044 / 2019
Halimiz Mice’dir acaba? Yaz ayları ne güzel derken Eylül’ün gelişiyle resmi olarak sonbahara geçiş yapmış bulunuyoruz.. Şimdiye kadar havalar bize sonbaharı pek hissettirmemiş olsa da bundan sonra üzerimize ince hırkalar alıp çıkma zamanları geldi çattı :) Mükemmel bir Eylül geçirmenizi diliyor ve son güzel havaların tadını doya doya çıkarmanızı tavsiye ediyoruz. Keyifli okumalar :)
İşler Güçler Yurt Dışından Haberler Yurt dışı ekibimiz ‘’Arar Buluruz’’ Kampanya Seyahati ile 03 - 06 Ağustos tarihlerinde 20 DenizBank çalışanı ile beraber Roma’ya gitti. Misafirler Vatikan’dan Kolezyum’a Castel Gondolfo’dan Nemi Köyü’ne kadar gidilmedik yer bırakmadı. Ekibimiz Redbull ile beraber 6 Değerli Basın Mensubunu 22 - 24 Ağustos tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleşecek olan FIA Basın Konferansına yolcu etti. Misafirler konferansın ardından WRC Yarış alanındaki ‘’Mittelmosel’’ ve “Wadern - Weiskirchen” Yarışlarını seyretti, Heidelberg ve Kaiserslautern şehirlerini gezerek keyifli anlar geçirdiler. 29 Ağustos - 01 Eylül tarihlerinde ise Bimed Teknoloji firmasının 198 misafiri ile birlikte Yunan Adaları Gemi Turuna çıktılar. Mykonos, Santorini ve Rodos adalarında keyifli dakikalar geçirdiler.
İşler Güçler Ekibimiz Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nu 27 - 30 Ağustos tarihlerinde 15 iş adamı ile birlikte Japonya’ya uğurladılar. Yokohama Heyet Ziyaretlerinin başarılı geçmiş olmasını temenni ediyoruz. Yavru Vatan Kıbrıs Kıbrıs ekibimiz 21 - 22 Ağustos tarihlerinde Digitürk Kıbrıs Satış Toplantısını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. Yurt İçinden Haberler Yurt içi ekibimizden Gürkan Arslan 27 - 29 Ağustos tarihlerinde BİM mağazalarının 28 misafirini Elite World Sapanca’da ağırladı.
İşler Güçler Kurumsal Seyahat Hizmetleri Haberler Kurumsal Seyahat hizmetleri ekibimiz; Berko İlaç, Rolls-Royce, Groupama Sigorta, Sasa Polyester ve Basf Kimya ile teklif sürecine girdiler. Umuyoruz güzel haberlerini de buradan duyururuz :) Liglerin başlamasıyla birlikte Spor Organizasyon ekibimiz de sezonu açmış bulunuyor, kendilerine tüm sezon boyunca başarılar diliyoruz :) Ağustos ayı içerisinde arkadaşlarımız; Avrupa Ligi ve Türkiye Ligi’nde deplasman organizasyonlarını başarıyla gerçekleştirdiler. 12-13 Ağustos tarihlerinde Olympiakos - Başakşehir maçını Ahmet Ali Sürel ve Umut Ayın, 16-17 Ağustos tarihlerinde Sivasspor - Beşiktaş maçını Ahmet Ali Sürel, 17-18 Ağustos tarihlerinde Malatyaspor - Başakşehir maçını Umut Ayın, 23-24 Ağustos tarihlerinde Başakşehir - Fenerbahçe maçını Umut Ayın, 31 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde Gençlerbirliği - Başakşehir maçını Ahmet Ali Sürel başarı ile tamamladı. Ağustos ayının son haftasında; son kontrol ve testlerin ardından Eylül ayı itibarıyla Kurumsal Seyahat Hizmetleri sistemimiz uçak bileti ekiplerimizin kullanıma başlamasıyla yayına girecek ve ardından firmalarımızın kullanımına da sunulmaya başlanacak :)
Bu ayki röportajımız Yurt Dışı Etkinlik departmanımız ile :) Nasıl bir bölümdür ne iş yaparlar diye kendilerine sorduk :) Buyurun röportajımıza.. Hangi departman hangi bölüm kısaca anlatabilir misiniz? Etsmice içinde neredesiniz? Kısaca Etsmice içerisinde, Yurt Dışı Etkinlik departmanıyız :) Ekip kimlerden oluşuyor? Ekibimiz Burcu Ünver, Simge Bıçakçı, Emre Kırmızıtaş, Erman Danışmant, Oğuz Doğan, Ümit Bağcık ve Kerem Arasıl olmak üzere toplam 7 kişiden oluşmaktadır. Ekip içi görev dağılımı nasıl? Ekibin görevleri sorumlulukları neler? Ekip içi görev dağılımından bahsetmeye kalktığımızda işin içine titlelar, hiyerarşi giriyor ve inanın bundan bahsetmemize gerek yok. Her birimizin kendine has meziyetleri, uzmanlaştığı konular var tabi. Fakat ekip içerisinde herkes birbirine destek olarak o anda alınması gereken insiyatif ne ise sorumluluk almaktan kaçınmıyor. Ekip içerisindeki gönüllü yardımlaşma da bizi güçlü tutan en önemli şey. İş akışı proje nasıl ilerliyor? (Talep nasıl geliyor, ofis işleri nasıl ilerliyor, organizasyonlarda sahada nasıl çalışıyorsunuz ve nasıl finalize oluyor?) Öncelikle iş akışımız halihazırda çalışmakta olduğumuz firmalar veya yeni firmaların bizlere talebi iletmesi ile başlıyor. Çoğunlukla yazılı veya sözlü olarak gelen bu taleplerin detaylarını alabilmek için firma yetkilileri ile iletişime geçiyoruz. Aktarılan bilgiler uçak bileti, konaklama, transfer, yemek olarak tanımlansa da organizasyonun tamamında birçok detay yer aldığı için sorularımızla tabiri caizse müşterimizi biraz bunaltıyoruz. Konuşup destinasyon hakkında bilgi verdikçe altından birçok detay daha çıktığını görüyoruz çünkü herkes gezilerinde fark yaratmak, bayilerini veya çalışanlarını mutlu etmek istiyor biz de tam bu noktada devreye giriyoruz. Organizasyonun gerçekleşeceği destinasyon hakkında bilgi verdikçe çevre gezileri, toplantılar, lansmanlar, festivaller, konserler, yarışlar, gala yemekleri gibi birçok etkinlik de ekleniyor. Çalışmalarımızı buna göre başlatarak müşterimize sunulabilecek en güzel alternatifleri ortaya çıkararak etkiliyoruz.
Hangi müşteriyi veya hangi destinasyonu ofiste kimin takip edeceğini müdürümüz Kerem Arasıl belirliyor fakat bazı durumlarda ise geçmiş yıllarda müşterimizle bir bağımız varsa müşterimizde bizi seçebiliyor veya destinasyon hakkında kimin daha fazla hakimiyeti varsa o kişi devam edebiliyor. İşin konfirme aşamasından sonra ise devreye sözleşmeler, imzalar, ödeme takibi giriyor -ki bu sıkıcı kısımları geçiyorum çünkü bizim asıl fark yarattığımız yer organizasyon esnasında misafirlerimize yaşattığımız güzel anlar, damaklarında bıraktığımız lezzet ve bittikten sonra akıllarında kalan kıymetli anılar. Seçilen destinasyon ister Avrupa ister Balkanlar isterse Afrika olsun her bir destinasyon için standartların dışında üstün hizmet vermek bizim görevimiz. Bunu illaki ücretle bağdaştırmamak lazım. Tabi ki konakladığınız otelin yıldızından, transfer aracının lükslüğüne, restoranların şıklığına kadar ödediğiniz bedel kadar hizmet alırsınız ancak bizim için en düşük maliyetteki işten en küçük gruba kadar her bir iş çok değerli. Bu sebeple bir sandviç dahi ikram ediyor olsak bunu en şık şekilde, en doğru yerde ve en güler yüzlü halimizde sunarak memnuniyeti arttırmayı başarıyoruz. Organizasyonların bitişinde havalimanında bagaj beklerken ‘’- emeğinize sağlık çok güzel geçti, çok memnun kaldık, bir sonraki organizasyonda yeniden bir arada olacağız, görüşmek üzere…’’ cümleleri ve çalıştığımız firmaların geziden sorumlu olan yetkililerinden gelen güzel geri dönüşler bizi asıl tatmin eden şey oluyor. Hangi firmalarla çalışıyorsunuz? Otomotivden telekominikasyona, gıdadan inşaata, bankaya, tarıma kadar birçok sektörden sayısız firmaya hizmet veriyoruz. Bunların başında Denizbank, QNB Finansbank, Günsan, Makel, Petrol Ofisi, Bosch, Haribo, FMC, Pharmactive, Metgün ve Demirören Holding bünyesindeki firmalar gelmektedir. Senede kaç organizasyon yapıyorsunuz? Senede ortalama 120-130 adet organizasyon gerçekleştiriyoruz. Bu da yaklaşık 4.500 kişiyi yurt dışına götürüyoruz demek. İşinizin hassas noktaları neler? Nelere en çok dikkat ediyorsunuz? Bizce işimizin en hassas noktası güvenlik. Yukarıda da bahsettiğim gibi yılda dört bin beş yüzden fazla kişiyi yurt dışına götürüyor ve güvenli bir şekilde yurda geri döndürüyoruz. Ve bunu Mozambik, Angola, Madagaskar, Gana, Nijerya, Venezüella gibi yeri geldiğinde sağlık ve çoğunlukla da güvenlik problemi yaşayan ülkelerde bile bu zamana kadar gerçekleştirdik. Bu da firmaların bize olan güvenini bir kat daha artmasına sebep olmaktadır. Güvenlik dışında bir de en hassas noktamız ise gayet şeffaf çalışmamız. Kendi bütçemiz ile birlikte müşterimizin de cüzdanını kollamamız bu sayede bizlere olan güvenlerini daha fazla kazanabiliyor olmamız. Örneğin geçtiğimiz senelerde TOBB‘u iki charter uçak ile Brüksel’e götürdük ve ülkeye ayak bastığımız anda Ankara’da gerçekleşen talihsiz bombalama olaylarını öğrendik henüz organizasyona dahi başlamamışken apar topar Türkiye’ye dönmek durumunda kaldık.
Böyle bir durumda hiçbir otel ne konaklama bedellerini ne de acenta yer hizmetleri iade edebilir ancak biz tüm gücümüzü kullanarak alabildiğimiz iadeleri alıp firmaya iadeleri yansıttık bu her acentenin yapabileceği bir davranış olmasa gerek! Zorluklar ve riskler nelerdir? Her destinasyonun kendine has zorlukları ve riskleri var, kimisinde vize almak en büyük riskken kiminde ise yeme-içme alternatiflerini bulmak en büyük zorluk. Ancak biz yıllardan beri edindiğimiz tecrübelerle bu risk ve zorlukların hepsinin üstesinden gelmeyi başarıyoruz. Aklınızda kalan ilginç, komik paylaşmak istediğiniz bir anı (iş) var mı? Yıl olmuş 2019 hala ‘’-vize için pasaport gerekiyor muydu?’’ sorularına maruz kalmamız yeterince komik daha ne diyelim ki :)
Modern Köleliğe Dikkat Çeken “İnsanlı Otomat” Modern köleliğe dikkat çekmek için Londra’nın merkezine içerisinde insan yer alan büyük bir otomatik satış makinesi yerleştirildi. Otomatın içerisinde yer alan ve bir köleyi canlandıran kişi, herhangi biri otomatın üzerindeki tuşa bastığında, ona taze domates, limon, avokado ve yumurta gibi ürünlerden bir ya da birkaçını veriyordu. Bu kampanyanın amacı, şu anda Birleşik Krallık’ta modern kölelikten muzdarip olan yaklaşık olarak 136 bin insanın durumuna dikkat çekmekti. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Walk Free Vakfı’nın belirttiğine göre, dünya genelinde 40 milyondan fazla insan (çoğu kadın ve kız), zorla çalıştırma ve zoraki evlilikler kapsamında köle olarak tutuluyor. Dünya genelinde resmi olarak köleliğin son bulmasının üzerinden onlarca yıl geçmiş olsa da, köleliğin gerçek anlamda son bulduğunu söylemek pek de mümkün değil. Zira özellikle gelişmemiş ülkelerde, çok sayıda insan modern köleliğin bir parçası olarak zorla çalıştırılıyor. Hatta modern kölelik o kadar büyük bir sorun ki, Birleşik Krallık gibi dünyanın en gelişmiş ülkeler- inde bile baş gösterebiliyor. İşte bu yüzden Birleşik Krallık’ta bununla alakalı olarak “Zinciri Kır” (Break The Chain) adı verilen dikkat çekici bir kampanya hayata geçirildi. Thomson Reuters Foundation’ın paylaştığı habere göre, İngiltere’nin başkenti Londra’nın merkezine insanların dikkatini kolayca çeken büyük bir otomatik satış makinesi yerleştirildi. Ancak bu otomat, bildiklerimizden farklıydı; çünkü içerisinde bir insan yer alıyordu. Otomatın içerisindeki bu insan, yara bere içinde ve bitkin haldeki bir köleyi canlandırıyordu. Camın arkasında yer alan bu köle(!), herhangi bir kişi otomatik satış makinesinin üzerindeki tuşa bastığında, ona taze domates, limon, avokado ve yumurta gibi ürünlerden bir ya da birkaçını veriyordu.
İngiltere’nin kuzeyinde yer alan Hull Üniversitesi’nin öğrencilerinin rol aldığı ve özel yapım bir otomatik satış makinesinin kullanıldığı bu dikkat çekici kampanyanın amacı, şu anda Birleşik Krallık’ta modern kölelikten muzdarip olan yaklaşık olarak 136 bin insanın durumuna dikkat çekmekti. Hull Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacı Cristina Talens, bu konu ile ilgili olarak şunları ifade etti: “Tüketiciler olarak sık sık yemeğimizin kaynağı konusunda kaygılanıyoruz. Ancak birçoğumuz, yiyecekleri Birleşik Krallık’taki sofralarımıza getirme ile alakalı insan maliyetleri olabileceğinin farkında değiliz.” Thomson Reuters Foundation’ın yaptığı habere göre, Birleşik Krallık’ın “2015 Modern Kölelik Yasası”, ciroları 36 milyon pound’u (46 milyon dolar) aşan firmaların, operasyonlarında kölelikle mücadele etmek için gerçekleştirdikleri eylemleri ayrıntılı bir şekilde anlatan yıllık bir beyan vermelerini gerektiriyor. Ancak bu yasa, kamu kurumlarını kapsamıyor. Halka açık bir veri tabanı olan TISC’in (Tedarik Zincirinde Şeffaflık) belirttiğine göre, bugüne dek kanuna uyması gereken yaklaşık olarak 19 bin şirketin sadece yarısından biraz fazlası, bu konuda beyanatta bulundu. Bunların yanı sıra tüketiciler arasında bu konudaki farkındalığı arttırmak da son derece zorlu bir iş. Bu sosyal sorumluluk kampanyasını hayata geçiren Hull Üniversitesi’ne bağlı Wilberforce Enstitüsü’nün yaptığı bir ankete göre, İngiliz yetişkinlerin yaklaşık olarak üçte biri, modern kölelerin taze gıda üretmek için kullanıldıklarının farkında değil. Hatta otomatik satış makinesinin içerisinde yer alan aktörlerden biri olan Aral da kampanyaya dahil olmadan önce bu konunun farkında olmadığını dile getirdi ve “Bunun Birleşik Krallık’ta olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Köleliğin 100 yıl önce olan bir şey olduğunu düşünmüştüm.” dedi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve modern köleliğe son vermek amacıyla faaliyet gösteren Walk Free Vakfı’nın belirttiğine göre, dünya genelinde 40 milyondan fazla insan (çoğu kadın ve kız), zorla çalıştırma ve zoraki evlilikler kapsamında köle olarak tutuluyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre, dünya çapında yaklaşık olarak 25 milyon kişi; fabrikalarda, şantiye sahalarında, çiftliklerde, balıkçı teknelerinde ve ev hizmetlisi ya da seks işçisi olarak çalışıyor.
Astroloji Başak Burcu (23 Ağustos - 22 Eylül) Sembolü: Bakire kadın Elementi: Toprak Niteliği: Değişken Yönetici gezegeni: Merkür (iletişim gezegeni) Renk: Gri, bej, açık sarı Gün: Çarşamba Uğurlu sayılar: 5, 14 Başak burcu toprak elementiyle yönetilen üç burçtan biridir. Diğer toprak burçları ise Boğa ve Oğlaktır. Başak burcu Zodyak’taki ikinci toprak burcu olduğu için Boğa’nın işi bıraktığı yerden devralır ve hızlıca kusursuz inşa bir planı yaparak Boğa’nın attığı sağlam temeller üzerinde yükselir. Başak burcu gezegen döngüsü sırasında ayrıntılar içinde ilahi olanı çabucak tespit eder, santim santim eksiksiz bir plan hazırlar ve hedeflerimizi yerine getiririz. Başak enerjisi bizi yeni bir çalışma rutini denemeye ya da o güne kadar benimsediğimiz sistemi yenilemeye teşvik eder. Ayrıca insanları gelecek konusunda endişeli (hatta evhamlı) hale getirebilir. Başak burcu gezegen geçişleri sırasında “ya öyle olursa”lara takılıp kalabiliriz. Başak’ın Boğa ve Oğlak’ın arasında bir toprak burcu olması onu güçlü ama muhafazakâr bir kişi olmaya iter. Gündelik hayatında düzenli ve pratiktir. Hayatları alt üst olduğu zaman bile düzenli bir hayat sürdürürler, hedefleri ve hayallerine bağlı kalırlar. Telafi edilmesi mümkün olmayan bir ayrıntıyı kaçırdıklarından sürekli endişe ettikleri için ayrıntılar içinde kaybolabilir, aşırı eleştirel olabilir ve diğer insanların pek önemsemediği meselelere kafa yorabilirler. Başakların insanlık bilinci yüksektir; bu da onları Zodyak’ın en duyarlı burçlarından biri kılar. Hayata olan sistemli yaklaşımları hiçbir şeyin şansa bırakılmamasını sağlar. Her ne kadar çoğun- lukla şefkatli olsalar da kalpleri dış dünyaya kapalı olabilir. Başak burcu çoğu zaman yanlış anlaşılan bir burçtur; kendilerini ifade etme yeteneğinden yoksun oldukları için değil, duyguları akla aykırı olduğu zaman bu duyguları doğru kabul etmedikleri için.
Search
Read the Text Version
- 1 - 12
Pages: