Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Fındık L’ORDU 3. Sayı

Fındık L’ORDU 3. Sayı

Published by Ordu Tıp Öğrencileri Birliği, 2021-11-17 07:29:45

Description: Fındık L’ORDU 3. Sayı
Ordu Tıp Öğrencileri Birliği

Search

Read the Text Version

FINDIK OCAK 2021 SAYI:3 LORDU TOPLUMUN EN BÜYÜK ÖNYARGISI: Kadın Cerrah Olur Mu? B r Değ ş mc H kayes : Prof. Dr. Sev l IŞIK Egehan Devr m le Röportaj Medyada Yanlış Görsel Kullanımı Prof. Dr. Sevil Işık ile Röportaj | Medyada Yanlış Görsel Kullanımı | Serbest Köşe | Bir Değişimci Hikayesi | Çocuk İhmali ve İstismarı | Sağlık Öğrencilerinin Ruh Sağlığı Anketi | Bulmacalar | Ve daha fazlası..

ğğul orıkaÇ meC:ıfar otoF kapaK 03 şGiri 10 şKapsamlı ve Yapılandırılmı 11 ğCinsellik E itimi 04 ODÜ Simülasyonu HIV & AIDS 07 Uyku 12 Fındık L'ORDU Öneriyor ! 14 şMedyada Yanlı Görsel Kullanımı 18 ğ şBir De i im Hikayesi İEgehan DEVR M 24 İ İÇocuk hmali ve stismarı 34 ğ ğSa lık Ö rencilerinin Ruh 28 ŞProf. Dr. Sevil I IK Sağlığı Ve Size Ait Birçok Sayfa Röportaj Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir. M. KEMAL ATATÜRK

3 Nurgül TOKALI Burçak USLU Sude GÜNERİ Değerli Fındık L'Ordu Okuyucularımız, Aycan CEYLAN Büyük bir heyecan içinde kolları sıvayarak özveriyle hazırladığımız biricik dergimizin 3. sayısıyla karşınızdayız. Geçen sene editörlerinden olduğum bu derginin bu sene koordinatörü olarak bayrağı teslim almış olmanın mutluluğu ve gururu içerisindeyim. Motivasyon dolu takım arkadaşlarımla sizler için çalışmaya başlamamızın ardından yaklaşık 1.5 ay gibi kısa bir sürede sizlere bu sayıyı hazırladık. Çevirdiğiniz sayfaların her cümlesinde büyük bir emek sarf ettiğimiz Ceren MENTEŞ yayınımızın mimarları olan takım arkadaşlarım Burçak, Sude, Gökçe, Ceren, Aycan ve Yusuf'a çalışmalarından ötürü çok teşekkür ediyorum. Değinilmesi gerektiğine inandığımız birçok konuyu sizler için bu Gökçe TAŞAN sayımızda derledik. Diğer sayımızda gerekli iyileşmeyi sağlayabilmek Yusuf TUNA adına geri bildirimlerinizi bekliyoruz. Fırsat eşitliğinin her daim üzerimize yağmur gibi yağıp bizleri özgürlükle ıslattığı, barışın ve sevginin kokusunun yağmur sonrası kokan toprak gibi etrafımızı sardığı huzurlu ve sağlık dolu, bir tıp öğrencisinden daha fazlası olurken insan kaldığımız güzel bir yıl diliyorum. Keyifli okumalar. Nurgül Tokalı Fındık L'Ordu Takımı Adına

ODÜ SİMÜLASYONU Öncelikle herkese merhabalar. Buraya afili bir başlangıç koyalım istedik. Bu yüzden kemerlerinizi bağlayın vee kendinizi yazının devamına hazırlayın. Otobüstesiniz. Minik otobüslerden. Şansınız varsa o gün daha kampüse girmeden yaklaşık 8 arkadaşınızı daha göreceksiniz. Bazılarının otobüste yanına gitmek isteyeceksiniz ama kalabalıktan ilerleyemeyeceksiniz. Alışırsınız ya da çoktan alışkınsınız bile. En azından dolmuşlara rezervasyon yapılan dönemde değiliz diyerek kendimizi teselli ediyoruz ve olayımıza dönüyoruz. Otobüs kampüs girişine vardı. Burada inip fakültemize yollanmayı düşünüyorsunuz ama bindiğiniz otobüsün 53A olduğunu hatırlayıp diş fakültesinin önünden direkt fakülteye geçmeye karar veriyorsunuz. Hoop indik bile. Diş fakültesinin kantininden çıkıp morfolojimize geçiyorsunuz. Girişte her gün birbirini görmüyormuşçasına sevgiyle sarılmış bir yumak insan görüyorsunuz. Kimmiş bunlar diye düşünürken bir anda kendinizi yumakta buluyorsunuz. Evet arkadaşlarınızmış onlar. Bu seremoniden sonra bir kantine uğramak istiyorsunuz. Kantine geldiniz.Eee açsınız da. Figen Abla ile sabah muhabbetinizi yapıyorsunuz. Her zamanki gibi yüzü gülüyor. Tosta basılmış sandviç ve çayınızı alıp kantin önünde hava alan arkadaşlarınızın yanına ilerliyorsunuz. İlerlerken köşede 7 kişinin harıl harıl konuştuğunu fark ediyorsunuz. Enerjileri size o kadar pozitif geliyor ki yanlarına bir sandalye çekerken buluyorsunuz kendinizi. Tanışınca karantina zamanı size yoldaş olan FINDIK L’ORDU ekibi olduklarını öğreniyorsunuz. Elindeki suyu bir dikişte bitiren tostopiş birini gördüyseniz o kişi Nurgül. Kendisi bu ekibin kaptanı. Bu ekibin bir maşmelov paketi olmasını sağlayan kişi o. Kendisiyle konuşmaya bir başlasanız bir anda saatler geçtiğini fark edersiniz. Nurgül’ün hemen yanında muhabbet esnasında tatlı bir şaşkınlığı olan bir yüz var. O kişi de Gökçe. Sakin durduğuna bakmayın içi party hard onun. Ve içini bu ekip bilir en iyi. Ya nolcaktı? 4

Gökçe’nin harika arkadaş seçimleri vardır. Örnek mi istiyorsunuz? Ekibe şöyle biz göz gezdirmek yeterli bir kanıt bunun için. Spesifik birini arıyorsak eğer, bu kişi Kuru olurdu. Ekibin pelerinli olanı Kuru’dur. Pelerininin adı da Kurumcuk. Bu konuda hassasız. Kuru bu ekibin olmazsa olmazıdır. Çünkü şarkı söylemeyi çok sever. Ve kendisinin şakamatik olduğu yönünde iddialar mevcut. Şarkı söylemek demişken bu ekibin bir de Bu yusyumuş insanları işleriyle baş popstarı var ki kendisi Aycan. Eğlenmeyi çok sever. Hayat enerjisi o kadar yüksek ki onun başa bırakıp dışarı çıktınız. Hava yanındayken neye üzüldüğünüzü bile unutursunuz. Eğlenmek deyince Ceren’i es güneşli. Bugün sıcak olacak demek. geçmek mümkün mü? Asla! Kendisi sempatik cevapları ve kaliteli esprileriyle sizi bir bağlar. Tam da ders çıkışı Merkez’e gitmelik Aman Tanrım aşık oldum dersiniz bir anda. Bu ekipte ilgi-alakayı arşa çıkaran iki isim var. hava. Ama aklınıza ders çıkışı kulüp Tahminleri alalım. Birisi kaptanımız doğru. Ama bize bir isim daha lazım. Evet evet doğru çalışmanız olması geldiği için Merkez bildiniz o da Burçak. Burçak’ın müzik zevki o masaya ayrı bir sandalye çekmiş oturuyor fark fikrini 2 saat kadar erteliyorsunuz. ettiyseniz. Bazen Burçak yerine müzik zevkiyle muhabbete daldığınızı fark edebilirsiniz. Sandviçinizi mideye götürürken Orhan Alışırsınız merak etmeyin. Kendisiyle sıkılmadan saatlerce takılabilirsiniz çünkü Hoca kantine gelip bir tur tarıyor. Sizi dünyanın en jelibon arkadaşı. Ve aynı zamanda su samuru. İçinde bulunduğu bir görüyor sonra. Yüzü yumuşuyor ama grupta cevapsız sorular varsa koşup cevaplar. Çünkü kendisi Manga hayran. Bu arada o çaktırmıyor da. Hocamm geliyoruz masada oturan bir havuç gördüyseniz o da bu satırları yazmakla meşgul olduğu için diyerek koşuyorsunuz yanına. Benim susmuştur. Yoksa kendisini asla susarken göremezsiniz. Aramızda kalsın çenesi biraz yavrularım nasılmış diyor Orhan düşük. Hep de sırıtıyor. Çünkü insanlarla konuşmadan pozitif enerji verebilmek Hoca’mız. Hocam mükemmeliz, sizi mottosu. görünce günümüz güzelleşti 5 diyorsunuz. Sonra koşa koşa laba iniyorsunuz. Ana! Önlüğünüzü unutmuşsunuz. Mecbur askıdaki sahipsiz önlüklerden birisini giyip derse giriyorsunuz. Muhammed Hoca’m dersi anlatıyor. Grubunuzun sırası geçince çalışmak ve aslında lab muhabbeti etmek üzere köşenize çekiliyorsunuz. O an durup bir bakıyorsunuz. Mutlusunuz.

Aycan CEYLAN

İrem BAYRAM

UYKU Ortalama insan ömrünün 75 yıl olduğu düşünülürse, bu sürenin 25 yılının uykuda geçtiği söylenebilir ki, bu süre azımsanmayacak bir süredir. Dolayısıyla, insanın kendi ile ilgili düşünce üretmeye başladığı eski çağlardan bu yana uyku, keşfedilmek istenen bir süreç olmuştur. Neden uyuduğumuz, uykuda tam olarak neler olduğu, uyku ile uyanıklık arasındaki farkın ne olduğu gibi sorular yüzlerce yıldır üzerine düşünülen ve araştırılan bir konu olmuştur. Bu yazıda da son yüzyılda tanımlanmaya başlanan REM uykusundan bahsedeceğiz. Rapid REM kelimesi İngilizce “rapid eye movement” teriminin Eye baş harflerinden oluşur ve dilimize “hızlı göz hareketi” olarak çevrilebilir. “Uykunun rüya görülen evresi” Movement şeklinde basitçe ifade edilebilir. Aslında bu basit ifadenin doğru olup olmadığı da hala tartışma konusudur. Zira bazı bilim insanlarına göre uykunun her evresinde rüya görülür, fakat sadece REM uykusu esnasında görülen rüyalar anımsanabilir. Yani ertesi gün yakınlarınıza anlattığınız ya da internet üzerinden tabirini araştırdığınız rüyaların tamamı REM uykusu esnasında görülen rüyalardır. REM uykusunu ilginç kılan ve tıp dünyasında “paradoxical sleep” olarak adlandırılmasına neden olan bir başka özelliği ise, beyin tarafından bu uyku evresinde yayılan sinyallerdir. “Elektroensefalografi” adı verilen hekimlerce “EEG” olarak kısaltılan incelemelerde görülmektedir ki; uyanıkken ve REM uykusu esnasında beyin tarafından aynı özellikte sinyaller üretilmektedir. Anlayacağınız üzere bu bir tarz paradokstur. Aslında uyku halindesiniz fakat beyniniz uyanıkmış gibi davranmaktadır. 8

REM uykusu esnasında, uyanıkken REM uykusunun sıklığı ve uzunluğunun da öğrenilen becerilerin ve bilgilerin psikoloji üzerinde etkileri olduğu kaydedildiği de düşünülmekte, bu görüşü düşünülmektedir. Bu durumla ilgili kanıtlamak için çalışmalar çalışmalarda ortak bir karar verilmemiştir yapılmaktadır. REM esnasında görülen henüz.Kimi bu dönemden yoksun bırakılan rüyaların tamamı gün içinde yaşanan bireylerde psikiyatrik bozuklukların daha sık veya duyulan tecrübelere yöneliktir, görülmesi nedeniyle ruhsal dinlenmeyi tecrübe edilemeyen hiçbir durumun sağlayan bir dönem olduğunu düşünürken rüyası görülemez. Örneğin, her insan kimi birçok depresyon tanısının nedenini rüyasında bir uçurumdan aşağı uzun ve sık gerçekleşen REM evrelerinin yuvarlandığını görebilir ve hatta düşüş beynin haddinden fazla yorulmasının stres anını hissedebilir ama yere çakılma anını ve depresyona yol açtığını düşünmektedir. hissedemez. Çünkü yere çakılma anını Kİşinin REM uykusu sırasında uyandırılması hissetmek için bunu daha evvel yaşamış daha kolaydır ayrıca kısa süre uyusa bile bu olmak gerekir. döngünün bittiği anlarda uyandırıldığımızda daha dinlenmiş bir şekilde kalkarız; REM uykusu tamamlanmadan uyanmak, uykunun alınmadığı hissine neden olacağından dolayı; gün içinde yapılan bedensel aktiviteler de sıkıntılar yaşanacaktır. REM uyku döneminin kontrolünü beyin sapının orta noktalarının sağladığı kabul edilir. Uykunun başlamasından 90 dk sonra ilk REM dönemi oluşur. Daha sonra da yaklaşık 90 dakika aralıklarla bir gecede, 3 ile 5 REM döneminden geçilmektedir. Uykunun başlamasından ilk REM uykusunun sonuna kadar olan süre bir uyku siklusudur. Hafta içi, hafta sonu fark etmeksizin; aynı saatlerde uyuyup uyanmak REM uykusu kalitesi için önemlidir. Zira kendinizi her sabah aynı saatte uyanmaya programlarsanız, beyniniz de REM uykusunu buna göre planlayacak ve uykuda olduğunuz sürede REM uykusu ile alakalı tüm süreçler tamamlanmış olacaktır.Rem uykusu tamamlanmadan uyanmak, uykunun alınamadığı hissine neden olacağından dolayı; gün içinde yapılan aktivitelerde sıkıntılar yaşanacaktır. Kaçırılacak tatlı rüyalardan ve uyanınca şükredilecek kabuslardan bahsetmiyorum bile. 9

KAPVSEAMLI YAPSIELLALNİKDIERĞILİMI CİN Ş TİMİ KYCE bünyesinde: cinsel sağlık ve Burada anlatılanlar, hedefler iyi hoş da biz neden toplumda bu kadar tabulaşmış bir üreme sağlığı; cinsel yönelim ve konuyu gündeme getirmeye çalışıyoruz diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Öncelikle cinsiyet kimliği; cinsel şiddet, güvende tabulaşmış olduğu için.Cinselliği tabulaştırmak bize ailelerimizden miras kaldı, bizim olmak; ilişkiler, haklar, kültür anahtar seçimimiz değildi. Şüphesiz onların da aldıkları ya da alamadıkları eğitimler onları bu noktaya kavramlarını barındırır. Bilgi düzeyini getirdi, onların da seçimleri bu yönde olmamıştır. Fakat dünya gelişiyor, her gün bir geliştirmek, eşitlikçi toplum, yaşam önceki günden farklı bir yerdeyiz. Geldiğimiz yerde bizlerin bu eğitime ihtiyacımız var. Artan kalitesini artırmak amaçları cinsel şiddet haberleri, insanlardaki cinselliğin her geçen gün daha küçük yaşlarda görülmeyi doğrultusunda bu eğitim verilir. başlanması, eğitimsizliğimiz ve daha birçok sebep… İnsanımız artık daha küçük yaşlarda TurkMSIC içindeki bölgelerin ve cinsellikle tanışıyor fakat bu konuda bilgi sahibi olmadığı için bilinçsizce hareket ediyor. yerellerin hepsinde eğitim vermek, her Bilinçsizliğini internetten, yakın eğitimde en az bir oturum yapmak, çevresinden güvenebileceği insanlarla gidermeye çalışıyor. Onların bu Kapasite Gelişimi Destek Birimi Ulusal konudaki yetkinliği ise başka bir soru işareti. Bu saydıklarım kafamdan Takımı ile iş birliği içinde olup çeşitli söylediğim şeyler değil, bilimsel araştırmalar her geçen gün daha da kötü anketler yapmak gibi hedefleri bulunur. duruma geldiğimizi kanıtlıyor. IFMSA bünyesindeki diğer bölgeler ve Bizler de başta TurkMSIC bünyesindeki SCORA ulusal takımı ve gönüllüleri olarak yerellerde de konu dahilinde sunumlar toplumumuzdaki bu bilinçsizliği elimizden geldiğince gerek akran eğitimleriyle gerekse de yapmayı hedefler. çeşitli dernekler ve alanında uzman eğitmenlerle Bu anahtar kavramları belli amaçlar işbirliği yaparak gidermeye çalışıyoruz. Bu yoldaki ilk basamağımız da Kapsamlı ve hedefler çevresinde nasıl sunmayı 10Yapılandırılmış Cinsellik Eğitimlerimiz oluyor. planlıyoruz peki?Eğitmenlerimiz ve gönüllülerimizin isteği bu eğitimi okul öncesi öğrenimden itibaren vermek olsa da bizler ne yazık ki KYCE’ye üniversitelerde gönüllülük esasıyla ulaşabiliyoruz. Eğitimi seviyelendirme, sürekli ve dinamik eğitim, ölçme değerlendirme; yaşa, jeokültüre ve seviyeye uygun eğitim yöntemleriyle sunuyoruz. Hedef kitlemiz gönüllülerimiz olsa da kesin bir hedef kitlesi belirlemeyi amaçlamadık hiçbir zaman. Çünkü bizim hedefimiz bu eğitimi herkese ulaştırabilmek.

Şimdi sizlerle çok fazla karıştırılan iki kavramdan bahsetmek istiyorum: HIV ve AIDS . HIV AIDSHUMAN IMMUNODEFICIENSY VİRUTSedavi edilmezse ACQUİRED IMMUNE DEFİSİENCY SYNDROME İNSAN BAĞIŞIKLIK YETMEZLİĞİ VİRÜSÜ KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK YETMEZLİĞİ SENDROMU HIV Nasıl Bulaşır? HIV Nasıl Bulaşmaz? Damar içi enjeksiyon Öpüşme Cinsel İlişki (Anal, Vajinal, Oral) Dokunma Hastalığı taşıyan kan ve kan ürünleri Tokalaşma Anneden bebeğe (Gebelikte, Doğumda, Kan verme Böcek ısırıkları Emzirme ile) Elbiseleri paylaşma Aynı tuvaleti kullanma Başkalarına masaj yapma Aynı havuza/banyoya girme Yemek ve tabakları paylaşma HIV taşıyıcısı kişilerle birlikte yaşama DOĞRU DİL KULLANIMI DOĞRU DİL KULLANIMIYANLIŞDOĞRU za neHIV Virüsü HIV AIDS mikrobu-virüsü HIV AIDS Sendromu ADS tablosu veya AIDS evresi AIDS Hastalığı veya hastası HIV ile yaşayan kişi veya HIV pozitif kişi AIDS'li - HIV'li HIV ile yaşayan kişi veya HIV pozitif kişi HIV kapmak HIV ile enfekte olmak HIV/AIDS 11 TEDAVİSİNDE HEDEF 90-90-90 %90HIV İLE YAŞAYANLARIN 'ına ulaşma 'ının tedaviye ulaşmasını sağlamak 'ının tedavisinin başarıyla sonuçlanması

ÖNLFE'IORNRİDYDIOKUR ! Max and Mary Kelebekler Patch Adams Call Me by Your Name Wr stcutters: A Love Story M ndhunter Sons of Anarchy Barry Freud The D senchantment Oblomov – Ivan Gonçarov Az – Hakan Günday Göğü Delen Adam – Er ch Scheurmann Şeytan Ayrıntıda G zl d r – Ahmet Üm t Keşke Bugün Kend mle Karşılaşmasaydım–Herta Müller Çalma l stem z ç n vak t kaybetmeden kodu okut !

1) Fotoğraftaki ünlü 1.Figenabla 2.masatenisi 3.niyazitaşçı 4.yıldızyıldız 5.intern 2) Fakültemizdeki spor edevatı 6.kulak 7.merkez 8.fındık 9.fındıklordu 10.kış 3) Fakülte dekanımız 4) Evren Hoca’mız konunun önemli kısımlarını nasıl vurgular? 5) Son sınıf tıp öğrencisi 6) Nöroanatominin çok uzun ve tek soruluk konusu 7) Kampüsün ortasındaki kantin 8) Ordu’nun sembolü 9) Dergimizin adı(5 saniyeniz var) 10) Bu sayımızın tasarım teması

GMÖERDSYEALDKAUYLALNALNIIŞMI TETİKLEYİCİ Bu yazının UYARISI içeriği, tetikleyici öğeler içermektedir. Medya; yaşanan toplumsal, siyasal ve ekonomik olayları takip ettiğimiz Sizleri 30 Ekim 2020’ye döndürmek istiyorum, bütün ülke önemli bir araçtır. Özellikle olarak içimizi yakan İzmir depremine. Hepimiz televizyon, teknolojinin gelişmesi ile sosyal telefon başında yaşananları anı anına takip ettik, bir sürü medyanın yaygınlaşması ve paylaşımda bulunduk. Peki bunu yaparken ne kadar dikkatliydik? çocuktan yaşlısına toplumun hemen Deprem enkazlarından kurtulan birçok kişinin videosu, fotoğrafları hemen her kesiminin ulaşabildiği bir sosyal medyada sürekli karşımıza çıktı, hatta bazılarını televizyon hal almıştır. Bu yüzden medyada başında canlı izledik. Mucize olarak adlandırılan bizler için yayınlanan haber, görsel vb. umut ışığı olduğunu ifade ettiğimiz bu anların hayatta kalan unsurların hazırlanmasında çok için aslında ne kadar travmatik olduğunu ve ileride karşılaştığında daha hassas olunması gerekir. ne kadar tetikleyici olabileceğini düşünmedik. Özellikle enkazdan Fakat günümüzde bu konuda birçok çıkarılan, hayatta kalan çocuklar üzerinden çok fazla paylaşım açıdan hatalar yapılabiliyor. Bu yapıldı. Bizlerin bir süre sonra unuttuğu bu görseller, çocuğun yazımızda bu konuyu medyada karşısına çıkabilir ve yaşadığı o travmatik anıyı ona hatırlatarak kullanılan görseller açısından ele tetikleyici olabilir. alacağız. 14 Bu konuda Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden, Çocuk ve Ergen Psikiyatri Derneği Travma Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu’nun söylediği birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum. ''Peki, ama neden uygun değil diye düşünebiliriz, işte burada da travma sonrası stres bozukluğunu konuşmamız gerekiyor. Travmaya uğrayan çocuk açısından hayatının herhangi bir döneminde bu kareler travmayı hatırlatıcı ve rahatsız edici görüntüler olarak karşısına çıkabilir ve elbette çocuk bu izni size hiçbir zaman vermemişti. Burada asıl önemli husus sizin kendinizi iyi hissetmeniz veya etkileşim almanız değil çocuğun ne hissedeceği olmalıdır.''

Bizlerin bu paylaşımları ne amaçla yaptığımızdan bağımsız olarak, öncelikle kendi hissettiğimizden ziyade yapılan paylaşımın çocuğa, Medyada kullandığımız semboller, işaretler, sayılar, sözcükler ve ailesine ve bir başka kişiye ne resimlerden oluşan içerikler yalnızca mesaj taşımazlar. Aynı zamanda hissettirdiğini de düşünmek insanların dünyasını yeniden şekillendirip yorumlar, ona yeni boyutlar gerekiyor. Son olarak da Birleşmiş kazandırırlar. Yani paylaştıklarımızla başkalarının düşüncelerini yönlendirebilir Milletler Çocuk Hakları ve olaylara bakışını etkileyebiliriz. Teorikte hepimizde bunun farkındalığı Sözleşmesinde yer alan “çocuğun olsa da olumlu düşünerek yaptığımız paylaşımlar aslında olumlu olmayabilir. yüksek yararı” (the best interest Ne yazık ki günümüzde hemen hemen her gün şiddet haberi yapılıyor. Özellikle of child) ilkesinin esas alınması kadına ve hayvana uygulanan fiziksel şiddet sonucu ölüm haberleri alıyoruz. gerektiğini, çocuğun menfaati ile Her haberde bir eksiliyoruz, her haberde canımız yanıyor, tepkimizi göstermek bir başka hak çatıştığında, pek ve sesimizi duyurmak istiyoruz. Tepkimizi gösterirken bazen yanlış tabii çocuğun yüksek menfaati semboller kullanabiliyoruz. diğer hakka tercih edilmesi gerektiğini hatırlatarak yazıma devam etmek istiyorum. Mesela öldürülmüş bir hayvana melek halesi takarak illüstrasyonunu çizmek veya aynı şekilde bir kadına, çocuğa melek kanadı takarak paylaşımlarda bulunmak yaşanan olayların ne kadar acı olduğunu gölgeleyip olayı içimizde romantize etmemize ve olaya belki de olduğundan daha az önem vermemize sebep olabilir. Bu kadar canımızı yakan olayı “melek” gibi bizlerde iyi hisler uyandıran bir şeyle sembolize etmek yerine herhangi bir sembol kullanmadan tüm gerçekleri olduğu gibi paylaşıp, acımızı doğru ifade biçimleri kullanarak ifade etmek daha doğru bir tutum olabilir. Önceki paragrafta da üzerinde durduğumuz gibi bu tarz paylaşımlar iyi niyetli de olsa maktullerin yakınlarına zarar verebilir ve tetikleyici unsur olabilir. Son olarak şunu demek istiyorum ki doğru ifadeler kullanalım, bilinçli ve hassas yaklaşalım. Bizlerin hayatına sadece birkaç günlüğüne etki eden bu tarz güncel haberlerin başkalarının hayatında ciddi travmatik etkiler oluşturduğunu unutmayalım. 15

Zeynep Aslı ZIRH

Emirhan GÜNDÜZ

şm eyak H ğeD r B s EDGEEVHRAİMN Hangi ülkelere değişime gittin? Değişim yapmış olmanın olumlu ya da olumsuz Egehan seni kısaca tanımayı çok isteriz. tarafları sence neydi? Nurgül, öncelikle bu fırsat için sana ve yerel birliğine çok teşekkür etmek Ben şimdiye kadar iki ülkede istiyorum! Merhaba arkadaşlar, ben değişime gitme hakkını kazandım, 1. Egehan Devrim. Lüleburgaz/Kırklareli Sınıftan sonra Macaristan’da, 2. doğumluyum, liseye kadar orada Sınıftan sonra da Romanya’da yaşadım, lise için İstanbul’a Kabataş değişim yaptım. Değişim bambaşka Erkek Lisesi’ne geldim. Şimdi de bir macera diyebilirim. Kesinlikle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Tıp olumsuz tarafları da oldu, fakat Bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim. Aynı olumlu yönleri bence çok daha zamanda TurkMSIC’te Ulusal Staj ağırlıkta, bundan emin olun. Değişimi Direktörü Asistanı görevini Hayatımda ilk defa yurt dışına çıktım sürdürüyorum. ve bunu sadece turistik açıdan yapmadım, aynı zamanda eğitimimi ilerletecek, bilgi birikimimi artıracak bir aylık bir staj şeklinde gerçekleştirdim. Değişim yapmanın CV süsleyecek bir şey Buna ek olarak, dünyanın bambaşka olduğunu ya da akademik olarak sana yerlerinden gelen farklı kültürlere kattığı şeyler olduğunu düşünüyor farklı dillere sahip insanlarla tanıştım, musun? arkadaş oldum, 1 ay boyunda aynı çatı altında kaldım. O ülkenin CV süslemek teriminden ziyade, CV’me kültürünü gördüm, sağlık sistemini kesinlikle farklı bir deneyim katıp deneyimledim, küresel bir hekim olma uluslararası açıdan da kendimi yolunda daha da ilerledim. Olumsuz geliştirmeye özen gösterdiğimi gösteren bir yön olarak ise, yurt dışında bir bir durum olduğunu düşünüyorum. aylık yaşamanın ekonomik açıdan Çünkü oraya gittim ve bir ay boyunca zorlayıcı olabildiğini belirtmek bambaşka bir eğitimle yetiştirilmiş isterim. Fakat değişim programı efsanevi doktorların altında eğitim bunu olabildiğince kolaylaştırıyor, çok gördüm. Bu hem akademik olarak bana düşük bir miktara 1 aylık konaklama çeşitli bilgiler kattı, hem de kişilik olarak ve günde 1 öğün yemeğiniz farklı bakış açıları kazandırdı. Ve karşılanıyor. 18teknolojini bu denli olduğu bir çağda uluslararası ilişkilerin öneminin çok fazla olduğu bir dönemde, bana yadsınamayacak ilişkiler kazandırdı.

Orada seni en çok zorlayan şey ne oldu? Ne tarz sorunlarla karşılaştın? Kesinlikle en çok zorlandığım şey, o yaşanan Biraz da farklı kültürlerden kültür şoku. Çünkü bambaşka bir ülkeye konuşalım:) Bambaşka kültürlerde gidiyorsunuz ve bir ay kısa bir süre de değil. İlk bulunmanın heyecan verici olduğuna gittiğinizde o duruma alışmak, her gün eminim. Peki gittiğin ülkelerde senin bambaşka bir dilde konuşmak, böyle bir “Ne gözüne ilk çarpan detaylar nelerdi? oluyor?” havasına giriyorsunuz. Fakat bunun sizi korkutmasına izin vermezseniz, bunu bir Kesinlikle mimarisiyle başlamak eğlence olarak görüp benimserseniz muhteşem istiyorum. Özellikle Macaristan’da bir şekilde bunu atlatıyorsunuz. Çünkü bir daha mimari o kadar farklıydı ki. Keskin yaşayıp yaşamayacağınız hiç belli değil bu hatlar ve detaylar, tarihi yapının deneyimi. Zorlayıcı fakat çok ödüllendirici bir korunmasına özen gösterilmesi, eski durum! Bunun dışında karşılaştığım sorunlar ve yeninin muhteşem uyumu… olası sorunlardı diyebilirim. Anlaşamadığım bazı Gerçekten çok ilgi çekiciydi. Ve insanlar oldu, fakat 30+ kişi var, hepsiyle yemekler! Of, iki ülkenin de yemek anlaşamamak çok doğal. Ve bu bir soruna da kültürü muazzamdı! Macaristan’da en pek yol açmadı. Onun dışında Romanya’da sevdiğim farklı şey gulaş, böyle ekşi şansıma staj yaptığım bölüm yurdumdan 1,5 yahni gibi ve ekşi tatları seven birisi saat uzaktaydı ve bu günümün önemli bir olarak ben çok bayılmıştım. Aynı kısmını harcıyordu ve motivasyonumu biraz şekilde Romanya’da da Papanaşi diye azaltıyordu fakat bu benim hastanemin bir tatlıları var, anlatılmaz yaşanır. uzaklığından dolayıydı, kalan arkadaşların Kesinlikle herkesin denemesi gereken hastaneleri bayağı yakın konumdaydı. bir tatlı, tavsiye ediyorum! Ve son olarak tabi ki dilleri! Rumence o kadar ilginç bir dil ki! Macarca da aynı şekilde, ikisinde de hem Slav hem de Latin etkiler hissediliyor ve bu çok ilginç bir uyum gösteriyor. Değişim yapmanın önce ve sonrasını değerlendirecek olsan sana neler kattığını söyleyebilirsin? Bana kattığı en önemli özellik, anlayış. Ben nereli olursa olsun, dili, cinsiyet 19 kimliği ve cinsel yönelimi, ırkı ne olursa karşımdakine insan olduğu için değer vermeyi, takdir etmeyi iyice öğrendim. Çünkü bambaşka insanlarla tanışıyorsun ve iyice anlıyorsun, herkes o kadar değerli ki. Hepimiz gerçekten çok değerliyiz bunun farkına daha da vardım. Buna ek olarak, beni daha küresel bir insan yaptı, Türkiye dışında bir ülke olduğunu öğrendim ve kendimi daha yetkin hissettim. Bana aynı zamanda diğer ülkelerdeki sağlık sistemlerini ve tıp eğitimlerini de gözlemleme şansını verdi. Böylece kendi ülkemdeki sağlık sistemi ve tıp eğitiminin iyi yönlerini kötü yönlerini analiz etme şansını elde ettim.

Tekrar değişime gitsem farklı Aslında diğer ülkelerin sağlık yapardım dediğin şey var mı? sistemlerini görebilme şansı elde ediyor olmak değişimi yapmanın güzel Bu çok güzel bir soru. Ama dürüst taraflarından birisi. Romanya ve olmak gerekirse, yok. Eminim farklı Macaristan’ı düşündüğünde bu ülkelerin yaptığım bir şeyler olsaydı bambaşka sağlık sistemlerinin bizimkiyle kıyasını deneyimlere adım atmış olurdum nasıl değerlendirirsin? fakat ben yaşadığım iki değişimden de Macaristan benim yaşadığım en farklı fazlasıyla memnunum, beni ve sağlık deneyimiydi diyebilirim. Belki de hayatımı, hayatıma bakış açımı küçük bir şehirde yapıyordum diyedir değiştirdiler. İyi ki gitmişim çünkü fakat her departman farklı bir 2 katlı değişim, hayatımızdaki bir ay değil, bir küçük binadaydı. Ben Çocuk Cerrahide aya sığmış bir hayattır. staj yapıyordum ve çok hoş bir ortam vardı. Geliyorduk, direkt önlüklerimizi Eklemek istediğin unutamadığın bir giyip ameliyathaneye giriyorduk ve anın, bizlerle paylaştığın kıymetli orada ameliyatı izliyorduk. Romanya’da tavsiyelerin neler? pek fark yoktu, belki de orasının başkentindeydim diye de olabilir bu. Kesinlikle en sevdiğim anım, oradaki Buradaki gibi büyük hastaneler, bekleme NFDP (National Food and Drink Party) sıraları, yoğun tempo orada da için Romanya’daki diğer Türk mevcuttu. Ameliyatlar ise aynı arkadaşlarımla birlikte kısır yapma şekildeydi. Büyük bir fark olduğunu çabamızdı diyebilirim. 5 kişi efsane bir söyleyemeyeceğim. uyum içerisinde kısır yapmakla uğraşıyorduk, müthiş bir iş bölümümüz 20 vardı ve Türkiye’mizin bir yemeğini başka ülkelerdeki insanlara tanıtma şansına sahip olmak paha biçilemez bir deneyimdi. Tavsiye olarak yapmanız gereken en önemli şey, açık görüşlü olmanız. Kesinlikle yaşayacağınız şeyleri kucaklayın ve pozitif bakın ve insanları yargılamayın. Hepiniz farklısınız ve bu çok güzel bir şey bunun farkında olun. Bunun dışında hava durumuna göre kıyafet götürmeye özen gösterin! Ve yemekleri deneyin, bir daha o ülkeye kim bilir ne zaman gideceksiniz, her yemekten tadın kesinlikle!

Bir yaz günü, Şimdilerde kokusu yitmiş, Bir güney treni... Renkleri de epeyce solmuş, Mavi kolunda yırtık, Bir sonbaharda terk edilmiş, Beyaz tişörtümde bir sos lekesi. Şöyle adamakıllı incindikten sonra, Elinde bir gitar. An zamandan firar... Vurmuş yollara. Biraz içmiş, biraz içli sesi. Gezmiş, görmüş... Son akşam gölgeleri kayıp giderken... Sessiz kalmış, ağlamış... Sen saçları dağınık, İnsanlar aldırmamış. Gölgeleri ve niyeti güzel her kadın gibi, Oysa anlamak ne mümkün, Belli ki onun da kalbi kırık. O mahçup, o ince tebessümden? Sanki daha dün, Uzaklardan dönmüş de evine. Derin bir iç çekmiş... Dondurmasını yerken. Başını koyacağı bir omuz varmış... Sanki bileklerindeki o yara izleri, Hiç var olmamış. boğulan balık Burçak USLU

Gökçe TAŞAN

S A H ME T B A Y RA K UX R U İ BA N R A K AME DQ Ç İ P NU R GÜNAK R AT B L O KD E R S L AK Y CA N Y K İ J H GE X JA T LN M H R ÜĞM I P K YMF EP Ö Ç A NÜ Ö N L ÜKA WAA G K T RB D Z C T V L E XR W I Ü S E F D I Ü B H R OO O D U RÇ F ÖMP I A B CL A N A BN R MK HGB A SF M I T RU Y N E A İ A J YT WF MAS A T E N İ S İ SF Y K X NGG Y S E BÖ G AE T H E DR O L E L UE N JD L A K YA Z I F DND Ş İ T AHMET BAYRAK ŞEBNEM FERAH DÜRÜM MASA TENİSİ ÖNLÜK KÜTÜPHANE COXAE SABAHLAMAK PAROL YURT HİPOKRAT FINDIK LORD BLOK DERS ROBBİNS AKYAZI MAKARNA TARKAN

TETİKLEYİCİ Bu yazının UYARISI içeriği, tetikleyici Dünya sağlık örgütünün bildirimine göre öğeler içermektedir. erişkinlerin çocukluk dönemlerinde ; %25yaklaşık %8erkeklerin 'inin fiziksel istismara, %20kadınların 'inin Cinsel İstismar 3.1% 'sinin cinsel istismara maruz kaldığı belirtilmiştir. Duygusal İstismar Fiziksel İstismar 52.6% 44.3% Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun 1995 yılında yaptığı Bu konunun ülkemizdeki durumuna Aile içi şiddetin Sebep ve Sonuçları isimli araştırmasında 7-14 değinelim şimdi. UNİCEF’in yaş grubundaki çocukların yaklaşık %40’ı anne ve/veya ülkemizde yaptığı araştırmaya göre babaları tarafından şiddete maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. 7-18 yaş grubu çocuklarda; Bu araştırmaya katılan 14 yaşından büyüklerin %8.5’i sık sık, duygusal istismar %51, fiziksel %31.2’si ise arada bir çocukluklarında aileleri tarafından istismar %43, cinsel istismar %3 dövüldüğünü bildirmiştir. Erkek çocuklar, kız çocuklara göre oranında görülmektedir. fiziksel şiddete daha fazla maruz kalmaktadırlar. Avrupa’da cinsel sömürü ve erken yaşta evliliğin en fazla olduğu ülke Türkiyedir. Cinsel istismara uğrayan çocuklar içerisinde kızların oranı %80,3, erkeklerin oranı ise %19.7’dir. Ancak ülkemizde fiziksel şiddetin hala disiplin aracı olarak kullanılması nedeniyle bildirimler kısıtlanmaktadır. Böyle bir durum karşısında, %70.9'udoktorların %54.3'ühemşirelerin nasıl bir yol izleyeceğini bilmemektedir. Bildirilen vakalar ise daha çok ağır yaralanma ve ölümler 24 olmaktadır. Bildirimlerin kısıtlanmasında cinsel istismar mağduru çocukların utanma, suçluluk, dışlanma korkuları, kendisine ya da sevdiklerine yönelik tehditler, olayın sorumlusu olarak kendini suçlama, ebeveynin sevgisini kaybetme ve ailenin parçalanacağı korkusu oldukça etkilidir. Bu bildirim eksikliklerinden biri de sağlık personelinin bilgi eksikliğidir. Gölge ve ark. (2012) yaptıkları çalışmada hekimlerin %70.9’unun, hemşirelerin ise %54.3’ünün böyle bir durumda nasıl bir yol izleyeceklerini bilmediğini ortaya çıkarmıştır.

Çocukluk çağında yaşanan istismar olayları özellikle cinsel istismar, çocukların ruh sağlığına ve yaşam kalitesine ciddi anlamda zarar verir. Yapılan çalışmalar cinsel istismar ardından değerlendirilen çocukların büyük bir kısmında psikiyatrik bozukluk görüldüğünü saptamıştır. Çocukluk çağında görülen ruhsal bozukluklar çocukların normal psikolojik gelişimi aksatarak erişkin dönemde de sorunlar yaşamalarına sebep olmaktadır. Fiziksel istismara uğrayan çocuklar ileride kendi çocuklarına da istismar uygulayabilmektedir. Son zamanlarda medyadaki haberlerle kamuda erkek çocuklarının cinsel istismara uğramasıyla ilgili farkındalık oluşmuş olsa bile, erkek çocuklarının açıklamaya yönelik kaygılarının daha yüksek olması ve olayın görünür sonuçları kız çocukları kadar fark edilmediği için gizli kalmakta ve yetişkinlik hayatında problemler yaşamasına sebep olmaktadır. Cinsel istismara uğrayan erkek çocuklarında yetişkinlik döneminde intihar, alkol ve madde kullanımı, aile hayatında problemler yaşama ve depresyon görülme oranı daha yüksektir.

Çocukların her türlü fiziksel, zihinsel ve cinsel ihmal ve istismardan korunmasını içeren Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Türkiye’nin de ''İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir dahil olduğu 197 ülke tarafından imzalanmış ve yıla kadar hapis cezası ile 2 Eylül 2010’da yasa statüsüne kavuşmuştur. cezalandırılır”. Suçluları cezalandırmak devletin sorumluluğunda olsa da, suç ile karşılaşan bireylerin de yasalarla belirlenmiş bir takım sorumlulukları vardır. Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 278/1’e göre) ''İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Çocuk ihmali ve istismarının tespit edilmesinde İstismara maruz kalan en önemli nokta “şüphe” dir. Sağlık personeli çocuğu ilk fark edecek bazı durumlarda şüphesinin yersiz olduğunu kişiler doktorlar,hemşireler düşünebilir ya da anne/babanın çocuğuna ve ebelerdir. zarar vereceğini kabul etmez. Bu anlamda sağlık personelinin bilgisi çok önemlidir; sağlık Hukuksal sürecin başlatılması kurumuna başvurmada yaşanan gecikme, öyküde çelişkilerin olması, şüpheli travma ve çocuğun haklarının öyküsü şüphe uyandırması gereken konulardır. Aynı zamanda risk altındaki çocukların tespit korunması için girişimlerde edilmesi de tanının zamanında konulmasında büyük önem taşır. bulunmak da gereklidir. Bu Doktor eğer çocuğa yönelik şiddetten şüpheleniyorsa, çocuğu sessiz ve özel bir arada ailenin diğer bireyleri ve bölüme almalı, çocukla sakin bir şekilde tacize uğrayıp uğramadığı konusunda konuşmalı, varsa başka çocukları da çocuğa kendisine güvenebileceğini ve onun kötü biri olmadığını anlatmalıdır. Doktor gözetim altına alınmalıdır. çocuğa ona yardımcı olacak kişilerle konuşacağını söylemelidir. Bütün bilgileri Eğer bu durumla hastane kaydetmeli ve hızlı bir şekilde sosyal hizmetlere bildirimde bulunmalı ve sürecin sağlıklı dışında karşılaşılırsa bildirim, ilerlemesi için vakayı transfer etmelidir. İstismarın belirlenmesinden sonra hızlı bir çocuğun kendisi, ailesi, bir şekilde fizik, adli ve ruhsal bakım gibi farklı açılardan değerlendirmeler yapılarak tedavi yakını ya da istismardan planlanmalıdır. kuşkulanan diğer kişilerce doğrudan cumhuriyet savcılığına, kolluk 26 kuvvetlerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının İl Müdürlüklerine (ASPİM) yapılabilir.

H Ne kadar hareketlisiniz? 27 A N a) Yerimde duramam, hop ordayım hop burdayım G İ b) Hareket iyidir Tartışma esnasında c) 50-50 dengelerim a) Kendimi tutamıyorum pek d) Üşeniyorum ben ya b) Baskın taraf olurum e) Full yatış c) Savaşmayalım sevişelim d) Karşımdakini dinler ona göre davranırım Takım çalışmalarında e) Pasif agresif davranırım a) Görevimi tamamlar, diğerlerine el atarım b) Liderliği üstlenirim c) Kendime Müslümanım, herkes kendi görevini yapmalı d) Grubun motivasyonuna öncelik veririm e) Sessiz sakin kalırım ve duruma göre davranırım Yemek deyince… Karantinada a) Yerken kalori hesabı yapıyorum): a) Bol bol spor yaptım b) Tatlıyı affetmem b) Bol kitap okudum. Film izledim. c) Enerji versin de ne olduğu önemli değil c) Kuruduk d) Zeytinyağlılar baş tacıdır d) Pek de evde kalmadım aslında e) Yemek için yaşarım, her şeyi yerim e) Çok yedik çok S MOBA türü oyunlarda İ a) Adc(fiziksel hasar taşıyıcı) oynarım. Yanımdaki destek karaktere hasar S geleceğine bana gelsin. T b) Solo oynarım. Tek tabancayım. c) Mid (orta koridor) oynarım. Oyunun en riskli yerinde oynuyorum. d) Ormancı oynarım. Kendim kasınca herkese yardıma giderim. e) Destek oynarım. Adc ile beraber oynarız. Adc’yi ilerletmeye çalışırım. E A'lar çoğunluktaysa, Eğer B’ler çoğunluksa Eğer C’ler çoğunluksa M hareket sistemisiniz. sinir sistemisiniz. ürogenital sistemsiniz. Bedeninize gereken önemi Alfasınız diyebilir miyiz? Zevklerinize ve veriyorsunuz. Sağlık için Dibine kadar. Fazla söze tercihlerinize öncelik S bu çok önemli tabii. Sizde gerek veriyorsunuz. kararlılık ve azim yok devam. Gayet de iyi yapyorsunuz. İ görüyoruz, saygı Bi daha mı gelicez dünyaya! duyuyoruz. N Eğer D’ler çoğunluksa dolaşım sistemisiniz. Siz Eğer E’ler çoğunluksa ? bu dünyaya çevrenize iyi sindirim sistemisiniz. gelmek için varsınız. Gayet sakin bir mizacınız Sizsiz ortalık buz var ve ağzınızın tadını kesiyordur her anlamda. bildiğiniz aşikar. Bize lazımsınız. Gurmelik mi? Sizin işiniz. Motivasyon böcükleri sizi

PROF. DR. SEVİL IŞIK P rof. Dr. Sevil Işık hocamızın değerli fikirleriyle 'Cerrahi Branşlarda Kadın Hekimlerin Yeri'ne dikkat çekmek için GENEL CERRAH bir röportaj yaptık. Keyifli okumalar. (GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ) Cerrahi bir branş seçmek istediğinizde Cerrah olmak istediğinize nasıl karar çevrenizde ne gibi söylemler ve tepkilerle verdiniz? TUS sonucunuzun etkisi var mıydı, karşılaştınız? yoksa idealleriniz primer tetikleyici miydi? Ailemin tek çocuğu idim. Hiçbir şeyi kız Cerrah olmama 3. sınıfta genel cerrahi olduğum için yapamayacağımı düşündürtecek stajında bir apse açılışını gördüğümde bir tecrübem olmamıştı. Açıkçası nasıl bir hayat duyduğum müthiş hayranlık sebep oldu yaşarım diye de düşünmedim. Maalesef ki ! En diyebilirim. azından o yaşta iken sonunu düşünen bir kişi olmadım. Öğrencilik yıllarımda cinsiyet Bunu yapabilen kişilerin tabiri caizse ayrımcılığı ile karşılaşmamıştım. 3. sınıfta, normalin dışında insanlar olduğunu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden, düşündüm. Sonra kendi isteğimle cerrahide Cerrahpaşa Tıp Fakültesine geçmiştim. nöbetler tutma, acil serviste işlemleri takip etme ve bana da yaptırmaları için bekleme ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde genel cerrahide öğrenciliğimi geçirdim. kadın hocamız ve asistanlarımız vardı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden arkadaşlarım Öncelikle bizim TUS'a girdiğimiz dönemde, benim tercihimi yadırgamışlardı çünkü onlar sınavdan önce tercihlerimizi yapardık. orada kadın cinsiyet ayrımcılığını yoğun olarak Sınavdan önce tercih yapıp , YÖK tarafından yaşamışlardı. Kimse bana bu işin zor olduğunu söylememişti. Zaten ben de istediğim işi puanımıza göre yerleştirilirdik. Üniversite yapabilmek için elimden gelen çabayı gösteren sınavı da öyleydi. Puanımıza göre yer bir insandım. belirlemezdik yani 'puanımızın yeteceği yeri değil ' yapmak istediğimiz branşı seçerdik. 28 Çoğunlukla, hastaya dokunmak istemeyen , hastadan korkan bakış açısıyla değil, yaşamak ve yaşatmak için bizim en çok sevdiğimiz, yapmak istediğimiz, ilgimiz olan alanı tercih ederdik.

İş hayatınızda meslektaşlarınızdan ya da hasta/hasta \"Kadın olduğunuz için yakınlarından ne gibi tepkiler alıyorsunuz? alt yapıda yerleşmiş 'kadın elinin hamuruyla Öncelikle İzmir Ege Üniversitesi Genel Cerrahi Kliniğinden erkek işine karışmaz' söz etmem gerekir. Meslektaşlarım ilk defa bir kadın kalıbını kırmanız çok cerrahi asistanı ile karşılaşmışlardı. Benimle ameliyata girmek istemeyen, ameliyatta yeterince rahat 'nahoş zor..\" sözler ' sarf edemeyeceğini düşünen hocalarım olduğunu çok sonra öğrendim. Birbirlerine davrandıkları gibi Bu konu dahilinde ya da genel olarak davranamayacaklarını ve kendi floralarını bozduğumu düşündüler. Hemşire arkadaşlarım hemcinslerinden ilk meslek hayatınızda hiç başta çok da hoşlanmadılar gibi geldi bana. unutamadığınız bir olay ya da cümle Tabi ki zamanla tavırlar değişti ve kısmen de olsa duruma alışıldı. Ancak erkekler gibi başarılı var mı? olamayacağımı veya işin üstesinden gelemeyeceğimi düşündüklerini hissettirmeleri ya da daha doğrusu Meslek hayatımda sadece kadın cerrah beklentileri nedeniyle onlardan çok daha fazla çalıştım. olmak nedeniyle üniversiteye öğretim Hastalar ve hasta yakınları öncelikle karşılarındaki kişinin üyesi olarak kabul edilmemek beni en doktor olabileceğini düşünmüyorlar. Hemşire çok üzen olaylardan birisidir. Başka bir olduğunuzu zannediyorlar. Hastalara uzunca bir süre arkadaşımın ''Tıp Fakültesi hemşire hanım dedikleri için kızıyordum. 'Doktor Hanım'a öğrencilerinin ' hastaya nasıl bakıldığını geçiş zaman alıyor. 'Doktor Bey' dendiği de oluyor. Ama senden görmelerini isterim.'' diyerek aslında bunlar toplumun eğitim düzeyiyle ilgili, çalıştığı üniversiteye daveti ise en önyargılarla ilgili davranış kalıpları idi. Pozisyonunuz ve mutlu olduğum söylem olmuştur. kişisel tanınırlığınızla kısmen düzeliyor. Sizi şahsen tanımayanlar ile işler halen aynı. Kadın doktora güvenmeyen bir kısım insan halen var. Cerrah olarak karşılarında olduğunuzda 'Sen bu ameliyatı yapabiliyor musun?' sorusunu üniversite dekanımdan bile duymuşluğum vardır. Söylemek istediğim, eğitimli bile olsa, siz kadın olduğunuz için alt yapıda yerleşmiş 'kadın elinin hamuruyla erkek işine karışmaz' kalıbını kırmanız çok zor. Ayrıca şahsi kanaatim, toplumda kadının yaptığı işin değeri, erkeklerin yaptığı kadar değil. Çünkü normalde gelir getirmeyen işleri genel olarak kadınlar yaptığı için, bir işi kadın yaptığında ona hakkını vermek toplumun alışageldiği bir davranış şekli değil. 29

Toplumda ‘’Kadın dediğin evini çekip çevirmeli,hekimlik zaten yorucu cerrahi de neymiş!’’ gibi cümlelerle karşılaşıyoruz.Bu cümlelerle karşılaştınız mı? Karşılaştıysanız sizi nasıl etkiledi? Hayatınıza ve size neler kazandırdı? Evet çok sık olarak bu cümlelerle karşılaştım. Benim en çok şaşırdığım durum evlendiğimde eşimin (kendisi de şu an hocanız) tavırları oldu. Ev işinin kadının işi olduğu söylemi benim ondan beklediğim bir söylem değildi çünkü evlilik öncesi bu düşüncesini ima bile edecek bir davranışı ile karşılaşmamıştım. Ancak bu da yukarıda bahsettiğim kalıplarla ilgili idi. Zamanla adalet ve eşitlik temelinde uzlaştık. Tabi ki çalışan eş ve anne olmak ruhen ve fiziken çok zorlu bir durum. Kadın veya erkek olmadan önce insan olmak gerekiyor. Kişiye yüklenebileceğinin ötesinde pozisyon ve iş yüklemenin adaletsiz olduğuna inanıyorum. Yaşam bir paylaşım ve herkes üzerine düşen görevi diğerinin haklarını da gözeterek empati ile karşılamak zorunda. Başkalarının söylemlerini, adaletli değilse önemsemiyorum. Gerçekten yorucu bir branş, evet insanlar Hayatın içerisinde gerek akademik gerekse haklı’’ diyor musunuz? sosyal bazı engellerle karşılaşabiliriz. Böyle kırılma noktalarında yaptığımız işi Kesinlikle çok yorucu bir branş. Kim içinde bulunduğumuz durumu katlanılası kendisinin hiç tanımadığı insanlar için, değerli yapan bazı vazgeçemeyeceğimiz olup olmadığını, ilginizi, zamanınızı emeğinizi değerlerdir. Sizin için bu mesleği devam hak edip hak etmediğini düşünmeden, ettirebilmenizi sağlayan temel değer, duygu ya da unsur nedir? sadece iyileştirme arzusuyla, kendinden ailesinden çocuklarından vazgeçerek Evet çok zorlayıcı zamanlar olduğunda gecelerce yorulabilir ya da böyle yaşamayı mesleğe devam etmemi sağlayan, bugüne yaşam tarzı olarak seçebilir? Evet biz kadar benim ve ailemin ödediği bedellerin cerrahlar böyleyiz. Kişinin ve yakınlarının karşılığı olarak edindiğim bilginin, insanların yaşam hakkı ve sağlıklı olmasından daha yararına kullanılması yani boşa gitmemesi önemli bir kavram yok. Biz de bu noktada isteği temel duygum olmuştur. belki de bunu sağlamanın ne büyük mutluluk olduğunu bilen, deneyimleyen aracılarız. 30

Mezun olduğunuz yıllara yeniden dönseniz hangi branşı Aramızda cerrah olmak isteyen pek çok seçerdiniz? arkadaşımız var.Bu tepkilerle kolay baş etmek ve İlk yıllarıma dönsem bu yola etkilerini minimuma indirebilmek adına bize ne tekrar girmezdim. Evet işimi çok tavsiye edersiniz? seviyorum ama herkes kadar Bu soruyu çok anlamlı bulmadım. Tepkileri benim hayatımın da önemli olduğunu yeni anlayabiliyorum. göğüslemeniz gerekmiyor. Sadece bu işi isteyip Sanırım ben geç öğreniyorum. istemediğinizi ve ne kadar bedel ödeyip ödeyemeyeceğinizi, bunu kaldırıp kaldıramayacığınızı bilmeniz gerekiyor. Bu yaşlarda bu kadar derin düşünmek çok olası değil. O yüzden yaşamdan beklentilerinizi öncelikle belirlemenizi ve Kendi değerinizi buna göre bir yol çizmenizi ve kendinizi de heba bilin. Tüm etmemenizi isterim. insanlara sevgiyle ve iyi niyetinizle bilimin ışığında Türkiye'de gastroenteroloji cerrahisinin ilk kadın genel hizmet etmeye cerrahı olma yolculuğunuzla ilgili neler söylemek istersiniz? çalışın. İlk olmak hep zordur. Sizden sonrakilere yol açarsınız. Ben sanırım kadın olarak yapabileceklerimizin erkeklerden farklı olmadığı ve işimizde iyi olabileceğimiz inancımla yaşadım. Tabi ki sonsuz sevgi ve minnettarlıkla Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün açtığı yol ve ufkumuzla bunları konuşabiliyoruz. Son olarak, sizin gibi değerli bir Ben sanırım kadın olarak büyüğümüz 20’li yaşlarındaki bizlere ne yapabileceklerimizin tavsiye eder? erkeklerden farklı olmadığı ve işimizde iyi Öncelikle dürüst, adil, çalışkan, zamanın ve olabileceğimiz hayatın kıymetini bilen bireyler olun. Bir inancımla yaşadım. anne gözüyle, hepiniz çok kıymetlisiniz. Ailenizin en önemli varlıkları sizlersiniz. 31 Kendi değerinizi bilin. Tüm insanlara sevgiyle ve iyi niyetinizle, bilimin ışığında hizmet etmeye çalışın. Ne yaparsanız yapın ama yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışın. Sizleri sevgiyle kucaklıyorum.

Zeynep Aslı ZIRH

Emirhan GÜNDÜZ

SAĞLIK ÖĞRENCİLERİNİN RUH SAĞLIĞI ANKETİ Ankete katılan kişilere toplumun , alanınıza olan Katılan kişilerin cevabı hayır yaklaşımından memnun musunuz? diye memnuniyetsizliğin sebebi sorulduğunda: sorduğumuzda 1=en düşük, 5=en yüksek olacak şekilde puanlamaları istenildiğinde; Kişi sayısı 10 10 5 10.1% 4 1 7,5 10.1% 33.4% 7 55 4 3 2,5 3 27.6% 2 0 18.8% DÇoakltıoşrlmaarKıaşyakrmatrlSetşaaırğıbliıGnlıikütnnvaezmnoŞeirslidmuzdleğieskuit Öğrenciler için okulunuzda ruh sağlığı ile ilgili Diğer çalışmaların yapılma sıklığı; 1: hiç yapılmıyor 5: düzenli olarak yapılıyor 4 Okulunuzun pandemi dönemindeki 4.3% 3 tutumundan ne kadar memnunsunuz? 15.9% 1: memnun değilim 4 5: memnunum 4.3% 3 1 15.9% 53.7% 2 26.1% 1 53.7% 2 26.1% Okulunuz pandemi döneminde sizlerin görüşlerini aldı mı? 5 1: görüşlerimiz alınmadı 13% 5: görüşlerimiz alındı 4 7.2% 3 1 11.6% 47.8% 2 34 20.3%

Okulunuzun akademisyenlerinin öğrencilerin 5 4 2.9% 7.2% ruh sağlığı ile ilgili yeterli donanımda olup bu 1 34.8% konuyu önemsediklerini düşünüyor musunuz? 1: düşünmüyorum 3 5: bu konuda bize karşı çok ilgililer 27.5% 2 27.5% Ankete katılan 69 kişinin cevaplarına göre : 2.Sorumuz “ Bir yıldır süren pandemi, öğrencilerin tıp bilimine 1.Sorumuz “Online olan güvenini ne kadar eğitim sizi psikolojik azalttı/artırdı? ” açıdan ne kadar etkiliyor ?” Cevap olarak 1:azalttı 5:artırdı olacak şekilde derecelendirerek Cevap olarak 1:az etkileniyorum değerlendirildiğinde ortalama 2.7 çıktı 5:çok etkileniyorum olacak şekilde Bunun sonucuna göre öğrencilerin tıp derecelendirerek değerlendirildiğinde bilimine olan güveni biraz azalmış ortalama 3.8 çıktı. Bunun sonucuna gözüküyor. Pandemi sürecinin devamıyla göre online eğitimin psikolojisini tıp bilimine olan güvenimizin gidişatı iyiye etkileyenler daha çoğunlukta. Acaba mi yoksa kötüye doğru mu gidecek acaba ? psikolojimiz devam eden online eğitime ne kadar dayanacak ? 3.Sorumuz ”Covid-19 Bunun sonucu olarak salgını boyunca aslında birçok sorun yaşadığınız sorunlardan yaşasak da kendimizin uygun olanları virüse yakalanması değil işaretleyiniz. “ yakınlarımızın virüsle enfekte olma düşüncesi bizi daha çok korkutmuş İşaretlenenler ve yüzdelikleri aşağıdaki gibidir: gözüküyor. Devam eden online eğitimimizden Virüsle enfekte olma endişesi %65,2 oluşan tatminsizliğimiz de yaşadığımız 2.büyük Çevrenizdeki yakınlarınızın virüsle enfekte olma endişesi %97,1 sorun. %85,5 Bu süreç içinde alınan eğitimden dolayı oluşan tatminsizlik %7,2 Çalıştığınız herhangi bir sağlık kurumundaki mesleki tatminsizlik Sağlık çalışanı olmaktan dolayı stigmatize edilmek(damgalanmak) %5,8 Esnek olmayan çalışma saatlerine maruz kalmak 10,1 Yoğun çalışma temposu sonucu oluşan fiziksel yorgunluk %18,8 35 Fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalmak %15,9 Ev işlerinden okula vakit ayıramamak %20,3

4.Sorumuz “Pandemi sürecinde Cevap olarak 1: hayır hissetmedim 2: dersler, yaşadığınız ortam, evet hissettim olacak şekilde içerisinde bulunduğunuz durum derecelendirerek değerlendirildiğinde vb. gibi sebeplerden ötürü ortalama 4.4 çıktı. Bunun sonucuna depresif, kaygılı veya bunalımda göre yaklaşık %88 kişi pandemi hissettiniz mi? “ sürecinde psikolojik açıdan kendini iyi hissetmemiştir. Daha devam eden pandemi sürecimizde bize iyi gelebilecek aktiviteler yaparsak bu depresif durumdan kurtulabiliriz. 5.sorumuz “Covid-19 salgını döneminde yaşanılan sıkıntılar sonucu oluşan ruhsal sorunları işaretleyiniz.” Anket sonucunda en yüksek oyu alan verimsizlik ve üşengeçlik %87 en düşük oyu alan ölüm korkusu %30 ile sonuçlanmıştır. Aslında salgın döneminde toplum olarak verime daha çok önem vermemiz gerekirken İşaretlenenler ve yüzdelikleri aşağıdaki gibidir: verimsizliğe gelen bu oy bizim Uyku bozukluğu %78,3 birtakım önlemler almaya itmeli... Keyifsizlik %84,1 Unutkanlık %49,3 Öz güvensizlik %50,7 Tükenmişlik %78,3 Uyuşukluk %85,5 6.sorumuz “Covid Dikkat bozukluğu %76,8 sürecinde aile içi şiddet Verimsizlik %87 ne derecede arttı?” Üşengeçlik %87 Tahammül edememe %72,5 Stres %72,5 Karamsarlık %69,6 Cevap olarak 1:hiç kavga etmedik Ölüm korkusu %30 5:düzenli kavga ediyoruz olacak şekilde Anksiyete %58 derecelendirerek değerlendirildiğinde ortalama 2 çıktı. Bunun sonucuna göre pandemi süreci ailemizle iyi geçinmeyi başarabilmişiz gibi gözüküyor. Her şey ailede başlar ve aileyle devam eder. Bu süreç ne kadar devam edecek bilemeyiz 36 ama aile içi şiddeti bu konuda alnının akıyla çıkmışa benziyor.

11.sorumuz “Stigmatizasyon yani damgalanma toplum tarafından kişiye dışlayıcı, yargılayıcı davranılması, şüpheyle yaklaşılması gibi davranışlar içeren halk sağlığı sorunudur. Pandemi süresi boyunca böyle bir soruna ne kadar maruz kaldınız ?” Cevap olarak 1:maruz kalmadım 12.sorumuz “Covid 5:maruz kaldım olacak şekilde sürecinde uyku bozukluğu, derecelendirerek değerlendirme yaptığımızda ortalama 1,5 çıktı. alkol tüketiminde artış, Bunun sonucuna göre çıkan öfke belirtilerinde ne kadar ortalama aslında bizi mutlu etse de yine de damgalanmaya maruz artış yaşadınız ?” kalan birkaç kişinin olması üzücü bir toplum sorunudur. Cevap olarak 1:hiç yaşamadım 5:bana zarar verecek düzeyde arttı olacak şekilde derecelendirerek değerlendirme yaptığımızda ortalama 3 çıktı. Bunun sonucuna göre çıkan ortalama tam ortası gelmesi ileriki zamanlarda belirtilerin bizi zarar verecek düzeyde artması korkutuyor olabilir. Uyku bozukluğu , alkol tüketiminde artış , öfke belirtilerinde artış devam eden covid sürecinde acaba ne zaman bize zarar vermeye başlayacak diye kafamızı kurcalayan birkaç soruyla karşı karşıya kalıyoruz. 13.soru “Pandemi 14.soru “Mesleki sürecinde yaşadığınız geleceğinizden ne kadar çeşitli sağlık sorunlarıyla endişe duyuyorsunuz ?” alakalı tedavi almakta zorluk çektiniz mi ?” Cevap olarak 1:çok endişeliyim 5:hiç Cevap olarak 1:hayır , zorluk çekmedim endişe duymuyorum şekilde 5: evet , zorluk çektim şekilde derecelendirerek değerlendirme derecelendirerek değerlendirme yaptığımızda ortalama 2,8 çıktı. Bunun sonucuna göre sağlık sorunlarıyla başa yaptığımızda ortalama 2,4 çıktı. Bunun çıkma mücadelemiz kolay olmasa da aslında bizi de çok zorladığı sonucunda endişe oranının daha fazla söyleyemez. olduğu görülmüştür. Covid sürecinde bizi bu endişeye düşüren temel sebeplerinden birisi de yaptığımız ankette “şiddet” olduğu görülmüştür. Bu 37 endişenin sebebi de haklı bir gerekçeye bağlandırılmıştır.

İrem BAYRAM

Kendimle bir Konuşmam Oldu 'Ama ben çok Şimdi de güzel bir caddedeyiz Çok Bir sürü yol var Çok aşığım' Geçitler var Der hoparlördeki ses Düşünsene Aşık mıyız Bisiklet yolu bile var -Yoo, hayır- Bisiklet Hiç olduk mu peki İşte yolumuzun devam eden bu kısmında -Olmadık- Eğer pamuk şekeri alabilirsek Ama yaklaştık Doğruyuz diyeceğiz Çok yaklaştık Kesinliğinden değil de Aşka yaklaşmak diye bir şey mi Öyle diyelim varmış Olur mu -Olsun -Olur- Biz dersek olur- Peki sonra Aşık olmadık sonrası bir ama'yı hak Dalga sesleriyle eden durumumuz Düşünürken Evet ona yazık etmeyelim Ve somutlanırken O durum yazdırmadı mı bu denli Yağabilir miyiz Es geçmeyelim -Biliyorsun ki istemek yetmiyor buna- Geçtiğimiz güzel köprülerden biriydi Biliyorum O durum -Ama anlaşabiliriz Geçtik O zaman- Bittik O zaman? Bitme sandığımıza koyduk anılarımızı -kendini yor- Devamlandık O zaman yağabilirsin Yola. Yorgunluğun nasırı keşfetmeden. Koş Biliyorsun Bittik artık Yeşil ışık yandı Bak lambadaki adam nasıl da yürüyor -Yol yürüsün- Yarım kaldık Anonim Aycan CEYLAN

Cem ÇAKIROĞLU

Burçak USLU Yan çevirip bakınız :)


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook