Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Micelook39

Micelook39

Published by tasarim, 2019-04-01 02:14:43

Description: Micelook 39

Search

Read the Text Version

039 / 2019

Halimiz Mice’dir acaba? Bir sıcak bir soğuk hepimizi şaşkına çeviren Marttan sonra, her yerin çiçeklendiği, havaların ısındığı, etrafın çeşit çeşit kokularla buram buram koktuğu (tabi bu arada alerjisi olanların da coştuğu :) Nisan’da sıra. Her şey bir kenara sıcak olmasa dahi güneşli havaları özlemiştik ama değil mi? Baharın enerjisini mükemmel bir şekilde hissedeceğiniz bir ay olması dileklerimizle… Keyifli okumalar :)

İşler Güçler Yurt İçinden Haberler Yurt içi ekibimizden Mehmethan Kelkit ve Emre Sezer,17-19 Mart tarihlerinde 525 misafirin katılımıyla Digiturk’ün ‘Yeni Yıldız Sen Ol’ Konseptli Bayi Toplantısını Antalya Belek’te gerçekleştirdiler. Gala yemeğinde Ziynet Sali’nin de sahne aldığı organizasyonu hatasız bir şekilde tamamlayan ekibimiz sayesinde Digiturk yönetimi hem bireysel hem de ekip olarak Etsmice’a gerek sözlü gerekse mail aracılığı ile defalarca teşekkür etti. Bu ay ofiste çok göremediğimiz Serkan Çokeker, 01- 03 Mart tarihlerinde Rixos Premium Hotelde 215 misafiriyle Nebim Neyir Yazılım organizasyonunu gerçekleştirdi. 08-10 Mart tarihlerinde ise Türkiye Finans Katılım Bankası’nın 300 misafirin katılımıyla Perakende Bankacılık organizasyonunu Cornelia Diamond Hotelde başarılı bir şekilde tamamladı. 07-10 Mart ve 14-17 Mart tarihlerinde Karbosan firmasının 650 misafiriyle Uludağ’da Bayi Seyahati gerçekleştirdi. 06-28 Mart tarihleri arasında ise 18 ilde 3200 kişinin katılımı ile Petrol Ofisi firmasının Maximus Relansman toplantısını başarılı bir şekilde gerçekleştirdikten sonra ofise döndü :)

İşler Güçler Lapland Seyahati Yurt Dışından Haberler 28 Şubat - 04 Mart 2019 Yurt dışı ekibimiz Bosch firmasının 14 misafiri ile 28 Şubat - 04 Mart tarihlerinde Lapland’daydı. Helsinki’den Kutup Ekspresi ile Rovaniemi’ne ulaşıp, Ranua Vahşi Yaşam Parkını gezdiler. Kemi’den Buz Kıran Gemisi ile ‘’Ice Float’’ Buzda yüzme deneyimi yaşadılar, buz otellerde konaklayıp, Husky Safari yaptılar. Ren Geyiği çiftliklerini ve Noel Baba köyünü ziyaret etmeyi de ihmal etmediler. Kakslauttanen’de Fin Sauna’sının tadını çıkarıp, Snow Tank ile Kuzey Işıkları Safarisi yaptılar ve son olarak Kuzey Işıklarını da görüp yurda dönüş yaptılar :) QNB Finansbank’ın 41 kişiden oluşan çalışan ve üst düzey yöneticileri ile13-17 Mart 2019 tarihlerinde Singapur’daydı ekibimiz. Misafirleriyle beraber Marina Bay Sand, Garden by the Bay ve Orkide Bahçeleri gibi ülkenin nadide güzelliklerini hem keşfetme hem de Santosa Adasında doyasıya eğlenme imkanı buldular. Uçtan Uca Kıbrıs Kıbrıs ekibimiz Mart ayına hızlı girdiler :) 01- 03 Mart tarihlerinde Palme Yayınevi, Geleneksel KIBRIS Bayi Toplantısını bu yıl Bafra/Kaya Artemis Resort Hotel’de gerçekleştirdiler. Türkiye’nin 4 bir tarafından gelen bayilere; yayınevinin deneyimli öğretmenleri tarafından yeni eğitim müfredatları konusunda bilgilendirme yapılırken, toplantının 2. bölümünde İletişim uzmanı Sn. Adnan ERBAŞ tarafından “İletişim ve Motivasyon Eğitimi” konulu eğitimde keyifli anlar yaşadılar.

İşler Güçler 15-17 Mart tarihlerinde Mobiliz Takip Sistemleri firmasının “Yönetim Kurulu Toplantısı”nı Girne/Cratos Premium Hotel’de gerçekleştirdiler. Ekibimiz 22-24 Mart tarihlerinde FMC TURKEY firmasının Çukurova ve Güney Doğu Anadolu bölgesi bayi eğitim toplantısını Girne/Merit Park Hotel’de gerçekleştirdiler. Gündüz toplantıda terletilen katılımcılar, akşam Selami Şahin galası ile stres atıp, bol bol eğlendiler 22-24 Mart tarihlerinde ise Kardeş Kitap firmasının Geleneksel Eğitim Şurası’nı Girne / Acapulco Resort Hotelde gerçekleştirdiler. Yaklaşık 400 İngilizce Öğretmenine yeni çıkarılacak İngilizce ders kitabı konusunda eğitim verildi. Keyifli bir eğitim sonunda yapılan çekilişle katılımcılara sürpriz hediyeler verdiler. Akşam ise Bar gecesi ile keyifli bir akşam geçirdiler.

İşler Güçler Kurumsal Seyahat Hizmetleri Haberler Kurumsal Seyahat Hizmetleri ekibimiz AktifBank, Metyx, Karaca Züccaciye A.Ş firmalarıyla teklif sürecine girdiler. Bunun yanı sıra Şah Grup Gayrimenkul Geliştirme firmasına Mart ayı itibariyle hizmet vermeye başladılar. Spor organizasyonları ekibimizden Ahmet Ali Sürel ve Umut Ayın mart ayında da oldukça hareketliydiler :) 1 - 2 Mart tarihleri arasında Kayseri - Beşiktaş 2 - 3 Mart tarihleri arasında Malatya - Başakşehir 8 -9 Mart tarihleri arasında Başakşehir - Fenerbahçe 16 -17 Mart tarihleri arasında Kayseri - Başakşehir organizasyonlarını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler.

Gezmei ce Ülke = Şehir = Singapur Negara = Pura = Singapura Şimdi Singapur’u enine 42 kilometre, boyuna 23 kilometre boyunca anlatmaya başlasam vay efendim bu kadarcık bir şehir mi? diyenler çıkacak muhakkak, hayır efendim bu kadarcık ama koskocaman bir ülke diyeceğim :) Bakmayın Karamürsel sepeti gibi ufak tefek durduğuna ülkenin yani şehrin gelişmişliği eniyle boyuyla ölçülemeyecek kadar büyük aslında… Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren kriterlere bakacak olursak; kişi başına düşen milli gelirin çokluğu, suç işleme oranın düşüklüğü, dış ve iç borçların azlığı, teknolojinin ileri seviyesi, turist sayısı, adalet sistemi, doğal kaynaklar vb. bir çok klişe faktör sayabiliriz ancak benim ilk dikkat ettiğim ise Çevre ve Atık Bilinci ile Kaliteli Koşullarda Yaşamak. Mesela Singapur’da sakız çiğnemek kesinlikle yasak, sadece doktor kontrolünde sağlık sorununuz sebebi ile önerilirse, reçete ile eczanelerden alabiliyorsunuz. Olası sakız çiğnediniz ve yere attınız vah halinize! Sigara da aynı şekilde ülkeye girerken yanınızda en fazla 1 paket sokabiliyorsunuz (1 paket derken 20 adetten Şehir Koleksiyoncusu bahsediyorum öyle karton falan değil, zira elektronik sigaralar ise hepten yasak) ve şehirde dolaşmaya başladığınızda anlayacaksınız ki açık alanlarda bile ayrı yerlerde (genelde wc veya çöp kutusu yanı) içmenize müsaade ediliyor, içerken de insanların size bakışlarını gördükçe ‘’lanet olsun neden içiyorum şu zıkkımı’’ diyeceksin mutlaka, hele ki yanlış bir yerde sigara içerseniz ödediğiniz ceza sizi sigarayı bırakmaya teşvik eder muhakkak. Bırakın sigarayı (kamu spotu gibi oldu), biz gezmeye lezzetli, şekerli ve pembe renkli ülkeye özel bir kokteyl olan ’’Singapore Sling’’ yudumlayarak başlayalım ve nereleri dolaşacağımızı düşünelim. Hatta bu kokteyli Singapore Flyer’da tadalım, burası 28 kapsülden oluşan bir dönme dolap, tam turunu yarım saatte tamamlıyor aynı zamanda tüm şehri kuş bakışı görme imkanı buluyorsunuz bu sayede şehrin tamamına da rotasyon açısından indiğiniz an itibari ile hakim olabilirsiniz diyebilirim. Singapur semalarında çevreye bakınırken ilk olarak gözünüze Super Trees’ler takılacak muhakkak. Bunlar kendi enerjilerini güneşten faydalanarak üretebilen yapay dev ağaçlar. Ürettikleri tüm enerji Gardens by the Bay’e yetiyor, sadece elektrik üretiyor sanmayın süper denmesinin o kadar basit bir sebebi olamaz değil mi? Gardens by the Bay; 101 hektarlık bir alana kurulmuş 3 ayrı bahçeden ve Flower Dome denen dünyanın en büyük cam serasından oluşan bir park.

Bu parktaki tüm bitkilerin fotosentezi için güneş ışığını absorbe ediyor, yağmur suyunu toplayarak gerekli sulak alanlarını oluşturuyorlar ve gerekli gölge alanları sağlıyorlar. Bir gün gezerseniz kendinizi içeride Avatar filminde hissedebilirsiniz. Dikkatinizi fena halde çekecek diğer sembol ise Marina Bay Sands tabi ki de… 55 katlı 3 binadan oluşan ve bu binaları birbirine bağlayan gemi şeklindeki 340 metre uzunluğuna 1 hektar alanı kaplayan Skypark’ta havuz keyfi yapmak herkesin hayali olabilir. Her güzel şeyin bir bedeli var ne yazık ki… Bu kadar tuzlu zevklerim yok ama bir iki kadehe varım derseniz, Skypark’ta bulunan bir bara gidip (tabi önden rezervasyon yaptırmak kaydı ile) içkilerinizi Singapur’un ışıltılı gece manzarası eşliğinde yudumlayabilirsiniz. Marina Bay’da dikkatinizi çekecek bir şey daha var ki bu da aslan başlı, balık gövdeli,Singapur’un sembolü Merlion Heykeli. Tabi bu heykelin güzel bir hikayesi de var. Kısaca bahsetmek gerekirse; 14.yy’da Malezyalı prens Sang Nila Utama deniz kıyısında sandal gezisi esnasında hava kötüleşir, prens kıyıya yanaşıp mola verdiği sırada heybetli ve vahşi bir aslanın dolaştığını görür. Prens bu aslandan öyle etkilenir ki, aslanın adaya şans ve güç getireceğine inanır. (Not: Hikaye olması sebebi ile inanmış gibi yapıyoruz tabi, çünkü o topraklar aslanın yaşamasına için uygun iklim ve beslenme imkanlarına sahip değil, gördüğü şey muhtemelen Asya Kaplanıydı) O günden itibaren adaya Malay dilinde aslan anlamına gelen ‘’Singa’’ ile şehir anlamına gelen ‘’Pura’’ sözcüklerinin birleşimi olan ‘’Singapura I Aslan Şehri’’ adını verir, zaman içinde İngilizce ifadeyle ‘’Singapore’’ olarak kayıtlara geçer. Dip Not: Ülkenin ana dillerinden biri Malayca diğeri de İngilizce’dir. Fakat Singapurlular kullandıkları İngilizceye kendilerince kattıkları yorumlar sayesinde ‘’Singlish’’ adını vermişlerdir. Görkemli yapılardan kendimizi biraz uzaklaştıralım hatta kalabalığa karışıp sokak lezzetlerini tadalım ne dersiniz? İlk durağımız Çin Mahallesi (Chinatown), ilk olarak Taoist Tapınağını ziyaret edebilir ardından da Chinatown Food Street de sokak lezzetlerini tatmaya başlayabilirsiniz. Tadacağımız şeyler Çin mutfağından ibaret değil, ülkede meyve yetişmiyor olsa da Malay yarımadasında olduğumuz için civar ülkelerden ganiyle gelen tropikal meyveleri de (Mangosteen, Rambutan, Passion Fruit, Dragon Fruit, Star Fruit, Durian vb.) yine bu sokaklarda tatma imkanı bulacaksınız. Lakin Türkiye’ye meyve götüreyim derseniz sakın Durian’ı aklınızdan geçirmeyin! Kendisi lezzetli olabilir ancak kokusu bir facia, bu sebeple de uçaklara sokulması kesinlikle yasak benden söylemesi.

Sonraki durağınız ise Küçük Hindistan (Little India) olmalı, burada ise tam bir renk cümbüşü sizi karşılayacak bir anda Singapur’da olduğunuzu dahi unutturacaktır, her köşesini fotoğraflamak isteyeceğiniz yegane yerlerden biri… Budist tapınaklarını (Sakya Muni Buddha Gaya, Sri Veeramakaliamman vb.) ziyaret etmeyi de atlamayın. Burada sadece yiyecek değil,kıyafet, takı, hediyelik eşya ve bolca minik boy tanrıları bu sokaklarda bulabil- irsiniz. Türkiye’ye dönerken sevdiklerinize hediyelik eşya alışverişlerinizi muhakkak Chinatown veya Little India’da tamamlayın derim, diğer yerlerde daha pahalı hediyelik eşyalarla karşılaşacaksınız. Pahalı demişken hemen aklımıza telefon, kulaklık, ipad vb. elektronik ürünler geliyor tabi, bunun için Orchard Road üzerindeki onlarca alışveriş merkezinden faydalanabilirsiniz. Geçtiğimiz senelerde ben de çılgınlar gibi alışveriş yaptığımı saklayamayacağım Türkiye’ye hatta Amerika’ya göre çok daha uygun fiyatlara elektronik ürünlerinizi buradan satın alabiliyordunuz, şimdi ise Türk Liramızın değer kaybetmesiyle artık Singapur Dolarının kuru da maalesef el yakıyor. (ortalama 1 SGD = 4,10 TL) Bırakın alışverişi, biz yine nadide güzellikleri keşfetmeye devam edelim ve kendimizi Singapur’un en eski aynı zamanda UNESCO Kültür Mirasları arasında yer alan National Orchid Garden’a ışınlayalım. 1859 kurulan ve git gide gelişerek ortalama 820 dönümlük bir alana sahip olan bu botanik bahçe bilimsel bitki araştırmaları ve eğitimleri alanında da önemli bir merkez. 1200 farklı orkide türünün dışında binlerce farklı çiçeği de içinde barındırıyor. Özenle baktıkları melez orkide türlerinin bazılarına Elton John, Prenses Diana, Nelson Mandela gibi ünlülerin adının verildiğini görebilirsiniz. Bahçe, park, heykel, tapınak vs. derken içi sıkılanları duyar gibiyim, merak etmeyin en eğlenceli kısmını sona sakladım :) Sentosa Island’ı mutlaka ama mutlaka öneriyorum. Plajlar, golf alanları, oteller, tema parkları, çeşitli müze ve atraksiyon alanlarıyla adrenalin yüklü bir yer diyebilirim.

Buraya Sentosa Cable Car ile ulaşmanızı tavsiye ediyorum böylece size güzel bir manzara size eşlik edecek, ada dönüşünü ise tren ile yapabilirsiniz böylece daha merkezi bir noktaya inip konakladığınız otele rahatça ulaşabilirsiniz. Bu adada neler mi var? Deniz, kum ve güneşin tadını çıkarmak isteyenlere Siloso Beach, Palawan Beach veya Tanjong Beach, dalga havuzunda ıslak kalmaya bayılanlara Wawe House, Dünyanın en büyük yapay rüzgar tüneli skydiving tecrübesini yaşamak isteyenlere iFly Singapore, macera sevenlere MagaZip Adventure Park, müze sevenlere Madame Tussaunds, Fort Siloso, su altı dünyasını keşfetmek isteyenlere S.E.A. Aquarium, çocuk kalanlara Universal Studios ve daha niceleri…. Sizleri malayca selamlıyor bir sonraki keyifli şehrimizde görüşmek üzere diyorum. Selamat tinggal, Şehir Koleksiyoncusu

Bu ayki röportajımız Yurt İçi ve Yurt Dışı Konaklama ile :) Konuklarımız ise Candan Tezeken ve Yenal Arslan. Nasıl bir departmandır Kurumsal Bilet diye kendilerine sorduk :) Buyurun röportajımıza.. Hangi departman hangi bölüm kısaca anlatabilir misiniz? Etsmice içinde neredesiniz? Kurumsal seyahat hizmetleri konaklama bölümündeyiz. Kendi içimizde yurt dışı ve yurt içi olarak 2’ye ayrılıyoruz. Anlaşmalı olduğumuz kurumların münferit iş seyahatlerini düzenliyoruz. Ekip kimlerden oluşuyor? Yurt İçi ekibi 1 şef + 7 personelden oluşuyor. Candan, Emine, Gamze, Burak, Neslihan, Ayfer, Dilek ve Tolga olarak toplamda 8 kişiyiz. Yurt Dışı ekibi ise 1 şef + 2 personelden oluşuyor. Yenal, Kaan ve Ayşe ile beraber toplam 3 kişiyiz. Ek olarak Araç Kiralama, Yurt Dışı ve Yurt İçi Otel için daimi gece nöbetçisi olarak Tuğçe Uzun aramıza katıldı. Ekip içi görev dağılımı nasıl? Ekibin görevleri sorumlulukları neler? Biz de dahil tüm ekip, ilgilisi olduğumuz firmaların seyahat prosedürlerine göre yurt içi ve yurt dışı otel rezervasyonlarını gerçekleştiriyoruz, firma raporları ve seyahatlerin ardından rezervasyonlara ait fatura süreçlerini takip ediyoruz. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak vip hizmet vermeye, minimum sürede taleplere geri dönmeye çalışıyoruz. İş akışı proje nasıl ilerliyor? (Talep nasıl geliyor, ofis işleri nasıl ilerliyor, organizasyonlarda sahada nasıl çalışıyorsunuz ve nasıl finalize oluyor?) Kurumsal seyahat hizmetlerinde iş akışı firmaların seyahat prosedürlerine göre ilerliyor. Bazı firmalar taleplerini direkt firmalarına tanımlanan mail adresine iletirken, çoğu firma taleplerini ya kendi sistemleri üzerinden ya da bize gönderdikleri seyahat formu üzerinden iletiyor. Talep geldikten sonra rezervasyonlar giriş tarihlerine göre aynı gün girişliler öncelik olmak üzere firmanın müşteri temsilcisi tarafından işleme alınarak rezervasyon gerçekleştiriliyor.

Hangi firmalarla çalışıyorsunuz? Hem yurt içi hem yurt dışı konaklama olarak, Aselsan, Teb, Socar -Star Rafineri ve Petkim, Ak Gıda ve Seher Gıda, Fibabanka, Denizbank, Nobel İlaç, Eczacıbaşı, Bmc, Odeabank, Türkiye Finans, Futbol Kulüpleri ( Bjk, Başakşehir ve Fb ) ve Digitürk taleplerini en yoğun olarak gönderen yüksek cirolu firmalarımız. Senede kaç organizasyon (biletleme) yapıyor- sunuz? Candan: Kurumsal seyahat hizmetleri yurt içi otel departmanını ay bazında değerlendirmek daha doğru olur. Örneğin 01 Şubat – 28 Şubat tarih aralığında 3169 tane rezervasyon alındı ve 3243 kişi için 6388 geceleme yapıldı. Yenal: Senede 3 binin üzerinde rezervasyon yapıyoruz. Bunlar arasında konaklamalar, araç tahsisleri ve transferler var. İşinizin hassas noktaları neler? Nelere en çok dikkat ediyorsunuz? Misafirin otele giriş ve çıkış tarihi, otelin müsaitliği, doğru otele rezervasyon geçilmesi, otel fiyatlarının kontrol edilmesi ve en önemlisi firmaların seyahat prosedürleri en çok dikkat edilmesi gereken noktalar hem yurt içinde hem yurt dışında. Zorluklar ve riskler nelerdir? 7/24 servis verilmesi ve sürekli yoğun bir talep akışının olması zorluk olarak değerlendirilebilir. Riski ise firmaya yanlış fiyat vermek ve bunu operasyon hatası olarak yansıtmak risk oluşturur. İşin en önemli kriteri müşteri memnuniyetidir. Sözlü ve yazılı iletişimde maksimum derecede özen göstermek gerekiyor. Aksi halde otel tarafından memnuniyet sağlamayan bir firma sürekli hizmet alımında sözleşmeyi bitirme noktasına gelebilir. Aklınızda kalan ilginç, komik paylaşmak istediğiniz bir anı (iş) var mı? Yok :)

Evcil Hayvanınızın Birebir Aynısı Terlikler ABD’li girişim Cuddle Clones, sipariş üzerine tüylü dostlarınızın ikizi gibi terlikler yapıyor. Hayatı paylaştığımız tüylü bir dostlarımızı onurlandırmak için ne yapsak azdır. Keçeden gerçekçi portrelerini yaptırabiliriz örneğin. Herkes kardan insan yaparken bize can dostumuzun kardan heykelini yapmak daha cazip gelebilir. Onu olan sevgimizi dışavurmak için yapabileceklerimizin sınırı nedir bazen biz bile bilemeyebiliriz. Evcil hayvanların kopyası terlikler yapan Cuddle Clonesadlı girişim de bu sınırların bir parça bulanıklaştığı bir bölgede duruyor. Sevimli mi, rahatsız edici mi? Cuddle Clones, baktığınızda sempatik mi yoksa rahatsız edici mi olduğuna karar veremediğiniz terlikler yapıyor. Evde aksini bir çift terlikte gören canların ne hissedeceği de bir muamma açıkçası. Çünkü evcil hayvanın kürkündeki desenlerden tutun da yüz ifadelerindeki ayırt edici özelliklere kadar birebir aynısını terliğe dönüştürüyorlar. Bir kedi ve bir de köpekle aynı evi paylaşıyorsanız veya farklı cins köpekleriniz varsa ortaya daha da tuhaf bir görüntü çıkıyor.

Cuddle Clones, gerçeğine en yakın kopyayı yapabilmek için işini oldukça ciddiye alıyor. Bir çift terlik sipariş ettiğinizde; evcil hayvanınızın yüzünün yanı sıra sırt, göğüs, göğüs ve kuyruk dahil kürkünün tamamını gösteren fotoğraflar istiyorlar. Daha sonra göz rengini ve kulaklarının pozisyonunu seçiyorsunuz. Her bir evcil hayvan benzersiz olduğundan, onları benzersiz yapan özellikleri titizlikle terliklere yansıtıyorlar. Sekiz hafta sonra siparişiniz evinize teslim ediliyor. Cuddle Clones, terliklerin yanı sıra evcil hayvanların portresini kupa, battaniye ve telefon kılıfı gibi ürünlere de basıyor. Neler yaptıklarına şirketin internet sitesinden instagram’ından ve Facebook sayfasınsan göz atabilirsiniz.

Astroloji Koç Burcu (21 Mart - 20 Nisan) Su grubunun değişken üyesidir BALIK… Buzdan, buhara, halden hale geçip yine özüne dönen suyun ta kendisidir! Görülen ama elle tutulamayan, dalgın ama diken üstünde, derin ama anlaşılabilir olmakta zorlanan, becerikli ama kolay dağılan, bir şeye takıldı mı da kolay kolay kendini kopartamayan, ‘’kendine özgü’’ bir varlıktır :))) Herkesin efendice oturup sohbet ettiği bir yer düşünün… İçlerinden biri, koltuğunda otururken bile etrafına yayılan bir enerji sergiliyor, bazı bahanelerle ayağa kalkıp yer değiştiriyor ve diğer insanların kişisel alanına girecek fiziksel ve sözel müdahaleler yapıyor, düşüncelerini söylemek için konuşmaları kesmekten ve kendi bakış açısını ödünsüz bir şekilde savunmaktan geri durmuyor, ortamın modu sakin ve durağan kıvama geçtiğinde, bir şekilde herkesin aksiyona geçmesine - mesela başka bir yere gitme kararı almalarına ya da az önce ortada olmayan bir konuda sıkı bir tartışmaya girmelerine neden olacak bir kibrit çakıyor, veee konu kendisini ilgilendirmeyen bir hal aldığı zaman bam diye çekip gidiyorsa, o insanın içinde illaki bir Koçluk vardır! Koçlarda ‘kimsenin cesaret edemediği’ işler yapmak ve kendi alanlarında ‘fenomen’ olmak üzere burada olduklarına dair bir iç kabul ile yaşarlar… Ne gariptir ki hayat onları, derinden etkilendikleri amaçlar yüzünden ‘kafasının bildiğini yapan bir serseri’ değil ‘başkaları ile yan yana durmayı beceren bir savaşçı’ olmaya yönlendirir. Heyecan, cesaret, samimiyet, deneyimsizliğin getirdiği gözü karalık, mücadele arzusu, kaygısızlık, kişisel tercihlere öncelik verme ihtiyacı, otoriteye başkaldırma eğilimi, uyumsuzluk, sabırsızlık, bilinmeyen her şeye ve yeni keşfettikleri her yere burnunu sokma arzusu, tutkunun dibine vurmadan duramamak, abartılı bir kendine güven ve şaşırtıcı bir spontane davranma yeteneği, Koç’un doğasında vardır :) Huzurlarının bozulmasından, özel hayatlarına burun sokulmasından da hiiiç hoşlanmazlar. ‘Ne yaptın, ne zaman yapacaksın, niye bitirmedin’ gibi sıkıştırma ve sorgulamalar karşısında huzursuz olup kepenkleri kapatır, müdahale edilince suskun ve huysuz bir hale bürünür ve kimseyi işlerine karıştırmazlar. Rekabetçi oldukları için sorumluluk aldıkları zaman sinirli ve gergin olur, eksik iş yapmaktan, başarısız olmaktan, kusurlu duruma düşmekten nefret ederler. Böyle durumlarda hem kendilerini hem de etraflarındaki insanları yer bitirirler. Koç’ların kazanmaları gereken en zorlu öğreti ise her şeyin onların istediği zamanda ve tam istedikleri şekilde değil, evrenin büyük planına uygun zamanda ve ihtiyaç duyulan şekilde oluşacağıdır. Evden kaçan haylaz öğrenci, sabır, uyum ve teslimiyet derslerini aldığı zaman, herkesten daha uzağa gitmek için çıktığı yolu bir usta olarak tamamlayacaktır…


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook