Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore TAVŞAN KARDEŞLER MASAL KİTABI

TAVŞAN KARDEŞLER MASAL KİTABI

Published by aleyalici, 2022-01-12 10:18:13

Description: TAVŞAN KARDEŞLER MASAL KİTABI

Keywords: KARAKTER VE DEĞER EĞİTİMİ

Search

Read the Text Version

TAVŞAN KARDEŞLER YAZARLAR: ALEYNA ALICI 18-276-813 FATİH AÇIK 18-276-814

Bu masal kitabı sevgi,yardımlaşma ve dayanışma,sorumluluk ve çalışkanlık değerlerini içermekte olup 4 yaş ve üzeri çocuklar için hazırlanmıştır.İyi bir ders çıkarılması dileğiyle…

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanın içinde, kalbur saman da içerisinde, kuşlar tellal iken, tavşanlar berber iken, anneleri ile birlikte küçük bir kulübede yaşayan üç küçük tavşan varmış.. Gel zaman git zaman derken büyüyen bu küçük tavşanların, doğup büyüdükleri kulübeden çıkıp doğa hayatının içinde yaşamlarını sürdürmeleri gerekliymiş.

Anneleri tavşan kardeşleri çağırıp şunları söylemiş “Sevgili yavrularım, üçünüz de büyüdünüz artık doğa hayatının içinde kendi yaşamınızı sürdürebilmeniz için tecrübe kazanmanız gerekmektedir.”Sizlere önemli bir tavsiyem de olacak; bunu kesinlikle unutmamanızı, her zaman bunu hatırlayarak yaşamınızı sürdürmenizi istiyorum “Hangi işi yaparsanız yapın, her zaman en iyisini yapın.” demiş.

Tavşanlar yeni güne uyanınca, heyecanlı bir şekilde anneleri ile vedalaşarak, ormana doğru şarkılar ,türküler söyleyerek yürümeye başlamışlar.

Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler.Kendilerine ev yapabilecekleri güvenli bir yer bulduklarında biraz uyuyup dinlenmişler.Daha sonra üç kardeş de evlerini nasıl yapacaklarını düşünmeye başlamış.

İlk olarak küçük tavşan kararını açıklayıvermiş; “Ben evimi şu samandan yapacağım.” demiş. Çünkü saman evin yapımı hem çok kolay hem de zahmetsizmiş. Küçük tavşan evini çabucak yaparak, orman sakinlerinin yanına giderek oyun oynamak istiyormuş. O yüzden hemen saman balyalarını üst üste koyarak evini yapmayı bitirmiş.

Diğer kardeşlerine seslenerek: “Heyy! Buraya bakın, ben evimi hemen bitirdim!” En büyük tavşan, küçük kardeşinin yanına giderek; “Sevgili küçük tavşan kardeşim, bu senin yapmış olduğun ev hiç de güvenli değil! En küçük fırtına veya kurt saldırısında bu yaptığın evde hiçbir şekilde korunamazsın.” demiş. En küçük tavşan, annesinin verdiği öğüdünü dikkate almadığı gibi birde “Bana hiç bir şey olmaz merak etme.” demiş.

Sıra gelmiş ortanca tavşana, o da evini keresteden güzel bir şekilde yapmaya karar vermiş. Bulduğu dal parçacıklarını da biriktirerek ahşaptan küçük bir ev yapıvermiş. Küçük kardeşinin evinden daha sağlam olmuş; fakat onun evi de çok fazla güvenli bir ev sayılmazmış.

Ortanca tavşan da kendi evini bitirdikten sonra hemen abisine seslenmiş, Büyük tavşan: “Güzel kardeşim, evin çok güzel fakat hiç güvenli görünmemektedir. Bir kurt saldırısında evin hemen yıkılabilir.” demiş. Ortanca tavşan; “Benim evim güvenlidir kurt kesinlikle zarar veremez. Hepsini ceviz ve de meşe ağacından yaptım, merak etme abicim.” demiş.

En büyük tavşan, “Karar sizin, annemiz hepimizi iyice uyarmıştı, ne yapacaksanız yapın, ama en iyisini yapın diye..” Küçük ve ortanca tavşan, evlerini kısa sürede bitirivermişlerdi. Keyiflerine de diyecek yokmuş. Onlar oyunlar oynarken, en büyük abi tavşan evini semsert kayalardan yapmaktaymış.

İki küçük tavşan, büyük tavşanın yanına giderek; “Niye o kadar uğraşıyorsun, o kadar korkma! Bu kadar zahmete ne gerek var? Alt tarafı bir ev yapacaksın!” diye söylenivermişler. En büyük tavşan ise, kardeşlerinin bu olumsuz sözlerine hiç aldırış etmeden evini yapmaya devam ediyormuş. Bir haftanın sonunda ancak sert kayalardan inşa ettiği evini bitirebilmiş.

Gel zaman, git zaman derken bir gün aç bir kurt tavşanların yaşadığı o bölgeye gelmiş. Samandan yapılmış olan o kulübeyi görünce içinde birilerinin yaşadığını anlamış. Küçük tavşan o anda samandan yapmış olduğu kulübesinde uyumaktaymış. Kurdun hırıltısını işitince hemen uyanmış. Kurt kapıyı çalmış; “Heyy minik tavşan! Kapıyı aç! Kapıyı açmazsan samandan evini parçalayarak evi başına yıkarım.” demiş.

Küçük tavşan kendinden emin bir şekilde; “Benim evime giremezsin ki boşuna yorma kendini.” demiş. Kurt, samandan yapılan evi pençeleriyle dağıtmaya başlamış. Küçük tavşan, can havliyle hemen dışarı çıkarak, doğruca ortanca kardeşinin kulübesine koşmuş.

Ortanca tavşan kardeş, kapıyı açtığı gibi küçük tavşan hemen tahtadan yapılmış kulübeye girerek “Hemen kapıyı kapat sevgili kardeşim, kurt buraya geliyor.” demiş. Ortanca kardeş gülümseyerek; “Korkma kardeşim, burası güvenlidir, kurt buraya asla giremez.” demiş.

Küçük tavşanın izini takip etmiş olan kurt, ortanca tavşanın yapmış olduğu kulübenin önüne gelmiş. “Heyy! Açın şu kapıyı! Yoksa evinizi başınıza yıkarım.” demiş. Ortanca tavşan ise; “Hiç korkma kardeşim, bize hiçbir şey yapamaz.” demiş.

Kurt, o kadar çok öfkelenmişti ki, güçlü pençeleriyle kulübenin tahtalarını sökmeye başlamış. İki kardeş kurdun içeri gireceğini anlayınca arkadan kaçarak, ağabeylerinin evine doğru koşmaya başlamışlar. Büyük tavşan kardeş, küçük kardeşlerine hemen kapıyı açarak onları içeriye alıvermiş. Küçük tavşanlar o kadar çok korkmuşlardı ki, tir tir titriyorlarmış. Ya kurt buraya da gelirse, diye çok korkuyorlarmış.

En büyük tavşan ise; “Korkmayın sevgili kardeşlerim, burası çok güvenli. O Kurt buraya gelse dahi eve giremez merak etmeyin.” demiş. Aç kurt ise, en büyük olan tavşanın kapısına hemen dayanmış, kapıyı çalmış fakat kapıyı ona açmamışlar. Hırlamış, bağırmış çağırmış fakat tavşan kardeşler hiç oralı dahi olmamış. En büyük olan tavşan; “Hain kurt, git buradan! Ne yaparsan yap, bu eve asla giremezsin, çünkü bu ev çok güvenlidir.” demiş.

Kurt ne kadar çok uğraşmışsa da, o en büyük olan tavşanın sert kayalardan yapmış olduğu bu evi bir türlü yıkamamış. Aç olan kurt, evin içine girebilmek için başka çareler ararken evin üzerindeki bacayı görünce, bacadan içeri girmeyi de denemiş.

Kurdun çatıda olduğunu fark eden büyük tavşan, kurdun bacadan girebileceğini hemen anlayıvermiş. Derhal hemen bacanın altındaki şömineyi yakmaya karar vermiş. Kurt bacadan inerken, aşağıdan gelen duman kurdun boğazına kaçmış. Boğazına duman kaçan kurt ise, can havliyle kendini hemen dışarı atmış ve de ormanın derinliklerine doğru hızlıca koşmaya başlamış. Aç kurdun saldırısından kurtulmuş olan küçük tavşanlar, sevinç ile birbirlerine sarılmışlar.

Bir süre sonra üç küçük tavşan, ormanda anneleri ile karşılaşmışlar. Başlarından geçen olayı hemen annelerine anlatmışlar. küçük ve ortanca tavşan annelerine sarılıp ondan özür dilemişler.

“Anneciğim, senden özür dileriz. Senin sözünü hiç dinlemedik, az kalsın hain kurdun eline düşecektik. Şu kısacık zamanda çok fazla şey öğrendik, gerçekten çok haklıymışsın. Biz her ne yaparsak yapalım, her zaman en iyisini yapmalıyız.” demişler.

Annelerine söz veren küçük tavşanlar, bir daha kesinlikle hiç tembellik yapmamışlar. Ağabeyleri gibi yaptıkları bütün her şeyi çok özenli ve sağlam bir şekilde yaparak, en iyisini yapmaya başlamışlar. Çalışkan bir şekilde davranıp, ormanda mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmüşler.. Gökten üç tane elma düşmüş; biri tavşan kardeşlere, biri bu masalı okuyanın başına, biri de bu güzel masaldan iyi bir ders çıkaranın başına..


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook