Bu fanzin bir PARYA yayınıdır. Nİ SAN 1. YIL REEL RÜYA Son Mahya Bükücü
RAMAZAN RE1EYALŞIRNDÜAYA Peygamber Efendimiz (as) döneminde Ramazan ayılarında neler oldu? Sezai Karakoç Oruç da Acıkır- Oruç Ülkesi Yağmur Özdoğan Kolombiyalı Mühtedi Daniela ile Ramazan Hakkında Röportaj Ayşe Nur Demir UHUVVET RUHUNUN ATTIĞI MALEZYA'DA RAMAZAN Rumeysa Meryem Bayram HZ. PEYGAMBER’İN DOĞUM GÜNÜ NASIL HESAPLANDI? Gülsüm Meydan VÜCUDUMUZUN YENİLENME PROGRAMI: ORUÇ Zeynep Sena Yavuz Ramazan Ayında Beslenme Betül Ceren Acar MÜSLÜMAN GİBİ YAŞAMAK (BELGESEL) Zeynep Yiğit RAMAZAN AYNASI Hafsa Nur Eğilmez KAREEM ABDULJABBAR Gazete TAKİYÜDDİN PARYA
Sözlükte “günün çok sıcak ORUÇ Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam Bizden daha canlı, bizden daha cıvıl cıvıl olan bu olması, güneşin kum ve taşları DA çok ısıtması, kızgın yerde saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de gök varlığı orucun susadığı su, acıktığı yemek nedir ACIKIR özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. öyleyse? Şairin, şair için dediği: yalınayak yürümekle ayakların Mademki geldi, onu iyi tanımak gerek. Cins şaire mahsus yiyecekler. yanması” anlamlarındaki ramad S masdarından veya “güneşin E Oruç, boş bir çerçeve olarak veya bir mevsim gibi Deniz yosunları mavilik medüzaları tarzında, Z sadece tabiatın bir parçası olarak gelmedi. Tarihin Oruca, gök şahidi oruca mahsus besinler, güçlü ısısından çok fazla kızmış A bir parçası olarak geldi. Yükseltilen dualar, derinleşen secdeler, yer” mânasındaki ramdâ’ İ kelimesinden türeyen ramazân Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de Kur'an sesiyle aydınlanan ikindiler, dolu gidecek. Dolu gitmeli. Allah adıyla diriltilen geceler. diyebiliriz belki. kamerî yılın şâbandan sonra, Her yılın orucu, büyük \"oruç kitabı\"na, sabırla ve Evet. Oruç da susar, oruç da acıkır. Orucun susadığı şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. “Yaz meleklerin üslubuyla işlenmiş bir sayfa, bir yaprak ve âb-ı hayat gibi kanamadığı su, Kur'an sesi, gibi eklenir. acıktığı namaz, örtündüğü merhamet, kuşandığı sonunda ve güz mevsiminin Taşların, ağaç kovuklarının, toz zerrelerinin bile, en giyindiği, Allah adının yükseltilmesi, yani cihattır. başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” keskin bir hafızayla şahitlik yapacağı büyük Hesap Ve orucun da iftarı vardır. Oruç müminin kalbinde Gününde, şüphesiz, \"oruç kitabı\", en büyük şahitler iftar eder. Onun sofrasında, işte saydığımız, göğe anlamındaki ramadî arasında, dosyasında en çok belge bulunduran suç mahsus yiyecekler bulunur. kelimesinden ya da “kılıcı veya ok demirini inceltip ve sevap araştırıcıları arasında görünecektir. Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak Demek ki, oruç, çağımıza, göklere mahsus demektir keskinleştirmek için iki yalçın nişanlarla donanmış büyük ve yetkili bir şahit olarak Yalnız, insan orucu özlemez, oruç ise insanı özler. taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ramd masdarından geliyor ve geldi. Ramazan ayı gelince sıla-ı rahim edenler gibi, Orucun susadığı ve âb-ı hayat gibi kanamadığı su meleklerin bile önünde eğildiği insana koşar. Oruç, türediği de ileri sürülmüştür. Siz sanmayın ki, oruçta yalnız siz susar, siz insana acıkır ve koşar gelir. https://islamansiklopedisi. org. tr acıkırsınız. Oruç da susar, oruç da acıkır. Çünkü: Oruç geldi, öyleyse oruca yemek taşımalı, su /ramazan Oruç da canlıdır. Sizin gibi. Hatta sizden fazla. sunmalı, orucun lambasını yakmalı, örtüler atmalı Medine’ye 622 yılındaki hicretin Çünkü: Onda, ölümün eriteceği et ve kemik de yok. üzerine ki geldiğinden daha zengin gitsin. ardından 624 yılında oruç farz İnsan, sağken bile ölüme karışıktır. Biz, hayatla Verdiğinden daha çok alsın. Yanına gideceği eski kılındı. Bu tarihten itibaren ölümün karıştığı bir terkibiz. Sağken, hayat ölüme oruçlara katacağı, söyleyeceği çok şeyler Efendimiz’in (as) 632 yılında baskındır ve ölümü kullanır. Sonra yaşlandıkça, bulunsun. Çağımız Müslümanlarının portresini eski Ramazan ayından önceki ölüm güçleri yavaş yavaş artar ve ölüm yüzdesi, çağ müminlerinin portrelerinin yanına çizecek ya, vefatına kadar Toplam 8 hayat yüzdesinin üstüne çıkar bir gün. İşte o gün bizim öyle bir portremizi çizsin ki, ilerde gün olur ki, Ramazan yaşandı. Bunlardan ölmüşüzdür, ölüm hayatı kullanmaya başlamıştır. o portreyi bize gösterirler, utanmayalım o zaman ikisi Bedir Savaşı’nda ve Toplum yaşayışında da böyle. Ecel olarak gelen ondan. Mekke’nin fethinde geçti. Peki ölüm, bu hayat-ölüm çatışmasını kesin bir sonuca Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak diğer Ramazanlarda ne oldu? bağlar. Ama oruç yüzde yüz diri, saf olarak diridir. demektir. Giderken, bizden de ona ölümsüzleşecek 622 Net diridir, insan gibi brüt değildir. birkaç şey katılmalı. MEDİNE’YE HİCRET 624 ŞABAN K Orucun farz kılınması 624 Ramazan A Bedir Gazvesi Enfal suresi indi. Efendimiz’in kızı Hz. Rukiyye vefat etti. Fıtır sadakası emredildi. 625 binti R Hz. Hasan’ın doğumu Efendimiz’in Zeyneb Huzeyme ile evliliği 627 Beni Mustalık gazvesi 628 A Oruç metafizik âleme açılan pencerelerin ortamıdır mümin için. Tek kişiyle başlar ve biterdi o. Oysa, mümin için. Fizik karartıların gönül ışığıyla silinişi. Ramazan da tüm Müslümanların bir ay oruç tutması, Zeyd b. Harise’nin II. Vadilkura Öteleri görüş ve ötelere eriş, maddi perdelerin orucu toplum olayı haline getiriyor. Somut Seriyyesi inceltile inceltile öteyi gösterir hale getirilişi. halegeliyor toplum ortasında oruç anıtı. Abdullah b. Revaha’nın Hayber’e keşif amaçlı seriyyesi K Oruç, yaşadığımız günlük ve gündelik hayatı adeta Tabiatı daha iyi hissetmek ve dinlemek, onun O bir rüyaya çeviren mutluluk anahtarı. Kanatlanan söylemek istediğini daha iyi anlamak için oruç Ç gün demek oruç ayının gündüzü. Yerçekiminin mucizesine sahiptir Müslüman. Kavramların 629 etkisinin kayboluşu sanki benliğimiz ve eşyamız yeniden yoklanması, tanımların yeniden yapılması üzerinde. için çıkarılmış bir davetiye gibidir oruç gündüzleri ve Galib b. Abdullah’ın Meyfaa geceleri. Ve her yıl zayıflayan toplumun din bağı, Seriyyesi Namazla, duayla birleşince oruç, büsbütün yeniden güçlenir onunla. Dinin kası ve damarları 630 renklenmiş ve güçlenmiş olarak bizi, fizikötesi çalışır hale gelir. donanımların yıldızlı harmanisine bürür. Mekke fethi için yola çıkılması Oruç, insanı, yeniden varolma, yeniden yapılanma, (13 Ramazan) Kalbimiz, İslâm ın kişi için tayin ettiği edimlerle yoğrulma yolunda bir ay süren bir çileye tâbi tutar. Mekke’nin fethi (20 Ramazan) mümin kalbi haline gelir. Oruçla, namazla, hac ve Riyazetlerin en güzeli, en ilâhisi, en içlisidir o. Oruç, Sahabilerin putları kırmaya zekâtla, kalb, kalb olur. İnanç, kalbde bu tür ruhun, madde üzerindeki zaferini ilân için verdiği bir gönderilmesi tecrübelerin tekrarıyla kökleşir. İnançtan davranışa, savaşın adıdır. Zorludur bu savaş. Sonunda, hasat 631 davranıştan inanca sürekli bir akış, oruç, namaz ve derlenir bu iradenin savrulduğu harmandan. hac gibi ibadetlerin sağladığı bir kan dolaşımıdır. Hz. Ali’nin Yemen seriyyesi Sebepsiz değildir oruç, sebepsiz değildir namaz. Hırsla, ihtirasla dünyaya bağlanmanın, adeta ahireti Beni Mezhic’in müslüman Mümin kişiliğinin oluşması için temeltaşlarıdır. Bina, unutmanın mevsimlerinin geçtiğini, din gününün olması ruh binası bunlarla kuruludur. Maneviyatın kalesi, geldiğini ilân eden bir sancaktır çekilmiş insanlık Hz. Peygamber ile Cebrail bunlarla yıkılmaz olur, pekişir. ufku burçlarına oruç. arasında 2 kez mukabele yapmaları ve 20 gün itikafa Zaman, insanı hep ölüme doğru götürürken, Oruç, dereceler halinde, belli sürelerde dünyanın girmesi ORUÇ Ramazan gelir, diriliş ayı başlar. Oruç ayı insanı tatil edilmesi demektir insan için. Ve ahiretin 632 ölüme değil, diriliş aydınlığına götürür. Ab-ı hayatta örtülerinin kat kat açılması demek. Süreklice bir yıkanmaya, çiğ tanesinde göğü seyretmeye ve gidiş geliş, bir med cezir dünya ile ahiret arasında. Hz. Peygamber’in vefatı (13 Rebîülevvel) ÜLKESİ gökkuşağının altından geçmeye. Oruçsuzluk ne İnsan, bu gidiş gelişledir ki en büyük ilerlemesini büyük bir boşluk olurdur, oruç zorunlu olmasaydı yapacaktır ruh ve maneviyat alanında.
YAĞMUR ÖZDOĞAN Kolombiyalı Mühtedi Daniela ile Ramazan Hakkında Röportaj Selamün Aleyküm. Bize biraz kendinden bahseder kalkıyordum. Elhamdülillah kadar iyiydi ki, her geleni güler yüzle karşılıyorlardı. misin? benim için çok güzel Ailem bile İslam’ın ne kadar güzel olduğunu anlardı. İlk teravih görmüştü. Benim böyle iyi insanlarla beraber Aleyküm Selam, İsmim Daniela. Kolombiyalıyım. namazımı da o zaman olmam onları mutlu etmişti. Malezya İslam Üniversitesinde Psikoloji bölümünü kıldım. Bahsettiğim bitirdim. Mezun olduktan sonra Türkiye’den yüksek İslam merkezinde Şu ana kadar geçirdiğin en güzel Ramazan lisans bursu kazandım ve Türkiye’ye geldim. Şu Kur’an’ı baştan sona neredeydi? Bu Ramazan’ı farklı kılan şeyler anda İbn Haldun Üniversitesinde yüksek lisans okuduk. Orada itikâfa nelerdi? yapıyorum. girmek bayanlar için Ne zaman Müslüman oldun? Hikayeni bizimle biraz zordu ancak bir İlk Ramazanım Kolombiya’da ikinci Ramazanım ise paylaşır mısın? gece merkezdeki Amerika’daydı. Amerika’dayken yapayalnızdım. Elhamdülillah 2011 yılının Nisan ayında Müslüman bayan kardeşlerimle Daha sonra Malezya’da okurken de birçok oldum. Ailemde Müslüman olan tek kişi benim. geç saatlere kadar Kur’an Ramazan geçirdim. Ancak benim için ilk 2010 senesinde İngilizce yaz kursuna katılmak için okuyup dua ettik. Ramazan’ın tadı bambaşkaydı. Belki de Amerika’ya seyahat ettim. Hayatımda ilk defa Gerçekten çok güzeldi. Kolombiya’daki Müslümanların sayısının az olması Müslümanlarla bu kursta karşılaştım. O zamanlar Kendimi artık İslam’la daha ve herkesin birbirini tanıması daha samimi İslam hakkında çok şey bilmiyordum. İslam dininin çok bağdaşmış hissettirmişti. Ayrıca ilk Ramazan duygusunu sadece Arapların dini olduğunu, Müslümanların hissettim. Nisan’da Müslüman olmuştum ve hemen taşıyor olmam beni daha çok etkiledi. inandıkları tanrının bizim inandığımız tanrıdan çok ardından ağustos ayında oruç tutmuştum. Henüz Kendi perspektifinden düşünecek olursan, sence farklı olduğunu düşünüyordum. Yine aynı şekilde çok yeniydim ancak oruç tutarak kendimi daha Ramazan’da oruç tutmanın bir Müslümanın kadınların baskı gördüklerini ve bu yüzden başlarını bilinçli ve daha çok şükreden bir halde hayatına kazandırdığı en önemli şey nedir? kapattıklarını zannediyordum. Ancak kursta buluyordum. Elbette Kolombiya’da oruç tutmak çok Ramazan’da kendi ruhumuzu arındırıyoruz ve Allah tanıştığım iki Müslüman arkadaşım kafamdaki zordu. Her yerde restoranlar açıktı ve etrafta ile olan bağımızı güçlendiriyoruz. Ramazan ayı birçok soruya cevap verdiler. Daha önceden yürürken başkalarının yemek yediğini boyunca Kur’an’ı manasıyla okuyarak İslam dinini kültürel ve dini açıdan duymuş olduğum bütün görüyordunuz. Hatta Ramazan ayında bazı gerçek anlamıyla öğreniyoruz. Ramazan’ın ilk on basmakalıp fikirleri değiştirdiler. Benim en çok Müslüman olmayan arkadaşlarım beni evlerine günü Allah’tan mağfiret, sonraki on günü rahmet, ilgimi çeken şey İslamiyet’in kadınlara bakış açısı davet ediyorlardı. Onlara oruçlu olduğumu ve son on günü ise Cehennem azabından korumasını olmuştu. Genel anlamda İslam akidesinde bir neden oruç tuttuğumu açıklamak zorunda ve de Kadir gecesine ulaştırmasını diliyoruz. Tüm problemim yoktu. Çünkü daha önceden bir kalıyordum. Aynı şekilde hafta sonu aile bunları yaparken Allah’ın merhametinin ne kadar Katolik’tim. Allah’ın tek oluşu, Hz. İsa’nın yemeklerinde de ailem bana ‘Birazcık yesen ne yüce olduğunu hissediyorsunuz. Düşünsenize bir peygamber oluşu gibi temel akide konularını olur? Kimse yediğini bilmez’ gibi şeyler yandan hiçbir şey yemememizi emrediyor, ancak kolayca kabul ettim. Daha sonra yavaş yavaş Allah söylüyorlardı. Yaptığımın Allah rızası için olduğunu diğer yandan bizi mükafatlandıracağını bildiriyor. kalbimi İslam’a ısındırdı. Tek problem ailemin ve anlamıyorlardı. Tüm bunlara rağmen İslam Bütün günahlarımızın bağışlanacağı müjdesi ne çevremdekilerin bu durumu nasıl kabulleneceğiydi. merkezindekiler bana çok yardımcı oldular. güzel Subhanallah. Ama her şeyin yalnızca Allah için yapılması Merkeze bağış yapanlar oluyordu. Onların Son olarak gerek Ramazan hakkında gerekse de gerektiğine kalben inanınca bütün korkularım sayesinde her zaman iftar yapacak yemeği genel olarak Türkiye’deki Müslüman kardeşlerine kayboldu. Ve Müslüman olmaya karar verdim. bulabiliyorduk. Genel anlamda ailem beni söylemek istediklerini bizlerle paylaşır mısın? destekliyordu, ama bazı zamanlar annem bütün gün bir şey yemeden durduğum için endişeliydi. Buna rağmen benim için iftar hazırlıyordu. Müslüman olmadan önce Ramazan hakkında ne Yemeklerin helal olmasına da özen gösteriyordu. Henüz Türkiye’de Ramazan geçirmedim. Bu biliyordun? Oruç tutmak senin için yeni bir şey Annemin endişesinden dolayı onlara aslında bizim Ramazan çok heyecanlıyım. Ramazan’ın burada miydi, yoksa daha önceki dininde de oruç tutmak de yemek yediğimizi, sadece gün içerisinde çok güzel geçtiğini duydum. Çünkü Türkler gibi bir ibadet var mıydı? vakitleri değiştirdiğimizi söylüyordum. Çünkü gerçekten çok güler yüzlü ve arkadaş canlısı Açıkçası Ramazan hakkında önceden bilgi sahibi insanlar olması gerekenden daha fazla yiyorlardı. insanlar. Bu sene Korona ile imtihan halindeyken değildim. Amerika’dayken Ramazan ayında Ramazan boyunca hafif şeyler yiyordum, aynı Ramazan’ın nasıl geçeceğini bilmiyorum. Doğrusu Müslüman arkadaşlarımın tuttuğu orucun sadece şekilde iftarda da hafif yiyeceklerle orucumu ümmet olarak birçok imtihandan geçtik. Açıkçası üç gününe şahit olabilmiştim. Güneşin doğuşundan açıyordum. Hemen akabinde de teravih namazını ülkemde ailemle birlikteyken Ramazan ruhunu batışına kadar hiçbir şey yemiyorlardı. İlk kılıyorduk. İlk teravih namazımı gerçekten çok hissedemiyorum. İçinde bulunduğunuz ortam sizin gördüğümde gün boyunca hiçbir şey yemeden ve özlüyorum… ruhunuzu çok etkiliyor. İlk Ramazanım söylediğim içmeden durmanın çok zor olacağını düşündüm. gibi çok farklıydı. Elbette herkesin farklı tecrübeleri vardır. Her sene Allah farklı tecrübeler yaşatıyor. Çünkü Amerika’da yaklaşık olarak 18-20 saat oruç İlk Ramazan orucunu tutarken neler hissettin? Geçen sene Ramazan benim için çok zordu. Korona tutuyorlardı. Bu çok uzun bir zaman dilimiydi. Fiziksel ve ruhsal anlamda kazanımların neler oldu? virüsten dolayı dışarı çıkamıyorduk ve çok yalnız Özellikle yaz aylarında hiçbir şey içmeden nasıl En başlarda fiziksel anlamda çok zorlandım. İlk hissetmiştim. En azından hepimizin aynı durumda durduklarını merak ediyordum. Ama bana her şeyi günler zor geçti. Ancak üç veya dört gün sonra olduğunu düşünerek kendimi teselli ediyordum. neden ve nasıl yaptıklarını anlattılar. Bu durum alışmaya başladım. Çevrenizin ve ruh halinizin Ben Ramazan’ı her zaman içtenlikle bekliyorum. oldukça ilginçti. Daha önceden hiç oruç değiştiğini hemen hissediyorsunuz. Oruç Ruhun ve bedenin her yıl oruç tutmaya ve arınmaya tutmamıştım. Annemin bir keresinde eğer bir şeyi tuttuğunuz zamanlar sürekli Allah’ı hatırlıyorsunuz. ihtiyacı var. Yıl boyunca başınızdan bir sürü şey çok istiyorsan o zaman oruç tutmalısın dediğini Bu yüzden her şeyin Allah tarafından geçiyor ve birçok zorluğa katlanıyorsunuz. Allah-u hatırlıyorum. Hristiyanlıkta oruç farklı şekillerde ve kolaylaştırıldığını görüyorsunuz. Aslında nafile oruç Teala da yaşadıklarınızdan dolayı bu bir ay boyunca sebeplerle tutulur. Ekmek yiyebilir ve bir şeyler tutmakta çok zorlanırım ama Ramazan’da bunun kendinizi ve ruhunuzu yenilemenizi istiyor. Bu içebilirsiniz. Mesela bu durumu çok sevdiğiniz bir çok kolaylaştığını söyleyebilirim. Teravih namazları beden ve ruh için zorunlu bir durum. Ayrıca oruç şeyden fedakârlık edip onu yememek gibi beni çok etkiliyordu. Anlamasam bile sürekli Kur’an tutmak sadece kendimiz için değil, sosyal düşünebiliriz. Böyle bir fedakarlığın ve adağın dinliyordum. Kur’an dinlerken çok ilginç bir şekilde ilişkilerimizin düzeltilmesi için de gerekli. Şunu sonunda tanrının sizi mükafatlandırması dilenir. vücudumun tepki verdiğini hissediyordum. O an unutmamalıyız ki Ramazan’da takındığımız Etrafımda bunu yapanlar oldu ancak ben hiç oruç bedeninizin ve ruhunuzun tamamen arındığını tutumların hepsi bir Müslümanın hayatında yapması tutmamıştım. hissediyorsunuz. Allah’ın nimetlerinin farkına gereken temel şeylerdir. Bu hal yalnızca bir ay İlk Ramazan orucunu ne zaman tuttun? Ailenin varıyorsunuz. değil, hayat boyunca devam etmeli. Bizler bazen Ramazan Ayı ile ilgili tepkisi ne oldu? Gayrimüslim rotayı şaşırıp bunları unutuyoruz. Çünkü hepimiz bir ülkede oruç tutmanın zorlukları nelerdi? Ramazan’ın seni en çok etkileyen özelliği insanız. Kusursuz değiliz. Son olarak, Türkiye’deki hangisiydi? Ramazan’ı iple çekiyorum. Bu sene Türkiye’deki Müslüman olduktan sonra Kolombiya’da ilk Beni en çok etkileyen şey Müslümanların ailemi çok merak ediyorum. Allah işlerimizi Ramazan orucumu tuttum. Aileme Ramazan’dan Ramazan’da birbirine kenetlenmesi ve bir aile kolaylaştırsın ve Ramazan’a ulaşmayı, hayırla önce Müslüman olduğumu söyledim. Çünkü bazı olmasıydı. Birbirlerine sürekli ikramda bulunup tamamlayıp mükafatını alabilmeyi bizlere nasip şeyleri onlardan saklayamazdım. Daha sonra yardım ediyorlardı. Kolombiya’da Müslümanlar çok etsin. Ruhumuzu, bedenimizi arındırabilmeyi ve evimden biraz uzakta bir İslam merkezi olduğunu azdı. Normal günlerde onları görmek zordu. Ancak bizleri daima Sırat-ı Müstakim üzere olmayı nasip öğrendim. Hafta sonları orucumu orada açıyordum. Ramazan’da Müslümanlar arasındaki bağ beni çok etsin. Rabbim bizleri her zaman şükredenlerden Ancak o sıralar üniversitede okuyordum ve hafta etkiledi. İftar vakitlerinde onlara katılınca bir aile eylesin. Bizi her daim kendine yaklaştırsın. Âmin…. içlerinde her zaman iftar vakitlerini gibi hissettim. Bazen kendi ailemi de bize Güzel dualarına binlerce kez Âmin Daniela, Rabbim yakalamıyordum. Bazı zamanlar otobüste orucumu katılmaları için davet ediyordum. Müslümanlar o seni yolundan ayırmasın… açıyordum. Sahur vakitlerinde de tek başıma
UHUVVET RUHUNUN ATTIĞI MALEZYA'DA RAMAZAN Malezya, Güneydoğu Asya’nın doğal ve tarihi güzellikleri ile nadide İslam ülkelerinden biri. 15. Yüzyılda, Arap ülkelerinden gelen tacirler vesilesiyle İslam yayılmaya başlamış ve günümüzde Malezya'nın resmi dini haline gelmiştir. Malay halkının bu tarihsel süreç boyunca gerek örf ve adetleri, gerek ise yasalarına bakılarak İslamı ne kadar içselleştirdikleri görülebilir. Ülkedeki camiler eğitim, kutlama, spor, yardım, taziye, dinlenme vb. gibi çok yönlü bir işleve sahiptir ve Müslüman halkın büyük çoğunluğu namaz disiplinine sahiptir. Ahlaki hoşgörü, saygı, güleryüzlülük ve nezaket toplum fıtratının haritasını oluşturur dersek yanılmış olmayız sanırım. Böyle güzel özelliklere sahip bir ülkede elbette Ramazan da çok farklı bir atmosferde geçiyor. Ramazan ayına bir ay kala, insanlar geri sayım yapmaya başlıyorlar, buna özel ajandalar hazırlanıyor. Yazılı, görsel ve sosyal medyada Ramazan başlangıcına kadar devam eden hem bir geri sayım hem de bir hazırlık süreci geçiyor. Ramazanın başlaması ile birlikte zaten cemaati bereketli olan camilerin safları iyice doluyor. Hemen hemen her camide herkese açık iftar yemekleri veriliyor. Camilerin dizaynı oldukça geniş , büyük ve işlevsel olduğu için bu iftarlar caminin içerisinde yapılıyor. Hafif bir iftar yemeğinin ardından insanlar toplu olarak akşam namazlarını eda ediyor, ardından yemeklerine devam ediyorlar. Çoğu kişi ailesiyle birlikte camilere gelip iftarın ardından teravih vaktine kadar camide vakit geçiriyor. Teravih namazının ardından insanlar dağılıyorlar. Türkiye’den farklı olarak itikafa girmek isteyen kişiler camilerde yatılı kalabiliyorlar. Genellikle Ramazanın son on günü camı imamları bir duyuru ile halkı itikafa davet ediyor. Fakat Ramazan boyunca da mescid yahut camilerde itikafa girmek isteyenler kalabiliyorlar. Kadın ve erkeklere ayrılan farklı alanlarda, birçok insan gece de dahil olmak üzere ibadetlerini yerine getirebiliyorlar. Öyle ki anneler babalar, çocuklarıyla birlikte bu süreci geçiriyor. Her gece teheccüd namazı cemaatle birlikte kılınıyor, teheccüd vakfından sahura kadar toplu dualar ediliyor. Gündüzleri yine ülkemizde de olduğu gibi mukabeleler okunuyor. Ülke genelinde Müslüman esnafın çoğu restoranları gündüz kapatıp, iftar ve sahur vakti açıyor. Ramazan Bayramı hilalin görülmesi ile birlikte kutlanıyor. Türkiye’den ve belki de birçok ülkeden farklı olarak Malezya'da bayram tam otuz gün boyunca kutlanıyor. Ramazanın bitmesiyle başlıyor. “Open House\" diye nitelendirdikleri bu süre boyunca Malay halkı evlerini herkese açıyor. Yakın veya uzak herkes birbirini ziyaret ediyor. Bayramın Malaylardaki en büyük sembollerinden biri de tüm ailelerin ayni renk ve kumaştan diktirdikleri geleneksel elbiselerini giymeleri. Hemen hemen her aile takımlarını giymiş olarak bayramı geçiriyorlar. Bayram ziyaretlerinde ise misafirlere Malay kültürüne has şekerlemeler ve tatlılar (cookies) ikram ediliyor. Ülke içerisinde birçok milletten, ırktan ve kültürden insan yaşadığı için özellikle başkent Kuala Lumpur’da bayram namazları ümmetin her renginin görülebildiği ve bu farklılıklara sahip insanların namaz sonrasında musafahalaşıp kucaklaştığı eşsiz bir manevi atmosfere dönüşüyor. Malezya’daki Ramazanların ve bayramların belki de en güzel yanı; dilini dahi bilmediğiniz coğrafyalardan insanlarla birlikte aynı safta durmak, birlikte iftar etmek, birbirine ikram etmek, bayramını yürekten tebrik etmek, İslam kardeşliğini yeniden idrak etmek... Önümüzdeki günlerde gireceğimiz kıymetli Ramazan günlerini uhuvvet duygusu içerisinde geçirebilme ve bayramı sadece tanıdığımız bildiğimiz değil, bizden çok uzaklarda, farklı coğrafyalarda ve renklerde olsalar dahi kardeşlerimiz olan insanları madden ve manen hatırımızda tutma duası ile... Ramazanınız mübarek ola... AYŞE NUR DEMİR
Malum, bu ay içerisindeki önemli günlerden biri de Rasulullah’ın HZ.(s.a.v.) doğum günü kabul edilen 20 Nisan günü. Hepimiz ilköğretimde “Peygamberimizin doğum tarihi 20 Nisan 571’dir.” PEYGAMBER’İNtemel bilgisini ezberlemiş veya en azından duymuşuzdur. Fakat DOĞUM GÜNÜ“Acaba yazılı kültürün çok yaygın olmadığı bir ortamda dünyaya gelen Efendimiz’in (s.a.v.) doğum tarihi nasıl olup da NASILhesaplanabildi, ölçüt kabul edilen yol ve yöntemler neler oldu?” HESAPLANDI?sorusunu muhtemelen o dönemlerde sormamışızdır. Aslında ön kabullerimizi bir tarafa bırakırsak, bu konuyla ilgili birkaç farklı görüş olduğunu görürüz. 1-Mısırlı astronomi âlimi Mahmûd Paşa el-Felekî, Hz. Peygamber’in (s.a..v.) oğlu İbrâhim’in vefatı esnasında vuku bulan güneş tutulmasından hareketle bu tarihi Fil Vak‘ası’nın meydana geldiği yılın 9 Rebîülevvel’i (20 Nisan 571 Pazartesi günü) olarak tesbit etmiştir. (et-Takvîmü’l-Arabî, s. 33-44) 2- Muhammed Hamîdullah ise Câhiliye dönemi Araplarında geçerli olan nesî’ (takvimde oynama) uygulamasını göz önüne alarak yaptığı hesaplamada doğum tarihini hicretten önce 53. yılın 12 Rebîülevvel’i (17 Haziran 569 Pazartesi günü) şeklinde belirlemiştir (İslâm Peygamberi, II, 784-793, 1171-1191) 3- Günümüz araştırmacılarından Dr. Mehmet Apaydın ise Siyer RMBUAEMYRREYAYESMMA Kronolojisi adlı eserinde gerek 571 gerekse 569 tarihlerinin nesî’ uygulaması gerçeği ve Fil Vakası, sütanne Halime’ye verilme ile ilgili rivayetler de göz önüne alındığında doğru olamayacağını belirterek 30 Haziran 570 tarihini tesbit eder. (s.215-220) Bu tarihin hesaplanmasında, Peygamberimizin süt anneye verilişi sırasındaki büyük kuraklığın yanında Fil Ordusunun Mekke yakınlarına varış tarihinin denk geldiği günler, 568-573 yılları arasındaki ayın kavuşum tarihlerinin incelenmesi vb. de dikkate alındığı için en ince hesaplama bu olsa gerektir. Bazı siyer alimleri ise Rasulullah’ın (s.a.v) doğum tarihini tesbitin (cahiliye dönemi şartlarının getirdiği) çeşitli zorluklardan dolayı mümkün olmadığına dikkat çekerek O’nun Fil Vakası’ndan sonra “Rebîulevvel ayının bir Pazartesi günü” doğduğunu söylemenin yeterli olduğunu belirtmişlerdir. (Hz. Peygamber Dönemi Kronolojisi, Kasım Şulul, s.176) Konu hakkında daha ileri okumalar yapmak isteyenler için bazı öneriler: • İSLAM PEYGAMBERİ, Muhammed Hamidullah, Beyan Yayınları, 2019, s.648-655, 49 • SİYER KRONOLOJİSİ, Mehmet Apaydın, Kuramer Yayınları, 177-220 • İ LK KAYNAKLARA GÖRE HZ. PEYGAMBER DEVRİ KRONOLOJİSİ, Kasım Şulul, İnsan Yayınları, 176-179 • TÜRKİ YE Dİ YANET VAKFI İ SLAM ANSİ KLOPEDİ Sİ , C.30, 408-409 VÜCUDUMUZUN YENİLENME PROGRAMI: ORUÇ Yılın 11 ayı vücudumuz tek görevi bizim yediklerimizi sindirip, dokularımızı besleyip bize gerekli enerjiyi sağlamakmışçasına çalışmakta ve yemek yemenin sınırını bilmeyen bir millet olduğumuz için vücudumuz tüm enerji ihtiyacını bizim yediklerimizden sağlamakta. Ramazan ayında ise işler tam tersine dönmekte. Vücudumuz rahat bir nefes alıp biraz kendine vakit ayırabiliyor. 7 gün 24 saat hırpalanan organlarımız dinlenebiliyor artık. Oruç bu süreçte tamamen düzenlenme yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor. Oruçlu iken bizim yaklaşık 16-17 saat aç kalmamız vücudumuzun stres altında kalmasına neden oluyor ve bu stres altındayken hücrelerimiz enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor. Kendini kontrol eden vücudumuz ilk olarak kendisi için çöplerini ve patojen hücrelerini belirleyip bunları sindirmeye başlıyor. Bu sindirim işlemi otofaji dediğimiz hücrenin kendi kendini sindirmesi şeklinde gerçekleşmekte. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; kanser vücudun herhangi bir yerinde anormal hücrelerin çok hızlı bir şekilde ya da zaman içinde yavaş yavaş gereğinden fazla miktarda ve atipik boyutlarda çoğalmasıdır. Vücudumuz sürekli metabolizma ile uğraşıyorsa vücudumuzun genelini kontrol edemez ve bu kötü faaliyetleri farkedip durduramaz. Oruçlu kişide ise organizma kendini kontrol etmeye fırsat bulur ve böylelikle kötü faaliyetlere anında müdahale edip durdurabilir ya da yok edebilir. Bunun sonucunda kanser hücrelerinin oluşumu başından engellenmiş olur. Sadece bununla da sınırlı değil elbette. Beynimiz de bu dinlenme esnasında yeni kök hücrelerin oluşumunu sağlar ve çağımızın hastalığı olan alzheimer gibi hastalıklara karşı bizleri korur. Genel olarak sindirim sistemimizin temizlenmesine bağlı olarak tüm vücudumuz patojen hücrelerinden ve çöplerinden arınır.Bu durum özellikle karaciğer ve böbrek gibi sürekli toksinleri atmakla uğraşan organlarımız için derin bir temizlik olmaktadır. Sonuç olarak oruç tutarak vücudumuza eziyet ediyormuşuz gibi gözükse de aslında oruç vücudumuzun arayıp da bulamadığı büyük bir fırsattır. Oruçla sağlığınıza kavuşanlardan olmanız duasıyla.. GÜLSÜM MEYDAN
DYT. ZEYNEP SENA YAVUZ Ramazan Ayında Beslenme Ramazan ayı beslenme ve yaşam şeklimizin değiştiği bir aydır. Bu şekerini hızlı bir şekilde yükselten besinler beyaz ekmek, pirinç pilavı, ayda yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç kızarmış patates gibi yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek tutulmayan bölümünde en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü veya kepekli makarna vb. tercih edebiliriz. atlamamak gerekir. Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su İftardan sahura kadar olan dönemde sıvı tüketimine dikkat içilmesi zararlı olabilmektedir. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 16 edilmelidir. Terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün yaşanabilmektedir. Günde ortalama 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer içilmelidir. Bununla birlikte sıvı ihtiyacına katkı sağlayacak ayran, taze sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. öğün arasına düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski eklenmelidir. artmaktadır. Bu sebeple Ramazan ayında sahura kalkmaya ve öğün içeriğine dikkat edilmelidir. Peki Sahurda Nasıl Bir Öğün Planlayabiliriz? Süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden Oruç Tutarken Beslenmemizde Nelere Dikkat Edebiliriz? oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, • Oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermeliyiz. yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edebiliriz. • Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklı ve Gün içerisinde açlık problemi yaşıyorsak midenin boşaltma süresini her seferinde küçük porsiyonlar şeklinde beslenmeliyiz. uzatıp açlığı geciktirecek kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı • Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının, yavaş yavaş ve iyice gibi yemekleri tüketebiliriz. Ayrıca sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır çiğneyerek tüketmeliyiz. yemekler ile hamur işlerinden uzak durulmamız uygun olacaktır. • Sahur öğününü atlamamalıyız. Peki İftarda Öğününde Nelere Dikkat Etmemiz Gerekmektedir? • Mümkün olduğunca iftar ve sahurda badem, ceviz vb tüketmeye İftar soframızda genellikle bize yetecek yiyeceğin 2-3 kat fazlası özen göstermeliyiz. bulunabilmektedir. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa • İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih etmeliyiz. büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda • Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu besin tüketmektir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında fazla unutmamalıyız. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilir ve bu durum hem sağlık sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edip kavrulmuş, açısından risk oluşturabilir hem de ilerleyen günlerde kilo alımına kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durmalıyız. zemin hazırlayabilir. • İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif sindirimimize yardımcı olacaktır. yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebiliriz. Hem enerji veren hem de kan KAYNAK: Türkiye Beslenme Rehberi, 2015
BETÜL CEREN ACAR MÜSLÜMA(NBELGGİEBSEİL)YAŞAMAK Trt Belgesel’in orijinal yapımı olan “Müslüman Gibi Yaşamak”, üç farklı ülkede birbirlerinden habersiz aynı çağrıya kulak veren insanların hikayesini anlatıyor. Rusya’da (Kazan) görme engelli Müslümanlara Kur’an-ı Kerim öğreten Mihalika Gelmutdinova, Bosna Hersek’te (Bihaç) Afgan sığınmacılara yardım eden Zemira Gorinjac ve Türkiye’de (Ankara) kurdukları dernekle ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan Necat ve Fatma Bilezikçi çiftinin yaşamlarına odaklanıyoruz. Hepsinin amacı aynı çağrının eseri: İyiliği yayan ve yaşatan birer Müslüman gibi yaşamak... Farklı coğrafyalarda olsalar da kalplerinde aynı umudu taşıyan bu insanların hayatlarına ve yaşadıkları olaylara, sevinçlerine ve üzüntülerine şahit olacağız. Bu ay karşılayacağımız mübarek Ramazan Ayı’nda bu belgeseli izlerken düşünelim, düşünürken eyleme geçelim. Tıpkı birbirinden habersiz bu dört insanın yaptığı gibi. Fazlasını düşünmeden elimizden geleni yapmaya gayret edelim. Ne de olsa gayret bizden, takdir Allah’tan... MAHYA Farsça mâh “ay” isminden Arapça -iyye ekiyle oluşturulmuş Osmanlıca tebârekellah, bismillâh, leyle-i Kadir, hoş geldin yâ ramazan, on bir ayın mâhiyye (aylık, aya mahsus) kelimesinin günümüz Türkçe’sindeki sultanı” ve ramazanın son günlerinde “el-firâk” veya “elveda” gibi yazılar şeklidir.Arapça mahyâ kelimesi ise Hz. Peygamber’e salâtüselâm yer alırdı. Mahya için en uygun yazı türü sülüstü; resim olarak da tek getirilen meclis; zikir meclisi demektir.“Leyletü’l-mahyâ” denilen veya çift boru çiçeği, gül, fulya, kız kulesi, kayık, vapur, köşk, fıskıye, mübarek gecelerde zikir meclisi kurulur camiler alışılmışın üstünde köprü, cami, top arabası, tramvay, ayyıldız ve ortadaki bir yıldıza bakan kandillerle donatılır, hatta mahya tekniğine benzer usullerle çifte ay gibi motifler kullanılırdı.Mahyalar yalnız mübarek gecelerde ve süslenirdi.Mübarek gün ve gecelerde halkın ibadeti için gece boyu açık ramazan ayında kurulmazdı. Meselâ Sultan Abdülaziz Avrupa kalan camilerin kandillerle donatılması geleneği İslâmiyet’in ilk seyahatinden döndüğünde, Hidiv İsmâil Paşa, İran şahı ve Atatürk asırlarına kadar uzanmaktadır.Fâkihî Mescid-i Harâm’ın 455 kandilinin İstanbul’a geldiğinde hoş geldin mahyaları ve ayrıca I. Dünya Savaşı olduğunu, bunlardan daha çok ışık veren bazılarının sadece ramazan ayı yıllarında, “Hilâliahmer’i unutma, hubbü’l-vatan mine’l-îman, ile hac mevsiminde yakıldığını, bu kandillerin direkler arasına gerilmiş muhacirlere yardım, muhâcirîni unutma”; İ stiklâl Savaşı’ndan sonra, iplere bakır çengellerle asıldığını ve bu sayede Mescid-i Harâm’ın “Yaşasın istiklâliyet, tayyareyi unutma, yaşasın gazimiz, yaşasın mîsâk-ı istenilen yerine taşınabildiğini söyler.Osmanlılar’ın ilk mahyayı ne zaman millî, eytâma yardım, hâkimiyet milletindir”; harf inkılâbından sonra kurdukları bilinmemektedir. Ancak 1578’de İstanbul’a gelen Alman Latin harfleriyle, “İsraftan sakın, tayyareye yardım, yetimleri unutma, seyyahı Schweigger’in seyahatnâmesinde yer alan bir tasvirde minareler yerli malı al, himâye-i etfâle yardım, içki aile düşmanıdır, kumar insanı arasındaki bir mahya açıkça görülmektedir.İstanbul camilerinde kurulan mahveder” gibi yazıların yer aldığı mahyalar kurulmuştur. mahyalarda daha ziyade Feth sûresinin ilk âyeti, “mâşallah, https://islamansiklopedisi. org. tr/mahya--ramazan
ZEYNEP YİĞİT RAMAZAN AYNASI Kadrin bilen buldu şeref bu fırsatı etme telef Savm u salat eyyâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm | Ahmed Remzi İnsan ömründe on iki aydan teşekkül eden bir yıl; pek çok hayat yani hem bu dünyasına hem diğer dünyasına çalışmış oluyor. İftarla telaşıyla, cereyan eden farklı farklı gelişmelerle yaşanıp gitmektedir. ise âdeta tüm gün boyu gösterdiği iradesinin ödülünü alıyor. Her yıl, insana bir yaş daha katıp bireyi hayat yolculuğunda bir ileri Dünyada gösterilen irade ve sebatın cennette erişilen mükâfatının manzaraya taşımaktadır. Birbirinin ardı sıra sıralanıp giden günler küçük bir provası gibi iftar sevinci. Allah’la birebir muhatap olmanın, aylar yıllar, biz içerisindeyken hissettirmeden köklü değişimler üzerine düşen görevi tamamlamanın verdiği muzzam huzur ve yapmaya muktedirlerdir. Yaşam serüvenimiz bu derya içerisinde yükseliş. Ardından teravihlerle bunun taçlandırılması geliyor. şekillendirilmektedir. İnce ince, büyük büyük ya da çok Namazda Allah’a hâlini arz etmenin Ramazancası... Kur’ân-ı Kerim’in d eri n l erd en . . . nâzil olduğu bu mübarek ayda Allah’ın kelâmıyla beslendiğimiz, bir pınardan su içercesine yöneldiğimiz lütuf dolu vakitler. Tüm bunlarla Bir yılın on iki aydan oluşması ve içerisinde bir ayın özel bir parça birlikte günlerin, vakitlerin bereketlenmesi. Adım attığımızda, her olarak yerleştirilmesi, bunun insanları oruçla bezemesi ve diğer tüm açıdan işlerin veriminin artması. Az vakte çok iş sığdırmak gibi süper etkenler elbette üzerinde düşünmeye değerdir. Hatta her yıl bu güçler..:) zaman dilimini yeniden keşfediyormuşçasına bir nazarla bakmak, Peki, bir ayna olarak Ramazan deyince ne tasavvur ediyoruz? Evet yeniden üzerinde tefekkür etmek insanı diriltici özelliktedir. Nitekim Ramazan çok boyutlu bir aynadır. İnsan, normal rutinlerinin ne bu zaman diliminin “11 Ayın Sultanı” olarak betimlenmesi boşuna düzeyde olduğunun farkına burada varıverir. Yaşam ayarının neye değildir. Her bir yılın içine yerleştirilmiş olan, insanı derleyip endeksli olduğunu kendi içinde kritik edebilir. Ramazan’ın bizi toparlayan, dönüştürme potansiyeli oldukça yüksek, dış dünyamızı fabrika ayarlarımıza döndürebileceğini bilir. Bu ayna sayesinde ve bireyin iç dünyasını ihya edecek Ramazan ayı geldiği içindir tüm birey, ruhundaki dalgalanmaları, hangi limana ulaşınca durulacağını benzetmeler. ve sükunete ulaşacağını görür. Kendine özü doğrultusunda doğru bir Her sene teşrif edişinde insanlara bir yenilik olarak yansıması ve rota çizebilir. Kısacası on bir aylık alışkanlıklarımızla Ramazan ayının güzel bir heyecan unsuru olması da hikmetlerindendir. Çünkü hayat insan tasarımı arasındaki değişimleri aynada görebiliriz. Toplumla rutinlerimizin belli alışkanlık kalıplarında ilerlediği, içine daldığımız ilişkimiz, aile bağlarımız, insanlara bakışımız, nefsimizin dayatmaları dünya kaygılarımızla mücadele ettiğimiz günlerden sonra Ramazan ve daha pek çoğu hakkında bizlere ipucu verir Ramazan aynası. Her ayı yeni bir soluk ve yeni bir vaat ile gelmektedir. İnsan aynayı olduğu gibi bunu da ne kadar temiz tutarsak yansımamızı o psikolojisinde hayattaki küçük devinimler bile önemli etkiler kadar berrak görebilir, kendimize dönebiliriz belki de. uyandırmaktadır. Bu düşünüldüğünde her saati planlanmış ve yeniden kurgulanmış, rahmetle donatılmış otuz günü kapsayan Bunun yanında bir dayanışma vesilesi olarak Ramazan ayı... önemli bir zaman tasarımının, insanoğlunu ne denli etkileyeceği Paylaşma ruhunun, muhabbetin açığa çıkışının ve kardeşliğin mâlumdur. hatırlanma vesilesi. İftarlar, fıtır sadakaları, zekâtlar İslâm’ın sunduğu toplumsal dayanışma medeniyetinin sadece bir parçasıdır. Bir öz disiplin, hayatın düzenlenmesi vesilesi olarak Ramazan’ı ele Müslümanların birbiriyle güzel temennilerini, duygularını, dualarını, aldığımızda ise bireydeki pek çok yansımasını görüyoruz. Öncelikle ikramlarını paylaştığı o rahmet atmosferi. Gönüllerin yan yana sahur vaktinde uyanık olmanın doğa işleyişi ve insan uyumu gelince nasıl güçlendiğinin zamanın ve mekânın ne denli açısından önemini idrak ediyoruz. Vücut saatimizin işleyişinin, bereketlenip aydınlandığının göstergesi. Bu mübarek ayın her yıl zindelik hâlinin, zihnin duruluğunun farkı kendini hissettiriyor. Gün gelişinde insanlığa yeniden hatırlattığı yüce ruh. Dünya içinde belli bir amaç uğruna aç kalarak bedenimizi ve ruhumuzu yolculuğunda, bir pergel misali tüm bu hâkikatleri merkezimize terbiye etmemiz, pek çok manevi inkişâfa kapı aralıyor. Sağlığın yanı alarak bir yol çizer seyir alırsak istikametimiz net, zihnimiz ve sıra insan karakterinde bulunan aşırılıklar, normalde insanı yoran ruhumuz arınmış olur. Kalplerin sürûra ve rızaya ulaşmasının şifreleri arzular, hırslar, öfkeler ve daha pek çoğu oruç sayesinde bu ayda gizlenmiştir belki de. Hayatımızın geri kalanındaki dizginleniyor. İnsan böylelikle enerji israfı yapmıyor. Kendisine lazım çıkmazları, kilitleri çözelim diye... olan ibadetlere, faaliyetlere bu enerjisini kanalize ediyor. Kendine
CİN 8-10 NBA'e ilk girdiğinde Milwaukee Bucks Hakikaten biz (cinler) göğü yokladık, onu güçlü muhafızlar ve forması giyen Jabbar'ın o dönem adı Lew Alcindor'du. Lew, New York’ta orta sınıfa alev toplarıyla doldurulmuş bulduk. mensup bir ailenin çocuğu olarak büyürken Halbuki biz (daha önce, göğü) dinlemek için onun oturulabilecek ilk hayal kırıklığını yedinci sınıfta yakın yerlerinde otururduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse kendisini arkadaşı beyaz tenli Johnny ona ‘maymun’ ve ‘pis zenci’ benzeri hakaretlerle gözetleyen bir alev topuyla karşılaşıyor. seslenmeye başlayınca yaşamıştı. Babası Bilmiyoruz, yeryüzündekiler hakkında bir kötülük mü murat edildi Julliard mezunu bir caz müzisyeni ama aynı zamanda bir polis memuruydu. Caz merakı yoksa rableri onlar için bir iyilik mi diledi? ve zevki aileden mirastı. Anne ise onun iyi 7 göğün kilitlenmesinin sebebi Kuran'ın dünyaya indirilişiydi. Yani Ramzan ayı. eğitim alıp beyzbolda siyah bariyerini yıkan Bakara 185: O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda Jackie Robinson gibi okumasını istiyordu. açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu Alcindor da bir beyzbol ve Brooklyn aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca Dodgers hastasıydı. Artık üniversiteye gitme tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size vakti geldiğinde ise idolü ve annesinin de doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun kahramanı Jackie Robinson’ın okulu UCLA’i tercih ediyordu. Akabinde yapacağı tercih hükümler gönderiyor). ise başını çok ağrıtacak ve belki de bütün Mucizeler olağanüstüdür. Onlara şahit olanların asla unutamayacağı, akıllarından kariyerini etkileyecekti. Efsane koç John çıkaramayacağı, inkar edemeyeceği olaylardır. Kuran'da bir mucizedir. Öyleyse bizim Kuran'ı Wooden yönetiminde üç kez üst üste NCAA okurken bir denizin ikiye yarılmasına şahit olmamız gibi şaşırmamız gerekir. Mucizeler aynı şampiyonluğu yaşayan Alcindor ülkenin en zamanda hemen farkedilirler. Onlara şahit olmak için olay anında orada olmak yeterlidir. Ancak büyük basketbolcusu olma yolunda orada olmayanlar için rivayet boyutunda kalmaktadır. Kuran bu konuda farklıdır. Çünkü ilerlemiştir. 1971’de henüz ikinci yılında kıyamete kadar geçerli olacak ve bütün insanlar için aynı şaşkınlığı oluşturacaktır. Kuran'ın bu Milwaukee Bucks takımını Oscar Robertson mucizesi bu yüzden hemen görülmemek ve sadece çaba harcayanların farkedeceği şekilde ile beraber şampiyonluğa taşırken kendi saklanmıştır. Mucizeyi görmek isteyenler ders çalışır gibi çalışmalı, sabretmelidir. Kuran ayı yarattığı sky hook alametifarikası hâline gelmeye başlamıştı. Ramazan'da bu mucizeye şahit olduğumuzda yeme içmeden kesiliriz. Fakat o tüm bu kariyerinin yanında, tüm ABD'de şok etkisine neden olan bir karar HAFSA NUR EĞİLMEZ alarak Müslüman olduğunu açıklamış ve adını Kareem Abdul-Jabbar olarak KAREEM değiştirmişti.Kareem’in müslüman oluş ABDULJABBAR hikayesi şöyle anlatılır: Kafasındaki başarı hayallerini yakalayınca, Kareem bu sefer de ABD'de o dönem en büyük sorunlardan biri olan siyahi ayrımcılığı ve ırkçılık konusunda araştırmalara başlamış. Siyahilere ayrı otobüs, ayrı musluk ve çoğu yerde köle muamelesi... Bunlar Kareem Abdul Jabbar'ı bir hayli üzmüş. Bu tablo içinde meşhur ABD'li aktivist Malcolm X'in hayatını okuyan Jabbar, siyahilere yapılan ırkçılığa karşı İslamiyet'in son derece kucaklayıcı ve doğru mesajını anlamaya başlamış. Fakat Jabbar'ı esas etkileyen, ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali'nin Cleveland'da verdiği bir konferansa katılması olmuş. O dönem bir çok Müslüman sporcu ve aktivist ile konuşan Kareem Abdul Jabbar, kendi araştırmalarının ardından İslamiyet'i kabul etmeye karar vermiş. Kareem Abdul-Jabbar NBA’de oynadığı 20 yılda 6 şampiyonluk, 6 sezon ve 2 Finaller MVP’si kazanıp tarihin en fazla sayı atan oyuncusu olarak emekli oldu. Emekli olduktan sonra da sinemayı tarihçiliği, politik aktivistliği ve gençlik hayali olan yazarlık takip etti. Yıllardır Time, Esquire, Huffington Post gibi mecralarda yazılarını kaleme alırken geçtiğimiz aylarda 10. kitabı olan ve çocukluğunu-gençliğini anlattığı Becoming Kareem adlı otobiyografisini yayımladı. Bugünlerde 70 yaşında ve anlattığına göre son çengel atışını ise eleştirdiği Donald Trump’ın ona gönderdiği tepki notunu buruşturup çöpe atarak yapmış…
TAKİYÜDDİN
1 y a ş ı n d aREEL RÜYA Parya Derneği'nin yayını olan Fanzin Reel Rüya 2020 PARYA yılı Nisan ayında dünyaya geldi. Genç, gönüllü ve bir şeylerin uzmanı olmayan ekibimiz, lazım olan bilgileri, merak ettiklerini, fikirlerini, araştırıp öğrenerek size sunmaya çalışıyor.Eğer siz de bu ekibin şartlarını taşıyor ve bir şeyler yapmak istiyorsanız bize ulaşabilirsiniz. Bizi dinlediğiniz için teşekkürler. @dijifanzinn @paryastokrasi
Search
Read the Text Version
- 1 - 12
Pages: