Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Muhibban Sayı-3

Muhibban Sayı-3

Published by Muhibban Dergi, 2021-01-31 17:19:54

Description: Muhibban Dergisi Kahramanmaraş

Search

Read the Text Version

3)Soldaki kelimeler ile sağdaki sayılar arasında bir bağlantı gizli. Bu bağlantıyı çözerek soru işaretli ye- re hangi sayının geleceğini bulabilir misin? KAYNAKÇA: www.onedio.com www.mentalup.com www.onderalkan.com TURAN, R., GÜNDAY, İ., Temel Dinî Bilgiler, İstanbul: Erkam 51

Hacivat: Yar bana bir eğlenceeeeeee aman bana bir eğlenceeee! Karagöz: Nın Nın Nın… Hacivat: Yar bana bir eğlencee aman bana bir eğlenceee. Huu nerdesin Karagözüm? Karagöz: Evde yokummm! Hacivat: Vay Karagözüm çıksana ordan gel de yüzünü göreyim. Karagöz: Kim çıkmış yoldan? Hacivat: Yahu gelsene Karagözüm! Karagöz: Geldim mor salkımlı söğüdüm. Hacivat: Hangi mor salkımlı söğüt? Karagöz: Beğenmediysen üzüm de olur. Hacivat: Ne üzümü Karagözüm nerden çıktı ağaçlar, üzümler yine kafan karıştı. Karagöz: Vallahi ne güzel olur, üzümle elmayı karıştırsan bir hoşaf yapsan çörekle yerdik. Hacivat: Aklın fikrin yemekte. Karagözüm beni dinle başka laf ediyorum. Karagöz: Ne ettin? Aklını peynir ekmekle mi yedin? Vay hacı cavcav! Hacivat: Tamam sana laf yetişmez. Beni iyi dinle dua öğreneceksin sözün vardı. Sübhaneke ile başlıyoruz. Karagöz: Tamam o zaman. Amiiiiin 3 İhlas 1 Fatiha Hacivat: Yahu dur öyle değil, kaçamazsın bu dua ezberlenecek. Karagöz: Ne olmuş? Komşu duvar mı örmüş? Hacivat: Ne duvarı yahu dua duaa! Ben söyleyeceğim sen tekrar edeceksin. Karagöz: Ben ne diye sana tekme atacağım? Hacivat: Ne tekme mi? Ne tekmesi? Karagöz: Al sana tekme. (Tekme atar). Sen istedin ama… Hacivat: Oyyy anam oy! Hadi bakalım. Şimdi ben okuyacağım sen de tekrar edeceksin anladın mı Karagözüm? Karagöz: Anladım sivri sakallı. 52

Hacivat: Haydi Bismillah. Sübhanekallahümme Karagöz: Ne var bunda. SübhanAllah SübhanAllah SübhanAllah.... Hacivat: Karagözüm? Karagöz: Hııııııı. Ne var iki gözüm? Hacivat: Napıyorsun sen? Karagöz: Tesbih çeiyorum 33 tane. Yahu namazdan sonra camide hiç mi denk gelmedin Hacı cav cav?! Hacivat: Yahuuu öylemi dedim ben sana dua öğretiyorum. Söylediklerimi sen tekrar et daha deva- mı var. Karagöz: Tamam işte aynısı. Bir daha oku bakalım. Hacivat: Sübhanekallahümme Karagöz: Tamam bak Sübhanallah. Tek seferde okuyorum kıh kıh kıh (güler). Hacivat: Vay benim dertli başım. Karagöz: Hah başladı yine ayran aşım. Hacivat: Tamam hadi kes gevezeliği başlıyoruz. Bak çocuklar nasıl öğreniyor bir çırpıda zehir gibi- ler maşallah... Hadi bakalım. Allah’ım sen yüzümü kara çıkarma. Karagöz: Hadi yahu akşama kadar seni mi bekleyeceğim ıspanak kafalı! Hacivat: Az kibar olsana Karagözüm. Bismillahirrahmanirrahim. Subhânekellâhumme Karagöz: Bismillahirrahmanirrahim. Subhânekellâhumme Hacivat: ve bi hamdik Karagöz: ve bi hamdik Hacivat: ve tebârakesmuk. Şimdi birleştir. Subhânekellâhumme ve bi hamdik ve tebârakesmuk Karagöz: Subhânekellâhumme ve bi hamdik ve tebârakesmuk ve teâlâ cedduk ve lâ ilâhe ğayruk. Hacivat: Hobaaa nasıl yani biliyor muydun duayı? Karagöz: Ne sandın hacı cav cav. Müslümanız elhamdülillah... Hacivat: Ne diye söylemedin bunca saat söylettin. Alacağın olsun Karagözüm. Karagöz: Neee senden alacağım mı vardı? Ver çabuk paramı sivri sakallı! 53

Hacivat: Tamam Karagözüm yine işine geldiği gibi anladın hadi büyüklük bende kalsın he- lalleşelim konu kapansın. Karagöz: Bizim evin büyüğünün sende ne işi var söyle eve gelsin. Hacivat: Yahu yapma şunu. Hakkını helal et hadi. Karagöz: Aboooo benim hakkımı da mı yedin? Birde bana aklın fikrin yemekte dersin. Hakkımı bile yemişsin… Hacivat: Karagözüm beni dinle. Şöyle diyeceksin: Hakkımı helal ettim. Karagöz: Hııı… Hacivat: Hakkımı helal ettim. Söyle hadi. Karagöz: Dır dır dır… Hacivat: Ağzını eğmeee kibar ol hadi. Hakkımı helal ettim de. Karagöz: Hakkımı helal ettim. Hacivat: Oh bee sonunda inadın kırıldı. Bende hakkımı helal ettim Karagözüm benim canım Ka- ragözüm. Karagöz: Canım karga dişlim ıspanak kafalım. Hacivat: Birde tatlı dilli olsan Karagözüm ama nerdee öğretemedim gitti. Karagöz: Hadi ordan keçi sakallı... İşin gücün davul zurna. Sen seni bil sen seniiii, sen seni bil- mez isen patlatırlar enseni. (Enseye vurur). Hacivat: Vay anammm vayy! Karagöz: Dua bilmezmişim kibar söz söylemezmişim vıy vıy vıy. Nasıl da vurdum Hacivat’a taaa gitti büyüklüğünün yanına kıh kıh kıh. Hacı cav cav ben namaza diğer hacıların yanına gidiyorum sivri sakalından yolu bulabilirsen sen de gel. Vıy vıy vıy! (Aşağıdaki resimleri çıkarttırıp parçaları kesip birleştirerek hatta boyayarak siz de bu gölge oyununu oynayabilirsiniz.) 54

55

56

57

58

59

60

FRENK MUKALLİTLİĞİ VE ŞAPKA Orijinal metnini içinde bulunduran, tarihi tarihte yaşamışçasına öğrenmek iste- yenler için nadide bir eser... İskilipli Atıf Hoca’nın şapka kanunundan önce yaz- mış olmasına rağmen suçlandığı kitap: Frenk Mukallitliği ve Şapka. İç âleminizde yolculuk yapacağınız öğütler içeren eser, meselenin şapka değil, garp medeni- yetlerine olan hayranlık olduğunu açıkça belirtmiş. İstiklal Mahkemesi hakimi kel Ali Hocamız sorar: “Şapka da bez parçası sarık da... Taksan ne olur?” İskilipli atıf hoca cevaplar: “Arkanızdaki Türk bayrağı da bez parçası, İngiliz bayrağı da... İngiliz bayrağı assanız ne olur?” SON DEVRİN DİN MAZLUMLARI “İslam dâvasının dost ve düşman kutuplarını tanımak” gibi bir borcumuz var... Üstad böyle sunuyor eserini. Kişi sevdiğiyle beraberdir hadisi şerifi gereğince de sevgimizi de nefretimizi de layığına verebilmemiz şart. Bu yüzden tarihimizi iman gözlüğü ile ele alanların gözünden öğrenebilmek için bize iş düşüyor. Müslümanların yakın tari- himizde yaşadığı zorlukları, şapka kurbanlarının mücadelesini, Abdülhamid Han, İski- lipli Atıf Hoca gibi İslam için yanan yüreklerin iman mücadelelerine tanık olacağınız bu kitapta hem sır perdelerini zihinlerimizde aralayacak hem de kahramanlarımızın İslam için fedakârlıklarına ve dik duruşlarına şahit olacağız inşallah. NESİL ENDİŞESİ Fahri kâinat (s.a.v.) Efendimiz; Hz. Fatıma, Hz. Zeyd, Hz. Enes ve birçok sahabe- nin yüreğine dokunarak onları çocukluktan itibaren güzel bir ahlâk üzere yetiştir- me konusunda bizlere örnek olmuştur. Bizler de evlatlarımızı zahirde ışıklı, afilli, cezbekâr; bâtında cehenneme giden yollara bırakmama hususunda hassasiyetli davranmak durumundayız. Çocukluktan bu yana İslâm'ı ilmek ilmek yüreklere işlemediğimiz takdirde evlatlarımız bizim yanımızdayken bile -Allah korusun- sair düşüncelere kapılıp gidebilir. \"Evlatların terbiyesi husûsunda baştan savma ted- birlerle iktifa edip rahatlamak mümkün değildir. Dağ gibi alevler karşısında, bir bardak suyun hiçbir şey ifade etmeyeceği açıktır\" sözüyle bizlerin ne kadar bü- yük tehlikelerle karşı karşıya olduğumuz belirterek örneklerle akıp giden bir ki- tap. Birkaç tavsiye ile de başta kendimize çeki düzen verip sonra da evlatlarımıza olan tavırlarımızı değiştirebiliriz SENİ ÇOK SEVİYORUM ALLAH’IM “Seni çok seviyorum Allah’ım” hepimizin içinden söylediği bir sözdür. Sevgi, Rab- bimizin kalbimize yerleştirdiği güzel bir duygudur çünkü. Bu güzel duyguyla Rabbi- mize yakın olmak isteriz. Annemize, babamıza, kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, yıldızlı gökyüzüne, çiçekli yeryüzüne ve güzel öykülere duyduğumuz sevgiden da- ha farklı ve yüce bir sevgidir bu. İçimizi büyük bir güven duygusuyla kaplarken cıvıl cıvıl yıldızları da uyandırır bu sevgi... Bizler Rabbimiz olan Allah’ı severken bize O’nu anlatan Sevgili Peygamberimizi (s.a.v.) ve Rabbimizin kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i de çok severiz. Biz de içimizden binlerce kez söyleriz bu güzel sözü: Seni çok seviyorum Allah’ım 61

TRT BELGESEL / Sıfır Atık | Gıda Atıkları 62

63


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook