Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore tyt türkçe

tyt türkçe

Published by Bilincselyayinlari, 2021-03-23 12:15:07

Description: tyt türkçe

Search

Read the Text Version

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 1. Gayret önemlidir, onu ortaya çıkaran ise kuvvetli bir istektir. 3. İnce eleyip sık dokuyan (bütün ayrıntılarıyla araştırmak) Bununla birlikte gayret ve istek tek başına yeterli olamaz. I Burada atılan oka menzil belirlemenin önemi ortaya çıkar. Bunu yapmayanlar, enerjilerini beyhude harcayacak fakat yazarların eserleri kendilerini hemen belli eder. Mevcut hiçbir şey elde edemeyeceklerdir. durumu eğip bükmeden (olduğu gibi) anlatır bu eserler. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? II A) Düzenli çalışmak Kendinizi kurgu dünyasında (hayal ürünü hayat) hissetmez- B) Azimli olmak III C) Hedef seçmek siniz. Bu da eserin tesiri altında kalmanızı (heyecan duymak) D) Eksik tamamlamak IV E) Özenli olmak ve dolayısıyla esere kapılmanızı (güçlü etkisi altında V kalmak) sağlar. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 2. Çağımızın ihtiyaçlarının ---- çok çeşitli kimyasalların üretimi 4. (I) Kış mevsiminin en güzel yanıdır yağan karı pencereden ve ürünlerde kullanımı oldukça ileri seviyelere ulaştı. Kimya- seyretmek. (II) Hemen hemen hepimiz cama vuran farklı sal maddelerin kullanımı hayat kalitesini ---- olsa da yeterli şekillerdeki kar tanelerinin eşsiz güzelliğinden etkileniriz. (III) düzenlemeler ve etkili geri dönüşüm süreçleri olmadan çevre Kar kristallerinin simetrik yapısı geçmişten günümüze birçok ve canlılar üzerinde çok ciddi zararlı sonuçlara yol açabiliyor. bilim insanının araştırmasına konu olmuş. (IV) Bu sayımızda kar kristallerinin oluşum süreçlerini ve simetrik yapılarını an- Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi lamak için geliştirilen algoritmalar hakkında bilgi verdik. (V) sırasıyla getirilmelidir? Mahir Ocak “Kar Kristallerinin Matematiği” başlıklı yazısında kar kristalleri üzerine yapılan bazı kuramsal çalışmaları ve A) hafifletilmesinde – zorluyor matematiksel modellemeleri ele aldı. B) azaltılmasında – ifade ediyor Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri ka- nıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? C) görülmesinde – gösteriyor A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) yerine getirilmesinde – düşürüyor E) karşılanmasında – yükseltiyor D) III ve IV E) III ve V 4

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 5. (I) Schlick’in akıl hastanesindeki yaşantısını da anlatalım mı 8. Oteldeki yalnız günlerimde yazıdan sıkıldıkça resim yapıyor- albayım? (II) Hüsamettin Bey elini tahtaya vurdu: (III) Oraya dum ve bu, benim için hoş bir teselli oluyordu. Hatta Hacı girmiş gibi konuşuyorsun Hikmet. (IV) Girmesine girerim de Kalfa’nın da biri karakalem, diğeri suluboya iki resmini albayım, çıkması zor olur diye korkuyorum. (V) Bugünün doktorları, insanın delirdiğini çok kolay kabul ediyorlar da I iyileştiğine inanmakta biraz nazlanıyorlar. yapmaya çalışmıştım. Resimlerin ne dereceye kadar Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin an- II lamında olasılık söz konusudur? benzediğini bilemiyorum. Fakat o, burnunun, gözünün A) I B) II C) III D) IV E) V III IV hususiyetlerinden değilse bile, yuvarlak ve çıplak başından, posbıyıklarından, beyaz önlüğünden kendini tanıdı ve 6. I. Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil; tabiatı ifade V etmektir. ustalığıma hayran oldu. II. Sanat, gençliğe terbiye, yaşlılığa avuntu, yoksullara zen- ginlik ve zenginlere de süs verir. Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? III. Manevi kültürün tümü gibi, sanat da emekten doğar ve gelişir kuşkusuz. A) I. sözcük hem 3. tekil iyelik eki hem belirtme durumu eki almıştır. IV. Sanatı ne bir oyun ne de bir eğlencedir; o, ancak ruhun dışarıya vurarak kendisini göstermesi ihtiyacıdır. B) II. sözcük çoğul eki ve tamlayan eki almıştır. V. Sanat, görüneni tekrarlamaz; görünür kılar. C) III. sözcük isimden fiil yapım eki almıştır. Numaralandırılmış cümlelerden hangi ikisi aynı D) IV. sözcük birden fazla çekim eki almıştır. düşünceyi aktarmaktadır? E) V. sözcük ikinci tekil iyelik eki almıştır. A) I ve III B) I ve V C) II ve VI D) III ve IV E) IV ve V 7. Krallar hiçbir şeyimi almazlarsa bana çok şey vermiş olurlar hiçbir kötülük etmezlerse yeterince iyilik etmiş sayılırlar bana. Bütün istediğim budur onlardan. Ama nasıl şükrediyorum I II tanrıya, varımı yoğumu bana aracısız vermiş, beni yalnız 9. Balkan Harbi’nden sonra felâketin verdiği dehşete, memleke- tin istikbali için bütün benizleri sarartan endişeler de karışınca III IV hasta adama her biri kurtarıcı birer deva koşturmak derdine düşen fikir sahipleri arasında bütün meseleleri ortaya döken kendisine borçlu kılmış olduğu için. Nasıl yalvarıyorum ona münakaşalar baş göstermişti. gece gündüz beni hiçbir zaman, kimseye karşı ağır bir minnet Yukarıda altı çizili söz grubu cümlenin hangi ögesidir? V A) Zarf tümleci altına sokmasın diye. B) Dolaylı Tümleç Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde herhangi bir ses olayı yoktur? C) Özne A) I B) II C) III D) IV E) V D) Belirtili Nesne E) Belirtisiz nesne 5

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 10. (I) Kişilerin yetenekleri hakkındaki inançlarının o yetenekler 13. İnsan ömrünün uzunluk, kısalık ölçülerine akıl erdiremiyo- üzerindeki etkisi çok büyüktür. (II) Yetenek sabit bir özellik rum( ) Bilginlere bakıyorum, onlar ölçüyü herkesten daha değildir. (III) Performansınız büyük bir değişkenlik gösterir. kısa tutuyorlar. Genç Katon, kendi kendini öldürmesine engel (IV) Öz verimlilik hissine sahip olanlar başarısızlıkların al- olmak isteyenlere ( ) “Ben( ) hayattan vakitsiz ayrıldı, diye tında ezilmezler. (V) Olaylara, acaba ne ters gidecek diye ayıplanacak bir yaşta değilim.( ) demiş. Bunu söylerken de kaygılanarak değil, bununla nasıl baş edebilirim, anlayışıyla kırk sekiz yaşındaymış( ) Doğal ömür dediğimiz bir süreyi yaklaşırlar. düşünerek bilmem ne kadar yıl daha yaşamak umuduyla avunuruz. Böyle bir umuda nasıl kapılabiliriz ki( ) Hiçbirimiz Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat doğanın gerektirdiği sayısız kazaların dışında kalamayız: tamlaması yoktur? Tasarladığımız ömür her gün kesilebilir. A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçada yay ayraçla belirtilen yerlere sırasıyla aşa- ğıdaki noktalama işaretlerinden hangisi getirilmelidir? 11. Kelimelerin kendisine olan bu mutlak itaatine rağmen on- lardan en az memnun olan yine Peyami Safa’dır. Çünkü A) (:) (-) (;) (“) (:) (...) onun realiteleri en ince hususiyetleri ile kavramak isteyen romancı dehası kelimelerin muhteviyatları ile realite arasın- B) (;) (;) (,) (‘) (!) (.) daki açıklığı her gün duymaktadır. Bunun için fikirleri taşıyan kelimelerin muhtevalarıyla realite arasındaki uçurumlardan C) (.) (:) (;) (‘) (...) (.) çok haklı olarak korkar. D) (.) (,) (:) (‘) (.) (...) Bu parçadaki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? E) (.) (:) (,) (“) (.) (...) A) Bütün fiilimsi türleri örneklenmiştir. B) “ile” sözcüğü aynı cümle içinde hem edat hem bağlaç göreviyle kullanılmıştır. C) “fikirleri” sözcüğü üçüncü tekil iyelik eki almıştır. D) “Romancı dehası” belirtisiz isim tamlamasıdır. E) “her gün” sıfat tamlamasıdır. 12. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kurallı, olumsuz fiil cüm- 14. Nefes nefese gelmişti Tepebaşı’na ( ) Bir dolmuşa atlaya- lesidir? rak gidecekti. Kim bilir nasıl acıyordu kırık bacak ( ) Erol’u nasıl kıvrandırıyordu yatakta ( ) Bundan böyle belki de hiç A) Düş gücünden uzak bir kitabın diğer bütün meziyetleri, top oynayamayacaktı ( ) Sağlam oyuncu lazımdı kulübe. İyi onu bir sanat eseri olmamaktan kurtaramaz. koşan, gol atan ( ) B) Kurtuluş edebiyatımızda Batı medeniyeti, “tek dişi kalmış Bu parçada yay ayraçla belirtilen yerlere aşağıdaki nok- canavar” hâlinde görünür. talama işaretlerinden hangisi getirilemez? C) Millî Mücadele içinde Mustafa Kemal, Türk bünyesi için- A) Noktalı virgül den fışkıran millî iradeyi organize etmekle başlamıştı işe. B) Virgül D) Orhun Kitabeleri’nin bazı yerleri biraz bozulmuş olmakla beraber, dil ve tarih, hatta edebiyat tarihî bakımından pek C) Nokta kıymetlidir. D) Soru işareti E) Evliya Çelebi Seyahatnamesi dar ve umumi manada bir seyahatnameden ibaret değildir. E) Üç nokta 6

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 15. Türk milletinin son yüzelli yıl içinde karşılaştığı en önemli 18. (I) İnsan varoluşun ortasına öylesine fırlatılmış bir varlıktır. (II) mesele, kültür ve medeniyet değişmesidir. Edebi eserlerde Bu varoluş bir tercih veya seçimin sonucu değildir. (III) İnsan çeşitli ifade ve tasvirleri görülen bu konu ilim adamları tara- bu bırakılmışlığın çevresinde tercihler ve seçimlerle bir öze fından da ele alınmıştır. İlim adamlarının meseleye yaklaşma sahip olmalıdır. (IV) Varoluşçuluk bu açıdan bir anlam arayı- tarzları, kullandıkları metotlar ve kavramlar, edebiyatçıların- şıdır, anlam yitiminin baş gösterdiği bu dünyada bir çıkış yolu kinden bir hayli farklıdır. aramaktır. (V) Varoluşçu felsefenin ilk izleri Kierkegaard’de rastlanır. (VI) Kendisi terim olarak varoluşçuluğu tanımlamasa Bu parçadaki yazım yanlışının sebebi aşağıdakilerden da bakış açısını ortaya atan ilk filozoftur. hangisidir? Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf A) Sayıların bitişik yazılması numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) Bağlaç olan “de” nin bitişik yazılması A) II B) III C) IV D) V E) VI C) Ek olan “de” nin ayrı yazılması D) Ünsüz düşmesi kuralına uyulmaması E) Bağlaç olan “ki”nin sözcüğe bitişik yazılması 16. (I) Araba kuvvetli bir frenle süslü demir bir kapının önünde 19. (I) Orta Asya’daki Aral Gölü’nün kuruması, tarih boyunca durunca düşündükleri sanki fırlayıp gitti. (II) Sarı panjurları insan eliyle gerçekleştirilen en büyük doğal afetlerden birisidir. çekili, yeşilliklere gömülmüş bir oteldi. (III) Kapıdan girdiler. (II) Eskiden 60 bin kilometre karelik bir alanı kaplayan Aral, (IV) Basıldıkça çıtırdayan kırmızı, daracık bir yoldan mavi yer yer 40 metre derinliğe ulaşıyordu. (III) Pamuk rekoltesini etekler, boy atmış çiçeklere sürtüne sürtüne geçti. (V) Birkaç artırabilmek için Sovyetler Birliği döneminde yapılan plansız basamaklık taş bir merdiveni adamla yanyana çıkıp küçük sulama projeleri, dünyanın en büyük dördüncü gölü olan küçük mavi camlarla işli sarı boyalı bir kapıdan holün insansız Aral’ın yüzde 90’ını kurutup çöle çevirmişti. (IV) BBC Özbekçe loşluğuna girdiler. Servisi’nden Rüstem Kobilov Aral’ı kurtarma çalışmalarını ve başarıya ulaşıp ulaşamayacaklarını araştırdı: Aral Gölü’nün kuruyup çöle dönmesi sadece 40 yıl aldı. (V) Bir zamanlar teknelerin yüzdüğü yerde şimdi çorak toprağın ortasında paslanmış gemi kalıntıları var. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- yanlışı vardır? cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V 17. Bir insan, istemeyi aklından bile geçirmediği malların yoklu- 20. Karnımız açtı. Hayır, açlık demek yetmezdi buna. Sanki uzay ğunu kesinlikle duymaz, onlar olmadan da bütünüyle hoş- boşluğunu yutmuştuk. ---- Elbette yiyeceğimizin olmamasın- nuttur; öte yandan, ondan yüz katı daha çok şeye sahip olan dan. Neden yiyeceğimiz yoktu? Çünkü yiyecek karşılığında bir başkası, istediği bir şeyden yoksun kaldığında, kendini verecek değerli bir şeyimiz yoktu. Neden değerli bir şeyimiz mutsuz hisseder. Bu bakımdan, herkesin kendine özgü bir yoktu? Sanırım hayal gücümüzün eksikliğinden kaynakla- ulaşılması olanaklı olan ufku vardır, isteklerinde bu ufkunun nıyordu değerli bir şeyimizin olmaması. Hayır, değil, belki ötesine gitmez. Bu ufkun içinde yer alan herhangi bir nes- de karnımızın aç olmasının nedeni, doğrudan hayal gücü neye ulaşabileceğine güveniyorsa, kendini mutlu hisseder. eksikliğimizdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Öyküleme B) Örneklendirme A) Çok acıkmanın verdiği huzursuzlukla her şeyi yapabilirdik. C) Betimleme D) Tanımlama B) Elimizdekileri kaybetmemizin sebebi çok belliydi. E) Karşılaştırma C) Karnımızın bir türlü doymamasının nedeni neydi? D) Nereden çıkmıştı bu açlık hissi? E) Niçin durmadan acıkıyorduk ki? 7

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 21. Yolda yürürken portakal yediğinizi hayal edin. Soymaya baş- 23. Dünyada iz bırakan eserleri okuyunca, benim kitap çıkar- ladınız ve işiniz bittiğinde elinizde bir sürü kabuk kaldığını mamın onların yanında çok cılız kalacağını düşünerek, bir fark ettiğinizde çöp kutusunun çok uzakta olduğunu gördü- nevi haddini bilerek, kitap çıkarmaya heves etmedim. Bu nüz. Ve gözleriniz yere kaydı… Eğer yerde başka çöpler de bir özgüven eksikliği değil, kendini ve haddini bilme tavrıdır. görürseniz muhtemelen siz de yere atarsınız ama yerde hiç Yetiştirdiği meyvenin lezzetli olduğunu gören köylünün pro- çöp yoksa ---- fesyonel anlamda çiftçiliğe başlaması gibi ben de yazdığım yazılardan aldığım geri dönüşlere bakarak kitap çıkarmanın Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- artık vaktinin geldiğini düşündüm. kilerden hangisi getirilmelidir? Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak A) bile elinizdeki portakal kabuklarını yere atma isteğinizin söylenmiş olabilir? önüne geçemezsiniz. A) Kitap çıkarma konusunda bir öz güven eksikliği yaşadınız B) yere çöp atan insanlar adına utanmaktan kendinizi ala- mı? mazsınız. B) İyi bir eser ortaya çıkarmak adına neler yaptınız? C) portakal kabuklarını yere atmak yerine, değerlendirmenin yolunu seçersiniz. C) Kitap çıkarmak için bugüne kadar niye beklediniz? D) yere çöp atmanın cezasını düşünür ve çöpü yere atmak- D) Okuyucuların geri dönüşleri yeni kitap yazmanızda etkili tan kaçınırsınız. oldu mu? E) o zaman portakal kabuklarını yere atmadan önce iki kez E) Kitap çıkarmadan önce yazdığınız yazıların yazarlık adına düşünürsünüz. katkıları oldu mu? 22. (I) Realist bir romanda kahramanın saatlerce düşüncelere 24. Ressam Kensett, Connecticut’taki yaz stüdyosunda bıraktığı daldığını ve saatlerce aynı düşünce etrafında düşünce üret- ve “Son Yaz Eserleri” diye bilinen bir grup resim, o ayın son- tiğini okuruz. (II) Ancak Modernist roman kahramanı öyle larında Century Club’da toplanan hayranları, arkadaşları ve saatlerce aynı konu üzerinde fikir üretemez. (III) Buna bilinç methiyecileri arasında büyük bir merak ve cazibe konusuydu. akışı denir. (IV) Ama Modernistler, sadece bilinç akışı yönte- Yapıtların hiçbiri daha önceden görülmemiş olduğundan ve mini kullanmazlar. (V) Modernistler, bir konuya odaklanmış iç bir bütün olarak Kensett’in vizyon ve duyarlılığının nihai kanıtı konuşma, iç monolog tekniği denilen bir konuşma aktarımını olarak yorumlandıklarından bu alışılmadık yeni tarzı, takip- gerçekleştirirler ki bunu da ilk kez onlar ortaya çıkarmıştır. çilerinde merak duygusunu uyandıran etmenlerden biriydi. Yine de toplananlar için bu resimlerden hiçbiri, sanatçının Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra ayrıştırıcı ve akıl çelen bakış açısının mutlak ifadesini ve “Çünkü bilinçten akan şey, o karmaşa, o sapmalar olduğu gibi tüm kara görüntüsünü kaldırdığı ama bir yandan Turner’ı andıran ve uçsuz bucaksız okyanus üzerinde asılı parlak yansıtılır.” cümlesi getirilebilir? güneşi getirdiği bu resimden daha iyi yansıtamaz. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Varlıklar niteleyici özellikleriyle yansıtılmıştır. B) Değişik yapılı cümlelere yer verilmiştir. C) Gözlemler, kişisel yargılarla aktarılmıştır. D) Mecazlı söyleyişlere yer verilmiştir. E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V 8

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 25. Bazı arkeologlar bilgisayar başında oturarak kütüphanede 27. Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine günlerini geçirirler. Bir arkeolog arkadaşım vardı sürekli te- doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş. lefon ve e-posta ile görüşme yapardı, bu arkadaşım sadece Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bu konumunu muhafaza ederek belki de ofis arkeoloğu diye bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri tanımlayabileceğimiz bir konumda çalışırken çalışma ha- kendi elleriyle ısıtarak “Kusura bakma kardeşim sana verecek yatını sonlandırarak emekli olmuştu. Doğrusunu söylemek bir şeyim yok.” demiş. Dilenci, “Verdiniz ya efendim.” demiş. gerekirse arkeoloğun emeklisi olmaz ancak devlette çalışıyor “Bana kardeşim dediniz.” iseniz yasal zorunluluk bu. Asıl arkeologlar ise sahada veya alanda gayet sıkı bir şekilde çalışabilenlerdir. Bu daha fazla Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- tat verir insana. gisidir? I. Kazıda elde edilen bulguları temizlemek A) İnsanlara zor anında yardım etmek erdemli bir davranıştır. II. Yayınlanmak üzere rapor veya makale kaleme almak B) Yaptığınız en büyük yardımı hiçbir vakit hatırlamayınız. III. Arkeolojik kazılar gerçekleştirmek C) Bize değer katan şeyler yaptığımız işlerdir. Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişiye D) Bazen içten bir konuşma her şeyden çok daha değerlidir. göre arkeologların asıl görevleri arasındadır? E) İnsanlara değer verdiğinizi göstermek tüm sorunları or- A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III tadan kaldırabilir. D) II ve III E) I, II ve III 26. MÖ 2400 yıllarında Çin’de geliştirilen abaküs, denizaşırı 28. Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yer- ticaret yapan tüccarlar sayesinde Girit ve Miken bölgele- leştirdiğimiz mekânlar âlemine ait değildirler sadece. O za- rinden Avrupa ve Amerika’ya yayılmıştır. Abaküs, hareketli manlardaki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin parçalara sahip olduğu bilinen ilk hesap makinesidir. Arap ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası, belirli bir sayılarının ve sıfır kavramının abaküs yardımıyla geliştirilmesi ânın özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddeler de heyhat, tarih öncelerine gitmekle beraber, halen dünyanın değişik seneler gibi uçup gider. bölgelerinde özellikle okul öncesi çağdaki çocukların ma- tematiksel zekasını geliştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşün- Çağdaş hesap makinelerinin ve bilgisayarların atası sayılan cesini destekleyen bir örnek değildir? hesap aygıtı olan abaküste amaç dört ana matematiksel işlem yapmaktır. Abaküsün temeli Girit ve Miken’e dayanmakta A) Her gün önünden geçtiğimiz otobüs durağının bizim için ve ilk abaküs örneklerinin hemen hepsinde Girit ve Miken hiçbir anlamı yoktur ta ki bir kavuşmaya, ayrılığa ya da süsleme sanatından örnekler de bulunmaktadır. talihsizliğe sahne olana kadar. Artık o durak bizim için o saniyenin timsali olur çıkar! Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? B) O sokakta aradığım şey, hiç şüphesiz, gençliğimin buruk heyecanları, süratle geçen mutlulukları ve şimdi andığım- A) İlk abaküslere Girit ve Miken bölgelerinde rastlanmaktadır. da bana hüzün veren o aşkın kalıntılarıydı. B) Eski zamanlarda abaküs yardımıyla ileri matematik iş- C) Gerçekten çok yorulmuştum. Bir kargaşa, kaynağı ol- lemleri yapılabiliyordu. duğunu anladığım evimden kaçmıştım. Evim dediğim yerde öksürüklü, aksırıklı yaşlı bir sığıntıdan başka bir C) Abaküs kullanımı günümüzde oldukça azalmıştır. şey olmadığımı anlamıştım. D) Abaküsler eskiden birer süs eşyası olarak da kullanıl- D) Tunalı Caddesi’nde bir büyük ağaç vardır; onu her gün maktaydı. orada bekler, geçeceği saatin heyecanıyla kalp atışlarımı sayardım. Şimdi yine o ağacın altında onun hayalini görür E) Bugünkü rakamlar abaküs yardımıyla bulunmuştur. gibi mutluyum. E) Evin bir odasını sadece merhum eşinin eşyalarıyla doldur- du. Yorgunluğunu üzerinden atmak istediğinde kahvesini eline alır, odanın yolunu tutardı, dalgın dalgın o günleri düşünürdü. 9

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 29. Korona virüs, dünyanın ve ülkenin birinci gündemi olmaya 31. Çağımızın getirdiği birçok farklı sorunla karşı karşıya kalsak devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel salgın olarak da ne yazık ki bunlar tartışılamamaktadır. Çocuklar anne ve nitelendirdiği ve 120’den fazla ülkeye yayıldığı belirtilen bu babasından uzaklaşmakta, çevresindeki kötü niyetli kişilerle virüs, dünyanın bugünü ve insanlığın geleceği üzerine farklı iletişim kurmaktadırlar. Okullarda şiddetin artması ve kötü tartışmaların önünü açtı. alışkanlıkların temelinde empatik iletişimin geliştirilmemesi yatar. Mutsuz evlilikler ve bunun sonucu artan boşanmalar, Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ke- eşler arasında sorunlara yaklaşımda empatik iletişim geliş- sinlikle ulaşılır? tirilememesi nedeniyledir. Empatik iletişimin yetersizliğinden dolayı yukarıdaki örnekleri artırabiliriz. Amacımız olumsuz- A) Ülke gündemini en çok meşgul eden şey, salgın hastalıklar lukları vurgularken bunların tartışılarak bir sonuca gitmesidir. olmuştur. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi empatik B) Korona virüsten dolayı dünya genelinde birçok insan iletişimle örtüşmemektedir? hayatını kaybetmiştir. A) Karşımızdaki kişinin bizim gibi bir varlığı, bizden farklı C) Korona virüs, çok hızlı yayıldığı için küresel salgın olarak değer yargıları ve inançları olduğunu bilmek ve bunu nitelendirilmiştir. kabul etmek gerekir. D) Bilim insanları, virüsten dolayı insanlığın geleceği ile ilgili B) İş birliği, yardımlaşma ve dayanışmaya açık, savunucu endişe duymaktadır. iletişimden uzak, farklılıklar arasında benzerliği aramaya çalışan bir birey olunmalıdır. E) Küresel salgın olarak adlandırılan bu virüs, toplumları derinden etkilemektedir. C) Birçok sorunun anlaşılamamaktan kaynaklandığı, kar- şıdaki kişiyi kabul etmeme veya dinlememenin iletişimi 30. Sözün bir iktidarı var. İktidarın dili olduğu gibi dilin de bir ikti- engellediği bilinmelidir. darı var. Şiirde de iktidar önemli. Çünkü şiirde iktidar olmak, sözün ve dilin iktidarına da sahip olmak anlamına geliyor. D) Bir kişinin başına gelenler nedeniyle üzüntü duyan kişi, Sözün iktidarı genel olarak sözün çapını da belirliyor. Şiir bu kişinin içinde bulunduğu durumu gerçekten kavraya- üstünde egemenlik bir yandan da dil üstünde egemenlik mıyorsa empatik iletişim kuramıyor demektir. anlamını taşıyor. O yüzden şairler arasında, şair kuşakları arasında edebiyat tarihine yön veren çapta tartışmalar ger- E) Sorunların iyice arttığı günümüzde empati kurabilen, ile- çekleşmiştir. Kendisinden önceki kuşakla tartışmadan var tişimden yana olan naif insanların iyi niyetleri daha çok olabilmiş şair kuşağı yoksa eğer, nedenini biraz da buralarda sömürülüyor. aramak gerekir. Nâzım Hikmet de Garipçiler de İkinci Yeni- ciler de sonrakiler de belki “düşük yoğunluklu” çatışmış olan 32. Çok iyi bir sinema salonuna heyecanla beklediğim filmi izle- seksen kuşağı şairleri bile, ancak mevcut olanla, yerleşik meye gittim. Salona girdim ve biletimde yazılı olan koltuğa anlayışla çatışarak, çarpışarak var olma olanağı bulabilmiş- oturdum. Film esnasında izleyicilerin çoğu, odaklanıp filmi lerdir. Yeni kuşakların mevcut olanla çatışmasını, bir önceki izlemiyordu bile. Ara sıra yüksek sesle konuşanlar, mısır yiyip ya da daha eski kuşakları “aşındırma”, “eskitme” çabası diye içecek içenler, filme kendini kaptırıp yüksek sesle duygusunu tanımlamak da olası. belli edenler... Sinema salonuna gerçekten filmi izlemeye gelen ben ise bunlardan çok rahatsız oluyordum. Tüm bu Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sıkıntılı durumlara rağmen filmi izlemeyi ve filmden keyif al- sidir? mayı başardım. A) Şiir üzerine ayrılıkların oluşması yeni şiir topluluklarının Bu parçada, sözü edilen filmle ilgili olarak neden yakı- oluşmasına zemin hazırlamıştır. nılmaktadır? B) Şiirde hâkim güç olmak aynı zamanda dil anlayışına da A) Filmin bekleneni verememesinden hâkim olmak anlamına gelmez. B) Sinema izleyicisinin filmi izleme şeklinden C) Şairler, edebiyat dünyasında yer edinebilmek için var olanı eleştirmiş, var olana karşı çıkmıştır. C) Sinema izleyicisinin farklı çevrelerden oluşmasından D) En çok tartışılan, en çok eleştirilen şairler genelde o dö- D) Filmin izleyici profiline uygun olmamasından nemin en iyi şairi olmuştur. E) Filme olan ilginin az olmasından E) Dil üzerine ne zaman tartışmalar başlasa dönemin sanat anlayışı da tartışılmaya başlanır. 10

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 33. Çevirdiği dili bilmeyen kişinin çevirmen olamayacağı inkâr 35. – 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. edilemez. Ancak yabancı bir dili sadece konuşuyor olmak da sizi çevirmen yapmaz. Konuştuğunuz yabancı dili tüm Çeviren ne kadar dürüst olsa sana eserin kendincesini, bir hâkimiyetinizle, içerdiği deyimleri, ironileri, argoyu, “sokak süzgeçten geçmişini verir. Çevirene güven olmaz, der İtal- ağzından kendine has saray diline” kadar olabildiğince iyi yanlar. Ne var ki bir kitabı gerçekten, atlamadan, dalga geç- tanımalısınız. O dilde herhangi bir cümle sarf edildiği za- meden okuyanlar da yalnız çevirenlerdir. Okuyucunun anlar man cümlenin anlamını doğru anlamalısınız. Çünkü çeviri gibi olup geçtiği, dünya görüşüne ve gündelik kaygılarına pratiği, bilindiği üzere kaynak dilden hedef dile aynı anlamın göre çiğnemeden yuttuğu ya da bir kenara attığını evirip taşındığı bir dönüştürme işidir. Etrafımızda gördüğümüz kötü çevirmek, şu veya bu türlü açıklamak ve kendi anlayışının çevrilmiş tabela ve afişlerin çevirmenlerinin yerinde olmak sorumluluğunu yüklenmek zorundadır. Hele çevrilen kitap istemeyiz elbette. Bu sebeple hem kaynak hem de hedef dili Platon’un “Devlet”i gibi bin bir süzgeçten geçip bin bir kalıba iyi derecede bilmek ve bu dillere hâkim olmak zorundayız. girmiş, iki bin dört yüz yıldır hallaç pamuğu gibi atılmış bir kitap olursa… Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi olamaz? 35. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- A) Çeviride kaynak dilinin önemi kilerden hangisidir? A) Bir eserin olduğu gibi verilmesi B) Çeviride kaynak dili ve hedef dili B) Eserin baştan aşağı değiştirilmesi C) Çevirisi yapılan eserin yeniden kurgulanması C) İyi bir çevirinin nitelikleri D) Esere yorum katılması D) Eserin anlamının sınırlandırılması D) Çevirmenliğin gerektirdikleri E) Bir çevirinin zorluğu 34. Günlük lisanda filozof sözcüğü, gerçek anlamında değil de 36. Bu parçaya göre çevirmenlerle ilgili aşağıdakilerden “bilge kişi” ya da “felsefe hocası” anlamlarında kullanıldığı hangisi söylenemez? için “Kendimi filozoftan sayıyorum.” diye bende biraz teva- A) İşlerini büyük bir titizlikle yaptıkları zu eksikliği görecek olanlar çıkabilir. Oysa filozof; bilgeliğin B) Çevirdikleri eserin anlamını sınırlandırdıkları sadece dostu olan, bilge olmak isteyen kişidir ve dolayısıyla C) Eserlere kendi boyalarını çaldıkları da insanın filozof olduğunu söylemesinde tevazu gösterme- D) Eseri en ince ayrıntısına kadar inceledikleri sini gerektiren bir husus yoktur. Felsefe hocalığına gelince E) Okuyucunun görmediği ayrıntıları gördükleri bu, ayrı bir meslektir ve bir filozofun felsefe hocası, felsefe hocasının da filozof olması gerekmez; tıpkı sanat tarihçisinin ya da sanat eleştirmeninin sanatçı olması gerekmediği gibi. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı- lamaz? A) Filozofun gerçek anlamının tam anlamıyla kavranama- dığına B) Bilge kişiler için de filozof dendiğine C) Felsefe ile ilgilenen herkese filozof denmemesi gerekti- ğine D) Filozofluğun alçak gönüllülük gerektimediğine E) Felsefe hocalığı ve filozof kavramlarının karıştırıldığına 11

Motİvasyon 1. DENEME SINAVI 37. – 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. – 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1959 yılında yayımlanan Aylak Adam, Yusuf Atılgan‘ın ilk Şiirin iki önemli atardamarı vardır bence: Estetik kaygı ve romanıdır. Yapıtta, bütün değerlerini yitirmiş, dayanacak bir toplumsal duyarlılık. Estetik kaygı dediğimiz şey; dil, biçim, şey arayan, tedirgin, mirasyedi bir aydının yaşamı anlatılır. ses, iç ses, kurgu, sanatsal incelik ve metin bütünlüğü gibi Kurtuluşu gerçek sevgide gören C., bilinçaltının da etkisiyle önemli ögelerden oluşur. Toplumsal duyarlılıklar ise yerleşik aradığı kadını bir türlü bulamaz, kurduğu ilişkiler ayrılmayla düzene karşı olma, sınıf mücadelesi, kadının yeri, savaşlar, sonuçlanır. Yazar, toplumsal nedenlere inmeden bu nedenle- kentleşme sorunları ve doğa gibi konulardan yola çıkarak rin sonucunu, belirtilerini göstermekle yetinir; Aylak Adam’ın var olan sistemi sorgulayan ve sermaye olgusuna karşı çı- neden mutluluğa eremeyeceğini sezmeyi okura bırakır. Ya- kan bakışa yoğunlaşır. Şiir, yaşamsal organlarından bir ya yımlandığı yıllarda konusunun yeniliği, anlatımının kendine da birkaçından yoksun kalmışsa şiirsel sağlığını kaybetmiş özgülüğü, bireyin dünyasına eğilişiyle büyük ilgi gören Aylak demektir. Bu eksenden baktığımda şunu net söyleyebilirim: Adam, Yunus Nâdi Roman Mükâfatı yarışmasında da ikincilik Şiirimiz, düne göre bugün daha olumsuz bir tablo sergiliyor. kazanmıştır. Çoğu organları hastalıklı yazık ki. Bu durumun nedenlerini; bireyci anlayışın öne çıkması, şiirimizin çok dağınık bir yapıda oluşu, seçiciliğe önem vermeyen dergilerin artışı ve ciddi eleştirmenlerin olmaması şeklinde özetlersem yanlış olmaz kanısındayım. Özellikle dil başlı başına bir sorun; kurulan dilin okuyucunun belleğine sızması gerekiyor. 37. Bu parçada “Aylak Adam” adlı romanla ilgili aşağıdakiler- 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi ulaşılamaz? den hangisine değinilmemiştir? A) Anlattıklarının özgün olduğuna A) Güzellik kaygısı, sanatsal incelik bir şiirin yapı taşlarıdır. B) Kendine has bir üslubunun olduğuna C) Yayımlandığı dönemin edebiyat ortamına B) Şiir, dilinin güzel olmasının yanında toplumsal mesaj da D) Ayrıntıya inmeden konusuna vermelidir. E) Okuyucu tarafından büyük ilgi gördüğüne C) Dönemin şiir anlayışında sorunlar olduğu su götürmez bir gerçektir. D) Gerçek eleştirinin olması iyi şiirlerin ortaya çıkmasını sağlar. E) Şiir, her dönemde en çok ilgi gören sanat türü olmuştur. 38. Bu parçaya göre C. karakterinin hangi yönü vurgulan- 40. Bu parçadan hareketle şiirimizin düne göre daha olumsuz maktadır? bir tablo sergilemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisi A) Mirasyedi bir aydın olması olamaz? B) Kimse tarafından sevilmemesi C) Maddi açıdan rahat biri olması A) Ortak bir sanat anlayışının benimsenmemesi D) Gerçek sevgiyi bir türlü bulamaması E) İç dünyasının problemli olması B) İçerik seçiminde titiz olamayan yayınların olması C) Sanattan ziyade popülariteye önem verilmesi D) Şairlere yol gösterecek iyi eleştirinin olmaması E) Şiir dilinin okuyucular tarafından anlaşılmaması 12

Motİvasyon 2. DENEME SINAVI 1. Egzama; deriyi kurutan, kaşıntıya ve bazen de kabarcıklara 3. Atasözleri bir genel kural, bir ilke niteliği taşır. (I) Bazı ata- sebep olan bir çeşit deri hastalığıdır. Bu hastalık ---- ellerde, sözleri uzun gözlemlere dayanarak doğa olaylarının gündelik bacaklarda ve ayaklarda görülse de vücudun ---- yerinde de yaşam üzerindeki etkilerini anlatır. (II) Bazı atasözleri sosyal egzama hastalığı oluşabilir. ilişkiler üzerine görüş bildirir.(III) Tecrübelere veya mantığa dayanarak doğrudan doğruya öğüt veren atasözleri de var- Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi dır. (IV) İki yargı taşıyan atasözlerinde ise yargılar arasında sırasıyla getirilmelidir? benzetme ilgisinden çok iki yargının birbirini tamamladığı veya birbirine karşıt olduğu görülür. (V) Bir de genelin aksine A) açıkça – tüm mecazi anlatıma sahip olmayan atasözlerimiz vardır. B) nadiren – başka Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak göste- C) sıklıkla – hiçbir rilemez? D) genellikle – herhangi bir A) I. cümle: Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için. E) hep – hangi B) II. cümle: Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. C) III. cümle: Dost ile ye, iç alışveriş etme. D) IV. cümle: Kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar. E) V. cümle: Kedinin boynuna ciğer asılmaz. 2. Karanlık dehlizden (geçitten) beyazlıklarla dolu ve aydınlık 4. Aşağıdaki yargılardan hangisi kişisel düşünce içerme- I mektedir? muayene odasına girdim.Beyazlıklar ve madenî parıltılar... A) Neden dünyanın birçok ülkesinde kent merkezleri köklü bir yeniden inşa çabasına sahne oluyor? Bu yeni bir kent- Yedi senedir bu işin teferruatını (ayrıntısını) iyi öğrenmiş leşme sürecine mi işaret ediyor? Kent kuramına ilişkin tartışmaların vazgeçilmez ismi Neil Smith kitabında bu II sorulara cevap arıyor. olduğum için vakit kaybettirmemeye mecbur (zorunda olan), B) Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli gazete ve dergilerde çalışan Attila İlhan, Demokrat İzmir Gazetesi Genel Yayın III Müdürlüğü ve başyazarlığını üstlenmiştir. oturdum, soyundum ve sol dizimi çözmeye hazırlanan C) Muzaffer İzgü’nün en sevilen, herkeste bir iz bırakan ese- ridir “Zıkkımın Kökü”. Eser ilk olarak 1969 yılında Akbaba hastabakıcı kıza uzattım. Dikkatim her vakitki gibi ikiye Dergisi’nde her hafta bir bölüm olarak yayımlanmıştır. ayrıldı: Bir taraftan, dizimdeki sargının açılmasına, öte D) Halit Ziya, edebiyatımızın roman ve öykü alanındaki en önemli ismidir. Modern Türk romanının kurucusu olarak taraftan ellerini yıkayan cerraha (operatöre) bakıyordum. da anılan eşsiz bir dehadır. IV E) O, kendinden sonra gelen şairlere modern şiirin kapıla- rını açmıştır. Bu nedenle ölümünden yüzyıllar sonra bile Yüzünde bıkkınlıkla sebatın (kararsızlığın) kavgası vardı. sevilerek okunur. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 14

Motİvasyon 2. DENEME SINAVI 5. * Sultan Ahmet Camisi, yurt dışında iç duvarlarını süsle- 7. 3D yazıcı sistemleri fazla enerji, kimyasal veya su tüketimi- yen göz alıcı desenlerin renginden dolayı “Blue Mosque” ni azaltarak geleneksel üretimin karşımıza çıkardığı birçok (Mavi Cami) adıyla anılmaktadır. olumsuzluğu ortadan kaldırmamızı sağlar. Çünkü 3D yazı- cılar kullanılarak modeller kolaylıkla taranabilir. Ayrıca bu * Bu cami, Türk-İslam mimarisinin en başarılı örneklerinden yazıcılarla giysi üretmenin bir diğer avantajı da giysi ürete- birisi olarak gösterilmektedir. bilmek için fabrika ya da atölyeye ihtiyaç duyulmamasıdır. Bu durumda konfeksiyon ya da moda gibi emek gücünün çok Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçim- yoğun olduğu bir sektörde birçok harcama kalemi açısından de birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? maliyetlerin azalmasına yardımcı olabilir. Bundan daha da ilginci bu yazıcıların evlerde de kullanılabilmesi, ileride ken- A) Sultan Ahmet Camisi, Türk-İslam mimarisinin en başarılı di giysilerimizi evimizde kendimizin yapabileceği anlamına örneklerinden olup iç duvarlarında yer alan desenlerden da gelir. Düşünsenize, mağaza mağaza dolaşıp size uygun dolayı yurt dışında “Blue Mosque” (Mavi Cami) olarak olmayan birçok kıyafeti denemek zorunda kalmadan, sizin adlandırılmıştır. vücut tipinize uygun, başka kimsede olmayan, size özel kı- yafetlere evinizin rahatlığında sahip olabildiğinizi. B) Türk-İslam mimarisinin en başarılı örneklerinden birisi olarak gösterildiğinden Sultan Ahmet Camisi, yurt dışında Bu parçanın yazılma amacı aşağıdakilerden hangisi “Blue Mosque” (Mavi Cami) olarak adlandırılmıştır. olabilir? C) İç duvarlarını süsleyen göz alıcı desenlerin renginden A) 3D yazıcıların sağladığı kolaylıkları anlatmak dolayı yurt dışında “Blue Mosque” (Mavi Cami) adıyla anılan Sultanahmet Camisi, Türk-İslam mimarisinin en B) 3D yazıcıların işlevlerini belirtmek başarılı örneklerinden birisi olarak gösterilmektedir. C) 3D yazıcıların geleceği hakkında fikir yürütmek D) Sultan Ahmet Camisi iç duvarındaki desenlerinden ötürü Türk-İslam mimarisinin en başarılı örneği olup yurt dışında D) 3D yazıcıların modaya etkisini dile getirmek da “Blue Mosque” (Mavi Cami) adıyla anılmaktadır. E) 3D yazıcıların başarısını gündeme taşımak E) Göz alıcı desenlerin renginden dolayı “Blue Mosque” (Mavi Cami) olarak adlandırılan Türk-İslam mimarisinin en başarılı örneği Sultan Ahmet Camisi’dir. 6. Osmanlıcaya karşı halkın konuştuğu Türkçeyi, aruza karşı 8. Bir cümleyi devrik söyleyip birkaç benzetme yaparak şiir yaz- hece veznini savunanların çabaları, yirminci yüzyılın ilk çey- dığını sananlar var. Şiir yazmak sadece yapısal bir iş değildir. reğinde kesin bir zafere ulaşmıştır. Şiir yazmak bir duygu aktarımıdır. Güzel bir şiirin bir ifadesini değiştirmek bile onun bütün güzelliğini silip götürebilir. Şair, Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerden sözcüklerin üzerine titreyerek yazmalıdır hislerini. Çalakalem hangisinde verilmiştir? yazılmış içinde bol bol “gibi” barındıran, vezinsiz, ölçüsüz veya kafiyesiz devrik cümleler kesinlikle şiir değildir. A) Özne – zarf tümleci – dolaylı tümleç- yüklem Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış B) Özne – zarf tümleci – yüklem açısıyla yazılmamıştır? C) Belirtisiz nesne – özne – zarf tümleci – yüklem A) Yağmur damları gibi süzülen, seller gibi köpüren D) Belirtisiz nesne – dolaylı tümleç – yüklem Meğer yaşmış avuç dolusu E) Özne – dolaylı tümleç – dolaylı tümleç – yüklem B) Ellerin var beyaz güller gibi küçücük, Mutlak kalbin tomurcuklardan pembe! C) Keskin bir koku gibi limandan Geliyor insanların sesi. D) İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya Bir yanda akan benim öbür yanda Sakarya E) Ufak saksılar gibi görünüyor uzaktan, Pencere camlarında kurutulan sabunlar... 15

Motİvasyon 2. DENEME SINAVI 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dünya genelindeki hızlı nüfus artışı, birçok sorunu da be- Bunu ortaya koymak için 2012’de bir çalışma yayımlandı. raberinde getirmektedir. Bunlardan biri, hiç şüphesiz talebe Çalışmada 195 katılımcıdan sırasıyla kendilerinin ve baş- bağlı olarak tarım ürünü fiyatlarının artması ve dolayısıyla kalarının fikirleri ve kişilik özellikleri hakkında konuşmaları tarıma elverişli toprakları kısıtlı olan ülkelerin tarım ürünlerine istendi. Bu sırada MR görüntülemesi yoluyla her birinin bey- ulaşmakta güçlük çekmesidir. Bu ülkelerde geliştirilen yeni ninde gerçekleşen sinirsel etkinlik gözlendi. Böylelikle kişinin bir yöntemin bu probleme çözüm olabileceği umuluyor: Top- beyninde iki farklı konuda konuşurken oluşan sinirsel etkin- raksız tarım. Su kültürü ve katı ortam kültürü olmak üzere iki likleri karşılaştırmak mümkün olacaktı. Sonuçta katılımcıların şekilde uygulanabilen bu yöntem, enerji tasarrufuna imkân kendileriyle ilgili konuştukları sırada, beyindeki üç bölgede sağlamasının yanı sıra zaman ve su tasarrufu da sağlıyor. yoğun bir sinirsel etkinlik olduğu gözlendi. Bu bölgelerden Geleneksel yönteme göre daha verimli olan bu yöntem sa- biri, daha önce yapılan araştırmalarda da kişinin kendiyle yesinde tarım ilaçları ve farklı nedenlerle kirlenen toprak- ilgili bir şey düşünürken etkin olduğu belirlenen “MPK” idi. tan ürüne geçen zararlı maddelerin de önüne geçilebiliyor. Ancak etkinlik görülen diğer iki bölge, daha önce insanın Anlaşıldığı kadarıyla yakın zamanda topraksız tarım, bütün kendisi hakkında düşünmesiyle hiç ilişkilendirilmediği için ülkelerin kullanacağı bir yöntem hâline gelecek. araştırmacıları şaşırtmıştı. Bunlar, “nükleus akümbens” ve “ventral tegmental alan”dı. Bu bölgelerin önemi güzel bir 37. Bu parçadan hareketle topraksız tarım yöntemi ile ilgili yemek yemek gibi insana zevk veren eylemlerin ardından aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? duyulan hazla ilişkili olmalarıydı. A) Kullanımının yaygınlaşmasıyla tarım ürünleri tüketimine bağlı hastalıklarda düşüş görülecektir. 39. Bu parçadaki altı çizili sözle gönderme yapılan aşağıda- B) Enerji kullanımından kaynaklanan kirliliğin azalmasına kilerden hangisi olabilir? katkıda bulunacaktır. C) Yakın gelecekte yaygın şekilde tercih edilen bir yöntem A) Kişilerin ilgi duydukları konularda konuşurken görüntü- olması mümkündür. lemek D) İnsan emeğine ihtiyaç duymaması, kullanılırlığını artıran bir etkendir. B) Beynin keşfedilmemiş bölümleri hakkında yeni bilgiler E) Tarım yapamayan ülkelerin tarım ürünlerine erişimini edinmek kolaylaştırıcı imkânlara sahiptir. C) Kişilerin farklı konularda konuşurken sinirsel etkinlikle- rindeki farkları belirlemek D) Bilinen beyin etkinliklerini yeni araştırmalarla belirginleş- tirmek E) Kişinin kendiyle ilgili düşüncelerinin beyni nasıl etkilediğini bulmak 38. Tarım ürünlerine ulaşılmada güçlük çekilmesi sonucunda 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- topraksız tarım yönteminin geliştirilmesiyle aşağıdaki şılabilir? sözlerden hangisi arasında ilişki kurulabilir? A) Sözü edilen araştırmayla daha önce bilinmeyen beyin A) Tarım, organik ürünler üretmek için yapılır. bölümlerinin keşfedildiğine B) Tarım ile sanayi arasında yakın bir ilişki vardır. C) Nüfus artışları, tarım yöntemlerini değiştirmiştir. B) Kişinin konuşmalarının beyin üzerinde olumlu bir etkisi D) Tarım faaliyetleri yakın gelecekte sonlanacaktır. olduğuna D) Kıtlığın nedeni gelir dağılımındaki bozulmadır. C) Kişinin kendisiyle ilgili konuşmasının kişiyi mutlu ettiğine D) Kişinin kendisiyle ilgili düşünmesi sırasında MPK’nin et- kinliğinin şaşırtıcı olduğuna E) Sözü edilen araştırmanın oldukça başarılı sonuçlar ver- diğine 23

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 1. Arkadaş sorunları dinler, paylaşır. Ancak psikolog, arkadaştan 3. İnsanları yönlendiren istekleri farklı farklıdır; kimi bilginin farklı olarak ruhsal sorunların altında yatan iç çatışmaların peşinde koşar, kimi paranın, kimi de itibarın. Her ne olursa farkındalığı üzerinde çalışır. Kişinin çözüm noktalarına ---- olsun onu hayvandan düşünme yeteneği ayırır. Bu yetenek sağlar, bu sırada zorlandığı noktalarda ona destek olur. Danı- hangi hedefe yönelmiş olursa olsun insanı hırslarına kapı- şana pozitif bilişsel süreçleri tamamlatır. Bu süreç donanım, larak hareket etmekten alıkoyar. En azından öyle olmalıdır. bilgi, tecrübe ve profesyonellik gerektirir. ---- bir psikologla konuşmak, bir dostla konuşmaktan çok öte bir şeydir. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçada anlatılan- larla ilişkilendirilebilir? Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A) Öfkeyle kalkan zararla oturur. A) Düşmesini – Çoğunlukla B) Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır. B) Eğilmesini – Bununla birlikte C) Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur. C) Bakmasını – Fakat D) Atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz. D) Değinmesini – Buna rağmen E) Araba devrilince yol gösteren çok olur. E) Odaklanmasını – Dolayısıyla 2. “20. Yüzyılda Türk Kültürüne Yön Verenler” dizisi, adından 4. (I) Bir sanat eseri vücuda getiren sanatçı kültüre ve toplu- da anlaşılacağı üzere 20. yüzyılda yaşamış ve önemli eser- ma özgü birtakım değerleri dikkate almak durumundadır. (II) lerini bu yüzyılda vermiş, etkisi bugüne kadar süregelen ya- Çünkü sanatçının gerçekleştirmek istediği şeyler, herhangi zar-şair-düşünürlerimizin eserlerinden yapılan seçmelerden bir değer yapısını içermektedir. (III) Özellikle edebiyatta bu meydana gelecek. Bu anlamıyla bir seçmeler dizisi. Ne var ki değerler yapısı içinde etik ve estetik değerler birbiriyle iç sadece seçilen kişi değil, seçen kişi de önemli oldu bizim için. içe girmiş şekilde yer almaktadır. (IV) Bu anlamda edebiyat Seçmeleri yapan kişinin o yazıları seçmesinin de bir anlamı eserleri, yazıldığı dönemin başta ahlaki ve sosyal olmak üzere olmalı diye düşündük her kitapta. Her kitabın kendisine mah- bazı değerlerini, inançlarını ve estetik yaşantılarını yansıtan sus bir rengi ve çerçevesi olmakla birlikte bir dizi içerisinde bir ayna konumundadır. (V) Sanatçı edebiyatın geleneksel yer alacağından dizinin genel kurallarına uyması amaçlandı. değerlerin korunmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında Her kitap, yazarın hayatı, eserleri ve düşüncesi ile sanatı güçlü bir araç olduğunu belirtir. üzerinde durulan bir girişle başlıyor, kısa bir bibliyografya ile devam ediyor. Daha sonra sıra eserlerden bir müşkülpesent Yukarıda numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- hassasiyetiyle süzülen seçmelere geliyor. lerden hangisine ulaşılamaz? Aşağıdakilerden hangisi bu parçada altı çizili sözcükler- A) I. cümlede sanat eserinin kültür ve toplumu bünyesinde den birinin anlamı değildir? barındırdığı ifade edilir. A) Güç beğenir olmak B) II. cümlede sanatçının bir amacından söz edilmiştir. B) Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek C) III. cümlede etik ve estetiğin bir bütün olduğu söylenmiştir. C) Kaynakça D) IV. cümlede sanat eserleri oluşturulurken toplum özellik- lerinin göz ardı edildiği söylenir. D) Özgü E) V. cümlede sanatçıların kültürlerin birer taşıyıcısı olduğu E) Yenilikçi ifade edilmiştir. 26

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 5. Belli bir alanda uzmanlık kazanmış olmanın yanı sıra kazandı- 7. I. Sanatçıların koruyuculuğunu üstlenme anlamına gelen ğı uzmanlığı aktarma becerisine sahip kişiler olan öğretmen- hamilik müessesesi, sanata değer veren Türk toplumu- lerin başarısı, yetişen yeni nesillerin bilgisiyle, görgüsüyle, nun vazgeçilmez bir parçası olmuştur. ahlakıyla kısacası niteliğiyle ölçülür. Bu cümlede öğretmenlerle ilgili olarak asıl anlatılmak II. Ülkemizde matbaanın olmadığı dönemlerde sanatçıla- istenen aşağıdakilerden hangisidir? rın verdikleri eserlerin karşılığını almakta zorlanması, A) Anlatma, aktarma ve yetiştirme niteliklerine sahip oldukları sanatın gelişimini olumsuz etkiliyordu. B) Belli bir alanda toplumun iyi yetişmiş kişileri arasında bulunmaları Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçim- C) Genç kuşakların yetişmesindeki rollerinin yadsınamaya- de birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? cağı D) Başarı seviyelerinin genç kuşakların donanımlarıyla doğru A) Matbaanın işlevini yerine getirmediği dönemlerde verdik- orantılı olduğu leri eserlerin karşılığını alamayan sanatçıların koruyucu E) Eğitim öğretim yaklaşımlarının çağdaş nitelikler içerdiği araması sonucunda sanata değer veren Türk toplumunda hamilik adı verilen bir müessese oluşarak sanatın gelişi- 6. Yine dolu gemimizin arması minin olumsuz etkilenmesi önlenmiştir. Bizim gemi martı gibi pek oynak Ne hoş olur şimdi ateş açsak B) Ülkemizde matbaanın olmadığı dönemlerde sanatçı- Ufukları dumanların sarması lar verdikleri eserlerin karşılığını almakta zorlanırlarsa Aşağıdakilerin hangisinde bu dizelerde görülen ses olayı sanatın olumsuz etkileneceği düşünülüp sanata değer örneklenmiştir? veren Türk toplumunda hamilik adı verilen ve sanatçının A) Gün çekildi pencerelerden, koruyuculuğunu üstlenme anlamına gelen bir müessese Aynalar baştan başa tenha. oluşturulmaya çalışılmıştır. B) Kuş cıvıltılarıyla doldu ormanım Şimdi her şey şaka, her şey zıpır C) Ülkemizde matbaanın olmadığı dönemlerde sanatçıla- C) Dünyanın en uzun hüznü yağıyor rın verdikleri eserlerin karşılığını almakta zorlanmasının Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne sanatın gelişimini olumsuz etkilemesi nedeniyle sanatçı- D) Şaşırır yolunu denizde gemi ların koruyuculuğunu üstlenme anlamına gelen “hamilik Boşuna bir liman arar müessesesi”, sanata değer veren Türk toplumunun vaz- E) Ne vakitten beridir burada oturmuşuz geçilmez bir parçası olmuştur. Dünden hatta bugünden bile yok haberimiz D) Sanatçıların matbaanın imkanlarından faydalanamadığı ve dolayısıyla verdikleri eserlerin karşılığını alamadığı dönemlerde sanatın gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için Türk toplumunun keşfettiği sanatçının koruyuculu- ğunu üstlenme anlamına gelen hamilik sistemi işlerlik kazanmıştır. E) Ülkemizde matbaanın olmadığı dönemlerde sanatçıların eser vermekte zorlanmasının sanatın gelişimini olumsuz etkilemesi nedeniyle sanatçıların koruyuculuğunu üstlen- me anlamına gelen “hamilik müessesesi”, sanata değer veren Türk toplumunun vazgeçilmez bir parçası olmuştur. 27

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 8. Ağızlık bölümünden borunun içine hava üflenerek çalınan 10. Hikâye, romana göre kısa bir anlatı türüdür. Roman yazarı, I II eserini vücuda getirirken özgürce kullanabileceği bir alana trompetin üstünde üç piston vardır. Müzisyen bir yandan I II III sahiptir. Hikâye yazarı ise romana has unsurları, dar bir çalgısını üflerken bir yandan da bu pistonlara basar. Piston- III lara basıldığında trompetin gövdesindeki farklı boyuttaki üç çerçevede anlatmaya gayret eder. Bu bakımdan hikâyecinin IV V işi roman yazarına göre güçtür. Çünkü hikâyeci, gerçekte küçük boru çalgının uzamasına neden olur. Bu da trompetten IV farklı sesler çıkmasını sağlar. olmuş veya olabilecek olay veya durumları kendisine ayrılan Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisi hem iyelik hem V de durum eki almamıştır? dar bir alan içinde nakletmek zorundadır. A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangileri “üçüncü tekil kişi iyelik eki” almamıştır? A) I ve III B) II ve III C) III ve IV D) III ve V E) IV ve V 9. Belki öteki varlıklarda görüldüğü gibi insanlar için de doğal 11. Ortadoğu’daki kimi ülkelerde içme suyuna ulaşmanın zor olması, kirli sudan bulaşan hastalıklar nedeniyle görülen I ölümleri yaygınlaştırıyor. yasalar vardır ama bizde kaybolup gitmiştir. Çünkü şu Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı, aşağıdakilerin II hangisinde verilmiştir? mübarek insan aklı her yere karışıp düzen vermeye, komuta A) Yer tamlayıcısı – özne – belirtili nesne – yüklem III IV B) Özne – zarf tamlayıcısı – belirtili nesne – yüklem etmeye kalkmış, dünyanın yüzünü bulandırmış, karıştırmıştır. C) Özne – belirtili nesne – yüklem V D) Yer tamlayıcısı – belirtili nesne – yüklem Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi E) Yer tamlayıcısı – zarf tamlayıcısı – belirtili nesne – yüklem değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V 28

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 12. Yukarıda ne ay vardı ne de yıldızlar... Sert rüzgâr yolun iki ya- 14. Politika yüksek sesle konuştuğu zaman edebiyat susar(I) Po- nındaki ağaçları hışıldatıyordu. Birden solumdaki viraneliğin litika hayatın kendisi(II) edebiyat onun sanattaki akislerinden koyu karanlığı içinde telaşla kaçan bir insanın ayak seslerini biridir. Hayatı bir ayna gerçekliğiyle ifade ettiği kabul edilse duydum. Yavaşladım, o yana dikkatle baktım. Gözlerim ka- bile bir ayna gibi aynı zaman ve mekân içinde aksettiremez. ranlığa alışınca uzaklaşan iri kıyım birini seçtim. Çünkü fizik ve mekanik değildir(III) Düşünmek için bekler. Hitler Viyana’ya girerken(IV) aynı yerde ve aynı tarihte edebî Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? bir romanın bu vakayı bize anlatmasını isteyemeyiz. Bilâkis, edebiyat(V) mahmuz şakırtılarıyla ilerleyen tarihe ve hayata A) Eksiltili cümle yol vermek için bir kenara çekilir, durur ve zamanı gelince söylemek hazırlığı içinde susar. B) Biçimce olumsuz anlamca olumlu cümle Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine herhangi C) Sıralı cümle bir noktalama işareti getirilemez? D) Birleşik cümle A) I B) II C) III D) IV E) V E) İsim cümlesi 13. Avrupa’da beni hayrete düşüren şey, onlar ile bizim 15. Psikoloji, alan olarak çok geniş bir yer kaplar ve farklı ilgi alanlarının içine girebilir( ) İnsanın yaşadığı her yerde psiko- I II loji vardır( )Endüstride, mimaride, bilgisayar teknolojisinde, biyolojide, ekonomide, kısacası her bilimde( ) Böylesine geniş farkın resimde ve kitapta görünen bütün dereceleri aşacak alana yayılmış bir bilim olan psikoloji konusunda öğrenim kadar büyük olmasıdır. Tanzimat’tan beri Türkiye’ye bu fark, görmek( ) psikoloji üzerinde çalışmak, insanın kendisini ta- nıma ve anlama gayretinin de bir göstergesidir. Toplumların III IV daha sağlıklı bir yapıya bürünmesinde kendini tanıyan( ) bilen kişilerin varlığı önemli rol oynadığı için psikoloji eğitimine olan lazım olduğu kadar anlatılamamıştır. ilginin artması sevindiricidir( ) Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türleri aşağıda- Bu parçada yay ayraçla belirtilen yerlere sırasıyla aşa- kilerin hangisinde doğru verilmiştir? ğıdaki noktalama işaretlerinden hangisi getirilmelidir? A) I II III IV A) (.) (:) (...) (,) (,) (.) B) (.) (,) (...) (,) (,) (.) zamir edat edat sıfat C) (;) (.) (.) (;) (,) (!) D) (:) (.) (.) (,) (;) (.) B) sıfat bağlaç edat sıfat E) (...) (.) (...) (,) (;) (...) C) isim bağlaç bağlaç zamir D) zamir bağlaç edat sıfat E) zamir edat bağlaç zamir 29

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 16. Unutkanlık iki şekilde ifade edilebilir. Birincisi yeni bilginin 18. Herkesin kendi modası vardır ancak farklı olmak için ister bellekte saklanamaması durumudur. İkinci durumda ise istemez moda akımlarını destekleriz. Soyut bir kavram olan moda, tüketim odaklı bir akımdır. Moda, aslında hayatın ta I kendisidir. Evinizdeki halılardan gözlüklerinize kadar, elekt- ronik cihazlardan gittiğiniz sinemaya kadar her şey mevcut unutkanlık, kişiyi hâlihazırda bellekte olan bilgiye ulaşmaktan veya geçmiş bir modanın tezahürüdür. Genel olarak bir “tü- ketim anlayışı” olarak tanımlanabilir. Yani neyi, nasıl tüketmek II gerektiğini açıklayan “görünmez” kurallardır. Aslında çok da önemsenmemesi gereken moda, herkes için özgündür. Yani alıkoyar. Bilim bu konuda oldukça mesafe katetmiştir. Birçok herkesin tarzı, kendi modasıdır! Isınmak, korunmak, beslen- mek ve uyumak için modaya ihtiyaç duymayız ancak gönül III IV aynamızı yansıtmak, fikir hazinemizi sergilemek için moda- dan yararlanırız. Ünlü şair ve roman yazarı Ahmet Hamdi çalışma, unutkanlığın önlenemese de önemli ölçüde azaltıla- Tanpınar, modayı çok güzel özetlemiş: “Moda sandığımız bileceğini ortaya koymuştur. Yeterki siz doktorların önerilerini birçok şeyin, hayatın kendi bünyesinden geldiği anlaşılır.” V Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? eksiksiz yerine getirin. A) Tanımlama B) Örneklendirme Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde yazım C) Mecazlı Söyleyiş D) Tanık Gösterme yanlışı vardır? E) Karşılaştırma A) I B) II C) III D) IV E) V 17. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik fiillerden hangi- 19. Yıldızların kütlesinin hassas bir biçimde ölçülmesi oluşum- sinin yazımı yanlıştır? larının ve gelişimlerinin anlaşılması açısından çok önemli- dir. (I) Ayrıca öte gezegenlerin keşfedilmesi ve yapılarının A) Birkaç olumsuzlukla karşılaştık diye hemen bu projeden anlaşılması için de etraflarında döndükleri yıldızın kütlesine vaz mı geçeceğiz? ihtiyaç duyulur. (II) Günümüzde yıldızların kütlesini ölçmek için kullanılan çeşitli yöntemler var. (III) Bu yöntemlerin en B) Önemli bir konu hakkında hüküm verirken hep tereddüt eskisi ve en hassası, bir çift yıldız bileşenlerinin kütlelerini etmişimdir. ölçmek için kullanılıyor. (IV) Yıldızların yörüngeleri hakkındaki bilgileri ve Newton’un hareket yasalarını kullanarak bir çift C) Sonunda sözünün dinlenmediğini, görüşlerinin önemsen- yıldızı oluşturan yıldızların kütlelerini hassas olarak hesap- mediğini o da fark etti. lamak mümkündür. (V) Ancak bilinen yıldızların çoğunluğu yıldız çiftlerinin üyesi değildir. D) Bu haberi aldığında üzüntüye garkoldu, gözyaşlarına hâkim olamadı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? E) Yaşadığı kazaların hepsinin kötü şans eseri gerçekleş- tiğini zannediyordu. A) I B) II C) III D) IV E) V 30

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 20. (I) Yaralı, acılı, çatışmalı toplumlarda hep yanıt arayan so- 22. (I) Yaşar Kemal’in ilk göz ağrısı elbette Çukurova’dır. (II) “İnce rudur: Yüzleşmek yaralarımızı tedavi ediyor, toplumları ger- Memed, Ölmez Otu, Yer Demir Gök Bakır, Orta Direk” gibi çekten iyileştiriyor mu? (II) Bunu tam kestirememekle birlikte romanlarında Çukurova, Toroslar yalnız doğası, güzellikleriyle yüzleşmeyi önemsiyorum ama bir başına yeterli olduğunu değil, insanın çektiği çileleri, dertleriyle de yansıyacaktır. (III) düşünmüyorum. (III) Coğrafya, hemen her toplumda insanın Çukurova onun ülkesidir; Yaşar Kemal, “Her yazarın bir Çu- kaderi ve yaralanmasının başlıca sebeplerinden olagelmiştir. kurovası vardır.” derken kendi Çukurova’sını enine boyuna (IV) Yüzleşmenin yanına hesaplaşmayı da koyabilirsek belki yazmıştır. (IV) Çukurova’yı coğrafi bir kimliğin yanında edebî yaraları iyileştirici bir etkisi olabilir. (V) Bir de bunu samimiyet bir kimliğe de taşımıştır. (V) Çukurova da bir “İnce Memed” ve sahicilikle bütünleştirebilirsek. gibi bir kimliktir artık hatta düpedüz öteki romanlarında an- lattığı karakterler gibi has bir karakterdir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Çukurova’yı ilk kez Çukurova Yan Yana adlı röportaj kita- A) I B) II C) III D) IV E) V bında dillendirecektir.” cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V 21. Duyguları yönetmek bir beceridir, bu alana yatırım yapmak 23. 19. yüzyıl etnologları, dünya üzerinde farklı zaman dilimle- gerekir. Kişinin kendisiyle barışık olmasının birinci şartı öz rinden toplumları kıyaslamaya başladıklarında şunu fark etti: bilinçtir. ---- . Onun için insanın, hayat yolunda kendini tanı- Hem farklı toplumların geçimlerini sağlama biçimleri birbi- ması birinci şarttır. İkincisi öz yönetim, üçüncüsü sosyal bilinç, rinden farklıydı hem de değişik toplumların hepsinin günlük dördüncüsü ise ilişki yönetimidir. Burada pozitif psikolojinin yaşamları sıradan ve düzenli görünüyordu. Çeşitli sosyal öğrettiği en önemli şey insanlarla olan ilişki yönetimidir. Bu- prensiplere göre örgütlenmiş farklı boyutlardaki toplumlarda nunla karşılıklı mutluluğun anahtarını verir bize. görülen belirgin toplumsal düzenin varlığı, bazı gözlemcileri şaşırtmıştı. Çünkü bu gözlemcilerin toplumsal düzeni neyin I. Yaşamdaki en önemli kararlarımız kendimizle ilgili olan- sağladığı ile ilgili kendi varsayımları vardı. Bu etnologlar, in- lardır. sanın doğasında bencil ve rekabetçi olduğunu, dolayısıyla da fiziksel gücün tehdidi altında yaşamaya zorlanırlarsa ancak o II. Çünkü kendimizi tanıdıkça berraklık artar, çelişkilerimiz zaman barış içinde yaşayabileceklerini iddia eden liderlerin kaybolur. yönettiği toplumlarda yaşamıştı. Yani bu liderler, toplumsal düzenin kendiliğinden bulunmadığına ancak sadece dış bir III. Başkaları için imaj yenilemek, bir süre sonra inanılmaz güçle dayatılırsa sağlanacağına inanıyordu. yorucu oluyor. Bu parçadan toplumsal düzen kavramıyla ilgili, IV. Biz nerede olduğumuzu bilmiyorsak nereye gideceğimizin de bir önemi kalmaz. I. İnsan rekabetçi ve ben merkezli doğası gereği fiziksel tehdit altında barışı kabullenebilir. V. Yaşam içimizden dışarıya doğru kurduğumuz bir dengedir. II. Farklı sosyal prensiplere sahip çeşitli toplumlar, belirgin Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre bir toplumsal düzene sahip olabilirler. yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? III. Günlük yaşam düzeni benzer olan toplumların geçimlerini A) I ve II B) I ve III C) II ve IV sağlama biçimleri de benzerlik gösterir. D) III ve V E) IV ve V yargılarından hangileri çıkarılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III 31

Motİvasyon 3. DENEME SINAVI 24. Hababam Sınıfı, 60 yıla yaklaşan bir süre gerek romanı, 26. Ben hasta bir adamım... Kötü bir adamım. Suratsız bir ada- gerek tiyatro oyunları gerekse filmleriyle milyonlarca kişiye mım ben. Galiba karaciğerimden zorum var. Doğrusu hasta- ulaşmıştır. Bazı filmlerinde romanın yazılış amacını zedeleye- lığımın ne olduğunun da farkında değilim ya, hatta neremin cek değişikliklere gidilmişse de güncelliğini hep korumuştur. ağrıdığını bile iyice bilemiyorum. Tıbba ve doktorlara saygım Hiçbir zaman Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı’ndan hak ettiği telifi olduğu hâlde tedavi olmuyorum ve asla olmayacağım. Batıl alamamıştır. Hababam Sınıfı filminin unutulmaz müziğini ya- inançlarım da var elbette bunların batıl olduğunu bilecek pan Melih Kibar “Hababam Sınıfı için yaptığınız müzikten bu kadar tahsilim de. Bunlardan medet umduğumdan mı, yok güne kadar ne kadar telif ücreti aldınız?” diyen gazeteciye şu efendim, sadece inadımdan tedavi olmak istemiyorum. Siz yanıtı vermişti: “Eğer ben Avrupa’da yaşayan bir müzisyen herhâlde bunu anlayamazsınız. Ama ben pekâlâ anlıyorum olsaydım siz benimle söyleşi yapmak için tapusu bana ait efendim. Huysuzluğumla kimin canını yakacağımı açıklaya- olan özel adaya, özel helikopterimle gelirdiniz.” demiş. Artık mayacağım tabii fakat tedavilerinden kaçınmakla doktorlara Rıfat Ilgaz’ın hak edeceği telifi de siz düşünün. hiçbir “fenalık” edemediğimi, böyle yaparak kimseye değil, yalnızca kendime zarar verdiğimi de herkesten iyi biliyorum. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- Tedavi olmamakta ısrar edişim hep inadımdan geliyor. gisidir? Bu parçaya göre yazarın tedavi olmamasının temel ne- A) Ülkemizde senaristler ve müzisyenler hak ettiği değeri deni aşağıdakilerden hangisidir? görememiştir. A) Kötü bir insan olduğu için kendisini değersiz görmesi B) Hababam Sınıfı güncelliğini korumakta son derece ba- şarılıdır. B) Hayatını her zaman batıl inançlarının etkisiyle şekillen- dirmesi C) Hababam Sınıfı geniş kitlelere tiyatro ve sinema saye- sinde ulaşmıştır. C) Hastalığının belirtilerini ve ağrının nereden kaynaklandı- ğını tespit edememesi D) Hababam Sınıfı filmlerinde eserin aslına sadık kalınma- mıştır. D) Tıbba ve doktorlara duyduğu saygının boş inançlarından kaynakladığını düşünmesi E) Klasik eserler, kendilerini yaratan sanatçıların adlarını gölgede bırakır. E) Ne kadar acı çekerse çeksin yine de tedavi olmamaya direnmesi 25. Bizde dikkatli, objektif eleştiri zayıftır. Yetenekli eleştirmenler, 27. Etkinlik alanları benzerlik gösteren, başka bir deyişle insanı, giderek dergi çıkaran, yayınevi yöneten kişiler oldu. Alan insanın yaşadığı dünyayı, dünyanın bulunduğu evreni incele- her seferinde çok değişken genç adlara kaldı. Bugün de yen bir bilim adamı ile filozof arasında amaç ve yöntem farkı öyle. Ancak tek başına yetenek insanı başarıya ulaştırmaz. açık bir şekilde görülse de ulaştıkları sonuçların insanlığın Özellikle genç eleştirmenlerin yararı kadar, okurlara zararı faydasına olmadığını kim iddia edebilir? Biri net sonuçla- da var. Genç adam kesip atıyor. Hoşgörüsü sınırlı. Esnek ra ulaşıp uygulamaya öncelik verirken diğeri net sonuçlara olamıyor. Ayaküstü değerlendirmelerden kaçınamıyor. Bir ulaşanları ortaya attıkları ihtimallerle yönlendirir. Yönlendire- eleştirmen, kanıtlarını açıklamadan konuşmasa iyi olur. Yapıt nin de yönlenip somut sonuçlara ulaşanın da amacı insanın gibi eleştiri de emek ürünü olmalı. mutluluğudur. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- Bu parçaya göre bilim adamı ve filozof ile ilgili olarak maz? I. Aynı amaç uğruna aynı malzeme üstünde farklı yakla- A) Eleştiri gerektirdiği emek bakımından sanat eserinden şımlarla çalışırlar. eksik değildir. II. Sonuç odaklı çalıştıklarından uygulamaya önem verirler. B) Eleştirideki yetersizlik, Türk edebiyatını Dünya edebiya- tının gerisine atmıştır. III. Çalışmalarının temel malzemesi üzerinde değişikliğe gitmeyi hedeflerler. C) Edebî eleştiri, ancak disiplin ve objektif bakış açısıyla gerçekleştirilebilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? D) Eleştiri alanındaki yetkin isimlerin meslekten uzaklaşması, A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III alanda boşluk oluşturmuştur. D) I ve III E) II ve III E) Yetenekli genç eleştirmenlerin tecrübesizlikleri yazarı ve okuru olumsuz etkilemektedir. 32


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook