Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore 1-8-merged-compressed (1)

1-8-merged-compressed (1)

Published by m.s.h_85, 2018-12-22 07:36:44

Description: 1-8-merged-compressed (1)

Search

Read the Text Version

HAYATIN IÇINDEN

İÇİNDEKİLER1-Büyüklere Saygı.................................................................4-52-Sofra Kuralları...............................................................73-Sohbet Kuralları..............................................................9-114-Vatan Sevgisi..................................................................13-145-Temizlik ve Öz Bakım......................................................176-Seyahat Kuralları........................................................... 18-197- Emanet ve Sır Saklama..................................................218-Peygamber Ahlakı..........................................................229-Salon Kuralları................................................................25-2710-İyi İnsan Olmak - Şiir...................................................2611-Alış Verişte Nelere Dikkat Edilmeli?..............................2912-Cami Kuralları..............................................................3013-Diğer Kurallar...............................................................31 B lg İç n; /caml caokullar 444 7 406 www.caml caokullar .com

ÖNSÖZSaygıdeğer Velilerimiz, Sevgili Öğrencilerim Toplum içinde yaşayan herkes, sosyal yaşamda ve iş ortamında başkalarıyla iyi ilişki ve iletişimkurmak; sevilmek, sayılmak ve saygın bir birey olmak için sosyal davranışların temeli olan saygı,görgü ve nezaket kurallarını bilmek ve bu kurallara uymak zorundadır. Bunlar, toplum içinde ve işhayatında başkalarıyla birlikte yaşamanın sosyal ve kültürel normlarıdır. Zira her toplumda doğumdanölüme kadar bütün insan ilişkileri, sosyal etkinlik ve merasimler sosyal davranış kurallarıylabiçimlenmiştir. Sosyal kurallar; toplumun büyük çoğunluğu tarafından uygulanan, yaşamıkolaylaştıran, insanlar arasında sevgi ve saygıyı oluşturan normlardır. Bu nedenledir ki, toplumdauygulanan ve “sosyal davranış” denilen saygı, görgü ve nezaket kurallarını bilmek ve bu kurallarauymak hem kişiye itibar (saygınlık) kazandırır hem toplumun uygarlık seviyesini yükseltir. Görgü anlayışınız tavırlarınızın, hareketlerinizin, konuşmalarınızın dolayısıyla sizin kalitenizigösterir.Prof. Dr. İlber Ortaylı’da, haklı olarak, “Son 30 yılda para ve görgüsüzlük, geleneğin güzelliğinigötürdü” demiştir. Bu nedenledir ki; son yıllarda iş hayatında ve toplumsal yaşamda sosyal davranış(saygı, görgü ve nezaket) kuralları çok önem kazanmıştır. Çamlıca Okulları olarak Nerede olursa olsun; bütün insanlar, saygı gösterilmeyi hak ederlerprensibiyle hareket ediyor ve çocuklarımızın da bu perspektifte yetişmesi için gayret gösteriyoruz.Yararlı olması en büyük dileğimizdir. En derin saygılarımızla.

BÜYÜKLERE SAYGI (Anne, baba, nine, dede, öğretmen vs.) Büyüklere saygı hem dini hem de insani bir görevdir. Büyüklerini belli aralıklarla ziyaret eder. Kendinden büyüklerle konuşurken üslubuna dikkat eder. Büyüklerinin sözünü kesmeden saygıyla dinler. Alacağı kararlarda büyüklerinin görüş ve tecrübelerini dikkate alır. Toplu taşıma araçlarında, toplulukla beraber olunan durumlarda büyüklerine yer verir. Kendisinden ilim öğrendiği kişilere karşı mütevazı olur. Yumuşak ve nazik bir üslupla konuşur.4

BÜYÜKLERE SAYGI (Anne, baba, nine, dede, öğretmen vs.) Büyüklerineşefkat ve tevazu ile davranır.Saygılı davranışları ile kendinden küçüklere örnek olur. ‘‘Anne ve babasınaHastalık hallerinde büyüklerinin ihtiyaçlarını karşılar, gönüllerini alır.Büyüklerle konuşurken el kol hareketlerine dikkat eder. karşı yumuşak huyluKendinden büyük birisi odaya/ortama girdiğinde kendine çekidüzen verir. ve güler yüzlüBüyükleri ile tatlı dilli ve gönül alıcı bir şekilde konuşur. olur.Yaşlıların caddelerde karşıdan karşıya geçmelerinde onlara yardım eder.Anne ve babasının işini kendi işine tercih eder.Vefat eden anne ve babasını rahmetle yad eder, hatıralarını yaşatır. 5

HİKAYE CENNETİ TAŞIYAN ADAM Yirmi yılıdır oturmakta olduğum mahallemizde, Mehmet isminde ihtiyar bir amca var, yaşı ilerlediği için herkes ona Mehmet Dede diyordu. Mehmet Dede insanın karşısına hiç umulmadık zamanlarda çıkar ve kerametli sözleriyle insanların dertlerine derman olurdu. Bir gün karşılaştığımızda kısa bir sohbetten sonra:-Bana da dua et dede, dedim. Dünyanın yükü, benim omuzlarımda sanki.Titrek elleriyle kulağımı çeker gibi yaparak:-Cennet'i taşıyanların yanında dünyayı taşıyanların lafı olmaz evlat, dedi. Ve hemen sonra, Cenneti yüklenen oadamı nerede görebileceğimi tarif etmeye çalıştı.Mehmet Dede'nin bahsettiği kişi, yakın köylerin birinde oturan ve her cuma şehre gelen bir gençti. Bubahtiyar insan dedenin anlattığına göre son zamanlarda hep aynı binaya uğruyor ve sırtındaki o mübarekyükü bir an bile olsun bırakmıyordu.Mehmet Dede ile karşılaşmamızdan sonraki ilk Cuma günü, tarif ettiği yere giderek beklemeye koyuldum.Burası, merkezi bir binanın en üst katıydı. Büroların açıldığı koridorda uzun süre gezindikten sonra,merdivenlerde ayak sesleri duydum. Atılan adımların yorgunluğu sebebiyle onların bir gence ait olduğundantereddüt etmeme rağmen, Cennet'i taşıyan adamın geldiğini hissediyorum. Merakımı yenemeyip merdivenedoğru ilerlediğimde bir anda onunla karşı karşıya geldim. 20-35 yaşları arasında çelimsiz bir insandı ve yaşlıannesini sırtına almış vaziyette, asansörü her zaman bozuk olan işyerinin beşinci katındaki doktormuayenehanesine tırmanmaya çalışıyordu. Delikanlının annesi, güçsüz kollarını evladına dolamış ve işlemeliyemenisi ile çevrelediği nurlu yüzünü, hafifçe yana çevirmiş vaziyette oğlunun omuzlarına dayamıştı.Sırtındaki mukaddes yükü rahatsız etmekten korktuğum için o gence yardım edemedim. Ama yanınayaklaşarak: -Allah senden razı olsun kardeşim, dedim. Cennet 'i taşıdığının farkında mısın?Delikanlının terli ve solgun yüzü,sıcak bir tebessümle aydınlandı. Fakat nedense tek kelime bilekonuşmadı. Ama Rabbim biliyor ki, o tebessümde ömrüm boyunca hiç kimsede görmediğim birsıcaklık ve güzellik vardı. Kim bilir bekli de o gideceği cenneti görüyordur. O günden sonra nezaman annesine hizmet eden,saygıda kusur etmeyen bir genç görsem sırtında cennetitaşıdığını görürüm.6

SOFRA KURALLARI(Ev, Otel, Restoran vb. Farklı Mekanlarda)Sofrada yemek Yemek yiyenlerle seçmemeye karşılaştığında özen gösteririm. “Afiyet olsun”ya da onlardan ayrılırken demelidir.Yemekten önce ve sonra ellerini Ağzına çok büyük lokmalar almaz.sabunla yıkar. Sofrada gereksiz konuşma yapmaz.Yemek sırasında hoş karşılanmayacak Masasını temiz bırakır.davranış ve konuşmalardan kaçınır. Yemeği üflemeden yer. Sofradan kalkarken sandalyesini düzeltir.Aksıracağı zaman yüzünü sofradan Ağzında lokma varken konuşmaz.çevirir ve ağzını kapatır. Sonrasındaellerini yıkar. 7Misafirler çekingen davranırlarsayemek için üç defadan fazla ısrardabulunmaz.Yemeği oturarak yer.

HİKAYE BİR KÜÇÜK TEBESSÜMK üçük kız,hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu Dikkat gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine Tebessümsebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kedisine yardım bulaşıcıdıreden dostuna teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir notyazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi Kana en hızlıki,her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir karışanbahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. ilaçtır.Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir miktarını herzaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.Adam çok sevindi çünkü iki gündür boğazından aşağı lokmageçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartmanbodrumundaki, tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyleneşeliydi ki,bir saçak altında titreşen köpek yavrusunugörünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek geceninsoğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabahakadar koşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlarsardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öylebir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonrabütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandanboğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümdenkurtardılar. Bütün bunların hepsi, küçük bir tebessümünsonucuydu.8

SOHBET KURALLARI (Dinleme, soru sorma, konuşma vs.) Ysüeksselke konuşmaz. Söz Sorulan soruları İyi bir Konuşurkenistemeden ciddiyetle dinleyicidir. karşısındakikonuşmaz. kişinin yüzüne ve dinler ve soru gözlerine bakar. sorana Eleştirilere açıktır. saygı gösterir. 9

HİKAYE İnsanların doğruluğu, 20 KURUŞ yaptıkları işlerle Londra'daki camiye imam olarak gönderilmişti. Görevine gitmek değiliçin hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyordu. Bir davranışlarıylagün, bilet alırken otobüs şoförü yanlışlıkla 20 kuruş fazla verdi. Yanlışlığıoturup parasını sayınca fark etti. ölçülür.Kendi kendine düşündü: Julius Caesar-''20 kuruşu geri versem mi şoföre?''Ama içinden bir ses diyordu ki; ''Çok az bir para ve şoförün umurundadeğil. Otobüs şirketi çok kazanıyor zaten. Sadece 20 kuruş onlara bir şeyyapmaz… Bu parayı vermeyebilirim.'' ''Sanki Allah'tan gelen bir hediyegibi kabul edeyim'' diye düşündü.İneceği durağa gelince kalktı… Fikrini değiştirmişti… İnmeden önceşoförün yanına giderek, 20 kuruşu geri verdi ve dedi:-''Paranın üstünü fazla verdiniz.''Otobüs şoförü gülümsedi ve dedi ki:- ''Siz caminin yeni imamısınız değil mi? Aslında sizi uzun zamandırcaminizde ziyaret etmek istiyordum,İslâm'ı öğrenmek için… Bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepkivereceğinizi görmek istedim.''Yeni imam inerken artık bacaklarını hissetmiyordu, yere yığılacakgibiyken bir direğe tutundu ve kendine gelmeye çalıştı. Gözlerindenyaşlar dökülerek gökyüzüne baktı ve dedi ki:-'' Allah'ım az daha İslâm'ı 20 kuruşa satıyordum.''10

SOHBET KURALLARI (Dinleme, soru sorma, konuşma vs.) Konuşanı Konuşanın Konuşan kişican kulağıyla sözünü yaş olarak kesmez. ondan küçükse eğilip dinler. onun hizasında onu önemsediğini Topluluk Bir kişiyi göstererek dinler.içinde biriyle dinlerkenfısıldaşarak ona doğru bakar ve başka bir şey konuşmaz. ile meşgul olmaz. Kendini Başkalarısıkıntıya hakkındadüşürecek konuşmaktansözlerden kaçınır. çekinir. Güzel bir sohbet,tatlı bir tebessüm ile başlar. 11

Sizler de Dostluk Ve Kardeşliğe Önem Veren Çocuklar Yetiştirmek İstiyorsanız;Çocuğunuz yeni ve farklı arkadaşlar edindiğinde onu destekleyin.Arkadaşlarını eve davet etmesine izin verin, bu size çocuğunuzun arkadaşını doğal ortamda tanıma imkanıverecektir.İyi bir arkadaşlık için neler yapması gerektiğini ona anlatın; arkadaşlarına saygılı olmasını, onları dikkatledinlemesini tavsiye edin.Çocuğunuzu sosyalleşebileceği ortamlara yazdırın. Bunlar spor faaliyetleri, müzik toplulukları, öğrencikulüpleri veya izci grupları olabilir.Arkadaşlarını küçümsemeyin, yargılamayın. Bu durum çocuğunuzu incitip sizinle inatlaşmasına neden olabilirAilesi ve arkadaşları arasında seçim yapmasını istemeyin.Çocuğunuzun arkadaşları ile yaşadığı sorunları büyütmeyin. Sorunu arkadaşı ile birlikte kendisinin çözmesigerektiği konusunda teşvik edici olun.Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini anlatmasına imkan tanıyın. Onun da başkalarını dinlemeyi bu şekildeöğreneceğini unutmayın.Çocuğunuza güvenin. Güvenilir insan olmanın kıymetini sizinle öğrenecektir.Arkadaşlarına saygılı olması gerektiğini de ona saygı duyarak sizler öğreteceksiniz. Unutmayın; arkadaşlarına,onların farklılıklarına, değerlerine ve özelliklerine saygı duyması onu iyi bir DOST yapacaktır.12

VATAN SEVGİSİ Vatan; üzerinde doğup büyüdüğümüz, toprağından, suyundan, yer altı ve yer üstü her türlüzenginliğindenyararlandığımız, havasını teneffüs ettiğimiz toprak parçasıdır. Her türlü varlığı ve zenginliği ile bizi besleyen yurdumuza bağlı olmamız, onu sevmemiz, sahip çıkmamızgerekir. Bunu atalarımız tarih boyunca yapmış ve bu kutsal toprakları korumak için Çanakkale’de tarihinkaydettiği en büyük kahramanlığı göstermişlerdir. Değişik iklim özellikleri, doğal güzellikleri ve tarihî zenginlikleri; çok çeşitli ürünleri, sebze ve meyveleri ileTürkiye’miz, dünyada pek az ülkede bulunan bir zenginliğe sahiptir. 13

VATAN SEVGİSİ Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Mehmet Akif ERSOY MEMLEKET İSTERİM ‘‘‘‘Mehmet Akif Ersoy, okul hayatında öğrendiği Memleket isterim bilgilerle yetinmemiştir ve kendini eğitim öğretim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; hayatında daha da geliştirmiştir. Memuriyet hayatına adım attıktan sonra öğretmenlik yapan ve şiir yazarak Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. edebiyat hayatına atılan Mehmet Akif Ersoy, 1920 Memleket isterim senesinde Burdur Mebusu olarak birinci Büyük Millet Meclisinde görev yapmaya başlamıştır ve 17 Şubat 1921 Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; tarihinde İstiklal Marşı’nı kaleme aldı ve Büyük Millet Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Meclisi 12 Mart günü İstiklal Marşı’nı kabul etti. Memleket isterim Hayatının son günlerinde hastalığa tamamen Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; yenilen Mehmet Akif Ersoy, hastaneye yatarak tedavi Kış günü herkesin evi barkı olsun. görmeye başladı. Ancak 27 Aralık 1939 günü hayata Memleket isterim gözlerini yumdu. Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun. Cahit Sı ı TARANCI14

HİKAYE YÜCE AHLAKLI ASKERİsmi cihanı tutan Padişah Yavuz Selim Han, Mısır seferine çıkmıştı. Ordu, İstanbul-İzmit arasındaki, bağ ve bahçeleri ileünlü Gebze mevkiinde konaklamıştı. Bir ara yüce gönüllü Padişah, Yeniçeri Ağasına:- Ağa dedi, canım elma istedi, pazardan satın alınız.Fakat o vakitte pazarda elma yoktu... Hatta askerlerin dağarcıklarında bile tek elma bulmak mümkün değildi.Ağa soluk soluğa Padişahın huzuruna geldi:- hünkârım, dedi; bir tek elma bile de bulamadım! Yavuz'un yüzünde celal şimşeği:- Askerlerimde-civanmertlerimde mi yok ?- Yok Hünkarım! Dağarcıklarını arattım hiçbirinde tek elma çıkmadı. Büyük cihangirin yüzü güneş güneş parıldadı:- Eğer, dedi, bir askerin üstünde, halkın bahçesinden koparılmış bir tek elma çıkmış olsaydı; Mısır seferindenvazgeçecektim!...Şanlı Padişah ordusunun ahlakını denemek için böyle yapmıştı. İman ordusu billurlar gibi duru ve berraktı. 15

KOCMAİMNİAKNELYİÜNREĞİ HİKAYE Paylaşmak; insanın herhangi bir şeyi başkalarıyla bölüşmesi pay etmesidir. Bu bir yiyecek, eşya veya iş olabilir. Paylaşarak insanlar birbirlerinin mutlu ve üzüntülü anlarına ortak olurlar. Üzüntüler paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır. Paylaşmak aynı zamanda yardımlaşmaktır. Eğer tadını Hiç beklemedikleri bir anda televizyonları bozulmuştu. Oysa bilirseniz televizyonu değiştireli çok olmamıştı. Garanti kapsamında olduğu için servisi çağırdılar.Tamirci televizyonun arka kapağını açtığında hayretler ekmeği içerisinde kaldı. Televizyonun içi bir sürü ekmek kırıntısı ile doluydu. paylaşmak, Kırıntılar temizlendiğinde televizyon tekrar çalışmaya başladı. Ancak ekmekten daha tamirci ekmek kırıntılarının televizyona nasıl girdiğini merak etti. lezzetlidir… Sorunu ev sahibi ile paylaştığında, annenin aklına küçük yaramaz kızı geldi. Bunu ondan başkası yapmaz, diye düşündü. Kızını kucağına aldı. Necip Fazıl KISAKÜREK Bunu onun yapıp yapmadığını sordu. Başını evet dercesine salladı küçük kız. Annesi nedenini sordu. Küçük kızın cevabı karşısında evdeki herkes gözyaşlarına boğulmuştu. Küçük kız, bir gün televizyon izlerken Afrika’daki aç çocukları görmüş. O günden sonra ekmeğini onlarla paylaşmaya karar vermiş. Kendince bunun yolunu da bulmuş. Her gün kendi ekmeğinden ayırıp küçük parçalar halinde, televizyonun arkasındaki deliklerden Afrika'nın aç çocuklarına veriyormuş. Oradan alıp karınlarını doyursunlar diye…!16

TEMİZLİK VE ÖZ BAKIM Diş temizliğine dikkat edilmeli. Saçların ellerin ve yüzün sürekli temiz olmasına dikkat edilmeli. Etrafımızdaki insanları ter kokusuyla rahatsız etmemek için düzenli bir şekilde banyo yapmalıyız. Tuvalet adabına dikkat edilmeli, tuvalete girerken çoraplar çıkarılmalı ve pantolon giyiyorsak yukarı doğru katlanmalı. Tuvalette iken konuşmak, bir şeyler yiyip içmek uygun değildir. Temizlik sol elle yapıldığından, çeşmeler bu elle açılıp kapatılmamalıdır. Tuvaleti nasıl bulmak istiyorsak öyle bırakmalıyız.OKUL KURALLARI Okula geldiğinizde bayrak töreni için sıra olurken sessiz olmalıyız ve istiklal marşına eşlik etmeliyiz. Teneffüs saatlerinde sınıfımızı pencereleri açarak havalandırmalıyız. Öğretmeni beklerken gürültü yapmamalı, arkadaşlarımıza zarar verecek davranışlardan kaçınmalıyız. Sınıfımızdaki ve koridorlardaki panoları incelerken onlara zarar vermemeli ve yazılı olan materyalleri almamalıyız. Aynı şekilde başkalarının eşyalarına zarar verecek davranışlardan da sakınmalıyız ve izinsiz olarak bir başkasının eşyasını almamalıyız. Çevremizi temiz tutmalı sınıfa ya da bahçeye çöp atmamalıyız. Çöplerimizi çöp kutularına atmalı ve yerlere atanları da uyarmalıyız. Ders esnasında arkadaşlarımıza sataşmamalı, sınıf içinde gezmemeli ve öğretmen izin vermedikçe yerimizden kalkmamalıyız. Okula okulun resmi kıyafetiyle gelmeliyiz. 17

SEYAHAT KURALLARI SEYAHAT Seyahate çıkmadan önce ihtiyaç duyacağı malzemeleri belirler ve hazırlar. SIRASINDA Seyahate çıkmadan önce ailesine, akrabalarına ve dostlarına veda eder. Araçta kendisine ayrılan koltuğa, mekanda rezerve yapılan masaya oturur. NELER Işık ya da perdeyi açma ihtiyacı hissettiğinde yanındaki kişinin fikrini alır. YAPILMALI? Grupça yapılan mekan ziyaretlerinde izinsiz bir şekilde gruptan ayrılmaz. Başkalarına rahatsızlık verecek seviyede gürültülü konuşmaz. Bulunduğu yerin temizliğine dikkat eder.18

SEYAHAT KURALLARIYaşlılara, hastalara, çocuklu ve hamile bayanlara yer verir.Adres tarifi yaparken ya da bir şey sorarken, kibar, açık ve yardımcı bir dil kullanır.Müze, kütüphane vb. mekanlara yiyecek-içecek sokmaz.Müze, sergi vb. mekanlara yapılan gezilerde toplulukla beraber hareketeder, sessiz olur, sergilenen ürünlere dokunmaz. Parklarda,Toplu taşıma araçlarına binerken bir sıra kuralı varsa, o kurala uyar. toplu taşımaToplu taşıma araçlarıyla yaptığı yolculukta ineceği yere gelmeden önce araçlarındahazırlanır, çalışanları ve diğer yolcuları bekletmeden iner. ve toplu yaşamToplu taşımada ya da toplulukta bulunulan diğer mekanlarda telefonla alanlarındakonuşmaz. İhtiyaç halinde kısa ve öz bir iletişim kurar. kabuklu yiyeceklerBaşkalarını rahatsız edecek derecede yüksek sesle müzik dinlemez. yenmemelidir. 19

HHİİKKAAYYEE DÜNYAYI DÜZELTMEK İÇİN Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı vebütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu.Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden birbahane uydurması gerekiyordu.Sonra gazetenin dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:- Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi.Sonra düşündü:- Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:- Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:-Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğindendüzelmişti!20

EMANET - SIR SAKLAMA ‘‘Emin’’, güvenilir olmak, istikamet üzere EMANETbulunmaktır. Emenet geri alınmak üzere bırakılan şeydir.Bir kimse aracılığıyla birine gönderilen para, eşya vb.Başkasının hukukunu koruyan, emniyet edilip, inanılabilenkişiler ‘‘emin’’ olup onlara emanetbırakılabilir. Emaneti muhafaza etmek ve onları yerine iletmekbir vazifedir. Emanete sahip çıkmamak hıyanettir. Allah'ınemirleri ve teklifleri de bize birer emanettir onları dagüzelce eda etmek lazımdır. Üzerimize aldığımız herhangibir vazife de emanettir.Bir insan için en büyük meziyet \"emin\" bir şahsiyetolmaktır. Her yönüyle güvenilir bir insan olmak veçocuklarımızı da bu yolda terbiye etmek, şahsımız için enbüyük vazifedir. SIR SAKLAMAK, Açığa çıkmayıp gizli kalması gereken bilgilerin ilgili kişilerce saklanmasına sır denilmektedir. Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şeylerdendir. Başarının sebeplerinden birisi de sır sahibi olmaktır. Mal ve eşya korumasında emin olunan kimselerin çoğu sır saklamada emin olunamazlar. Çünkü sır saklamak mal saklamaktan daha zordur. Büyüklerimizin ‘Zehebini, zihabını ve mezhebini gizli tut!’ sözü meşhurdur. Zeheb altın, zihab itikad, mezhep de işlerde tutulan yol demektir. Birçok devlet adamı, başarılarının en büyük sebeplerinden birinin sır saklamak olduğunu bildirmişlerdir. Fatih Sultan Mehmed Han'ın: ‘Yapacağım işleri sakalımın bir kılı bile bilse, onu koparırım.’ dediği sözü meşhurdur. Hikmet ehli büyükler sır hakkında şöyle demişlerdir: ‘Sır senin esirindir, açıklayınca sen ona esir olursun.’ 21

PEYGAMBER AHLAKI Peygamberimiz; Sensin ölüme hisar, üstün kişiliği, bakışı hep inkisar. güvenilirliği, Sar bizi, çepeçevre sar, rahmet rüzgârı etek! insana değer vermesi , hakkı gözetmesi , (Necip Fazıl Kısakürek)sabırlı ve hoşgörülü oluşuyla en güzel örnektir. Peygamberimiz, her yönden örnek alınacak en mükemmelinsandır. Her müslümanın O'nu en güzel şekilde öğrenip tanıması; onunyüce ahlâkını yaşamaya ve yaşatmaya çalışması lazımdır, Çünkü O'nunahlâkı, Kur'ân ahlâkı idi. Peygamberimizin en önemli özelliği , başkalarına önerdiğiöğütleri ve ahlak kurallarını önce kendi yaşamında uygulamasıdır. O ,kendini başkalarından üstün görmemiş , Kur'an'ın öğütlerini veyasaklarını yaşamının her anında uygulamıştır. Peygamberimizin hayâtında ve ahlâkında, her meslek veseviyeden insan, örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onunhayâtından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, kendi mesleğinive toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce dersi de alabilir. ÇünküPeygamberimizin hayâtı her yönüyle hepimize örnektir.22

HİKAYE ÇİN BAMBU AĞACI Çin bambu ağacının yetişmesi, olumlu ısrar için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Cinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boya ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur: Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı haftada mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Bu sorunun cevabı tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik? Bir başarının şartları her zaman çok basittir. Bir süre için alışın, Bir süre tahammül edin Her zaman inanın ve hiçbir zaman geri dönmeyin. 23

HİKAYE ÇATLAK KOVAHindistanda bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış.Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu doluolarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yılboyunca her gün böyle devam etmiş. Sucu her seferinde patronunun evine sadece 1,5 kova su götürebilirmiş.Sağlam kova başarısından gurur duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyorolmaktan dolayı utanç duyuyormuş.İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş.Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum.- Neden?… diye sormuş sucu.-Niye utanç duyuyorsun?…Kova cevap vermiş:- Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benimkusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen, emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun.Sucu şöyle demiş.- Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçeklerifark etmeni istiyorum.Gerçekten de tepeyi tırmanırken çatlak kova patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş.Fakat yolun sonunda yine suyunun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş.Sucu kovaya sormuş?- Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçek olmadığını fark ettinmi?… Bunun sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır.Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır benbu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim.Sen böyle olmasaydın o, evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı.24

SALON KURALLARI(Konferans, sinema, tiyatro vb.) Kişi; program başlamadan yerini alır. Zorunlu durumlar haricinde program bitmeden salondan ayrılmaz. Program bitmeden önce çıkma zorunluluğu oluşuyorsa ilgililerden izin alarak salondan çıkar. Konuşmacıları ya da oyuncuları rahatsız edecek hareketlerde bulunmaz. Sessiz olur. Yanındakilerle konuşarak, şakalaşarak başkalarını rahatsız etmez. İzleyicilerin görüş alanlarını etkilemeyecek şekilde bir oturuş gerçekleştirir. Cep telefonunu kapatır ya da sessiz konuma alır. Salon görevlileri tarafından izin verilenlerin dışında bir şeyler yiyip içmez. İzin verilmemesi halinde fotoğraf ya da video çekimi yapmaz, ses kaydı almaz. 25

İYİ İNSAN OLMAK-ŞİİR İYİ İNSAN İyi insan gülen ve güldürendir Kin ve nefreti içinde söndürendir Kederi kısaltıp sonunu görendir İyilik edip, iyilik sevendir İyi insan kendini yeniler Başkalarını destekler Altını üstünü görür, hırsını yener İyilik edip, iyilik verendir İyi insan daima öğrenir ve öğretir Herkesi bağışlar, kusurları örtendir Kusurları görüp düzeltendir İyilik edip, iyilik görendir İyi insan ayırmadan herkesi kabul eder Kimseyi dışlamaz, herkesi sever Tutarlıdır sorunları sabırla savar İyilik edip, iyilik serendir İyi insan öfkeden korkar, kaçar Beklenmedik olaylara hazır, bilgece yaşar Kırılmaz, küsmez herkes buna şaşar İyilik edip, iyiliği hak edendir26

SALON KURALLARI (Konferans, sinema, tiyatro vb.)Öğrenciler sessiz bir şekilde kendilerine ayrılan bölüme otururlar.Büyüklerine yer verir.Konferans !Program sırasında esneme, öksürme gibi hareketlerle, konuşmacıya da oyuncuları rahatsız edebilecek davranışlardan kaçınır. SalonundaBulunduğu yeri temiz tutar ve temiz bırakır.Konferans vb. organizasyonlarda soru sorma vb. durumlarda izin Yiyecek Ve İçecekalarak konuşur. TüketilmemelidirEtkinlik sessiz bir şekilde izlenir, görgü kuralları çerçevesinde ve izinalarak soru sorulur.Yaş ve bilgi birikimi itibarıyla kendisinden büyük olanlara saygı gösterir. ÖĞRENCİLERİMİZDEN ÖRNEK DAVRANIŞ 27

HİKAYE ÖZÜR DİLERİM BABASeksene merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan oğlu salondaoturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sahbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanınsinyalini vermişti.O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargayagülümserek biraz baktıktan sonra oğluna sordu:- Bu ne oğlum?Oğlu şaşkın, cevapladı:- O bir karga baba.Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu:- Bu ne oğlum?Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:- Baba, o bir karga…Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonrabaşını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu:- Bu ne oğlum?Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa ve kızgınlığa dönüşmüştü:- O bir karga baba! Üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun?Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti:- Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve senhâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı sınıyorsun?Babası yüzünde hâlâ bir gülümsemeyle yerinden kalktı, diğer odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu birhâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfasıaçık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi. Oğlu dikkatli bir şekilde okumaya başladı:“Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanıbaşımızdaki pencerenin pervazına bir kargakondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir kargaolduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyledoldurdu.”Başını kaldırıp babasına bakan oğlunun gözleri dolu dolu olmuştu. Özür dilerim baba, diyebildi.28

ALIŞ VERİŞTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?Kişi; alış verişe çıkmadan önce ihtiyaç listesi yapar, bütçesini belirler Bütçenize göreve alış veriş sırasında listede yer almayan bir ürün almamaya dikkat eder. AlışverişAlış veriş yaptığı yerde çalışanlara ve diğer müşterilere karşı saygılı olur. YapınAlış veriş yapacağı mekana girdiğinde, soru sormak istediğinde,mekandan ayrılırken uygun selamlama ifadelerini kullanır.Ürünleri karıştırıp dağıtmaz.Ödeme yapmak ya da bilgi almak için sırasını bekler.İlgili kişileri gereksiz yere meşgul etmez.Ürünlerin özelliklerini araştırarak seçenekler arasından en uygun olanıseçer. İHBTEİYLAİRCLINEI BHÜETSÇAEPNLİAÜRŞÜENÇÜİHOTKLİAYDDAUAACĞRLINUINI 29

CAMİ KURALLARI Boş konuşmalardan sakınır. CamiIer her yaştaki Abdestli olarak camiye girmeye önem verir. insanlara Camiye sağ ayakla girer, camiden sol ayakla çıkar. Camideyken gereksiz yere konuşmaz. hitap eden bir nevi Camide dünya işleri hakkında konuşmaktan sakınır. okuldur. Camiye girmeden önce elbise, çorap ve beden temizliğine dikkat eder. Camiye çıplak ayaklarla ıslak bir şekilde girmez. Camide özellikle hutbe okunurken konuşmaz. Namazı bekleyenlere selam verir. Camide başkalarını rahatsız etmez.30

DİĞER KURALLAR Oturma Düzeni; Kişi; Büyüklerin yanında ayaklarını uzatmaz, bacak bacak üstüne atmaz. Yürürken; Kişi; Yolun sağından yürür.Yolda durarak konuşmaz. Hasta Ziyareti; Kişi Hasta ziyaretlerini kısa tutmalı. Hastaya cesaret ve moral verici sözler söylemeli.Telefonla konuşurken;Diğer taraf telefona cevap verdiğinde kendisini tanıtır.Özel bir konu hakkında konuşacaksa -müsait misiniz-diye sorar.Kendisine telefon geldiğinde telefonu “Buyrun” veya “Efendim”diyerek açar.Telefonla konuşurken yüksek sesle ya da fazla alçak sesle konuşmaz.Sabahın erken saatlerinde ve gecenin geç saatlerinde telefon etmez. 31

444 7 406


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook