Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Egeatürk Gazetesi Haziran Sayısı

Egeatürk Gazetesi Haziran Sayısı

Published by dojomedya, 2018-06-26 11:00:53

Description: Egeatürk Gazetesi Haziran Sayısı

Keywords: egeaturk,egeaturk gazete

Search

Read the Text Version

İzmir, mesleki eğitimde de \"model\" oluyor İşsizliğin azaltılması ve genç işgücünün ekonomiye kazandırılması yönündeki mesleki eğitim çalışmalarına yeni bir boyut kazandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu alanda diğer kentlere de model oluyor. İspanya, Arjantin, Portekiz gibi uzak ülkelerden bile yerel yöneticilerin incelemeye aldığı Meslek Fabrikası'nın son ziyaretçisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mesleksiz genç kalmaması için kurduğu Meslek Fabrikası'ndaki eğitimlere İzmirliler büyük ilgi gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Halkapınar’daki 108 yıllık eski Un Fabrikası \"Meslek Fabrikası\" olarak hizmet veriyor. Kentin istihdam sorununa yenilikçi çözüm modeli sunan Meslek Fabrikası’na ev sahipliği yapan tarihi binada, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikler esas alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kurslar açılıyor.HAFTALIK GAZETE www.egeaturk.tv HAFTANIN PROGRAMI 10 HAZİRAN 2018 PAZAR Erdoğan Gezer’in sunduğu VİTRİN program konuğu CHP İzmir 1. Bölge 6.Sıra Milletvekili adayı Tacettin BAYIR 6'da Başkan Selvitopu, “Karabağlar Belediyesi, Halkın Belediyesi Olacak” Bir televizyon kanalında canlı yayına katılan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Karabağlar’da açık, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla hizmet etmeye devam ettiklerini belirterek “Karabağlar’ın yerel bir sahibi var. Kimin ne yaptığını biliyoruz. Karabağlar Belediyesi rant çevrelerinin belediyesi değil, Karabağlar halkının belediyesi olacak” diye konuştu. Karabağlar’ın ne olduğunu anlayamamışlar.Oy kullanmaya Altay Mesleki ve Teknik AnadoluLisesi’ne eşi ve çocuklarıyla birlikte kendi aracıylagelen Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, “Ülkemiziçin önemli olan bir seçim yaşıyoruz. Sonuçlarınülkemize huzur, bereket ve barış getirmesini diliyoruz“dedi. 4'teYaz Tatilinde Kitap Okuma Keyfi Konak Belediyesi’nin ilçenin farklı noktalarına açtığı kitaplıklar okulların kapanmasıyla yaz tatiline çıkan miniklerin akınına uğruyor. Çocuklar kitaplıktan aldıkları ücretsiz kitaplar sayesinde boş vakitlerini okuyarak değerlendiriyor. Kitap okumanın, bireyin hayal dünyasını zenginleştirerek onlara farklı dünyaların kapılarını açtığı gerçeğinden yola çıkan Konak Belediyesi’nin 'Kent Kitaplığı' adı altında parklarda açtığı kitaplıklar yazın da hizmet vermeyi sürdürüyor. İlki geçen yıl Çankaya Mahallesi’ndeki Dr. Behçet Uz Parkı’nda açılan kitaplıkların sayısı Göztepe Kent Kitaplığı’nın ardından geçtiğimiz günlerde Karataş Semti’ndeki Adile Naşit Parkı içinde açılan Adile Naşit Çocuk Kitaplığı ile üçe ulaşmıştı. Kitaplıklar özellikle yaz tatiline çıkan çocuklardan yoğun ilgi görüyor. Kitaplıklar sayesinde hem okuma alışkanlığı gelişiyor hem de yeni arkadaşlıklar kuruluyor. Okumayı seven çocuklar, ilgisine göre pek çok farklı türdeki kitabı kitaplıklarda rahatlıkla bulabiliyor. 5'teSEÇİM SONRASI NASIL AŞIRI SICAKLAR 9'da Serbest Gölgelerin DEĞİŞİM RÜZGARIBİR TÜRKİYE OLACAK? VE Düşünce Gücü Adına İZMİR’DEN ESTİ Yasemin AMATO 8'de ETKİLERİ 9'da 8'de 9'da Vahap DABAKAN 8'de Erdoğan GEZER Ebru CANDAŞ Ünal TÜMİN Dr. Zeki HOZER

MAGAZİN 2 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİSibel Can'ın oğlu Emir Aksütliseden mezun olduÜnlü şarkıcı Sibel Can'ın Sulhi Aksüt'ten olan oğluEmir Aksüt, TED İstanbul Koleji'nden mezun oldu.Oğlunun mezuniyet törenine katılan ünlü şarkıcıyaşadığı mutluluğu 'Canım oğlum seni çok seviyorum.Seninle gurur duyuyorum.' mesajıyla paylaştı.Sibel Can'a ve oğluna tebrik mesajları yağdı. GRİPİN ALİAĞA’DA GÖNÜLLERİ FETHETTİ GRİPİN ALİAĞA’DA HAYRANLARI İLE BULUŞTUTürkçe pop rock müziğinin sevilen gruplarından ‘Gripin’Aliağa Belediyesi Sanat Evi’nin (ASEV) yıl sonu kültür sanat etkinlikleri kapsamındasahne aldı.Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı’nda sevenleri ile buluşan ünlü rock grubu verdiği konser ile Aliağalılara müzik ziyafeti yaşattı. Söyledikleri hareketli parçalar ilekonser alanını dolduran binlerce kişiyi coşturan gripin slow parçalarıyla da hayranlarına duygusal anlar yaşattı. ‘Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar’, ‘Durma’, ‘Böyle KahpedirDünya’, ‘Aşk Nerden Nereye’, ‘Muhtemel Aşk’, ‘Neden Bu Elveda’ gibi şarkılarını seslendiren Gripin’e Aliağalılar da sık sık eşlik etti.KULAKLARIN PASINI SİLDİHayranlarının sevgi tezahüratlarıyla sahneye çıkan Gripin konserine son albümün ikinci klip şarkısı olan ‘Hiç Utanmadan’ adlı parça ile başladı. Yaklaşık beş bin kişinin katılımıile gerçekleşen konserde Gripin, seslendirdiği şarkılarla kulakların pasını sildi. Gripin söylediği hemen hemen bütün şarkılarda seyirci ile düet yaptı.PERFORMASLARI İLE MEST ETTİLERYaklaşık iki saat sahnede kalan grup muhteşem sahne performansı ile Aliağalıları mest etti. Grup üyelerinin zaman zaman gerçekleştirdiği enstrümantal şov izleyenlerden büyükalkış aldı. ‘Neden Bu Elveda’ şarkısına dansları ile eşlik eden ASEV öğrencileri konsere renk katarken bayrak şov da coşkuyu ikiye katladı.Sahnede otuz parça seslendiren vokalist Birol Namdaroğlu, Aliağa’da olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Aliağa’da uzun süre unutulmayacak muhteşem bir konsereimza atan Gripin, alkışlar eşliğinde sahneden ayrıldı. İşte sandık başındaki ünlü isimler...

İZMİR HABERLER 3 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİKarabağlar’ın ne olduğunu anlayamamışlarKarabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, bir televizyon kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım’ın Karabağlar’da yaptığıaçıklamaları değerlendiren Başkan Selvitopu “Karabağlar’ın ne olduğunu daha anlayamamışlar, açıklamalarda bilgi eksikliği var. Başbakan, Karabağlar’da 50 bin konutyapacağız diyor. Şunu belirtmek isterim ki Karabağlar’da yeni konut alanlarına ihtiyaç yok Öncelikle bunun farkına varsınlar Başbakanı yanlış bilgilendiriyorlar BizKarabağlar’ın tüm planlarını elden geçirip yeniden planlıyoruz. Revizyon planları öngörüsünde 70 bin konut var. Bu da Karabağlar için fazlasıyla yeterli” Dedi.“Katı atık yönetmeliğini Bakanlık çıkardı, Biz değil”Başbakan’ın yine İzmir’de “haraç” olarak gördüğü katı atık açıklamasını dadeğerlendiren Selvitopu “ Bu açıklamada da bilgi eksikliği var. Bakanlar Kurulu’ndaçıkartılan katı atık yönetmeliği var. Buna göre belediyeler katı atık bedelini toplamakzorunda. Sayıştay denetçileri de bu konu üzerinde özellikle durdular. ŞimdiBaşbakan’a kendi çıkardıkları yönetmelikle ilgili bilgi verilmiyorsa, bu çok büyükgaflet. Ben anlamadım. Bu haraç yönetmeliğini, Bakanlık çıkardı biz çıkarmadık.Yönetmeliğe göre bunun da toplanması gerekir. Aksi halde ben görevimi yapmamışsayılırım. Bir defa bunu iyi bilmeleri gerekir. Eğer vatandaş dava açarsa bakanlığaaçacak. Bize değil” dediÜniversite Alanı ve Millet Bahçesi’nin geri kalanını konutlara ayırmışlar MUHİTTİN SELVİTOPUBaşbakan’ın üniversite alanı ve Millet Bahçesi ile ilgili konuya da değinen Başkan Karabağlar Belediye BaşkanıSelvitopu “Başbakan 500 bin metrekare alanı üniversite alanı olarak ayırdıklarını,söyledi. Öncelikle 87 hektarı TOKİ’ye devrettiler. Karabağlar’da yeni konutalanlarına ihtiyaç yok. Bunu bilmediklerinin işaretidir. Önce bileceksiniz. Ne var?kaç konut var? Biz bunları bilerek hareket ediyoruz. Tüm planlarımızı da buna görehareket ederek gerçekleştiriyoruz. İşimiz de bilerek yapıyoruz. Biz bu 87 hektarın350 bin metrekaresini belediye hizmet alanı ve mezarlık alanı olarak ayrılması için belediye meclisi kararı aldık. TOKİ ise çalışma yaparken bizim şantiye alanı ve mezarlıkalanı olarak ayırdığımız alanı üniversite kampüsü olarak ayırmışlar. Diğer alanları ise konuta açmışlar. Niye açıyorlar? konuta ihtiyaç yok. Biz buraların konuta açılmasınıistemiyoruz. Buralarda kamu alanlarına ihtiyaç var. Biz üniversite alanlarını sonuna kadar savunuyoruz. Ama konuta karşıyız. Ayrıca 450 bin metrekare alana “milletbahçesi” yapacağız diyorlar. Buranın tamamı 192 hektar bunun 72 hektarı Karabağlar sınırları içerisinde Buranın tamamının rekreasyon alanı olmasını istiyoruz. Burayımillet bahçesi yapacağız diyerek diğer alanları gözden kaçıramazlar. Bunları bilmeden konuşamazsınız. Karabağlar’ı çok iyi bilen bir belediye var. Biz de bunları halka ifşaedeceğiz. Bu konuda 500 bin insanın bizim yanımızda olduğunu da çok iyi biliyoruz” diye konuştu.“Rant çevrelerinin değil Karabağlar halkının belediyesiyiz”Karabağlar Belediyesi’nin rant çevrelerinin belediyesi değil Karabağlar halkının belediyesi olduğunu belirten Selvitopu, “Karabağlar’daki 500 bin insana eşit mesafedeyizGörevimizi yapıyoruz. Bir yanlışımız varsa devletin denetçileri var bizi denetler Biz asla Karabağlarda yaşayan insanlara, düşüncesine göre etnik kimliğine göre bakmayız.Bizim nasıl hizmet yaptığımızı da Karabağlar halkı çok iyi bilir. Bunun takdirini de 24 Haziran da Karabağlar halkı verecek. Bundan hiçbir kuşkumuz yok” diye konuştu.Selvitopu son olarak ilçedeki sivil toplum kuruluşları ile zaman içinde sık sık bir araya geldiklerini ve STK’ların Karabağlar Belediyesi’nin tüm projeler konusunda bilgisiolduğunun altını çizerek “Hangi siyasi görüşte olursanız olun saygı duyarız. Karabağlar’ın gelişmesine katkı sağlayacak tüm projelerde birlikte olmak zorundayız. Buanlamda da bir birliktelik var. Katkı koyan herkese çok teşekkür ederim” dedi. .. mesleki eg-- itimde de \"model\" oluyorIzmir,İşsizliğin azaltılması ve genç işgücünün ekonomiye kazandırılması yönündeki mesleki eğitim çalışmalarına yeni bir boyut kazandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu alanda diğerkentlere de model oluyor. İspanya, Arjantin, Portekiz gibi uzak ülkelerden bile yerel yöneticilerin incelemeye aldığı Meslek Fabrikası'nın son ziyaretçisi Eskişehir Büyükşehir BelediyeBaşkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen oldu.İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mesleksiz genç kalmaması için kurduğu Meslek Fabrikası'ndaki eğitimlere İzmirliler büyük ilgi gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından restoreedilen Halkapınar’daki 108 yıllık eski Un Fabrikası \"Meslek Fabrikası\" olarak hizmet veriyor. Kentin istihdam sorununa yenilikçi çözüm modeli sunan Meslek Fabrikası’na ev sahipliğiyapan tarihi binada, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikler esas alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kurslar açılıyor. Sanayi ve hizmet sektörlerinin eleman ihtiyacına göreaçılan kurslarda kepçe operatörlüğünden makyözlüğe kadar 75 farklı branşta eğitim veriliyor. Bir zamanlar DGM binası olarak da kullanılan tarihi yapıyı 10.5 milyon liralık yatırımlarestore ederek Meslek Fabrikası'na dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilere “iş, aş ve umut” veren bu önemli projeyi daha da büyütmeyi hedefliyor.Arjantin'den bile heyet geldiMeslek Fabrikası'nda uygulanan eğitim modeli, çağdaş ve yenilikçi yapısıyla sadece Türkiye çapında değil, uluslararası alanda da ilgi uyandırıyor. Bugüne dek ülkemizden pek çokyerel yöneticinin ziyaret ederek incelemeye aldığı Meslek Fabrikası,\"Birleşmiş Milletler Avrupa Pilot Kentler Programı\" kapsamında da büyüteçaltına alındı. Geçtiğimiz ay kente gelen Arjantin'in Buenos Aires, Portekiz'inLizbon ve İspanya'nın Tenerife kentlerinin yerel yöneticileri, Meslek Fabrikası'ndaincelemelerde bulundu.Büyükerşen de inceledi Fabrikası, Türkiye'nin en başarılıİzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Eskişehir Büyükşehir Belediyebelediye başkanları arasında gösterilen ağırladı. Büyükerşen, MeslekBaşkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'i de bir çok alanda faaliyet gösterenFabrikası'nda detaylı bir inceleme yaparak edindi. İzmir Büyükşehir Belediyesiücretsiz meslek kursları hakkında bilgi Aytuğ Balcıoğlu,Başkan Büyükerşen'eSosyal Projeler Dairesi Başkanı Dr. Fatma hakkında bilgi verdi.yürüttükleri istihdama yönelik çalışmalarİş dünyasıyla yakın temas ve özel sektör hem de sivil toplumMeslek Fabrikası bünyesinde hem kamu eğitim ve nitelik gibi ihtiyaçlarınkuruluşlarının katıldığı, sektörler bazında Bu kapsamda Ege Bölgesi Sanayitartışıldığı toplantılar da gerçekleştiriliyor. Derneği yöneticilerinin katıldığı birOdası ile İzmir Sanayici ve İşadamları Fabrikası çalışmaları ve sektör talepleritoplantı düzenlendi. Toplantıda Meslekile ilgili bilgi alışverişinde bulunuldu.10 merkez de eğitimİzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilerin mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olabilmek amacıyla açtığı Meslek Fabrikası binasının dışında, Bayraklı, Çamdibi, Evka 1, Evka 4,Toros, Evka 2, Egekent, Gaziemir ve Karabağlar kurs merkezlerinde de eğitim çalışmalarını sürdürüyor.Büyükşehir Belediyesi’nin Meslek Fabrikası Kursları’nda açılan 75 branş şöyle:CNC Operatörlüğü, CNC Programlama,doğalgaz yakıtlı kalorifer ateşçisi, katı sıvı yakıtlı kalorifer ateşçisi, kaynak,gaz altı kaynakçılığı, eloktromekanik, bakımı ve montajı, elle taşıma,iş güvenliği ve işçi sağlığı, PLC otomasyon, temel elektrik makine, bilgisayar destekli proje çizimi (AUTOCAD), MASTER CAM, CAD CAM, klima sistemleri, soğutma bakım vemontajı, hidrolik, pnömatik, iş makineleri, et ürünleri işletmecisi, mobilya döşeme ve kesim elemanı, marangoz, park bahçe ve koruların bakımı, haşere ilaçlama, ipek kozacılığı,dokuma, balık işletme teknikleri, balık ağı örme, topraksız tarım, boyacı, taş tuğla duvarcısı, seramik, fayans ve karo döşemecisi, sıhhı tesisat ve armatür montajcısı, inşaat demiribağlama ustası, elektrik tesisat ve pano montörü, sıvacı, yapı yüzey kaplama, ısı yalıtımcısı, alçı plaka asma tavan, alçı plaka bölme duvar, dış cephe kaplama ve yalıtım, bilgisayardestekli muhasebe, bilgisayar kullanımı, bilgisayar okur yazarlığı, yaşlı bakım refakatçisi, sterilizasyon ve dezenfeksiyon, hasta kabul işlemleri, ilk yardım, pastacılık, aşçılık, yaş pastayapımı, turşu yapımı, reçel yapımı, grafik animasyon, grafik tasarım, kat hizmetleri, servis elemanı, ev pansiyonculuğu, ön büro, artistik çizim üst giysileri, düz dikiş makineci, çeyizürünleri hazırlama, kadın giysileri dikimi, kadın giysileri kalıp hazırlama, kadın üst giysileri dikimi, şapka dikimi- giyim aksesuarları dikimi, yatak odası tekstili hazırlama, grafikanimasyon, grafik tasarım, artistik çizim üst giysileri/ gelinlik abiye dikimi, düz dikiş makineci, çeyiz ürünleri hazırlama, kadın giysileri dikimi, kadın giysileri kalıp hazırlama, kadın üstgiysileri dikimi, şapka dikimi- giyim aksesuarları dikimi, yatak odası tekstili hazırlama, overlokçu, reçmeci, sinema ve televizyon makyajı, ipek kozası el ürünleri, ödemiş ipeği dokuma,ahşap yakma, peynir sepeti örme, dekoratif ahşap süsleme, dekoratif ev aksesuarları hazırlama, ebru, seramik, saç bakımı ve yapımı, manikür- pedikür, uygulamalı tiyatro, sahnemakyajı, işaret dili, diksiyon, iş arama becerileri, mülakat teknikleri, iş ve sosyal hayatta iletişim, okuma- yazma(1. ve 2. kademe), İngilizce (A1-A2 ).

GÜNGCEÜL NCEL 4 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİUlaşımda \"İzmir modeli\" geliyorİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kemalpaşa’da şoför esnafıyla bir araya gelerek toplu ulaşımda üzerinde çalıştıkları yeni sistemi anlattı. Minibüsçülerinsorularını yanıtlayan Kocaoğlu, bu modelin Türkiye'ye örnek olacağını belirterek \"Önceliğimiz şoför esnafının korunması ve varlığını sürdürmesidir\" dedi.Kemalpaşa ilçesini ziyaret ederek Otobüsçüler Kooperatifi ve Kemalpaşalılar Derneği üyeleriyle bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, topluulaşımda uzun süredir üzerinde çalıştıkları yeni modeli anlatıp görüş ve önerileri dinledi. Toplu taşıma hizmeti veren birlik ve kooperatiflerin Büyükşehir çatısı altında veBüyükşehir kriterleriyle hizmet verecekleri yeni sistemin sadece İzmir'e değil, Türkiye'deki ulaşım sistemine yeni bir soluk getireceğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, \"Şoför esnafıkardeşlerimiz hem işlerinin bozulmayacağı hem de daha disiplinli, daha düzenli çalışacakları ve daha çok kazanacakları bir sisteme dahil olacak\" dedi. Büyükşehir BelediyeBaşkanı'na minibüsçü esnafından tam destek geldi.Türkiye için örnek olacakBaşkan Kocaoğlu, Kemalpaşa Otobüsçüler Kooperatifi Başkanı Celal Çetin ve Kooperatif üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda şunları söyledi: \"Her ilçede tüzel kişilikle anlaşıpgarajları, güzergahları, hareket saatleri ve ücretlerini bizzat Büyükşehir Belediyesi’nin belirleyip yöneteceği, vatandaşların Belediye'nin koyduğu kurallar içinde daha güvenli vedaha konforlu yolculuk yapacağı, aracın yaşı ve niteliğinden şoförün kıyafeti ve eğitimine kadar pek çok şeyin yine Belediye tarafından denetleneceği bu sistem için yasal desteknihayet çıktı. Şimdi sıra uygulama esaslarına geldi. Planladıklarımızı sahaya başarılı bir şekilde yansıtabilirsek, Türkiye için örnek bir modele daha imza atmış olacağız\" dedi.\"Başkanlık görevim bittiğinde..”CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ve CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil'in eşlik ettiği Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu: \"Seferihisar’da bir pilot uygulamaya başladık.Seferihisar ile Üçkuyular arası 52 kilometre. Vatandaş Seferihisar’dan bindiğinde, minibüsün girişindeki validatör 5.5 lira kesecek. Eğer ineceği mesafe 15 kilometre ise inerkenkapıdaki validatöre kartı tekrar okutacak ve 2,5 lirasını geri alacak. Ama 16 kilometre olursa 5,5 lirayı alacak. Şimdi bu modelle ilgili son çalışmaları yapıyoruz. Sisteme dahilettiğimiz şoför esnafının çalıştığı hatlarda belediye otobüsleri olmayacak. Ben kimsenin ekmeğiyle oynamak için belediye başkanlığı yapmıyorum. Tam tersine, vatandaşlarımınekmeğini büyütmek için bu işi yapıyorum. Benim belediye başkanlığımın bir haysiyeti var. Yarın öbür gün bu görevim bittiğinde beni gördüğünüz zaman 'selamünaleyküm' deyipyanıma mı geleceksiniz, yoksa arkanızı dönüp gidecek misiniz? Önemli olan budur. Vatandaşımın beni görünce arkasını dönüp gitmeyeceği şekilde iş yapmaya çalışıyorum.

GÜNGCEÜL NCEL 5 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Kentin dört bir yanında Bornovalıların keyifle zaman geçirebileceği mekanlar oluşturan Bornova Belediyesi’nin 2015 yılında hayata geçirdiği +1 Down Kafe büyük ilgi görüyor. Büyükpark içinde hizmet veren kafede görev yapan down sendromlular çalışarak sosyalleşirken, aynı zamanda kendi paralarını kazanmanın da mutluluğunu yaşıyor.Dost Market ve Dost Kart gibi Türkiye’ye örnek olan sosyal projelere imza atan Bornova Belediyesi, dezavantajlı vatandaşlar için de birçok projeyi hayata geçirdi. Bu projelerdenbiri olan ve down sendromluların çalıştığı “+1 Down Kafe” de Bornovalılardan büyük ilgi görüyor. Down sendromlu gençlerin çalışarak sosyalleşmesi amacıyla projelendirilip, 3Aralık 2015’te Dünya Engelliler Günü’nde açılan Down Kafe içerisinde mini golf sahası ve çocuk oyun alanı bulunuyor.Bu güne kadar 25 Down sendromluya iş imkanı sunuldu. Şu an 4 down sendromlu çalışırken, İş Okulundan gelen 3 down sendromlu genç de staj yapıyor. Gelen vatandaşlarlailgilenen gençler, onlara yiyecek ve içecek servisinde görev alıyor. Vatandaşlarla vakit geçirerek sosyalleşen down sendromlular aynı zamanda kendi paralarını kazanmanın damutluluğunu yaşıyor. Down Kafe, günlük hizmet vermenin dışında farklı etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Doğum günü partileri düzenlenirken, Engelliler Günü, Kitap Okuma Günü gibi bazı özel günlerde de organizasyonlar gerçekleştiriliyor. Ayrıca Down Sendromuna farkındalık yaratmak için bazı STK’lar ve dernekler misafirlerini burada ağırlarken, üniversite öğrencileri de Topluma Hizmet Uygulamaları Derslerini burada gerçekleştiriyor.KÜNYE Yönetim Kurulu Başkanı K. Engin VARDAR Genel Yayın Yönetmeni Hakan VARDARGenel Koordinatör Organizasyon KoordinatörTuğçen GÖKÇELER Kubilay DOĞAN Köşe Yazarları Haber Müdürü Dr. Zeki HOZER Mesut ER Ebru CANDAŞ Yazı İşleri Müdürü Ünal TÜMİN Gülban YALÇIN Vahap DABAKAN Astroloji Spor Müdürü Beliz AKTAN Erdoğan GEZERGörsel Yönetmen İstihbarat Kumsal SINAV Zeliha Ayşe KARAHukuk Danışmanı Mali Müşavir Av. Avni OLCAY Mehmet TOPTAŞAdres : Gazi Bulvarı Aran İş Merkezi No:93 K:4 D:402 Çankaya/İZMİR Tel : 0 (232) 503 00 50 E-mail: [email protected] www.egeaturk.tv

SAĞLSIK AĞLIK 6 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Çocuğu Karne Alacak Aileler DikkatZorlu eğitim yılından sonra karne zamanının gelmesiyle, çocukları ve gençleri hem tatil sevinci hem de karne heyecanısarmış durumda. Karne, bazı ailelerde neşe ve mutlulukla karşılanırken, bazı ailelerde ise üzüntüye sebebiyetvermekte. Medical Park İzmir Hastanesi’nden Psikolog Dilek Gülveren, “Karnesi kötü olan çocukları aşağılamak,kendisini yetersiz hissettirmek, akranlarıyla kıyaslamak gibi yaklaşımların çocuklarda benlik saygısını yitirmesi gibiciddi zararlar verebilir” dedi.Karne gününde gereğinden fazla coşku veya gereğinden fazla olumsuz tepki gösterilmemesi gerektiğini belirtenGülveren, “Karne akademik açıdan çocuğu, aile olarak da kendinizi değerlendirebilmek için önemli bir fırsat sağlar.Çocuklar genel olarak karnelerindeki kötü notlar sebebiyle değil, ebeveynlerinin bu notlara göstereceği tepkilersebebiyle kaygı yaşarlar. Çocuğun yeteneğini, becerilerini, güçlü ve zayıf yönlerini keşfederek beklentilerimizi bunlaragöre belirlemeliyiz. Çocuğun kapasitesi üzerinde beklenti içinde olmak çocukta yetersiz olduğu düşüncesiniyaratabilir.” dedi.İş birlikçi yaklaşımPsikolog Dilek Gülveren karnesi kötü gelen çocukların ailelerine ise şu tavsiyelerde bulundu:“Çocuğu aşağılamak, kendini yetersiz hissettirmek, akranlarıyla kıyaslamak gibi yaklaşımlar çocukta özgüven eksikliğiyaratacağı gibi, benlik saygısına da ciddi zararlar verebilir. Ebeveynler çocuğun duygusunu ifade edebilmesinisağlamalı. Burada aşırı korumacı bir yaklaşım çocuğunuza sorun yok mesajını verebileceği için iş birlikçi yaklaşımsağlanmalıdır. Başarısızlığın kaynağı aile ve çocuk arasında saptanmalı ve çözüm yolu yine aile ve çocuk arasındadeğerlendirilmelidir. Çocuğun başarılı olduğu alanlar ön plana çıkarılmalı aynı zamanda çocuğun sorumlulukduygusunun gelişmesi desteklenmelidir. Örneğin, çocuğun ödevlerini düzenli ve zamanında yapması sağlanmalıdır.Ailesinin sevgisini gören ve desteklendiğini hisseden çocuklarda/gençlerde bu tarz başarısızlıklar, başarıyadönüştürülebilir.”REKLAM ALERJİLERİN NEDENİ BOZULAN BAĞIRSAK FLORASI… Alerjiler neredeyse hepimizin ortak sorunu. Uzmanlara göre ise bağırsak florası ve bağışıklık sistemi onarıldığında, sorunun kaynağı belirlendiğinde alerjilerden kurtulmak mümkün olabiliyor. Alerjilerin bağışıklık sisteminin yanlış çalışmasının sonucu ortaya çıkan bir hastalık türü olduğunu belirterek, tedavinin ise mümkün olduğuna dikkat çeken İç Hastalıkları ve İmmunoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez, “Hastalık, alerjen dediğimiz yabancı maddelerin vücudu uyarması ile ortaya çıkıyor.Vücudumuzda alerjilere karşı koruyucu defans mekanizmalarımız mevcuttur. Bunlar mukozalarımızdan salınan kararlı miktarda IGA seviyemiz ve iyi huylu floramızdaki probiotik bakterilerimiz laktobasillerimizdir. Alerjilerin gelişmesine kaşı bizim bu bariyerlerimizde en ufak bir dengesizlik geliştiğinde veya dışarıdan bir etki ile mantar enfeksiyonu veya helikobakter pylori enfeksiyonu gibi mukozal membranlarımızı etkileyebilecek lora bozukluğumuz geliştiğinde basit polen alerjisinden ağır anjiyo ödemlere, yaygın ürtiker ataklarından güneş alerjilerine kadar daha genişleriyle tanışmamız olasıdır. Sonuç olarak bizi alerjilere karşı koruyan mekanizmalarımızdan birinde sorun olduğunda birçok alerjiye yakalanılıyor” dedi. Bağışıklık sistemi onarıldığında alerjilerden kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Görmez, “Bağışıklığımızda alerjiyi yaratan etkenleri ortaya koyup düzelttiğimizde alerjimiz otomatik olarak ortadan kalkar. Alerjimizin genelde ana kaynağı bağırsak floramızın bozukluğu ve bunu yaratan tali nedenlerdir. Bu nedenlerin tek tek saptanıp düzeltilmesi gerekir, ağır anjiyödemleri bile tecrübe ile sabit, düzeltebilir” diye konuştu. Kişiye özel tedavi. İmmunoterapi tedavisinin alerjilerde de kullanıldığına dikkat çeken Görmez, “Bizim önerdiğimiz immunoterapi tedavisi alerjenin tespit edilerek uygulanan sabit 3-5 yıl süren aşı tedavisi değildir. Alerjiyi yaratan asıl nedenin yani gerçek metabolizmal nedenin ortaya konulması tedavisini önermekteyiz. Bu tedavi diğerlerine göre daha kalıcı sonuçlar veriyor. Bunun yolu da bağırsak flora tedavisinden ve bunu etkileyen diğer etmenleri tiroid, paratiroid, insülin direnci ve mikrobial tedavilerden geçmektedir. Alerji türleri kontrol altına alınmaz ise ilerleyen yaşlarda ciddi hastalıklara zemin hazırlar. Astım ve benzeri solunum yolları alerjileri eğer kontrol altına alınmaz ise kalıcı solunum yolu hastalıklarına yol açar. Ağır alerjisi olan ve tedavi edilmeyen kişinin aslında ağır bağışıklık sistem sorunu da mevcuttur ve bu açıdan da incelenmelidir” ifadelerini kullandı.

EMLAEK MLAK 7 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Nuvo Dragos’ta 120 ay 0.98 faiz oranı! Nuvo Dragos projesinde sınırlı sayıda dairelerde geçerli olacak ve kısa sürecek kampanyaya özel anlaşmalı bankalar üzerinden yüzde 5 peşinat, 120 ay 0.98 faiz oranı ile 849 bin TL’den alıcılarını bekliyor. İstanbul Anadolu Yakası Maltepe'de yükselen projede 2 oda 1 salon ve 3 oda 1 salon şeklinde daire tipleri yer alıyor. Proje Özderici GYO tarafından yükseliyor. Arsa alanı 2 bin 726 metrekare olan projede özel peyzajlı geniş bahçeler, açık ve kapalı 2 adet yüzme havuzu, basketbol, voleybol sahaları, sauna, plates stüdyo odası, ortak kullanımlı seyir terasları, fitness salonu, Türk hamamı, çocuk oyun alanları, koşu ve yürüyüş alanları, güneşlenme terasları ve köpek gezdirme alanları mevcut. Türkiye konut fiyatı artışında son 7 yılın dünya şampiyonu Türk şirketlerinin yurtdışındaki yatırım atağı hız kesmeden sürüyor. Bugün itibariyle Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yatırım gerçekleştiren Türk şirketleri toplam 172OECD dünyada konut fiyatlarının en fazla arttığı ülkeleri bin kişiye istihdam sağladı.araştırdı. Araştırmaya göre, 2010’dan bu yana konutfiyatlarının en fazla yükseldiği ülke Türkiye oldu. Toplam yatırımları 58 milyar dolara dayanan Türkler’in 119 ülkede yatırımları mevcut. Şirketlerin toplam cirosu ise 55.6 milyar dolar olarak kayda geçti. Ekonomi Bakanlığı’nınSon yıllarda sergilediği yüksek büyüme performansıyla dikkatleri üzerine çeken Türkiye, ‘Yurtdışı Yatırım Anketi’ne göre yurtdışında yatırım yapan Türk şirketleri, Türkiye’den yılda 6.3konut fiyatı artışında da dünya liderliğine yükseldi. 49 ülkede 3 binden fazla ofisi ve 80 milyar dolarlık ithalat yapıyor. Son 10 senede bu yatırımlar yüzde 100 oranında artış gösterdi.bini aşkın gayrimenkul danışmanı bulunan ve 2013’ten bu yana Türkiye’de faaliyet Bunda hükümetin şirketlere verdiği destekler, Türkiye ekonomisinin hızlı gelişimi ve şirketgösteren dünyanın en önemli gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Coldwell Banker, patronlarının müteşebbis ruhu etken oldu.OECD verilerine göre dünyada konut fiyatlarının en fazla arttığı ülkelerin listesiniyayınladı. Dünyanın farklı coğrafyalarından 39 ülkenin yer aldığı araştırma, 2010-2017 HER SEKTÖRDEN VARyılları arasında konut fiyatlarında yaşanan hareketi mercek altına aldı. Şirketlerinin yaptığı yatırımlar ağırlıklı olarak inşaat, turizm, gıda, tekstil, lojistik, enerji, telekom, havalimanı-havacılık ve sağlık sektörlerinde görülüyor. Yatırımların bölgeselİLK 10’DA AVRUPA’DAN 5 ÜLKE dağılımda ise Avrupa ülkelerinin ağırlığı ortaya çıkıyor. Ancak dünyanın dört bir yanına uzanan Türkler’in Uzakdoğu’dan Amerika’ya, Rusya’dan Ortadoğu’ya kadar birçok ülke ve bölgedeAraştırmaya göre, konut fiyatlarının 2010 yılında bu yana nominal olarak yüzde 106,8 yatırımları mevcut. Türkiye’nin uç beyleri diye tabir edilen bu şirketlerin arasında, Polimeks,arttığı Türkiye, konut fiyatı artışında araştırmaya katılan 39 ülke arasında birinci sırada TAV, Rönesans, ENKA, Yıldız Holding’in sahibi olduğu Pladis, Hayat Kimya, Kastamonuyer aldı. Araştırmanın ikinci sırasında yüzde 94,7’lik fiyat artışıyla Brezilya; üçüncü Entegre, Mapa İnşaat, Kordsa, AKSA, Ekol Lojistik, Defacto, Damat-Tween, Colins gibisırada ise yüzde 82,2 ile İzlanda yer aldı. İlk 10’da yer alan diğer ülkeler ise sırasıyla isimler bulunuyor.şöyle gerçekleşti: Estonya (yüzde 72,9), İsveç (56,5), İsrail (56,4), Kanada (54,3), Çin(49,2), Avusturya (48,8), Endonezya (47,2). DEV PROJELERE İMZA ATTILAR Yurtdışında başarıdan başarıya koşan Türk şirketleri, müteahhitlik alanında da kendilerini dünyaEURO BÖLGESİ’Nİ 16’YA KATLADIK sahnesinde fazlasıyla kanıtladı. Bu şirketlerden birisi de Erol Tabanca’nın sahibi olduğu Polimeks Holding. Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ın uluslar arası havalimanını inşa eden ve hizmeteAraştırmanın OECD ve Euro Bölgesi’ndeki konut satış fiyatlarının ortalama yükseliş açan şirket, Bugüne kadar ülkeden 135’ten fazla proje üstlendi. Polimeks sadece Türkmenistanoranlarını da ortaya koyduğunu ifade eden Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Dr. da değil, dünyanın birçok ülkesinde yüzlerce proje hayata geçirdi. Şirket ‘Dünyanın En BüyükGökhan Taş, “Söz konusu verilere göre; 2010-2017 yılları arasında OECD ülkelerindeki Uluslararası 250 Müteahhitlik Firması’ listesinde de üst sıralarda bulunuyor. Türkiye’nin bir başkaortalama fiyat artışı yüzde 24,7 seviyesinde gerçekleşirken, geçtiğimiz 7 yılı ciddi bir uç beyi TAV Havalimanları ise dünyada havalimanı inşaatı ve işletmesi konusunda adeta birfinansal belirsizlikle geçiren Euro Bölgesi’nde ise bu rakam yüzde 6,7 olarak marka oldu. TAV, başta Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar olmak üzere birçok ülkede yenigerçekleşti. Aynı dönemde Türkiye’deki konut satış fiyatı artışının yüzde 106,8 havalimanları yaptı. Dünyanın sayılı, Rusya’nın ise en büyük müteahhitlik şirketi ise yine bir Türkolduğunu düşündüğümüzde, ülke olarak, konut fiyatı artışında OECD’yi 4’e, Euro olan Rönsans Holding… Şirket ülkede yaptığı projelerde ile Rusya’yı adeta yeniden inşa etti.Bölgesi’ni ise 16’ya katladığımızı ifade edebiliriz” şeklinde konuştu. Rönesans son olarak, Rusya’nın St. Petersburg şehrine 2.5 milyar dolara mal olacak dev binanın inşaatına başladı.KİRALIKTA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜYÜZÜlkelerin gayrimenkul pazarlarını analiz etmek için, satılık konut fiyatlarının yanındakiralık konut fiyatlarında yaşanan hareketin de analiz edilmesi gerektiğini vurgulayanDr. Gökhan Taş, “2010-2017 yılları arasındaki kiralık konut fiyatlarına baktığımızda dailk iki ülkenin Baltık ülkelerinden oluştuğunu, Türkiye’nin de yine ilk 3 ülke içinde yeraldığını görüyoruz. Kiralık konutta birinci sırada yüzde 123,1’lik yükselişle Estonyabulunurken, ikinci sırada ise yüzde 75,6 ile Litvanya yer alıyor. Türkiye ise yüzde58,5’lik artışla listenin üçüncü sırasında. İlk 10’daki diğer ülkeler ise, Rusya, İzlanda,Güney Afrika, Şili, Avusturya, Kolombiya ve Letonya olarak sıralanıyor” ifadelerinikullandı.AKDENİZ ÜLKELERİNE KRİZ VURDU– Söz konusu araştırma, nominal fiyat hareketleri üzerinden gerçekleştirildi.– Araştırmada yer alan 39 ülkeden 34’ünde konut fiyatlarının arttığı gözlenirken, 5ülkede ise konut fiyatları geriledi.– Dünyada konut fiyatlarının en fazla düştüğü ülke, uzun yıllardır krizle boğuşanYunanistan oldu. Buna göre Yunanistan’daki konut fiyatları 7 yılda yüzde 37,3 geriledi.– Yunanistan’ın ardından konut fiyatlarının düşüş gösterdiği ülkeler yüzde 17,4 ileİspanya, yüzde 15 ile İtalya, yüzde 11,5 ile Rusya ve yüzde 4,8 ile Slovenya oldu.

KKÖŞÖEŞYAEZAYRALAZRAI RLARI 8 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ AŞIRI SICAKLAR “Türkiye, Alternatifsiz değil!” VE Vahap DABAKAN ETKİLERİ “Türkiye, alternatifsiz değil.” “Vatandaşlığa geçen 30 bin Suriyeli oy kullanacak.” “Münbiç’te 90 Dr. Zeki HOZER günlük yol haritamız var” ABD’nin F-35 kararı müttefiklik ruhuna uymuyor. Ambargolardan etkilenmemek için savunma sanayimizi yerlileştiriyoruz…Bu günler, sıcak havaların ve termometrelerin en yüksek değerlerigöstereceğii yaz mevsiminin sürdüğü zamanlar. Meteorolojinin Seçime iki gün var. 3. Gün 24 Haziran ve söz seçmenin. Yukarıda yazdıklarımı Başbakanaçıkladığına göre önümüzdeki üç gün mevsim normallerinin üzerinde Binali Yıldırım, Balçova Kaya Termal Otelde birlikte yaptığımız kahvaltı da anlatıyor.bir sıcaklıkla karşılaşacağız. Başbakan Yıldırım; “Ben konuşmayacağım, siz konuşun, siz sorun ben cevap vereyim” diyordu. Sayın Başbakan’a, sordum; –“Meydanları dolaşıyorsunuz. Mitingler yapıyorsunuzSıcak havaların insanlar üzerindeki etkisi ,ısı ile nemin birleşimi ile meydanlar ve toplanan vatandaşları size ne anlatıyor. Meydanların dili nedir?”parelel giden bir süreçtir. Eğer ısı ve nem birlikte yükselirse,vücudunkendi kendini soğutma mekanizması tam bir verimlilikte Başbakan Yıldırım; “Meydanlarda adaylara toplanan vatandaşlar, meydanların dilidir. Esasçalışamaz.Sonuçta vücut ısısı artar ve maalesef ki ölüme kadar meydanların dili olan seçmen sandıkta verecekleri cevap ve karnelerle ortaya çıkacaktır.”giden ciddi sonuçlar olabilir. Buradaki fizyolojik olay,normalde birtermostat gibi çalışarak terleme ile vücut ısısının düşürülmesine yol Yıldırım, 24 Haziran seçimlerinde oy kullanabilecek Suriyeli, Türk Vatandaşlığına geçen 30açan sistemin,aşırı sıcak ve nem nedeni ile çalışamamasıdır.Yüksek bin civarında olduğunu açıklıyor. Başbakan Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Münbiç’teısı yüzünden ter ile kaybedilen tuzun da etkisi ile devriye görevine başladığını hatırlatarak, “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra terörlebulantı,kusma,başağrısı ,halsizlik ve soğuk terleme gibi şikayetler mücadelede konsept değiştirdik. Öncesi ve sonrası, gördük ki FETÖ ile PKK berabereğer zamanında müdahale edilmezse,klinik tablonun giderek çalışıyor. 40 yıldır bu mücadeleyi veriyoruz, savunma değil de taarruz esasına göre buağırlaştığı bir duruma yol açar. İlk aşamalarda tuzlu su ve ayran gibi mücadeleyi yürütelim dedik. Üzerine gittik bu etkili oldu. Şehirde, kırsalda her yerde etkisizsıvı takviyesi ile ateşin duş yada basit ilaçlarla düşürülmesi yeterli hale getirdik…olabilirken daha ileri klinik tabloların Hastane ortamında acil tedavisigerekli olabilir. Güneş çarpmasında ise güneş ve fazla sıcak ABD’nin YPG ve PYD unsurlarına DEAŞ’la mücadele için donatması, bu silahların da Kuzeyhavalarda uzun süre korunmasız kalma nedeni ile doğrudan beyin Irak alanında PKK’ya aktarılması, oradan da ülkemize sızmaların olması işimizi zorlaştırdı.sisteminin etkilenimi sözkonusudur ve şiddetli Bunun üstesinden gelmek için önce Suriye’de 250 kilometrekarelik sınır alanımızı Fıratbaşağrısı,bulantı,kusma giderek komaya doğru bir gidişe yol açabilir. Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları ile 35-40 kilometrelik bandı terörden temizledik. Zor birBu tür şikayetlere maruz kişilerin, serin yere alınması ve acil operasyondu. Darbeden yeni çıkmış ordunun hemen toparlanıp iki süper güç arasına kılıçmüdahale için hastaneye götürülmesi uygun olacaktır. gibi girmesi ile zoru başardık. İğneyle kuyu kazar gibi, şehitler vermek pahasına çaba gösterdik. Dünya, Türk Ordusunun ne olduğunu gördüler” diyordu…Sıcak havalar ile ilgili en büyük risk,yüksek tansiyon ve koroner kalphastalığı tedavisi gören kalp-damar sistemi hastaları ile böbrek ve Münbiç konusunda 90 günlük bir yol haritası yaptıklarını açıklayan Başbakan Yıldırım; “BuDiyabet gibi metabolik hastalıkları olan vakalar için önem uygulamaya girdi. Münbiç’te bizim askerlerimiz ve Amerikalılar devriye görevi yapıyor. YPGarzeder.Aşırı şişmanlar,sinir sistemi ile ilgili tedavi altındaki ve PYD unsurlarının oradan tamamen çıkarılması ve oranın asli unsurlarına teslimi olacak.okuyucularımız ile diğer kronik hastaliğa maruz vatandaşlarımız da Kuzey Irak sahasını emniyete almazsak terörle mücadelede sonuç alamayız. İçeri doğru 300dikatli olmak zorundalar.Hiç bir hastalığı olmamasına rağmen 5 yaş kilometrekarelik alanda 30 kilometre derinlikte konuşlandı askerlerimiz. Kandil’den,altı çocuklar ile hamileler ve genel olarak yaşlılar da risk altındadır. Sincar’dan ve Suriye’de gelen terör saldırılarını mahallinde durduracaklar. Hedef Kandil ve Sincar’daki karargâhları ortadan kaldırıp terörü sınırlarımıza gelmeden kontrol altına almak.Peki ne yapmalı ki sıcakların olumsuz etkilerinden korunalım?Tabii ki Geriye Ayn El Arap bölgesi kalıyor. Bu bölge de diğerlerinden farklı olmayacak. Güvenlikaslolan en yüksek sıcaklık değerlerinin olduğu günün 10.00 ile 16.00 kuşağı oluşturuyoruz, böyle bir mecburiyet var. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Kendisaatleri arasında mümkünse dışarıda olmamak gerekiyor. Isısı ülkemizi korumak için tedbir alıyoruz. Bu bizim en meşru hakkımız” diye konuştu…ayarlanmış,klimatize kapalı mekanlar en ideal alanlar.Ayrıca sıvıalımının arttırılması,mümkünse alkol ve kahve gibi kafein içeren İzmir’e yapılması planlanan ikinci çevre yolu etüt çalışmalarının yapıldığını aktaran Başbakaniçeceklerin tüketilmemesi yerinde olacaktır.Günlük giysilerin bol ve Yıldırım, “Sadece güzergâh çalışması var. Karayolları Genel Müdürlüğü bu yönde çalışıyor.açık renkte olması,pamuk ve keten gibi doğal ürünlerden imal edilmiş Bu çalışmanın 2 önemli özelliği var; biri İzmir Körfez Geçişine entegre olması. Diğeri Çandarlıolanların seçilmesi daha uygundur.Tabii ki kronik hastalığı olanlar ile Otoyolu ile birleştirilmesi. Bu uzun vadede olacak.”hamile ve çocuklar,bu dönemlerde aşırı bir özenle takip edilmeli. İzmir Körfez Geçişi Projesi çalışmalarının bittiğini aktaran Binali Yıldırım, “İzmir’in hazır Gölgelerin Gücü olmasını bekliyoruz. Marifet iltifata tabidir. İzmir istemeden biz bir şey yapamayız. Bu sıradan Adına bir yol projesi değil, İzmir’in kaderini değiştirecek. Yola çıkıyoruz birisi taş koyuyor sonra mahcup oluyoruz. Mühendisler Odası dava açmış, bunlar bizi çok yoruyor. Hem vatandaşa Ebru CANDAŞ hizmet ediyoruz, hem sopa yiyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz. 4 sene sonra İzmir’in trafiğini hayal edemiyorum. Çevre yolunu yaptık kaç sene geçti şuan ikinci çevre yolunu konuşuyoruz. Ben İzmirlilerin bu projeye itirazının olduğunu düşünmüyorum. İzmir Halkı bu itiraz edenlere karşı koymalı ve Körfez geçişine sahip çıkmalıdır” diyor… Siyasiler konuştu, seçmen dinledi. Uzun lafın kısası konuşma sırası seçmen’e geldi. Ülkemiz için hayırlısı olsun…İş sektörü açısından ele alındığında; Her kurumun bir vizyonu diğer bir deyişle, varılacak bir hedefi olmalıdır. Şirketlerin sahip olduğu vizyon vemisyonunu geliştirecek ve ekibiyle birlikte, yeni ve doğru ufuklar açacak, yeni değerleri ve anlayışları şirketine taşıyacak, değerlere dayalı “Başarı güdüsü “ oluşturacak ve tüm bunların sonucunu yaşama geçirecek olan kişiden bahsediyoruz.Kim bu kişi?Bu kişi liderdir.Liderliği olurları ve olmazları ile incelersek; Lider olmak bir güç kaynağına sahip olmak mıdır? İnsanları peşindensürükleyebilmek midir? Öncülük yapmak mıdır? Yeni ufuklar açmak mıdır? Ya da tüm bunların hepsi ile bir bütün oluşturmak mıdır?İyi bir lider olmak için duyarlı, eşitlikçi, iletişimi ve gücü “ Otoriter “ olmadan uyumlu bir şekilde kullanan ve ekibi ile iyi bir “ İletişim kontağı “kurabilen özelliklere sahip olmak gerekir. Lider ekip arkadaşlarının, ( Neden ekip arkadaşları diyorum ; Şirketler tüm çalışanları ile bir bütününparçalarıdır.) istemlerini anlayıp,onlarla “ Ortak projeler” geliştirme çabası olan kişidir.Şirket ve kurumların devamı için, “ İnsan odaklı”yaklaşımlara yoğunlaşmak gereklidir.Lider kimliklerini incelediğimizde karşımıza iki kimlik çıkar.Birincisi;“ Otoriter Kimlik” taşıyan liderler, diğeri ise; “ Lider Kimliktir.”Paylaşmayan, Sınırlar koyan, Yaptırımcı bir anlayışa sahip olan, Tek yönlü iletişimi tercih eden, Mesafe koyan, Tahakküm etmeyi seven, Dikteeden, Olaylara “ İş Odaklı “ yaklaşan lider otoriter kimlik taşır. Otoriteyi paylaşan,sınırları genişleten, Motive eden, teşvik eden, Çift yönlüiletişimi bilen, Dinlemeyi bilen, Ekibinin üyeleri ile ilgilenen, İkna gücünü “ Konumunu” işin içine katmadan gerçekleştiren, Fikir satan, Onaylayıcıolan, Motive edici yönü ağır basan ve “İnsan Odaklı “ anlayışa sahip olan lider ise; OLMASI GEREKEN LİDER KİMLİKTİR.“ Gölgelerin gücü adına: Güç ben de artık!” Aman aman sakın bu cümlenin ifade ettiği davranış tarzını iş yaşamınızda lider olaraksergilemeyiniz.Çünkü LİDER; HİSSEDER, VİZYON OLUŞTURUR, İLETİŞİM KURAR, DEĞİŞTİRİR VE EKİBİYLE BAŞARIR!

KKÖŞÖEŞYAEZAYRALAZRAI RLARI 9 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Makyaj yaparken DEĞİŞİM RÜZGARI İZMİR’DEN ESTİ bilmeniz gereken Ünal TÜMİN 14 püf noktası Hepsi yalan, bu sahi! Yasemin AMATO Yarın akşam inaçla yatacağız; öbür sabah erkenden kalkıp zındıklar, kara kediler,Her mevsimin güzel, özel ve zorlu yanları vardır. Özellikle yaz ayında havanın sıcak ve nemli olması vatandaşının kanını emenler kapılarımızın önünden geçmeden sandığa koşacağız….bakımlı görünmeyi zorlaştırmaktadır. Bu ay ile birlikte kıyı şehirlerimizde yükselen hava sıcaklıkları, Hepimiz köşelerimizde günlerdir 24 Haziranı adeta iple çekercesine yazılar döşendik…makyaj yapmayı her geçen gün zorlaştıracaktır. Bir de mezuniyet geceleri ile başlayan yaz ayı, üst üstegelen düğünlerle, kutlamalarla bizi şıklık yarışına sokacaktır. İşte bu noktada makyaj yaparken bilmemiz Özellikle partili, yani taraflı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın kendi belediyegereken 14 püf noktası kurtarıcımız olacaktır. başkanlarınının çoğunu “Metal yorgunu” olarak afişe ettiği günden buyana “iktidar değişikliğinin” kaçınılmaz olduğunu ifade ettik. Nitekim, demokrasi kuşunu kaçırmamak için1 – Düğün veya mezuniyet gecesi gibi, flaşların sık sık patlayacağı bir ortama gidiyorsanız, fazla pırıltılı de “Metal yorgunluğu bahane, seçimle değiştirmek şahane” demeye çalıştık…makyaj yapmaktan kaçının. Mat boyalar hem daha kalıcıdır hem de fotoğraflarda sürpriz yansımalaraneden olmaz. Ancak loş bir bara, diskoya gidecekseniz, ikide birde fotoğrafınızın çekilmeyeceğinden Erken seçim ateşinin yüreklere düştüğü günden beri muhalefet dünyanın bozuk düzeni içindeeminseniz, her türlü ışıltının keyfini çıkarabilirsiniz. “çıkan demokrasi çivimizi” yerine oturtmak için belkide seçim tarihimizin en çetin meydan savaşına girişti. Özellikle iktidarın muhalefete karşı “orantısız güç kullandığı” günlerde kurulan2 – Makyajınızı tazeleme ihtiyacı hissederseniz, en iyisi eski makyajı tamamen temizlemektir. Üst üste “ittifaklar”, itiraf etmek gerekirse birer “ihtiras, intikam ve iftira” kampanyaları içinde adeta birersürülen boyalar veya fondötene yapılan yamalar hem yüze yorgun bir ifade verir hem de cildi yağlı veparlak gösterir. “canlı bomba” gibi toplumu tedirgin etmedi mi?3 – Fondötenin ilk katını sürerken, ıslak bir süngerle ince bir şekilde uygulayın. Fondöten boyundan veya ***dekolteden alına doğru sürülür. Dudak ve göz kapakları dahil olmak üzere, bütün yüze düzgün ve eşit birşekilde yayın. Evet, siyasetin çivisi gerçekten çıkmıştı. Zaten ayarı kaçan eğitim sistemi içinde memleketin genç evlatları da liderlerin karşılıklı sarfettikleri küfürler ve iftiralarla ana dilimizin güzelliğini4 – Yüzünüze fondöten sürmediyseniz, göz kapaklarınıza far sürmeden önce biraz fondöten sürmeyi mumla arar hale gelmediler mi?ihmal etmeyin. Bu göz makyajının düzgün ve kalıcı olmasını sağlar. Hele “eski defterleri açarım ha!” dayatmaları bir noktaya kadar gençlerin geçmişte işlenen5 – Lacivert eye liner, gözlerinizi siyah eye liner’dan daha parlak gösterir. Rimelinizi de lacivert günahları öğrenmelerine vesile olsa da, ileride bir takım travmalara sebep olacağını dasürdüğünüz zaman mükemmel bir etki yaratır, deneyin. düşünmeye başlamadık mı?6 – Ruj kaleminiz ile rujunuz birbirine yakın renklerde olsun. Ruju bir fırça ile sürerseniz daha düzgün Bu “mı-lar, mi- ler, mü-ler” günlük hayatın yaralarının üzerine pamuk basmak yerine, zımparagörünür. çekmek gibi bir şey olmadı mı?7 – Miyop gözlük kullananların gözleri, olduğundan daha küçük görünür. Göz aldanmasını dengelemek Biz bu çirkinlikleri, atışmaları, gerginlikleri, hatta ellerin tetiğe uzandıdığı anlarda “Vakitiçin, biraz vurgulu göz makyajı yapılması gerekir. Far açık ve kuvvetli renklerde seçilmelidir. Sürülürken tamam” deyip “demokrasi treninin” gara geliş saatini bekleyip geri sayıma başlamadık mı?kaşlara kadar yayılmalı ve şakaklara doğru uzatılmalıdır. Göz kalemi veya Eye-Liner, kirpiklerin dışkenarına çekilmeli ve kirpikler iyice rimellenmelidir. İşte bugün, nihayet geri sayımları bırakıp “hepsi yalan bu sahi!” dedik.8 – Dolgun dudakları, dudak etrafındaki sınır çizgisinin hemen altından kalemle çerçevelemeye çalışın. İşte bugün 22 Haziran Cuma …İnce dudakları ise, dudak sınırının dışından ama taşırmadan boyayın. Ve iki gün sonra beklediğimiz sandıklar önümüze konulacak; “Kırk katır mı, kırk satır mı9 – Ruj sürmeden önce dişlerinize hafifçe vazelin sürerseniz, rujun dişlerinize bulaşmasını önlersiniz. istersin?” denilerek “değişim isteyip istemediğimiz” sorulacak!10 – Kontakt lens kullananların daha dikkatli olması gerekir. Toz şeklindeki farları kullanmaları Öyle ya; Franz Kafka’ nın felsefesine göre, “İnsanı değiştiren kararlar bitmez tükenmez” dir…tehlikelidir. Zerrecikler lensin altına kaçıp gözü rahatsız edebilir. Silikonlanmış kompakt pudra şeklindekifarların sürülüşü daha emniyetlidir. Rimellerin suya dayanıklı (water proof) olması ve rimelin lens Şu an itibariyle birçok araştırmacı kuruluş da bu seçim için tahminlerde bulundular.takılmadan sürülmesi gerekir. Lensleri çıkarmadan makyajınızı temizlememelisiniz. Bilinmesi ve de sahip çıkılması gereken de “Her güne bir Kafka” kitabının yazarı Allan Percey11 – Allık renginizi seçmekte güçlük mü çekiyorsunuz? Alt dudağınızı açıp içine bakın. İhtiyacınız olan ‘in şu sözündeki gibi olsa gerek:rengi orada göreceksiniz. “Değişim insan ruhunun hayatta kalabilmesi için vazgeçilmezdir”12 – Pudra sürdüğünüzde fazlalıkları pamukla hafifçe alın. Kaşlarınızda, kirpiklerinizde veyasaçlarınızda pudra artıkları kalıp kalmadığını kontrol edin. İşte seçime 2 gün kala belki de siyasi meydan savaşlarının en büyük ve de en anlamlı minting alanı İzmir’ de, Gündoğdu Meydenı’nda CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem13 – Far göz kapağının ortasından başlayarak dışa doğru sürülür. Burunla gözün birleştiği yere far İnce için kuruldu.sürülmez. Çünkü alt kirpik diplerine far sürülmesi gözlere derinlik kazandırır. İzmir demokrasinin kalbinin attığı, liderlerin kantara çıktığı, Atatürk’ ün emaneti Cumhuriyet’in14 – Gece yatarken, rimelinizi göz makyajı ve kirpikler için imal edilen özel krem veya losyonlarla iyice bekçilerinn çiçekli dağlarında nöbet tuttu yer değil mi?temizleyin. Bunu ihmal ederseniz, kirpikleriniz dökülebilir veya yastığa sürtünürken kırılabilir. Dün İzmir’ in Kordonboyu’ nun seyrine daldım; İzmir Merkez olmak üzere , 30 ilçenin SERBEST DÜŞÜNCE gönderdiği demokrasi tutkunlarının kurulan dev platformda iktidarın çarpık düzenine karşı haykıran Muharrem İnce’ nin 2,5 – 3 milyon vatandaşa hitabına hayran kaldığımı itiraf Yeni Sisteme etmeliyim. Zaten meslektaşım, CHP milletvekili Atilla Sertel’ le bunun olumlu yorumunu Geçişteki yapma fırsatını buldum… İlk Gün Hafızam beni yanıltmıyorsa, bir zamanlar oy avcılığına çıkan bir liderin, İzmir’ in Erdoğan GEZER Kordonboyu’nda balkonlarındaki hanımları naziler gibi işaret edip tutuklatma girişimleri aklıma geldi! Kaybetmek başka kabullenmek başka, kaybettiğin gün başlıyorum demek yine başka... Her biri ayrı bir Ve de bir zamanların bayan Başbakanı Tansu Çiller’ in yorgunluğunu hangi enerjiyi alıp bakış açısı ve ayrı bir olgu. İnsanların üzerinde İstanbul’daki Yenikapı mitinginde endam gösterme anlayışınada doğrusu hiç bir anlam yarattığı fark da tabi bir başka oluyor. Anladığınız veremedim… gibi Muharrem İnce'den bahsediyorum. Muharrem İnce çok iddialı bir şekilde çıktığı sahada Evet, sandığa giderken İzmir milletvekili Başbakan Binali Yıldırım’ ın karşı sahilde sevgili KSK’ kendi oyunu %30, partisini %22 gibi oyla 24 Haziran ımızın paralosı “Kaf…Sin… Kaf” ı “Sinkaf” olarak seslendirmesini tüm İzmirliler gibi hiç, ama seçimlerini kapatarak belli bir yere getirmiş ve artık hiç hoş karşılamadım! bundan sonra türk siyasetinde de kalıcı bir isim olduğunu göstermiştir. Seçim sonrası 24 saat gibi bir Hele “son başbakan” ın İzmir Büyükşehir belediye başkanlığına sulanması! çok anlamlı değil süre geçtikten sonra sessizliğini bozarak basın mi? mensuplarının karşısına geçmiş, kaybettiğini kabul ederek aldığı kişisel oyun %30 gibi 'chp'nin bu güne Bakın ben bu yazımı kaleme aldığım dakikalarda partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’ kadar eriştiği en iyi yüzde' olduğunu vurgulayarak un yeni havaalanına inişe geçerken, İzmir’ de parti rozetini çıkaran İnce ise Gündoğdu bundan sonrası için, 'bizim önümüzde yürürsen, Meydanı’ndan 3 milyona varan uğurlayıcılarla yüksek irtifalı uçuşa geçiyordu… varız derlerse önümüzde çok yakın bir tarihte gerçekleşecek olan yerel seçimlerde %50'yi Diyeceğim o ki, İzmir İzmir olalı böyle ihtişamlı bir miting görmedi. Yine buna karşılık Türkiye, yakalayabileceklerini' ifade etmiştir. Burdan yola Türkiye olalı bir iktidarın böyle endişelenip paniklediği bir değişim temalı mitinfge şahit çıkarak Sayın İnce öncelikle kendi partisi CHP'ye olmadı… daha sonra da Millet İttifakı adı altında seçimlere girdikleri İYİ Parti ve SP'nin liderlerine de bir mesaj Öyle ise, haydi sandık başına … Haydi İzmir’ in dağlarında açan çiçekleri 81 milyon göndermiştir. Anladığım odur ki, Sayın İnce CHP'nin Türkiye’ye mis kokuları ile yaymak için önce sandık başına … gerek tabanı gerekse bütün kadroları kendisine genel başkanlık görevini verirlerse ve diğer ittifaktaki partilerde kendisini desteklerse, bu işi yani %50 gibi bir oyu yerel seçimlerde yakalayabileceğini ifade etmiştir. Burada mesajının ikincisi, ağırlıklı olmak üzere Sayın Akşener ve Sayın Karamollaoğlu'na adeta ittifak değil de yeni bir parti kurma sinyali vermiştir. Önümüzde çok hızlı geçecek zaman içerisinde bunlardan hangilerinin olacağını veya olmayacağını bekleyip görmemiz lazım.

HAHFTAAFNTIANNPIRNOPGRRAOMGIRAMI 10 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Sanatta ve Eğitimde Usta İsim: Zahit BÜYÜKİŞLİYEN Piece of Art PR&Gallery olarak, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Zahit Büyükişliyen ile görüştük. Hem sanatçı, hem de yıllarını eğitime vermiş bir sanat eğitimcisi olarak biz sorduk, o anlattı. Sanata ve sanatçıya dair keyiiDilşad Atasoy: Hocam atölyenizde, resimleriniz eşliğinde sanat konuşmak sevinç bizim için, öncelikle sizi tanıyarak başlamak isteriz sohbetimize. Kısaca kendinizdenbahseder misiniz?Zahit Büyükişliyen: Hoşgeldiniz atölyeme, ben de sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 1946 yılında Adana’da doğdum. Hep resimle ilgili bir öğrenciydim. Hukukfakültesini kazanmama rağmen tercihimi güzel sanatlardan yana kullandım ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümüne girdim.1967’de mezun oldum ve Konya, İvrizÖğretmen okuluna öğretmen olarak atandım.1972-76 yılları arasında Almanya Kassel Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde eğitim gördüm.Hem İvriz, Hem de Almanyabenim hayatımda çok önemli bir yer tutar.Günsu Saraçoğlu: İvriz’den Almanya’ya uzanan süreç oldukça ilginç olmalı hocam nasıl gelişti?Z.B.: İvriz küçük bir yer, ama benim hayatıma katkıları çok büyük. Güneyde deniz kıyısındaki, yemyeşil bir kentten, denizden uzak, kurak, suyu az bir yere gidip yaşamakoldukça büyük değişiklik zaten. Yapacak çok şey de yok. Ben orda sürekli resim yaptım ve tiyatro eserleri sergiledim. Çok güzel bir kütüphanesi vardı okulun, bol bol kitapokudum. Kendimi dinleme, kendime doğru bir yolculuk da diyebiliriz bu sürece. Hep yurtdışına gitmeliyim, bir dili çok iyi öğrenmeliyim diye düşünüyordum. O sıralarda MilliEğitimin açtığı yurtdışı eğitim sınavını kazanarak Almanya’ya gittim. Almanya’da sanat eğitimi yapma şansı benim hayatımı değiştirdi. Hayatımı da sanat anlayışımı dadeğiştirdi demek daha doğru olur.D.A.: Nasıl değişiklikler oldu, Türkiye’deki sanat eğitiminden farkı neydi?Z.B.: Biz o zamanlar en fazla soyut resim yapıyorduk Türkiye’de. Ben Almanya’da gördüklerimle şaşkınlık yaşadım. Kassel’da 5 yılda bir açılan Dökümenta Sergisinin 5.sinedenk geldim. O sergiyi izleyince inanın şok oldum.Onlar sanat yapıyorsa benimki ne diye düşündüm. Dünyanın en büyük sergilerinden biridir o, kavramsalsanat, sürrealizm, enstelasyon, hepsini orda gördüm. Enstelasyonnedir, biz daha bilmiyoruz o zamanlar. Tanımadığım birçok sanatçıyı ve eserlerini gördüm. O şokla KasselDevlet Güzel Sanatlar Akademisinde eğitime başladım. 5 yıl süren sanat eğitiminin sonunda 1976’da Türkiye’ye döndüm. Giderken bir ortaöğretim okulunda öğretmendim.Döndüğümde mezun olduğum üniversitede hoca olarak göreve başladım. Sanat anlayışım da, sanat eğitimciliğine bakışım da çok farklıydı artık.G.S.: Bir sanat eğitimcisi olarak okullardaki sanat eğitimi konusunda neler düşünüyorsunuz?Z.B.: Sanat eğitimi yeterli değil okullarımızda. Aslında ilkokuldan itibaren başlaması gereken bir süreç. Biz de okullarda kaldırılmaya çalışılıyor.D.A.: Sanatçı-Eğitimci olmak nasıl bir şey.Öğrenci öğretmeninin aynı zamanda sanatçı olduğunu görünce, daha etkili bir sanat eğitimi gerçekleşir diye düşünüyorum.Öyle mioluyor gerçekten?Z.B.: Öyle tabii, sanat eğitimcisi sürekli kendinden verir. Bildiği her şeyi aktarır öğrencilerine. Bir eğitmen, kendisi de sanatçı olup beslenirse gelişir. Olduğu yerde takılıpkalmaz, kendini taklit etmez. Kendini geliştirir, gelişirken de öğrencilerine öncülük yapar. Öylece öğrencisi ona daha çok inanır, daha saygı duyar ve peşinden gelir. Bumotivasyonu ve öğrenme sürecini artıran bir durumdur. Sanatçı ise kendiyle baş başadır. Sadece kendisi için yapar eserlerini. Sanatçı sanat eğitimcisi olmak zorundadeğildir, ama bir sanat eğitimcisi, sanatçı olmak zorundadır bence…G.S.: Okulda her şey daha kolay tabii, destek olan hocaların eşliğinde sorunlar daha kolay aşılıyor. Ama gençler okulu bitirdiklerinde yalnızlar, piyasanın zorlu koşullarındabüyük sıkıntılar yaşıyorlar. Çoğu tutunamıyor, resmi bırakanlar ya da sadece öğretmenliğe yönelenler oluyor. Deneyimli bir sanatçı olarak neler önerirsiniz onlara?Z.B.: İnsan okulda her şeyi öğrenir ama daha sonra kendisiyle baş başa kalır. Artık üretme, öğrendiklerini uygulayarak kendi tarzı bu arada geçimini de sağlamak zorundadır.Bu zorlu bir süreç tabii. Devlet, yerel yönetimler, çeşitli kurum kuruluşlar daha çok deste verse sanata, bu süreç daha kolay aşılabilir belki. Bir de niteliğidüşen, ama sayıları her geçen gün artan Güzel Sanatlar Fakülteleri var ki onlar da ayrı bir sorun. Yeterli donanıma sahip olmayan çok sayıda öğrenci mezun oluyor buokullardan. Hepsi bir şekilde yer edinmeye çalışıyor, kimisi sanat eğitimcisi oluyor, kimisi sanatçı olma çabasına giriyor. Bir çoğu da zarar veriyor sanatın gelişimine. Sanatçıolmak için diplomaya gerek yok, bilgi önemli, ama asıl önemli olan duygu ve düşünce. Geriye bunların ifade edilmesi ve çok çalışmak kalıyor.D.A.: Biraz da sizin resimlerinizden konuşmak isteriz. Resim yaparken nasıl bir yol izliyorsunuz?Z.B.: Ben resmin bir düşünce olduğuna inanıyorum.Resimlerim doğaçlama gidiyor, sonunu görmüyorum. Resme başlarken sonunu bilmediğim bir serüvene çıkıyorumaslında. İyi bir motivasyon, iyi bir başlangıç yapmak önemli, sonra resim kendisi ilerliyor. O nedenle de resimlerime serüven resimleri diyorum. Soyut-dışavurumcu vekavramsal diye tanımlayabilirim resimlerimi.G.S.: Resminiz aracılığıyla, sanatseverlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?Z.B.: Resimlerimle mesaj vermek gibi bir isteğim yok. Bir sanatçının da mesaj verme çabası olmamalı. Ben duygu ve düşüncelerimi aktarmak için resim yapıyorum. Herkesde kendi duygu, düşünce ve birikimi ölçüsünde bir şeyler anlayacaktır baktığında. Böyle olmalı zaten herkes aynı şeyi anlarsa doru olmaz bence. Her bakan farklı bir şeyhissetmeli farklı bir şey düşünmeli.D.A.: Resme başladığınız günden bu güne çok çeşitli aşamalardan geçtiniz elbette. Resim serüveninizi dönemlere ayırmak gerekirse nasıl bir tanımlama yaparsınız?Z.B.: Bizim öğrenciliğimiz zamanında sanat toplumcu olmalı diye bir anlayış vardı. Hepimiz toplumcu resimler yapmaya çalışırdık. O dönemde Türkiye’de izlenimciliğedayana bir sanat yapılıyordu. Olsa olsa non-figüratif , soyut kavramları biliniyordu. Benim de İvriz’de yaptığım ilk resimler doğaya öykünerek yaptığım resimlerdi. Figüratif birçizgiden soyuta doğru yöneldim. Figür yavaş yavaş eridi resimlerimde. Almanya sürecinde bizim bildiğimizin dışında bambaşka işler gördüm. Bilgi edindikçe, gördükçe,geliştikçe soyutdışavurumcu bir çizgiye ulaştım. Resim bir düşüncenin ifade edilmesidir bence, işte böylece kavramsal etkiler girdi resmime, önce Kantaron Çiçekleri en sonDon Kişot Serisi resimlerimi yaptım. Kavramsal Sanata gönül verdim.G.S.: Türkiye’de müzeler ve müzayedeler konusunda ne düşünüyorsunuz?Z.B.: Müzayedeler asla katılmadığım, üstünde konuşmak bile istemediğim, sanata ve sanatçıya zarar veren organizasyonlar. Manüplasyonlar yapılıyor, hediye ettiğimizresimler müzayedelerde satışa çıkarılıyor. Sahte alımlar yapılarak bir sanatçının resimlerinin fiyatı yükseltiliyor. Müzeler de ayrı bir sorun Türkiye’de müze yok maalesef,olanlar da koleksiyon bence. Gerçekten müze olması için yurtdışından önemli örneklerin de bulunması gerekiyor. Dünyada müzelerin hepsi böyle. Biz de büyük eksiklik var.D.A.: Hocam eşiniz Nilay Kan Büyükişliyen’de çok önemli bir heykel sanatçısı ve eminim en büyük destekçinizdir. İkinizin de sanatçı olması nasıl etkiliyor yaşantınızı?Z.B.: Haklısınız, eşim hem en büyük destekçim hem de en önemli eleştirmenim. İkimizin desanatçı olması büyük avantaj aslında, birbirimizi anlıyor ve birbirimizdenbesleniyoruz. Benim için büyük şans onun varlığı. Piece of Art olarak, bu güzel sohbet için size içtenlikle teşekkür ediyoruz. Sanatçı ve sanat eğitimcisi kimliğinizle anlattığınızher şey çok kıymetli.Z.B.: Ben de sizlere teşekkür ederim. Sizin aracılığınızla sanata ilgi duyan herkese ulaşma şansım oldu.

SPORSPOR 11 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ Hamilton birinci oldu! 2018 Formula 1 sezonunun sekizinci yarışında Mercedes-AMG Petronas’ın Britanyalı pilotu Lewis Hamilton, damalı bayrağı ilk sırada gördü. Hamilton’un takım arkadaşı Valtteri Bottas ise 7. oldu. Mercedes-AMG Petronas da markalar sıralaması birinciliğini sürdürdü. Yarışa ilk cepten başlayan Hamilton, damalı bayrağa kadar sırasını hiç kaybetmedi. Takım arkadaşı Bottas ise ikinci cepten başladığı yarışta ilk turda rakipleriyle temas yaşadı ve beş basamak geriye gitti. Bu sayede İngiliz pilot birinci, Finlandiyalı takım arkadaşı ise yarışı yedinci tamamladı. Bu sonuçla Lewis Hamilton, 145 puanla pilotlar sıralamasında ilk sırada yer aldı, Valtteri Bottas ise sıralamada 92 puanla dördüncülüğe geriledi. Markalar sıralamasında Mercedes-AMG Petronas da 237 puanla birinciliğini korudu. Formula 1’de 2018 sezonunun dokuzuncu yarışı 1 Temmuz 2018 tarihinde Avusturya’da gerçekleştirilecek. Spielberg Pisti’nde koşulacak yarışta Mercedes-AMG Petronas ve pilotları zirveyi hedefleyecek.Cüneyt Çakır Nijerya-Arjantin maçını yönetecekTürk hakem Cüneyt Çakır, Rusya‘da düzenlenen 2018 FIFA Dünya Kupası’nda ikinci maçına 26Haziran Salı günü çıkacak. FIFA’dan yapılan açıklamaya göre Çakır, Nijerya ile Arjantin arasındaoynanacak D Grubu üçüncü maçını yönetecek.Saint Petersburg şehrindeki Saint Petersburg Stadı’nda saat 21.00’de başlayacak müsabakadaCüneyt Çakır’ın yardımcılıklarını Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak. Müsabakanın 4. hakemi iseHollanda Futbol Federasyonundan Bjorn Kuipers olacak.Üst üste ikinci kez bu büyük organizasyonda görev alan Çakır ve ekibi, 2018 Dünya Kupası’nda Fas ileİran arasında yine Saint Petersburg’da oynanan B Grubu’nun açılış karşılaşmasını yönetmişti. 42yaşındaki Türk hakem ayrıca Rusya-Mısır maçında da dördüncü hakem olarak görev yaptı. 2014 FIFADünya Kupası’da yönettiği 3 maçla Dünya Kupası’nda toplam 5. maçına çıkacak Çakır, böylece 163.uluslararası karşılaşmasını yönetecek. ‘Stadımız bitince miladımız olacak’ Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Göztepe’nin yeni stadı için geri sayım başladı. İnşaatı devam eden Göztepe Stadı’nın mimarı Tuğrul Büyükköken şu an 70 bin metrekarelik alanda çalışmaların sürdüğünü söyledi. TARAFTAR MEYDANI Büyükköken “ Stat yüzde 30 oranında bitmiş durumda. Zor olan hafriyat ve kazı çalışmaları vardı. Bunlar tamamlanmış durumda. Bundan sonra daha hızlı ilerleyecek. Ağustos ayının ortalarında tribünleri görmeye başlarız. Oldukça geniş bir komplekse sahibiz ve en büyük avantajımız kapalı otopark yapmamız. Zeminin 8 metre altına indik. Stadın 30 metre üstünde de açık alan oluşturduk. Taraftarlar hem yürüyüş yapabilecek, hem de kentin panoramik görüntüsünü izleyebilecek. Bunların dışında sosyal aktivitelerin rahat yapılabilmesi için bazı mağazalar olacak. Örneğin; restoranlar, Göztepe Stor gibi spor aktiviteleri için de bir mekanımız yer alacak. Onun dışında parselden artırdığımız bir alanı da taraftar meydanı olarak dizayn edeceğiz. Yılın 365 günü aktiviteler ile beslenen bir meydan olacak. Maç öncesi ufak festival ve şenlikler yapılacak. Hafta içi ise minik konserler gerçekleşecek. Orası sürekli yaşayan bir alan olacak” dedi.

SPORSPOR 12 25 HAZİRAN 2018 PAZARTESİMenemen Belediyespor Altay’da Gençer bitti,Serhat’la imzaladı Ayite yolda Spor Toto 1’inci Lig‘de arayış sürecinin Transfer döneminde Osmanlıspor’dan ardından transferde somut adımlar atan Ali Özgün, Mersin İdmanyurdu’ndan Altay, Bulgaristan’ın Beroe Stara Zagora Bekircan Sönmez ve Batman takımından stoper Ivan Ivanov, Petrolspor’dan Erman Taşkın’ı Denizlispor’dan kanat oyuncusu kadrosuna dahil eden Menemen Leandro Kappel ve BŞB Belediyespor, Düzcesporlu kanat Erzurumspor’dan orta saha Metin oyuncusu Serhat Baştan‘la da anlaştı. Yüksel’i transfer ettikten sonra, Gençer Cansev ve Jonathan Ayite‘yle de Geçen sezon Düzcespor’da 35 lig anlaşma sağladı. maçına çıkan Serhat’la 2 yılı opsiyonlu Son olarak Ankaragücü forması giyen 3 senelik mukavele imzalandı. stoper Gençer’in pazartesi günü İzmir’e Menemen Belediyespor’da başarılı gelip kendisini siyah-beyazlı renklere olacağına inandığını belirten 24 bağlayan sözleşmele imza atacağı yaşındaki futbolcu, “Buraya başarılar kazanmak için geldim. Takımım için bildirildi. Altay’ın 1’inci Lig’e veda eden Samsunspor’la yollarını ayıran forvet Jonathan Ayite’yle yaptığı görüşmelerde büyük yol kat ettiği vurgulandı. Togolu elimden gelen tüm çabayı göstereceğim” dedi. Gençlerbirliği’nde futbolcuyla el sıkışan İzmir ekibi, ufak pürüzlerin giderilmesinin ardından Ayite’yi de takıma kazandıracak. Fransa’nın Nimes ekibinde futbola başlayan 32 yaşındaki futbola başlayan Serhat, futbolcu, Brest, Alanyaspor ve Yeni Malatyaspor formalarını giydi. Süper Lig’de 11, Kastamonuspor, Derincespor ve Diyarbekirspor’da da top koşturdu. 1’inci Lig’de ise 97 müsabakada boy gösteren Ayite 39 gol attı. Altay, Ivanov ve Metin’den sonra Surinam asıllı Hollandalı Kappel’e de 2 yıllık resmi sözleşme FSM Köprüsü’nde, Akhisarspor bayrağı dalgalanıyor Ziraat Türkiye Kupası‘nı tarihinde ilk kez müzesine götüren Süper Lig ekibi Akhisarspor‘un bayrağı İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü‘nde dalgalanmaya başladı. Başkan Hüseyin Eryüksel‘in girişimleri sonucu dev bayrak bugün itibariyle köprüye asıldı. Eryüksel 10 gün boyunca bayrağın köprüde dalgalanacağını belirterek, “Tüm Akhisarlılar’a armağan olsun. Kupa şampiyonluğu yaşayan Akhisarsporlular gurur duymalı, onlara ne yapsak azdır”Kappel Altay’da Evinin bodrumunda şampiyonluğa hazırlanıyorSpor Toto 1. Lig ekiplerinden Altay, Leandro Deyrinio Kappel‘i Muay thai sporunda Türkiye ve Avrupa şampiyonluğu bulunan millikadrosuna dahil etti. sporcu Murat Baran Özdemir, ailesinin taşındığı Bergama ilçesinde kulüp bulunmaması nedeniyle evinin bodrum katını spor salonunaAltay Kulübünden yapılan açıklamada, Denizlispor’la sözleşmesi çevirdi.sona eren Surinam asıllı Hollandalı futbolcu Kappel ile 2 yıllıksözleşme imzalandığı bildirildi. 2016-2017 sezonundan bu yana Van’ın Erciş ilçesinde 9 yaşında tanıştığı milli antrenör SinanDenizlispor’da yer alan 28 yaşındaki forvet, ligde ve kupada çıktığı Ağlar’dan muay thai dersleri alan Murat Baran Özdemir, Erciş60 resmi maçta 14 gole imza attı. Gençlik Spor Kulübü adına katıldığı bölgesel ve ulusal organizasyonlarda dereceler elde etti. Yaptığı spora kendisini Bucaspor’da Emre Toraman’la yollar ayrıldı adayan genç sporcu, geçen yıl Nevşehir’deki Yıldız ve Minikler Türkiye Muay Thai Şampiyonası’nda birincilik elde etti. TFF 3’üncü Lig’de mücadele edecek Bucaspor‘da sözleşmesi sona eren ve takımda kalmak istediğini belirten tecrübeli orta Antalya’da geçen yıl düzenlenen Uluslararası Kick Box saha oyuncusu Emre Toraman‘la yola devam edilmeyeceği Şampiyonası‘nda yıldızlar 52 kilo kategorisinde Avrupa belirtildi. İrfan Bal başkanlığındaki yeni yönetim, 39 yaşındaki şampiyonluğuna ulaşan milli sporcu, son olarak geçen ay futbolcunun yeni sezonda kadroda yer almayacağını açıkladı. Mersin’de düzenlenen Okul Sporları Türkiye Muay Thai Tamamen altyapı patentli futbolcularla sezonu geçirecek Şampiyonası’nda da 60 kilo altı gençlerde birinci oldu. Bu süreçte Bucaspor’da alacakları için TFF’ye giden gençler İsa ve babasının yeni görev yeri olan İzmir’in Bergama ilçesine taşınan Oğuz’la anlaşma sağlandı. İki futbolcunun da serbest kalma Murat Baran Özdemir, ilçede çalışmalarını yürütebileceği kulüp hakkı ortadan kalktı. Yaşadığı maddi sıkıntılar yüzünden bulunmaması üzerine oturduğu apartmanın bodrum katını kiraladı. mevcut kadrosunda kaleci Hüseyin, Sancar, Abdullah, Burada kendisine bir salon oluşturan Murat Baran, 2019 yılında İbrahim, Uğurcan ve Ömer gibi gençlerini kaybeden Tayland’da düzenlenecek Muay Thai Dünya Gençler Bucaspor’un yaklaşık 5 milyon TL’lik borcu nedeniyle transfer Şampiyonası’nda en büyük hayali olan dünya şampiyonluğuna yasağı bulunuyor. ulaşmak için antrenmanlara başladı. Açıklama yapan genç sporcu, ‘muay thai’ sporuna tutkuyla bağlı olduğunu, karşısına çıkan engellere rağmen yılmadan çalıştığını ifade etti. Murat Baran, gününün büyük bölümünü bodrum kattaki salonunda antrenman yaparak geçirdiğini anlatarak, şunları kaydetti: “Hocamla internet aracılığıyla görüşerek program alıyorum onun doğrultusunda antrenman yapıyorum. Maçlara iki hafta kala yeniden Erciş’e gidip hocamın yanında antrenmanlara giriyorum. Onunla birlikte maçlara katılıyorum. Maçların ardından Bergama’ya dönüyorum.”


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook