadibi Meryemana Kilisesi diye adlandırılan kilise Hıristiyanlaştırılan bu Türkler tarafından inşa edilmiştir. Bu tarihten itibaren şehir Romalılar ve Türkler arasında devamlı el değiştirmiştir. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Şebinkarahisar bir daha çıkmamak üzere Türklerin eline geçmiştir. Şehrin imar edilmesi Bizans İmparatoru Hustinaiaus zamanında olmuş, kale onarılarak sağlamlaştırılmıştır. Karahisar, 778 yılında kısa bir süre Emevi ordularınca Yezit bin Usayd al-Sulâm tarafından ele geçirilmiştir.Aynı şekilde Abbasiler tarafından 939-940 yılları arasında çevre köyler ele geçirilmiştir. Türklerin Anadolu'ya girişi ile (1071 Malazgirt Savaşı) Mengücek Gazi ve Danişmend Gazi tarafından birlikte fetih edildiği ileri sürülmektedir. Nitekim 1228 yılında şehir Anadolu Selçuklu Devletine bağlanmıştır. Bu devletin zayıflayıp yıkılmasından sonra, sırasıyla İlhanlılar, Eratnalılar ve Kadı Burhaneddin ile Akkoyunlu beyliklerinin idaresine girdi. Akkoyunlu Devletinin 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet'e Otlukbeli Savaşı ile yenilmesinden sonra, Şebinkarahisar Osmanlı Devlet idaresine girdi. Şehzadeler Şehri olarak anılan Karahisar, Karahisar-ı Şarkî adıyla anılmış ve yönetim açısından sancak durumuna getirilerek yönetilmiştir. Şebinkarahisar'da çeşitli dinlere mensup vatandaşlar yüzyıllarca beraber, kardeşçe yaşamışlardır. Ancak, bilhassa dış güçlerin etkisi ile etnik guruplar zaman zaman baş kaldırmışlar ve müessif hadiseler meydana gelmiştir. 1915 yılında ayaklanan Ermeniler kaleyi ele geçirmişler ve 20 gün boyunca devam eden çatışmalardan sonra ayaklanma bastırılmıştır. Ayaklanma süresince 403 Türk ölmüş, 176'sı da yaralanmıştır. Kurtuluş Savaşı'nda Şebinkarahisar'lıların üstün gayret ve fedakarlıkları her türlü takdirin üstündedir. 1919 yılında Erzurum'da toplanan kongreye Şebinkarahisar'ı temsilen Dr. Cemil ŞENCAN delege olarak katılmıştır. 1920 yılında ilçede Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Şurası kurulmuştur. Cemiyet bu dönemde dış tahriklerle, şımarık Ermeni ve Rum çetelerinin mezalimlerinin büyümesine engel olmuştur. 1923 yılında çıkarılan bir yasa ile Türkiye'de bulunan Livalar (Sancak) İl haline getirilmiş bu arada Şebinkarahisar'da İl olmuştur. 10 yıl süre ile İl durumunu muhafaza eden Şebinkarahisar 2197 Sayılı Kanunla 1933 yılında İlçe statüsüne getirilmiştir. 44 giresun belediyesi
ATATÜRK EVİ MERYEM ANA KAYA KİLİSESİ 1924 yılında Atatürk'ün Şebinkarahisar'a gelişinde kaldığı ev Meryem Ana Manastırı, Ortaçağ dan kalma olup, yapısı olarak bilinen Atatürk Evi Müzesi, ilçenin tam merkezinde bakımından yekpare bir kayanın içi oyularak yapılmıştır. ahşaptan yapılmış iki katlı sade bir binadır. Atatürk Evi Manastır 4 katlı olup, dördüncü katı kilisedir, diğer katlar çeşitli Müzesinde, Atatürk'ün kaldığı esnada kullandığı bazı eşyalar ve hizmetlere elverişli 32 odadan ibarettir. Duvarları resimlerle yöresel etnoğrafik bazı eserler sergilenmektedir. süslenmiştir. 1939 depreminden sonra manastıra çıkış iniş hayli zorlaşmıştır. Sümela Manastırı'ndan sonra Türkiye'de bulunan en büyük doğal ve oyma manastırdır. OGU : 137 km En Yakın İlçe : 450 m Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 146 km En Yakın İlçe : 12 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 233 km Şehir Merkezi: 109 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 241 km Şehir Merkezi: 117 km Binek Araç Sonbahar, Kış ŞEBİNKARAHİSAR KALESİ ÇATALGÖL Bir çok uygarlığın izlerini taşıyan Şebinkarahisar Kalesi, Çatalgöl, Meryemana Manastırı’nın bulunduğu tepenin Karadeniz’den İç Anadolu’ya geçişte önemli bir kilit noktasıdır. eteklerinde düz bir vadinin içindedir. M. Ö. 670’li yıllarda Kimmerleler’in M.Ö.645’lerde İskitlerin, Göçmen kuşların da uğrak noktası olan Çatalgöl, muhteşem M.Ö.621’lerde Med’lerin Egemenliğine giren Kale, 550’lerde manzarasıyla görenleri adeta büyülemektedir. Perslerin hakimiyetine girmiştir. 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından zapt edilen Şebinkarahisar, 1514’te Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran zaferi ile tamamen Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük yedinci kalesi olan Şebinkarahisar Kalesi, bugün hala ayakta duran mimari yapıları ile sizi zaman ve medeniyet yolculuğuna çıkaracaktır. OGU : 138 km En Yakın İlçe : 1 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, OGU : 138 km En Yakın İlçe : 4,5 km Otobüs, Minibüs, Yaz, ilkbahar, TZX : 234 km Şehir Merkezi: 109 km Binek Araç Sonbahar, Kış TZX : 234 km Şehir Merkezi: 109 km Binek Araç Sonbahar, Kış 45 giresun belediyesi
ŞEBİNKARAHİSAR KALESİ 46 Şebinkarahisar, Giresun giresun belediyesi
Search
