Affedilen İki Erkek KÂMRAN VE MR.ROCHESTER \"Sevda, o çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor\"
\"Olaylar karşısındaki tutumlarımız geleceğimizi belirler.\" İki romanın olay örgüsü, kadın kahramanlarının mücadeleci kimliği, hayat hikayelerinin birbirine benzemesi romanları benzer gösterse de bazı durumlar var ki kahramanların davranışlarından toplumların düşünce yapısının farklılığını çıkarmak mümkün. Bu iki romanda kadın kahramanların var oluşu biraz da erkek kahramanlara bağlı. Her iki yazar kadın kahramanları yaratırken sanki erkekleri ayna olarak kullanmış. Ancak benim dikkatimi çeken Feride’nin Kamuran’dan, Jane’nin Mr. Rochester’ den ayrılırken yaşananlar. Kâmran’nın Feride’den uzaktayken yaşadığı gizli aşkın ortaya çıkışı ve bunu Feride’nin Kâmran’dan değil de başkasından duymasıyla evini, nişanlısını ve hatta İstanbul’u terk etmesi tam da bize göre bir tutum. Feride Kâmran’la konuşmaya ihtiyaç duymadan arkasını dönüp gidiyor. Yaşananları Kamuran’dan dinleseydi acaba onu yine terk eder miydi? Diğer taraftan Kâmran, Feride’nin izini bulduğunda o da aynı şekilde Feride ile konuşma ihtiyacı duymuyor. Etraftan anlatılan dedikoduların gerçekliğine inanarak İstanbul’a geri dönüp Sarı Çiçek’le evleniyor.
\"Aşk her şeyi affeder mi?\" \"Herkes ikinci bir şansı hak eder.\" FOR MORE İNFORMATİON, CONTACT MARTY AT (281) 382 2201
Jane Eyre’de ise gerçekler kilisede nikah sırasında ortaya çıktığında gerçeği Mr. Rochester anlatıyor Jane’e. Jane olup biten her şeyi Mr. Rochester’dan dinliyor. Jane ne kadar acı olursa olsun bu gerçeği öğreniyor. Feride gerçeği öğrenme ihtiyacı duymuyor, karşısındakine kendini savunma fırsatı vermeden 10 yılını sevdiği kişiden uzakta geçiriyor. Dinlese belki yine affetmeyecekti ama en azından Kâmran’ın söyleyeceklerini dinlemeliydi. Bu iki durum sanırım toplumların olaylar karşısındaki tutumlarını gösteriyor. Jane gerçekle yüzleşmekten korkmuyor Feride ise gerçeklerden kaçarak kendine eziyet ediyor. Halbuki yüzleşebilse, duygularını, üzüntüsünü söylebilse ve yaşabilse durum çok daha farklı olabilirdi. Nitekim Jane Mr. Rochester’a bir yıl sonra dönüyor. Onu gerçekten sevdiğini ve onsuz yaşamayacağını fark ettiği zaman.
Kâmran’ın her şeyi hayatın akışına bırakması ve mücadele etmemesi yönüyle de Mr. Rochester’dan ayrılıyor. Mr. Rochester Jane’e gitmemesi için yalvarıyor. Onu sevdiğini her fırsatta dile getiriyor ve kalması için mücadele ediyor. Jane’nin üzülmesinin nedeni daha önceden bu durumun söylenmemesi. Kandırılmış hissediyor kendisini. Ama Mr. Rochester’ın geçerli bir nedeni var; hasta ve iyileşmesi mümkün olmayan eski bir eş. Kâmran’ın durumu biraz daha farklı. Feride’den uzakta geçen yıllarda Feride’nin boşluğunu yakınındaki bir başka kadınla doldurması. Kolay affedilir gibi durmasa da Feride niyet okumak yerine Kamuran’ı dinlemeli ve ona göre karar vermeliydi. Duygusal hezeyanlarla geldiği Anadolu Feride’yi kendine getirdi ve kendisiyle yüzleşmesini sağladı. Aldatan iki erkek aldatılan iki kadın. Bu durum karşısında sergilenen iki farklı tutum. Bu da Batılıların olaylara yaklaşımını göstermesi açısından dikkat çekici. Anacak her iki kadın da (Jane bir yıl sonra Feride 10 yıl sonra ) sevdiği erkeğe geri dönüyor ve onları affediyor. Sebahat DUMAN Ünye Fen Lisesi
Kâmran, Türk Mr. Rochester, İngiliz İstanbul beyefendisi İngiliz sosyetesi Kâmran, kâtip Mr. Rochester, mirasyedi Kâmran, çapkın Mr. Rochester, gerçek sevgi Kâmran,gündelik hayat Mr. Rochester, gelecek Kâmran, Madrid Mr. Rochester, Marsilya Kâmran, geniş aile Mr. Rochester, yalnız Kâmran, yerleşik Mr. Rochester, gezgin Kâmran, şiir Mr. Rochester, resim Kâmran, narin Mr. Rochester, sert Kâmran, mavi gözlü Mr. Rochester, zeki bakışlı Kâmran, dış güzellik Mr. Rochester, iç güzellik Kâmran, Feride Mr. Rochester, Jane Kâmran, kolay vazgeçen Mr. Rochester, mücadeleci Mr. Rochester, realist Kâmran, romantik Kâmran Mr. Rochester
Search
Read the Text Version
- 1 - 6
Pages: