Oyungezer 163 - Standart Kalite

Cehennemlik Teknolojiler Dijital Tartılı USB Fare Derginin bu sayfasını okumaya başla- dığım andan beridir kendi kendime bir challenge yarattım. “Cevo, bir ürün Cehennemlik Teknolojik olsa da, ‘Yok ca- nım bu da kullanılmaz artık!’ diye yazılsa da bu ürün için bir senaryo yarat” dedim kendi kendime. Çok dişli rakipler çıktı karşıma. Transparan cep mesela. Ama sağ olsun Gülhis benim için bir senaryo yazmış zaten. Bir de tavuk kolları bayağı bir zorladı ama “komik işte asdf” bile beni tatmin eden bir senaryo olmuştu. Üzülerek söylüyorum ki... Bu challen- fare! Gittik ve büyük bir heyecanla satın ek bir kapak sayesinde normal şekilde ge’ı kaybettim arkadaşlar... Çünkü bu ne? aldık. Oyun oynamayı zaten geçin, bu farenizi kullanabiliyorsunuz. O zaman Bu ne Allah aşkına? İçerisinde dijital tartı fareyle imkânsız da, ofis işi yaparken da sıradan bir fareden farkı olmayan bu bulunan USB girişli fare ne alaka, alo? bir yandan da canımız şöyle leziz ama ekipman için neden 30 dolar verelim ki? Hani varoluşçu felsefeciler der ya “varo- gramajların aşırı mühim olduğu 4 kişilik OTUZ. DOLAR. luş özden önce gelir” diye. Heh işte, bu bir tarif yapacağız. Hadi veriyorum tarifi: fare yüzünden ontolojik sancıya girdim 500 gram un. ZIIIIRT! Elendik bile. Bu Yok millet, ne yapıyorum ne ediyorum resmen ya. Nasıl “Sıradan (!) bir fare tartı en fazla 500 gram tartabiliyor sade- aklıma kabul edilebilir bir senaryo gelmi- yüzünden nasıl olur da ontolojik sancı ce. E bu tarifi de yapamayınca ne anlamı yor. “Valorant’ta kaçırdığım her headshot geçirebilirsin?” diye sormayın, lütfen. Bu kaldı ki farenin değil mi? için kenara 50 kuruş olsam şu an zen- farenin ne varoluşu var ne de özü. Sartre gindim” lafındaki 50 kuruşları tartmak “Cehennem başkalarıdır” diyedursun Neyse şimdi yiğidin hakkını verme haricinde mantıklı ve akla uygun senar- ben bu lafı yüksek müsaadelerinizle ama öldü-. Pardon “tartımın kantarı” yolarınız varsa seve seve dinlerim... revize ediyorum efendim: “Cehennem kaydı, bu laf nasıldı? Heh, yiğidi öldür bu teknolojidir!” ama hakkını da ver. Bu tartının çıkarılıp CEVDET takılabilen bir formda olmanın yanı sıra Şimdi, hadi diyelim ki tam da bize hitap eden bir ürün olsunmuş bu tartılı İniobir Giofetü* *insanın ihtiyacı olduğunu bilmemesine rağmen, gördüğünde ihtiyacı olduğunu fark ettiği ürünler Kulaklıklı Bandana Dur bir dakika hemen git- ihtiyaçlara yönelik. Mesela sebeple kulağı acıtmıyor olsa me… Düşündüğün kadar spor yaparken ter, kulaklığa gerek. Valla beni kazandı. Tam saçma bir ürün değil, valla zarar verebilir ya da belirli satın alıp iki kullanıp kenara bak. Her şeyden önce gece hareketlerde o kulaklık pıt koymalık ürün. kulaklıkla uyumaya çalışan diye düşebilir. Herkes takmasa biriyseniz mesela. bile, spor yaparken takılan Bu arada bluetooth mo- bandana kulaklığın üzerine dülünün çıkarılarak yıkana- Kulaklık almak artık keyfi gelirse orada