Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Sayı-42

Sayı-42

Published by ozgurdogan15, 2019-05-20 03:50:35

Description: Burdurweb Dergisi 42. Sayısı

Keywords: burdur

Search

Read the Text Version

4



TURUNCU EĞİTİM ARTIK BİR ANADOLU LİSESİ Burdur’da özel eğitim alanında faaliyetlerini başarıyla sürdüren Turuncu Eğitim Anadolu Lisesi hakkında Kurucu Müdür Vahit Bulur Burdurweb Dergisi okurlarına söyleşide bulundu. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Vahit Bulur, 1977 doğumlu Matematik Öğret- menliği mezunu ve yıllarını dershanelerde ve özel öğretim kurumlarında öğretmenlik yapmış ve bu yılların büyük bir kısmını Burdur’un gençlerini geleceğe ve üniversiteye hazırlamakta kullanmış bu misyonu şimdi de Turuncu Eğitim Anadolu Lisesi Kurucu Müdürlüğü yaparak sürdürmeye devam eden Burdur’a ve Burdur’un gençlerine yön vermeye çalışan öğretmenim, idareciyim ve kardeşinizim. Turuncu Anadolu Lisesi’ni bize anlatır mısınız? Vahit Bulur:Turuncu Eğitim Anadolu Lisesi Şehrin merkezinde butik anlayışla kurulmuş sı- nırlı sayıda öğrencisi olan ve modern dersliklere sahip, sessiz ders çalışma salonu ve sosyal donatı anlamında kafeteryası olan il emniyet müdürlüğü yanında olması avantajımızla güvenli bir okuldur. 6

Butik dershanecilikten anadolu lisesine uza- sınav soruların çözümlenmesi, akıl yürütmeye da- nan bu süreci bizi anlatır mısınız? yalı dersler hepsi de turuncu da var.Ayrıca Sosyal Vahit Bulur: Bizler ilk önce Isparta’da temellerini ortamdan, ders çalışma kamplarına kadar bir çok attığımız butik dershaneciliği önceden tanıdığımız eğitim modeli turuncuda var. ve sevdiğimiz eğitimin başkenti olan Burdur’umu- Okulun eğitimi konusunda bizi bilgilendir za bir yıl sonra kazandırdık.Böylelikle Burdur’un misiniz? eğitimine yeni bir renk ekledik.Bizimle beraber Vahit Bulur: Okulumuz Özel Anadolu Lisesi ola- Burdur’da farklı bir eğitim sistemi ile tanışmış rak 9,10,11 ve 12 sınıflara hitap etmektedir.Sınıfları- oldu.2014-2015 yılına kadar Burdur’umuzun genç- mız 15-16 kişilik sınırlı kontenjanlarda özel bir hiz- lerini özel butik sınıflarda mükemmel eğitim ve met sunmaktadır.Okul programın içerisinde tekrar öğretim kadrosuyla geleceğe hazırlamaya devam dersleri olan bir önceki yıllarda eksik olan konuları ettik.2014-2015 öğretim yılından itibaren ise der- kapatacak, bir yıl içerisinde iki yılı birden okuyabil- shanelerin kapanması kararıyla bu süreçte bizler diğinin ve 12. Sınıfa geldiğinde tüm lise müfredatı- mesleği öğretmenlik olan yıllarımıza geçirdiğimiz 4 nı 12.sınıfın yazından başlayarak anlatılan ve okul arkadaş olara gönül verdiğimiz ve Burdur’a kazan- sonraları bire-bir soru çözme ve konu anlatımlı bir dırdığımız Turuncu ismi ile temel liseye dönüştük. eğitim verilmektedir. Bu Turuncu bayrağını hiç yere düşürmeden 2018- Genel eğitim konusunda görüşleriniz 2019 eğitim döneminin sonuna kadar çizgimizden nelerdir? sapmadan ve geleceğin öğretmenlerini, mühendis- Vahit Bulur: Eğitim konusunda genel görüşüm lerini, doktorlarını vatanına milletine sevdalı birey- ise Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ile aynı leri olan Burdur’umuzun gençlerini yetiştirmeye bakış açısına sahibim.Ayrıca öğrencilerin seçimle- devam ettik.2019-2020 öğretim yılı ile beraber Al- rinde velilerin etkisinin çok fazla olduğunu düşü- lahın izniyle Özel Turuncu Anadolu Lisesi ruhsatını nüyorum.Bu da yeni nesil gençlerde bir mutsuzluk, almış olarak Burdur’un gençlerini yetiştirmeye de- özgüvensizlik kaygılarının oluşmasına sebebiyet ve- vam edeceğiz. riyor.Toplumda matematik bilmeyenin dışlandığı, Turuncu Anadolu Lisesi’nin akademik kad- müzikle resimle ve sporla uğraşanların “boş işlerle” rosu hakkında bizi bilgilendirir misiniz? uğraştığı düşüncesi toplumun hafızasından kazın- Vahit Bulur: Akademik kadromuz alanında yetkin ması gerekir. özverili , dürüst, çalışkan , fedakar yeri geldiğinde onlara yön veren değerli ve kıymetli eğitim neferle- rinden oluşmaktadır. Öğrenciler neden Turuncu Anadolu Lise- si’ne gelmeli? Vahit Bulur: Hedefleri ve idealleri olan ve bir amaç doğrultusunda okuyan öğrencilerin aradıkla- rı her şey Turuncu da var.Bire bir eğitimler, seviye koruma dersleri, başarı izleme sınavları, yeni nesil 7





ÖZGÜR DOĞAN ÇIKMAZ SOKAKTAN Gazeteci - Mühendis BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİRİLEREK ÇIKILIR [email protected] Hani çıkmaz bir sokağa girersiniz ya o anda yapacağınız birkaç tercih vardır. Birincisi gökyüzüne bakarsınız bir de önünüze. Çıkmaz sokakta çıkış yolunuzun tek yolu bakış açınızı çevirerek geriye dönmektir. Bakış açısını değiştirmek işte bu kadar önemlidir. Sizi çıkmaz sokaktan çıkarır. Bu sözüm ve düşüncem hemen hemen her konu için geçerlidir. Siz değerli okurlarıma bu yazımda ilimiz Burdur’un çıkmaz sokağa girdi- ği bu dönemde ilin gelişiminde tekrar ivme kazanması noktasında bakış açısını değiştirmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Burdur, il kimliği bakımından mermer sanayi ile tarım ve hayvancılık sektörlerine ağırlık vererek bir yol haritası çizmiştir. Son dönemde de bu sektörlerde başarılı sonuçlar elde etmiştir. Ancak il genelindeki bu başarı il merkezine çok katkısı olmamıştır. Burdur merkezin çevre illerden çok geri kalmasında bakış açımızdaki ıs- rar yer almaktadır. İlimizde yaşayan sayısı epeyce fazla bir vatandaş kit- lesinin “Burdur gelişmesin, böyle kalsın” düşüncesi hakimdir. Bu zihni- yet ve kafa yapısında olanlara da saygım bulunmakta ancak Burdur’un gelişimine bu zihniyet ket vurmaktadır. Çevre illerimiz başta olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen birçok ilinde il merkezlerinin gelişiminde göç etkili olmuştur. İl dışından gelen farklı bakış açısına sahip insanlar mevcut yapıyı değiştirmiştir. Burdur, uzun zamandır göç alan değil göç veren şehir halindedir. Burdur’un çok küçük nüfus artışının sebebi ise öğrencilerin belediye ve diğer kurumlar- dan abonelik alabilmek için ikametgah taşımaları ve çok az da olsa kır- saldan kente gerçekleşen eğitim ve ticaret maksatlı olan taşınmalardır. Bu noktada ilimizin bakış açısını iki türlü değiştirebiliriz. Birincisi şapka- mızı önümüze koyarak nerede hata yaptık? Neleri doğru yaptık? Neleri yanlış yaptık? Sorularını Burdur’da yaşayan her bir bireyin kendine sor- ması lazım ki bu şuur ve idrak ile bakış açımızı değiştirebilir. İkincisi de ilimizin göç almasıdır. Burdur’un büyük şehirlerden göç alarak ilimizin vizyonunu artırmada çeşitlilik sağlayabiliriz. Çünkü dışardan gelen va- tandaşların beklentileri Burdur’da yaşayanlardan farklı olacaktır. Örneğin ekonomik verileri ve ülkemizin son durumunu baz almadan ko- nuşuyorum; halen bir alışveriş merkezine karşı çıkan kesim var. Yani bu kesime soruyorum; yılın 9 ayı soğuk ve yağışlı geçen Burdur’da kapalı ve güvenli bir ortamda hem alışverişini hem de sosyal ihtiyaçlarını kar- şılayabilmesi bu kesimi neden rahatsız ediyor? “Esnaf batacakmış…” Esnaf, battı zaten. Ülke ekonomisinin hali ortada… Memlekette Avm açılmadan esnaflar batıyor, battı, batmaya devam ediyor. Demek ki Avm açmakla esnaf batmıyor. İnsanlarda alım gücü olduğu takdirde hem so- kaktaki esnaf hem Avm’deki esnaf kazanır. Bu alım gücüyle alakalıdır. Merak etmeyin Avm’deki esnaflarda batıyor. Biz Burdurlular olarak bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece gelişme- nin aksine yerinde saymaya devam edeceğiz hatta geriye gitmemiz kaçınılmaz. 10



BURDUR’DA YAMAÇ PARAŞÜTÜ HEDEF YARIŞMASI HEYECANI YAŞANDI Türkiye Yamaç Paraşütü Hedef Yarışması’nın 2. etabı Burdur’da 27 Sporcunun katılımıyla gerçekleşti. Türkiye Yamaç Paraşütü Hedef Yarışması 2’nci etabı Burdur’da başladı. 380 rakımlı Avşar Tepesi’nden uçan sporcular Burdur Gölü Halk Plajı’ndaki yarı çapı 5 metre olan daireye inmeye çalıştı. Yarışmaya Türkiye’nin çeşitli illerinden 5’i kadın 27 sporcu katıldı. Yarışma hava şart- ları uygun olması halinde yarınki atlayışlarla sona erdi. Şampiyonanın Burdur etabında genel klasmanda Ke- rem Dinçer, kadınlar klasmanında Mediha Sevgen, ku- lüp klasmanında ise Nilüfer Belediye Spor Kulübü birin- ciliği elde etti. Türkiye Yamaç Paraşütü Hedef Şampiyonası’nın Burdur etabında genel klasmanda Kerem Dinçer, kadınlar klas- manında ise Mediha Sevgen birinci oldu. 12

Bahri Kılıcaslan Burdur’da gerçekleştirilen etaba, 16 ilden 5’i ka- dın 27 sporcu katıldı. Avşar Tepesi’nden kalkış yapan sporcular, Burdur Gölü manzarası eşliğin- den paraşütleriyle gökyüzünde süzülerek renkli görüntüler oluşturdu. Burdurweb’e açıklamada bulunan Türkiye Hava Sporları Federasyonu Burdur İl Temsilcisi ve Bur- dur Yamaç Paraşütü Spor Kulübü Başkanı Bahri Kılıcaslan, yarışmaya ev sahipliği yapmaktan mut- luluk duyduklarını belirtti. Kılıcaslan, “Paraşütü Hedef Yarışması’nın birincisi Mersin’de yapılmış- tı. Yarışmamıza 5’i kadın 27 sporcu katılıyor. İki hafta sonra üçüncü etap Hatay’da ve süper final Bursa’da yapılacak. Bu yarışmalarda ilk 5’e giren arkadaşlarımız milli takıma seçildi” dedi. Türkiye Hava Sporları Federasyonu Yönetim Kuru- lu Üyesi Serdar İlker, AA muhabirine yaptığı açık- lamada, Türkiye Yamaç Paraşütü Hedef Şampiyo- nası’nın dört etaptan oluştuğunu söyledi. Birinci etabın Mersin’de yapıldığını anımsatan İlker, ikinci etabı Burdur’da yaptıklarını, üçüncü- sünü ise Hatay’da gerçekleştireceklerini kaydetti. İlker, final etabının Bursa’da düzenleneceğini belirtti. 13





MEHMET CAN BURDUR’DA BURALARA GİDEMEYEN İNSANLAR VAR! DOĞAN Bu yazıyı kaleme almamdaki en büyük amaç, bu durumu bizi yönetenlerin gö- Gazeteci - Öğretmen rüp, artık buralara gidemeyen insanlarında bu yerleri görmesini sağlamaktır. [email protected] İlimizde bilindiği üzere son yıllarda bir turizm farkındalığı oluştu.Bu neden mi oluştu.Bunun en büyük nedeni ise Salda Gölü’nün tüm Türkiye çapında duyurul- masıdır.Salda Gölü hep oradaydı.Ne oldu da? Bu kadar ön plana çıktı.Hep An- talya turizminin altında ezilen bir Burdur vardı eskiden.Antalya varken Burdur’a neden gelsinler anlayışı vardı.Ben Burdur’un turizm potansiyelini yazarken in- sanlar olur mu öyle şey Antalya varken bizde turizm mi olur? Diyen o arkadaşlar şimdi Salda Gölü’ne gidip, resim çekildikten sonra gösteriş peşinde koşuyorlar. Burdur‘da turizm ile ilgili en büyük sorunlar nedir diye sorarsanız.1.Turizm bilin- ci yok. 2.Turizmden anlayan insan sayısı çok az.3.Turizm Kurumları pasif. 4.Yerel yönetimlerden turizme yeterince destek yok. 5.Turizm yol haritası yok. 6.Her şeye proje yapan kurumlar, turizm ile ilgili bir projeleri dahi yok. Bu konuları tekrar gündeme getirdikten sonra “Burdur’da buralara gidemeyen in- sanlar var” başlığımı neden attığımı sizi anlatmak istiyorum.İlk önce bu yerler ne- resi ondan bahsedeceğim. Salda Gölü, Sagalassos, Kybyria, Lsinia, Kremna, Salda Kayak Merkezi kısacası sayamadığım daha niceleri.İlimizde bu yerleri göremeyen ve gidemeyen insanlar var.Eğer biz sosyal devlet anlayışı ile yönetiliyorsak şayet, Bu insanların bu yerleri gitmesini sağlamak devletin en asli görevidir.Şu aralar her şeyin projesi yapılıyor.Avrupa Birliği projeleriyle insanlar yurt dışına gidiyor, yurt dışından insanlar ülkemize geliyor.Her ne hikmetse Burdur merkezden bu yerlere gidilmesi için ya da kırsaldan kent merkezine insanları bu yerleri görmesi için ne Avrupa Birliği projesi ne de diğer projelerden yapılmıyor. Bununla ilgili nasıl bir proje gerekiyor.Ben onu da sizi söyleyelim.Hep şunu söy- lemişimdir. “Bir şeyi eleştiriyorsan hemen yanına çözümünü de koy.” Her yıl 15- 22 Nisan tarihleri arasında Turizm Haftası kutlanıyor. Turizm haftasını dolu dolu kutlamak istiyorsanız eğer içinde turizm olan aktiviteler yapmak en doğrusudur. Turizm haftasını kültür haftasını gibi kutlamak doğru değildir. Burdur ilinde toplam 15 Belediye bulunmakta.Her belediye, 50 kişilik bir otobüs- le 7 gün boyunca ilimizdeki turistik yerleri kendi yöre halkını geziye götürürse hem turizm haftasını adına yakışır şekilde kutlanır, hem de buralara gidemeyen insanlar bu şekilde gidemedikleri yerleri görerek sosyal devlet anlayışı ile yöne- tildiğinin farkına varır.Bununla ilgili size kısaca bir hesap yapayım.İlimizde 15 Belediye var dedik.Nüfus olarak otobüs sayısını artırırsak şayet tahmini olarak toplam 50 otobüs diyelim.50 otobüsü bulunduğu yöreden aynı ayda kaldırıp bir hafta boyunca ilimizde insanlarının turistik yerleri görmesini sağlarsak eğer, bu bir haftada toplam 17.500 kişinin Burdur’un turistik yerleri tanımış olur.Bu 17.500 kişinin turizm tanıtımına katkısını tartışmaya gerek bile duymuyorum.Bu gezinin maliyeti yüksek midir? Bu geziler günübirlik olacağından sadece ulaşım, tek öğün yemek ve diğer küçük giderler olur. Diğer bir ifadeyle iki saat için ödenen konser paralarını düşünüldüğünde bu ge- zilerin maliyeti devede kulaktır.Bir organizatör tanıdığımla konuştuğumda duy- duklarım çok ilginç geldi.Neden mi? Zaten konser için getirilen sanatçıların fi- yatları çok yüksek iken, bu sanatçıların kuliste , ulaşımda , konaklamaya ve diğer istekleri düşünüldüğünde bir o kadar daha masraf çıkması çok ilginç geldi bana. En merak ettiğim konu ise 2023’te 70 milyon turistle 70 milyar dolar hedef koyu- lan bir Türkiye’de acaba Burdur bu turizm gelirine ne kadar katkı koyacak yada katkı koyabilecek mi? Önemli olan hedef koymak değil, hedefleri doğrultusunda hareket edebilmek. İşte asıl mesele bu.Bir yol haritan yoksa, bununla ilgili bir planın yoksa, bu hedef sadece sözden öteye geçemeyecektir. Bu yazıma, “PROJESİ OLABİLECEK” bir sözle bitirmek istiyorum. “ÖNCE TANI, SONRA TANIT” Son olarak Ramazan bayramınız kutlar, sevdiklerinizle mutlu daha nice rama- zanlara….. 16



18

19





SALDA GÖLÜ’NÜN JEOLOJİK SERÜVENİ Jeofizik Yüksek Mühendisi Abdurrahman Arıkan, Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan doğa harikası Salda Gölü hakkında söyleşide bulundu. Arıkan, Salda Gölü konusunda teknik detaylar paylaştı. Salda Gölü’nün fiziksel özellikleri nelerdir? Abdurrahman Arıkan: Jeolojik serüven diyorum çünkü Abdurrahman Arıkan: Salda Gölü, Göller Yöresi içinde Salda Gölü’ nün bugüne ait görüntüsü binlerce yıl önce- kalan, Burdur’ un Yeşilova İlçesi’ ne bağlı Salda Köyü’ sine ışık tutuyor. Bu güneşten gelen ışığın sekiz dk sonra nden ismini alan bir göldür. Gölün çevresi 44 Km, derinli- dünyamıza ulaşmasına benziyor. Biz ışığı şu an görüyoruz ği ise 190 m civarındadır. Aslına bakarsanız farklı zaman- ama o, Güneş’ ten çıkış itibariyle geçmiş sekiz dakikaya larda yapılan ölçümlerde derinliği sık sık değişmektedir. ait bilgileri taşıyor. Keza gökteki yıldızlar da aynı şekilde. Ben bu durumu gölün oluşumunu da etkileyen dip çökün- Akşam başımızı kaldırıp gördüğümüz yıldız belki de mil- tülerinin, günümüzde de devam etmesi sonucuna bağlı- yonlarca yıl önce sönmüş, ama ışığı dünyayla arasındaki yorum. Bu açıdan değerlendirirsek Salda Gölü; tektonik uzaklıktan ötürü bize yeni geliyor. Salda Gölü’ nde de du- hareketlerden etkilenen karstik bir göldür diyebiliriz. rum pek farklı değil. içindeki yüksek orandaki magnez- Salda Gölü’nü özel yapan özellikleri nelerdir? yum, göldeki bakteriler tarafından tüketilip, hidromanye- Abdurrahman Arıkan: Özellikle Beyaz Adalar Mevkii’ nde zit minereli olarak çökeliyor. Bu minerale sahip bakteri sahil şeridi boyunca izleyen bir beyazlık görülmekte. İlk kolonileri de stromatolitleri meydana getiriyor. Bugün in- izlenim olarak bu özgün durum Salda Gölü’ nü diğer göl- sanlar bu güncel stromatolitlerin çevresel etkenlerle ay- lerden fiziksel olarak ayırmakta. Bu durumun nedenini rışması sonucunu ‘’ beyaz kumsal’’ olarak tanımlıyor ama irdelersek eğer, işte yerbilimcileri hayrete düşüren o jeo- öncesine gidersek bu kumsalın yapı taşının bakteriler ol- lojik serüvene ilk adımı atarız. duğunu anlıyoruz. Bu durum ilk etapta kulağa ilginç geli- Jeolojik serüven dediniz. Bunu biraz açar mısınız? yor ama bundan daha da ilginci, bugün insanların fotoğ- raf çekmek için binlerce kilometre öteden gelmelerine, binlerce yıl önce yaşamış bu bakterilerin neden olduğunu bilmemeleri. Bu bilinçsizliğin bir sonucu olsa gerek ki, ge- len turistlerin bir kısmı Salda Gölü’ nün yaşına ve eşsizli- ğine saygılı davranmıyor. 22

Bir Saldalı olarak, Salda Gölü’ nün son birkaç yılıyla keşfettiğimiz yerleri yok etmekte daha başarılıyız. Doğayı öncesini kıyasladığınızda ne gibi sonuçlar çıkarıyorsu- korumak için yasaklara boyun eğmek zorunda hissetme- nuz? meliyiz. Ortak mirası da kendi evimiz olarak gözetip, içsel Abdurrahman Arıkan: Öncelikle şunu belirtmek isterim bir meyille gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakma he- ki son birkaç yılda yaşanan bu turizm bazlı patlamaya vesi gütmeliyiz. karşı değilim. Zira günümüzde kullandığımız teknoloji Son olarak Salda Kayak Merkezi hakkındaki görüşleri- artık bir şeylerin gizli kalmasına da müsaade etmiyor. nizi de alabilir miyiz? Yerli ve yabancı turistler bu teknolojinin eseri olarak geç- Abdurrahman Arıkan: Aslında yaz turizmi, Salda Kayak tiğimiz üç yılda Salda’ ya akın etti. Bu durumdan yerel Merkezi’ nin popüleritesini biraz sarsmış durumda. Çok esnafta memnun. Bu sene geçen senelere göre devlet güzel bir kayak merkezimiz var. Ümit ediyorum ki yakın eliyle daha sık tedbirler uygulanıyor. En son Salda Gölü zamanda çevre illerimizde bulunan kayak merkezlerinin ve çevresi özel çevre koruma programına alındı, buna statüsüne erişecektir. Buna bağlı olarak önümüzdeki bağlı olarak beyaz yapının korunmasına yönelik önlem- sene, kış sporlarının da yaygın olacağını düşünüyorum. ler arttırılmakta.İş te değinmek istediğim husus bu. İn- Benim naçizane önerim bölge hakkında bilgisi olan reh- san bilinci yaşadığı ortamı korumaya meyilli ama bunu berlerin yetiştirilmesi ve gelen misafirlere bilgilerini aktar- kamusal alanlarda sergilemiyor. Ortak mirasları araştı- ması olacaktır. rıp keşfetmekte başarılıyız ama üzülerek söylüyorum ki, 23





TKDK ile 2019 YILI PROJE YILI OLACAK Burdur’da kurulduğu tarihten itibaren kırsal gerek tarım ve hayvancılık gerekse tu- rizmin kalkınmasında büyük desteklemelerde bulunan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Burdur İl Koordinatörlüğü Burdurweb Dergisi’nin Mayıs ayı konuğu oldu. TKDK İl Koordinatörü Mesut YILDIRAN, sorularımızı yanıtladı. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Ku- Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), 2009 yılında 20 rumu (TKDK) Hakkında bilgi verir misiniz? İl Koordinatörlüğü, 2012 yılında İlimizin de içinde yer aldığı ikinci grupta 22 İl Koordinatörlüğü olmak üzere toplam 42 İl’de çalış- Mesut Yıldıran: İçinde bulunduğumuz yüzyıla; çevreye duyarlı, ka- malarını sürdürmektedir. 2011 yılından bugüne IPARD Programını liteli, çeşitli ve yenilikçi üretimin teşvik edildiği, üreticilerin yaşam uygulayarak kırsal kalkınma alanında yeni bir sayfa açan TKDK, 31 standardına katkıda bulunarak kırsal ekonominin gelişmesini sağ- Aralık 2016 tarihi itibariyle IPARD-I Programını başarıyla tamamla- layan ‘kırsal kalkınma’ odaklı yaklaşımlar damga vurmaktadır. Kır- mış, bu süreçte ülke genelinde toplam 15 proje başvuru çağrı ilanı- sal kalkınma ise; kırsal kesimin geleneksel olandan yenilikçi ola- na çıkmış ve 10.693 proje sahibinin yatırımlarının hayat bulmasını na değişim sürecidir. Kırsal kalkınma ile kırsal alanların varlığının sağlamıştır. Yine IPARD I Programında verilen hibelerle 2,3 milyar devam ettirilmesi, kır ile kent arasındaki gelişmişlik farkının azal- avroluk bir yatırım gerçekleştirilmiş olup bu programın sonucunda tılması, doğal kaynakların çevre dostu kullanımının geliştirilmesi, 57 bin kişiye istihdam sağlanmış ve 180 milyon avroluk da ihracat sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerin katılım ve katkılarının ar- gerçekleştirilmiştir. tırılması ve kırsalda yaşam standardının iyileştirilmesi için sürdürü- Ülkemiz adına gurur kaynağı olan bu başarıda çok ciddi katkıları lebilir bir kırsal yaşamın sağlanması amaçlanır. Kırsal kalkınmanın olan Burdur İl Koordinatörlüğü ise 15 Şubat 2012 tarihinde resmi rekabet edebilirlik, sürdürülebilirlik ve kaynakların etkin kullanımı olarak faaliyete başlamıştır. Ülkemizde AB desteklerini doğrudan ilkeleri doğrultusunda temini ise öncelikle insan kaynaklarının ve- dağıtan tek kurum olan TKDK, yoğun bir akreditasyon süreci geçir- rimli bir biçimde değerlendirilmesi ile mümkündür. miş olup, 2012 yılında İç Denetim Koordinatörlüğü, Hazine Müs- Bakanlığımızın ve Kurumumuzun başrolünü üstlendiği bu alanda, teşarlığı ve AB Komisyonu tarafından bina, araç-gereç, ekipman, ülkemizin kalkınma manasında kritik bir atılım gerçekleştirdiği fiziksel yeterlilikler ile personel bilgi ve donanımı açısından denet- malum. Bu hamleyi gerçekleştirmek için kamu kaynaklarıyla be- lenmiş ve bu denetimler sonunda da AB akreditasyonunu başarı raber, Avrupa Birliği, milli ve uluslararası kaynaklarla desteklenen ile tamamlamış, AB’den yetki devrini alarak IPARD Instrument for destekleme mekanizmaları mevcut. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Pre-Accession Assistance in Rural Development (Kırsal Kalkınma Destekleme Kurumu da proje uygulama ve yürütme anlayışını ge- Alanında Katılım Öncesi Mali Yardım) fonlarını dağıtan Kurum ol- liştiren ciddi mekanizmalardan birisidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık maya hak kazanmıştır. Kurumumuzda farklı branşlardan mezun, Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak 2007 yılında kurulan Tarım Ve 25 uzman ve 6 destek personeli görev yapmaktadır. 26

Desteklenen Sektörler Nelerdir? Mesut Yıldıran: TKDK olarak biz, tarımdan hayvancılığa turizmden el sanatlarına kadar birbirinden farklı faaliyet alanlarındaki proje- leri desteklemekteyiz. Bu kapsamda büyükbaş-küçükbaş süt ve et üretimi, tavuk-hindi-kaz üretimi, et işleme, süt işleme, meyve-seb- ze işleme, soğuk hava deposu, su ürünleri işleme, tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği, arıcılık, kesme çiçekçilik, zanaatkarlık ve katma değerli yerel ürünler, kırsal turizm, kültür balıkçılığı, makine park- ları ve yenilenebilir enerji yatırımları gibi alanlarda, 5 Bin Euro ile 3 Milyon Euro arasında bütçeye sahip projeler, % 40 ile % 70 arasın- daki oranlarda karşılıksız olarak desteklenmektedir. Kırsala Damga Vuran Yatırımlar Var Mı? Mesut Yıldıran: Kuruluş amacı AB ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak şekilde, kırsal kalkınma prog- ramlarının uygulanmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmek olan Burdur İl Koordinatörlüğü, faaliyet gösterdiği yedi yıl içerisinde des- teklemiş olduğu sektörler kapsamında toplam 608 proje başvuru- su almış olup, bu projelerin 368’i ile sözleşme imzalama başarısını göstermiştir. Sözleşmeyle nihayete erdirilen ve bin bir emekle hayata geçirilen bu birbirinden değerli 368 proje sonucunda Burdur’umuza 189 Milyon TL yatırım kazandırdık. 109 Milyon Lirasını karşılıksız olarak çiftçimize ve üreticimizin hizmetine sunmuş olduğumuz bu yatırım- lara kazandırdığımız istihdam 726’ya ulaştı. IPARD programının genç ve kadın girişimcilere yönelik sağladığı pozitif ayrımcılık sa- yesinde bu istihdamın ise 112 si genç, 46sı ise kadın girişimcidir. Tüm bunların yanında, inşası ve ödemesi tamamlanan projelerin tamamlayıcı unsuru olan 2341 adet Makine-Ekipman, 2875 adet kovan ve 128 adet Traktörü de üreticilerimizle buluşturarak yalnız- ca işletme sahiplerine değil ilimiz ekonomisine de katkı sağlamış olmanın sevincine mazhar olduk. 27

2019 YILI PROJE YILI OLACAK MI? Daha çok küçük yatırımcıların desteklenmesinin ön planda ola- cağı ve başvuruların 8 Temmuzda başlaması planlanan bu hibe Mesut Yıldıran: Hatırlanacağı üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı paketinde 7 alt sektörü % 55 hibe oranıyla destekleyeceğiz. Bu Destekleme Kurumu (TKDK) olarak, 16 Şubat 2019 tarihinde hibe paketinde, kırsaldaki istihdama doğrudan katkı sağlaya- beşinci başvuru çağrı İlanına çıkmıştık. Bu Başvuru Çağrı İlanı cak gençlerimize ve kadınlarımıza önemli avantajlar sağlayacak kapsamında “Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pa- konular bulunuyor. Desteklenecek alanlar arasında süs bitkile- zarlanması” ile Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik ri, tıbbi ve aromatik bitkiler, mantar, fide ve fidan ile çiçek soğa- Yatırımlar” sektörleri kapsamında başvuru sürecinin 8 Nisanda nı üretim yatırımları, arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi, işlenmesi başladığını ve hayvancılık yatırımlarının 31 Mayısta, işleme ve ve paketlenmesi yatırımları yer alıyor. Zanaatkarlık, yöresel ta- pazarlama sektörüne ilişkin yatırımların ise 13 Haziranda baş- rım ve gıda ürünlerinin üretimini, kırsal turizm ve rekreasyon vuru süreçlerini tamamlayacağını anımsatmış olalım. Süt ve faaliyetlerini, kültür balıkçılığını, yenilebilir enerji tesisleri ile Süt Ürünlerinin yanı sıra Peynir Altı Suyunun İşlenmesi ve Pa- kooperatif ve üretici örgütleri için makine parkları kurulumunu zarlanması, Kırmızı Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlan- da bu çağrı kapsamında destekliyoruz. TKDK olarak biz, Burdur ması, Kanatlı Eti ve Et Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması, halkının çağrılarımıza kulak vereceğini ve 2019 yılının proje yılı Su Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile Meyve ve Sebze olacağını düşünüyoruz. Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması sektörlerinden yatırım yapan vatandaşlarımız yaklaşık 80 milyon avroluk bütçeyi kul- lanarak %50’ye varan hibelerden yararlanabilecekken; 170 milyon avroluk bütçeli Süt üreten tarımsal işletmeler, Kırmızı et üreten tarımsal işletmeler, Kanatlı eti üreten tarımsal işletmeler ve Yumurta üreten tarımsal işletmeler sektörlerinden birinden yatırımı tercih ederek %70’e varan hibelerden faydalanabile- ceklerdir.” Kırsaldaki yatırımları artırmak, üretime katkı sağlamak ve istih- dama destek olma adına attığımız en son adım ise “Kırsal Eko- nomik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme Tedbirin- de” 6’ncı Başvuru Çağrımıza çıkmamız oldu. 8 Mayıs Çarşamba günü Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kamuoyuna duyurduğu IPARD-II 6’ncı Başvuru Çağrısı ile toplam 60 milyon avro, yani yaklaşık 400 milyon liralık hibeyi üreticimize ve yatı- rımcımıza kazandıracağız. 28

Kırsal Destekleme Programlarında Kadın ve celikle insan kaynaklarının verimli bir biçimde değerlendirilmesi Gençlere Yönelik Desteklemeler Nasıl? ile mümkündür. Bu bakımdan kırsal alanlarda yaşayan kadınlar ve gençler, sürdürülebilir kırsal kalkınma için gerekli ekonomik, Mesut Yıldıran: Kadınlarımız ve gençlerimiz kazanırsa tarım çevresel ve sosyal değişimin sağlanmasında kilit aktörlerdir. kazanır, kırsal kalkınır. Kırsal kalkınma ile kırsal alanların var- Kırsal alanlarda kadınların ve gençlerin güçlendirilmesi sadece lığının devam ettirilmesi, kır ile kent arasındaki gelişmişlik far- kişilerin, ailelerin ve kırsal toplulukların refahı için değil, aynı kının azaltılması, doğal kaynakların çevre dostu kullanımının zamanda ekonomik üretkenliğin ve topyekûn toplumsal refahın geliştirilmesi, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerin katılım artırılması için de oldukça önemlidir. Kurumumuz, IPARD Prog- ve katkılarının artırılması ve kırsalda yaşam standardının iyileş- ramı kapsamında bu farkındalık ile kadın ve genç girişimcilerin tirilmesi için sürdürülebilir bir kırsal yaşamın sağlanması amaç- desteklenmesini önemsemekte ve proje değerlendirme süre- lanır. Kırsal kalkınmanın rekabet edebilirlik, sürdürülebilirlik ve cinde pozitif ayrımcılık sağlamaktadır. Ayrıca küçük işletmelere kaynakların etkin kullanımı ilkeleri doğrultusunda temini ise ön- de sıralama kriterlerimizde ek puan vererek kırsaldaki kalkın- ma hamlemizi daha da gerçekçi rekabet edilebilir kılıyoruz. TKDK Burdur İl Koordinatörlüğü’nde desteklenmiş bazı projeler 29

“Kalkınma Hamlemize Ortak Olun” Mesut Yıldıran: 1970’li yılların sonundan itibaren sıkça telaffuz edilen ‘sürdürülebilir kalkınma’ kavramı ilk kez 1983 yılında Birleş- Mesut Yıldıran: Türkiye-AB Mali işbirliğinin bir yansıması olan miş Milletler tarafından oluşturulan Dünya Çevre ve Kalkınma Ko- IPARD Programı ile AB’nin Ortak Tarım Politikasına ilişkin mükte- misyonu tarafından hazırlanan “Bizim Ortak Geleceğimiz” (1987) sebatı ve kırsal kalkınma yaklaşımları, gerçekleşen bu yatırımlarla başlıklı raporda yer almıştır. Brundtland Raporu olarak da bilinen ülkemize aktarılmakta, destek alan işletmelerimizin AB standart- raporda, ‘sürdürülebilir kalkınma’, “Bugünün ihtiyaçlarını, gelecek larında üretim yapmasına ciddi katkılar sunmaktadır. IPARD fon- kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün larının sağlam mali yönetim prensiplerine uygun olarak, şeffaf ve vermeden karşılamaktır.” şeklinde tanımlanmıştır. Geçtiğimiz 50 etkin bir şekilde kullandırılması Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlı- yıl içerisinde, sürdürülebilirlik olgusu, çevresel sorunlar, artan nü- ğımızın ve TKDK’ nin en önemli sorumluluklarından olmuştur ve ol- fus ve kişi başına tüketim miktarına bağlı olarak giderek daha çok maya devam etmektedir. Kurumumuz uluslararası sıkı denetimlere önem kazanmıştır. tabi olarak iş ve işlemlerini yürütmekte olup, tüm kontrol süreçleri Kırsal kalkınma, kırsalda çeşitliliği ve yenilikçiliği teşvik için önemli ve ödemeler AB Akreditasyon Kriterleri gözetilerek en hassas şekil- bir araçtır. Kırsal kalkınma, kente göç süreçlerini tersine çevirmeyi, de gerçekleştirilmektedir. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme istihdam ve fırsat eşitliğini teşvik etmeyi, sağlık ve güvenlik için ar- Kurumu olarak kırsal kalkınmanın sağlanmasında sürdürülebilir- tan talebe yanıt verebilmeyi ve nihayet yaşam kalitesini geliştirmeyi liğin öneminin bilinci ile ülkemiz kırsal alanlarının kalkınmasına amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kırsal kalkınma ise kırsal alanların hizmet etmekten, IPARD Programı destekleri ile zenginleşen ve refahını yükseltmek amacıyla kırsal kaynakları kullanan faaliyetler büyüyen bir ailenin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. 5. Çağrı dö- ürünü olarak kabul edilebilir. neminin sonuna gelerek 6. Çağrı dönemi için hazırlık yaptığımız Sürdürülebilir kırsal kalkınma, ancak, güçlü bir tarımsal altyapı, bugünlerde, proje kapasitesinin artması ile birlikte, daha fazla kay- çevrenin korunması, pazara adil erişim, sağlıklı ve eğitimli bir nüfus nak kullanımının yolunun açıldığını ve dolayısıyla yeni yatırım döne- ve toplumun kültürel değerlerini özümsemiş bir anlayışın sonucu mimizde tüm vatandaşlarımızı kalkınma hamlemize ortak olmaya olarak, sürdürülebilirliğin uzmanı olan çiftçimize duyulan hürmetle davet ediyorum. mümkün olabilir. Bizler bu olgunun gerçekleşmesinde de önemli adımlar attık ve de atmaya devam edeceğiz. Kırsal alanlarda ya- “IPARD İle Hedeflerimize Adım Adım” şam kalitesinin ve istihdam olanaklarının artırılarak tarım ve gıda sektörlerinin sürdürülebilir modernizasyonunu ve AB standartları- Mesut Yıldıran: Altıncı Başvuru Çağrı İlanı ile yeni bir döneme na yükseltilmesini amaçlayan bir kurumun emekçileri olarak biz- başlamak üzere olduğumuz bu günlerde, IPARD I dönemi çalış- ler şunun farkındayız ki, çiftçimizin yüzü gülmeden çocuklarımızın malarımızın ülkemizde, Avrupa Komisyonu ve AB üyesi ülkelerdeki yüzü gülemez! ödeme ajansları nezdinde bir başarı hikâyesi olarak anlatılmasının haklı gurunu yaşıyoruz. IPARD II ile yeni sektörlerin gelişmesine ve mevcut sektörlerin güçlenmesine yönelik fonları, daha yüksek ka- pasitelerde, daha yüksek hibe oranları ile yatırımcılara sunacağız. IPARD I Programında edindiğimiz tecrübelerimizi IPARD II ile geliş- tirmeye, ülkemizde ve yurtdışında kurduğumuz ilişkiler ve işbirliği çalışmaları ile paylaşmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin kırsal kal- kınma hamlesi; kırsal kalkınmanın adresi olma yolundaki çalışma- larımızı yeni dönemde de özenle sürdüreceğiz. “Çiftçimizin Yüzü Gülmeden, Çocuklarımızın Yüzü Gülemez!” 30







EMBRİYO TRANSFERİ PROJESİYLE HAYVANCILIKTA VERİM ARTACAK Ziraat Mühendisleri Odası 2018 Hayvancılık Ra- poru verilerine göre Türkiye’de sığır sayısının yüzde 36’sı koyun sayısının ise yüzde 97’si dü- şük verimli ırklardan oluşuyor. Düşük verimli ırk- lar, et ve süt üretiminde maliyeti artıran, verimliliği azaltan en önemli nedenlerin başında geliyor. Bu yüzden Türkiye’de et ve süt üretimde verimliliği artırmak için hızlı bir genetik ıslahına ihtiyaç du- yuluyor. Bu ihtiyaca cevap verecek uygulamalar Burdur Mehmet Akif Ersoy da üniversitesinden bir proje dahilinden yürütülüyor. Ve bu proje kap- samından ilk adım atıldı. Yüksek verimliliğe sahip ırklara ait embriyolar anne adayı ineklere transfer edildi. Yapılan embriyo transferleri ile yüksek ge- netik yapıya sahip hayvanlar yetiştirilecek, et ve süt verimliliği artacak. Embriyo Transferi Projesiyle Hayvancılıkta Verim Artacak Hayvancılıkta istenen verimliliğin sağlanabilmesi için Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bünyesin- de hayvanlarda genetik embriyo transferi projesi hayata geçirildi. Genetik ve Embriyo Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETEM) ile Veteriner Fakültesi öğretim üyelerinin yürüttüğü ortak çalışmalar sonucu ilk embriyo transferleri yapıldı. Doğacak yavrular yüksek genetik özelliğine sahip holştayn ırkı buzağılar olacak. Yüksek Genetik Kapasiteli Sürü MAKÜ’de başlatılan “İneklerde Embriyo Nakli İle Genetik Islah Ve Boğa Adayı Üretimi” projesi ile önce genetik kapasitesi yüksek bir sürü oluşturuldu. Gerçekleştirilen embriyo transferleri ile hem anaç sürü hem de boğa adayı üretilecek. Dünya hayvancılık alanında yüksek süt verimliliği ile bilinen holştayn ırkının özelliklerini taşı- yacak bu sürü, boğa üretiminde kullanılacak. Bu boğalar ise yine yüksek kapasiteli sperma üreticisi olacaklar. Embriyo Nakli Yaygın Bir Teknoloji Embriyo naklinin ineklerde genetik ıslah için dünyada çok yaygın kullanılan bir teknoloji olduğu belirten Veteri- ner Fakültesi Öğretim Üyesi ve GETEM Müdürü Prof. Dr. Yunus Çetin, proje kapsamında yürütülen çalışmalar ile ilgili olarak şunları söyledi: “Biz bu teknolojiyi kullanarak hızlı bir şekilde genetik ilerleme sağlamak istedik. Bunun için de önce kendi çiftliğimizde damızlık işletme kurulmasını arzuladık. Bu amaçla öncelikle bazı has- talıklardan ari olması için yurt dışından ithal düveler getirdik. Bunların hepsi gebe olmayan boş düve diye tabir edilen düveler. Bu düveleri gebe bırakmak için de Amerika Birleşik Devletlerinden embriyolar ithal ettik. Bu embriyolar Holştayn ırkına ait ve verim özellikleri çok yüksek embriyolar.” “Genetik Katkı Yok, Sadece Taşıyıcı Annelik” Suni tohumlama ve embriyo nakli arasındaki farka değinen Prof. Dr. Çetin, sözlerine “Suni tohumlamada to- humlama yaptığınızda sadece boğanın genetiğini annenin genetiği ile karıştırırsınız ve yüzde 51 genetik iler- leme olur. Ama embriyo naklinde embriyo naklettiğiniz hayvanın hiçbir genetik katkısı yoktur. Sadece taşıyıcı annelik yapar. Bu nedenle genetik ilerleme yüzde 100 olur. Yani hem annesi hem de babası çok iyi olduğu için onu doğuran anne sadece gebeliği sürdürme ve bir taşıyıcı görevi yapacaktır. Bizim buradaki düvelerimizin de vazifesi bu olacak. Bugün burada ilk transferimizi gerçekleştirdik. Bu embriyolar Amerika Birleşik Devlet- lerinde California’da bir çiftlikte üretilmişti. Orada donduruldular. Azot tankı içerisinde ülkemize ithal edildiler. Biz de bugün bunların transferini gerçekleştirdik. Bu hayvanları daha önce takip ettik. Kızgınlıklarının yaklaşık 7. gününde de bu embriyoların transferler ettik. Bu transferden yaklaşık 20-25 gün sonra da gebelik kontrolü yapacağız.” şeklinde devam etti. 34

“Et ve Süt Verimi Yüksek Bir Sürü olacak. Burada elde etmiş olduğumuz embriyolarla ve Kurduk” bunların yumurtalarından da özellikle ikinci yıldan iti- baren çok hızlı bir genetik ıslah sürecimiz başlayacak. Gerçekleştirilen embriyo transferi ile ilgili açıklama ya- Böylelikle de bölgemizde özellikle Burdur’da hayvan- pan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü cılıktaki ıslahı hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye destek Prof. Dr. Adem Korkmaz, “Uzun zamandır üzerinde vereceğiz. Türkiye’de de bu konu yeni bir uygulama. çalıştığımız Genetik ve Embriyo Teknolojileri Uygula- Örnek bir çiftlik olarak burada çalışmalarımıza devam ma ve Araştırma Merkezimizi açtık. Bakanlığımızdan edeceğiz. Hem çiftliğimiz hem de embriyo merkezimiz gerekli ruhsatları aldık. Şu anda üniversitemiz bünye- çalışmalarını birlikte yönetecek.” sinden 90 başlık bir sürümüz var. Bunların 60’ı daha çok süt verimliği yüksek olan Holştayn ırkı. Kalan 30 “İthalata Gerek Kalmayacak” hayvanımız ise et verimliliği yüksek Simental ırkı. Av- rupa’dan getirttiğimiz bir sürümüz bu. Bu sürümüze Yapılan embriyo transferleri ile anaç bir sürü kurula- genetik kapasitesi yüksek Holstayn embriyoları trans- cağını ifade eden Rektör Korkmaz, bunun hem bölge fer ediyoruz.” ifadelerini kullandı. hem de ülke hayvancılığına katkı sağlayacağını söy- ledi. Proje ile hayvan ithalatına gerek kalmayacağını “Vatandaşa da Hizmet Vereceğiz” dile getiren Korkmaz, “Burada hızlı bir genetik ilerleme sağlamak için bir çalışma yürütüyoruz. Bu sayede ül- Üniversite olarak temel amaçlarının genetik ilerlemede kemizin özellikle et ya da süt için ortaya krizler çıktığın- hızlı bir genetik ıslahı gerçekleştirmek olduğunu belir- da yeterli genetik yapıdan sürülerimiz olmadığı için de ten Rektör Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: “İz- hemen ithalata başvuruyoruz. Burada elde edeceği- nimiz olduğu için bu transferleri vatandaşın hizmetine miz verilerle de biz bunu çok ithalata gerek duymadan de sunuyoruz. Buradaki temel amacımız genetik iler- kendi güçlü genetik kapasitemizle yaparsak gelecekte lemede hızlı bir genetik ıslahı gerçekleştirmek. Burada gerek hayvan hastalıkları bakımından, gerek hayvan yapacağımız diğer AR-GE çalışmalarıyla da embriyo sürülerimizin verimi bakımından çünkü yüksek kapasi- transferinin başarı yüzdelerini yükseltmek. Bu saye- teli genetik ırklarla çalıştığınız için çok hızlı bir genetik de yüksek genetik kapasiteye sahip bir anaç sürümüz ilerlemeyi sağlamış olacağız.” diye konuştu. 35





SOKAK HAYVANLARI İÇİN BURDUR’DA RESİM SERGİSİ DÜZENLENDİ Burdur Sanat Merkezi’nde gerçekleştiren resim sergisinde, 5 yaş ile 13 yaş arasında değişen minik ellerin yapmış olduğu tablolar satılarak tüm gelirleri sokak hayvanlarına mama alınması için düzenlendi. Sokak hayvanları için gerçekleşen resim ser- gisine yoğun ilgi gördü. Etkinliğin mimarı Burdur Sanat Merkezi Kurucusu Cemal Candar, ”Bugün burada çocuklarımız yapmış oldukları resim tablolarının satılmasın- dan elde edilen tüm ge- lirlerini sokak hayvanları için mama alınması için düzenledik. Burdur’da böyle bir etkinliğin katı- lımına destek olan minik öğrencilerimize, velileri- mize, öğretmenlerimize ve tüm katılımcılarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.” Dedi. 38

Burdur Sanat Merkezi Resim Öğretmeni Şerife Şimşek öğrencimizin yağmış olduğu üç tablo mevcuttur. ise “Bu sergi benim öğrencilerle birlikte açmış oldu- Geriye kalan 75 tablo ise yaşları 5 ile 13 yaş arasında ğum ilk sergim. Belirttiğimiz üzere bu sergiyi olan öğrencilerimiz tablolarıdır. Resim sergimize katı- lan tüm katılımcılara, öğrencilerimize ve velilerimize çocuklarımız yapmış oldukları resim tablolarının satıl- teşekkür ediyorum.” Dedi. masından elde edilen tüm gelirlerini sokak hayvan- ları için mama alınması için düzenledik. Toplam 78 Serginin sonunda resim tablolarını sanata dönüştü- adete resim tablomuzda mevcuttur.İki tane yetişkin ren minik ellere teşekkür belgesi takdim edildi. 39





700 YILLIK VELİ DEDE TÜRBESİ YOK OLMAKTAN KURTARILDI Burdur’da Osmanlı kayıtlarına göre 14. yüzyılda akıl ve ruh hastalıkları hekimi Veli Dede’nin ölümünden sonra yöresel yapım tekniği ile inşa edilen 700 yıllık Veli Dede Türbesi, restore edilerek ayağa kaldırıldı. Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Onacak köyündeki akıl ve ruh hastalıkları hekimi Veli Dede’nin 700 yıllık türbesi restore edildi. Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünce 2018 yılında restorasyo- nu tamamlanan on kenarlı ve üzeri kubbeli yapı ayağa kaldırıldı. Osmanlı kayıtlarına göre 14. yüzyılda akıl ve ruh hastalıkları hekimi Veli Dede’nin ölümünden sonra yöresel yapım tekniği ile inşa edilen eser, güçlü bir restorasyon çalışması ile metruk halden kurtarıldı. Dört yöndeki duvarlara simetrik olarak açılan birer pencere ile aydınlatılan ve içinde iki sanduka bulunan tuğla örgülü kubbeli türbe, aslına uygun olarak 310 bin 598 lira bedelle restore edildi. Kayıtlara göre, Horasan Erenleri’nden olan akıl ve ruh hastalık- ları hekimi Veli Dede’nin türbesi, restorasyonun ardından bölge halkı tarafından ilgi görüyor. Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Veli Dede Türbesi’nin vakıf eseri olduğunu işaret etti. Horasan Erenleri’nden olan Veli Dede’nin türbesinin Osmanlı döneminde yapıldığını aktaran Coşar, ‘’Orası tekke, zaviyesi ve şifahanesi olan bir külliye şeklindeymiş ancak günümüze sadece türbe ulaşmış.’’ dedi. 42

Coşar, Veli Dede’nin burada yaklaşık 700 yıl önce soğuk nılan ongen bir türbe olduğunu dile getirdi. suyla şok gibi çeşitli ilginç tedavi yöntemleri uygulayarak Türbenin içindeki büyük sandukanın Veli Dede’ye duva- akıl hastalıklarını tedavi ettiğini anlattı. ra bitişik olanın ise eşi Sultan hatuna ait olduğunu belir- ten Demir, şöyle devam etti: Tescilli eser “Veli Dede, Osmanlı kayıtlarına göre 14. yüzyılda şu anda eski Onacak köyünün kurulduğu yere gelerek burada Türbenin tescilli bir eser olduğuna dikkati çeken Coşar, tekke ile akıl ve ruh hastalıkları darüşşifası inşa ediyor. şöyle konuştu: Böylece darüşşifanın etrafında Onacak köyü şekilleniyor. ‘’2017 yılında restorasyon çalışmasını projelendirip iha- Veli Dede, burada tarım yapıyor ve elde edilen bütün ha- lesini yaptık ve 2018 yılında hizmete açtık. Orası metruk sılatı akıl hastalarının tedavisinde kullanıyor. 20. yüzyılın bir vaziyetteydi, kubbesinde teneke örtü vardı. Biz özgü- yarısına kadar bu merkez, bölge halkına hizmet vermeye nüne uygun bir şekilde Veli Dede Türbesi’nin restoras- devam ediyor.’’ yonunu tamamladık. Türbe, gelen ziyaretçiler tarafından ‘’Melankolik hastaları meşguliyetle tedavi ediyorlar’’ ilgi görüyor, vatandaşlar oraya gelip dua ediyor. Zaten bu- Darüşşifada hastalara tatbik edilen tedavi yöntemleri ranın onarımı için yoğun bir talep de vardı, aslına uygun hakkında da bilgi veren Demir, şunları kaydetti: bir şekilde restore edip hizmete açtık.’’ “Darüşşifada hizmet veren başka hekimler de var. Veli ‘’Anadolu’da örneklerine az rastlanılan ongen türbe’’ Dede ve hekimleri örneğin melankolik hastaları, vakfın Veli Dede Türbesi’nin bulunduğu Onacak köyünde yaşa- bağ ve bahçelerinde çalıştırarak meşguliyetle tedavi edi- yan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tarih Bölümü yorlar. Bazı hastalara suyla şok tedavisi ve çeşitli otlardan doktora öğrencisi Fatih Demir de Veli Dede’nin hikayesi- yapılan ilaçlar gibi pek çok tedaviyi uyguluyorlar. Onacak ni gün yüzüne çıkarmak için 7 yıldır araştırma yaptığını köyünün ismi de zaten ‘onarılacak, iyi olacak’ anlamına söyledi. geliyor.’’ Demir, türbeye olan ilginin her geçen yıl arttığına işaret ederek, mimari olarak Anadolu’da örneklerine az rastla- 43





VOLKANİK GÖL TURİZME KAZANDIRILACAK Hatay’da asırlar önce volkanik patlama sonucu meydana gelen kayaların arasında oluşan Haydarlar Gölü, manzarasıyla görenleri hayran bırakıyor. Yaz aylarında kuruma seviyesine gelen doğal göl, yapılacak su takviyesi ve çevre düzenlemeleriyle turizme kazandırılacak. Hatay’ın Hassa ilçesinde asırlar öncesinde volkanik patla- ma sonucu meydana gelen kayaların arasında oluşan Hay- darlar Gölü, yapılacak su takviyesi ve çevre düzenlemele- riyle turizme kazandırılacak. Hassa’ya 4 kilometre mesafedeki volkanik göl, el değme- miş doğası, Amanos Dağları manzarası ve kayalar arasın- daki konumuyla görenleri kendisine adeta hayran bırakıyor. İlkbaharda su papatyalarıyla çiçek bahçelerini andıran göl, yapılacak su takviyesi ve çevre düzenlemelerinin ardından turizme kazandırılmayı bekliyor. Hassa Belediye Başkanı Mehmet Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal bir göl olan Haydarlar’ın birçok yabani kuş türüne ev sahipliği yaptığını belirtti. Yaz aylarında gölde suyun eksildiğini aktaran Karataş, “Ön- celikli hedefimiz, gölde su seviyesinin yıl boyunca düşme- mesi. Bununla alakalı Tahtaköprü Barajı’nda set yükselt- me çalışmaları sürüyor. Bu tamamlandığında, buradaki Hopurun Deresi’nden 12 ay su akacak. Bu dereden göle girdi-çıktı yapacağız. Yani su boşa gitmeyecek. “ ifadelerini kullandı. 46

“İnsanlar balık tutacak, sandalla lar önce volkanik bir patlama sonucu oluşan kayaların gezecek” arasındaki bu göl, manzarasıyla harika bir yer. Hatay saklı bir cennet gibi. Türkiye’nin açık hava müzesi. Bu Mehmet Karataş, Hassa’nın bu tür değerlerine sahip müzenin en önemli parçalarından, destinasyonların- çıkılacağını vurgulayarak, “Su seviyesinin korunması- dan birisi de Hassa ilçemizdir.” nın ardından gölde balık üretimi yapacağız. Çevresinde Hassa’nın yaylaları, dağları, ekolojik turizmiyle önemli mesire yerleri yaparak halkın hizmetine sunacağız. İn- bir alan olduğunu vurgulayan Hüseyin Yayman, bu yö- sanlar bu doğal güzellik içerisinde teknelerle gezecek, renin en önemli değerlerinden birisinin de Haydarlar piknik yapacak, balık tutacak. Köylülerimiz de bura- Gölü olduğunu kaydetti. dan gelir sağlayacak.” şeklinde konuştu. AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman da kentte Yayman, gölün turizme kazandırılmasıyla ilgili bazı 2019 yılını “Turizm Yılı” olarak ilan ettiklerini hatırlattı. planlamalar yaptıklarını söyleyerek, “Buranın suyu yaz Bu kapsamda bazı çalışmalar yürüttüklerini kaydeden aylarında azalıyor. Bunu önleyip, gerekli düzenlemeleri Yayman, şöyle konuştu: yapıp, önümüzdeki dönemde burayı turizme kazandır- “Haydarlar Gölü, fauna ve florasıyla kentin en önemli mak istiyoruz. Kırıkhan’daki Gölbaşı Gölü gibi burayı tabiat değerlerinden. Burası Hataylılar tarafından dahi da Türkiye’nin gündemine sunmak istiyoruz. Buranın çok az bilinmekte. Burayı tanıtmak istiyoruz. Burası, en önemli özelliği bakir olmasıdır. İnşallah burayı kısa kayaların içerisinden doğmuş doğal bir göl alanı. Asır- zamanda Hatay’ın, Türkiye’nin turizmine kazandıraca- ğız.” değerlendirmesinde bulundu. 47






Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook