Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore GENÇ ROTA - 8

GENÇ ROTA - 8

Published by erenayildirim, 2021-05-12 13:24:06

Description: GENÇ ROTA - 8

Search

Read the Text Version

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 GENÇ ROTA Düş Günlüğü Kitap Kapak Tasarım Yarışması Ortaokul Kategorisi Seçici Kurul Özel Ödülü Bornova Kampüsü 6. Sınıf Öğrencimiz Rüya Melis ERTEN

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 HIDRELLEZ BAHAR BAYRAMI Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir ki bu da kutlanıp bayram yapılacak bir olaydır. Hızır ve Hıdrellez’in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellez’in Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Oysaki Hıdrellez Bayramı’nı ve Hızır inancını tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli tören ve ayinlerin düzenlendiği görülmektedir.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 Ülkemizde Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs tarihinde kutlanır. Bugün Hristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bugünü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St. Georges Günü olarak kutlamaktadırlar. Mevsimlik bayramlarımızdan biri olan Hıdrellez, ülkemizde etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek- içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştanbaşa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır. Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında yapılmaktadır. Hıdrellez’de baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiğinde sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugün kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır. Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istedikleri şeyin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Sonuç olarak, Anadolu’da hâlâ görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır. Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 İLKBAHAR Yüzümü bulutlara kaldırıp Dua eder gibi mırıldanıyorum Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum Rüzgârla, ilkbaharla Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi Rüyada mıyım, gerçek mi bu Hem var gibiyim, hem yok gibi Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde Başakların sonsuz salınışı Burada, kendimle başbaşa Ömrümü böylece tamamlayabilirim Bir kuşu dilinden hiç öpmedim Belki bir gün öpebilirim Belki bir gün rüzgâr olurum ben de Eserim başakların üzerinden Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden Ataol BEHRAMOĞLU

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan 1920 Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği tarihtir. 21 Nisan 1920 tarihinde yayınlanan bir genelge ile meclisin açılacağı tarih belirlenir ve 23 Nisan günü 115 vekilin katılımıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi resmen açılmış olur. Üzerinden tam bir sene geçtikten sonra yani 23 Nisan 1921 tarihinde alınan kararla 23 Nisan ilk ulusal bayram kabul edilir. “BUGÜNÜN ÇOCUKLARI YARININ BÜYÜKLERİ” Bütün yurtta coşkuyla kutlanan bayrama özellikle çocukların ilgisi Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çeker. Yurdun her yerinde çocuklara yönelik şenlikler o yıldan sonra düzenlenmeye başlanır. Halkevleri çocuklar için tahsil edilir hatta sırf bu şenliklerin muntazam ilerlemesi için on kişilik bir heyet bile görevlendirilmiştir. Çocuklar için eğlenceli piyesler, dans gösterileri, şenlikler tüm yurtta coşkusunu artırmaya başlar. Bu durumdan son derece memnun olan Gazi Mustafa Kemal yardıma mutaç çocuklara da el uzatır ve ülke genelinde esirgeme kurumları başta olmak üzere yardıma ihtiaç duyan çocuklar için yardım seferberliği düzenlenir. Her yıl aynı coşkuyla kutlanan 23 Nisan, “Çocuk Bayramı” olarak kabul edilir. Cumhuriyetin, bağımsızlığın temellerinin atıldığı bu kutlu günde başrolün çocuklara verilmesi fikri tabii ki büyük deha Atatürk’ten çıkmıştır. Başta ulusal bir şölen olan 23 Nisan, aradan geçen yıllardan sonra uluslararası boyuta ulaşır ve çeşitli ülkelerden gelen

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 çocukların yurdumuzda misafir edilmesiyle devam eder. Dünyada çocuklara bir bayram hediye eden ama sadece kendi ülkesini değil bütün dünya çocuklarına da bu gururdan ikram eden tek ülke Türkiye, tek hükümdar da Atatürk’tür. Çünkü o “Bugünün çocukları yarının büyükleri” fikrine sonuna kadar inanmış ve sahip çıkmıştır. 23 Nisan kutlamalarında Atatürk. Atatürk, manevi kızı Ülkü ile.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 Büyük zorluklar, kayıplar, yoksulluklar ile kurulan bir cumhuriyeti, bağımsızlığı çocuklara armağan etmek ancak böyle ileri görüşlü bir zekanın ürünü olabilir. Sizlerin de Türk çocukları olarak bu emanete sonuna kadar sahip çıkacağınıza söz verdiğinizi biliyoruz. Bugünün çocuklarının yarının büyükleri olduğunu görmek için sabırsızlanıyor ve sizlere sonsuz bir güven duyuyoruz. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nız kutlu olsun. 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ŞİİR VE KOMPOZİSYON YARIŞMASI 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlenen “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” konulu şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. DOĞAN GÜNEŞLE BULURUZ BİRBİRİMİZİ Geleceğime omuz veren yüce komutan, Toprağın kalbidir orda kefensiz yatan, Köylüsüyle, kentlisiyle minnettar size bu vatan, Ata’mızdan armağan 23 Nisan. Yüreğimdeki yerin her zaman sıcak, Tüm çocuklar senin ilkelerine bağlı kalacak. Biz doğmadan gitsen de sönmez bu ocak, Ata’mdan emanet bize bu bayram. 23 Nisan sabahı yeryüzü şiirle söyleşir, Özlemin, sevgin kalbimize yerleşir. Irklar, renkler yok olur tüm dünya birleşir, Ata’mın armağanı 23 Nisan yüreğimde devleşir. Ata’m, doğan güneşle buluruz birbirimizi, Tüm dünyaya kucak açar, ısıtırız yüreklerimizi. Umutsuzluğumuzu karanlığa gömer, aydınlatırız meclisimizi, Senden armağan olarak kutlanacak 23 Nisan. Veli Sarp TURAN 8/F (Ortaokul Şiir Dalı Birincisi / Gaziemir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şiir Dalı İkincisi)

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 GÖZÜM ARKAMDA OLAMAYACAK 23 Nisan dendiğinde herkesin aklına tabii ki Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gelir. Peki hiç kendimize sorduk mu sadece bir günle mi 23 Nisan? 23 Nisan’da herkesin yüreğinde sevinç vardır. Özellikle de çocukların. Sabah erken kalkarlar, özenle hazırlanırlar, şarkılarını söylerler, dans ederler. Sadece bunlarla kalmaz tabii. Uçak gösterileri olur, yürüyüşler yapılır, gösteriler düzenlenir ve daha niceleri… Kimin gözünün içine baksanız görürsünüz o gururu. Fakat 24 Nisan olunca sanki önceki gün olmamış gibi hayatlarına devam eder insanlar. Aslında benim için her gün 23 Nisan’dır. Her gün yaşarım çocuk olmamın sevincini. Her gün yaşarım o gururu. Her gün derim ki “Teşekkür ederim Atam. Teşekkür ederim bana her günü 23 Nisan gibi yaşattığınız için.” Her gün, her yıl, her dakika içimdeki bu coşku artar. 23 Nisan barışın, kardeşliğin, huzurun günüdür. Küs olanlar barışır, kavgalı olanlar anlaşır. Bu yüzdendir ki 23 Nisan en sevdiğim günlerden biridir. Bazen diyorum keşke her gün 23 Nisan olsa. Her gün aynı gururu, sevinci, coşkuyu yaşasak. Son 23 Nisan evlerimizde geçse de eskisi gibi o heyecanı yine yaşadık. Camlarımıza Türk bayrakları yapıştırdık, resimler çizdik, arkadaşlarımızda görüntülü konuştuk. O atmosferi yeniden yakaladık ve Ata’mızı kalbimizin en derinlerinde yine hissettik. Pandemi öncesi gibi olmasa da en azından çabaladık bu önemli gün unutulmasın diye. Çabalayalım ki hiçbir zaman unutulmasın. Unutmayan ve yaşatacak olanlar da biz çocuklarız zaten. İşte bu yüzden Atatürk 23 Nisan’ı tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir. Çünkü çocuğun dini, dili, ırkı olmaz. Unutmayalım, unutturmayalım diye. Ama sadece 23 Nisan günü değil, her gün yaşatacaktır çocuklar. Bizlere sadece 23 Nisan günü değil aslında her gün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’dır. Eğer bir çocuk o gün gülüyorsa, eğleniyorsa, mutluysa Gazi Mustafa Kemal istediğine ulaşmıştır demek ki. 23 Nisan unutulmayacak, her yıl içimizdeki o gurur artacak. Ata’mın da dediği gibi “Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eser (Türkiye Cumhuriyeti Devleti) ona bırakacağım ve gözüm arkamda olamayacak.” Özgü ÇETİNTAŞ 8/F (Ortaokul Kompozisyon Dalı Birincisi)

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 ORTAOKUL YAZAR ETKİNLİKLERİMİZ HANZADE SERVİ İLE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ Gaziemir ve Bornova Kampüsü 7. sınıf öğrencilerimizle birlikte keyifli bir etkinliğe daha imza attık. Değerli Yazar Hanzade SERVİ “Yo- Yo” kitabıyla 7. sınıf öğrencilerimize hem eğlenceli hem de edebiyatla dolu harika dakikalar yaşattı. Kitap hakkında merak ettiklerini soran öğrencilerimiz hem yazarımızı hem de kitaplarını daha yakından tanıma fırsatı buldu. Bu eğlenceli etkinlik için kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 KORAY AVCI ÇAKMAN İLE KEYİFLİ BİR ETKİNLİK Türkçe Zümresi olarak hayata geçirdiğimiz yazar söyleşilerinde konuğumuz Sayın Koray AVCI ÇAKMAN oldu. Değerli Yazarımız; 5. sınıflar ile “Oyunda Kal”, 6. sınıflarımızla “Almarpa’nın Gizemi” kitapları üzerine keyifli bir etkinlik gerçekleştirdi. Öğrencilerimiz okudukları kitap ve yazarımız hakkında merak ettiklerini sorma fırsatı buldu. Bu keyifli etkinlik için kendisine teşekkür ediyor, daha güzel zamanlarda bu kez yüz yüze buluşmayı diliyoruz.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 PATLAMIŞ MISIRINI AL, ARKANA YASLAN! FİLM ZAMANI KATWE KRALİÇESİ Uganda’nın fakir bir kasabasında, kardeşleri ve annesiyle yoksulluk içinde yaşamaya çalışan kız çocuğu Phiona satranç oyununda özel bir yeteneği olduğunu keşfeder. Bir satranç kulübü yürüten iyi kalpli bir öğretmen sayesinde kendisini geliştirir. Ama bir yandan da mücadele etmesi gereken çok şey vardır: fakirlik, içinde bulunduğu coğrafyanın getirdiği zorluklar, kendi egosu ve diğer rakipler... “GERÇEK VE DOKUNAKLI BİR HİKÂYE” Katwe Kraliçesi (Queen of Katwe) gerçek ve dokunaklı bir hikâyeden esinlenerek yapılmış, ilham verici bir film. Fakir bir kasabada büyüyen bir kız çocuğunun hem içinde bulunduğu zorluklara göğüs germesi hem de satrançta zekâsıyla ön plana çıkması… Özellikle kız çocuklarına özgüven aşılayan bu filmi belki bir gün hep beraber izleme şansı buluruz. O zamana kadar sen izle ve bize anlat olur mu?

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 BİZİM AİLE 1976 yılında vizyona giren film, Türk sinemasının unutulmazları arasındadır. Büyük küçük demeden herkesin severek izlediği filmde Yaşar Usta ve ailesinin başından geçen olaylara şahit olacağız. Ne olursa olsun pes etmemeyi, yıkılmamayı ama en önemlisi aile olmanın ne kadar kıymetli olduğunu göreceğiz. Bize, bizi, bizimle anlatan “Bizim Aile” gerek konusuyla gerekse oyuncu kadrosuyla üzerinden geçen 45 yıla inat hâlâ ilk günkü gibi izlenen ve sevilen filmler arasındadır. Şimdi annenin ya da babanın ya da her ikisinin de yanına git ve onlara şunu söyle “Ben! Yaşar Usta!!” eminim anlayacaklardır. Eğer filmi sen de izlersen biliyorum ki sen de anlayacaksın. O halde iyi seyirler.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 GELECEĞİN ŞAİRLERİ ROTA’DA YETİŞİYOR Gaziemir ve Bornova kampüsü 5. sınıf öğrencilerimiz haftada bir ders, Türkçe dersi kapsamında yaratıcı yazma dersi yapıyorlar. Her hafta farklı konularda yazma, konuşma, hikâye etme becerilerini pekiştiriyorlar. Bu hafta yaratıcı yazma dersinde “Haiku” konusunu işleyen öğrencilerimizin eserlerine geçmeden önce Haiku’dan biraz bahsedelim. Japonların geleneksel şiir türü olarak edebiyat tarihine geçen Haiku ayrıca en kısa şiir türü olarak da bilinir. Yalnızca üç satırdan meydana gelen şiirde şair, duygularını üç satırda okuyucuya sunmaya çalışır. Üç satır denilince gözünüze kolay gelmiş olabilir halbuki tam tersi kısa bir şeyler yazmak uzun uzun yazı yazmaya benzemez, çok zordur. Tam bu konuyla ilgili Mark Twain’in ünlü bir sözü vardır. Bir gün Mark Twain yakın bir arkadaşına mektup yazmak istemiş, başlamış yazmaya. Konu konuyu açmış, mektup sayfalarca sürmüş. Söyleyeceklerini bitirdikten sonra Mark Twain mektubun sonuna şu sözleri iliştirmiş: “Üzgünüm dostum, sana kısa bir şeyler yazacak kadar uzun bir vaktim yoktu.” İşte böyle. Kısa bir şeyler yazmak, duygularını sayılı sözcüklere sığdırmaya çalışmak çok zordur ama öğrencilerimiz bunu layıkıyla başardı. Neyse lafı fazla uzatmayalım da küçük şairlerin yazdıkları kısa pardon uzuuuun o şiirlere geçelim. ������ Miray ÇALIŞKAN 5/E

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 Miray YILDIZ 5/D Bu gece yağmurda Toprak kokusundayım Bir kuş gibi özgürüm. Hasan Yiğit YENİBAĞCI 5/A

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR- ALPHONSE DAUDET Karanlık ve gürültülü Paris’ten kaçan Alphonse Daudet, yaz aylarını geçirmek üzere Provence bölgesinde bir değirmen satın alır. Tavşanların yuva olarak bellediği, üst katında bir baykuşun ikamet ettiği bu değirmen bir zamanlar kırsal yaşamın kalbinin attığı bir yerdir. Daudet’nin bu huzur dolu doğada yazdığı ve dünya klasikleri arasında yer alan, kimi zaman eğlenceli kimi zaman öğretici yirmi dört öyküyü okurken adeta ciğerlerinize temiz Provence havası dolacak. Milli Eğitim Bakanlığının ilköğretim okullarında okutulmak üzere seçtiği 100 Temel Eser'den biri olan Değirmenimden Mektuplar, dünya klasikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Kitap, ünlü Fransız yazar Alphonse Daudet'nin Provence'taki eski bir değirmende yazdığı ve her birinde bir öykünün anlatıldığı mektuplardan oluşur. Değirmenimden Mektuplar’ da yer alan bazı bölümler, hâlâ dünya edebiyatının en çok bilinen öyküleri arasında yer alır. Şehrin kalabalığından ve insanlardan kaçan, huzuru sığındığı doğada arayan yazar, gözlemlerini aktardığı öykülerden oluşan eseri için, \"Bu kitap, yazdıklarım arasında benim en çok sevdiğimdir.\" demiştir.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 DUDAK UÇUKLATAN TEKNOLOJİ MACERALARI- SEAN CONNOLY Yatağınızı toplayacak bir robot ister miydiniz? Ya da bulaşık makinenizi boşaltacak bir araç? Bir roketi yeniden kullanarak ne kadar tasarruf edebilirsiniz? Peki \"kendi zihnine sahip\" süper zeki bir bilgisayarla başa çıkabilir misiniz? Tabii bir de elinizden hiç düşürmediğiniz akıllı telefonlar var. Acaba onlar ne kadar akıllılar? Sizden daha akıllı olma ihtimalleri var mı? Teknoloji her geçen gün ilerliyor ve neyse ki onları kullanacak kişiler de yetişiyor. Evet, siz de onlardan biri olabilirsiniz! “Dudak Uçuklatan Teknoloji Maceraları” klimalı giysilerden sürücüsüz arabalara GPS'den yapay zekâya ve hatta hologramlara kadar birbirinden ilginç yenilikleri anlaşılır ve eğlenceli bir dille anlatan ansiklopedik bir eser. Kitap teknoloji ile ilgili bilgi sunmakla kalmıyor bunun hayatı nasıl kolaylaştıracağına ve hâlihazırda kullandığımız diğer teknolojilerle bağlantısına da değinerek bilgiyi bir bütün olarak ele alıyor. Son bölümde yer verdiği sözlükte bahsettiği konuların satır aralarında geçen tüm merak uyandırıcı kelimeleri bir arada toplayarak okuruna kolaylık sağlıyor.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 ANNELER GÜNÜ 9 Mayıs Pazar günü Anneler Günü’nü kutladık. İstediği kolyeyi aldık belki, kendisi gibi güzel çiçekler topladık verdik, güzel bir kahvaltı hazırladık, tabii toplamaya da yardım ettik ya da yanaklarına birer öpücük kondurduk. Ne yapmış olursak olalım ona dünyaları vermiş kadar sevindiklerine eminiz. Bizim yüzümüzden uykusuz kaldığı geceleri, peşimizden koştuğu günün akşamında yaşadığı yorgunluğu, bir kaşık daha fazla yiyelim diye girdiği uğraşların hepsini bir demet çiçek unutturdu sanmayın. Bizim için göğüslediği her zorluğu yine bizimle unutur anneler. Bir evlada sahip olan, olamayan, patili canlara annelik yapan, çocuğuna hem anne hem baba olan kısacası kalbinde annelik merhametini taşıyan herkesin Anneler Günü’nü kutluyoruz. Süperman de olsan annenin sözünden çıkma e mi çocuğum? Ela BULUT 5/E

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 WEB SAYFAMIZDAKİ ATATÜRK KÖŞESİ Okulumuzun internet sitesinde (https://www.rotakoleji.com/) bir Atatürk köşesi var, daha önce siteye girdiyseniz görmüşsünüzdür fakat görmemiş olanlar olabilir diye, hepimizin haberi olsun diye gazetemizde yer vermek istedik. Öncelikle siteye girdiğinizde sağ üst tarafta Atatürk’ün fotoğrafını ve hemen altında imzasını göreceksiniz. Simgenin üstüne tıkladığınızda sizi Atatürk’ün kocaman bir fotoğrafı karşılıyor olacak.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 “Hayatı” linkinin hemen altında yani sağ tarafta karşımıza bir liste çıkıyor. Bu listede: “Atatürk’ün Ailesi ve Kardeşleri, Öğrenim Hayatı, Askeri Görevleri, Mütareke Döneminde, Mustafa Kemal Anadolu’da, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara ve Bir Milletin Şahlanışı, Çağdaş Bir Devletin Temelleri Atılıyor, Büyük Dâhinin Vefatı, İlkeleri, Devrimleri, Fotoğrafları, Sesli Nutuk, 26 Eylül Türk Dil Bayramı” bölümleri yer almaktadır. Bu linkler aracılığıyla doğumundan ölümüne kadar Atatürk’ün hayatı hakkında bilgi sahibi olabilir, siyasî ve askerî kimliğini öğrenebilir, Cumhuriyet yolunda atılan önemli adımlardan olan Erzurum ve Sivas kongrelerini bulabilirsiniz. “Sesli Nutuk” sayesinde Nutuk’u hem okuyarak hem de dinleyerek öğrenme fırsatına erişebilirsiniz. Atatürk’ün hayatı hakkında bilgileri “Atatürk’ün Ailesi ve Kardeşleri” kısmından öğrendikten sonra “Öğrenim Hayatı” ve “Askeri Görevleri” bölümlerinden nerelerde eğitim aldığını ve askeri görevlerini nerelerde yaptığını öğrenebilirsiniz. “Amasya, Sivas, Erzurum” linklerine tıkladığınızda Cumhuriyet’in ilanından önce yaptığı kongreleri göreceksiniz. “Çağdaş Bir Milletin Temelleri Atılıyor” bölümünde Cumhuriyet’in nasıl ilan edildiği hakkında yer alan bilgileri okuyacak ve Cumhuriyet mucizesine tanık olacaksınız. 29 Ekim 1923 yani Cumhuriyet’in ilanından on beş yıl sonra Kasım 1938 yılına gelecek ve “Büyük Dâhinin Vefatı” bölümünde bize cennet bir vatan bıraktıktan sonra hayata gözlerini yumduğunu görecek, çok duygulanacaksınız fakat hemen altında yer alan “İlkeleri” linkine tıkladığınızda aslında ölümün yalnızca bedenen bir “gitme” olduğunu; fikirlerinin, devrimlerinin yaşamaya devam ettikçe onun da kalbimizde yaşadığını anlayacaksınız. Ulu Önderimizin fotoğraflarına ulaşabilecek, “26 Eylül Türk Dil Bayramı” bölümünde ise dil bayramı ile ilgili bilgileri bulabileceksiniz. Şimdiye kadar hiç girmediyseniz sizi sayfamızı incelemeye davet ediyoruz.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 “DEYİM” DEYİP GEÇME “Alnı açık olmak” deyimini hepimiz duymuşuzdur ama hikayesini bilmeyenler olabilir. Bu sayımızda “Alnı açık olmak” deyiminin hikayesini inceleyeceğiz. Öncelikle bu deyimin anlamı “Çekinecek veya utanacak bir şeyi olmamak.” demektir. Hikayesi ise: Eski zamanlarda genellikle suç işleyenlere verilen cezalar fiziki cezalar olurmuş. Böylece suçu işleyen ömür boyu suçun lekesini üzerinde taşırmış. Bu cezalardan en yaygın olanlardan biri suçluların alınlarına kızgın demirle damga vurmakmış. Böylece suçlunun alnındaki leke onu ele verirmiş. Alnında böyle sabit bir damga olanlar bunu saklamak için külahını ya da takkesini kaşlarının üstüne kadar indirir, suçluluğunu gizlemek istermiş. Bazen de yere bakıyormuş gibi yaparak yüzünü ve alnını aşağı eğermiş. Bu nedenle hayatında hiç suç işlememiş, geçmişinde utanacak bir şey bulunmayan insanlar “Benim alnım açık” diye iftihar ederlermiş. “ATASÖZÜ” DEYİP GEÇME “Aça dokuz yorgan örtmüşler yine uyuyamamış” atasözünü çoğumuz bilmiyor olabiliriz ama bu da diğer atasözlerimiz gibi uzun yıllardır bilinen ve kullanılan bir atasözüdür. Hadi gelin beraber anlamını ve hikâyesini öğrenelim. Atasözünün anlamı, “Açlığı uyku bile bastıramaz, birine bir iş yaptıracaksak önce onun ihtiyaçlarını karşılamalıyız.” demektir. Hikayesi ise: Hoca bir gün, geç vakitte, bir eve misafir olur. Ev sahipleri akşam yemeklerini çoktan yedikleri için Hoca’ya sofra kurmak akıllarına gelmez. Hoca kibar adam, “Karnım aç.” diyemez. Sabah doyururlar karnımı nasıl olsa, diye düşünür. Kahveler, şerbetler içildikten sonra yoldan geldi, yorgundur diye Hoca’yı götürüp odasına yatırırlar. Yatak rahat, yorgan sıcak, Hoca yorgun ama karnının gurultusu yok mu? Bir türlü uyutmaz Hoca’yı. Sağa döner olmaz, sola döner olmaz. Kalkıp dolanmaya başlar odanın içinde. Gürültüye uyanan ev sahibi, koşup gelir telaşla: –Hayırdır Hocam, bir şey mi oldu, nedir sizi uyutmayan? Karnının gurultusunu bastırmaya çalışan Hoca, kibarlığı yine elden bırakmadan der ki: –Benim içim mükemmel bir yatak hazırlamışsınız, sağ olun ama “Aça dokuz yorgan örtmüşler yine uyuyamamış.” der.

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 İSTER ÇİZ İSTER BOYA, MANDALA İLE OYNA “Nedir bu Mandala?” Yazımıza önce bu soruyla başlayalım ve Mandala’yı tanıyalım. Doğu dinlerinde bir rahatlama, meditasyon aracı olarak bilinen mandala kelimesi Sanskritçeden gelir ve “enerji kabı” demektir. Uzakdoğu kökenli bir çizim ve renklendirme sanatıdır ama biraz daha detaylı bakıldığında 40.000 yıl öncesine kadar dayandığı söylenmektedir. Bu sanatın esas vurgusu ise evrenin sonsuzluğu ile insanın özü arasındaki bir çekimdir. Binlerce yıl önce mağara duvarlarında başlayan çizimler, mandala ile psikolojik bir boyuta ulaşmıştır. Uzakdoğu’nun en köklü felsefe akımları ile iç içe geçen mandala sanatı esasen; insanın içinde sonsuz bir varlık olduğunu ve evrenin sonsuzluğunu kendi içinde bulmasını kalem ve kâğıt yardımıyla aktarması işidir. Günümüzde mandala çizimi oldukça yaygınlaşmıştır. Mandala çizimi ortaya bir nokta koyularak başlanır ve dairesel şekillerle devam ettirilir. Bazı kişilere göre mandaladaki bu dairesel formlar Dünya’nın yuvarlak şeklinden gelir ve gezegenimizdeki enerjinin dışa vurumu olarak düşünülür. Ortadaki nokta “ben”, çevreleyen şekiller de “etrafımdaki evren” şeklinde düşünülür. Çemberin başı ve sonu yoktur. Evrenin sonsuzluğunun insanın özünde olduğunu, insanın özünde de sonsuz bir varlık olduğunu anlatan bir el sanatıdır. Sonsuzla olan ilişkimizi, evrenle bağımızı hatırlatarak bütün olmayı, birliği temsil etmektedir mandala. İşte birkaç tane mandala örneği:

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 Begüm Ece ÖKMEN 5/A

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 Geçen sayıdaki bulmacanın cevapları: Soldan Sağa 1. FİİL – İL 2. I – İKİ 3. KAFİYE 4. R – İKİZ 5. ASİ – O 6. ULAMA 7. B – İSİM 8. CÜMLE – S 9. D – SA – NO 10. G – İNSAN Yukardan Aşağıya 1. FIKRA – BCDG 2. İ – A – SU 3. İ – FİİLİMSİ 4. L – İK -ASLAN 5. İYİ – S 6. İKEZ – MA – NA 7. Lİ – O - SON

Genç Rota Gazetesi 8. Sayı 12 Mayıs 2021 #ilkbahar


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook