Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Sayı - 45

Sayı - 45

Published by ozgurdogan15, 2019-08-02 11:27:53

Description: Burdurweb Dergisi 45. Sayısı

Keywords: burdur

Search

Read the Text Version

ANTEP PAZARIBAHARAT VE KURUYEMİŞ’İN YENİ ADRESİ Burdur’a yeni bir işletme daha açılarak Burdurluların hizmetine girdi. 20 yılı aşkın sektör tecrübesiyle hizmet veren TAŞOĞLU BAKLAVA, Burdur’daki hizmet yelpazesini genişlete- rek ANTEP PAZARI BAHARAT VE KURUYEMİŞ işletmesini Burdurluların hizmetine sundu. LEZZETLERİN TAMAMI GAZİANTEP’TEN Antep Pazarı’nda akla gelen tüm baharat tür- leri bulunuyor. Karabiberden, kırmızı bibere, isottan kimyona kadar onlarca baharat çeşidi ve seçeneğinin bulunduğu Antep Pazarı’nda doğal ve şifalı bitkisel çaylar, paket çaylar, kışlık ku- rutulmuş sebzeler, bitki şampuanları, pekmez, süzme bal, draje şekerleme, lokum, kabuklu ve iç çeviz, salamura sarmalık yaprak gibi yüzlere çeşit ürün bulunuyor. Baharatların ve kuruyemiş- lerin tamamı Gaziantep’ten geliyor. KURUYEMİŞ’TE YENİ LEZZET Burdur’da alışılagelmiş kuruyemiş tatları altüst eden Antep Pazarı’nda Antep fıstığından, fındı- ğına, Kaju fıstığından bademine kadar onlarca kuruyemiş çeşidi taze taze Burdurluların beğeni- sine sunuldu. Birbirinden lezzetli kuruyemişler de Gaziantep’ten geliyor. Özellikle yörenin vazge- çilmez lezzeti Antep Fıstığının rakibi yok. Taze ve leziz Antep fıstığının doğru adresi Antep Pazarı. 8

SAİT TAŞ 20 YILI AŞKIN TECRÜBE TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ Burdur ve Isparta illerinde uzun yıllardır hizmet veren Antep Pazarı’nda sahip olduğu ürün kapasitesi ve lojis- TAŞOĞLU BAKLAVA, Gaziantep usulü baklavanın Bur- tik güç sayesinde müşterilerine en iyi hizmeti sunmaya dur ve Isparta’da harmanlandığı tek adres. TAŞOĞLU gayret gösteriyor. Antep Pazarı’nda dileyen vatandaş- BAKLAVA güvencesiyle taze, çıtır ve leziz birbirinden lar perakente olarak baharat ve kuruyemişlerini alabi- güzel baklavalar parmakları ısırtıyor. Burç Mahalle- lirken, isteyen vatandaşlar toptan olarak daha uygun si Şehit Özpolat Caddesi’nde hizmet veren TAŞOĞLU fiyata ürünleri alabiliyor. BAKLAVA, bünyesinde hizmete giren ANTEP PAZARI ile birlikte Burdurluların baklava, dondurma, baharat ve kuruyemiş ihtiyacını karşılıyor. 9

ÖZGÜR DOĞAN BURDUR, KENDİ İŞİNİ KENDİ ÇÖZMELİ Gazeteci - Mühendis [email protected] İlimiz Burdur merkezinin nüfusunun 100 Bin eşiğini aşamamış olmaması hem sağlık alanında hem de ticari alanlarda yatırımların önüne duvar örüyor. Nüfusun bu eşiği aşamaması yatırımcıyı vazgeçirebiliyor. Zira yapılan fizibilite ve finansman çalışmalarında yatırımcının kâr yapabilmesi için belli bir nüfusa ihtiyaç duyulduğu biliniyor. Burdur’un alışveriş merkezi, özel hastane, otel gibi bazı iştiraklere ve benzeri yatırımlara ihtiyacı var. Neden ihtiyacı var? Burdur’da ne gelir düzeyi yüksek insanları ne de gençlerimizi şehrimizde tutamıyoruz, tutamayız. Şehrimize gelen bürokrat, akademisyen, öğrenci ve yeni yetişen nesil bu eksiklikler nedeniyle yönünü başka şehirlere çeviriyor. Bu eksikliklerin sağlanması için birkaç yol var. Bu yollardan bir tanesi dışarından yatırımcı çek- mek. Yatırımcı, yatırım yapmak ister ancak nüfusun azlığı buna kısmen engel oluyor. Nüfusun artmasını ümit edip yatırımcıyı beklemek de bir tercih ancak yatırımcıyı dışarıda bulmadan da bu projeler hayata geçebilir. BELEDİYE YAPAMIYORSA… Burdur Belediyesi’nin mevcut borç yükü, gelir düzeyi ve öncelikli yatırım planı avm, özel hasta- ne, otel gibi projelerin yakın bir zamanda belediye tarafından yapılamayacağının göstergesi gibi görünüyor. Belediye bunu yapamıyorsa, ilimizdeki iş adamlarının gücü buna yeter mi bilinmez ama genellikle iş adamlarımızın yatırım alanı mermer ve inşaat sektörü olarak dikkat çekiyor. Son dönemde ülke ekonomisindeki genel gidişatı da inşaat sektörünü epeyce derinden de etkilemiş durumda. Haliyle kendi içimizden yatırımcıların hem ekonomik veriler ışığında hem de siyasal nedenler ne- deniyle bu tarz yatırımları direkt olarak yapmaları inanın çok zor. Ancak yatırım yapmak isteyen iş adamlarımızın da önünün açılması, onlara köstek yerine destek olunması gerekmektedir. 4 YIL ÖNCE VURGULAMIŞTIM Peki iş adamlarımızın, sivil toplum kuruluşlarının, belediyenin ve halkın ortak olduğu bir platform- da bu yatırımlar yapılamaz mı? Tabi ki yapılabilir. 4 yılı aşkın bir süre önce Burdurweb.com internet gazetesinde yayınlanan 28 Nisan 2015 Salı ta- rihli “BURDURLUNUN ORTAK ŞİRKETİ OLMALI” başlıklı köşe yazımda şu ifadelerle konuyu açıklık getirmeye çalışmıştım; “Burdur’da ilimizin önde gelen isimleri, söz sahipleri bir araya gelip bir komisyon kurup artık BURDUR A.Ş.’yi kurmalılar. Nedir bu BURDUR A.Ş. sorusunun yanıtı ise Burdur’un aşılamayan bir çok sorununu, ihtiyacını kurulan ortak şirket üzerinden karşılamak. Açılacak olan şirket halka arz edilerek vatandaşlar kendi hissesini satın alıp sermaye ortağı olacak ve bu sermaye ile yatırımlar gerçekleştirilecek. İşte o zaman Burdur’a AVM, büyük bir otel, dinlenme tesisi ve bunun benze- ri birçok hayali gerçek olacaktır. Köşe yazımın ilk paragrafında örnek vereceğimi söylemiştim. Isparta Gıda Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi ismiyle tanımlanan ve halk arasında ismi söylen- mekte esirgenmeyen İYAŞ. İYAŞ, bildiğim kadarıyla market olarak başladığı ticari serüvenine, AVM ile taçlandırdı. Ardından marketleri bir zincir haline geldi. Burdur’da da bir şubesini açtı. Karşımızda böyle bir örnek var. Artık Burdur’un birlik ve beraberliği sağlayarak adı ne olursa olsun Burdurlunun ortak olduğu bir şirket kurularak ihtiyaçlarına karşılık vermesi gerekiyor.” Evet 4 yıl önce bu ifadelerle bir öneride bulunmuştum. İSTEYİNCE BİR ARAYA GELİNİYOR Böyle bir birlikteliği aslında geçtiğimiz yıl Burdur Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesi sürecinde belediye, sivil toplum kuruluşu ve iş adamlarından oluşan bir konsorsiyum oluşturulmuş ve ihale girilmişti. Demek ki isteyince bir araya gelinebiliyor. Burdur’un artık kendi sorunlarını kendi öz imkanları, öz sermayesi ve ortak akılı ile çözmesi ge- rekiyor. Burdur bankalarında yatan mevduatların harekete geçirilmesi gerekiyor. Adı ne olursa olsun Burdur’un bir isim adı altında bir araya gelerek halkı da içine alarak birlik olması şarttır. Burdur birlik olursa, hep hayal ettiğimiz Burdur’u profesyonel liglerde bir takımının boy gösterdi- ğini görebiliriz. *** 2015 yılındaki köşe yazımı bitirdiğim cümleyle de bu yazımı bitirmek istiyorum. Zira bu yazım as- lında aradan geçen 4 yılı aşkın bir süredir Burdur’da pek bir şeyin değişmediğinin göstergesidir. Artık Burdur’un yürekli girişimcilere ve neferlere ihtiyacı vardır. Yürekli, sağduyulu ve birbirine gü- venen girişimcilerimizin artık adım atma ve bir araya gelme zamanı gelmiştir. Her şeyi devletten beklememek, tuzu kuruluktan kurtulmak gerekmektedir. 10











MEHMET CAN KENDİNİZE DÖNÜP BAKIN: “BÖYLE MİSİNİZ?” DOĞAN Bu yazımda toplumun problemleri arasında olan “egoist insan” profili ile ilgili düşün- celerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.Özellikle internet ve sosyal medyanın gelişimi Gazeteci - Öğretmen ile birlikte insanlar arasındaki iletişim duvarları artık kalktı.Bu duvarların kalkmasıy- [email protected] la birlikte insanların “egoları” iletişime geçti. Yaptığım meslek gereği bir psikolog ya da sosyolog değilim.Bu tarz yazıların aslında işin uzmanları tarafından yazılması taraftarıyım. Ama ne yazık ki iş bunu dile getirme meselesi olduğu zaman insanlar belli noktalarda geri adım atıyorlar.Önemli olan çok bilgili olmak değil, önemli olan bilgiyi doğru şekilde aktarmaktır.Bir konunun uzma- nı olabilirsiniz ama bunu başkalarına aktaramadığınız zaman ise biz napalım böyle bilgiyi. “Al turşusunu kur” o zaman deriz. Neyse konumuz bu değil.Asıl konumuz toplumda ilerleyen ve gün geçtikçe de ço- ğalan “egoist insan” profilini konuşmak istiyorum.Öncelikle ego nedir? Ego aslında “ben” ile başlayan cümlelerdir.Yani bir insan “ben” ile başlayan cümleler kullanıyorsa ego ve süper ego arasında bir dengesizlik olduğunu işin uzmanları tarafından dile getirilmektedir. Şimdi soru şu: Egoist İnsan kendini nasıl belli eder? Bu tespit işin uzmanları tarafından dile getirilmiş kitabi bir bilgidir. “Fazlasıyla öfkeli, kindar ve kibirli olan egoistlerin konuşmaları genellikle “ben” kelimesi ile başlar. “ben istiyorum, ben yapıyorum, ben iyiyim, ben böyle düşünüyorum” cümlelerinin ardı arkası gelmez. Egoist bireyler, olabildiğince gururlu, öfkeli, kindar ve kibirlidirler. Benzersiz oldukla- rına inanırlar. Kurmuş olduğu ben merkezli dünyasında kimseyi sevmez, başka insan- ları görmez, başkaları hakkında konuşmaya gelemez, kendi dışındaki bütün insanları iyi olarak anlatmazlar. Ukala ve kendini her zaman daha iyisine layık bulma durumu vardır. Kendini diğer insanlarda üstün gören egoistler, yalnızlığa itilirler. Kusursuz varlıklar olduklarına inanan bu insanlar merhametten bihaber ve kişisel an- lamda gelişimden uzaktır. Kişiyi gerçek ve mantıktan uzak tutan fazla ego, bencillik, kibir ve ukalalık ile insanı yalnızca kendisinin inandığı bir masalda yaşamaya mah- kum eder.” Şimdi asıl soru şu: Kendinize dönüp bakın: “Böyle misiniz?” Toplumda “egoist insan” olarak değerlendiren insan profili budur.Son dönemde bu profile uyan insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır.Bunun nedeni ise “ego ve süper ego” dediğimiz bilinç altımızdaki doyumsuzluktur.İnsanların kendilerini toplumdan üstün görmeleri, aslında toplumdan kendilerini nasıl soyutladıklarını farkında olma- dan yapmalarıdır.Bunun sonucunda da “yalnızlık ve mutsuzluk” ortaya çıkmaktadır. Bu noktada ise en çok gördüğüm diğer bir sorun ise bazı mesleklerden dolayı oluşan “egoist insan” profili karşımıza çıkmaktadır.Bu meslekleri tek tek saymak istemiyo- rum.Bu meslekleri sayarak aslında “alçak gönüllü ve mütevazi” olarak mesleğini icra eden kişileri haksızlık etmiş oluruz.Her meslekte olduğu gibi bazı kişiler yüzünden o mesleğin itibarı ne yazık ki düşmektedir.Bir insanın karakteri diploması ve unvanı ile değil, insani değerleri ile ölçülebilmektedir.Toplum, ne yazık ki etiketçi ve unvancı bir toplum haline gelmiştir.İnsanların karakteri ikinci plana atılmış, emek ve alın teri yok sayılmış sadece ismin başındaki unvan ve bolca para saygı konusu için yeterli sayılmıştır. Sözlerime Hz.Mevlana’nın şu güzel sözüyle bitirmek istiyorum: “Kendini çok beğen- me kul katında, ne kendini beğenmişler var toprak altında”. 16



18

19





BABA YADİGARI MOTOSİKLETLE HAYALLERİ GERÇEĞE DÖNDÜ Burdur’un Karamanlı ilçesinde traktör tamirciliği yapan kardeşler, atmaya kıyamadıkları baba yadigarı motosikleti, çocukluk hayallerini süs- leyen arazi aracı ATV’ye dönüştürdü. Karamanlı Sanayi Sitesi’nde traktör tamirhanesi işleten Fatih (30) ve Veli Pekşen (26) kardeşler, babalarının hurdaya çıkan 1978 model motosik- letini atmaya kıyamadı. Motosikletin motorunu tamir ederek yeniden ça- lıştıran Pekşen kardeşler, hurda araç- lardan temin ettikleri parçalarla mo- tosikleti, arazi aracına çevirdi. Fatih Pekşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının yıllarca kullan- dığı motosikleti atmaya kıyamayınca, çocukken hayalini kurdukları arazi aracı ATV’ye dönüştürmeye karar ver- diklerini söyledi. 22

Şimdi hep gözümüzün önünde olacak” lendirmeye karar verdiklerinde heyecanlandığını Maddi imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle yeni bir belirterek, “Motosikletim benim yoldaşımdı. Her ATV almaya güçlerinin yetmediğini aktaran Pekşen, yere onunla gidiyordum. Yıllarca kullandığım mo- şöyle konuştu: tosikleti çocuklarımın bu şekilde değerlendirmesi beni duygulandırdı, sevindirdi.” ifadelerini kullandı. “Çocukluğumuzda televizyonlarda izlediğimiz ATV’lere sahip olmak isterdik. Hem hayalimizi ger- çekleştirdik hem de babamızın emanetini en iyi şekilde değerlendirdik. Babamızın motosikletini atsaydık ya da satsaydık üzülecektik. Babam da gördüğünde çok mutlu oldu, duygulandı. Günü- müzde en düşük model bir ATV, 6-7 bin lira. Bunu motosiklet dahil 2 bin liraya mal ettik. Normal bir ATV’nin devrilme olasılığı yüksek. Araç dar olduğu için yan yatıyor veya takla atıyor. Bizimkisi daha enli olduğundan devrilmesi ve takla atması güç. Süs- pansiyonları normal ATV’lerden daha iyi. Arazide kullanımı çok rahat.” İlk kez böyle bir araç yaptıkları için eksiklerinin bu- lunduğuna değinen Pekşen, araca geri vites yap- maya çalışacaklarını dile getirdi. İstedikten sonra her şeyin yapılabileceğini anla- tan Pekşen, “Yeter ki imkanları zorlayalım. İmkan olduktan sonra ve istedikten sonra her şeyi başa- rabilirsiniz. Başaramayacağınız bir iş yoktur.” dedi. Baba Ömer Pekşen, oğullarının motosikleti değer- 23





TURİSTLERİN YENİ ROTASI: SAGALASSOS VE LAVANTA TARLASI Burdur, “aşkların ve imparatorların şehri” Sagalassos, “Türkiye’nin Maldivleri” olarak nitelendirilen Salda Gölü ve lavanta tarlasıyla, tu- ristlerin gözdesi haline geldi. Turizmin önemli merkezlerinden Antalya’ya komşu Burdur, yaklaşık 5 bin yıllık Sagalassos Antik Kenti, Yeşilova ilçesindeki 375 dekarlık Ak- çaköy Lavanta Deresi ve Salda Gölü ile günübirlik tatilcilerin rotasına girdi. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Denizli gibi şehirlerden özellikle hafta sonları günübirlik gelen ziyaretçiler, uçsuz bucaksız gö- rünen lavanta tarlasında fotoğraf çektirmenin, beyaz kumsalı ve turkuaz suyuyla büyüleyen gölde serinlemenin, bin 750 metre rakımdaki antik kentte tarihe yolculuk yapmanın keyfini çıkarıyor. Yıl sonuna kadar bölgeyi 1,5 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor. - Rus turistlerin ilgisi Kapadokya bölgesinde profesyonel rehberlik yapan Emre Eker, AA mu- habirine, Burdur’daki bu üç noktaya günübirlik tur düzenlediklerini söyledi. Lavanta bahçelerinin sunduğu görsel şölen nedeniyle son yıllarda böl- genin ilgi gördüğünü vurgulayan Eker, Antalya, Kapadokya, Marmara ve yurdun çeşitli bölgelerinden özellikle haziran ve temmuzda bölgeye akın edildiğini belirtti. Eker, son yıllarda özellikle Antalya’yı ziyaret eden Rus turistlerin lavanta tarlası ve göle ilgi gösterdiğini, günübirlik turlarla gelip bölgede fotoğraf çektirmek istediğini anlattı. Sagalassos Antik Kenti’nin lavanta tarlası ve göle yakın olduğunu dile getiren Eker, “Aşkların ve imparatorların şehri Sagalassos, Salda Gölü, gül ve lavanta bahçeleri, bu bölgeyi günübirlikçiler için cazip hale geti- riyor. Misafirlerimiz bölge için çok büyük talepte bulunuyor. Biz de tur şirketleri olarak talebi karşılamaya çalışıyoruz.” dedi. 26

“Yerli ve yabancı turistler bölgeye akın ediyor” Ekoturizm temalı Lisinia Doğa Proje Alanı’nın da tur rotaları arasında Profesyonel rehber Ali Kütük de son yıllarda ziyaretçilerin lavanta bulunduğunu belirten Sarıca, şöyle konuştu: bahçelerine yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. “Proje alanının yakınında bulunan Akçaköy Lavanta Deresi, yaptığı- İnsanların son üç yıldır sahil turizmi yerine ekoturizme yönlendiğini mız yatırımlar sonucunda ciddi anlamda ziyaretçi çekmeye başladı. anlatan Kütük, şunları kaydetti: Burası, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük lavanta bahçeleri arasında yer “Yerli ve yabancı turistler bölgeye akın ediyor. Aldığımız taleplerden alıyor. Görseli yüksek bir bahçe, 12 farklı açıdan fotoğraf çekilebiliyor. yola çıkarak bu yıl Isparta ve Burdur’daki lavanta tarlalarını 400 bin ci- Fotoğraf sanatçılarının göz bebeği olma yolunda ilerliyor. Ziyaretçi sa- varında turistin ziyaret etmesini bekliyoruz. Bu talep göller bölgesine yısında geçen yılın aynı dönemini ikiye katlamış durumdayız. Geçen büyük ekonomik katkı sağlıyor. Günübirlik turlar, Burdur’daki lavanta yıl bu dönemlerde 150 binli rakamlara ulaşmıştık, şu sıralar lavanta deresi ve Isparta’nın Kuyucak köyü olarak ön plana çıkıyor. Tabii ki bu deresinde 300 bin ziyaretçiyi geçmiş durumdayız.” turlar ülkemizin en güzel göllerinden Salda ve en güzel antik kentle- “Çok etkilendim” rinden Sagalassos ile kombine ediliyor. Bölgede özellikle hafta sonları İstanbul’dan gelen Serpil Başay da Fransa’daki lavanta bahçelerini de ziyaretçi yoğunluğu oluşuyor. Bu ilginin önümüzdeki yıllarda daha da gördüğünü ancak Akçaköy Lavanta Deresi’nin daha büyük olduğunu artacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizin neredeyse her köşesinden bu- söyledi.Finlandiya’dan Petra Paavola ise Türkiye’ye ilk kez geldiğini raya insanlar geliyor. Son yıllarda bölgeye Rus ve Uzak Doğulu turist- kaydederek, “Burada olmak çok güzel bir duygu, lavantaların koku- ler de gelmeye başladı. Bunun yanında Hollanda, İtalya, Polonya’dan sunu çok sevdim. Çok güzel bir yer, Finlandiya’da böyle yerlere sahip misafirlerimiz de bu turlara katılıyor.” değiliz.” ifadelerini kullandı. “Lavanta deresinde 300 bin ziyaretçiyi geçmiş durumdayız” Adana’dan gelen Ayla Öztürk, “Doğası harika bir yer, çok beğendim. Akçaköy Lavanta Deresi Projesi’ni hayata geçiren Öztürk Sarıca da Burada bu kadar büyük lavanta bahçesi olduğunu tahmin etmiyor- bölgede ciddi anlamda turist yoğunluğu oluştuğunu dile getirdi. dum, görünce çok etkilendim. Herkesin gelip görmesini tavsiye edi- yorum.” diye konuştu. 27





ALTINYAYLA’DA MUHTEŞEM YAĞLI GÜREŞ Altınyayla İlçesinde 32.’si düzenlenen Altın Sipsi sayılan Altın Sipsi Yağlı Güreşlerinin başpehlivanı ise Yağlı Güreşleri binlerce güreş severin katılımıyla Ali Gürbüz oldu. Gürbüz, finalde mücadele ettiği Ünal gerçekleşti.Altınyayla Er Meydanında gerçekleşen yağ- Karaman’ı yenerek 32.’si düzenlenen Altın Sipsi Yağlı lı güreşlere 40’a yakın başpehlivan, 600’e yakın gü- Güreşleri’nin başpehlivanı oldu. reşçi katıldı. 658. Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin rövanşı 30

32.’si düzenlenen Altın Sipsi Yağlı Güreşlerinin ev sahibi Al- tınyayla Belediye Başkanı Ahmet Serttaş’ın öncülüğünde gerçek- leşen güreşlerde Altınyayla başta olmak üzere çevre ilçe ve iller- den, Burdur merkezden binlerce güreş sever 14 Temmuz 2019 Pazar gününü heyecanla geçirdi. Altınyayla Belediyesi, gelen misa- firleri en güzel şekilde ağırlarken, aynı zamanda er meydanı dışın- da hem esnaf kazandı hem de vatandaşlar unutulmaz bir gün yaşadı. On binlerce vatandaş Altınyayla akın ederek güzel bir gün geçirdi. PROTOKOL’DEN KATILIM Güreşlere Burdur Valisi Hasan Şıldak, Burdur Milletvekilleri Bay- ram Özçelik ve Yasin Uğur, ilçe belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilci- leri ile çok sayıda davetli katıldı. 31





TÜRKİYE’NİN MALDİVLERİ SALDA GÖLÜ’NDE GÜN BATIMI BİR BAŞKA GÜZEL Burdur’un Yeşilova ilçesinde yer alan, beyaz kumsalı ve Almanya’da yaşayan Yasemin Ongun da Salda’ya berrak suyunun ortaya çıkardığı güzellikle “Türkiye’nin 2’inci kez geldiğini, burayı çok beğendiğini belirterek, Maldivler’i” olarak ünlenen ve bilinirliği her geçen gün “Maldivler’i Türkiye’de yaşıyoruz. Herkese tavsiye ede- artan Salda Gölü, gün batımında da ziyaretçilerini ade- rim, mutlaka gelip görsünler. Gün batımına da kalıp iz- ta büyülüyor. leyeceğiz.” diye konuştu. Günün son ışıklarında Salda Gölü’nün bembeyaz kum- Ziyaretçilerden Nezaket Gümüştekin de Salda Gö- salı ve serin turkuaz suyunda yürüyenler, güneşin göle lü’nün güzelliğini kız kardeşinden duyduğunu ve çok veda ederken suda ve kumsalda bıraktığı göz alıcı pa- beğendiğini söyledi. rıltılarını izlemenin keyfini yaşıyor. Ziyaretçi Nezahat Cansever ise Salda Gölü’ne uzun za- İstanbul, Ankara, İzmir, Afyonkarahisar, Denizli ve An- mandır gelmek istediğini vurgulayarak, “Muhteşem bir talya gibi şehirlerden gelinlik ve damatlıklarıyla düğün güzelliği var, ilk geldiğinizde yukarıdan göle bakmaya albümü için fotoğraf çektirmeye gelen çiftler de gün doyamıyorsunuz. Herkese Salda Gölü’nü gelip görme- batımında Salda Gölü’nde oluşan görsel şölende en sini tavsiye ederim. Muhteşem bir yer, anlatılmaz, yaşa- özel günlerini ölümsüzleştiriyor. nır.” dedi. Fotoğraf tutkunları da gölün beyaz adalar, tabiat parkı ve Kayadibi bölgelerinde en güzel anları kaydetmeye çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6’ncı Bölge Müdürü Rıza Kamil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Salda Gölü’nün son yıllarda turizm desti- nasyonları içinde öne çıktığını söyledi. Gölde yeşili, maviyi ve beyazı bir arada görmenin müm- kün olduğunu belirten Kamil, gölün doğal güzellikleriyle ilgi gördüğünü anlattı. “Muhteşem bir yer, anlatılmaz, yaşanır” 34

“Gün batımı eşsiz bir manzara su- lü güzel duyguyu yaşatmak için geldiğini aktaran Saylık, “Bu kez nuyor” renklerin bütün tonlarını önünüze de eşimle en mutlu günümüzde serer. Gün batımında gözleriniz düğünden önceki hatıralarımızın Gölün gün batımında yeni evli kamaşabilir ve parıltılı bir dünyaya Salda Gölü’nde olmasını istedik. çiftler ve doğa tutkunlarınca uğ- girdiğinizi fark edersiniz. Bu görün- Gün batımında Salda Gölü’nün rak noktası haline geldiğini vur- tülerle huzur bulursunuz. Güneş kıyısında yürümek ve bu anların gulayan Rıza Kamil, şöyle devam göle veda ederken, turkuaz suya, fotoğrafları çok güzel.” dedi. etti: kumsala ve size yansıması harika görüntüler oluşturur.” Gelin Elif Tetik Saylık da “Türkiye’nin “İstanbul’dan, Ankara’dan, De- Maldivleri”nde, gün batımında nizli’den ve 1500 kilometre me- Kamil, Salda Gölü ve çevresinin düğün fotoğrafı çektirmenin muh- safeden dahi sadece gün ba- Özel Çevre Koruma Bölgesi kara- teşem bir duygu olduğunu dile tımında fotoğraf çektirmek için rıyla korunduğunu da hatırlattı. getirdi. geliyorlar. Salda Gölü’nün çevre- sini gezenler, akşama doğru gün Gelin ve damatların vazgeçilmezi Düğün fotoğraflarının farklı olması batımını izleyerek günün yorgun- için çoğu kişi gibi Salda Gölü’nü luğunu atıyor. Salda Gölü, gün Salda Gölü’ne gün batımında tercih ettiklerini anlatan Saylık, batımı eşsiz bir manzara sunuyor. damatlığıyla gelen Sefa Saylık “Bugün de hava çok güzel, gü- Gün batımında doğanın bütün da Afyonkarahisar’dan gün ba- neşli. Güneşin göl üzerinde süzülü- renklerini görme imkanı bulursu- tımını izlemek ve düğün fotoğrafı şünü ve beyaz kumların parıltısını nuz. Göle rengini veren turkuaz çektirmek için buraya geldiklerini gözlemliyoruz. Gayet güzel bir de- mavisi ve kumsalı sizi gün batımın- söyledi. neyim, bu vakitte burada olmak da da güzel bir hayal dünyasına çok hoş.” ifadelerini kullandı. götürür. Doğa sizlere o an her tür- Daha önce de Salda Gölü’ne 35





GÖZLEME SATARAK CAMİ YAPTIRIYORLAR Antalya’da aralarında engellilerin de bulunduğu 70 kadın, Caminin tamamlanabilmesi için 2 milyon lira daha gerekiyor. hazırladıkları gözlemeleri eşlerinin de desteğiyle satarak mahallenin camisini yaptırıyor. Kadınlar ve engelliler için özel bölümler, kuran kursları, internet, çay içme ve kitap okuma bölümleri bulunan, Sel- Hüsnü Karakaş Mahallesi’ndeki Uhud Camisi’nin kentsel çuklu mimarisiyle inşa edilen camide, iki bin kişi aynı anda dönüşüm nedeniyle birkaç yıl önce yıkılmasına karar verildi. namaz kılabilecek. İki yol ortasında kalan caminin yeniden yapılmasına katkıda bulunmak isteyen kadınlar, evlerinden getirdikleri malzeme- “Herkes canla başla çalışıyor” lerle gözleme yaparak mahalle aralarında satmaya başladı. Gözleme yapan kadınlardan Zeliha Batık (43), AA muhabiri- Elde edilen gelirle Uhud Camisi Yaptırma ve Yaşatma Der- ne yaptığı açıklamada, kızını hastaneye götürürken tesadü- neğince 2016’nın nisan ayında yeni caminin temelleri atıldı. fen gözleme yapan kadınları gördüğünü, ardından kendisi- Dernek başkanı ve mevcut caminin imam hatibi Hüseyin nin de hayır kervanına katıldığını söyledi. Erdem öncülüğünde, caminin zemin katına kadınların göz- leme yapabileceği bir bölüm oluşturuldu. Huzurlu ortamda yorgunluklarını unuttuklarını ifade eden Batık, “Burada büyük amcalar, teyzeler canla başla çalışı- Caminin tamamlanması için, aralarında iki engelli çocuğu- yor. Bizim de bir tuğlamız olsun bu camide dedik. İşi gücü nu evde bırakan, engelli olduğu için tekerlekli sandalyeyle bırakıp her hafta yardıma geliyoruz. Çocuklarımız burada gelen, yaşlı olduğu için bastonuyla yürüyen kadınların da dini eğitimlerini alacak, biz ibadetlerimizi yapacağız.” dedi. bulunduğu 70 ev hanımı, her cuma sabah ezanıyla yola ko- yuluyor. Rusya’dan Kepez’e yerleşen İsaybe Mahtebe ise caminin Sabahın ilk ışıklarında gözleme yapmaya başlayan kadınla- yapımına katkısı olması için kadınlarla dayanışma içinde rın tek amacı, mahallelerini camiye kavuşturmak. çalıştıklarını aktardı. Özenle hazırlanan gözlemeler, dört yıldır kadınların eşleri Bastonuyla gele 61 yaşındaki Hatice Saldıran, ilk başladık- tarafından farklı camilerde cemaate satılıyor. Elde edilen larında herkesin evinden ununu, peynirini, yağını getirdiğini, gelirle caminin üçte ikisi, yaklaşık 1,5 milyon lira harcama gözlemeleri eşlerinin sattığını söyledi. yapılarak bitirildi. 38

İki engelli çocuğu olan Güllü Alkanoğlu ise camilerinin bir an Habibe Kandemir, şaka olarak başlayan işin gerçeğe dönüş- önce tamamlanması için yardımseverlerden destek bekle- tüğünü, bir kolu sakat olmasına rağmen gözleme pişirdiğini diklerini belirterek, “Bismillah dedik başladık, Gözleme yapa- söyledi. rak cami inşa ediyoruz. Umudumuzu hiç kaybetmedik.” dedi. - “Gözleme satarak yapılan ilk cami” Engelli olan Ayşe Taşar, yatalak eşini kaybettiğini, para ve- rerek katkıda bulunamadığı için gözleme yaparak camiye İl Müftüsü Osman Artan, camilerin normalde hayırseverlerin destek olmaya çalıştığını dile getirdi. yardımıyla ya da camilerden toplanan yardımlarla yapıldığı- nı, ilk defa gözleme yapılarak cami inşa edildiğini vurguladı. Camiyi bitirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Taşar, “Vü- cudum engelli ama ellerim sağlam. Gözleme pişiriyorum, “Uhud Camisi’nin yapılış hikayesi çok farklı. Kadınlarımızın hamur açıyorum. Yeter ki bir yardımım olsun.” ifadelerini yaptığı gözleme parasıyla bu cami yapılıyor. “ diyen Artan, kullandı. bu olayın örnek olacağını bildirdi. - “Gözlemeyle cami mi yapılır’ dedim ama...” Dernek başkanı Hüseyin Erdem ise gözleme yapıldığını duyan herkesin yardıma koştuğunu belirterek, “Gözlemeleri Dört yıldır gözleme yapan Havva Davran, “Gözleme açarak ayranla 5 liradan satıyoruz. Yardım amaçlı olduğunu duyan cami yaptıracağız dediler. Gözlemeyle cami mi yapılır de- hayırseverler yüksek meblağlar ödeyerek, gözleme alıyor. dim ama yanılmışım. Soğukta, yağmurda hiç aksatmadım. Herkese çok teşekkür ediyoruz.” diye konuştu. Yaptıkça, gözlemeler satılmaya başlayınca şevkle inanmaya başladım. Komşularımı da çağırdım. Şükür camimizin kaba Kepez Müftüsü Metin Arcaklıoğlu da buranın “yaşayaşan bir inşaatı bitti.” diye konuştu. cami” olacağını, herkesin alın terinin, emeğinin olduğunu anlattı. 39





ÇAMUR, TAŞ VE AHŞABI SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan 65 ya- şındaki Selahattin Deniz’in, doğadan topladığı çamur, taş ve ahşap parçalar kullanarak yaptığı sa- nat eserleri ilgi görüyor. İskenderun’un Süleymaniye Mahallesi’nde bulu- nan atölyesinde çamur, taş ve tahtayı işleyerek sa- nat becerisini ortaya koyan Deniz, vazodan tabağa, tablodan heykele kadar birbirinden farklı çalışma- lara imza atıyor. Bir tarih müzesini andıran atölyesinde 20 yıldır biriktirdiği tarihi eşyaları da sergileyen Deniz, lo- kantacılık mesleğini bırakarak hobi olarak başladı- ğı çamur, taş ve ağaç parçalarından sanat eserleri yapma tutkusunu mesleğe dönüştürdü. Heykeltıraşlığa merakı sonucu lokantacılığı bıra- karak eserler yapmaya çalışan Selahattin Deniz, sanat eserleri yapma konusunda eğitimsiz olma- sına karşın deneme yanılma yöntemiyle eserlerini oluşturdu. Selahattin Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklama- da, 20 yıl önce heykeltıraşlığa merak duymaya baş- ladığını belirterek, taş, çamur ve ağaçlar üzerinden değişik şekiller üzerinde uğraştığını söyledi. 42

Ortaokul dönemlerinden itibaren güzel resimler çizdiği- Deniz, Türkiye’nin her yerine eserini gönderdiğini ve o ni belirten Deniz, “Elime bir avuç çamur aldıktan son- açıdan güzel bir iş yaptığına inandığını aktardı. ra hayatım değişti. Ondan sonra hep çamurla uğraştım. Kendisini huzurlu görünce ailesinin de mutlu olduğunu Zaman zaman yapacağım heykellerin resimlerini çiziyo- ifade eden Deniz, “Çamura, taşa ve ağaca şekil verirken rum.” diye konuştu. çok keyif alıyorum. Başardığınızı görünce daha mutlu Çamur ile uğraşmanın kendisine huzur verdiğini oluyorsunuz. Başarmak güzel bir duygu insana öz güven anlatan Deniz, şöyle dedi: veriyor. İnsanların mutlaka güzel sanatların bir dalıyla “Bende hobiydi ama şimdi mesleğe dönüştü. Sipariş- uğraşmalarını tavsiye diyorum.” diye konuştu. ler alıyorum hemen hemen her boyutta ve her hacimde Tarihi malzemeleri bulunca alıp atölyesinde sergilediğini çalışma yapıyorum. 20 yıl önce bir avuç çamurla başla- belirten Deniz, aynı zamanda doğada gezip bulduğu deği- dı her şey. Atölye olarak kullandığım ev terk edilmiş bir şik taşları da koleksiyon olarak topladığını ifade etti. haldeydi. 10 traktör çöp çıkardım bu evden. Daha sonra Deniz’in 20 yıllık komşusu Mustafa Bal da “Biz çok mut- inşaat işlerini de yaptıktan sonra bu hale getirdim. Çok luyuz, mahallemize renk kattı. Daha önce bu ev çöplük emek sarf ettim atölyeme duvarlarda parmak izlerim var. içerisindeydi ama şimdi müzeye çevirdi.” sözlerine yer Terk edilmiş bu binayı güzelleştirdim ve müze haline ge- verdi. tirdim.” Sürekli atölyede çalışma içerisinde olduğunu dile getiren 43





MAKÜ’ye MEMNUNİYET GİDEREK ARTIYOR Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın başarı sıralamalarını önemli oranda artırdı. Yerleşke ortamının çekiciliği, sosyal tesisler, (ÜNİAR) “Türkiye Üniversite Memnuniyet MAKÜ, 123 devlet üniversitesinin yer aldığı yurt imkânları ve kalitesi, ulaşım rahatlığı, Araştırması 2019” sonuçları açıklandı. genel sıralamada 2016 yılında 51. sırada yer güvenlik, fiziki mekânların estetik ve kulla- Devlet Üniversiteleri Genel Memnuniyet almaktayken, 2017 yılında 41. sıraya yüksel- nışlılığı, yerleşkenin konumlandığı çevreye Sıralamasında geçtiğimiz yıl 24. sırada yer miş, 2018 yılında önemli bir başarıya imza ilişkin öğrenci memnuniyetinin ele alındığı alan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversi- atarak 24. sıraya kadar yükselmişti. 2019 yı- bu kategoride Burdur Mehmet Akif Ersoy tesi (MAKÜ) bu yıl 20. sıraya yükseldi. Hem lında ise 20. sıraya yükselerek başarısını de- Üniversites 188 devlet üniversitesi arasında vakıf hem de devlet üniversiteleri arasında- vam ettirdi. 2006 yılında kurulan MAKÜ’ye 40. sırada ve 83 puanla A sınıfı bir üniversite ki genel memnuniyet düzeyi ise 48. sıradan dair Genel Memnuniyet Düzeyi her geçen yıl kategorisinde yer almaktadır. 40. sıraya yükseldi. MAKÜ, “Öğrenciler İçin büyük bir ivme kazanarak artmaktadır. Akademik Destek ve İlgiden Memnuni- Yerleşke ve Yaşamın Doyuruculuğu” sırala- Öğrenim Deneyiminin Tatminkârlığı Mem- yet masında yakaladığı ivme ile 40. sıraya yükse- nuniyet Sıralaması Öğretim elemanları ve danışmanlara lirken “Öğrenim Deneyimi ve Tatminkarlığı” Temel olarak derslerin ve içeriklerinin, öğ- ulaşılabilirlik, öğrenme güçlüğü durum- sıralamasında 46. sıradan 38. sıraya yükseldi. retim elemanlarının ilgisinin, sınavların larında yardım bulabilme, öğrencinin Son yıllarda yaptığı yönetimsel değişiklikler geçerliğinin, öğrenci odaklı iklimin, sınıflar- akademik soru ve sorunlarına duyarlılı- ile üniversitenin yönetim anlayışını yeniden daki öğretme, yöntem ve yaklaşımların tat- ğa ilişkin öğrenci memnuniyetinin belir- şekillendiren MAKÜ, “Öğrencilerin Kurumun minkârlığının ölçüldüğü bu kategoride 2006 lenmeye çalışıldığı bu kategoride MAKÜ Yönetim ve İşleyişinden Memnuniyet” sı- yılında kurulan 15 üniversite arasında en 2016 yılında 92. sırada yer alırken, 2017 ralamasındaki yerini yükselterek 16. sıraya yüksek puan ve düzeye sahip üniversite yine yılında 68. sıraya yükselmiş ve 2018 yı- yerleşti. Yine yaptığı yatırımlar ile bölgenin Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi oldu. lında yine ciddi bir atılım göstererek 52. en büyük kütüphanesi olan Prof. Dr. İlhan MAKÜ bu sıralamada bir yılda 46. sıradan 38. sıraya yükselmiştir. 2019 rakamlarına Varank kütüphanesini öğrenci ve akademis- sıraya yükseldi. bakıldığında ise bu başarıyı korumuştur. yenlerle buluşturan MAKÜ, “Öğrenme İmkan Üniversiteler olarak, temel amacın öğren- Öğrenci memnuniyetine dayalı bu geri ve Kaynakların Zenginliği” sıralamasındaki ci odaklı bir eğitim sağlamak ve öğrencile- bildirim, öğretim üyelerinin öğrencilerle yerini 71’den 61’e yükseltmeyi başardı. rin üniversitelerindeki öğrenim sürecinden yakın, doyurucu ve erişilebilir bir ilişki Herhangi bir kurum ya da kişinin finansal memnun olması dikkate alındığında, MA- kurduğunu belirtmektedir ve MAKÜ ai- desteği olmadan yapılan araştırmanın ilki KÜ’nün bu kategoride gösterdiği kayda değer lesinin akademik açıdan öğrenci merkez- 2016 yılında yapılmıştı. 2019 yılı araştırma- yükseliş, MAKÜ’nün bir eğitim- öğretim kuru- li yaklaşımlarının da somut olarak karşı- sında 123’ü devlet ve 65’i vakıf olmak üzere mu olarak görevini başarıyla gerçekleştirdiği- lık bulduğunu ve memnuniyet yarattığını 188 üniversitede öğrenim gören 35 binden ni açıkça ortaya koymaktadır. ortaya koymaktadır. fazla üniversite öğrencisiyle yüz yüze gerçek- Öğrenciler için Yerleşke ve Yaşamın Doyuru- leştirilen görüşmeler sonucunda elde edilen culuğu Sıralaması veriler Üniversite Araştırma Laboratuvarı yetkililerince analiz edildi. Elde edilen sonuç- larda Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 46

Kurumun Yönetim ve İşleyişinden Memnuniyet dür ve memnuniyet değerleri MAKÜ’de bu düşüncenin işler hale geldiği fikrini desteklemektedir. Öğrenci işleri, sınav programları, akademik takvim, yöneti- Öğrenme İmkân ve Kaynaklarının Zenginliğinden Duyulan me katılım, yöneticilere erişim, yönetsel işleyişin etkililiği ve Memnuniyet duyarlılığına ilişkin öğrenci memnuniyetine dayalı bir değer- Kütüphane, araştırma kaynakları, laboratuvarlar, merkezler, lendirmenin esas alındığı bu kategori MAKÜ’nün A kategori- özel çalışma alanları, akademik destek birimlerine dair mem- sinde, en üst sırada olduğu ve en başarılı olduğu kategoridir. nuniyet düzeyinin dikkate alındığı bu ölçütte, MAKÜ, 2006 yı- MAKÜ, 2016 yılında 55. sırada yer aldığı sıralamada, 2017 yı- lında kurulan 15 üniversite arasında 2. sırada yer almaktadır. lında 25. sıraya yükselmiş ve 2018 yılında Türkiye’de Kurumun MAKÜ; 2016 yılında 93. sırada yer almaktayken, 2017 yılında Yönetim ve İşleyişinden en yüksek memnuniyet duyulan 20. 76. sıraya yükselmiş, 2018 yılında ise 71. sıraya yükselerek son Devlet Üniversitesi olarak çok büyük bir başarıya imza atmıştır. 2 yılda 22 sıra birden ilerleme kaydetmiştir. 2019 verilerine ba- MAKÜ öğrencilerinin kurumun yönetim ve işleyişinden mem- kıldığında ise MAKÜ, 71. sıradan 61. sıraya yükselerek memnu- nuniyetine gerekli özeni göstermiş ve bu sayı 2019 yılında 16. niyet derecesini 10 sıra daha artırmıştır. sıraya yükselmiştir. MAKÜ’nün bu kategoride görece daha alt sıralarda yer alma- Söz konusu bu memnuniyet düzeyi, öğrencilerin bir bütün sına rağmen, son yıllarda Üniversitemizin Akademik Altyapı olarak Kurumsal İşleyişe dair memnuniyetinin geri bildirimi ve Fiziki olanakların gelişmesi yolunda gerçekleştirdiği önemli olarak aynı zamanda, Kurumsal Yönetimin başarısını da ortaya çalışmalar neticelendiği ve yerleşkedeki İnşaatlar tamamlan- koymakta ve gerçekleştirilen akademik çalışmaların öğrenciler dığı zaman söz konusu memnuniyet düzeyinin artacağı düşü- düzeyinde olumlu ve memnuniyet verici düzeyde bulunduğu- nülmekte ve bu alanda elde edilen bu geri bildirim alanlarına na dair çok önemli bir geri bildirimdir. MAKÜ olarak, son 3 özellikle eğilerek öğrencilerin daha zengin araştırma olanakla- yılda her kategoride gösterilen memnuniyete dayalı ilerleme, rına erişmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. özellikle yönetim anlayışının doğru ve yerinde bir biçimde inşa edildiğini de göstermektedir. A kategorisinde bir memnuniyet, aynı şekilde A kategorisinde bir Yönetim ve İşleyiş ile mümkün- 47






Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook