Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Kahve Soğumadan Önce (Toshikazu Kawaguchi)

Kahve Soğumadan Önce (Toshikazu Kawaguchi)

Published by zirvepress, 2023-08-15 11:06:24

Description: Kahve Soğumadan Önce (Toshikazu Kawaguchi)

Search

Read the Text Version

["loji bug\u00fcn\u00fcn y\u0131l\u0131n en s\u0131cak g\u00fcn\u00fc olaca\u011f\u0131n\u0131 duyurmu\u015ftu. Ka fenin i\u00e7i klima olmamas\u0131na ra\u011fmen serindi. Kazu, Hirai'nin Nagare'ye telefonuna g\u00f6nderdi\u011fi e-postay\u0131 okuyordu. iki haftad\u0131r Takakura'day\u0131m. \u00d6\u011frenmem gereken bir s\u00fcr\u00fc \u015fey var. Her g\u00fcn a\u011flaman\u0131n e\u015fi\u011fine geliyorum, \u00e7ok zor. \u201cAh, \u00e7ok zorlan\u0131yor...\u201d Kohtake ve Nagare, Kazu'yu dinliyordu. Kazu ve Kei'nin telefonu olmad\u0131\u011f\u0131ndan kafeye g\u00f6nderilen t\u00fcm e-postalar Nagare'nin telefonuna d\u00fc\u015f\u00fcyordu. Kazu'nun ki\u015fisel ili\u015fkilerini s\u00fcrd\u00fcrmekte zorlanmas\u0131, telefonu ve ile ti\u015fim ara\u00e7lar\u0131n\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131dan ba\u015fka bir \u015fey olarak g\u00f6rmemesi nedeniyle telefonu yoktu. Kei evlendi\u011finde telefon kullan may\u0131 b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131. \u201cEvli bir \u00e7ifte bir telefon yeter,\u201d demi\u015fti. Hirai\u2019ninse her birini farkl\u0131 ama\u00e7lar i\u00e7in kulland\u0131\u011f\u0131 \u00fc\u00e7 tele fonu vard\u0131: m\u00fc\u015fteriler i\u00e7in, \u00f6zel g\u00f6r\u00fc\u015fmeler i\u00e7in ve aile i\u00e7in. Aile telefonuna aile evinin ve karde\u015fi Kumi\u2019nin numaras\u0131n\u0131 kaydetmi\u015fti. Kafeden kimse bilmese de aile telefonuna iki ki\u015fi daha eklemi\u015fti: kafenin ve Nagare'nin cep telefonu nu maras\u0131. Kazu e-postay\u0131 y\u00fcksek sesle okumaya devam etti. Ailemle durum h\u00e2l\u00e2 biraz s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131 ama eve d\u00f6nerek en iyi sini yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131 hissediyorum. Kumi'nin \u00f6l\u00fcm\u00fc hem ailem hem de benim i\u00e7in sadece mutsuzlu\u011fa yol a\u00e7sayd\u0131 o zaman onun tek miras\u0131 mutsuzluk olurdu. i\u015fte bu y\u00fczden Kumi'nin k\u0131sa ya\u015fam\u0131na daha anlaml\u0131 bir miras yaratacak bir hayat s\u00fcrmeyi planl\u0131yorum. San\u0131r\u0131m bu kadar ciddi olabilece\u011fimi hi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcnmezdiniz. Yani \u00f6zetle, mutlu ve sa\u011fl\u0131kl\u0131y\u0131m. F\u0131rsat bulursan\u0131z l\u00fctfen ziyaretime ge lin. Bu y\u0131lki ge\u00e7mi\u015f olsa da Tanabata Festivali'ni g\u00f6rmenizi hararetle tavsiye ederim. L\u00fctfen herkese selamlar\u0131m\u0131 iletin. Yaeko Hirai 156","Mutfa\u011f\u0131n giri\u015finde, kollar\u0131n\u0131 kavu\u015fturmu\u015f, Kazu'nun okuduklar\u0131n\u0131 dinleyen Nagare'nin g\u00f6zleri her zamankinden daha k\u0131s\u0131kt\u0131. Muhtemelen g\u00fcl\u00fcms\u00fcyordu, onun g\u00fcl\u00fcmsedi \u011fini anlamak hep \u00e7ok zordu. \\\"Ah, ne harika,\u201d dedi Kohtake mutlulukla g\u00fcl\u00fcmse yerek. \u00dczerindeki hem\u015fire \u00fcniformas\u0131na bak\u0131l\u0131rsa vardiya aras\u0131 mola vermi\u015fti. \\\"Hey, foto\u011frafa bak\u0131n!\u201d diyen Kazu e-postaya eklenmi\u015f resmi Kohtake\u2019ye g\u00f6sterdi. Kohtake daha iyi bakabilmek i\u00e7in telefonu eline ald\u0131. \u201cVay can\u0131na, \u015fimdiden oraya ait gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor...\u201d dedi \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131kla. Kazu g\u00fclerek, \u201cBence de!\u201d diye onaylad\u0131. Foto\u011frafta Hirai otelin \u00f6n\u00fcnde duruyordu. Sa\u00e7lar\u0131 to puz yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131, \u00fcst\u00fcnde Takakura'n\u0131n sahibi oldu\u011funu g\u00f6s teren pembe kimono vard\u0131. \u201cMutlu g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor.\u201d \u201cEvet.\u201d Hirai d\u00fcnya umurunda de\u011filmi\u015f gibi g\u00fcl\u00fcms\u00fcyordu. Ailesiyle durumunun h\u00e2l\u00e2 s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131 oldu\u011funu yazm\u0131\u015ft\u0131 ama foto\u011frafta babas\u0131 Yasuo ve annesi Michiko yan\u0131ndayd\u0131. \u201cKumi de mutludur...\u201d diye m\u0131r\u0131ldand\u0131 arkadan foto\u011f rafa bakan Nagare. \u201c\u015e\u00fcphesiz, Kumi de mutlu.\u201d \u201cEvet, \u00f6yle oldu\u011funa eminim,\\\"\u201d dedi Kohtake foto\u011frafa bakarak. Yan\u0131nda duran Kazu da ba\u015f\u0131n\u0131 sallayarak onla ri onaylad\u0131. Ge\u00e7mi\u015fe d\u00f6nme seremonisindeki so\u011fuk tavr\u0131 yoktu. Sevecen ve nazik g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. Kohtake telefonu Kazu'ya uzat\u0131rken, \u201cBu arada,\\\" dedi ve d\u00f6n\u00fcp ku\u015fkuyla elbiseli kad\u0131n\u0131n oturdu\u011fu yere bakt\u0131. \\\"O ne yap\u0131yor?\\\" Bakt\u0131\u011f\u0131 elbiseli kad\u0131n de\u011fil, onun kar\u015f\u0131s\u0131nda oturan Fumiko Kiyokawa'yd\u0131. Fumiko o bahar kafede ge\u00e7mi\u015fe yolculuk yapm\u0131\u015ft\u0131. \u00c7al\u0131\u015fan bir kad\u0131nd\u0131 ama \u00fcst\u00fcndeki tru 157","vakar kollu siyah ti\u015f\u00f6rt ve beyaz pantolona bak\u0131l\u0131rsa izin g\u00fcn\u00fcnde olmal\u0131yd\u0131. Fumiko, Hirai'nin e-postas\u0131yla ilgilenmemi\u015fti. Bunun yerine elbiseli kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcne bak\u0131yordu. Ne istedi\u011fi gize mini koruyordu. \u201cBen de merak ediyorum,\u201d\\\" dedi Kazu. Fumiko bahardan beri ara s\u0131ra kafeye geliyordu. Her geldi\u011finde elbiseli kad\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na oturuyordu. Fumiko birden Kazu'ya bakt\u0131. \u201cEe, pardon,\u201d dedi. \u201cEvet?\u201d \u201cKafam\u0131 kurcalayan bir \u015fey var.\u201d \u201cNedir?\u201d \u201cT\u00fcm bu zamanda yolculuk i\u015fleri... Gelece\u011fe de gidile biliyor mu?\u201d \u201cGelece\u011fe mi?\u201d \\\"Evet, gelece\u011fe.\\\" Fumiko\u2019nun sorusunu duyan Kohtake de merakland\u0131. \u201cEvet, ben de bunu bilmek isterim.\u201d \u201cDe\u011fil mi ama?\u201d dedi Fumiko. \u201cGe\u00e7mi\u015fe geri d\u00f6nmek ya da gelece\u011fe gitmek... \u0130kisi de zamanda yolculukla ilgili sonu\u00e7ta. Ben de bunun m\u00fcmk\u00fcn olabilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm,\u201d diye devam etti Fumiko. Kohtake ba\u015f\u0131yla onaylad\u0131. \u201cYani m\u00fcmk\u00fcn m\u00fc?\u201d diye sordu merak ve umutla ba kan Fumiko. \\\"Evet, tabii ki gelece\u011fe gidebilirsin,>\u201d diye cevaplad\u0131 Kazu net bir bi\u00e7imde. \u201cGer\u00e7ekten mi?\u201d diye sordu Fumiko. Heyecan\u0131na yenik d\u00fc\u015f\u00fcp kazayla masaya vurmas\u0131yla elbiseli kad\u0131n\u0131n kahvesi d\u00f6k\u00fcld\u00fc. Kad\u0131n\u0131n ka\u015flar\u0131 se\u011firdi, panikleyen Fumiko bir pe\u00e7eteyle masay\u0131 kurulad\u0131, lanetlenmek istemiyordu. \u201cVay can\u0131na!\u201d diye ba\u011f\u0131rd\u0131 Kohtake. Kazu iki kad\u0131n\u0131n tepkisine bak\u0131p, \u201cAma kimse gitmiyor,\u201d diye ekledi so\u011fuk bir ses tonuyla. 158","\\\"Ne?\u201d diye sordu Fumiko \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131kla. \u201cNeden gitmiyor lar ki?\u201d dedi Kazu'ya yakla\u015f\u0131p. Gelece\u011fe gitme fikrini \u00e7ekici bulan kesinlikle yaln\u0131zca o olamazd\u0131, demek istedi\u011fi buydu. Kohtake de neden kimsenin gitmedi\u011fini merak etmi\u015f gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. G\u00f6zlerini iyice a\u00e7\u0131p t\u00fcm dikkatini Kazu'ya verdi. Kazu \u00f6nce Nagare'ye, ard\u0131ndan Fumiko'ya bakt\u0131. \u201cPek\u00e2l\u00e2... Gelece\u011fe yolculuk edebilsen ka\u00e7 y\u0131l sonras\u0131 na gitmek isterdin?\u201d Soru aniden sorulmu\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnse de belli ki Fumiko cevab\u0131 \u00e7oktan d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fc\u015ft\u00fc. \u201c\u00dc\u00e7 y\u0131l sonras\u0131na!\u201d diye cevaplad\u0131 Fumiko hemen, bu nun sorulmas\u0131n\u0131 bekliyormu\u015f gibi. Y\u00fcz\u00fc hafif\u00e7e k\u0131zard\u0131. \\\"Erkek arkada\u015f\u0131nla m\u0131 bulu\u015fmak istiyorsun?\u201d diye sor du Kazu hi\u00e7 istifini bozmadan. \u201cYani diyelim ki istedi\u011fim bu, ne olur?\u201d Kendini savu nacakm\u0131\u015f gibi \u00e7enesini kald\u0131rd\u0131 ama y\u00fcz\u00fc gittik\u00e7e daha da k\u0131zar\u0131yordu. Nagare lafa kar\u0131\u015ft\u0131. \u201cBunun i\u00e7in utanmana gerek yok...\u201d \u201cHi\u00e7 de utanm\u0131yorum!\u201d diye terslendi Fumiko. Ama Nagare sinirini bozmu\u015ftu, Kohtake'yle birbirlerine bak\u0131p g\u00fcld\u00fcler. Kazu espri havas\u0131nda de\u011fildi. Her zamanki so\u011fuk ifa desiyle Fumiko\u2019ya bak\u0131yordu. Fumiko ciddiyetini tak\u0131nd\u0131. \u201cBu m\u00fcmk\u00fcn de\u011fil mi yani?\u201d diye sordu usulca. \u201cHay\u0131r, m\u00fcmk\u00fcn... Mesele m\u00fcmk\u00fcn olup olmamas\u0131 de \u011fil,\u201d\u00bb diye devam etti Kazu tekd\u00fcze bir sesle. \u201cNe peki?\u201d \u201c\u00dc\u00e7 y\u0131l sonra kafeyi ziyaret edece\u011fini nereden bilebilir sin?\u201d Fumiko Kazu\u2019nun nereye varmak istedi\u011fini anlamad\u0131. \\\"Anlam\u0131yor musun?\u201d diye sordu Kazu Fumiko\u2019ya, \u00e7ap raz sorgudaym\u0131\u015f gibi. \u201cAh,\u201d dedi nihayet anlayan Fumiko. Zamanda \u00fc\u00e7 y\u0131l sonras\u0131na yolculuk etse bile Goro\u2019nun ka fede olaca\u011f\u0131ndan nas\u0131l emin olabilirdi ki? 159","\u201cBelirsiz olan bu. Ge\u00e7mi\u015fte olan oldu. Hedefi belirleyip oraya d\u00f6nersin. Ama...\u201d \u201cGelecek kesinlikle belirsiz!\u201d dedi Kohtake, sanki bir yar\u0131\u015fma program\u0131ndaym\u0131\u015f gibi ellerini \u00e7\u0131rparak. \u201cKesinlikle, gitmek istedi\u011fin g\u00fcne gidebilirsin ama g\u00f6r mek istedi\u011fin ki\u015finin orada olup olmayaca\u011f\u0131n\u0131 bilmenin yolu yok.\u201d Kazu'nun so\u011fukkanl\u0131 duru\u015funa bak\u0131l\u0131rsa ayn\u0131 \u015feyi d\u00fc\u015f\u00fcnen \u00e7ok say\u0131da insan olmal\u0131yd\u0131. \u201cYani bir mucize olmad\u0131\u011f\u0131 s\u00fcrece gelecekte bir zaman se\u00e7ip gitsen bile -kahve so\u011fumadan \u00f6nceki k\u0131sac\u0131k bir za manda- ger\u00e7ekten g\u00f6rmek istedi\u011fin ki\u015fiyle bulu\u015fma ihti malin \u00e7ok zay\u0131f,\u201d diye ekledi Nagare, bu t\u00fcr a\u00e7\u0131klamalar\u0131 daha \u00f6nce de yapm\u0131\u015f gibi. S\u00f6zlerini Fumiko\u2019ya bak\u0131p k\u0131s\u0131k g\u00f6zleriyle, Ne demek istedi\u011fimi anlad\u0131n m\u0131? diye sorarak bitirdi. \u201cYani gelece\u011fe gitmek sadece zaman kayb\u0131 olur,\u201d diye m\u0131r\u0131ldand\u0131 Fumiko durumu kabullenerek. \\\"Kesinlikle.\\\" \\\"Anl\u0131yorum...>\u201d Gelece\u011fe gitme sebebinin s\u0131\u011fl\u0131\u011f\u0131 g\u00f6z \u00f6n\u00fcne al\u0131n\u0131nca Fumiko \u00e7ok utanm\u0131\u015f olmal\u0131yd\u0131. Ancak kafenin s\u0131k\u0131 kuralla rinin do\u011fas\u0131ndan Oo kadar etkilenmi\u015fti ki Kazu'nun cevab\u0131n\u0131 daha fazla sorgulamak istemedi. Bir \u015fey s\u00f6ylemedi ama kendi kendine, Ge\u00e7mi\u015fe d\u00f6nd\u00fc \u011f\u00fcnde \u015fimdiki zaman\u0131 de\u011fi\u015ftiremezsin. Gelece\u011fe gitmek sadece zaman kayb\u0131. Ne kadar tutarl\u0131. Dergideki yaz\u0131n\u0131n, kafenin zaman yolculu\u011funu \\\"anlams\u0131z\\\" olarak tan\u0131mlama nedenini anlayabiliyorum, diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc. Ne var ki bu durumdan kolay kurtulamayacakt\u0131. Naga re g\u00f6zlerini merakla biraz daha k\u0131sti. \u201cNe yapmak istiyorsun? Evlendi\u011finizden emin olmak m\u0131?\\\" diye tak\u0131ld\u0131. \\\"\u00d6yle bir \u015fey de\u011fil!\\\" 160","\\\"Hah! Biliyordum!\\\" \u201cHay\u0131r! \u00d6yle olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yledim... Of!\u201d Fumiko ink\u00e2r ettik\u00e7e kendi kazd\u0131\u011f\u0131 \u00e7ukuru daha derin le\u015ftiriyordu. Ne olursa olsun gelece\u011fe yolculuk yapmas\u0131 olas\u0131 de\u011fildi. Bunu yapmas\u0131n\u0131 engelleyen can s\u0131k\u0131c\u0131 bir kural daha vard\u0131: Zamanda yolculuk i\u00e7in o sandalyeye oturan biri bunu ikin ci kez yapamazd\u0131. Herkesin tek bir \u015fans\u0131 vard\u0131.. Ancak bunu Fumiko'ya s\u00f6ylememek daha iyi olacak, diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc keyifle sohbet eden Fumiko'ya bakan Kazu. Bunun nedeni Fumiko'yu d\u00fc\u015f\u00fcnmesinden ziyade onun b\u00f6y le bir kural\u0131n sebebi i\u00e7in makul bir a\u00e7\u0131klama talebinde bu lunacak olmas\u0131yd\u0131. Bununla u\u011fra\u015famam, diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc Kazu. DING-DONG \u201cMerhaba! Ho\u015f geldiniz!\u201d Gelen Fusagi'ydi. Lacivert polo yaka ti\u015f\u00f6rt, a\u00e7\u0131k kahve pantolon ve setta sandaletlerini giymi\u015fti. Omzunda bir \u00e7an ta as\u0131l\u0131yd\u0131. Y\u0131l\u0131n en s\u0131cak g\u00fcn\u00fcyd\u00fc. Terini silmek i\u00e7in elinde mendil yerine k\u00fc\u00e7\u00fck beyaz bir havlu vard\u0131. \\\"Fusagi!\u201d Nagare m\u00fc\u015fteri kar\u015f\u0131larken yapt\u0131\u011f\u0131 gibi Mer haba! Ho\u015f geldiniz! demek yerine do\u011frudan ad\u0131n\u0131 s\u00f6yledi. Fusagi\u2019nin \u00f6nce kafas\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131 ama ama sonra ba\u015f\u0131n\u0131 sal layarak kar\u015f\u0131l\u0131k verip her zaman yapt\u0131\u011f\u0131 gibi giri\u015fe en yak\u0131n masaya oturdu. Kohtake elleri arkas\u0131nda yan\u0131na gitti. \u201cMerhaba sevgilim!\u201d dedi g\u00fcl\u00fcmseyerek. Art\u0131k ona es kiden oldu\u011fu gibi Fusagi demiyordu. \u201c\u00d6z\u00fcr dilerim, sizi tan\u0131yor muyum?>\u201d \u201cBen senin kar\u0131n\u0131m a\u015fk\u0131m.\u201d \u201cKar\u0131m m\u0131?.. Benim kar\u0131m m\u0131?\u201d 161","\\\"Evet.\\\" \\\"Bu bir \u015faka... De\u011fil mi?\u201d \u201cHay\u0131. Ger\u00e7ekten senin karinim!\u201d Teredd\u00fct etmeden kar\u015f\u0131s\u0131ndaki sandalyeye oturdu. Fusagi bu kadar samimi davranan tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 bir kad\u0131na nas\u0131l tepki verece\u011fini bilemedi\u011fi i\u00e7in endi\u015feli g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. \u201cEe, oraya izinsiz oturmaman\u0131z\u0131 tercih ederdim.\\\" \u201cAh, buraya oturmam hi\u00e7 sorun de\u011fil... Ben senin kar\u0131n\u0131m.\u201d \u201cBenim i\u00e7in sorun. Sizi tan\u0131m\u0131yorum.\u201d \u201cTamam, o zaman beni tan\u0131mal\u0131s\u0131n. Hadi ba\u015flayal\u0131m.\u201d \u201cNe demek istiyorsunuz?\u201d \u201cPek\u00e2l\u00e2, san\u0131r\u0131m bu bir evlilik teklifi.\\\" Fusagi kar\u015f\u0131s\u0131nda g\u00fcl\u00fcmseyerek oturan Kohtake'ye \u015fa\u015f k\u0131nl\u0131kla bakt\u0131. S\u0131k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 a\u015fik\u00e2rd\u0131. Kendisine bir bardak su getiren Kazu\u2019dan yard\u0131m istedi. \\\"\u015eey... L\u00fctfen bu kad\u0131nla ilgili bir \u015fey yapabilir misiniz?\u201d Bir yabanc\u0131 \u015f\u00f6yle bir baksa birbirine tak\u0131lan keyifli bir \u00e7ift g\u00f6r\u00fcrd\u00fc. Ama Fusagi'ye dikkatli bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda adam\u0131n sikk\u0131n oldu\u011fu fark ediliyordu. \u201cBiraz \u00fczg\u00fcn g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor,\u201d diyen Kazu g\u00fcl\u00fcmseyerek Fusagi'ye destek verdi. \\\"\u00d6yle mi? Peki \u00f6yleyse.>\\\" Tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131nda duran Nagare, \\\"Acaba bug\u00fcnl\u00fck bu kadar yeter mi?\u201d diyerek yard\u0131m eli uzatt\u0131. \u00c7ift aras\u0131nda benzer konu\u015fmalar birka\u00e7 kez ya\u015fanm\u0131\u015ft\u0131. Baz\u0131 g\u00fcnler Kohtake kar\u0131s\u0131 oldu\u011funu s\u00f6yledi\u011finde Fusagi ona inanmay\u0131 reddediyordu. Baz\u0131 g\u00fcnlerse tuhaf bir bi\u00e7im de tavr\u0131 farkl\u0131 oluyor, \u201cYa? Ger\u00e7ekten mi?\u201d diyerek kabul ediyordu. Daha iki g\u00fcn \u00f6nce Kohtake kar\u015f\u0131s\u0131na oturmu\u015f ve ikisi keyifle sohbet etmi\u015fti. Bu t\u00fcr sohbetler s\u0131ras\u0131nda genellikle seyahat an\u0131lar\u0131ndan bahsediyorlard\u0131. Fusagi gezip g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc yerleri anlatmaktan keyif al\u0131yordu. Kohtake ise g\u00fcl\u00fcmseyerek, \u201cBen de oraya 162","gittim,\\\" diyor ve kendilerini sohbete kapt\u0131r\u0131yorlard\u0131. Koh take bu konu\u015fmalar\u0131n tad\u0131n\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131yordu. Kohtake, \u201c\u00d6yle olsun. Eve gitti\u011fimizde devam ederiz,\u201d diye kar\u015f\u0131l\u0131k verdi Nagare'ye ve o an i\u00e7in konuyu kapat\u0131p bar k\u0131sm\u0131ndaki sandalyesine d\u00f6nd\u00fc. \\\"Yine de keyfin yerin de g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor,\\\" dedi Nagare. \u201cAh, \u00f6yle.9\u201d Kafenin serin havas\u0131na ra\u011fmen Fusagi y\u00fcz\u00fcndeki terleri silmeye devam etti. \\\"Kahve, l\u00fctfen,\\\"> derken \u00e7antas\u0131ndan \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 seyahat dergisini masaya koydu. \u201cTabii,\u201d dedi Kazu g\u00fcl\u00fcmseyerek ve mutfa\u011fa gitti. Fumiko yine elbiseli kad\u0131na bakmaya ba\u015flad\u0131. Yanaklar\u0131n\u0131 ellerine dayay\u0131p \u00f6ne e\u011filen Kohtake, izlendi\u011finden haber siz dergisini okuyan Fusagi'ye bak\u0131yordu. Her ikisini de izleyen Nagare retro g\u00f6r\u00fcn\u00fcml\u00fc kahve de\u011firmeniyle kahve \u00f6\u011f\u00fctmeye ba\u015flad\u0131. Elbiseli kad\u0131n her zamanki gibi roman\u0131n\u0131 okuyordu. Taze \u00e7ekilmi\u015f kahvenin kokusu odaya yay\u0131l\u0131r ken Kei arka odadan \u00e7\u0131kt\u0131. Onu g\u00f6ren Nagare durdu. \u201cY\u00fcce Tanr\u0131m!\u201d dedi Kohtake, Kei'nin y\u00fcz\u00fcn\u00fc g\u00f6r\u00fcnce. Olduk\u00e7a solgun g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu, rengi neredeyse maviye d\u00f6n m\u00fc\u015ft\u00fc, her an bay\u0131lacakm\u0131\u015f gibi y\u00fcr\u00fcyordu. \u201c\u0130yi misin?\u201d diye sordu Nagare, y\u00fcz\u00fcndeki kan\u0131n \u00e7ekil mesine bak\u0131l\u0131rsa deh\u015fete kap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. \u201cAh hayat\u0131m, san\u0131r\u0131m bug\u00fcn dinlensen iyi olacak,>\u201d diye seslendi Ka mutfaktan. \u201cHay\u0131r, iyiyim ben. \u0130yiyim,\u201d dedi Kei. \u0130yi g\u00f6r\u00fcnmek i\u00e7in elinden geleni yapsa da ne kadar h\u00e2lsiz oldu\u011funu saklaya mad\u0131. \u201cBug\u00fcn pek iyi g\u00f6r\u00fcnm\u00fcyorsun,\u201d diyen Kohtake, Kei\u2019nin yan\u0131na gitmek i\u00e7in bar sandalyesinden kalkt\u0131. \u201cSen ce de dinlensen iyi olmaz m\u0131?\u201d Kei ba\u015f\u0131n\u0131 iki yana sallad\u0131. \u201cHay\u0131r, iyiyim. Ger\u00e7ekten,\u201d dedi israrla ve parmaklar\u0131yla bar\u0131\u015f i\u015fareti yapt\u0131. Ama \u00f6yle olmad\u0131\u011f\u0131 a\u015fikard\u0131. 163","Kei zay\u0131f bir kalple do\u011fmu\u015ftu. Doktorlar yo\u011fun fiziksel aktiviteler yapamayaca\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yledi\u011finden okuldayken spor etkinliklerine hi\u00e7 kat\u0131lamam\u0131\u015ft\u0131. Yine de giri\u015fken, \u00f6zg\u00fcr ruhlu bir karakteri vard\u0131 ve hayattan zevk alma konusunda uzmand\u0131. Hirai'nin dedi\u011fi gibi, mutlu ya\u015famak Kei'nin ye teneklerinden biriydi. G\u00fc\u00e7l\u00fc egzersizler yapam\u0131yorsam, ben de g\u00fc\u00e7l\u00fc egzersiz yapmam. B\u00f6yle d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordu. Spor etkinliklerinde kenarda oturmak yerine o\u011flanlar dan birinin tekerlekli sandalyesini ittirirdi. Elbette kazanma \u015fanslar\u0131 yoktu ama ellerinden geleni yaparlar ve kaybettik lerinde hayal k\u0131r\u0131kl\u0131\u011f\u0131na u\u011frarlard\u0131. Dans dersinde di\u011fer leri gibi sallan\u0131p z\u0131plamak yerine yava\u015f hareketler yapar d\u0131. Normalde al\u0131\u015f\u0131lagelmi\u015fin d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131k\u0131lmas\u0131ndan rahats\u0131z olanlar bile Kei i\u00e7in b\u00f6yle hissetmezdi. Herkesle arkada\u015f olurdu, insanlar \u00fczerinde b\u00f6yle bir etkisi vard\u0131. G\u00fc\u00e7l\u00fc iradesinin ve karakterinin aksine Kei'nin kalbi g\u00fcn ge\u00e7tik\u00e7e k\u00f6t\u00fcye gidiyordu. Uzun s\u00fcreli olmasa da s\u0131k s\u0131k okuldan al\u0131n\u0131p tedavi i\u00e7in hastaneye yat\u0131r\u0131l\u0131yordu. Na gare ile de hastanede tan\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131. On yedi ya\u015f\u0131nda, lise ikinci s\u0131n\u0131ftayd\u0131. Hastanedeyken yataktan \u00e7\u0131kam\u0131yor, bu y\u00fczden ziyaret\u00e7iler ve odas\u0131na giren hem\u015firelerle sohbet ederek e\u011fleniyordu. Pencerenin \u00f6tesin deki d\u0131\u015f d\u00fcnyay\u0131 izlemekten de keyif al\u0131yordu. Bir g\u00fcn pen cereden bakarken hastane bah\u00e7esinde ba\u015ftan aya\u011fa sarg\u0131lar i\u00e7inde bir adam g\u00f6rd\u00fc. G\u00f6zlerini adamdan alamam\u0131\u015ft\u0131. Bunun nedeni adam\u0131n sadece ba\u015ftan aya\u011fa sarg\u0131l\u0131 olmas\u0131 de\u011fildi, adam ayn\u0131 za manda di\u011fer herkesten daha iriydi. \u00d6n\u00fcnde y\u00fcr\u00fcyen bir k\u0131z \u00f6\u011frenci onun yan\u0131nda minicik kalm\u0131\u015ft\u0131. Bunu yapmak kabal\u0131k olsa da Kei ona mumya adam ismini takm\u0131\u015ft\u0131 ve her g\u00fcn hi\u00e7 s\u0131k\u0131lmadan onu izliyordu. Hem\u015firelerden biri mumya adam\u0131n trafik kazas\u0131 nedeniyle hastaneye kald\u0131r\u0131l 164","d\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlatm\u0131\u015ft\u0131. Bir kav\u015fakta kar\u015f\u0131dan kar\u015f\u0131ya ge\u00e7erken adam\u0131n g\u00f6zlerinin \u00f6n\u00fcnde bir arabayla kamyon \u00e7arp\u0131\u015fm\u0131\u015f. ti. \u00c7arp\u0131\u015fman\u0131n ortas\u0131nda kalmam\u0131\u015ft\u0131 ama kamyonun yan taraf\u0131 onu 20 metre kadar s\u00fcr\u00fcklemi\u015f, bir d\u00fckk\u00e2n\u0131n vitri nine f\u0131rlatm\u0131\u015ft\u0131. Arabada fazla hasar yoktu ve i\u00e7indekiler yaralanmam\u0131\u015ft\u0131. Ancak kald\u0131r\u0131ma \u00e7\u0131kan kamyon devrilmi\u015f ti. Ondan ba\u015fka yaralanan yaya yoktu. Ayn\u0131 \u015fey normal c\u00fcsseli birinin ba\u015f\u0131na gelse orac\u0131kta \u00f6l\u00fcrd\u00fc ama iri adam hemencecik hi\u00e7bir \u015fey olmam\u0131\u015f gibi aya\u011fa kalkm\u0131\u015ft\u0131. Tabii i\u00e7eride durum b\u00f6yle de\u011fildi; her yeri kan\u0131yordu, etraf kan g\u00f6l\u00fcne d\u00f6nm\u00fc\u015ft\u00fc. Yine de kendi durumuna ald\u0131r\u0131\u015f etmeden ters d\u00f6nm\u00fc\u015f kamyona do\u011fu sendeleyerek y\u00fcr\u00fcm\u00fc\u015f ve i\u00e7eri ye bak\u0131p, \\\"\u0130yi misin?\u201d diye seslenmi\u015fti. Kamyondan benzin s\u0131z\u0131yordu. S\u00fcr\u00fcc\u00fcn\u00fcn bilinci kapal\u0131yd\u0131. \u0130ri adam s\u00fcr\u00fcc\u00fcy\u00fc kamyondan \u00e7\u0131karm\u0131\u015f, adam\u0131 omzunda ta\u015f\u0131rken olay ye rinde toplananlara, \u201cAmbulans \u00e7a\u011f\u0131r\u0131n!\u201d diye seslenmi\u015fti. Gelen ambulans iri adam\u0131 da alm\u0131\u015ft\u0131. T\u00fcm kesik ve s\u0131yr\u0131k lardan kan ak\u0131yordu ama k\u0131r\u0131k kemi\u011fi yoktu. Mumya adam\u0131n hik\u00e2yesini dinledikten sonra Kei'nin merak\u0131 daha da artm\u0131\u015ft\u0131. \u00c7ok ge\u00e7meden bu merak yerini a\u015fka birakt\u0131. \u0130ri adam ilk a\u015fk\u0131yd\u0131. Bir g\u00fcn ani bir d\u00fcrt\u00fcyle onunla tan\u0131\u015fmaya gitmi\u015fti. Kar\u015f\u0131s\u0131na ge\u00e7ti\u011finde adam\u0131n d\u00fc \u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcnden de iri oldu\u011funu g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fc. Bir duvar\u0131n \u00f6n\u00fcn de duruyor gibi hissetmi\u015fti. \u201cSan\u0131r\u0131m sen evlenmek istedi \u011fim adams\u0131n,\u201d> demi\u015fti utan\u0131p s\u0131k\u0131lmadan. Bunlar\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a ve do\u011frudan mumya adama s\u00f6ylemi\u015fti, hatta bunlar ona s\u00f6yledi\u011fi ilk kelimeler olmu\u015ftu. Mumya adam bir s\u00fcre bir \u015fey s\u00f6ylemeden ona bakm\u0131\u015ft\u0131. Ard\u0131ndan pragmatik ama ta mamen olumsuz olmayan bir cevap vermi\u015fti. \u201cBunu yaparsan bir kafede \u00e7al\u0131\u015facaks\u0131n.\\\" \u00dc\u00e7 y\u0131ll\u0131k fl\u00f6rtleri o zaman ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131 ve nihayet Kei yir mi, Nagare yirmi \u00fc\u00e7 ya\u015f\u0131na geldi\u011finde nikah defterini imza layarak kar\u0131koca olmu\u015flard\u0131. 165","Kei tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131na ge\u00e7ti ve her zamanki gibi bula\u015f\u0131k lar\u0131 kurulay\u0131p kald\u0131rmaya ba\u015flad\u0131. Mutfaktan kahve sifo nunun lik\u0131rt\u0131s\u0131 geldi. Kohtake endi\u015feyle Kei'ye bakt\u0131, Kazu mutfa\u011fa gitti ve Nagare de\u011firmenle kahve \u00e7ekirdeklerini \u00f6\u011f\u00fctmeye ba\u015flad\u0131. Kimse fark\u0131nda de\u011fildi ama her nedense elbiseli kad\u0131n da Kei'ye bak\u0131yordu. Kohtake\u2019nin \u201cAh!\u201d diye ba\u011f\u0131rmas\u0131yla ayn\u0131 anda \u015fingirti sesi duyuldu. Kei'nin elindeki bardak yere d\u00fc\u015fm\u00fc\u015ft\u00fc. \u201cAbla! Sen iyi misin?\u201d Her \u015fart alt\u0131nda sakin olan Kazu panikle mutfaktan \u00e7\u0131kt\u0131. \\\"\u00d6z\u00fcr dilerim,\\\"> dedi Kei k\u0131r\u0131k cam par\u00e7alar\u0131n\u0131 toplar ken. \\\"B\u0131rak abla, ben yapar\u0131m,\\\" diyen Kazu \u00e7\u00f6melmeye \u00e7a l\u0131\u015fan Kei\u2019yi tuttu. Nagare bir \u015fey s\u00f6ylemeden olanlar\u0131 izliyordu. Kohtake, Kei\u2019yi ilk kez b\u00f6yle g\u00f6r\u00fcyordu. Hem\u015fire ol du\u011fundan s\u00fcrekli hasta insanlarla ilgileniyordu. Ama ar kada\u015f\u0131n\u0131 hasta h\u00e2lde g\u00f6rmek kan\u0131n\u0131n \u00e7ekilmesine neden olmu\u015ftu. \u201cKei, hayat\u0131m,\u201d diye m\u0131r\u0131ldand\u0131. \u201c\u0130yi misin?\u201d diye sordu Fumiko. Olanlar Fusagi'nin de dikkatini \u00e7ekmi\u015fti, ba\u015f\u0131n\u0131 kald\u0131rd\u0131. \u201c\u00d6z\u00fcr dilerim.\u201d \u201cBence Kei\u2019nin hastaneye gitmesi gerek,\u201d dedi Kohtake. \u201cHay\u0131r, iyi olaca\u011f\u0131m, ger\u00e7ekten...\\\" \u201cAma bence ger\u00e7ekten...\\\" Kei inatla ba\u015f\u0131n\u0131 sallad\u0131. Ama nefes al\u0131rken g\u00f6\u011fs\u00fc s\u0131k\u0131\u015f\u0131 yordu. Durumu d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcnden daha k\u00f6t\u00fc g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. Nagare bir \u015fey demedi. Sadece h\u00fcz\u00fcnle kar\u0131s\u0131na bak\u0131 yordu. Kei derin bir nefes ald\u0131. \u201cSan\u0131r\u0131m uzansam iyi ola cak,\u201d dedi ve sendeleyerek arka odaya gitti. Nagare'nin ifadesinden endi\u015felendi\u011fini anlam\u0131\u015ft\u0131. 166","\\\"Kazu, kafeyle ilgilen l\u00fctfen,\u201d dedi Nagare kar\u0131s\u0131n\u0131n pe \u015finden giderken. \u201cElbette,\u201d diye cevap verdi Kazu, akl\u0131 h\u00e2l\u00e2 ba\u015fka yerde gibiydi. \u201cKahve l\u00fctfen.\u201d \u201cAh! Pardon.\\\" Durumu anlam\u0131\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnen Fusagi sipari\u015fini vermek i\u00e7in beklemi\u015fti. Kahve ricas\u0131 Kazu'yu kendine getirdi. Akl\u0131 Kei\u2019de oldu\u011fundan Fusagi\u2019nin kahve servisini yapmam\u0131\u015ft\u0131. G\u00fcn sona erdi\u011finde bu a\u011f\u0131r hava h\u00e2l\u00e2 da\u011f\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131. Kei, hamile oldu\u011funu \u00f6\u011frendi\u011finden beri ne zaman bo\u015f olsa bebe\u011fiyle konu\u015furdu. Hen\u00fcz d\u00f6rt haftal\u0131k oldu\u011fun dan bebek demek i\u00e7in biraz erkendi ama bu Kei'ye engel olmuyordu. Sabahlar \\\"g\u00fcnayd\u0131n\\\" ile ba\u015fl\u0131yor, Nagare'den \\\"baba\\\" diye bahsedip g\u00fcn\u00fcn olaylar\u0131n\u0131 anlat\u0131yordu. Bebe \u011fiyle yapt\u0131\u011f\u0131 hayali konu\u015fmalar\u0131 g\u00fcn\u00fcn en \u00f6nemli \u00e2n\u0131 ola rak g\u00f6r\u00fcyordu. \u201cG\u00f6rd\u00fcn m\u00fc? O senin baban!\u201d \u201cBabam m\u0131?\u201d \\\"Evet!\u201d \\\"\u00c7ok b\u00fcy\u00fck!\u201d \u201cEvet, ama sadece bedeni b\u00fcy\u00fck de\u011fil. Kalbi de koca man! \u00c7ok \u015fefkatli ve sevecendir baban.\u201d \u201cBu iyi! Sab\u0131rs\u0131zlan\u0131yorum .>\u201d \\\"Anne ve baba da seni g\u00f6rmek i\u00e7in sab\u0131rs\u0131zlan\u0131yor, bir tanem!\u201d Kei'nin her iki rol\u00fc de \u00fcstlendi\u011fi bu konu\u015fmalar b\u00f6yle s\u00fcr\u00fcp gidiyordu. \u00dcz\u00fcc\u00fc ger\u00e7ek, Kei'nin durumunun hami lelik ilerledik\u00e7e k\u00f6t\u00fcle\u015fmesiydi. Be\u015finci haftada rahimde i\u00e7inde bir ya da iki milimetre b\u00fcy\u00fckl\u00fc\u011f\u00fcnde embriyo bu lunan bir kese olu\u015fuyordu. Bu bebe\u011fin kalp at\u0131\u015flar\u0131n\u0131n du yulabilir h\u00e2le geldi\u011fi zamand\u0131. Bu noktadan sonra organlar 167","h\u0131zla olu\u015fmaya ba\u015fl\u0131yordu: G\u00f6zler, kulaklar, a\u011f\u0131z geli\u015fiyor du; mide, ba\u011f\u0131rsaklar, ci\u011ferler, pankreas, serebral sinirler, aort olu\u015fuyordu, eller ve ayaklar \u00e7\u0131kmaya ba\u015fl\u0131yordu. Fet\u00fc s\u00fcn geli\u015fiminin ilk evreleri Kei\u2019nin fiziksel durumuna zarar veriyordu. S\u0131cak basmas\u0131 ya\u015f\u0131yor, ate\u015fi varm\u0131\u015f gibi hissediyordu. V\u00fccudunun plasenta olu\u015fturmak i\u00e7in \u00fcretti\u011fi hormonlar h\u00e2lsiz hissetmesine neden oluyor, aniden gelen uyu\u015fukluk dalgalar\u0131na maruz kal\u0131yordu. Hamilelik ruh h\u00e2lini de etki lemi\u015f, bir u\u00e7tan di\u011ferine savrulur h\u00e2le gelmi\u015fti. Anksiyete n\u00f6betleri, k\u0131sa \u00f6fke patlamalar\u0131 ya\u015fay\u0131p ard\u0131ndan depres yona giriyordu. Baz\u0131 \u015feylerin tad\u0131n\u0131n normalden farkl\u0131 gel di\u011fi zamanlar oluyordu. Her \u015feye ra\u011fmen bir kere bile \u015fik\u00e2yet etti\u011fi g\u00f6r\u00fclmemi\u015f ti. \u00c7ocuklu\u011fundan beri hastanede ge\u00e7irdi\u011fi d\u00fczenli yat\u0131\u015fla ra al\u0131\u015f\u0131k oldu\u011fundan fiziksel durumuyla ilgili asla \u015fik\u00e2yet etmiyordu. Ancak son birka\u00e7 g\u00fcnde durumu h\u0131zla k\u00f6t\u00fcle\u015fmi\u015fti. \u0130ki g\u00fcn \u00f6nce as\u0131l doktoruyla k\u0131sa bir s\u00fcre yaln\u0131z kalma f\u0131rsat\u0131 yakalayan Nagare, kar\u0131s\u0131n\u0131n durumuyla ilgili bilgi istemi\u015f ti. Doktor ona ger\u00e7e\u011fi s\u00f6ylemi\u015fti. \u201cA\u00e7\u0131k\u00e7as\u0131 kar\u0131n\u0131z\u0131n kalbi bu \u00e7ocu\u011fu do\u011furmaya dayan mayabilir. Alt\u0131nc\u0131 haftada sabah bulant\u0131lar\u0131 ba\u015flayacak. Sa bah bulant\u0131lar\u0131 a\u011f\u0131r olursa hastanede yatmas\u0131 gerekebilir. Bebe\u011fi do\u011furmak istiyorsa hem bebe\u011fin hem de kendisinin ya\u015fama ihtimalinin d\u00fc\u015f\u00fck oldu\u011funu anlamas\u0131 gerek. Do \u011fumda bebe\u011fi ve onu kurtarabilsek bile bu, ona \u00e7ok b\u00fcy\u00fck zarar verecek. Ya\u015fam s\u00fcresinin kesinlikle k\u0131salaca\u011f\u0131n\u0131 bil mesi gerek.\\\" Ayr\u0131ca eklemi\u015fti: \u201cNormalde hamileli\u011fi sonland\u0131rma al tinci hafta ile on ikinci hafta aras\u0131nda yap\u0131l\u0131r. Ancak kar\u0131 nizin e\u011fer bu y\u00f6nde bir se\u00e7imi olacaksa sonland\u0131rma, duru mu itibariyle m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funca \u00e7abuk yap\u0131lmal\u0131...\u201d 168","Eve d\u00f6nd\u00fckten sonra Nagare, Kei\u2019nin kar\u015f\u0131s\u0131na ge\u00e7ip ona doktorun s\u00f6ylediklerini anlatm\u0131\u015ft\u0131. Bitirdikten sonra Kei ba\u015f\u0131n\u0131 sallam\u0131\u015f ve sadece, \u201cBiliyorum,\u201d demi\u015fti. Kafeyi kapad\u0131ktan sonra Nagare tezg\u00e2hta tek ba\u015f\u0131na oturdu. \u0130\u00e7eriyi sadece duvar lambalar\u0131 ayd\u0131nlat\u0131yordu. Tez g\u00e2h\u0131n \u00fcst\u00fcne Nagare'nin k\u00e2\u011f\u0131t pe\u00e7eteleri katlayarak yapti \u011fi birka\u00e7 k\u00fc\u00e7\u00fck turna ku\u015fu s\u0131ralanm\u0131\u015ft\u0131. Duyulan tek ses, duvar saatlerinin tik taklar\u0131 ve hareket eden tek \u015fey Naga re'nin elleriydi. DING-DONG Zil \u00e7alm\u0131\u015f olmas\u0131na ra\u011fmen Nagare tepki vermedi. Kat lamay\u0131 bitirdi\u011fi k\u00e2\u011f\u0131t turnay\u0131 tezg\u00e2ha, di\u011ferlerinin yan\u0131na koydu. Kohtake i\u00e7eri girdi. Kei i\u00e7in endi\u015felendi\u011finden i\u015ften eve d\u00f6nerken u\u011fram\u0131\u015ft\u0131. Tezg\u00e2hta duran k\u00e2\u011f\u0131t turnalara bakan Nagare yava\u015f\u00e7a ba\u015f\u0131n\u0131 sallad\u0131. Kohtake kafenin giri\u015finde durdu. \u201cKei nas\u0131l?\u201d diye sor du. Hamile oldu\u011funu biliyordu ama bu kadar h\u0131zl\u0131 k\u00f6t\u00fcle \u015fece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmemi\u015fti. H\u00e2l\u00e2 \u00f6\u011flenki kadar endi\u015feliydi. Nagare hemen cevap vermedi. Bir pe\u00e7ete daha al\u0131p kat lamaya ba\u015flad\u0131. \\\"Bir \u015fekilde dayan\u0131yor,\\\" dedi. Kohtake, Nagare ile aralar\u0131nda bir sandalye bo\u015fluk bi rakip oturdu. Nagare burnunun ucunu ka\u015f\u0131d\u0131. \u201cSeni de endi\u015felendir di\u011fim i\u00e7in \u00fczg\u00fcn\u00fcm,\\\" dedi. Kohtake'ye bak\u0131p ba\u015f\u0131n\u0131 \u00f6z\u00fcr dilercesine sallad\u0131. \u201cBunun i\u00e7in endi\u015felenme... ama onun hastaneye gitmesi gerekmez mi?\\\" \\\"Ona s\u00f6yledim ama dinlemiyor.\\\" 169","\u201cEvet ama...\\\" Katlamay\u0131 bitirdi\u011fi k\u00e2\u011f\u0131t turnaya bakt\u0131. \u201cBebek do\u011furmas\u0131na kar\u015f\u0131yd\u0131m,\u201d diye m\u0131r\u0131ldand\u0131 k\u0131s\u0131k sesle. Kafe bu kadar k\u00fc\u00e7\u00fck ve sessiz olmasa Kohtake onu duyamayacakt\u0131. \u201cAma ne pahas\u0131na olursa olsun fikrini de \u011fi\u015ftirmeyecek,\u201d deyip \u00f6nce g\u00fcl\u00fcmseyerek Kohtake\u2019ye son ra da \u00f6n\u00fcne bakt\u0131. Kei\u2019ye bebek sahibi olmalar\u0131 fikrine \\\"kar\u015f\u0131\u201d oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015fti, hepsi bu. \\\"Do\u011furman\u0131 istiyorum,\\\" ya da \\\"Do \u011furma,\\\" diyemezdi. Aralar\u0131nda se\u00e7im yapamaz, bebe\u011fi Kei'ye ya da Kei'yi bebe\u011fe tercih edemezdi. Kohtake ne diyece\u011fini bilemedi. Ba\u015f\u0131n\u0131 kald\u0131r\u0131p yava\u015f\u00e7a d\u00f6nen tavan vantilat\u00f6r\u00fcne bakt\u0131. \u201c\u00c7ok zor,\u201d dedi. Arka odadan Kazu \u00e7\u0131kt\u0131. \u201cKazu...\u201d diye f\u0131s\u0131ldad\u0131 Kohtake. Ama Kazu bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 Kohtake'den Nagare'ye \u00e7evirdi. Bu sefer her zamanki okunaks\u0131z ifadesini tak\u0131nmam\u0131\u015ft\u0131; \u00fcz g\u00fcn, morali bozuk g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. \\\"O nas\u0131l?\u201d diye sordu Nagare. Kazu arka odaya do\u011fru bakt\u0131. Bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 takip eden Nagare, Kei'nin yava\u015f\u00e7a geldi\u011fini g\u00f6rd\u00fc. Y\u00fcz\u00fc h\u00e2l\u00e2 beyaz d\u0131, biraz dengesiz y\u00fcr\u00fcyordu ama daha kontroll\u00fc g\u00f6r\u00fcn\u00fc yordu. Tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131na ge\u00e7ti. Nagare'nin kar\u015f\u0131s\u0131nda du rarak ona bakt\u0131. Nagare h\u00e2l\u00e2 tezg\u00e2h\u0131n \u00fcst\u00fcne dizdi\u011fi k\u00e2\u011f\u0131t turnalara bak\u0131yordu. \u0130kisi de konu\u015fmay\u0131nca aralar\u0131ndaki sessizlik gittik\u00e7e daha tuhaf bir h\u00e2l ald\u0131. Kohtake hareket edemiyor gibi hissetti. Kazu mutfa\u011fa gidip kahve yapmaya ba\u015flad\u0131. Huninin i\u00e7ine filtre yerle\u015ftirdi ve demlikteki s\u0131cak suyu hazneye d\u00f6k t\u00fc. Kafede \u00e7\u0131t \u00e7\u0131kmad\u0131\u011f\u0131ndan, g\u00f6rmeden de ne yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemek m\u00fcmk\u00fcnd\u00fc. K\u0131sa s\u00fcre sonra haznenin i\u00e7indeki su kaynamaya ba\u015flad\u0131 ve huniden y\u00fckselen suyun l\u0131k\u0131rt\u0131 si duyuldu. Birka\u00e7 dakika i\u00e7inde taze kahve kokusu oday\u0131 170","doldurdu. Nagare aromayla kendine gelmi\u015f gibi ba\u015f\u0131n\u0131 kal d\u0131rd\u0131. \u201c\u00d6z\u00fcr dilerim, Nagare,\u201d diye geveledi Kei. \u201cNe i\u00e7in?\u201d diye sordu Nagare k\u00e2\u011f\u0131t turnalara bakarak. \u201cYar\u0131n hastaneye gidece\u011fim.\u201d >> \u201cYar\u0131n gidece\u011fim.\u201d Kei her kelimeyi sanki kendini ikna etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131r gibi s\u00f6ylemi\u015fti. \u201cD\u00fcr\u00fcst olmam gerekirse, bir kez hastaneye girersem bir daha eve d\u00f6nece\u011fimi sanm\u0131yo rum. Bu vermekte zorland\u0131\u011f\u0131m bir karar...\u201d \u201cAnl\u0131yorum.\u201d Nagare yumru\u011funu s\u0131kt\u0131. Kei \u00e7enesini kald\u0131r\u0131p kocaman, yuvarlak g\u00f6zleriyle etra fa bakt\u0131. \u201cAma b\u00f6yle devam edemem,\\\"\u00bb dedi g\u00f6zleri ya\u015fla dolarken, Nagare sessizce dinliyordu. \u201cV\u00fccudum bir yere kadar dayan\u0131r...\u201d Kei elini hen\u00fcz bir santim bile b\u00fcy\u00fcmemi\u015f karn\u0131na koy du. \u201cG\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fe g\u00f6re bu \u00e7ocu\u011fu do\u011furmak her \u015feyimi ala cak...\u201d dedi ac\u0131 bir g\u00fcl\u00fcmsemeyle. Durumunu herkesten daha iyi bildi\u011fi a\u00e7\u0131kt\u0131. \u201cBu y\u00fczden...\\\" Nagare k\u0131s\u0131k g\u00f6zleriyle kar\u0131s\u0131na bakt\u0131. \u201cTamam,\u201d dedi sadece. \u201cKei, sevgilim...\u201d Kohtake, Kei'yi ilk kez b\u00f6yle \u00fczg\u00fcn g\u00f6r\u00fcyordu. Bir hem\u015fire olarak, kalp rahats\u0131zl\u0131\u011f\u0131 varken bebek do\u011furmaya \u00e7al\u0131\u015farak kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya kald\u0131\u011f\u0131 tehlikeyi biliyordu. V\u00fccudu \u015fimdiden zay\u0131f d\u00fc\u015fm\u00fc\u015ft\u00fc ki hen\u00fcz sabah bulant\u0131lar\u0131 ba\u015fla mam\u0131\u015ft\u0131 bile. Bebe\u011fi do\u011furmamay\u0131 se\u00e7se kimse onu su\u00e7la mazd\u0131 ama o do\u011furmay\u0131 se\u00e7mi\u015fti. \\\"Ama ger\u00e7ekten \u00e7ok korkuyorum,\\\"> diye m\u0131r\u0131ldandi Kei titreyen sesiyle. \\\"\u00c7ocu\u011fum mutlu olacak m\u0131, merak ediyo rum. Annesinin bebe\u011fi yaln\u0131z m\u0131 kalacak? Bu seni a\u011flata cak m\u0131?\u201d Her zamanki gibi bebe\u011fiyle konu\u015fuyordu. \\\"Belki 171","de sadece seni do\u011furacak kadar dayanaca\u011f\u0131m. Beni affede cek misin?\u201d Dinledi ama cevap gelmedi. Yanaklar\u0131ndan ya\u015flar sel olup akt\u0131. \\\"Korkuyorum... \u00e7ocu\u011fumun yan\u0131nda olamama d\u00fc\u015f\u00fcn cesi korkutucu,\\\" dedi Nagare'nin g\u00f6zlerine bakarak. \\\"Ne yapmam gerekti\u011fini bilmiyorum, \u00e7ocu\u011fumun mutlu olma s\u0131n\u0131 istiyorum. Bu kadar basit bir dilek nas\u0131l bu kadar kor kutucu olabilir?\u201d diyerek a\u011flad\u0131. Nagare\u2019nin verecek cevab\u0131 yoktu. Sadece tezg\u00e2htaki k\u00e2 \u011f\u0131t turnalara bakt\u0131. Flap. Elbiseli kad\u0131n kitab\u0131n\u0131 kapad\u0131. Hen\u00fcz bitirmemi\u015fti; say falar\u0131n aras\u0131na k\u0131rm\u0131z\u0131 kurdeleli beyaz bir ayra\u00e7 yerle\u015ftirdi. Kitab\u0131n kapand\u0131\u011f\u0131n\u0131 duyan Kei kad\u0131na bakt\u0131. Elbiseli kad\u0131n da Kei'ye bak\u0131yordu ve bir s\u00fcre bakmaya devam etti. Bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 Kei'den ay\u0131rmayan elbiseli kad\u0131n, sadece bir kez kibarca g\u00f6z k\u0131rpt\u0131. Ard\u0131ndan sandalyesinden kalkt\u0131. Sanki g\u00f6z k\u0131rparak bir \u015fey anlatmaya \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131. Ard\u0131ndan Nagare ve Kohtake\u2019nin arkas\u0131ndan ge\u00e7erek i\u00e7eri \u00e7ekiliyor mu\u015f gibi tuvalete girip g\u00f6zden kayboldu. Sandalyesi \u2013o sandalye, bo\u015f kalm\u0131\u015ft\u0131. Kei onu \u00e7eken bir \u015fey var gibi sandalyeye do\u011fru y\u00fcr\u00fcd\u00fc. Oturan\u0131 ge\u00e7mi\u015fe g\u00f6nderen o sandalyenin \u00f6n\u00fcne gelince du rup bakt\u0131. \u201cKazu... biraz kahve yapar m\u0131s\u0131n, l\u00fctfen?\u201d diye seslendi bitkin sesiyle. Kei\u2019yi duyan Kazu ba\u015f\u0131n\u0131 mutfaktan \u00e7\u0131kar\u0131nca Kei\u2019nin o sandalyenin \u00f6n\u00fcnde durdu\u011funu g\u00f6rd\u00fc. Kei'nin akl\u0131nda ne oldu\u011funu bilmiyordu. Kei\u2019yi g\u00f6ren Nagare, \u201cCAh, hadi ama... Ciddi olamaz s\u0131n!\u201d dedi. Kazu elbiseli kad\u0131n\u0131n gitti\u011fini fark edince o g\u00fcn erken saatlerde yapt\u0131klar\u0131 konu\u015fmay\u0131 hat\u0131rlad\u0131. Fumiko Kiyo kawa, \u201cGelece\u011fe de gidilebiliyor mu?\u201d diye sormu\u015ftu. 172","Fumiko\u2019nun sebebi basitti: \u00dc\u00e7 y\u0131l sonra Goro\u2019nun Ame rika'dan d\u00f6n\u00fcp d\u00f6nmedi\u011fini ve evlenip evlenmediklerini \u00f6\u011frenmek istiyordu. Kazu gelece\u011fe gitmenin m\u00fcmk\u00fcn ol du\u011funu ama anlams\u0131z oldu\u011fu i\u00e7in kimsenin tercih etmedi \u011fini s\u00f6ylemi\u015fti. Fakat Kei kesinlikle denemek istiyordu. \\\"Tek istedi\u011fim bir kez g\u00f6rmek.\u201d \u201cBekle.9\\\" \u201cE\u011fer sadece bir an bile g\u00f6rebilsem yeter...\u201d G\u201cGelece\u011fe gitme konusunda ciddi misin?\u201d diye soran Nagare'nin sesi her zamankinden sertti. \u201cT\u00fcm yapabilece\u011fim bu...\\\" \\\"\u0130yi de bulu\u015fabilecek misin, bilmiyorsun.\\\" \u00bb \u201cBulu\u015famayacaksan gitmenin ne anlam\u0131 var?\u201d \u201cAnl\u0131yorum ama...\\\" Kei, Nagare'nin g\u00f6zlerine yalvar\u0131rcas\u0131na bakt\u0131. Nagare\u2019nin a\u011fz\u0131ndan tek bir kelime \u00e7\u0131kt\u0131. \u201cHay\u0131r.\u201d Kei\u2019ye s\u0131rt\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp sustu. Nagare daha \u00f6nce Kei'nin yapmak istedi\u011fi hi\u00e7bir \u015feye engel olmam\u0131\u015ft\u0131. Onun israrc\u0131 ve kararl\u0131 ki\u015fili\u011fine sayg\u0131 du yuyordu. \u00c7ocuk sahibi olmak i\u00e7in hayat\u0131n\u0131 tehlikeye atma karar\u0131na bile \u015fiddetle kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kmam\u0131\u015ft\u0131. Ama bu kez itiraz etti. Tek endi\u015fesi gelecekte \u00e7ocu\u011funu do\u011furmu\u015f olup olma d\u0131\u011f\u0131 de\u011fildi. Gelece\u011fe gidip \u00e7ocu\u011fu olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcrse onu ayakta tutan manevi g\u00fcc\u00fcn yok olaca\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordu. Kei sandalyenin \u00f6n\u00fcnde g\u00fc\u00e7s\u00fcz ve \u00e7aresizce durdu. Geri ad\u0131m atmad\u0131\u011f\u0131na bak\u0131l\u0131rsa karar\u0131ndan vazge\u00e7meyecekti. \u201cKa\u00e7 y\u0131l sonraya gitmek istedi\u011fine karar vermen gerek,\u201d dedi Kazu birden. Yan\u0131na geldi ve elbiseli kad\u0131n\u0131n kahve i\u00e7ti\u011fi fincan\u0131 kald\u0131rd\u0131. \u201cKa\u00e7 y\u0131l sonraya? Hangi aya, hangi g\u00fcne ve saate?\u201d diye sordu Kei'ye. Do\u011frudan Kei'nin g\u00f6zlerine bak\u0131p yava\u015f\u00e7a ba\u015f\u0131n\u0131 sallad\u0131. \u201cKazu!\u201d Nagare t\u00fcm otoritesini kullanarak ba\u011f\u0131rd\u0131. 173","Ama Kazu onu duymazdan gelip kendine has so\u011fuk ifade siyle, \u201cUnutmayaca\u011f\u0131m. Seninle bulu\u015ftu\u011fundan emin ola ca\u011f\u0131m...\u201d dedi. \u201cKazu, birtanem.2\\\" Kazu \u00e7ocu\u011funun gelece\u011fe gitmek i\u00e7in se\u00e7ti\u011fi saatte ka fede oldu\u011fundan emin olaca\u011f\u0131na dair s\u00f6z veriyordu. \u201cYani endi\u015felenmene gerek yok,\u201d dedi. Kei g\u00f6zlerinin i\u00e7ine bak\u0131p ba\u015f\u0131n\u0131 sallad\u0131. Kazu, Kei'nin son birka\u00e7 g\u00fcnde k\u00f6t\u00fcle\u015fmesinin sadece hamilelikten kaynaklanan fiziksel de\u011fi\u015fikliklere ba\u011fl\u0131 olma d\u0131\u011f\u0131na, i\u00e7inde bulundu\u011fu durumun getirdi\u011fi stresle de ilgili oldu\u011funa inan\u0131yordu. Kei \u00f6lmekten korkmuyordu. Endi\u015fe sinin ve \u00fcz\u00fcnt\u00fcs\u00fcn\u00fcn as\u0131l nedeni \u00e7ocu\u011fu b\u00fcy\u00fcrken yan\u0131nda olamayaca\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesiydi. T\u00fcm bunlar kalbine a\u011f\u0131r geli yor, fiziksel g\u00fcc\u00fcn\u00fc t\u00fcketiyordu. G\u00fcc\u00fc azald\u0131k\u00e7a endi\u015feleri art\u0131yordu. Olumsuzluk hastal\u0131\u011f\u0131n besinidir, derler. Kazu, Kei'nin b\u00f6yle devam etmesi durumunda hamilelik ilerle dik\u00e7e g\u00fc\u00e7s\u00fczle\u015fmesinden ve hem bebe\u011fin hem de annenin hayatlar\u0131n\u0131 kaybetmesinden korkuyordu. Kei'nin g\u00f6zlerinde bir umut \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 belirdi. \u00c7ocu\u011fumla bulu\u015fabilece\u011fim. Bu \u00e7ok ama \u00e7ok k\u00fc\u00e7\u00fck bir umuttu. Kei tezg\u00e2hta oturan Nagare\u2019ye bakt\u0131. G\u00f6zleri birbirine kenetlendi. Nagare bir s\u00fcre sessiz kald\u0131, sonra k\u0131sa bir i\u00e7 \u00e7ekip arkas\u0131n\u0131 d\u00f6nd\u00fc. Oturdu\u011fu yerden s\u0131rt\u0131 kar\u0131s\u0131na d\u00f6n\u00fck h\u00e2lde, \u201cDiledi\u011fin gibi yap,\\\"\\\" dedi. \\\"Te\u015fekk\u00fcr ederim,\u201d dedi Kei. Kazu, Kei\u2019nin masa ile sandalye aras\u0131na girdi\u011finden emin olunca elbiseli kad\u0131n\u0131n kulland\u0131\u011f\u0131 fincan\u0131 al\u0131p mutfa \u011fa gitti. Kei derin bir nefes ald\u0131 yava\u015f\u00e7a sandalyeye oturup g\u00f6zlerini kapatt\u0131. Kohtake ellerini dua eder gibi birle\u015ftirir ken Nagare sessizce \u00f6n\u00fcnde duran k\u00e2\u011f\u0131t turnalara bakt\u0131. Kei ilk kez Kazu'nun Nagare'ye kar\u015f\u0131 geldi\u011fini g\u00f6r\u00fcyor du. Kazu kafe d\u0131\u015f\u0131nda tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 ki\u015filerle konu\u015furken na 174","diren kendini rahat hissederdi.Tokyo Sanat \u00dcniversitesi'ne gidiyordu ama Kei onu arkada\u015f olarak tan\u0131mlayabilece\u011fi biriyle g\u00f6rmemi\u015fti. Kendi h\u00e2lindeydi. Okulda olmad\u0131\u011f\u0131 za manlarda kafede i\u015flere yard\u0131m ediyordu, i\u015fi bitince odas\u0131na \u00e7ekiliyor, \u00e7izimleri \u00fczerinde \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu. Kazu'nun \u00e7izimleri a\u015f\u0131r\u0131 ger\u00e7ek\u00e7iydi. Sadece kalem kul lanarak foto\u011fraf kadar ger\u00e7e\u011fe yak\u0131n i\u015fler \u00e7\u0131kar\u0131yordu ama sadece kendi g\u00f6zlemleyebildi\u011fi \u015feyleri \u00e7izebiliyordu, \u00e7izim leri asla hayali tasvirler i\u00e7ermiyordu. \u0130nsanlar bir \u015feyleri d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fckleri kadar nesnel bi\u00e7imde g\u00f6r\u00fcp duymazlar. G\u00f6rsel ya da i\u015fitsel bilgiler zihne girer ken; tecr\u00fcbeler, d\u00fc\u015f\u00fcnceler, \u015fartlar, vah\u015fi fanteziler, \u00f6nyar g\u0131lar, tercihler, bilgiler, fark\u0131ndal\u0131k ve zihnin say\u0131s\u0131z di\u011fer faaliyeti arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla bozulur. Pablo Picasso'nun sekiz ya \u015f\u0131nda yapt\u0131\u011f\u0131 \u00e7\u0131plak adam \u00e7izimi ola\u011fan\u00fcst\u00fcyd\u00fc. On d\u00f6rt ya\u015f\u0131nda yapt\u0131\u011f\u0131 Katolik cemaat t\u00f6reni tablosu \u00e7ok ger\u00e7ek \u00e7iydi. Ancak sonra en iyi arkada\u015f\u0131n\u0131n intihar\u0131n\u0131n ard\u0131ndan ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ve Mavi D\u00f6nem olarak bilinen y\u0131llar\u0131nda tablolar\u0131 mavinin g\u00f6lgesine b\u00fcr\u00fcnm\u00fc\u015ft\u00fc. Sonras\u0131nda yeni bir a\u015fka yelken a\u00e7m\u0131\u015f, K\u0131rm\u0131z\u0131 D\u00f6nem'de parlak ve renkli resimler yapm\u0131\u015ft\u0131. Afrika heykellerinden etkilenerek k\u00fcbizm ak\u0131m\u0131n\u0131n bir par\u00e7as\u0131 olmu\u015f, ard\u0131ndan neoklasik tarza d\u00f6nm\u00fc\u015f, s\u00fcrrea lizmle devam etmi\u015f ve nihayetinde \u00fcnl\u00fc A\u011flayan Kad\u0131n ve Guernica tablolar\u0131n\u0131 yapm\u0131\u015ft\u0131. Bu sanat eserleri d\u00fcnyay\u0131 Picasso'nun g\u00f6z\u00fcnden akta riyordu. Her biri Picasso'nun zihin s\u00fczgecinden ge\u00e7enlerin sonucuydu. \u015eimdiye kadar Kazu insanlar\u0131n fikir ya da dav ran\u0131\u015flar\u0131na kar\u015f\u0131 koymaya ya da onlara meydan okumaya yeltenmemi\u015fti. Bunun nedeni, kendi duygular\u0131n\u0131n d\u00fcnya ile girdi\u011fi etkile\u015fim sonucu s\u00fczgecinden ge\u00e7irdiklerinin par\u00e7as\u0131 olmamas\u0131yd\u0131. Ne olursa olsun g\u00fcvenli uzakl\u0131kta kal\u0131p etki lenmemeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rd\u0131. Kazu\u2019nun tutumu, ya\u015fam tarz\u0131 buydu. Ba\u015fkalar\u0131na da b\u00f6yle davran\u0131rd\u0131. So\u011fuk mizac\u0131yla ge\u00e7mi 175","\u015fe d\u00f6nmek isteyen m\u00fc\u015fterileriyle ilgilenirken, \u201cGe\u00e7mi\u015fe d\u00f6nme sebebiniz beni ilgilendirmez,\u201d derdi. Ama bu kez durum farkl\u0131yd\u0131. Bir s\u00f6z vermi\u015fti. Kei'yi gelece\u011fe gitmesi i\u00e7in cesaretlendiriyordu ve yapt\u0131klar\u0131n\u0131n Kei'nin gelece\u011fine do\u011frudan etkisi olacakt\u0131. Bu da Kei\u2019nin akl\u0131na, Kazu'nun karakterine ayk\u0131r\u0131 davranmas\u0131n\u0131n nedenleri oldu\u011funu ge tirmi\u015fti ama bu sebepler a\u00e7\u0131k de\u011fildi. \u201cAbla.>\u201d Kazu\u2019nun sesini duyan Kei g\u00f6zlerini a\u00e7t\u0131. Masa nin yan\u0131nda duran Kazu'nun elinde k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00fcm\u00fc\u015f demli\u011fi ve beyaz kahve fincan\u0131n\u0131 koydu\u011fu g\u00fcm\u00fc\u015f tepsi vard\u0131. \\\"\u0130yi misin?\u201d \u201cEvet, iyiyim.\u201d Kei duru\u015funu d\u00fczeltti, Ka\u017eu fincan\u0131 usulca \u00f6n\u00fcne koy du. \\\"Ka\u00e7 y\u0131l sonraya?\u201d diye sessizce sordu, ba\u015f\u0131n\u0131 hafif\u00e7e yana e\u011ferek. Kei bir s\u00fcre d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc. \u201cOn y\u0131l sonraya gitmek istiyorum, 27 A\u011fustos'a,9\u201d dedi. Kazu tarihi duyunca g\u00fcl\u00fcmsedi. \u201cTamam o zaman,\u201d diye yan\u0131tlad\u0131. 27 A\u011fustos Kei'nin do\u011fum g\u00fcn\u00fcyd\u00fc: Kazu ya da Nagare'nin asla unutmayaca \u011f\u0131 bir tarihti. \u201cYa saat?\u201d \u201c\u00d6\u011fleden sonra \u00fc\u00e7,\\\"\u201d dedi Kei hemen. \u201cOn y\u0131l sonra, 27 A\u011fustos, saat 15'te.\u201d \u201cEvet, l\u00fctfen,\u201d dedi Kei g\u00fcl\u00fcmseyerek. Kazu ba\u015f\u0131n\u0131 hafif\u00e7e sallay\u0131p g\u00fcm\u00fc\u015f demli\u011fin sap\u0131n\u0131 tuttu. \u201cPek\u00e2l\u00e2.\u201d Her zamanki so\u011fuk karakterine b\u00fcr\u00fcnd\u00fc. Kei, Nagare'ye bakt\u0131. \u201cYak\u0131nda g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcz,\\\" dedi. Nagare ona bakmadan \u201cPeki,\u201d dedi. Kei ve Nagare konu\u015furken Kazu demli\u011fi fincan\u0131n \u00fczeri ne getirdi. \u201cKahveyi so\u011fumadan \u00f6nce i\u00e7,\u201d> diye f\u0131s\u0131ldad\u0131. Kelimeler sessiz kafede \u00e7\u0131nlad\u0131. Kei odadaki gerginli\u011fi hissedebiliyordu. 176","Kazu kahveyi koymaya ba\u015flad\u0131. \u0130nce, siyah sivi, demli \u011fin dar a\u011fz\u0131ndan d\u00f6k\u00fcl\u00fcp yava\u015f\u00e7a fincan\u0131 doldurmaya ba\u015f lad\u0131. Kei'nin bak\u0131\u015flar\u0131 fincana de\u011fil Kazu'ya kilitlenmi\u015fti. Fincan tamamen doldu\u011funda \u00fczerindeki bak\u0131\u015flar\u0131 hisseden Kazu \u201cBulu\u015ftu\u011funuzdan emin olaca\u011f\u0131m,\u201d der gibi i\u00e7tenlik le g\u00fcl\u00fcmsedi. Dolu fincandan parlayan buhar y\u00fckselmeye ba\u015flad\u0131. Kei v\u00fccudunun da buhar gibi parlad\u0131\u011f\u0131n\u0131 hissetti. Bir an sonra bir bulut gibi hafifledi ve etraf\u0131ndaki her \u015fey, ileri sar\u0131lan bir filmin ortas\u0131ndaym\u0131\u015f gibi, h\u0131zla akmaya ba\u015flad\u0131. Normalde h\u0131zla akan sahneleri lunaparktaki bir \u00e7ocuk gibi \u0131\u015f\u0131lt\u0131l\u0131 g\u00f6zlerle izlerdi. Ama \u015fu an i\u00e7inde bulundu\u011fu ruh h\u00e2li b\u00f6ylesi tuhaf bir deneyimden zevk almas\u0131na izin ver miyordu. Nagare sert\u00e7e kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015f ama Kazu bu \u015fans\u0131 kullanmas\u0131 i\u00e7in ona destek olmu\u015ftu. \u015eimdi \u00e7ocu\u011fuyla bu lu\u015fmay\u0131 bekliyordu. Ba\u015f d\u00f6nd\u00fcr\u00fcc\u00fc par\u0131lt\u0131 etraf\u0131n\u0131 sarar ken kendi \u00e7ocuklu\u011funu hat\u0131rlad\u0131. Kei\u2019nin babas\u0131 Michinori Matsuzawa'n\u0131n da kalbi zay\u0131f t\u0131. Kei ilkokul \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc s\u0131n\u0131ftayken i\u015f yerinde y\u0131\u011f\u0131l\u0131p kalm\u0131\u015ft\u0131. Sonras\u0131nda s\u0131k s\u0131k hastanede yatm\u0131\u015f ve bir y\u0131l sonra haya tini kaybetmi\u015fti. Kei o zamanlar dokuz ya\u015f\u0131nda, giri\u015fken, mutlu ve g\u00fcle\u00e7 y\u00fczl\u00fc bir \u00e7ocuktu. Ayn\u0131 zamanda duygusal ve hassast\u0131. Babas\u0131n\u0131n \u00f6l\u00fcm\u00fc onu duygusal olarak karanl\u0131k bir yerde b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131. \u0130lk kez \u00f6l\u00fcmle kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelmi\u015f ve onu karanl\u0131k bir kutu olarak tan\u0131mlam\u0131\u015ft\u0131. O kutunun i\u00e7i ne bir kez giren bir daha d\u0131\u015far\u0131 \u00e7\u0131kam\u0131yordu. Babas\u0131 oraya hapsolmu\u015ftu, kimseyi g\u00f6remedi\u011fin, korkun\u00e7 ve yaln\u0131z bir yerdi oras\u0131. Babas\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcnde uykular\u0131 ka\u00e7\u0131yordu. Yava\u015f yava\u015f g\u00fcl\u00fcmsemesi kayboldu. Annesi Tomako\u2019nun kocas\u0131n\u0131n \u00f6l\u00fcm\u00fcne verdi\u011fi tepki Kei'nin tepkisinin tam tersi olmu\u015ftu. G\u00fcnlerini daimi bir g\u00fcl\u00fcmsemeyle ge\u00e7iriyordu. O zamana kadar ne\u015feli bir mi zac\u0131 olmam\u0131\u015ft\u0131. O ve Michinori g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte s\u0131radan bir \u00e7ift 177","ti. Tomako cenazede a\u011flam\u0131\u015f ama o g\u00fcnden sonra \u00fczg\u00fcn oldu\u011funa dair en ufak bir belirti g\u00f6r\u00fclmemi\u015fti. Eskisinden daha \u00e7ok g\u00fcler olmu\u015ftu. Kei annesinin neden s\u00fcrekli g\u00fc l\u00fcmsedi\u011fini anlayam\u0131yordu. Bir g\u00fcn ona, \\\"Babam \u00f6ld\u00fc\u011f\u00fc h\u00e2lde sen neden mutlusun? Neden \u00fcz\u00fclm\u00fcyorsun?\u201d diye sordu. Kei\u2019nin \u00f6l\u00fcm\u00fc \u00e7ok karanl\u0131k bir kutu olarak tarif etti\u011fini bilen Tomako, \u201cBaban bizi o \u00e7ok karanl\u0131k kutunun i\u00e7inden g\u00f6r\u00fcyorsa sence ne d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordur?\u201d diyerek cevap vermi\u015fti bu soruya. Kei'nin babas\u0131 i\u00e7in g\u00fczel duygular d\u0131\u015f\u0131nda bir \u015fey beslemeyen Tomako, Kei\u2019nin su\u00e7lay\u0131c\u0131 sorusuna elin den geldi\u011fince en iyi yan\u0131t\u0131 vermeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131: \u201cNeden bu kadar mutlusun?\\\" \u201cBaban o kutunun i\u00e7ine istedi\u011fi i\u00e7in girmedi. Bir nedeni vard\u0131. Mecburdu. Baban bize o kutudan bak\u0131yor ve senin her g\u00fcn a\u011flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcyorsa sence ne d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordur? Ben ce bu onu \u00fcz\u00fcyordur. Baban\u0131n seni ne \u00e7ok sevdi\u011fini bili yorsun. Sence sevdi\u011fi birinin mutsuz oldu\u011funu g\u00f6rmek ba ban i\u00e7in ac\u0131 verici de\u011fil midir? Neden her g\u00fcn g\u00fcl\u00fcmseyip baban\u0131n da o kutuda g\u00fcl\u00fcmsemesini sa\u011flam\u0131yorsun? Bizim g\u00fclmemiz onu da g\u00fcld\u00fcr\u00fcr. Bizim mutlulu\u011fumuz baban\u0131 da o kutuda mutlu eder.\u201d Bu a\u00e7\u0131klamay\u0131 duyan Kei'nin g\u00f6zleri dolmu\u015ftu. Kei'yi s\u0131k\u0131ca kucaklayan Tomako\u2019nun g\u00f6zleri cenazeden beri tuttu\u011fu ya\u015flarla parlam\u0131\u015ft\u0131. Yak\u0131nda o kutuya girme s\u0131ras\u0131 bana gelecek... Kei bunun babas\u0131 i\u00e7in ne kadar zor oldu\u011funu ancak \u015fimdi anl\u0131yordu. Zaman\u0131n\u0131n doldu\u011funu, ailesini b\u0131rakma si gerekti\u011fini bilmenin babas\u0131 i\u00e7in ne kadar y\u0131k\u0131c\u0131 oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle kalbi darald\u0131. Babas\u0131n\u0131n duygular\u0131n\u0131 hesaba kat\u0131nca annesinin s\u00f6zlerinin ne kadar \u00f6nemli oldu\u011funu da anlad\u0131. Ancak kocas\u0131na duydu\u011fu derin sevgi ve yak\u0131nl\u0131k an nesinin bu s\u00f6zleri s\u00f6ylemesine imk\u00e2n verirdi. 178","Bir s\u00fcre sonra Kei'nin etraf\u0131ndaki her \u015fey yava\u015flay\u0131p sa bitlendi. Buhara d\u00f6n\u00fc\u015fm\u00fc\u015f cismani varl\u0131\u011f\u0131 Kei h\u00e2lini ald\u0131. Kazu sayesinde on y\u0131l ileriye gitmi\u015fti. \u0130lk olarak kafenin i\u00e7ine g\u00f6z gezdirdi. Kal\u0131n s\u00fctunlar, tavan\u0131 kesen ah\u015fap kiri\u015f kestane ka bu\u011fu gibi koyu kahverengiydi. Duvarda \u00fc\u00e7 b\u00fcy\u00fck duvar saati as\u0131l\u0131yd\u0131. Al\u00e7\u0131 s\u0131vadan yap\u0131lan taba rengi duvarlarda y\u00fcz y\u0131l\u0131n lekeleri vard\u0131, Kei bunun muhte\u015fem oldu\u011funu d\u00fc \u015f\u00fcnd\u00fc. Kafeyi sepya rengine boyayan lo\u015f \u0131\u015f\u0131k g\u00fcnd\u00fcz vakti bile zaman kavram\u0131n\u0131 siliyordu. Kafenin retro atmosferinin rahatlat\u0131c\u0131 bir etkisi vard\u0131. Ah\u015fap tavandaki vantilat\u00f6r ses \u00e7\u0131karmadan yava\u015f\u00e7a d\u00f6n\u00fcyordu. On y\u0131l sonras\u0131na geldi\u011fini g\u00f6steren hi\u00e7bir \u015fey yoktu. Ancak kasan\u0131n yan\u0131nda duran takvim yapra\u011f\u0131nda 27 A\u011fustos yaz\u0131yordu ve saniyeler \u00f6nce kafede olan Kazu, Nagare ve Kohtake ortal\u0131kta g\u00f6r\u00fcnm\u00fcyordu. Onlar\u0131n yerine tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131nda Kei'ye bakan bir adam vard\u0131. Kei onu g\u00f6r\u00fcnce \u015fa\u015f\u0131rd\u0131. Adam beyaz g\u00f6mlek, siyah ye lek giymi\u015f ve papyon takm\u0131\u015ft\u0131, sa\u00e7lar\u0131n\u0131n arkas\u0131 ve yanlar\u0131 k\u0131sa kesilmi\u015fti. Kafede \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 belliydi. Tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131nda duruyordu ve Kei'nin sandalyede aniden belirmesine \u015fa\u015f\u0131r mam\u0131\u015ft\u0131, dolay\u0131s\u0131yla oturdu\u011fu sandalyenin \u00f6zel oldu\u011funu biliyor olmal\u0131yd\u0131. Adam, hi\u00e7bir \u015fey demeden Kei'ye bakmaya devam etti. Beliren ki\u015fiyle irtibata ge\u00e7memek tam olarak \u00e7al\u0131\u015fanlar\u0131n tarz\u0131yd\u0131. Bir s\u00fcre sonra adam elinde tuttu\u011fu barda\u011f\u0131 gi cirdatarak parlatmaya ba\u015flad\u0131. Otuzlar\u0131n\u0131n sonunda ya da k\u0131rklar\u0131n\u0131n ba\u015f\u0131nda gibiydi, s\u0131radan bir garsona benzi yordu. Tav\u0131rlar\u0131 dost\u00e7a de\u011fildi, sa\u011f ka\u015f\u0131n\u0131n \u00fcst\u00fcnden sa\u011f kula\u011f\u0131na uzanan b\u00fcy\u00fck yan\u0131k izi ona korkutucu bir hava veriyordu. \\\"\u015eey, pardon...\u201d 179","Kei normalde bir insan\u0131n samimi olup olmamas\u0131ndan endi\u015felenecek t\u00fcrde biri de\u011fildi. Herkesle sohbete girebi lir, sanki y\u0131llard\u0131r arkada\u015flarm\u0131\u015f gibi rahat\u00e7a konu\u015fabilirdi. Ama \u015fu anda kafas\u0131 kar\u0131\u015f\u0131kt\u0131. Adamla ikinci dil konusunda s\u0131k\u0131nt\u0131 ya\u015fayan bir yabanc\u0131 gibi konu\u015ftu. \u201c\u015eey, m\u00fcd\u00fcr nerede? \\\"M\u00fcd\u00fcr m\u00fc?\u201d \u201cKafenin m\u00fcd\u00fcr\u00fc, burada m\u0131?\\\" Tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131ndaki adam kurulay\u0131p parlatt\u0131\u011f\u0131 barda\u011f\u0131 rafa koydu. \\\"San\u0131r\u0131m o ben oluyorum...\u201d diye cevap verdi. \u201cNe?\u201d \u201c\u00dczg\u00fcn\u00fcm, sorun mu var?\u201d \\\"Sen mi? M\u00fcd\u00fcr sen misin?\u201d \u201cEvet.\u201d \u201cBuran\u0131n?\u201d \u201cEvet.2\u201d \u201cBu kafenin?\\\" \u201cEvet.\u201d \u201cGer\u00e7ekten mi?\\\" \\\"Evet.\u201d Bu do\u011fru olamaz! Kei \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131kla arkas\u0131na yasland\u0131. Tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131ndaki adam da kad\u0131n\u0131n tepkisine \u015fa\u015f\u0131r m\u0131\u015ft\u0131. Yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015fi b\u0131rak\u0131p tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131ndan \u00e7\u0131kt\u0131. \u201cNe oldu, sorun tam olarak ne?\u201d dedi. Belli ki huzursuz olmu\u015f tu. Belki de ilk kez biri onun m\u00fcd\u00fcr oldu\u011funu \u00f6\u011frenince b\u00f6yle bir tepki veriyordu. Yine de Kei'nin tepkisi abart\u0131l\u0131y d\u0131. Kei durumu anlamak i\u00e7in \u00e7abal\u0131yordu. On y\u0131l i\u00e7inde ne olmu\u015ftu? Bunun nas\u0131l oldu\u011funu anlam\u0131yordu. Kar\u015f\u0131s\u0131ndaki adama soraca\u011f\u0131 bir s\u00fcr\u00fc soru vard\u0131 ama akl\u0131 kar\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131 ve zaman k\u0131ymetliydi. Kahve so\u011fuyacakt\u0131 ve kafeye bo\u015funa gelmi\u015f olacakt\u0131. Kendini toplad\u0131. Onu kayg\u0131l\u0131 g\u00f6zlerle izleyen adama bakt\u0131. 180","Sakin olmal\u0131y\u0131m... \\\"\u015eey...\\\" \\\"Evet?\u201d \\\"Eski m\u00fcd\u00fcre ne oldu?\u201d \\\"Eski m\u00fcd\u00fcr m\u00fc?\u201d \u201cEvet. \u00c7ok iri yap\u0131l\u0131, k\u0131s\u0131k g\u00f6zl\u00fc olan...\u201d \\\"Ah, Nagare...\u201d \\\"Evet!\u201d Adam en az\u0131ndan Nagare\u2019yi tan\u0131yordu. Kei \u00f6ne e\u011fildi. \u201cNagare \u015fu anda Hokkaido'da.\u201d \u201cHokkaido...\\\" \u201cEvet.\u201d \u0130nanamayarak g\u00f6zlerini k\u0131rp\u0131\u015ft\u0131rd\u0131, anlamak i\u00e7in bir kez daha duymaya ihtiyac\u0131 vard\u0131. \\\"Nas\u0131l yani? Hokkaido'da mi?\u201d \u201cEvet.\\\" Ba\u015f\u0131 d\u00f6nmeye ba\u015flad\u0131. \u0130\u015fler planlad\u0131\u011f\u0131 gibi gitmiyordu. Nagare'yi tan\u0131d\u0131\u011f\u0131ndan beri onun bir kez olsun Hokkai do'dan bahsetti\u011fini duymam\u0131\u015ft\u0131. \u201cAma niye?\\\" \\\"\u015eey, buna cevap veremem,\u201d dedi adam sa\u011f ka\u015f\u0131n\u0131n \u00fcs t\u00fcn\u00fc ovarak. Kei birden sinirlendi. T\u00fcm bunlar \u00e7ok mant\u0131ks\u0131zd\u0131. \u201cOh, Nagare ile mi bulu\u015fmay\u0131 planl\u0131yordun?\\\" Kei'nin amac\u0131ndan habersiz olan adam yanl\u0131\u015f tahminde bulunmu\u015ftu ama Kei cevap vermek istemedi. Her \u015fey bo\u015fu nayd\u0131. Mant\u0131kl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnme konusunda hi\u00e7bir zaman iyi ol mam\u0131\u015f, hayat\u0131 boyunca kararlar\u0131n\u0131 hep sezgileriyle alm\u0131\u015ft\u0131. Bu y\u00fczden b\u00f6yle bir durumla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131nda neler oldu\u011fu nu ya da neden b\u00f6yle oldu\u011funu anlamakta g\u00fc\u00e7l\u00fck \u00e7ekiyor du. Gelece\u011fe gidebilirse \u00e7ocu\u011fuyla tan\u0131\u015fabilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcn m\u00fc\u015ft\u00fc. Morali bozulmaya ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 s\u0131rada adam konu\u015ftu. \u201cO zaman Kazu ile bulu\u015fmaya geldin?\u201d 181","\\\"Aha!\\\" diye ba\u011f\u0131rd\u0131 Kei aniden umutlanm\u0131\u015ft\u0131. Nas\u0131l unutmu\u015ftu! Adama m\u00fcd\u00fcrle ilgili sorular sormaya o kadar odaklanm\u0131\u015ft\u0131 ki en \u00f6nemli \u015feyi unutmu\u015ftu. Onu gelece\u011fe gitmesi i\u00e7in cesaretlendiren Kazu'ydu bu; s\u00f6z ve ren oydu. Nagare\u2019nin Hokkaido'da olmas\u0131n\u0131n \u00f6nemi yok tu. Kazu burada oldu\u011fu s\u00fcrece sorun yoktu. Kei heyecan\u0131n\u0131 yat\u0131\u015ft\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131. \u201cPeki ya Kazu?\u201d diye sordu hemen. \\\"Ne?\u201d \u201cKazu! Kazu burada m\u0131?\u201d Adam biraz daha yak\u0131n olsa Kei muhtemelen adam\u0131n ya kas\u0131na yap\u0131\u015f\u0131rd\u0131. Kei'nin bask\u0131c\u0131 tarz\u0131 adam\u0131 birka\u00e7 ad\u0131m geri \u00e7ekilmeye zorlad\u0131. \u201cO burada m\u0131, de\u011fil mi?\u201d \u201c\u015eey, bak...\\\"\u201d Kei\u2019nin seri sorular\u0131ndan yorulan adam ba k\u0131\u015flar\u0131n\u0131 ka\u00e7\u0131rd\u0131. \\\"\u0130\u015fin do\u011frusu... Kazu da Hokkaido'da,\u201d dedi adam dik katle. Demek her \u015fey buraya kadarm\u0131\u015f... Adam\u0131n cevab\u0131 t\u00fcm umutlar\u0131n\u0131 t\u00fcketmi\u015fti. \u201cAh, olamaz, Kazu da m\u0131 yok?\\\" Adam ruhu s\u00f6k\u00fcl\u00fcp al\u0131nm\u0131\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnen Kei\u2019ye endi \u015feyle bakt\u0131. \\\"\u0130yi misin?\u201d diye sordu. Kei adama, \\\"Oradan \u00f6yle mi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor?\u201d der gibi bakt\u0131 ama adam onun durumunu bilmiyordu, dolay\u0131s\u0131yla Kei'nin bir a\u00e7\u0131klama yapmas\u0131n\u0131n anlam\u0131 yoktu. \\\"Evet, iyiyim...\u201d dedi kederle. Kafas\u0131 kar\u0131\u015fan adam ba\u015f\u0131n\u0131 e\u011fip tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131na ge\u00e7ti. Kei karn\u0131n\u0131 ok\u015fad\u0131. Neden bilmiyorum ama bu ikisi Hokkaido\u2019daysa o zaman \u00e7ocuk da onlarla olmal\u0131... Bu i\u015f olacak gibi g\u00f6r\u00fcnm\u00fcyor. 182","Umudunu kaybetmesiyle omuzlar\u0131 \u00e7\u00f6kt\u00fc. Bu bir ku mard\u0131. \u015eans ondan yana olsayd\u0131 bulu\u015facaklard\u0131. Kei bunu biliyordu. Gelecekte insanlarla bulu\u015fmak bu kadar kolay olsayd\u0131 o zaman daha \u00e7ok insan bunu denerdi. Mesela Fumiko Kiyokawa ve Goro \u00fc\u00e7 y\u0131l sonra kafe de bulu\u015fmak i\u00e7in s\u00f6zle\u015fmi\u015f olsalard\u0131 bulu\u015fmalar\u0131 m\u00fcmk\u00fcn olabilirdi. Ama bunun olmas\u0131 i\u00e7in Goro'nun s\u00f6z\u00fcn\u00fc tutma si gerekirdi. B\u00f6yle bir s\u00f6z\u00fc tutamamas\u0131na sebep olacak bir s\u00fcr\u00fc \u015fey vard\u0131. Arabayla gelmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131p trafi\u011fe tak\u0131labilirdi ya da y\u00fcr\u00fcyerek gelmeye karar verebilir ama yol \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131 y\u00fcz\u00fcn den yolunu de\u011fi\u015ftirmek zorunda kalabilirdi. Durup yol ta rifi isteyebilir ya da yolunu kaybedebilirdi. Ani bir sa\u011fanak ya da do\u011fal afet ya\u015fanabilirdi. Uyuyakalabilir ya da sadece bulu\u015facaklar\u0131 g\u00fcn\u00fc \u015fa\u015f\u0131rabilirdi. Ba\u015fka bir deyi\u015fle, gelecek belirsizdi. Nagare ve Kazu'nun Hokkaido'da olma nedenleri her neyse, olabilecek \u015feyler aras\u0131na giriyordu. Hokkaido bin kilometre uzaktayd\u0131 ve onlar\u0131n bu kadar uzak bir yerde ol duklar\u0131n\u0131 duymak Kei i\u00e7in \u015foke edici olmu\u015ftu. Ger\u00e7i bir durak \u00f6tede olsayd\u0131lar bile kahve so\u011fumadan \u00f6nce kafeye d\u00f6nmeleri m\u00fcmk\u00fcn olamazd\u0131. \u015eimdiki zamana d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcnde olanlar\u0131 aktarsa da onlar\u0131n Hokkaido'da olduklar\u0131 ger\u00e7e\u011fi de\u011fi\u015fmeyecekti \u2013- Kei kural\u0131 biliyordu. \u015eans\u0131 t\u00fckenmi\u015fti. Bu kadar basitti. Ya\u015fananlar\u0131 tekrar tekrar d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fck\u00e7e kendini toplamaya ba\u015flad\u0131. Fincan\u0131 eline al\u0131p kahvesinden bir yudum i\u00e7ti. Kahve h\u00e2l\u00e2 s\u0131cakt\u0131. Ruh h\u00e2lini \u00e7abucak de\u011fi\u015ftirebiliyordu, bu da onun mutlu ya\u015fama yeteneklerinden biriydi. \u0130ni\u015f \u00e7\u0131k\u0131\u015flar\u0131 a\u015f\u0131r\u0131 olabiliyordu ama asla uzun s\u00fcrm\u00fcyordu. \u00c7ocu\u011fuyla bulu\u015famamas\u0131 k\u00f6t\u00fcyd\u00fc ama geldi\u011fine pi\u015f man de\u011fildi. \u0130steklerinin pe\u015fine d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f ve gelece\u011fe gitmeyi ba\u015farm\u0131\u015ft\u0131. Kazu ya da Nagare\u2019ye k\u0131zg\u0131n de\u011fildi. Kesinlikle 183","ge\u00e7erli bir mazeretleri oldu\u011funa emindi. Onunla bulu\u015fmak i\u00e7in ellerinden geleni yapmad\u0131klar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemezdi. Bana g\u00f6re s\u00f6z birka\u00e7 dakika \u00f6nce verildi. Buradaysa on y\u0131l \u00f6nce. Ah, evet... bunun faydas\u0131 olmuyor. Geri d\u00f6nd\u00fc \u011f\u00fcmde bulu\u015ftu\u011fumuzu s\u00f6yleyebilirim... Kei masan\u0131n \u00fcst\u00fcnde duran \u015fekerli\u011fe uzand\u0131. D\u0130NG-DONG Tam kahvesine \u015feker koymay\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc s\u0131rada zil \u00e7al d\u0131, al\u0131\u015fkanl\u0131kla, \u201cMerhaba, ho\u015f geldiniz!\u201d diye seslenecek ken adam \u00f6nce davrand\u0131. Kei duda\u011f\u0131n\u0131 \u0131s\u0131r\u0131p giri\u015fe bakt\u0131. \u201cAh, sen misin?\u201d dedi adam. \u201cSelam, ben geldim,\\\"\u201d dedi lise \u00f6\u011frencisi gibi g\u00f6r\u00fcnen on d\u00f6rt on be\u015f ya\u015flar\u0131nda bir k\u0131z. \u00dcst\u00fcnde yazl\u0131k giysiler vard\u0131: kolsuz beyaz ti\u015f\u00f6rt, y\u0131rt\u0131k kot pantolon ve bantl\u0131 sandalet. \u00d6zenle at kuyru\u011fu yap\u0131lan sa\u00e7lar\u0131 k\u0131rm\u0131z\u0131 tokayla tutturul mu\u015ftu. Oh... ge\u00e7en g\u00fcnk\u00fc k\u0131z. Kei y\u00fcz\u00fcn\u00fc g\u00f6r\u00fcr g\u00f6rmez k\u0131z\u0131 tan\u0131m\u0131\u015ft\u0131. Gelecekten ge lip birlikte foto\u011fraf \u00e7ektirmek isteyen k\u0131zd\u0131 bu. O zaman \u00fcst\u00fcnde k\u0131\u015fl\u0131k giysiler vard\u0131, sa\u00e7lar\u0131 k\u0131sayd\u0131, yani biraz daha farkl\u0131 g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. Ama Kei k\u0131z\u0131n kocaman g\u00fczel g\u00f6zlerinden nas\u0131l etkilendi\u011fini hat\u0131rl\u0131yordu. Demek burada tan\u0131\u015fm\u0131\u015f\u0131z. Kei durumu anlayarak ba\u015f\u0131n\u0131 sallay\u0131p kollar\u0131n\u0131 kavu\u015f turdu. O zaman tanniimad\u0131\u011f\u0131 bir ziyaret\u00e7isi olmas\u0131n\u0131 tuhaf bulmu\u015ftu ama \u015fimdi bu mant\u0131kl\u0131 geliyordu. \u201cBirlikte foto\u011fraf \u00e7ektirmi\u015ftik, de\u011fil mi?\u201d dedi k\u0131za. K\u0131z\u0131n y\u00fcz\u00fcnde \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k ifadesi belirdi. \\\"\u00d6z\u00fcr dilerim, neden bahsetti\u011finizi anlamad\u0131m?\\\" diye sordu teredd\u00fctle. 184","Kei hatas\u0131n\u0131 anlad\u0131. Ah, anlad\u0131m... K\u0131z bu tan\u0131\u015fmadan sonra gelmi\u015f olmal\u0131yd\u0131. Bu durumda sorusunun sa\u00e7ma gelmesi normaldi. \\\"Ah bo\u015f ver, bir \u015fey yok,\\\" dedi k\u0131za g\u00fcl\u00fcmseyerek. K\u0131z\u0131n cesareti k\u0131r\u0131lm\u0131\u015f gibiydi. Nazik\u00e7e ba\u015f\u0131n\u0131 sallay\u0131p arka odaya girdi. Pek\u00e2l\u00e2, bu kendimi daha iyi hissettirdi. Kei \u015fimdi daha mutluydu. Gelece\u011fe gelip Kazu ve Nagare\u2019nin yerine tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 bir adam bulmu\u015ftu. Hi\u00e7bir \u015fey hayal etti\u011fi gibi ger\u00e7ekle\u015fmedi\u011finden eve eli bo\u015f d\u00f6ne ce\u011fi i\u00e7in \u00fcz\u00fclmeye ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131. Ama k\u0131z\u0131n gelmesi her \u015feyi de\u011fi\u015ftirdi. S\u0131cak olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 kontrol etmek i\u00e7in fincan\u0131na dokundu. Kahve so\u011fumadan \u00f6nce arkada\u015f olmal\u0131y\u0131z. Bunu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrken g\u00f6\u011fs\u00fc kalbini \u0131s\u0131tan bir mutluluk his siyle doldu. Bu, on y\u0131la yay\u0131lan bir tan\u0131\u015fmayd\u0131. K\u0131z geri geldi. Oh... Elinde \u015farap rengi bir \u00f6nl\u00fck tutuyordu. Bu benim \u00f6nl\u00fc\u011f\u00fcm! Kei esas amac\u0131n\u0131 unutmam\u0131\u015ft\u0131. Ama olmayacak \u015feylere kafay\u0131 takacak t\u00fcrden biri de\u011fildi. Plan\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirdi: Bu il gin\u00e7 k\u0131zla arkada\u015f olacakt\u0131. Adam mutfaktan ba\u015f\u0131n\u0131 uzatt\u0131 ve \u00f6nl\u00fc\u011f\u00fc tutan k\u0131za bakt\u0131. \u201cBug\u00fcn yard\u0131m etmene gerek yok. Ne de olsa... tek bir m\u00fc\u015fteri var.\u201d K\u0131z cevap vermeden tezg\u00e2h\u0131n arkas\u0131nda durdu. Adam israr etme niyetinde de\u011fildi, yeniden mutfa\u011fa gir di. K\u0131z tezg\u00e2h\u0131 silmeye ba\u015flad\u0131. Hey! Buraya bak! Kei \u00e7aresizce sa\u011fa sola sallanarak k\u0131z\u0131n dikkatini \u00e7ekme 185","ye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu ama k\u0131z ona bakm\u0131yordu. Yine de bu durum Kei'nin co\u015fkusunu azaltmad\u0131. Yard\u0131m etti\u011fine g\u00f6re belki de m\u00fcd\u00fcr\u00fcn k\u0131z\u0131d\u0131r. Kei olas\u0131l\u0131klar\u0131 de\u011ferlendirdi. Beep-boop beep-boop... Beep-boop beep-boop... Arka odadan \u00e7alan telefonun sesi geldi. \u201cBen baka...\u201d Kei telefona cevap vermek d\u00fcrt\u00fcs\u00fcyle m\u00fccadele etti. On y\u0131l ge\u00e7mi\u015fti ama telefonun sesi de\u011fi\u015fme mi\u015fti. Ah... dikkatli ol... az kalm\u0131\u015ft\u0131... Az kals\u0131n kural\u0131 bozup yerinden kalkacakt\u0131. Yerinden kalkabilirdi ama bunu yapt\u0131\u011f\u0131 anda h\u0131zla \u015fimdiki zamana d\u00f6necekti. Adam, \\\"Ben bakar\u0131m,\\\" diye ba\u011f\u0131rarak mutfaktan \u00e7\u0131kt\u0131 ve telefonu a\u00e7mak i\u00e7in arka odaya gitti. Kei aln\u0131n\u0131 kuru luyor gibi abart\u0131l\u0131 bir hareket yap\u0131p rahatlayarak i\u00e7 \u00e7ekti. Adam\u0131n konu\u015fmas\u0131n\u0131 duyuyordu. \u201cAlo? Merhaba! Evet, burada... ah, tamam. Tamam, bekle. Ona verece\u011fim...\\\"> Adam arka odadan \u00e7\u0131kt\u0131. Hmmm? Telefonu Kei'ye getirdi. \\\"Telefon,\\\" dedi ahizeyi uzat\u0131rken. \u201cBana m\u0131?\u201d \\\"Evet, Nagare.\\\" Kei, Nagare\u2019nin ad\u0131n\u0131 duyunca hemen telefonu ald\u0131. \u201cMerhaba! Neden Hokkaido'das\u0131n\u0131z? Bana neler oldu \u011funu a\u00e7\u0131klar m\u0131s\u0131n?\u201d dedi. S\u00f6yledikleri kafenin i\u00e7inde yan k\u0131lanacak kadar y\u00fcksek sesle konu\u015fuyordu. H\u00e2l\u00e2 durumu anlayamayan adam, kafa kar\u0131\u015f\u0131kl\u0131\u011f\u0131yla ba\u015f\u0131n\u0131 e\u011fip mutfa\u011fa d\u00f6nd\u00fc. K\u0131z Kei\u2019nin y\u00fcksek sesine ald\u0131rmay\u0131p herhangi tepki bir vermedi. \u0130\u015fini yapmaya devam etti. 186","\u201cNe dedin? Vaktin mi yok? Burada vakti olmayan be nim!\u201d Konu\u015furken bile kahve so\u011fumaya devam ediyordu. \u201cSeni zar zor duyuyorum! Ne?\u201d Ahizeyi sol kula\u011f\u0131nda tu tarken di\u011fer eliyle sa\u011f kula\u011f\u0131n\u0131 t\u0131kad\u0131. Hattin di\u011fer ucunda arkadan gelen ve duymay\u0131 zorla\u015ft\u0131ran korkun\u00e7 bir g\u00fcr\u00fclt\u00fc vard\u0131. \u201cNe? K\u0131z \u00e7ocu\u011fu mu?\u201d Nagare'nin s\u00f6ylediklerini tekrar etmeye devam etti. \u201cEvet, burada. \u0130ki hafta \u00f6nce bizim ka feye gelen, gelecekten gelip benimle foto\u011fraf \u00e7ektiren. Evet, evet. Ne olmu\u015f ona?\u201d diye sordu k\u0131za bakarak. Bu arada k\u0131z bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 ka\u00e7\u0131r\u0131p yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015fi b\u0131rakt\u0131. Neden bu kadar gergin acaba? diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc Kei, ko nu\u015fmaya devam ederken. Bu durum can\u0131n\u0131 s\u0131k\u0131yordu ama Nagare'nin kendisine verdi\u011fi \u00f6nemli bilgiyi dinlemeye odaklanmal\u0131yd\u0131. \u201cDedi\u011fim gibi, s\u00f6ylediklerini zor duyuyorum. Ha? Ne? O mu?\u201d K\u0131z\u0131m\u0131z. Tam o anda ortada duran duvar saati \u00e7almaya ba\u015flad\u0131; dong dong... On kez. Kei ilk kez o anda saatin ka\u00e7 oldu\u011funu fark etti. Gelece \u011fe geldi\u011fi saat \u00f6\u011fleden sonra \u00fc\u00e7 de\u011fil sabah ondu. Y\u00fcz\u00fcn deki g\u00fcl\u00fcmseme soldu. \u201cTamam. Anlad\u0131m,\u201d diye cevap verdi zay\u0131f bir sesle. Te lefonu kapat\u0131p ahizeyi masaya koydu. K\u0131zla konu\u015fmak i\u00e7in can at\u0131yordu. Ama \u015fimdi y\u00fcz\u00fc sol mu\u015f, kan\u0131 \u00e7ekilmi\u015fti. Az \u00f6nceki ne\u015feli sab\u0131rs\u0131z bak\u0131\u015ftan eser kalmam\u0131\u015ft\u0131. Yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015fi b\u0131rakan k\u0131z da \u00fcrkm\u00fc\u015f g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor du. Kei yava\u015f\u00e7a uzan\u0131p kahvenin s\u0131cakl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kontrol etti. H\u00e2l\u00e2 \u0131l\u0131kt\u0131. Tamamen so\u011fumadan \u00f6nce biraz daha vakti vard\u0131. D\u00f6n\u00fcp yeniden k\u0131za bakt\u0131. Benim k\u0131z\u0131m... 187","Aniden k\u0131z\u0131yla kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya oldu\u011funu fark etti. C\u0131z\u0131rt\u0131 telefonda s\u00f6ylenenleri duymas\u0131n\u0131 zorla\u015ft\u0131rm\u0131\u015ft\u0131 ama konu nun \u00f6z\u00fcn\u00fc anlam\u0131\u015ft\u0131. On y\u0131l sonras\u0131na gitmek istedin ama bir t\u00fcr hata oldu ve on be\u015f y\u0131l sonras\u0131na gittin. Anla\u015f\u0131lan on y\u0131l saat 15:00 ile on be\u015f y\u0131l da saat 10:00 ile kar\u0131\u015fm\u0131\u015f. Bunu sen gelecekten d\u00f6n\u00fcnce \u00f6\u011frendik ama \u015fimdi vakit olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in a\u00e7\u0131klaya mayaca\u011f\u0131m ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz baz\u0131 nedenlerden \u00f6t\u00fcr\u00fc Hokkai do'day\u0131z. Kar\u015f\u0131nda duran k\u0131z bizim k\u0131z\u0131m\u0131z. Fazla zaman\u0131n kalmad\u0131, bu y\u00fczden b\u00fcy\u00fcm\u00fc\u015f, sa\u011fl\u0131kl\u0131 ve g\u00fczel k\u0131z\u0131m\u0131za iyice bak\u0131p eve d\u00f6n. Nagare t\u00fcm bunlar\u0131 s\u00f6yledikten sonra Kei'nin kalan za man\u0131 i\u00e7in endi\u015felenmi\u015f olmal\u0131 ki telefonu y\u00fcz\u00fcne kapad\u0131. Kar\u015f\u0131s\u0131ndaki k\u0131z\u0131n kendi k\u0131z\u0131 oldu\u011funu \u00f6\u011frenen Kei birden ne diyece\u011fini bilemedi. \u015ea\u015fk\u0131nl\u0131k ve panik yerine g\u00fc\u00e7l\u00fc bir pi\u015fmanl\u0131k duygusuna kap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Pi\u015fmanl\u0131\u011f\u0131n\u0131n nedeni basitti. K\u0131z\u0131n onun annesi oldu \u011funu bildi\u011fine \u015f\u00fcphe yoktu. Ama Kei ya\u015f\u0131ndan dolay\u0131 k\u0131z\u0131 ba\u015fkas\u0131n\u0131n \u00e7ocu\u011fu sanm\u0131\u015ft\u0131. Kei birden duvar saatlerinin \u015fimdiye kadar dikkatini \u00e7ekmeyen seslerini duymaya ba\u015f lad\u0131. Sanki \\\"Tik-tak, tik-tak, kahve birazdan so\u011fuyacak!\\\" diyorlard\u0131. Ger\u00e7ekten de fazla zaman\u0131 kalmam\u0131\u015ft\u0131. Kei k\u0131z\u0131n as\u0131k suratl\u0131 ifadesinde sormak istedi\u011fi ama ba \u015faramad\u0131\u011f\u0131 sorunun cevab\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fc: Tek yapabildi\u011fim seni d\u00fcnyaya getirmek oldu\u011fu i\u00e7in beni affedebilecek misin? Kalbi g\u00f6lgelendi. Ne diyece\u011fini bulmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131. \u201cAd\u0131n ne?\u201d diye sordu. K\u0131z basit soruya cevap vermek yerine sessizce ba\u015f\u0131n\u0131 e\u011fdi. Kei bu tavr\u0131 su\u00e7land\u0131\u011f\u0131n\u0131n kan\u0131t\u0131 olarak yorumlad\u0131. Ses sizli\u011fe katlanamay\u0131p ba\u015f\u0131n\u0131 e\u011fdi. \u201cMiki...\u201d K\u0131z k\u0131s\u0131k, h\u00fcz\u00fcnl\u00fc ve c\u0131l\u0131z bir sesle ad\u0131n\u0131 s\u00f6y ledi. 188","Kei \u00e7ok fazla \u015fey sormak istiyordu. Ama Miki\u2019nin zay\u0131f \u00e7\u0131kan sesini duyunca k\u0131z\u0131n kendisiyle konu\u015fmaya isteksiz oldu\u011fu izlenimine kap\u0131ld\u0131. \\\"Miki, ah, \u00e7ok g\u00fczel...\\\"\\\" diyebildi sadece. Miki bir \u015fey demedi. Bunun yerine sanki tepkisi ho\u015funa gitmemi\u015f gibi Kei'ye bak\u0131p arka odaya ko\u015ftu. Tam o anda adam mutfaktan ba\u015f\u0131n\u0131 uzatt\u0131. \u201cMiki, sen iyi misin?\u201d diye seslendi ama Miki onu duy mazdan gelip arka odaya girerek g\u00f6zden kayboldu. D\u0130NG-DONG \u201cMerhaba, ho\u015f geldiniz!\u201d Adam kar\u015f\u0131lama s\u00f6zlerini s\u00f6ylerken kafeye bir kad\u0131n girdi. \u00dcst\u00fcnde k\u0131sa kollu beyaz bir bluz, siyah pantolon ve \u015farap rengi \u00f6nl\u00fck vard\u0131. Nefes nefese kal\u0131\u015f\u0131na ve epey terlemi\u015f olmas\u0131na bak\u0131l\u0131rsa s\u0131cak g\u00fcne\u015fin alt\u0131nda ko\u015fmu\u015f olmal\u0131yd\u0131. \u201cAh!\u201d Kei kad\u0131n\u0131 tan\u0131d\u0131. Ya da en az\u0131ndan tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 biri ne benzetmi\u015fti. Nefes nefese kalan kad\u0131na bak\u0131nca Kei ger\u00e7ekten de ara dan on be\u015f y\u0131l ge\u00e7ti\u011fini hissetti. Bu, o g\u00fcn erken saatlerde Kei'ye iyi olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 soran Fumiko Kiyokawa'yd\u0131. Fumiko o zaman ince yap\u0131l\u0131yd\u0131 ama \u015fimdi hatlar\u0131 olduk\u00e7a yuvarlakt\u0131. Fumiko, Miki'nin orada olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 fark etti. \u201cMiki ne rede?\u201d diye sordu adama. Kei'nin bug\u00fcn, bu saatte gelece\u011fini biliyor olmal\u0131yd\u0131. Acelesi var gibiydi. Fumiko\u2019nun ses tonu adam\u0131 tela\u015flan d\u0131rm\u0131\u015ft\u0131. \u201cArkada,\u201d diye cevap verdi. H\u00e2l\u00e2 neler olup bitti\u011fini anlam\u0131yordu. \u201cNeden?\u201d diye sordu Fumiko elini tezg\u00e2ha vurarak. 189","\u201cNe?\u201d dedi adam sert\u00e7e. Sa\u011f ka\u015f\u0131n\u0131n \u00fcst\u00fcndeki yara izi ni ovalamaya ba\u015flad\u0131, neyle su\u00e7land\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlayam\u0131yordu. \u201cBuna inanam\u0131yorum,\u201d diyerek i\u00e7 \u00e7ekip adama bakt\u0131. Ama su\u00e7lamalarla kaybedecek vakti yoktu. Zaten b\u00f6ylesi \u00f6nemli bir olaya ge\u00e7 kald\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in hatal\u0131yd\u0131. \u201cKafeyle sen mi ilgileniyorsun?\u201d diye sordu Kei g\u00fc\u00e7s\u00fcz bir sesle. \u201cAh, evet,\u201d dedi Fumiko do\u011frudan ona bakarak. \u201cMiki ile konu\u015ftun mu?\\\" O kadar do\u011frudan sormu\u015ftu ki Kei cevap veremeyecek kadar huzursuz olmu\u015ftu. Ba\u015f\u0131n\u0131 \u00f6ne e\u011fdi. \u201cDo\u011fru d\u00fczg\u00fcn konu\u015fabildin mi?\u201d dedi Fumiko israrla. \u201cBilmiyorum...\u201d\\\" diye m\u0131r\u0131ldandi Kei. \u201cGidip onu \u00e7a\u011f\u0131raca\u011f\u0131m.\u201d \u201cHay\u0131r, sorun yok!\u201d Kei'nin kararl\u0131 sesi \u00e7oktan arka odaya do\u011fru y\u00fcr\u00fcmeye ba\u015flayan Fumiko'yu durdurdu. \u201cNeden b\u00f6yle dedin?\u201d \u201cBu kadar yeter,\u201d dedi Kei g\u00fc\u00e7l\u00fckle. \u201cBirbirimizin y\u00fc z\u00fcn\u00fc g\u00f6rd\u00fck.\u201d \u201cYapma l\u00fctfen.\u202b\u05db\u05dc\u202c \\\"Benimle konu\u015fmak istemiyor gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor...\\\" \u201cTabii ki istiyor!\u201d diyerek kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kt\u0131 Fumiko. \u201cMiki ger\u00e7ekten seninle tan\u0131\u015fmak istiyor. Bug\u00fcn\u00fc uzun zamand\u0131r bekliyordu...\u201d \u201cBen sadece onu \u00e7ok fazla \u00fczd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fc d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm.\u201d9 \u201cElbette \u00fczg\u00fcn hissetti\u011fi zamanlar oluyor.\u201d \\\"Ben de \u00f6yle d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm...\\\" Kei fincan\u0131na uzand\u0131. Fumiko ne yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlad\u0131. \u201cYani geri d\u00f6necek ve her \u015feyi oldu\u011fu gibi mi b\u0131raka caks\u0131n?\u201d dedi, onu ikna etmeyi beceremedi\u011fini anlay\u0131p. \\\"Ona \u00fczg\u00fcn oldu\u011fumu s\u00f6yledi\u011fimi iletir misin?\u201d Kei\u2019nin s\u00f6zleriyle Fumiko\u2019nun ifadesi aniden sertle\u015fti. \u201cAma bu... bunu s\u00f6ylemek istedi\u011fini sanm\u0131yorum. Miki'yi 190","do\u011furdu\u011funa pi\u015fman m\u0131s\u0131n? \u00dczg\u00fcn oldu\u011funu s\u00f6ylemenin onu do\u011furman\u0131n senin hatan oldu\u011fu anlam\u0131na geldi\u011fini g\u00f6rm\u00fcyor musun?\u201d Hen\u00fcz do\u011furmad\u0131m. Do\u011furmad\u0131m. Ama karar\u0131m\u0131 asla bir kez daha durup d\u00fc\u015f\u00fcnmem. Kei'nin ba\u015f\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a iki yana sallad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6ren Fumiko, \u201cB\u0131rak Miki'yi \u00e7a\u011f\u0131ray\u0131m,\u201d dedi. Kei cevap veremedi. \\\"Gidip onu getirece\u011fim.\\\" Fumiko, Kei'nin cevap vermesini beklemedi. Vaktin de \u011ferli oldu\u011funun bilincinde, arka odaya gitti. \\\"Hey, Fumiko,\\\" dedi pe\u015finden arka odaya giden adam. Of, ne yapaca\u011f\u0131m? Kafede yaln\u0131z kalan Kei \u00f6n\u00fcnde duran kahveye bakt\u0131. Fumiko hakl\u0131. Ama bu ne s\u00f6yleyece\u011fimi bilmeyi daha da zorla\u015ft\u0131r\u0131yor. Miki odadan \u00e7\u0131kt\u0131, Fumiko\u2019nun elleri k\u0131z\u0131n omzundayd\u0131. Miki g\u00f6zlerini Kei\u2019ye de\u011fil yere dikmi\u015fti. \u201cGel tatl\u0131m, vakit kaybetme,\u201d dedi Fumiko. Miki... Kei ismini y\u00fcksek sesle s\u00f6ylemek istedi ama sesi \u00e7\u0131kma d\u0131. Fumiko ellerini Miki'nin omzundan kald\u0131rarak, \u201cTa mam o zaman,\u201d dedi. Kei\u2019ye bir bak\u0131\u015f at\u0131p arka odaya geri d\u00f6nd\u00fc. Fumiko gittikten sonra bile Miki sessizce yere bakmaya devam etti. Bir \u015fey s\u00f6ylemem gerek... Kei ellerini fincandan \u00e7ekip nefes ald\u0131. \u201cPeki. Sen iyi mi sin?\u201d diye sordu. Miki ba\u015f\u0131n\u0131 kald\u0131r\u0131p Kei'ye bakt\u0131. \u201cEvet,\\\" dedi k\u0131s\u0131k, te dirgin bir sesle. \u201cBurada i\u015flere yard\u0131m m\u0131 ediyorsun?\u201d 191","\\\"Evet.\u201d Miki'nin cevaplar\u0131 tek kelimelikti. Kei konu\u015fmay\u0131 s\u00fcr d\u00fcrmekte zorlan\u0131yordu. \u201cNagare ve Kazu Hokkaido'da m\u0131?\\\" \u201cEvet.\u201d Miki, Kei'ye bakmaktan ka\u00e7\u0131n\u0131yordu. Her cevab\u0131nda sesi daha da yumu\u015fak \u00e7\u0131k\u0131yordu. Konu\u015fmak istedi\u011fi fazla bir \u015fey yok gibiydi. Kei fazla d\u00fc\u015f\u00fcnmeden sordu, \u201cSen neden burada kal din?\u201d Off... Kei soru dudaklar\u0131ndan d\u00f6k\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc anda pi\u015fman oldu. Miki'nin onunla bulu\u015fmak i\u00e7in kald\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemesini um du\u011funu fark etti\u011fi anda b\u00f6ylesine bariz bir sorunun kula\u011fa ne kadar duygusuz geldi\u011fini anlad\u0131. Utanarak yere bakt\u0131. Ama o anda Miki konu\u015ftu. \u201c\u015eey, bilirsin,\u201d dedi yumu \u015fak sesiyle, \\\"o sandalyede oturan ki\u015filerin kahvesini ben yap\u0131yorum.\u201d \u201cKahve mi yap\u0131yorsun?>\u201d \u201cEvet, Kazu'nun yapt\u0131\u011f\u0131 gibi.\\\" \u201cYa...\\\" \u201cArt\u0131k bu benim i\u015fim.\u201d \u201cGer\u00e7ekten mi?\u201d \\\"Evet.\\\" Konu\u015fma bir anda sona erdi. Miki ba\u015fka ne s\u00f6yleyece\u011fi ni bilememi\u015f gibi bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 indirdi. Kei s\u00f6yleyecek kelime bulamad\u0131 ama sormak istedi\u011fi bir \u015fey vard\u0131. Seni bu d\u00fcnyaya getirmek senin i\u00e7in yapt\u0131\u011f\u0131m tek \u015feydi. Bunun i\u00e7in beni affedebilir misin? Ancak b\u00f6yle bir \u015fey i\u00e7in ba\u011f\u0131\u015flanmay\u0131 nas\u0131l beklerdi? Ne \u00e7ok ac\u0131ya sebep olmu\u015ftu. Miki\u2019nin tepkisi Kei'nin gelmekle bencillik yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 his 192","setmesine neden oldu. Ona bakmakta giderek zorland\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \u00f6n\u00fcnde duran kahvesine bakt\u0131. Fincan\u0131 dolduran kah venin y\u00fczeyi hafif\u00e7e titriyordu. Art\u0131k buhar \u00e7\u0131km\u0131yordu. Fincan\u0131n s\u0131cakl\u0131\u011f\u0131na bak\u0131l\u0131rsa ayr\u0131lma zaman\u0131 yak\u0131nd\u0131. Buraya ne yapmaya geldim? Gelece\u011fe gelmemin bir an lam\u0131 var m\u0131yd\u0131? \u015eimdi her \u015fey anlams\u0131z g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor. Gel mem Miki\u2019nin daha \u00e7ok \u00fcz\u00fclmesine neden oldu. Ge\u00e7mi\u015fe d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcmde ne kadar \u00e7abalarsam \u00e7abalayay\u0131m Miki'nin mutsuzlu\u011fu de\u011fi\u015fmeyecek. Bu de\u011fi\u015femez. Mesela Kohtake, o da ge\u00e7mi\u015fe d\u00f6nd\u00fc ama bu Fusagi'yi iyile\u015ftirmedi. T\u0131pk\u0131 Hirai\u2019nin k\u0131z karde\u015finin \u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc engelleyemedi\u011fi gibi. Kohtake mektubu al\u0131rken Hirai karde\u015fiyle bulu\u015ftu. Fu sagi'nin hastal\u0131\u011f\u0131 h\u00e2l\u00e2 k\u00f6t\u00fcye gidiyor ve Hirai karde\u015fini bir daha asla g\u00f6remeyecek. Ayn\u0131 \u015fey benim i\u00e7in de ge\u00e7erli.Mi ki'nin \u00fcz\u00fcnt\u00fc i\u00e7inde ge\u00e7irdi\u011fi on be\u015f y\u0131l\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmek i\u00e7in yapabilece\u011fim hi\u00e7bir \u015fey yok. Gelece\u011fi ziyaret etme dile\u011fi ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f olmas\u0131na ra\u011f men yine de kendini son derece umutsuz hissediyordu. \u201cPek\u00e2l\u00e2, kahvenin so\u011fumas\u0131na izin veremem...\u201d dedi Kei uzan\u0131p fincan\u0131 eline al\u0131rken. Gitme zamani. Tam o anda yakla\u015fan ayak seslerini duydu. Miki ona do\u011fru geliyordu. Fincan\u0131 masaya b\u0131rak\u0131p k\u0131z\u0131na bakt\u0131. Miki... Kei, Miki'nin ne d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc bilmiyordu. Yine de g\u00f6z lerini ondan alamad\u0131. Miki o kadar yak\u0131n\u0131ndayd\u0131 ki ona dokunabilirdi. Miki derin bir nefes ald\u0131. \\\"Gitmeden \u00f6nce...\\\" dedi titre yen sesiyle. \u201cFumiko\u2019ya seninle kar\u015f\u0131la\u015fmak istemedi\u011fimi s\u00f6yledin... Bu do\u011fru de\u011fil.\u201d Kei her kelimeyi dikkatle dinliyordu. 193","\\\"Her zaman seninle kar\u015f\u0131la\u015f\u0131rsam konu\u015fmak isteyece\u011fi mi d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm...\\\" Kei\u2019nin de sormak istedi\u011fi bir s\u00fcr\u00fc \u015fey vard\u0131. \\\"Ama bu ger\u00e7ekle\u015fti\u011finde ne diyece\u011fimi bilemedim.\\\" Kei de ne s\u00f6yleyece\u011fini bilememi\u015fti. Miki\u2019nin nas\u0131l his setti\u011fini tahmin edebiliyordu. Sormak istedi\u011fi \u015feyleri keli melere d\u00f6kememi\u015fti. \u201cVe evet... \u00fczg\u00fcn hissetti\u011fim zamanlar oluyor.\u201d Kei bunu hayal edebiliyordu. Miki'nin yaln\u0131z oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnmek kalbini par\u00e7al\u0131yordu. Bu kederli zamanlar\u0131 de\u011fi\u015ftiremem. \\\"Ama...\\\" Miki bir ad\u0131m daha yakla\u015f\u0131rken mahcup bir bi\u00e7imde g\u00fcl\u00fcmsedi. \\\"Bana hayat verdi\u011fin i\u00e7in \u00e7ok mutluyum.\\\" S\u00f6ylenmesi gerekenleri s\u00f6ylemek cesaret isterdi. Miki az \u00f6nce tan\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 annesine hislerini a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in, \u015f\u00fcphesiz, t\u00fcm cesaretini toplam\u0131\u015ft\u0131. Sesi titrese de ger\u00e7ek duygular\u0131n\u0131 dile getiriyordu. Ama... Kei'nin g\u00f6zlerinden iri taneli ya\u015flar d\u00f6k\u00fclmeye ba\u015flad\u0131. Ama seni do\u011furmak, senin i\u00e7in yapabildi\u011fim tek \u015fey oldu. Miki de a\u011flamaya ba\u015flad\u0131. G\u00f6zya\u015flar\u0131n\u0131 silmek i\u00e7in iki elini kullan\u0131p tatl\u0131 tatl\u0131 g\u00fcl\u00fcmsedi. \\\"Anne.\u201d Gergin, heyecanl\u0131 bir sesle s\u00f6ylemi\u015fti ama Kei net bir bi\u00e7imde duydu. Miki ona anne diyordu. Ama sana hi\u00e7bir \u015fey veremedim... Kei elleriyle y\u00fcz\u00fcn\u00fc kapad\u0131. A\u011flarken omuzlar\u0131 titriyor du. \\\"Anne.\\\" Tekrar seslendi\u011fini duydu\u011funda Kei, az sonra veda za man\u0131n\u0131n gelece\u011fini hat\u0131rlad\u0131. 194","\u201cEfendim?>\u201d Ba\u015f\u0131n\u0131 kald\u0131r\u0131p Miki\u2019nin hislerine kar\u015f\u0131l\u0131k vererek g\u00fcl\u00fcmsedi. \u201cTe\u015fekk\u00fcr ederim,\\\" dedi Miki g\u00fcl\u00fcmseyerek. \u201cBeni do \u011furdu\u011fun i\u00e7in te\u015fekk\u00fcr ederim. Te\u015fekk\u00fcr ederim...\u201d Kei'ye bak\u0131p bar\u0131\u015f i\u015fareti yapt\u0131. \u201d \\\"Anne.\u201d O anda Kei'nin kalbi mutlulukla kanat \u00e7\u0131rp\u0131yordu. O, bu k\u0131z\u0131n annesiydi. O sadece bir ebeveyn de\u011fil, kar\u015f\u0131s\u0131nda duran k\u0131z\u0131n annesiydi. G\u00f6zya\u015flar\u0131n\u0131n sel gibi akmas\u0131na en gel olmad\u0131. \u015eimdi anl\u0131yorum. Kohtake i\u00e7in \u015fimdiki zamanda bir de\u011fi\u015fiklik olmam\u0131\u015ft\u0131 ama kendisine k\u0131zl\u0131k soyad\u0131yla hitap edilmesini yasakla m\u0131\u015f, Fusagi'ye kar\u015f\u0131 tutumunu de\u011fi\u015ftirmi\u015fti. Haf\u0131zas\u0131ndan silinmi\u015f olsa da kar\u0131s\u0131 olmaya devam etmek i\u00e7in Fusagi ile birlikte olacakt\u0131. Hirai ba\u015far\u0131yla i\u015fletti\u011fi bar\u0131n\u0131 ailesiyle bir likte olmak i\u00e7in b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131. Ailesiyle ili\u015fkilerini d\u00fczeltirken otelin geleneksel i\u015fleyi\u015fini ba\u015ftan \u00f6\u011freniyordu. \u015eimdiki zaman de\u011fi\u015fmiyor. Fusagi ile ilgili hi\u00e7bir \u015fey de\u011fi\u015fmemi\u015fti ama Kohtake onunla sohbetlerinin tad\u0131n\u0131 \u00e7\u0131karmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131. Hirai k\u0131z karde\u015fini kaybetmi\u015fti ama kafeye g\u00f6nderdi\u011fi foto\u011frafta ai lesiyle birlikte mutlu g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu. \u015eimdiki zaman de\u011fi\u015fmemi\u015fti ama bu iki ki\u015fi de\u011fi\u015fmi\u015fti. Hem Kohtake hem de Hirai kalplerindeki de\u011fi\u015fimle \u015fimdi ye d\u00f6nm\u00fc\u015flerdi. Kei yava\u015f\u00e7a g\u00f6zlerini kapatt\u0131. De\u011fi\u015ftiremeyece\u011fim \u015feylere o kadar odaklanm\u0131\u015ft\u0131m ki en \u00f6nemli \u015feyi unuttum. Onun yerini alan Fumiko, on be\u015f y\u0131l boyunca Miki'nin yan\u0131nda olmu\u015ftu. Nagare, babas\u0131 olarak Miki'nin yan\u0131n dayd\u0131, ona t\u00fcm sevgisini veriyor ve onun yoklu\u011funu telafi 195","etmek i\u00e7in elinden geleni yap\u0131yordu. Yine onun yerini dol duran Kazu anne ve abla rol\u00fcn\u00fc \u00fcstlenip Miki'yi \u015fefka tiyle beslemi\u015fti. Miki'nin etraf\u0131nda o b\u00fcy\u00fcrken, on be\u015f y\u0131l boyunca onu i\u00e7tenlikle destekleyip mutlu olmas\u0131n\u0131 isteyen sevgi dolu bir s\u00fcr\u00fc insan oldu\u011funu fark etti. Bu kadar mutlu ve sa\u011fl\u0131kl\u0131 b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcn i\u00e7in te\u015fekk\u00fcrler. Sadece b\u00f6ylesine sa\u011fl\u0131kl\u0131 ve g\u00fczel b\u00fcy\u00fcm\u00fc\u015f olmanla bile beni mutlu ettin. Sana s\u00f6ylemek istedi\u011fim bu... hislerim bu. \\\"Miki...\u201d) Kei d\u00f6k\u00fclen ya\u015flar\u0131n\u0131 silmeden Miki'ye bak\u0131p g\u00fcl\u00fcmsedi. \u201cSana sahip olma onuru i\u00e7in te\u015fekk\u00fcr ederim.\u201d Kei gelecekten d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcnde g\u00f6z\u00fc ya\u015fl\u0131yd\u0131. Ama herkes bunlar\u0131n \u00fcz\u00fcnt\u00fc g\u00f6zya\u015flar\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 hemen anlad\u0131. Nagare rahat bir soluk al\u0131rken Kohtake g\u00f6zya\u015flar\u0131na bo\u011fuldu. Ama Kazu sanki neler oldu\u011funu kendi g\u00f6zleriyle g\u00f6rm\u00fc\u015f gibi i\u00e7tenlikle g\u00fcl\u00fcms\u00fcyordu. \u201cEvine ho\u015f geldin,\u201d dedi. Ertesi g\u00fcn Kei hastaneye yatt\u0131. Sonraki y\u0131l baharda sa\u011f l\u0131kl\u0131, mutlu bir k\u0131z \u00e7ocu\u011fu d\u00fcnyaya getirdi. Dergideki \u015fehir efsanesiyle ilgili yaz\u0131da \u015f\u00f6yle deniyordu: G\u00fcn\u00fcn sonunda, ister ge\u00e7mi\u015fe d\u00f6nm\u00fc\u015f olun ister gelece\u011fe gidin, \u015fimdiki zaman de\u011fi\u015fmiyor. Bu da ak\u0131llara \u015fu soruyu getiriyor: O h\u00e2lde o sandalyenin ne anlam\u0131 var? Ama Kazu insanlar\u0131n kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131 zorluklar ne olursa ol sun her zaman \u00fcstesinden gelecek g\u00fcce sahip olduklar\u0131na inanmaya devam ediyordu. Sadece cesaret gerekiyordu. E\u011fer sandalye bir ki\u015finin bile kalbini de\u011fi\u015ftirebiliyorsa o h\u00e2lde kesinlikle bir anlam\u0131 vard\u0131. Yine de zamanda yolcu luk etmek isteyenlere so\u011fuk ifadesiyle sadece \u015f\u00f6yle diyordu: \\\"Kahveyi so\u011fumadan \u00f6nce i\u00e7.\u202b\u05db\u201d\u05dc\u202c 196","Toshikazu Kawaguchi, 1971 y\u0131l\u0131nda Japonya'n\u0131n Osa ka kentinde d\u00fcnyaya gelmi\u015ftir. Sonic Snail adl\u0131 tiyatro gru bunda yap\u0131mc\u0131l\u0131k, y\u00f6netmenlik ve oyun yazarl\u0131\u011f\u0131 yapm\u0131\u015ft\u0131r. Bir oyun yazar\u0131 olarak COUPLE, Sunset Song ve Family Time gibi eserleriyle tan\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r. Kahve So\u011fumadan \u00d6nce oyunuyla Suginami Drama Festivali'nde B\u00fcy\u00fck \u00d6d\u00fcl\u00fc ka zanm\u0131\u015ft\u0131r. Kahve So\u011fumadan \u00d6nce, roman t\u00fcr\u00fcnde yay\u0131m lanm\u0131\u015f ilk \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131d\u0131r.","Zamanda yolculuk edebilseydiniz kiminle bulu\u015fmak isterdiniz? Tokyo'nun ara sokaklar\u0131ndan birinde, ziyaret\u00e7ilerine \u00f6zenle dem lenen kahvelerini sunan y\u00fcz y\u0131ll\u0131k bir kafe bulunur. Y\u0131l\u0131n en s\u0131cak g\u00fcn\u00fcnde bile serin kalmay\u0131 ba\u015faran, yaln\u0131zca dikkatli g\u00f6zlerin se\u00e7e bilece\u011fi, bodrum kat\u0131ndaki k\u00fc\u00e7\u00fck bir kafe... \u00d6yle k\u00fc\u00e7\u00fck ki \u00fc\u00e7 masa ve alt\u0131 sandalye ile mek\u00e2n ba\u015ftan ba\u015fa doluyor. Duvarda ise her biri ayribir zaman\u0131 g\u00f6steren \u00fc\u00e7 saat as\u0131l\u0131. Etraf\u0131n\u0131za bak\u0131nd\u0131\u011f\u0131n\u0131zda en hafif tabirle \u201cs\u0131radan\u201d olarak niteleyece\u011finiz bu yerin kolayl\u0131kla tahmin edilemeyecek bir hizmeti daha var: Zamanda yolculuk. An cak bu, oo kadar da kolay de\u011fil. \u00d6ncelikle belli bir sandalyeye otur man\u0131z gerekiyor ki o, g\u00fcnde sadece bir kez masadan uzakla\u015f\u0131p k\u0131sa s\u00fcre sonra geri d\u00f6nen bir hayalete rezerve edilmi\u015f durumda. E\u011fer oturmay\u0131 ba\u015far\u0131rsan\u0131z s\u00fcreniz dolana kadar sandalyeden kalkamaz, kafeyi terk edemezsiniz. Bir kez daha g\u00f6rmeyi \u00fcmit etti\u011finiz ki\u015finin daha \u00f6nce bu kafeyi ziyaret etmi\u015f olmas\u0131 gereklili\u011fi ve ge\u00e7mi\u015f ya da gelece\u011fi asla de\u011fi\u015ftiremeyece\u011finiz ger\u00e7e\u011fi de cabas\u0131... Ama hepsinden \u00f6nemlisi, kahve so\u011fumadan \u00f6nce geri d\u00f6nmek zorunda olu\u015funuz. Ne ge\u00e7mi\u015fe ne de bug\u00fcne ait olan bir hayalete d\u00f6n\u00fc\u015fmek istemiyorsan\u0131z duvardaki antika saatlerin sesine kulak verin: \u201cTik-tak, tik-tak, kahve birazdan so\u011fuyacak!\\\" THG 084S2T1I84 0822194 STI www.epsilonyayinevi.com 911986057738956 KDV'den online al\u0131\u015fveri\u015f: kitap365.com muaft\u0131r. akirakitap"]


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook