Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore TANRI HUŞAHUŞA'NIN BÜYÜSÜ

TANRI HUŞAHUŞA'NIN BÜYÜSÜ

Published by Emel Belyurt, 2021-05-31 17:02:36

Description: KÜLTÜREL GEÇMİŞ-İZM

Keywords: Büyü,tanrı,zehir,kastilya

Search

Read the Text Version

TANRI HUŞAHUŞA'NIN BÜYÜSÜ KÜLTÜREL GEÇMİŞ-İZM

KÜLTÜREL GEÇMIŞ-IZM Antik Kentler Efsane Yazıyoruz



Yıllar yıllar önce uzak d yarlardan b r nde zeng nl ğ , güzell ğ , huzurlu yaşamı le d llere destan olmuş b r ülke varmış. Bu ülken n adı FANTASYA’ymış. Bu d yarı bu kadar güzel yapan, güzell kler , zeng nl ğ , huzuru sağlayan se ülken n b lge kralı ve kral çes ym ş. Bu kral b lge, yardımsever, adaletl , halkını düşünen b r kralmış. Bu nedenle halkı onu çok sever, ona OPTIMISTIC KRAL derlerm ş. Fakat Kral Kal gula’nın b r sorunu varmış, bu sorun onu çok üzer, günlerce odasına kapanmasına, nsanlarla konuşmamasına neden olurmuş. Saray halkı, kralın yakın çevres bu duruma çok üzülürmüş. Kralın derd ne çare bulmak ç n eller nden gelen yaparlarmış. Pek Kral Kal gula’nın derd neym ş acaba?Bu kralın derd tahtını bırakacak, soyunu devam ett recek b r çocuğunun olmamasıymış. Ülken n tüm ş facıları, s h rbazları, büyücüler ne yaptıysa kralın derd ne derman olamamışlar. 1

Kral bu sorununu çözeb lmek ç n ş facıların, s b rbazların, büyücüler n, d n adamlarının her ded ğ n yapmaya çalışmış. Tanrı HUŞAHUŞA’ya kurbanlar adamış, dualar etm ş. Yıllar sonra Tanrı Huşahuşa, Kral çe Desmayosa’ya k z çocuk bahşetm ş. Bu çocukların b r kız d ğer erkekm ş. Kral, Tanrı Huşahuşa sayes nde çocukları olduğu ç n kızının sm n Huş, oğlunun sm n Huşa koymuş. Tanrı çok benc l olduğu ç n sm n n çocuklara ver lmes ne çok s n rlenm ş. Bunun üzer ne Kral Kal gula’yı huzuruna çağırmış. Kend s n n bu durumdan hoşnut olmadığını ve Kral Kal gula’yı cezalandıracağını söylem ş. Tanrı k çocuğundan b r n seçmes n , seçt ğ çocuğun yanında kalacağını, d ğer çocuğunun başka b r ülkeye sürgüne gönder leceğ n bel rtm ş. Gönder len çocuğun adının değ şt releceğ n ve b r daha Kral Kal gula le görüştürülmeyeceğ n söylem ş. Tanrı krala, eğer bu seç m yapmaz ve şartlara uymazsa Tanrı krala, eğer bu seç m yapmaz ve şartlara uymazsa k çocuğunun da yaşamına son ver leceğ n , I1

krallığını büyük b r lanetle yok edeceğ n , kral ve kral çen n de Tanrı Huşahuşa’nın yer altındak mahzen nde sonsuza kadar tutalacağını söylem ş. Tanrı krala kararını vermes ç n k gün batımı süres nce z n verm ş. Kral Kal gula ve Kral çe Desmayosa saatlerce tartışmışlar. Kral çe Desmoyasa k evladından da vazgeçmek stemem ş. Kral se en azından çocuklarından b r n n yanlarında kalmasının y olacağını ve bu çocuğun Huşa olmasının krallık ç n öneml olduğu söylem ş. Bu tartışmalar sonunda tanrının kend s ne verd ğ süren n b tmes ne az kala kral tahtını devretmek, soyunu sürdürmek ç n oğlu Huşa’nın yanında kalmasına karar verm ş. Kral, Tanrının yanına g tm ş ve oğlu Huşa’yı seçt ğ n söylem ş. Tanrı Huşahuşa, krala kızı Huş’u ona get rmes n ve b r daha ger dönmemes n söylem ş. Tanrının gazabından korkan kral el mahkum kızını tanrıya get rm ş. Tanrı, huzuruna get r len Huş’un sm n Kast lya Forgotteny olarak değ şt rm ş. Uzak d yarlarda yaşayan b r a len n yanına gönder lm ş Kast lya. A leye Kast lya’nın k m 1II

olduğu, nereden geld ğ söylenmem ş, Tanrı Huşahuşa’nın s ze b r n met den lerek Kast lya a leye tesl m ed lm ş. Aradan yıllar geçm ş, Kast lya büyüm ş genç kız olmuş. Kast lya savaşcı, cesur, b r o kadar da güzel b r kızmış. D k duruşlu, as l, şah n bakışlı ve akıllı... Kast lya, kend n büyüten a les onu çok sevmes ne rağmen onların gerçek a les olmadığını h ssed yormuş. Büyüten a les n karşısına almış ve şüpheler n onlara anlatmış. Kızlarının üzülmes ne dayanamayan Forgotteny a les Kast lya’ya öz kızları olmadığını ve Kast lya umuda kapılmasın d ye de uzak d yarlarda ormanda bulduklarını söylem şler. Öz anne ve babasını merak etmeye başlamış. “Yaşıyorlar mı, k m bu nsanlar, neden ormanda küçücük b r bebek yalnız başınaydı?” Kast lya atına b nm ş, d yar d yar gezerek öz anne ve babasını aramaya çıkmış. D nlenmek ç n b r hana uğramış. Handak nsanlar Kast lya’ya nerden geld ğ n , neden geld ğ n sormuşlar. Kast lya da gerçek anne ve babasımı bulmak ç n gez yorum, dem ş. Handak nsanlar, ona yardım etmek stem şler. Ormanda yaşlı b r IV

b lgen n yaşadığını onun Kast lya’ya yardım edeb leceğ n söylem şler. Kast lya b r an önce b lgey bulmak ç n heyecanla yola koyulmuş. Yolda Tanrı Huşahuşa önüne engeller çıkarmış. Depremler, seller, gök gürültüler ... Kast lya’nın kral ve kral çeye ulaşmasını stemezm ş. Ama h çb r engel onu durduramamış. Kast lya’nın önüne b r anda b r uçurum çıkmış, uçurumdan yuvarlanmamak ç n etrafından dolaşmış. O arada çok uykusu gelm ş ve d nlenmek ç n mola verm ş. Ormandak haydutlar atını çalmak ç n yaklaştığında onların geld ğ n h ssederek onlara engel olmuş ve yerdek b r taşla onları Kast lya yoluna devam ederken handak del kanlı Jord ya le karşılaşmış. Jord ya, Kast lya’nın başına b r şey geleceğ n tahm n etm ş ve onu tak p etmeye başlamış. Jord ya tanrılar kadar güçlü, korkusuz ve çev k b r del kanlıymış. Jord ya, Kast lya’ya kend s ne yardım etmek ç n geld ğ n kötü b r s olmadığını söylem ş. Jord ya, Kast lya’ya gezmed ğ ülke kalmadığını ve Fantasya’da g zeml b r haz ne aradığını söylem ş. Bu g zeml haz ne de Kral Kal gula’nın kızıymış. V

Kralın, kızını bulan k ş ye ödül vereceğ n anlatmış. Kast lya ç nden acaba o kız ben m y m, d ye düşünmeye başlamış. Kast lya em n olmak ç n Jord ya’ya kralın kızıyla lg l b rkaç soru sormaya başlamış. Kast lya Jord ya’ya Kral Kal gula’nın kızının ne zaman kaybolduğunu sormuş. Jord ya b raz düşünüp üstünden yaklaşık 15-20 yıl geçt dem ş. Kast lya’nın g derek şüpheler artmış. Fakat ne yapacağını b lemem ş. Jord ya’nın da ç ne b r kurt düşmüş kralın kızı olab leceğ n b r an ç n düşünmüş. Ancak bunu kanıtlamak ç n tek b r yol olduğunu b l yormuş. Devler ülkes olan Devlonya’dan sadece kralın kızı geçeb l rm ş. Bu yolculuk çok zorlu ve tehl kel ym ş. Üç gün üç gece dağlar tepeler aşarak Devlonya’ya ulaşmışlar. Bu arada her şey uzaktan zleyen Tanrı Huşahuşa Devlonya’dan geçmeler n engellemek ç n b r zeh rl yılan gönderm ş. Bu yılanın görev Kast lya’yı ayağından sokmakmış. Yılan Tanrı Huşahuşa’nın verd ğ görev yer ne get r p b r anda gözden kaybolmuş. VI

Jord ya, yılanın soktuğu yere bakmak ç n eğ ld ğ nde ne görsün? Yıldız şekl nde b r doğum lekes ! Jord ya, kralın açıklamalarında kızının bacağında yıldız şekl nde b r dövme olduğunu duymuş. Bunu görür görmez Kast lya’yı da yanına alarak Devlonya’ya g tmek ç n yola çıkmış. Devlonya’ya geld kler nde ş facı dev Ş forya onları karşılamış ve Kast lya’nın kralın kızı olduğunu hemen anlamış. Ş forya Kast lya’yı s h rl b r yılanın zeh rled ğ n ve onu y leşt rmek ç n k gün k gün çer s nde okyanusun d b nden b r avuç kum, ülken n en yüksek tepes nden de b r taş parçasıyla b r ks r yapması gerekt ğ n söylem ş. Ne yapacağını şaşıran Jord ya yola çıkmış. Sah le geld ğ nde ne yapacağını b lmeden bakarken okyanus tanrısı Okyantus, Jord ya’nın aklından geçenler anlayarak b r dalga gönderm ş ve Jord ya’yı okyanusun en der n yer ne atıverm ş. VI1

Jord ya, b r avuç kumu get rd ğ keseye koymuş. Kumu alınca okyanus tanrısı onu sah le ger bırakmış ve kardeş Bulutus’a haber verm ş ve onu ülken n en yüksek dağına göndermes n stem ş. En yüksek dağdan taşı alan Jord ya, k gün dolmadan Devlonya’ya ger gelm ş. Ama b r sorun varmış. Bu olayların heps n zleyen Huşahuşa, tanrıların daha güçlüsü olduğu ç n Bulutus fark etmeden ülken n en yüksek dağındak taşları, yer n en d b ndek taşlar le değ şt rm ş. Bunu fark etmeyen Jord ya ks r hazırlamak ç n ş facı Ş forya’ya g tm ş ve bulunan malzemelerle ks r hazırlanmış fakat taşlar dağların der nl kler nden olduğu ç n ks r etk s z olmuş ve Kast lya y leşemem ş, zeh r etk s n daha fazla göstermeye başlamış. Ş forya taşların etk s z olduğunu fark ed p bunu Jord ya’ya söylem ş, bu arada Kast lya zehr n etk s yle kend n kaybetm ş buna çok üzülen ve kend n çares z h sseden Jord ya dağlara çares zce seslenm ş. Z rven zdek en güzel taşları topladım neden ks r şe yaramadı? Aradıkların z rvede değ l b z m der nl kler m zde, dem ş dağlar. VIII

Nasıl bulab l r m onları, d ye yalvarmış Jord ya. Dağlar tüm heybet yle seslenm ş Jord ya’ya. B ze den z n d b nden, gökyüzüne en yakın z rveden ve s h rl ormandan kıymetl üç parça get r taşları sana verel m, dem ş. Jord ya vak t kaybetmeden yola çıkmış ve en yakın sah le ulaşmış, çok y b r yüzücüymüş, dalmış ve büyük b r st r dye le dışarı çıkmış. H ç vak t kaybetmeden st r dyey açmış, güzel beyaz ve büyük b r nc st r dyen n ç nde parlamaktaymış. Bunu hemen çantasına yerleşt ren Jord ya daha sonra büyülü ormana doğru uzun b r yola çıkmış. Ormana ulaşmak ç n der n vad ler, dereler, tepeler, ovalar aşmış. Büyük balta g rmem ş büyülü ormana ulaşmış. Ormanda pek çok yaban hayvan ve b tk varmış, büyük ve yüksek ağaçlar gökyüzünü kapatacak kadar fazlaymış. Jord ya Lav n a s ml nad r bulunan ç çeğ arıyormuş. B raz ler dek göl kenarındak ç çeğ görmüş ve koparmış. Ç çeğ de çantasına yerleşt ren Jord ya son parça olan Zümrüd-ü Anka kuşunun tüyünü bulab lmek ç n yola koyulmuş. En yüksek dağın z rves ne çıkmış ve kuşun yuvasını bulmuş. Yuva boşmuş, yalnız anka kuşunun b r tüyü yuvaya düşmüş. IX

Hızlıca onu da çantasına yerleşt r p taşları alması gereken dağların yolunu tutmuş. Dağlara vardığında çantasını boşaltmış ve dağlara, sted kler n z get rd m o taşları artık bana ver n yoksa Kast lya ölecek, d ye yalvarmış. Dağlar, Jord ya’ya acımışlar ve ortadan k ye yarılıp taşları ona verm şler. Jord ya taşları almış ve ger dönüş yolculuğuna başlamış. Yolu oldukça uzun olduğundan b r ağacın gölges ne sığınıp d nlenmeye karar verm ş. D nlen rken uyuyakalmış. Hayvanları kaçan b r çobanın yardım ses yle uyanmış ve b r an nerde olduğunu anlayamamış. Sonra aklına taşları hemen Ş forya’ya götürmes gerekt ğ gelm ş ve uyuyakaldığı ç n kend ne kızmış. Jord ya çok aç olduğunu h ssetm ş ve çobanın yanında belk y yecek b r şeyler vardır umuduyla ses ne doğru g tmeye başlamış. Çobanın yanına g tm ş ve neden çığlık attığını sormuş. Çoban kurdun geld ğ n ve sürüsünü dağıttığını söylem ş. Çoban çok üzgün ve çares zm ş, ne yapacağını X

b lm yormuş. Jord ya kend s ne y yecek b r şeyler vermes karşılığında ona yardım edeb leceğ n söylem ş. Çünkü çok uzun b r yoldan gel yormuş, açlıktan ve susuzluktan dolayı b tap düşmüş. Çobanın gözler parlamış bu öner karşılığında ve heybes nde son kalan y yeceğ ona verm ş. Jord ya, hemen karnını doyurduktan sonra çobanla sürüsünü aramaya başlamış. Derken lerde b r ağacın arkasında otlanan b rkaç koyun bulmuşlar. Jord ya çobana hemen g tmes gerekt ğ n söylem ş ve vedalaşmışlar. Jord ya b r kanat çırpma ses n n kend s ne yaklaşmakta olduğunu fark etm ş ve arkasını döndüğünde Zümrüd-ü Anka kuşunun onu tak p ett ğ n anlamış. Ne olduğunu anlamadan Zümrüd-ü Anka kuşu Jord ya’nın yanında bel r verm ş ve tüyünü neden aldığını sormuş. Jord ya’da ona bütün olan b ten anlatmış. Zümrüd-ü Anka kuşu onu d nlem ş ve ona merhamet etm ş. Zümrüd-ü Anka kuşu, onu ş facıya götüreceğ n söylem ş. XI

Jord ya le Zümrüd-ü Anka kuşu ş facıya g derken Tanrı Huşahuşa bunları görmüş ve Jord ya’yı yere düşürmek ç n b r Ejderha Kuşu gönderm ş. Bu kuş Jord ya’yı düşürmüş ama Jord ya balıkların kralı Şoşo balığının yaşadığı göle düşmüş. Şoşo balığı gökten düşen b r nsan lk defa görmüş, bu yüzden çok şaşırmış ve ona nereden geld ğ n sormuş. Jord ya da Zümrüd-ü Anka kuşuyla Devlonya’dak ş facıya g tt ğ n ama Ejderha Kuşu’nun onu buraya düşürdüğünü söylem ş. Kral Şoşo, bu gölden geçen neh r Devlonya’ya g d yor, dem ş. Jord ya, ben Devlonya’ya götüreb l r m s n, dem ş. O da tab k götüreb l r m, dem ş ve hızlıca Devlonyaya varmışlar. Jord ya ş facıya topladığı malzemeler verm ş ve ş facı ks r hızlıca yapmış. Kast lya’ya ks r ç r nce uyanmış ve acısının geçm ş olduğunu fark etm ş. Ş facı Ş forya’ya teşekkür etm şler . Kast lya, Ş forya’ya gerçek anne ve babasını aradığını, onları tanıyıp tanımadığını sormuş. O sırada yer sarsılmaya başlamış ve devler n ayak XII

sesler n duymuşlar. Devler onları es r almak ç n yanlarına gelm şler. O sırada Ş forya ortadan kaybolmuş. Jord ya ve Kast lya ne olduğunu anlamak ç n arkasını dönmüş. B r de ne görsün! Arkasında b r sürü heybetl ve ş şman dev varmış. Tanrı’nın benc ll ğ ve b tmek b lmeyen hırsıyla görevlend rd ğ Devlonya Kralı Devel , aldığı em rle en güçlü devler n Kast lya’nın es r alınması ç n görevlend rm ş. Kast lya, Ş forya’nın ortadan kaybolmasına üzülürken devlere karşı gelemeyeceğ n çares zce anlamış. Tek çözüm kaçmakmış. Ormana doğru var gücüyle koşmaya başlayan Jord ya ve Kast lya, devler n sığamayacağı b r mağara görmüşler. Nefes nefese sığındığı mağarada devler n onu bulamaması ç n kayalıkların arkasında saklanırken, yarasaların gözler n görmüş ve daha çok korkmuşlar. Hüngür hüngür ağlamaya başlamış Kast lya. Bu durumu gören yarasalar, kend d ller nde b rb rler yle konuşmaya XIII

başlamışlar, ama Kast lya h çb r şey anlamamış. Yarasaların ana d ller olan “ Yarmanca “ d l nde konuşarak mağaramıza sığınan bu genç kız ve adamayardım etmel y z kararını verm şler. Kast lya ve Jord ya şaşkın gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışırken her b r omuzlarından ve eller nden tutarak onları mağaradan çıkarıp havalanmışlar. B lge yarasanın yanına uçmuşlar. B lge Yarasa Desmodus, altın kanatlı, y b r yarasaymış. Türkçe b ld ğ ç n Kast lya’ya, s z neden b z m mağaramıza sığındınız, d ye sormuş. Kast lya, anne ve babamı ararken Tanrı Huşahuşa’nın devler n gördük, bu yüzden s z n mağaranıza sığındık, d ye cevap verm ş. Desmodus, kend ler ne yardım edecekler n söylem ş. Kast lya başından geçenler anlatırken Ş forya’nın ortadan kaybolduğunu tanıyıp tanımadığını sorunca Desmodus yarasalara Ş forya’yı sormuş. İçler nden en küçük yarasa olan Hatamata, Ş forya’yı tanıdığını hatta Ş forya’nın ona yardım ett ğ n söylem ş. Sonra Hatamata sess z b r çığlık atmış, Ş forya hemen anlamış, yarasaların yanında b r anda bel r verm ş. Ben neden çağırdınız, d ye sormuş. X1V

Ş forya’dan onları mağaradan çıkarmasını stem şler. Ş forya b raz düşündükten sonra s z ben m arkamda durun. Ben devlerle konuşurken yan taraftan kaçın, dem ş. Kast lya ve Jord ya , Ş forya devlerle konuşurken, mağaradan kaçmışlar. Hızla oradan uzaklaşmışlar. O kadar çok koşmuşlar k susamışlar. Su çmek ç n b r yer aramışlar. Fantasya’ya geld kler n n farkında değ llerm ş b le. Susuzluktan ve yorgunluktan harap haldelerm ş. Tam bu sırada Kast lya olduğu yere yıkılmış kalmış. El n toprağa koyarak kalkmaya çalışmış. El n n altındak toprağın t tred ğ n h ssetm ş. El n n çukur oluşturduğu yerde su b r km ş. XV

Fantasya O zaman anlamış k onu ısıran yılanın zehr le özel b r güce sah p olmuş, bu güç toprak gücüymüş. Toprak le özel b r şek lde konuşab ld ğ n fark etm ş. Jord ya bu sırada onun ne yaptığını şaşkınlıkla zl yormuş. Kast lya toprakla konuşmaya devam etm ş. Ben neredey m, d ye sormuş. Başından geçenler anlatmış. Toprak da ona; burası Fantasya ülkes ve sen bu topraklara a ts n, doğum lekenden tanıdım, dem ş. Kast lya toprağa anne ve babasının nerede olduğunu sormuş.Toprak, karşıdak pat kayı tak p et, karşına b r şato çıkacak, dem ş. Kast lya ve Jord ya pat kaya doğru yol almış. Pat kada b r ışık görülmüş, Kast lya ve Jord ya ışığın ç nde kaybolmuş. Işıktan çıktıklarında, karşılarında tahtlarında oturan kral ve kral çey görmüşler.Kral ve kral çe, b rden karşılarında bel ren bu k yabancıyı görünce XVI

çok şaşırmışlar. S z de k ms n z, dem şler. Kast lya ve Jord ya önce kend ler n tanıtmışlar, başlarından geçenler b r b r anlatmışlar. Kral kend s n n de b r kızı olduğunu, nereded r b lmed ğ n ama adının da Huş olduğunu söyler. Kral çe se gençlere d kkatl ce bakarken Kast lya'nın ayağındak dövmey fark eder. Hemen heyecanla Kast lya’ya yaklaşır, dövmes ne daha yakından bakmak ç n z n ster. Kral çe, Kal gula, sayın kralım! B z m kızımız, Huş, d ye bağırır. Yıldız dövmes n beraber yaptırmışlardır çünkü. Önce şaşkınlık yaşanır, ardından büyük b r özlemle kucaklaşırlar. Sev nç gözyaşları toprağa düşerken yer sarsan toprak da onların sev nc ne katılır. Huş, kardeş ne a les ne kavuşmuştur artık. Huş çok vefalıdır, kend n büyüten a les n de get rt r bu topraklara. Jord ya da burada kalmak ster ve o da kalır. XVII

Herkes kucaklayan bu topraklar Anadolu'dur aslında. Toprak b le duygusaldır. Tıpkı yandak güneş g b dört b r tarafında farklı nsanlar yaşasa da, heps n n ç sevg doludur. Fantasya ülkes nde mutluluk vardır ş md . Huş ,ülkes n b r baştan b r başa gezmek ster. Kral Kal gula'dan z n alır, yanına Jord ya ve Huşa’yı da alıp keşfe çıkar. Mard n Taş Evler n gezer önce. Nasıl da ç çe, sağlam ve sıcak evler d ye geç r r ç nden. FANTASYA XVIII

Göbekl tepe'de tapınaklarda dua eder. Antakya’da cam , havra ve k l sen n yan yana olduğu sokağı gezerler. İnsanlar nasıl da hoşgörülüdür. Tarsus'ta Yed Uyuyanlar’ı z yaret eder, suyu h ç b tmeyen Sen Paul kuyusundan su çerler. Demre'de herkes n kapısına geceler ne ht yacı varsa bırakan N kolas babayı z yaret eder. Aspendos'ta t yatro zler, Meryem Ana K l ses 'nde dua ederler. Troya ve Trakyalılarla tanışmak ç n önçe Çanakkale sonra Ed rne ye geçerler. Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı derken Sümela Manastırı'na tırmanırlar. Artv n şelales nden su ç p An harabeler ne g derler. Van'da sodalı suda yüzüp, Kapadokya Per bacaları'nda gez n rler. XIX

Nasredd n Hoca fıkralarına katıla katıla gülerler. B r kolunun altında ceylan, b r kolunun altında aslan tutan Hacı Bektaş Vel , sevg yle kucaklar onları. S h rl yılan ısırdığından ber hızlı g deb len Huş'un sayes nde, bu topraklarda yaşadığı halde bu gezd kler yerler lk defa gören Huşa ve kaldığı ç n memnun olan Jord ya da çok mutludur. B r ses duyarlar ney eşl ğ nde \"GEL, ne olursan ol y ne GEL!\" Mevlana'dır çağıran, onlara huzur veren. O ses sadece Huş, Huşa ve Jord ya'yı deg l, bütün nsanları çağırır Anadolu'ya. Huş'un efsanes başladığından ber ormanı, suyu, dağı, taşı, böceğ , kuşu, balığı, her şey boldur Anadolu’nun. Her şey bereketl d r. Belk b r defne ağacındadır Huş, belk de b r üzerl k ç çeğ n de. Hayd s zde gel n Efsaner D yarı Kültürel Geçm ş- zm zeng n Anadolu ya….. XX

Efsaneler XXI Diyarı Anadolu


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook