Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Aydın Eğitim Magazin Sayı 70 Ankara

Aydın Eğitim Magazin Sayı 70 Ankara

Published by google, 2019-05-21 02:07:21

Description: Aydın Eğitim Magazin Sayı 70 Ankara

Search

Read the Text Version

Uluslararası 23 Nisan Çocuk Sergisi Açılışımızı Yaptık…. Okulumuzda “23 Nisan Çocuk Şenlikleri” kapsamında 3 yıldır ev sahipliği yaptığımız Uluslararası Resim Sergimiz’in açılışını Yönetim Kurulu Üyemiz Sn. Dr. Burcu Aydın Özüdoğru’nun katıldığı bir tören ile gerçekleştirdik. Birçok farklı ülke ve okuldan gelen öğrenci resimleri ile şenlenen sergimize ilgi oldukça fazlaydı. www.nesibeaydin.k12.tr 1010 850 733 1984

Çikolatam Ankaram Nesibe Aydın Ümitköy İlkokulu 1.sınıfları “Çikolatam Ankaram” etkinliği yaptı. Ankara’nın mimarisinin nasıl geliştiğini, ihtiyaçlarının değişim sürecini inceleyerek geleceğin anıtlarını tasarladılar. Bulunduğumuz Mekân ve Zaman disiplinlerüstü teması kapsamında şehrimizin eskiden bugüne kadar gelişimini inceledik ve tasarımlarımızı bedenlerimizle modelledik. Velimize anlamlı katkısı için teşekkür ediyoruz. www.nesibeaydin.k12.tr 1020 850 733 1984

İklim Değişikliği Eylemi İsveçli öğrenci Greta Thunberg tarafından başlatılan ve dalga dalga tüm dünyaya yayılarak global bir harekete dönüşen İklim Değişikliği Eylemlerine destek olmak için kampüs bahçemizde buluşan 4. sınıf öğrencilerimiz, “Daha yaşanılabilir bir dünya için bisiklet kullan!” sloganıyla uluslararası farkındalık projesine destek verdiler. Bisikletleri, patenleri ve scooterları ile okul bahçesinde eylemlerini gerçekleştiren öğrencilerimiz çevrelerinde konuyla ilgili farkındalık yarattılar. www.nesibeaydin.k12.tr 1030 850 733 1984

Önce ATA’ya Saygı, Sonra Doğaya… Yıldızlar Moral Buldu 26.04.2019 tarihinde 12. sınıf öğrencilerimiz Anıtkabir ziyaretinden sonra sınav öncesi motivasyon kazanmak için gittikleri Güvercinlik Jandarma Tesislerinde gönüllerince eğlendiler. www.nesibeaydin.k12.tr 1040 850 733 1984

Çankaya İspanyolca Haftası Dünya üzerinde 500 milyondan fazla kişinin konuştuğu ve aynı zamanda dünyanın en çok konuşulan 2. dili olan İspanyolca dili kutlamaları kapsamında bir araya gelen ilkokul öğrencilerimiz, yaptıkları boyama çalışmaları ve Pinata oyunu ile İspanya kültürünü keşfettiler. En Nesibe Aydin nos gusta el español! Our 2nd and 3rd grade students enjoyed a fun afternoon with a Mexican piñata as part of the Spanish Language Week at NAS Çankaya. With more than 500 million speakers, our students joined the celebration of the second most spoken language in the world. www.nesibeaydin.k12.tr Nuestros estudiantes de segundo y tercer grado disfrutaron de una tarde divertida con una piñata mexicana como parte de la celebración de la Semana de Cervantes en NAS Çankaya. Con más de 500 hispanohablantes en el mundo, nuestros estudiantes se unieron a la celebración de la segunda lengua más hablada en el mundo. 1050 850 733 1984

İspanyol Haftası Etkinlikleri Her yılın Nisan ayında kutlanan İspanyol haftasında 2. sınıf öğrencilerimiz Piñata etkinliği yaparken, 3. sınıf öğrencilerimiz ise İspanya ve Latin Amerika temalı bilgi yarışmasıyla kendi bilgilerini sınadılar. İspanyol ressam Picasso’dan esinlenerek yaptıkları bireysel resim çalışmalarının ardından, kampüs kütüphanemizde lise öğrencilerimiz tarafından hazırlanan İspanyol dilindeki sunumu keyifle izleyen 4. sınıf öğrencilerimiz ise hem eğlendi hem de lisedeki ağabey” ve ablalarından faydalı bilgiler edindiler. Tüm ilkokul İspanyolca sınıfı 1060 850 733 1984 öğrencileri için ikinci yabancı dillerini geliştirdikleri keyifli ve verimli bir gün gerçekleştirilmiş oldu. www.nesibeaydin.k12.tr

Nesibe Aydınlılar Star T Türkiye Proje Yarışmasında İlk 100’de! Star T; bilim, teknoloji ve matematik ile ilgili projelerin yürütülmesini destekleyen heyecan verici ve teşvik edici bir platformdur. Çok yönlü Star T temaları ve proje bazlı öğrenme yaklaşımı, öğrenme topluluklarının Star T sürecinden ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak şekilde yararlanmalarına olanak sağlar. Star T’nin çalışma ve düşünme tarzı araştırmaya dayanır. Seçkin projeler ve eğitim uygulamaları gerçekleştiren öğretmenler ve öğrenciler Star T‘de birçok düzeyde tanınırlık ve görünürlük kazanırlar. En iyi eğitim uygulamaları ve öğrenci projeleri ödül alır. Ödül kazanan gruplar 2017 yılından başlayarak Finlandiya’ya unutulmaz geziler ile ödüllendirilmiştir. www.nesibeaydin.k12.tr Okulumuzun 6H sınıfının öğrencilerinden oluşan proje ekibi Star T Türkiye Ulusal kategorisinde yarışmaya “Koruyan Ses” projesi ile başvurmuş ve yürütmüş oldukları proje, en iyi 100 proje arasına girmiştir. Fen bilimleri dersi kapsamında öncelikle sınıfta iş bölümleri yapıldı. Öğrenciler gruplara ayrılarak bu şekilde projenin daha hızlı yürütülmesi amaçlandı. Birinci grup projenin anlatılacağı platformu tasarladı. İkinci grup proje konusu ile ilgili konu araştırması yaptı. Üçüncü grup proje yapımında kullanılacak uygun materyalleri araştırdı ve belirledi. 1070 850 733 1984

Dördüncü ve son grup ise kodlama ile ilgili araştırma yaparak okulumuzun arduino kulübünden destek istedi. Fen bilimleri kazanımlarında hayvanları korumak, özellikle nesli tehlike altında olan canlıları nasıl koruyacağımıza karşı bilinç uyandırmak yer almaktadır. Bu kazanımlar ve yaşanmışlıklar göz önüne alındığında hem proje fikri ortaya çıktı hem de ekip çalışmasının ve başarmanın önemi anlaşılmış oldu. www.nesibeaydin.k12.tr 1080 850 733 1984

Kardeş Okul Projesi Kardeş Okulu Projesi kapsamında, okulumuzun Sosyal Sorumluluk kulübü tarafından düzenlenen gezimiz, 30 Nisan 2019 Salı günü öğrencilerimizin katılımıyla gerçekleşti. Öğrencilerimiz, değerler eğitimine katkıda bulunmak ve yaşamsal farklılıklar konusunda farkındalık kazanmak amacıyla Gölbaşı Baldudak Ortaokulu’nu ziyaret ettiler ve yanlarında getirdikleri kitapları, elleriyle hazırladıkları kitap ayracı, bileklik ve kolye gibi süs eşyalarını arkadaşlarına armağan ettiler. Kulüp etkinlikleri kapsamında gerçekleşen ziyaret için özel hazırladıkları dans gösterilerini sergileyen öğrencilerimiz, hem eğlenceli hem de farklı deneyimler kazandıkları bir gün geçirdiler. www.nesibeaydin.k12.tr 1090 850 733 1984

Karadeliğin Fotoğrafını Çekmek Her şey yaklaşık yüz yıl önce başladı. Ailesinin tüm ısrarlarına rağmen, genç Albert’in gönlündeki bilim rüzgarları onu fizikçi olmaya büyük bir ivmeyle itiyordu. Alışılagelmiş olayları alışılmadık dahiyane fikirler eşliğinde açıklayabilmesi gibi bir özelliği vardı. Örneğin Newton mekaniğinde ifade edilen kütle çekim kuvveti sadece matematiksel bir sonuçtu. Bu yasa içerisinde kütle çekim kuvvetinin sebebinden bahsedilmiyordu. Yine bu etkileşim Newton’un prensiplerine göre anında gerçekleşiyordu ve evrende ışık hızı sınırlı olduğuna göre bu imkansız görünüyordu. Yine Newton Mekaniğine göre zaman, kendi başına var olan ileriye doğru tek düze akan ve başka hiçbir şeye bağlı olmayan mutlak bir nicelikti. Genç Einstein’a göre ise zaman yalnızca olay ve gözlemcinin hareketine göre bile değişken olmalıydı. Bastı kaleminin tetiğine… 1905 yılında ortaya attığı özel görelilik kuramında bahsettiği üzere; bir olay, olaya göre durgun olan ve hareketli olan iki gözlemci için farklı zaman aralığında gerçekleşmeliydi. Aynı zamanda ışık hızının sabit oluşu zamanın dışında gözlemcinin hareket doğrultusundaki uzunlukları da farklı algılamasına sebep olmalıydı. Ancak bu ifadeleri şimdilik sadece ivmesiz (hareket durumu değişmeyen) referans sistemleri için geçerliydi. Bu olayı ivmeli sistemler içinde genellemeliydi. Boş uzayda tek başına bir cisim, referans alınacak bir nokta olmadan, sabit hızla hareket edip etmediğini anlayabilir mi? Peki ya kapalı bir asansör içindeyken asansör serbest bırakılsa tüm sürtünmelerin göz ardı edildiği bir durumda, asansörün içindeki kişi hareket durumunun değiştiğini başka bir deyişle düştüğünü anlayabilir mi? Her iki soruya da verilecek cevap aynıydı. Kocaman bir hayır!!! Bu durumda sabit hızlı hareket eden veya ivmeli hareket eden cisimler için aynı yasalar geçerli olmalıydı. Yani sabit hızlı hareket eden cisimler için de ivmeli hareket eden cisimler için de zaman genişlemeliydi. İvmenin büyük olduğu yerlerde zaman daha yavaş akmalıydı. Yani ayaklarınız saçlarınıza göre daha genç olmalı!!! Bu durumda, konum ve zaman birbirinden bağımsız olmamalıydı. Dolayısıyla evren uzay- zaman örgüsü ile tamamen kaplanmış olmalıydı. Aslında konum bilgisi içeren üç boyut en, boy, derinlik ile zamanın oluşturduğu dört boyutlu bir örgü evreni kaplıyordu. Çok büyük kütleli cisimler işte bu uzay zaman dokusunda kütleleriyle orantılı bükülmelere neden olmalı, ışık dahil tüm cisimler bu kıvrımlı doku üzerinde hareket etmeliydi. Newton’un kütle çekiminin eksik olan nedensellik bölümü böylece açıklanabilirdi. Bir cismin kütlesi ne kadar büyük olursa uzay zaman örgüsünde o kadar büyük çöküntülere ve dolayısıyla bu bölgede bulunan cisimlerin o kadar büyük kütle çekim ivmesi ile hareket etmesine sebep oluyordu. Peki ya uzay-zaman dokusu sonsuz yoğunluktaki bir tekillik ile bozulursa… İşte o zaman karadelik oluşur. Dünya’nın bir karadelik oluşturabilmesi için tüm Dünya’nın yaklaşık 9mm yarıçapında bir hacme sıkıştırılması gerekir. M 87 Galaksisinin merkezindeki karadeliğin ise çapı 40.000.000.000 km kadar. Yaklaşık kütlesi ise Dünya’nın kütlesini 1 milyon kat kütlesine sahip Güneş’in kütlesinin 6,5 milyar katına eşit. Bu kadar büyük bir kütlenin uzay-zaman dokusunda oluşturduğu bükülme o kadar büyük oluyor ki belirli bir mesafeden sonra ışık bile bükülmenin dışına çıkamıyor. Fotoğrafın ortasındaki siyah bölge bu yüzden herhangi bir şekilde bilgi alınamayan ve içeride neler olduğunu bilemediğimiz (şimdilik) bir alan oluşturuyor. Işığın bile kaçamadığı (fotoğraftaki ışıklı bölgenin iç sınırı) bu çembere “olay ufku” (Event Horizon) deniliyor. Karadelik Dünya’dan yaklaşık 53 milyon ışık yılı uzakta. Yani bir saniyede Dünya’nın çevresini 7,5 kez dönen ışık bile bize 53 milyon yılda ancak ulaşabiliyor bu karadelikten. Böylece aslında bu karadeliğin 53 milyon yıl önceki halini görüntülüyoruz. Yüzyıl önce bir dehanın oluşturduğu öngörü 10 Nisan 2019 da 60 milyon dolara mal olan bu fotoğraf ile ilk kez görüntülenmiş ve genel görelilik bir kanıt daha kazanmıştır. Can DİRİCAN Fizik Zümre Başkanı

Learning Or Acquiring: ‘Exposure To A Foreign Language’ ‘ExposureandPracticeareindispensabletoolsinacquiringalanguage’. Thisview isnowwidely accepted by modern linguists. If a language were able to be used by learning grammatical rules and memorising vocabulary, in our country we all would be native speakers of English language as we all do this from early years of education. However, the case is not so. Just remember how you acquired your mother tongue or how children around you do this. They simply watch, listen, copy, imitate,in short are exposed to the language and finally begin to produce, which can be grammatically incorrect and very funny at the beginning. Then, quickly comes correct words, expressions, idioms, jokes etc, which makes the parents pretty shocked. We can all hear these words ‘ Where do these children learn such things?’ Why don’t we do the same thing to our second or foreign language? The methods are simplier and more fun actually. Not Teaching but Exposing them to the target language. How? Very simple,easy and fun. Let’s make them _ Watch videos and read books and short stories in English. Let them watch and read whatever is interesting to them such as cartoons, TV series, yet make sure the language and subtitle should be in English. In my classes, I make the students do presentations about their favourite movies, books or TV series. I become so happy to see them say famous conversations from the film by heart enthusiastically. For example, they all know ‘Soon we will choose between what is right and what is easy’ from Harry Potter _ Play games. If children play appropriate games in English in appropriate limits, it is really good for language development. Again I sometimes see that very difficult words such as Knight, ultimate, surrender etc from games are easily acquired by students. In addition, there are some educational games like Kahoot which can be played in the classroom with a lot of fun. _ Practice the language as much as possible. We always speak English in the classroom.We also have one minute-talks in the classroom, which first frightens the students, but soon they want to do it enthusiastically.When you travel abroad, you can clearly notice that native speakers of English don’t judge foreigners for their poor English. The important thing is just communication. Therefore, let them make mistakes just like they do in every aspect of their life. They learn by making mistakes but let’s not discourage them from acquiring language. GÜL KÖKNAR YILDIZLAR İNGİLİZCE ZÜMRE BAŞKANI www.nesibeaydin.k12.tr 1110 850 733 1984

Öğrenmek mi Edinmek mi? Maruz kalma ve pratik dil edinmenin vazgeçilmez araçlarıdır. Bu görüş günümüz dilbilimciler tarafından yaygın bir şekilde kabul edilmektedir. Eğer bir dil gramer kuralı öğrenip kelime ezberleyerek öğrenilebilseydi, bu ülkede hepimizin İngilizceyi anadili gibi konuşuyor olmamız gerekirdi, çünkü eğitimin ilk yıllarından itibaren yaptığımız şey aynen bu. Fakat asıl durum bu değil. Kendi anadilinizi yada etrafınızdaki çocukların anadillerini nasıl edindiğini bir hatırlayın. Sadece izliyorlar, dinliyorlar, taklit ediyorlar, kopyalıyorlar kısacası o dile maruz kalıyorlar ve sonunda üretmeye başlıyorlar, ki bu da dilbilgisi açısından çok farklı ve komik olabiliyor. Sonra, birden bire hepimizi şaşırtan doğru kelimeler, doğru ifadeler hatta şakalar, deyimler geliyor. Hepimiz şu ifadeleri kullanıyoruz. ‘ Bu çocuklar bunları nereden öğreniyor?’ Neden aynı şeyi 2. yabancı dile yapmıyoruz o zaman. Metodlar çok basit ve eğlenceli aslında. ‘Onlara dili öğretmemek bunun yerine dile maruz bırakmak’ Nasıl? Çok basit ve eğlenceli. Onlara _Yabancı dilde filmler, diziler izletelim kitaplar okutalım. Ne ilgilerini çeliyorsa onu okuyup izlesinler,örneğin çizgi film, dizi, belgesel gibi. Fakat, izledikleri ve okudukları yabancı dilde alt yazılar da yabancı dilde olmalı. Sınıfımda çocuklarıma okudukları kitapları veya izledikleri filmleri sunum yapmalarını istiyorum. Bunlardan ilgilerini çeken replikleri bile edindiklerini ve coşkuyla dile getirdiklerini görmek beni çok mutlu ediyor.Örneğin:Hepsi Harry Potter’dan şu cümleyi biliyor ‘ Yakında neyin doğru neyin kolay olduğunu seçeceğiz’ _Oyunlar oynayalım. Eğer çocuklar uygun oyunları uygun zaman limitleri ile oynarsa, bu dilin gelişiminde çok faydalıdır.Yine oldukça zor olan bazı kelimelerin öğrenciler tarafından oyunlardan öğrenilmiş olması beni hayran bırakıyor, örneğin: şövalye, nihai, teslim olmak vs. Aynı zamanda, Kahoot gibi sınıf ortamında oynanabilecek eğitici ve çok eğlenceli oyunlarıda tercih edebiliriz. _ Dili mümkün olduğu kadar pratik yapalım. Biz sınıfta sadece İngilizce konuşuyoruz. Aynı zamanda başlarda çocukları çok korkutan ama sonra ısrarla talep ettikleri 1 dakikalık bireysel konuşmalarımız var. Yurt dışına gezilerinizde o dili konuşanların yabancıları yargılamadığını, bunu sadece bizim yaptığımızı açıkça farkedersiniz. Aslolan şey iletişim kurmak. Bu yüzden, bırakalım hata yapsınlar tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi. Hatalarından öğrenecekler. Çocuklarımızı dil edinmekten alıkoymayalım. GÜL KÖKNAR YILDIZLAR İNGİLİZCE ZÜMRE BAŞKANI www.nesibeaydin.k12.tr 1120 850 733 1984

Felsefenin Yükselen Uygulama Alanı: Çocuklar İçin Felsefe Hayatınızın bir döneminde iş ilanlarına göz gezdirdiyseniz aranan özelliklerden artık klişeleşmiş olan bazılarına yabancı değilsinizdir: Analitik düşünebilen, takım çalışmasına yatkın, problem çözebilen, teknolojideki gelişmelere adapte olmuş… Bulundukları sıralar değişse de her iş ilanında karşımıza çıkan bu özelliklerin, birer klişe haline getirilip içleri boşaltılmadığı ve geliştirildiği zaman kişiye entelektüel ve pratik anlamda büyük avantajlar sağlayacağı gerçeği, 21. yüzyılın odaklandığı bir durum haline gelmiş ve 21. yüzyıl becerileri ortaya çıkmıştır. 21. yüzyıl becerilerinin temelinde eleştirel düşünme ve merak vardır. Bu bağlamda kişinin sistemli ve programlı olması, etkili iletişim kurabilmesi, gerekli durumlarda liderlik yapabilmesi, medyayı ve teknolojiyi takip etmesi, girişken olması ve hayallerini gerçekleştirebilecek adımları atmayı denemesi 21. yüzyıl becerilerine sahip olduğunu gösterir. Bu becerilere sahip olan kişinin düşündüklerini aktarma ve çevresinden öğrendiklerini işleme sürecinde oldukça aktif olduğu rahatlıkla söylenebilir. Peki 21. yüzyıl becerileri nasıl kazanılır? Özellikle endüstri ve eğitim alanında önemi büyük olan bu beceriler için işyerlerinde etkinlikler düzenlenmekte, okullarda bazı dersler verilmektedir. Bu etkinlikler ve dersler elbette ki oldukça önemlidir ve faydalıdır da ama sınırlı bir süreyi ve müfredatı kapsamaktadır. Oysa eleştirel düşünme ve merakın peşinden gitme, dakikalara ve belirli mekanlara sıkıştırılmış bir etkinlik ya da ders olmaktan öte, bir alışkanlık olarak benimsenmelidir. 1960’lı yıllarda Amerikalı filozof Matthew Lippman’ın geliştirdiği Çocuklar İçin Felsefe yöntemi, çocukların fazlası ile sahip olduğu ama zamanla çeşitli sebeplerden ötürü körelen eleştirel düşünme ve merak alışkanlıklarını mümkünse hiç körelmeden güçlendirmeye yönelik bir eğitim modelidir. Yöntemin orijinal ismi olan Philosophy for Children isminde bir kelime esprisi de vardır: “İçin” anlamına gelen for’un, “dört” anlamına gelen “four” ile fonetik açıdan benzemesi sebebiyle yöntem P4C olarak kısaltılmıştır. Bu kısaltma bizlere, yöntemin 4 yaşından itibaren uygulanabileceğini anlatır. Yöntemin uygulanmasında bir üst sınır yoktur. P4C yönteminin iki temel eylemi vardır: kavramların irdelenmesi ve verilen durumların sorgulanması. Yöntem çeşitli etkinlikler yardımı ile gerçekleşir. Bu etkinliklerin planlanması yaş grubuna göre değişse de uygulamanın temelinde katılımcıların fikir üretme sürecinde tamamen aktif olmaları beklenirken fikir üretme sürecini yöneten kolaylaştırıcının ise etkinlikte katılımcıların fikirlerini yönlendirmemesi gerekmektedir. Kolaylaştırıcının görevi yalnızca etkinliği başlatmak, insanların eşit sürelerde fikirlerini beyan etmesini sağlamak, fikir ayrılıklarının tartışma kurallarına uygun olarak ifade edildiğinden emin olmak ve varsa çelişkileri işaret ederek tutarlılığı vurgulamak olmalıdır. Kolaylaştırıcıların tercih ettiği popüler etkinliklerden biri, hikâye üzerinden yapılan kavram ya da durum tartışmasıdır. Bu etkinlikte kolaylaştırıcı bir hikâye okumaya başlar ve tartışmayı başlatmayı planladığı yerde hikâyeyi bir soru ile keserek katılımcıların fikirlerini ifade etmesi için kendini geri plana çeker. Eğer bu bir okul öncesi etkinliği ise kolaylaştırıcı rolündeki öğretmen sınıfa kazandırmak istediği kavrama yönelik sorular sorar ve çocukların tartışma esnasında bu kavramı kazanmasını sağlar. Böylece çocuk, kendisine verileni sorgulamadan almak yerine kendi ürettiği fikirlerin ve arkadaşlarının fikirlerinin değerini görür ve öğrenme sürecine bizzat katkıda bulunur. 4 yaştan itibaren her yaşta uygulanan bu yöntem, her alanda da uygulanabilmektedir. Kavramların kazandırılması akla gelen ilk örnek olsa da, müfredat kazanımları da P4C etkinlikleri şeklinde planlanabilmektedir. Matematik ve geometrideki teorem ispatlarından kimyasal tepkimelere, sosyal bilimlerden evrimsel biyolojiye kadar sorgulamaya açık her konu, katılımcıların tartışarak ve irdeleyerek kolaylaştırıcının yönlendirmesi sayesinde sistemli ve tutarlı bir biçimde ilerlemeleri, fikirlerini paylaşmaları sağlanabilir. Eleştirel düşünmenin geliştirilmesi ve merakın hiçbir zaman kaybedilmemesi adına yapılan her türlü etkinlik felsefe disiplinine, felsefi yaklaşıma uygun olup felsefenin de çağa göre geliştiğini, diğer disiplinlerle birlikte hareket ettiğini ve eğitimin önemli bir parçası olduğunu göstermektedir. Çocukların mümkün olan en erken zamanda fikir üretmeye ve fikirlerini paylaşmaya başlaması onların akademik hayatlarında da kariyerlerinde de nitelikli ve aranan bireyler olmalarını sağlayacaktır. Gülden Alaz Meriç www.nesibeaydin.k12.tr 1130 850 733 1984

İnsanda Bilinç ve Bilinçdışı Birden belirivermişti önümde. Evet bir sincaptı. Kestane kahve arası post rengi canlı, ışıl ışıl. Kıpır kıpır, hayat dolu. Kendince çözümlemiş ormanı. Ormanın aydınlık-karanlık çizgilerinde salınıyor. Hem salınımları hem de post rengi hayranlık uyandıracak derecede uyumlu ormanla. Desenleri en çok, orman zeminine düşen sonbahar güneşini barındırıyor. Arada bir teğet geçiyordu hayatıma. Hayatıma teğet geçen en saf, en içten, en güzel varlık olabilirdi. İnsan yitirince anlıyor bir şeyin değerinin derecesini. Kırılgan olabileceğini, öngörüsüzlüğümün yol açtığı kazanın sonuçlarıyla karşılaştığımda görecektim. Düşünmeliydim, hassas davranmalıydım. Ezilebileceğini, param parça olabileceğini varsayamamış olmam tam bir … tü. Evet, çarpışmanın hiçbir sürecini planlamamış ve hatta kurgulamamıştım. Öylece kendiliğinden oluvermişti. Sanırım onun güzelliği, zarafeti gözlerimi kamaştırmıştı. Özensizliğimin nedeni bu olabilirdi. Kim daha fazla zarar görmüştü bu kazadan? Yaşadığım veya yaşadığımı sandığım ormanı terk edip giden o mu yoksa artık onsuz kalan ben mi? Annemi yitirdiğimdeki acı dolu yapayalnızlık gibi değildi ama. Sanki daha katlanılır, olgunlaştırıcı bir hüzün gibiydi. … Bilincin, algının, sezgilerin, duyguların belirdiği mekan neresi? Bilinç, algı, sezgi veya duygu, tüm bunlar bilinç dışının bir miktar yansıması mı? Bir yaklaşıma göre “zihin, dil içerisinde yapılanır”. Bilinç, zihnin farkında olunan bölümüdür. Freud’a göre, “bilinç dışı, zihnin ana gövdesini oluşturur”. Retiküler formasyonu oluşturan beyin sapı ile limbik sistem, bilinç dışının fiziksel mekanı olabilir. Beyin sapı omurilik soğanı, pons ve orta beyni içerisine alan beyin bölümüdür. Talamus, hipotalamus, amigdala ve hipokampüsün fizyolojik etkileşimleri ise limbik sistemi oluşturur. Limbik sistem, biyolojik dürtü denen evrimsel ve epigenetik bellek ile bireyin toplum içerisindeki konumlanışı arasındaki çatışmanın kaynağı ve çözüm merkezi olabilir. Basitleştirilmiş bir örnek olması açısından, şöyle ki; açlıktan midesi kazınan bir kişinin, önündeki yemeğe vahşice saldırma dürtüsü ile ortamdakilere görgüsüz ÖN LOP görünme olasılığını ortadan kaldırma dürtüsünün LİMBİK LOP LİMBİK SİSTEMİN BİR BÖLÜMÜ yarattığı gerilim ve çatışmanın kaynağı ve yine KorpusKallosum Pineal Bez çözüm yolu limbik sistem ve uç beyin olmalıdır. Kaç Talamus YAN LOP ya da saldır veya ne saldır ne de kaç! Bi dur! …mış Görme Lobu gibi yap! Bak ama sakın dokunma! Dokun ama sakın Optik Kiyazma tadına bakma!... Hipotalamus Hipo z Orta Beynin Başlangıcı Pons En öz ifadesiyle limbik sistem, sinir sistemi ile Omurilik, Beyincik hormon sisteminin verilerinin harmanlandığı ve organ sistemleri arasında sinirsel ve hormonal düzenlemenin merkezlerini içerir. Aynı dil sürçmesi, birinin utanmasına, bir başkasının öfkelenmesine, bir diğerinin şaşkınlığına yol açabiliyor. Duygularımız, sezgilerimiz, kararlarımız veya tercihlerimizin belirmesinde evrimsel genetik mirasımız kadar, içerisinde oluşageldiğimiz sosyal ve kültürel iklimin manipülasyonları belirleyici oluyor. Bireyin “özgür irade”sinin de etkenler arasında sayılması gerektiği ileri sürülüyor. Kerem Hüseyin Okur www.nesibeaydin.k12.tr 1140 850 733 1984

Samsun’dan doğan güneşin adı: MUSTAFA KEMAL Paris Konferansı’nda karar verildi bir devletin parçalanmasına. Öyle bir karardı ki bu, en güzel şehirlerden birine katliamlarla girilecekti. İşgal kuvvetleri nereden bilsin ki, Hasan Tahsin’le doğacak ruh, onları kendi kanlarında boğacaktı. İzmir katliamı ulusu susturup sindiremedi. Bu olayın doğurduğu acıyı ruhunun ta derinliklerinde duyan Türk ulusu, kurtuluşu silaha sarılmakta buldu. Mustafa Kemal Paşa, Mondros sonrası Anadolu halkının yaşadıklarına üzülüyor, İstanbul’da kurtuluş çareleri arıyordu. Hükümet üyeleri ve askerlerle görüşüyor ama talepleri sağır kapılarda yankılanıyordu. Ne yapmalı, nasıl yapmalıydı da, Anadolu’ya geçmeli, işgallere direnen halkla buluşmalıydı. Bir taraftan da işgal kuvvetleri türlü bahanelerle sarayı sıkıştırıyor, Samsun ve civarında Türk çetelerinin Rum köylerine saldırdığını uyduruyordu. Tarih, 1919 Mayıs’ın 1’i idi. Damat Ferit Paşa, Dış İşleri köşkünde Mustafa Kemal Paşa’yı çaya davet eder. Konu...Anadolu’nun durumu. 12 Mayıs 1919’da, Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Müfettişliğine atanır. Görev yeri Samsun, görevi bölgedeki halk çatışmalarını durdurup halkın elindeki silahları almaktır. Atama, bütün kolordulara bildirilir. Mustafa Kemal Paşa, Samsun yolcusudur artık. Ve saat sabah 8.15, Mayıs’ın 19’u, Mustafa Kemal’in “ doğum günüm” dediği ama aslında bağımsızlığını, namusunu, şerefini, varlığını her şeyini kaybetmek üzere bir ulustan bir vatan, bir devlet yaratan kahramanların Samsun’a ayak bastığı yerde güller biten, güneşler doğan bir tarihtir 19 Mayıs. Recep Otun Arı Tarih Zümre Başkanı www.nesibeaydin.k12.tr 1150 850 733 1984

Sporda Başarılarımız Voleybol Okullar Arası Gençler İl Müsabakalarında grup maçlarını 2. olarak tamamlayıp bir üst tura yükselen kız voleybol takımımızın oyuncu ve antrenörlerini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Binicilik Türkiye Binicilik Federasyonu Ankara Binicilik İhtisas Kulübü tarafından www.nesibeaydin.k12.tr düzenlenen Safa Grup Kupasında birinci olan öğrencimiz Rana Çiçek’i kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. 1160 850 733 1984

Buz Patencilerimiz Şampiyonaya Damgasını Vurdu! 8-10 Mart 2019 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Ege Ümitler Şampiyonası’nda Mehmet Cenkay Karlıklı ve Bella Aydın Türkiye Birincisi, Batuhan Dörtkol ise Türkiye 2.’si olarak şampiyonaya damgalarını vurdular. Öğrencilerimizi kutluyor, katılacakları diğer turnuvalarda Binicilikbaşarılarının devamını diliyoruz. Tenis Ankara İli Okullar Arası Yıldız Tenis müsabakalarında Deniz Okyay ve Yağız Gündüz’den oluşan erkek takımımız Ankara 2. si olarak grup müsabakalarına gitmeye hak kazanmıştır. Derin Darçın ve Ayşe Defne Karakaş’tan oluşan bayan takımımız da Ankara 4.sü olarak bize çifte kupa sevinci yaşatmıştır. Oryantiring Okullar Arası Küçükler Oryantiring Müsabakalarında Ankara üçüncüsü olan öğrencimiz Murat Arda Ayanoğlu’nu kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. www.nesibeaydin.k12.tr 1170 850 733 1984

Ritmik Jimnastik 13 Mart 2019 tarihinde düzenlenen Okullararası Ritmik Cimnastik Yarışması’nda küçükler kategorisinde Ankara Birincisi olan İpek Akçakanat ve Zeynep Bilge Abidinoğlu’nu tebrik ediyor, müsabakalarda okulumuzu başarıyla temsil eden öğrencilerimiz Dila Yılmaz, Bilge Sezen Özhan ve Aslı Karakuş’un başarılarının devamını diliyoruz. www.nesibeaydin.k12.tr 1180 850 733 1984

Basında Biz 07.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1190 850 733 1984

07.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1200 850 733 1984

09.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1210 850 733 1984

12.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1220 850 733 1984

12.03.2019 16.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1230 850 733 1984

21.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1240 850 733 1984

24.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1250 850 733 1984

27.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1260 850 733 1984

30.03.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1270 850 733 1984

04.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1280 850 733 1984

05.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1290 850 733 1984

06.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1300 850 733 1984

11.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1310 850 733 1984

17.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1320 850 733 1984

18.04.2019 23.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1330 850 733 1984

28.04.2019 www.nesibeaydin.k12.tr 1340 850 733 1984


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook