Dünya Su günü hikayemiz. (1)-dönüştürüldü

Başlığı hikaye bitince yazarız. Akşam olmuş minik Sude’nin uykusu gelmişti. Her gün akşam uyumadan önce annesi kitap okur Sude annesiyle hikaye hakkında konuşur ve sonra uyurdu. Yine bir akşam uykuya dalmadan önce annesi okumaya başladı. Ülkenin birinde yemyeşil doğasıyla ve gürül gürül akan sularıyla meşhur Suyubol adında bir köy vardı. Köy halkı suyun yokluğunu hiç çekmediği için suyu gereğinden fazla kullanırdı. Su, kıymetinin bilinmediği bu köy halkına bir ders vermek istedi ve gürül gürül akan ırmaklar bir anda kurudu... Suyubol köyünde yaşayan Bilge Su Hatun, oysaki çok önceleri köylüleri uyarmıştı. ”Su yaşam için vazgeçilmezdir, beslenmenin en önemli parçasıdır. Suyu israf etmeyin, kirletmeyin” demişti. Suyubol köyünde yaşayan köylüler ırmakları kuruyunca bu duruma çözüm bulabilmesi için toplanıp Bilge Su Hatunun evinin yolunu tuttular. Bilge Su Hatun'a vardıklarında Bilge Su Hatuna konuyu anlatırlar Bilge Su Hatun'da “Suyu fazla kullanıp israf etmeseydiniz çöplerinizi denizlere atmayıp atanları uyarsaydınız şimdi sularımız kurumaz bizlerde sudan yoksun kalmazdık” dedi. Köylüler yaptıkları hataların farkına varmışlardı. Suyun ne denli önemli bir yaşam kaynağı olduğunu anlamışlardı. Köylüler toplanıp yeniden temiz ve bol suya kavuşmak için neler yapabileceklerini düşünmeye başladılar ve bazı kararlar aldılar. Tüm köy halkı meydanda toplandı. Bilge su hatun köy halkına aldıkları kararları açıklamaya başladı: Eyyy köylü kardeşlerim bundan sonra “suyumuzu boşa harcamayacağız, gereksiz yere sulama yapmayacağız, ırmakların içine çöpleri atıp kirletmezsek sularımızda kirlenmez, en önemlisi suyun yaşam kaynağı olduğunu ne kadar değerli olduğunu anlamışsınızdır sanırım, bu değere bundan böyle gereksiz tüketmekten kaçınacağız” dedi. Köylüler Bilge Su Hatun’un söylediklerine hak verdikleri gibi yaptıkları hataların farkına varmışlardı. Alınan kararlar arasında köylüler arasında görev paylaşımı da yapılmıştı. Aldıkları karardan sonra herkes üstüne düşen görevi yapmış suyu daha dikkatli kullanmaya başlamışlardı. \"Su yaşam kaynağıdır, yaşam kaynağımız olan suya hep birlikte sahip çıkalım!\" diyerek o günden sonra da suyu tasarruflu ve kirletmeden doğru bir şekilde kullanıp etraftaki köylere örnek olmuşlar. ’’Ve hikayemiz bitti annecim.’’ demiş Sude’ nin annesi. Sude de ’’Anne su gerçekten bu kadar önemli mi?’’ diye sormuş. ‘’Evet kızım su gerçekten bu kadar önemli. Su hayat demektir, su yaşam kaynağımız demektir. Su çok önemlidir kızım ve biz elimizdeki bu su kaynaklarını doğru bir şekilde kullanmalıyız. Kontrollü bir şekilde kullanmalıyız.’’ demiş Sude’ nin annesi. ’’Eğer kontrollü kullanmazsak ne olur anne?’’ demiş Sude de. ’’Eğer kontrollü kullanmazsak hikayede de öğrendiğin gibi su sorunları yaşayabiliriz kızım ve bu su sorunlar bizim için hiç de iyi olmaz.’’ demiş annesi. ‘’Bugün suyun ne kadar değerli olduğunu öğrendim anne iyi ki de anlattın.’’ demiş Sude. Ve sabah olmuş Sude uyanmış. Sude dün annesinin söylediği şeyleri düşünerek artık kendisinin de bu konuda dikkat etmesinin gerektiğini kendisine söylemiş Sonra okula gitmişler. Okula vardıklarında Sude sınıfına çıkmış ve ders işlemeye başlamışlar. Sude teneffüste arkadaşı Lale ile lavaboya gitmiş. Lavobaya gittiklerinde Sude’ nin aklı boş akan suya takılmış . Sude Lale’ye ’’Suyu bu şekilde boşu boşuna akıtmamalısın. Eğer böyle yaparsan su israfı yapmış olursun.’’ demiş. Lale de ona ‘’Çok haklısın daha dikkatli olurum bundan sonra.’’ demiş. Ve lavabodan çıkarak bahçeye inmişler. Bahçeye indiklerinde Lale’nin aklına çok güzel bir proje gelmiş. ’’Sude benim aklıma çok güzel bir proje geldi.’’ demiş Lale. Sude de nedir diye sormuş. ’’Biz

suyla alakalı bir proje yapalım bence, proje de suyun ne kadar değerli olduğundan, suyu kontrollü kullanmamız gerektiğinden vb. şeylerden bahsederiz.’’ demiş Lale. ‘’A gerçekten çok güzel bir fikir Lale kesinlikle yapmalıyız. En azından insanlara bir farkındalık kazandırmış oluruz. İyi ki de aklına gelmiş. Ama bunu öğretmenimize de anlatalım sınıfça yapar ve daha fazla kişiye bilgi aktarmış oluruz. ’’ demiş Sude. Lale de ‘’ Tamam o zaman hadi öğretmenimize anlatmaya gidelim.’’ demiş. Öğretmenlerinin yanına gitmişler. Öğretmenleri ile proje hakkında konuşurlarken yanlarına Samet gelmiş ve“ Ne yapıyorsunuz arkadaşlar” demiş. Öğretmenleri de “Şule ve Lale’nin su tüketimi ile ilgili bir proje bulduklarını ve bu projeyle su israfının önüne geçilebileceğini söylüyorlar, demiş ” Harika bir proje! Bende size yardımcı olabilir miyim? Lale: Tabi ki olabilirsin. Samet: Peki bu projeyi okulda nasıl tanıtacağız? Öğretmen: \"Okul panolarına ve okulun girişine afişler asabiliriz. Onları hazırlamak da sizin işiniz.\" Sude: \"Tamam öğretmenim benim aklıma şimdiden bir fikir geldi bile. Öğretmen \" Nedir Sude'cim ? Sude: Afiş veya pankart gibi çalışmaları web 2.0 araçları kullanarak yapabilir, su israfı için yazılar yazabiliriz. öğretmen: Sudecim güzel düşünmüşsün, Sude: Öğretmenim, bence bu fikrimizi okulumuzdaki diğer arkadaşlarımızla da paylaşmalıyız ayrıca benim dahil olduğum bir proje grubum var, orada teknolojiyi kullanarak bu fikrimizi daha geniş kitlelere de ulaştırabiliriz, inanın çok heyecanlıyım, doğanın en kıymetli kaynaklarından olan suyun önemini vurgulamak için var olan su kaynaklarımızın tasarruflu kullanılması yanında alternatif su kaynağı yaratmak için de arayışa girmeliyiz, sen ne dersin Lale? Bence de çok iyi bir fikir, elimizdeki kaynakları ne kadar kullanırsak o kadar iyi! Öğretmen: Bence çok verimli bir çalışma olacak, çok güzel bir fikir. Elimizdeki tüm kaynakları araştırıp verimli bir şekilde kullanarak işe başlamalıyız Sude: Öğretmenim öncelikle suyun canlılar için ne kadar önemli olduğunu, su tasarrufunun önemini anlatmak için okuldaki bütün arkadaşlarımızın da katılımıyla bir seminer düzenleyerek başlayabiliriz Öğretmen: Bu seminer fikri harika Sudecim. Böylelikle bu konu hakkında tüm okulumuzu bilgilendirir herkesi bu projeye dahil etmiş oluruz. Lale: Öğretmenim ben seminer tarihini ve yerini en kısa zamanda ayarlayıp, okulda duyuruyu yapabilirim. Öğretmen: Bu görev sana ait o zaman Lalecim. Lale: Peki su ayak izi nasıl hesaplanır? Samet: Geçtiğimiz günlerde bir dergide bu konuda bir haber okumuştum. Haberde su ayak izinin günümüzde çok basit bir şekilde hesaplanabileceği, hesaplamak için bazı sitelerin bile olduğu yazılıydı.

Sude Samet’in bu konuda bir şeyler biliyor olmasına çok şaşırmıştı. Sude merakla sordu: “Samet dergide başka ne yazıyordu biraz anlatsana!” Samet: “Tabi anlatırım.” dedi kendinden emin bir tavırla. Su ayak izinin evsel tüketim ve gıda tüketimi olmak üzere iki çeşidi vardır. Üstelik dergide çok güzel fotoğraflar da vardı. Biz de aslında afişler hazırlayarak okulumuzun her yerinde bu konuya dikkat çekebiliriz değil mi öğretmenim? Öğretmen: Çok iyi bir fikir Samet. Neden olmasın? Bu sırada zil çalmıştı. Sude okuldan eve gidene kadar okulda konuşulanları düşündü. Eve vardığında annesiyle de paylaştı. Sude: “Anneciğim biliyor musun? Su ayak izi diye bir şey varmış. Bugün okulda öğrendim. Çok ilgimi çekti. Zaten bana geçenlerde anlattığın hikâyeden beri suyun önemi ile ilgili düşünüyorum. Su bizim için çok önemli. Annesi: Aferin benim akıllı kızıma. Akşam baban geldiğinde bu konuda eminim sana anlatacakları vardır. Sude, kendisinin de bilgi sahibi olacağına çok sevinmişti. Artık dört gözle akşam olmasını bekliyordu. Babası eve geldiğinde heyecanla kucağına atladı. Sude: Babacığım hoş geldin! Biliyor musun bugün okulda bir arkadaşım su ayak izi diye bir şeyden bahsetti. Babası: “Öyle mi?” diye cevap verdi gülerek. Sude: Baba ne olursun bana anlatsana. Babası: Peki bakalım. Bak kızım canlılığın devamı için en önemli maddelerden biri olan su, insan yaşamı için de en değerli kaynaktır. Su ayak izi bu nedenle günümüzde en önemli çevresel konulardan biri haline geldi. Su ayak izleri üç farklı renkle temsil edilir. Yeşil, mavi ve gri. Yeşil su ayak izi; çoğu zaman doğrudan yağmur suyu kullanımından kaynaklı su ayak izi olarak tanımlanmaktadır. Tarım ve ormancılık faaliyetleri için çok önemlidir. Mavi su ayak izi; yüzeydeki ya da yer altındaki su kaynaklarının kullanılmasını tanımlar. Sanayi ve evsel su kullanımının her biri genellikle mavi su ayak izine sahiptir. Gri su ayak izi ise; su kullanımını değil, su kirliliğini ifade etmektedir. Su kaynaklarının kirlenmesine neden olan bütün unsurların oluşturduğu kirlilik oranı gri su ayak izi olarak tanımlanmaktadır. Sude: Teşekkür ederim babacığım. Su ayak izi projesi farkındalık yaratmak için ne büyük bir adım. Artık suyun dünyamız için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorum. Sude babasının anlattıklarını yarın arkadaşlarıyla ve öğretmeniyle paylaşmak için bir an önce sabahın olmasını bekleyerek uykuya dalmıştı o gece. Sabah okula gittiğinde babasından öğrendiklerini her gördüğü arkadaşına usanmadan teker teker anlatmıştı. Annesinin anlattığı bir hikâye ile başlayan serüveni hızla devam ediyordu. Lale gece rüyasında insanların susuzluk çektiğini, suyun karaborsaya düştüğünü ve altından bile değerli olduğunu ve birbirleri ile bir litre su için savaştıklarını görerek kâbustan bu sabah uyanmıştır. Rüyasının etkisinde kalarak okula gitmek üzere hazırlanır. Lale bu rüyanın etkisinde kalarak başka neler yapılabilir diye düşünmektedir bir taraftan da. Okul bahçesine gittiğinde Sude’nin arkadaşlarla konuştuğunu gördü ve yanlarına gitti. Sude ayak izinin renklerini anlatıyordu. Lale de pür dikkat onu

dinliyordu. Sude Lale’nin halini görünce merak edip neler olduğunu sordu. Akşamki gördüğü rüyasını herkese anlattı. Bunun üzerine orda olan Cansu: “Arkadaşlar ben daha önce böyle bir film izlemiştim. Adı da 25 Litre Bu filmi arkadaşlarımıza izlettirebiliriz. Lale: Bence olur çünkü gördüğüm kâbus gerçekten beni etkiledi. Bu filmi izlettirirsek farkındalık yaratabiliriz. O zaman öğretmenimizle konuşup okulda herkese bu filmi izlettirmek için bir etkinlik yapabiliriz. Cansu: Evet güzel fikir. Sude şu yeşil su ayak izi olan yağmur suları ile ilgiliydi dimi Sude: Evet, Yeşil su ayak izi; çoğu zaman doğrudan yağmur suyu kullanımından kaynaklı su ayak izi olarak tanımlanmaktadır. Tarım ve ormancılık faaliyetleri için çok önemlidir. Ne oldu ki? Cansu: Okulumuzun hizmetlisi Mehmet Abi okulun önündeki çiçekleri sularken hortumla salma sulama yapıyor. O da gereğinden fazla su harcamış oluyor. Biz daha az su harcamasını sağlamak ve içme suyu değil de yağmur suyunu kullanmasını sağlamak için bir proje yapabilir miyiz acaba? Lale: Arkadaşlar şimdiki dersimiz bilim uygulamaları öğretmenimiz bizden bir problem belirlememesi istemişti hatırlarsanız. Biz bu problemi belirleyerek bir çözüm üretmeye ne dersiniz? Ders zili çalar ve sınıfın yolunu tutarlar. Derste bu problemi öğretmenlerine sunmak için sabırsızlıkla beklerler….. Öğretmen derse girip yoklama aldıktan sonra öğrencilere sorar, “Evet çocuklar geçen ders herkesten bir problem belirlemesini istemiştim. Düşünebildiniz mi? Şimdi sırayla sizi dinleyebilirim” der. Cansu parmak kaldırarak söz ister ve konuşmaya başlar . – “Öğretmenim bir süredir ben ,Sude, Lale ve Samet suyun hayatımız için ne kadar önemli bir kaynak olduğunu düşünüyoruz. Dünya’daki en önemli çevre sorunlarından biri Dünya’daki içilebilir su kaynaklarının azlığı ve her geçen gün bilinçsiz kullanımlarla bu su kaynaklarının kirlenmesidir. Benim de aklıma kendi okulumuz geldi. Okul bahçesindeki çiçekleri sularken çeşme suyu yerine yağmur suyunu okulumuzun çatısındaki damlalıklardan biriktirip kullanabiliriz. Sulama sırasında suyun buharlaşma oranını düşürmek için hortum yerine damlama sulama sistemi kurabiliriz. Öğretmen: Çok iyi düşünmüşsün Cansucum. Gerçekten çok iyi bir proje fikri bu, seni ve arkadaşlarını tebrik ederim. Hemen grup çalışması şeklinde projenizin yazım aşamalarını problem çözme basamaklarını kullanarak yazın. Tasarım projesi olarak yıl sonu bilim şenliğimizde projenin prototipini de sergileyelim. Böylece daha çok kişiye ulaşarak suyun etkili ve verimli kullanılmasına, yağmur suyunun nasıl değerlendirileceğine dikkat çekmiş oluruz. Bu duruma çok sevinen Cansu arkadaşlarıyla birlikte kolları sıvadı. İçinde fikrinin öğretmen tarafından beğenilmesinin coşkusu ve heyecanı vardı. Çoktan beyin fırtınası başlamıştı bile … Okuldan sonra eve dönen Sude elini yıkayıp üzerini değiştirdikten sonra biraz dinlenmek için çok sevdiği TRT Belgesel ‘i açar. Belgeselde Afrika’da su kuyusu açmak için çalışan Türk gönüllüleri anlatılıyordu.2000 üzerinde Türkiye’de gönüllülerin bağışlarıyla su kuyusu açılmış yüzlerce insana yaşama umudu olmuştu. Afrika yerlilerinin gözlerindeki sevinci , çocukların su içebilmek için sıraya girdiğini gören Sude çok ama çok duygulandı, boğazı düğümlendi. Aklına yeni bir fikir geldi…

Afrika halkını susuzluklarını ve çektikleri sıkıntıları, suya kavuştuktan sonraki sevinçlerini anlatan afişler hazırlayıp ‘Bir damla suyun verdiği mutluluk ‘adıyla internet sitelerinde sosyal medyada paylaşıp farkındalık oluşturalım, ayrıca -tercih sizin geleceğinizi seçin- sloganıyla Afrikalıların başına gelenlerin bizim de başımıza gelebileceğini herkese hatırlatalım öğretmenim dedi. Teneffüs zili çalmıştı. Çocuklar bahçede toplanmış konuşuyorlardı. “Bizim susuzluk sorunumuz olmaz, diyordu Ercan. Koca Ege Denizi var yakınımızda o bize yüzyıllarca yeter” Bilgehan, o tuzlu su değil mi? Nasıl içeceğiz? dedi. Gölge ekledi, doğru içmek için bitkileri sulamak için hep tatlı su lazım Beyzanur soruyordu, peki denizlerin suyunu kullanamıyorsak çeşmeden akan su nereden geliyor? Tatlı su kaynaklarımız da vardır herhalde diyordu Nisa. Ben annemden duymuştum kuyular dereler Tatlı suymuş. Süveybe , ay onlar pis değil mi? Nasıl içeriz ki onları nasıl kullanırız diye sordu. Ercan Okuduğu liste adlı kitaptan bahsederek- bence deniz suyunu tuzundan ayırıp kullanıyoruzdur kitapta öyle yazıyordu dedi. Çocuklar bir türlü işin içinden çıkamıyorlardı öğretmenlerine sormaya karar verdiler ve hemen yanına gittiler. Öğretmenim suyu israf etmememiz gerektiğini ne kadar kıymetli olduğunu tükenebileceğini öğrendik ama öğretmenim biz düşündük denizler tuzlu nereden geliyor bizim kullandığımız sular tatlı denizlerde mi var yoksa diye sordular. Öğretmenleri, Dünya üzerindeki su kaynakları okyanuslar, denizler, göller, yeraltı suları, bataklıklar, kar ve buzullardır. Evet haklısınız dünyadaki suyun yaklaşık %97’sini denizler ve okyanuslar yani tuzlu su oluşturur. Tatlı suların ise yarısından fazlası buzullar hâlindedir. Buna göre yeryüzündeki suların çok az bir kısmını tatlı sudur Ama biz deniz suyunu arıtıp kullanmak zorunda değiliz henüz merak etmeyin dedi. Çocuklar şimdi daha da çok meraklanmıştı. Öğretmen anlatmaya devam etti. Öğretmen: Hepinizin deniz suyundan tatlı suyu nasıl çıkarabileceğimizi çok merak ettiğinizi görebiliyorum. Tatlı su alma işlemine \"tuzdan arındırma\" denir ve aslında insanlığın en eski su arıtma biçimlerinden biridir. Eski zamanlarda, birçok uygarlık deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için gemilerinde bu işlemi kullanmıştır. Günümüzde tuzdan arındırma tesisleri, gemilerde ve dünyanın birçok kurak bölgesinde deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek, doğal ve doğal olmayan kirleticiler tarafından kirletilen diğer alanlarda suyu arıtmak için kullanılmaktadır. Damıtma, belki de en geniş içme suyu kirletici yelpazesini en çok azaltan tek su arıtma teknolojisidir. Evde kendi tuzdan arındırma sisteminizi yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Sude: Gerçekten mi? Bu biz çocuklar için mümkün mü? Sude şaşırmıştı. Öğretmen: Tabii ki yapabilirsin. Sana nasıl yapılacağını öğretebilirim. Lale: Sonra bunu projemize de dahil edebiliriz! Dedi. Heyecanla. Öğretmen: Bu harika bir fikir! Aferin Lale. Kendi tatlı suyunuzu yapmak için önce toprağa bir çukur kazmanız, ardından yoğunlaştırılmış suyu yakalamak için kullanılacak çukurun dibine bir kase

yerleştirmeniz gerekir. Çukurun üstünü plastik bir film ile örtün (çukurun üzerinde yerinde tutmak için taşlar veya diğer ağır nesneler kullanabilirsiniz) ve plastik tabakadan damlayan suyun doğrudan kasenin üzerinde denk geldiğine emin olun. Gece boyunca bekleyin. Sabaha kadarı kasede su toplanacaktır. İşte böyle. Gerçekten kolay, değil mi? Cansu: Bu hiç de zor değil! Hepimiz yapabiliriz ve yarın elimizdeki tatlı suyu getirebiliriz ve en çok içme suyunu kimin aldığını görmek için karşılaştırabiliriz. Lale: Bu aynı zamanda eğlenceli ve eğitici geliyor! Eve gidip bunu yapmak için sabırsızlanıyorum. Kesinlikle kazanan ben olacağım! Sude: Bu kadar emin olma! Bir sürü yarışmacı olacağını unutmayın. Bir saniye, bir saniye. Bunu tüm okul düzeyinde bir yarışma haline getirebilir miyiz? Dedi Sude öğretmene. Öğretmen: Bunu kesinlikle yapabiliriz! Ama önce tüm okula duyurmalıyız ki bu biraz zaman alacak. Bununla ilgili posterler yapmalısın! Cansu: Merak etme hocam, biz hallederiz! Böylece öğrenciler işe başladı ve posterleri yaptı. Ertesi gün afişleri astılar ve birçok öğrenci yarışmaya ilgi duymaya başladı. Öğrencilerin hazırladığı afişler o kadar ilgi çekiciydi ki okul koridorlarında gruplar halinde öğrenciler bu afişleri inceliyorlardı. Aralarında acaba bizde mi katılsak diye sohbet ediyorlardı. Bu düşünceye sahip öyle bir grup vardı ki afişi inceledikten sonra heyecanla birbirlerine bakıp bu yarışmaya mutlaka girmeliyiz dediler. İçlerinden, Abdülkadir: Arkadaşlar bu yarışmaya ekip olarak da katılabiliyormuşuz. Ne dersiniz bizde katılalım mı? Ecrin: Evet Sümeyye: Evet, ne güzel olur. Sait Eren: Bende varım. Abdülkadir: Haydi arkadaşlar zaman kaybetmeden başvuru yapalım. Çocuklar yarışmaya katılmak için Cansu’nun yanına gittiler. İsimlerini yazdırdılar. Daha sonra yapacakları düzenek için aralarında iş bölümü yaptılar. Sümeyye: Arkadaşlar önce temiz suyu damıtma yöntemiyle nasıl elde edildiğiyle ilgili bilgileri toplamakla başlayalım ne dersiniz? Çocuklar hep bir ağızdan evet haklısın. Buradan başlayalım dediler. Hepsi araştırmaya başladılar. Bilgileri bir araya getirmek için buluştuklarında ilginç buldukları bilgileri birbirlerine anlatmaya başladılar. Ecrin: Arkadaşlar temiz suyu elde etmek için araştırma yaparken çok ilginç bir şey buldum. Dünyadaki su kaynaklarının %97,5 i tuzlu suymuş. Kalan miktarın %2,5 inde yalnızca %0,5 i kullanılabilmekteymiş. Tatlı su o kadar kıymetliymiş ki Dünyadaki su kaynakları gerçekten çok azmış. Sümeyye: Arkadaşlar Dünya yüzeyinde bu kadar az miktarda temiz, kullanılabilir suyun olduğunu bilmiyordum. Çok şaşırdım. Sağ ol arkadaşım sayende suyun bizim için ne kadar kıymetli olduğunu fark ettim.

Sait Eren: Bende buzulların hızla eridiğine, yaklaşık 15 yılda 1,5 trilyon ton buzun eriyip tuzlu suya karıştığı bilgisine ulaştım. Buzulların erimesinden dolayı orada yaşayan canlıların hayatını tehlikeye attığına da ulaştım. Bu duruma gerçekten çok üzüldüm. Ecrin: Buzulların erimesinde kimin parmağı var ki? Ne acı bir durum. Canlıları evsiz bırakmak haksızlık. Sait Eren: Kimin suçu olacak tabiî ki de insanlığın suçu. Abdülkadir: Arkadaşlar sadece buzullar erimesi tehdidi yok, su kaynaklarını da acımasızca kirletiyoruz. İnsanlar bu durumu telafi etmek için arıtma tesisleri kurmuş. Bende temiz suyu nasıl elde edebileceğimizi düşünürken bu arıtma tesisleriyle karşılaştım. Temiz su elde etme düzeneğimiz arıtma tesisleri ile aynı nitelikte çalışabilir. Çocuklar fikirlerini paylaştıktan sonra yapacakları düzenek üzerinde çalışmaya başladılar. Düzeneğin çalışmasını test etmek için öğretmenlerinin yanına gittiler. Çocuklar düzeneğinin çalışmasını test ederken buldukları ilginç bilgileri öğretmeniyle paylaştılar. Öğretmen: Çocuklar çok harika temiz su elde etme düzeneği kurmuşsunuz. Sizi tebrik ediyorum. Umarım yarışmada siz kazanırsınız. Ayrıca temiz suyun bizim ve canlılar için ne kadar önemli olduğunu öğrendiğinize çok sevindim. İnsanlar daha bilinçli davranışlar yaptığında bu suyu gelecek nesillere de ulaşmasını sağlayabiliriz dedi. Çocuklar yarışmaya hazırladıkları bu düzenekle katılmaya karar verdiler. Büyük bir heyecanla yarışma günün gelmesini beklediler. Yarışma günü geldi, çattı. Çocuklar heyecanla hazırladıkları temiz su elde etme düzeneğini yarışmaya sundular. Yarışmanın sonucunun açıklanmasını merakla beklediler… Ve evet kazanan onlar olmuştu. Bu çok mutlu bir haberdi. Kendilerine ESAS ismini vermişlerdi. Ecrin, Sümeyye, Abdülkadir ve Sait Eren’in baş harfleri.. Projelerinin ismi ise ESAS SORUN SU….. Çocuklar ödüllerini alırlarken o kadar gururluydular ki… Öğretmenleri de çok mutlu oldu, gurur duydu. Ödül töreninden sonra çocuklarına sıkı sıkı sarıldı ve bu kadar duyarlı çocuklar yetiştirdiği için bambaşka duygular yaşadı. Ama kendileri için küçük gelecek için büyük bir adım attıklarının farkında değildi ESAS ekibi… Yıl 2123 Ben Yıldız . Üniversite öğrencisiyim. Su mühendisliği okuyorum. Üniversitemin adı ESAS SU ÜNİVERSİTESİ. Gerçekten 21. yüzyılda yapılan projeler şu an bizi rahat yaşatıyor. Eskiden su olmayan yerlerde artık temiz su var. O sularda binlerce canlı var. Biz de hem suyu hem de o canlıları araştırıyoruz, inceliyoruz. Şu an 22. yüzyıldayız ve her yerde suyumuz var. Her yerde temiz su var. Yıllar önce yapılan projeler çok işimize yaradı. Bizde suyun kıymetini biliyoruz ve boşa harcamıyoruz. Dünyamız şu an çok güzel. Her yer yemyeşil… Sularımız bol bol ve çok temiz… O yıllarda çocuklar Sular ile ilgili çalışmalar yapmasaydılar halimiz ne olurdu…

Ayrıca merak edenler olabilir... Uzayda da su bulundu hatta bazı insanlar Mars'a bile gitti. Oradaki su temiz mi? Aslında evet. 21. yüzyılda ESAS ekibinin yaptığı düzenek sayesinde. Sadece Mars'ta değil. Neredeyse tüm gezegenlerde su keşfedildi. Haftaya Abdulkadir, Ecrin, Sümeyye ve Sait Eren için bir anma töreni olacak. Şu an temiz suyumuz varsa onlara borçluyuz. Her yıl projelerinin onay aldığı günde onlar için anma töreni oluyor. Kim derdi ki bugünkü yaşamımızda Bilge Su Hatun masalının çok büyük katkısı olacak…. İyi ki annesi büyükannem Sude'ye bu masalı anlatmış...