KUDÜS’TEÇOCUK TUTUKLAMALARI
Kapak ve Sayfa Düzeni Ahmet Yanar Baskı ve Cilt Umut Matbaası Fatih Caddesi Yüksek Sokak No: 11/1 Merter / İstanbul 0212 637 04 11 ULUSLARARASI HÜRRİYET VE ADALET DERNEĞİHürriyet Mah. Mahmutbey Cad. Tekin Sk. No: 6/1 Şirinevler/İstanbul +90 212 452 56 61–62 / +90 545 548 77 71 www.uahder.org [email protected]
SUNUŞ Uluslararası Hürriyet ve Adalet Derneği’nin “2014 Kudüs Yılı”etkinlikleri çerçevesinde yayınlanan elinizdeki kitapçık, Kudüs’te ya-şayan çocukların içinde bulunduğu insanlık dışı uygulamaları gözlerönüne seren olayların genel niteliğini gösteren kısa bir özettir. Doğrudan mahkeme tutanaklarından alınan olaylarda, Kudüslüçocukların işgalci İsrail tarafından uğradıkları tutuklama, hapis, iş-kence, öğrenimlerinin engellenmesi ve ailelerinin uğratıldıkları bir-çok acıları, maddi-manevi kayıpları, bizzat çocukların kendi dille-rinden anlatılmaktadır. Bunlar, hem genel olarak dünya kamuoyuna Kudüs’te yaşanandramın boyutlarını göstermekte, hem de UNİCEF gibi bütün ulusalve uluslar arası insan hakları kuruluşları ve savunucuları için birerbelge niteliği taşımaktadır. Dernek olarak bu sorunu yakından takip ederek kendi vatanla-rında işgal altında yaşayan ve yıllar yılı bir çözüme kavuşturulama-yan bu büyük yaraya dikkat çekmeye devam edeceğiz. Çocukların geleceğinin çalındığı, aileleri büyük acılara boğan buçocuk hakları ihlalleri, aynı zamanda işgalin meydana getirdiği ge-nel yıkımın boyutlarını da göstermektedir. Bütün olarak Filistin sorunu ve özel olarak da Kudüs çocukları-nın sorunlarının çözülerek, bölgedeki hayat normale dönünceye ka-dar bu konudaki mücadelemiz devam edecektir.
KUDÜS’TE ÇOCUK TUTUKLAMALARI Kudüs’te çocukların karşılaştığı tutuklama olayları araştırıldığında,şehirdeki çocuk tutuklamalarının çocukların katıldığı belirli olaylarsebebiyle ortaya çıkmadığı söylenebilir. Şehirde çocukları bastırmaamacına yönelik planlanmış bir politika sürmektedir. Çocuklar ara-sında korku yaymak amaçlanmaktadır. 2013 yılında tutuklanan ço-cukların sayısı 450’ye ulaşmıştır. 2014 yılının ilk yarısında Kudüslütutuklu çocuk sayısı 114’ü bulmuştur. Bunların yaşları 9 ile 18 ara-sında değişmektedir. En küçükleri 9 yaşındaki küçük... Kudüs’tekieski şehirdendir. İşgal askerlerince Mescid-i Aksa’da yerleşimcileretaş atma suçlamasıyla tutuklanmış; şiddete ve tehdide maruz kalmış;“Yaho” polis karakolunda 7 saatten fazla bir süre tutulmuş ve babası-nın gelip taahhüt ve kefalet imzalamasından sonra salıverilmiştir. Tutuklamaların Kudüs’ün bazı mahallelerinde yoğunlaşmasıylabirlikte, Kudüs’ün birçok mahallesinde çocuklar İsrail polisinin tu-tuklama işlemleriyle karşı karşıya kalmışlardır. İseviye ve Silvan köy-leri, Kudüslü çocukların karşılaştıkları tutuklamalardan en çok na-sibi olan yerler olmuştur. Tutuklanan çocuklara yönelik suçlamalarise taş ve molotof atma üzerinde yoğunlaşmıştır. Tutuklama şartlarına gelince, çoğu zaman benzer şekildedir. Ka-nunlara aykırı olarak ya gecenin geç saatlerinde ya da sabahın erkensaatlerinde yapılır. Çünkü kanun çocukların akşam saat 10 ile sabahsaat 7 arasında tutuklanmalarını yasaklamaktadır. Birçok durumda 7
çocuklar, soruşturmacılar tarafından çeşitli merkezlerde dövülmekteve işkence edilmektedirler. 4 oda olarak bilinen Kudüs’teki azınlıkla-rın meselelerine mahsus Meskubiye’deki sorgu merkezinde çocuklaraişkence konusunda planlanmış politika hakkında şunlar söylenebilir:Buraya sevk edilen çocukların çoğu çeşitli işkencelerle karşılaş-maktadırlar. Şiddetli bir şekilde dövülmekte, A.S. adındaki çocukgibi cinsel saldırıya maruz kalmakta, aile ve anneye sövülmektedir(M.A. gibi). Sorgulamaları yapan soruşturmacılar, çocukları sorgu-lamaya yetkili değildir. Sorguları baştan sona kaydetmemektedirler.Aksine işe dövmekle başlamakta ve sorguda onları itirafa zorlamak-tadırlar. Daha sonra itiraflarını ses ve görüntü olarak kaydetmekte-dirler. Böylece sorgulama kanuna uygun görünmektedir (M.F. adlıçocuğun durumu gibi). İsrail kanunları ailenin sorgulama sırasındaçocukla beraber bulunmasına izin verdiği halde, aileler sorgulamadabulundurulmamaktadır. Çocukların % 90’ı sorgulamadan önce avu-katlarıyla görüşememektedir. 2014 yılının ilk çeyreğindeki tutuklamaların % 80’den fazlasındasalıvermeler, nakden ödenmesi gereken parasal kefaletle yahut birveya iki isim kefaletiyle olmaktadır. Parasal kefalet 380 ile 5000 şe-kel arasında değişmektedir. Bu da ailelere ağır gelmekte, çoğu kezkefaleti ödeyebilmek için başkasından borç almak zorunda kalmak-tadırlar. Öte yandan salıverilen çocuklarla ilgili zor şartlar devam et-mektedir. Çoğu kez ikamet yerlerinden uzakta, uzun süreli ev ha-pisleri verilmekte, bu da çoğu zaman okullarından geri kalmalarınasebep olmaktadır. Bu durum bazı sosyal problemleri de ortaya çıkar-maktadır. Geçmişte yaşanan bazı durumlarda kimi çocuklar uyuştu-rucu bataklığına düşmüşler ve işgalcilere ajanlık yapma durumundakalmışlardır.8
İsrail mahkemeleri tutuklanan Kudüslü çocukların çektikleri sı-kıntılarda büyük pay sahibidir. Bu pay, işgal polisinin çocukları sor-gulanmaları amacıyla uzun süreli gözaltına alma taleplerine doğ-rudan olumlu cevap vermekten başlamaktadır. Tutuklamaların sonçare olması gerekirken bu mahkemeler bunu çocuklara karşı ilk uy-gulama ve metot olarak kullanmaktadırlar. Yargıçlar çocukların po-lis ve soruşturmacılar tarafından şiddet ve işkence gördüklerine dairşikâyetlerini, işkence ve darp izleri vücutlarında görülse dahi önem-sememektedirler. Çocukları serbest bırakmaya meyilli olsalar bile bu-nun için yüksek miktarda kefaletler, ikamet yerinden uzaklaştırma,birçok durumda zorunlu eğitimden yoksun bırakma, ailenin, akraba-lardan birinin evinde kalma imkanı bulunmaması halinde çocuklarınıbarındırabilmek için bulundukları yerden uzak yerde bir ev kiralamakzorunda kalmaları gibi zor şartlar ileri sürmektedirler. Bunlardan dahailerisi çocuğun davranış polisine sevk edilmesidir. Bu, çocuğun salı-verilmesinin uygun olup olmadığına karar vermek için çocuğun veailesinin sosyal-psikolojik durumunu inceleyen sosyal uzmanlık bi-rimidir. Bazı davranış polisleri, görev sınırlarını aşmakta ve serbestbırakılmalarını sağlayacak olumlu rapor yazma karşılığında çocuklar-dan itiraf istemektedirler. Mahkemelerin çocuklar hakkında aldıklarıkararlar, çocukları caydırıcı kararlar olarak kabul edilmektedir. 9
İFADE Ben aşağıda imzası olan 1998 doğumlu... kimlik no’luAyzeriyye’denHeşaron Çocuk Hapishanesi’nde tutuklu M.F.. Söylediklerimin doğruolması gerektiği, aksi takdirde kanun metnine göre cezai işleme ma-ruz kalacağıma dair yapılan uyarıdan sonra aşağıdaki hususları açık-lamak istiyorum: 1- 27.1.2014 tarihinde sabaha karşı iki buçukta evimden alınarak tutuklandım. Kapıyı çaldılar Babam onlara kapıyı açtı. İçeri girdiler. Sınır korumadan idiler ve yaklaşık on kişi kadardılar. Odaya girip beni uyandırdılar. Kalktım ve giyindim. Doğum belgemi istediler. Kendilerine ibraz ettim. Beni dışarı çıkardı- lar. Ellerimi arkadan plastik kelepçe ile bağladılar. Gözlerimi kapattılar. Bir asker yüzüme tokat attı ve cipe binmemi is- tedi. Beni ciple “Mealim Adomim” yerleşim yerine götürdü- ler. Yolda beni dövmediler. 2- “Mealim Adomim”de polis soruşturmacı tarafından sorgum başladı. Çocuk soruşturmacısı olup olmadığı konusunda ken- dini tanıtmadı. Yasal uyarıları yapmadı ve sorgulama esna- sında bana haklarımı bildirmedi. İsmini hatırlamıyorum. Elle- rimdeki ve gözlerimdeki bağı çözdü. Sorgulama için herhangi bir kayıt yapılmadı. Soruşturmacı bazı resimler getirdi ve on- lar hakkında soru sordu. Ona her ne kadar ben değilim dediy- sem de belki on kez yüzüme, başıma ve boynuma vurdu. Bu10
durum yaklaşık bir saat devam etti. Beni odanın dışına çıkar- tıp koridorda oturttular. Yine ellerimi arkadan bağladılar. Göz- lerimi kapattılar. Tekrar sorgulamaya başladılar. Bu sefer başka bir soruşturmacı geldi. Koridorda olduğum sırada orada bulu- nan askerlerce zaman zaman dövüldüm.3- Bu sefer sorgulamam sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alı- nıyordu. Yasal uyarılar yapıldı. Bir avukata danışma hakkım olduğu söylendi. Avukata telefon ettik cevap vermedi. Bu sı- rada saat yaklaşık sabah dört buçuk idi. Fakat yine kendini ta- nıtmadı, çocuk soruşturmacısı olup olmadığını söylemedi. Sor- gulamam başladı. Az sonra o günün sorumlu polisi geldi. Kayıt cihazını kapattı ve şiddetli bir şekilde yumruk ve tekmelerle bana vurmaya başladı. Soruşturma üç saat sürdü. Arada bir po- lis bana vuruyordu ve cihaz kayıt dışıydı.4- Beni koridora çıkarttılar ve sabah saat dokuza kadar yerde oturt- tular. Ellerim plastik kelepçeyle bağlıydı ve gözlerim bandaj- lıydı. Ben oturur haldeyken askerler bana vuruyorlardı. Kim ve nasıl bilmiyorum ve bana sövüyorlardı.5- Sonra beni polis aracıyla Avfer’e götürdüler. Ancak beni orada kabul etmediler. Çünkü ben Kudüs kimliği taşıyordum. Ramle hastanesine yöneldik. Bir arkadaşım burnundan yaralanmıştı. Ramle hastanesine akşam geç saatlerde varmıştık. Orada uzun süre kaldık. Hastanedeki doktorlar arkadaşıma Avfer’e giriş izni verdiler. Ertesi sabah bizi tekrar Avfer’e götürdüler. Arka- daşımı kabul ettiler beni yine kabul etmediler. Ben Avfer’den döndüm ve bir gün bir gece boyunca polis arabasında kaldım. Bu arada beni Asyun’daki ordu kampına götürdüler. Gece bo- yunca da orada kaldık. Bir süre için beni arabadan indirdiler 11
sonra tekrar bindirdiler. Bu sürede gözlerim ve ellerim bağ- lıydı. Üçüncü gün Avfer mahkemesine gittim. Mahkemem üç gün ertelendi. Sonra beni buraya (Heşaron Hapishanesi) getir- diler. Arabada bulunduğum esnada ve mahkemede önce tuva- lete gidemedim. Ne zaman izin istesem reddettiler. Bu sebeple çok su içmiyordum. Bana günde bir kez yemek veriyorlardı. Tuvalete gittiğim ilk gün mahkeme günüydü. 6- Daha sonra Heşaron cezaevinden mahkemeye gittim. Sağlık problemlerinden ve kalp çarpıntılarından şikâyetim vardı. Ha- pishanede ilaç alamıyordum. Sürekli olarak hastanede göze- tim altında bulunma ihtiyacım vardı. Açıklayanın İmzası M.F. 034862896 kimlik no’lu Avukat Firas Sabah olarak ifade ediyo-rum ki, 27/5/2014 günü önüme Heşaron Çocuk Hapishanesi’nde...kimlik no ile tanıdığım tutuklu M.F. getirildi. Kendisine yasal uyarıyapıldı. Benim önümde söylediklerinin doğru olduğunu imzaladı. İmza Avukat Firas Sabah12
İFADE Ben aşağıda imzası olan 26/02/1992 “Sur Bahr” doğumlu... Kim-lik no’lu Heşaron Çocuk Hapishanesi’nden M.A. Söylediklerimindoğru olması gerektiği, aksi takdirde kanun metnine göre cezai iş-leme maruz kalacağıma dair yapılan uyarıdan sonra aşağıdaki husus-ları açıklamak istiyorum: 1- 1.12.2013 Pazar günü tutuklandım. Eve geldiklerinde beni bu- lamadıkları için akşam saat altıda Meskubiye polisine kendim gittim. Meskubiye’de oda (4)’te idim. Babam da yanımdaydı. Kimliğimi polise verdi ve sorguya girdim. Babam eve döndü. Kimliğimi, adı Behçet olan soruşturmacı, babamdan almıştı. İçeri girdiğimde yanında iki soruşturmacı daha vardı. Birinin ismi Ala idi. Diğerininkini hatırlamıyorum. Beni taş atmakla suçladılar. Ben kabul etmedim. Bunun üzerine ailemi tutukla- mak ve sorgulamaya almakla tehdit ettiler. Ben itiraf etmeyi reddettim. Beraberinde bağırma ve galiz ifadelerle sövme baş- ladı. Bu durum yaklaşık bir saat böyle devam etti. 2- Daha sonra özellikle Behçet ve Ala, vurmak üzere saldırmaya başladı. Beni boğmaya çalışıyor, yumruk ve tekmelerle vuru- yorlardı. Darbeler yüzümde ve midemde yoğunlaşıyordu. Du- rum bu şekilde iki saat devam etti. Bana çeşitli sorular soruyor cevap vermediğimde vuruyorlardı. Bu esnada ellerim ve ayak- 13
larım bağlıydı. Sorgulama, içinde bir masa ve sandalyelerin bulunduğu küçük bir odada oluyordu. 3- Sorgum, gece 11’e kadar devam etti. Parmak izimi almaya zor- ladılar ve Meskubiye’ye (cezaevine) gittik. Burada yer olma- dığını söylediler. Bunun üzerine başka yere, Toyota marka bir arabayla Beyt Şimeş’e götürdüler. Yanımda üç soruşturmacı vardı. Ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Yolda soruşturmacılar eve dönebilmem için itiraf etmemi istiyorlardı. Beni Meskubiye ce- zaevine götürdüklerinde bir odaya aldılar. Orada bir gardiyan vardı beni aramadan geçirdi. Elbiselerimi de elle kontrolden geçirdikten sonra yeniden elbiselerimi giydim. 4- Beyt Şimeş’e vardık. Polisler elbiselerim üzerindeyken elle- riyle üzerimi aradılar. Orada sorguladıkları yaklaşık 20 yaşla- rında bir genç vardı. Bizi bir odaya koydular. Kardeşimi hapis- haneden tanıdığını söyleyerek benimle konuşmaya başladı ve neyle suçlandığımı sordu. Ben de ona konuyu anlattım. Yak- laşık yarım saat birlikte kaldık. 5- Ertesi gün soruşturmacılar beni Kudüs’te mahkemeye götürdü- ler. Mahkemeye girdiğimde ellerim bağlıydı. Ailem ve avuka- tım yanımdaydı. Soruşturma için duruşmam bir hafta sonraya ertelendi. Sonra yine beni Oda 4’e aldılar. Sorgulama akşam saat altıya kadar sürdü. 6- Sonra beni Meskubiye cezaevine götürdüler. Normal aramadan geçirdiler. Sorgum bir hafta bu şekilde devam etti. Üç kez sorgu yapılıyordu. Akşam saat 7’de başlıyor, gece 11’e kadar devam ediyordu. Odada iki ya da üç soruşturmacı bulunuyordu. 7- Gözaltı sürem birkaç kez uzatıldı. Meskubiye’de tam bir ay kal- dım. Sonra beni Heşaron’a naklettiler. Meskubiye’de bir odada14
idik. Hepimiz de küçüktük. Birisi cinayet zanlısıydı. Gündeyalnızca 15 dakika birlikte dışarı çıkıyorduk.8- Sorgulama boyunca ne ailem ne de avukatım bir kez bile gel-mediler. Açıklama yapanın imzası M.A. 034.862.896 kimlik nolu Avukat Firas Sabah olarak ifade ediyo-rum ki, 27/05/2014 günü önüme Heşaron Çocuk Hapishanesi’nde...Kimlik no ile tanıdığım tutuklu M.A. getirildi. Kendisine yasal uyarıyapıldı. Benim önümde söylediklerinin doğru olduğunu imzaladı. İmza Avukat Firas Sabah 15
İFADE Ben aşağıda imzası olan, 10/09/1997 Sur Bahr doğumlu... Kim-lik no’lu Heşaron Çocuk Hapishanesi’nde tutuklu S.A. Söyledikle-rimin doğru olması gerektiği, aksi takdirde kanun metnine göre ce-zai işleme maruz kalacağıma dair yapılan uyarıdan sonra aşağıdakihususları açıklamak istiyorum: 1- 12.1.2014 Pazar günü öğle üzeri saat bir buçukta Telaviv’den alınarak tutuklandım. Oradan önce sabah saat 5’te eve gelmiş ve beni bulamamışlardı. Evi aramışlar ve dağıtmışlar, iki ya- şındaki küçük kız kardeşim Fatma’yı iteklemişlerdi. Diğer ay- rıntıları bilmiyorum. Dedemin evine gidip orada da arama yap- mışlar, babamı Meskubiye’ye çağırıp beni sormuşlardı. Babam öğretmene telefon etmiş, soruşturmacılar da gelip öğretmenle konuşmuşlardı. Ardından beni tutukladılar. Tutuklandığım es- nada bana vurmadılar. 2- Sonra beni Kudüs’e götürmek üzere soruşturmacıların araba- sına aldılar. Oda 4’e ulaştık. Yol boyunca ellerim ve ayakla- rım bağlıydı. Oda 4’e ulaşır ulaşmaz bir polis resmimi çekti. Beni içeri aldılar. Avukat Andrey Rozental geldi; bulunduğum odaya girip yanıma oturdu. Bana bazı haklarım olduğunu ve soruşturmacıların yalancı olduklarını söyledi. 3- Avukat çıktı ve sorgulama başladı. Soruşturmacıdan babamı eve göndermesini istedim. Hala ellerim bağlıydı. İlk yaptığı16
şey saçlarımın tıraş edilmesini sormak oldu. Benim yalancı ol- duğumu ve Sur Bahr’daki en büyük bozguncu olduğumu söy- ledi. Soruşturmacının adı Hişem idi, yanındaki de Ala idi. Hi- şem arkamda durdu ve eliyle boynuma vurmaya başladı. Taş atıp atmadığımı her sorduğunda ben de hayır diye cevapladı- ğımda yumruk ve tekmelerle bana vuruyordu. Bir, bir buçuk saat kadar durum böyle devam etti. Sonra arkadaşımın aley- hime itirafta bulunduğunu söyledi. Bu sırada soruşturmacı ba- ğırıyor, masaya vuruyor, bana ve aileme küfrediyordu. Babamı, annemi ve kız kardeşimi tutuklamakla tehdit ediyordu. Babanı yaralanan kızın tedavisine karşılık hastane ücretini ödemek zo- runda bırakırız diyorlardı.4- Arkadaşım A.A.’i getirdiler. Tanıdığımı inkar ettim. Arkada- şım konuşmamı ve söylememi istedi. Ben reddettim ve neler olduğunu bilmediğimi söyledim.5- Gece saat 10’a kadar sorgulamam devam etti. Yanımda bulunan eşyaları benden aldılar. Parmak izi verdim. Beni Meskubiye’deki tutukevine götürdüler. Meskubiye’de elbiselerimi elleriyle kont- rol ettiler. Çıplak olarak bir mesafeyi yürümemi istediler. Elbi- seleri sarmamı istediler, ben de sardım. Sonra elbisemi giymemi istediler. Ardından hastane doktoru beni muayene etti.6- Sonra beni bir odaya götürdüler. Orada İsaviye’den yaşıt genç- ler vardı. Hepsi de güvenliktendiler. Ayrıca cinayet zanlısı başka iki tutuklu daha vardı. Günde bir kez birlikte bir saat kadar dı- şarı çıkıyorduk.7- Sonraki gün beni mahkemeye götürdüler. Ailem ve avukat da oradaydı. Mahkemem iki gün tecil edildi. Ellerim ve ayakla- 17
rım bağlı olarak beni posta arabasıyla mahkemeye götürdüler. Bağlarımı ancak mahkeme salonunda çözdüler. 8- Mahkemeden sonra ikindi vakti soruşturmacılar geldi. Beni sorgulamaya götürdüler. Oda 4’te soruşturmacı Hişem vardı. Odaya adı Timur olan başka bir kişi de girdi. Aynı suçlama konusunda beni sorgulamaya başladılar. Yaklaşık olarak dört buçuk beş saat kadar kaldım. Sorgu odası küçüktü ve içinde bilgisayar, masa ve kamera vardı. Sorgumu kaydediyorlardı. Ancak dövüldüğüm celse kaydedilmedi. 9- Sağlık sorunlarım vardı. Ocak ayından beri kabızlık şikâyetim bulunuyordu. Dört günde bir tuvalete gidiyordum. Muayene olmaya da gittim, fakat fayda vermedi. Her defasında dok- tor bana hastaneye nakledileceğimi söylüyor, daha sonra ih- tiyaç olmadığını ifade ediyordu. Bana ilaç veriyor, fakat fay- dalı olmuyordu. Açıklama yapanın imzası S.A. 034862896 kimlik nolu Avukat Firas Sabah olarak ifade ediyorumki, 27/5/2014 günü önüme Heşaron Çocuk Hapishanesi’nde... Kimlikno ile tanıdığım tutuklu S.A. getirildi. Kendisine yasal uyarı yapıldı.Benim önümde söylediklerinin doğru olduğunu imzaladı. İmza Avukat Firas Sabah18
İFADE Çocuğun adı: A.Ğ. İfade Tarihi: 24.4.2014 Çarşamba Doğum Tarihi: 4.10.1997 Yaşı: 17 İkameti: Rasu’l-Amud Reşidiye Okulu on birinci sınıf. A.Ğ. tutuklanması hakkında şunları söylemektedir: “18.4.2014 Cuma günü namazdan sonra Rasu’l-Amud’da bulu-nan amcamın evine gidiyordum. O sırada Rasu’l-Amud civarındaçatışmalar vardı. Rasu’l-Amud mıntıkasındaki amcamın evine var-dığımda bir kısım gizli polis güçleri o bölgeye saldırdı. İsrail gizli po-lisi (Kuvvatu’l-Musta’rabin) bu bölgeden kaçan gençlere saldırmış-lardı. Ben çatışmalara katılmadığım için kaçmamaya karar verdim.Orada aniden polisler üzerime çullandılar, saldırdılar, on dakika bo-yunca başıma, yüzüme ve ayaklarıma şiddetle vurdular. Orada sivilpolis (Kuvvatu’l-Musta’rabin) tarafından tutuklanan iki genç dahavardı. Arkadan ellerim ve gözlerim bağlanmıştı. Beni sivil polisler-den bir grup eşliğinde bir ciple oradan aldılar. Sivil polis güçleri benigözleri kapalı olarak nerede olduğumu bilmeden ciple yaklaşık ikisaat dolaştırdılar. Polisler beni yere yatırdıktan sonra da dövmeye de-vam ettiler. Daha sonra birisi bir kâğıt getirdi ve tutukluluğum müd-detince dövülmediğime dair imza atmamı istedi. Kâğıdı imzalamayı 19
reddettim. İki saat sonra beni polis merkezine götürdüler. Çok küçükbir odaya konuldum. Ellerim ve ayaklarım hala bağlıydı. Bu şekildebeni dizlerimin üzerinde ve yüzüm duvara dönük olarak oturmayazorladılar. Bir avukat, merkeze beni ziyarete gelinceye kadar bir müd-det bu şekilde kaldım. Avukatla olan konuşmam tutukluluk şartlarımve çocuk tutuklu hakları ile ilgiliydi. Daha sonra amcamın oğlunungelişine kadar soruşturmam tamamlandı. Ancak soruşturmacı, çocuksoruşturması uzmanı değil, genel soruşturmacıydı.” Soruşturma boyunca soruşturmacı, çocuk yaştaki A.Ğ.’i polise taşatmakla suçladı. Soruşturma 20 dakika sürdü. Bu esnada çocuğun el-leri ve ayakları bağlıydı. Sonra tekrar küçük odaya konuldu ve fo-toğrafı çekilip parmak izleri alındı. Üç saat sonra Meskubiye merke-zine götürüldü. Orada bir doktor tarafından muayene edildi. ÇünküA.Ğ.’in sağlık durumu çok iyi değildi. Muayene sonrasında doktor,A.Ğ.’in hastaneye (Hudasa Ayn Karim) sevkine karar verdi. Bir saatsonra polis aracıyla hastaneye nakledildi. Hapishane görevlileri eşli-ğinde ve hala elleri bağlıydı. Saat gece 11 buçuk idi. Acil bölümünevarıldığında bir hapishane görevlisi eşliğinde ve elleri bağlı olarakmuayene edildi. Aynı saat içinde A.Ğ.’in tedavisine onay vermeleri20
için ailesiyle iletişim sağlandı. Sabah saat 2 buçukta A.Ğ. elleri veayakları bağlı olarak cezaevi görevlileri eşliğinde nakledildi. İçindeiki gencin bulunduğu bir odaya konuldu. A.Ğ.’in yargılanması Cu-martesi günü akşamı gece saat onbir buçukta idi. A.Ğ.’in yargılan-ması esnasında hakim, sağlık durumunun sebebini sordu. A.Ğ. se-bep olarak kendisini şiddetle döven gizli polisi gösterdi. DuruşmasıSalı gününe ertelendi. Cumartesiden Salı gününe kadar A.Ğ.’in tutukluluk müddetinindevamına karar verildi. Bu arada A.Ğ.’le ilgili herhangi bir soruş-turma yürütülmedi, ancak iki kez ani olarak bulunduğu yerden çıka-rıldı. Yargılama günü olan Salı günü A.Ğ. elleri ve ayakları bağlı ola-rak polis aracıyla mahkemeye götürüldü. Mahkeme A.Ğ.’in serbestbırakılmasına karar verdi. (5 gün ev hapsi), 6 ay boyunca ailesince5 bin şekel kefalet ödenmesine, 250 şekel para cezası ödemesine veA.Ğ.’in 100 şekel kefalete imza atmasına hükmedildi. Çocuk yaştaki A.Ğ.’in karşılaştığı hak ihlalleri aşağıdaki şekil-dedir: 1- Gizli polis birimi (Kuvvatu’l-Musta’rabin) tarafından kendi- sine vahşice saldırılması. Bunda tutuklama işleminin uygulan- ması için güç kullanımını yasaklayan kanuna aykırılık söz ko- nusudur. Kanuna göre güç, ancak tutuklanmak istenen kişinin direnç göstermesi halinde, o da durumuna uygun şartla kulla- nılabilir. Bu da ancak ona zarar vermek için değil yakalaya- bilmek için olmalıdır. 2- Topluluğun önünde bağlanması ve gözlerinin bandajlanması. 3- Yasal uyarı yapılmadan ve en önemlisi susma hakkı olan hak- ları kendisine bildirilmeden sorgulanması. 4- Olaylar hakkında uzman olmayan genel soruşturmacı tarafın- dan sorgulanması. A.Ğ.’in ifadesi Rasu’l-Amud’daki evinde alınmıştır. 21
22
İFADE Çocuğun adı: R.R. İfade Tarihi: 14.4.2014 Çarşamba Doğum Tarihi: 6.7.1999 Yaşı: 15 İkamet adresi: Akabe el-Halidiyye-Eski şehir R.R. tutuklanması hakkında şunları söylemektedir: “İkinci ayın 10’unda akşam üzeri saat beş buçukta bazı ihtiyaç-ları satın almak üzere dükkâna giderken evimin kapısında tutuklan-dım. (Burada çocuğun soruşturmaya gelmesi için ailesi tarafındanbir çağrının yöneltilmesini gerektiren kanunun ihlali vardır.) Sayıları15’i bulan istihbarat elemanları mahallede beni arıyorlardı. Beni so-kakta bulunan kimselere ve çocuklara soruyorlardı. Yanıma geldik-lerinde R.R. sen misin? diye sordular. “Evet, benim”dedim. Onlar-dan biri ellerimi arkadan bağladı. (Topluluk önünde çocuğun ellerininbağlanması kanuna aykırıdır.) Bunu kendilerini tanıtmadan yaptı-lar. (Kanun, polislerin ve emniyet güçlerinin tutuklama işlemini ger-çekleştirmeden önce kendilerini tanıtmalarını zorunlu kılmaktadır.)Beni Haitu’l-Berrak meydanına götürdüler. Yolda elleriyle başımavuruyorlardı. (Bunda genel olarak tutukluya, özel olarak çocuklara 23
ve özellikle de ortada çocuk R.R.’in tutuklanmaya karşı bir direnişisöz konusu değilken vurmayı yasaklayan kanunun ihlali vardır.) Yolboyunca bana Karmi mahallesinde yerleşimcilere ve polislere molo-tof kokteyli atmaktan sanık olduğumu söylüyorlardı. (Kanun, çocuk-ların yolda polislerce soruşturulmasını yasaklamakta ve çocuklarınsoruşturmasının olay uzmanlarınca yapılmasını zorunlu kılmakta-dır.) Onlara bir şey yapmadığımı söyledim. Haitu’l-Berrak’a gel-diğimizde ellerimi önden bağladılar ve bir saat boyunca beni yereoturmaya zorladılar. Orada oturduğum müddet içinde orada bulunanYahudiler bana bakıyor ve benimle alay ediyorlardı. (Tutuklunun el-leri bağlı olarak uzun süre topluluk önünde oturtulması, çocuk hak-larına ve topluluk önünde özellikle de bu topluluk düşman ve çocuklaalay etmeye başlayan bir topluluk ise bu tarz bir muameleyi yasak-layan kanunu ihlal etmektir.) Sonra içinde 4 istihbarat elemanının bulunduğu istihbarat aracıylaellerim bağlı olarak kışla soruşturma merkezine götürüldüm. Dahasonra beni istihbarat odasına aldılar.” Soruşturma odasına götürülmeden önce arandı ve elbiseleri tama-men çıkarıldı. (Bu tarz bir arama yalnızca cinayet suçlularına uy-gulanır. Bunun sebebi de uyuşturucu maddeler kesici aletleri içerisokma endişesidir.) Arama işleminin bitmesinden sonra soruşturmaodasına götürüldü ve onu elleri bağlı olarak küçük bir sandalyeyeoturttular. (Kanun, kaçma ihtimali veya başkalarına zarar vermeendişesi dışında çocuğun soruşturmasının elleri bağlanmaksızın ya-pılmasını emreder.) Odada olayın soruşturmacılarından olmayan 6kişi vardı. Yasal uyarıyı ve hakların bildirimi konusunda herhangibir uyarı yapmamışlardı. R.R.’e şunu söylüyorlardı: “Sen ve seninde katıldığın ve beraberinde olan topluluktan bazı kimseler, Karmi24
mahallesinde yerleşimcilere molotof kokteyli attınız.” R.R. onlarabir şey yapmadığını söylüyordu. Soruşturma boyunca ellerine bir ci-haz konuldu. R.R.’in söylediğine göre cihaz elleri inceliyordu. So-ruşturma boyunca R.R.’in ellerine şiddetli elektrik verildi. Göğsüneayaklarına ve karnına vuruldu. Göğsüne vurulan darbe şiddetliydi.Soruşturma süresi akşam 8‘den sabah 2’ye kadardı. (Çocuğun söy-lediğine göre: Soruşturma, soruşturmacıların odasında onlardan 6kişinin huzurunda ailesinden kimse ya da avukat bulunmaksızın ya-pıldı. Onun soruşturmasını yapanlar olaylar hakkında uzman so-ruşturmacılar değildi. Kendisine yasal uyarı yapılmamış ve haklarıbildirilmemişti. Bunlar arasında ailesinin soruşturmada bulunması,avukata danışılması ve susma hakkı vardır. Aynı zamanda kendisinedövme ve elektrik verme yoluyla şiddet uygulanmıştır. Soruşturmasıgeceleyin yapılmıştır. Halbuki kanun, çocukların gece vakti soruştu-rulmasını yasaklamaktadır. Kanun bu saatleri akşam 10’dan sabahsaat 7’ye kadar sınırlamıştır.) Sonra R.R. elleri bağlı olarak istihba-rat arabasıyla Meskûbiye merkezine götürüldü. Bir saat süreyle kü-çük odaya (hücre) konuldu. Gece 3’ten sonra içinde genç bir çocuğunbulunduğu bir odaya konuldu. Sabah saat 5’te elleri ve ayakları bağlıolarak soruşturmaya götürüldü. Soruşturmacı, R.R.’i Karmi mahalle-sinde yerleşimcilere ve polise molotof kokteyli atmakla suçluyordu.R.R. ise bir şey yapmadığını söylüyordu. Soruşturma sabah 5’ten7’ye kadar sürdü. R.R. posta arabasıyla Meskubiye’den mahkemeyeelleri bağlı olarak götürüldü. (Burada aynı hak ihlalleri tekrarlandı.)Mahkemeye varıldığında R.R. yine elleri ayakları bağlı olarak 3-4saat süreyle küçük bir odayla konuldu. Daha sonra mahkemeye gö-türüldü. Hakim de molotof atılmasından başka R.R.’in birçok prob-lem çıkardığından ve Mescid-i Aksa’da taş attığından söz ediyordu. 25
Mahkeme R.R.’in ailesi ve avukat olmaksızın 10 dakika sürdü. (Bu-rada tutuklu çocuk hakkındaki ihlal, onu temsil edecek ve savuna-cak bir avukattan mahrum bırakılması ve ailesinin mahkeme oturu-munda bulundurulmamasıdır. Kanuna göre yasal temsil olmaksızınherhangi bir çocuğun tutukluluk halinin uzatılması yasaktır. Çocukmahkemede kendisi hakkında ne yapıldığı ve mahkemenin ne zamanakadar uzatıldığını bilememiştir.) Daha sonra R.R. elleri bağlı olarakMeskubiye’ye götürüldü. Soruşturma, öğleden sonra 2’den akşam10’a kadar devam etti. Sonra R.R., içinde aynı suçlamalarla karşıkarşıya kalan 5 gencin de bulunduğu bir odaya götürüldü. (Odadabirbirleriyle hiç konuşmadılar).26
Üçüncü gün R.R.’in aynı suçlamalarla yapılan sorgulaması sonaerdi. Dördüncü gün R.R.’in elleri bağlı olarak mahkemeye götü-rüldü. Hakim kendisine yöneltilen aynı ithamlardan söz ediyordu.Daha sonra R.R. soruşturma için kışla merkezine götürüldü. R.R.ile beraber aynı davada suçlanan çocuk M.S.’de onunla birlikte kışlamerkezine götürüldü. Kışla merkezinde R.R. ve M.S.’in her birininsoruşturması ayrı odalarda yapıldı. Daha sonra her biri bir odada ol-mak üzere birlikte sorgulamaları yapıldı. M.S. ve R.R.’in her biri-nin elleri ve ayakları bağlıydı. Suçlama, molotof kokteyli atmak idi.Saat 4’ten 6’ya kadar (2 saat) süren soruşturmada her ikisi de birşey yapmadıklarını söylüyorlardı. Odadan çıktıklarında bazı asker-ler R.R. ve M.S.’e sert bir şekilde vurdu. Saldırı esnasında R.R.’inomuzu kırıldı ve kendisine elektrik verildi. (Bu, genel olarak tutuk-lulara özel olarak da çocuklara bedensel saldırıyı yasaklayan kanu-nun tehlikeli bir ihlali sayılmaktadır.) Bundan sonra (adı İlyas olan)bir polis, R.R.’in annesiyle iletişim kurdu. Polis, R.R.’in annesiylekonuştu ve ona R.R.’in omuzunun kırıldığını söyledi. Sonra R.R. veM.S., Meskubiye’ye nakledildi. R.R., Meskubiye’deki muayene oda-sına götürüldü ve orada omuzuna ilaç ve tedavi uygulandı. Sonra,içinde 6 tutuklunun bulunduğu odaya götürüldü. R.R., yapılan sorgu-lamanın tümünde elleri bağlıydı. Sonra yine elleri ve ayakları bağlıolarak mahkemeye götürüldü. Mahkemede hakim, kendisine yönel-tilen suçlamayı söyledi. Suçlama, R.R.’in İsrail devleti için tehlikeolduğu ve öldürme olaylarını başlattığı şeklindeydi. Bu sefer R.R.’inyargılanması, annesinin ve devletin avukatının (tutuklunun avukatı-nın bulunmadığı durumlarda devletin atadığı avukat) huzurunda ya-pıldı. Sonrasında elleri ve ayakları bağlı olarak Meskubiye’ye götü-rüldü. Ertesi gün R.R.’in sorgulaması gece 11’den sabah 7’ye kadar 27
devam etti. (Burada çocukların geceleyin sorgulanmalarını yasak-layan kanunun ihlali söz konusudur.) Ertesi gün, yargılanmasının ikihafta süreyle ertelendiği merkezi mahkemeye nakledildi. Bu iki haftaboyunca R.R. 4 kez hücreye konuldu. Tutukluluğu boyunca ailesininve avukatın ziyareti gerçekleşmedi. İki hafta sonra bağlı olarak mer-kezi mahkemeye nakledildi. Mahkemede hakim, R.R.’in davranışpolisine gönderilmesi (tutuklama yerine kefalet imkanını inceleyensosyal uzman) kararını verdi. Sonra tekrar Meskubiye’ye gönderildi.Davranış polisi ile görüşmesi esnasında davranış polisi, R.R.’den ken-disine yöneltilen suçları itiraf etmesini bu durumda çıkması için ken-disine yardımcı olacağını söyledi. (Burada görevinin sınırlarını aşmasöz konusudur.) Bundan sonra R.R.’in mahkemesi bir ay sonraya er-telendi. Tutukluluğu süresince R.R. 4 kez merkezi mahkemeye götü-rüldü. Son kez götürüldüğünde 25 Mart’ta salıverildi. 12 Mayıs’takigelecek mahkemeye kadar ev hapsinde tutulmasına karar verildi. R.R.şu ana kadar ev hapsinde bulunmakta, kayıtlı olduğu ve evine 5 da-kikalık mesafede bulunan Eytam okuluna gidememektedir. NOT: R.R.’in tutuklanmasının birkaç saat ardından istihbarat vepolis güçleri R.R.’in Akabe el-Halidiye’de bulunan evine zorla gir-miş ve hiçbir şey söylemeden evde yatak odası, mutfak ve tuvaletde dahil olmak üzere ayrıntılı bir arama yapmıştır. İfade R.R.’in evinde alınmıştır.28
İFADE Çocuğun adı: İ.Ş. İfade Tarihi: 24.4.2014 Çarşamba Doğum Tarihi: 2.12.1998 Yaşı: 15 İkamet adresi: Hayyu’l-Bustan-Silvan Onuncu sınıf el-Aksa eş-Şer’iyye Lisesi İ.Ş., tutuklanması hakkında şunları söylemektedir: 20 Nisan 2014 Pazar sabahı saat yedi buçukta Babu Hitta’danMescid-i Aksa içindeki okuluma gidiyordum. Okula girmek için BabuHitta’ya vardığımda okulun Mescid-i Aksa alanına bakan bütün ka-pıları, yerleşimci grupların kutsal Mescid-i Aksa’ya zorla girme gi-rişimleri sebebiyle kapalıydı. Genel olarak işgal güçlerinin mescidinkapılarında yapılan uygulamalar nedeniyle Mescid-i Aksa’nın av-lusu içerisinde bulunan okula ulaşmak oldukça zordur ve bu durumMescid-i Aksa içindeki okulda öğrencilerin eğitim görmelerini etki-lemektedir. Özellikle Mescit kapatıldığı zaman okula devam imkânıkalmamaktadır. Kapılardan girildiğinde kimlik ve okul çantalarınınkontrolü yapılmakta, bu arada öğrencilerin birçok araç gereçlerine elkonulmaktadır. Bir defasında bir öğrencinin çantasındaki elmaya bile 29
el koymuşlardı. Kimlik ve çantaların kontrolü yarım saatten fazla sür-mekteydi. Bu da okula gecikmemize neden oluyordu. Her zamankigibi Babu Hitta’dan Mescid-i Aksa’nın avlusu içerisinde bulunanokula girmeye çalıştım. İşgal askerleri orada bulunan kişilerden ka-dınları, erkekleri, yaşlıları ve okul öğrencilerini itiyorlardı. İtişme şid-detlendiğinde askerler insanların üzerine ses bombası attılar ve doğ-rudan üzerlerine saldırdılar. İnsanları tehdit ediyor, sopalarla vuruyorve ses bombaları atmaya devam ediyorlardı. Bu arada bir asker beni arkaya doğru itti. Başımı onun başına da-yayarak askere direndim. Bunun üzerine bir grup asker bana saldı-rıp yakalamak istediler ve beni kalabalığın içinden çekmeye başladı-lar. Buna karşılık insanlar beni savunmaya çalışıyorlardı. Daha sonraaskerler, insanların ve benim üzerime biber gazı sıktılar, başıma veyüzüme vurmaya başladılar. Sonunda tutuklandım. Beni kalabalığınyanından uzaklaştırdılar ve ellerim kelepçeli olarak yere oturmayazorladılar. Askerler beni aramaya başladılar ve içlerinden biri polisevurmakla suçlandığımı söyledi. Polis bana nereli olduğumu sordu.30
“Silvanlıyım” dedim. Asker şöyle cevap verdi: “Silvan’dan geliyor-sun ve burada kabadayılık mı yapıyorsun?” Bundan sonra İ.Ş. Babu’l-İsbat’a götürüldü. Orada da elleri bağlıtutuklu bir genç bulunuyordu. İkisi de Babu’r-Rahmet yoluyla bir polisaracının kendilerini beklediği başka bir tarafa doğru sürüldü. O araçlaBabu’l-Halil’de bulunan kışla polis merkezine götürüldüler. İ.Ş. şöyle diyor: “Ellerim bağlı olarak kışlaya ulaştım. Zorla yere oturtuldum. Ba-şım da yere doğru indirildi. Burası bir koridordu. Ne zaman başımıkaldırmaya çalışsam bir polis geliyor ve bana vuruyordu. Polis ara-cında da durum böyleydi. Yaklaşık yarım saat bu koridorda kaldım.Sonra bana sandviç ve bir şişe su getirdiler ve beni bir hücreye attı-lar. İçinde bir yatak ve bir tuvalet bulunuyordu. Oldukça küçük bir 31
odaydı ve ellerim bağlıydı. Yarım saat sonra beni içinde Tayyibeşehrinden tutuklu bir gencin bulunduğu küçük bir odaya naklettiler.Odada ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Daha sonra beni odadan çı-karıp tekrar koridora getirdiler. Sonra bir soruşturmacı geldi ve kim-lik numaramı, ailemin telefon numarasını sordu ve bir kağıda imzaatmamı istedi. Yazı İbraniceydi. İçinde yazılanları anlamıyordum.İmzalamayı reddettim.” Bunun sonrasında üç saat yerde oturur vaziyette kaldım. Avukatgeldi. Avukatın çıkmasının ardından İ.Ş.’in elleri yine bağlandı. Avu-katla görüşme esnasında polis bağları açmıştı, çıkışından sonra tekrarbağladı. Sorgulama odasına götürüldükten sonra soruşturmacı Arapçakonuşuyordu. “Sorgu odasında annem de bulunuyordu. Soruşturmacıbeni polise vurmakla suçluyor, ancak ben polisin söylediklerini duy-muyordum. Ben suçlamaları kabul etmedim. Sorgulamanın başındasoruşturmacı yasal uyarıları yapmadı, kendisini tanıtmadı ve olay so-ruşturmacısı değildi. Sorgulama süresi bir saat idi. Sorgulama bittik-ten sonra annem odadan çıkarıldı. Parmak izim alındı, fotoğraflarımçekildi ve tekrar koridora götürüldüm.”32
Bundan sonra İ.Ş. elleri ve ayakları bağlı olarak polis aracıyla mah-kemeye nakledildi. Mahkemede elleri bağlı olarak bekleme odasınagötürüldü. Annesi ve avukat mahkemeye geldiler. Mahkeme kararı,30 gün okul hariç olmak üzere Mescid-i Aksa’ya girişinin yasaklan-ması, 2000 şekel kefalet ödenmesi oldu. Ardından İ.Ş. tekrar kışlayagötürüldü. İ.Ş.’in sorgulanması esnasında soruşturmacı, 30 gün bo-yunca Mescid-i Aksa’ya girişinin yasak olduğundan ve problem çı-karmaması gerektiğinden söz ediyordu. Eğer İ.Ş.’in problem çıkar-dığı tespit edilirse tekrar hapishaneye konulacağını ifade etti. Dahasonra İ.Ş. salıverildi. Ailesi sağlığından emin olmak için onu öncedoktora götürdü. Sonra evlerine gittiler. Küçük İ. Ş.’in karşılaştığı hak ihlalleri: 1- Şiddet kullanarak tutuklanması ve yüzüne biber gazı sıkıl- ması. 2- Bağlanması ve insanların önünde çekiştirilmesi. 3- Tutuklamak isteyen askerler tarafından dövülmesi ve üzerine saldırılması. 4- Uzun bir süre başka bir tutukluyla aynı yere konulması. 5- Kendisini tanıtmayan bir soruşturmacı tarafından sorgulan- ması ve bu kişinin çocuklar konusunda uzman olup olmadı- ğının bilinmemesi. 6- Yasal uyarıların yapılmaması ve haklarının kendisine bildiril- memesi. 7- Mahkemeye götürülüşü esnasında bağlanması. 33
İFADE Çocuğun adı: F. Ş. İfade Tarihi: 11/04/2014 Cumartesi Doğum Tarihi: 17/06/1999 Yaşı: 15 İkamet adresi: Orta sokak-Silvan Tutuklanma tarihi: 6/3/2014 F.Ş., tutuklanması hakkında şunları söylemektedir: “6/3/2014 tarihinde öğle üzeri saat 12’de bir istihbarat elemanı eviaradı, annemle konuştu ve benim Meskubiye’de sorgulanmak üzeregetirilmemi istedi. Daha sonra aynı gün saat üç buçukta tekrar ara-dılar ve soruşturma için gelmemi talep ettiler. Meskubiye’den Oda-4’ten arayan kişi kendim gelmediğim takdirde eve baskın yapılacağıve tutuklanacağıma ilişkin tehditlerde bulundu. Annemle birlikte gittik. Meskubiye’ye vardığımızda polis anneminiçeri girmesine izin vermedi. Sorgulama için beni içeriye yalnız aldı-lar. Sorgu odasında ellerim ve ayaklarım bağlanarak beni sorgu san-dalyesine oturttular. Sorgu, Silvan’da özellikle de Orta Sokak’ta biryerleşimciye taş attığım suçlamasıyla başladı. Soruşturmacı sorguya:“Yerleşimcilere taş atarken yanında kim vardı?” sorusuyla başladı.34
Sorgulama önce ikindi vakti saat 4’ten sabah 2’ye kadar, sonra daiki buçuktan sabah 5’e kadar devam etti. Sorgulama esnasında soruş-turmacı tarafından tehdit edildim ve dövüldüm. Soruşturmacı sürekliolarak ve aralıklarla yüzüme ve vücudumun çeşitli yerlerine yum-ruk vuruyordu. İkinci günün sabahı saat 9’da, ellerim ve ayaklarımbağlı olarak beni mahkemeye götürdüler. Mahkemeye giderken ce-zaevi görevlileri tarafından da dövüldüm. Meskubiye’de küçük birodaya konuldum. Mahkeme zamanı geldiğinde duruşmam Pazar gü-nüne ertelendi. Mahkeme tarafından atanan bir avukat vardı. Sonratekrar Meskubiye’ye götürüldüm ve tek başıma bir odaya konuldum.Geceleyin (cinayetten zanlı) iki gençle birlikte tutuldum. Pazar günü mahkemeye arz edildim. Ellerim ve ayaklarım yinebağlıydı. Mahkemem Çarşamba gününe ertelendi. Mahkemeden sonra tekrar Meskubiye’ye götürüldüm ve soruş-turmacı beni sorgulamaya başladı. Silvan Orta Sokak’ta yerleşimci-lere taş atmakla itham ediliyordum. Yerleşimcilere ve polise taş at-makla itham edilen başka çocuklarla birlikte bir odaya konuldum.Çarşamba sabahı ellerim ve ayaklarım bağlı olarak mahkemeye götü-rüldüm. Mahkemem Pazar gününe ertelendi ve tekrar Meskubiye’yegötürüldüm. Sorgulanmam yine ellerim ve ayaklarım bağlıyken yapıldı ve yineyerleşimcilere taş atmakla suçlandım. Bu kez itiraf etmem için kar-nıma ve başıma yumrukla daha sert bir şekilde vurdu. Aynı zamandasoruşturmacı beni uzun süre hapiste tutmakla tehdit etti.” Dördüncü duruşmada F.Ş. davranış polisine gönderildi. (Kefa-letle serbest bırakılmanın mümkün olup olmadığının belirlenmesiiçin sosyal uzman). Bu şekilde F.Ş.’in alacağı cezanın hafifletilmesiiçin yerleşimcilere taş attığını itirafa ikna etmeye çalışıldı. Bu dav-ranış polisi, Arapçayı akıcı bir şekilde konuşuyordu. 35
Mahkemeden sonra Mecdu hapishanesine nakledildi. Orada he-nüz soruşturması tamamlanmadan bir gün tutuklu çocuklarla birliktebir oda içerisinde kaldı. Sonra (Heşaron) cezaevine nakledildi. Oradada iki gün kaldı. Meskubiye’deki yiyecek ve içecekler oldukça kö-tüydü ve üç kez çıkıyordu. Kudüs’te bulunan Meskubiyedeki merkezi mahkemede yapılanson duruşmada F. Ş., Heşaron cezaevinden çıkarıldı ve salıverildi.Çıkış tarihi olan 26 Mart’tan duruşma günü olan 13 Nisan’a kadarev hapsinde tutulmasına karar verildi. F.Ş., derslerinin zayıflığı sebebiyle okula gitmemektedir. İfade, Silvan’da Orta Sokak’taki F.Ş.’in evinde alınmıştır. F.Ş.’in karşılaştığı hak ihlalleri: 1- Annesinin sorgulamada bulunmasına izin verilmemesi. Bu, ai- lenin sorgulamada bulunmasına sorgulama uygulamasını ihlal etmemek şartıyla izin verilmesini gerektiren kanuna aykırıdır. Çocuk istemiyorsa veya sorgulama başka çocuğu da ilgilendi- riyorsa bu durumda aileye izin verilmeyebilir. 2- Sorgulama genel soruşturmacı tarafından yapıldı. Olaylar hak- kında uzman biri değildi. Sorgulaması elleri ve ayakları bağ- lıyken yapılıyordu. Bu da başkalarının hayatı için tehlike oluş- turma durumu dışında, çocukların elleri ve ayakları bağlıyken sorgulanmalarını yasaklayan kanuna aykırıdır. 3- Sorgulaması gece saatlerinde yapılıyordu ve uyumasına izin verilmiyordu. Bu uygulamada, gece saatlerinde akşam saat 10’dan sabah 7’ye kadar çocukların sorgulanmasını yasakla- yan kanuna aykırılık vardır.36
4- Çocuğun soruşturmacı tarafından darba maruz kalması, genel olarak tutukluların, özel olarak ise çocukların darp edilmesini yasaklayan kanuna aykırılık vardır.5- Topluluk önünde mahkemeye götürülürken ellerinin ve ayak- larının bağlanması.6- Ergenlik çağına gelmiş ve cinayet zanlısı iki gençle birlikte bir odaya konulması. Bunda çocuğun akranı çocuklarla birlikte tu- tulmasını gerektiren kanuna aykırılık vardır. 37
İFADE Çocuğun adı: M. U. Doğum Tarihi: 12/9/2001 İfade Tarihi: 6/5/2014 İfadenin alındığı yer: Bubu’l-Hadid Mescidu’l-Aksa İkameti: Babu’s-Silsile Bölgesi Rasu’l-Amud Erkek Okulunda yedinci sınıfta öğrenci Tutuklanma tarihi: 18/4/2014 M.U. bu ifadesinde henüz on üç yaşına bile girmemişken, geçeniki yıl boyunca defalarca maruz kaldığı tutuklamalar hakkında şun-ları söylemektedir: Bu tutuklanma benim için ilk değildi. Geçmişte de birçok keztutuklandım. İlk tutuklanmam yaklaşık iki yıl önceydi. Evden okuladoğru gidiyordum. Ben ve amcamın oğlu elimizde boş şişeler tutu-yor ve onlarla oynuyorduk. O sırada istemeden elimizden düştü veyakınımızdaki Babu’s-Silsilede bulunan “Beyt Yaho” polis merkezi-nin kapısında durmakta olan bir polise değdi. Komiser ve orada bu-lunan askerler bize saldırdı ve bizi tutukladı. Polis beni saçlarımdantuttu, askerler de elimden tuttu ve bizi polis merkezine götürdüler. Bizisorgulamaya başladılar. Ben onlara vurma kastımızın olmadığını sa-dece oynadığımızı söyledim. Her ne kadar durup onlarla konuşmaya38
çalıştıysam da o polis beni sürekli tekmeliyordu. Defalarca merkez-deki basamaklara düştüm. Uzun süre orada kaldım. Sonra beni kışlamerkezine götürdüler. Orada, içinde iki soruşturmacının bulunduğubir odaya koydular, boş şişeyi atma konusunu sordular. Ben bunun,kasıtlı olarak polise ya da merkeze atılmış olmadığını, yanlışlıkla ol-duğunu söyledim. Fakat bana inanmadıklarını söylediler. Onlardanbirisi vücuduma yumruk attı, diğeri ayaklarıyla tekmeledi. Bunu de-falarca tekrarladılar. Sorgulama bittikten sonra İbranice olduğu için içeriğini bilmediğimkâğıtları imzaladım. Beni odadan çıkardılar ve başka bir yere koy-dular. Bir bayan polis geldi ve neden şişe attığımı sordu. Ben atma-dığımı söyledim; o yüzüme tokat attı. Bunu üç kez yaptı ve odadançıktı. Kışlada yaklaşık üç saat kaldım. Akşam saatlerinde babamı 5000şekel kefalet ödemeye zorladıktan sonra beni serbest bıraktılar. İkinci tutuklanışım geçen seneydi. Sabah saat beşte istihbarat ele-manları ve polis güçleri evimize geldi. Şiddetle kapıyı vurmaya baş-ladılar. Babam onlara kapıyı açtı. Ondan, hakkımda yakalama emriolduğundan beni dışarı çıkarmasını istediler. Ellerinde arama ve tu-tuklama emri olmadığından babam bunu reddetti. Babamı itip zorlaeve girdiler ve beni odamdan aldılar. Polis omzumdan tuttu ve evindışına doğru çekmeye başladı. Ben direnmeye çalıştım. Babam arayagirdi; babam ve amcalarımla polis arasında bir itişme yaşandı. Daha sonra beni evden çıkardılar. Ellerimi arkadan sırtıma bağla-dıktan sonra elimden ve pantolonumdan tuttular. Babu’s-Silsile’dekievden Berrak meydanına varıncaya kadar yol boyunca beni çekişti-riyorlardı. Orada bir istihbarat aracı bizi bekliyordu. Arabaya binme-den önce ellerimi plastik kelepçeyle önden bağladılar. Kelepçe çoksıkıydı. Kışlaya doğru gitmek üzere arabaya bindim. Yol boyunca is-tihbarat polisi boynumdan tutuyor ve başımı aşağıya indiriyordu. 39
40
Yaklaşık olarak sabah vakti saat altıda kışlaya vardık. Üzerimiarayıp anahtarlar ve cebimdeki harçlığım da dahil ne varsa aldı-lar. Şişe atmamla alakalı olarak hemen beni sorgulamaya başladı-lar. Soruşturmacı yüksek sesle yüzüme bağırıyordu. Ona o gün mu-ayene olmak için doktorun yanında olduğumu söyledim. Bugün deeko çekimi için doktorda randevum olduğunu belirttim. Babama te-lefon edip o gün doktorda olduğumu ispatlayacak belgeleri getirme-sini isteyebileceklerini söyledim. Onunla konuştular ve o da belgelerigetirdi. Onları inceledikten sonra yaklaşık olarak ikindi saatlerindebeni salıverdiler. Üçüncü tutuklanışım, Şubat ayındaydı. Amcamın mahalledeki ce-zaevinden çıkmasını bekliyorduk. O esnada bir yerleşimci bize sal-dırmaya yeltendi, ben de kendimi savundum. Bunun üzerine benitutuklayıp kışlaya götürdüler. Bu sefer kimse beni dövmedi ve kötübir muamele ile karşılaşmadım. Soruşturmacı benimle normal bir şe-kilde konuşuyordu. Bana olaylara karışmamamı ve hayatıma önemvermemi tavsiye ediyordu. Ben bir şey söylemedim bir saatten dahaaz bir süre sonra serbest bırakıldım. Dördüncü ve son tutuklanmam ise 18 Nisan 2014 tarihinde ger-çekleşti. Ben ve arkadaşım M. E. eve doğru gidiyorduk. Babu’l-Meclis’denBabu’s-Silsile’ye doğru geliyorduk. Vakit akşama doğruydu. Babu’l-Hadid’e vardığımızda aniden iki polis üzerimize saldırdı. Birisi üze-rime atlayıp beni yere düşürdü. Diğeri de M. E.’i tuttu. Üzerime at-layan polis, ben yerde uzanmış haldeyken yumruğuyla vücudumunher tarafına vurdu. Beni belki de 10-12 defa beni tekmeledi. Elle-rimi sırtıma doğru büktü. Çevrede bulunanlar beni ondan kurtarmayaçalıştılar, ancak başaramadılar. Polis beni yerden kaldırıp Babu’s- 41
Silsileye doğru çekmeye başladı ve “Beyt Yaho” polis merkezinegötürdü. Babu’l-Hadid’den merkeze kadar, adı İmad olan polis yolboyunca beni itekliyor, bana vuruyor, beni hapisle tehdit ediyor, ba-ğırıyor ve sövüyordu. “Beyt Yaho”ya vardığımızda daha fazla bağırmaya başladı. Babammerkeze gelip polise bağırmasa daha da vuracaktı. Beyt Yaho’da üçsaat kadar kaldım. Görevli benden İbranice yazılı olan kâğıtları im-zalamamı istedi. Bu kâğıtların ne olduğunu sorduğumda benim kim-seye vurmadığımı ifade ettiğini söyledi. Başta imzalamayı reddettim;ancak korktuğumdan ve üzerimdeki baskıdan dolayı imzaladım. Bü-tün bunlar babam odada değilken oldu; o sırada alanın dışındaydı.Beni “Beyt Yaho”dan alıp Berrak meydanına götürdüler. Orada benikışlaya götürecek bir araç bekliyordu. Yol boyunca, İmad beni ken-disini dövdüğünü söylediğim takdirde uzun süre hapiste kalmamaçalışacağıyla tehdit ediyordu. Kışlaya vardık. Soruşturmacı dövü-lüp dövülmediğimi sordu. Polis İmad’ın beni dövdüğünü söyledim.Bana kimsenin seni dövmediğine dair belge imzalamışsın dedi. Bu-nun zorlama, baskı ve korkutmayla olduğunu söyledim. Bu sıradababam kışlaya yetişmişti. Fakat sorgu odasına girmesine izin veril-medi ve dışarıda beni bekledi. Bir müddet sonra babamın sorgu oda-sına girmesine izin verildi. Babamla, benim dövülmem ve suçlandı-ğım konu hakkında konuşulduktan sonra soruşturmacı beni başka birodaya aldı. DNA incelemesi için tükürüğümden örnek aldı, resmimiçekti, parmak izimi aldı ve beni tekrar odaya götürdü. Bana tekrar taş atma konusunda soru sordu. Ben bir şey atma-dığımı söyledim. Elimde taş bulunduğuna dair resimler olduğunusöyledi. Ben de ona yaşça büyük birinin bana taşı yoldan uzaklaştır-mamı istediğini, bunu yaptığımı söyledim. Bana kameraların başka42
türlü söylediğini ifade etti. Ben de sözün doğruysa kameraları getirdedim. Bunu yapmadı ve sorgulamam bitti. Yaklaşık sabah saat birekadar orada kaldım. Beni serbest bırakmadan önce bir kâğıt getiripimzalamamı istediler. İbraniceydi ve imzalamadım. Babam müda-hale edip kâğıdı okuduğunda anlaşıldı ki iki hafta boyunca Mescid-iAksa’ya girişimi yasaklayan bir emirdi. Babamdan emri teslim içinimzalamasını istediler, imzaladım ve serbest kaldım.” M. U., Babu’s-Silsile’de çocuklar arasında çok tutuklamaların ol-duğundan şikayetçi olduklarını söylüyor: “Çocuklar basit sebeplerletutuklanıyorlar. Bölgede çok sayıda yerleşimci bulunması sebebiylebazen aramızda tartışmalar oluyor. Polis daima yerleşimcileri kollu-yor. Çoğu zaman polis mahallenin sokaklarında oynamamızı yasak-lıyor. Asker ve polisler, söylediklerine göre onlara ve yerleşimcileresövmemiz ve rahatsız etmemiz gerekçesiyle bizi kovalıyor. Biz deoynamak için Mescid-i Aksa’ya gitmek zorunda kalıyoruz. Bu se-fer orada oynamamız polis tarafından engelleniyor ve bizi taş atmaksuçlamasıyla tutukluyorlar. Son dönemde Babu’s-Silsile mıntıkasındatutuklanan çocuklar; İ.U., N.Ş., M.E. ve ben. Öğretim durumuna gelince; ben Mescid-i Aksa’ya girişim iki haftayasaklandığından serbest bırakıldığımdan bu yana son günü geçenCumartesi olan yasağın bitimine kadar okula gidemedim.” M.U.’in tutuklanma dönemlerinde karşılaştığı hak ihlalleri: 1- Defalarca dövülmesi. 2- Sorgulamasının genel soruşturmacı tarafından yapılması. 3- Mescid-i Aksa’ya girişinin yasaklanması. 4- Okula gitmekten yoksun bırakılması. 43
İFADE Çocuğun adı: M. E. İfade Tarihi: 21/4/2014 Pazartesi Doğum Tarihi: 30/7/2005 Yaşı: 9 İkamet adresi: Babu’s-Silsile, Eski şehir Nehda Okulu (B) üçüncü sınıf M. E. 18 Nisan 2014 Cuma günü akşam vakti tutuklandı. Şöylediyor: “Ben ve arkadaşım M. U. Babu’l-Meclis’ten Babu’s-Silsile’yegidiyorduk. Babu’l-Hadid’e vardığımızda aniden iki polis üzerimizesaldırdı. Ben onların geldiğini görünce Babu’s-Silsile yönüne kaçtım.Polis bana yetişti ve Babu’l-Kattanin civarında beni yakaladı. Diğerpolis, arkadaşım M. U.’i tutup yere düşürmüştü. Polis elimden tuttuve bana bağırdı. Ağlamaya ve bağırmaya başladım. Beni bırakma-sını ve dövmemesini istiyordum. O ise daha fazla bağırıyor ve susdiyordu. Fakat ben çok korkmuştum ve ağlamam kesilmiyordu. Po-lis beni Babu’l-Kattanin’den Babu’s-Silsile’ye götürdü. Sonra “BeytYaho’daki polis merkezine götürdü. Biz merkeze vardığımızda arka-daşım M. U. De, onu tutuklayan polisle merkeze geldi. Polis bana44
taş atıp atmadığımı sordu. Ben de atmadığımı söyledim. Bana yalansöylüyorsun dedi. Ben de yalan söylemediğimi gerçeği söylediğimiifade ettim. Bu esnada çok korkuyor, sürekli ağlıyordum. Sonra bir polis geldi; bağırdı ve niçin Yahudilere taş attığımı sordu.“Ben hiçbir şey atmadım” dedim. Benim yalancı olduğumu söyledi.Bu arada konuşuyor ve bana yaklaşıyordu. Elimi tutuyor ve sıkıyor,bağırıyor ve beni yumruklamakla tehdit ediyordu. Ben gerçekten çokkorkuyordum ve ağlamamaya çalışıyordum. Sorgulama durdu. Ben de alanda oturup bana ne olacağını bekle-meye başladım. Sürekli yanımda iki polis vardı. Orada babam gelin-ceye kadar yaklaşık bir buçuk saat kaldım ve beni serbest bıraktılar.Babanın ifadesine göre polis M. E.’i serbest bıraktığında kendisine,M. E. nin bir daha taş atması durumunda, bu sefer babasının tutuk-lanacağını söyledi. İfade Afrika vatandaşları derneğinde alınmıştır. 45
İFADE Çocuğun adı: M. S. İfade Tarihi: 20/4/2014 Pazar günü Doğum Tarihi: 22/2/1999 Yaşı: 15 İkamet adresi: Akabe el-Halidiyye Tutuklanma tarihi: 11/2/2014 M. S., polis ve istihbarat güçlerinin 11/2/2014 Pazar günü sabahsaat 5’te evine baskın yaptıklarında tutuklandı. Evde arama yaptılar.(M. S. son tutuklamadan önce açık ev hapsindeyken işgal güçleritarafından Akabe el-Halidiyye‘de ve Mescid-i Aksa’da yerleşimci-lere ve polise taş atma suçlamasıyla 4 kez tutuklanmıştı.) M. S. evhapsinde bulunduğuna dair belgeyi istihbarat polisine gösterdi. Fa-kat polis çağrı belgesini çıkardı. Evden çıkışlarında M. S.’in elleriönden bağlandı. Haitu’l-Berrak yolunda M. S. polise neden götürül-düğünü sordu. İstihbarat polisi cevap vermedi. Haitu’l-Berrak’a va-rıldığında kışla merkezine gitmek üzere bir arabaya bindirildi ve birodaya konuldu. Odaya girişte elleri ve ayakları bağlıyken polis ba-şına şiddetli bir şekilde vurdu. Sorgu sandalyesine oturtuldu. Sorguesnasında babası odada M. S.’in karşısında oturuyordu. Soruşturmacı46
M. S.’i Eski şehirde Karmi mahallesinde R. R. ile birlikte yerleşim-cilere molotof atmakla ve Mescid-i Aksa’da polise taş atmakla suç-luyordu. M. S. soruşturmacıya R. R. i tanımadığını, molotof ve taşatmadığını söylüyordu. Soruşturmacı M.S.’i korkutmaya başladı veR.R. ile birlikte Bab Han Zeyt çarşısında yürüdüklerini gösteren birresim çıkardı. Sorgulama esnasında M. S.’in babası soruşturmacı-nın izni olmadan konuşmaya başladı. Bunun üzerine dışarı çıkarıldı.Sonra M. S.’in başına sertçe vurdu. Daha sonra başka bir polis, elindekâğıtlarla içeri girdi ve küçük M. S.’den onları imzalamasını istedi.Kâğıtlarda M. S.’in sorgulama esnasında dövülmediği ifade edili-yordu. M. S. imzalamayı reddetti. Sonra M. S. polis aracına nakledildi. Araca götürülürken asker-ler kafasına vurdu. Elleri ve ayakları bağlı olarak götürüldü ve mah-kemenin dış alanına konuldu. Duruşması iki gün sonraya ertelendi.Mahkemede Esirler Derneği’nden bir avukat bulunuyordu. Yine ellerive ayakları bağlı olarak Meskubiye’ye götürüldü. Orada bağlı olaraksorgu odasına konuldu. Sandalyede oturdu. Soruşturmacı onu polisemolotof ve taş atmakla suçluyordu. Sorgu, öğlen saat 12’den akşamsaat 6’ya kadar sürdü. Soruşturmacı aynı soruları soruyor, molotofve taş atmakla ilgili aynı suçlamaları yapıyordu. Cuma günü M. S. elleri ve ayakları bağlı olarak mahkemeye nak-ledildi. Mahkemede M. S.’in ailesi ve Esirler Derneği avukatı bulu-nuyordu. Mahkeme Pazar gününe ertelendi. M. S. Meskubiye’ye gö-türülüp hapse konuldu. Cumartesi günü Yahudilerin tatilinden sonraiki saatlik sorgulama için kışla merkezine götürüldü. Sonra R. R. desorgulamaya getirildi. İkisi aynı anda ve aynı soruşturmacı tarafındansorguya alındı. M. S. bir odada, R. R. diğer bir odadaydı. Soruştur-macı, M. S. ve R.R.’i Karmi mahallesindeki yerleşimcilere molotof 47
atmakla suçluyordu. İkisi de suçlamaları reddediyordu. Sonra oda-dan çıkarıldılar. Bir grup asker onları sertçe dövdü. Sonra M. S.Meskubiye’ye götürüldü. Pazar sabahı M. S. Sulh mahkemesine,R. R. ise, merkezi mahkemeye nakledildi. M. S. sabah saat altıda,içinde polise molotof ve taş atmakla suçlanan iki gencin bulunduğubir odaya konuldu. 3 saat sonra bir polis geldi ve M. S.’den 2000 şe-kel kefaletin yazılı olduğu kâğıdı imzalamasını istedi. M. S. kâğıttane yazılı olduğunu bilmediğinden imzalamayı reddetti. Sonra oda-dan ve mahkemeden çıkarıldı ve salıverildi. Önceki tutuklamalardaolduğu gibi, açık ev hapsine karar verildi. İfade Afrika vatandaşları birliğinde alındı.48
ا אء د أ م .ا ،م اةא و א ا م .כ ام .و ر. ا وا اد אכאن ا م .و ا ر. ا واوכאن ا ا ر .وم .ب ا א אتا כ ا م. אر اا وא و ر .ر ا ا و א اة ،و א ا ادإכ م .إ ا כ ،אح م ار .إ ا כ ا כ ،و ا واا م .ا א ٦א א ا א אאن א ب א אرة وا א אت ا אر אا ،و ٣א אت א وور כ ب א כ א ٢٠٠٠כ ا م .ار ا م .ا ا ر م אذاا ا ر و א ا اج ا م .او ا כ و ا اج و ر ا اا ح ا ي כאن ر ا א ت ا א . اא ا . أ ا אدة ٦٤
א ا م .ا א آ و أوراق ور ا م. ا و أن ا م. ا م .إ אرة ا א ،و א ااد و ا إ אرة ا א رأ و أ ه إ ا כ و و و ا م .ا א ا אر ا واا כ כאن כ ،و ا כا م .א אدي ا ،و א ا وا ،و و ا כو م .א ا و و א ا כب ا א אت ا אر وا ب כאن ا א אرة ا وا ت ة ا ا א ١٢ا ا א ٦אءا وכאن ا لا ئ و ا ا ب א אرة وا א אت ا אر . ا م .כ و و ماو ا כ כאن أ ا م. ا وا ا כ ما و א אدي ا و و א ار אع ا م .כ و اد אل ا ٦٣
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111