Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore PassageWork YDS-YÖKDİL Ön Hazırlık Seviye 1-2-3_Örnek-Sayfa

PassageWork YDS-YÖKDİL Ön Hazırlık Seviye 1-2-3_Örnek-Sayfa

Published by coeditor, 2022-04-07 11:50:53

Description: PassageWork YDS-YÖKDİL Ön Hazırlık Seviye 1-2-3_Örnek-Sayfa

Search

Read the Text Version

PASSAGEWORK YDS-YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE: 1-2-3 Yazarlar Uğur ALBAYRAK – Suat GÜRCAN – Rıdvan GÜRBÜZ Yayın Koordinatörü Eda GÜL ISBN 978-605-7986-22-1 Dizgi Tasarım Benim Hocam Dizgi Birimi Kapak Tasarım Tolgahan BAŞGELMEZ Yayın ve Dağıtım Ostim / Yenimahalle / ANKARA Öneri ve Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın Basım Yeri BRC Basım Matbaacılık Ltd. Şti. Öneri ve Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın Moda Dil Akademisi Eğitim ve Yayıncılık Hiz. Tic. Ltd. Şti. 0 (312) 384 44 54 0(312) 385 59 50 0 (312) 417 69 10 Balıkhisar Mah. 26. Sok. No:14 www.benimhocam.com Akyurt / ANKARA 0 (850) 305 66 32 www.brcmatbaacilik.com.tr [email protected] www.modadil.com Ostim OSB Mah. Turan Çiğdem [email protected] Matbaa Sertifika No Cad. No: 36/2 Karanfil Sokak, No:32, 16045 Ostim, Yenimahalle / ANKARA Kızılay, Çankaya / ANKARA BENİM HOCAM'ı Takip Et! MODADİL'i Takip Et! Bu kitabın her hakkı saklıdır. Bu kitabın basım-yayın satış hakları Benim Hocam Yayınları’na aittir. Hangi amaçla olursa olsun yayıncı kuruluşun izni olmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı, mekanik, elektronik, manyetik, fotokopi ya da başka yöntemlerle basılması ve çoğaltılması yasaktır.

ÖN SÖZ Değerli YDS/YÖKDİL Adayları; Bildiğiniz üzere, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 04.01.2013 tarihli ve 28518 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak KPDS-ÜDS-KPSS İngilizce sınavları yerine YDS adı altında tek bir sı- nav yapılması planlanmıştır. Aynı bildiride sınavın çoktan seçmeli test sorularından oluşacağı da açıklanmıştır. Yapı- lan ilk sınav olan 7 Nisan YDS’de Okuduğunu Anlama becerisinin daha ön planda tutulduğu görülmektedir. Ayrıca 2017 İlkbahar dönemi itibarıyla özellikle Akademik camia için YDS’ye alteranatif olarak YÖKDİL adı altında alana öz- gü (Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri) yeni bir sınav da uygulanmaya başlanmıştır. YDS/YÖKDİL hazırlık sürecinde altyapınızı kuvvetlendirme aşamasında da Okuduğunu anlama, kelime ve Çeviri çalışmalarına odakla- narak hızlı ve bilinçli bir şekilde çalışma yapmanızı tavsiye ediyoruz. Bu tavsiyemiz doğrultusunda da sizlere Pas- sagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları serimizi sunuyoruz. Sınav hazırlık sürecinde belirtmemiz gereken en önemli nokta YDS/YÖKDİL hazırlık süreci ile YDS/YÖKDİL Ön hazırlık sürecinin kesinlikle ayrı tutulması gerektiğidir. YDS’ye / YÖKDİL’e hazırlık için gerekli olan İngilizce Kelime, Okuma ve Dilbilgisi altyapısı olmadan doğrudan YDS/YÖKDİL hazırlık sürecine başlamak verimli ol- mamaktadır ve adayların cesaretini kırarak kendilerine olan güvenlerini kaybetmelerine sebep olmaktadır. Bu ne- denle ilk yapılması gereken, YDS/YÖKDİL sorularını çözmeye ve YDS/YÖKDİL okuma parçalarını okumaya baş- lamadan önce giderilmesi gereken eksikliklerin üzerine odaklanmaktır. İşte bu noktada sizlere ODTÜ İngilizce Öğretmenliği bölümü danışmanlığında, TÜBİTAK destekli hazırlamış olduğumuz ve okuma parçaları aracılığıyla diğer dil becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bilimsel onaylı “www.PassageWork.com” sitemizdeki içeriğimizi ki- tap serisi olarak sunmuş bulunmaktayız. Ayrıca bu programla entegre olarak derslerimizin Video anlatımlarının olduğu “www.UzaktanYDS.com” sitemizdeki içeriğe de bu kitaplarla sahip olabileceksiniz. PassageWork.com sitemizin İngilizce Sınavlara Ön Hazırlık kısmında sunulan ve UzaktanYDS.com site- mizde Video ders anlatımı şeklinde çeviri ve analizleri yapılan 180 okuma parçasından oluşan 6 Seviye, tüm içeriğiyle ve çalışma mantığıyla Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık kitapları serimizde 6 kitap içeriği şek- linde derlenmiştir. İlk üç seviye tek kitapta, 4,5 ve 6. seviye içerikleri ise ayrı kitaplar halinde sunulmuştur.Bu oku- ma parçaları aynı zamanda ODTÜ Hazırlık Okulunda yıllardır ders kitabı olarak okutulan Reader At Work I kita- bı derlenirken kullanılan okuma parçalarının detaylı analizlerinden oluşmaktadır. Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık kitapları serimiz sistematik bir şekilde eğitim vermek amacıyla kolaydan zora doğru ilerleyerek yu- karıda bahsedilen kelime, okuma ve dilbilgisi eksikliklerini gidermeyi, bu becerileri geliştirmeyi ve doğrudan YDS/YÖKDİL çalışmaları / soru çözümleri / okuma çalışmalarına geçildiğinde temel bilgiler eksik olursa yaşa- nacak sıkıntıların önüne geçmeyi ve adayı bu anlamda rahatlatmayı hedeflemektedir. Nihai hedefi YDS/YÖKDİL olan adayların çoğunun yaşadığı en önemli problem seviyelerini tespit edememek (www.modadil.com sitemizdeki Seviye Tespit Sınavından faydalanabilirsiniz) ve dolayısıyla nereden, nasıl çalışmaya başlayacaklarına karar verememektir. Bu tespiti yapabilmek adına aşağıdaki açıklamalara dikkat ediniz: 1- Eğer sıfır seviyede iseniz ya da kısa süreli bir İngilizce geçmişine sahipseniz, diğer bir deyişle İngilizce Sınavlara hazırlanma konusunda altyapınız yeterli değilse, Genel İngilizce olarak Beginner: Başlangıç seviye- sinde iseniz, YDS/YÖKDİL hazırlık sürecinde çok ciddi bir okuma ve kelime bilgisine ihtiyaç duyuyorsunuz demektir. Bu noktada 6 Seviyeden oluşan www.PassageWork.com sistemi Ön Hazırlık bölümü ve Uzak- tanYDS.com sistemi veya bu uzaktan eğitim sitelerimizdeki içeriklerin aktarıldığı 6 kitaplık Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık kitapları serimiz (İlk üç seviye tek kitapta, 4,5 ve 6. seviye içerikleri ise ayrı kitaplar halinde sunulduğunu tekrar hatırlatalım) ihtiyacınızı karşılayacak ve sizi hedeflediğiniz düzeye getirecektir. ESSENTIAL PAKET olarak adlandırdığımız 6 kitap içeriğinden oluşan bu Ön Hazırlık setini düzenli ve disiplinli bir çalışma ile bitirdiğinizde YDS/YÖKDİL çalışmalarına başlamadan önce kendinizi test ettiğinizde YDS’den / YÖKDİiL’den 40-60 puan aralığında bir not alabildiğinizi göreceksiniz. 2- YDS'ye / YÖKDİL’e hazırlık sürecinde sıfır seviyede değilim, biraz altyapım var, Genel İngilizce olarak pre- intermediate / intermediate: orta seviyede iseniz, YDS'ye / YÖKDİL’e girsem 30-40 arası bir not alabilirim ya da YDS'ye / YÖKDİL’e girdim ve 30+ aldım diyorsanız (YDS’deki / YÖKDiL’deki hedefinize de bağlı olarak) ilk 3 seviyeyi kapsayan başlangıç paketimize gerek olmadan doğrudan uzaktan eğitim sistemlerimiz olan www.PassageWork.com ve www.UzaktanYDS.com sitelerimizdeki Ön Hazırlık bölümü Seviye 4-5-6 içe- riklerine ya da bu sistemin aktarıldığı 6 kitap içeriğinden oluşan Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Ki- tapları serimizin son üç serisini oluşturan 4, 5, 6. kitaplara çalışmaya başlayabilirsiniz. SMART PAKET ola- rak adlandırdığımız 3 kitaptan oluşan bu Ön Hazırlık setini düzenli ve disiplinli bir çalışma ile bitirdiğinizde YDS/YÖKDİL çalışmalarına başlamadan önce kendinizi test ettiğinizde YDS’den / YÖKDİL’den 40-60 puan aralığında bir not alabildiğinizi göreceksiniz. III modadil.com

*Bu çalışmaların ardından artık doğrudan YDS'ye / YÖKDİL’e yönelik hazırlamış olduğumuz yayınlarla ve uzaktan eğitim sistemleri ile YDS'de / YÖKDİL’de daha da yüksek notlar almak için çalışmalara başlayabilirsiniz. Kimler ESSENTIAL ve SMART Paket’i kullanmalı?  Yeterli İngilizce Temeli olmayanlar  Kelime alt yapısında büyük eksiklik olduğunu hissedenler  Okuduğunu anlamakta ve yorumlamakta zorlananlar  Herhangi bir İngilizce metin okurken doğru bakış açısını kazanmak isteyenler  “Kelimelerin anlamlarını bilmeme rağmen cümle kuramıyorum / tam olarak anlayamıyorum.” diyenler  Nasıl bir çalışma sistemi takip edeceğini merak edenler  Gramer bilgisinin eksik olduğunu ve bu eksikliğin okuma parçalarını anlamasını engellediğini düşünenler  İş ve günlük yoğunluklarından dolayı ya da Ankara dışında ikamet ettiği için English Exam Center'daki kurs programlarımıza aktif olarak katılma imkanı bulamayanlar  Okuduğunu anlama becerisini geliştirmek, hızlı ve doğru çeviri yapmak için kapsamlı, anlaşılır, sistemli ve verimli olduğu defalarca test edilmiş kaynak bulamayanlar. ESSENTIAL PAKET - 180 Okuma parçası – 6 Kitap Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 1 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 2 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 3 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 4 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 5 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 6 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri SMART PAKET - 90 Okuma parçası – 3 Kitap Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 4 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 5 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları Serisi – 6 – 30 Okuma Parçası ve Detaylı Analizleri ESSENTIAL ve SMART Paket’in hedefleri nelerdir? Paketleri bitirdiğinizde;  Gerekli kelime ve gramer alt yapısına sahip  Cümleleri okumaya nereden ve nasıl başlayacağını bilen  Okuduğu ve çevirdiği cümleleri anlayabilen, yorumlayabilen ve doğru çıkarımlar yapabilen  Okuma parçalarından korkmayan ve kendine güvenen  Herhangi bir okuma parçasına nasıl yaklaşması gerektiğini bilen  YDS, YÖKDİL, IELTS, TOEFL gibi İngilizce Sınavların reading bölümünde sıkıntı yaşamayan bir aday haline geleceksiniz. IV modadil.com

ESSENTIAL ve SMART Paket içerikleri Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları serimizin her biri 5'er bölümde analiz edilmiş 30'ar okuma parçasından oluşmaktadır. Herbir parçayı çalışırken 1. Bölüm’de parçada geçecek olan ve aynı zamanda sınav- lara da yansıyan önemli akademik kelimelerin anlamları ve eş / yakın anlamlıları bulunmaktadır. Aşağıda 1.bölüme dair bir örnek görebilirsiniz. 2. Bölüm’de, okuma parçası, üzerinde 1.Bölümde geçen kelimeler vurgulanmış şekilde verilmektedir ve ilk okuma bu bölümde yapılır. Aşağıda 2.bölüme dair bir örnek görebilirsiniz. Devam eden 3. Bölüm’de okuma parçası cümle cümle işaretlenerek hemen altında doğru çevirileriyle birlikte verilmektedir. Cümleleri daha kolay bulmanız amacıyla cümleler sırayla kalın ve normal olarak verilmiştir. Aşağıda 3. bölüme dair bir örnek görebilirsiniz. V modadil.com

4. Bölüm’de okuma parçasının her bir cümlesi tek tek analiz edilmektedir. Bu bölümde cümle içinde geçen ve çeviriyi etkileyen dilbilgisi konularının, yapıların ve kelimelerin analizi detaylı bir şekilde yapılmaktadır. Aşağıda 4. bölüme dair bir örnek görebilirsiniz. 5.Bölüm’de ise ilk dört bölümde çalışmalarını yaptığımız okuma parçası ile ilgili hazırlanmış okuduğunu an- lama (Reading Comprehension) soruları bulunmaktadır. Aşağıda 5. bölüme dair bir örnek görebilirsiniz. BU KİTABA NASIL ÇALIŞMALIYIM? Sistematik bir şekilde öğreniminizi kolaylaştırmak amacıyla kitap serimiz kolaydan zora, kendi içinde bol tekrar eden bir sistem mantığıyla tasarlanmıştır. Kitabımızı sizlere sunmuş olduğumuz sırayla çalışmanızı öneriyoruz. Öncelikle 1. Bölümdeki kelimeleri gözden geçirin ve özellikle daha önce hiç görmediğiniz ya da duymadığı- nız kelimeleri işaretleyerek bu kelime ve yapıların anlamlarına bakınız. Bu kelimeler İngilizce Sınavlarda ve günlük yaşamda sıklıkla kullanılan ve her bir parçada özenle seçilmiş kelimelerdir. Ayrıca bu kelimelerin diğer okuma parçalarında ve diğer serilerde de tekrar edeceğini hatırlamakta fayda var. Okuma yapmadan önce seçilmiş olan hedef kelimleri okuyup bu kelimelere aşina olmanız yararınıza olacaktır. 2. Bölümde ise okuma parçası önemli kelimeler vurgulanarak sunulmaktadır. İlk okumanızı bu bölümde yapa- caksınız. Okuma yaparken vurgulanmış kelimelere geldiğinizde 1.bölümdeki açıklamalardaki anlamlara bakarak cümleleri anlamaya ve yorumlamaya çalışınız. İlk etapta parçaları %50-60 oranında anlamanız yeterli olacaktır. VI modadil.com

3. bölümde Okuma parçasının çevirisi verilmiştir. Çeviri yöntemiyle çalışmak cümleleri çözümleme ve kelime öğrenme adına çok faydalıdır. Bu bölümde cümlelerin nasıl çevrildiğine, İngilizce cümledeki herhangi bir dizilimin Türkçe cümlede nereye geldiğine dikkat ederek çalışmanızı tamamlayınız. Ayrıca 2.bölümde yapmış olduğunuz okuma esnasında parçayı ne kadar anladığınızı ve ne kadar doğru çeviri yaptığınızı bu bölümde kontrol edebilir- siniz. Bu bölümden sonra detaylı cümle analizinin yapıldığı 4.bölüm ile devam edebilirsiniz. 4. bölümde cümledeki önemli yapıları, kelimeleri, eş anlamlılarını vs. öğreneceksiniz. Okuma parçalarının 4.bölümlerini bir gramer kitabı olarak da düşünebilirsiniz. İhtiyacınız olan tüm gramer yapıları bu cümle analizlerinde sizlere aktarılacaktır. Ayrıca edat kullanımları da bu bölümde analiz edilecektir. Bu kısmı da tamamladıktan sonra; 5. bölümde okuma parçası için yazılmış olan Okuduğunu Anlama sorularına odaklanabilirsiniz. Bu sorular sayesinde parça ile ilgili detaylı bilgileri bulma ve çıkarım ve yorum yapabilme becerinizi de geliştirebilirsiniz. Passagework YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık Kitapları serimizdeki okuma parçalarının analizlerini, çevirilerini ve kelime çalışmalarını içeren video derslerine ve daha fazlasına uzaktan eğitim sistemlerimiz olan www.PassageWork.com ve www.UzaktanYDS.com sitelerimizden satın alacağınız e-paketlerle de ulaşabilir ve serimizi video ders olarak da takip edebilirsiniz. PW YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık KELİME CANAVARI kitabından nasıl faydalanırım? PassageWork YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK serimizde binlerce kelime ve yapı öğreneceksiniz. Bu önemli ke- lime ve yapıları ilerleyen seviyelerdeki okuma parçalarında da sık sık göreceksiniz. YDS, YÖKDİL ve Akademik İngilizce adına bu yapıların daha kalıcı olması için 6 seviyedeki önemli tüm yapılara dair hazırlamış olduğumuz PassageWork YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK KELİME CANAVARI kitabımızdan da faydalanmanızı şiddetle öne- riyoruz. KELİME CANAVARI kitabımızda her seviyenin 5 okuma parçası için hazırlanmış farklı alıştırmalar ve ça- lışmalar bulacaksınız. Böylece her 5 okuma parçası sonrasında önemli tüm yapıları eğlenceli alıştırmalarla kalıcı hale getirebileceksiniz. Ayrıca kitabımızda çeşitli alıştırmalara ek olarak her seviyeye dikkatle yerleştirilmiş Word Challenge testleri bulunmaktadır. Bu testler Seviye 1 ve Seviye 2'de her 15 parçada bir, Seviye 3, 4, 5 ve 6'da ise her 10 parçada bir bulunmaktadır. Her bir test kendinden önceki kısımda geçen okuma parçalarında geliştirilen becerileri test etmeyi amaçlar. Dolayısıyla bu testler gelişiminizi takip etmeniz ve tekrar çalışması mahiyetinde kaçırılmaz fırsatlardır. Bu çalışmayı sistematik bir hale getirmek için PassageWork YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK serimizde her 5 okuma parçası sonrasında sizleri KELİME CANAVARI kitabımıza yönlendirecek açıklamalar gö- receksiniz. Bu yönlendirmeleri takip ederek çalıştığınızda çok daha hızlı ve verimli bir şekilde İngilizce seviyenizi geliştirdiğinizi ve bütün İngilizce sınavların temeli olan önemli kelime ve yapıları öğrenmeye başladığınızı gö- receksiniz. Böylelikle \"Nasıl kelime çalışmalıyım?\" ya da \"Öğrendiğim kelimeleri nasıl kalıcı hale getirebilirim?\" gibi soruların da cevabına ulaşmış olacaksınız. Bu kitapların hazırlık sürecinde bizlerden desteğini esirgemeyen meslektaşlarımız Ahmet TAŞPINAR'a, Naci DÜZ'e, Bülent GÖKER'e, Yunus BAĞCI’ya ve kitaplarımızın düzeltme okumalarında bizlere yardım eden Irmak AYDIN'a teşekkür ederiz. Ayrıca, YDS/YÖKDİL Ön Hazırlık sürecinde bu yayınları kullandığımız ve birlikte başarıya ulaştığımız MODADİL öğrencilerimize, bizleri uzaktan takip eden www.passagework.com ve www.uzaktanyds.com kullanıcılarımıza da teşekkürü borç biliriz. Son teşekkür ise ODTÜ İngilizce Öğretmenliği bölümünde aldığımız eğitim boyunca üzerimizde emeği olan tüm değerli hocalarımıza... Tüm adaylara başarılar diliyoruz. Uğur ALBAYRAK Suat GÜRCAN Rıdvan GÜRBÜZ Kitabımızda Kullanılan Kısaltmalar: n : noun - isim pro : pronoun - zamir comp: comparative - kıyaslama - bağlaç adj : adjective - sıfat conj: conjunction - belirteç Ving: gerund - isim-fiil, fiilimsi - çoğul v : verb - fiil det : determiner - sayı, rakam adv : adverb - zarf pl : plural prep: preposition - edat num: number VII modadil.com

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm: SEVİYE-1 1. Mary .......................................................................9 16. Christian Lebrat ................................................. 88 2. Hanako.................................................................12 17. Amy’s Restaurant .............................................. 92 3. Longleat House ....................................................15 18. The Ostrich ........................................................ 95 4. New York University .............................................19 19. Lacrosse .......................................................... 101 5. University Of London............................................22 20. Mrs. Claire ....................................................... 108 6. Jim .......................................................................26 21. Alligator............................................................ 113 7. Kate......................................................................30 22. Houses ............................................................ 117 8. Tomiko .................................................................36 23. Dogs ................................................................ 128 9. Tomiko, King And Ted..........................................45 24. Hibernation ...................................................... 138 10. The Garston Family............................................54 25. The Fire Station ............................................... 145 11. Young Love ........................................................59 26. Butterflies......................................................... 152 12. San Francisco ....................................................64 27. The United States ............................................ 161 13. Derek..................................................................73 28. Chocolate! ....................................................... 168 14. Roland Kohl........................................................76 29. The White House ............................................. 176 15. Joan ...................................................................84 30. Laurel And Hardy............................................. 184 Birinci Bölüm Cevap Anahtarı........................................................................................................................... 192 İkinci Bölüm: SEVİYE-2 1. Mahatma Gandhi................................................193 16. Barasana ......................................................... 300 2. William Shakespeare .........................................199 17. Rudyard Kipling ............................................... 310 3. Alfred Hitchcock .................................................208 18. Oranges ........................................................... 316 4. Charlie Chaplin...................................................214 19. Using Electricity ............................................... 324 5. D.H.Lawrence ....................................................220 20. Microscopic Organism ..................................... 331 6. Elvis Presley.......................................................225 21. Bali................................................................... 347 7. Going To Britain .................................................232 22. Industrial Medicine And Safety ........................ 356 8. Transportation In Turkey ....................................242 23. Dreams ............................................................ 371 9. Small Cars..........................................................248 24. White Lies ........................................................ 381 10. Home Sweet Home ..........................................252 25. Marco Polo ...................................................... 391 11. Laura ................................................................257 26. The Common Cold........................................... 402 12. Education At Home ..........................................265 27. Smoking Ban ................................................... 410 13. John Lennon ....................................................272 28. Tsunamis ......................................................... 417 14. Guide To Good Eating......................................281 29. Changing Your Eye Color ................................ 428 15. A Language Teacher’s Personal Opinion.........288 30. Violence In Computer Games.......................... 437 İkinci Bölüm Cevap Anahtarı............................................................................................................................. 447 Üçüncü Bölüm: SEVİYE-3 1. Nottingham.........................................................449 16. Vive La Difference ........................................... 581 2. Bangor................................................................454 17. Seat Belts ........................................................ 591 3. Walt Disney ........................................................458 18. James Dean..................................................... 601 4. Single Father’s Club ...........................................468 19. Skyscrapers ..................................................... 617 5. Plane Crash in Peru ...........................................477 20. Temperate Climates ........................................ 629 6. Inverness............................................................489 21. The Kon-Tiki Voyage, 1947 ............................. 637 7. The Motor Car Industry ......................................503 22. Solar Energy .................................................... 649 8. Video Clips .........................................................508 23. Natural Resources ........................................... 657 9. The Postage Stamp ...........................................516 24. Phobias............................................................ 669 10. Volcanoes ........................................................524 25. The Haunted House......................................... 682 11. Luminous And Non-Luminous Bodies ..............531 26. The Cash Machine........................................... 697 12. Polymer Batteries .............................................541 27. Home-Schooling .............................................. 712 13. Roller-Skating Takes Off ..................................555 28. The Ocean Floor.............................................. 724 14. Geothermal Energy ..........................................561 29. Charles Romley Wright .................................... 745 15. The Olympic Marathon .....................................570 30. The September 11 Attacks .............................. 752 Üçüncü Bölüm Cevap Anahtarı......................................................................................................................... 767 VIII modadil.com

Birinci Bölüm: SEVİYE-1 1. MARY parça BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR Kelime Türkçe Karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı from (prep) -den / -dan a (det) bir instructor, lecturer, mentor, tutor, educator, educationalist teacher (n) öğretmen her (det) onun (kadın) tiny class (n) sınıf yet small (adj) küçük pleasant but (conj) ama learner, pupil nice (adj) hoş truly, really student (n) öğrenci all (pro) hepsi, tümü very (adv) çok good (adj) iyi BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI MARY Mary Snyder is American. She is from Michigan. She is a teacher at METU. Her class is small, but it is nice. The students aren’t all from Turkey. Robab is from Iran. Mohan is from India and Habib is from Egypt. Mrs. Snyder is a very good teacher. BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI 9 Mary Snyder is American. Mary Snyder Amerikalıdır. She is from Michigan. O, Michiganlıdır. She is a teacher at METU. O, ODTÜ’de bir öğretmendir. Her class is small, but it is nice. Onun sınıfı küçüktür ama hoştur. The students aren’t all from Turkey. Öğrencilerin hepsi Türkiye’den değildir. modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ Robab is from Iran. Robab İranlıdır. Mohan is from India and Habib is from Egypt. Mohan Hindistanlıdır ve Habib Mısırlıdır. Mrs. Snyder is a very good teacher. Bayan Snyder çok iyi bir öğretmendir. BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ 1. Mary Snyder is American. Mary Snyder Amerikalıdır. Cümlede “is” yardımcı fiildir ve ardından “American” sıfatı kullanılmıştır. “is” yardımcı fiili “be” fiilinin çekimlenmiş halidir ve dikkat edilirse cümlede yüklem görevi yapabilecek başka bir çekimlenmiş fiil olmadığı için “tek başına cümlenin yüklemi” olmuştur. Bu şekilde görev yaptığında “-dır, -dir” şeklinde çevrilebilir. “Be” fiili “linking verb (bağlaç fiil)” ya da “copula(r) (-dır, -dir)” olarak adlandırılan yapıların en sık kullanılanıdır. Bu yapıların ardından gelen kelimeler “nesne” değil “complement” (tamamlayıcı) olarak adlandırılır ve bu şekilde kullanılan sıfatlara da “predicative adjectives (yüklem olarak kullanılan sıfatlar)” denilir. “American” sıfatı burada bir “nesne” değil “tamamlayıcı” olarak görev yapar ve çeviride yüklemin parçasıdır. 2. She is from Michigan. O, Michiganlıdır. Cümledeki “from” bir “preposition” (edat) görevi taşır ve “-den” anlamı vermektedir. Cümlede “Michigan” ismine aittir ve oluşan “from Michigan: Michigan’dan” anlamı vermektedir. Cümle “O Michigan’dandır” ya da “O Michiganlıdır” şeklinde çevrilebilir. 3. She is a teacher at METU. O, ODTÜ’de bir öğretmendir. Cümlede geçen “a teacher” ifadesi bir “noun phrase” (isim öbeği) yapısıdır. Noun phrase yapıları sadece bir isimden oluşabileceği gibi çeşitli kelimelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir dizilim de olabilir. Ama her durumda son kelime mutlaka bir isim olmalıdır. Cümledeki “at” bir “preposition (edat)” görevi taşır ve “-de” anlamındadır. Bu cümlede “METU: ODTÜ” ismine aittir ve oluşan “at METU: ODTÜ’de” anlamı vermektedir. 4. Her class is small, but it is nice. Onun sınıfı küçüktür ama hoştur. Cümlede geçen “her” kelimesi bir İyelik Sıfatı’dır (Possessive Adjectives). “Onun” anlamı verip yanına bir “isim” (noun phrase) alır. “Her class” isim öbeği bu cümlede “onun sınıfı” anlamına gelmektedir. Diğer iyelik sıfatları söyle listelenebilir: My (Benim) – Your (Senin veya Sizin) – His, her, its (Onun) – Our (Bizim) – Their (Onların) Cümlede virgülden sonraki “but” ise “for, and, nor, then, but, or, yet, so” bağlaçlarından oluşan (FANTBOYS) diziliminde bulunan ve “ama, fakat” anlamına gelip, zıtlık anlamı vermek için kullanılan bir bağlaçtır. Bu bağlaç yerine “fantboys” içerisinde yine “ama, fakat” anlamına gelen “yet” bağlacı da kullanılabilirdi. 10 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1 / PARÇA-1 5. The students aren’t all from Turkey. Öğrencilerin hepsi Türkiye’den değildir. “am not / isn’t / aren’t” yardımcı fiilleri bu cümledeki gibi “linking verb (bağlaç fiil)” görevinde olduğu zaman “değildir” şeklinde çevrilebilir. Ayrıca cümlede “am not” ya da “isn’t” değil de “aren’t” kullanılmasının sebebi öznemizin “çoğul özne” (The students: öğrenciler) olmasıdır. “is” ya da olumsuz hali olan “isn’t” yardımcı fiilleri “he, she, it” gibi tekil özneler ile kullanılır. “am” ya da “am not” ise “I” öznesi ile kullanılır. Cümledeki “all” ifadesi “hepsi, tümü” anlamı vermektedir ve bu ifadenin bir zamir olarak kullanıldığına dikkat etmek gerekmektedir; devamında isim almamıştır. Bu ifade cümlede “öğrenciler” anlamına gelen “students” ismine gönderme yapmaktadır. Cümle “Öğrencilerin hepsi Türkiye’den değildir” şeklinde çevrilebilir. 6. Robab is from Iran. Robab İranlıdır. Yardımcı fiil olan “am / is / are” yapıları bu cümledeki gibi “linking verb (bağlaç fiil)”, yani tek başlarına yüklem görevinde olduğu zaman “-dır, -dir” çevirisini verir. Cümledeki “from” bir “preposition” (edat) görevi taşır ve “-den” anlamı vermektedir. Cümlede “İran” ismine aittir ve oluşan “from Iran: İran’dan” anlamı vermektedir. Cümle “Robab İranlıdır” şeklinde de çevrilebilir. 7. Mohan is from India and Habib is from Egypt. Mohan Hindistanlıdır ve Habib Mısırlıdır. Cümledeki “and”, “for, and, nor, then, but, or, yet, so” bağlaçlarından oluşan (FANTBOYS) diziliminde bulunan ve “ve” anlamına gelip paralel anlam vermek için kullanılan bir bağlaçtır. 8. Mrs Snyder is a very good teacher. Bayan Snyder çok iyi bir öğretmendir. “A very good teacher” ifadesi bir “noun phrase” (isim öbeği) yapısıdır. Noun phrase yapıları sadece bir isimden oluşabileceği gibi çeşitli kelimelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir yapı da olabilir. Ama her durumda son kelime mutlaka bir isim olmalıdır. Cümledeki “a very good teacher” diziliminde son isim “teacher” kelimesidir. Bu dizilimde “good: iyi” sıfatı “teacher” ismini nitelemektedir. Cümlenin çevirisi “Bayan Snyder çok iyi bir öğretmendir” şeklinde yapılabilir. BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI Aşağıdaki cümlelerde verilen yargı doğru (true) ise boşlukları “T”, yanlış (false) ise “F” ile işaretleyiniz. 1. Mary Snyder is a lecturer. ........ 2. Her class is small. ........ 3. All the students are from Turkey. ........ 4. Habib and Mohan are from Egypt. ........ 5. Mrs. Snyder is a teacher in America. ........ 11 modadil.com

LAUREL AND HARDY 30. parça BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR Kelime Türkçe Karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı comedian (n) respectively (adv) komedyen successively real (adj) sırasıyla true, actual name (n) gerçek late 30s (adj) ad, isim fun met (v2, v3), meet (v) 30’larının sonları tiny, little together (adv) tanışmak, buluşmak slim, skinny funny (adj) beraber overweight different (adj) komik well-known, eminent, noted, celebrated, renowned, small (adj) farklı famed, distinguished thin (adj) küçük movie, motion picture big (adj) ince, zayıf take role in, participate in, partake fat (adj) büyük şişman solely, merely, just, simply, exclusively famous (adj) ünlü film (n) film, sinema filmi take part in (v) -e katılmak, -e iştirak etmek, rol almak serious (adj) ciddi play (v) oynamak only (adv) yalnızca, sadece 184 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1 / PARÇA-30 BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI LAUREL AND HARDY Stan Laurel and Oliver Hardy were two of the most popular film comedians of all time. They were born in 1890 and 1892 respectively. Stan Laurel’s real name was Arthur Jefferson. He was from England. Oliver Hardy wasn’t English; he was from Georgia, USA. Laurel and Hardy were in their late 30s when they met. Their first film together was Putting Pants on Philip (1927). They were funny because they were very different. Laurel was small and thin. Hardy was big and fat. Their most famous films were Way Out West (1937) and Blockheads (1938). They didn’t take part in any serious films. They played only in comedies. BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI Stan Laurel and Oliver Hardy were two of the most popular film comedians of all time. Stan Laurel ve Oliver Hardy tüm zamanların en popüler film komedyenlerinin ikisiydi. They were born in 1890 and 1892 respectively. Onlar sırasıyla 1890 ve 1892’de doğdular. Stan Laurel’s real name was Arthur Jefferson. Stan Laurel’in gerçek ismi Arthur Jefferson’dı. He was from England. O, İngiltere’dendi. Oliver Hardy wasn’t English; he was from Georgia, USA. Oliver Hardy İngiliz değildi; O, Georgia, ABD’dendi. Laurel and Hardy were in their late 30s when they met. Laurel ve Hardy tanıştıklarında 30’lu yaşlarının sonlarındaydı. Their first film together was Putting Pants on Philip (1927). Onların beraber ilk filmi Putting Pants on Philip’ti (1927). They were funny because they were very different. Onlar komikti çünkü onlar çok farklıydı. Laurel was small and thin. Laurel küçüktü ve zayıftı. Hardy was big and fat. Hardy büyüktü ve şişmandı. Their most famous films were Way Out West (1937) and Blockheads (1938). Onların en ünlü filmleri Way Out West (1937) ve Blockheads (1938)’di. They didn’t take part in any serious films. Onlar hiçbir ciddi filmde rol almadılar. They played only in comedies. Yalnızca komedilerde oynadılar. 185 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ 1. Stan Laurel and Oliver Hardy were two of the most popular film comedians of all time. Stan Laurel ve Oliver Hardy tüm zamanların en popüler film komedyenlerinin ikisiydi. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümlede özne çoğul olduğu için (Stan Laurel and Oliver Hardy) “were” çekimlemesi kullanılmıştır. “was / were” anlam olarak Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “were” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. Cümlede bulunan “two of: -ın ikisi” şeklinde çevrilebilir. Cümledeki “popular: popüler” anlamına gelen bir sıfattır ve bu sıfatın içinde kullanıldığı “the most popular film comedians of all time” diziliminde geçen “the most popular” ifadesi bir “superlative” yapıdır. “Superlative” yapılar kısa sıfatların sonuna “-est” ekini, uzun sıfatların başına “the most” ifadesini getirerek oluşturulur ve en az üç kavramı “en yüksek / düşük derece” veya “miktar” bakımından belirterek niteler. Cümlede geçen “the most popular film comedians of all time” ifadesi bu bağlamda “tüm zamanların en popüler film komedyenleri” olarak çevrilebilir. Ayrıca “superlative” yapıların başında article “the” kullanıldığına da dikkat etmek gerekir. Cümlede bulunan “of all time: tüm zamanların” şeklinde çevrilebilir. 2. They were born in 1890 and 1892 respectively. Onlar sırasıyla 1890 ve 1892’de doğdular. Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1890 and 1892” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “be” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “were” ya da “were” olarak çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. Ayrıca “was” tekil özneler ile kullanılırken, “were” çoğul öznelerin devamına gelir. Cümlede özne “they” çoğul zamiri olduğu için cümlede “were” kullanılmıştır. 3. Stan Laurel’s real name was Arthur Jefferson. Stan Laurel’in gerçek ismi Arthur Jefferson’dı. Cümledeki “Stan Laurel’s” ifadesindeki kesme işareti ile ayrılan “s” takısı “-ın, -in” anlamına gelen “sahiplik” ekidir. Bu bağlamda “Stan Laurel’s” ifadesi “Stan Laurel’in” çevrisini verir. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki tekil “Stan Laurel” öznesiyle “was” çekimlemesi kullanılır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “was” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. 186 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1 / PARÇA-30 4. He was from England. O, İngiltere’dendi. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “he” tekil zamiriyle “was” çekimlemesi kullanılmıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “was” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. Cümle “O, İngiltere’dendi” şeklinde ya da “O, İngilizdi” şeklinde çevrilebilir. 5. Oliver Hardy wasn’t English; he was from Georgia, USA. Oliver Hardy İngiliz değildi; O, Georgia, ABD’dendi. Cümlede bulunan “wasn’t” ifadesi, “be” fiilinin “Simple Past Tense: V2” cümlelerde olumsuz çekimlenmiş halidir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “değildi” şeklinde düşünülür. Ayrıca “was” tekil özneler ile kullanılırken, “were” çoğul öznelerin devamına gelir. Cümlede özne olan “Oliver Hardy” ismi \"he\" tekil zamirine karşılık geldiği ve cümle olumsuz olduğu için “wasn’t: değildi” kullanılmıştır. 6. Laurel and Hardy were in their late 30s when they met. Laurel ve Hardy tanıştıklarında 30’lu yaşlarının sonlarındaydılar. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümlede özne “Laurel and Hardy” çoğul öznesiyle “were” çekimlemesi kullanılmıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “were” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. Cümlede bulunan “late 30s” ifadesi ”30’lu yaşlarının sonları” şeklinde çevrilebilir. Bu ifadenin benzeri şekilde “early” ve “mid” ifadeleri de kullanılmaktadır. Yani “early 30s: 30’lu yaşlarının başları” ve “mid 30s: 30’lu yaşlarının ortaları” şeklinde çevrilebilir. “early, mid” ve “late” ifadeleri zaman ifadeleriyle de sık sık kullanılır. Sınavlarda örneğin “early 19th century: 19.yüzyılın başları”, “mid 19th century: 19.yüzyılın ortaları” ya da “late 19th century: 19.yüzyılın sonları” tipi ifadelere sık sık rastlanmaktadır. Cümlede “when” zaman bağlacı bulunmaktadır. Bu bağlaç “-dığında, -dığı zaman, iken” anlamına gelir ve iki ayrı cümleyi birbirine bağlar. Birbirine bağlanan bu iki cümleden zaman bağlacının sağ yanında bulunan cümle “yan cümle”, diğer cümle “ana cümle” olarak adlandırılır. Cümlede bulunan “they met” dizilimi “yan cümle”, “Laurel and Hardy were in their late 30s” dizilimi “ana cümle” olarak görev yapar. Zaman bağlaçları iki cümleyi birbirine bağlarken “yan cümle” ile “ana cümle” arasında “zaman uyumu” kuralını ister. “Zaman uyumu” kuralı, birbirine bağlanan iki cümlenin de zamanlarının “present” zamanlardan ya da “past” zamanlardan oluşmasını gerektirir. Bu cümlede yan ve ana cümlenin zamanları “past” dizilimlerdir (met: simple past tense, were: simple past tense). “When” ve “after, before, while, by the time vs...” gibi zaman bağlaçları “zaman uyumu” kuralını gerektirirler. Sonuç olarak “when they met … : tanıştıkları zaman / tanıştıklarında...” şeklinde çevrilebilir. 187 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ 7. Their first film together was Putting Pants on Philip (1927). Onların beraber ilk filmi Putting Pants on Philip’ti (1927). Cümlede geçen “their” kelimesi bir iyelik sıfatıdır (Possessive Adjectives). “Onların” anlamı verip yanına bir “isim” (noun phrase) alır. Bu bağlamda “their first film together” isim öbeği “onların beraber ilk filmleri” şeklinde çevrilebilir. Diğer iyelik sıfatları söyle listelenebilir: My (Benim) – Your (Senin veya Sizin) – His, her, its (Onun) – Our (Bizim) Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “their first film together: onların beraber ilk filmi” tekil ismiyle “was” çekimlemesi kullanımıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “was” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. 8. They were funny because they were very different. Onlar komikti çünkü onlar çok farklıydı. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “they” çoğul ismiyle “were” çekimlemesi kullanımıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “were” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. Cümledeki “because” kelimesi bir “neden-sonuç” bağlacıdır ve “-dığı için, çünkü” anlamında kullanılmıştır. Bu bağlaç yerine “as, since” bağlaçları da kullanılarak aynı anlamlar verilebilir. “Because” bağlacının devamına “tam cümle” getirmek gerekir. 9. Laurel was small and thin. Laurel küçüktü ve zayıftı. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “Laurel” tekil ismiyle “was” çekimlemesi kullanımıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “was” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. 10. Hardy was big and fat. Hardy büyüktü ve şişmandı. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “Hardy” tekil ismiyle “was” çekimlemesi kullanımıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “was” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. 188 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1 / PARÇA-30 11. Their most famous films were Way Out West (1937) and Blockheads (1938). Onların en ünlü filmleri Way Out West (1937) ve Blockheads (1938) ’di. Cümlede geçen “their” kelimesi bir iyelik sıfatıdır (Possessive Adjectives). “Onların” anlamı verip yanına bir “isim” (noun phrase) alır. Bu bağlamda “their most famous films” isim öbeği “onların en ünlü filmleri” çevirisini verir. Cümledeki “famous: ünlü” anlamına gelen bir sıfattır ve bu sıfatın içinde kullanıldığı “their most famous films” diziliminde geçen “most famous” ifadesi bir “superlative” yapıdır. “Superlative” yapılar kısa sıfatların sonuna “-est” ekini, uzun sıfatların başına “the most” ifadesini getirerek oluşturulur ve en az üç kavramı “en yüksek / düşük derece” veya “miktar” bakımından belirterek niteler. Cümlede geçen “their most famous films” ifadesi bu bağlamda “onların en ünlü filmleri” şeklinde çevrilebilir. Ayrıca “superlative” yapıların başına normalde article “the” kullanılır ama cümlede “most” ifadesinin başında “their” ifadesi bulunmakta olduğu için “the” kullanılmamıştır. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” cümlelerde “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümledeki özne olan “their most famous films: onların en ünlü filmleri” çoğul ismiyle “were” çekimlemesi kullanımıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” şeklinde düşünülür. “were” “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. 12. They didn’t take part in any serious films. Onlar hiçbir ciddi filmde rol almadılar. Cümledeki “didn’t: did not” yapısı “simple past tense: geçmiş zamanda” olumsuz cümlelerde “özne ile fiil” arasına getirilerek kullanılan (they did not take part in ...) ve cümleye olumsuzluk anlamını katan yapıdır. “I, we, you, they, he, she ve it” olmak üzere bütün zamirler özne görevinde olduklarında “Simple Past Tense (V2): geçmiş zaman” cümleye olumsuzluk anlamı katmak için “did not: didn’t” kullanılır. Dikkat edilmesi gerekir ki “Simple Present Tense olumsuz cümlelerde” fiil “V2” yerine hiçbir ek ya da takı almamış, yalın haliyle yazılmıştır. (did not + V0) Cümlede bulunan “any” ifadesi bu gibi “olumsuz” cümlelerde “hiç, hiçbir” anlamı verir. Ancak tam aksine “olumlu cümlede” kullanıldığında bu ifadenin “hepsi, her biri, herhangi bir” anlamlarını verdiğini unutmamak gerekir. 13. They played only in comedies. Yalnızca komedilerde oynadılar. Cümlede bulunan “played” çekimlemesi, “play: oynamak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “play” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “played” şeklinde görülür. Çünkü “play” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “played” olarak gerçekleşir. Cümlede “only” zarfı “sadece” anlamı vermektedir; bu zarf yerine “solely, simply, just, merely” zarfları da kullanılabilirdi. 189 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. 1. Which of the following is FALSE according to the passage? A) Laurel and Hardy looked different. B) Hardy was born in 1890s. C) Way Out West is a famous movie of Laurel and Hardy. D) Laurel was a slim person. E) Laurel and Hardy were from the same country. 2. We understand from the passage that Laurel and Hardy ----. A) were not well-known before their movies B) met before their 40s C) were never serious people D) watched comedies only E) played in the movie Blockheads before Way Out West 3. According to the passage, Laurel and Hardy were funny as ----. A) they had some comedy films B) people laughed a lot when they watched their movies C) they only played in comedies, not in any serious movies D) they were very different E) they had different characters 190 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1 / PARÇA-30 Tebrikler! Seviye 1 bitmek üzere! Kelime çalışması yapmayı unutmuyoruz. KELİME CANAVARI kitabımızda Seviye 1 - Parça 26-30 / Önemli Kelime ve Yapılar başlıklı bölümü bitirdikten sonra Seviye 2 - Parça 1 ile devam edebilirsiniz.  Replace the Word in Turkish Ultimate Synonyms Extreme Preposition Study Phrase Translation Challenge Vocabulary Puzzle Word Challenge 191 modadil.com

İkinci Bölüm: SEVİYE-2 1. MAHATMA GANDHI parça BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR Kelime Türkçe Karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı became (v2), become (v) olmak hard, challenging, arduous country (n) ülke leader (n) lider ordinary, typical, usual life (n) hayat, yaşam tradition difficult (adj) zor young (adj) genç attorney, advocate age (n) yaş, çağ, devir, dönem go back thirteen (num) onüç several common (adj) sık, yaygın, ortak, genel custom (n) gelenek, görenek protest studied (v2), study (v) (ders) çalışmak deliver(ed) law (n) kanun, yasa, (üniversite) jail, correctional institution/facility, penitentiary hukuk went (v2), go (v) gitmek aid, assist lawyer (n) avukat return (v) (geri) dönmek significant, vital, crucial, critical a few (adj) birkaç part later (adv) sonra, daha sonra sovereignty work (v) çalışmak radical organize (v) organize etmek, murder, assassinate düzenlemek demonstration (n) gösteri, protesto sent (v2, v3), send (v) göndermek prison (n) hapishane several (adj) birkaç time (n) kez, defa, sefer there (adv) orası, oraya, orada hard (adj) zor, çok ,sıkı help (v) yardım etmek poor (adj) fakir, yoksul play (v) oynamak important (adj) önemli role (n) rol independence (n) bağımsızlık fanatic (n) fanatic kill (v) öldürmek 193 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI MAHATMA GANDHI Mahatma Gandhi was born in India in 1869. He became one of his country’s leaders. Life was difficult when he was young. He got married at the age of thirteen: a common custom in India at that time. He studied law at the university. He went to London and became a lawyer. Then he returned to his country. A few years later, he went to work in South Africa. He organised demonstrations and they sent him to prison several times. Twenty years later, he returned to India. There, he worked hard to help the poor. He played a very important role in the independence of India. A fanatic killed him in 1948. BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI Mahatma Gandhi was born in India in 1869. Mahatma Gandhi 1869’da Hindistan’da doğdu. He became one of his country’s leaders. Ülkesinin liderlerinden biri oldu. Life was difficult when he was young. O gençken hayat zordu. He got married at the age of thirteen: a common custom in India at that time. O on üç yaşında evlendi: bu o zamanlar Hindistan’da yaygın bir gelenekti. He studied law at the university. Üniversitede hukuk okudu. He went to London and became a lawyer. Londra’ya gitti ve bir avukat oldu. Then he returned to his country. Daha sonra, ülkesine döndü. A few years later, he went to work in South Africa. Birkaç yıl sonra, çalışmak için Güney Afrika’ya gitti. He organised demonstrations and they sent him to prison several times. O gösteriler düzenledi ve onlar, onu birkaç kez hapse attılar. Twenty years later, he returned to India. Yirmi yıl sonra, Hindistan’a döndü. There, he worked hard to help the poor. Orada, fakirlere yardım etmek için çok çalıştı. He played a very important role in the independence of India. O, Hindistan’ın bağımsızlığında çok önemli bir rol oynadı. A fanatic killed him in 1948. Bir fanatik onu 1948’de öldürdü. 194 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-2 / PARÇA-1 BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ 1. Mahatma Gandhi was born in India in 1869. Mahatma Gandhi 1869’da Hindistan’da doğdu. Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1869: 1869’da” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan yüklemin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “be” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “was” ya da “were” olarak çekimlenir. Ayrıca “was” tekil özneler ile kullanılırken “were” çoğul öznelerle kullanılır. Cümlede özne “Mahatma Gandhi: he” tekil bir isim olduğu için cümlede “was” kullanılmıştır. 2. He became one of his country’s leaders. Ülkesinin liderlerinden biri oldu. Cümlede bulunan “one of...” dizilimi yanına “noun phrase: isim öbeği: isim” alır ve “...-ın biri / ...-den biri” şeklinde çevrilir. Cümlede bu ifadenin devamına “his country’s leaders” isim öbeği gelmiştir ve oluşan “one of his country’s leaders” ifadesi “ülkesinin liderlerinden biri” şeklinde çevrilebilir. 3. Life was difficult when he was young. O gençken hayat zordu. Cümlede “when” zaman bağlacı bulunmaktadır. Bu bağlaç “-dığında, -dığı zaman, iken” anlamına gelmektedir ve iki ayrı cümleyi birbirine bağlamaktadır. Birbirine bağlanan bu iki cümleden zaman bağlacının sağ yanında bulunan cümle “yan cümle”, diğer cümle “ana cümle” olarak adlandırılır. Cümlede bulunan “he was young” kısmı “yan cümle”, “life was difficult” kısmı ise “ana cümle” olarak görev yapar. Zaman bağlacı iki cümleyi birbirine bağlarken “yan cümle” ile “ana cümle” arasında “zaman uyumu” kuralını ister. “Zaman uyumu” kuralı, birbirine bağlanan iki cümlenin de zamanlarının “present” zamanlardan ya da “past” zamanlardan oluşmasını gerektirir. Buradaki cümlede yan ve ana cümlenin zamanları “past” dizilimlerdir (was: simple past tense, was: simple past tense). “When” ve “after, before, while, by the time vs...” gibi zaman bağlaçları “zaman uyumu” kuralını gerektirir. 4. He got married at the age of thirteen: a common custom in India at that time. O on üç yaşında evlendi: bu o zamanlar Hindistan’da yaygın bir gelenekti. Cümledeki “at” bir “preposition (edat)” görevi taşır ve “-de” anlamındadır. Bu edat cümlede “that time: o zamanlar / o zaman” ifadesine aittir ve oluşan “at that time: o zamanlarda / o zamanda” anlamına gelmektedir. “a common custom: yaygın bir gelenek” ifadesi bir “noun phrase” (isim öbeği) yapısıdır. Noun phrase yapıları sadece bir isimden oluşabileceği gibi çeşitli kelimelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir yapı da olabilir. Ama her durumda son kelime mutlaka bir isim olmalıdır. Bu yapıda son kelime “custom: gelenek” ismidir. Cümlede “at that time: o zaman / zamanında” ifadesini “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebiliriz. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan yüklemin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “get married: evlenmek” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde fiilin “V2” hali olan “got married” şeklinde çekimlenir. 195 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ 5. He studied law at the university. Üniversitede hukuk okudu. Cümlede bulunan “studied” çekimlemesi, “study: (üniversitede) okumak, öğrenim görmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “study” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “studied” şeklinde görülür. Çünkü “study” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. 6. He went to London and became a lawyer. Londra’ya gitti ve bir avukat oldu. Cümlede bulunan “went”, “go: gitmek” fiilinin ve “became” çekimlemesi, “become: olmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halleridir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “go” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “went” şeklinde ve “become” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “became” şeklinde görülür. Çünkü “go” ve “become” fiili “düzensiz fiillerdir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “go: went” ve “become: became” olarak gerçekleşir. 7. Then he returned to his country. Daha sonra, ülkesine döndü. Cümlede bulunan “returned”, “return: (geri) dönmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “return” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “returned” şeklinde görülür. Çünkü “return” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “returned” olarak gerçekleşir. Cümlede geçen “his” kelimesi bir iyelik sıfatıdır (Possessive Adjectives) ve “onun” anlamı verip yanına bir “isim” (noun phrase) alır. Cümledeki “his country” isim öbeği “onun ülkesi” anlamına gelmektedir. Diğer iyelik sıfatları söyle listelenebilir: My (Benim) – Your (Senin veya Sizin) – His, her, its (Onun) – Our (Bizim) – Their (Onların) 8. A few years later, he went to work in South Africa. Birkaç yıl sonra, çalışmak için Güney Afrika’ya gitti. Cümle “pointed time” olarak nitelendirebileceğimiz “a few years later” zaman ifadesi ile başlamaktadır ve bu ifade “Gandi’nin ülkesine döndükten sonraki birkaç yılına” gönderme yaptığı için yine “V2” kullanımı gerektirir; bu nedenle yüklem konumunda “go” fiilinin “V2” çekimlemesi olan “went” kullanılmıştır. Cümlede “-mek / mak için” anlamına gelen ve “purpose: amaç” bildiren yapı olan “to Vo: to work” kullanılmıştır; bu yapı yerine “so as to Vo: so as to work” ya da “in order to Vo: in order to work” de kullanılabilir. 196 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-2 / PARÇA-1 9. He organised demonstrations and they sent him to prison several times. O gösteriler düzenledi ve onlar, onu birkaç kez hapse attılar. Cümlede bulunan “organised” ifadesi “organise: düzenlemek / organize etmek” fiilinin, “sent” ifadesi de “send: göndermek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halleridir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “organise” ve “send” fiilleri “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “organised” ve “sent” şeklinde görülür. Çünkü “organise” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “organised” olarak gerçekleşir ama “send” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “sent” olarak gerçekleşir. 10. Twenty years later, he returned to India. Yirmi yıl sonra, Hindistan’a döndü. Cümle “pointed time” olarak nitelendirebileceğimiz “twenty years later” zaman ifadesi ile başlamaktadır ve bu ifade “Güney Afrika’da gösteriler düzenleyip, hapse atıldıktan 20 yıl sonrasına” gönderme yaptığı için yine “V2” kullanımı gerektirir; bu nedenle yüklem konumunda “returned” kullanılmıştır. “return” fiilinin “düzenli bir fiil” olduğunu ve bu yüzden “-ed” takısı alarak “V2” çekimlendiğini unutmamak gerekir. 11. There, he worked hard to help the poor. Orada, fakirlere yardım etmek için çok çalıştı. Cümlenin başında bulunan “there: orada” zamiri daha önceden bahsedilen bir yer ifadesine gönderme yapmaktadır. Bu yer ifadesi de bir önceki cümlede bulunan “India: Hindistan” kelimesidir. Cümlede “-mek / mak için” anlamına gelen ve “purpose: amaç” bildiren yapı olan “to Vo: to help” kullanılmıştır; bu yapı yerine “so as to Vo: so as to help” ya da “in order to Vo: in order to help” de kullanılabilir. Bu bağlamda bu cümlede “to help” ifadesi “yardım etmek için” şeklinde çevrilebilir. 12. He played a very important role in the independence of India. O, Hindistan’ın bağımsızlığında çok önemli bir rol oynadı. Cümlede bulunan “played”, “play: oynamak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “play” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “played” şeklinde görülür. Çünkü “play” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “played” olarak gerçekleşir. Cümledeki “of” edatı iki “isim: noun phrase” arasına girdiğinde genellikle ilk ismin başına “the” “article”'ını getirir. (the independence of India: Hindistan’ın bağımsızlığı) 197 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ 13. A fanatic killed him in 1948. Bir fanatik onu 1948’de öldürdü. Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1948” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan yüklemin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “kill: öldürmek” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde fiilin “V2” hali olan “killed” şeklinde çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. 1. Gandhi went to South Africa in order to ---. A) help the poor B) send people to prison C) work there D) become a lawyer E) return to India 2. Getting married at the age of thirteen ----. A) was usually seen normal in India in the past B) played a significant role in Gandhi’s life C) was not something Gandhi liked D) changes people E) is illegal in most countries 3. The passage states that ----. A) after he became a lawyer, Gandhi went to London B) Gandhi was incarcerated a few times in South Africa C) a number of protests were organized by Gandhi in India D) he stayed in South Africa for twenty years and never went back after that E) the traditions in India are similar to the traditions in other countries 4. Which of the following is TRUE according to the passage? A) Gandhi did not have a job. B) Gandhi was sent to prison twenty times. C) India became independent in 1948. D) Gandhi was assassinated. E) Poor people who live in South Africa like Gandhi very much. 198 modadil.com

THE SEPTEMBER 11 30. ATTACKS parça BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR Kelime Türkçe Karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı attacks (n) saldırılar assault, charge, raid happen (v) gerçekleşmek, meydana occur, take place same (adj) gelmek, cereyan etmek capture (v) airplane (n) aynı flew into (v2), fly into (v) location (n) ele geçirmek, kaçırmak seize, hijack, take a hold of twin (adj) tower (n) uçak plane, aircraft, airliner, aeroplane, jet crash (v) uçarak çarpmak reach (v) target (n) konum, yer place, site die (v) caught on fire (v2, v3), ikiz catch on fire (v) burn (v) kule skyscraper, high-rise fell (v2), fall (v) destroy (v) çarpmak, (uçak) düşmek, part (n) çarpışmak strike, slam, hit hit (v) ulaşmak, varmak arrive, get to building (n) believe (v) hedef goal, objective, aim, purpose damage (n) because of (prep) ölmek pass away, perish, decease debated (adj) subject (n) alev almak, yanmaya ignite, catch fire, inflame area (n) başlamak badly (adv) side (n) yanmak çökmek, düşmek collapse yok etmek, yerle bir olmak demolish parça, kısım section, piece, stage, fraction, segment, division, chapter, episode, portion, chunk vurmak, çarpmak strike, slam, crash bina inanmak hasar, zarar, zarar vermek harm -den dolayı, -ın yüzünden due to, owing to, in view of, on account of, thanks to tartışmalı controversial, debatable, disputable, contentious konu topic, issue, matter, affair bölge, alan district, zone, region, territory kötü bir şekilde seriously, severely, gravely kenar, kıyı, köşe 752 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 firemen (pl n), itfaiyeciler attempt, seek, strive fireman (n) try (v) denemek, çabalamak, incident, occurence, happening uğraşmak administration save (v) kurtarmak accountable for lives (pl n), life (n) hayat linked to, associated with, related to place (n) yer event (n) olay emerge government (n) hükümet particular, specific responsible for (adj) -den sorumlu olmak be aware of close (adj) yakın in advance conspiracy (n) komplo reality, fact, actuality appear (v) ortaya çıkmak certain (adj) bazı, kimi, belli, kesin knew about (v2), bilgi sahibi olmak know about (v) beforehand (adv) önceden truth (n) gerçek BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI THE SEPTEMBER 11 ATTACKS The September 11, 2001 attacks, which are also called as 9/11 or \"9-11\", were four attacks by terrorists that happened on the same day. Four groups of people captured four airplanes and flew them into different locations in the United States. These locations were the World Trade Center's twin towers in New York, and the Pentagon. The fourth plane crashed before reaching its target in Washington, D.C. All of the 246 people on the four planes died in the crashes. 19 terrorists were also killed in the attacks. Both towers of the World Trade Center caught on fire after the crashes. The South Tower (2 WTC) burned for 56 minutes before it fell and was destroyed. The North Tower (1 WTC) burned for 102 minutes before it fell, too. As the towers were falling, parts of the towers hit other buildings around them. It is believed that because of this damage, a third building, 7 World Trade Center (7 WTC), fell at 5: 20 p.m., but this is a debated subject. Many other buildings in the area were damaged badly and had to be destroyed. 2,602 people died at the World Trade Center. The plane that hit the Pentagon hit the western side of the building. The crash killed 125 people in the Pentagon. 2,973 people died in the attacks, including people such as firemen and policemen trying to save the lives of other people. Most of them were from the United States, but over 300 were from other places, such as the United Kingdom, India and Canada. After the event, the United States government said that the people who were responsible for the attacks were close to the terrorist group al-Qaeda. Many conspiracy theories have appeared. It is said that certain people in the United States government knew about the attacks beforehand, or even were responsible for them. Many people in the United States believe that this is the truth. 753 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI The September 11, 2001 attacks, which are also called as 9/11 or \"9-11\", were four attacks by terrorists that happened on the same day. “9/11” ya da “9-11” olarak da adlandırılan 11 Eylül 2001 saldırıları teröristler tarafından aynı gün yapılan dört saldırıydı. Four groups of people captured four airplanes and flew them into different locations in the United States. Dört grup insan dört uçağı ele geçirdi ve onları Birleşik Devletler’de farklı yerlere çarptılar. These locations were the World Trade Center's twin towers in New York, and the Pentagon. Bu yerler Dünya Ticaret Merkezi’nin New York’taki ikiz kuleleri ve Pentagon’du. The fourth plane crashed before reaching its target in Washington, D.C. Dördüncü uçak Washington D.C.’deki hedefine varmadan düştü. All of the 246 people on the four planes died in the crashes. Dört uçaktaki 246 insanın tümü kazalarda öldü. 19 terrorists were also killed in the attacks. Saldırılarda 19 terörist de öldü. Both towers of the World Trade Center caught on fire after the crashes. Dünya Ticaret Merkezi’nin her iki kulesi de çarpmalardan sonra alev aldı. The South Tower (2 WTC) burned for 56 minutes before it fell and was destroyed. Güney Kule (DTM 2) çöküp yok olmadan önce 56 dakika boyunca yandı. The North Tower (1 WTC) burned for 102 minutes before it fell, too. Kuzey Kule (DTM 1) çökmeden önce 102 dakika boyunca yandı. As the towers were falling, parts of the towers hit other buildings around them. Kuleler çökerken, kulelerden parçalar çevrelerindeki diğer binalara çarptı. It is believed that because of this damage, a third building, 7 World Trade Center (7 WTC), fell at 5: 20 p.m., but this is a debated subject. Dünya Ticaret Merkezi 7 (DTM 7) adlı üçüncü bir binanın, 17:20’de bu zarardan dolayı çöktüğüne inanılıyor ama bu tartışmalı bir konudur. Many other buildings in the area were damaged badly and had to be destroyed. Bölgedeki birçok diğer bina kötü bir şekilde zarar gördü ve yıkılmak zorunda kaldı. 2,602 people died at the World Trade Center. Dünya Ticaret Merkezi’nde 2.602 kişi öldü. The plane that hit the Pentagon hit the western side of the building. Pentagon’a çarpan uçak binanın batı tarafına çarptı. The crash killed 125 people in the Pentagon. Çarpma Pentagon’da 125 kişiyi öldürdü. 2,973 people died in the attacks, including people such as firemen and policemen trying to save the lives of other people. Saldırılarda diğer insanların hayatlarını kurtarmaya çalışan polis ve itfaiyeciler dahil 2.973 kişi öldü. Most of them were from the United States, but over 300 were from other places, such as the United Kingdom, India and Canada. Onların çoğu Birleşik Devletler’dendi ama 300’den fazlası Birleşik Krallık, Hindistan ve Kanada gibi başka yerlerdendi. After the event, the United States government said that the people who were responsible for the attacks were close to the terrorist group al-Qaeda. Olaydan sonra, Birleşik Devletler hükümeti saldırılardan sorumlu olan insanların El-Kaide’ye yakın olduğunu söyledi. 754 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 Many conspiracy theories have appeared. Birçok komplo teorisi ortaya çıktı. It is said that certain people in the United States government knew about the attacks beforehand, or even were responsible for them. Birleşik Devletler hükümetinden bazı kişilerin önceden saldırılar hakkında bilgi sahibi olduğu ya da hatta onların sorumlusu olduğu söylenmektedir. Many people in the United States believe that this is the truth. Birleşik Devletler’de birçok insan bunun gerçek olduğuna inanmaktadır. BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ 1. The September 11, 2001 attacks, which are also called as 9/11 or \"9-11\", were four attacks by terrorists that happened on the same day. “9/11” ya da “9-11” olarak da adlandırılan 11 Eylül 2001 saldırıları teröristler tarafından aynı gün yapılan dört saldırıydı. Bu cümlede “which” kelimesi soru cümlelerinde kullanılan “hangi” anlamından farklı olarak bir “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturmaktadır. Sıfat tümceleri kendilerinin solunda kalan isimleri niteler ve bu isimler hakkında bilgi verir. Bu cümlede sıfat tümcesini oluşturan “which” niteleme kelimesi sol tarafındaki “The September 11, 2001 attacks: 11 Eylül 2001 saldırıları” ismini nitelemektedir. Bu bağlamda “the September 11, 2001 attacks, which are also called as 9/11 or “9-11”...” dizilimi “the September 11, 2001 attacks” ifadesi nitelenerek ““9/11” ya da “9-11” olarak da adlandırılan 11 Eylül 2001 saldırıları ...” şeklinde çevrilebilir. Bu sıfat tümcesinin içinde “which” niteleme kelimesi ile niteleme yaparken “öznenin” eksik olduğuna da dikkat etmek gerekir. Bu tip “pasif adjective clause” cümleler niteleme kelimesi olan “which” ve “are” olarak çekimlenen “be” fiili atılıp kısaltılabilmektedir. Böylece cümlede pasif adjective clause kısaltması olan “NP + V3” dizilimi oluşur. Yani aynı cümle “The September 11, 2001 attacks, also called as 9/11 or “9-11” şeklinde de karşımıza çıkabilir. Cümlede “also: ayrıca” anlamında kullanılıp bir ekleme yapmıştır. Bu cümlede “also” zarfının yardımcı fiilden hemen sonra kullanıldığına dikkat etmek gerekmektedir. Genellikle bu zarf özneden sonra ya da yardımcı fiilden sonra kullanılmaktadır. Cümlede bulunan “as” devamına “isim” aldığı zaman “as + noun” dizilimini oluşturur ve bu dizilimde “olarak” anlamını verir (as “9/11” or “9-11”: 9/11 ya da 9-11 olarak). Ayrıca “olarak” anlamındaki kullanımıyla “as” yapısı sık sık “pasif” dizilimlerle beraber görülür. Bu duruma örnek olarak “be known as: olarak bilinmek, be seen as: olarak görülmek, be regarded as: olarak değerlendirilmek, be shown as: olarak gösterilmek vs...” gibi dizilimler düşünülebilir. Cümledeki “by” bir “preposition” yani “edattır”. Bu edatın birkaç farklı kullanımı mevcuttur. Bu cümlede “terrorists: teröristler” ismine bağlı olup “tarafından” anlamında kullanılmıştır. Bu anlamıyla kullanıldığı zaman cümle genellikle “edilgen çatıya: passive voice” sahip olmalıdır denilebilie. Bu bağlamda “by terrorists” ifadesi “teröristler tarafından” şeklinde çevrilebilir. Cümlede bulunan “that” ifadesi kendisinden önce gelen “four attacks by terrorists: teröristler tarafından yapılan dört saldırı” isim öbeğini nitelediği için “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturmaktadır. Bu bağlamda “four attacks by terrorists that happened on the same day” dizilimi “four attacks by terrorists: teröristler tarafından yapılan dört saldırı” ismi nitelenerek “teröristler tarafından yapılan aynı gün gerçekleşen dört saldırı” şeklinde çevrilebilir. Kendinden önce gelen ismi niteleyip, “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturabilen ve isim niteleyen “that” kelimesinin yerine kullanılabilecek diğer bir ifade de hatırlanacağı üzere 755 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ “which” kelimesidir. Bu iki kelimenin adjective clause oluştururken birbirleri yerine kullanılamayacağı istisna “virgül kullanımı” durumudur. “Nitelenen ismin sağında tek virgül” varsa “that” kelimesi kullanılamaz. Bu tip “aktif adjective clause” cümleler niteleme kelimesi olan “that” atılıp yanında bulunan fiile “-ing” takısı eklenerek kısaltılabilmektedir. Böylece cümlede aktif adjective clause kısaltması olan “NP + Ving” dizilimi oluşur. Yani aynı cümle “four attacks by terrorists happening on the same day” şeklinde de karşımıza çıkabilir. 2. Four groups of people captured four airplanes and flew them into different locations in the United States. Dört grup insan dört uçağı ele geçirdi ve onları Birleşik Devletler’de farklı yerlere çarptılar. Cümlede bulunan “captured”, “capture: ele geçirmek” fiilinin ve “flew into” da “fly into: uçarak çarpmak, çarpmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “capture” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “captured”, “fly into” ise “flew into” şeklinde görülür. Çünkü “capture” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. Fakat “fly into” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “flew into” şeklinde gerçekleşir. 3. These locations were the World Trade Center's twin towers in New York, and the Pentagon. Bu yerler Dünya Ticaret Merkezi’nin New York’taki ikiz kuleleri ve Pentagon’du. Cümlede görüldüğü gibi “be” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olan cümlelerde, “V2” hali olan “was / were” şeklinde çekimlenir. Cümlede özne “these locations: bu yerler” çoğul kavramından oluştuğu için “be” fiilinin “were” çekimlemesi kullanılmıştır. Bu çekimleme “-dı, -di” anlamı verir. 4. The fourth plane crashed before reaching its target in Washington, D.C. Dördüncü uçak Washington D.C.’deki hedefine varmadan düştü. Cümlede bulunan “crashed” fiili, “crash: çarpmak, düşmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “crash” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “crashed” şeklinde görülür. Çünkü “crash” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. Cümlede de görüldüğü gibi “before, after, while” bağlaçlarından sonra fiil çekimlenecekse genellikle “before + Ving; after + Ving; while + Ving” dizilimleri oluşur yani fiil “Ving” çekimlenir. Bu bağlamda cümlede bulunan “before: -meden önce” ifadesinin devamına “Ving” alarak da devam edebilen bir ifade olduğunu düşünmek gerekir. Aynı şekilde “while” ve “after” ifadeleri de devamlarına sık sık “Ving” aldığı görülen ifadelerdir. After finishing his homework, he went out. - Ödevini bitirdikten sonra dışarı çıktı. While walking down the street, I saw my friend - Sokaktan aşağı yürürken arkadaşımı gördüm. Before spending your money, you should think twice. - Paranı harcamadan önce iki kere düşünmelisin. 756 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 5. All of the 246 people on the four planes died in the crashes. Dört uçaktaki 246 insanın tümü kazalarda öldü. Cümlede “all: hepsi, tümü” anlamını vermektedir ve “dört uçaktaki 246 insan” anlamına gelen “the 246 people on the four planes” ismine gönderme yapmaktadır. Bu bağlamda “all of the 246 people: dört uçaktaki 246 insanın tümü / tamamı” anlamına gelir. Cümlede bulunan “died” fiili, “die: ölmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “die” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “died” şeklinde görülür. Çünkü “die” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. 6. 19 terrorists were also killed in the attacks. Saldırılarda 19 terörist de öldü. Cümlede “also: ayrıca” anlamında kullanılıp bir ekleme yapmıştır. Bu cümlede “also” zarfının yardımcı fiilden hemen sonra kullanıldığına dikkat etmek gerekmektedir. Genellikle bu zarf özneden sonra ya da yardımcı fiilden sonra kullanılmaktadır. Cümledeki “in” bir “preposition” yani “edattır” ve “-de” ya da “içinde / içerisinde” anlamına gelerek sağındaki ismin sonuna eklenir. Burada “the attacks: saldırılar” ismine bağlıdır ve oluşan “in the attacks: saldırılarda” anlamına gelmektedir. 7. Both towers of the World Trade Center caught on fire after the crashes. Dünya Ticaret Merkezi’nin her iki kulesi de çarpmalardan sonra alev aldı. Cümlede “both” ifadesi “her iki” anlamı vermektedir. Bu bağlamda “both towers of the World Trade Center: Dünya Ticaret Merkezi’nin her iki kulesi” şeklinde çevrilebilir. Yine “her ikisi” anlamını verebilen bir diğer ifade “either” ifadesidir ama “either” yanına gelen ismi “tekil” olarak alır. Yani bu cümle “either tower of the World Trade Center” şeklinde de başlayıp aynı anlamı verebilirdi. Cümlede bulunan “caught on fire” fiili, “catch on fire: yanmaya başlamak, alev almak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “catch on fire” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “caught on fire” şeklinde görülür. Çünkü “catch on fire” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “caught on fire” şeklinde gerçekleşir. 8. The South Tower (2 WTC) burned for 56 minutes before it fell and was destroyed. Güney Kule (DTM 2) çöküp yok olmadan önce 56 dakika boyunca yandı. Cümlede bulunan “burned” çekimlemesi, “burn: yanmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “burn” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “burned” şeklinde görülür. Çünkü “burn” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. 757 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ Cümledeki “for” bir “preposition” yani “edattır” ve “için” ya da “boyunca” anlamına gelerek sağındaki ismin sonuna eklenir. Cümledeki “for 56 minutes: 56 dakika boyunca” anlamına gelmektedir. Cümlede bulunan “before” zaman bağlacı “-(me)den önce” anlamına gelir ve bu bağlaç iki ayrı cümleyi birbirine bağlar. “Before” ve “after, when, while, by the time vs...” gibi zaman bağlaçları “zaman uyumu” kuralını gerektirirler. Ayrıca “zaman uyumu” kuralı gereği, zaman bağlaçları yan cümlelerine ilerleyen cümlelerde de göreceğimiz “will, would, shall, be going to” yapılarını alamazken, ana cümlelerine “have / has V3” ve “have / has been Ving” yapılarını almazlar. Cümledeki “was destroyed” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “was” ifadesi “be” fiilinin “simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. “destroyed” ise “destroy: imha etmek, yok etmek, yıkmak” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda “am, is, are” şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan ismin, pasif cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak cümlenin bu kısmı “Güney Kule (DTM 2) çöküp yok olmadan önce 56 dakika boyunca yandı” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir. 9. The North Tower (1 WTC) burned for 102 minutes before it fell, too. Kuzey Kule (DTM 1) çökmeden önce 102 dakika boyunca yandı. Cümlede bulunan “burned” çekimlemesi, “burn: yanmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “burn” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “burned” şeklinde görülür. Çünkü “burn” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. Cümledeki “for” bir “preposition” yani “edattır” ve “için” ya da “boyunca” anlamına gelerek sağındaki ismin sonuna eklenir. Cümledeki “for 102 minutes: 102 dakika boyunca” anlamına gelmektedir. Cümlede bulunan “before” zaman bağlacı “- (me) den önce” anlamına gelir ve bu bağlaç iki ayrı cümleyi birbirine bağlar. “Before” ve “after, when, while, by the time vs...” gibi zaman bağlaçları “zaman uyumu” kuralını gerektirirler. Ayrıca “zaman uyumu” kuralı gereği, zaman bağlaçları yan cümlelerine ilerleyen cümlelerde de göreceğimiz “will, would, shall, be going to” yapılarını alamazken, ana cümlelerine “have / has V3” ve “have / has been Ving” yapılarını almazlar. Cümlede “too” ifadesi “de, da” anlamında kullanılmıştır. Olumlu cümlelerin genellikle sonlarında görülen bu yapı yerine “as well” ifadesi de kullanılabilir. 10. As the towers were falling, parts of the towers hit other buildings around them. Kuleler çökerken, kulelerden parçalar çevrelerindeki diğer binalara çarptı. Cümlede bulunan “as” ifadesinin anlamı yanına aldığı kelime ya da dizilimlere göre şekillenir. 1- As + noun phrase (isim öbeği) : olarak She works as a doctor: Bir doktor olarak çalışıyor 2- As + tam cümle (SVO) : -dığı için, çünkü I went to bed early as I was very tired: Erken yattım çünkü çok yorgundum. 758 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 3- As + was / were Ving : -ken As I was walking down the street, I saw my friend: Sokaktan aşağı doğru yürürken arkadaşımı gördüm. 4- As + özne + yüklem (SV) : -dığı gibi (as + preposition, as + V3: -dığı gibi) As you see in the picture, the house is quite big: Resimde gördüğünüz gibi ev gayet büyük. (As seen in the picture : resimde görüldüğü gibi) (As in the picture : resimdeki gibi) 5- As + özne + yüklem + (nesne) : -dıkça / dikçe As the prices increased, the problems began: Fiyatlar arttıkça problemler başladı. Bu nedenle “as” ile karşılaşıldığında önce yanına aldığı dizilime bakılarak, ardından deneme-yanılma yöntemiyle en iyi hangi anlamın cümleye oturduğuna bakılarak “as” çevirisi yapılır. Cümlede “as” ifadesinin devamına aldığı dizilime, anlam akışına ve verdiği çeviriye bakıldığında “as the towers were falling” diziliminin “as + was / were Ving” dizilimine en yakın olduğu ve “kuleler çökerken” şeklinde çevrilebileceği görülür. Cümlede bulunan “hit” fiili, “hit: vurmak, çarpmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu noktada “hit” fiiliyle ilgili ek bir durumdan da bahsetmek gerekir. Bu fiilin V1, V2 ve V3 çekimlemeleri aynıdır. Hepsi “hit” şeklinde gerçekleşir. Bu bağlamda aslında yukarıdaki cümlede bulunan “hit” fiilinin “Simple Past Tense: V2” çekimleme olduğu öncesindeki cümleden ya da parçanın genel akışından çıkarılabilir. 11. It is believed that because of this damage, a third building, 7 World Trade Center (7 WTC), fell at 5: 20 p.m., but this is a debated subject. Dünya Ticaret Merkezi 7 (DTM 7) adlı üçüncü bir binanın, 17:20’de bu zarardan dolayı çöktüğüne inanılıyor ama bu tartışmalı bir konudur. Cümlede bulunan “it + pasif + that” yapısı okuma parçalarında sık görülen bir dizilimdir. Bu dizilimdeki “it” boş öznedir ve öncesinde geçen insan dışı bir varlık yerine kullanılmamıştır. Cümledeki “it is believed that” dizilimi “inanılıyor ki...” ya da “... inanılıyor” şeklinde çevrilebilir. Okuma parçalarında bol bol It is claimed that … : iddia ediliyor ki... / ...iddia ediliyor It is known that … : biliniyor ki... / ...biliniyor It was said that … : söylendi ki... / ...söylendi It is thought that … : düşünülüyor ki... / ...düşünülüyor gibi dizilimler görülmektedir. Bu dizilimleri “cleft cümle” yapan ve “it … that” arasına vurguyu çeken yapıyla karıştırmamak gerekir. Cümlede geçen ve “-ın yüzünden, -den dolayı” anlamına gelen “because of” edatı devamında bir “noun phrase” almıştır. Bu edat yerine “owing to, due to, on account of, thanks to” gibi edatlar da kullanılabilir. Bu yapılar edat oldukları için devamında cümle almaz; ancak “the fact that” ile birlikte kullanılırlarsa bağlaca dönüştükleri için devamlarına cümle gelebilir. Yani “because of the fact that, owing to the fact that, on account of the fact that” şeklinde oldukları zaman devamlarına “tam cümle” alabilirler. Anlamları ise değişmez. Cümlede bulunan “fell” çekimlemesi, “fall: düşmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem 759 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “fall” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “fell” şeklinde görülür. Çünkü “fall” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi yine “fell” şeklinde gerçekleşir. Cümlede virgülden sonraki “but” ise “for, and, nor, then, but, or, yet, so” bağlaçlarından oluşan (FANTBOYS) diziliminde bulunan ve “ama, fakat” anlamına gelip, zıtlık vermek için kullanılan bir bağlaçtır. Bu bağlaç yerine “fantboys” içerisinde yine “ama, fakat” anlamına gelen “yet” bağlacı da kullanılabilirdi. 12. Many other buildings in the area were damaged badly and had to be destroyed. Bölgedeki birçok diğer bina kötü bir şekilde zarar gördü ve yıkılmak zorunda kaldı. Cümlede “many: çok / birçok” ifadesi devamında sayılabilen isim alarak kullanılmıştır. Bu kullanımda “many” ifadesi yine “çok / birçok” anlamına gelen “a lot of, lots of, plenty of, a number of, scores of” gibi ifadeler de kullanılabilirdi. Cümlede kullanılan “other” ifadesi “diğer” anlamına gelmektedir ve devamında sayılabilen bir isim almıştır. Cümledeki “were damaged” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “were” ifadesi “be” fiilinin “simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. “damaged” ise “damage: zarar vermek, tahrip etmek” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda “am, is, are” şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan ismin, pasif cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak cümlenin bu kısmı “Bölgedeki birçok diğer bina kötü bir şekilde zarar gördü...” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir. Cümlede “had to V0” yapısı “past obligation: geçmişte zorunluluk” anlamı verir ve “zorunda kaldı” olarak çevrilmelidir. Bu yapı “present zorunluluk” görevinde olan “have to / has to” ve “must” yapılarının “geçmiş” zamanda çekimlenmiş halidir. Cümlede bulunan “had to be destroyed” yapısı geçmişte zorunluluk bildirmesinin yanında ayrıca “passive: edilgen” çekimlenmiştir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Bu yüzden “modallar” pasif olacakları zaman devamlarına “be V3” yapısını alarak “modal + be + V3 (had to + be + destroyed)” dizilimini oluştururlar. Cümlede “had to” yapısı belirtildği gibi “zorunda kaldı” anlamı veren modaldır. “destroyed” ise “destroy: yıkmak, yok etmek” fiilinin V3 halidir. Bu bağlamda cümlenin bu kısmının çevirisi “...and had to be destroyed: ...ve yıkılmak zorundaydı / yıkılmak zorunda kaldı” şeklinde pasif yapılmalıdır. 13. 2,602 people died at the World Trade Center. Dünya Ticaret Merkezi’nde 2.602 kişi öldü. Cümlede bulunan “died” çekimlemesi, “die: ölmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “die” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “died” şeklinde görülür. Çünkü “die” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. 760 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 14. The plane that hit the Pentagon hit the western side of the building. Pentagon’a çarpan uçak binanın batı tarafına çarptı. Cümlede bulunan “that” ifadesi kendisinden önce gelen “the plane: uçak” isim öbeğini nitelediği için “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturmaktadır. Bu bağlamda “the plane that hit the Pentagon” dizilimi “the plane” isim öbeği nitelenerek “Pentagon’a çarpan uçak” şeklinde çevrilmelidir. Kendinden önce gelen ismi niteleyip, “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturabilen ve isim niteleyen “that” kelimesinin yerine kullanılabilecek diğer bir ifade de hatırlanacağı üzere “which” kelimesidir. Bu iki kelimenin adjective clause oluştururken birbirleri yerine kullanılamayacağı istisna “virgül kullanımı” durumudur. “Nitelenen ismin sağında tek virgül” varsa “that” kelimesi kullanılamaz. Ayrıca bu tip “aktif adjective clause” cümleleri niteleme kelimesi olan “that” atılıp kalan fiile “-ing” takısı eklenerek kısaltılabilmektedir. Böylece cümlede aktif adjective clause kısaltması olan “NP + Ving” dizilimi oluşur. Yani aynı cümle “the plane hitting the Pentagon: Pentagon’a çarpan uçak” şeklinde de karşımıza çıkabilir. Cümlede bulunan “hit” fiili, “hit: vurmak, çarpmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “hit” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “hit” şeklinde görülür. Çünkü “hit” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi yine “hit” şeklinde gerçekleşir. Cümledeki “of” bir “preposition: edattır” ve “-ın, -in” anlamına gelerek sağındaki ifadeye eklenir. Burada “the building: bina” ismine bağlıdır ve oluşan “of the building: binanın” anlamına gelmektedir. “of” edatı iki “isim: noun phrase” arasına girdiğinde genellikle ilk ismin başına “the” “article”'ını getirir. (the western side of the building: binanın batı tarafı) 15. The crash killed 125 people in the Pentagon. Çarpma Pentagon’da 125 kişiyi öldürdü. Cümlede bulunan “killed”, “kill: öldürmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “kill” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “killed” şeklinde görülür. Çünkü “kill” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. 16. 2,973 people died in the attacks, including people such as firemen and policemen trying to save the lives of other people. Saldırılarda diğer insanların hayatlarını kurtarmaya çalışan polis ve itfaiyeciler dahil 2.973 kişi öldü. Cümlede bulunan “died” fiili, “die: ölmek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken, çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” yüklem “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “die” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “died” şeklinde görülür. Çünkü “die” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “-ed” takısı alarak gerçekleşir. Cümlede virgülden sonra gelen “including” yapısı “dahil” diye çevrilebilir. Cümlede “such as: gibi” ifadesi ile “örnekleme” yapılmıştır. Bu görevinde “such as” yerine “like” kullanılabilir. 761 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ Cümledeki “firemen and policemen trying to save the lives of other people” diziliminde bir “aktif adjective clause kısaltması” mevcuttur. Dizilimin kısaltılmamış hali “firemen and policemen who / that were trying to save the lives” şeklindedir ama bu aktif dizilimin “who / that” ve yanındaki yardımcı fiil atılarak ve dizilim “NP + Ving” şeklinde gerund haliyle yazılarak kısaltılması tercih edilmiştir. Bunun sonucunda “noun + Ving: firemen and policemen trying” dizilimi kalmıştır. “Noun Phrase: isim öbekleri: isimler” ile fiilin “Ving” hali yan yana geldiği zaman, o noktada “Ving” ve devamındaki “Ving’ye bağlı kısmın”, solundaki “noun phrase: isim öbeğini” nitelemesi gerektiğini unutmamak gerekir. Haliyle “firemen and policemen: isim öbeği” yanına gelen “trying: Ving” tarafından nitelenmelidir. Bu bağlamda “firemen and policemen trying to save the lives of other people” dizilimi “diğer insanların hayatlarını kurtarmaya çalışan polis ve itfaiyeciler” şeklinde “firemen and policemen” isim öbeğini nitelenerek çevrilmelidir. Bu tip cümlelerde unutulmaması gereken nokta “NP + Ving” dizilimlerinin aslında “NP which/that + V: firemen and policemen who / that were trying” şeklinde olduğu ve “which / that” ifadelerinin atılıp, fiilin “Ving” hali çekimlenerek “aktif adjective clause (sıfat tümcesi) kısaltması” yapılmış olduğudur. Cümledeki “of” bir “preposition: edattır” ve “-ın, -in” anlamına gelerek sağındaki ifadeye eklenir. Burada “other people: başka insanlar” ismine bağlıdır of oluşan “of other people: başka insanların” anlamına gelmektedir. “of” edatı iki “isim: noun phrase” arasına girdiğinde genellikle ilk ismin başına “the” “article”'ını alır. (the lives of other people: diğer insanların hayatları) 17. Most of them were from the United States, but over 300 were from other places, such as the United Kingdom, India and Canada. Onların çoğu Birleşik Devletler’dendi ama 300’den fazlası Birleşik Krallık, Hindistan ve Kanada gibi başka yerlerdendi. Cümlede kullanılan “most” ifadesi devamında hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle kullanılır. Bu cümlede bulunan “most of” ifadesi “-ın çoğu” şeklinde çevrilebilir. Cümlede virgülden sonraki “but” ise “for, and, nor, then, but, or, yet, so” bağlaçlarından oluşan (FANTBOYS) diziliminde bulunan ve “ama, fakat” anlamına gelip, zıtlık vermek için kullanılan bir bağlaçtır. Bu bağlaç yerine “fantboys” içerisinde yine “ama, fakat” anlamına gelen “yet” bağlacı da kullanılabilirdi. Cümlede “such as: gibi” ifadesi ile “örnekleme” yapılmıştır. Bu görevinde “such as” yerine “like” kullanılabilir. 18. After the event, the United States government said that the people who were responsible for the attacks were close to the terrorist group al-Qaeda. Olaydan sonra, Birleşik Devletler hükümeti saldırılardan sorumlu olan insanların El-Kaide’ye yakın olduğunu söyledi. Cümlede “that” yapısı yanına “SVO” alarak “say” fiilinin nesnesini oluşturmuştur. Bu bağlamda cümlede “say” fiilinin devamında “that + cümle: that + SVO” şeklinde bir “noun clause: isim cümleciği” bulunmaktadır denilebilir. “say: söylemek” fiiline “neyi, kimi, neye, kime” soruları sorulduğunda fiilin “object: nesnesinin”, “that the people who were responsible for the attacks were close to the terrorist group al-Qaeda: saldırılardan sorumlu olan insanların terorist grup El-Kaide’ye yakın olduğunu (söylemek)” olduğu görülür. Bu bağlamda özellikle “fiillerin” yanında “that SVO” görünce bu dizilimin “noun clause: isim cümleciği” dizilimi olduğunu ve fiilin “object: nesnesini” oluşturduğunu ve fiile “neyi, kimi, neye, kime” sorularını sorduğumuzda bize cevap veren kısım olduğunu düşünmek gerekmektedir. Cümle çevrilirken “say: söylemek” fiilini görünce “neyi söylemek?” şeklinde soru sormak hem bu fiilin devamında gelecek olan dizilimin bu sorunun cevabını verdiğini anlamamıza yardımcı olur hem de cümlenin anlaşılmasını kolaylaştırır. 762 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 Bu cümlede “who” kelimesi soru cümlelerinde kullanılan “kim” anlamından farklı olarak bir “adjective clause: sıfat tümcesi” oluşturmaktadır. Sıfat tümceleri kendilerinin solunda kalan isimleri niteler ve bu isimler hakkında bilgi verir. Bu cümlede sıfat tümcesini oluşturan “who” niteleme kelimesi sol tarafındaki “the people: insanlar” ismini nitelemektedir. Bu bağlamda “the people who were responsible for the attacks” dizilimi “the people” ifadesi nitelenerek “saldırılardan sorumlu olan insanlar” şeklinde çevrilebilir. Bu sıfat tümcesinin içinde “who” niteleme kelimesi ile niteleme yaparken “öznenin” eksik olduğuna da dikkat etmek gerekir. 19. Many conspiracy theories have appeared. Birçok komplo teorisi ortaya çıktı. Cümlede “many: çok / birçok” ifadesi devamında sayılabilen isim alarak kullanılmıştır. Bu kullanımda “many” yerine yine “çok / birçok” anlamına gelen “a lot of, lots of, plenty of, a number of, scores of” gibi ifadeler de kullanılabilirdi. Cümlede bulunan “have appeared” yapısı bir “Present Perfect Tense: have / has V3” çekimlemesidir. “Present Perfect Tense’in” doğrudan tek bir Türkçe çevirisi yoktur. Bu zamanla ilgili bilinmesi gereken iki önemli nokta vardır. Bunların biri “have / has V3” yapılarının “now noktası” ile, yani şu an ile bir şekilde bağlantılı olmalarıdır. Bunun anlamı olayın geçmişte başlayıp, “now” noktasına kadar devam etmesidir. İkinci önemli nokta da “gerçekleşme zamanı verilmeden geçmişte ya da yakın geçmişte tamamlanmış” bir eylemi anlatırken “have / has V3” kullanılmasıdır. Bu bağlamda cümlenin ilk kısmındaki “have appeared” ifadesi bir “Present Perfect Tense” dizilimidir ve cümlede belirtilen olayın gerçekleştiğini gerçekleşme zamanını vermeden anlatmaktadır. Cümle “Present Perfect Tense” bakımından analiz edildiğinde anlam olarak “ortaya çıkma olayının” olduğu anlatılmaktadır ama ne zaman olduğu bir “pointed time” kullanılarak söylenmemektedir. 20. It is said that certain people in the United States government knew about the attacks beforehand, or even were responsible for them. Birleşik Devletler hükümetinden bazı kişilerin önceden saldırılar hakkında bilgi sahibi olduğu ya da hatta onların sorumlusu olduğu söylenmektedir. Cümlede bulunan “it + pasif + that” yapısı okuma parçalarında sık görülen bir dizilimdir. Bu dizilimdeki “it” boş öznedir ve öncesinde geçen insan dışı bir varlık yerine kullanılmamıştır. Cümledeki “it is said that” dizilimi “söyleniyor ki...” ya da “... söyleniyor” şeklinde çevrilebilir. Okuma parçalarında bol bol It is claimed that … : iddia ediliyor ki ... / ... iddia ediliyor It is believed that … : inanılıyor ki ... / ... inanılıyor It was said that … : söylendi ki ... / ... söylendi It is thought that … : düşünülüyor ki ... / ... düşünülüyor gibi yapılar görülmektedir. Bu dizilimi “cleft cümle” denilen ve “it ... that” arasına vurguyu çeken yapıyla karıştırmamak gerekir. Cümlede bulunan “beforehand: önceden, baştan, peşinen” şeklinde çevrilebilir. 763 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ 21. Many people in the United States believe that this is the truth. Birleşik Devletler’de birçok insan bunun gerçek olduğuna inanmaktadır. Cümlede “many: çok / birçok” ifadesi devamında sayılabilen isim alarak kullanılmıştır. Bu kullanımda “many” yerine yine “çok / birçok” anlamına gelen “a lot of, lots of, plenty of, a number of, scores of” gibi ifadeler de kullanılabilir. Cümlede “that” yapısı yanına “SVO” alarak “believe” fiilinin nesnesini oluşturmuştur. Bu bağlamda cümlede “believe” fiilinin devamında “that + cümle: that + SVO” şeklinde bir “noun clause: isim cümleciği” bulunmaktadır. “believe: inanmak” fiiline “neyi, kimi, neye, kime” soruları sorulduğunda fiilin “object: nesnesinin”, “that this is the truth: bunun gerçek olduğuna (inanmak)” olduğu görülür. Bu bağlamda özellikle “fiillerin” yanında “that SVO” görünce bu dizilimin “noun clause: isim cümleciği” dizilimi olduğunu ve fiilin “object: nesnesini” oluşturduğunu ve fiile “neyi, kimi, neye, kime” sorularını sorduğumuzda bize cevap veren kısım olduğunu düşünmek gerekmektedir. Cümle çevrilirken “believe: inanmak” fiilini görünce “neye inanmak?” şeklinde soru sormak hem bu fiilin devamında gelecek olan dizilimin bu sorunun cevabını verdiğini anlamamıza yardımcı olur hem de cümlenin anlaşılmasını kolaylaştırır. 764 modadil.com

PASSAGEWORK YDS/YÖKDİL ÖN HAZIRLIK SEVİYE-3 / PARÇA-30 BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. 1. Which of the following is TRUE according to the information in the passage? A) When the attacks were taking place, millions of people were watching them live on TV. B) The fourth aircraft crashed into a forest outside Washington, D.C. C) Al-Qaeda, which is considered a terrorist organization by the United States, took responsibility for the attacks after the event. D) Terrorists killed everybody on the planes before crashing them into the towers. E) After burning for less than an hour, the South Tower collapsed. 2. We understand from the passage that ----. A) the Pentagon was completely destroyed as a result of the plane that hit it from the western side of the building B) the North Tower collapsed later than the South Tower after burning for more than two hours C) 7 World Trade Center is believed to have collapsed due to the damage caused by other buildings falling but this is controversial D) firemen and policemen saved many lives before the towers fell as a result of a meticulously-designed plan E) most people thought that the twin towers of the World Trade Center would not collapse even if they were hit by aircrafts 3. Many people in the United States ----. A) were furious after the attacks and they claimed that people from al-Qaeda were responsible for the attacks B) believe that either some officials in the US government were aware of the attacks in advance or they were behind them C) think that the US government creates conspiracy theories about the September 11 attacks to make people believe that they are controlling everything D) must have been shocked to witness such an attack because it was something nobody had expected E) still do not understand why such a massive attack was carried out against their country 4. Which of the following is NOT TRUE about the attacks that took place in the United States on September 11, 2001? A) The South Tower was hit first but collapsed later than the North Tower. B) Four planes were involved in the attacks. C) The targets that were hit were the twin towers of the World Trade Center and the Pentagon. D) Some police and firemen were killed as they were trying to save other people’s lives. E) Some people do not believe the government’s story about al-Qaeda being responsible for the attacks. 765 modadil.com

UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ Tebrikler! Seviye 3'ün neredeyse sonuna geldik! KELİME CANAVARI kitabımızda Seviye 3 - Parça 26-30 / Önemli Kelime ve Yapılar başlıklı bölümü bitirdikten sonra Seviye 4 – Parça 1 ile devam edebilirsiniz.  Replace the Word in Turkish Ultimate Synonyms Extreme Preposition Study Phrase Translation Challenge Vocabulary Puzzle Word Challenge 766 modadil.com


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook