Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore güçlü türkçe

güçlü türkçe

Published by Bilincselyayinlari, 2021-03-24 11:58:47

Description: güçlü türkçe

Search

Read the Text Version

Bu kitap 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kısmen ya da tamamen basılamaz, dolaylı dahi olsa kullanılamaz Bilinçsel Yayınları'nın izni olmadan, teksir, fotoko- pi, elektronik ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz. Her hakkı saklıdır, Bilinçsel Yayınları'na aittir. Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kemal YAKIN Yazar Deniz Özgür YILDIRIM Tasarım ve Dizgi Osman YILMAZ Müşteri İlişkileri Direktörü Nazan DERELİ ISBN 978 - 605 - 702 - 907 - 2 Baskı Özyurt MATBAASI - 46772 BİLİNÇSEL KİTAP KIRTASİYE İTHALAT İHRACAT VE TİC.LTD.ŞTD Ahi Mesut Mah. 1872. Cad. No:11 Etimesgut - ANKARA Tel:0850 346 11 99 www.bilincselyayinlari.com - [email protected]

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 1. Özellikle küreselleşmeyle birlikte medya organlarının bir- 3. Düş gücü tutarlı bir biçimde yönetilmiş, geniş bir gerçek kaç kişinin elinde ----, popüler kültürü yaymaya hizmet bilgisine sahip, malzemeyi eldeki en kusursuz ayrıntıda eden yayın anlayışının etkisiyle değersiz ve magazin ağır- biçimlendirme sezgisi bulunan sanatçılar geleceği önce- lıklı yayınların yapılması medya etiğindeki ---- aşınmasının den görme yeteneğine de sahiptir. Bundan hiç kimsenin temel nedenleridir. şüphesinin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sanat, bir bütünlük işidir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) birikmesi – yozlaşma A) Yeteneklerinin sınırsız olduğunu düşünen insanlar var- B) belirlenmesi – düşünce dır, ben hiçbir zaman onlardan olmadığımı söyleyebili- rim açık yüreklilikle. C) toplanması – değer B) Yaşananları anlaması için bunu deneyimlemesi gerek- D) tekelleşmesi – birikim miyordu; her şeyi daha gerçekleşmeden kavrıyordu, hissediyordu. E) şekillenmesi – çıkar C) Tekerrür eden, insanı zıvanadan çıkartıp da durmadan aynı çemberde dönmesine neden olan bir olay yaşan- mıştı. D) Bilim insanlarının yaptığı son araştırmalar gösteriyor ki insanlık çok uzun yıllardan beri bir arada yaşamanın yollarını arıyor. E) Eleştiriden kaçınmak isteyen herkes bir başkasını eleştirmekte buluyor çareyi, hâlbuki bunun bir çözüm olmadığını biliyoruz. 2. Dil, insanların düşünme yetisinden (eğitiminden) doğmuş- 4. Çevirmeni, kaynak metin sınırları içinde yaratıcı olmaya I zorlayan unsurlar vardır. Ancak bir taraftan yaratıcı ol- makla zorlanan çevirmen öbür taraftan diğer çevirmenlere tur; doğduktan sonra da düşüncelerin yaratıcısı (üreticisi) göre daha özgürce davranabilir. Metnin genel anlamı ve iletisine sadık olduğu sürece çevirmen metni kendi konu- II mu, beğenisi, kültürel yapısı ve metnin hedeflenen işlevi doğrultusunda değiştirebilir. Çevirmenin özgürlük sınırla- olarak şekillenmiştir. Bilgilerimizi, öğrenimimizi, başka- rını hedef kültürde var olan yazınsal kurallar, beklentiler ve ortam belirler. larının düşüncelerini dil yoluyla (aracılığıyla) elde ederiz. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- III dakilerden hangisidir? Kendi düşüncelerimiz de kafamızın içinde çalışan dil yar- A) Yabancı kelimelerin aslına uygun telaffuz edilmesi dımıyla olgunlaşarak (gelişerek, büyüyerek) anlam kazanır. B) Metnin ana mesajının göz önünde bulundurulması IV C) Herkes tarafından kabul edilen bir dil kullanılması Sanki içimizden sessiz bir dil kullanarak düşünür, yeni D) Metinde kullanılan kelimelerin değiştirilmemesi yeni düşüncelere doğru yelken açar (yola çıkar) ve güçle- E) Çeviri yapılan dildeki kültür unsurlarına bağlı kalınması niriz. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 3

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 5. Bilim bilginin, bilgelik ise yaşamın düzenlenmiş hâliyken 7. (I) Kimi yazarlar karakter merkezli bir kurmaca anlayışı- toplumun en üzücü tarafı, bilimin toplumun bilgelik birik- nı sürdürürken kimi yazarlar olay örgüsüne ağırlık veren tirmesinden daha çabuk bilgi topluyor olmasıdır. bir tarzı benimserler. (II) Dolayısıyla karakterin yaratılma- sı süreci bu iki yazar grubu için farklılıklar gösterecektir. Bu cümlede toplumun tutumuna dair yapılan eleştiri (III) Bana kalırsa yazar, roman yazarken yaşayan insan- aşağıdakilerden hangisidir? lar yaratmalıdır, hayali karakterler değil. (IV) Gerçekçi ol- mayı yazarlığın gerekçelerinden biri saydığım için kurgu A) Toplumların yaşamı düzenlemedeki bilgi birikimlerinin karakterlerden yana olmam. (V) Ben eserlerimi yazarken bilimin ilerleyişinin gerisinde kalıyor olması İstanbul’u kendime mekân seçtim, İstanbul’un dışına hiç çıkamamış olduğum için eleştirildim; beni bu konuda B) Toplumun kendine özgü kuralları olmasına rağmen eleştirenlere de hak verdim. bunu bilimselliğe yansıtmayı tercih etmemesi Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi C) İnsanlar arasındaki çekişmelerin ve savaşların günü- aynı düşünceyi aktarmaktadır? müz toplumlarının tamamına yansıması A) I ve II B) I ve III C) III ve IV D) Bilgeliğiyle övünen toplumların ilkel kabile devletlerin- D) III ve V E) IV ve V den herhangi bir farkının bulunmaması E) Dış kültürlere kapalı toplumların bilimsel bilgiyi eği- timle yönlendirmekten uzak kalması 6. (I) İmgenin söz sanatı zannedilmesi bence büyük bir ha- 8. Hız sınırlarının devlet tarafından kararlılıkla denetlenme- tadır. (II) Hâlbuki o, herhangi bir söz biçimi olmadığı için sine güçlü ve devamlı bir halk desteği sağlanmadıkça hız söz sanatı da değildir ve bu yüzden onu söz sanatlarıyla yönetimi programlarının etkili olması mümkün olmaz. bir tutmamak gerekir. (III) Çünkü sözün, yeni bir anlam üretmek için doğal dilden farklı biçimde düzenlenmesi en Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerin başta istiare sanatında görülür. (IV) Her şeyden önce isti- hangisinde verilmiştir? are bizde kadim ve estetik bir söz sanatıdır. (V) Onun Batı kökenli bir terimle aynı anlama gelmesi beklenemez. A) Özne - zarf tümleci - yüklem B) Yer tamlayıcısı - nesne - yüklem Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak C) Yüklem - nesne - özne aşağıdakilerden hangisi söylenemez? D) Zarf tümleci - özne - yüklem E) Zarf tümleci - nesne - yüklem A) I. cümlede öznel bir yargı vardır. B) II. cümlede gerekçe bildirilmiştir. C) III. cümlede bir öncelik ifade edilmiştir. D) IV. cümlede tespitte bulunulmuştur. E) V. cümlede amaç ilişkisi kurulmuştur. 4

Güçlü 1. Deneme TÜRKÇE 9. Basımevinin icadının önemli bir sonucu, aydınların 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazı- iş bulma olanağını genişletmesidir. Basımevleri için mı ile ilgili yanlışlık yapılmıştır? I A) Önde gelen Türk Halk Müziği sanatçılarımızdan birini çalışan bilginler, aydınlar bu dönemde ortaya çıkmıştır. bugün TRT stüdyosunda ağırlayacağız. II B) Kerem ile Aslı hikâyesinin halk hikâyeciliği geleneği- Onlar provaları düzeltir, dizinler hazırlar, yayımcıların mizde önemli bir yeri olduğunu söylemişti. ısmarladığı çevirileri yapar hatta yeni kitaplar yazarlar. C) Sanki bir başka dünyaya gidiyor İstanbul Boğazı’ndan geçen o büyük gemiler. III IV V D) İkinci Yeni sanatçıları arasında en çok adı anılan ve Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakiler- hatırlanan belki de Cemal Süreya’dır. den hangisi yanlıştır? E) Uzun, dik ve dar bir patikadan geçtikten sonra Ağrı A) I. sözcük belirtme durumu eki almıştır. Dağı’nın eteklerinde bulduk kendimizi. B) II. sözcük çoğul eki almıştır. C) III. sözcük sıfat-fiil eki almıştır. D) IV. sözcük iyelik eki almıştır. E) V. sözcük şahıs eki almıştır. 10. (I) Ülkenin düştüğü durumdan Batı sayesinde, onunla ve 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün onun gibi olarak kurtulacağımızı düşünen genç aydınlar yazımı yanlıştır? Fransa’ya gittiler. (II) Milliyetçilik akımının etkisiyle ülke- lerine döndüler. (III) Bu aydınların yapmak istedikleri çok A) Telefonunun alarmına güvenmiyorsan odana bir de şey vardı ancak yapmak istediklerine engel olabilecek bir çalar saat almalısın. padişah otoritesi de vardı. (IV) İşte Tanzimatçıların bu iki arada bir derede kalmış tutumları dile yansıdı. (V) Dilde B) Hasta yatağının baş ucuna bırakılan suya uzanamaya- bir sadeleşme gerektiğini düşünüyorlardı ama bunu nasıl cak kadar hâlsizdim. yapacaklarını henüz bilmiyorlardı. C) Epeydir onunla bir aradaydık, varyemez bir yapısı ol- Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat duğunu henüz anladım. tamlaması yoktur? D) Vatansever insanları bir araya topladık ve mücadele etmeye başladık. A) I B) II C) III E) O ağacın yanındaki bina tamamlanınca burası bir çıkmaz sokak olacak. D) IV E) V 5

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 13. Halk edebiyatı geleneğimizin içinde orta oyunu (I) med- 15. Vapur, Galata’ya yanaşmakta ve genç şair, şanlı bir yolcu dahlık ve kukla gösterileri önemli bir yer tutmaktadır. gibi Feridun Cemal’in yanındadır. Rıhtımda, bekledikle- Köyde yaşayanlar (II) soğuk kış gecelerinde bu oyunların ri yolculara el, kol, mendil sallayanlar... Garip şey, her- eşliğinde vakit geçirmişlerdir. Gerçi şimdilerde (III) son on kes şapkalı... O sene Türkiye’de bununla ilgili bir kanun yılda (IV) bu oyunların çok da bir değeri kalmadı. Özlenen çıkarıldığını biliyordu ama böyle bir manzara göreceğini (V) geçmişin yeniden geleceğini düşünmek bile öylesine ummuyordu. Şapkalar başlarda, bir İngiliz’in Hint kavuğu zor ki. giymesi gibi duruyor. İçten tepeye çıkma bir şey değil de tepeden kafaya oturma... Bir Fransız muharriri “Türkler Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine virgül şapkayı ruhlarına değil, kafalarına geçirdiler!” diye yaz- getirilemez? mıştı. Ne doğru! Bu muydu Fransa’ya giderken denize attığı fesin karşılığı? Birden, İstanbul’u bir köy, Galata A) I B) II C) III Köprüsü’nü de gaz tenekeleri üstünde bir sal zanneder gibi oldu. D) IV E) V Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Öyküleme B) Betimleme C) Örneklendirme D) Alıntı yapma E) Benzetme 14. Kendiliğin ve dış dünyanın algılanmasında annenin etkisi 16. (I) Bir günden ya da bir aydan daha uzun müddetlerin pek çok farklı kuramda ele alınmış ( ) üzerinde sıkça du- ölçülmesi hava durumunda, hayvanların davranışlarında rulmuştur ( ) Yaşamda kurulan ilişkilerin niteliği ( ) dürtü- ve bitkilerin görünüşlerinde bariz değişikliklerin meyda- lerin etkisini ( ) sosyal çevreyi ( ) yaşanmışlıkları geri plana na geldiği mevsimler esas alınarak yapılmıştır. (II) Daha düşürerek kişinin kendi yoluna ulaşmasında belirleyici ol- uzun müddetleri, mesela tarihî bir hadisenin zaman içinde muştur her zaman ( ) yerini veya bir kimsenin yaşını ifade etmek için ise bazı hadiseler başlangıç veya referans noktası olarak kullanıl- Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki noktalama mıştır. (III) Bunlar önemli kıtlık, bolluk, soğuk veya sıcak, işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir? salgın hastalık, harp veya bir hükümdarın idareyi ele al- ması gibi önemli hadiseler olmuştur. (IV) Daha da uzun A) (,) (:) (,) (,) (,) (.) zaman parçalarını, mesela tarihî devirleri ifade etmek için tesiri devam etmekte olan büyük bir değişikliğin başlangı- B) (;) (.) (;) (,) (,) (.) cı kullanılmıştır. (V) Her yıla bir hayvan isminin verildiği On İki Hayvanlı Türk takvimi ilk defa Türkler tarafından kullanı- C) (,) (.) (,) (,) (;) (.) lan güneş yılını esas alan bir takvimdir. (VI) Toplamda on iki hayvan bulunan bu takvim, on iki yıl sonra aynı hayvan D) (,) (.) (;) (,) (,) (.) yılına geri döner. E) (;) (:) (,) (,) (,) (...) Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 6

Güçlü 1. Deneme TÜRKÇE 17. (I) Halı sanatının ortaya çıkışı Orta Asya’da Türklerin ya- 19. Okul öncesi dönemde çekingenlik çok sık rastlanılan bir şayıp geliştirdiği atlı bozkır kültürüne bağlanmaktadır. (II) problemdir. Çekingen çocukların sosyal ortamlardan ken- Türk bozkır kültürünün ekonomik temeli; hayvan besleyi- dini geri çekme, çok yakını dışındaki diğer insanlarla aynı ciliğine dayanır ve bu bağlamda Türklerin sosyal ve kültü- ortamı paylaşmaktan çekinme, başka insanlarla bir ilişki rel yaşamında atın, koyunun ayrı bir yeri vardır. (III) Yünün içine girmek istememe gibi tavırları vardır. Aynı zaman- elde edildiği koyuna Türkler öylesine önem vermişlerdir da başkalarınca olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlı ki tarihte Karakoyunlular, Akkoyunlular adıyla devletler olma, kendilerini sözlü olarak ifade etmekten çekinme, dahi kurmuşlardır. (IV) Hatta sene isimlerinden birisini de kendilerine soru sorulduğunda genellikle cevaplandır- “Koyun Yılı” olarak kabul etmişlerdir. (V) Osmanlı Devle- maktan kaçınma ve başlarını öne eğme de çekingen ço- ti’nde çeşitli bölgelerde üretilen ipek halılar, özellikle İran cuklarda görülen özelliklerdendir. Bu tip çocuklar sosyal kültürünün de etkisiyle Avrupa’da kısa süre içinde revaçta açıdan güçlükler yaşamakta ve iletişim kurmakta zorlan- olmuştur. maktadırlar. Eğer çocuk yaşta önüne geçilemezse bu du- rum ne yazık ki ilerleyen yıllarda da devam etmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- ----. şüncenin akışını bozmaktadır? Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- A) I B) II C) III dakilerden hangisi getirilmelidir? D) IV E) V A) Çünkü çözümsüzlüğün içinde bocalayan çocuk, çe- kingenliği nedeniyle bir kısırdöngünün içine düşmek- 18. Yüzyılın ikinci yarısında başlayan ilk kitlesel pazarlama tedir kampanyaları bugün anladığımız anlamda markalamadan çok reklamla ilgiliydi. Yeni icat edilmiş ürünler yelpaze- B) Derdini herkese anlatmaya başlayan çocuk, bu ne- siyle radyo, fonograf, araba, ampul ve benzerleriyle kar- denle kişilik gelişimindeki eksik yanları fark etmeye şı karşıya gelen reklamcıların herhangi bir şirket için bir başlar marka kimliği yaratmaktan daha zor görevleri vardı.----. İnsanları bazı yeni icatlardan haberdar etmeleri, daha C) Başkalarının düşüncelerini önemsemeyen bireylerin sonra örneğin otobüs yerine araba, posta yerine telefon, kendi duygu ve düşüncelerini kontrol etmeleri müm- gaz lambası yerine elektrik ampulü kullanırlarsa hayatları- kün değildir nın daha iyi olacağına ikna etmeleri gerekiyordu. Bu yeni ürünlerin pek çoğunun markası vardı, bazıları bugün bile D) Her çocuğun hayatı boyunca karşılaştığı sorunlar bir- varlıklarını sürdürüyor ancak bunlar neredeyse önemsizdi. birinden farklıdır, bu sorunların mutlaka tedavi edil- Bu ürünlerin kendileri haberdi, bu da tek başına yeterince mesi gerekir reklam ediyordu. E) Uzun yıllardır çekingenlik üzerine yapılan bilimsel Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına araştırmalar gösteriyor ki çekingen olmak geçici bir göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? durumdur A) Piyasadaki ucuz ürünlerin satışının artmasıyla pahalı üretim yapan firmaları güç durumdan kurtarmak ge- rekmişti. B) Uyumluluklar ile tercih ilişkisini doğru şekilde yönlen- dirmek ve kabullendirici olmak bunların başında geli- yordu. C) Mallarını iyi şekilde pazarlamayı başaran firmaların iyi yapılan reklamları sayesinde büyük bir reklam endüst- risi oluştu. D) Önce marka kimliğini yaratmakla işe başlamaları ar- dından da bu marka kimliğinin bilinirliğini artırmaları gerekiyordu. E) Önemli olan bu zor görevlerin üstesinden gelmeyi ba- şaran reklam şirketlerinin izlediği politikayı takip et- meyi başarmaktı. 7

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 20. (I) Ambalajı piyasaya süren firmalar, belirlenen hedefler 22. Kurmaca metinler yazmak isteyenler çeşitli yöntemler doğrultusunda evsel ambalaj atıklarını geri kazanmakla kullanırlar. En azından bu kitabın okurlarının ve seminer- yükümlüdürler; bunun için piyasaya sürenlere üç farklı lerimin izleyicilerinin amacının öykü veya roman yazmak alternatif sunulmuştur. (II) Birincisi depozito uygulaması- olduğunu biliyorum. Yine de bu kitap boyunca gerekme- dır fakat bu yöntem ambalajı piyasaya süren firmalar için dikçe öykü ya da roman demeden genel olarak kurma- çok fazla maliyet gerektirdiği için tercih edilmemektedir. cadan söz etmeye çalıştım. Böyle yapmamın en büyük (III) İkincisi, piyasaya sürenlerin kendi ambalajlarını ülke nedeni, öykü ve roman türlerini birbirlerinden çok da ayrı genelinde toplatması ve onların geri kazanımlarını sağla- düşünmeyişim. Çok farklı olduklarını iddia edenler, kuşku- ması yöntemidir fakat bu yöntem de var olmakla birlikte suz iddialarını destekleyecek çok sayıda öykü ve roman uygulamada mümkün olmamaktadır. (IV) Üçüncü ve son örneği bulup getireceklerdir. Öykü ve romanı, bir tek ad yöntem olan piyasaya sürenlerin bir araya gelerek bakan- altında toplamak için kurmaca demem belki biraz anlam lıkla anlaşma yapmasıdır ki en efektif yöntem bu olduğu kayması yaratmıştır. Çünkü tiyatro ve sinema sanatları da için çoğunlukla tercih edilmektedir. (V) Bu hedefler, atık kurmaca tanımı altında incelenebilir ki ben zaman zaman kompozisyon analizleri yapıldıktan sonra yetkililerce belir- aydınlatıcı olacağını düşündüğüm örnekleri dışında bu sa- lenmekte ve her yıl güncellenmektedir. nat dallarını doğrudan mercek altına almadım. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden Bu yöntemi kullanan bir yazarın seminerlerini takip sonra “Yapılan sözleşmelerde nüfusa bağlı olarak top- eden birini aşağıdaki sorulardan hangisiyle yönlendir- lanacak ambalaj atıkları ile ilgili hedefler bulunmaktadır.” mesi beklenemez? cümlesi getirilebilir? A) Yaratıcı eserler vermek için hangi yazarları örnek al- A) I B) II C) III malısınız? D) IV E) V B) Tür bakımından öykü ve roman birbirinden ayırt edile- bilir mi? 21. Umut duygusu, her birey için farklı anlam taşıyabilmek- tedir. Gelecekle ilgili olumlu beklentileri ifade etmiş olsa C) Kitaplarımı okumanızın temel amacı nedir? da her birey için olumlu kabul edilen ve gerçekleşmesi beklenen yaşam dinamikleri aynı olamayacağı için umut D) Sahne sanatlarının kurmaca örnekler olduğu fikrine duygusu, bireyden bireye farklılık göstermektedir. Farklı katılır mısınız? bir değerlendirme ile bireylerin yaşam dinamikleri, çok çe- şitli faktörlerden dolayı birbirlerinden farklı olabileceğin- E) Kurmaca metinler oluşturmanın farklı yöntemleri var den, umut etmeye ilişkin düşünce ve duyguları da farklılık mıdır? gösterecektir. Dolayısıyla her bireyin umut duygusuna iliş- kin kapasitesi ve umut ettiği şeyleri gerçekleştirme biçimi birbirlerinden farklı olmaktadır. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? A) İnsanın umudunu kaybetmeden yaşayabilmesi müm- kün müdür? B) Geleceğini şekillendirmeye çalışan insanlara neler tav- siye edersiniz? C) Umut, tüm insanlar ortak bir paydada buluşsa da özce özgündür diyebilir miyiz? D) Geleceğini şekillendirmeye çalışan her insan umut sa- hibi midir? E) Sizin de umutsuzluğa düştüğünüz, çıkmazda kaldığı- nız oldu mu? 8

Güçlü 1. Deneme TÜRKÇE 23. Yaşamlarının onlar için belki de en sancılı dönemlerinden 25. İnternet’te kullanılması için oluşturulan elektronik para biri olarak gençler, lise son sınıfa geldiklerinde zorunlu bı- çeşitleri günlük yaşamda kullanılmakta olan mağaza çek- rakıldıkları zorlayıcı sınav koşullarına farklı düzeyde kaygı lerinin elektronik ortamlardaki biçimidir. Elektronik ortam- ile tepki verebilmektedir. Bu konu ile ilgili birçok araştır- larda bu hizmetten faydalanma talebindeki bireyler, önce- ma mevcuttur. Sınavların bu yaş grubunun üzerindeki likli olarak bu tarz yazılımların üretimini yapan şirketlerden en olumsuz etkilerinden biri olarak kaygı, bu dönemde temin edecekleri yazılımları yüklemeli ve firmalarla anlaş- ortaya çıkan birçok patolojiye sebep olabilmekte. 5250 malı bankalardan hesap açmalıdırlar. Bunun ardındansa öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmada, üniversite sı- elektronik para sistemini kullanan satıcılar ve alıcılar elekt- navına hazırlanan öğrencilerin kaygı düzeyi ile ameliyata ronik ortamda bir araya gelmektedirler. Bu yazılımlarla girecek cerrahi hastaların kaygı düzeyi arasındaki ilişki ile kullanıcılar ve tüketiciler bankadaki hesaplarından istenen ilgili bir çalışma yapılmıştır ve sonuçlar üniversiteye ha- oranda parayı aktarabilmektedirler. Aktarımı yapılan bu zırlanan lise son sınıf öğrencilerin kaygı düzeyinin diğer paralarda gerçek paralar gibi seri numaraları bulunmakta gruba göre daha yüksek olduğu doğrultusunda çıkmıştır. olup alışveriş neticesine ilgili tutar alıcının hesabından sili- Bununla birlikte yapılan araştırmalarda sınav kaygısının nip satıcının hesabına eklenmektedir. prevelansının %10 ile %40 arasında değiştiği bulgusu or- taya çıkmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı- labilir? I. Eğitim seviyesi arttıkça kaygı seviyesi asgari düzeye inebilir. A) Bankada hesabı bulunan herkes, elektronik para satın alma işlemi gerçekleştirebildiği, için bu para sistemi II. İhtisaslaşma ortaya çıktığında kaygı düzeyi azalabilir. evrensel bir düzene oturmuştur. III. Sınavların genç yaş grubu üzerinde olumsuz etkileri B) Sanal alışverişlerin yoğunlaştığı, kampanyalarla müş- bulunabilir. teriyi cezbettiği günümüz dünyasında gerçek paranın yerini sanal para birimi almıştır. Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin değerlendirmelerine getirilmiş doğru bir yorumdur? C) Alışverişlerde kullanılan elektronik para birimleri ülke- den ülkeye farklılık gösterse de seri numaraları saye- A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve III sinde dövize dönüştürülebilmektedir. D) II ve III E) I, II ve III D) Elektronik ortamda var olan paraların somut ederi ancak mevcut para birimleriyle ilişkilendirildiğinde or- taya çıkmaktadır. E) Elektronik paranın avantajlarından biri, alıcının hesa- bında para bulunmasa dahi satın alma eyleminin ger- çekleştirilebiliyor olmasıdır. 24. Birçok şey öğrendiniz benden artık beni kaybetmenizi ve kendinizi bulmanızı diliyorum sizlerden. Ancak hepiniz beni inkâr ettiğiniz zaman döneceğim sizlere. Gerçekten başka gözlerle kardeşlerim, arayacağım o zaman kaybet- tiklerimi, başka bir sevgiyle seveceğim o zaman sizleri. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak iste- nen düşünceyle örtüşmektedir? A) Öğrencileri tarafından dinlenmeyen bir öğretmen za- manla değer kaybeder. B) Öğretme eyleminin sınırları öğrenenin kendini aşma- sıyla kaybolur ve anlam kazanır. C) Bildiklerini anlatmaktan çekinen insanlar, başkaların- dan şüphe duyarlar. D) Kimsenin dinlemediği ve bilmediği sözler söyleyenler, inkâr edilmeye mahkûm olurlar. E) Eleştiriye tahammül edebilen usta öğreticiler, herkes- ten daha üstündürler. 9

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 26. Dünya Turizm Örgütü’nün bir raporuna göre, gastrono- 28. Sessiz resimli kitaplar; anlatılmak istenenin, alıcıya açık- mi turizmi büyüyen bir olaydır çünkü turist harcamalarının layıcı bir metne gerek duyulmadan sıralı görseller aracılı- üçte birinden fazlası gıdaya ayrılıyor. Örneğin Avrupalıla- ğıyla aktarıldığı kitaplardır. Kitapların temel unsurları olan rın % 22’si tatile gitmenin ana nedeninin mutfak sanatla- başlık, yazar adı ve diğer künye bilgileri hâricinde yazılı rını içeren kültürel deneyim olduğunu belirtmiştir. Gastro- öge barındırmayan bu kitaplar, daha önceleri resimli kitap nomi turizmi, yararlı ve keyifli, günlük yemek ihtiyaçları ve başlığı altında incelenirken 1970’lerden itibaren başlı ba- turistleri olumlu yönde etkileyebilecek mutfak deneyimleri şına bir tür olarak anılmaya başlamıştır. Yalnızca çizimler arasında mükemmel bir denge kurmaya çalışan özel bir kullanarak görsel dil yoluyla mesaj iletimindeki etkinliğin seyahattir. Tüketim, turist deneyiminin ayrılmaz bir par- en yoğun olarak görüldüğü bir kitap türü olan sessiz re- çasıdır. Ayrıca gastronomi; turizmi canlandırmak ve çeşit- simli kitaplar, görsel okumadan keyif alan tüm insanlara lendirmek, yerel ekonomik gelişmeyi teşvik etmek, farklı hitap eder. Bunun yanında çeşitli yaş grubunda, farklı dili profesyonel sektörleri -üreticiler, tedarikçiler, şefler, pa- konuşan ya da okuma-yazma bilmeyen veya bu konuda zarlar vb.- dâhil etmek ve birincil sektörlere yeni kullanım- güçlük çeken kişiler için de eğitici ve eğlenceli araçlardır. lar getirmek için bir fırsattır. Bu yönleriyle sessiz resimli kitaplar, evrensel eserlerdir denilebilir. Bu parçada söz edilen gastronomi turizmiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Bu parçadan hareketle sessiz resimli kitaplarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İç ve dış turizm gelir gider dengesinin sağlanması için önemsenmesi gerekmektedir. A) İletilerini, görsel dili kullanarak farklı yaş gruplarında, farklı kişilere eğitici şekilde aktardıklarına B) Farklı alanları etkileyerek ekonomik açıdan çeşitlilikler sağlamaktadır. B) Kitapların asıl unsur yapılarının gerektirdiğinden başka herhangi bir metin içermediklerine C) Avrupalılar, bu tip turizm anlayışıyla gezme konu- sunda dünyada lider durumdadır. C) Harfleri, kelimeleri okumakta güçlük çeken ya da bun- ları bilmeyen kişilere yarar sağladıklarına D) Turistler, gittikleri şehirlerde en çok yeme ve içme har- caması yapmaktadırlar. D) Resimli kitaplar olarak sınıflandırıldığına ve bu sınıflan- dırmanın günümüze kadar değişmediğine E) Tüketim toplumlarında söz konusu turizm anlayışı daha da gelişmiş düzeydedir. E) Evrensel niteliklere sahip olmalarını sağlayan çok çe- şitli ve farklı özelliklerinin bulunduğuna 27. İnsanoğlu tarafından bırakılan ilk izler, muhtemelen çamur içine bir parmak ya da çubukla yapılan çizimlerdir. Ko- nuşmanın yanı sıra çizilen imgeler, insanlar arasındaki ile- tişimde hayati rol oynamıştır ve yazılı dilin gelişmesinden önce bu imgeler, öykü ve masalları kayıt altına almanın tek yolu olmuştur. Görsellik, dünyamızı anlamlandırma- mıza yardım etmek için ortaya çıkmış ve yaşamın ince- liklerini kaydetmemize, tanımlamamıza ve iletmemize izin vermiştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Görünen ve yansıtılanla anlamlanır ve kalıcı olur her şey. B) Söylenenlerin ardında gizlidir görünenin anlamı. C) Ne zaman ki çizmeye başladık o zaman kayboldu ha- yaller. D) Söz uçar yazı kalır, diye boşuna söylememişler. E) Önce söz vardı ve sözün değeri her şeyin üzerindeydi. 10

Güçlü 1. Deneme TÜRKÇE 29. Sosyoloji, yerel ve küresel düzeyde toplumsal değişim ve 30. İletişim, sadece söylenen kelimelerden ibaret değildir. dönüşümleri sistematik bir biçimde inceleyerek açıklayan; Öğrenilen dilin özellikleri olan; ses yüksekliği, tonu ve toplumsal sorunların çözümüne, sosyal, siyasal ve kültü- vurgulaması, konuşmanın hızı, nefes alıp verme biçimi, rel politikaların üretimine bilimsel katkı sunan, gelecekteki duraklama, yüz ifadesi, göz hareketleri ve duruş biçimi, toplumsal yaşamı öngörmeye çalışan bir sosyal bilim da- kişiler arasındaki mesafe, jest ve mimikler, giyim tarzı gibi lıdır. Toplumsal gerçeği anlamlandırmak, toplumdaki grup unsurları da içerir. Bütün bunlar konuşmanın fiziksel ve dinamiklerini irdelemek, insanlar arasındaki ilişki ve etkile- zihinsel unsurlarıdır. Bu yüzden etkili ve anlaşılır bir ko- şimlerin yapısı ve işleyişi ile ilgili kuralları ortaya koymak, nuşma için zihinsel ve fiziksel boyutların dikkate alınması sosyal davranışı toplumsal bağlam içerisinde açıklamak ve temelin bu unsurlara dayandırılması gerekir. sosyolojinin en temel amaçları arasında yer almaktadır. Bu anlamda sosyolojinin araştırma konusu bireylerin top- Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy- lumla ilişkilerinden aile, din, eğitim, ekonomi gibi toplum- lemesi beklenir? sal kurumların incelenmesine; kırsal ve kentsel yaşam- dan, siyasete kadar geniş bir yelpaze sunmaktadır. A) İnsanlar arasındaki iletişimi olumlu yönde etkileyen, doğru kurulmuş cümlelerle basit bir şekilde kendini Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi ifade etme becerisine sahip olabilmektir. sosyoloji biliminin bakışıyla örtüşmez? B) Kelimelerin telaffuzu bakımından tüm diller birbirinden A) Yaşanılan bölgenin ve eğitim düzeyinin insan ilişkile- farklıdır ancak her dilde ortak olan bir şey vardır ki o rinde rolü bulunmaktadır. da jest ve mimiklerdir. B) Birbiriyle bağlantılı pek çok unsur toplum düzeyinde C) Bazı diller vardır ki jestler ve mimiklerden tamamen yorumlanarak değerlendirilmelidir. bağımsızdır işte bu dilleri iyi konuşmanın yolu dil bil- gisi kurallarını iyi bilmekten geçer. C) Evrensel de olsa ulusal da olsa toplumdaki her deği- şim değerlendirilmelidir. D) Bir yanılgı var, insanlar dertlerini doğru şekilde an- lattıklarında anlaşılacaklarını sanıyorlar ancak önemli D) Toplumsal bir sorun çözülemiyorsa o sorunun üze- olan karşımızdakinin algı sınırlarıdır. rinde zaman kaybedilmemelidir. E) Dili doğru iletişimde kullanmanın özünde onu kelime- E) İnsanların birbiriyle olan iletişimlerinin çeşitli kaidelerle lerden ibaret görmemek vardır çünkü dil, birçok farklı yorumlanması gereklidir. unsurdan meydana gelmiş bir bütündür. 11

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 31. İspanyol ressam Antonio Guzman Capel’e ait 1919 yılın- 33. Büyük ölçekli işletmeler, yüksek teknolojiye ve bu tekno- dan kalma ve koruma altında olan binada bulunan heyke- lojiyi transfer etme gücüne sahiptir. Düşük maliyetle ve lin restorasyon sırasında değiştirildiği belirtildi. Bir gaze- düşük iş gücü ile başka bir ülkede üretilen bir mal, güçlü teci skandal restorasyona tepki göstererek şunları yazdı: şirketler sayesinde asıl hitap edilen pazarın bulunduğu ül- “Palencia’nın en sembolik binalarından birinde bulunan kede satılabilmektedir. Burada küçük şirketlerin rekabet ince işçiliğin en güzel örneklerinden biri olan heykel mah- etme olasılıkları neredeyse yok denecek kadar azdır. Bü- vedildi. O, artık sanatsal bir değerden daha çok kaba- yük şirketler, kendilerine tanınan ayrıcalıklardan faydala- taslak çizilmiş bir karikatür kafasına benziyor. Çocukların narak mallarını dünyanın herhangi bir yerinde üretip baş- kumsallarda yaptığı heykellerden hiçbir farkı kalmamış.” ka bir yerinde satabilmektedir. Kimi zaman bazı devletler, uyguladıkları politikalarla içerideki işletmeleri korumaya Aşağıdakilerden hangisi söz konusu heykeli restoras- çalışsa da kimi zaman ise büyük yatırımlara destek olup yon sonrasında farklılaştıran bir etken olamaz? onları teşvik edebiliyor. A) Ana hatlarıyla vurgulanması B) Modern görünmemesi Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- C) Sanatsal değerini yitirmesi tir? D) Ayrıntılarının kaybolması E) Aslından uzaklaşması A) Kimi şirketlere tanınan imtiyazların söz konusu şirket- lerin satış olanaklarını etkilediğine 32. COVID-19 için üretilen aşılar çözüm olabilir! B) Büyük firmaların başkalarının rekabet gücünü ortadan kaldıran bir pazar stratejisi bulunduğuna C) Günümüzde bir devlet politikası aracılığıyla üreticinin korunmasının zorunluluk olduğuna D) Güçlü şirketlerin üretim maliyetinin düşük olduğu yer- lerde üretim yaptıklarına E) Bazı devletlerin büyük yatırımcılara kapılarını açma yolunda kararlar aldığına Araştırmalar sayesinde şunu net ve açık olarak biliyoruz: COVID-19’dan iyileşenlerin kanında onları yeni bir koro- navirüs saldırısına karşı koruyabilecek güçte antikorlar -istisnalar dışında- hep var. O antikorlar hastalıktan iyile- şenleri en az 3-6 ay, yine özel istisnalar dışında, neredey- se yüzde 99 oranında koruyabiliyor. Aşılarla elde edilen bağışıklık için ise firmalar en fazla yüzde 94-97 civarında bir garantiyi verebiliyor. Kısacası emin değilim ama has- talığı geçirenlerde oluşan bağışıklık gücü aşıyla sağlanan- dan biraz daha fazla olmalı. Ama her halükârda hastalığı geçirmek yerine aşılanarak antikor kazanmanın daha akıl- cı olduğu da unutulmamalıdır. Bu haber metniyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl- maktadır. B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve belirsizlikleri bulun- maktadır. C) Sayısal verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya konul- maktadır. D) Güncel bir konunun ekonomik etkilerine değinilmek- tedir. E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşılaştırıl- maktadır. 12

Güçlü 1. Deneme TÜRKÇE 34. Bu kitap, hayata bakış açınıza bakma davetidir. Einstein 35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak şöyle söyler: “Bir sorunu yaratan zihni aynı şekilde çalıştı- aşağıdakilerden hangisi söylenemez? rarak o sorunu çözemezsiniz.” Hayata dair mevcut düşün- ce ve kanaatleriniz sizi şu anda bulunduğunuz yere getirdi. A) I. cümlede amaç-sonuç ilişkisine yer verilmiştir. Daha farklı ve iyi bir yerde olmak istiyorsanız yeni bir akla B) II. cümlede eşitlik söz konusudur. ve çoklu bakış açılarına ihtiyacınız var. Yeni bir hayat da ye- C) III. cümlede bir eleştiri yapılmıştır. nilenmiş bir akılla gelir. Çünkü hayatın çok az bir kısmı ba- D) IV. cümlede açıklamaya yer verilmiştir. şımıza gelen olaylardan oluşur, esas olan ve hayatı büyük E) V. cümlede süreç içinde değişen bir duruma değinil- bir çoğunlukla kapsayan şey olayları nasıl ele aldığımızdır. Kılavuzunu yanına almadan geldiğimiz şu hayatta, çoğu- miştir. muz stratejiyi savaş bittikten sonra öğreniyoruz! Bu yüzden hayat oyununda bildiklerimiz, yaşadıklarımıza çoğu zaman yetmiyor. Haritasız arazide, ters dönmüş kaplumbağa gibi şaşkın bir hâlde kalıyoruz! Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan kitabın yazarına ait bir düşünce olamaz? A) Kendi bildiği doğrulardan şaşmayanlar mutlu olanlar- dır. B) Fikrini yenileyenler, hayatını da yenilemeyi başarmıştır. C) Geç kalınmış öğrenmelerle yaşayıp gidiyoruz şu ha- yatta. D) Yönünü ve düşüncesini değiştirmeyi başaranlar kaza- nanlardır. E) Yaşadığımızı zannettiklerimiz, bakış açımızın gördü- ğüdür yalnızca. 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (I) İnsanların eğlenmek için çizdiği mağara resimlerinden bu 36. Bu parçaya göre bilgi yarışmalarıyla ilgili aşağıdakiler- yana içlerinde duyduğu eğlenme edimine, bilme duygusu da den hangisi söylenemez? katılarak televizyonlarda yarışma programları düzenlenmiştir. (II) Bu programlar; insanların hem eğlenme hem de bilme ih- A) Maddi getirileri olan bir yapıya sahip olduğu tiyacına hitap etmiş, bilgileri ve yetenekleri ölçüsünde maddi kazanç sağladıkları programlar olmuşlardır. (III) Yarışma prog- B) İnternet sayesinde daha çok kişinin yarışmalara katıl- ramlarının temeli, 1930’ların ortasında Amerika’da yayınlanan dığı “izleyici katılımlı şov” olarak adlandırılan radyo programlarıdır. (IV) Bu tip programlar, stüdyoda ya da evlerinde bulunan dinle- C) Bilme duygusunun eğlenme duygusuyla bir araya ge- yicilere birtakım soruların yöneltilmesi ve sorulara doğru yanıt tirildiği verilmesi sonucunda, para ya da hizmet ile ödüllendirildikleri yayın akışlarına sahipti. (V) Sonraki yıllarda televizyonun yay- D) İlk defa radyo programları aracılığıyla ortaya çıktığı gınlaşmasıyla bu programlar televizyonlara taşındı, ardından da internetle birlikte sanal dünyanın içerisinde bilme ve kazan- E) Yarışmacıların farklı mekânlardan yarışabildiği ma eksenli birçok yarışma üretildi. 13

1. Deneme Güçlü TÜRKÇE 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eski dönem araştırmacılarına göre birinci dereceden önemli İlk dediğiniz doğru olsa bile doğaya giderek artan ölçüde ege- olmasa da şehirlerin deniz kıyısına yakın olması, ulaşım açı- men olmak, bireysel benliğin gücünün artması sonucunu ya- sından gerekli bir durumdur. Nitekim şehir halkı, deniz yoluyla ratmamış mıdır? Bu bir ölçüde doğrudur ve doğru tarafları, izini uzak ülkelerden ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Öte yandan deniz yitirmekten sakındığımız bireysel gelişmenin olumlu yönünü kenarında şehir kurulurken şehrin dış tehlikelere karşı korun- ilgilendirmektedir. Ancak insan doğaya müthiş egemen olmuş- ması için dağlık bir bölgede veya muhtelif milletlerin yoğun tur ama toplum, yarattığı güçlerin denetiminde değildir. Üretim olarak yaşadığı noktada olması gerekmektedir. Zira deniz ke- dizgesi teknik açıdan akla uygundur ama toplumsal açılardan narında kurulan şehirler, asabiyet sahibi kabilelerin olmadığı bir bunun tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Ekonomik bunalım- noktada ya da yüksek ve dağlık bir yerde kurulmamışsa deniz- lar, işsizlik, savaş insanın geleceğini belirlemektedir. İnsanoğlu den gelen ani baskınlara hedef olurlar. Bununla birlikte şehirde dünyasını kurmuştur, fabrikalar, evler kurmuştur; otomobiller, ikamet eden insanlar hayat tarzlarından dolayı mücadele etme giysiler üretmekte tahıl ve meyve yetiştirmektedir. Ama kendi güçlerini kaybetmişlerdir. Bu bakımdan şehrin korunaklı bir elleriyle ürettiği ürüne yabancı hâle gelmiştir. Artık inşa ettiği alanda yer alması gerekmektedir. Trablusgarp, Bone, Sela gibi dünyanın efendisi değildir; tersine, bu kul yapısı dünya onun deniz kıyısında kurulan şehirler buna örnek olarak gösterilebilir. efendisi olmuştur, insan dünyanın önünde eğilmekte, elinden geldiği kadar onu mutlu etmeye, eğitmeye, düzeltmeye ça- lışmaktadır. Kendi elleriyle yaptığı şey, insanın sahibi hâline gelmiştir. Kişisel çıkarların peşinde gidiyor gibi görünse de gerçeklikte bütün benliği ve onunla birlikte bütün somut gizli güçleri, kendi elleriyle inşa ettiği makinenin amaçlarına hiz- met eden bir araç hâline gelmiştir. Dünyanın merkezi olduğu yanılsamasını sürdürür ama gene de bir zamanlar atalarının ilahi güçlere karşı bilinçli olarak hissettiği duyguyla, yoğun bir önemsizlik ve güçsüzlük duygusuyla doludur. 37. Bu parçada şehirlerin kurulduğu bölgelerle ilgili ola- 39. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? söylenmiştir? A) Verimli topraklarda bulunmasına A) Bana kalırsa hayatımız doğanın egemenliğinde ilerle- B) Deniz kıyısının getirdiği avantajlara meye devam etmeli, siz bu konuda neler düşünüyor- C) Güvenlik gereksinimi gözetildiğine sunuz? D) Ulaşım konusundaki olanaklarına E) İnsanların mücadele gücüyle ilişkisine B) İnsanlar arasındaki iletişimin zayıflamasına neden olan bencillik duygusunu ortadan kaldırmak adına neler ya- pılabilir? C) Modern insanın, doğa güçleri karşısında zafer kazana- rak dünya üzerinde hâkimiyet kurduğu söylenebilir mi? D) Günümüz dünyasında bilginin her şeyin üstesinden gelen özel bir gücü olduğu düşüncesine katılır mısınız? E) Kendine mahkûm olan insan, toplumsal yaşamdan sıy- rılarak bireyselliğine yakın zamanda kavuşabilecek mi? 40. Bu parçaya göre insanın güçlü olduğunun söyleneme- mesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? 38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden A) Özgürlüğüne düşkünlüğü nedeniyle diğer insanlarla hangisi söylenemez? bir arada yaşamayı başaramaması A) Bir gereklilik dile getirilmiştir. B) Yarattığı modern dünyada kendini bir çemberin içine B) Tanımlamaya yer verilmiştir. kıstırarak bazı koşullara tutsak şekilde yaşaması C) Örneklemeye yer verilmiştir. D) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. C) Makinelerin oluşturduğu modern dünyada hâlen doğa E) Gerekçeli ifadeler söz konusudur. güçleriyle baş etmede güçlük çekmesi 14 D) Doğadaki üretiminin henüz yetersiz olması ve bu ne- denle dünyada açlığı sonlandıramaması E) Üretim sistemindeki teknik yoksunluklar nedeniyle hâlen gereğinden fazla çalışıyor olması


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook