Dünya Klasikleri Eleanor H. Porter 1
Dünya Klasikleri Mark Twain 2
Dünya Klasikleri R. Louis Stevenson 3
Dünya Klasikleri Daniel Defoe 4
Dünya Klasikleri Oscar Wilde 5
Dünya Klasikleri Jules Verne 6
Dünya Klasikleri Cervantes 7
Dünya Klasikleri Jonathan Swift 8
Dünya Klasikleri Jules Verne 9
Dünya Klasikleri Jules Verne 10
örnek masal
Dünya Klasikleri Eleanor H. Porter 1
Bu kitabın bütün hakları Mavi Deniz Yayıncılık’a aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright@ ÇEVİREN : Kahraman ÖZKUL RESSAM : Serkan AVCI DEĞERLENDİRME : Tuba ÇEVİK DİZGİ : Resul KÖSE MAVİ DENİZ YAYINCILIK İLETİŞİM +90 553 382 47 72 - +90 538 944 34 09 [email protected] www.mavidenizyayinlari.com BASIM YERİ NY MATBAACILIK LTD. ŞTİ. - ANKARA SERTİFİKA NO: 50732 ISBN 978-605-71488-7-2
POLLYANNA O sabah evde inanılmaz bir hareketlilik vardı. Bayan Polly (Poli) sağa sola koşturuyor, yardımcısı Nancy’ye (Nensi) emirler yağdırıyordu. Nancy ne olup bittiğinden habersiz, Bayan Polly’nin isteklerini yerine getirmeye çalışıyordu. - Nancy! Çabuk çatı katına gel! Burada yapma- mız gereken çok iş var. 1
- Bayan Polly, öncelikle şu bulaşıkları yıkamayı bitirseydim. - Şimdi bulaşığın sırası değil Nancy! Çabuk gel! Nancy bulaşıkları bırakıp çatı katına çıktı. Bayan Polly çatı katındaki küçük odada birtakım eşyaları top- lamaya çalışıyordu. Nancy, Bayan Polly eşyaları top- larken, onu izlemeye daldı. 2
Bayan Polly: - Nancy! Beni izlemeyi bırak da yardım et. Bir an önce bu odayı boşaltıp, hazırlamamız gerek. - Bu odayı niçin hazırlayacağız Bayan Polly? - Tabi, senin hiçbir şeyden haberin yok. Yeğenim buraya gelecek. Ablamın kızı. Pollyanna! Artık bizimle yaşayacak. Ah bu teyzelik görevi! 3
- Bu çok güzel bir haber Bayan Polly! Demek malikaneye bir çocuk gelecek! Peki neden büyük oda- lardan birini ayarlamıyoruz ki? Bu tavan arasındaki oda bir çocuk için hiç uygun değil. - Yorumlarını kendine bırak da işine bak Nancy! Zaten çok gerginim. Annesine yani ablama olan kır- gınlığım hala geçmiş değil. 4
Sırf onu affedebilmemiz için benim ve büyük ab- lam Anna’nın isimlerini birleştirerek kızına Pollyanna ismini verdi. Şimdi de o kıza bakmak zorundayım. Ahh, bu başıma gelenler! Nancy, malikaneye küçük bir kız geleceği için çok mutluydu. Fakat Bayan Polly asık suratlı, aksi, geçimsiz bir insandı. 5
Küçük kızın, teyzesi ile mutlu olabileceğini düşün- müyordu. O nedenle küçük kızla kendisi ilgilenecekti. Nancy, Bayan Polly’nin sesiyle düşüncelerinden kurtuldu: - Nancy! İhtiyar Tom’a haber et, bahçeyi düzen- lesin. Küçük kızın, hakkımızda olumsuz düşüncelere sahip olmasını istemiyorum. - Derhal bahçeye iniyorum efendim! 6
Nancy, bahçeye inerek İhtiyar Tom’un yanına gitti. Ona olan biteni anlattı. Nancy anlattıkça ihtiyar neşeleniyordu. Nancy: - Neden güldüğünü anlamıyorum, küçük kız bu- rada çok sıkılacak. Bayan Polly şimdiden söylenmeye başladı. Ahh zavallı Pollyanna! 7
8
- Bu küçük Pollyanna, Bayan Polly için bir kurta- rıcı olabilir Nancy. Yaklaşık 40 yıldır bu malikane için çalışıyorum ve burada yaşıyorum. Pollyanna’nın anne- sini de diğer Anna teyzesini de çok iyi tanırım. Bayan Polly ne kadar gergin, mutsuz ve somurtkan biri olarak görülse de o aslında çok neşe dolu bir insandı. Bu kız çocuğu, teyzesini eskisi gibi neşe dolu bir insan haline getirebilir. Nancy ile Tom sohbet ederken Bayan Polly’nin sesi duyuldu: - Nancy, Tom! Çabuk hazırlanın. Tren gelmek üzere. Pollyanna’yı istasyondan almanız gerekiyor. - Bayan Polly, yeğeninizi sizin karşılamanız daha doğru olmaz mı, diye sordu Nancy. - Nancy! Bana akıl vermeyi bırakıp, söylene- ni yap! 11 yaşında, kırmızı bir elbise giyiniyormuş ve hasır bir şapka takıyormuş. Gelen telgrafta öyle yazıyor. Haydi daha fazla vakit kaybetmeden gidin artık. 9
Nancy ve Tom istasyonda Pollyanna’yı karşıla- dılar. Pollyanna, Nancy’yi teyzesi sanarak, kucağına atladı. Her iki yanağından öpüp sıkıca sarıldı: - Ah Polly teyze! Buraya kadar geldin demek! Yanında yaşayacağım için o kadar mutluyum ki! - Aramıza hoş geldin Pollyanna. Ancak bir yan- lış anlaşılma var. Benim adım Nancy, Bayan Polly’nin yardımcısıyım. Bayan Polly seni evde bekliyor. - Çok memnun oldum Nancy! Seni tanımak beni 10
daha da mutlu etti. Ben de kocaman malikanede tey- zem ile bir başımıza çok sıkılacağımızı düşünüyordum. Demek ki sen de varsın. Pollyanna orta boylu, yaşıtlarına göre daha zayıf, sarı saçlı, yüzü çilli ve güler yüzlü bir çocuktu. Olduk- ça cana yakın bir çocuk olduğundan kendini çok çabuk sevdiriyordu. 11
Malikaneye vardıklarında Bayan Polly, Pollyan- na’yı salonda karşıladı. Elini uzatarak, oldukça soğuk ve ciddi bir şekilde: - Hoş geldin Pollyanna, dedi. Pollyanna koşarak teyzesinin boynuna sarıldı: - Hoş buldum Polly teyze! Seninle yaşayacağım için çok ama çok mutluyum. 12
Pollyanna, teyzesine o kadar sıkı sarılıyordu ki Bayan Polly’nin kemikleri sızlamıştı. Bayan Polly cid- diyetini bozmadan: - Sakin ol Pollyanna! Öncelikle kimsenin bana bu kadar çok yaklaşmasından hoşlanmıyorum. Şimdi oda- na çık. Nancy sana yerleşmen için yardımcı olacak. Saat altıda akşam yemeği için burada olmalısın. 13
Pollyanna, Nancy ile odasına çıktı. Oldukça sade ve gösterişsiz olan bu küçük, basık odayı Pollyanna çok sevmişti. Nancy: - İzin verirsen bir soru soracağım Pollyanna. Bu odanın nesini sevdin? - Bir şeyi sevmek ve mutlu olmak için her zaman 14
bir neden vardır Nancy. Pencereden dışarıya bakar mısın, tablo gibi bir manzara var. Bu manzara varken odada bir tablo olmasına bile gerek yok. Pollyanna’nın malikaneye alışması hiç de uzun sürmedi. Ancak Bayan Polly’nin, Pollyanna’ya alışması oldukça uzun sürdü. Pollyanna her gün kasabada yürü- 15
yüşe çıkıyor, karşılaştığı herkesle sohbet ediyordu. Bu sı- cakkanlı, sevimli kız çocuğu bütün kasaba halkına mutlu- luk yayıyordu. Bayan Polly de Pollyanna’nın varlığından mutluluk duyan kişiler arasındaydı. Ancak bunu çok belli etmiyor, hala Pollyanna’ya soğuk ve mesafeli yaklaşsa da bazen Pollyanna’nın isteklerini reddedemiyordu. 16
Pollyanna, teyzesini ikna ederek malikaneye bir yavru kedi ile yavru köpek getirmişti. Bayan Polly önce olumsuz yanıt verse de sonrasında yumuşamış ve her iki yavrunun da malikanede kalmasına izin vermişti. Nancy ve İhtiyar Tom bu duruma çok şaşırmıştı. 17
Pollyanna’nın kasabada üçüncü yılıydı. Yine ka- sabada gezintiye çıktığı günlerden biriydi. Sabahın erken saatlerinde çıkmış olduğu geziden, öğleden sonra geri döndü. Pollyanna’yı malikanenin bahçesin- de Nancy karşıladı. Nancy’nin elinde bir sepet vardı. Pollyanna bunun ne olduğunu anladı. Malikanenin iki sokak arkasında ihtiyar ve bir kadın yaşıyordu. Kasa- badakiler sırayla bu ihtiyar kadına yemek gönderiyor- lardı. O gün yemek gönderme sırası Bayan Polly’dey- di. Pollyanna, koşarak Nancy’nin yanına gitti: - Nancy, yemeği ben götürebilir miyim? - Tabi ki Pollyanna! Bu benim için de çok iyi olur. Evde bitmek bilmeyen işler beni bekliyor. Pollyanna, Nancy’nin elinden sepeti alıp, yola koyuldu. İki sokak arkadaki yaşlı kadının evine vardı. Kapıyı çaldı. Kapıyı açan ihtiyar kadının kızıydı. Poll- yanna’yı içeriye davet etti, bir yandan da söyleniyordu: - İyi ki geldin Pollyanna! Annem günlerdir seni soruyor. Seni görmediği günler çok huysuz davranıyor. 18
19
- Keşke haber verseydiniz, daha önce de gelir- dim. Şimdi onu mutlu etmenin yolunu bulurum ben. Pollyanna, yaşlı kadının odasına girdi. Yaşlı kadın Pollyanna’yı görünce yatağında doğruldu. Gözlerinin içi gülüyordu: - Yaklaş yanıma küçük tatlı kız! Günlerdir seni bekliyorum. Sen nerelerdeydin? Gel de bir sarılayım sana. 20
- Ah efendim! Ben de sizi çok özledim. Bundan sonra fırsat buldukça size uğrayacağım. Tabi sizin de bir söz vermenizi istiyorum. - Neymiş o söz? - Ben yokken huysuzluk yapmak yok, dedi Poll- yanna gülerek. - Bunun için söz veremem, diyerek gülümsedi yaşlı kadın. 21
- O zaman size bir sır vereyim. Benim uyguladı- ğım bir yöntem var. Bir çeşit mutluluk oyunu! - Hımmm. Anlat bana da bu oyunu Pollyanna. Sen yokken ben de o oyunu oynayayım. - Bu oyunu bana babam öğretti. İsmi mutluluk oyunu! Bir gün yardımlaşma derneğine mektup yaz- dım. Kendim için oyuncak bir bebek istedim. Birkaç 22
gün sonra yardımlaşma derneğinden bir kutu geldi. Mektubumu okuduklarına ve bana dönüş yaptıklarına çok sevinmiştim. Heyecanla kutuyu açtım. Kutudan iki adet koltuk değneği çıktı. Büyük bir hayal kırıklığı ya- şadım. Gözyaşlarıma engel olamadım. O sırada ba- bam bana sarılıp “Pollyanna, ağlama lütfen! Bu koltuk değneklerine ihtiyacın olmadığı için sevinmelisin. 23
Her zaman mutlu olabileceğin bir bakış açısı var- dır. Şimdi koltuk değneklerine bak ve bu koltuk değ- neklerine ihtiyacın olmadığı için mutlu ol” dedi. Ben de babamın söylediği gibi düşündüm ve mutlu oldum. Yaşlı kadın, Pollyanna’yı dinlerken gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı. Pollyanna devam etti: 24
- Şimdi bana söz vermenizi istiyorum. Ben yokken huysuzluk yapmayacak ve mutluluk oyunu oynayacaksınız. - Tamam, tatlı kız. Bu konu için sana söz veriyo- rum, dedi yaşlı kadın. Gözleri yaşlarla doluyken aynı zamanda gülümsüyordu da… 25
Aylardan temmuzdu. Hava oldukça sıcaktı. Pol- lyanna, bütün günü malikanede geçirmişti. Gün bat- mak üzereyken hava az da olsa serinlemişti. Pollyanna bu serinliği fırsat bilerek dışarı çıktı. Kasabada biraz gezindi. Akşam yemeği için malikaneye geri dönmesi gerekiyordu. Bayan Polly, yemek saatleri konusunda çok hassastı. Pollyanna’nın yemeğe geç kalmasından hoşlanmıyordu. 26
Pollyanna akşam yemeğine geç kalmamak için malikaneye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Malikaneye varmak üzereydi ki yolun karşısına geçer- ken bir anda nereden geldiğini anlamadığı bir araç Pollyanna’ya çarptı. Çevrede kimse yoktu. Araç sahi- bi hiç durmadan yoluna devam etti. 27
Pollyanna’nın akşam yemeğine gelmemesi ma- likanedekileri tedirgin etmişti. Bayan Polly, İhtiyar Tom’dan dışarıya çıkıp Pollyanna’yı bulmasını ve eve çağırmasını istemişti. İhtiyar Tom arabayla kasabaya doğru yola çıktı. Çok geçmeden yolda bir çocuğun hareketsizce yattığını gördü. Aracından indi, yanına koştu. Bu çocuk Pollyanna idi. Derhal Pollyanna’yı malikaneye götürdü. Kasaba doktorunu malikaneye çağırdılar. Pollyanna hala baygındı. Doktor, Pollyanna için birkaç ilaç hazırladı. Pollyanna gözlerini açtığında kendisini yatağında buldu. Neler olduğunu hatırlamı- yordu. Teyzesi hemen yatağının yanında oturuyordu. Pollyanna’nın saçlarını okşuyor, gözleri yaşlı bir şe- kilde ona gülümsüyordu. Pollyanna doğrulmak istedi. Fakat ayaklarında bacaklarında o gücü bulamadı. Ba- yan Polly: - Biraz daha dinlenmelisin tatlım. Doktor bir süre hareket edemeyeceğini söyledi. - Artık hep yatağımda mı olacağım Polly teyze? 28
29
- Hayır tatlım. Yalnızca kısa bir süre bacaklarının dinlenmesi gerekiyormuş. Doktor senin için günde iki kez buraya geliyor. Tedavin kısa bir süre içinde bite- cek ve sen yine ayağa kalkacaksın tatlım, dedi Bayan Polly. Gözyaşlarına hakim olamadı ve bir an önce kendini odadan dışarıya attı. Pollyanna, teyzesini ilk defa bu kadar üzgün ve ağlarken görmüştü. Bu durum karşısında Pollyanna da gözyaşlarına engel olamadı. 30
Kazanın üzerinden yirmi gün geçmişti. Bir gün ka- saba doktoru yanında bir başka doktor ile malikaneye geldi. İkinci doktor Pollyanna’yı muayene etti. Pollyan- na’nın bacakları hala hareketsizdi. Muayene sonrası iki doktor ve Bayan Polly, odadan dışarıya çıktılar. Ka- pının önünde konuşuyorlardı. O sırada Pollyanna’nın minik kedisi kapıdaki aralığı fırsat bilerek Pollyanna’nın 31
odasına girdi. Odaya girerken kapı aralığını daha da genişletmişti. Ne Bayan Polly ne de doktorlar bunu fark edemedi. Bayan Polly ile doktorların arasındaki sohbeti Pollyanna çok net duyabiliyordu. - Bayan Polly, üzgünüm ki Pollyanna artık yürü- yemeyecek, dedi kasaba doktoru. 32
Pollyanna, doktorun bu cümlesi ile sarsıldı. Şimdi teyzesinin ağlama sesinden başka bir ses duymuyordu. Kendisi de gözyaşlarına boğuldu. Teyzesine seslendi: - Polly teyze, lütfen yanıma gelir misin? Bayan Polly hızla Pollyanna’nın yanına gitti. Poll- yanna’nın da ağladığını gördü. Pollyanna: 33
- Her şeyi duydum Polly teyze. Benden saklama- na gerek yok artık. Bayan Polly sıkıca yeğenine sarıldı. - Bir yolunu bulacağım Pollyanna! Sana söz ve- riyorum. Bayan Polly, çevre kasaba ve şehirlerde ne kadar doktor varsa hepsiyle görüştü. Sonunda Pollyanna’yı iyileştirebileceğini söyleyen bir doktor buldu. Fakat bu doktorun kliniği kasabaya oldukça uzaktı. 34
Tedavi sürecinde de Pollyanna’nın klinikte kal- ması gerekiyordu. Bayan Polly, Pollyanna’ya bu ko- nuyu açtığında, Pollyanna hiç düşünmeden kabul etti. Bir sabah İhtiyar Tom, Nancy, Bayan Polly ve Pollyanna hep birlikte doktorun kliniğine gitmek için yolculuğa çıktılar. Uzun bir yolculuk sonrasında dok- torun kliniğine vardılar. Pollyanna tedavisi için kliniğe 35
Search