Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore 3_Yariyil_Tatil_Kitap_Masal_Kitabı_2022

3_Yariyil_Tatil_Kitap_Masal_Kitabı_2022

Published by MAVİDENİZ YAYINCILIK, 2021-12-21 09:52:00

Description: 3_Yariyil_Tatil_Kitap_Masal_Kitabı_2022

Search

Read the Text Version

MOR ÜLKENİN KUŞLARI UÇTU UÇTU HAMDİ UÇTU 1

MASAL KİTABIM Bu setin bütün hakları Mavi Deniz Yayıncılık’a aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. YAZAR Ahmet Küçükaydın DİZGİ Resul KÖSE Abdulkadir KARADURAN MAVİ DENİZ YAYINCILIK TLF: +90 538 944 34 09 - +90 553 382 47 72 e-mail: [email protected] www.mavidenizyayinlari.com

MOR ÜLKENİN KUŞLARI Dünya’nın uzak bir yerinde mor bir ülke varmış. Yerleri mor, gökleri mor, evleri mosmormuş. Ülkenin çocukları mor gözlü, mor yanaklıymış. Mordan başka renk bilmezlermiş. Mor çiçek- lerden başka çiçek tanımazlarmış. Mor güneşten başka güneş düşünemezlermiş. Mor yıldızlarla kaplı gökyüzünün altında mor masallar dinlerlermiş. Mor göklerde uçuşan mor kuşları seyre- derlermiş. Ve bir gün mor ülkenin göklerinde beyaz bir leylek beliri- vermiş. İnsanlar şaşırmışlar. Çocuklar neşeyle bağırmışlar. Diğer kuşlar gibi mor değilmiş bu kuş. Mor ülkenin insanları toplanmış. Semalarında uçan beyaz kuşa hayran hayran bakakalmışlar. 3

Beyaz leylek mor göklerde nazlı nazlı süzülmüş. Ve mor çatılı bir evin bacasına konmuş. Çocuklar üşüşmüşler başına. Leylek “Lak” demiş anlamamışlar. “Luk” demiş gülüşmüşler. Ley- leğin ne dediğini bir türlü bilememişler. Sonunda kuş dili bilen yaşlı bir adam getirmişler. Adam leyleğin anlattıklarını onlara anlatmaya başlamış. - Lak lak lak. Benim adım Leylek! Lak lak luk. Bu ülkenin dışında başka ülkeler de var. Luk laka lak. Mor rengin dışında başka renkler de var, demiş. Çocuklar sormuşlar: - Senin ülken hangi renk? - Lık lak luk. Ben çok renkli bir ülkede yaşıyorum. Lıka luk lak. İstemediğiniz kadar çok renk var orada. 4

Mor ülke sakinleri heyecan içindeymiş. O kadar çok rengi bir arada hayal dahi edemiyorlarmış. Yaşlı adam leyleğin sözle- rini çevirmeye devam etmiş. - Lık lık lak. Gökler mavidir orada. Lak laka luka çimenler ise yeşil. Laka laka lak elmalar kırmızıdır. Lık luk luk muzlar ise sarı. Çocuklar çok meraklanmışlar. O kadar değişik rengi bir arada görmek için can atmışlar. Ak kanatlı leylek düşünmüş, ta- şınmış sonunda bir çözüm yolu bulmuş. Bu ülkenin çocuklarını kendi ülkesine götürmesi çok zormuş. O yüzden mor ülkenin kuşlarını kendi ülkesine davet etmiş. Ak kanatlı leylek, mor kuşları toplamış. Ülkesinin göklerine doğru havalanmış. 5

Az gitmişler uz gitmişler, sonunda mavi renkli, beyaz bulutlu göklerin bulunduğu ülkeye gelmişler. Mor kuşlar şaşkınmış. İlk anda gözleri kararmış. Sonra bu kadar güzel rengi bir arada görmeye alışmışlar. Ne kadar çok renk varmış meğer. En çok da turuncu por- takallara, yeşil karpuzlara hayret etmişler. Kendi portakalları ve karpuzlarıyla karşılaştırmışlar. Tatları, kokuları aynı olduğu hâlde renkleri ne kadar farklıymış. Renkli ülkeyi gezmişler, gör- müşler. Bu ülkeyi çok sevmişler. Aslında kendi ülkeleri de çok güzelmiş. Ama ne kadar güzel olsa da tek renkliymiş. Mor ülkenin kuşları bir araya gelmişler. “Arkadaşlar bay leyleğin önderliğinde geldik, gördük ki; gerçekten Mor ülkenin 6

dışında renkli ülkeler de varmış. Uçabildiğimiz için çok şanslıyız. Biz bu güzellikleri gördük. Şimdi bu renkleri ülkemizdeki ço- cuklara ve insanlara da tanıtmalıyız” diye düşünmüşler. Kuşların her biri bir renk takmış kanadına, herkes gücüne göre yük yüklenmiş. Mor kartallar çok güçlüymüş. Karpuzları, kavunları, kabakları onlar taşımış. Minik serçeler her renkten bir çiçek ve meyve tohumlarını gagalarına almışlar. Minik arı kuşları papatyaları seçmişler. Bülbüller beyaz, kırmızı, pembe güllerden renk renk sıralamışlar. En komikleri de mor kargaymış. Gagasında tuttuğu koca bir dilim beyaz peyniri ülkesine götürüyormuş. Leylekler sarı elma- ları ve muzları gagalarına asarak süzülmüşler havada. Az 7

gitmişler, uz gitmişler. Çok yorulmuşlar. Nihayet mor gökler uzaktan gözükmüş. Heyecanla kanat vurmuşlar. Ve mor ülkeye varmışlar. Çocuklar onları görünce çok sevinmiş. Mor serçelerin taşı- dığı tohumları ekip sulamışlar. Bir zaman sonra bir de ne görsün- ler. Yemyeşil çimenler; pembe, kırmızı, turuncu renkli çiçekler, meyveler. Mor ülke şenlenmiş. Renkli ülkenin elmaları, kirazları, çiçekleri artık Mor ülkede de varmış. Pembe, kırmızı, turuncu... Her gün yeni bir renkle tanışmış- lar. Mor ülkede artık çok renkli bir hayat başlamış. Nurdan DAMLA (Düzenlenmiştir.) 8

UÇTU UÇTU HAMDİ UÇTU Hamdi ile Hasan yolda karşılaşmışlar. Hamdi oldukça heye- canlıymış. Hasan, Hamdi’yi böyle heyecanlı görünce meraklanır. Aralarında şu konuşmalar geçer. Hasan: - Merhaba Hamdiciğim! Nasılsın? - Sorma Hasancığım başıma gelenleri. - Aman, geçmiş olsun Hamdiciğim! Ne oldu? Anlat bakalım. - Hani geçen gün bir fırtına çıkmıştı ya... - Evet! Ben korkudan evin bodrumuna kaçmıştım. Sen ner- deydin? - Ben gökyüzündeydim. - Gökyüzünde mi? - Evet gökyüzünde. Bak hâlâ korkudan tir tir titriyorum. 9

- Aman Hamdiciğim anlat! Çok merak ettim. - Fırtınanın çıktığı sabah okula gidiyordum. Rüzgâr önce ha- fif hafif esiyordu. Yağmur da azar azar çiseliyordu. Şemsiyemi açtım. Parkın köşesine geldim. Rüzgâr hızlandı. - Eeee! - Şemsiye neredeyse elimden kurtulucak. Sıkı sıkı şemsiyenin sapına yapıştım. - Aman! Sakın bırakma! - Bir ara vücudumda bir hafiflik duydum. Ama ben hâlâ yü- rüdüğümü sanıyorum. Meğerse ayaklarım yerden kesilmiş. - Ne diyorsun? - Bir baktım parktaki ağaçların yüksek dallarıyla aynı hizaya gelmişim. On metre kadar yükselmişim. Şemsiyem bir paraşüt 10

gibi açılmış beni yukarı çekmiş. Artık gökyüzünde uçuyorum. - Ya düşseydin! - Mümkün değil. Şemsiyem çok sağlamdı. Artık aşağıya ba- kamıyordum. Gözlerim kararır diye korkuyordum. Uç babam uç! - Ben senin yerinde olsam kuş yakalardım. - O havada kuş mu olur? - Acaba nerelere kadar gittin? - Okulun üstünden geçtim. Bir ara denize doğru sürüklen- dim. Neyse ki rüzgâr yön değiştirdi. Tekrar mahalleye doğru yöneldim. Gide gide evler biraz seyrekleşti. Bir de baktım ki bir sebze bahçesinin üstündeyim. - Ehh neyse! Çok uzağa gitmemişsin. - Tam o sırada rüzgâr birden kesilmesin mi! Başladım inmeye. 11

- Aman dikkat et! - Yarı yola kadar indim. Bu sırada Güneş çıktı. Güneş çı- kar çıkmaz gözlerim kamaştı. Ne olduğunu bile anlayamadan o sağlam şemsiyem “puff” diye deliniverdi. - Eyvah! - Eyvah ki ne eyvah! Aşağıdan insanlar, “Gökten Hamdi ya- ğıyor!” diye bağırıyorlardı. Onları dinlerken şemsiyem birden tersine döndü. Ben de kendimi bıraktım. - Nereye? - Nereye olacak tabi ki aşağıya. - Bir yerin kırılmadı ya? - Yoook! Düşünce bir şeyler “hışır hışır” etmeye başladı. Her tarafım birden kapandı. 12

- Kuyuya mı düştün? - Hayırrr! Havayı koklayınca lahana olduğunu anladım. Me- ğer bir lahananın içine düşmüşüm. - Hışır hışır mı ediyordu? Öyle ise tam göbeğine düşmüşsün. - Doğru tahmin ettin. Ben düşerken lahananın yaprakları açıktı. İçine düşünce yaprakları sımsıkı kapandı. Kollarımı, ba- caklarımı bağladılar sandım. - Sonra? - Ben buradan nasıl çıkacağım diye düşünmeye başladım. O sırada bir sallantı oldu. Bir sağa bir sola sallandım. Lahana ile birlikte yerden koptuk. Kulak verdim. Bir kadın, “Bu lahanadan dolma yaparım.” diyordu. Gittik gittik, sonunda durduk. - Bak şimdi ben de heyecanlandım. 13

- Derken çevremde çatırtılar başladı. Bir şeyler kopuyordu. Lahananın köşesinde bir delik açıldı. Gözümü o deliğe dayayıp olanı biteni seyretmeye başladım. Kadın, makasla dış kabukları soyuyordu. Heyecandan sesim kesilmiş. Bir türlü bağıramıyor- dum. “Makasa dikkat et!” Beni yaralayacaksın” diyemedim. Ka- dın bana tam üç dört yaprak kala durdu. Lahanayı kaptığı gibi tencereye attı. - Eyvah, haşlanacaksın! - Bir haşlandım, bir haşlandım. Gözlerimi açtım ki ter içinde kalmışım. - Eee sonra? - Ne sonrası. Uyandım. Meğer rüya görmüşüm. Suat Batur (Düzenlenmiştir.) 14

MOR ÜLKENİN KUŞLARI - DEĞERLENDİRME 1. Günlerden bir gün mor ülkenin 5. Mor ülkenin kuşları, her rengin semalarında beliren kuş hangisidir? olduğu ülkede en çok hangi ürün- lere hayret etmişler? A. Ördek B. Martı A. Gökyüzü ile çimenlere C. Leylek B. Elma ile çiçeklere C. Portakal ile karpuzlara 2. Çocuklar ülkelerine gelen kuşun 6. Mor ülkenin kuşları leyleğin söylediklerini niçin anlamamışlar? önderliğinde yola çıkmışlar. A. Çünkü kuş mor renkli değilmiş. Renkli yazılmış kelimenin cümledeki B. Çünkü çocuklar kuş dili bilmi- anlamına en yakın olan ifade han- gisidir? yorlarmış. C. Çünkü kuş çocuklardan çekin- A. Rehberliğinde B. Başkanlığında miş. C. Yöneticiliğinde 3. “Lak lak lak” ifadelerinin anlamı 7. Mor karga aşağıdakilerden hangi- hangisidir? sini ülkesine taşımış? A. Ben renkli bir ülkeden geliyo- A. Meyve tohumları rum. B. Bir dilim beyaz peynir C. Karpuz, kavun ve kabak B. Sizin ülkeniz çok güzel. C. Benim adım leylek. 4. “Muzlar ise sarı.” Anlamına gelen 8. Mor renkli ülkede ne zaman çok ifade hangisidir? renkli bir hayat başlamış? A. Lık luk luk A. Yağmurlar yağdıktan sonra. B. Lık lık lak B. Güneş açtıktan sonra. C. Lak laka luka C. Tohumlar yeşerdikten sonra. 15

UÇTU UÇTU HAMDİ UÇTU - DEĞERLENDİRME 1. Metindeki konuşmalar kimler ara- 6. Aşağıdaki insanlar nasıl bağırıyor- sında geçmektedir? lardı? A. Hamit - Hasan A. Gökten yağmur yağıyor. B. Hamdi - Hasan B. Gökten Hamdi yağıyor. C. Hamdi - Harun C. Gökten çocuk yağıyor. 2. Fırtınanın çıktığı gün Hasan nere- 7. Hamdi düştüğü yerin ne olduğunu deymiş? nasıl anladı? A. Gökyüzünde A. Tadından B. Evin bodrumunda B. Renginden C. Evin çatısında C. Kokusundan 3. Hamdi’nin yerden yükselmesinin 8. Hamdi neyin içine düşmüş? sebebi nedir? A. Karnabaharın A. Ayakkabılarının esnek olması. B. Lahananın B. Kıyafetlerinin hafif olması. C. Kuyunun C. Şemsiyesinin paraşüt görevi görmesi. 4. Hamdi denize doğru sürüklenmek- 9. Kadın lahanayla ne yapacağını ten nasıl kurtuldu? söylemiş? A. Fırtınanın dinmesiyle A. Lahana turşusu B. Şemsiyesinin açılmasıyla B. Lahana yemeği C. Rüzgârın yön değiştirmesiyle C. Lahana dolması 5. Hamdi ne zaman yer yüzüne doğ- 10. Hamdi’nin bu yaşadıkları gerçekte ru inmeye başladı? neymiş? A. Rüzgâr kesilince A. Tamamen bir hayalmiş. B. Güneş çıkınca B. Tamamen bir rüyadan ibaretmiş. C. Akşam olunca C. Tamamen uydurma bir masalmış. Not: Cevaplar Hayat Bilgisi fasikülünün 16. sayfasındadır. 16


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook