Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Geleceğin meslekleri

Geleceğin meslekleri

Published by Dulkadiroğlu RAM, 2021-11-15 08:25:24

Description: Geleceğin meslekleri

Search

Read the Text Version

e-bülten GELECEĞİN MESLEKLERİ

1

MESLEK SEÇİMİ NASIL YAPILIR? Doğru meslek seçimi zordur. Hayatımızın geri kalanını sevmediğimiz, bizi mut- lu etmeyen bir mesleği yapmak zorunda kalmamamız için tam zamanında en doğru kararı vermeliyiz. Kararlarımızda etkin rol oynayan bazı kişiler vardır. Bu kişiler, annemiz, baba- mız, kardeşlerimiz, dostlarımız ve çeşitli akraba kitlesi gibi bizi yönlendirmeye çalışan kişilerdir. Elbette değer verdiğimiz kişilerin düşünceleri bizim için önemlidir fakat ön- celiğimiz kendimiz olmalı. Bu mesleği o veya bu kişi değil biz yapacağız. Yani son kararı kendi isteklerimiz doğrultusunda almalıyız. Adım Adım Meslek seçimi? 1- Kendimizi Tanıyalım Ben kimim? Ne istiyorum? Hangi alanda yeteneklerim var? Neleri yaparak mutlu oluyorum? Gibi soruları her birey kendisine yöneltmeli ve samimi cevaplar vermelidir. ►Bir işi ne derece iyi yapabileceğimizin farkında olmalıyız. ►Bir meslekten neler beklediğimizi net olarak ifade edebilmeliyiz. ►Öncelik sıramızı belirlemeli ve seçeneklerimiz olup olmadığını araştırmalıyız. ►Bu seçeneklerin bizim beklentilerimizi karşılayabilir nitelikte olup olmadığına ve ekonomik olanaklarla erişebilme olasılığımıza göre değerlendirmeliyiz. ►Analiz sonrası bize en uygun olan mesleğe yönelmeliyiz 2 - Alanları ve Meslekleri Tanıyalım Sınav başvurusu sırasında sözel, sayısal ve eşit ağırlık bölümlerine göre değer- lendirme yapıyoruz. Peki bu sözel, sayısal ve eşit ağırlık bölümleri nelerdir bunları ön- ceden araştırıp fikir sahibi olmamız gerekmektedir. 2

3 - Üniversite Sınavı Üniversite sınavı soyut konuları öğrenme gücünü ve okul başarısını ölçmeye yönelik bir sınavdır. Her sene öğrencilerin kaygı dolu bir süreç yaşamalarına neden olan üniversite sınavı, hayatımızın en önemli dönüm noktasıdır. Üniversite sınavından önce ne meslek istediğimizin kararını verirsek her şey daha kolay olacaktır. Hayatımızın haritasını iki sınav gününde belirliyoruz ne acı. Bu aşamada o iki sınav gününde bir aksilik çıkmaması ve hasta olmamak için dua etmekten başka şansımız yok sanırım. 4 - Pes Etmek Yok! Sınav bitti. Sonuçlar açıklandı, ama olmadı, istediğimiz üniversiteye puanımız yet- miyor. Peki böyle bir durumda bizler ne yapmalıyız? ►Sırf birileri mutlu olsun yada 'kazanamamış' demesinler diye kesinlikle puanımızın yettiği üniversiteyi tercih etmemeliyiz. ►\"Bir yıl boşa gidecek\" gibi bir düşünceyi aklımızdan silmeliyiz. Azimle çalıştığımızda bir sene geçer gider ama sonunda mutlu olacağımız bir mesleği yapmaktan vaz- geçmemeliyiz. ►Sadece itibar sahibi olmak için meslek seçilmez. Puanımız iyi olsa da ve doktorluk, hakimlik gibi meslek gruplarını seçebilme olanağına sahipsek bile, birileri karşımıza geçtiğinde önünü iliklesin diye istemediğimiz bir mesleği seçmemeliyiz. ►\"Üniversiteye bir gideyim gerisi önemli değil, bol bol gezerim\" gibi bir düşünceye sahip olmamalıyız. Üniversite bir dönüm noktasıdır, bir yıl çöp olmasın diye düşü- nürken 4 yıl sonunda bütün hayatımız pişmanlıklarla dolu olabilir. 3

4 - Karar Alalım! Sınav sonuçları, istediğimiz meslek, çevre baskısı karar alma sürecimizde en önemli etmenlerdendir. Üniversite tercihlerinde çok dikkatli olmalıyız. En çok istediği- miz üniversiteden başlayarak listemizi düzenlemeliyiz, pişman olacağımız bir yeri yazmamalıyız. Mesela, 3. sıradaki tercihimiz olan üniversiteye yerleştik ama biz 5. sı- radaki üniversiteyi daha çok istiyorduk pişman oluruz fakat faydası olmaz. Bu ve bu- nun gibi olumsuzluklar yaşayıp üzülmemek için dikkatli olmalı ve bu konuda bilgili birisinden yardım alarak tercihlerimizi yapmalıyız. Son olarak, bütün adımları ve üniversite yerleşmelerimizi tamamladıktan sonra geleceğimize doğru en önemli adımlardan birine yani üniversite hayatına geçiş yapmış oluyoruz. Bundan sonra kaliteli bir meslek hayatı için gerekli seminer, kurs, sertifika programlarıyla eğitimimizi desteklemeli kendimizi geliştirmeliyiz. Tercihlerimi- zin hep bizi mutlu etmesi dileğiyle… Meslek seçiminin ilk adımı nedir? ►Kendimizi tanımak. Üniversite sınavlarında hangi bölümlere göre değerlendirme yapılmaktadır? ►TYT, AYT (Sayısal, Sözel, Eşit Ağırlık ve Dil) Karar alma sürecimizdeki en önemli etmenler nelerdir? ►Sınav sonuçları, istediğimiz meslek ve çevre baskısı Kaliteli bir meslek hayatı için gerekli olan diğer destekler nelerdir? ►Seminer, kurs ve sertifika programları 4

OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ NEDİR? Otomotiv son yıllarda çok önem verilen, tüm araç ve taşıtların üretiminin yapıldı- ğı bir sanayi koludur. Teknolojik gelişmelere paralel olarak kendisini geliştiren otomo- tiv sanayi bu gelişimi üretimden tasarıma, planlamadan araştırma-geliştirmeye ka- dar her alanda uygulayabilecek Otomotiv Mühendislerine ihtiyaç duymakta- dır. Otomotiv Mühendisliği taşıtların tüm sistemlerinin planlanması ve üretiminde gö- rev alan, ayrıca fren ve süspansiyon sistemleriyle de ilgilenen meslek dalıdır. Oto- büs, kamyon, motosiklet, otomobil gibi kara taşıtlarını planlar ve üretimini denetler. Makine Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği gibi dallarla tasarım ve üretimde ortak çalışmalar yapar. Kara taşıtlarının üretiminde hemen her yerde bulunur. Küçük parçalardan üretime kadar süreçte tüm kısımlarda bulunur ve çalı- şır. Otomotiv Mühendisliğinin Görevi Nedir? Tüm kara taşıtlarının üretiminde tasarlanmasından kullanıma geçilmesine ka- dar yer alan otomotiv sektörü mühendisleri 4 ana dalda birden görev yapabilmek- tedir. Bunlardan ilki Tasarım Mühendisliğidir. Taşıtların tasarım süreçlerinin yürütülme- sinden Otomotiv Mühendisliği sorumludur. Tasarım dışında Ar-ge, Servis ve Üretim Mühendisliği görevleri de bulunmaktadır. Tüm ana dallar düşünüldüğünde aslında bir taşıtım tüm üretim süreçlerinin devreye girdiği görülmektedir. Sadece Servis Mü- hendisliği alanında çalışanlar bakım, onarım ve tamir işlemlerinden sorumlu olarak üretim sonrası görev yapmaktadır. ►Tasarım Mühendisliği ►Ar-Ge Mühendisliği ►Üretim Mühendisliği ►Servis Mühendisliği Tasarım Mühendisliği; belirli parça- ları ve sistemleri tasarlar ayrıca test eder. Bir parçanın bütün yeterlilik- lerini sağlayıp sağlamadıklarını kontrol ederler. Tasarım testini ge- çerse sıra Ar-Ge’dedir. Ar-Ge Mühendisliği; tasarlanan parçanın daha verimli ve kullanışlı olmasını sağlar. Üretim Mühendisliği; aracın nasıl ve hangi sırayla üretileceğinin tasarımını yapar. Servis Mühendisliği; aracın bakım ve tamir işlerinin nasıl yapılacağını ve servisin tek- nik kontrolünü sağlar. 5

Otomotiv Mühendisi Olmak İçin Gereken Özellikler Nelerdir? Otomotiv Mühendisi olmak isteyenlerin; uzay ve şekil ilişkilerini görebilme yete- neğine sahip, fizik ve matematik alanında ilgili ve başarılı, mekaniğe karşı ilgi duyan, hayal gücü geniş ve tasarım gücü yüksek kişiler olmaları gerekmektedir. Otomotiv Mühendisi Nasıl Olunur? Otomotiv Mühendisliği profesyonel meslek gruplarından olduğu için lisans eğitiminin ardından meslek sahibi olunmaktadır. Sektör ihtiyaçlarını sağlayan iyi bir mühendis olabilmek için artık lisansüstü eğitim görmüş insan kaynakları arayan fab- rikaların sayısı bir hayli fazladır. Bu nedenle iyi yerde stajın da dahil olduğu lisans eği- timinin ardından lisansüstü eğitim alınması gerekmektedir. İşe alındıktan sonra da ancak oryantasyon programında başarılı olan adaylar daimî olabilmektedir. İş ola- naklarının geniş olması bu mesleği yapacakların kolayca işe girebileceği anlamına gelmemekte, adayların vasıflarını arttıracak her türlü faaliyeti yapmaları yararlı ol- maktadır. İş İmkanları ve Çalışma Alanları Nelerdir? Otomotiv Mühendisliği son zamanlarda önemi daha da artan meslekler ara- sında yer almaktadır. Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin sektörde yaptığı atılımlar- dır. Otomobil üretilen fabrikalarda mühendisler daha çok üretim alanlarında iş bul- makla birlikte yönetici pozisyonlarında yer alanlar ancak masa başı iş yapabilmek- tedir. Özel ve Devlet kurumlarında iş bulma olanakları oldukça geniştir. Marmara Bölgesinde yer alan bazı büyük iller iş olanakları açısından çok daha iyidir. Yeni me- zunların Kocaeli, İstanbul gibi illere gitmeleri şanslarını büyük oranda arttırmaktadır. Otomotiv Mühendisliğinde Yükselme Basamakları Nelerdir? Otomotiv mühendisliğinde dilerseniz bir ömür yükselebilirsiniz. Tüm lisans bö- lümlerinde olduğu gibi Otomotiv Mühendisliğinde de üniversitede kalarak ya da farklı bir üniversiteden devam ederek öğretim görevlisi ya da Araştırma Görevlisi olarak akademik kariyerinizi devam ettirebilir ve Profesör (Prof.) Otomotiv Mühendi- si, Otomotiv Mühendisi olarak mesleğinizde uzmanlaşabilirsiniz. Otomotiv Mühendislerinin Maaşları Ne Kadardır? Kamuda Otomotiv mühendislerinin maaşları 4000-4500 TL civarındadır. Kamu da çalışan Otomotiv Mühendisleri tüm devlet memurları haklarından faydalanmak- ta olup çocuk sayısı eş durumu görev yaptığı yer gibi etkenler maaşlarını 500– 1000 TL civarında yükseltebilmektedir. Özel sektörde ise Otomotiv Mühendislerinin kurum ile anlaşmasına bağlıdır ve ortalama 4000– 5000 TL arasında değişmektedir. Ayrıca bilirkişi olarak da görev yapabilirler bu durumda ise 30.ooo TL’ye kadar ücretleri çı- kabilmektedir. Ancak belirtmek isterim ki özel sektörde her geçen gün eleman ihti- yacı azalmaktadır. 6

Bilgisayar Mühendisliği Bölümünü Tanıyalım Dünyada yaygınlaşan bilgisayar, telefon, internet kullanımı bilişim sektörüne olan ilgiyi ve merakı artırmaya başladığından bilgisayar mühendisliği bölümü bir hayli araştırılmaya başlanmış ve kafalarda soru işaretleri oluşturmuş durumda. Şimdiden söyleyelim, 4 yıllık süreçte kimse size format atmayı öğretmeyecek ve eş dost sorar- sa da “O konuya daha gelmedik.” diyeceksiniz. Ve muhtemelen o konuya hiç gel- meyeceksiniz. Madem bu bölüme format atmaya gelmedik neden bilgisayar mü- hendisliğini seçmeliyiz bir bakalım. Her şeyden önce Bilgisayar Mühendisliği (BM) kelimenin tam anlamıyla çağını yaşayan bir meslek dalı. Hepimizin farkında olduğu gibi bilgisayarın kullanılmadığı alan kalmadı. İş dünyasındaki uygulamalardan, sosyal medyaya, endüstriyel üre- timden tarıma, bankacılıktan, iletişim sektörüne kadar hemen her alanda bilgisa- yarlar kullanılıyor. Tüm bu alanlarda kullanılan yazılımlara ek olarak günlük yaşantımızda elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarında kullandığımız uygulamalar bilgisayar mühendis- leri tarafından geliştiriliyor. Peki Bilgisayar Mühendisleri Bu Uygulamaları Nasıl Geliştiriyor? Bunun için önce programlama nedir onu bilmeliyiz. Günlük hayatta karşılan bir problemin makineler ile çözülmesi istendiğinde öncelikle problemin gerçek hayat- tan soyutlanıp makineye anlatılması gerekir. Programlama, problemin tespiti ile başlayıp ürünün elde edilmesi, dağıtılması ve bakım süreçlerinin tamamını kapsa- yan bir süreç olarak düşünülmelidir. Bilgisayar mühendisleri de program yazarlar. Evet yazı yazar gibi program yazarlar. Program ise bizim kullandığımız her şeydir. Oyunlar, Word, musahabe programı vb. Bunlar okurken sizlere kolay gelse de Bilgi- sayar Mühendisliği eğitimi kolay bir eğitim değildir. Peki Bilgisayar Mühendisliğinde Hangi Dersler Verilir? Bu konun aslında tek bir cevabı yoktur çünkü üniversitelerde verilen dersler değişmektedir. İlk yıl mühendislik fakültesinin ortak dersleri ağırlıklı olarak verilir. Bunlar fizik, matematik, kimya, edebiyat, inkılap ve yabancı dil dersleridir. Bun- lara ek olarak bir çok üniversitede bilgisayar mühendisliğine giriş, bir programlama dili ve te- mel derslerden bir iki tane verilir. Diğer yıllarda bölüm dersleri çoğalarak seçeceğiniz okulun belirlediği plana göre dersler verilir. Daha de- taylı ve net bilgiler almak istiyorsanız tercih et- mek istediğiniz üniversitenin sitesinde bu konu- daki bilgilere ulaşabilirsiniz. 7

Bilgisayar Mühendisliğinde Seçeceğiniz Okul Ne Kadar Önemlidir? Birçok bölüm gibi artık bu konu pek de önemli değil. Önemli olan okulunuz hari- cinde kendinizi ne kadar geliştirdiğiniz. Okulda size sınırlı sayıda yazılım dili hakkında bilgi verilecektir. Daha önce de bahsettiğim gibi günümüz teknoloji çağı bu yüz- den internette aradığınız her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. Yeni yazılım dilleri hakkında bilgiler edinebilirsiniz hatta Udemy gibi eğitim platformları üzerinden bu işte profes- yonel kişilerin derslerini izleyebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek iş olanağı konusunda çok önemli bir etkendir. Bu konu dışında ilerleyen teknoloji ile birlikte bilgisayar mühen- dislerine olan ihtiyaç artmaktadır. Bilgisayar Mühendisleri Nerelerde Çalışır? Sistem mühendisliği (System Engineering) alanında işler yapabilir. Sistem mühendisli- ği veri ağlarının planlama, tasarlama ve kurma işlemlerinde görev alır. Sistem Analisti ve Tasarımcısı (System Analyst & System Designer) olarak çalışabilir. Sistemleri geliştirmek için bilgileri derler ve bu bilgilerin analizini yapar. Bilgi akışını ve sistemlerin işleyişlerini akış diyagramları oluşturarak işin herkes tarafından anlaşılabil- mesini sağlar. Bilgi Güvenliği Uzmanlığı (Information Security Manager) alanında bulunabilir. Bilgi- sayar sistemlerinin güvenli bir şekilde çalışması için güvenlik ihtiyaçlarını belirler. Veritabanı Yöneticiliği (Database Administrator) Veritabanları için belirli bir standart oluşturulmasını ve bu standardın korunarak hazırlanacak veritabanlarının ortak bir şekilde kullanılmasını sağlar. Veritabanlarının tasarlanması ve geliştirilmesinde yıl oy- nar. Ar-Ge alanında çalışabilmektedir. Firmaların yeni ürünler ve yeni hizmetler ortaya çıkarabilmesi için birimlere ihtiyaç vardır. Bunlar her yerde yazan belli başlı balıklardı fakat günümüzde arabalarda hatta evde kullandığımız aydınlatmada bile gömülü yazılım sistemleri bulunuyor. Hayatı- mızın her yerinde teknoloji bulunuyor. Daha Önce Programlama İle İlgilenmedim Bu Bölümü Yapabilir miyim? “Benim yazılım bilgim yok bugüne kadar hiç böyle işlerle uğraşmadım bilgisayar mühendisi olabilir miyim?” diye kendinize sorabilirsiniz. Bu bölümü kazandığınızda okulunuzda size en temelden yazılım ve bilgisayar bilgisi verilecektir. Fakat bu bölü- me bilgisi olan bu konuda becerileri fazla olan kişiler göreceksiniz. “Asla ben yapa- mam!” diye karamsar olmayın çünkü bir işi severek, isteyerek ve eğlenerek yaptığı- nızda yeni bilgiler öğrenmekten mutluluk alacaksınız ve insan istedikten, çabaladık- tan sonra önüne çıkan her engeli aşabilir. 8

Günümüz dünyasında hızla büyüyen, değişen, her an çıkan yeni uygulamalar ve kanallarla gelişen sosyal medya bugün en çok tercih edilen iş kollarını da bünye- sinde bulunduruyor. Eğer günümüzde gerçekten iyi bir iş sahibi olmak istiyorsak; ön- celikle sosyal medyayı aktif olarak kullanmamız gerekiyor. Tabi ki yararlı anlamda kullanmak! Sosyal medyada yapılabilecek çok fazla iş mevcut, sizde bu konuda ufkunuzu genişletmeye ne dersiniz? Sosyal Medya Uzmanı Sosyal medya uzmanı bir konu, ürün ya da kanal için sosyal medya platform- larının yönetiminden sorumludur. Şirket yöneticilerine genel hedefler doğrultusunda raporlama yapar. Bazı yöntemler ve metotlar uygulayarak sosyal medyayı sürekli olarak ölçümler ve kullanıcı ile ilgili son trendleri takip etmek durumundadır. Bu amaçla dinamik bir kitleye hitap eder ve sürekli yeniliklere, değişimlere açıktır. Sosyal Medya Hukuk Danışmanı Hukuk okuyanlar için yeni bir iş alanı olan bu danışmanlık biçimi daha çok te- lif ve diğer haklarla ilgilidir. Markaların ve kişisel hesapların hem kullanıcı hem de iş- veren tarafında sosyal medyadaki hukuksal süreçlerini takip eder. Sosyal medya hukuk danışmanı gerekli durumlarda hukuki süreçleri yönetir. Blogger Kişisel blogların yanı sıra markasal bloglar da sosyal medyada önemli bir kitle- ye sahip günümüzde. Bu iş sahasında bloggerlar söz konusu markanın ürününe özel içerik üreterek markanın görünürlüğüne katkıda bulunur. Kitle Yöneticisi Çoğunlukla yurt dışında ve büyük firma- larda yer alan kitle yöneticileri, süreçleri sosyal medya takipçileri açısından izler. Hizmet verdi- ği kitlelerin nabzı anket, araştırma gibi çeşitli araçlarla ölçülür, gerek duyulan geliştirmeler yapılır. Marka Temsilcisi Sunulan hizmete veya ürüne göre uz- manlaşan marka temsilcileri; Facebook, Twit- ter, Instagram, blog ya da forum gibi mecra- larda markanın temsil edilme süreçlerini yöne- tir. Marka temsilcileri edinilen dataları sosyal medya uzmanlarıyla paslaşarak çalışır. 9

Dünyada Ortalama 1,5 Milyon Siber Güvenlik Uzmanı Açığı Olduğunu Biliyor muydunuz? Sanal mecraların kullanımının artmasıyla birlikte siber saldırıların da meşhur oldu- ğu dönemlerde siber güvenlik nedir ve siber güvenlik uzmanı ne yapar üzerine bir- takım bilgileri sizler için derledik. Öncelikle siber güvenlik dediğimizde aklımıza gelen ilk şey sanal ortamdaki her şeyin güvenliği demektir. Aslında siber güvenlik 3 kavramdan oluşur; gizlilik, bütünlük ve geliştirilebilirlik. Şu anda bulunduğumuz çağda saniyede kaç terabyte veri üreti- liyor ve bu üretilen veriler sadece kurumları ilgilendirmiyor. Biz de gün içinde bir sürü işlem gerçekleştiriyoruz. Durum böyle olunca bu verilerin güvenliği ve korunumu da büyük önem arz ediyor. Şimdi gelelim kendimizi nasıl siber güvenlik alanında gelişti- rebiliriz ve çalışma alanları nelerdir? Çalışma alanları üçe ayrılır: ►Ağ Güvenliği: Bu alanda ağ cihazlarının satılması, kurulumu ve bu cihazların geliştirilmesi sağlanır. Ayrıca kullanılan ağın güvenliği ve korunumu sağlanır. ►Yazılım Güvenliği: Bu alanda yazılımcıların yazdığı kodların güvenliği denetle- nir ve kurumda kullanılan sunucu mimarilerine hâkim olunması gerekir. Kullanıcının bilgi yönetimi de gerçekleştirilir. ►Siber Güvenlik: Bu alan veri güvenliği, sosyal mühendislik gibi alanlara ayrılır. Bu alanda çalıştığınız yere göre ister evden ister ofisten çalışabilirsiniz. Ama bu alanda da kendini geliştirmen için İngilizce şart. Bu alanda çalışmak için illa şu bö- lüm mezunu olmalısın diye bir şart da yok. Yani her şey sana bağlı. Şunları da atlamayalım, siber güvenlik uzmanlığı geleceğin meslekleri listesinde ve şu anda dünyada ortalama 1.5 milyon siber güvenlik uzmanı açığı var. Bir düşü- nün deriz. 10

Hayat Nedir, Nerede Bulunur? Astrobiyolojiyi Tanıyalım Yaklaşık olarak 13.8 milyar yıl yaşında olan evrenimiz hala milyonlarca gizemi içerisinde barındırıyor. Big-Bang(Büyük Patlama) ile başlayan ve 25 milyar galaksi grubuna sahip olan bu sistemin içinde bizimkinden hariç yaşam formları olabilir mi? Varsa bunu nasıl bulacağız, baktığımız gezegendeki yaşamı nasıl analiz edeceğiz? Bu sorulardan önce çok daha ciddi bir problemimiz var. Hayat gerçekten nedir? Bir organizmanın canlı olup olmadığına nasıl karar vereceğiz? Kişisel gözlemlerimizle bir hayvana ya da bir bakteriye baktığımızda onun canlı olup olmadığını çok da zorlanmadan söyleyebiliyoruz. TDK’nin ‘’canlı olma durumu’’ olarak açıkladığı canlılık aslında düşündüğümüz kadar basit değil. Bugün bilimsel olarak, canlılığı cansızlıktan ayırmak için kesin sonuç veren parametrelerimi- zin olmadığını biliyoruz. Yine de insanlığa yardımcı olmak için bir tanım yapılacaksa, bilim insanları iki tane özellik belirlemiş durumda: Organizasyon ve aktivite. Organi- zasyon, canlı bir varlığın bütünlüğünü korumak için gösterdiği çaba olarak tanımla- nabilirken, aktivite, organize olmuş canlının hayatta kalma güdüsü ve üreme eğili- minden bahseder. Şimdi bir de NASA’nın astrobiyologlar için yaptığı görev tanımla- rına bakalım. 1- Evrende yaşanabilir ortamların tabiatını ve dağılımını anlamak. 2- Yaşanabilir ortamları, prebiyotik kimyayı ve Güneş Sistemimizdeki yaşam belirtile- rini şimdiki ve geçmiş halleriyle keşfetmek. 3- Kozmik ve gezegensel belirtilerden yola çıkarak yaşamın nasıl meydana gelebi- leceğini anlamak. 4- Dünya’daki yaşamın geçmişte gezegensel sistemdeki ve Güneş Sistemindeki de- ğişimlerle nasıl bir etkileşim içinde bulunmuş olduğunu anlamak. 5- Yaşamın çevresel sınırlarını ve evrim mekanizmalarını (işleyişlerini) anlamak. 6- Dünya’da ve diğer ortamlarda yaşamın geleceğini biçimlendiren ilkeleri anla- mak. 7- Dünya’daki ve diğer gezegenlerdeki yaşam işaretlerinin nasıl farkına varılacağını tanımlamak. Günlük yaşamımızın hengamesinde hayatın ne olduğunu ve sadece Dünya üzerinde mi bulunduğu gibi derinlerdeki temel sorunları göz ardı etmeyenlerin, tabiri caizse çocukça bir merakla gökyüzüne bakıp ‘’Yalnız mıyız?’’ sorusunu soranların seçebilecekleri mesleklerden biri astrobiyologluk. Dünya’daki yaşamın nasıl ve han- gi koşullarda oluştuğu gibi konularında multidisipliner olarak biyokimya ile çalışan astrobiyoloji, içerisinde ‘‘Karbon temelli olmayan bir yaşam mümkün mü, su olma- dan yaşam var olabilir mi, yaşam için gerekli minimal koşullar hangileridir?’’ gibi so- ruları da içinde barındıran bir bilim dalı. Dünyada uzun bir geçmişe sahip olmayan astrobiyolojinin henüz bir lisans programı bulunmuyor. Buna rağmen çalışacak geniş bir alanı ve soracak güzel soruları olan bu bilim dalı gözlerimizi parlak yıldızlara çe- virdiğimizde baktığımız yerde ne olduğunu ve bunun bizim gezegenimizle ilişkisini bulmayı umut ediyor. Bir gün yaşamın nasıl bir oluşum olduğunu, kendi gezegeni- mizdeki hayatı ve mekanizmalarını keşfedebilmemiz dileğiyle… Bilimle kalın! 11

Gelecekte yükselen meslekler arasında adına sıkça rastladığımız veri analisti- ni sizlerle tanıştıracağız. Önümüzdeki yıllarda veri analistinin yıldızının parlayacağı, bu alanda iş imkanlarının artacağı yönündeki güçlü tahminlerin başlıca sebebi veri kullanımının gün geçtikçe artmasından kaynaklanıyor. Rekabetin hızına yetişemedi- ğimiz şu günlerde verilerden anlamlı sonuçlar çıkaran şirketlerin profili daha güçlü olacaktır. Öncelikle veri analizi yapmak nedir, kısaca ondan bahsedelim. Veri analizinde öncelikle bilgi keşfedilir, sonuçlar çıkarılır sonrasında veriler ka- rar verecek olan kişiye yardımcı olmak amacıyla incelenir, ayıklanır ve belli bir şekil- de dönüşüme uğrar. Birçok alanda veri analizi kullanılır. İş Görevleri Nelerdir? 1)Rapor üretir: Hem iç hem de müşteriye yönelik raporlar üretir. Bu boş bir sayfaya sayı yazmak kadar kolay bir iş değildir. Verilerle anlatılanlar arasında bağlantı kura- rak meydana gelir. 2)Önemli detayları yakalamak: Anlamlı bir rapor meydana getirebilmek için veriler- deki kalıpları görebilmeleri gerekir. Zaman içindeki değişimler de rapora katkı sağ- lar. 3)Başkalarıyla iş birliği yapmak: Analist bağımsız çalışan bir kişi değildir. Bunu gör- düğünüzde şaşırmış olabilirsiniz. Diğer departmanlar arasında iş birliği yaparak çalış- mayı sürdürürler. 4)Veri toplamak: Mesleğin en teknik yönü veri toplamasıdır ve analistin temel göre- vidir. Sosyal medyadan, haber sitelerinden, dergi vb. kaynaklardan verimli bir şekil- de veri toplamak için özel araçlar kullanır. Mesleğin Gerektirdiği Özellikler Analitik Beceriler: Büyük verilerle çalışırlar ve sayı- larla iç içedir, verileri görmeli, sonuçları için analiz etmelidir. İletişim Becerileri: Veri analistleri verileri anlaşıla- bilir şekilde belgeye çevirmek için diğer kişilerle entegre halindedir. Karmaşık fikirleri açık ve an- laşılır şekilde iletmeniz ve konuşmanız gerekir. Eleştirel Düşünme: Veri analistleri sayılara, eğilim- lere bakmalı ve bu bulgulara dayanarak yeni sonuçlara varmalıdır. Detaylara Dikkat: Veriler hassastır. Veri analistleri, analizlerinde doğru sonuçlara varmak için uyanık olduklarından emin olmalıdırlar. Matematik Becerileri: Veri analistleri sayısal verileri tahmin etmek için matematik becerilerine ihtiyaç duyarlar. Bu unvana sahip olmak için Yönetim Bilişim Sistemleri, Enformatik, Matematik, İstatis- tik, Bilgi Yönetimi, Endüstri Mühendisliği bölümlerinden herhangi birinden mezun ol- manız yeterlidir. 12

C-Seviye Yöneticilikte Yeni Pozisyon: Chief Sustainability Officer Dünyamızın sınırlı kaynaklarını çılgınlar gibi tükettiğimiz bugünlerde, fark ettiy- seniz çeşitli markalar çevreci faaliyetlere destek vererek kurumsal sosyal sorumluluk- larını yerine getiriyorlar. Bazı şirketler gezegenimizin karşı karşıya olduğu büyük tehli- kelere sadece doğa dostu derneklerle iş birliği yaparak mücadele etmeye çalışı- yor, bazılarıysa bu tehlikeleri doğrudan şirketlerine yönelik tehdit olarak algılayıp, buna göre reaksiyon veriyor. İkinci gruptaki bilinçli şirketlerin, bu tehditlere karşı al- dıkları önlemlerin en büyüğü, şirketlerine bir CSO atamak. Kurumsal hayattaki çoğu şirket, çevresel faaliyetlere verdikleri destekleri PR çalışması olarak görüp, pazarlama departmanına ve yöneticisi CMO(Chief Marke- ting Officer)’ya bağlar. Daha da açmak gerekirse; bu şirketlerin doğa dostu vakıf- larla yaptıkları iş birliklerinin temel amacı, reklam yapmak ve dolayısıyla da satışlarını artırmaktır. Ama, yeni yeni oluşan bir kültürle birlikte bazı bilinçli firmalar, gezegeni- mizi bekleyen tehlikelerle baş etmeye çalışmasını bir pazarlama stratejisi olarak sun- mak yerine, şirketin kar etmesinin yanında majör bir amaç olarak belirliyor. Bunun sonucunda da, şirketlerinde aynı finans, pazarlama gibi çevre faaliyetleri depart- manı kurup, bunu da doğrudan Chief Sustainability Officer’a bağlıyorlar. Türkçeye Sürdürülebilirlik Yöneticisi olarak çevirebileceğim bu titre sahip olan kişi, şirketin çev- reyle olan karakteristiğini yönetiyor. Türkiye’de henüz sadece çok çok az -hatta bir elin parmağını geçmeyecek kadar- şirkette bulunan bu pozisyon, yurt dışında 1995 yılından beri mevcut aslında. 1995 yılından beri bünyelerinde CSO çalıştıran şirketlerse, çarpıcı bir şekilde çevrey- le uyumlu çalıştıkları zaman zaten otomatik olarak kar marjlarının iyileştiğini rapor ediyor. Çünkü CSO’nun ana görevi, çevreyle birlikte şirketin de sürdürülebilirliğini sağlamak. CSO’ya sahip şirketler de, doğa var olmadan şirketlerinin bir anlam ifa- de etmeyeceğinin farkında. 13

CSO’ların bir şirkette sürdürülebilirlikten sorumlu olduğu üç temel alan bulunuyor: uyum şartlarını sağlamak, verimlilik, inovasyon. Uyum şartlarını sağlamak, çalışılan ülkenin regülasyonlarıyla uyumlu hale gelmekle birlikte, şirketin çalışanlarını özel ha- yatlarında da çevreye duyarlı hale getirmeye çalışmaktan geçiyor. Bunun için CSO ve ekibi çalışma şartları kanunlara göre düzenliyor ve çalışanlara gönüllü çevre eği- timleri organize ediyor. Verimlilik kısmındaysa; CSO, şirketin karıyla çevrenin yararını kesişim kümesine alarak çalışmalarda bulunuyor. CSO, şirketin çeşitli bölümlerindeki enerji tasarrufu, gereksiz karbon israfını engellemek gibi politikalarla aynı zamanda şirketin çıkarlarını da korumuş oluyor. Yurtdışında bazı şirketler, verimlilik için CSO atamak yerine CEO’larına danışmanlık verecek ücretli uzmanlar tutmayı tercih edi- yor. İnovasyon kısmındaysa CSO, kısa dönem faydadan çok uzun dönem faydayı ana amaç edinerek şirketin çevresel sorunlarını kendi çıkarlarını etkilemeden düzel- tecek alternatif yenilikler sunmayı planlıyor. Bunun için elbette ki CEO ile çok yakın çalışmak zorunda, çünkü şirketin hangi konuda olursa olsun inovatif faaliyetlerini bü- tünden bağımsız değerlendirmek mümkün değil. Elbette ki, günümüz şartlarında bir fabrikanın doğaya sıfır zarar vererek çalışması oldukça zor. Amaç, şirketin doğaya verdiği zararı minimize etmek ve bunu yapar- ken de şirketin çıkarlarını yine de korumak. Bu ilk planda kulağa çok tezat gelse de, üzerinde çalışıldığında başarılamayacak bir hedef değil. Bu hedef, tabii ki de, şirke- tin çalışma alışkanlıklarında çok büyük değişimler gerektiriyor beraberinde. Bu deği- şimleri IKEA CSO’su Steve Howard, “Evrimsel, asla devrimsel değil.” olarak tanımlıyor ve devam ediyor, “Hiçbir şeyi bir anda değiştiremezsiniz, bu konudaki en büyük zor- luksa karışıklığı yönetmek.” Bu karışıklığın ana nedeni de, aslında çevreye uygun ça- lıştığınız zamanki koşullarınızın sürecinize etkisini somut bir şekilde projeksiyon edemi- yor olmanız. Belirtildiği gibi, CSO’lar CEO’larla oldukça yakın çalışmaları gereken bir pozisyon- da bulunuyorlar ve çalışmaları şirketin bütününü tamamen etkileyebilecek potansi- yele sahip. Çevre faaliyetleri, pazarlama projesi olamayacak kadar ciddi ve önem- li; bu yüzden Türkiye’de henüz sadece birkaç şirketle sınırlı kalsa da dünyada çevre bilincine sahip firmaların bulunduğunu bilmek çok güzel. 14

Globalleşen dünyada ihtiyaçlar sürekli değiştiği için her alanda yenilik kaçınıl- maz oluyor. Bilinen birkaç temel meslek dışında adaylar kimi zaman bu standartla- rın dışına çıkmak isteyebilirler. Bizler de bugün adı yeni yeni duyulan mühendisliğin bir dalı olan tıp mühendisini sizlerle tanıştıracağız. Kafasında soru işareti olan arka- daşlarımıza yardımcı olmak için öncelikle bölümün ne olduğu, görevleri, istihdam alanları vb. gibi yönlerini aydınlatacağız. Tıp Mühendisliği Nedir? Sürekli artan nüfus ve teknolojinin altın çağını yaşaması sağlık alanında birçok yeniliği beraberinde getirmiştir. Tıp sektörünün olmazsa olmazlarından biri de tıbbi cihazlardır. Bu tıbbi cihazlar hastaların teşhis ve tedavisinde önemli olup kişilerin ya- şam kalitesini artırırken bunun yanında sağlık hizmet sunucularına da yardımcı olur. Cihazların üretimi ve gelişimi için tıp mühendislerine büyük görevler düşmektedir. Kalp pilleri, diyaliz makinesi, ameliyathane ve yoğun bakımda kullanılan bu ve bu- na benzer cihazları tasarlama görevini üstlenirler. Bu bölümü daha basit bir ifadeyle anlatmak gerekirse tıp fakültesi ve makine mühendisliğinin kesiştiği noktada ortaya çıkmıştır. Bunun dışında bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, fizik ve kimyadan de yararlanarak multidisipliner bir anlayışla çalışır. Türkiye’de yeni yeni gelişse de dünya da bu bölüme çok fazla ilgi vardır. 15

Görevleri Nelerdir? ►Sağlık hizmetleri sunulurken ihtiyaç duyulan malzeme, alet, cihaz, sistem, yapay organ teknolojilerinin üretimi ve geliştirilmesini sağlamak, ►Cihazların bakımını, işleyişini, koordinasyonunu takip etmek, ►Ekipmanların kalibrasyonunu, hizmete sunulmasını sağlayarak doğru kullanımı hakkında bilgi vermek, ►Hasta güvenliğini de göz önüne alarak bu konuda eski cihazları bertaraf etmek, ►Cihazları belli testlerden geçirmek, ►Cihazların risk yönetiminde ve yönetişimde rol oynayarak sağlık hizmetinin refah seviyesini artırmaktır. Mesleğin Gerektirdiği Özellikler Nelerdir? ►Disiplinli olan, ►Araştırmacı, ►Sabırlı, ►Yeniliğe açık, ►Sorumluluk bilincine sahip, ►El becerisi ve göz hakimiyeti olan, ►İşini dikkatle yapan, ►Hem grup içi hem bireysel çalışmaya yatkınlık, ►Detayları gözden kaçırmayan, ►Çalışma ortamındaki ekipmanların kullanımına özen gösteren bireylerin olması is- tenir. Eğitim Süresi Eğitim süresi 4 yıldır. An- cak adaylar İngilizce yeterlilik sınavına tabi tutulur, sınavı ge- çenler lisans eğitimine direkt olarak başlayabilmektedir. İş İmkanları Nelerdir? Bu bölümden mezun olan kişilerin kendi işini kurabilme imkânı vardır bunun yanında; sağlık kuruluşlarında, üniversi- telerde, tıbbi görüntüleme ve tanı merkezlerinde, tıbbi cihaz üreten firmalarda, medikal endüstrilerde, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edile- bilmektedir. 16

Dünyada her gün 25 katrilyon bayt veri üretiliyor. Üstelik bu verilerin yüzde 90’ı son iki yılda yaratıldı. Veri, giderek daha değerli bir hale geliyor ve firmalar tüketici- lerin taleplerine, beklentilerine yönelik ürünler oluşturabilmek için bu bilgileri daha iyi analiz etmeye odaklanıyorlar. Bu durum, geleceğin meslekleri arasında görülen veri analistlerinin de önemini arttırıyor. 4. Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkan dijital yönetici (CDO) gibi pozisyon- ların ardından veri kullanımının öneminin artmasıyla veri yöneticileri de şirketlerin gündemine gelmeye başladı. Konu hakkında sohbet ettiğimiz hızlı tüketim şirketi P&G’nin Global Veri Yöneticisi (Chief Data Officer – CDO) Guy Peri, şirketin 180 yıllık tarihinde bu unvanı alan ilk yönetici. Hafta içinde düzenlenen Global Girişimcilik Konferansı kapsamında Türkiye’ye gelen Peri, veri yöneticiliğinin yeni bir sorumluluk alanı olduğunu belirterek kendisinin üç görevi olduğunu aktarıyor. Veri Yöneticisinin Görevleri Guy Peri, birinci görevinin kurumun veri yönetim stratejisini tanımlamak oldu- ğunu belirtiyor. Çünkü, veri bir firma için çok stratejik bir varlık ve bu varlığın yöneti- mi giderek daha da önemli oluyor. Peri şöyle devam ediyor, “İkinci sorumluluk ala- nım sektör bilgilerini, iş bilgilerini eş zamanlı olarak bir araya getirmek ve bunların doğru kullanılmasını sağlamak. Üçüncü görev alanım ise bilgi bilimi. İleri düzeyde analitik teknolojiler ve makine öğrenme teknolojileriyle şirketin karşılaştığı zorlukları çözmeye yönelik sistemler geliştiriyoruz.” Son dönemde dünya gündeminde olan Facebook’taki veri ihlalleriyle ilgili konuya da değinen Peri, “Bir veri bilimcinin görevde olması, veri ihlali ve özel haya- tın ihlali konusunda şirketlerin gösterdiği uyumsuzluğu bertaraf etmeye yetmez. Bu şirket kültürü, yapısı ve yönetimiyle alakalı bir durum” diye konuşuyor. İnsan Kaynaklarında da Çok Gelişiyor Verinin insan kaynakları kapsamında da başlı başına büyüyen bir alan oldu- ğunu vurgulayan Guy Peri, veri analitiği ile yetkin insanları bulmanın daha kolay olacağını düşünüyor. Bunun yanında, şirketten ayrılma riski olan personelin de veri bilimi sayesinde tespit edilmesiyle şirketin iyi elemanlarını kaybetme riskinin önceden öngörülebileceğini vurguluyor. Ayrıca, firma içi rotasyonlarda kimin nerede daha başarılı olabileceği de veri analitiği sayesinde görülebiliyor. 17

Adından da anlaşılacağı üzere yapay zekâ yazılımlarının üzerine yoğunlaşması beklenen, ön görülebilir konularda çalışmalar gerçekleştirirken süreçleri mühendislik hususlarına göre takip eden, yöneten ve gelişimi için planlamalarda bulunan yetkin kişilerin yetiştirilmesini amaçlayan bir bölümdür. Yapay zekâyı anlamak için öncelikle zekânın ne olduğunu anlamak gerekir. Zekâ, en basit örnekleriyle; tecrübelerden öğrenme ve kazanımlar geliştirme, karışık mesajlardan anlamlar çıkarma, çeşitli durumlara başarılı ve çabuk cevaplar vere- bilme ve \"düşünme\"den ibarettir. Yapay zekânın geliştirmenin amacı, normalde in- san zekâsı gerektirecek görevleri yapabilecek yapay akıllılar, sinir ağları üretmektir. Yapay zekâ ve robotik, bilindiği gibi yazılımın alt dalı olarak bilindiğinden bu bölüm hakkında yazılım ve bilgisayar mühendisliğinin alt dalıdır dersek pek yanılmış sayılmayız. Aslına bakarsanız, ucu bucağı olmayan yazılım sektöründe önemli bir alana yönelen mühendislik dalıdır. Yapay Zekâ Mühendisliği Nedir? Yapay Zekâ Mühendisi Ne İş Yapar? Yapay zekâ mühendisliği de yapay zekânın ne olduğundan başlayarak, makine öğrenmesi algoritmalarının ardından derin öğrenme algoritmalarının nasıl çalıştığını bilen meslek dalıdır. Tabii daha önce de söylediğimiz gibi yapay zekâ alanında ça- lışmalar yapmak, sadece bu bölümden mezun olanlara özgü bir nitelik değildir ve olmayacaktır. Farklı üniversitelerin bilgisayar mühendisliği ve yazılım mühendisliği ders içeriklerini inceleyerek yapay zekâya odaklanan üniversiteleri de seçebilirsiniz. Yapay zekâ mühendisliği, ülkemizde ve dünyada henüz oldukça yeni bir lisans programı olsa da mezunlarının yine bilgisayar mühendisliğinin bir alt dalı olan yapay zekâ alanında çalışacaklarını net bir şekilde söyleyebiliriz. Günümüz itibariyle ve ge- lecekte sadece yazılım şirketleri değil; hastaneler, fabrikalar ve hizmet sektörü gibi birçok alanda çalışan şirketler yapay zekâ mühendislerine ihtiyaç duyacaklardır. Yapay Zekâ Çalışmaları Hangi Alanları Kapsıyor? Yapay zekâ ile neler yapılabilir konusuna gelecek olursak, yapay zekâ sadece makinelerin mantıklı hareketler gerçekleştirebilmesi ya da insanoğluna destek vere- bilmesi konusunda eğitilmesi adına yapılan çalışmalar değildir. Aslına bakarsanız yapay zekâ çalışmalarının belki de en önemli konusu, verilerin anlamlandırılma- sıdır. Çeşitli algoritmalar yardımıyla an- lamlandırılan verilerin her alanda kullanı- mı daha sağlıklı olacaktır ki veri her şey demektir. Ülkemizde 2019-2020 eğitim-öğretim dönemiyle birlikte merhaba diyen lisans programı, Hacettepe Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesite’lerin- de okutulmaya başlanmıştır. 18

“GELECEĞİN MESLEKLERİ, MESLEKLERİN GELECEĞİ” ÇALIŞTAYI 5 Kasım 2019/Ankara YÖK Başkanı Prof Dr. Yekta Saraç’ın Konuşmasından Kesitler “Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı İşlerin Geleceği Raporu'na göre: yüksek hızlı mobil internet, yapay zeka, bulut teknolojileri ve büyük veri analizlerinin adaptasyonunun iş dünyasını hızlı, derinden ve yaygın olarak etkilediği net olarak ortaya konulmuştur. Eğitimin, iş dünyasının, hükümetlerin ve sosyal alanın bu gelmekte olan büyük dönüşümden nasıl et- kileneceğini ciddi bir biçimde ve titizlikle çalışmamız gerekmektedir... Bu alandaki akade- mik çalışmalar, otomasyon teknolojilerinin, en çok etkilendiği üç alanın küreselleşme, dijital- leşme ve ekonominin çok geniş anlamda merkezileşmeden uzaklaşması (ekonomik atomi- zasyon) olduğunu ifade etmektedirler. Çünkü ekonomideki bu dağılım KOBİ sektöründe önemli bir gelişmeye yol açmıştır. Bu durum bize otomasyon ve yapay zekanın toplumun her kesiminde kullanılabildiğini gös- termektedir. Bütün bu gerekçelerle biz de meslek yüksekokullarımızda bilişim teknolojilerini (IT) ders olarak vermeye kararlıyız. Yeni öngörüler, robotlar ve yapay zekanın 2020'deki harcamalarının 188 milyar dolar karşılığında olacağını, dünya ölçeğinde sadece yapay zeka marketlerinin 2016'da 1.8 mil- yar dolar olan harcamalarının 2025'te 59 milyar dolara ulaşacağını bildirmektedirler. 16 Üniversitede Dijital Dönüşüm Eğitimi Dünyada şu andaki işlerin %90'ının bilişim teknolojileri (IT) yetenekleri gerektirdiğine dikkat çeken Saraç, “Dijital dönüşüm tüm Avrupa ülkelerinde son on yılda 2 milyon yeni iş sahası yarattı. 2005'ten bu yana ülkeler arası veri aktarımı 45 kat arttı, yani alışveriş veri ile gerçekleşiyor. Bütün bu gelişmeler bize gösteriyor ki geleceğin meslekleri bilgisayar bilimleri üzerinde domine edilmektedir. Bu alanda ortaöğretimden itibaren teknik bilginin elde edil- mesi kadar elde edilen kapasitenin kullanılabilmesi de önem taşımaktadır. YÖK yapısal de- ğişim projelerinde bu yıl 16 üniversitede dijital dönüşüm eğitimi verdi. 36 bin 2 öğrenci ve 3 bin 112 öğretim elamanı bu eğitimi aldı.” ifadelerinde bulundu. Bilgi toplumundan Endüstri 4.0'ın yarattığı otomasyona ve robotik dünyaya geçilir- ken, yeni teknolojiler oluşturulurken ciddi dalgalanmalara hazır olunması gerektiğini vurgu- layan Başkan Saraç, bu hızlı ve güçlü geçişler karşısında yükseköğretim politikalarını hızla yenilemeleri gerektiğini ve yetişen gençlerin kariyer yollarında referans çerçevesinin milli, bakış açısının ise evrensel olmasına önem vermeleri gerektiğini belirtti. “Geleceğin Meslekleri” ile İlgili Yeni Programlar Yolda YÖK olarak sürekli yeni ve yenilikçi girişimler ve düzenlemelerin devam ettiğini hatır- latan Başkan Saraç, ana projelere ilaveten yükseköğretim tarihinde ilk kez bu sene üniversi- te kontenjanlarının, ilgili bakanlık, kamu kurumları ve özel sektörün de katılımı ile birlikte ka- rarlaştırıldığını ifade etti. Lisans ve önlisans programlarında bütün başlıklarda ciddi bir iyileş- me sağlandığının altını çizen YÖK Başkanı Saraç, üniversitelerde eğitim programları yapılır- ken bu yıl Araştırma Üniversitelerinin dışında 7 üniversitede “Dijital Medya ve Pazarlama”, “Üç Boyutlu Modelleme”, “Yapay Zeka Mühendisliği”, “Yazılım Geliştirme” gibi alanlarda lisans ve önlisans programlarının açıldığını katılımcılar ile paylaştı. YÖK Başkanı Saraç, bu toplantı ve öğleden sonraki alanlara özgü çalıştaylar vesilesiyle geleceğin meslekleri ile ilgili yeni programların önümüzdeki ilk sene içerisinde sisteme kazandırılacağını hedeflediklerini sözlerine ekledi. Daha önce ülkemizde kapsamlı olarak çalışılmamış robotik, büyük veri, na- noteknoloji, biyogenetik gibi birçok alanda 4200 öğrencinin doktora çalışmalarını sürdürdü- ğünü ve yakın dönemde önemli sayıda mezun verileceğini ifade eden Başkan Saraç, bu mezunların yeni dünyanın bilimsel ve teknolojik dönüşümüne hâkim olarak akademide ve farklı sektörlerde hizmet vereceğinin önemine değindi. “Değişime ayak uydurmak yerine değişimi yönetmeliyiz” Değişime ayak uydurmak zorundayız cümlesinin kendilerine uymadığını ifade eden Saraç, “Şartlar bizi mecbur bırakmadan değişim ve gelişim programımızı kendimiz yapmalı- yız ve değişimi yönetmeliyiz. 19


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook