MİKROORGANİZMALARIN MAKRO ORGANİZMALARIN HAYATINDAKİ YERİ

TÜRKİYE-AZERBAYCAN-ÜRDÜN MİKROORGANİZMALARIN MAKROORGANİZMALARIN HAYATINDAKİ YERİ TURKEY-JORDAN-AZERBAİJAN THE PLACE OF MİCROORGANİSMS İN THE LİFE OF MACROORGANİSMS Nisan 2021

DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR CONTRİBUTORS TO OUR JOURNAL Meral ACET Orhan Cemal Fersoy Ortaokulu ANKARA/TÜRKİYE Selvi AVCU Şehit Muhammed Meriç Ortaokulu ANKARA/TÜRKİYE Berrak BÜYÜKKÖR Şehit Muhammed Meriç Ortaokulu ANKARA/TÜRKİYE Canan ORHAN Şehit Muhammed Meriç Ortaokulu ANKARA/TÜRKİYE Rabia TOPUS YÜCEL Şehit Nezir Pirnarcı Ortaokulu MANİSA/TÜRKİYE Arif YÜCEL Yedi Eylül Ortaokulu MANİSA/ TÜRKİYE Elif ARUNTAŞ Orhan Cemal Fersoy Ortaokulu ANKARA / TÜRKİYE Zuhal GÜLER Orhan Cemal Fersoy Ortaokulu ANKARA / TÜRKİYE Raqshana Mammadova Agdam, Qaradaglı kənd tam orta məktəb AĞDAM / AZERBAYCAN Ersal ALYAZİJEN Ma'adi Mixed Secondary School BALGA / ÜRDÜN Ebru DEMİRCİ Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi ANKARA/TÜRKİYE ELlaGülsüm İDECİ Muzafferda Güzide Pulur İmam Hatip Ortaokulu İSTANBUL /TÜRKİYE

MİKROORGANİZMALARIN MAKROORGANİZMALARIN HAYATINDAKİ YERİ MİKROSKOBİK CANLILAR Sadece mikroskop adı verilen araç yardımıyla görülebilen canlılara mikroskobik canlılar denir. Mikroskobik canlıların suda, toprakta ve havada yaşayan pek çok türleri vardır. Amip, öglena, terliksi hayvan ve bakteri,küf mantarları,parazitmantarları,maya mantarları ve virüslerörnek olarak verilebilir.

Amip İnsanlarda hastalık yapan ve sudayaşayan bir öglena canlıdır Bitkiler gibi fotosentez yaparak besin veoksijen üretir. Kamçısıyla hareket eder. terliksi hayvan Paramesyumlar olarak da bilinir. Terlikşeklindedir. Suda bulunur. Sil denilenyapılarıyla hareket eder. bakteriler En basit yapılı mikroskobik canlılardır.Çok sıcak ve çok soğuk yerler dahil heryerde yaşayabilirler. Yararlı ve zararlıbakteriler vardır

küf mantarı Uzun süre açıkta kalanbesinlerin(ekmek, portakal, salçavb.) üzerinde oluşan yeşilimsirenkteki pamuk yığını gibi oluşankabarık örtü mantar türüdür maya mantarı Hamurun ve peynirin mayalanmasında rol oynayan mantarlardır. Maya mantarları uygun sıcaklık ve besin ortamlarında canlılık özelliği gösterir.

virüsler Virüsler çok küçüktür ve kendiliklerinden metabolizmaları yoktur. Bu nedenle kendi başlarına üreme yetenekleri yoktur. İçlerine girdikleri hücreleri zorlayarak, adeta, yeni virüs üretmek için kullanırlar. Sonrasında da ,konak hücreyi imha ederek hastanın vücudunda hızla çoğalmaya devam ederler.

THE PLACE OF MICROORGANISMS IN THE LIFEOF MACRO ORGANISMS MICROSCOPIC ANIMALS Tool called microscope only creatures that can be seen with thehelp of called microscopic creatures. Microscopic creatures in water, in the ground and in the air There are many living species. Amoeba, euglena, slipper animal and Examples include bacteria, mold fungi,parasitic fungi, yeast fungi and viruses.

Amoeba It is an aquatic creature that causesdisease in humans. öglena It produces nutrients and oxygen byphotosynthesis like plants. It moves with its whip. Paramecium Also known as paramecia. It is in the formof slippers. It is found in water. It actswith its structures called sil. Bacteria They are the simplest structured microscopiccreatures. They can live anywhere,including in very hot and very cold places.There are beneficial and harmful bacteria

muld mushroom It is a type of fluffy cover fungusthat forms like a pile of greenishcotton on the foods that are exposedfor a long time (bread, orange,tomato paste, etc.) Yeast Mushrooms They are mushrooms that play arole in the leavening of dough andcheese. Yeast mushrooms showvitality in suitable temperature andnutrient environments.

vıruses Viruses are very small and do nothave their own metabolism. Therefore,they are not capable of reproducing ontheir own. They force the cells theyenter into, literally, to produce newviruses. Subsequently, they continueto multiply rapidly in the patient'sbody by destroying the host cell.

MİKROSKOBİK CANLILARI İLK KİM KEŞFETTİ? Bir kumaş tüccarı olan Antoni Van Leeuwenhoek(Antoni Ven livinhuk) (1632-1723), mikrobiyolojinin kurucu babasıdır. Mikroorganizmaların görünmez dünyasını keşfetmek için ev yapımı mikroskoplar kullandı. Van Leeuwenhoek, kumaş tüccarı olarak çalıştığı dönemde pamuktaki düzensizlikleri bulmak için büyüteçler kullandı.Kullandığı büyüteçler için lenslerle ilgilenmeye başladı. Doğal dünyadaki merakı, başka şeylere bakmak için lensleri kullanmasına neden oldu. 1674'te mikropları keşfeden ilk kişi olarak ev yapımı bir mikroskop kullandı.Yaptığı çalışmalarla kırmızı kan hücrelerini ve bakterileri de keşfetti. Tasarladığı ev yapımı mikroskoplardan yaklaşık 500’ün üzerinde yaptığı tahmin ediliyor. Maalesef günümüze kadar sadece birkaç tanesi kalmıştır. Bunlardan bir tanesi Hollanda’da bulunan Micropia Bilim Müzesi’nde sergilenmektedir.

WHO DISCOVERED MICROSCOPIC CREATURES? Antoni van Leeuwenhoek (1632-1723), a cloth trader from Delft, is the founding father of microbiology. He used home-made microscopes to discover the invisible world of micro-organisms. In his work as a trader in cloth, Van Leeuwenhoek used magnifying glasses to find irregularities in the cotton. He became interested in producing the lenses, blowing the glass and grinding it down himself. His curiosity in the natural world led him to use the lenses to look at other things. In 1674, he used a home-made microscope to become the first person to discover microbes. He described seeing “animalcules” in a drop of water from the murky Berkelse meer (lake). These were in fact green algae and wheel animals (rotifers). He discovered red blood cells and bacteria not long afterwards (in 1676) Unfortunately, only a few of the home-made microscopes of Van Leeuwenhoek still exist. A replica of one is on display in Micropia.





EV EŞYALARINDAKİ MİKROORGANİZMALAR Soğuk algınlığı, E-coli, Staphylococcus, Aurea’lar küçük ve şiddetli enfeksiyonların yanı sıra COVID-19 gibi çeşitli korona virüs formlarını içeren mantar ve viral enfeksiyonlar kapı kollarında bulunabilir. Gözle görülmeyen,sadece mikroskobik incelemeyle belirlenilebilen canlılar olan ev akarları genelikle giysilerde ve tekstil ürünlerinde bulunuyor. Sıcak ve nemli ortamları çok seven ve bu ortamlarda hızla çoğalan bu canlılar alerjiden astıma birçok solunum yolu rahatsızlığına sebep oluyor.Proteinden oluşan bu canlıları yok etmenin en etkili yolu ise yüksek ısı uygulamak.

GİYSİLERİMİZDEKİ MİKROORGANİZMALAR Keten, yün ve pamuk gibi tekstil malzemeleri atmosferde bulunan çeşitli mikroorganizmaların tutunması için uygundur. Bu mikroorganizmaların çoğu patojen olmayıp, çeşitli koşullarda özellikleri değişir. Tekstil malzemelerine bakterilerin tutunması önemli araştırma konularındandır. Günlük yaşantıda önlük, sargı bezi, cerrahi malzemeler, perde, nevresim ve bebek bezi gibi tekstil ürünleri kullanılmaktadır. Tekstil malzemeleri tabii ve sentetik ipliklerden yapılmıştır. Doğal iplikler pamuk, keten, ipek ve yün gibi malzemeler mikroorganizmalar tarafından parçalanma eğilimindedirler. Sentetik iplikler biyolojik olarak parçalanmamasına rağmen üretimlerinde kullanılan nişasta, yağ boya, toz ve kir mikroorganizma gelişimi için uygun ortam sağlamaktadır

Atmosferde bulunan mikroorganizmaların çoğu patojen değilse de belirli bazı koşullarda patojen olabilmektedir. Bu yüzden tekstil malzemelere bakterilerin tutunmasını önleyecek bazı antimikrobiyal maddeler son derce önem taşımaktadır. Son zamanlarda mikroorganizma gelişimine dayanıklı kumaş talepleri önemli ölçüde artış göstermiştir. Bu tür kumaşlar antimikrobiyal kumaşlar olarak isimlendirilmiştir. Bu tür kumaşlar antimikrobiyal maddelerle muamele edilerek veya fiziksel koşullar kontrol edilerek mikroorganizma gelişimine karşı korunmuş malzemelerdir. Hastahane, gıda endüstrisi, spor giysiler, iç giysiler, erişkinlerin giysileri, banyo, ev ve mutfakta kullanılan giysiler insan vücudundan salınan ter, kan, idrar ile temas ederek, mikroorganizma için duyarlı şekle dönüşür.

MICROORGANISMS IN HOME APPLIANCES Fungal and viral infections, including various small and severe corona viruses such as the common cold, E-coli, Staphylococcus, Aureus, can be found on door handles. House mites, invisible creatures that can only be detected by microscopic examination, are often found on clothing and textiles. These creatures, which love hot and humid environments and multiply rapidly in these environments, cause many respiratory diseases ranging from allergies to asthma. The most effective way to destroy these creatures made up of proteins is to apply high temperatures.

MICROORGANISMS IN OUR CLOTHES Textile materials such as linen, wool and cotton are suitable for the attachment of various microorganisms in the atmosphere. Most of these microorganisms are non-pathogenic and their properties change under various conditions. The binding of bacteria to textile materials is one of the important research topics. Textile products such as gowns, bandages, surgical materials, curtains, bedding and diapers are used in daily life. Textile materials are made from natural and synthetic threads. Natural threads such as cotton, linen, silk and wool tend to be broken down by microorganisms. Although synthetic threads are not biodegradable, starch, oil paint, dust and dirt used in their production provide a suitable environment for the growth of microorganisms. Although most of the microorganisms in the atmosphere are non-pathogenic, they can be pathogenic under certain conditions.

For this reason, some antimicrobial substances that prevent bacteria from adhering to textile materials are extremely important. Recently, the demands for fabric resistant to microorganism growth have increased significantly. These types of fabrics are called antimicrobial fabrics. Such fabrics are materials that are protected against microorganism growth by treating them with antimicrobial agents or by controlling physical conditions. The clothes used in hospital, food industry, sportswear, underwear, adult clothes, bathroom, home and kitchen turn into a form sensitive to microorganism by contacting with sweat, blood and urine released from the human body.

















m kroskob k canlıların yaraları











ZEHİRDEN ŞİFAYA KÜFTEKİ MUCİZE Küfler birer mantar çeşididir ve mikroskobik canlılardır. Küf mantarları her yerde bulunur, bu mantarlar nemli ve ılık ortamlarda hızla çoğalır. *Binlerce yıl önce, küfün yaraları iyileştirdiği biliniyordu. Çin’de M.Ö. 600’de küflü soya püresiyle iltihaplı yaralar tedavi edilirdi. * Antik Mısır’da insanlar yaraların üzerine enfeksiyon kapmamaları için lapa haline getirilen küflü ekmek sürerlermiş.

*Kanuni Sultan Süleyman’ın kış aylarında sefere çıkan askerlerine hastalanmasınlar diye küflü peynir yedirdiği, arşiv kayıtlarında mevcuttur. *Yine antibiyotik bulunmadan yıllar önce savaşlarda Türk askerlerinin yaralarına küflü peynir sürdükleri batılı gezginlerin kitaplarında yer alır. *Küf mantarı çeşitli toplumlarda tedavi amaçlı kullanılsa da bilimsel anlamda değer kazanması ilk olarak 1871 yılında oldu. Bu yılda J. Lister tarafından küf mantarı bulaşan idrarda bakteri çoğalmadığı ispatlandı. *W. Roberts, 1874’te küf mantarının bakterileri büyütmediğini yazdı. *Louis Pasteur, 1877’de küfün şarbon aktivitesini durdurduğunu buldu. *E. Duchesne, 1897’de küf mantarının koli basili çoğalmasını engellediğini tezinde yazdı. *Penisilini, 1928’de Alexander Fleming tesadüfen buldu. Küf mantarından elde edilen penisilin, iltihap nedeniyle ölüme mahkum olan milyonlarca insanı kurtardı.

Alexander Fleming’in Penisilini Keşfedişi İskoçyalı bilim adamı Alexander Fleming, bakterilerle ilgili çalışmalar yapıyor ve bakterileri öldürecek bir madde arıyordu. Fleming, Stafilikok bakterisini kültür kaplarında çoğaltıyordu. Kapları yıkamadan bir aylık tatile çıktı. Döndüğünde, küflenen kapları yıkarken birinde küfün çevresinde bakteri büyümediğini gördü. Küfün içerisindeki bir madde, bakterinin çoğalmasına engel olmuştu. Maddeyi küften ayırdı ve ona “penisilin” adını verdi. Penisilin, 1000 kez sulandırılsa bile bakteriyi öldürüyordu. Penisilin nedir? Penisilin, “penicillum notatum” adlı mantarın ürettiği, bakteri öldürücü bir maddedir. Hastalık yapan bakterilerin hücre duvarını bozarak hastalığı önler. Penisilin ilacı frengi, bademcik iltihabı, zatürre, ateşli romatizma, çıban, farenjit ve difteri gibi hastalıklara neden olan bakterilerin yok edilmesinde kullanılmaktadır.

GIDALARDA MİKROBİYOLOJİK BOZULMALAR Gıdaların bozulmalarında en önemli etken mikroorganizmalardır. • Gıda maddelerine mikroorganizmalar genellikle topraktan, sudan, havadan, lağım suyundan, insanlardan, hayvanlardan, ambalaj malzemelerinden, işlenmesi sırasında kullanılan alet ekipman, kap ile katkı maddeleri v.b. den bulaşırlar. • Gıdaların üretiminden tüketimine kadar hijyenik kurallara uyulmaması bozulma olayında artışa neden olur. • Mikroorganizmaların neden olduğu bozulmalar gıda maddelerinin çeşitlerine göre farklılık gösterir.

• (Bakteri, küf ve mayalara bağlı olan) • Mayalar: Mayalar özellikle asitli ve şekerli ortamı tercih ederler. Bu nedenle meyve ve ürünleri çoğunlukla mayalar tarafından bozulurlar. Mayaların bozduğu meyveler, sağlığa zararlı olmasa bile, lezzeti bozulduğundan tüketilemezler. • Küfler: Küfler meyve ve sebzeler üzerinde çoğalarak, onların değişik şekillerde bozulmalarına neden olurlar. Bazı küfler “MİKOTOKSİN” denen maddeleri salgılarlar. Bu maddeler kanserojenik olduklarından, küflenmiş bazı gıdaların tüketilmesi sağlık açısından oldukça sakıncalıdır. • Bakteriler: Her türlü meyve ve sebzeyi bozabilirler. Bakteri çeşidine bağlı olarak bozulan ürün ekşimiş, kokmuş ve rengi değişmiş olabilir. Bakteriler tarafından bozulmuş ürünlerin bazıları sağlık için de zararlıdır.

• Mikroorganizmalar mayalar, küfler ve bakteriler gibi çok küçük canlılardır. • Gıdalara çeşitli şekillerde bulaşan mikroorganizmalar gıdaları kendi gelişmeleri için besin kaynağı olarak kullanırlar. • Mikroorganizmalar gıdalara bulaştıktan sonra hızla çoğalır, besin öğelerini tüketir. Enzimatik değişmelere yol açar ve yeni bileşikler sentezleyerek ya da mevcut bileşikleri parçalayarak hoşa gitmeyen tat ve aroma oluştururlar. Bu durumda gıdaların bozulmasına neden olmaktadır. Gıdalara bulaşan mikroorganizmalar patojen(hastalık yapıcı) nitelikte oldukları zaman sağlık açısından risk oluştururlar.

23 N san da Dünya Çocukları Buluştu



Projemizde yer alan Ürdünlü Öğrencilerden 23 Nisan Mesajı