iğrenç bir acı bilmesi de güzel. Şahsen o bir alışveriş değil, tamamen oluşturacaktır. Sporu bırakın, modülün çıkarılamayacağını ihtiyaca yönelik bir eylem. gece uyurken müzik dinleme- düşünerek “lan nasıl yıkaya- Buna göre de karşımıza türlü yi seven nice gençlerimiz yan cağız bunu” dedim ilk başta. türlü özellikte seçenek çıkıyor. dönüp yatamıyor... İşte bu gibi Yıkanabilirliği ve su geçirmez Kablolu, kablosuz, kulak içi, sorunların hepsine kökten oluşu beni bir tık düşündürse dışı derken sayısız bir yelpaze bir çözüm, üstelik bluetooth de herhalde bir sorun teşkil oluşmuş durumda. Tabii böyle destekli. Kulaklık bölümü etmiyordur. bir ürün biraz daha spesifik yassı bir yapıya sahip, bu AYGEN MAYIS 2021 101

SEN BU OYUNU SEN BU OYUNU BiLMEZSiN BiLMEK iSTEMEZSiN THE SIMPSONS: ROAD RAGE [PS2 / GC / XBOX / GBA] DRAGONLANCE: HEROES OF THE LANCE [NES] Başarılı olmak kaydıyla taklit oyunlarla herhangi bir problemim olmadığını daha önce de dile getirmiştim. Lise 2-3 yıllarım FRP’ye deli gibi merak saldığım, Unutulmuş Keza bu ay önereceğim The Simpson: Road Cage gayet de Diyarlar, Ravenloft, Ejderha Mızrağı ayırt etmeksizin elime ne başarılı bir Crazy Taxi klonu. Hatta kimi oyunculara göre geçerse okuduğum dönemlerdi. Aynı dönemlerde elime bir de daha bile iyisi. NES oyunlarını PS1’de oynamaya izin veren (ve bu sayede aklımı alan) bir CD geçmişti. CD’de yer alan oyunlardan birinin de Ej- Crazy Taxi’nin mekaniklerini bilirsiniz: Yolcuyu al, en kısa derha Mızrağı oyunu olduğunu görünce büyük bir şevkle oyuna sürede trafiği katlederek istediği yere ulaştır. Road Rage atlamıştım. bunun tamamen Springfield’da ve Simpsons karakterle- riyle geçen versiyonu. Oynanış olarak her açıdan birebir Heroes of The Lance bu evrene ait 8 kahramanı bir araya ge- aynı yani. Crazy Taxi’den farklı olarak bazı görevlerde kim- tiren ve bu sayede size arifeyi yaşatıp bayramı gösteremeyen seye görünmemek gibi kurallar falan var. Bir de iki kişinin bir oyun. Ekibinizle birlikte bütün odaları birbirine benzeyen kapışabildiği bir mod, o kadar. ve bu yüzden kaybolmamanızın imkânsız olduğu bir zindanda ilerliyorsunuz. Bu esnada ekipten seçtiğiniz karakterin ekranda Bahsettiğim bu “benzerlik” öyle büyük bir seviyede ki ilerlediğini ve diğerlerinin de onun ölmesini beklediğini hatır- zamanında Sega oyunun yapımcılarına ve dağıtımcılarına latayım. Zira ben de bu sistemi çıplak bir cüce ağzına vura vura dava açmıştı. Firmalar da sorunu anlaşarak çözmüştü. Raistlin’i 10 saniye içinde öldürüp yerine Caramon geçince an- Fakat bu saydıklarım Road Rage’i kesinlikle kötü bir oyun lamıştım. yapmıyor. Karakterler orijinal seslendirme sanatçılarıyla oyunda yer alıyor, Simpsons mizahı hoş ve animasyondan İşin en kötü tarafı kontrollerin gerçekten bir acayip olması. Ne bildiğimiz Kwik-E-Mart gibi mekânları oyunda birebir kadar uğraşırsam uğraşayım ne doğru düzgün bir büyü yapabil- görmek çok keyifli. dim, ne de silahlarla kendimi savunabildim. Ben savaşmayı öğ- renene kadar aynı çıplak cüce ekibimin yarısını öldürmüştü bile. Crazy Taxi’nin şu an ölü bir seri olduğunu düşünürsek Halbuki kontrollerin karmaşık olması 8-bit ve öncesi dönemine bunu da bir nevi devam oyunu tadında oynayabilirsiniz hakaret sayılabilecek bir olaydır. O dönemki oyunların olayı yani. London Cab Challenge, London Taxi Rush Hour ve joystik’i eline alan kişinin bir dakika içinde uyum sağlayarak Smashing Drive gibi diğer leş klonları oynarsınız değerini zevkle oynayabilmesidir. Karmaşık kontroller günümüz oyunları- daha iyi anlarsınız zaten. GBA versiyonunu pek önermiyo- nın olayıdır ki tutorial’lar da bu yüzden var zaten. rum gerçi. EMRE S. Yaklaşık 10 dakikalık bir cebelleşmenin ardından oyunu iğre- nerek kapattım ve bir daha da açmadım. Zaten yıllar sonra öğre- necektim ki dünyanın dört bir tarafından insanlar benimle aynı travmayı yaşamışlar. Unutmadan oyun zibilyon tane sisteme çıkmış ama benim travmam NES versiyonuna ait, diğerlerinde durum nedir bilmiyorum. EMRE S. 102 I MAYIS 2021

COVER SHOOTER / SİPER ÇATIŞMASI SİSTEMİNE SAHİP İLK OYUN Savaşın kaderini değiştiren oyun Bu mekanikle tanıştığım ilk oyun olan bunlar başta da belirttiğim gibi sadece ve ateş etmek derken hepsi ayrı ayrı Syphon Filter: Dark Mirror’dan beri korunma amaçlı sığındığınız, karşı saldırıya butonlara atandığı için hayli meşakkatli siper çatışmalarının hastasıyım. Hem geçtiğiniz zaman tamamen terk etmeniz oluyor. Nişan alırken kullandığımız “Laser taktikseldir, hem de refleks gerektiren bir gereken siperler. Biz Gears of War ve Mass Sight” mekaniğini türe kazandıran oyunun mekaniktir çünkü. Mass Effect’te, Gears Effect’teki karşı saldırı da yapabildiğimiz gene Winback olduğunu da ekleyeyim of War’da, hatta GTA’da bu mekaniğin modern ilk örneğine bakacağız. unutmadan. olmadığını, ortada deli danalar gibi koş- tururarak çatıştığınızı bir düşünsenize? Modern siper çatışma mekaniklerine Winback bir devam oyunu olsa da sahip ilk oyun 1999 yılında Nintendo çıktığı dönemde pek başarılı olamadı. Oyunlarda cover (siper) sisteminin 64’e çıkan WinBack arkadaşlar. Hepimizin Ne var ki bu yeni siper sistemi ardından geçmişine baktığımızda bir ayrıma çok musou oyunlarıyla tanıdığı Koei firmasının gelen pek çok oyunu çok şükür ki etkiledi dikkat etmek gerekiyor: Sadece korunma farklı bir iş yapmak için çıkardığı ve önce Metal Gear Solid 2, ardından da amaçlı sığındığımız siperler ve düşmanlara oyunlardan hatta. Bu oyunda bir butonla The Getaway, KillSwitch falan derken karşı saldırı da yapabildiğimiz siperler. duvar gibi objelerin arkasına saklanabiliyor günümüze kadar geldi, hatta kendi alt Zira siper sistemi 1978 yapımı Space ve siperin arkasından oyun tarihinde bir türünü bile oluşturdu diyebiliriz. MGS2’de Invaders’ta bile var. Hatta 2000’lere kadar ilk olacak şekilde ateş açabiliyoruz. Lakin de bir saygı duruşu olarak Winback’ın da Virtua Cop, Time Crisis, Blackthorne günümüz standartları için hayli hantal baş karakteri Jean-Luc Cougar’in asker gibi daha pek çok örneği mevcut. Fakat bir sistemi var oyunun: Sipere girmek, künyesini bulabiliyorsunuz. EMRE S. siperden silahını çıkartmak, nişan almak MAYIS 2021 I 103

ÇİZGİ FİLM // FİLM // KİTAP // DERGİ ASPMIADZEIRN-MG FARNIAENNDDSHIS Çocukluğumda (yani internetin üçlü kendilerine “Süper Arkadaşlar” olmadığı yıllarda) sevdiğimiz demeye başlamıştı falan. 1967- çizgi filmlerin ikişer bölümünü içe- 1970 yılları arasında yayınlanan ve ren Türkçe dublajlı video kasetler bilumum internet meme’i doğuran olurdu. Ben de bu kasetleri hafta seri tadında, ciddiyetten uzak bir sonları mahallemizin ailece gittiği- seriydi bu arada. Çocukken ina- miz kasetçisinden kiralar ve zevkle nılmaz zevk aldığımı hatırlıyorum izlerdim. İzlemeyi en çok sevdiğim ama. serilerden biri de Spider-man and His Amazing Friends’di (Abim de 1981’de başlayan seri 3 sezon Starfire’a bayılırdı bu arada :)) kadar sürmüş. 90’larda Türk televiz- yonlarında da yayınlandı diye ha- Bu seride Örümcek Adam, Buz tırlıyorum ama yanlış da hatırlıyor Adam ve Türkçe dublaj adıyla Ateş olabilirim. Efsane Animated Series Kız aynı evde kalan üç üniversite kadar olmasa da özellikle nostalji öğrencisiydi. Sınavlardan ve vize- faktörü ve içinde bulunduğu 80’le- lerden arta kalan zamanlarda da rin adeta aynası olması açısından kötülerle savaşırlardı. Marvel evre- izlenir gene de. Hatta açayım da ninin bilumum kötüsü de bunlara birkaç bölüm izleyeyim şimdi, musallat olurdu. Daha sonra bu özledim. Emre S. TAYEB SALIH den belki biraz da kendisini anlatır sesi haline geldiğini, Güney’in ya- bu romanda. Evinizden bir kez şadıklarına ve hislerine tercüman KUZEYE GÖÇ ayrıldığınızda bir daha asla o eve olduğunu düşünmeden edemiyor MEVSIMI geri dönemezsiniz. Çünkü ya siz insan. Güneyin dertlerini Kuzeyli- değişmiş olursunuz ya döndüğü- lerin değil de bizzat o coğrafyadan Sudan denildiği zaman akla nüz ev ya da her ikiniz birden. Ve bir ismin kaleminden okumak için ilk gelecek yazarlardan Tayeb bu durum pek çok sorgulamanın güzel bir tercih. Kitaptan bir alın- Salih. Ve onun en etkileyici eserle- da kapısını aralıyor. tıyla noktalamış olayım: rinden birisi de hiç şüphesiz Ku- zeye Göç Mevsimi. Edward Said’in Bu hikâye bir anlamda Kuzey ile “Burada bir şeyler başlıyor ve bir yaptığı kıyas aslında bu kitabı çok Güney, Batı ile Doğu’nun hikâyesi, şeyler bitiyor. Çölün güneyli sıca- güzel özetliyor: Joseph Conrad’ın sömürgecilik gölgesinde serpilip ğının ortasında küçük bir soğuk Karanlığın Yüreği romanını izleyen büyüyen eşitsiz bir ilişki biçiminin kuşağı, nehirden gelen hafif bir ve bir yandan da tersine çeviren bu toplumun insanlarını çepeçev- rüzgâr, yalanlarla dolu bir dünya- bir eser. re sardığını sonuna kadar hisset- nın ortasındaki yarı-gerçek gibi... tiren bir hikâye, bir yandan da bir Ve nehir... O olmasa ne başlangıç Salih, Sudan’dan çıkıp Avrupa’ya hesaplaşma aslında. Hikâyenin ne de son olabilirdi. Kuzeye doğru giden ve sonra köyüne dönen kahramanının ve çevresindekilerin akıyor, hiçbir şey umurunda değil, (ama aslında tam anlamıyla geri yaşadıklarının dile geldiği satırlar, önüne bir dağ dikilirse doğuya dönemeyen) bir karakter üzerin- bu toprakların esas sahiplerinin doğru akmaya başlıyor, derin bir sessiz çığlıkları oluveriyor. çöküntüye rastlarsa batıya dönü- veriyor ama er ya da geç, o durdu- Bu kitabı okurken Salih’in sade- rulamaz yolculuğu, kuzeyin deniz- ce Sudan’ın değil tüm Afrika’nın lerinde nihayete eriyor.” Engin 104 I MAYIS 2021

KIMAGURE ORANGE ROAD: MILLIYET ÇOCUK IWANTTORETURN TOTHATDAY Orange Road’u bu sayfalarda yüzlerce Bundan 30 yıl önce ülkemizin çağ- kez övmüşümdür, dolayısıyla seriyi ları kapayıp açmasını, daşlık, özgürlük, kültür, eğitim vs. sonlandıran bu bir saatlik filmi ayrıca gibi yönlerden ne kadar ileri olduğunu yazmak biraz hile yapmak oluyor ama... Yüzünü çevirmesini, yüzünü neden düşündükçe cidden çok üzülüyorum, çevirdiğini anlamayı, yalan yok. Televizyonlarda salak saçma İlk izlememin üzerinden 15 yıl geçmiş şeyler yerine Susam Sokağı gibi eği- olmasına rağmen filmin her saniyesini Kyosuke’ye sarılmasını, “Hikaru’yla ilgili timci yapımlar izlediğimiz o yıllarda, hâlâ dişlerimi ve yumruklarımı sıkarak değil. Senin hislerinle ilgili.” demesini, bir jenerasyonun eğitimine müthiş izletmeyi başarmasını, bunu neden söylediğini anlamayı, katkısı olmuş çocuk dergileri de vardı ve bunlar arasında benim hastası oldu- Sonu daha ilk bölümden itibaren belli Kyosuke’nin nihayet o söylemesi ge- ğum isim Milliyet Çocuk’tu. olan aşk üçgeninin tam olarak bu, bu reken şeyleri söylemesini, Hikaru’nun ilk filmdeki şekilde sonlanmasını, anda sanki bu sözler söylenmemiş gibi Okur kitlesi olan çocukları çağdaş saçlarına üflemesini, düşünceye, kültüre, bilgiye eğlenceli Bu sonun kararsız olmanın kitabını biçimde yönlendiren bu dergide Ülkü yazmış başkarakterimiz Kyosuke’nin değil Hikaru’nun o var olmayan ipliğe tutun- Tamer, Yalvaç Ural, Halit Kıvanç, Orhan de Hikaru ve Ayukawa’nın inisiyatif alma- maya çalışmasını, Boran, Müjdat Gezen gibi dev isimler sıyla tetiklenmiş olmasını, yazardı. Hatta dünya klasiklerini çizgi Kyosuke ve Ayukawa’nın gökdelenlere roman şeklinde verirdi ve o yaştaki Hikaru’nun o fotoğrafları görmezden bakıp geçmişi ve geleceği kabullenme- çocukları bu eserlerle oldukça yaratıcı gelmesini, sini, biçimde tanıştırırdı. O dönemden kal- ma tüm çizgi romanlarımı hâlâ özenle Ayukawa’nın odasında kendi kendine Ayukawa’nın Hikaru’dan özür dileme- saklıyorum ben mesela, bendeki etkisi- durulmaya çalışmasını ve bunu nihayet sini, ni çocuğuma da aktarmak için. başaramamasını, Hikaru’nun Ayukawa’ya “En başından Biz Red Kit’i televizyonda çizgi Kyosuke’nin ders çalışmayı başarama- beri biliyordum. Yine de yapabileceğim filmini izlemeden önce bu derginin yışını, kafasını yatağına gömmesini, ders bir şey olduğuna inanmaya çalıştım. Sen sayfalarında tanıdık biliyor musunuz? kitabının elinden kayıp düşmesini, hiçbir şey yapmadın. Adil değil. Sen onun Derginin yanında eğitici ve eğlenceli için ne yaptın ki? Ben onun için her şeyi ekler de olurdu, kimi zaman bir karton Ayukawa’nın onu arayıp “aptalca bir yapabilirim.” demesini, maket, kimi zaman ansiklopedi fasikü- şey yaptım, kendimi iyi hissedeceğimi lü, kimi zaman bir albüm. umarak yukatamı giydim, belki olanlar Hikaru’nun Kyosuke’ye “beni görmez- benim varsaydığım şeyler yüzünden” den gelme” diye bağırmasını, Bu dergiyi düşününce “zamane diye kopuk kopuk konuşmasını ve “ben çocukları çok şanslı” cümlesi anlamsız aslında o kadar da güçlü değilim” deme- Embrace That Sky ve Unceartain I Love gelmeye başlıyor, keşke aynı kalitede, sini, You şarkılarını, aynı içerikte tekrar basılsa. Eser Evinde yukatasıyla kendi kendine ışık- Seviyorum. Tüm kalbimle sevdiğim bir film varsa o da I Want to Return to That Day. Ömer MAYIS 2021 I 105

SAYI: 163 - 2021/05 164 ISSN: 1307-8933 LEGMEANSDSAREYFFEEDCITTION Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) “EFSANEVİ” KELİMESİ MASS C. Serpil Ulutürk, [email protected] EFFECT’E ÇOK YAKIŞIYOR BE! Göksu Evleri Ihlamur Cad. No13-B15A Anadolu Hisarı / İSTANBUL İmtiyaz Sahibi Ateş Uluç, [email protected] Yayın Koordinatörü Tuğbek Ölek, [email protected] Yazı İşleri Müdürü Ömer Akdağ, [email protected] Editörler Eren Eryürekli, [email protected] Eser Güven, [email protected] Gülhis Canpolat, [email protected] Görsel Yönetmen Gizem Sedef, [email protected] Serbest Yazarlar Ali Sezgin, [email protected] Ares Aybar, [email protected] Aygen Göriş, [email protected] Billur Yasa, [email protected] Can Arabacı, [email protected] Cevdet Emre Kızılcan, [email protected] Emre Sümer, [email protected] Engin Vural, [email protected] Erkut Altındağ, [email protected] İhsan Can Asman, [email protected] İpek Atam, [email protected] M. İhsan Tatari, [email protected] Mustafa Mutlu Şenay, [email protected] Noyan Akatlı, [email protected] Onur Kaya, [email protected] Sabri Erkan Sabancı, [email protected] Tarık Kaplan, [email protected] Yasin İlgün, [email protected] Reklam İletişim Tel: 0216 465 98 50 SETİ YAPIM VE YAYINCILIK Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Adına Sahibi: Ateş Uluç Yönetim Yeri: Göksu Otağtepe Caddesi, No:65, Anadolu Hisarı Beykoz / İSTANBUL Tel: 0216 465 98 50 Fax: 0216 465 98 52 Oyungezer, SETİ Yapım ve Yayıncılık tarafından yayınlanmaktadır ve basın-yayın kanunlarına uymaktadır. Bu dergideki yazılar ve görsel malzemeler SETİ Yapım ve Yayıncılık’tan yazılı izin alınmadan kaynak gösterilse bile kullanılamaz. Küçük bir rica... Oyungezer’lerinizi biriktirmiyorsanız çöpe atmayın. Eğer sizden sonra okuması için verebileceğiniz kimse yoksa, tekrar doğaya kazandırılmak üzere bir geri dönüşüm kutusuna bırakın. HAZİRAN’DA OYUNGEZER’DE