\"Son yıllarda büyük ölçekli kurumsal işletmelerin tercihi olan ve çok yaygın olarak kullanılmaya başlanan Bulut Bilişim Sistemlerini, 2015 yılı Ağustos ayı içerisinde kullanmaya başladık.\"yöneticisi, şube sorumlusu ve yöneticisi, departman/ mızın önemli bir bölümünü, Turkcell Veri Merkezinebirim müdürü olarak çalıştım. Birçok kurumsal ve bü- taşıyarak, Turkcell Bulut Bilişim hizmetini kullanmayayük ölçekli projede başarıyla yer aldım. başladık.Makro, çağın ve perakende sektörünün gerekle- Bu sayede mevcut sistemlerimizin maksimum güven-rine uygun olarak bilgi-işlem alt yapısını sürekli lik, en yüksek oranda erişilebilirlik ve hizmet devamlı-güncelliyor. Son zamanlarda gerçekleştirdiğiniz lığı ile en yüksek performanslarla kullanımına olanakprojelerden kısaca bahsedebilir misiniz? Bu pro- sağlamış olduk. Ayrıca, FKM (Felaket Kurtarma Mer-jelerin Makro Market’e faydaları nelerdir? kezi) çözümü olarak, olası bir doğal afet durumun- da, sunucularımızın zarar görmesi olasılığına karşı,Makro Market’te büyüyen ve genişleyen mağaza sa- verilerimizi Turkcell’in başka bir coğrafi lokasyonundayısı ve iş hacmine uygun projeler üretiyoruz. Bunla- yedekli yapıda tutulmasını sağlamış bulunuyoruz.rın yanı sıra, mevcut bilişim alt yapılarının da en sonteknolojiyi ve donanımsal ürünleri kullanan bir yapıda Makro müşterilerinin alışveriş keyfini ve müşteriolması için çalışıyoruz. Bu kapsamda, son yıllarda bü- memnuniyetini arttırmak için gerçekleştirdiğinizyük ölçekli kurumsal işletmelerin tercihi olan ve çok projelerden bahsedebilir misiniz?yaygın olarak kullanılmaya başlanan Bulut BilişimSistemlerini (Cloud Computing) 2015 yılı Ağustos ayı Makro’da, müşterilerimiz için, irili ufaklı birçok projeiçerisinde kullanmaya başladık. Bu proje kapsamında, ve uygulama gerçekleştiriyoruz. Artık bizimle özdeşle-Genel Müdürlüğümüzde bulunan ana sunucuları- şen kampanyalarımız, promosyon uygulamalarımız ve hediye çekilişlerimizi tüm müşterilerimiz sabırsızlıkla bekliyor. Çalışmalarımız arasında en önemlisi, 2014 yılı içeri- sinde İş Bankası ile birlikte hayata geçirdiğimiz Mak- ro-Maximum Kredi Kartı projemiz. Bu proje sayesinde müşterilerimiz birçok avantaja sahip oldular ve onla- ra hala cazip fırsatlar sunmaya devam ediyoruz. Bir başka önemli ve büyük projemiz ise, 2016 yılı başında faaliyete geçirdiğimiz ve internetten alışveriş imkanı sunan marketsepeti.com.tr adlı e-ticaret sistemimiz. Makro’da internetten alışveriş dönemi başladı ve marketsepeti.com.tr, 2016 yılı itibariyle müş- terilerine hizmet vermeye başladı. Marketsepeti. com.tr’nin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Makro müşterileri, marketsepeti.com.tr’yi gü- venle kullanabilirler mi? Çağımız teknoloji çağı ve birçok hizmeti artık internet üzerinden elektronik ortamlardan, hatta mobil olarak Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 49
MAKRO RÖPORTAJ \"Mağaza sistemlerimizin altyapısını güçlendirmek amacıyla, her yıl, network ve sistemsel ekipmanlarımızı yenileme ve güçlendirme ile ilgili yatırımlar gerçekleştiriyoruz.\" cep telefonlarından bile almaya başladık. Elektronik jemizi, başarı ile tamamladık. En güncel yazılım tek- alışveriş de bunların başında geliyor. Bu imkan ve ko- nolojisine (java) ve web tabanlı bir sunum yapısına laylığı biz de müşterilerimize sunmak için, 2015 yılı sahip olan İAS ürünü CANİAS ERP İK modülü üzerinde içerisinde e-ticaret web sitesi kurma ve internetten projemizi gerçekleştirdik. Tüm çalışanlarımızın her alışveriş hizmeti sunmak amacıyla “marketsepeti” türlü bilgi ve belgesi bu sistem üzerinde kaydedilerek projemize start verdik. Tabi proje planımıza göre bir- hesaplanıyor ve raporlanıyor. çok altyapıyı kurma ve entegrasyon sağlama süreçle- rini büyük bir titizlikle yürüttük. 2016 yılı başında da, Yine 2013 yılı içerisinde kullanıma geçtiğimiz, iPad marketsepeti.com.tr sitemizi müşterilerimizin kulla- tabletler üzerinde çalışan “Mağaza Yönetim Paneli” nımına açtık. uygulamalarımız ve yine mağaza ihtiyaçları doğrultu- sunda hazırlanan uygulama ve raporlarımız bulunu- Tüm bu projelerin yanı sıra, pek çok teknolojik yor. Bu raporlama ve uygulamalar sayesinde mağaza uygulama yatırımı da yapıyorsunuz. Son zaman- yöneticilerimiz, ihtiyaçları olan tüm bilgilere anında larda yaptığınız teknolojik uygulama yatırımları ulaşım sağlayabiliyorlar. nelerdir? Hayata geçirdiğimiz bir başka önemli projemiz olarak, İş birimlerimizin en verimli şekilde çalışmasını sağla- e-fatura ve e-defter kullanımına geçiş projemizden mak ve bu sayede de maksimum fayda elde etmek de bahsetmek istiyorum. amacıyla gerçekleştirdiğimiz ve hayata geçirdiğimiz birçok projemiz bulunuyor. 14/12/2012 Tarih ve 421 No’lu Vergi Usul Kanunu Ge- nel Tebliği ile Elektronik Fatura (E-Fatura) uygulama Bunlar arasında, öncelikli olarak, 2014 yılı son çeyre- zorunluluğu nedeni ile 30/12/2013 tarihi itibariyle ğinde startını verdiğimiz ve 2015 yılı içerisinde tüm şirketimiz e-fatura almaya ve göndermeye başladı. Bu bölge depolarımızla birlikte kullanıma başlanılan “Ad- projemiz kapsamında, GİB ile direkt entegrasyon me- vanced Depo” geçiş projemizi sayabilirim. toduyla, mali mühür onaylı olarak çalışıyoruz. 2015 yılı içerisinde yaklaşık olarak 750 bin adet gelen e-fatura Bu proje özelinde, adrese dayalı ürün yerleştirme ve ve 320 bin adet de giden e-fatura işlem hacmine ula- toplama sistemini hayata geçirerek başlangıç iş süre- şan bir sistemin altyapısını yürütür durumdayız. ci olan ürün kabulünden son iş süreci olan ürünlerin depodan araçlara yüklenmesi ve hatta mağazalarda Mağaza sistemlerimizin altyapısını güçlendirmek yapılan ürün kabul süreçlerine kadar tüm lojistik iş amacıyla da, her yıl, network ve sistemsel ekipman- süreçlerinin tam bir otomasyon ve entegrasyon içe- larımızı yenileme ve güçlendirme ile ilgili yatırımlar risinde yürütülmesini sağladık. Aynı zamanda tüm gerçekleştiriyoruz. bu lojistik iş süreçlerinin takibini ve raporlamasını da, “Depo Monitoring” adını verdiğimiz bir MSTR aplikas- Önümüzdeki dönemde bilgi teknolojileri alanın- yonu ile tabletler üzerinden grafiksel olarak raporla- da gerçekleştirmeyi planladığınız projelerinizden yabiliyoruz. ve yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz? 2012 yılı sonunda başladığımız İnsan Kaynakları pro- Öncelikli olarak internetten alışveriş hizmetimizi, yani50 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO RÖPORTAJ Makro'nun Bilgi Teknolojileri Departmanı çalışanları.e-ticaret projemizi yaygınlaştırmayı ve tüm müşte- porlanması ve bu stoğun harekete geçirilmesi ile ilgilirilerimize ulaştırmayı, hatta bize yeni müşteriler ka- aksiyonların alınmasına katkı sağlanması, böylecezandıracak şekilde çok geniş bir kitleye hizmet sun- duran varlığımızın harekete geçmesinin sağlanması,mayı hedefliyoruz. • Satınlama, Alan yönetimi, Pazarlama, Pasterya gibiTeknolojik yenilik olarak, önümüzdeki yıl başına kadar birimlerimiz için özel geliştirdiğimiz raporlamalar ileertelenmiş durumda olan yeni nesil yazar kaza öde- birimlerimizin daha verimli çalışmasına katkı sağlan-me cihazı sistemlerinin kullanımına geçilmesi ile ilgili ması,hazırlıklarımız ve planlamamız bulunuyor. • Hal ürünlerinin mağaza bazında günlük stok hare-Turkcell Bulut Bilişim hizmeti altyapısını kullanmaya ketlerinin sunulduğu ve bu ürün grubu için verimlili-devam ederek ihtiyaçlarımız doğrultusunda yeni su- ğin hızlı bir şekilde gösteriliyor olması,nucularımızı da bu kapsama almayı planlıyoruz. • Hal satınalma işlemleri için toplam siparişlerin böl-Kurumsal bir portal sayfası oluşturulması projemize ge detayı bazında mobil iPad ortamında günlük raporde bu sene başlayacağız. Ayrıca, network güvenliği ve olarak sunuluyor olması,loglama çözümlerinin uygulanması başlıklı bir projede planımızda bulunuyor. • Makro Çek-Puan sorgulamalarının yapılabiliyor ol- ması gibi daha birçok raporlama, tüm kullanıcılarımı-Makro’nun tecrübeli ve çağa ayak uyduran bilgi zın hizmetine sunuldu.teknolojileri departmanı, iç kaynaklarıyla da ol-dukça önemli projelere imza atıyor. Kendi kay-naklarınızla geliştirdiğiniz projeler nelerdir?Kurum içi verimlilik çalışmalarımıza paralel olarakbirim içi verimlilik sağlama amacıyla da birçok projegerçekleştiriyoruz.Bu kapsamda, iş birimlerimizin yürüttüğü iş ve işlem-lerle ilgili verimlilik sağlayabilecek yeni projeler geliş-tiriyoruz. Bu projelerimizi de kendi iç kaynaklarımızlayani kendi personelimizle dış kaynak masrafı oluştur-madan geliştiriyoruz. Örnek olarak, Makro Rapor veMakro Portal uygulamalarımızı gösterebilirim.Bu raporlamalar sayesinde, şirket olarak verimliliğimi-ze katkı sağlayacak imkanlar sunuyoruz ve yeni ekle-diğimiz raporlarla da bunu devam ettiriyoruz.Örneğin,• Alan Yönetimi (MSA) –Spaceman planogramlarınınMağaza iPad Tabletleri üzerinde görüntülenebilmesi,• Depo ve kaynak bazında en uzun süredir hareketgörmeyen ürünlerin çok kolay ve hızlı bir şekilde ra-52 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO RÖPORTAJHayat Kimya Türkiye Satış DirektörüZeki Armağan:“Markalarımızı globalleştiriyor,hız kesmeden büyüyoruz”Pek çoğunu günlük yaşamda sıklıkla kullandığımız markalarıyla Hayat Kimya,Türkiye’nin yerli sermayeli önemli şirketlerinden biri. 5 kıtada 100’e yakın ülkeyeihracat gerçekleştiren şirket, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Türkiye’nin en büyükihracatçıları sıralamasında da 62. sırada yer alıyor. Ar-Ge merkezinde yaptığıçalışmalarla ilklere imza atmayı başaran ve insana, doğaya duyarlı teknolojilerleözellikli ürünler geliştiren Hayat Kimya’nın Türkiye Satış Direktörü Zeki Armağan’danson dönem çalışmalarını, Ar-Ge yatırımlarını ve geleceğe dönük hedeflerini dinledik.Bize kısaca kendinizden ve Hayat Kimya’daki gö- ailesine katıldım. 2013 yılının Ekim ayından bu yanarevinizden bahsedebilir misiniz? Yurtiçi Satış Direktörlüğü görevini yürütüyorum.1967, Rize doğumluyum. 1991’de, Dokuz Eylül Üniver- Hayat Kimya bugün, hızlı tüketim ürünleri sektö-sitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ründe, global pazarda da faaliyet gösteren, Türkkısa bir süre yurtdışında bulundum. 1992 yılında kim- sermayesine sahip, en büyük oyunculardan biri.ya sektörüyle başladığım iş hayatımda farklı sektör- Bize ürün kategorilerinizden ve markalarınızla il-lerde de tecrübeler kazandıktan sonra 2012 yılı Nisan gili gelecek vizyonunuzdan bahsedebilir misiniz?ayında, İhracat Satış Direktörü olarak Hayat Kimya54 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
“Hayat Kimya olarak Ar-Ge Merkezimizle gurur duyuyoruz. Yenilenen Ar-Ge Merkezimiz, 2015’te T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kendi sektöründe 'En Başarılı Ar-Ge Merkezi' seçildi.”Hayat Kimya olarak tüketicilerin istek ve ihtiyaçla- dirdik. 2013’te 88 ülkeye ihracatımız vardı; bugün 5rına odaklanarak, onlara cevap verebilecek yenilikçi kıtada 100’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Rusya,ürünler geliştiriyoruz. Markalarımız arasında, temizlik Cezayir, İran, Mısır ve Bosna Hersek’te üretim tesis-kağıtları kategorisinde Papia, Familia, Teno ve Focus; lerimizle, Bulgaristan, Fas ve Nijerya’da satış ve da-ev bakım ürünleri kategorisinde Bingo, Test ve Has; ğıtım şirketlerimizle faaliyet gösteriyoruz. İran’da vehijyenik ped kategorisinde Molped; bebek bakım Cezayir’de, bebek bezi sektöründe, Molfix markamızlaürünleri kategorisinde Molfix ve Bebem; yetişkin bezi pazar lideriyiz.kategorisinde Joly ve sadece medikal satış kanalınayönelik sunduğumuz Evony bulunuyor. İhracat performansı sayesinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Türkiye’nin en büyük ihracatçıları sırala-Her markamızın kendine ait bir vizyonu var ancak biz masında 62. sırada, İSO’nun ilk 500 sıralamasında 56.Hayat Kimya olarak odaklandığımız alanlarda, ürün sırada yer alan Hayat Kimya, çocuk bezi kapasitesiylekalitemiz, en büyük gücümüzü oluşturan insan kay- dünyanın 5. büyük markalı bebek bezi üreticisi olaraknağımız ve müşteri odaklı yaklaşımımızla dünyanın sektörün trendlerini belirliyor. Temizlik kağıtları yatı-her köşesinde tanınmayı, bilinirliliğimizi arttırmayı, rımlarıyla ise Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa’nınbeğenilmeyi ve tercih edilmeyi amaçlıyoruz. Marka- en büyük temizlik kağıdı üreticisi konumuna ulaşıyor.larımızı globalleştiriyoruz, yeni yatırım ülkelerimiz veiştiraklerimizdeki başarılarımızla hız kesmeden büyü- Hayat Kimya’nın ödüllü Ar-Ge Merkezi, bir yeni-meye devam ediyoruz. lik üssü olarak tanımlanıyor. Büyük yatırımlarla kurulan ve işletilmekte olan bu merkez hakkındaHayat Kimya, globalleşme faaliyetleri kapsamın- neler söyleyebilirsiniz?da dünyanın pek çok ülkesine çeşitli yatırımlaryapıyor. Hayat Kimya’nın global pazardaki yeri Hayat Kimya olarak Ar-Ge Merkezimizle gurur du-nedir? Hangi ülkelerde üretim ve satış faaliyet- yuyoruz. Yenilenen Ar-Ge Merkezimiz, 2015’te T.C.leriniz bulunuyor? Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kendi sektöründe “En Başarılı Ar-Ge Merkezi” seçildi. Ar-GeHayat Kimya olarak, kuruluştan bu yana kazanılan Merkezimizi 15 milyon TL Ar-Ge bütçesiyle, son 2 yıldakaynakları yeniden yatırıma ve istihdama yönlen- hızla artan patent çalışmalarımızla, bulunduğumuz Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 55
MAKRO RÖPORTAJ \"Hayat Kimya olarak insana ve doğaya saygı göstermeye önem veriyoruz. Bu nedenle çevre dostuçalışmalarımız yalnızca son ürünü değil, üretim aşamasını da kapsıyor.\"farklı pazarlardaki farklı tüketici ihtiyaçlarına cevap Fabrikalarımızda aldığımız emisyon azaltıcı önlemler- Hayat Kimyaverebilecek nitelikte merkezi bir yenilik üssü olarak le daima standartların altında seyreden emisyonları Türkiye Satış Direktörükullanıyoruz. Ayrıca, Ar-Ge Merkezimiz Hacettepe, online olarak takip ediyoruz. Atık su arıtma tesisimizleİstanbul, Koç, Kocaeli, Sabancı, Sakarya, Yalova üniver- fabrikadan çıkan suyun atık niteliği olmayan, temiz su Zeki Armağansiteleriyle işbirliği içerisinde. olmasını sağlıyoruz.Ar-Ge Merkezinizde özellikle çevre dostu ürünler Hayat Kimya için 2015 yılı nasıl geçti? 2016 yılıgeliştirmeyi amaç ediniyorsunuz. Bu bağlamda, hedefleriniz ve stratejiniz nedir?önümüzdeki dönemde tüketicilerinizi ne gibi ye-nilikler bekliyor? 2015 yılı bizim için oldukça hareketli geçti. Özellikle yurtdışındaki yatırımlarımızla birçok markanın at-Hayat Kimya olarak insana ve doğaya saygı göster- maktan çekinebileceği adımları hızlıca attık ve he-meye önem veriyoruz. Bu nedenle çevre dostu çalış- deflediğimiz başarıları yakaladık. Aynı sene içerisinde,malarımız yalnızca son ürünü değil, üretim aşamasını Fas, Nijerya ve Rusya gibi çok farklı koşulları olan, çokda kapsıyor. Bugün fabrikalarımızda kendi geliştirdi- farklı dinamiklerdeki pazarlara başarıyla giriş yaptık.ğimiz, patenti bize ait ve dünyada bir ilk olan kojene- Ar-Ge Merkezimizden aldığımız güçle, tüketicilerirasyon teknolojisiyle, üretim tesislerimizde kullanılan yepyeni ürünlerle tanıştıracağız. Sürdürülebilirlik ko-enerjide yüzde 70’ler oranında enerji verimliliği sağlı- nusundaki yatırımlarımız da artarak devam edecek.yoruz. Son ürün için yaptığımız araştırmalarla da sek- Kojenerasyon teknolojimizde olduğu gibi, sürdürüle-töre yön veriyoruz. 2013 yılında, Ar-Ge Merkezimizde bilirlik konusunda da atacağımız yeni adımlarla sek-yaptığımız çalışmaların ardından Türkiye’nin ilk hipo töre yön vereceğiz.alerjenik sıvı deterjanını ürettik. Önümüzdeki yıllardada yapacağımız çalışmalarla insana ve doğaya duyarlı Hayat Kimya ve Makro, uzun yıllardır işbirliğiteknoloji ve ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. içinde olan, ülkemizin Türk sermayesine sahip iki önemli kurumu. Bu iki şirketin iş ortaklığı hakkın-Hayat Kimya, sürdürülebilirliğe olan inancını her da bilgi verebilir misiniz?zaman vurgulayan bir şirket. Bize sürdürülebilir-lik stratejinizden ve bu çerçevede gerçekleştirdi- Türkiye’den doğup global alanda rekabetçi ürünlerleğiniz çalışmalardan bahsedebilir misiniz? hızlı tüketim ürünleri sektöründe uzun yıllardır hizmet veren öncü şirketlerden biri olarak, yerli marketlerinSürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında fabrikaları- perakende içindekini rolünü her zaman önemsiyor vemızdaki tüm atıkları geri dönüşüme tabi tutuyoruz. destekliyoruz.Kendi geliştirdiğimiz kojenerasyon sistemiyle doğal-gazdan elektrik elde ederken çıkan ısıyı kağıdı ku- Hızlı tüketim sektörünün en önemli unsuru, ürü-rutmak için kullanıyoruz. Kurutma aşamasında çıkan nü doğru zamanda, doğru yerde sunabilmektir.buharı kullanarak da soğuk ve sıcak su elde ediyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki mağazalarıyla pera-Aynı teknoloji sayesinde normalde 1 ton kağıt üretmek kende sektörüne ve ekonomimize büyük katkı sağ-için gereken 6 ton su yerine 3 ton su kullanıyoruz. layan Makro, bizi müşterilerimizle buluşturan çok değerli bir kanal.56 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GÜNDEMTazeliğin mevsimiBAHARSoğuk günlerin ardından, güneş sıcak yüzünü göstermeye başladı. Ağaçlartomurcuklandı, kediler mutlu, kuşlar dallarda cıvıldıyor. Efil efil esen rüzgar,doğanın mis kokularını evlere taşıyor. Ruhumuz, cildimiz, evimiz ve zihnimiz,doğanın dönüşümüyle birlikte tazeleniyor. İlkbahar, “İşte ben geldim” diyor.Sıcak yüzünü gösteren güneş, doğada taze- nik organize edenler, birazcık ısınan havada hemen lenmenin habercisi… Bizlere de soğuk gün- kırlara koşanlar da vardır tabi. Toprağa basma arzu- lere veda edip, kalın giysilerden ince ceket- su ve baharın o tatlı, kendine has kokusunu içimize lere geçeceğimizi müjdeliyor. Bahar; renkleri, doldurup ruhumuzu, evimizi, zihnimizi ve kendimizimeyve-sebzeleri, kokuları ve tatlı serinliğiyle birlikte yenileme zamanı şimdi. Ama önce bu bahar neleryüzümüzde bir gülümsemeye dönüşüyor. Gelenek- yapabiliriz, ona bir göz atalım…lerimizde bile baharla birlikte yenilenme ve arınmaisteğinin olması, boşuna değil. Siz de bir bahar te- Bu bahar neler yapabiliriz?mizliği yapmayı düşünmüyor musunuz örneğin?Haydi, itiraf edin, pek çoğunuz “Bahar geldi, şu evi İlk tavsiyemiz, doğanın renklerini en iyi şekilde gö-bir boyatalım”, demiştir. Arkadaşlarıyla şimdiden pik- rebileceğinizi düşündüğünüz yerlerde, bol bol temiz58 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Bu bahar > Bahar, arkadaşlarınızla çocuklara güzel! bisiklet turları düzenleyebilir ve Bütün kış boyunca çocukluğunuzun eve tıkılan çocuklar neşeli günlerini için de baharın yeri apayrı elbette. yeniden Parklar ve bahçeler yaşayabilirsiniz. canlanıyor. Çocuklar gönüllerince koşuphavanın tadını çıkarın. Bahar temizliğinden önce ru- kullandığınız o tek renk perdelerle vedalaşmaya ne oynayacakları mevsimehunuzu temizleyin bu mevsim. Uzun zamandır yap- dersiniz? Biraz renge her daim ve hayatımızın her ulaştı, sonunda. Baharmak isteyip de yapmadığınız neler varsa listeleyin. alanında ihtiyacımız var. Renkli perdelik kumaşlar boyunca tazeliğin keyfiniMesela, ne kadar zamandır bisiklete binmediniz? seçmek için bir sonraki baharı beklemekten vaz- bol bol çıkarmanınÇocukluğunuzda mı kaldı “iki tekerli” yolculuklar? geçin. Çünkü bu, geçecek olan koskoca bir yıl daha vaktidir şimdi! Bu geçişO zaman bu bahar arkadaşlarınızla bisiklet turları demek. Evinizin de canlılığa ve yeniliklere ihtiyacı var. aylarında evlerin içi dedüzenleyebilir ve çocukluğunuzun neşeli günlerini “Ben perdelerimden memnunum” diyorsanız, bahar dışarıdan daha soğukyeniden yaşayabilirsiniz. Eğer şehir dışına çıkacak, çiçeklerini desenlerine taşıyan minik yastıklardan oluyor genellikle. Temizpikniğe gidecek ya da doğada yürüyüş yapacak vak- edinebilirsiniz. Eğer beceriniz varsa, kendi yastık kı- havanın ve yenilenentiniz yoksa çiçekleri evinize getirin. Varsa bahçenize, lıfınızı kendiniz de dikebilirsiniz tabi. Dekorasyonun doğanın tadını çıkarmakyoksa pencere kenarlarınıza saksılarda bahar çiçek- vazgeçilmez unsurlarından biri çiçekler; hele bir de için bundan daha iyileri ekin. mevsim bahar olunca, çok daha renkli ve ahenk- bir bahane olamaz. li oluyorlar. Kalın ve yünlü halılardan da kurtulma Özellikle hızlı yapılaşmaEviniz için bahar… zamanı artık. Hem kalın hem de temizliği zor olan nedeniyle beton yığınları halıları bir sonraki kışa kadar toparlayıp kaldırmanızı arasında sıkışıp kalanMadem doğa kendini yeniliyor, siz niye kendiniz için öneriyoruz. Onlara uzun bir süreliğine ihtiyacınız ol- çocuklar, pek çokküçük yenilikler yapmıyorsunuz? Evinizden başlaya- mayacak, merak etmeyin. Öte yandan renkleri özgür bitki ve canlı türünübilirsiniz! Kış aylarının kasvetinden kurtulmanın tam bırakın, evinizin her alanında zıt renklerle kontrast tanımadan büyüyor.vakti... Yalnızca bahar temizliğiyle değil elbette, ufak yaratabilir ve yaşam alanınızı bir görsel şölen orta- Canlanmanın mevsimidekorasyon değişiklikleriyle de eviniz için bir yeni- mına dönüştürebilirsiniz. Tıpkı baharın doğada ya- olarak tabir ettiğimizlenme hareketi başlatabilirsiniz. Bu bahar yıllardır rattığı şölen gibi... ilkbaharda çocuklarınızı henüz bilmedikleri Dolabınız için bahar canlı türleriyle tanıştırabilirsiniz. Onlara Kalın paltolar kalksın, yerine trençkotlar gelsin. çiçek isimlerini, böcek Kazaklar yıkanıp, kurutulup bir sonraki kışa kadar türlerini, doğadaki saklanacakları yere yerleştirilsin. Şimdi trikoların, kuşları anlatarak doğa tiril tiril gömleklerin, renkli ayakkabıların dönemi... ve hayvan sevgisi Dolabınızda bahara yer açmanız gerekiyor. Tabi 2016 aşılayabilirsiniz. Eğer çevrenizde varsa, onları mutlaka bir doğa parkına da götürün. Bu mevsim, özellikle güneşin kendini hissettirdiği havalarda, bu tarz aktivitelerin yerine getirilmesi için oldukça ideal. İşte bu yüzden kendinizi ve çocuklarınızı güzel havalardan mahrum bırakmayın ve ilkbaharı gönlünüzce yaşayın. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 59
MAKRO GÜNDEM Şimdiden dolabınızda yeni sezonun trendlerine yer açmalısınız.2016’nın trendrengi turuncu ve tonları olacak.ilkbahar modasına da bir göz atmanızda fayda var. ceğiz. Çünkü moda ikonları öyle söylüyor. BohemSizin için bazı ipuçları verelim. Bu bahar açık omuz- olmayı sevenlere de bir müjdemiz var; püsküllerdenlar ve asimetrik yakalar trend olacak. Öte yandan henüz vazgeçilmiyor. Bu sezon püsküllü giysileri bolLatin esintileri de giysilerde kendini hissettirecek ve bol göreceksiniz. Siz de şimdiden dolabınızda yenibu bahar geçtiğimiz yıllara göre karnaval havasında sezonun trendlerine yer açmalısınız. 2016’nın trendgeçecek. Fırfırlı kollar ve etekler, hayatımıza yeniden rengi turuncu ve tonları olacak. Dolabınızı bir karış-giriyor. Bu yılın giysilerinde en dikkat çekici detay- tırın bakalım, turuncu ile neleri kombinleyebilirsiniz;lardan biri de pililer. Pilili eteklerle hem geçmişe yoksa çarşı pazarların yolunu tutmanız gerekebilir.uzanacak hem de bu modanın keyfini çıkaracağız.Dolabınızda geçmişten kalma pilili etekleriniz varsa, Cildiniz için baharşanslılar arasındasınız. Geçtiğimiz sezonun en trendparçası kimono tarzı ceket ve gömleklerdi. Bu yıl ise Kış aylarında olumsuz hava koşullarından en çoksaten ve ipek kumaştan parçaları her yerde göre- cildimiz etkileniyor, ne yazık ki. Cilt güzelliğine ve sağlığına özen gösterenler dikkat! Cildiniz için de bir bahar temizliği yapmanız ve doğanın dönüşü- müne uyum sağlamanız gerekiyor. Cildiniz için al- tın değerindeki ipuçlarını sizinle paylaşıyor ve dik- kate almanızı öneriyoruz. Bahar aylarında mevsim değişikliklerinden ve iklim koşullarından cildinizin olumsuz şekilde etkilenmesini istemiyorsanız önce- likle beslenme stilinizi yeniden belirlemelisiniz. Her mevsimin kendine has sebze ve meyveleri, değişen koşullara karşı metabolizmanızı güçlendirmeniz için gerekli. Çünkü cildinizi en iyi şekilde içeriden bes- leyebilirsiniz. Bunun birincil koşulu, elbette bol bol su içmek. Hemen belirtelim, su içmenin bir mevsimi yok. Su içerek cildinizin nem değerlerini korumuş ve dengelemiş olursunuz. Elma ve salatalığın cilde çok iyi geldiğini hatırlatalım. Bu mevsimde bol bol salatalık tüketmeye özen göstermelisiniz. Tahin, içe- riğindeki susam yağı sayesinde cildinizdeki kuruma ve çatlamaları önlemede birebir etkili. Uyku düze- ninize de dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü yeterli ve dengeli uyumamak, cildinizdeki sorunları daha çok açığa çıkarıyor.60 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GIDA KÜLTÜRÜYseeşlilaemriğeolsunSulu sulu, parlak, canlı, kütür kütür! Adı üstünde “can eriği”. Baharın ilk müjdecisi…“Bahar geldi” diyenlere sorduğumuz ilk soru, “Erik çıktı mı?”, ne de olsa! Erik,yenilik demek, tazelik demek… Baharı müjdeleyen dallara, yeşil eriğe selam olsun!Bu bir “yeşil eriğe selam” yazısı… Hayatımızın bir dönemini tanımlayan mucize meyveye • İlk olarak bağışıklık sisteminin korunmasında son hakkını teslim etmek istedik. Baharla birlikte derece etkili… hepimizin zihninde ayrı bir renk canlanıyor. Canlanan meyve ise, her daim yeşil erik. Soğuk ve • Sindirim sisteminin düzenli şekilde çalışmasına sulu sulu, kütür kütür yeşil erik, diğer tanımıyla can yardımcı oluyor, bağırsakları düzenliyor. Sindirilebilir eriği bize de can veriyor. Peki, çok severek tükettiği- lif açısından çok zengin olması, mide problemlerinin miz, mevsimi de oldukça kısa olan yeşil eriği yeterin- önüne geçilmesinde etkili oluyor. ce tanıyor musunuz? Yeşil eriğin pek çok faydası var; • Kütür kütür diye tabir ediyoruz çünkü o “kütür kütür”lüğün ardında çok ciddi bir fayda var: Diş et-ama önce yapılan son araştırmalardan elde edilen lerini güçlendiriyor. Diş sağlığınız için bol bol erik tü-bulguları paylaşalım. Agri Lide Research Center yaptı- ketebilirsiniz.ğı araştırmalarda erikteki antioksidan etkileri inceledi. • Yeşil eriğin bir önemli etkisi de vücutta kan yapı-100 meyve ile karşılaştırarak yapılan bu araştırmada, yor olması ve demir eksikliğini gidermesi. İçeriğindekiantioksidanlar kanser hücreleriyle etkileşime sokuldu zengin C vitamini, hastalıklara karşı da önleyici birve sonuç olarak erikteki antioksidan etkinin pek çok özellik.meyveden çok daha fazla olduğu kanıtlandı. Daha • Yaz geliyor diye paniğe kapılanlar, buraya dikkat!çarpıcı bir sonuç ise şöyle: Erik, içerdiği besinlerle nor- Diyet listenize hemen yeşil eriği de ekleyin. Bağ doku-mal hücrelere zarar vermeden meme kanseri hücre- sunu güçlendirici etkisi, vücutta sıkılaşmaya yardımcılerinin büyümesini durduruyor. oluyor. Daha sıkı, genç ve sağlıklı bir vücut yapısı içinYeşil eriğin faydaları yeşil eriğin etkisini göz ardı etmemek gerekiyor. • Bol bol yeşil erik tüketenlerde astım, akciğer kanse-Yeşil erik deyip de geçmeyin. Bu çok sevilen meyvenin ri, kronik öksürük, soğuk algınlığı gibi hastalıklara davücuda çeşitli ve çok fazla faydası var: daha az rastlandığı bulgular arasında.62 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO SAĞLIK Baharda, ruhunuza sağlık! Baharın kapıları çaldığı şu günler pek çok kişinin yüzünü güldürse de kimi insanlarda farklı etkiler yaratabiliyor. Adını koyamadığınız bir mutsuzluk hissediyorsanız, uykunuzu almanıza rağmen hala yorgunsanız, içinizden dışarı çıkmak gelmiyor, işe bile zorla gidiyorsanız, yapmaktan keyif aldığınız şeyler size parlak bir fikir gibi gelmiyorsa; pencerenizden içeri taze çiçek kokusu yerine bahar depresyonu girmiş olabilir.64 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Bahar depresyonu, Baharı daha iyi geçirmek için, başınıza gelebi- hiç farkına lecek olumsuzluklar hakkında da bilgi sahibi olmanızda fayda var. Işıl ışıl bir mevsim olarak vardırmadan sizi zihinlerde yer etse ve ardından gelecek olan kıskacına almış yaz aylarını hatırlatsa da bahar, kimilerinin ruhuna pek olabilir. iyi gelmeyebiliyor. Nasıl ki insan bedeni mevsimsel ge- çiş dönemlerinde farklı hastalıklara açık oluyorsa bu durum ruhunuz için de geçerli. Özellikle bahar dep- resyonu hiç farkına vardırmadan sizi kıskacına almış olabilir. Hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, gece ve gündüz arasındaki ısı farklılıkları, bir gün sıcacık güneş varken ardından yağmur ve fırtınanın başlaması, mev- simsel geçiş dönemlerini son yıllarda daha belirgin ve etkili hale getirdi. Bundan da en çok psikolojik olarak etkileniliyor. Bahar depresyonu mu? Son yıllarda en sık konuşulan konulardan biri, bahar depresyonu. Mevsimsel geçiş dönemiyle birlikte başla- yan ve her sene aynı dönemlerde görülen bir depresif duygu durumu olarak tanımlayabiliriz, bahar depres- yonunu. Adına bahar depresyonu denmesi, özellikle bu dönemde ortaya çıkıyor olmasından kaynaklanıyor. Çoğu zaman anlamayabilirsiniz ama dikkat ederseniz kolayca tespit edebilirsiniz. Örneğin, şu dönemde daha kaygılı ve endişeliyseniz, uyku bozuklukları yaşıyor veya her zamanki düzende uyusanız da yetersiz geli- yorsa, daha asabi ve telaşlıysanız, iştahınız kapandıy- sa, daha önce yapmaktan zevk aldığınız tüm aktiviteler cazibesini yitirdiyse, içinizden hiçbir şey yapmak gel- miyor ve kendinizi her an yorgun hissediyorsanız, sizin için tehlike çanları çalıyor demektir. Baş etmek için… • Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaya özen gösterin. Çünkü bu dönemde yakalanacağınız grip, nezle gibi hastalıklar, kendinizi daha mutsuz hissetmenize ne- den olabilir. • Kendiniz için keyifli anlar yaratın. İçinizden gelmiyor- sa bile kendinizi sevdiğiniz şeyleri yapmaya zorlayın. • Kişisel bakımınıza önem verin. Kendinize doğal mas- keler hazırlayın, saçlarınızın rengini ve modelini değiş- tirin. • Küçük yürüyüşler yapın. Dergi, gazete ya da kitabı- nızı alıp yeşil alanlarda güneşli günlerin tadını çıkarın. • Sevdiğiniz insanlarla daha fazla zaman geçirin. • Tebdil-i mekanda ferahlık vardır. Kısa süreli bir se- yahate çıkın. • Daha renkli giysiler giymeye özen gösterin. • Hafif ve sıvı gıdalar tüketin ve uyku düzeninizi ko- ruyun. • Alkol ve sigara gibi alışkanlıklardan uzak durun. • Olumsuz haberlere kulaklarınızı tıkayın. • Tüm bunlara rağmen hala mutsuzsanız, mutlaka bir uzmandan destek alın. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 65
MAKRO SAĞLIKFazla kilolarınızsağlığınızı tehdit ediyorObezite ve fazla kilo problemi, tüm dünyanın en büyük salgınlarından biri olmayadevam ediyor. Dünya çapında 300 milyondan fazla obez ve 1 milyardan fazla kiloluinsan var. ABD’de, yılda yaklaşık 112.000 ölüm, doğrudan obezite ile ilgili. Ülkemizdede giderek artan bir oranla görülmeye başlayan bu sorun, kozmetik bir problemolmanın çok ötesinde, kişinin sağlığına doğrudan ve ciddi anlamda zarar veriyor.Bu yazımızda, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bora Öztürk’ün, pek çok kronik hastalığın danedeni olan obezite ve fazla kilo sorunu ile mücadele hakkında verdiği önemli bilgilerive uyarılarını sizlerle paylaşıyoruz.Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinin, yaşam Çocuklarınız da risk altında kalitesinin yükseltilmesinin ve korunmasının en önemli unsuru. Maksimum sağlık için ye- Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış terli ve dengeli beslenmek, düzenli fiziksel ak- diyet uygulamaları gibi pek çok nedenle ortaya çı- kabilen obezite ve fazla kilo problemi, insülin direncitivite yapmak, stresten uzak durmak, sigara içmemek ve tip-2 diyet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp krizi, inme, kısırlık problemleri, safra taşları, gut veve düzenli sağlık kontrollerinden geçmek büyük önem gut artriti, uyku apnesi gibi pek çok soruna neden olabiliyor. Kişinin yaşadığı tüm psikolojik ve fizikseltaşıyor. Ancak günlük hayatta bilinçsizce yaptığımız süreçlerin yanı sıra fazla kiloların kendisiyle birliktepek çok şey, kilo almamıza neden olabiliyor ve aldığı-mız kilolar sağlığımız için ciddi riskler oluşturabiliyor.66 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO SAĞLIKDünya çapında 300 çocuklarını da tehdit ettiğini önemle vurgulayan Dr. Alternatif yöntemler de mevcutmilyondan fazla obez Bora Öztürk, bir ailede anne kilolu ise çocuğununve 1 milyardan fazla da kilolu olma ihtimalinin yüzde 50’lere, hem anne Bazı hastaların tüm bu uygulamalara ve çabalarınakilolu insan var. hem baba kilolu ise yüzde 70-80’lere ulaşabilece- rağmen yine de kilo veremediklerini, verseler de geri ğini belirtiyor ve aileleri obezite ve fazla kilo proble- aldıklarını belirten Dr. Öztürk “Cerrahi yöntemler ciddi miyle mücadele etmeye davet ediyor. anlamda riskler taşıyabiliyor, hastalar için korkutucu olabiliyor. Ancak alternatif yöntemler de var. Biometrik Yoyo diyetler tehlikeli olabilir İntragastrik mide balonu gibi ameliyatsız yöntemlerle de tamamen sağlıklı bir biçimde kilo vermek mümkün” Obezite ve fazla kilo hastalarının en sık yaptığı yan- diyor. Birçok hastanın açlık hissini bastırmanın çok kü- lışların başında her gün bir yenisi çıkan şok (yoyo) çük porsiyonlar ile mümkün olamadığından yakındığını diyetlerin uygulanmasının geldiğini söyleyen Dr. Öz- vurgulayan Dr. Öztürk, Biyometrik İntragastrik balonu- türk, bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız nun en belirgin etkisinin hızlı tokluk hissine ulaşma zayıflama diyetlerinin; baş ağrısı, konsantrasyon bo- ile uygulanan diyete uyumu kolaylaştırmak olduğunu zukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansi- belirtiyor. Hastanede yatış gerektirmeyen, günübirlik, yon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansız- 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilen lık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık uygulamada intragastrik balon, endoskopik olarak mi- sorununa neden olabileceği konusunda uyarıyor ve denize yerleştiriliyor. Yöntem kalıcı hiçbir değişiklik ya- ayrıca bu diyetlerin bireyin bazal metabolizma hızı- ratmıyor, istenildiğinde çıkartılabiliyor ve sağlığınızı ris- nın düşmesine, diyetin bırakılması sonrasında hızla ke atmıyor. Size özel düzenlenen beslenme programları verilen kiloların geri alınması nedeniyle de bireylerin ve yaşam tarzı değişiklikleri ile psikolog ve diyetisyenler sürekli zayıflama diyeti uygular hale gelmesine ne- eşliğinde tedaviniz sağlıklı kilonuza ulaşıncaya kadar den olacağını belirtiyor. sürüyor, güvenle ve sağlıkla kilo kaybı sağlanabiliyor. Tüm bireylerde obezite ve fazla kilonun farklı neden- lerle ortaya çıktığını ve bu nedenle tedavinin kişiye özel olmasının son derece önemli olduğunu belirten Dr. Öztürk’ün tüm bireylere tavsiyeleri ise şöyle: ¤ Sağlık profesyonelleri ile çalışın. ¤ Aile, arkadaşlar ve iş arkadaşları da dahil olmak üzere, bir destek ağı geliştirin ya da hedefe odaklanmanızda ¤ Kısa ve uzun vadeli, gerçekçi kilo kayıpları hedefleyin. yardımcı olabilecek bir destek grubuna katılın. ¤ Çok düşük kalorili, sağlığınızı riske atacak diyetler- ¤ Egzersiz, uzun vadeli kilo kaybı şansınızı arttırır. den uzak durun. Egzersizi günlük hayatınıza sokun; aracınızı park edin ve yürüyün. Yürüyüş en etkili egzersiz biçimle- ¤ Beslenme günlüğü tutun. rinden biri olarak kabul edilir. Bisiklete binin, asansör yerine merdiven kullanın. ¤ Sizin için yüksek riskli durumları belirleyin ve bun- lardan kaçının. ¤ Televizyon izlerken harcadığınız zamanı azaltın. ¤ Kilo kaybı ve beden imajınız ile ilgili gerçekçi inançları benimseyin.68 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO SAĞLIKVücudun en meşgul organı:KaraciğerVücudunuzun en meşgul organının karaciğeriniz olduğunu söylesek, inanır mısınız?İster inanın, ister inanmayın ama karaciğerinize iyi davranın. Çünkü ondan yalnızcabir tane var ve gerçek anlamda hayati değer taşıyor. Vücut için oldukça önemlifonksiyonları yerine getiren karaciğer, pek çok hastalığın sinyalini de çok önceden dışavurmasıyla ayrıca önem taşıyor.Karaciğerin vücudumuzda üstlenmiş olduğu görevler, hayati değer taşıyor. Vücudunu- Yetişkin bir insanda karaciğerin ağırlığı iki kilog- zun en meşgul ve en işkolik organı kara- ram kadar… Midemizin sağ tarafında bulunan karaciğer, diğer sistemlere de oldukça yakın. Ka-ciğer dersek, abartmış olmayız. Pek çok raciğer yokluğunda ya da işlevindeki aksamalardahastalığın sinyalini çok önceden veren bu organa çok büyük sıkıntılar meydana gelebiliyor. Olma-iyi davranmanız elzem, zira yalnızca bir tane var ması durumunda ise diyaliz makineleriyle yalnız-ve o olmadığı ya da işlevlerini yitirdiği an itibariyle ca çok kısa sürelerde işlevi yerine getirilebiliyor.ne yazık ki hayati tehlike altına giriyorsunuz. Ancak uzun süreli aksamalarda tedavisi ne yazıkİç organlarımız arasında en büyük olanı karaciğer. ki mümkün olmuyor.70 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Karaciğer, almış Karaciğerde > Bunlardan kaçının! olduğumuz besinleri meydana gelen tüm vücut tarafından iltihaplı hastalıklara Karaciğerinize iyi kullanılabilir hale ‘hepatit’ adı veriliyor. gelen besinler kadar getiriyor. iyi gelmeyenler de var. O besinlerden mümkünKaraciğer ne işe yarıyor? Görevini yerine getirmezse olduğunca kaçınmanız neler olur? gerekiyor. Her türlü alkolBu organın, insan vücudu için yüzlerce görevi var. Bu ve alkollü ürün, bu listeninyüzden, nakli de dahil olmak üzere, tıbbi kurumlarda Karaciğer, görevini gerektiği şekilde yerine getirmez- en başında geliyor. Yineönemsenen organlar arasında karaciğer başı çeken- se, çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. karaciğer hastalarının Alerden biri. Neden mi? Birkaç örnek vermek gerekirse, şunları sıralayabiliriz: vitamini tüketimini kontrol altında tutmaları gerekiyor.• Almış olduğumuz besinleri vücut tarafından kulla- Karaciğer iltihabı: Karaciğerde meydana gelen tüm Normal olarak alınan Anılabilir hale getiren karaciğerinizin ta kendisi. iltihaplı hastalıklara ‘hepatit’ adı veriliyor. Virüsler, vitamininin genel olarak bakteriler, mantarlar ve bazı ilaç türleri, hepatit has- karaciğere bir zararı yok• Sindirim sisteminden gelen faydalı molekülleri kan talığına yol açabiliyor. En belirgin belirtisi ise sarılık... ancak aşırı A vitamini,yoluyla diğer hücrelere gönderen de yine karaciğeriniz. Genellikle karaciğer yetmezliğiyle birlikte sarılık da karaciğer hücrelerindeFaydasız molekülleri böbreklere yollayan da… Böbrek- görülüyor. tahribata yol açabiliyor.lere yollanan faydasız moleküller, böbrekler yardımıyla Yüksek oranda A vitaminisüzülerek üre halinde vücudumuzdan atılıyor. Siroz: Karaciğerin yapısının bozulması sonucu, siroz içeren gıdalar arasında hastalığı ortaya çıkıyor. Bu hastalıkla birlikte karaci- havuç, yağlı süt ve yumurta• Karaciğer, yağ, protein ve şeker metabolizmasını ğer hücrelerinin sayısı azalıyor ve karaciğer, görevle- sayılabilir. Aşırı çikolatadüzenlediği gibi vücudun ısısını da ayarlıyor. rini gerektiği gibi yerine getiremiyor. Sert bir yapıya tüketimine de dikkat bürünen karaciğer, içinden geçmesi gereken kana etmenizde fayda var.• Vücudun ihtiyacı olan su ve vitaminler karaciğerde karşı direnç göstermeye başlıyor ve kan kendine Karaciğerinize kalıcı hasardepolanıyor. başka yollar bulmak zorunda kalıyor. vermek istemiyorsanız doymuş yağ tüketiminizi• Kan yoluyla alınmış besin maddelerini karaciğer işliyor. azaltmanız gerekiyor. Kırmızı et, margarin,Sünger gibi… kızartılmış gıdalar doymuş yağ içeriyor ve sadeceKaraciğer, yapı olarak, süngere benzeyen bir organ… karaciğer için değil kalp veVücudunuzdaki kanın yaklaşık 1 kilogramı karaciğer damar sağlığı açısından datarafından emiliyor. Buna rağmen, bulunduğu ko- oldukça zararlı oluyor. Yağlınum nedeniyle, diğer hiçbir organa zarar vermiyor. et yerine tavuk, hindi etiÖte yandan kılcal damarlar vücudumuzda hayati veya balık tüketebilirsiniz.önem taşıyor. Çünkü kanımızı vücut içinde gerek- Yemeklerde doymuş yağli olan yerlere kılcal damarlar taşıyor. Karaciğerde içeriğini azaltmak içinde kılcal damar çeperleri bulunuyor. Ancak normal zeytinyağı kullanabilirsiniz.kılcal damarlara göre biraz daha değişik bir yapıya Yumurta yerken, kolesterolüsahipler. Karaciğer, kılcal damarları koruyucu bazal düşürmek ve yağ birikiminitabakaya sahip değil. Bazal tabakası olmadığı için engellemek için sarılarınıde damarlardan gelen kan, karaciğer tarafından ayırabilirsiniz.emiliyor ve işlenerek vücuda çok daha hızlı bir şekil-de iletiliyor. Bu durum karaciğeri daha geçirgen bir Bazı karaciğer hastalıkları,hale getiriyor. karaciğerin protein sentezi yapmasını önleyerek damarlardan sıvı sızmasına ve diğer dokularda sıvı birikmesine neden olabiliyor. Fazla tuz tüketimi, vücudun tuttuğu su miktarını arttırdığından dokularda biriken sıvılar ödem oluşumuna yol açabiliyor. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 71
MAKRO SAĞLIKSafra kesesi iltihabı: Safra yollarının safra taşıylakapanması sonucu safra kesesi iltihabı baş göste-riyor. Tıp dilindeki adı kolesistit olan safra kesesininiltihaplanması sonucunda safra kesesi büzülüyor vevücut için gerekli olan görevlerini yerine getiremiyor.Genellikle 40 yaş ve üzeri; kilolu kadınlarda bu has-talık türüne daha çok rastlanıyor.Safra kesesi taşı: Safra taşları, safra kesesi içinde niyle vücuda giren kimyasallardan daha kısa sürede Baklagilleridepolanan sıvı içerisinde bazı maddelerin çökerek kurtulmamızı sağlıyor. Sülfür bakımından en zengin mutlaka beslenmesertleşmesiyle oluşuyor. Safra taşları, kolesterol ve sebzeler ise soğan, sarımsak ve lahana. Ayrıca bro- programınıza ekleyin.pigment taşları olarak ikiye ayrılıyor. Bu da yine ka- koli ve Brüksel lahanası tüketerek de karaciğeri te-raciğer sağlığının bozulmasıyla ortaya çıkan hasta- mizleyebiliyorsunuz.lıklardan biri. • Antioksidan bakımından zengin meyveler, kara-Neler yemeliyiz? ciğerin normal fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda sizi zararlı toksinKaraciğerin sağlığını korumak adına yiyip içtiklerimiz maddelerden de koruyor.Toksinleri temizleme göreviçok önemli… Eğer cilt problemleri veya aşırı kaşıntı olan karaciğer, meyvelerden gelen antioksidanlarlagibi sorunlar yaşıyorsanız karaciğeriniz alarm veriyor birlikte çalışıyor ve kendi yükünü de bu meyvelerinolabilir. Bu anlamda tetikte olmanızı öneriyoruz. Ye- yardımıyla azaltmış oluyor. Kivi, çilek, yaban mersinidiklerinizi karaciğerinize göre ayarlamanız için bazı ve kızılcık gibi meyveler, antioksidan bakımından ol-ipuçlarını sizinle paylaşıyoruz. dukça zenginler. Portakal, greyfurt gibi turunçgiller; erik, armut, elma gibi meyveler de karaciğeri koruma• Sülfür içeren besinler, karaciğeri temizliyor ve gı- konusunda oldukça etkili.dalar yoluyla, çevresel faktörler ya da ilaçlar nede- • Tam tahıllı gıdalar, düşük yağ oranı ve kompleks karbonhidrat içeriği ile sağlıklı bir karaciğer için ge- rekli besinler arasında yer alıyor. Ayrıca antioksidan görevi gören ve vücut için gerekli vitaminleri ve mi- neralleri içeren tam tahıllı gıdalar arasında, buğday ekmeği, kepek ve yulaf gevreğini sayabiliriz. • Lif içeren gıdalar yemeklerle alınan fazla yağın vü- cuttan atılmasına yardımcı oluyor. Besin lifi, karaci- ğere destek olduğundan, vücudun temizlenmesinde de oldukça etkili oluyor. Mercimek, ıspanak, yulaf ez- mesi, kepek, siyah fasulye, kuru fasulye gibi gıdaları beslenme programınıza eklemenizde fayda var.72 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO YAŞAM Sabahın gücü Sabah saatleri, uyandıktan sonraki yarım saat, bilincimiz açık ve zihnimiz net olur. Ancak uyandıktan hemen sonra neredeyse hepimizin zihnini çeşitli sorular istila etmeye başlar: İyi uyudum mu? Saat kaç? Bugün neler yapacağım? Aslında kafanızdaki bu sesleri kısa bir süreliğine susturup zihninize ve hayatınıza ayar verebilirsiniz. Çünkü sabah çok güçlüdür ve kendinizi gün boyu iyi hissedebileceğiniz gücü ondan almanız mümkündür. Geçmiş ve gelecek hakkında düşünmeyi askıya alıp bütün dikkatinizi içinde bulunduğunuz ana vererek hayatın do- ğal akışıyla bağlantı kurabilirsiniz. Çünkü burada tüm akıl ve bilgelik bulunur. Eğer her şeyi çok kafasına takan biriyseniz, tamamen şimdide olmak ve bazı şeyleri akışına bırakmak oldukça zor gelebilir. Şu anda olduğunuzu düşündüğünüz zamanlarda bile kafanızın içinde bir şeyler sizi geçmişe ya da geleceğe götürebilir. Stresli olduğunuz ya da hayatınızda değişiklik yaptığınız zamanlarda kafanızın içindeki sesler daha fazla konuşmaya, daha çok geve- zelik yapmaya başlayabilir. Bu zamanlarda, kafanızı dengelemek için, mümkünse kısa bir tatile çıkabilir, egzersiz yapabilir ya da arkadaşlarınıza zaman ayırarak sosyalleşebilirsiniz.74 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Bilinçaltımıza giriş yapmak için endoğru zaman, sabah saatleridir. Kontrolü bırakmak, beyni kapatmak ve anın tadını Faydaları çıkarmak korkutucu olabilir ancak olumlu geri dö- nüşlerini düşünürsek kesinlikle buna değer. Araştır- Oturup hiç düşünmeden güneşin doğuşunu ya da ba- malara göre, düzenli olarak yapılan farkındalık eg- tışını izlediğiniz, kıyıya vuran dalgalara kulak kesildiği- zersizleri, hayatı çok daha derinlemesine yaşamaya niz ve o anda aklınıza gelen harika bir fikri ya da uzun katkı sağlıyor. Kişiyi yeniliyor, daha mutlu, zinde ve zamandır çözemediğiniz bir problemi çözdüğünüz sağlıklı hissettiriyor ve doğru fırsatlara, kişilere ve zamanları düşünün. Mantıklı düşünceden uzaklaşıp o deneyimlere yönlendiriyor. anın mükemmelliğine daldığınız zamanlar... Sorunla- rınızın çözümü, genellikle bu zamanlarda açığa çıkar. Neden sabah saatleri? Daha mutlu hissediyor olmaksa tüm bunların en mü- Çoğumuz için, bilinçaltımıza giriş yapmanın en doğ- kemmel getirisidir. Pek çoğumuz mutluluğun dışarı- ru zamanı, sabah saatleridir. Uykumuzdan ilk uyan- dan geldiğine inanıyoruz. Doğru işe, eve, arkadaşlara, dığımızda algılarımız daha açık ve temiz olur. Perde- finans durumuna sahip olduğumuzda, mutlu olacağı- nin arasından sızan güneş ışığı ve sabahın kendine mızı düşünüyoruz ve belli durumlarda bu doğru ola- has, rutin sesleri hepimizi mutlu eder. Dünyanın bilir. Ancak kendi içinizde gerçekten mutlu değilseniz, uyanışını dinlemek ve akışına bırakmak... O kısa ama bu iyi durumlar bile sizi mutlu etmeyebilir. öz zamanda gerçekten şimdiyi yaşayabiliriz ve muh- teşem hissederiz. Pek çok müthiş fikir, öngörü ve Tüm bunları bir araya getirirsek, en önemlisi, anı ya- buluş da genellikle bu zamanda zihnimizden geçer. şayabilmek ve o anın tüm duygularını hissedebilmek. Bunu yapabilecek en doğru zamansa sabah saatleri... Önemli olan, bilinçli düşünceden uzak olan bu zamanı uzatmak ve keyfine varmaktır. Sabahın kendine has, Basit kurallar renkleri, kokusu ve seslerini özümseyebilmektir. Düşün- celer zihninizi doldurmaya başladığında ise, onlar bile Şimdi, daha üstün bir bilince ve kendinizin daha saf daha açık ve berrak bir hal alır. Bu zihinsel tatil, bizi şarj bir haline açılan kapıdır. Şimdinin mükemmelliğinin eder, enerji verir ve mutlu hissettirir. Hayatımızın kont- farkına varmak için illa ki yıllarca ders almanız ya da rolünün kendi elimizde olduğunu anlama şansı verir. meditasyon yapmanız gerekmez. Şimdiye bağlantı kapısı olarak sabahları kullanın. Kafanız karışıksa, derin nefes alın ve kendinize odaklanın. Nefesin girişini ve çıkışını hissedin, güneş ışığının içinizi ısıtan dokunuşuna dikkat kesilin ve güneşin doğu- şuyla beraber dünyanın uyanışını dinleyin. Bu kısa zamanda, beyninizin ve bedeninizin size anlatmak istediklerine kulak verin. Eğer kafanız sürekli başka düşüncelere dalıyorsa, belki de hayatınıza baskı uy- gulayan bir durum vardır. Bu durumu, yavaşlamak ve probleminizi çözmek için bir işaret olarak algılayın. Problemleriniz günden güne çözüldüğünde akışına bırakmanız ve hayatınızı daha iyi bir noktaya taşı- manız çok daha kolay olacak. Son olarak unutmayın ki, beynimiz benliğimize bağ- lıdır ve her an dikkatinizi çekmek için büyük bir sa- vaş verecektir. Onunla savaşmak yerine, direnç gös- termekten vazgeçmeyi deneyin. Derin bir nefes alın, odaklanacak güzel bir şey bulun ve dinleyin, bakın, koklayın... Belki de çok daha rahat hissedeceksiniz. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 75
MAKRO GIDA KÜLTÜRÜDoymuş ya da doymamış...İşte bütün mesele bu!Doymuş yağ, doymamış yağ; yararlı mı, zararlı mı; yağlı da olsa doğal ürün müyoksa az yağlı diyet ürün mü, derken yıllardır verilen bilgiler durmadan değişiyor.Kilo vermek bir yana, ne yiyeceğimizi, neyi, ne kadar yiyeceğimizi tamolarak bilemediğimizden kalp ve damar sağlığımızı riske atıyoruz. Doymuş ya dadoymamış; bütün mesele bu mu? Yağları aslında ne kadar tanıyoruz?Yıllarca sağlıklı olup olmadıklarını tartışıp dur- şimdi bu soruya cevap arıyoruz. Son yıllarda yapılan duk. “Trans yağlar şöyle kötü, margarin kul- araştırmalar yağlarla ilgili çok yeni yaklaşımları orta- lanma çünkü kalbe böyle zararlı, en sağlıklısı ya koyuyor ve aslında zararlı sandıklarımızın o kadar zeytinyağı ama onun da sızma olanı...” şek- da zararlı olmadığını, yararlıları ise oturup tekrar dü-lindeki kulaktan kulağa yayılan ve şehir efsanesine şünmemiz gerektiğini işaret ediyor.dönüşen bu cümleler listesini uzatmak mümkün.Hatta siz de kendinizden bir şeyler ekleyebilirsiniz.Ortak kanı ise hep, katı yağların zararlı, sıvı yağların-sa yararlı olduğuydu. Peki gerçekten böyle mi? İşte76 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GIDA KÜLTÜRÜ Yağların sağlığımız > Peki ama hangisi? için zararlı olan ve yararlı olan tipleri Bu kadar farklı bilgiyle birlikte yine aynı soruyu sorduğunuzu var. İşte burada tahmin edebiliyoruz; peki esas önemli olan ama hangisi? Tüm bu yağlar nokta şu, doğru yağı arasında en zararlı olanı, doğru miktarlarda trans yağlar! Çünkü trans yağların oluşabilmesi için tüketebilmek. yağların belirli bir formdan başka bir forma geçmesi gerekiyor.Önemli olan, doğru oranda, artık hepimiz hazır gıdalarla besleniyor ve iyi veya Özellikle kızartma veyadoğru yağ kötü tam olarak ne yağı kullanıldığını bilmediğimiz işlenmiş gıdadaki yağlar, besinler tüketiyoruz. Öte yandan bu sonuçlar sizi, son derece zararlı. Isıyaİyi veya kötü, yararlı veya zararlı, yağlarla ilgili şöyle diyetle istediğimiz kadar yağ alabileceğimiz yanılgı- karşı dayanıklı olmayanbir geçmişe uzanalım öncelikle... sına da düşürmesin. Bu aslında, yalnızca diyetle al- yağlar, ısıya maruz dığımız toplam yağ miktarını düşürmemizin sağlıklı kaldıklarında trans yağlara1960’lı yıllara gidersek; o yıllarda Amerikalılara bir yaşam için yeterli olmayacağını gösteriyor. Çünkü dönüşüyorlar. Bunlara şutoplam aldıkları kalorinin yüzde 45’ini yağlardan yağların da sağlığımız için zararlı olan ve yararlı olan örneği verebiliriz: Ayçiçeğialmaları gerektiği söyleniyordu ve o tarihlerde, eriş- tipleri var. İşte burada esas önemli olan nokta şu, yağı ve mısırözü yağı, çiğkin Amerikalı nüfusun yalnızca yüzde 13’ü obezite doğru yağı doğru miktarlarda tüketebilmek. olarak tüketildiğinde zararlıhastasıydı. Yüzde 1’den daha azında tip 2 diyabet değil; ancak kızartmalardavardı. Bugüne geri geldiğimizde ise alınan toplam kullandığımızda bu yağlar,kalorinin yüzde 33 veya altının yağlardan alınması trans yağlara dönüştüğügerektiği söyleniyor ve yetişkinlerin ne yazık ki 34’ü için sağlığımızı ciddi ölçüdeobezite hastası. Tip 2 diyabetlilerin oranıysa bugün tehdit ediyor. Bunlarıntam yüzde 11. Bunlar Amerika’nın rakamları... Her ül- yerine ısıya dayanıklı olankenin yemek kültürü ve beslenme alışkanlıkları farklı tereyağı, zeytin yağı veolduğu için ortaya çıkan sonuçların sizi ilgilendir- fındık yağını kullanabilirsiniz.mediğini düşünmeyin. Çünkü globalleşen dünyada Yıllardır süregelen, “tereyağı kolesterolü arttırıyor” bilgisi Ana enerji kaynağımız de burada uçup gitmiş oluyor. Tereyağı, vücut sıcaklığında Her ne kadar “yağ” kelimesini duyar duymaz koşar eriyen tek katı yağ ve iyice adım kaçmak isteseniz de, koşar adım kaçabiliyor yanıp başka bir forma oluşunuzu da o yağlara borçlusunuz. Çünkü yağlar dönüşmediği sürece trans yağ vücudumuzun ana enerji kaynaklarından biri. Vücu- formuna geçmiyor. Siz siz dumuz, ihtiyaç duyduğu enerjiyi yağlardan, protein- olun, seçiminizi her zaman lerden ve şekerlerden alıyor. Öte yandan bu enerji en doğal olanı kullanmaktan kaynaklarından fazla olanı da depoluyor. Önceleri, yana yapın. tüm katı yağların zararlı olduğu belirtiliyordu; daha sonra ise doymuş yağların yararlı ve doymamış yağ- ların zararlı olduğu söylenmeye başlandı. Peki bu doymuş yağ neydi, doymamış yağ neydi?78 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GIDA KÜLTÜRÜ Gıdalardaki yağlar, daha doğrusu yağ asitleri, doymuş ve doymamış olarak ikiye ayrılıyor.İşte cevap... Tekli ve çoklu doymamış yağlarGıdalardaki yağlar, daha doğrusu yağ asitleri, ikiye Tekli doymamış yağlar, zeytin, fıstık, kanola, avokado,ayrılıyor. Doymuş ve doymamış... Kafanız biraz karı- badem, fındık, ceviz, kabak ve susam gibi besinlerdeşacak belki ama bu kadarla kalmıyor; tekli doyma- bulunuyor. Yine yapılan araştırmalar, tekli doymamışmış ve çoklu doymamış yağlar da var. Doymuş yağlar, yağlar açısından zengin gıdalarla beslenmenin kalphayvansal gıdalardan sağlanan yağlar olarak tanım- hastalığı riskini azalttığını, kan kolesterol düzeylerinilanıyor. Doymuş yağları daha çok kırmızı et, kümes de düzenlediğini gösteriyor. Öte yandan bu yağlar,hayvanları eti ve tam yağlı süt ürünleri gibi hayvan- tip 2 diyabeti olanlarda, insülin düzeyleri ile kan şe-sal gıda kaynaklarından alıyoruz. Doymuş yağ asit- keri kontrolünde fayda bile sağlayabiliyor.leri, kimyasal yapılarında belirli miktarda hidrojenatomu taşıyor ve bu çeşit yağ asitleri, kandaki koles- Çoklu doymamış yağlar ise bitki bazlı sıvı yağlardaterol miktarını arttırıyor. Bu durum da kalp ve damar çok bulunan bir yağ tipi. Kalp hastalığı riskini azaltı-hastalıkları bakımından risk faktörü yaratıyor. Tip 2 yor, kan kolesterol düzeylerini iyileştiriyor. Çoklu doy-diyabet riskini de, yine bu yağ tipi arttırıyor. mamış yağların bir türü olan omega-3 yağ asitleri ise kalp için özellikle yararlı. Bazı yağlı balık türlerin-Doymamış yağlar ise yağ atomları zincirindeki kar- de bulunan omega-3, koroner arter hastalığı riskinibonların birbiriyle bağlanması sonucu ortaya çıkıyor. azaltıyor. Ayrıca düzensiz kalp atışlarına karşı koru-Doymamış yağları cis (doğal) ve trans yağlar olarak yor ve hipertansiyonu da önlemeye yardımcı oluyor.ikiye ayırabiliriz. Doğadaki doymamış yağların çoğucis iken trans yağlar ise neredeyse tamamen yapayolarak bir işlem sonucu ortaya çıkmış yağlar, yani neyazık ki üretiliyorlar. Bu tip sıvılaştırılmış yağlar, pi-şirmeyi kolaylaştırdığı ve doğal yağlar kadar çabukbozulmadığı için işlenmiş gıda ürünlerinde tercihediliyor. En çok da kızartmalarda bu yağ tipinin kulla-nıldığını görüyoruz. Ancak araştırmalar, trans yağlarınsağlıksız LDL kolesterolü arttırıp sağlıklı ve yüksekdansiteli lipoprotein (HDL) kolesterolü azalttığını gös-teriyor. Bu da yine kalp hastalıkları riskini arttırıyor.80 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GÜZELLİKSaç kaybınadikkat!Farkında olmasak bile hepimizinher gün bir miktar saçı dökülüyor.Bu dökülmenin büyük bir kısmı duşesnasında veya tarama işlemindegerçekleşiyor. Günde 50 ila 100tel kadar saç dökülmesi çoknormal. Ancak yolunda gitmeyenbir durum dikkatinizi çekerse ihmaletmeyin. Aşırı saç kaybı, başkasağlık sorunlarının işareti olabileceğigibi saçlarınızı kalıcı olarak dakaybedeceğinizin habercisi olabilir.Sağlıklı ve güzel görünmek için en çok saçlarımı- zı önemsiyoruz. Özellikle de kadınlar, hem ruhsal olarak kendilerini iyi hissetmenin hem de daha iyi görünmenin yolunun saçlarına şekil vermektegizli olduğunu biliyor. Kuaför salonları dolup taştığı gibiteknoloji de bu alanda pek çok nimet sunuyor. Saç şe-killendiriciler, çeşitli kozmetik ürünler aklımızı cezbedenürünler. Öte yandan her gün bir miktar saçımız da mut-laka dökülüyor. Bu durum ağırlıklı olarak duş esnasındaveya tarama işleminde gerçekleşiyor. Uzmanların da söy-lediği gibi, her gün 50 ila 100 tel saç dökülmesi, oldukçanormal bir durum. Ancak yolunda gitmeyen bir durumtespit ederseniz dikkatli olmanızda fayda var. Örneğinsaç dökülmenizin arttığını düşünüyorsanız, her sefe-rinde elinize tutam tutam saç geliyorsa, uyandığınızdayastığınızda fazla miktarda saç kaldığını düşünüyorsanızhemen bir doktora başvurmanız gerekiyor. Bu dökülmedurumu, başka bir sağlık sorununun habercisi olabilece-ği gibi kalıcı saç kaybını da beraberinde getirebilir.82 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Saçlarımızın belli bir > Saç temizliğinin döngüsü ve ömrü var. önemi Kalıcı saç kaybı, Günlük saç kaybının büyük oranda fazla olmasıyla endişeye düşen kişiler, saçlarını erkeklerde görülen yıkamaktan çekiniyor ki bir sorun. Ancak bu, düşülen en basit ama kadınların da dikkatli en önemli hatalardan olması gerekiyor. biri. Saç kaybı yaşamak istemiyorsanız saçlarınızıSaçların da bir ömrü var Sadece erkeklere özgü değil fazla kirli bırakmamanız gerekiyor. SaçlarınızıSaçlarımızın belli bir döngüsü ve ömrü var. Bu döngü, Kalıcı saç kaybı, büyük oranda erkeklerde görülen bir gün aşırı ya da 3genetik gereği uzama evresi, geçiş evresi ve dinlenme sorun. Ancak kadınların da dikkatli olması gerekiyor. günde 1 ve yumuşak birevresi olarak gerçekleşiyor. Sağlık uzmanları, saçları- Çünkü kadınlarda görülen saç kaybı da yine büyük şekilde yıkamalısınız.mızın yaklaşık yüzde 80’inin uzama evresinde oldu- oranda erkek tipi saç kaybı olarak tanımlanıyor. Çekerek kopmalarığunu ve bu sürenin ortalama 2-6 yıl arasında sürdü- Genetik faktörler, mevsim değişiklikleri, hormonlar, önlemek amacıyla saçğünü belirtiyor. Bu süreyi tamamlayan saçlar, kısa bir stres faktörleri, kötü beslenme alışkanlıkları, hatalı kremi uygulayabilirgeçiş aşamasından sonra dinlenme evresine geçiyor diyet uygulamaları, ameliyat gibi tıbbi operasyonlar ve böylelikle karışanki bu oran yüzde 19 civarında... Dinlenme aşamasında ve çeşitli nedenlerle gerçekleştirilen ilaç tedavileri, saçlarınızı yıpratmadanolan saçlar, 3-4 ay kadar kalıyor ve ardından dökülme saç dökülmesini arttırabiliyor. Özellikle de kadınlarda ve dökmedenbaşlıyor. Normal süreçte, dökülen saçların yerine yeni- mevsim değişiklikleri, hamilelik sonrası emzirme dö- açabilirsiniz.sinin çıkması gerekiyor. Eğer yerlerine yenisi çıkmıyor- nemi, sıkı yapılan diyetler sonucunda gelişen yoğunsa, alarm zilleri çalmaya başlamış demektir. kalori ve protein kaybı, kansızlık (demir eksikliği), Ne kadar dikkat çinko eksikliği ve biotin eksikliği, saç dökülmesi ola- ederseniz edin, saç kaybı rak geri dönüyor. sorunlarında iyileşme süreci 6 aya kadar Ergenlikte başlıyor uzayabiliyor. Bu nedenle “saçlarım iyileşemiyor” Erkeklerde genetiğe bağlı saç dökülmesi sorunu, er- diye paniğe kapılmayın. genlik çağında başlıyor. Ancak gözle görülebilir saç Günlük saç kaybınızda kaybı 20’li yaşlardan itibaren gerçekleşiyor. Bu an- bir artış hissediyorsanız lamda kadınlar, erkeklere göre çok daha şanslı. Ka- vücut değerlerinizi dınlarda saç dökülmeleri genellikle, eğer kronik bir ölçtürmenizde ve gerekli hastalık veya devamlı ilaç kullanımı yoksa, hamilelik tüm testleri yaptırmanızda sonrası emzirme dönemine kadar çok da anlaşılır bir fayda var. Sonuçları sonuç yaratmıyor. Hamilelikte yükselen hormon dü- doğal sınırlarda olsa bile, zeyleri, saçların aktif uzama evresinde takılmasına çeşitli takviye tabletleri yol açıyor ve dinlenme evresine geçişini durduruyor. kullanmanız gerekebilir. Doğumdan sonra hormonların tekrar eski seviyele- Ancak unutmayın, rine gerilemesiyle doğumdan yaklaşık 2-4 ay sonra, bunların her birini doktor yoğun bir saç kaybı dönemi başlıyor ve ortalama 4 kontrolünde yapmalısınız. ay devam ediyor. Sonra bu dökülme, kendiliğinden durabiliyor. Genetik sebepli saç kayıpları, kadınlarda 30’lu yaşlarda başlıyor. 60’lı yaşlarda ise çok daha belirgin bir hal alıyor. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 83
MAKRO GÜZELLİK Anemi nedeniyle başlayan saç dökülmesininönüne geçmek için basit birdemir takviyesialmak yeterli.Neden dökülüyor? • Kadınlarda da hormanal değişimler, saç kaybınaYaşanan saç kaybının pek çok sebebi var. Bunlar neden oluyor. Özellikle de hamilelik dönemi, bu du-fiziksel şartlar, çevre koşulları veya psikolojik prob- rumun en sık yaşandığı dönemlerden biri. Hormonallemlerden kaynaklanıyor olabilir. İşte saç kaybının en dengedeki değişiklik ve menopoz da aynı etkiyi ya-bilinen nedenleri: ratabiliyor.• Stres, saç dökülmelerinin en temel sebeplerin- • 20-49 yaş aralığında neredeyse 10 kadındanden biri. Yaşadığınız her türlü fiziksel travma, ağır bir 1’inde demir eksikliği nedeniyle anemi baş göste-hastalık ve yoğun gündem sonucu saçlarınız dökü- riyor. Anemi nedeniyle başlayan saç dökülmesininlebilir. Bu dökülme 3 ila 6 ay arasında fark ediliyor. önüne geçmek içinse basit bir demir takviyesi almakSaç sağlığınızı korumak istiyorsanız mümkün oldu- yeterli.ğunda stresten uzak durmalısınız. • Fazla kilolardan kurtulmak adına uygulanan sağ- lıksız ve uzman kontrolü dışındaki diyet programları, sizi saçlarınızdan edebilir. Yaşanan bir travma sonu- cu ani kilo kaybına uğramak da saç dökülmesi veya saçlarda incelme gibi sonuçlar doğurabilir.• Sağlıklı bir vücut için dengeli miktarda vitamin • Saçlarınıza uyguladığınız yoğun şekillendirme,ve mineral almak önemli. Ama her şeyin fazlası da saçlarınızı kaybetmenize yol açıyor. Evde her günzararlı, unutmayın. Aşırı vitamin yüklemesi, özellikle saç düzleştiricisi ya da saç maşası gibi ısı uygulayande fazla A vitamini alımı, saç dökülmesine neden cihazlarla saçlarınızı şekillendiriyorsanız ne yazık kiolabiliyor. risk altındasınız. Öte yandan şekli korumak için kul- lanılan kozmetik ve kimyasal birtakım ürünler de bu• Genetik faktörler de saç dökülmesinde rol oy- süreci hızlandırıcı etkide bulunabilir.nuyor. Androjenik veya androgenetik alopesi olarakadlandırılan kadın tipi saç dökülmesi, esas olarakerkek tipi saç dökülmesinin kadınlarda görülmesianlamına geliyor. Ailedeki kadınlarda belli yaşlardasaç dökülmesi varsa, bu tamamen genetik bir du-rum olabilir. Erkek tipi saç kaybına gelirsek; 60 yaşlaberaber yaklaşık 3 erkekten 2’sinde saç dökülmesigörülebiliyor. Bu tip saç dökülmesi, genler ve erkek-lerin hormonal değişimiyle ilgili oluyor.84 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GENEL KÜLTÜR İnsanoğlu keşfetmeye devam ediyor Dünyanın en uzak mesafesine hızlı ve rahat bir yolculukla ulaşabiliyor, yine en uzak mesafelerde gerçekleşen olayları sıcağı sıcağına öğrenebiliyoruz. Sevdiklerimizle haberleşebilmek için günlerce mektup beklemek zorunda değiliz. Üzerimizde nakit para taşımadan alışveriş yapabiliyor, gerekli her türlü bilgiyi internet yardımıyla sağlayabiliyoruz. Teknolojinin hayatımıza kattığı kolaylıklar, apaçık ortada. Her gün yeni bir şeyler keşfediliyor ve özellikle teknoloji her alanda gelişmeye devam ediyor. Peki bugünlere nasıl geldik? İşte dünyayı bugüne getiren ve tarihi değiştiren önemli buluşlar! Tarih boyunca birileri bizim yerimize düşünmeseydi bugün hayatımızdaki kolaylıkla- rın pek çoğu olmayabilirdi. Basitçe düşünürsek, bugün kullandığımız cep telefonları, bilgisayarlar, hepimizin evinde bulunan televizyonlar, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi hayatı kolaylaştıran teknoloji ürünleri, geçmişte birileri tarafından keşfedildi. Düşünsenize, bugün bu yazıyı okuyabiliyorsanız, bunu yazının keşfine borçlusunuz, eli- nizdeki dergiyi matbaanın bulunmasına… Ateş olmasaydı bugün yediğimiz pek çok şey de olmazdı ya da elektrik olmasaydı hayatımız çok zor olabilirdi. İnsanoğlu bugün hala yenilikleri keşfetmeye, bilimi geliştirmeye, araştırmaya ve aktarmaya devam ediyor. Hatta gelişmeler öylesine hızlı gerçekleşiyor ki bugün satın aldığımız bir ürün yarına kadar eski- yebiliyor. Bizleri bugünlere getiren o buluşları hatırlamaya ne dersiniz? İşte dünya tarihini değiştiren ve insanoğlunun yaşamını kolaylaştıran, hayatın olmazsa olmazları, o buluşlar!86 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Bugün son model arabalarımızla konforlu bir şekilde seyahat ediyorsak, istediğimiz yere ulaşım sağlayabiliyorsak bunu tekerleğin icadına borçluyuz. İnsanlığın gelişim “ateş”i Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri, kuşkusuz ki ate- şin keşfi… İlk başlarda bilinçli olarak kullanılmasa da insanoğlu zekasıyla zaman içinde ateşi kontrollü bir şekilde kullanmayı öğrenmiş. Tam olarak nasıl ve ne zaman olduğuna dair kesin kaynaklar yok. İnsanın ateşle tanışmasının yıldırım düşmesi so- nucu çıkan yangınlarla olduğu biliniyor. 1981 yılında Kenya’da ve 1988’de Güney Afrika’da bulunan kanıtlar ise hominid de- nen ilkel insanların bundan 1,42 milyon yıl önce ateşi kontrollü olarak kullandığını ortaya koyuyor. Ancak insanoğlu M.Ö. 7.000 yıllarına kadar verimli ateş yakma tekniklerini bilmiyordu. Ne- olitik insan, çakmaktaşı ve pirit ile ateş yakıyordu. Ateş yakma düşüncesinin, çakmaktaşını piritlere sürterken mi, yoksa ağaç içinde delik açmaya çalışırken mi ortaya çıktığı ise bilinmiyor. Tam olarak tarihi bilinmiyor olsa da insanlığın gelişiminde yakı- lan ilk ateşin önemi yadsınamaz. Ulaşımın ilk halkası “tekerlek” Bugün son model arabalarımızla konforlu bir şekilde seyahat ediyorsak, istediğimiz yere ulaşım sağlayabiliyorsak bunu tekerleğin icadına borçluyuz. Tekerleğin günümüzdeki pek çok teknolojik cihazın keşfine de zemin hazırladığı bilinen bir gerçek. Tekerlek fikrinin ilk olarak, yan yana yatırılmış ağaç gövdeleri üzerine konulan nesnelerin itilerek hareket ettirilmesinden ortaya çıktığı söyleniyor. Bilinen en eski tekerlek ise birbirine tahta çivilerle iliştirilmiş yan yana üç kalasın yontularak yuvarlaklaştırılması yöntemiyle üretilmiş. Tekerlek ile ilgili en eski kayıt, M.Ö. 3.500 yıllarına ait.Kuşkusuz Sümerler’den bu yana “yazı” Hangi yöndeyiz, “pusula” söylesin!dünyanınen önemli Kuşkusuz dünyanın en önemli buluşlarından biri, yazı... Günü- Pusulanın M.S. 100 civarında Çinliler tarafından icat edil-buluşlarından müzün arkeolojik bulguları, bilinen en eski yazı sisteminin Sü- diği tahmin ediliyor. Ancak bu konuda farklı görüşler debiri, yazı... mer yazı sistemi olduğunu gösteriyor. Yine aynı bulgular Sümer mevcut. Mıknatısların belli bir düzlemde bir yönü göster- rahiplerinin yazıyı tapınak ve depolardaki malları kaydetmek diği keşfedilince pusula icat edildi. M.S. 850 ile 1050 yılları amacıyla kullandıklarını gösteriyor. Kayıt tutulma işlemi sırasın- arasında manyetize edilmiş bir iğnenin yuvarlak bir kaba da kişi isimlerindeki heceler nesnelere benzetilerek resmediliyor konulmasıyla bugünkü halini alan pusula, insanlık tarihin- ve kıza zaman içinde de o nesnelerin işaretleri nesneyi değil, o de yadsınamaz bir öneme sahip çünkü kıtaların keşfedil- sesleri belirtmeye başlıyor. İşte bugün kullandığımız harfler ve mesi, büyük denizlerin aşılması, pusulanın bulunmasıyla işaretlerin tarihi, Sümerlerin çizdiği resimlere uzanıyor. mümkün olmuş. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 87
MAKRO GENEL KÜLTÜRHızlı gelişimde“matbaa” etkisiBugün milyonlarca farklı kitap basılabiliyorsa,gazete ve dergilerden haberler alıp dünyadakigelişmeleri takip edebiliyorsak, matbaanın keşfinigöz ardı etmemeliyiz. İlk matbaa, ağaç oymatekniği kullanılarak M.S. 593’te Çin’de kurulmuş.Ancak metal harflerle basım tekniği ve matbaauygulaması, 1450 yılında, Alman JohannesGutenberg tarafından geliştirildi. Bu dönemde, yazılımetinlerin çoğaltılması el ile yürütüldüğünden sınırlısayıda kitap basılıyordu. Matbaanın bulunması,bilimsel açıdan gelişmenin en önemli adımlarındanbiri olarak kabul ediliyor. Böylelikle her türlü yenigelişme daha geniş kitlelere iletilebildi ve bugünteknolojinin ulaştığı noktaya da zemin hazırladı. Gözle görülemeyenler için “mikroskop” Bilimin gelişmesinde, özellikle de tıp alanındaki geliş- melerin bu noktaya ulaşmasında en etkili buluşlardan biri, kuşkusuz mikroskop. Aslında Antik Yunan’da lens- ler çoktan keşfedilmişti ama onlar lenslerin büyüteç özelliğiyle değil kenarlarındaki kristallerin özellikleriyle ilgileniyordu. 1650 senesinde, oğluyla beraber gözlük imalatı yapan Zacharias Janssen ise, bir tüpün içerisi- ne dizdiği lensler sayesinde ilk mikroskobu icat etmiş oldu. Bu tüpün diğer ucundan bakıldığı zaman, görülen cismi 10 kat büyüttüklerini keşfeden Janssen ve oğlu Hans, aracı biraz daha geliştirdi. Daha sonra bu önem- li buluştan hareket eden Anton van Leeuwenhoek, 1700’lü yılların başında 270 kat büyüten mikroskop icat etti ve bugünkü mikroskopun ana özelliklerini buldu.Kuş gibiysek “uçak”lar sayesinde Bugün ceplere kadar giren “bilgisayar”Dünyanın en uzak ülkelerine yarım günlük bir uçak Ufaldıkça ufaldı ve ceplerimize kadar girdi. Telefon veseyahatiyle ulaşabiliyor olmamız sizce de büyük bir fotoğraf makinesi özellikleriyle de birleşti. Artık haya-lüks değil mi? At sırtında günlerce süren yolculukları tımızın en önemli parçalarından biri, bilgisayar... Yaşa-hayal ettiğinizde bugün kesinlikle lüks içinde yaşıyo- mımızı onun sayesinde devam ettiriyoruz. Bilginin enruz. Uçaklar sayesinde hepimiz başka diyarlara kanat önemli kaynaklarından biri aynı zamanda… Bilgisaya-çırpabiliyoruz. Günümüzde kıtalar arasındaki mesa- rın ilk olarak kim tarafından bulunduğu bilinmiyor.feleri kısaltan uçakların, ilk olarak Wright Kardeşler Ancak tarihe bakıldığında bu ürünün tek birtarafından icat edildiği söyleniyor. Ancak bazı kay- parçadan oluşmadığı, çeşitli donanımla-naklar ilk uçağın Alphonse Pénaud tarafından 1871 rın birleşmesiyle meydana gelen birtarihinde bulunduğunu belirtiyor. İlk uçuş da tam bu teknolojik buluş olduğu biliniyor. Otarihte gerçekleşmiş. Daha sonra Wright Kardeşlerin yüzden bilgisayarın keşfedilme-kuşları incelemesiyle ve uçak modeline benzeyen bir sinde birçok kişinin katkısıoyuncaktan etkilenmesiyle esas çalışmalar başlamış. var. İlk bilgisayar modeliWright Kardeşlerin ürettiği ilk uçak, bugünkü uçakla- ise Konrad Zuse’in Z1rın atası olarak kabul ediliyor. modeli. 1936’da Z1 ismi altında yapılan ilk kişi- sel bilgisayar, mekanik bir daktiloyu andırıyordu.88 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO GENEL KÜLTÜREvlerin demirbaşı “televizyon” Dijital para “kredi kartı”Hayatımızın en önemli cihazlarından biri de tele- Paranın keşfi de insanlık tarihi açısından çok önemlivizyon. Hatta bugün evlerde bir değil birkaç tane tabi. Tarihte ticaretin gelişmesi paranın keşfiyle baş-televizyon birden var. Onunla eğleniyor, onunla lıyor. Bugünse para olmadan hiçbir şeye ulaşmamızöğreniyor, boş vakitlerimizi de çoğunlukla onunla mümkün değil. Ancak cüzdanlarımızda paradan çokdeğerlendiriyoruz. Bugün dünyanın neresinde, ne daha kıymetli olan bir şey daha var; kredi kartları. Bi-oluyor, tüm gelişmelere ve haberlere eriştiğimiz linçli kullanımının çok önemli olduğunun altını çizersek,televizyonun ilk çalışmaları, 1920’li yılların başın- kredi kartı insanoğlunun yaşamını kolaylaştıran önemlida, John Logie Baird tarafından gerçekleştirildi. Gö- parçalardan biri… İlk defa 1950 senesinde elektronikrüntüyü yansıtma özelliğine sahip olan bu ilk ürün- kartpostal olarak kullanılan kredi kartları, günümüz-ler günümüzdeki televizyonlara pek benzemese de de hayatımızın her anında elimizden düşürmediğimizgörüntüyü mekanik bir ortamdan yansıtabilmesi önemli bir buluş. Kredi kartları, insanları nakit para ta-bakımından önem taşıyor. şımaktan kurtarırken, dünyanın her noktasından iste- diğimiz ürüne sahip olmamıza da yardımcı oluyor.Haberleşmenin en İnsanlığa hizmet eden buluş İnternetin yaygınkolay yolu “telefon” “internet” kullanımı, 1990'lı yılların başına denkKonuşmaları açıkça aktaran ilk telefon aleti, Yaygın kullanımı 1990’lı yılların başına rastlayan internet,Alexander Graham Bell ve Charles Sumner bugün hayatımızın merkez noktasında... Dünyanın nere- geliyor.Tainter tarafından geliştiren radyofon isimli sinde olursanız olun, istediğiniz bilgiye istediğiniz andaaygıttı. Türünün ilk ve tek örneği olan bu alet ulaşmanızı internet sağlıyor. Tüm bilgi, bilim ve iletişimsayesinde, uzaktaki bir kişi ile görüşebilmek unsurlarını bir araya getiriyor. Bugün bilişim teknolojile-mümkün oldu. İlk zamanlarda telefonlar kent rinin temeli olarak görülen bu sanal ortamın kökeni, ha-merkezlerinde bulunuyordu. Yıllar geçtikçe taya dayanıklı, sağlam ve özel bir bilgisayar ağı kurmakevlere girmeye başladı. Şimdilerde ise herkesin isteyen Amerika Birleşik Devletleri hükümeti tarafından,cebinde bir telefon bulunuyor. Cep telefonu 1960 yılında başlatılan araştırmalara dayanıyor.ise ilk defa 1943 senesinde, arabalara telefonkonulmasıyla ortaya çıkmış olan mobil iletişimcihazlarının günümüz uyarlaması. 1973senesinde Martin Cooper tarafından keşfedildi.1977 senesinde imal edilen bu cihaz, sadece2000 adet üretildi. Günümüz dünyasında enönemli buluşlar arasında yer alıyor.90 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO SAĞLIKTekrarlayan ağız yaraları,bağışıklığıtehdit ediyorAğzınızdaki yaralar sürekli tekrarlıyor, uçuklarbir türlü geçmek bilmiyorsa, dikkat!Çünkü bu durumda, bağışıklık sisteminiz içintehlike çanları çalıyor olabilir. Bu durumda,ilk yapılması gereken, şekerli gıdaları hemenkesip bir uzmana başvurmak. Çünkü basitgibi görünen bu ağız yaraları, sadece vitamineksikliğinden kaynaklanabileceği gibienfeksiyona bağlı tehlikeli hastalıkları daişaret ediyor olabilir.Birçoğumuzda zaman zaman rastlanan aft ve uçukların ma- sum olmadığı konusunda uzmanlar uyarıyor. Aft ve uçuk- ların en büyük etkisinin bağışıklık sistemi üzerinde gerçek- leştiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Duraksoy, “Yapılan birçok araştırma göstermiştir ki; ağzımızdaki tekrarlayan yaralar, geçmeyen uçuklar, bağışıklığımızın bozulduğunun en önemli göstergesi- dir. Çeşitli tedaviler deneriz, ağız gargaraları kullanırız ama bunlardan bir türlü kurtulamayız. Yaşam kalitemiz düşer çünkü rahatlıkla ne yemek yi- yebiliriz ne de içebiliriz. Aslında çözümü ve tedavisi basittir ancak bunun için doğru testlerin yapılması ve tanı koyulması gerekir” dedi. Araştırma kişiye özel yapılmalıdır Tekrarlayan aft ve uçukların akla hemen Behçet hastalığını getirdiğini belirten Uzman Dr. Ülkü Duraksoy, tek nedenin bu olamayacağını belirtti ve kişiye özel, farklı testlerle bu yaraların kaynağının tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Duraksoy, şu önemli bilgileri paylaştı: “Kişiye özel mini bir araştırma yaptığımızda, kişinin neden sıkça ağız yarası veya uçuk çıkardığını ya da neden sıkça mantar enfeksiyonuna yakalandığını hemen buluruz. Genelde biz hekimleri bu konuda sürükleyen çok net araştırma 92 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Yapılan birçok araştırma göstermiştir ki; ağzımızdaki tekrarlayan yaralar, geçmeyen uçuklar, bağışıklığımızın bozulduğunun en önemli göstergesidir.B vitamini eksikliği, basamakları maalesef bulunmamaktadır. Tekrarla- yol açar. Vitamin emilim bölgelerini de etkilediği içinağız yaralarına neden yan ağız yaraları deyince akla hep Behçet Hastalığı unutkanlık, halsizlik, yorgunluk ve sinirliliğe hat-olabilir. gelir. Bunu da mutlaka araştırmak gerekir ama bu, ta depresyona da yol açabilir. Kişi bazen hiç mide hastalarımızı uzun, bunaltıcı bir seri test silsilesine ağrısı çekmez, sadece gaz yakınması veya ishal ya sokmak demektir. Oysa Behçet hastalığından çok da kabızlık ve gaz yakınması şikayetleri yaşar. Ba- daha sıklıkla görülen, ağız yaralarına neden olan ve zen ise sadece unutkanlık ve ağız yaraları ile kendini taranması gereken başka durumlar vardır. Bunlardan gösterir. Bu mikrop Türkiye’de yüzde 80-93 oranla- bir tanesi B vitamini eksikliğinin tespit edilmesidir. rında pozitif sonuçlar veriyor ama herkeste hastalık Kişide B vitamini eksikliğine neden olan tiroid has- yapmıyor. Kişinin tedavisi sırasında tüm bağışıklık talıklarının özellikle Hashimato ve otoimmun tiro- sisteminin elden geçirilmesi ve kişiye özel değer- idlerinin olup olmadığının araştırılması gerekir. B12 lendirme çok önemlidir. Bu değerlendirmede; kişinin vitamini kaybına neden olan mide mikrobunun da yaşı, cinsiyeti, geçirdiği hastalıklar, tüm aile ve ya- olup olmadığını araştırmak gerekir. Bunlara bağlı kın akraba ağacındaki hastalıklar değerlendirilmeli. herhangi bir nedenden kaynaklanıyorsa, tedavi çok Kişinin yaşam şekli değişikliği varsa o ele alınmalı. basittir. Eğer bunlarla alakalı bir durum değilse o za- Uyku düzeni ve horlaması, burun tıkanıklığı var mı man Behçet taramasına gitmek gerekir.” sorulmalıdır. Su içme miktarı ve ne tip suyu tükettiği ile güneşlenmesi veya güneşlenmemesi hatta gü- Mide mikrobu testi yapılmalı neşlenme şekli sorulmalıdır. Beslenme şekli sorgu- lanmalı; hangi gıdaları çok sevdiği, hangi tip eti ve Pek çok rahatsızlık gibi tekrarlayan ağız yaralarının yağı tükettiği, nasıl tükettiği ve ne sıklıkta beslendiği da nedenlerinden biri olan mide mikrobunun mutla- gibi konular da irdelenmelidir. Hastaya bu denli titiz- ka araştırılması ve tedavi edilmesi gerektiğine vurgu likle yaklaşılmaz ise basit bir ağız yarası veya uçuk yapan Dr. Ülkü Duraksoy, “Helikobakter Pylori dedi- dediğimiz hastalık beyne giden kanalların üzerinde ğimiz mide mikrobu gastrit ve ülser yapan tüm mide veya gözümüzde çıkar ki çok ciddi sonuçlara götürür. ve on iki parmak bağırsağını tutabilir. Bu mikrop Herpes ensefalit, yüz felci gibi durumlara dahi neden sadece bu bölgeyi etkilemez, tüm sindirim kanalını olabilir” şeklinde konuştu. etkiler ve aşırı gaz ve dışkılama değişikliklerine deMide mikrobu da, ağız yaralarının bir nedenidir. Mart-Nisan 2016 Makro Vizyon | 93
MAKRO TARİFMuzlu Muffin çleoMszcbuazuezyekğletluea.snÜbrimnıeesndcustıezeelfefıl,ğniiyokniilçcb,idçoii.ure.k.kriçğaiMalzemeler • 1 paket kabartma tozu Hazırlanışı• 2 adet olgun muz • 1 çay kaşığı tarçın Büyük bir kapta un, kabartma tozu, vanilya, tarçın, ceviz ve fındığı ka-• 1 adet yumurta rıştırın. (Muffinlerin üzerine dökmek için bir miktar ceviz ayırın.) Başka• Yarım su bardağı toz şeker • 1,5 su bardağı ceviz ve bir karıştırma kabında muzları çatal yardımıyla ezin. Yumurtayı ayrı bir• Yarım su bardağı süt fındık kapta çırparak muzlara ekleyin. Şeker, süt ve sıvıyağı da muzların olduğu• Yarım su bardağı sıvıyağ kaba ekleyerek tüm malzemeleri iyice karıştırın. Son olarak unlu karışımın• 1,5 su bardağı un ortasını açıp, muzlu karışımı üstüne dökün ve unu yedirene kadar kaşık-• 1 paket vanilya la karıştırıp çok koyu olmayan bir karışım elde edin. Bu karışımı muffin kalıplarına paylaştırın ve üzerine ceviz ve fındık karışımından serpiştirin. Önceden 180 dereceye ısıttığınız fırında, yaklaşık 30 dakika pişirin.94 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO TARİFPeynirli Çubuklar Hakmuulnulaurngieşmölleesatyryeienarriieznökd.zeenMalzemeler Üzeri için: Hazırlanışı • 1 yumurta• 350 gram beyaz peynir • Çörekotu ve susam Un hariç, hamur malzemelerinin hepsini yoğurma kabına alın. Başka bir kaba elediğiniz unu yavaş• 100 gram krem peynir yavaş bu karışıma ekleyerek hamurunuzu yoğurun. Elinize yapışmayan bir hamur elde edin. Ha-• 150 gram margarin muru 2 parçaya ayırın. Her bir parçayı unlayarak 1 santimetre kalınlığında açın. Açtığınız hamuru• 2 adet yumurta bıçakla kenarlarından, dikdörtgen şekli olacak biçimde kesin. Daha sonra 2’şer santimetre geniş-• 1 çay kaşığı tuz liğinde ve 10’ar santimetre uzunluğunda çubuklar kesin. Tüm çubukları yağlanmış fırın tepsisine• 3-3,5 su bardağı un dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çöreotu ve susam serpin. Önceden 180 dereceye ısıttığınız• Yarım paket kabartma tozu fırında, üzerleri kızarana kadar pişirin.96 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
MAKRO ÇOCUK98 | Makro Vizyon Mart-Nisan 2016
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108