aldığım ve beni, düşüncelerimi, hayalimi derinden Bunların yanında araştırmayı sevin bir hatayla etkileyen şeyler oldu. Mesela bu araştırmalar karşılaştığınızda üstesinden nasıl geleceğinizi sayesinde kendimi Ağ Güvenliği ve genel adı olan öğrenin çünkü en etkili öğrenme yollarından biri Bilgi Güvenliği üzerine çalışırken buldum. Yani budur. Yazılım alanında sizin gibi parlak, dinamik ilham almak, beni her seferinde sektörün gençlere çok ihtiyacımız var. derinliklerine itmiştir. Bu yüzden üzerinde çalışmak istediğiniz işle alakalı her şeye merak Enis Can YILMAZ duymalısınız. Yukarıda belirttiğim gibi eğer işinizi ilgi ve alakayla takip ediyorsanız, ilham alacak bir çok şeyiniz olacak. Sizce yazılım sıradan insanlar tarafından nasıl gözlemleniyor? Hasan GÜNEŞ Çevremizdeki insanlardan gördüğümüz kadarıy- la yazılım insanların gözünde gösterdiğiniz çabanın karşılığını alabilecek bir meslek olarak Yazılımı öğrenmek isteyen veya yazılıma yeni karşılanıyor. Çoğu insan bu sektöre yönelmenin başlamış kişilere neler söylemek istersiniz? doğru bir karar olduğunu dile getiriyor. Yazılım alanı ülkemizde son yıllarda popülerliğini Çağdaş PEKTAŞ oldukça arttırdı. Yazılıma başlamak için sizlere verebileceğimiz en güzel tavsiye kesinlikle vakit Yazılımı gereksiz bulan insanlarla karşılaştınız kaybetmemeniz olur. Yazılım uçsuz bucaksız bir mı? Karşılaştıysanız neler tartıştınız? evren ve öğrenebileceğiniz, kendinizi Karşılaşmadıysanız eğer karşılaşsaydınız neler geliştirebileceğiniz çok farklı dünyaları içinde söylerdiniz? barındırıyor. Yazılıma yeni başlamışsanız veya bir giriş yapmak istiyorsanız Python gibi basit söz Günümüzde yazılım hakkında pek çok insanın dizimine sahip ya da yaptıklarınızı anında bilgisi olmasının yanında bilgisi olmayan insanlar görebileceğiniz C# gibi dillerle başlamalısınız. Bu da çevremizde muhakkak varlar, şu zamana sayede pes etmeden emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. MÜNEVVER|49
kadar yazılımı gereksiz bulan bir kitle ile otomasyonları vb. gibi yazılıma meraklıysanız, karşılaşmadık, bilmeyenlerin bile heyecanla geliştirmiş olduğumuz Yazılım Atölyesi Akademi yaklaştığı bir alan olan yazılım birçok kişi uygulaması ile öğrenmeye başlayabilirsiniz. tarafından gerekli bulunmaktadır. Eğer gereksiz bulan birisi ile karşılaşırsak bile, en basit şekilde Adem ÖZMEN yaşamıyla bir bütün olan telefonunu örnek gösterebiliriz. Evlerimizdeki, çevremizdeki Çalışmalarınızda bizleri kendi yaptıklarınızla neredeyse her bir teknolojik alet yazılımı cezbedebilmek için hangi yöntemleri içermektedir. Birçok alana sahip olan yazılım kullanıyorsunuz? sektörü, insanlık tarihine ve dünyaya teknoloji açısından yön vermektedir. Bir ülkenin yazılımla Konuları anlatırken günlük hayattan örnekler ile nasıl kalkındığının en büyük kanıtlarından biri de basitleştirip hatta bazen anlatımlarda komik Hindistan’dır. Bilgisayar dışında ekstra bir bütçe benzetmeler ile yazılımı siz yeni neslin ayırmanıza gerek olmayan çok güçlü bir alandır yazılımcılarına sevdirmeyi amaçlıyoruz. Yazılıma ve yapabileceklerinizin ciddi anlamda sınırı ilgi duymak yeni neslin gençleri arasında çok yoktur. Bu yüzden yazılım gelecek yüzyıllarda ve popüler ama yazılım aynı zamanda biraz emek ve hatta bugünlerde bile dünya insanının elindeki en zaman ister. Emek verdikçe de karşılığını büyük güç (devletlerarası tabiri ile silah) olma aldığımız bir dünyadır. Biz bu emek verdiğiniz yolundadır. dünyayı daha keyifli yapmak için çalışıyoruz. Ufuk ÇANDIR Ecem ÖNCE Hangi alanlarda çalışmalar yapıyorsunuz? Bizlere teknoloji hakkında neler önerirsiniz? Python, Flutter ve birçok yazılım dilleri Günümüzde teknoloji olmadan adım bile atamaz alanlarında çalışmalar yapmaktayız. Özellikle olduk. Artık her yerde teknoloji varlığını Python dilinin birçok farklı alt dalları var mesela hissettiriyor. Örneğin akıllı ayakkabılar, akıllı Selenium, OpenCV, Pygame, Django v.s. birçok alt bileklikler hatta isteğimize göre renk dalları var, şu an web sitemizde Selenium ve değiştirebilen kıyafetler de teknolojinin bir OpenCV alanlarında çalışmalar devam etmekte. parçası haline geldi. Teknoloji üzerine yazılan Onun yanında sadece ders yazmak değil dergileri, makaleleri vs. okuyarak kendinizi kendimizin de farklı alanlarda uğraştığı projeler geliştirebilirsiniz. Teknolojinin bir kısmı da yazılım var. Sizleri de yakın zamanda yazılım alanlarında içerdiği için uygulamamız sayesinde kendinizi görmek isteriz. yazılım alanında geliştirebilirsiniz. Can İLGU Abdülhalik CEYLAN Çalışma yaptığınız alanları anlayabileceği- Yazılıma ne zaman başladınız? miz şekilde açıklayabilir miyiz? Yazılıma 9. Sınıfta merak saldım ve Small Basicte Programlama dilleri ile istekleriniz ve küçük çaplı uygulamalar yaptım(hesap makinesi vb.). Lisenin ilerleyen dönemlerinde C# ile küçük ihtiyaçlarınız doğrultusunda yazılımlar otomasyonlar yazmaya başladım. Lise sonda web üzerinde PHP ile kütüphane otomasyonu yazdım. geliştirebilirsiniz. Basit bir hesap makinesi, mobil Ve bununla birlikte Bootstrap 4 ve MySql uygulamalar, oyunlar, bilgisayar programları, web MÜNEVVER|50
kullanarak öğrendim. Şuanda ise Yazılım Atölyesi gelecek teknolojileri hakkında farklı kaynak, Akademi uygulamasında Javascript dersi vererek makale vs. araştırıp genel bir bakış açısı öğrenmekteyim. yakalayıp yolunuza en sağlam adımlarla başlamanız ve emin adımlarla yol almanızdır. Kadir AYDIN Nur İMAMOĞLU Siber güvenlik ve geleceğin teknolojileri Yazılım / uygulama / proje / geliştirme hakkında bizlere neler söylemek isterdiniz? aşamalarında sizi en çok zorlayan nedir? Siber güvenlik; sistemleri, ağları ve programları İşin başında kullanılacak olan araçlar belirlenir ve ardından belirli olan uzmanlık çerçevesinde dijital saldırılara karşı koruma uygulamasıdır. görev dağılımı yapılır. Proje kapsamında aslında uzun ve zor olan kısım genelde yapamadığınız ve İnternet üzerinden bağlantı halindeki bir bilmediğiniz konular hakkında araştırma yapıp bilgi sahibi olduktan sonra onları projeye entegre dünyanın temel taşıdır. Bilgi güvenliği, operasyon etmektir. İşin zor kısmı olarak bahsediyoruz fakat aslında en öğretici olan kısım da budur. Bazen güvenliği ve bilgisayar sistemlerinin güvenliğine aradığınız şeyi bulana kadar daha farklı sonuçları gözden geçirme fırsatı bulup daha farklı fikirler kadar çok büyük bir alanı kapsamaktadır. ortaya çıkarabiliyorsunuz, bu gibi durumlarda aslında kendinize ve projeye neler kattığınızı fark Yaşadığımız teknoloji çağında vatandaşların, ettiğinizde daha da motive bir şekilde devam ediyorsunuz. kurumların, kritik altyapının ve devlete ait Hasan KORKUT bilgisayar sistemlerinin saldırılara ya da verilerin Sinem Çelik çalınmasına karşı korunması gibi alanlarda aslında hiç azımsanamayacak kadar güvenliğimizin bel kemiklerinden birisi haline gelmiştir. Geleceğimizi şekillendirecek teknolojiler: Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka, İnsan Makine Arayüzü/ Kullanıcı Deneyimi Teknolojileri, Kuantum Bilgisayarlar, İleri Malzemeler, Otonom Araçlar vs. bunlar gibi bir çok alanda yapılan yenilikler ve çalışmalar mevcuttur. Size nacizane tavsiyemiz günümüz ve MÜNEVVER|51
TARİHİN Ateş, uygarlıkların geçmişten günümüze KIRILMA gelişimine ön ayak olmuş en önemli NOKTASI buluşlardandır. Ateşin bulunması ile birlikte dünya üzerinde birçok gelişme yaşanmıştır. Bu gelişmeler bugün kullandığımız pek çok ürünün ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır. İnsanoğlunun ilk defa ateşle tanışması binlerce yıl önce yıldırım düşmesi sonucu ile başladığı sanılır. Ve buna benzer tesadüfi oluşmuş yangınlar… Uzun yıllar boyunca , yaklaşık 500 bin yıl önce yaşamış Pekin adamı denen insan ateşi bilinçli olarak kullanan ilk kişidir. Ateş yakma düşüncesinin, çakmaktaşı piritlere sürerken mi yoksa ağaç içinde delik açmaya çalışırken mi ortaya çıktığı bilinmemektedir. İlkel toplumlarda yaygın ateş yakma yöntemi sürtmeydi. Bambudan yapılmış küçük bir tüp içindeki havanın sıkıştırılmasıyla ısı ve alev üreten ateş pistonu Güneydoğu Asya , Endonezya ve Filipinlerde geliştirilip kullanılan karmaşık bir aygıttı. İngiliz kimyacı John Walker , içinde fosfor sülfat bulunan ve sürtülünce yanan kibriti 1827’de icat etti. Ayrıca enerji üretimindeki artışın büyük bölümü hem miktar hem çeşit bakımından ateş kullanımının artmasıyla sağlanmıştır. Atom enerjisinin denetim altına alınması ateş kullanımında atılan son adım sayılabilir. Feride Sevval Degirmenci
İLGİNÇ T A R İ H İŞ A H S İ Y E T L E R TARİHİ Tüm Zamanların En Büyük Mimarı: Mimar Sinan Osmanlı Döneminin başmimarıdır. Ünü tüm İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından dünyaca tanınmaktadır. 15 Nisan 1489 tarihinde Ayasofya'nın bugüne kadar gelmesinin Mimar Kayseri'nin Ağırnas köyünde doğmuştur. Osmanlı Sinan sayesinde olduğunu vurgulayan Saatçi, padişahlarından olan I. Süleyman, II. Selim ve III. şunları anlattı: \"Ayasofya tarih boyunca büyük Murat dönemlerinde baş mimar olarak birçok badireler atlatmıştır. İlk yapılışının ahşap olduğu önemli yapıta hayat vermiştir. Mimar Sinan hiç bilinen Ayasofya yandıktan sonra kargir olarak bir ürünü taklit etmezdi. Eserlerinde kullanmış inşa edilmiştir. Deprem sonucu yıkılınca tekrar olduğu teknikler ile adından söz ettirmiştir. inşa edilmiştir. Bugünkü yapı, bana göre Sinan'ın Yapmış olduğu Selimiye Cami ise Dünya Kültür Ayasofya'sıdır. Yapısal sorunları olmasına Mirası listesinde yer almaktadır. Mimar Sinan, rağmen Sinan'ın köklü tahkimatı, yapının alt mimarlık tarihine toplam 375 eser kazandırmıştır. kaidesini payandalarla sağlama alması, iki kalın Eserleri arasında; Selimiye Cami, Süleymaniye minare ile yapıyı dengelemesi Ayasofya'yı Camii, Ayasofya, Mihrimah Sultan Camii, Rüstem günümüze taşımıştır. Paşa Medresesi, Semiz Ali Paşa Medresesi, Süleymaniye Külliyesi, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Hürrem Sultan Hamamı, Haseki Sultan Hamamı yer almaktadır. Devşirme zamanında İstanbul’a getirildiğinde Yeniçeri olarak yetiştirilmek üzere acemi ocağına yerleştirildi. Burada yedi yıl eğitim aldıktan sonra yeteneğine bağlı olarak köprücüler sınıfına alındı. Bu andan itibaren de İstanbul’un en önemli ustalarıyla çalışma ve ders alma şansı yakaladı. 1521 yılında Kanuni ile Belgrad seferine, 1522 yılında da Rodos seferine katılır. Sinan yeteneğini ilk olarak Macaristan seferinde gösterir. Prut nehrinin üzerine 13 gün gibi çok kısa bir zaman içinde oldukça büyük ve yüksek bir köprü inşa etti. Aynı sene baş mimarlığa yükseldi.
Bir mühendislik harikası olan Kırk Çeşme Su Vefatına kadar Reis-i Mimaran olarak kalan Tesisi, Osmanlı medeniyetinin dünya çapında bir Mimar Sinan, mesleğinde kaydettiği aşamayı da projesi sayılır. İstanbul'a 55 kilometre mesafeden üç yapıyla simgeleştirdi: Çıraklık eseri olarak suyu ulaştıran, bir baş havuz ile küçük havuzlar, Şehzadebaşı Camii'ni, kalfalık eseri olarak çökelme havuzları, su kemerleri, bentler, katmalar Süleymaniye Camii’ni, ustalık eseri olarak da ve maksemler inşa eden Sinan 16. yüzyılda Selimiye Camii’ni zikreden Sinan, 92 cami, 52 İstanbul'da yaşanan su sorununu çözmüştür. Bu mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 projesi ile İstanbul'a binde bir meyille su sevk imaret, 3 darüşşifa (hastane), 6 su yolu, 10 köprü, eden büyük usta ne elektrik enerjisi ne yakıt ve 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de ne de herhangi enerji kaynağı kullanmıştır. 465 hamam olmak üzere 365 esere imza attı. Yaşadığı yıl önce inşa edilen bu isale hattı, günümüzde hala döneme \"Sinan çağı\" dedirten Mimar Sinan, 9 çalışıyor. Nisan 1588'de- 98 yaşında- İstanbul'da vefat etti. Osmanlı Herkülü: Mirîalem Ahmed Ağa Mîrialem Ahmed Ağa... “Nerede o eski yüzülünceye kadar havada tuttuğu da kaynak- sporcular!“ dedirtecek cinsten sıradışı sporcu. larda yer almaktadır. Doğuştan sportmen bir Ahmed Ağa`nın acı kuvveti hakkında tarihi yaratılışa sahip bu çelik-çavak genç, ata biner- kaynaklarda birçok ilginç rivayet vardır: Çocuk ken, hayvan ne kadar yüksek olursa olsun üzengi- denecek yaşta, odun yüklü bir eşeği bacak- sine basmadan atın üstüne rahatça sıçrayarak larından tutarak havaya kaldıran genç Ahmed, görenleri hayretler içinde bırakır. Kanunî Sultan ayrıca üç yaşındaki deve göçeğinin altına girip Süleyman ile Rodos şövalyelerinin elindeki Rodos rahatça dolaştırırmış. Bunun yanında iki koyunu, adasının fethine (1522) iştirak eder. Bu zorlu fetih iki elinin serçe parmaklarına geçirip hayvanlar sırasında birer kantarlık (56,45 kg) gülleleri MÜNEVVER|54
kaleden içeri fırlatması herkesi hayret içinde Hayatını başarılar ile süsleyen bu büyük sporcu, bırakır. Muhteşem Kanunî`nin Ok Meydanı`nı şakaklarında ihtiyarlık işaretleriyle birlikte Kabe-i ziyaret ettiği bir gün sohbet sırasında, Bursalı Muazzama`nın yolunu tutarak hac vazifesini Şüca`nın Lodos`taki menzilinin 10 yıldan beri yerine getirir. Ardından da dünyadan elini eteğini atılmadığını (rekorunun kırılmadığını) söylenince, çeker. Yaşı yetmişine merdiven dayamış bu büyük Sultan derhal Ahmed Ağa`yı saraydan çağırtır ve kemankeş, günün birinde bir iş için yıllarının bu rekoru kırmasını talep eder. Ahmed Ağa geçtiği Bayezit Camii arkasındaki Okçular zorlardan zor bir talep ile karşı karşıyadır. Çarşısı`na yolu düşer. Eski dostları ile sohbet ederken söz arasında biri \"Pehlivan artık Ama kendisine her daim hâmilik eden padişahını kocadınız\" diye takılma gafletinde bulunur. Sen mahcup etmemek için bu menzilde tam yedi yıl misin bunu söyleyen? Bu söz, bir zamanlar serçe çalışır. Tarihler 1532`yi gösterdiğinde, kendi parmağıyla koyun kaldıran ihtiyar delikanlının çok yaptığı özel ağaç pişrev okunu, Edirneli Usta ağırına gider. Ve hemen atına bindiği gibi çarşının Ali`nin yayına takar ve Yaradana sığınarak kapısının önüne gelir ve elleriyle kemer demirine fırlatır. Yedi uzun yılın emeğinin karşılığı olarak yapışır ve ayakları ile de atın karnını sıkıp kendini Bursalı Şüca`dan 27.5 gez (1 gez 66 cm) aşırı atıp at ile beraber yukarı çekiverir. okunu 1271 geze düşürerek tarihi bir rekora imza atar. Feride S. evval Degirmenci MÜNEVVER|55
İLKLERİN PİLOTU VECİHİ 6 Ocak 1896 yılında doğan Vecihi Hürkuş’un “VECİHİ” verseler de yaptığı VECİHİ K-VI daha o zamanlarda gökyüzüne karşı bir tutkusu uçağını test amaçlı uçurduğundan ceza almıştır. vardır. Bu tutku, sadece gökyüzüne de değildir Fakat asla pes etmemiş ve karşısına çıkan tabii.. Gökyüzüyle beraber uçmaya olan engelleri tek tek aşmıştır. düşkünlüğü de uçak konusunda atacağı ilk adımları beraberinde getirmektedir. Bunun dışında İzmir hava meydanına girip burayı işgal eden ilk kişi olmuştur. Ayrıca TBMM Vecihi Hürkuş, daha küçük yaşlarda 1. Dünya tarafından 3 takdirname verilen tek kişidir. Tabi Savaşı’na katılmıştır. Orada ani gelişen bir olayla bunlar dile kolay geliyor. Fakat bu başarıları hatta yaralanıp, İstanbul’a geri dönmüştür. Burada çoğu zaman başarısızlıkları öyle çabucak elde hayalini kurduğu ve bunun için çabaladığı pilotluk edememiştir. Bu geçen onca yıl içerisinde mesleğine kavuşmuştur. Artık Vecihi’yi üstlenmesi havacılık ve uçaklarla yaptığı her türlü çalışma gereken birçok sorumluluk ve zorluk reddedilmekle kalmamış, gizliden gizliye uçaklara beklemektedir. zarar verilmiş ve sabote edilmiştir. Fakat o, soyadının hakkını vererek asla pes etmemiş Tayyareci Vecihi, 1.Dünya Savaşı’ndaki kararlılığı adeta savaşmıştır. Ancak bu savaşın tabiri caizse ve azmiyle bir Rus uçağını düşüren ilk Türk kazananı, 1969 yılında cenazesine katılan 3-5 tayyareci olmuştur. Savaş sırasında Rusların esiri kişiden de anlaşılacağı üzere Vecihi Hürkuş olan Vecihi, Azerbaycanlıların yardımıyla Rusların olamamıştır. elinden kurtulmuş ve yurduna kavuşmuştur. O zamanlarda uçaklardan ve havacılıktan hiç Günümüzde Vecihi Hürkuş’un ismi neredeyse hiç kimsenin bir bilgisi olmadığı için Vecihi’nin bilinmese de Türk Havacılık tarihinin başta gelen ilerleyeceği yollara taşlar döşenmiştir. Bunlardan isimlerindendir. Rahmet ve minnetle anıyoruz. biri 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde yaptığı uçak tasarımının imzalanmaması diğeri ise Edirne’ye Dilara Fidan inen bir uçakla ilgilenmesi sonucunda her ne kadar uçağın ismini MÜNEVVER|56
BAKÜ'NÜN FATİHİ NURİ KÜLLİGİL Enver Paşa'nın kardeşi, Kut'ül Amare milimetre çapındaki bu ilk yerli ve milli tabanca o Zaferi fatihi Halil (Kut) Paşa'nın da yeğeni yıllarda dünyanın en iyi silahları arasında yer aldı. olan Nuri Paşa, Harp Okulu mezuniyetinin Nuri Killigil’in ürettiği silahın modeli ve teknik ardından Trablusgarp'ta, Balkan Savaşları'nda mekanizması o kadar iyiydi ki İtalyan silah üretici bulundu. I. Dünya Savaşı’nda Enver Paşa Bernardelli tarafından kopyalanıp, 1980’lere tarafından yerli halkı teşkilatlandırarak İtalyan ve kadar kullanıldı. İngilizlere karşı savaşmak üzere Trablusgarp'a tekrar gönderilen Nuri Paşa, başarılarından dolayı 02 Mart 1949 gecesi Sütlüce’deki Nuri Killigil 1918'de 28 yaşındayken yarbay rütbesine terfi ettirildi. 1925 yılında yarbay rütbesiyle emekliliği Silah Fabrikasında üst üste üç patlama oldu. onaylandı ve 29 Şubat 1929’da Kurtuluş Savaşı'ndaki hizmetleri için Nuri Paşa'ya İstiklal Ardından yangın çıktı. Ortalık cehenneme döndü. Madalyası verildi. Kurtuluş Savaşı döneminde Erzurum'da tamirhane ve fabrikalarda çalışıp ele Nuri Killigil, patlama sırasında fabrikada geçirilen silah ve malzemeyi kullanılır hale getiren; daha sonra kurduğu fabrikada top, havan, bulunuyordu. Sabotajı gerçekleştirenler uçaksavar mermi ve tapalarının yanı sıra uçak bombaları imal eden Nuri (Killigil) Paşa, özel sektör profesyonel katillerdi. Bir taşla iki kuş vuracak, olarak yerli harp sanayisinin gelişmesine ve Türk ordusunun ateş gücünün artırılmasına katkı hem fabrikadan hem de Nuri Paşa’dan sağlayan ilk girişimcilerden biri olarak biliniyor. Kısıtlı imkânlar ve zor şartlar altında ürettiği silah kurtulacaklardı. Patlamalar sabaha kadar sürdü. ve mühimmatı, Milli Savunma Bakanlığına sattığı gibi yurt dışına: Mısır, Filistin, Pakistan, Suriye gibi Ertesi gün kara dumanlar Galata’dan görülüyordu. ülkelere de ihraç etti. Dünya silah lobisinin birtakım hamleleriyle Nuri Killigil'in silah üretimi Aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu engellenmeye başladı. Hatta bu çabalar, fabrikanın kapanma aşamasına gelmesine neden patlamada hayatlarını kaybetti. Günlerce oldu. Çevrenin baskıları sonucu silah üretemeyeceğini açıkladı ama üretimine gizlice aranmasına rağmen Nuri Paşa’nın cesedine ait devam etti. Nuri Paşa, silah fabrikasında, çizimini bizzat yaptığı ve kendi adını verdiği Nuri Killigil hiçbir şey bulunamadı. Sonunda boş bir tabut tabancasını üretti. Yarı otomatik ve 9 defnedildi. 20 gün sonra cesedinin ana gövdesi Haliç’te su üzerine çıkınca, ailesi cenaze töreni yapılmasını istedi, ancak dönemin İstanbul Müftüsü, “Bir et parçasının cenaze namazı kılınmaz” şeklinde bir fetva verdi. “Nuri Killigil Fabrikası Şehitliği”ne namazı kılınmadan defnedildi (24 Mart 1949). Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı. Zeynep Koçak MÜNEVVER|57
Ok, önemli bir av ve silah aleti olmasından Uhud Savaşı’nın verildiği en tehlikeli anlarında dolayı hiç şüphe yok ki insanlık tarihi Peygamberimizin (s.a.v.) Hz. Sad’ a elindeki okları sürecinde çok önemli bir yer kaplamıştır. İlk verip : At , ya Sa’d at! Anam babam sana zamanlar av aracı olarak kullanılan ok, çeşitli feda olsun! buyurarak, ona iltifatta kültür ve medeniyetler tarafından geliştirilerek bulunmuştur. Hz. Sad’ın Uhud günü kâfirlere mükemmel bir savaş aracı olarak da bin kadar ok attığı rivayet edilmiştir. Ok ve kullanılmaya başlanmıştır. Yıllarca insanoğlunun yayın bir hakimiyet sembolü olarak telakki avlanmada ve savaş alanlarında en önemli kozu edilmesi Selçuklularda da devlet bayrağı olarak kullanılmıştır. Selçuk Bey devleti olmuştur. kurduğunda, güneşin doğduğu yerden battığı Orta Asya steplerinde doğan Türk Okçuluğu, yere kadar hakimiyet ülküsü olan çift başlı Türklerle birlikte dünyaya yayılmış ve sadece kartal ve babası Dukak Bey’ in demir yay savaş aracı olarak değil bir eğlence unsuru olarak okunu, gök bayrağa nişane olarak belirlemiştir. da yaşatılmıştır. Orta Asya kavimlerini ilk defa tek Türk Okçuluğu Selçuklular devrinde her ne kadar bir bayrak altında toplayarak, birliği sağlayan pek çok açıdan gelişme gösterse de altın çağını Asya Hun Devleti devrinde Mete Han ile birlikte Osmanlılar ile birlikte yaşamıştır. Dünyaya Türk ok ve yayları, daha sonraları adından sıkça okçuluğu öğreten Osmanlılar olmuştur. söz ettirecek bir efsane haline gelmiştir . Bu Avrupalı okçuların rekor atışları 300 metre devirde Çin İmparatorluğu'na gönderilen iken, Osmanlılarda 600 metreye ok atamayan mektuplarda Hun Birliği ‘’ Yay Çeken Kavimler‘’ okçu bile olamıyordu. Osmanlı okçularının bu olarak tasnif edilmiştir. Bu dönemde okçuluk başarısının bir nedeni her gün Okçular Tekkesinde tarihi ile ilgili önemli bir gelişme de Mete gün doğumu ile 3000 tane yay çekmelerindendir. Han’ın ‘’ Islık çalan’’ yahut ‘’vızıldayan ‘’oku icat Osmanlı ' da okçular belli bir aşamayı geçtikten ederek Türk okçuluğuna yeni bir ok türünü sonra onlara merasim yapılıp ardından kazandırması teşkil etmiştir. Aynı zamanda üstatları tarafından ‘’ Kemankeş sırrı ‘’ verilirdi . psikolojik tesir altında da bırakan bu ok daha Bu sırrı merak edenler için : ‘’ Ey bu işe talip sonraları ‘’Çavuş oku’’ diye anılarak çoğu za- olan, attığın zaman sen atmadın ALLAH attı.’’ man yön göstermek amacıyla kullanılmıştır. ayetidir. İstanbul Ok meydanı birçok ünlü Okçuluğun İslam tarihindeki yeri apayrıdır. kemankeşler (okçular) görmüştür. Bunların Okçuluğun piri kabul edilen , ALLAH ve Resulü en namlılarından biri de Tozkoparan yolunda ilk ok atma faziletinin sahibi şanlı İskender‘dir. Tozkoparan İskender’in rekorunu (845,4 metre) yay teknolojisinin bu kadar sahabi, Sa’d bin Ebi Vakkas’dır. gelişmesine rağmen hale hiçbir okçu geçememiştir. ğ şç a ları a an sporumuz OKÇULUK
Bugün kullanılan Türk yayları Osmanlıların Neden okçuluk sorusuna yanıtım; yapımı olan yayları taklit edilerek yapılmıştır. Okçuluk dikkat ve konsantrasyon gelişimine büyük ölçüde katkı eder. Sadece başarıya ve Fatih Sultan Mehmet'in Viyana kapılarına kadar kazanmaya odaklar. Kuvvete karşı vücudunu dengeli ve koordineli kullanmayı öğretir. dayanmasını sağlayan savaş gücünü Türk Başarmak için ilk önce kendimizi aşmak olacağını öğretir. Sabretmeyi ve sabırlı çalışmayı öğretir. akıncılarının okçuluktaki maharetine Sürekli mücadeleyi, pes etmemeyi ve hiç yılmama yetisini kişiye kazandırır. Aletleri vücudunun bir . bağlayabiliriz. parçası gibi kullanmayı öğretir... \"Doğru olsam ok gibi, yabana atarlar beni.\" Okçuluk günümüzde ikiye ayrılmıştır. Biri modern diğeri ise geleneksel okçuluktur. Modern okçuluk Kemankeş: Okçu, Kabzadaş: Okçu arkadaş tekniğini Batı kültüründen alırken, geleneksel Serendaz: Korkusuz, Küşad vermek: Ok atmak okçuluk tekniğini başta Türk Okçuluğu olmak üzere Doğu kültüründen almıştır. Modern okçular Meşk: Talim, Peykan: Ok ucu, Tir: Ok, Dumdullu Ok: temeli İngiliz yaylarına dayanan uzun boylu ve Deniz savaşlarında kullanılan ucu ateşe verilen ok, ekipmanlı yaylar kullanıp, yayı üç parmak Endam: Okun gövdesi, Keman: Yay, Kemanger: çekerken, geleneksel okçular temeli Moğol ve Türk Yay yapan usta, Tirzen: Ok yapan usta, Şast: yaylarına dayalı olan kısa boylu ekipmansız Zihgir (okçunun baş parmağına taktığı eşitli yaylar kullanıp, mandallama (başparmak çekişi) hayvan boynuzlarından yapılan yüzük), Sinekeş: kullanıyorlardır. Geleneksel yaylar yapısı Göğsüne yay çekip ok atan kişi (Nişan alınmadan bakımından uzak mesafeye elverişlidir. Geleneksel atış yapılır, at üzerinde kullanılır.), Cengbaz: okçuluk tekniği bakımından savaş alanında daha Kabza tutuşunda baş ve işaret parmağın çengel kullanışlıdır. Bunun sebebi ise hem uzak mesafede biçiminde olması, Nimkeş: Yayı yarım çekip kullanışlı olup at üzerinde her türlü atışı kolayca bırakan, Cüdad: Yayı hızlı çekip bırakan. sağlayabilmesindendir. Öyle ki Türk okçularının savaş esnasında 1 dakikada 20 küsur ok Gerilir zorlu bir yay, atabildikleri söylenmektedir. Dünya çapında Oku fırlatmak için. yapılan bilimsel çalışmalar okçuluğun pek çok farklı kültürü birleştiren bir etkinlik olduğunu Hüseyin Nihal Atsız ortaya koymaktadır. Bunun nedeni okçuluğun Muhammet Bastem yerel değil evrensel bir uğraş olmasıdır. Ülkemiz okçuluk sporunda büyük başarılara ev sahipliği Feride S. evval yapmıştır. Türkiye'yi dünyada temsil eden milli okçularımız Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz, Avrupa Okçuluk Şampiyonası'nda dünya rekoru kırmıştır. 1904 Olimpiyat Oyunları’nda kadınların yarışabildikleri tek spor dalı okçuluktu. Okçuluk günümüzde son derece modern Degirmenci malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır. Ok atmanın en çekici ve güzel tarafı uzaktaki bir cismi vurmanın hazzıdır. Ok atan kişi bedenini ve ruhunu eğitip, kendisini maksimum düzeyde kullanmasını öğrenir. MÜNEVVER|59
Pers İmparatoru Büyük Kiros hiç durmadan Saka topraklarına akın ediyordu. Ancak karşılaştığı şey hiç de beklediği gibi değildi. Pers İmparatoru Büyük Kiros, Saka topraklarına sürekli akınlar yapıyor ancak bula bula yanmış yakılmış topraklar buluyordu. Türk kültüründe kadının yeri diğer milletlere göre Sürekli geri çekilen Sakalar’ın yıpratma taktiği idi çok farklıdır. Kadınlar ikinci planda görülürken bu. Savaşa uygun anı bekleyen Tomris Hatun ve Türkler hakanın yanında ver vermiş, karar ordusu Persleri çok yıpranmıştı. Persler bu olaydan mekanizmalarında söz sahibi yapmıştır. Hatta bıkıp sürekli geri çekiliyordu. Bir süre sonra başka hükümdar bile olmuşlardır. İşte onların en ünlüsü bir yol denemeye karar verdiler. Tomris Hatun’dur. Dünya tarihine geçen Tomris Hatun’u gelin birlikte tanıyalım. Tomris Hatun MÖ 6. yüzyılda yaşadığı varsayılan Pers İmparatoru Büyük Kiros, Tomris Hatun’un Saka kraliçesidir. Kendisi tahta çıktığında rakip kendisiyle evlenmesi karşılığına onunla uğraşma- ülkelere karşı önlem alarak ülkesini korumaya yacağını söyledi. Ancak bu bir oyundu ve Tomris çalışmıştır. Sakalar’ın en büyük düşmanları Pers Hatun da oldukça zeki bir kadındı. İmparatorluğu’ydu. MÜNEVVER|60
Yazan: F. Şevval Değirmenci Çizen: Tuğba Badem Gelen teklifi reddetti. Teklifi reddedilen Pers Oğlunun öldüğü haberi alan Tomris Hatun yıkılır İmparatoru rahat durmadı, yine Sakalar’a saldırdı. ancak mücadelesinden vazgeçmez. Tomris Hatun Pers ordusunda ilginç bir silah vardı; Eğitilmiş yemin ederek şöyle söyler: Kana susamış Kiros! Sen köpekler. Tomris Hatun bu defa geri çekilmenin oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın fayda sağlamayacağını anladı. şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım! Amcası Alp Er Tunga’yı da öldüren Perslere kini oğlunun ölümüyle daha da artmıştı. Savaş meyda- nına kendisi de çıkan Tomris Hatun çetin bir savaş sonucu Acemleri alt etmişti. Uygun bir alan seçip Büyük Kiros'un ordusunu beklemeye başladı. İki ordu, aralarında birkaç kilometre kalacak bir biçimde mevzilendi. İki or- dunun arasında bir çadır kurdurmuştur. İçinde güzel kızlar, yiyecekler ve şarap bulunan çadıra ansızın saldırı düzenlemiştir. Tomris Hatun'un oğlu ve beraberindeki Tomris Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kuvvetler, içerideki birkaç Pers'i öldürüp kafasını kan dolu bir fıçıya atarak \"Hayatında kan eğlenceye dalmışlardır. Ancak birkaç saat sonra içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla bir baskın düzenleyen Pers kuvvetleri, çadırı doyuruyorum!\" der. basıp Tomris Hatun'un oğlu da olmak üzere içerideki Sakaları öldürmüşlerdir. MÜNEVVER|61
GAMALI HAÇ MI, Adolf Hitler oluşturmayı amaçladığı “arı ırk’’ Ayrıca Türk saz şairleri de sazlarıyla hayatlarını (üstün ırk) söylemiyle bir kaynak aramaktaydı. ozlaştırdıklarını düşünürler. Saz şairlerine ozan Hint-Avrupa uygarlığı fikrini beğendi ve Hint- (oz+an) denilmesinin sebebi de budur. Daha önce Germen İmparatorluğu kurmak istedi. Bu sırada bahsettiğimiz gibi Oz Tamgası birçok medeniyet araştırmalarında Ön Türkler (İskit-Saka-Proto) tarafından kullanılmış olsa da kültür devamlılığı yoluyla Hindistan ve Tibet’e kadar gelmiş olan sadece Türklerde mevcuttur. Oz Tamgasını ilk ‘‘Oz Tamgası’’nı gördü ve başkanı olduğu Nazi defa Kırgızistan’da Tanrı Dağlarının Aladağlar Partisinin sembolü yaptı. Günümüzde hâlâ Oz kolunda 3500 rakımda ‘‘Saymalıtaş Kaya Tamgası yerine Gamalı Haç veya Svastika gibi Resimleri’’nde görmekteyiz. Bu kadar yüksek isimler kullanılıyor. Bu tamga Tibet’ten Roma’ya, rakıma rağmen kayaların aşınmamasının sebebi Antik Yunan’dan Japonya’ya kadar birçok ise kayaç türleri ve sıcaklıktır. Nitekim rakım kültürde kullanılmış olsa da kültürel devamlılık (yükselti) arttıkça sıcaklık azaldığından kayalar sadece Türklerde görülmüştür. daha uzun ömürlü olmuştur. Resimler için tarihlendirme yapılamamakla birlikte MÖ.5000’li Oluşumu ve Anlamı yıllarda kaya üzerine işlendiği düşünülmektedir. Oz Tamgası Türklerin Anadolu’ya girişi ile birlikte Oz Tamgası'nın oluşumunda Ön Türkler Ög Anadolu’daki birçok yapıda da motif olarak damgasını (dikey ters L harfi) uçlarından eserle işlenmiştir. birleştirerek bir nevi çarkıfelek oluşturmuşlardır. Anlamı ise Tanrı’ya erişmek için gerekli yüksek düşünce anlamına gelir. Haç olarak görülen şekil ise Ön Türkçede Oz Tamgası'dır. Günahsız olmayı ifade eder. Oz Tamgası Ön Türklerde Ozlaşarak Tanrı’ya erişmeyi öbür dünyada şekil değiştirerek yeniden oluşum düşüncesi (metamorfoz) anlamına gelmektedir. Yani İslam dinindeki ahiret inancıyla eşdeğer diyebiliriz. Bunun en büyük örneği ise Yesevilerde Ozlaşarak/yanarak Allah’a erişmeyi ifade eder. Bundan dolayı da Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinde de Oz Tamgası işlenmiştir. MÜNEVVER|62
OZ TAMGASI MI? İ İAHMET H LM GÜLER Sivas Divriği Ulu Camii Özbekistan Şah-ı Zinde Külliyesi Sivas Karlı Köyü Çeşmesi Kaşgar Türk Kilimleri Kazakistan Ahmet Yesevi Türbesi Konya Karatay Medresesi Sivas Şifaiye Medresesi Tanrı Dağlarının Kollarından Aladağ \"Saymalıtaş Kaya Resimleri\" MÜNEVVER|63
K riUsaDleÜsi S Bugün kimseler varmaz yanına, Tepeden tırnağa mahpussun, Belki; Fırlattığın o taşla, Kurtaramadın o kutsal şehri ama, Misal oldun tüm İslam Coğrafyalarına. Çocuk olamazsın bu topraklarda, Çünkü büyük başlarsın bu hayata. Ey Kudüs! Kelebeklerin çocuklardan, Uzun yaşadığı şehir. Hüzün yankılanır sokaklarından, Ey Kudüs! Peygamberin kokusu, Yaşlar süzülüyor gözlerinden, Ey Kudüs, dinlerin gerdanlığı! Kentlerin en acılısı, Dayanamıyorum bu ayrılığa. Ey Kudüs, fatihlerin kokusunu alıyorum! Sana doğru yaklaşıyor, hissediyorum. Bir gün bu esaret sona erecek, biliyorum. Muhtazar MÜNEVVER|64
TÜRK'ÜN ASKERİ Gecenin zifiri karanlığında, Küçücük bir ışık, sokak ortasında. Sanki tüm mahalleyi aydınlatacak, Bir Cuma akşamında. Yükselirken sela sesleri, Dinmez ananın evladına hasreti, Evladı şehadet şerbeti içmiş, Evlat, anaya hasret gitmiş. Bir çocuğun “baba, baba” Feryadı Dünyayı inletmiş. “Anne, babam gelecek değil mi?” Sorusu kalpleri titretmiş. Arkasında en sevdikleri; Türk neferi. “Kanını yerde koymayacağız yiğidim” ALLAHU EKBER der şehadete koşar, Türk’ün gururu, Türk askeri Münevver Kayadibi MÜNEVVER|65
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİYLE RÖPORTAJ - Merhaba, bize biraz kendinizi tanıtabilir - Bilginin yanında sınav psikolojisi nasıl misiniz rica etsem? olmalıdır? Merhaba. Ben Muhammet Turgut KOÇAK. 20 Bilgi yeterli değil kesinlikle, psikolojinin çok yaşındayım. 2018 yılında Mehmet-Münevver sağlam olması gerekir. Kurban Anadolu Lisesinden mezun oldum. KTO Karatay Üniversitesini %100 burslu olarak - Okul yanında dershane yararlı olur mu? kazandım. Öğrencide bitiyor kesinlikle. Çabası, gayreti ve - Bu mesleği seçerken neleri göze alarak isteği çok önemli. seçtiniz? - Neden bu mesleği seçtiniz? Eşit ağırlığın en iyisi hukuk fakültesi olduğu için Çocukken bu mesleğe ilgim çok fazlaydı. Yakın ve çocukluk hayalim olduğu için bu mesleği çevremde ablam ve abim de avukat olduğu için seçmek istedim. onlardan görüp bildiğimden de dolayı bu mesleğin nasıl olduğunu biliyordum. - Sınav senesi bu stresi nasıl atlatmaya çalıştınız? Mezuna kalmanın korkusu benim için yeterliydi bu yüzden atlatmak zorundaydım. - Konu eksiklerini son sene mi yoksa her sene düzenli bir şekilde mi kapattınız? Son sene kapattım ama çok çalışmak zorunda kaldım. - Üniversite sınavını kazandığın an ilk ne hissettiniz? Çektiğim zorlukların bittiğini ve emeklerimin karşılığını aldığımı hissettim. MÜNEVVER|66
- Bu mesleği seçmenizde ailenizin baskısı - Size mesleğinizi yaptırtan para mı? oldu mu? Kimse bedava çalışmaz. Herkes mesleğini pa- Ailemin hiçbir baskısı olmadı. Yakın çevrem çok rası için yapar. Bende tabiki hayatımı en iyi etkili oldu. Ben yakın çevremden görerek tercih şekilde devam ettirebilmek için yapıyorum. ettim. - Günde kaç saat ders çalıştınız bu mesleği - Nasıl bir çalışma planı izlediniz ? seçebilmek, kazanabilmek için? Çok çok fazla çalıştım. Bazen ne kadar olduğunu 13 saat çalıştığım oluyordu. bile bilmiyorum. - Ders çalışma süreci boyunca sıkıldığınız pes Dergimiz için bu röportajı yapmayı kabul ettiğiniz zamanlar oldu mu? ettiğiniz için çok teşekkürler bundan sonraki yaşantınızda kolaylıklar dilerim. Hiçbir zaman sıkılıp pes etmeden tamamen konsantre odaklanmaya çalıştım. Ben de bu röportaja beni seçtiğiniz için teşekkür ederim - Kitap okudunuz mu? Okuduysanız derslerinize katkıları oldu mu? Zeynep Koçak Kitap okumayı pek fazla sevmeyen birisiyim maalesef. Okuyanlara saygı duyuyorum tabi ki. MÜNEVVER|67
YÜZYILIN BEYİN CERRAHI GAZİ YAŞARGİL Dünyaca ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil, 1925 çalışmalardan dolayı “Yüzyılın Beyin Cerrahı” yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde dünyaya geldi. seçildi. 2013 yılında emekli olduktan sonra Eğitim hayatına Ankara’da başladı. 1943 yılında Türkiye’ye dönerek Yeditepe Üniversitesi Tıp Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Fakültesinde çalışmaya başladı. Buradaki Mezuniyetinin ardından Friedrich Schiller çalışmalarına devam eden Yaşargil’e, Türkiye Üniversitesi‘nde tıp eğitimine başladı. 1945 Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası verilmiştir. yılında İsviçre’ye giderek Basel Üniversitesi‘nde Yaşargil klipslerini birçok doktor kullanmakta. eğitimini sürdürdü. Buradaki eğitimini 1949 yılında Ama benim dikkatimi çeken bunların hiçbiri tamamladıktan sonra kısa bir süreliğine Anatomi olmadı. Benim dikkatimi çeken bir videoda yaptığı Enstitüsü’nde Dr. Josef Klinger‘in yanında görev konuşma oldu. Beynimizi kaç araba markası yaptı. 1950 ile 1953 yılları arasında ise asistanlık olduğu veya yaşadığımız şehrin sokaklarının adı yaptı. Uzmanlığını Zurich Üniversitesi‘nde beyin ile doldurmamamız gerektiğini söylemişti. Bu tabî cerrahisi kliniğinde tamamladı. 1960 yılında ki bir benzetmeydi. Her gün kafamızın içinde o doçent olan Yaşargil, 1965 yılında profesör oldu. kadar fazla düşünce dönüyor ki yaptığımız hiçbir 1973 yılında ise ordinaryüs profesör oldu. şeye odaklanmıyoruz. Gazi Yaşargil’in yaptığı tam Yaşargil, mikroteknikle omurilik yollarının açılım olarak buydu, beyninde yani kendi deyimiyle yöntemini bütün beyin ve omurilik cerrahisinde vücudumuzdaki en değişik organda ne kadar kullanmaya başladı. Bu yöntem daha sonra tüm gereksiz düşünce varsa onları silip yalnızca dünyada kullanıldı. 1993 yılında Zurich yaptığı işe odaklanıyordu. Ve bize bir öğüt Üniversitesi’nden emekli oldu. Ertesi yıl veriyordu: ”Beyninizi çöplerle doldurmayın.” Amerika’daki Arkansas Üniversitesinde çalışmaya başladı. Burada yapmış olduğu Sinem Çelik MÜNEVVER|68
HİÇBİR ŞEY İMKANSIZ DEĞİLDİR SÜMEYYE BOYACI Hayatta sağlıklı ve mutlu kalabilmenin yollarından 2016 Berlin Para Swimming World’de ciddi biridir, barışık olmak. İnsanlarla, nesnelerle, en derecelerle milli sporcu oldu. En son katıldığı önemlisi kendinle… Bunu başarabilen insanlar Avrupa Şampiyonasında 1. olarak Cumhuriyet başkaları için de ilham kaynağı olabilir. Sümeyye tarihinin ” yüzmede ilk kadın Avrupa şampiyonu” gibi… oldu. Varmak istediğimiz yollarda karşımıza çıkan Şu anda yüksek bir puanla kazandığı okulunda eksikler, engeller, yolculuğu imkânsız kılmaz ki. lise öğrencisi. İlerideki en büyük hedefi ise 2020 Tam tersine o yola her şeye rağmen koyulmak, tokyo olimpiyatlarında yüzmede Türkiye’nin ilk yolu da bizi de daha değerli kılar. olimpiyat şampiyonu olmak ve ülkesini en iyi Mesela iki kolun eksikliğini 3 yaşında fark ederek şekilde temsil etmek için yurtdışında eğitimler alıp başlayabilirsin hayata. Çok acı gibi geliyor ilk psikolog olmak(tı). Fakat olimpiyatların 23 başta değil mi? Ama neden bunu “çok acı” Temmuz-8 Ağustos 2021 tarihine ertelenmesi ile vehimleri ile kendine kabullendirip hedefi olan şampiyonluğa biraz daha bekleyiş ve yapabileceklerinden habersiz öylece ölmeyi sabır gerekecek. bekleyesin ki? Her şey, her başarı belki de önce kendinle barışmakla başlayacak. “Benim kollarım yoktu ama fazladan iki kanadım vardı: biri yaşama tutkum diğeri annem” diyor. Tüm bunların emsalini görebileceğimiz bir kişiyi Diyor ve hepimizi biraz düşünmeye, kendimize inceleyelim o zaman: Sümeyye Boyacı dönüp bakmaya ve belki de biraz da hüzünlenip hemen ardından umutla yeşermeye sevk ediyor. Yaşı 17 olan; yaptıkları, başardıkları, kazandığı Teşekkürler Sümeyye; uç ve kanatlarına kuvvet, ödülleri bu sayıdan daha fazla olan bir kız. 4 başarılarına devamlılık gelsin. yaşında resim yapmayı, 5,5 yaşında yüzmeyi öğrendi. Henüz 6 yaşındayken Rusya’da ve birçok Erdem yerde sergiler açarak “Rusya’da resim sergisi açan ilk Türk” unvanını aldı. Eğitim hayatında ise MÜNEVVER|69 karşılaştığı zorluklara rağmen yine çok başarılıydı.
YANLIŞ YOLDAYSAM Eminim birçoğumuzun aklına gelmiştir bu soru. Fakat siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın o odunu Ya yanlış dindeysem? Kötü bir hissiyat. Ne de yine aynı kıvama getiremeyeceksiniz. olsa yanlış yapılan her şeyin bir cezası olur değil mi? Mesela annenizden izinsiz bir yere gidersiniz İnsanoğlu kırılan bir vazoyu bile tamir etmekten akşam yemek masasına yapılan muhabbeti acizken yoktan nasıl var edebilir? Ki bilirsiniz. Gerici bir ortam olmakla beraber vücudumuzdaki harika sisteminin, evrenin hatanızı biliyorsunuzdur, pişman bile olsanız o mükemmel uyumunun, atomdaki o minicik ceza alınacak! Sözü böyle çok uzatırız başka parçacıkların bile harika uyumunun sebebi nedir yerlere çekerek ama asıl konuya odaklanalım. diye sormalı insan. Bakın yanlış yolda olmadığınızı size kanıtlayacak şeyler sunarak kafanızdaki soruları gidereceğim. Cidden nedir bütün bunları oluşumu? Bazı fizikçi Biraz da neden son 5 yılda Türk gençlerinin farklı arkadaşlarımız belki şimdi plakalardan bahseder. dini ideolojilere geçtiğinden bahsedeceğim. Yok, efendim 2 plaka bir araya geldi demir ve altın tozuyla oluştuk bilmem ne… Plakaları bile bir İlk olarak her şeyi başa alalım; evrenin oluşu- şeyin yaratması gerekiyordu. Bu da başta bize bir muna. Yoktan var olmak… Einstein ve daha birçok tanrı inancını verir. Ama tek tanrı mı? Hadi bu fizikçinin kesin dediği bir şey vardır: Hiçbir madde sorunun cevabını arayalım. yok olamaz, yoktan da var edilemez. Örneğin bir tahta parçasını düşünelim. Paramparça ettiniz Mitolojilere baktığımızda; Yunan, Mısır, Maya, makineyle, un ufak oldu ama hala orada. Sonra İskandinav vs. bütün tanrıçalar ve tanrılar insana yaktınız fakat o sadece yanmış, kül olmuş bir benzetilse bile bizim konumuz bu değil. Konumuz odun parçası. Başka şeyler denediniz gözle hepsinin içinde bir kavga, tartışma, bir münakaşa görülemez hale getirdiniz vs… Ama hala o orada. vardır. Misal, Yunan Mitolojisinin güzel yüzlü Sadece fiziği değişmiş bir odun parçası. Oradan Medusa'sının çirkin bir yılan kadına dönüşmesi. onu yok edemezsiniz. Bazılarınız şimdi diyecektir Misal, İskandinav Mitolojisinin yıldırımların tanrısı rüzgâr şu bu… O un ufak ettiğimiz parçayı uzaya olarak bilinen Thor'un (birçoğumuzun filmlerden bile çıkarsak, kara deliğe bile girse o odun uzay bildiği Thor) babası Odin öldükten sonra Loki yani boşluğu içinde hala var olacak. kötülükler tanrısı ile savaşı. Hatta öyle bir noktada derler ki: Hiç kimse ama hiç kimse, Thor’un büyük kahramanlıklarını aklında tutup ezbere söyleyecek kadar bilge değildir. MÜNEVVER|70
Size şimdi soruyorum Tanrılar arasında bir sa- Örneğin bir meal, tefsir almış mı eline, kendi dinine vaş varken bu kimin kahramanlığıdır? Acımasız soru sorup yanıtını aramış mı kitabından. tanrılar. Bir yaratıcı affedici olmalıdır. Ama Araştırmış mı rehberinin geçtiği yolları? Kulaktan mitolojilerde de göründüğü üzere daha çok savaş dolma bilgilerle yanlış düşüncelere kapılan bir eğilimli tanrılar vardır. (Sıfatlarından anlaşıldığı toplum yapısı olmamız başta bu inançsızlığın üzere) Kendileri hata yaparken yarattıkları sebeplerindendir. varlıklardan neden hata yapmamalarını istesinler, bunu isteyecek hakları yoktur. Son sözümse gençlerin dinamikliği. Kafalarının herhangi bir soru ile yerle bir olabileceği. Yahut bu O halde bunun sonucunda tek bir tanrı olduğuna tarz işlerle uğraşılmaması gerektiği, sadece ders varabiliriz. Zaten tek tanrılı dinlere bakarsanız çok odaklı çalışması gerektiğinin algısı verilmesi. Bir az olduğunun farkına varırsınız. Hatta sadece insan için inancından daha önemli bir iş olamaz. İslam bile diyebiliriz. Hristiyanlık falan yok mu Bütün bu inançsızlıklar doğrultusunda kişi hayatın diyeceksiniz? Orada bile 3 din inancı olduğunu ve bir anlamı olmadığını sanıyor. şuan Hristiyanlığın Paganizmle harmanlanmış bir din olduğunu çok az kişi bilir. (Paganizm çok tanrılı Sadece araştırın, kendi dininizin ne dediğini bir dindir.) Bozulması zaten başta buradan bellidir. anlayın ve sonra başka araştırmalara dönün. Siz Size bunun tarihçesini başka bir yazımda de benim bu dediklerime haklılık payı vereceksiniz. anlatmak isterim. Hristiyanlık'ta bile Kutsal Ruh (Hazreti Meryem) tanrının oğlu (Hazreti İsa) ve Anonim tanrı inancı vardır. Sadede gelirsek bu şekilde bir düşüncemiz olduğunda görüyoruz ki tek hak dinin İslam olduğu ve tanrı değil Allah inancı olması gerektiğine varırız. Gelelim size bunu kanıtladığımı göre neden son 5 yılda Türk gençlerinin farklı dini ideolojilere geçtiğine. Çok sebepleri olmasına karşın kısa kısa örneklerle anlatacağım. Başta sosyal medya. Ah yine mi ya! Başım ağrısa zaten sosyal medyadan değil mi (!) diyen tayfa… Öyle değil bahsimiz. Sakin olun. Sözüm \"Kara Mizah\" başlığı altında dini şeylerle dalga geçerek insan beynini sulandıran kendini komik sanan insan timsallerine. Bu konu tek İslam için değil, hangi din olursa olsun dalga geçilemez. Şakası dahi yapılamaz. Saygı çerçevesinde olunması gerekir. Bir başka etken de cahillik. Ne cahilliği be? Okula geliyorum gidiyorum haftada 40 saat ders ne cahilliği?! Bizim cahillikten kastımız dini inançlar. Bunu ilk düşünenler, dini bir şeyleri ne kadar araştırmış merak içindeyim. MÜNEVVER|71
BİYOLOGLA RÖPORTAJ Dergimizin bu sayfasında Doç. Dr. - Bu mesleğin zorlukları nelerdir ? Gökhan Zengin ile yaptığımız röportaja yer verdik. Biyoloji alanında Sürekli bir şeyler düşünmek zorundasın. sorduğumuz sorulara verdiği yanıtlarla Tatil diye bir şey yok. sizlerle. Keyifli okumalar... - Bu mesleğin size artı yönleri neler oldu ? - -MNeassleılğbinirizöiğsreizncmiyidsineiçzt?iniz yoksa aile baskısı mı? Çalışma disiplini sağladı. Yabancı dil öğrenmemi sağladı. Yurt dışına çıkabildim. Ortaokul ve lisede orta halli bir Farklı ülkelerden farklı insanlarla öğrenciydim. Üniversitede başarılıydım. çalışabilmek, toplum içinde sözümüzün Hocalarımın söylediğine göre de Selçuk dinlenmesi, saygınlık şu an aklıma gelen Üniversitesinde biyoloji bölümünde en bunlar. yüksek not ortalaması bende. - Üniversitede kalmaya nasıl karar - Mesleğinizi siz mi seçtiniz yoksa aile verdiniz? Bu süreç nasıl işliyor ? baskısı mı? Üniversite dördüncü sınıfta notlarım iyi Babam bu mesleği seçmemi istemedi olunca hocalarımın isteği üzerine kalmaya ama ben kendi isteğimle seçtim. karar verdim. Süreçte dil sınavları, ALES sınavı, Araştırma Görevliliği sınavlarına - Bu mesleği kaç yıldır yapıyorsunuz? girip kazanınca üniversitede kalınıyor. 12 yıldır bu mesleği yapıyorum. - Size bir meslek seçme hakkı verilseydi aynı mesleği seçer miydiniz? - Mesleğinizi seviyor musunuz? Kesinlikle yine aynı mesleği seçerdim. Bu mesleği kendim seçtim hem de bu Çünkü mesleğimi seviyorum. meslek bizim ekmek kapımız, geçimizi sağladığımız yer tabii ki seviyorum. - Elde ettiğiniz gelir size yetiyor mu ? - Bu mesleği seçmek isteyenlere ne Allah’a şükür. tavsiye edersiniz ? Çok çalışmalılar, gece gündüz çalışacaklarsa seçsinler yani çalışmayı seviyorlarsa seçsinler. MÜNEVVER|72
“ ÇOK ÇALIŞSINLAR... KESİNLİKLE ÇOK “ ÇALIŞSINLAR, AYNI ZAMANDA KİTAP OKUSUNLAR. YAŞLILARA, BİRBİRLERİNE SAYGI DUYSUNLAR. EN ÖNEMLİSİ EN VERİMLİ ZAMANLARININ KIYMETİNİ BİLSİNLER . - Gençlere ne tavsiye edersiniz? - Vücut esnekliği genetik bir özellik midir ? Klasik bir cevap olacak ama; çok çalışsınlar Vücutta esnekliği sağlayan bir proteinden kesinlikle çok çalışsınlar, aynı zamanda kitap kaynaklanıyor. Yani protein sentezi ve genetikle okusunlar. Yaşlılara, birbirlerine saygı duysunlar. alakalı. En önemlisi en verimli zamanlarının kıymetini bilsinler . - İnsan nüfusunu büyük oranda azaltacak güçte bir virüs üretebilir miyiz? - Bu bölümden mezun olduktan sonra iş bulma Üretilebilir. Zaten bunlar biyolojik silah olarak olasılığı nedir? geçiyor, insanlığın sonunu getirir. Mezun olduktan sonra iş bulmak zor. Mezun - Güneşte tenimiz neden bronzlaşır? olan kişinin kendisini geliştirmesi lazım, nitelikli Melanin sentezi arttığı için tenimiz bronzlaşır. bir eleman olması lazım, iş bulabilmek için birçok alanda böyle oluyor zaten. - Peki size birkaç tane biyoloji ile ilgili sorum - Teşekkür ederiz. var. Virüsler canlı değilse nasıl çoğalıyorlar? Rica ederim. Canlı bir hücrenin içerisine girer ve orada Hasan Zengin çoğalır. - Virüsün yok edilmesi için ne yapılmalı? Yok edilmesi için yapılabilecek en doğru adımlar; virüsün yayılım hızının engellenmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gibi eylemler. MÜNEVVER|73
HATIRASI DEDEMİN Bir soğuk kış günü akşam yemeğimizi yedikten “Ağa, atlar önden gittiler” dedi. Bir baktım atlar sonra çay içiyorduk. Dedem ve sekiz torunu başka yöne gitmişler. Hemen arkalarından gittim. oturma odasındaydık. Dedem eski anılarını Hayvanlar ben oraya gidince bana kişnediler. anlatmayı çok severdi. Ben: Atların yularından tuttum, beni takip ettiler. Hava -Dedeciğim bize bir anını anlatır mısın? biraz karardı. İbrahim de bizden uzaklaştı. O çocukları ata bindirdim, atta duramadılar, indirdim Dedem: yürüyemediler. Bu arada köye yaklaştık. -Sen istersin de ben anlatmaz mıyım, dedi. Bulunduğumuz noktadan köyün evlerinin ışıklarının Sene 1971, Mart’ın 12’si İnlice köyü. Sabah kalkarız. görünmesi gerekir ama görünmüyor. İbrahim Ağılda 350-400 arası koyunumuz var. Koyunlar yalnız gitti artık. Tipi de şiddetini artırdı. Çocukları ağılda durur, biz ağıla gideriz koyunları gündüz yanıma aldım, “şuraya durun” dedim.Tipiden otlatır, akşam oldu mu ağıla koyarız, köye döneriz. yürüyemiyoruz. Ben artık ümidi kestim, ölürsek Köyle ağılın arası 5 km. Ben koyunları otlatmaya bizi bir arada bulsunlar, diye düşündüm. Sonra bir ağıla erken gittim, kardeşim İbrahim ağıla sonra ara tipi sakinleşti, yürümeye başladık. Beraber geldi. Biz koyunlara uğraşırken kar yağmaya yürürken atlar kaçtı. Çocuklara “Siz yoldan devam başladı, sonra tipiye çevirdi. Hemen koyunları edin, ben atları getireyim” dedim. Atın birisi kara ağılın içerisine koyduk. Saat on buçuk civarıydı. saplandı, çıkarmaya çalıştım ama çıkaramadım. Tipinin durmasını kardeşimle bekledik. Ama tipi Öbür at da kara batan atın yanında dikiliyor. Biraz durmadı. bekledim. Yanımdaki tabancadan bir el ateş ettim beni bulsunlar diye. -Dedeciğim yanınızda başka birileri var mıydı? - Köyden silah sesi geldi mi dede? -Yanımızdaki ağılda koyunları otlatmaya gelen iki çocuk var. Çocuklar 11-12 yaşlarında. Yanlarında -Bir kaç el silah sesi geldi. Sonra yürüdüm, iki atları var. Bizim de iki atımız var. Tipi atlardan ayrıldım. Ayakta duran at arkamdan durmayınca hep beraber yola çıktık. Kardeşim gelmedi. Orada sarnıç var. Sarnıcın önünden İbrahim bizim atlarla önden, biz çocuklarla gittim, sonrasını biraz hatırlamıyorum. Sarnıcın arkadan yürüyoruz. Sonra bir ara İbrahim'e yolda önünden yukarı çıkılır, evlerin yanına varılır diye ulaştım. İbrahim’in yanında bizim atlar yoktu, düşündüm. Ama yukarı çıktığım halde ev gelecek, “İbrahim atlar nerede? “ dedim. ışık gelecek diye bakıyorum ama yok, köy kayboldu gitti... Neyse gittim rampayı çıktım, meşe çalılarının yanına vardım. MÜNEVVER|74
Meşe çalılarını görünce köyden uzaklaştığımı -Dedeciğim evde kim vardı? anladım. O arada bir köpek sesi geliyor. Ses, köy tarafından değil ters taraftan geliyor. Çalıların -Evde eşim ve koca anam vardı, herkes beni yanına oturdum. aramaya gitmiş. Paltomu çıkarınca koca anam beni bildi, beni oturttular “çocuklarla İbrahim -Çok uykun geldi mi dedeciğim? geldiler mi? “ dedim. Beni aramaya gidenlerde haber alıp geri döndüler. O günkü tipide civar -Çok uykum geldi ve yoruldum. Ben otururken köylerde altı-yedi kişi ölmüş. Hayatımın en zor ezan okunmaya başladı, ayağa kalktım ezanın günüydü. “ sesini takip ederek yürüdüm ve köye ulaştım. Evimizin yolundan ilerledim, eve vardım. Evin -Dedeciğim sana teşekkür ederim, bu hatıranı kapısını açıp içeriye girdim, beni tanıyamadılar. bizlerle paylaştığın için. Çünkü her yerimi kar kaplamıştı. Betül Günmala MÜNEVVER|75
Hal-i İnfirad Betül Özçelik MÜNEVVER|76
ardındanG E Ç E N G Ü N L E R İ N Her gelen gün geçeni aratıyor. İlerde güleriz diye sakladığım anılarımı, Dünya daha bir yaşanmaz, Gözyaşlarıyla yâd ediyorum şimdi. Gökyüzü daha bir sığmaz oluyor, Fotoğraflar bulanık, sersem ve acı, Bulutlarla beraber yüreğime. Güzel günlerin geride kalması yürek yakıcı. Sevdiklerim daha bir farklı. O zamanlara dönmek hep bir hayal içimde. Yürüdüğüm yol, aldığım nefes farklı, Dolandığım dağlarda yine dolanmak, Hayallerim yaşadıklarıma düşman, Gezindiğim bahçelerde yine gezmek, O zamanlardaki ben değil şimdiki. Çiçekten taç yapmak, hep bir hayal. Kelimeler anlamsız, cümleler kifayetsiz, Şimdi kim geri götürebilir beni çocukluğuma? Dostlar daha bir acımasız şimdi. Eski zamanlardaki neşeme, her şeye rağmen gülüşüme, Rüyalarım daha bir karanlık, Hislerim daha bir durgun Kim götürebilir o kız çocuğunun temiz yüreğine, İmkansız değil mi? Bunlar hep bir hatıra Mine MÜNEVVER|77
K N LYouTube TAVSİYESİ Günümüzde teknoloji hayatın her alanında teknolojiye fazlasıyla ihtiyaç duyulmaktadır kullanılan ve gerçekten her alanda bizlere Örneğin uzaktan eğitim durumunda kullanılan yardımcı olabilen, özellikle de eğitimin teknoloji uygulamaların kullanımı nasıl olmalıdır, nasıl ile iç içe geçtiği bir dönemde YouTube’da çok kullanılır, daha basiti teknoloji ortamında test vakit geçiriyoruz biz de bu anlamda milyonlarca nasıl oluşturulur ya da sadece öğretmen ve kanalın içinden beğendiğimiz, işe yarayan, fayda öğrenciler açısından değil bir kişi animasyon nasıl sağlayan YouTube kanallarını ön plana çıkarmak yapılır, hangi uygulamayla birlikte yapılmalı? Gibi istedik ve bu yüzden takip edilmeye değer bu tarz başlıklarda videolar paylaşan bir kanal. Bu kanalları inceledik. Bu fayda sağlayabilecek konularda sıkıntı çekenler ve merak edenlere birkaç kanalı sizlere de sunmak istedik. tavsiye edebilirim .Bu kanal benim olsaydı kuruluş tarihinden bu yana paylaşılan video sayısı sadece 13 Ağustos 2015 tarihinde kurulan kanal günlük -2 senede 47 video- bu açıdan geliştirirdim hayatta kullanabileceğimiz ve özellikle de eğitim kanalı, daha çok öğretici videolar paylaşmak adına. Kanalda dikkatimi en çok çeken videolar ise alanında kullandığımız uygulamalar alanında Telegram Quiz Bot ile Test -Anket- Sınav içerik üretiyor. Kurulduğu tarihten bu yana 47 Oluşturma başlıklı eğitim alanında öğrencilere ve video üreten kanal yine kurulduğu tarihten bu öğretmenlere yarar sağlayabilecek videolar oldu. zaman kadar 567.959 görüntüleme sayısına ulaşmıştır. Kanalın abone sayısı gizlidir. Kanal 17 Mayıs 2011 tarihinde kurulan kanal eğitim eğitim alanında kullanılan uygulamalar hakkında alanında içerik üretmektedir. Kurulduğu tarihten bizlere bilgi vermektedir demiştik bunu tam bu yana 8,500 video üreten kanal yine kurulduğu manada açıklarsak; Eğitimde teknolojinin tarihten bu yana 400bin abone sayısına ulaşmayı kullanımında gerekli olan Web 2.0 araçları başarmıştır ve 53.989.177 görüntülenme sayısına (kullanılan materyaller) öğrencilere ve sahiptir. Kanalın eğitim içeri hakkında; alanı Fen öğretmenlere yardımcı olmaktadır ve bizimde günümüzde yaşadığımız eğitim döneminde MÜNEVVER|78
bilimleri, biyoloji, kimya, matematik konularını 8 Mayıs 2016 yılında kurulan kanal 3.000 video anlatan ve öğrencilere ücretsiz bir şekilde sunan üretmiştir. 1,09 Milyon aboneye ulaşmış ve bir kanaldır. Eğitimde matematik, kimya, biyoloji, 115.663.149 görüntülenme sayısına sahiptir. fen bilimleri, sanat ve sosyal bilimler gibi derslerin Kanalın içerik olarak kişisel gelişim, genel kültür, içerisinde eksiği olanlar varsa izleyip öğrenmek yabancı dil eğitimi, web tasarımı ve program adına önerebilirim, güzel bir anlatım tarzı vardır. eğitimleri gibi eğitimlerde içerik üretmektedir. Bu kanalı genelde daha çok sayısal zekaya sahip Çeşitli eğitimlerden paylaşım olması güzel olmuş ve ilgililer adına önerebilirim. Bu kanal benim olsa açıkçası. Bu kanalı bu tarz çeşitli eğitim dallarında sayısal bölüm dışında sözel bölüme de biraz fazla eksikleri olanlar, yeni baştan öğrenmek isteyenler yer verirdim ki azda olsa o alandakiler de bu için tavsiye edebilirim. Kanalda beğendiğim, ilgimi kanaldan yararlanabilsin. çeken videolar ( 3 ayda sıfırdan ileri İngilizce 336 video) başlıklı eğitim içerikli başlıklar oldu. Genel anlamda içerik olarak kaliteli bir kanal, eğitim ve öğretim için. Bu kanalda beğendiğim ilgimi çeken videolar genelindeki matematik ders konu videoları. Çünkü matematik alanında kaliteli anlatımları var. 3 Eylül 2018 tarihinde kurulan kanal, atıkları 12 Mart 2015 tarihinde kurulan kanal 134 video kullanarak ve geliştirerek eşya oluşturma üretmiş ve 96,6 bin abone sayısına ulaşmayı alanında içerik üretmektedir. Kurulduğu tarihten başaran kanal 9.302.855 görüntülenme sayısına bu yana 49 video üreten kanal 4,65 bin aboneye sahiptir. Kanal ilgi ve hobi alanında içerik ulaşmayı başarmıştır. Ve 242.053 görüntülemeye üretmektedir. Bisiklet tamiri dekorasyonuna ilgisi sahiptir. Kullanıp ve kullanmayıp çöpe attığımız ve merakı olanlar için kurulan bir kanaldır. Bisiklet eski eşyaları geri dönüştürerek farklı bir amaçla ve bisiklet araç gereçlerini, bisiklet hakkında ince kullanabileceğimiz hale getiren bir kanal; bu tarz ayrıntıları merak edenler bu kanalı takip geri dönüşüm eşyaları ile kendin yap projeleri ve edebilirler. Bu kanal benim olsaydı video ekleme dekorasyon fikirleri üretip, çöpleri atölyelerinde düzenliliğine dikkat eder ve düzenli bir şekilde yenileyerek yeni bir malzeme haline getirerek video eklemeye çalışırdım. Kanalda beğendiğim ve bizlere sunuyorlar. Bu kanalı kendin yap ilgimi çeken videolar: “Bisiklet nasıl üretilir ve projelerini seven, ilgi duyan, el beceri işlerini bisiklet nasıl kurulur, nasıl kurulmalı?” başlıklı seven kişilere önerebilirim. Ya da bu tarz el beceri videolar oldu. işlerini yapmak isteyen ama yapamayanlar, merak edip yapmak isteyenler bu kanaldan Rümeysa Çiçek yararlanabilir. Bu kanal benim olsaydı paylaşımlarımı artırmaya yönelik çalışmalar yapardım. Çünkü 2 senede paylaşılan video sayısı yeterli değil. Kanalda ilgimi çeken videolar: “Bir takım dönüştürmeler” başlıklı videolar oldu. MÜNEVVER|79
M Ü N E V V E R | 80
M Ü N E V V E R | 81
M Ü N E V V E R | 82
MÜNEVVER|83
Bir dil bilgini gemiye binmiş. Odasını bulmuş ve kitaplarını inceleye başlamış. 5 tane kitap incelemiş.
Epey bir yol aldıktan sonra gemiciye sormuş: \"Ey gemici, dil bilimini bilir misin?\" \"Bilmem.\" \"Desene ömrünün yarısı gitmiş.\" Gemici bu sözlere alınıp kızmış, fakat ses çıkarmamış. Bir süre sonra gemi girdabın ortasında kalakalmış. Çizim : Rümeysa Tabak Dil bilgini korkudan büzülmüş. Onun Hikaye: Gençlere halini gören gemici: \"Yüzme bilir misin?\" Mesneviden Öğütler \"Ben yüzme bilmem!\" \"Yazık! Desene ömrünün tamamı gitti.\" MÜNEVVER|85
1 BULMACA 6 9 13 4 14 11 12 2 57 15 3 8 10 1- Ölmeye Yatmak 6- Beş Şehir 11- Parasız Yatılı 2- Riyaz'us Salihin 7- Hakkari'de Bir Mevsim 12- Direniş Neslinin Amentüsü 3- Tabuları Yıkan Ayetler 8- Kürk Mantolu Madonna 13- Satranç 4- Kayıp Sembol 9- Tehlikeli Oyunlar 14- Hababam Sınıfı 5- Son Kuşlar 10- Suç ve Ceza 15- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu M Ü N E V V E R | 86
CEVAP ANAHTARI 1 6 9 13 4 14 11 12 2 57 15 3 8 10 M Ü N E V V E R | 87
MEFTUN SÖZLÜK TUFEYL sığıntı gönül vermiş CÜDA NEVİ ŞAHSINA MÜNASIR yurdundan ayrı kalmış kişiliği ile herkesten ayrılan DEMAGOJİ halk avcılığı VUSLAT kavuşma MÜTALAA FİGAN görüş acıyla inleme MÜŞAHEDE DİLHUN gözlem İÇTİMAİ içi kan ağlayan sosyal MUHAYYİLE HALİ İNFİRAD hayal kurma gücü yalnızlık hissi HİCAP MESNED utanç duyma dayanak MEYUS MEBDE ümitsiz, karamsar başlangıç HALASKAR RAYİHA kurtaran, kurtarıcı hoş koku İNHİMAK bir şeye düşkünlük BEYHUDE TEBAH harap yer, yıkıntı yararlı olmayan HÜDA Rab MÜNZEVİ HAKKI ÜBÜVVET toplumdan kaçan, yalnız babalık hakkı HİCRAN ayrılık YEİS umutsuzluk ELZEM vazgeçilmez ▲M Ü N E V V E R 8 8
Gergin uykulardan, kör gecelerden Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Sonra düğüm düğüm bilmecelerden Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Gökten yağmur yağmur yağacak renkler Daha hoş kokacak otlar, çiçekler Ardından bitmeyen mutlu gerçekler Bir sabah gelecek kardan aydınlık. -Abdürrahim Karakoç-
Search