\"Bizim için gıda güvenliği kadar doğaya saygı da çok önemli bir konu. Bukapsamda, yalnızca ICCAT tarafından belirlenenavcılık kotalarını uygulayan şirketlerle çalışıyoruz.\"Son dönem reklam kampanyalarınızdan biri “Dolphin Safe” belgesi sahibiyiz. Dolphin Safe sim-olan “Pilavını Tonla”, tüketicilerin aklına bir slo- gesi, yunuslara zarar vermeden yapılan orkinos av-gan olarak yerleşti. Zeytinyağlı ton balığını bu cılığının simgesidir. Dünyada orkinos avcılığı birçoksloganla sofralara taşıdınız. Tüketicinin tepki- farklı yöntemle yapılıyor ve bu yöntemlerden bazılarısini nasıl değerlendiriyorsunuz? Beklenen ilgiyi yunus, köpekbalığı, kaplumbağa gibi koruma altındagördü mü? olan deniz canlılarına zarar verebiliyor. Dolphin Safe logosu, üretimde kullanılan hammaddenin tama-Kampanyamız beklediğimizden daha büyük bir ilgi men yunuslara zarar verilmeden avlandığının kanıtı.gördü, reklam jingle’ımız dillere pelesenk oldu. Türkinsanı “Pilavını Tonla”mayı çok sevdi ve sadece pirinç Dardanel, sürdürülebilir balıkçığı desteklemekpilavıyla sınırlı kalmayıp yeni tarifler de denedi. Türk ve sürdürülebilir deniz ürünlerini sertifikalan-insanı bulgur, esmer pirinç, kinoa gibi farklı mal- dırmak amacıyla FOS’un (Friend Of The Sea)zemelerle yaptığı pilavın lezzetini, Dardanel Ton ile gönüllü üyesi. FOS neler yapar, neleri amaçlar?katlayarak sofrasına taşıdı. Sürdürülebilir deniz ürünleri denildiğinde ne anlamalıyız?Dardanel Ton yalnızca sunduğu ürünlerle değil,avcılık ve üretim konusunda sahip olduğu du- Sahip olduğumuz “Friend of The Sea” (FOS) serti-yarlılıkla da dikkat çekiyor. Yunuslara zarar ver- fikası ile de sürdürülebilir denizciliğe, çevrenin vemeden avcılık yapan markaların sahip olduğu doğal yaşam alanlarının korunmasına büyük önemDolphin Safe sertifikasına sahipsiniz. Bu konuya verdiğimizi belgeledik. Sürdürülebilir balıkçılık, ba-değinebilir misiniz? Bu sertifikaya sahip olma- lıkçılık yapılırken doğal dengeyi bozmadan, balıknın temelinde neler var? Tüketici, Dolphin Safe stoklarına zarar vermeden ilgili merciler tarafındandenildiğinde tam olarak ne düşünmeli? belirlenmiş kurallara uygun avcılık demek. Dardanel, sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek amacıyla 2008Bizim için gıda güvenliği kadar doğaya saygı da çok yılında kurulan ve kar amacı gütmeyen FOS’un üye-önemli bir konu. Bu kapsamda, yalnızca ICCAT (At- sidir. FOS, dünya çapında 55 ülkede 400’ün üzerindelantik Orkinosunu Koruma Komisyonu) tarafından üyesi bulunan, kuruluş üyeleri de tamamen gönüllübelirlenen avcılık kotalarını uygulayan şirketlerle kişi ve kurumlardan oluşuyor.çalışıyoruz. Sizin de bahsettiğiniz gibi, yunuslarazarar vermeden yapılan avcılık metodunun simgesi Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 49
MAKRO RÖPORTAJ \"Dardanel olarak amacımız pazarı büyütmek ve Türkiye’de yetersiz seviyede olan deniz ürünleri tüketimini arttırmak.\"Aynı zamanda Deniz Ürünleri Sanayicileri 2011 yılında hayata geçirdiğiniz Dardenia resto-Derneği’nin (DESAD) Başkanlık görevini yürütü- ran zinciriyle, kültürümüzün bir parçası halineyorsunuz. DESAD’ın çalışma alanları ve faaliyet- gelen balık-ekmeğe farklı bir konsept getirdiniz.leri hakkında bilgi verir misiniz? Zinciri büyütme ve yurtdışına taşıma hedefiniz var mı?Deniz Ürünleri Sanayicileri Derneği (DESAD),Türkiye’de deniz ürünleri sanayisinin sektörel ya- Dardenia, Türkiye’nin ilk ve tek balık ekmek zinciri…pılanması ve mesleki gelişimine katkı sağlanması Geleneksel balık ekmek lezzetinin yanı sıra Brükselamacıyla 2005 yılında kurulmuş olup, derneğimiz midye, midye dolma, fish burger, balık çorbası, ka-üyeleri, sektörün lider firmalarından oluşuyor. Maa- lamar tava, midye tava, fish&chips, sushi gibi birçoklesef Türk halkı, 2007 yılında kişi başı 8,6 kg balık lezzeti bir arada sunan Dardenia’nın şu anda Buyakayerken 2014’te kişi başı 5,4 kg balık tüketti. Bu ka- AVM, Mecidiyeköy, Maslak, Göktürk, Bağdat Caddesi veliteli proteinle beslenme açısından çok olumsuz bir Nişantaşı olmak üzere 6 şubesi bulunuyor. Kadıköy vegelişme. Kozyatağı şubelerimizin ise hazırlıkları devam ediyor, Nisan sonuna kadar her ikisini de açmayı planlıyoruz.DESAD’ın başlıca amacı, kişi başı balık tüketimini art- Yılsonuna kadar toplamda 7 yeni şube açacağız. Şutırmak ve sektörümüz üyelerini konu ile ilgili daha anda İstanbul’da büyüyoruz ama yola uluslararasıfazla reklam yapmaya davet etmek. alanda tanınan geleneksel lezzet markası olma hede- fiyle çıktık. İleride bu konsepti önce Türkiye geneline,Türkiye’nin su ürünleri ihracatından elde ettiği ardından da yurtdışına taşımayı arzu ediyoruz.gelir nedir? Dünyaya en çok hangi ürünleri ihraçediyoruz? Türkiye açısından su ürünleri sektörü- Makro ve Dardanel Ton’un uzun yıllara dayanannün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? bir iş ortaklığı bulunuyor. Bu iş ortaklığını geliş- tirmek adına ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?2015 yılı, Türkiye su ürünleri ihracatı, 689.687.988Dolar olup, dondurulmuş, soğutulmuş levrek, çipura, Her yıl büyüyen bir ticaretimiz var. Dönemsel kam-ton konserve, dondurulmuş kum midyesi, orkinos, ve panyalar ve indirimler uyguluyoruz. 2016 yılının ba-alabalık, başlıca ihracat kalemleri. şında Makro’nun 25. yılına özel bir ürün de yaptık. Müşterilerine Dardanel kalitesini avantajlı bir şekildeİhracat potansiyeli yüksek olan ve 2023 yılında 1,5 sunmasını sağlıyoruz. Reklam kampanyamıza pa-milyar Dolar ihracat hedefi olan Türk su ürünleri ralel, Makro şubelerinde tadım aktiviteleri organizesektöründe markalı ihracat ve katma değerli ürün ediyoruz.ihracatının payını arttırmak, öncelikli hedeflerimizarasında.50 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO İNSAN KAYNAKLARIMakro AkademiEğitimlerimiz devam ediyorMakro Market nitelikli personel istihdamına ve mevcut personelin eğitimler yoluylageliştirilmesine devam ediyor.Ankara’da görev yapan 300’ü aşkın kasa personeli, süre gelen “Hizmet Geliştirme Eğitimi” ile bir araya ge- liyor. Mesleklerinde 15 yılı geride bıra-kan birçok personelin katılımı ve paylaşımları,eğitimin güncel ve verimli olmasına imkânsağlıyor. Müşteri odaklılık, katılımcılarda bilinçoluşturmak, mükemmel hizmet ve müşterimemnuniyetine giden yolda çalışanlarımızınbaşarılı uygulamalarını paylaştığı eğitimler,gelecek aylarda da Makro Ailesini bir arayagetirecek.Günümüzde kurumsallaşma yolunda ilerle- riyor, bu amaçla çevre ve iş hijyeni ölçümlerini Yangına Müdahale ve Liderlik veyen şirketlerin genelinde; profesyonel koçluk yaptırıyor ve analiz sonuçlarına göre hareket Acil Durum Eğitimi Koçluk Eğitimi,sistemlerine ihtiyaç artıyor. Makro Market ediyoruz.A.Ş. bünyesinde de sürdürülebilir başarıyı Liderlik ve Koçluk Antalyakoruyabilmek amacıyla Yaşam Koçu Çağatay Kazan Mesleki Eğitim Merkezi ile işbirliğinde Eğitimi, SamsunSaybaşılı tarafından yürütülen “Liderlik ve yürüttüğümüz “Hijyen Eğitimi”, yeni perso- Yangına Müdahale veKoçluk Eğitimi” Antalya ve Samsun Bölge nelimize yönelik olarak gerçekleştirildi. Gıda Acil Durum EğitimiMüdürlüğü’nün ev sahipliğinde operasyon ve üretim ve perakende sektöründe bulaşıcı has-mağaza yöneticilerimiz için gerçekleştirildi. talıkların halk sağlığı açısından taşıdığı riskler, bu hastalıkların bulaşma yolları ve koruyucuİşverenlerin tüm önlemlerine karşın iş kazala- yaklaşımlar konusunda bilgilendirmenin ya-rında insan faktörünün rolü azımsanamaya- pıldığı eğitimde, çalışanlarımızın mesleklericak oranda büyük. Bu nedenle Nisan ayında gözetilerek uygulamaya dönük örneklerleda, iş yerlerinde güvenlik önlemlerini gözden paylaşımlarda bulunuldu. Bu eğitimin so-geçirdiğimiz, çalışan kaynaklı hataların önüne nunda tüm çalışanlarımız sınava tabi tutuldu.geçmeyi amaçladığımız “İş Sağlığı ve Gü- Sınavda başarılı olan çalışanlarımız, MEB tara-venliği Eğitimi”, hem uzaktan erişim hem de fından düzenlenen sertifikalarını almaya hakyüz yüze olarak verildi. kazandılar.Aynı zamanda, bedenen ve ruhen tam bir iyilik “Yangına Müdahale ve Acil Durum Eğiti-hali taşıyan çalışanların yer aldığı bir şirkette mi” çalışması ise Pasterya Üretim Tesisi, Etuyum ve yüksek performansın doğal bir sonuç İşleme Tesisi, Merkez Lojistik Depolar ve ma-olduğu yaklaşımıyla hareket eden Makro Mar- ğazalarımızda yapıldı. Yangın tatbikatı, işyer-ket, bu yöndeki eğitimlerine “Meslek Hasta- lerinde oluşabilecek yangınların nedenlerinilıkları ve Hijyen Eğitimleri” ile bu dönemde ortaya sererken, hangi tip yangına nasıl mü-de ağırlık verdi. Çalışanlarımıza, yalnızca çalış- dahale edilmesi gerektiğini içeren uygulama-ma ortamlarından kaynaklanması muhtemel lara çalışanlarımız ve mağaza yöneticilerimizolan değil, her sektörde farklı gelişen meslek de katıldılar.hastalıklarının varlığını ve korunma yollarınıaktarmaya devam ediyoruz. Çalışanların sağ-lık taramalarının eksiksiz yapılması yoluylayaşam kalitesinin korunmasına da önem ve-52 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJGelenekselTürk ve İslam SanatlarıCaferağa Medresesi’nde yaşatılıyorSanat ve estetik dünyasına en büyük katkıyı sağlayanlardan biri, kuşkusuz İslamMedeniyetleri… Ebru, Hat, Tezhip, Minyatür, Çini ve daha pek çok sanat dalı, İslamkültürü çerçevesinde ve ışığında gelişerek bugünlere geldi. Bazıları unutulmayayüz tutmuş olsa da çeşitli kurum ve kuruluşların gayretli çalışmalarıyla yaşatılmayadevam ediyorlar. Biz de, Ramazan'ı fırsat bilerek Geleneksel Türk ve İslam sanatlarınıtanıyalım istedik. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı bünyesinde bulunan tarihi CaferağaHMedresesi’ndeki atölyeleri sizin için gezdik.ayatımızın her evresinde farkında olarak deniyeti. Bazıları unutulmaya yüz tutmuş olsa daya da olmayarak sanatla iç içeyiz. Herkesin çeşitli kurum ve kuruluşların gayretli çalışmalarıylakendinden farklı anlamlar yüklediği sanat, yaşatılmaya devam ediyorlar. Hat, Ebru, Tezhip, Min-insanların ve toplumların tarih boyunca yatür, Çini gibi çok değerli sanat dalları, bugün Türkkullandığı en etkili iletişim araçlarından biri aynı Kültürüne Hizmet Vakfı bünyesinde, tarihi Caferağazamanda. Çeşitli medeniyetlerin binlerce yıldır kul- Medresesi’nde düzenlenen atölye çalışmalarıyla ya-landığı, bugüne ilettiği estetik anlayış ve normlar, şatılıyor. Ramazan ayını da vesile bilerek Vakfın Ge-günümüz sanat ortamını da biçimlendirmiş ve sanat nel Koordinatörü Burcu Çakır Akarsu ile hem çalış-dalları her daim düşünce ve inanç sistemlerinden malarını konuştuk hem de Caferağa Medresesi’ndekietkilenmiş. Sanat ve estetik dünyasına en büyük Tezhip, Ebru ve Hat atölyelerini ziyaret ederek, bilgikatkıyı sağlayanlardan biri de, kuşkusuz, İslam Me- aldık.54 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
Caferağa Medresesi, Cafer Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nın 30 yıllık faali- larını ve paylaşımlarını ortaya koymak, geçmiştenAğa tarafından, 1559 yetlerini kısaca anlatır mısınız bize? edindiğimiz tecrübelerin günümüze ışık tutmasınıyılında, Mimar Sinan’a sağlayarak sürece destek olmak ve akıllarda kalanyaptırılmış. Vakfımızın Genel Merkezi’nde ve Caferağa tüm bilinmeyenleri aydınlatmak amacıyla “İpek Medresesi’nde haftanın her günü Geleneksel Türk Yolu” konulu yayını hazırladı. Bu çalışmanın genel Sanatları konularında 1989 yılından itibaren baş- amacı, İpek Yolu’nun başlangıcından günümüze bü- latılan atölye çalışmaları bugün de devam ediyor. tün özelliklerini, tarih ve kültür mirası çerçevesinde Uzman hocalar tarafından sürdürülen atölye çalış- değerlendirip, kendine ait dinamizmi ve çağdaşlığı maları, vakıf merkezimizi ve Caferağa Medresesi’ni simgeleyen yanlarını ortaya koyarak bir “diyalog halka hizmet eden önemli birer merkez haline getir- yolu” olma özelliğini vurgulamak. Aynı zamanda, İs- di. Önemli bir boşluğu doldurduğumuza inandığımız tanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş.(Kültür A.Ş.) böylesi bir hizmetle amacımız, insanlarımıza bece- ile de 12 ciltten oluşan Türk Sanatları Yayın Projesi ri kazandırarak, bir taraftan ev ekonomisine, diğer çalışması içindeyiz. Kültür A.Ş.’nin maddi desteğiyle taraftan kültürel değerlerimize katkıda bulunmak. katkı sağlayacağı yayınımız, Vakfımızın 30 yıllık ya- Böylece, vakfımızın amaçları arasında bulunan ge- yın çıkarma tecrübesiyle ele alınarak oluşturulacak leneksel sanatlarımızın yaşatılmasına katkıda bu- bir kültür serisi. lunmak ve devamını sağlamak hedefiyle yol alıyoruz. Öte yandan vakfımız, kültür ve sanat konularında Caferağa Medresesi’nin tarihini anlatır mısınız emek harcamış, kültürümüzün tarihi gelişimini in- kısaca? celemiş ve bu birikimlerini yeni nesillere aktaracak çalışmalara ömürlerini vermiş şahsiyetleri ödüllen- Caferağa Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman döne- dirmeyi de bir borç biliyor. mi (1520-1566) Babüssaade ağalarından Cafer Ağa tarafından, 1559 yılında, Mimar Sinan’a yaptırılmış. Diğer kültür kurumlarıyla ortak çalışmalarınız Medrese, tarih boyunca birçok kez onarım görmüş; oluyor mu? Örnek verebilir misiniz? 1987-1988 yılları arasında da Türk Kültürüne Hiz- met Vakfı tarafından restore edildi. Geleneksel Türk Vakfımızın yayın projelerinden “İpek Yolu” adlı Sanatlarının öğretildiği, gelecek nesillere aktarıl- eserimizde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı dığı bir sanat merkezine dönüştürülen Caferağa Başkanlığı (TİKA), Türk Dünyası Belediyeler Birliği Medresesi’nde, bugün halen 15 dershane/sergi (TDBB), Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) destekle- odası, bir büyük salon ve avluyla, sanatın tarihle ri oldu. Vakfımız, İpek Yolu’nun geçmişten bugüne buluştuğu bir merkez olarak kültürümüze hizmet tarihini inceleyerek, günümüze yansıyan etkilerini, ediyoruz. Caferağa Medresesi huzur veren avlusuyla, kültürler arasında yarattığı etkiyle, kültür aktarım- Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 55
MAKRO RÖPORTAJÇini, Caferağa sanatsal etkinliklerle, Medrese ve Caferiye (Sinan Er- süsleme (ahşap, kumaş, cam boyama), ebru, hat,Medresesi'nde eğitimi debili) Tekkesi Sanat Galerisi’nde satışa sunulan ge- halı-kilim dokuma, katı’, keçe yapımı, kurdele nakışı,verilen sanat dallarından leneksel-çağdaş sanat eserleriyle hizmetlerini sür- kuyumculuk, minyatür, mozaik, Osmanlıca, porselenbiri. dürürken, İstanbul’un kültür mozaiği içinde önemli desenleme, resim, seramik, serbest fırça, sulu boya, bir yere sahip. takı, tezhip, müzik çalışmaları (ud, ney, gitar).İslam medeniyetinin sanat veestetik dünyasına katkıları Geleneksel Türk Sanatları arasında hangi dal- Çalışmalarınızı İstanbul dışına taşıyan projelerçok büyük. larda eğitimler gerçekleştiriyorsunuz? gerçekleştiriyor musunuz? Caferağa Medresesi’nde, Geleneksel Türk Sanatları Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Merkezi’nde ve TKHV konularında atölye çalışmaları/kurslar düzenliyoruz. Caferağa Medresesi Geleneksel Türk Sanatları Eğitim Sanatın tarihi mekânda hayat bulduğu bu çalışma- Merkezi’nde uzun yıllardır turizm acenteleri ve reh- larla, Geleneksel Türk Sanatlarını yaygınlaştırarak, berlerle işbirliği içinde çalışıyoruz; yerli ve yabancı yeni sanatçılar yetişiyoruz. Atölye çalışmalarımız gruplara özel gösteriler ve günübirlik sanatsal et- şöyle: Bez bebek ve oyuncak yapımı, çini, dekoratif kinlikler düzenliyoruz. Katılımcılarımıza, kendi sanat çalışmalarını yapmalarının mutluluğunu yaşatıyo- ruz. Sanat faaliyetlerimiz yurtiçiyle sınırlı kalmıyor. Geçtiğimiz dönemlerde yurtiçinde yerel yönetimle- rin, yurtdışında bulunan farklı kurumların; sergi, fuar, festival gibi davetlerini aldık. Bu davetler üzerine, vakfımız tarafından görevlendirilen ekibimizle, ül- kemizin kültürünün tanıtılmasına katkı sağlamayı amaçlayarak, farklı ülkelerde faaliyet gerçekleştirme imkânı bulduk. Eğitmenlerimizin sanatsal uygula- malar yaptığı ve birçok eserin sergilendiği organi- zasyonlarda bulunduk. Estonya, Belçika, Amerika, Tayvan kültürel anlamda davet aldığımız ülkeler arasında. Yunus Emre Enstitüsü’nün İtalya-Roma’da bulunan Türk Kültür Merkezi’nden ise 2016 yılının sonbaharı için davet aldık. Geleneksel Türk Sanat- larımızın uygulamalarıyla, ülkemizin kültürünün ilgi görerek yakından tanınmasını sağlayacak faaliyet- lerde bulunmak, etkinlik takvimimizde yer alıyor.56 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJ Yazıya saygı sanatı HatKur’an-ı Kerim’in güzel yazılması için duyulan estetik kaygıdan doğduğunusöyleyebileceğimiz hat sanatı, ardında köklü bir kültürel zenginlik ve anlamderinliği barındırıyor. Günümüze kadar ulaşan nüshalardaki farklı yazı stillerininyanı sıra, tarihi yapıtlardaki yazılardan seyredebileceğimiz anlam dünyasınıbugüne yansıtan hat sanatı, usta-çırak ilişkisine dayanan güzel yazı geleneğinibugün de sürdürüyor. Hat sanatı, sabrı saygıyla besliyor.Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’na bağlı Caferağa Medresesi, geleneksel Türk İslam sanatları- tarihini, yazı stillerini, geleneğini konuştuk. Yazıya nın bugün icra edildiği ve gelecek kuşaklara saygıyla… yansıtılarak, yaşatılmaya çalışıldığı, özel bir Öncelikle Hattat Efdaluddin Kılıç’ı tanıyalım: “Hattat”kültürel merkez. Kanuni Sultan Süleyman dönemi- diyebiliyoruz çünkü hocasından icazet almış usta bir isim. (İcazet almayı daha sonra açıklayacağız.)nin Babüssaade ağalarından Cafer Ağa tarafından Üsküdar doğumlu Efdaluddin Kılıç, İlahiyat Fakülte- si mezunu. Ardından Güzel Sanatlar Akademisi’ndeMimar Sinan’a, 1599 yılında yaptırılmış olan med-rese, bugün tarih, kültür ve duygu bütünlüğü içinde yüksek lisans yapmış. Yüksek lisansı sırasında Ab-yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlıyor. Çeşitli atölye basilerin son dönemlerinde yaşamış olan ve Amas-çalışmalarıyla da kültürel zenginliğe birikim katıyor. yalı olduğu söylenen Yakut El Musta’sımi ismindeHat Sanatı atölyesi, medresedeki önemli atölyeler- bir hattatın İstanbul müze ve kütüphanelerindekiden biri; eğitimcisi ise deneyimli Hattat Muhammed eserleri üzerine bir çalışma gerçekleştirmiş. Sonra-Efdaluddin Kılıç. Efdaluddin Kılıç ile hat sanatının sında Hattat Hasan Çelebi’den Sülüs-Nesih yazıla-58 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
Hattat Efdaluddin Kılıç rı üzerine icazetname almış. Şimdilerde Marmara da Arap yazısının en olumlu gelişmeyi, Kur’an-ı Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Sanatları ve Kerim sayesinde kazanmış olduğunu anlıyoruz. Tarihi Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Efdaluddin Elif’ten y’ye kadar o harfler ve onların birbiriyle Kılıç, Caferağa Medresesi’nde de hat dersleri veriyor. birleşme stillerine varan, Kur’an-ı Kerim’i düzgün, Bugün hat sanatını iyi öğreten, konusunda uzman okunaklı yazmak ve içeriğini korumak için harca- pek çok hattat olduğunu söyleyen Kılıç, “Eskiden de nan bir çaba söz konusu. “Peygamber Efendimizin varmış ama bir dönem ilgi azaldığı için kendi atölye- zamanında da yine Peygamber Efendimiz tarafın- lerine, kabuklarına çekilmişler. Son yıllarda ilgi daha dan ‘vahiy kâtipleri’ adı verilen bir grup oluşturulu- yoğun… İnsanların önyargıları kırılmaya başladıkça, yor” diyen Kılıç şöyle devam ediyor: “Onlar özellikle; hat bir sanat olarak daha çok değer görmeye ve bu Kur’an-ı Kerim’in titizlikle yazılması hususunda bir sanata olan ilgi artmaya başladı. Aslında çok cid- gayret gösteriyorlar. Tabi aynı dönemde farklı din di bir sanat ve kültür boyutu var, hattın. Bu boyut kitaplarının ve felsefi metinlerin de yazılı halleri ve belli bir zaman gözlerden kaçmış” diyor ve bugün bulunduğu kütüphaneler var. O yazıtlarda kullanı- yurtdışından gelip, İstanbul’da kalarak hat sanatı lan malzemeler, insanlığın ortak malzemeleri. Arap öğrenmek isteyen yabancı öğrencileri bile olduğunu Yarımadası’nda, İslamiyet’ten sonra Kur’an-ı Kerim söylüyor. nüshalarını çoğaltmak ve insanlara yaymak için bir alışveriş söz konusu oluyor. Kamış kalem, mürekkep, oKkuur’naank-lıı Kyearzimma’ik için… kâğıt, zaman zaman parşömen, malzeme olarak kul- lanılmış, Kur’an-ı Kerim yazımlarında. Yani Kur’an-ı Hat sanatının nasıl doğduğunu ve geliştiğini konuş- Kerim’in yayılması süreci yaşanıyor ve aslına bakı- tuğumuz Efdaluddin Kılıç, Hat sanatına Arap yazısı, lırsa estetik biçimde yazılabilmesi kaygısıyla Arap Arap hattı da diyenler olduğunu ve bu sanatın deği- Yarımadası’nda bir güzel yazı sanatı doğuyor.” şen türleri olduğunu anlatıyor. Şöyle ki, Arabistan’da 7. yüzyıla baktığımızda, Kur-an-ı Kerim’in geldiği “Kur’an-ı Kerim’i güzel, okunaklı, şanına yakışır yaz- günlerde Arap dünyasında güzel, estetik denilebile- mak adına gösterilen o çabayla bugün üzerinden cek bir yazı stilinin olmadığını görüyoruz. Kullanılan bin küsur sene geçtikten sonra, bambaşka ve harika bazı yazı stilleri vardı, ama onlar da ticari maksatla bir sanat ortamıyla baş başa bırakıyorlar bizi” şeklin- kullanılıyordu. Onun tarihi araştırıldığında Finikelile- de devam eden Efdaluddin Kılıç, “Bütün o birikimle, re kadar uzanan, daha sonra değişimlere uğrayarak Emeviler, Abbasiler, Memlûkler, Selçuklular, Osman- Arap Yarımadası’nda primitif haliyle kullanılan bir lılar, tarihte İslam dünyasında kurulmuş ne kadar yazı stilinden söz edilebilir. Buradan bakıldığında hanedanlık varsa, hepsinin önem verdiği ilk husus, Kur’an-ı Kerim’i geliştirmek. Unutulmaması ve doğru aktarılması için çabalamak” diyor.Tüm bunlardan hat Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 59
MAKRO RÖPORTAJsanatının yalnızca Kur’an-ı Kerim yazılması adına yazı stilinin bir şekilde oturtulması gerekiyordu. İşte Sülüs yazıda, eğimlerinkullanıldığı anlaşılabilir. Ama öyle değil. Farklı eser- o zaman da Aklâm-ı Sitte denilen, 6 çeşit yazı, diğer ve kıvrımlarınlerde de kullanılıyor; ancak tabi Kur’an-ı Kerim’in stillerin arasında öne çıktı. Bunlar, özellikle Kur’an-ıİslam dünyasında ayrı bir değeri var. Sultanlar ken- Kerim yazılmak için tasarlanan -benim düşündü- zenginleştiği, dahadi adlarını yüceltecek onursal bir konu, bir destek ğüm- yazı stilleri. Muhakkak ve Reyhani, bunlardan görsel bir etki var.olarak görüyorlardı. Bir sultanın kütüphane sahibi Ortaçağ’da çokça kullanılmış olan iki tanesi. Tevkiiolması, ayrıcalıklı bir durumdu. Matbaanın icadına ve Rik’adiye, yine farklı iki stil ki bunlar da Kur’an-ıkadar her şeyin el yazması olduğu düşünüldüğünde, Kerim metinlerinde olmayıp yardımcı bilgiler ihtivayazım malzemeleri de bir o kadar değerliydi ve iste- eden kısımlarda tercih ediliyor. Yine Kuran-ı Kerimnen her an tedarik edilemiyordu. kitabına mahsus olduğunu düşünebileceğimiz yazı stilleri… Bir de Sülüs ve Nesih yazı stilleri var. Yak-Aklâm-ı Sitte laşık 200 yıldır Sülüs ve Nesih yazı stilleri daha öneKur’anı Kerim’e has yazı stilleri çıkmış durumda” diyor.İslâmiyet öncesinde Latin ve Grek alfabesi gibi alfa- Görsel malzemeyle daha iyi fark etmek mümkünbeler ve yazı stilleri mevcuttu. Hatta İslâm dünyasın- ama Muhakkak yazıda dik olan harfler daha ince veda bilime verilen önemden dolayı, başka toplumların uzun görünüyor. Yatay giden çizgileri daha düz; solaartık ilgilenmedikleri Yunan klasikleri, Arap ve Müs- doğru bir hamle halinde sürekli bir dinamizim, enerjilüman âlimler tarafından aslında tercüme ediliyor, etkisi verecek bir sayfa düzenine sahip. Sülüs yazıyayani bu alfabelere ilgi gösteriliyordu. Ama Kur’an-ı baktığımızda ise burada eğimlerin, kıvrımların birazKerim’den itibaren artık Arap yazısını ele almaya daha zenginleştiği, daha görsel bir etki oluşuyor.başladılar. Onun güzelleştirilmesi süreci başladı. İlk Birinde dinamizm ve akışkanlık söz konusu; sankiKur’an-ı Kerim metinlerinde tercih edilen Kûfi yazı, koşuyor yazı. Diğerinde ise daha durgun ve sade birArapça bilenler için okunaklı ve sorun çıkarmayan güzellik hâkim; bulunduğu yerde bir ihtişam barın-bir yazı stiliydi. Fakat Arap olmayan kişiler de Müs- dırıyor ama sadece okumak için değil, aynı zamandalümanlığı tercih etmeye başlayınca Kûfi yazıda bazı seyretme isteği de uyandıran bir stile sahip. Efda-sesli harflerin olmayışı, sorun oluşturmaya başladı. luddin Kılıç, bu yazı stillerinin pek çoğuyla meşgul“Arapçayı bilmeyenlerin hatalı telaffuzları anlam olmuş. Aklâm-ı Sitte grubunun içerisinde Sülüs vedeğişikliklerine yol açıyor ve istenmeyen durumlar Nesih yazılarının artık çok popüler olduğunu söylü-oluşuyordu” diyen Efdaluddin Kılıç, “Dolayısıyla Arap yor. Günümüzde de hattatlıkla meşgul olan kişilerinolmayanlarca da rahatça okunup telaffuz edilebile- daha çok bu stillerle ilgilendiklerini ve bilhassa Sülüscek bir yazı stiline ihtiyaç duyuldu. Dil öğrenilir ama Nesih yazılarında usta olunabilmesi için bir ustayla çalışılması gerektiğinin altını çiziyor.60 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJ\"Matbaanın olmadığı,teknolojinin bu denli gelişmiş olmadığıdönemlerde Kur’an-ıKerim yazmak, hem çok istenen hem de hattatların özellikle uğraştıkları bir işti.\"İKcuarz’eatn-aılmKeardimanyazılmıyor Bbuulguünnuyboarşka sanatsal yönleri Hat sanatı, bin küsur senelik bir usta-çırakHat sanatı, bin küsur senelik bir usta-çırak silsilesine Her hattat icazet aldığında, hocasının ondan bir gün silsilesine dayanıyor.dayanıyor. Yani hat sanatını icra edenin adı, eserine Kur’an- Kerim yazmasını beklediğini belirten Ef-iliştiriliyor. Efdaluddin Kılıç’tan dinliyoruz: “Bu onuru daluddin Kılıç, henüz bir Kur’an-ı Kerim yazmamış.kazanmak için, en az 4-5 yıl o stillerden bir tanesinin Tabi Kur’an-ı Kerim’den yazdığı bölümler var. “Günü-uzmanının yörüngesine girerek, kendi tercihleriniz- müzde buna çok ihtiyaç var mı bir de ona bakmakden fedakârlık yapmanız gerekiyor. Kendinize ait bir lazım”, diyen Efdaluddin Kılıç sohbetimizi şu sözler-yaşam stiliniz, deneyimleriniz olabilir, “Ben öyle değil le noktalıyor: “Matbaanın olmadığı, teknolojinin bude böyle yazmak istiyorum”, gibi iddialarınız olabilir denli gelişmiş olmadığı dönemlerde Kur’an-ı Kerimama icazet alma sürecinde bunlardan bir müddet yazmak, hem çok istenen hem de hattatların özel-vazgeçmeniz gerekiyor. Ustanızın size anlatmaya, likle uğraştıkları bir işti. Ama bugün daha sanatsal vehissettirmeye çalıştığı estetik seviyeyi zaman içeri- farklı yönleri var hattın. Kur’an-ı Kerim içerisinden,sinde kavramaya çalışmak gerekiyor. Bu fedakârlık bugün yaşadığımız yere ve muhatap olduğumuzbaşta zor görünse de sanata tam anlamıyla hâkim kitleye göre belki bazı ayetler, pasajlar yazılabilir. İn-olmak, sınırlarını iyi kavrayabilmek için önemli. Öte sanlar artık çok daha hızlı yaşıyorlar. Bir şeyle uzunyandan sizde o potansiyel varsa, donanımı kazan- süre ilgilenmiyorlar. Bu nedenle çabucak kavranacak,dıktan sonra fırsat veriliyor. İcazete gelirsek; yetiş- içinde bulunulan duruma denk gelebilecek bazı pa-tirdiğiniz bir öğrencinizin, hazırlamış olduğu bir sajların, birtakım öngörülerle öne çıkartılıp sanatsalçalışmaya sizin de imza atmanız demektir bu. Bu bir yaklaşımla sunulması bence hattatlar için bugünçalışma 5 yıl da sürebilir, 10 yıl da… Kestirmeden daha doğru bir fonksiyon. İnsanlar hayatta pek çoktarifler vardır ya hani, ‘hat sanatı, sabır sanatı’ diye; konuya önyargıyla yaklaşıyorlar. Bu önyargılar, pekyok öyle bir şey. Bu, sabırdan ziyade bir saygı sana- çok güzellikten bizleri mahrum bırakıyor. Bundantı… Bir şeye saygı duyarsanız, sabredersiniz. Diye- kurtulmamız lazım. Arka plandaki kültürel zenginli-lim ki, epeyce vakit harcadınız ve hocanız bu işi iyi ği, anlam derinliğini ancak bu şekilde keşfedebiliriz.kavradığınızı düşündü, aynı zamanda sizin Kur’an-ı Biraz cesaret gerekiyor. Bu metinler, yalnızca yazılıpKerim yazacak terbiyede, ahlakta ve donanımda biri okunan, duvarlara asılan, yerde bulduğunuzda öpüpolduğunuzu kabul etti, o zaman sizi yetkilendiriyor. başına koyacağınız nüshalar değil. Bir anlam dünya-İşte bundan sonra, artık yaptığınız işlerin altına imza sı, derinliği var. Hoca-talebe ilişkisine dayalı bir geç-atabiliyorsunuz. Birkaç cümleden oluşan yetkilen- mişi ve yoğun bir emek var. Öte yandan onursal ola-dirme belgesinde, hocanız da kendini tanıtıyor. Tabi rak karşılığı ölçülemez. Örneğin, çok zekisinizdir amaherhangi bir istismar durumu söz konusu olmasın hafız olamazsınız, ezberleyebilmek ayrı bir lütufturdiye de aynı dönemin birkaç hattatından daha paraf çünkü. Müzik kulağınız çok iyidir ama beste yapa-isteniyor. Eğer hocanız hayattaysa, 2-3 kuşağın im- mazsınız. Hat sanatı da bunun gibi; çok güzel yazızası bir arada olabiliyor. O zaman da bu, bir ekolünüz yazarsanız ama hattat olamayabilirsiniz. Bu durumolduğu anlamına geliyor. Ve bu ekolün geleneği, ge- sizi engellememeli, ardındaki güzellikleri, derinliğileceğe aktarılıyor.” kurcalayıp anlamaya çalışmak gerekiyor.”62 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJ Suya salınan renkler Ebru En eski Türk kâğıt süsleme sanatlarından biri olan ebrunun kökeninin 15’inci yüzyıla kadar uzandığı tahmin ediliyor. Daha sonra ise Avrupa’ya “Türk kâğıdı” olarak yayılıyor. 19. yüzyılda İstanbul’daki ustaların ellerinde en mükemmel örneklerinin çıktığı, renklerin suyla ahenkli dansı olarak tanımlayabileceğimiz bu geleneksel sanat dalı, Anadolu kültürlerinin renk ve desenlerini tüm zarafetiyle suya yansıtıyor. En eski Türk kâğıt süsleme sanatı olarak bilinen ‘ebru’nun, Orta Asya Türk lehçelerinden Çağatayca’da “hare gibi damarlı” anlamındaki “ebre” kelimesinden geldiği biliniyor. İpek Yolu’yla İran’a, “su yüzü” anlamına gelen “abra” ve “bulut” gibi manasına gelen “ebri” isim- leriyle ulaşan bu sanat, Türklerle birlikte Anadolu kapılarından girdiğinde “ebru” adını almış. 19’uncu yüzyılda İstanbul’daki ustaların ellerinden en mükemmel örnek- lerinin çıktığı ebru sanatı, zaman içinde önemini yitirmiş. Modern sa- natların daha popüler olmaya başlamasıyla unutulmaya yüz tutup dur- gunluk dönemine girmiş. Ancak 1970’li yıllarda yeniden canlanmış. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı bünyesinde Caferağa Medresesi’nde ve ülkemizde pek çok dernek ve vakıfta bugün ebru atölye çalışmaları gerçekleştirili- yor ve bu sanat dalı gelecek nesillere aktarılıyor. Caferağa Medresesi’nde, Eğitmen Tüzin Tiryaki’nin önderliğinde gerçekleştirilen derslere ilgi yo- ğun. 1994 yılında Caferağa Medresesi’nde ebruya başlayan Tüzin Tiryaki, 1999 yılında yetiştiği bu kurumda eğitmenliğe başlamış. Daha sonra bir dönem ara vererek farklı çalışmalar yapan Tiryaki, 2012 yılı itibariyle yeni- den medreseye dönmüş ve halen öğrencilerine ebru sanatını aktarmayı sürdürüyor. Türk kâğıdı olarak yayılıyor Ebruyu kıvamı arttırılmış su yüzeyine boya bırakma ve bu boyaların de- senlenerek kâğıda alınma işi olarak anlatan Tüzin Tiryaki, bu geleneksel sanat dalı hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “En erken örneklerini 1400’lü yılların başında tespit edebildiğimiz bu çalışmaları, Türk cilt sanatı içe- risinde ve murakka kıtalarda yazı altlığı olarak sıkça görmeye başlıyo- ruz. Orta Asya kökenli erken tarihli eserler, 1500’lü yıllara gelindiğinde64 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJEbrunun en erken örnekleri, tüm Türk yayılım sahasında bir kâğıt boyama ame- nekşe hatip, çarkıfelek hatip, yıldız hatip gibi.1400'lü yıllarda görülüyor. liyesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu tarihten itibaren İstanbul’dan satın alınan ebruların Avrupa’ya taşın- Yuvası Ebru / Çarkıfelek Ebru: Birkaç renk ile bat- ması dolayısıyla orada da “Türk kâğıdı” olarak ünle- tal atılmış zemin, belirli merkezlerden simetrik ola- niyor.” rak dıştan içe doğru çarkıfelek deseni oluşturularak çiziliyor. Ebru türleri Akkase Ebru: Kalıp usulüyle dolu-boş şeklinde ya Battal Ebru: Fırça yardımıyla tekne yüzeyinin bir ya da farklı desenlerin tek kâğıt üzerine alınması. da birkaç renkle doldurulmasıyla yapılıyor. Çiçekli Ebru: Battal zemin üzerine çiçek resmedil- Bilinen en eski ebru çeşidi ve bu yöntemle yapılan mesiyle oluşturulan örneklerdir. battal ebrulara “Tarz-ı Kadim” (eski tarz) Battal Ebru deniyor. Çünkü zamanla daha değişik tarzlarla da Ustaları tespit etmek zor Battal Ebrular yapılmış. Tüzin Tiryaki, ebrunun yapıldığı erken dönemli ürün- Hafif Ebru: Erken tarihli ebru örnekleridir. Üzerleri- lerin üzerinde herhangi bir imza olmadığından us- ne yazı yazılmak üzere üretiliyorlar. taları tespit etmenin de pek mümkün olmadığını söylüyor. “Tanıyabildiğimiz en erken usta, Şebek adlı Kumlu Ebru: Tek renk boyanın bir merkezden bı- ebru ustasıdır ki 1608 yılından önce yaşadığını bili- rakılarak yüzeye yayılması sağlanıyor. Boya tekne yoruz” diyen Tiryaki, “Ayasofya Hatibi Mehmed Efen- yüzeyinde açıldıkça kumlu bir görüntü alıyor. di de 1773’te vefat ettiğini bildiğimiz erken tarihli bir diğer ebrucumuzdur. Adlarını tespit edebildiğimiz Gel-git Ebru: Battal olarak dolgulanan tekne yüze- ustalar, daha yakın tarihimize ait. Bekir Efendi, Sadık yinin, yukarıdan aşağı, soldan sağa bir biz yardımıyla Efendi, Etem Efendi, Necmeddin Okyay, Sami Okyay, ve birkaç cm aralıklarla taranmasıyla oluşturuluyor. Savit Okyay, Sühely Ünver, Mustafa Düzgünman. Günümüzde Düzgünman öğrencilerinin yetiştirdiği Şal Ebru: Gel-git yapılan ebru yüzeyi köşelerden kö- onlarca ebrucu bulunuyor” diye anlatıyor. şelere “S” şeklinde taramalarla oluşturuluyor. Ebrularımızın tarihi örneklerini çok da görebilme Taraklı Ebru: Gel-git yapılan ebru yüzeyinin boydan şansına sahip olmadığımızı söylüyor Tüzin Tiryaki. boya bir tarak yardımıyla şekillendirilmesinden olu- Ebru sanatı örneklerinin genelde kitapların içerisin- şuyor. de ve murakkka levhalarda kullanıldığından müzeler ve yazma eserler kütüphanelerinde bulunabildiğini Hatip Ebru: Tek renk battal atılmış zemin üzerine, ve sadece işin ilgilisi olan ve ilmi çalışmalar yapan- simetrik biçimde, muhtelif aralıklarla ve bir biz yardı- lara çıkarıldığını öğreniyoruz. mıyla iç içe boyaların bırakılması ve bu yuvarlak mo- tiflerin hareketlendirilerek şekil vermesiyle oluşuyor. Oluşan şekillere göre adlandırılıyor: Yürek hatip, me-66 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJAltın değerinde bir saray sanatıTezhipAnadolu, Selçuklu, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı Devleti dönemleri, bir saraysanatı olan tezhip sanatının muhteşem örneklerinin gelişerek çıktığı dönemler...Hat sanatının yanında yer alan ve bir kitap sanatı olan tezhip sanatındakimotifler, padişah fermanları, divanlar, deri, cilt maden sanatı, ahşap zeminler,çini ve dokuma sanatlarında çok zengin süslemelerle de karşımıza çıkıyor.Tezhip kelimesi Arapçada “altınlamak” de- mek. Tezhip sanatı, Orta Asya’dan başlaya- süslemelerle karşımıza çıkıyor. Altın kaplı bir saray rak İslamiyet’in kabul edilmesiyle birlikte 10. sanatı olan tezhip hakkında Caferağa Medresesi’nin tezhip atölyesinde eğitim veren Cemile Baybura’danyüzyıldan itibaren her devir, bir sonraki devre bilgi aldık.örnek olacak şekilde devam etmiş. Uygur Türklerininyaptığı çok zengin sanat eserleri, bu sanatın teme- Cemile Baybura’nın uzmanlık alanı Geleneksel Türklini oluşturuyor. Anadolu, Selçuklu, Anadolu Beylik- El Sanatları’ndan Tezhip ve Minyatür. 1983 yılındaleri ve Osmanlı Devleti dönemi, bir saray sanatı olan Mithatpaşa Kız Teknik Lisesi, Resim bölümündentezhip sanatının, muhteşem örneklerinin gelişerek mezun olan sanatçı, 1986 yılında Trakya Üniver-çıktığı dönemler. Hat sanatının yanında yer alan sitesi Edirne Meslek Yüksek Okulu, Duvar Süslemeve bir kitap sanatı olan tezhipteki motifler padişah Bölümü’nü bitirmiş. 1993 yılında Marmara Üniver-fermanları, divanlar, deri, cilt maden sanatı, ahşap sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Elzeminler, çini ve dokuma sanatlarında çok zengin Sanatları (Tezhip ve Minyatür) bölümünden mezun68 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO RÖPORTAJTezhip kelimesi Arapçada olan Cemile Baybura, 1993 yılından bu yana Türk sı, fes rengi, küf yeşili gibi renkler çokça kullanılmış.“altınlamak” demek. Kültürüne Hizmet Vakfı Caferağa Medresesi’nde Desenler, o devrin sanatkârlarının oluşturulduğu tezhip dalında ve 2004 yılından itibaren de Serbest üslup özelliğine göre çizilip, renklendirilmiş. Yazı- Fırça (dekoratif resim) dalında eğitim veriyor. nın anlamına verdikleri kıymetle çok zengin eser- ler meydana getiren müzehhipler (tezhip yapan Müzehhiplerden sanatkâr) her devirde yeni üsluplar oluşturmuşlar.” her devre yeni üslup En iyi eserler Topkapı Sarayı Yazma eserlerinin özellikle saray kütüphaneleri için Müze Kütüphanesi’nde hazırlanmış olanlarında tezhibe çok önem verildiğini söyleyen Cemile Baybura, yazma eserlerin cilt ka- Fatih Devri sanatkârı Baba Nakkaş, Kanuni dönemin- pakları, zahriye sayfası, ser levha, hatime sayfası gibi de Karamemi ve Şahkulu, 18. yüzyılda Ali Üsküdari, kısımlarının tezhip alanları olduğunu söylüyor ve şu üslup özelliği oluşturan değerli tezhip sanatkârları. bilgileri paylaşıyor: “Altın varak (sayfa) ezilerek fır- 19. yüzyılda gelişen rokoko üslubu ile birlikte vazo çayla sürülecek boya kıvamına getiriliyor. Altın, guaj, içinde çiçekler, bükülmüş, kıvrılmış saz yolu tarzı sulu boya, akrilik gibi su bazlı boyalarla (eskiden yapraklar, kurdeleler, ışık-gölge kullanılarak derinlik topraktan elde edilerek) birlikte kullanılıyor ve kâğıt etkisi de bu dönem özelliği olarak karşımızı çıkıyor. zemine sürülüyor. Ardından mühre ile patlatılıyor. Samur fırçalar kullanılıyor ve kâğıdın da aherlenmesi Bu sanat dalında verilmiş en iyi eserlerin Topkapı gerekiyor. Aherlemek, kâğıdın güzel yazı için elverişli Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunduğunu söy- bir hale getirilmesi yani yüzeyinin bir takım sıvılar- leyen Cemile Baybura, “Günümüzde yapılan tezhip la güçlendirilmesi demek. Şapta eritilmiş yumurta çalışmaları daha çok levha halinde. Geçmişte yapı- akı, sulu nişasta, pişmiş pirinç suyu, paça suyu gibi lan tezhip eserleri günümüz tezhibine ışık tutarak, sıvılar, aherleme işleminde bolca kullanılıyordu. Bu doğru ve mükemmel örnekleri göstererek, yeni ta- sıvılar, kâğıdın yüzeyine bir kez sürülürse buna ”tek sarımlarla, fakültelerde, kurslar aracılığıyla sürdürü- aherli” iki kez sürülürse “çift aherli” deniyordu. lüyor. Sabır ve manevi haz veren bu sanat geçmişten günümüze sevilerek yapılıyor” diyor. Tezhip sanatında altının yanında lacivert, aşı kırmızı-70 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO YAŞAMDüğün öncesidoğru beslenmeninpüf noktalarıDüğün öncesinde kilo almak veya kilo vermek, gelin adaylarınınkorkulu rüyası. Özellikle gelinlik satın alınmışsa kiloyusabit tutmak büyük önem taşıyor ki son dakika bir aksilikyaşanmasın. Bunun yanı sıra, yorucu bir tempoda geçen düğünhazırlık sürecinde yorgun düşmemek ve hastalanmamak için debeslenme konusunda hassas ve dikkatli olmak önem taşıyor.Evlenecek olanlar, düğün öncesi doğru ve sağlıklı beslenmeninpüf noktalarını bilmeli.72 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
Hayatın en telaşlı, tempolu ve Gelinliğinizin içinde kendinizistresli süreçlerinden biri, düğün mutlu ve hafif hissedebilirsiniz.öncesi hazırlık dönemi.Hayatın en telaşlı, tempolu ve stresli süreçlerinden > Ödem attırıcı biri, düğün öncesi hazırlık dönemi. Gelinlik seçi- detoks diyeti mi, alınacaklar listesi, eksiklerin tamamlanması derken zaman hızla akıp geçiyor. Bu süreçte ara- Düğünden bir gün önce da gelinlik provaları da yapılıyor tabi. Hazırlık sürecinde gelin adaylarının en sık yaşadığı sorun, kilo kaybı. Na- Sabah: 2 kutu probiyotik diren de olsa stresten kilo alan adaylar da var. Her iki- yoğurt, 2 kaşık yulaf, sinde de son gelinlik provası hüsrana dönüşebiliyor. Öte 1 halka ananas yandan, yoğun geçen bu süreçte, stres faktörü bağışıklığı da etkileyerek hastalıklara veya halsizliğe yol açabiliyor. Öğle: 6 kaşık zeytinyağlı Tüm bunların önüne geçmek, hastalıklardan korunmak sebze yemeği, 2 dilim tam ve kilosunu sabit tutmak isteyenlerin bu süreçte doğru buğday ekmeği ve sağlıklı beslenmesi çok önemli. İkindi: 1 kivi + 2 ceviz + Diyetisyen Kübra Bal, gelinliği içinde kendini mutlu ve 10 badem + 10 fındık hafif hissetmek isteyenler için, düğün öncesinde beslen- me ve detoks konusunda püf noktalarını paylaştı.Kahvaltı, protein ağırlıklı olmalı Ara Öğün: 1 kase sebze çorbası, 1 kase yoğurt, 2Her sabah, 1 haşlanmış yumurta, 2 dilim peynir ve 2 dilim dilim tam buğday ekmeğiesmer ekmekten oluşan protein ağırlıklı ve glisemik in-deksi düşük bir kahvaltı yapmanız, günün geri kalan kıs- Gece: Papatya ya damını rahat geçirmenizi sağlıyor. Bu kahvaltıya alternatif melisa çayı, 2 adet kuruolarak 1 kase laktozsuz süte 4 kaşık sade yulaf ve 2 adet hurmakuru erik veya kayısı ekleyerek yapacağınız bir kahvaltıda sindirim ve şişkinlik sorunu yaşamanıza engel oluyor. İçecek: 1 demet maydanoz, 1 demet dereotu, 1 demetAra öğünler ihmal edilmemeli nane ve 1 yemek kaşığı kekiği 2 litre suda 20Koşturmalar içerisinde öğün atlamak, kan şekerini düşü- dakika kaynatıp soğutun verüyor ve kişinin kendini sinirli ve halsiz hissetmesine ne- gün boyu için.den oluyor. Bu nedenle çantanızda ve aracınızda sağlıklıara öğünler bulundurmaya özen göstermelisiniz. 2 ceviz,10 iç badem, 2 hurma ve 10 fındıktan oluşan bir karışım,kendinize gelmenizi sağlıyor. Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 73
MAKRO YAŞAM Düğününüzde ışıltılı ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için, günde 2 litre su içmeli, çay ve kahve gibi içecekleri daha az tüketmelisiniz. Farklı renkli meyve ve sebzeler tüketerek enerjinizi yüksek tutabilirsiniz.Son gelinlik provanızın Yüksek enerji için renkli meyveler bastırabilirsiniz. Şerbetli ve hamurlu tatlılardan uzak dur-hüsrana dönüşmemesi manızda fayda var.için yediklerinize dikkat Gün içerisinde farklı renkli meyve ve sebzeler tüketereketmenizde fayda var. düğün gününüze kadar enerjinizi yüksek tutabilirsiniz. Doğal beslenin Günde 1 kırmızı (elma, çilek, nar), 1 yeşil (kivi, ıspanak,Salatalarınıza ceviz ve brokoli), 1 turuncu (portakal, havuç) renkte meyve ve seb- Hazır gıdalardaki katkı maddelerinden korunmak adınasemizotu eklemeniz, zeniz olsun. bu süreçte mümkün olduğunca doğal beslenmenizdeomega-3 alımınızı fayda var. Ev yemekleri yemeye özen gösterin. Böylelikledestekler. Bol bol su içilmeli metabolizmanız daha hızlı çalışacaktır. Fast food tarzı gıdalardan ve yağ içeriği yüksek besinlerden uzak dur- Düğününüzde ışıltılı ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak malısınız. için, günde 2 litre su içmeli, çay ve kahve gibi içecekleri daha az tüketmelisiniz. E vitamini içeren badem, ay çe- Düzenli uyku çok etkili kirdeği ve cevizden haftada 2 gün, 1 avuç tüketin. Her gün 1 tatlı kaşığı keten tohumu yağını yoğurdunuza ek- Geç yatmayıp, sabahları güne erken başlayın. Geç sa- leyerek cildinizin nemlenmesini sağlayabilirsiniz. atlerde bir şey tüketmeseniz bile, uyanık olmak kortizol ve ghrelin hormonu salınımını azalttığı için kilo vermeyi Omega-3 alımı önemli zorlaştırıyor. Yapılan araştırmalar 00.00-04.00 arasında uykuda olmanın, zayıflamaya yardımcı olduğunu göste- Her gün omega-3 alarak, hem vücut direncinizi arttırabi- riyor. Yüzünüzün dinlenmesi ve ödeminizin olmaması için lir, hem cildinizi koruyabilir hem de fazla kilolarınız varsa düzenli uyumayı, düğün gününüze kadar devam ettirin. kurtulabilirsiniz. Haftada 2 gün somon balığı tüketmeniz, salatalarınıza ceviz ve semizotu eklemeniz de omega-3 Ve mutlu son için... alımınızı destekleyecek. Düğün gününü sorunsuz ve sağlıklı geçirebilmek de Tatlı krizlerine dikkat çok önemli. Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişken düğün gününüzde de dikkat etmeniz gereken noktalar var. Düğün hazırlıkları yaparken keyif aldığınız kadar, sinir- Örneğin düğünden hemen önce gaz yapan (karnabahar, lenebilir ve gergin anlar yaşayabilirsiniz. Ancak dikkat turp, kuru bakliyat, süt gibi) besinlerden uzak durmalı- etmelisiniz çünkü fazla stres, tatlı isteğini arttırabiliyor. sınız. En az yüzde 70 kakaolu bitter çikolata ile tatlı krizlerinizi74 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO GÜZELLİKKendiniz yapın:Yoğurt maskeleriCildinizdeki sorunları, bir çırpıda hazırlayabileceğiniz, yoğurt bazlı maskelerlegiderebilirsiniz. Öncelikle yarım kase yoğurt hazırlayın ve cildinizin sorununagöre maske tariflerimizden birini deneyin. Yoğurdun içeriğindeki cilde dost yağbileşikleri ve proteinler tazelenmenizi sağlayacak. Eğer cildiniz solgunsa...Eğer cildiniz kuruysa... Eğer cildiniz Bal akneye eğilimliyse...Avokado Zeytinyağı Limon TarçınBu muhteşem ikilinin barındırdığı yağ Muz Zerdeçal Bu üç gıdanın yoğurtla birleşimi, ölü hücreleri cildi-asitleri, cildinizin nemini korumasına ve nizden uzaklaştırır ve dolaşımı destekleyerek cildindaha yumuşak hissetmenize yardımcı olur. Potasyum zengini muz ciltte lekeye neden olan parlamasını sağlar. bakterilerin büyümesini yavaşlatır ve zerdeçalYarım avokadonun içini oyun ve pü- ise cildin yağ üretimini kontrol altında tutar. 1 yemek kaşığı bal ve limon suyunu yoğurtla karıştı-rüzsüz bir hale gelene kadar ezdikten rın. Birkaç tutam tarçın ekledikten sonra göz çevre-sonra yoğurtla karıştırın. Bu karışıma Olgun bir muzu ikiye bölün ve bir parçasını iyi- nizden kaçınarak yüzünüze bolca yayın. 15 dakikanın1 yemek kaşığı zeytinyağı ekleyerek ce ezerek yoğurtla karıştırın. Ardından üzerine sonunda, ılık bir yüz havlusuyla maskeyi temizleyin.homojen bir kıvam alana kadar karış- 1 yemek kaşığı zerdeçal ekleyin. Maskeyi cildi- Bir yanma ya da batma hissediyor musunuz? Endişe-tırmaya devam edin. Bu maskeyi cildi- nize uygulayın ve en az 10 dakika bekletin. Son lenmeyin! Bu tarçının etkisi... Tarçın, oksijen bakımın-nize uygulayın ve 15 dakika bekletin. 15 olarak ılık suyla durulayın. dan zengin kanı cildinizin üst kısımlarına getiriyor vedakikanın sonunda ılık suyla yıkayın. cildinize sağlıklı bir parlama kazandırıyor.76 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO ÇOCUĞUMKaliteli zaman, güçlü iletişim,mutlu çocuklarAileleriyle “kaliteli” zaman geçirençocuklar, çok daha mutlu, başarılı veözgüvenli oluyorlar. Kaliteli zamangeçirmek, ebeveyn ve çocuk arasındakiilişkiyi besleyip güçlendiriyor. Aile ve çocukbirlikte olmaktan daha büyük keyif alıyor.Peki ya siz, yoğun iş yaşamı ve gündelikkoşuşturma içinde çocuğunuza yeterincezaman ayırıyor musunuz?Çocuğunuz oyuncaklarıyla oynarken, yanında oturup e-postalarınıza bakıyor olmanız, sosyal medyayı takip etmeniz ve gündelik işlerinizi yapmanız, onunla birlikte iyi vakit geçirdiğiniz ve iletişim kurduğunuz anlamına gel- miyor. Ebeveynler çocuklarıyla yalnızca oyun oynamayı ve etkinlik yapmayı da yeterli zannediyor. Oysa sohbet ederek, gazete, kitap veya dergi okuyarak, resimleriyle ilgili konu- şarak, kendi günlük hayatlarından bahsederek de zaman geçirmek çocukları mutlu ediyor. Unutmayın, çocuğunuzla bir arada geçirdiğiniz vaktin kalitesini arttırmak istiyorsanız, karşılıklı doğru iletişim kurmanız oldukça önemli.Paylaşımlarınızı arttırın Çocukla kaliteli zaman geçirmek demek, saatlerce beraber vakit geçirmek demek değildir. Sürekli olmak kaydıyla gün- de ortalama 30 dakikanızı çocuğunuza “özel” geçireceğiniz bir zaman dilimi olarak ayırmalısınız. Özellikle hafta sonları alışveriş merkezlerinde geçirilen zaman, asla kaliteli zaman değil. Çünkü konuşmadan, sözlü-sözsüz temas kurmadan yürümek ve gezmek, kaliteli zaman tanımına uymuyor. Yani birlikte zaman geçirmekle, kaliteli zaman geçirmek arasında fark var. Günlük yaşam içinde paylaşımlarınızı olabildiğince arttırmalısınız. Mümkün olduğunca akşam yemeklerini evde beraberce yemek, oyun oynamak, gün içinde yapılan- 78 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 79
MAKRO ÇOCUĞUM Çocuğunuzla > Kelimelerin gücü konuşurken onunla mutlaka İster yazılı ister sözlü göz teması olsun, dili doğru kurmalısınız. kullanmak, çocuklarla Böylelikle çocuk kullanılan iletişimde kendini önemli oldukça etkili oluyor. hissedecektir. Çoğu zaman çocuklarla kurduğumuz iletişimde kullandığımız kelimelerin onlar tarafından nasıl algılandığını düşünmüyoruz.larla ilgili sohbet etmek, aile içi paylaşımınızı arttı- Güçlü iletişimde püf noktaları Örneğin çocuklarrıyor. Annenin ev işi yaparken veya yemek pişirirken “-me, -ma” gibiçocuğuyla konuşması ve onun yanında bulunmasına • Çocuğunuzu dinlemeniz çok önemli. Dinliyormuş olumsuzluk anlamıizin vermesi de bir beraberlik anlamına gelebilir; tabi gibi yapmayın çünkü çocuklar bunu hemen hisse- veren ekleri anlamamabu süre içerisinde sohbet ediliyor olması önemli. diyorlar. Eğer o an bir işiniz varsa biraz beklemesini eğilimi gösteriyorlar. isteyerek daha sonra onu dinleyeceğinizi ifade ede- “Yapma” dediğinizde3-6 yaş aralığına dikkat bilirsiniz. bunu “yap”, “koşma” dediğinizde bunu “koş”Özellikle 3-6 yaş arası dönemde, biyolojik cinsiyete • Çocuğunuzla konuşurken onunla mutlaka göz te- şeklinde algılıyorlar.uygun sosyal davranışların gelişmesi açısından er- ması kurmalısınız. Böylelikle çocuk kendini önemli Bunun için “koşma”kek çocuk ve baba, kız çocuk ve anne paylaşımları- hissedecektir. Onu anladığınızı belirten jest ve mi- yerine “yavaş yürü”,nın arttırılması da son derece yararlı. Şunu kesinlikle miklerden de kesinlikle kaçınmayın. düşme yerine “dikkatliunutmamak gerekiyor; bir çocuğa zarar vermek, yal- ol” gibi cümlelernızca fiziksel şiddet uyguluyor olmak değildir. Yeteri • Görüşlerini, saygı duyduğunuzu belirtecek şekilde kurmak, doğru iletişimkadar zaman ayırmamak da çocuğa zarar veriyor. İh- dinlemeniz çok önemli. Haksız olduğu yönler varsa, kanallarını açmanız içinmal edilen çocuklarda özgüven eksikliği, öfke kont- bunları da doğru kelimelerle ve tatlı dille açıklayın. etkili oluyor.rol problemleri ve depresyon gelişme riski oldukçayüksek. • Karşılaştıkları sorunları çözmek adına çaba gös- termelerini sağlayın. Zorlandığı anda problemi çöz- mek yerine, yol gösterici olun. • Yaptığı yanlışları çocuğunuza mutlaka anlatın ama bu yanlış karşısında sevginizin asla azalmadı- ğını da belli edin. • Tutarlı olmak, çocukla kurulan iletişimde ve bera- ber geçirilen zamanda çok önemli. Verdiğiniz sözler- den ve aldığınız kararlardan geri adım atmayacağı- nızı çocuğunuz bilmeli. • Anne ve baba olarak çocuğunuzla her akşam, özel ve rutin aktiviteler planlamalısınız. Bir çocuk için anne ve babanın yeri ve rolleri kesinlikle ayrı. Bu ne- denle ebeveyni olarak birbirinizin rollerini çalmama- nız önem taşıyor. Çocuğun anne ve babayla birlikte yapmak istediği şeyler değişebiliyor.80 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO YAŞAMİBkiitseikkelreletk üzerinde mutlulukGeçmişi çok eskiye dayanmıyor olmasına rağmen bugün dünyaüzerinde yüz milyondan fazla bisiklet var. Aynı zamanda pekçoğumuzun çocukluk anıları da iki teker üzerinde aşılan yollarladolu. Bugün yollar ve caddeler, arabalar ve motorlu taşıtlardangeçilmiyor ve şehir trafiğinde bisiklet tutkunlarına pek yolaçılmıyor olsa da gerek nostaljik olması, gerek bir spor dalıolması, gerekse yine pek çok keyifli âna, bizi iki tekerlek üzerindetaşımasıyla bisiklet, hayatımızın önemli bir parçası…Pek çoğunuzun anılarında önemli bir yere sa- hip, bisiklet. Babamızın bize ilk karne hedi- taşıtlarla dolu. Pek çok çocuk bisiklete binmeyi, eğer yesi çünkü… Mahalle aralarında yapılan kısa çevresinde bir park ve bahçe yoksa, öğrenemiyor veya çok geç öğreniyor. Yalnızca çocuklar için değilturlarda janjanlı kornasıyla caka satmanın tabi, bisiklet tutkusu olan yetişkinler için de durumaracı, aynı zamanda… Bir çocuk için özgürlüğün içler acısı. Aslına bakılırsa hem bir spor dalı olaraksembolü, yüzünü rüzgara dönüp, pedallara kuvvet- hem de keyifli ve nostaljik yanıyla bisiklet, değerlile aşılan; aslında kısacık ama anılarda uzayıp giden bir araç. Öte yandan dünya üzerinde bu işi meslekyollar... Bugün yollar, caddeler ve sokaklar, motorlu olarak edinmiş çok değerli bisiklet sporcuları ve el-82 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
> Neden bisiklet? Hem bir spor Arabalarımız bizi dalı olarak hem gideceğimiz yere çok daha hızlı ulaştırıyor, de keyifli ve diye düşünüyor nostaljik yanıyla olabilirsiniz. Farklı bir bisiklet, değerli açıdan bakarsanız, yoğun trafikte çoğu bir araç. zaman yürüsek daha hızlı ulaşım sağlıyoruzbette bisiklet yarışları da var. İki tekerlek üzerinde bir Kısaca tarihine bakacak olursak... aslında. Hem boşunayolculuk yapalım dedik biz de; hem simgesel olarak çevreye zarar veriyoruzönemi olan, hem de gideceğimiz yere bizi, diğer mo- • Bisiklet, 1791’de Fransa’da doğdu. İki tekerlekli bir hem de kapalı birtorlu araçlar kadar hızlı olmasa da, rahat ve çevreci oyuncak yapmayı düşünen Sivrac Kontu, ilk bisiklet kutunun içinde saatlerşekilde ulaştıran bisikletin tarihine ve türlerine şöyle fikrini geliştirdi ve pedalı olmayan Celerifere adını geçiriyoruz. Elbette karlıbir göz atalım. verdiği makineyi geliştirdi. ve yağmurlu havalar için durum farklı. Ama“Eğlence atı” • Alman Baron Drais, 1817’de, bu makinenin üzerine mis gibi bahar ve bir gidon ve bir sele oturttu ve buna Draisienne adını yaz günlerinde açıkPedallarla yürütülen ilk bisikletler, 1700’lü yılların verdi. Böylelikle sonraları bir moda haline gelen bu havada pedal çevirmeksonlarında ortaya çıkıyor. Bu tutku, hızla İngiltere, taşıt, yavaş yavaş tüm Avrupa’ya yayılmaya başladı. ve şehrin trafiğineFransa, Hollanda ve İtalya başta olmak üzere bütün girmeden eğlenceliAvrupa’ya yayılıyor. İlk bisiklet, eşit boyda iki tahta • Pierre ve Ernest Michaux adında baba-oğul iki yolculuklarla ulaşımtekerleği bulunan, tahta bir bisiklet… Ama bisikletin Fransız, 1861 yılında, Draisienne’in ön tekerlek gö- sağlamak için bisikletasıl tarihi 1700’lü yılların sonunda Fransa’da geliş- beğine pedal taktılar. Böylelikle bugün kullandığımız tercih edilebilir.tirilmiş araçlarla başlıyor. Daha sonra Almanya’da, anlamda bisiklet doğmuş oldu. Bu taşıta VelocipedeAlman Baron Karl VonDrais tarafından geliştirilen ismi verildi. Bisikletin pek çokbisiklet ise artık tüm Avrupa’da “eğlence atı” ola- avantajı da var. Herrak anılıyor. Böyle başlayan macera, 1800’lü yıllarda • 1865 yılında İngiltere’de Velocipede yapımı işine şeyden önce, oldukçamodern bisikletin ortaya çıkmasıyla devam ediyor ve ilk olarak Coventry Dikiş Makineleri Şirketi başladı. basit bir araç olmasıbugünlere geliyor. nedeniyle pahalı • 1875 tarihine kadar yapılan Velocipede’lerde pe- değil; yine uzun süren dalın bir dönüşü, tekerleği de ancak bir defa döndü- pahalı bakımlar da rebiliyordu. Bu nedenle hızın ön tekerleğin büyüklü- gerektirmiyor. Çok az ğüne bağlı olduğu düşünüldü ve ön tekerleğin çapı yer kapladığı için park küçültüldü. Artık Velocipede bütünüyle oransız bir yeri arayışlarına gerek biçim almıştı. kalmıyor. Bisiklet ile yapacağınız 15-20 • J.B.Dunlop adında bir İngiliz 1888’de önemli bir kilometrelik bir hız, buluş yaparak Velocipede’i sarsıntılı bir taşıt olmak- yürürken harcadığınız tan çıkararak rahat ve kullanışlı bir duruma getirdi. enerjiye eşit oluyor. 1900’ün başlarında ise bugünkü görünüş ve yapısını Üstelik gideceğiniz kazanan Velocipede’e bisiklet adı verildi. yere hem spor yaparak hem de eğlenerek Bisiklet seçimine dikkat ulaşıyorsunuz. Araba bunların hiçbirini size Günümüzde pek çok farklı türde bisiklet var. Sporcu- veremiyor. ların kullandıkları farklı, amatörlerinki farklı ve bun- ların da çeşitleri var. Vitesli olanlar, hız bisikletleri, dağ bisikletleri gibi pek çok farklı türden söz ediyo- ruz. Siz de bisikletliler dünyasına katılmak istiyorsa- nız öncelikle doğru seçimi yapmanız gerekiyor. Bisiklet yalnızca iki tekerlekten ibaret değil. Sizi bir yerden bir yere ulaştıracak olan bu aracın Mayıs-Haziran 2016 Makro Vizyon | 83
MAKRO YAŞAM Hayatınızın akışında bisiklete fazlaca yerayıracaksanız şehirbisikletlerini tercih etmelisiniz.hem güvenliğiniz hem de konforunuz için bazı özel- dağ bisikletinde en az 3-4 cm, yarış ve tur bisiklet-likleri olması gerekiyor. Bisikletler dağ bisikleti, tur lerinde 2,5 cm boşluk olması gerekiyor. Bu ölçüler,bisikleti, yarış bisikleti olarak üç ana gruba ayrılıyor. bisikletin diğer ölçüleri arasında en fazla önem taşı-Bu türlerden hangisini tercih ederseniz edin, dikkat yanı… Bisikletin marka ve modeline göre değişen fi-etmeniz gereken nokta, bisikletin size uygunluğu. yatlar, genellikle hafiflik, sağlamlık, kullanım kolaylığıİdeal ölçü şöyle: Ayaklarınız yerde, bisikletin üst bo- ve güvenliğiyle doğru orantılı.rusu üzerinde durduğunuz zaman boruyla aranızda Daha basit olarak, bisikletleri hobi bisikleti ve şehir bisikleti olarak ayırırsak hobi bisikletleri için çok amaçlı bisikletler diyebiliriz. Bu bisikletleri hem şehir içinde hem de kırsal alanlarda rahatlıkla kullanabi- lirsiniz. Keyif için bisiklet almak istiyorsanız böyle bir bisiklet tercih etmeniz sizin için daha avantajlı ola- bilir. Hobi bisikletlerinde hem kadın hem de erkekle- rin vücut yapılarına uygun farklı ölçüler var. Bisikletin özellikleri ve aksesuarları, modele ve fiyata göre de- ğişiyor. Rahat ve sağlam seleleri ve çok vitesli yapılarıyla sürüş kolaylığı da söz konusu. İşe, alışverişe ya da arkadaşlarınızla buluş- maya bile bisikletle gidecekseniz, kısacası hayatınızın akışında bisiklete fazlaca yer ayıracaksanız şehir bisikletlerini tercih etmelisiniz. Bu bisikletler büyük ve ince lastiklere sahip olduklarından asfaltta kullanım için ide- aller. Öte yandan bu tür bisikletlere çanta ve küçük eşyalarınızı taşıyabilmeniz adına sepet de takılabiliyor. Seçeceğiniz şehir bi- sikletinin rahat ve kullanımı pratik bir bisiklet olması da önem taşıyor.84 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO TARİFPatlıcanlı Börek Piçabeterlizısğcalaiemynylleilaecınziobzdvlödeearutealçkik.yoç,nkaıMalzemeler • Yarım paket margarin Hazırlanışı• 3 adet patlıcan • 1 çay bardağı su İlk önce patlıcanları soyup küp küp doğrayın.Tuz serperek elinizle sıkın. Bu şekilde• 3 adet domates acısını alın ve daha sonra suyla durulayın. Domates, biber ve soğanları küçük küp•6 adet sivribiber • Yeteri kadar tuz şeklinde doğrayarak yarım çay bardağı sıvı yağ ile birlikte, patlıcanlarla beraber•1 adet kuru soğan soteleyin. Tencereyi ocaktan almaya yakın salça ve tuzu ekleyin. Bu arada mar-•2 adet yufka • Üzeri için, susam veya garini eriterek üzerine suyu ekleyin. Yufkaları açarak üzerine yağlı karışımı sürün.•1 tatlı kaşığı salça çörek otu Kenarlarından ortaya doğru katlayarak büyük bir kare elde edin. Dörde bölerek•Yarım çay bardağı sıvıyağ üzerine patlıcanlı harcı koyun. Yufkayı bohça şeklinde katlayın. Yağlanmış fırın tepsisine dizerek üzerine yağ sürün. 5 dakika kadar bekleterek susam serpin ve önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında börekleriniz kızarana kadar pişirin.86 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO TARİFKedidili Tiramisu Tlmeirzuaziçhmseıtartiiplylslimeuogobnrölasimussyatziaanenusrıiözniıbnnz, o.eı lncaMalzemeler • 1 paket kedidili bisküvi Hazırlanışı Bisküvileri ıslatmak için:Muhallebisi için: • 1,5 su bardağı sıcak su Bir kaba unu, yumurtanın sarısını, toz şekeri koyun ve karıştırın. Üzerine yavaş yavaş sütü ilave• 500 ml süt • 1 yemek kaşığı toz şeker edin ve orta ateşte göz göz olana kadar pişirin. Sonra labne peynirini,vanilyayı ilave edin ve ara• 1 adet yumurtanın sarısı • 1 yemek kaşığı granül kahve ara karıştırarak ılınmasını sağlayın. Kedidili bisküvileri tırtıklı bir bıçakla ortadan ikiye kesin. Bir• 4 yemek kaşığı toz şeker Üzeri için: kâseye sıcak suyu, toz şekeri ve kahveyi koyup karıştırın. Sonra kedili bisküvileri hazırladığınız• 3 yemek kaşığı labne peyniri • 3 yemek kaşığı kakao karışıma batırın. 20-22 cm bir kelepçeli kalıbın tabanına ve yanlarına kedidili bisküvileri dizin.• 3 yemek kaşığı un Kedidili bisküvilerin üzerine hazırladığınız kremanın yarısını dökün. Kremanın üzerine kahveye• 1 paket vanilya batırılmış bisküvileri dizin.Bisküvilerin üzerine kalan kremayı dökün ve düzgünce yayın.Kedidili Tiramisu soğuduktan sonra üzerine kakao serpip servis yapın.88 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO ÇOCUK90 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO ÇOCUK92 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
MAKRO BULMACA Çözümler:Sudoku Bulmacaİpucu olarak verilen sayılardanyola çıkarak, yukarıdan aşağıyaher sütunu, soldan sağa hersatırı ve her 3x3’lük kutuyu,1’den 9’a kadar rakamlarıbirer kez yazarak doldurmanızgerekiyor.94 | Makro Vizyon Mayıs-Haziran 2016
Search