Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore 7. SINIF HERYERDE SOSYAL BİLGİLER

7. SINIF HERYERDE SOSYAL BİLGİLER

Published by ZEKA KÜPÜ YAYINLARI, 2022-08-22 11:12:19

Description: 7. SINIF HERYERDE SOSYAL BİLGİLER

Search

Read the Text Version

SINIF7 ÖĞRETEN SORULARLA ADIM ADIM ZİRVEYE! HER YERDE - SOSYAL BİLGİLER SOSYAL BİLGİLER 2 ya da 3 ders saatinde bir; Ödev olarak kullanılabilen, Konu bitirme sınavı olarak kullanılabilen, Ders içi soru çözüm uygulamalarında kullanılabilen, Ve açıklamalı sorular üzerinden konuları kavratan 40 FÖY (Toplam 489 sorudan oluşmaktadır.) 7. SINIF Tamamı Video Çözümlü www.zekakupuyayinlari.com.tr Akıllı Tahtaya Uyumlu ? Yeni Nesil Sorular

• İletişim Kurarak Anlaşırız 1. föy 1. İnsanlar, geçmişten günümüze çeşitli yollarla kendini anlatma çabası içinde olmuştur çünkü insanın doğası ve sahip olduğu yetenekleri; çevresini anlama, anlatma ve anlamlandırmaya yöneliktir. İlk insanların mağara duvarlarına resimler çizmeleri ve- ya Kızılderililerin yaktıkları ateşin dumanı ile yapmaya çalıştıkları da bu amaçladır. Buna göre metinde aşağıdakilerden hangisinin ortaya çıkışının nedeninin verildiği söylenebilir? A) Sosyal medya B) İletişim C) Haberleşme D) Tarih 2. İletişim, duygu, düşünce veya bilgilerin çeşitli yollarla başkalarına aktarılmasıdır. İletişim en az iki kişi arasında gerçekleşir ve iki insan birbirinin farkına vardığı anda başlar. Kişilerin söylediği veya söylemediği, yaptığı veya yapmadığı her şeyin anlamı vardır. Buna göre aşağıdaki durumların hangisinde iletişim sağlandığı söylenemez? A) Deniz öğretmenin sorduğu sorulara öğrencilerinin cevap vermesi B) İş toplantısında tüm çalışanların düşüncelerini karşılıklı olarak paylaşması C) Reyhan’ın İstanbul’dan Sivas’a otobüs ile yolculuk yaparken sadece uyuması D) Çağrı’nın arkadaşı Ahmet’i bir diğer arkadaşı Fatih ile tanıştırması 3. İletişimin Temel Ögeleri .....?..... Kaynak: İletinin ilk çıktığı yerdir. İletiyi gönderen; kişi, topluluk ya da kuruluş olabilir. .....?..... Alıcı: Kaynağın iletiyi hedef olarak seçtiği kişi, topluluk ya da kuruluştur. Kaynak: İletinin ilk çıktığı yerdir. İletiyi gönderen; kişi, topluluk ya da kuruluş olabilir. .....?..... Kanal: İletinin aktarılmasında kullanılan yöntem, kanal olarak adlandırılır. Konuşmacının söz- .....?..... leri, kanaldır. .....?..... Geri Bildirim: Bu süreç iletinin alıcı tarafından alınıp alınmadığını kapsar. Dinleyicilerin, yapı- D) V - lV - ll - lll - l lan konuşmadan duygulanarak konuşmacıyı alkışlamaları, geri bildirimdir. 7. Sınıf I. Cüneyt Öğretmen, sınıfa girdi. II. Öğrenciler pür dikkat öğretmenlerini dinliyordu. III. Çağrı soru sormak için parmak kaldırdı. IV. Cüneyt Öğretmen Türkiye’nin coğrafi özellikleri hakkında bilgi verdi. V. Cüneyt Öğretmen “Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrilidir.” dedi. Yukarıda verilen iletişimin temel ögeleri ile numaralandırılmış ifadeler eşleştirilecektir. Buna göre “?” yere sırasıyla hangileri getirilmelidir? A) l - ll - lV - V - lll B) ll - lll - l - lV - V C) l - lll - ll - lV - V FÖY - 1

4. Sözlü İletişim: Konuşarak kurduğumuz iletişimdir. duygu ve düşüncelerimizin sözcüklerle ak- İletişim Türleri tarılmasıdır. Yüz yüze veya telefonla yaptığımız görüşmelerde kullanırız. Toplantılardaki ko- nuşmalar sözlü iletişim şekillerine örnek olarak verilebilir. l Yazılı İletişim: Yazı kullanarak gerçekleştirdiğimiz iletişimdir. Sözcüklerin yazılı şekilde kul- lanılmasıdır. Mektuplar, faks mesajları, elektronik postalar, bültenler yazılı iletişime örnektir. Sözsüz İletişim: Beden hareketleri, jestler, mimikler, ses tonu, fiziksel görüntü ve kıyafetler gibi sözel olmayan birçok unsuru içermektedir. Sözsüz iletişim, sözlü iletişimin niteliğini etkiler. ll lll lV V Vl Yukarıda verilen tanımlar görsellerle eşleştirildiğinde seçeneklerden hangisi doğru olur? Sözlü İletişim Yazılı İletişim Sözsüz İletişim A) ll - lV V - Vl l - lll B) lll - lV ll - Vl l-V C) l - lV ll - lll V - Vl D) lll - lV ll - V l - lV 5. Murat Bey iş görüşmesi sırasında işe alınacak bireylerde “güzel konuşma, sorulan soruların cevabını verebilme, kime ne söy- leyeceğini, nasıl söyleyeceğini bilme ve söyleyeceklerinin önemli olduğunu bilerek konuyu önemseme gibi” özelliklere dikkat etmektedir. Buna göre Murat Bey'in aşağıdaki özelliklerden hangisine dikkat ettiği söylenebilir? A) Tecrübe B) Sağlık C) İletişim D) Kültür 7. Sınıf FÖY - 1

6. Beden dili, duygu ve düşüncelerin yüz ifadesi, el, kol ve baş hareketleri (jest ve mimik) ile beden duruşu gibi yollarla anlatıldı- ğı iletişim biçimidir. Sözsüz bir iletişim türü olan beden dili, sözlü iletişimi desteklemek için kullanılır. Buna göre, I. Ahmet Bey’in verdiği selama Kemal Bey’in başıyla karşılık vermesi II. Irmak Öğretmen’in konuşan öğrencilerini sus işareti ile susturması III. Öğretmeninin sorduğu soruya Deniz’in cevap vermesi beden diline örnek gösterilebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 7. Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: - Adam olmanın yolu nedir? Hocada: - Hayli zordur bu işler. Bileni can kulağıyla dinleyeceksin, söylerken de ağzından çıkanı kulağın duyacak, demiş. Buna göre Nasrettin Hoca'nın sözlü iletişimde aşağıdakilerden hangisinin önemine vurgu yaptığı söylenebilir? A) Etkili dinlenme ve konuşma B) Beden dili C) Mimikleri doğru kullanma D) Dış görünüşe önem verme 8. Ülkemizde, Karadeniz’in doğusunda dağlık ve engebeli arazi yapısı nedeniyle evler birbirinden uzaktır. Bu nedenle yöre insa- nı, günlük hayattaki iletişimini ıslıkla yapmaktadır. Günümüzde yörede yaşayan 10.000’e yakın insanın ıslık diliyle iletişim kur- duğu tahmin edilmektedir. Bir iletişim sistemi olarak geliştirilen ve sürdürülen ıslık dili, insanoğlunun kendini ifade tarzının fark- lı örneklerinden biridir. Bu durum aşağıdakilerden hangisine kanıt olarak gösterilebilir? A) Yazılı iletişimin gelişmediğine B) Islık dilinin sözden daha etkili olduğunun düşünüldüğüne C) İnsanların her koşulda iletişim kurmanın yolunu bulduğuna D) Sözlü iletişimin tercih edilmediğine FÖY - 1 7. Sınıf

9. Empati, kişinin kendini başkasının yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmasıdır. Empati kuran kişi ken- di duygularından ödün vermez. “Ben onun yerinde olsaydım ne yapardım, ne düşünürdüm?” sorusu empati sürecini başlatır. Bu süreç çaba gerektirir ve karşımızdaki insanı anlamaya yöneliktir. Empati kurarak olaylara başkalarının bakış açısı ile baka- rız böylelikle çok boyutlu düşünme yeteneğimiz güçlenir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi empatiye örnek gösterilebilir? A) Sınavdan düşük not alan Çağrı’ya annesinin “çalışmazsan böyle olur.” diyerek eleştirmesi B) Eşekten düşen Nasrettin Hoca’nın “bana doktor değil eşekten düşmüş birini bulun” demesi C) Çok sevdiği saatini kaybeden Ali’ye arkadaşının “takma kafana yenisini alırsın” diyerek öneride bulunması D) Fatih’e sürekli sataşan çocuklar için babasının “boş ver onları” diyerek sorununu önemsememesi 10. Ben Dili Sen Dili  Konuşmaya başlayıp da sonunu getiremediğim için rahatsız oluyorum.  Her zaman sözümü kesiyorum!  Dikkatini derse vermiyorsun.  Dersi daha dikkatli dinlersen mutlu olurum.  Odanda kedi yavrusunu kaybetse bulamaz.  Odanı düzenli tutarsan eşyalarını daha kolay bulabilirsin. Buna göre, I. Sen dili öfke ve nefret duygusu oluşturabilirken ben dili daha yapıcıdır. II. Sen dili kişiyi pasif hâle getirirken ben dili daha aktif hâle getirebilir. III. Sen dili doğrudan kişiliği hedef alırken ben dili hatalı davranışı vurgular. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 11. Aynı dili konuşanlar değil, aynı Söz ola kese savaşı, söz ola bitire başı, duyguları paylaşanlar anlaşabilir. Söz ola ağılı aşı, bal ile yağ ede bir söz. Mevlâna Celâleddîn-i Rumi Yunus Emre Verilenlerden hareketle iletişimde aşağıdakilerden hangisinin önemine vurgu yapıldığı söylenemez? A) Empati yapma B) Kelimelerin doğru kullanılması C) Yargılayıcı konuşma D) Bakış açısı 7. Sınıf FÖY - 1

• Olumlu İletişim, Mutlu Birey ve Toplum 2. föy 1. İnsan toplumsal bir varlıktır. En küçük toplum da ailemizdir. Bu yüzden iletişim önce ailede başlar. Olumlu iletişimi başlatmak zor değildir. Sabahları uyandığımızda aile üyelerimize, okula gittiğimizde karşılaştığımız insanlara selam vermek, onların hâl ve hatırlarını sormak olumlu iletişimi başlatmanın en kolay yoludur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi olumlu iletişime örnek gösterilemez? A) Çağrı’nın sabah uyanınca tüm aile bireylerine günaydın demesi B) Tarık’ın, okula aç gitmesin diye, kahvaltı hazırlayan annesine teşekkür etmesi C) Harun’un okul servisine binerken arkadaşlarına selam vermesi D) Derya’nın sınıfa girerken günaydın diyen arkadaşına karşılık vermeden sırasına oturması 2. İletişim kurulan kişiyi; yargılamadan, sözünü kesmeden, o kişiyle göz teması kurarak, anlatılmak isteneni tam ve doğru biçim- de almaya etkin dinleme denir. Etkin dinleyen kişi karşısındakinin yüzüne bakar, onunla göz teması kurar ve konuşulanı anla- dığını ifade edecek biçimde beden dilini kullanır. Sözlü geri bildirimlerde bulunur. (Evet, anlıyorum, hı hı gibi) Anlamadığı yer- leri geçiştirmez, anlamak için sorular sorar. l ll lll lV V Vl Yukarıda numaralandırılmış görsellerden hangilerinde etkili dinlemenin gerçekleştiği söylenebilir? A) l, ll ve lV B) lll, lV ve V C) l, lll ve lV D) ll, V ve Vl 7. Sınıf FÖY - 2

3. Etkili iletişim, hem doğru dinlemeye hem de doğru konuş- 5. “Yunuslar su altında, çok uzak mesafelerde bile birbiriyle maya bağlıdır. iletişim kurabiliyor. Bunu çıkardıkları birtakım seslerle ya- pıyorlar. Bilim insanları, yaptıkları araştırmada bir yunu- Aşağıdaki sözlerden hangisi bu ifade ile aynı anlam- sun diğer bir yunusa seslenirken onun sesini taklit ettiğini dadır? fark ediyor. Böylece sesi taklit edilen yunus, kendine ses- lenildiğini anlıyor. Bu araştırmayı yürüten bilim insanları, A) “Çok sözden fazla fayda görmedim amma söylemek yunusların birbirlerine bu şekilde seslenmesini tıpkı insan- de faydasız değildir.” (Yusuf Has Hacib) ların birbirine adlarıyla seslenmesine benzetiyor.” B) “Bileni can kulağıyla dinleyeceksin. Söylerken de ağ- Verilen örnekten hareketle iletişimle ilgili aşağıdaki yo- zından çıkanı kulağın duyacak.” (Nasreddin Hoca) rumlardan hangisi yapılabilir? C) “Kendi iyiliğimizi ve çıkarımızı istediğmiz gibi, başka- A) Her canlının kendi arasında bir iletişim yöntemi vardır. larının da iyiliğini ister çıkarlarını gözetirek ortada fe- nalık kalmaz.” (Hz. Muhammed (s.a.v.)) B) En iyi iletişim kurabilen canlılar yunuslardır. D) “Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm. Ta ki sokak- C) Yunuslar iletişim kurmayı insanlardan öğrenmiştir. ta ayakları olmayan adamı göreni kadar.” (Balzac) D) Bilim insanlarına göre iletişim yalnızca insanlar arasın- da gerçekleşebilir. Zeka Küpü Yayınları 6. Aşağıda Hacivat ile Karagöz arasında geçen bir diyalog verilmiştir. 4. Sözlü ve yazılı iletişimin en önemli unsuru dildir. Aşağıda Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e tavsiyelerinden bir bölüm Hacivat : Merhaba Karagöz’üm. Nasılsın, iyi mi- verilmiştir. sin? “… Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğü- Karagöz : İyi değilim Hacivat. Donuyorum. nü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme. Bizler nefreti eritmek, mu- Hacivat : Bak Karagöz’üm, leylekler gelmiş. Ar- habbetin asaletini dünyaya yeniden hâkim kılmak tık yaz geliyor. için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yok- tur oğul. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul Karagöz : Hacivat, anlamsız konuşma. Hem ley- ama altının değerini sarraf bilir. Sözünü muhatabı- lek gelmiş diyorsun hem kaz geliyor di- na göre ayarlayasın oğul. Cahilin karşısında altın- yorsun. larını çamura atmayasın oğul.” Hacivat : Kaz demedim Karagöz’üm, yaz geliyor Buna göre Osman Bey’e tavsiye edilen iletişim dili ile dedim. ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Karagöz : Kaz yazayım ama ben yazı bilmem ki. A) Net ve anlaşılır olmalı Yaz demek kolay. B) Gereksiz konuşmadan sakınılmalı C) Emir dili kullanılmalı Hacivat : Dediklerimi yanlış anlıyorsun Kara- D) Karşıdaki kişinin seviyesine uygun konuşulmalı göz’üm. Bak leylek nasıl da takırdıyor. 7. Sınıf Karagöz : Takırtı benden geliyor. Pal- tom yok da soğuktan diş- lerim takırdıyor. Hacivat ile Karagöz arasında sağlıklı iletişim kurula- mamasının nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gös- terilebilir? A) Hacivat'ın etkili konuşmaması B) Birbirlerini yanlış anlamaları C) Karagöz'ün dikkatli dinlememesi D) Birbirlerine saygılı davranmamaları FÖY - 1

7. İletişimi Olumsuz Etkileyen Bazı Tutum ve Davranışlar  Konuşurken emir cümleleri kullanmak  Karşıdakini sorgulayıcı bir tutum sergilemek  Eleştirmek, yargılamak  Karşıdakini küçük görmek, önemsememek  Tehdit etmek, sen dilini kullanmak Buna göre aşağıdakilerin hangisinde iletişimi olumsuz etkileyen bir tutum olduğu söylenemez? A) Babasının Ahmet’e “hangi dersin iyi ki matematik notun yüksek olsun” demesi B) Annesinin Elif’e “biran önce yatağını topla, odanı temizle” demesi C) Kilosufazla olan Deniz’e arkadaşlarının sürekli “şişko” demesi D) Öğretmeninin Ali’ye “planlı ders çalışırsan başaracağına inanıyorum” demesi 8. Nasreddin Hoca, çağırıldığı bir ziyafete eski giysileriyle gitmiş. Kimse Hocanın farkına bile varmamış. Tek bir kişi çıkıp da: “Bu- yur Hoca’m!” dememiş. Nasreddin Hoca’nın, buna çok canı sıkılmış. Ama kerametin de giyiminde olduğunu anlamış. Hemen eve gelmiş. Bayramlık kürkünü giymiş. Sonra, kasıla kasıla ziyafet yerine yeniden gitmiş. Kapıyı çalmış. Bu gidişte hemen fark edilmiş. Büyük bir iltifatla karşılanmış. Hoca’ya ev sahipleri oturtacak yer bulamamışlar. “Buyurun Hoca’m, şu tarafa buyurun Hoca’m! şöyle oturun Hoca’m! yok yok, bu tarafa buyurun Hoca’m!” demişler ve sonunda Nasreddin Hoca, ziyafet sofrasının baş köşesine buyur edilmiş. Sıra yemeğe gelince, Nasreddin Hoca, kürkünün ucunu tabağa doğru uzatarak: “Ye kürküm ye.” demiş. Nasreddin Hoca’nın bu sözlerinden ziyafettekiler hiçbir şey anlamamışlar. “Hayrola, Hoca Efendi, ne diyorsun?” diye sormuşlar. Nasreddin Hoca, başından geçenleri açık açık anlatmış. Arkasından da eklemiş: “Bu ikram, bana değil, kürküme- dir. Onun için dedim ‘ye kürküm ye!” Verilen fıkrada iletişimi etkileyen, I. Ön yargılı olma II. Kılık kıyafet III. Emir verme unsurlarından hangileri üzerinde durulduğu söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) l ve lll D) ll ve lll 9. İnsanlar arası ilişkilerde bazen ne söylendiği değil, nasıl söylendiği daha önemlidir. Buna göre aşağıdaki davranışlardan hangisinin iletişimi zorlaştıracağı söylenebilir? 7. Sınıf A) Yüksek sesle müzik dinleyen yolcuyu muavinin diğer yolcuların rahatsız olduğunu söyleyerek kibarca uyarması B) Fırından ekmek almaya giden Çağrı’nın çalışana “Günaydın iki ekmek alabilir miyim?” demesi C) Fatih’in sınıfta çok konuşan arkadaşına “Başım ağrıdı sesini kes artık.” demesi D) Doktorun hastasına “İlaçlarınızı düzenli kullanırsanız çabuk iyileşirsiniz.” demesi FÖY - 2

10. Anadolu insanı bazen konuşmak yerine renklerle, sembollerle, motiflerle duygu ve düşüncesini ifade etmiştir. Bu yöntemlerden biri de dünyada “Türk Danteli” olarak tanınan iğne oyasının motifleridir. Anadolu kadını oyalarla sadece başörtüsünü süslemez, onları âdeta duygularının aynası olarak kullanır. İğne oyasıyla sevgi, acı, pişmanlık, öfke, düş kırıklığı, mutluluk gibi duyguları- nı dile getirir. Örneğin eşine kızan bir bayan acı biber oyası örter. Kayınvalidesine iyi bir mesaj iletmek isteyen yeni gelin, ça- yır çimen oyası işlenmiş yemeni hediye eder. Özellikle Mudurnu yöresinde yapılan çınar yaprağı oyası, uzun ömür ve bilgelik temennisi için işlenir. Portakal çiçeği oyası doğumla ölümü, gençlikle olgunluğu ifade eder. Verilen bilgiden hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Anadolu insanı sözsüz iletişim unsurlarını kullanmıştır. B) Duygularını farklı yollarla aktarmasını bilmiştir. C) Her dönemde farklı farklı yollarla iletişim sağlanmıştır. D) İletişimde beden dili daha çok tercih edilmiştir. 11. Anadolu insanı geçmişten günümüze yaşamını, görsel anlatımındaki zengin ifade gücüyle dile getirmiştir. Bu ifade yöntemle- rinden birini de halı ve kilim dokumalarında görürüz. Bu bakımdan halı ve kilim sadece bir yer yaygısı değildir. Aynı zamanda, onu dokuyan kişinin duygularını ve kültürel yaşantısını gösteren bir simgedir. Akrep motifi, Anadolu’da kötülüklere karşı korunma amacıyla kullanılan motiflerden biridir. Dışa- rıdan gelebilecek düşman saldırılarına karşı koruma özelliği olduğuna inanılmaktadır. Pıtrak tarlalarda bulunan, dikenleriyle insanlara ve hayvanlara yapışan bir bitkidir. Pıtrağın üze- rindeki dikenlerin kötü gözü uzaklaştırdığına inanan Anadolu insanı onu nazarlık motifi olarak kul- lanmıştır. “Pıtrak gibi” deyimi ağaçlardaki meyve bolluğunu ifade etmektedir, bu yüzden de un çu- vallarında, toprak kapların üzerinde kullanılmıştır. Kuş motifi, Anadolu’da çok çeşitli anlamlar ifade eden motiflerden biridir. Kuş motifi bazen sevgi- yi, sevinci ifade ettiği gibi bazen de haber beklentisini ve muradı ifade etmektedir. Hayat ağacı yaprak, çiçek ve dalların bulunduğu bu motif evreni temsil eder. Dünya, doğa, hayat, evrenin güzelliklerini temsil eder. Buna göre “kötü gözden korunma ve bolluk” mesajını vermek isteyen Ayşe hanımın yapacağı kilimde aşağıdaki görsel- lerden hangisini kullanması beklenir? A) B) C) D) 7. Sınıf FÖY -2

3. föy • Medyanın Hayatımızdaki Yeri 1. İnsanlık tarihi boyunca haberleşme için farklı araçlar kullanılmıştır. Buna göre, I. İletişim araçlarının çeşitliliği ve fonksiyonları zamanla gelişim göstermiştir. II. Hem görsel hem işitsel iletişim araçlarında gelişme yaşanmıştır. III. İletişimin gücü artmıştır. yorumlardan hangileri yapılabilir? A) Yalnız lll B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 2. Geçmişte insanlar kitlelere ulaşmak için farklı yöntemler kullanmıştır. Roma Senatosu aldığı kararları papirüsten üretilen bir çe- şit kâğıda yazdırmıştır. Papirüsleri senato duvarına astırarak alınan kararları halka duyurmuştur. Osmanlı Devleti’nde ise eski- den tellallar önemli haberleri halka açık yerlerde davul eşliğinde bağırarak duyurmuştur. Camilerin minarelerinden de köy ve- ya mahalle halkına duyuru yapılmıştır. İletişim alanındaki buluşların en önemlilerinden biri de Gutenberg (Gutenberk)’in XV. yüzyılda icat ettiği matbaadır. İnsan yaşamının toplumsal, bilimsel, kültürel ve siyasi alanlara en temel katkıyı bu büyük buluş sağlamıştır. Matbaa toplumların değişimini, gelişimini sağlayan itici bir güç olmuştur. Matbaanın bulunuşu gazeteciliğin geliş- mesine ve bir meslek olarak ortaya çıkmasına yol açmıştır. Böylece iletişimin en önemli araçlarından biri olan gazete insanla- rın yaşamına girmiştir. Buna göre iletişim araçları hakkında aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılabilir? A) İletişim araçları teknolojisinin gelişmesi kitlelere ulaşmayı kolaylaştırmıştır. B) En yaygın kullanım alanı olan iletişim aracı gazetedir. C) Kağıdın kullanılmasıyla yazılı iletişim hız kazanmıştır. D) Toplumun kültürel açıdan gelişmesine en büyük katkıyı matbaa sağlamıştır. FÖY - 3 7. Sınıf

3. İkili iletişim amacıyla kullandığımız bazı araçlar, teknolojik gelişmeler sonucu sosyal haberleşme aracı hâline gelmiştir. Örne- ğin telefon iki kişi arasında sözlü-işitsel bir iletişim aracı olarak kullanılıyordu. Günümüzde akıllı telefon işitsel, görsel ve birçok fonksiyonu olan etkileşimli bir araç hâline gelmiştir. Teknoloji sayesinde iletişim araçlarının çeşitliliği artmıştır. Günümüzde gör- sel, işitsel, hem görsel hem de işitsel birçok iletişim aracını kullanıyoruz. Geleneksel iletişim araçları yanında kitle iletişim araç- larının çeşitliliğinin artması “medya” kavramını ortaya çıkarmıştır. Medya; gazete, dergi, radyo, televizyon ve genel ağ gibi kit- le iletişim araçlarının tümünü kapsayan genel bir terimdir. Özellikle genel ağın getirdiği özgür ve geniş alan kitlelerin seslerini duyurmasını kolaylaştırmıştır. Medyanın, sosyal iletişim ve etkileşim gücü artmıştır. Bu gelişmeler günümüzde “sosyal medya” ve “dijital medya” kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Buna göre teknolojik gelişmelerin iletişime katkısı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İkili ilişkilerde azalmalar olmuştur. B) Daha geniş kitlelerle iletişim kurulmasını kolaylaştırmıştır. C) Sosyal iletişimin artmasını sağlamıştır. D) İletişimin hız kazanmasını sağlamıştır. 4. Dünyada kitle iletişim araçlarının etkili olarak kullanılması kitap, gazete ve dergi gibi yazılı basın araçları ile başlamıştır. Radyoyu İtalyan Guglielmo Marconi (Gulyemmo Markoni) icat etmiştir.Türkiye’de radyo yayıncılı- ğı 1927 yılında devlet radyosu olarak başlamıştır. 1990 yılında ise özel radyolar açılmaya başla- mıştır. Televizyonun mucidi İngiliz John Logie Baird’dir. Televizyon icat edildiğinde bir film şirketi sahibi “İnsanlar bu makinenin başında saatlerce neden otursunlar, sıkılırlar ve kısa süre içinde kullanma- yıp atarlar.” diye bir öngörüde bulunmuştur. Öngörüsü tutmamış olacak ki televizyon, bugün en yaygın kullanılan kitle iletişim araçlarından biridir. Genel ağ ilk defa 1969 yılında Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından, bilgisayarları birbirine bağlayarak verilere aynı anda ulaşmayı sağlayan bir proje olarak başlatıldı. 1990 yılında İsviçre’nin Cenevre şehrinde kurgulanan World Wide Web [Vörld Vayd Veb (Dünya çapında ağ / www)] sa- yesinde her bilgi bilgisayar ekranında görünen bir belge olarak sunuldu. Verilen gelişmelerin, I. Kültürel alışverişi sağladığı II. Uzağımızdaki olaylardan kısa sürede haberdar olmamızı sağladığı III. Bilgi alışverişini hızlandırdığı hangilerine neden olduğu söylenebilir? A) Yalnız lll B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 5. Mustafa Kemal’in doğduğu ve çocukluğunun geçtiği Selânik, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki gelişmiş şehirlerinden biriydi. Selânik, Osmanlı’nın Batı’ya açılan kapısı konumundaydı. Selânik’te Türkçe, Rumca, Bulgarca ve İbranice yayımlanan resmi vilayet gazetesinin yanı sıra Avrupa’da çeşitli dillerde basılan gazete, dergi ve kitapları takip etme imkânı da vardı. Buna göre Avrupa’daki kitle iletişim araçlarının Selanik’te takip edilebiliyor olması aşağıdakilerden hangisini sağladı- ğı söylenemez? A) Kültür aktarımını B) Siyasi işlerin gelişmesini C) Bilgi akışını D) Yaşanan olaylardan haberdar olmayı 7. Sınıf FÖY - 3

6 ve 7. soruları aşağıdaki metinden yararlanarak cevaplayınız. Kitle iletişim araçları içinde televizyonun önemli bir yeri vardır. Toplum üzerinde özellikle de çocuklar üzerinde önemli bir etkisi olan televizyon bilgilendirme amaçlı kullanıldığı gibi toplumun kültürel yapısını istenilen yönde değiştirmek için de kullanılabilir. Özellikle televizyonda yayımlanan reklamlar, toplumun bazı değerlerini yıpratabilir ya da tamamen değiştirebilir. Çağımızda tü- ketimin artmasında özellikle görsel medyanın merkezindeki televizyon ile yapılan reklamlar etkili olmaktadır. Reklamlara maruz kalan insanlarda ‘‘Tüketilmeden mutlu olunmaz.’’ bilinci oluşturulur ve toplumun tüketim alışkanlıkları değiştirilir. Dolayısı ile ken- di kültürüne ait olmayanı yiyip içen, kendi kültürüne ait olmayanı giyinen ve kendi kültürüne ait olmayan müziği dinleyen bir top- lum oluşur. 6. Buna göre televizyon ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılabilir? A) En hızlı kitle iletişim aracı olduğu B) Toplumda değişimlere neden olabileceği C) Amacına uygun kullanıldığında faydalı olabileceği D) Toplumsal hayatta kullanılan ilk kitle iletişim aracı olduğu 7. Buna göre televizyonun kültürümüze etkilerine, I. Sünger Bob çizgi filminin etkisiyle hamburgerin yaygınlaşması II. Ninja Kaplumbağalar çizgi filminde pizza gören çocuğun annesinden pizza istemesi III. Scooby-Doo çizgi filminin sandviçi yaygınlaştırması hangileri örnek gösterilebilir? A) Yalnız ll B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 8. Günümüzde iletişim aracı olarak kullanılan Genel Ağ, bilgiye ve habere ulaşmamızda kolaylık sağlamaktadır. Bu durum Genel Ağ üzerinden eğitim (e-eğitim) anlayışını ortaya çıkarmıştır. E-eğitim ilköğretimden yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde fırsat eşitliğine katkı sağlamıştır. Genel Ağ, haberi ve bilgiyi pek çok kaynaktan alabilme imkânı sunmaktadır. Bu da bireylerin kişisel gelişimlerine olumlu katkı sağlamıştır. Genel Ağ üzerinden ticaret imkânı, bireylerin alışveriş yapma alışkanlıklarını da değiştirmektedir. Sanal market veya e-market alışveriş, yeni bir ekonomik kültür anlayışı ortaya çıkarmıştır. Kitle iletişim araçlarındaki gelişmeler aynı zamanda devlet hizmetlerine de yansımıştır. Devlet ile birey arasındaki ilişki ya- vaş yavaş elektronik ortama taşınmaktadır. Artık pek çok sınav başvurusu, yazışma ya da devlet kurumlarıyla ilgili işlem- ler Genel Ağ ortamında yapılabilmektedir. E-devlet projesi ile vatandaşlara daha hızlı hizmet verilmesi amaçlanmıştır. Ay- rıca çeşitli devlet kurumları kötü alışkanlıkları bırakma, trafik kurallarına uyma gibi konularda medya yardımıyla insanlara ulaşmaktadır. Buna göre kitle iletişiminin gelişmesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı alanlarda insanların işini kolaylaştırdığı B) Zaman tasarrufu sağladığı C) Devletle ilgili işleri ve bilgi akışını hızlandırdığı D) Suç oranlarını artırdığı FÖY - 3 7. Sınıf

9. Türkiye Depremden Sonra Van İçin Tek Yürek Oldu! Tarih boyunca hayırseverliğin timsali olan Türk milleti, televizyon kanalları aracılığıyla düzenlenen yardım kampanyasında eşine az rastlanır bir dayanışma örneği gösterdi. Özel televizyon kanalları tarafından düzenlenen kampanyalarda yaklaşık 127 milyon lira para toplandı. Gelen her telefon ile toplanan paralar, umutları daha da arttırdı... Gelen her telefon bizi birbi- rimize daha çok yaklaştırdı... Sadece yurt içinden değil dünyanın dört bir yanından da Van için yardım yağdı... (Genel Ağ'dan Düzenlenmiştir.) Verilen Genel Ağ haberinden hareketle kitle iletişim araçları ile ilgili, I. Toplumda yardımlaşma ve dayanışma duygusunu artırdığı II. Yaşanılan olaylardan haberdar olunmasını sağladığı III. Birlik ve beraberlik duygularını pekiştirdiği hangileri söylenebilir? A) Yalnız ll B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 10. RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), radyo, televizyon ve Genel Ağ faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle görevlen- dirilmiştir. Bu kurum akıllı işaretler gibi projeler geliştirerek başta çocuklar olmak üzere aileleri bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Bu amaçla Millî Eğitim Bakanlığı ve RTÜK iş birliğiyle “Medya Okuryazarlığı” projesi hazırlanmış ve uygulanmıştır. Medya okur- yazarlığı dersinin amacı öğrencinin medya karşısında pasif bir alıcı olmak yerine medyayı okuyabilecek bilince ulaşmasını sağ- lamaktır. Aynı zamanda ekranda izlediklerini “gerçeklik” ve “kurgu” bakımından ayırt etme becerisi kazandırmaktır. Buna göre teknolojik gelişmelerin iletişime katkısı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kitle iletişim araçlarının yayınlarını denetlemek B) Kitle iletişim araçlarının kullanımı ile ilgili toplumu bilinçlendirmek C) Millî Eğitim Bakanlığının eğitim işlerini denetlemek D) Çocukların medya araçlarını doğru kullanmasını sağlamak 11. RTÜK akıllı işaretlerin televizyonlarda kullanımını zorunlu kılmıştır. Akıllı işaretler, televizyon yayınlarının içeriğiyle ilgili bilgilen- dirici bir sınıflandırma sistemidir. Bu sistem, çocukları televizyon yayınlarının olası zararlarından korumak için anne ve baba- lara yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. 7 yaş ve üzeri izleyiciler 13 yaş ve üzeri izleyiciler 18 yaş ve üzeri izleyiciler Genel izleyici kitlesi Şiddet / Koru unsurları Olumsuz örnekler oluşturabilecek davranışlar Buna göre aşağıdaki örneklerden hangisinde akıllı işaretlerin doğru kullanıldığı söylenemez? A) 13 yaşındaki Elif’in ailesi ile birlikte üzerinde genel izleyici kitlesi sembolü bulunan belgeseli izlemesi B) 7 yaşındaki Çağrı’nın üzerinde şiddet/korku sembolü bulunan filmi izlemesi C) 16 yaşındaki Bahadır’ın, üzerinde 18 aş ve üzeri izleyiciler için sembolü bulunan filmi izlemeyip kanal değiştirmesi D) Çocukların medya araçlarını doğru kullanmasını sağlamak 7. Sınıf FÖY - 3

4. föy • Özgürüm, Sorumluluklarımın Olduğu Yere Kadar 1. Haber, bilgi ve düşüncelerin iletişim araçları vasıtasıyla serbestçe elde edilebilmesi, açıklanabilmesi ve yayılabilmesine ............. denir. Verilen ifadeye göre yukarıdaki boşluğa seçeneklerden hangisi getirilebilir? A) sorumluluk B) hak C) kitle iletişim özgürlüğü D) medya okuryazarlığı 2. Kitle iletişim özgürlüğünün gerçekleşebilmesi bazı temel unsurlara bağlıdır. Bunlar haberleşmeye ulaşabilme hakkı, haberi açık- layabilme hakkı ve haberi yayabilme hakkından oluşmaktadır. Araştırma, öğrenme ve haber alma özgürlükleri, düşünce özgür- lüğünün temelini oluşturur. Düşünce özgürlüğünün anlamlı olabilmesi için insanlara yalnızca özgür düşünme olanağı değil, ay- nı zamanda düşüncelerini özgürce açıklama ve iletme olanağının da tanınmış olması gerekir. Buna göre aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) İnsanlar haklarının bilincinde olmalıdır. B) Sadece sorumlulukların yerine getirilmesi iletişim özgürlüğü için yeterlidir. C) Düşünce özgürlüğünün olabilmesi düşüncelerin özgürce açıklanabilmesi ile bağlantılıdır. D) Düşüncelerini özgürce ileten bir toplumda düşünce özgürlüğü mevcuttur. 3. Bilgi, görüş ve düşüncelerin paylaşılmasını sağlayan, sosyal örgütlenmeyi güçlendiren, kamuoyu oluşturan kitle iletişim araç- ları; ayrıca insanın anlama, anlatma, öğrenme ve eğitim görme gibi temel ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. İnsan ilişkilerini de- ğiştirip geliştirme, yeni davranış ve tutum kalıplarını, görüş ve düşünce akımlarını yaygınlaştırmada da oldukça etkilidirler. Bu kadar çok alanda etkili olan kitle iletişim araçlarının topluma karşı sorumlulukları olduğu gibi toplumunda sahip olduğu hak ve sorumlulukları vardır. Buna göre kitle iletişim araçlarının topluma karşı sorumlulukları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Doğru haber yapmak B) Toplumun çıkarlarına uygun davranmak C) Halkı ayaklanmaya sürüklemek D) Toplumdaki birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek 4. ..................................................... • Özel hayat gizliliği • Düşünce özgürlüğü • Toplantı ve dernek kurma hakkı • Fikir özgürlüğü • Bilgi edinme hakkı • Haber alma hakkı • İfade özgürlüğü • Kitle iletişim araçlarından yararlanma hakkı • Haber yapma hakkı Yukarıdaki afişe verilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Hak ve Sorumluluklarımız B) İletişime Dayalı Hak ve Özgürlüklerimiz C) Eğitime Dayalı Haklarımız D) Vatandaşın Uyması Gereken Kurallar FÖY - 4 7. Sınıf

5. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 19: Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar. 1982 Anayasası Madde 26: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Verilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hem ulusal hem de uluslararası alanda düşünce hürriyetine yer verildiği B) Haklarımızın yasalarla güvence altına alındığı C) Bilgiye ulaşmanın önünün açıldığı D) Sadece kitle iletişim araçları için konulmuş kurallar olduğu 6. “Kitle iletişim araçları halkın doğru haber alma hakkını yerine getirmelidir.” diyen Berk Öğretmen aşağıdakilerden hangisi- ni doğru habere örnek gösteremez? A) Aşırı yağışlar sonucu İstanbul’da oluşan sel olayının trafiği aksatması haberini B) Van’da yaşanan deprem sonrası Vali’nin Vanlılara geçmiş olsun mesajının televizyonda haber yapılmasını C) Cumhurbaşkanının halka yaptığı konuşmanın televizyonlarda canlı yayınlanmasını D) Kuyumcuya yapılan soygun olayında suçu kesinleşmeyen Ahmet’in resimlerinin gazetede yayınlanmasını 7. “Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir di- nin gereklerini yerine getirmek veya getirmemek hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine, vicdanına egemen olunamaz. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre say- gı duyulur.” Mustafa Kemal Atatürk Verilen sözünden hareketle Mustafa Kemal Atatürk'ün, I. Özgür düşünceyi desteklediği II. Fikir hürriyeti ile cumhuriyeti bağdaştırdığı III. Kendi düşüncelerine uyan fikirlere saygılı olunacağı hangilerini vurguladığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 8. Medyanın kitle iletişiminde önemli görevleri ve sorumlulukları vardır. Doğru haber yapma ve yayma bunların başında gelir. Ta- rafsız olmak ve özel hayata saygılı olmak medya ve basın yayın kuruluşlarının uyması gereken ilkelerdendir. Medya yayınları çocukların yaşına uygun dil, müzik, mizah, karakterler ve öyküler kullanmalıdır. Medya yayınları çocukların gelişimine ve aile yaşamına zarar verecek olursa medya yayınına sansür (yayın yasağı) getirilebilir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde bu durum ile çelişen bir haber yapılığı söylenebilir? A) Vefat eden Sezai Karakoç’un anılarının ailesinin izni ile yayınlanması B) Belediye başkanlığına adaylığını koyan Semih Bey’in farklı kanallarda projelerini anlatması C) Ailesiyle tatil yapan ünlü sanatçının izinsiz olarak çekilen fotoğraflarının paylaşılması D) Çocukların Türkçeyi daha güzel konuşması için çocuk kanalında çizgi filmlerin yayınlanması 7. Sınıf FÖY - 4

9 ve 10. soruları aşağıdaki bilgilerden yararlanarak cevaplayınız. Aşağıda Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'nde yer alan bazı maddeler verilmiştir. Madde 12: Taraf devletler görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini ser- bestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak gereken özen göste- rilmek suretiyle tanırlar. Madde 13: Çocuk düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir. Bu hak ülke sınırları ile bağlı olmaksızın yazılı, sözlü, ba- sılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir. Madde 17: Taraf devletler kitle iletişim araçlarının önemini kabul eder. Çocuğun özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlaki esenli- ği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. 9. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Çocukların kitle iletişim özgürlüğünden doğan haklarının korunması amaçlanmıştır. B) Her çocuk yalnızca kendi ülkesinde düşüncelerini özgürce açıklama imkânına sahiptir. C) Çocukların düşüncelerini açıklamaları ancak yazılı yolla olabilir. D) Kitle iletişim araçlarının çocukların zihinsel sağlığını koruması yeterlidir. 10. Buna göre, I. 10 yaşındaki Zehra’nın uluslararası bir resim yarışmasına ‘‘Dünya Çöl Olmasın’’ konulu bir resim yapıp göndermesi II. 5-A sınıfı öğrencilerinin hayvanların korunmasına yönelik bir dergi çalışması yapmaları III. Ahmet ve arkadaşlarının kitle iletişim araçlarının yararlarına yönelik yerel bir radyoda program yapmaları hangi çocukların kitle iletişiminden yararlandıklarını gösterir? A) Yalnız ll B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 11. Aşağıda 1982 anayasasında basın hürriyeti ile ilgili bazı maddeler verilmiştir. Madde 22: Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Madde 26: Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri, dev- letin ülkesi ve milleti bölünmez bütünlüğünün korunması, ... amaçlarıyla sınırlanabilir. Madde 28: Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde bu maddelere aykırı davranıldığı söylenebilir? A) İzmir’de meydana gelen depremin haberlerde duyurulması üzerine bölgeye yardım ekiplerinin toplanması B) Meydana gelen trafik kazasının haberlerde verilirken kaza anının gölgelendirilmesi C) Devletin bütünlüğüne zarar verici programlar yapan TV kanalının kapatılması D) Yerel seçimlerde belediye başkanlığına adaylığını koyan Ahmet Bey’in projelerini TV kanalında anlatmasının engellenmesi FÖY - 4 7. Sınıf

11. Madde 32: Düzeltme ve cevap hakkı (tekzip), ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hâllerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa yayım- lanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde ka- rar verilir. Madde 21: Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya baş- kalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kanunla yetkili kılınmış merciinin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciinin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, el koyma kendiliğinden kalkar. Buna göre anayasa ile, I. Kişilerin özel hayatlarının güvence altına alındığı II. Gerçekliği olmayan haberlerin düzeltilebildiği III. Hukuka ve kamu düzenine aykırı görülmediği sürece kimsenin konutuna dokunulamayacağı hangilerinin sağlandığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 12. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağ- Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe lığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dinî inanç- hiç kimse “suçlu” ilan edilemez. ları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz. BASIN YAYIN İLKELERİ Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerek- Şiddet ve zorbalığa özendirici, insani değerle- tirdiği durumlar dışında yayın konusu olamaz. ri incitici yayın yapmaktan kaçınılır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde basın yayın ilkelerine uygun davranıldığı söylenebilir? A) Okulların açıldığı ilk günü haber yapmak isteyen bir gazetecinin gittiği okulda idareden ve öğrencilerden habersiz fotoğraf- lar çekip paylaşması B) Ünlü şarkıcının ailesiyle çıktığı tatil fotoğraflarının gizlice paylaşılması C) Kitle iletişimin daha verimli kullanılmasına yönelik yapılan seminerin You Tube’da yayınlanması D) Hırsızlık suçu ile yargılanan bir kişinin ailesinin fotoğraflarının TV’de paylaşılması 7. Sınıf FÖY - 4

5. föy • Osmanlı Devletinin Kuruluşu l 1. 11. yüzyıldan itibaren Orta Asya’da (Türkistan) yaşayan Türk boyları Büyük Selçuklu Devleti’nin yönlendirmesiyle Anadolu’ya göç etmeye başladılar. 1071’de Büyük Selçuklu Devleti’nin Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatorluğu’nu mağlup etmesiyle Anadolu, Türklerin güvenle yerleşebilecekleri bir yurt hâline geldi. 15. yüzyıla kadar Orta Asya’dan Anadolu’ya Türk boylarının göçleri devam etti. Buna göre Anadolu’nun Türkler için yerleşim yeri olmasında aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir? A) Güvenli hâle gelmesi B) Bizans'ın iyi idaresi C) Taht kavgalarının yaşanmaması D) Topraklarının verimli olması 2. Malazgirt zaferinden sonra yurt edinmek için Anadolu’ya gelen boylardan biri de Kayılardı. Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alaed- din Keykubat, eski gücünü yitirmiş olan, taht kavgaları ile uğraşan Bizans Devleti sınırına uç beyleri yerleştiriyordu. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, Ertuğrul Bey idaresindeki Kayıları ilk olarak Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine yerleştirdi. Daha sonra Kayılara Söğüt ve Domaniç yörelerini yaylak ve kışlak olarak verdi. “Türkiye Selçuklu Devleti, Moğol saldırılarıyla zor durumda kalınca Ertuğrul Gazi’den yardım istedi. Sultan Alaaddin Key- kubat, Kayı boyunun başında bulunan Ertuğrul Gazi’ye yardımlarından dolayı kışlak olarak Söğüt’ü, yazlak olarak da Domaniç’i verdi.” İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi Yukarıdaki bilgilerden hareketle Kayıların Anadolu'ya yerleşmesi ile ilgili, I. Malazgirt zaferinin etkili olduğu II. Güvenlik amaçlı yerleştirilen boylardan olduğu III. Yardımlarının karşılığında Anadolu'da toprak edindiği yorumlarından hangileri yapılabilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 3. Kayı boyunun bağlı olduğu Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı Alâeddin Keykubad, Ertuğrul Gazi’yi Bizans İmparatorluğu’na karşı gaza ve cihat yapmak ve bu devletin topraklarını fethetmek için görevlendirdi. Bizans, bu dönemde eski gücünü yitirmiş- ti. Toprakları daralmış, İstanbul, Edirne, Bursa ve İznik gibi şehirlerdenibaret bir devlet hâline gelmişti. Bizans İmparatoru, top- rakları üzerindeki otoritesini kaybetmişti. Bizans’ın şehir ve kasabalarını yöneten tekfurlar(valiler) imparatorun emirlerini çoğu zaman yerine getirmiyorlardı. Tekfurlar yönettikleri yerlerdeki halktan ağır vergiler alıyorlardı. Bu nedenle Bizans topraklarında yaşayan halk yönetimden memnun değildi. Kayıların yerleştiği Söğüt ve Domaniç’te Bizans halkı ile yan yana idi. Türklere gös- terildiği gibi adaletli bir yönetim uygulanıyor onların da güvenliği sağlanıyor ve pazarlarda serbestçe mallarını satmalarına izin veriliyordu. Türkiye Selçuklu Devleti’nin 1243’te Kösedağ Savaşı’nda Moğollara yenilmesi Anadolu’daki siyasi yapıyı değiştir- di. Türkiye Selçuklu Devleti gün geçtikçe zayıflamaya başladı. Anadolu’nun ortasında ve doğusunda Moğol baskısı arttı. Bu baskıdan kaçan Türk boyları Anadolu’nun batısına yerleşerek Türk beylikleri kurmaya başladılar. Buna göre 13. yüzyılda Anadolu’nun durumu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Siyasi çekişmelerin olduğu B) Otorite boşluğunun yaşandığı C) Bizans'ın güç kaybettiği D) Bizans tekfurlarının Anadolu'yu iyi yönettiği FÖY - 5 7. Sınıf

4. Ertuğrul Bey’in 1281’de vefat etmesiyle Kayıların başına küçük oğlu Osman Bey geçti. Osman Bey babasının Bizans’a karşı yürüttüğü gaza ve cihat anlayışını devam ettirerek bu devletin İnegöl, Yarhisar, Bilecik, Karacahisar gibi pek çok yer- leşim yerini fethetti. Taht kavgaları ve iç karışıklıklar içinde olan Bizans İmparatorluğu’nun sınırında yer alması ve yalnız- ca bu devletle mücadele etmesi beyliğin kısa sürede önemli bir güç hâline gelmesini sağladı. Müslüman olmayan Bizans’a karşı gaza ve cihat yapılması Moğol baskısından kaçan gazilerin ve Türk beyliklerinin desteğini sağladı. Topraklarına ga- zilerin yanında çok sayıda tüccar, zanaatkâr, ilim ve devlet adamı da sığındı. Bunlardan biri de Şeyh Edebâli idi. Şeyh Ede- bâli, Anadolu’da farklı meslekten kişilerin bir araya geldiği dinî ve iktisadi bir teşkilat olan Ahilerin önde gelenlerindendi. Osman Bey’in Şeyh Edebal’nin kızı ile evlenmesi Ahilerin de desteğini almasını sağladı. Fethettiği yerlerde yaşayan hal- ka dil, din, ırk farkı gözetmeksizin adil davrandı. Türkiye Selçuklu Devleti’nin tamamen Moğolların hâkimiyeti altına girme- siyle diğer Türk beylikleri gibi bağımsız hareket etmeye başladı. Buna göre Osmanoğulları Beyliği ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kurulduğu coğrafyanın avantaj sağladığı B) Hoşgörülü bir politika takip ettiği C) Takip ettiği fetih politikası sayesinde farklı kesimlerden destek sağladığı D) Türkiye Selçuklu Devleti'ne son verdiği 5 ve 6. soruları aşağıdaki haritadan yararlanarak cevaplayınız. BİZANS İMPARATORLUĞU 5. Kösedağ Savaşı’nda (1243) Türkiye Selçuklu Devleti, Moğollara karşı ağır bir yenilgi aldı ve yıkılış sürecine girdi. Moğolların Türkiye Selçuklu Devleti üzerindeki baskısı iktidar boşluğuna neden oldu. Bu durum Anadolu’nun çeşitli bölgelerine yerleştiri- len Türkmen boylarının bağımsızlıklarını ilan etmesine yol açtı. Böylece Anadolu’da İkinci Beylikler Dönemi başladı. Osman Bey de bu dönemde beyliğini kurdu. Buna göre Kösedağ Savaşı'nın sonuçları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anadolu'daki siyasi birliğin bozulduğu B) Anadolu'da bağımsız birçok beyliğin kurulduğu C) Kayı boyunun bağımsız bir beylik hâline geldiği D) Bizans'ın Anadolu üzerindeki kontrolünü tekrar artırdığı 7. Sınıf FÖY - 5

6. Verilen harita ve bilgiden hareketle Kayı boyu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bizans sınırına yakın kurulmuştur. B) Kösedağ Svaşı'nın sonucunda devlet olarak ortaya çıkmıştır. C) Anadolu'daki diğer beylikleri otoritesi altına almıştır. D) Bizans yönetimi altına inmiştir. 7.  Osmanlı Beyliği’nin yurt edindiği topraklar Bizans İmparatorluğu‘nun büyük kent ve kasabaları ile komşuydu. Önemli tica- ret yolları üzerindeki bu şehirler ile yapılan ticaretten Osmanlı Beyliği önemli gelir elde ediyordu. Buraların fethedilmesi mev- cut ekonomik kaynakların Osmanlı Beyliği’ne geçmesini sağladı.  Osmanlı Beyliği kurulduğu sırada Anadolu’da ve Balkanlarda güçlü devletler yoktu. Bu durum Osmanlı Beyliği’nin büyüme- sini kolaylaştırmıştır. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu iç karışıklıklarla uğraşmaktaydı. Bizans İmparatoru kimi zaman kendisine bağlı “tekfur” denilen bölgesel yöneticilere bile söz geçiremiyordu.  Anadolu’daki beyliklerin çoğunluğu birbirleriyle komşuydu. Bundan dolayı topraklarını genişletebilmek için birbirleriyle mü- cadele etmek zorunda kalmışlardır. Osmanlı Devleti ise bulunduğu konumun sağladığı avantaj ile mücadelesinin çoğunu komşusu olan Bizans Devleti ile yapmıştır. Cihat olarak nitelendirilen bu mücadele diğer beylikler arasında Osmanlıya olan sempatinin artmasını sağlamıştır. Bu durum doğudan yeni gelen konargöçer Türklerin Osmanlı topraklarını tercih etmele- rine neden olmuştur. Buna göre yerleştiği coğrafyanın Osmanlı Devkleti'ne, I. Ekonomik avantajlarından faydalanma II. Siyasi boşluktan yararlanma III. Gücünü artırma avantajlardan hangilerini sağladığı söylenbilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 8. Aşağıda Osmanlı Devleti'nin ne zaman ve hangi olayadan sonra kurulduğuna dair ki görüş verilmiştir. Osman Bey’in bağımsızlığını ilanı Âşık Paşazâde Tarihi’nde şöyle anlatılmaktadır: Osman Bey’in Karacahisar’ı almasından sonra çok sayıda insanın gelip yerleşmesiyle Karacahisar kısa zamanda mamur oldu. Halk, Dursun Fakih’ten buraya kadı tayin etmesini ve cuma namazı kılınmasını istedi. Dursun Fakih, bu isteği Osman Bey’e iletti. Osman Bey “Ne gerekiyorsa yapılsın.” deyince Dursun Fakih: “Hanım! Sultandan izin almak gerektir.” dedi. Bu- nun üzerine Osman Bey: “Bu şehri kendi kılıcımla aldım, sultanın bunda ne dahli var ki ondan izin alalım, ona sultanlık ve- ren Allah bana da hanlık verdi. Eğer minneti şu sancaksa ben, kendi sancağımı kaldırarak düşmanlarla uğraştım. Eğer o, ben Selçuk hanedanındanım derse ben de Gökalp nesliyim. Eğer bu vilayete ben onlardan önce geldim derse Süleyman Şah dedem onlardan daha önce geldi.” dedi. Halk, bu sözlerden razı oldu. Kadılık ve hatiplik Dursun Fakih’e verildi. Cuma hutbesi Karacahisar’da okundu. Âşık Paşazâde Derviş Ahmed Âşıkî, Âşık Paşazâde Tarihi Tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık devletin 1302’de Koyunhisar Savaşı’ndan sonra kurulduğunu şöyle açıklamaktadır: Bir imparatorluk ordusuna karşı kazanılan Koyunhisar Savaşı, Osman’ı bölgede karizmatik bir bey durumuna getirmiştir. Çağdaş kaynak Pachymeres (Pakimeres) onun bu zaferle şöhretinin Kastamonu bölgesine kadar yayıldığını ve gazilerin onun bayrağı altına koşuştuklarını kaydeder. Bu zafer Osman’a bir hanedan kurucusu karizması kazandırmış, kendisinden sonra oğlu Orhan itirazsız beylik tahtına geçmiştir. Biz 1302 tarihini Osmanlı hanedanının, dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin kesin kuruluş tarihi olarak kabul edebiliriz. Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye Osmanlı Tarihi Üzerine Araştırmalar I, (Düzenlenmiştir.) Verilen bilgilerden hareketle Osmanlı Devleti ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 7. Sınıf A) Kesin kuruluş tarihinde farklı görüşler olduğu B) Kuruluş aşamasındaki başarıların toplumun desteğini almasını sağladığı C) Kurucusunun liderlik özelliklerinin etkili olduğu D) Anadoluda tüm siyasi otoriteyi ele topladığı FÖY - 5

9. Osman Gazi’nin ölümünden sonra yerine 1326 yılında oğlu Orhan Gazi geçti. Orhan Gazi, Karesioğulları Beyliği’nde yaşanan taht kavgasından istifade etti ve Karesioğulları Beyliği’ni ele geçirdi. Karesioğulları Beyliği’ni ele geçirmesi Osmanlı Beyliği’nin adalar denizi olan Ege’ye ulaşmasını sağladı. Osmanlı Beyliği Karesioğulları Beyliği’nin sadece topraklarına değil, donanma- sına da sahip oldu. Bu dönemde Bizans’a yapılan yardıma karşılık Gelibolu’daki Çimpe Kalesi’nin Osmanlı Beyliği’nin toprak- larına katılması, Türklerin Rumeli’ye geçişini sağladı. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yönetimin babadan oğula geçtiği B) Yeni toprakların ele geçirildiği C) Balkanlara geçişin sağlandığı D) Bizans ile antlaşma yapıldığı 10 ve 11. soruları aşağıdaki haritalardan yararlanarak cevaplayınız. Aşağıda Osman Bey ve Orhan Bey dönemlerinde Osmanlı sınırlarını gösteren haritalar verilmiştir. Bilecik Bilecik Söğüt Söğüt Karesioğulları Karesioğulları (1326 – 1362) (1281 – 1326) 10. Verilen haritalardan hareketle Orhan Bey Dönemi ile ilgili, I. Sınırların genişlediği II. Rumeliye geçişin sağlandığı III. Bursa’nın sınırlarına dahil edildiği hangileri söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 11. İlk yerleştiği yerler dikkate alındığında Osmanlı Devleti ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Batı yönünde ilerleme politikası izlediği B) İlk önce İstanbul'u ele geçirmeyi planladığı C) Anadolu beyliklerini otoritesi altına almayı amaçladığı D) Ele geçirdiği topraklardan yerli halkı çıkardığı 7. Sınıf FÖY - 5

6. föy • Osmanlı Devletinin Kuruluşu ll 1. 1326’da Bursa’yı fethederek burayı başkent yapan Orhan Bey, Kocaeli Yarımadası’na kadar fetihler yaptı. Bizans ordusunu Pelekanon (Maltepe) Savaşı’nda mağlup etti. 1331’de İznik’i ve 1337’de İzmit’i alarak kısa sürede Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu’daki topraklarını Osmanlı hâkimiyetine dahil etti. Fethedile şehirlere cami, medrese, imaret, han, hamam gibi eserler inşa ettirerek birer Türk şehri hâline getirdi. Bizans’ın Anadolu’daki topraklarını fethettikten sonra sıra Rumeli’deki topraklarına geldi. Taht kavgası yaşayan Bizans’ta imparator olmak isteyen Kantakuzen’in yardım isteği üzerine kendisine verilen destekle Kantakuzen amacına ulaştı. Bizans’ın Sırp ve Bulgar saldırıları karşısında yardım istemesi üzerine oğlu Süleyman Paşa ko- mutasında bir orduyu Rumeli’ye gönderdi. Tüm bu yardımların karşılığında Gelibolu’da bulunan Çimpe Kalesi 1353’te Osman- lı Devleti’ne verildi. Bu kaleyi Rumeli’deki fetihler için üs olarak kullanan Osmanlı Gelibolu ve Tekirdağ’ı fethetmeyi başardı. Fe- tihlerin artması ve sınırların genişlemesi üzerine “Yaya ve Müsellem” adıyla düzenli bir ordu kurdu. Devletin yönetiminde hülümdara yardımcı olması için vezir tayin etti ve devlet işlerinin görüşülmesi için devlet adamlarından oluşan Divan-ı Hüma- yun’u kurdu. Verilen bilgiden hareketle Orhan Bey Dönemi gelişmeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Devlet teşkilatlanmasına önem verilmiştir. B) Fethedilen yerler bayındır hâle getirilmiştir. C) Askerî alanda yeniliklere ihtiyaç duyulmuştur. D) Devlet yönetimi Divan-ı Hümayun'a bırakılmıştır. 2. Aşağıdakilerden hangisinin Orhan Bey Dönemi gelişmelerinden biri olduğu söylenemez? A) Divan teşkilatının kurulması B) Yaya ve müsellem birliklerinin kurulması C) Rumeliye geçilmesi D) Devşirme sisteminin uygulanması 3. Orhan Bey’den sonra Osmanlı tahtına geçen I. Murat, Rumeli’de gaza ve cihat yapmayı sürdürdü. Rumeli’nin fethine de- vam ederek Bizans ve Bulgar ordularını 1363’te Sazlıdere Savaşı’nda mağlup eden I. Murat Edirne’yi fethederek burayı hem devletin başkenti hem de Rumeli’deki fetihler için bir üs hâline getirdi. Ticaret yolları üzerindeki Edirne’nin alınması Osmanlı ticaretinin gelişmesini de sağladı. Osmanlı ilerleyişi karşısında Bulgar, Sırp, Eflak gibi Balkanlar’daki krallıklar bir- leşerek Haçlı orduları meydana getirdiler. Amaçları Osmanlı’yı Rumeli’den atmaktı. Haçlı orduları karşısında muzaffer olan I. Murat 1371’de Çirmen ve 1389’da I. Kosova savaşlarını kazandı. Böylece Bulgar ve Sırp krallıkları Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetini kabul etti. Oğlu Bayezid’i Germiyanoğlu beyinin kızı ile evlendirdi. Germiyanoğlu beyi, çeyiz olarak Kütahya ve çevresini Osmanlı Devleti’ne bıraktı. İyi ilişkiler içinde olduğu Hamitoğulları Beyliği’nden de Akşehir ve çevresini satın aldı. Böylece Anado- lu’nun önemli bir bölümüne hâkim oldu. Buna göre l. Murat Dönemi ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılabilir? A) Hem Balkanlarda hem de Anadolu'da sınırların genişliği B) Bizans'a son verdiği C) Balkan topraklarının tamamının hakimiyet alındığı D) Anadolu'da siyasi birliğin sağlandığı FÖY - 6 7. Sınıf

4. I. Murat Dönemi’nde Rumeli’de fetihlerin artmasıyla Yaya ve Müsellemler yetersiz kaldı. Bunun üzerine asker olarak yetiştir- mek üzere savaş esirlerinden ve Hristiyan ailelerin erkek çocuklarından seçilenler Türk ailelerin yanına verilerek Türk âdet ve gelenekleri ile İslam dininin esaslarını öğrenmeleri sağlandı. Daha sonra da bunları Kapıkulu Ocağına alınarak asker ihtiyacı- nın bir bölümü karşılandı. Buna göre yapılan uygulama ile, I. Ordunun güçlendirilmesi II. İhtiyacın karşılanması III. Türk kültürünün öğretilmesi hangilerinin amaçlandığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 5 ve 6. soruları aşağıdaki bilgiden yararlanarak cevaplayınız. Osmanlı Devleti, kuruluş sürecinde siyasi birlikten yoksun küçük devletlerin oldu- ğu Rumeli’de fetihler yapmaya ağırlık verdi. Fethedilen Rumeli’ye Anadolu’dan getirilen Türkler iskân edildi yani yerleştirildi. Osmanlı Devleti, “iskân politikası” adı verilen bu yöntemle fethettiği yerlere Türk nüfusunu yerleştirerek fethedilen bölgeyi Türkleştirmek ve İslamlaştırmak istemiştir. 5. Buna göre iskân politikası ile, II. Yeni fetihlere zemin hazırlamak III. Yerli halkı bölgeden çıkarmak I. Fetihlerin kalıcı olmasını sağlamak D) l, ll ve lll hangilerinin amaçlandığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll 6. İskân politikasının Osmanlı Devleti'ne, I. Siyasi lI. Kültürel llI. Askerî IV. Ekonomik C) l, lll ve lV D) l, ll, lll ve lV alanlarının hangilerinde katkı sağladığı söylenebilir? A) l ve ll B) ll ve lll 7 ve 8. soruları aşağıdaki bilgiden yararlanarak cevaplayınız. Osmanlı Devleti iskân politikasını uygularken, • İskâna tabi tutulan halktan vergi almaz, halkın birçok ihtiyacını karşılardı. • Aralarında sorun olan ya da güvenliği tehdit edebileceği düşünülen aileleri farklı yerlere iskân ederdi. • İskâna tabi tutulanlara toprak vererek boş arazilerin üretime katılmasını sağlardı. • İskâna tabi tutulanları genellikle yakın yerlerden getirirdi. • İskâna tabi tutulan halkın, belirli bir sebep olmaksızın en az beş yıl başka yere gitmesine izin vermezdi. 7. Buna göre iskân politikası uygulanırken aşağıdakilerden hangisinin esas alındığı söylenemez? A) Kalıcılığı sağlamak B) Üretimin devamlılığını sağlamak C) Toprağın boş kalmamasını sağlamak D) Toplumu itaate zorlamak 8. İskâna tabi tutulanların yakın coğrafyalardan getirilme sebebi olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Bölgeye uyum sağlamayı ve yerleştirmeyi kolaylaştırmak B) Farklı yerlerdeki Türklerin gelmek istememesi C) Balkanların Avrupa'ya yakın olması D) Bölgenin isyanlara açık olması 7. Sınıf FÖY - 6

9. “Osmanlı uygarlığı Balkanlardaki yaşamı etkilemiştir. Giyim kuşam, yeme içme, bir evin düzeni ve mobilyası vb. ile ilgili iki yüze yakın kelime Osmanlı kökenlidir. Bir odada oturulur, bir yatakta yatılır. Odanın bir döşemesi ve bir tavanı vardır. Kap kacak bir dolapta sıralanmıştır ve yemekler, içinde bir sofranın bulunduğu sofada yenir. Bir lokantanın yemek liste- sine bakan turist, Türk adları taşıyan hayli yemek ve tatlı görecektir orada. Doğu Avrupa halklarının üzerindeki bu derin etki, Türklerin oynadıkları rolü iyi gösteriyor. Yeni bir kent uygarlığının temellerini ilk atanlar Türkler olmuştur orada.” Robert Mantran (Rabırt Mentın), Osmanlı İmparatorluğu Tarihi: Cilt 1. Buna göre Balkanlarda Osmanlı izlerinin varlığı aşağıdakilerden hangisine kanıt oluşturur? A) Devşirme sisteminin uygulandığına B) İskân politikasının uygulandığı C) Rumeli'nin hâlâ Türklerde olduğuna D) Güçlü bir askerî teşkilatın kurulduğuna 10. I. Murat’ın I. Kosova Savaşı’nda şehit edilmesinden son- 12. Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti parçalanma- ra yerine geçen oğlu Yıldırım Bayezid hem Rumeli’de hem nın eşiğine geldi. Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında “Fet- de Anadolu’da kısa sürede önemli fetihler gerçekleştirdi. ret Devri” denilen ve 11 yıl devam eden taht mücadelesi Rumeli’de fetihler yaparken Anadolu’daki Türk beylikleri- başladı. Anadolu’daki Türk beyliklerinin birçoğu yeniden nin Osmanlı Devleti’ne karşı ittifak yapması üzerine Ana- kurulurken Rumeli’de bazı yerler kaybedilmekle birlikte dolu’ya geçerek Türk beyliklerinin birçoğuna son verdi. önemli bir kayıp yaşanmadı. Böylece Anadolu’da Türkiye Selçuklu Devleti’nden sonra siyasi birliği sağladı. Rumeli’de Eflak, Macar ve Bulgar gi- Bu durum aşağıdakilerden hangisine kanıt olarak gös- bi krallıkları Osmanlı’ya karşı kışkırtan Bizans İmparator- terilemez? luğu’na son vermek ve Anadolu ile Rumeli topraklarımız arasında bütünlüğü sağlamak için İstanbul’u kuşattı. Av- A) Anadolu'daki siyasi birliğin bozulduğuna rupa’da Macarların önderliğinde bir Haçlı ordusu Osman- B) Toprak kayıplarının yaşandığı lı topraklarına girerek Niğbolu Kalesi’ni kuşattı. Bunun üze- C) Osmanlı'da durgunluk döneminin yaşandığına rine İstanbul kuşatmasını kaldırarak Haçlılar üzerine D) Osmanlı'nın Anadolu'dan tamamen çekildiğine yürüdü. 1396’da gerçekleşen Niğbolu Savaşı zaferle so- nuçlandı. Bu zaferle Bulgar Krallığı, Osmanlı toprakları içi- Zeka Küpü Yayınları ne alındı. Bu savaşta elde edilen ganimetlerle Bursa’da Ulu Cami’yi inşa ettirdi. Verilen Bilgiden hareketle Yıldırım Bayezid Dönemi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anadolu ve Rumeli yönünde devletin sınırlarını geniş- lettiği B) Haçlı ordusu ile mücadele ettiği C) Anadolu ile Rumeli arasındaki toprak bütünlüğünü sağ- lamayı amaçladığı D) Bizans’a karşı Anadolu beyliklerinden yardım aldığı 11. Yıldırım Bayezid İstanbul’u ikinci kez kuşattığı sırada 13. Osmanlı Devleti’ni dağılmaktan kurtarmak ve birliğini ko- doğudan Anadolu’ya giren Timur ve ordusu nedeniyle rumak için kardeşleriyle mücadele etmek zorunda kalan kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı. Orta Asya’da güç- Çelebi Mehmet, tahta çıktığında Anadolu’daki Türk bey- lü bir devlet kurmuş olan Timur, sınırlarını genişletmek likleri ve Rumeli’deki krallıklarla mücadele etti. Karamano- ve üstünlüğünü Osmanlı Devleti’ne kabul ettirmek isti- ğulları bu beylikler içinde devleti en çok uğraştıran beylik yordu. 1402’de Timur’la Ankara Savaşı’nda karşılaştı. oldu. Akdeniz’de önemli bir donanmaya sahip olan Vene- Ordu içerisinde yer alan Anadolu beylikleri askerlerinin dik ile ilk deniz savaşı yaptı. Yeni güçlenen Osmanlı do- savaşta Timur’un safına geçmesiyle savaşı kaybetti. Ve- nanması bu savaşta başarılı olamadı. Devleti yeniden es- zirlerinin kaçma teklifini kabul etmeyerek sonuna kadar ki sınırlarına ulaştırmaya çalıştı. Yaptığı faaliyetler çarpıştı ancak esir düşmekten kurtulamadı. nedeniyle devletin ikinci kurucusu olarak kabul edildi. Buna göre Ankara Savaşı'nın sonucu ile ilgili, Buna göre Çelebi Mehmet ile ilgili aşağıdakilerden han- I. Osmanlı’nın güç kaybettiği gisi söylenebilir? II. Anadolu’daki beyliklerin desteğini alamadığı A) İstanbul'u almak için Bizans ile mücadele ettiği III. Anadolu’nun Timur hakimiyeti altına girdiği B) Osmanlı Devleti'ni yeniden toparladığı hangileri söylenebilir? C) Karamanoğullarına yenildiği A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll D) Denizlerde zaferle sonuçlanan savaşlar yaptığı FÖY - 6 7. Sınıf

14. “Ankara Savaşı'ndan sonra Anadolu'nun büyü kısmı Osmanlı Devleti'nin elinden çıkmıştır. Buna karşılık Rumeli'de büyük bir toprak kaybı yaşanmamıştır.” diyen bir tarihçi aşağıdakilerden hangisini bu durumun nedeni olarak gösterilebilir? A) Rumeli'de uygulanan iskân politikasını B) Bizans'ın desteğini almasını C) Beyliklerin desteğini almasını D) Timur'un topraklarını geri vermesini 13. Çelebi Mehmet'ten sonra hükümdar olan ll. Murat'ın yaptığı faaliyetler; • İstanbul’u kuşattı fakat alamadı. • Anadolu’da düzeni sağladıktan sonra Macarlarla 1444 yılında Edirne-Segedin Antlaşması’nı imzalayarak tahtı 2 yaşında- ki oğlu II. Mehmed’e bıraktı. • Avrupalı devletler anlaşmayı bozunca oğlunun da ısrarı ile tekrar tahta geçti. • 1444 yılında Varna Savaşı’nda Haçlı ordusunu bozguna uğrattı. • 1448 II. Kosova Savaşı’nda intikam isteyen Haçlıları tekrar yendi. Bu savaş ile Avrupalıların Türkleri Balkanlardan çıkar- ma ümidi kalmadı. Verilen bilgilerden hareketle ll. Murat dönemi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Fetih hareketlerine devam ettiği B) Balkanlardaki Türk hakimiyetini kesinleştirdiği C) Avrupa topraklarını ele geçirdiği D) Tahtı küçük yaşta oğluna bıraktığı 14. Aşağıda ll. Murat Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nin sınırlarını gösteren bir harita verilmiştir. ARNAVUTLUK Bilecik Söğüt Karesioğulları KARAMANOĞULLARI AKKOYUNLULAR KARAKO ll. Murat Dönemi Verilen haritadan hareketle ll. Murat Dönemi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Anadolu’nun tamamında hakimiyet sağlandığı B) Balkanlarda ve Anadolu’da toprakların genişlediği C) İstanbul’un Osmanlı sınırlarına dahil olduğu D) Anadolu’daki beyliklerin tamamının ele geçirildiği 7. Sınıf FÖY - 6

7. föy • Osmanlı Devletinin Kuruluşu lll 1. Osmanlı Devleti’nin küçük bir beylikten büyük bir devlet hâline gelmesinde ordunun önemli bir yeri vardır. Devletin kurucusu Osman Bey döneminde beyliğin düzenli bir ordusu yoktu. Orhan Bey döneminde fetihlerin artması ve sınırların genişlemesiy- le düzenli bir orduya ihtiyaç duyuldu ve “Yaya ve Müsellem” adıyla bir ordu kuruldu. Yayalar piyade, müsellemler ise atlı asker- lerden oluşuyordu. Ancak bu ordunun da asker ihtiyacını karşılayamaması nedeniyle I. Murat döneminde Kapıkulu Ocakları kuruldu. Daha sonraki dönemlerde orduya yeni sınıflar katıldı ve Osmanlı ordusu dünyanın en önemli askerî güçlerinden biri hâline geldi. Orhan Bey döneminde oluşturulan donanma devletin kuruluş döneminde kara kuvvetlerine göre ikinci planda kal- dı. Yıldırım Bayezid’den itibaren yeni tersanelerin yapılmasıyla Osmanlı donanması gelişmeye başladı. Verilen bilgiden hareketle kuruluşu döneminde Osmanlı Devleti’nin ordusu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) İlk zamanlarında düzenli birliklere sahip değildir. B) Sınırların genişlemesi orduda yeniliklere ihtiyacı artırmıştır. C) Deniz gücünde gelişme gösterememiştir. D) I. Murat döneminden itibaren orduda yeni sistemler uygulanmaya başlamıştır. 2. Osmanlı Ordusu Kara Kuvvetleri Deniz Kuvvetleri (Donanma) Kapıkulu Askerleri Eyalet Askerleri Kapıkulu Piyadeleri Kapıkulu Piyadeleri  Tımarlı Sipahileri  Yayalar ve Müsellemler  Acemi Ocağı  Silahtarlar  Azaplar  Yeniçeriler  Sipahiler  Akıncılık  Cebeciler  Topçular Verilen tablodan hareketle Osmanlı Devleti'nin, l. Denizlerde gelişmek ll. Gücünü artırmak lll. Sınırlarını korumak hangilerini amaçladığı söylenebilir? D) l, ll ve lll 7. Sınıf A) l ve ll B) l ve lll C) ll ve lll FÖY - 7

3. ... Vardılar, oğlan devşirdiler. Getirip Anadolu’da Türk kavmine üleştirdiler. Çift sürdüler. Bunlar hizmet gördüler ve Türkçe öğrendiler. Üç yıl, dört yıl olduktan sonra getirip devlet kapısında yeniçeri yaptılar. Ak börk giydirdiler. Asılda yeniçerinin kuruluşu budur. O vakitten beri adını yeniçeri koydular. Oruç Beğ Tarihi, s.38 Bir ülke alındıktan sonra padişah kâtibi o yöreye gelir ve erkek çocukları yeniçeri olarak askere alır. Her biri için beş al- tın öder ve onları Anadolu’ya yetiştirilecekleri yere gönderir. Şayet buradan aldığı çocuk yeterli ge mezse kendi ül- kesindeki erkek çocuklara sahip Hristiyanlara gider. Onlardan her şehrin payına düşen miktarda çocuğu toplar. Çocuk- lar kime emanet edildiyse o kişi çocukları yetiştirmekle ve sonra kendisine söylenen yere yollamakla mükelleftir. Geri alınan çocuklar savaş talimi yapmaya başlar. Padişah onlara ulufeleri öder. En iyilerini sarayına seçer ve ulufelerini artırır. Konstantin Mihailoviç (Sırp), Bir Yeniçerinin Hatıraları, s.115-116 (Düzenlenmiştir.) Yukarıda hakkında bilgi verilen askere alma sistemi aşağıdakilerden hangisidir? A) Devşirme sistemi B) Yaya ve müsellemler C) Tımarlı sipahiler D) Akıncılar 4 ve 5. soruları aşağıdaki konuşma balonundan yararlanarak cevaplayınız. Ben Kapıkulu Ocaklarında görev yapan bir yeniçeriyim. Rumeli’de bir köyde doğdum. Hristi- yan bir ailenin dört erkek çocuğundan biriydim. 14 yaşına geldiğimde köyümüze gelen görevl- iler ailemle görüşerek beni Kapıkulu Ocağına almak istediklerini söylediler. Ailem geçim zor- luğu içinde olduğu için ben de Kapıkulu Ocağına girmek istiyordum. Böylece köyümden ayrıldım ve görevliler beni Anadolu’da bir Türk ailenin yanına yerleştirdiler. Bu ailenin yanında Türkçeyi, Türk geleneklerini ve İslam dinini öğrendim. Daha sonra beni ilk askerî eğitimimi alacağım Acemi Ocağına aldılar. Buradaki düzenli eğitimin ardından Yeniçeri Ocağı’na geçtim. Bu siste- min adına “Devşirme Sistemi” denildiğini öğrendim. Biz yeniçeriler savaşta padişahın yanın- da yer alır, ordunun merkezinde bulunuruz. Kapıkulu Ocakları içinde görev yapan cebeciler silah yapımı ve onarımından, topçular ise top yapımı ve kullanımından sorumludurlar. Kapıku- lu süvarilerinden olan silahtar ve sipahiler ise savaşlarda padişahın güvenliğini sağlamakta or- dunun sancak ve hazinesini korumaktadır. Bizler devletimizin bize verdiği maaşla geçimimizi sağlarız. 5. Getirilen çocukların Türk ailelerinin yanına yerleştirilmesinin nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilemez? A) Türk kültürünü öğretmen B) Dil öğretmek C) Ailelerini unutturmak D) İslamiyet öğretmek 5. Hakkında bilgi verilen askeri grupla ilgili, I. Merkez ordusu olduğu II. Küçük yaşlardan itibaren eğitilmeye başlandığı III. Yeteneklerine göre sınıflara ayrıldığı hangileri söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll FÖY - 7 7. Sınıf

6. Ben bir Tımarlı Sipahiyim. Tımarlı Sipahiler olarak Osmanlı ordusunun en kalabalık sınıfını oluştururuz. Bizler devlete ait “dir- lik” adı verilen arazilerden topladığımız vergi gelirleriyle geçimimizi sağlarız. “Tımar Sistemi” de denilen bu sisteme göre savaş zamanı orduya katılırız. Barış döneminde ise vergisini aldığımız bölgelerdeki halkın güvenliğini sağlamakla sorumlu oluruz. Bi- zimle beraber eyalet askerleri sınıfında yer alan Yaya ve Müsellemler ordunun geçeceği yol ve köprülerin yapım ve tamirinden sorumludur. Azaplar, seferlere Anadolu’dan katılan bekâr Türk gençlerinden oluşur. Akıncılar, sınırlarda görev yapan, düşman topraklarına akınlar düzenleyen askerlerdir. Verilen askeri birlikleri Osmanlı Devletine yararları ile ilgili, I. Tımarlı sipahilerin vergilerle geçimlerini sağladıkları II. Savaş zamanında orduya destek oldukları III. Barış zamanında güvenliği sağlamakla görevli oldukları IV. Anadolu’nun imarıyla ilgilendikleri hangileri söylenebilir? A) l ve ll B) ll ve lll C) ll, lll ve lV D) l, ll, lll ve lV 7. Osmanlı Toplumu Yönetenler Yönetilenler Askerî de denilen ve vergi vermeyen yönetenler; ask- erî, idari, siyasi ve dinî yetkilere sahip devlet görevlile- Reaya olarak isimlendirilen yönetilenler şehirlerde, köy- ridir. Dinî konularda görüşüne başvurulan şeyhülislam- lerde ve konargöçer olarak yaylak ve kışlaklarda yaşayan, lar, medresede ders veren müderrisler, hâkimlik geçimini tarım, zanaat, ticaret ve hayvancılık yaparak görevini üstlenmiş kadılar, sancak denilen yerleri yöneten sağlayan kimselerdir. Reaya, askerî sınıftan farklı olarak sancak beyleri, eyalet askerlerinden tımarlı sipahiler vergi vermekle yükümlüdür. yönetenler kısmına örnek verilebilir. Verilen askeri birlikleri Osmanlı Devletine yararları ile ilgili, I. Vergi II. Uğraş alanı III. Devlet işlerine yakınlık D) l, ll ve lll hangilerinde farklılıklar olduğu söylenebilir? A) Yalnız l B) Yalnız ll C) l ve ll 8. Tarım: Osmanlı Devleti’nde tarım en önemli ekonomik faaliyetti. Tarım köylerde yaşayan reayanın başlıca ekono- mik faaliyetiydi. Köylüler toplumun en kalabalık kısmını oluşturuyordu. OSMANLI EKONOMİSİ Hayvancılık: Hayvancılıkla daha çok konargöçer yaşayan reaya geçimini sağlamaktaydı. Konargöçerler yazın sürüleri- yle yaylak denilen serin, otu bol, sulak yerlere çıkar, kışın ise kışlak denilen ve soğuktan korunaklı yerlere göç ederlerdi. Zanaat ve Ticaret: Şehirlerde zanaat ve ticaret başlıca ekonomik faaliyetlerdi. Üretim önceleri “Ahiler” ve daha son- ra“Lonca” adı verilen esnaf teşkilatları tarafından kontrol edilirdi. Dokumacılık, halıcılık, dericilik, madencilik oldukça gelişmişti. Bursa, Edirne, İzmir önemli ticaret merkezleriydi.Tüccarların konaklaması için kervansaraylar ve mallarını satabilmesi için hanlar yapılarak ticaretin gelişmesi sağlandı. Buna göre Osmanlı Devleti'nin ekonomik faaliyetleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Günümüzdeki ekonomik faaliyetlerle benzerlik göstermesi B) Ülke ekonomisine en önemli katkının ticaretten sağlandığı C) Köylülerin tarım ve ticareti birlikte yürttüğü D) Loncaların bütün ekonomik faaliyetleri dentlediği FÖY - 7 7. Sınıf

9. Aşağıda Osmanlı Dönemi'ne ait bazı minyatürler verilmiştir. Verilen görsellerden hareketle Osmanlı Devleti ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ekonomik faaliyetlerin çeşitlilik gösterdiği B) Halkın yalnızca köylerde oturduğu C) Halkın yarıdan fazlasının hayvancılık faaliyeti ile uğraştığı D) Şehirlerde lonca sisteminin uygulandığı 10. Osmanlı Devleti'nin siyasi güç olarak ortaya çıkmasında uyguladığı iskân politikasının, kurulduğu coğrafyanın ve as- kerî yapının faydası olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bu ifadeyi destekleyecek örneklerden biri değildir? A) Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği noktada ve önemli yollar üzerinde kurulması B) Tımar sistemi ile hem Anadolu’nun güvenliğinin sağlanması hem de devletin büyük bir ekonomik yükten kurtulması C) Yıldırım Bayezid’in esir düşmesi üzerine Çelebi Mehmet’in yönetimi ele geçirmek için kardeşlweriyle mücadele etmesi D) İskân politikası ile Rumeli’ye geçişlerin sistemli hâle getirilmesi ve imar faaliyetlerinin yapılması 7. Sınıf FÖY - 7

• Osmanlı Devleti'nin Fetih Siyaseti l 8. föy 1. 14. yüzyılın başlarında küçük bir beylik olan Osmanlı, kısa süre içinde Bizans İmparatorluğu’na ve Avrupa’daki devletlere kar- şı zaferler kazanan önemli bir siyasi güç hâline geldi. Bu başarıda Osmanlı Devleti’nin sistemli bir fetih siyaseti izlemesinin pa- yı büyüktü. Ertuğrul Gazi’den itibaren Osmanlı sultanları İslam dinini korumak ve yaymak amacıyla gaza ve cihat anlayışına bağlı hareket ederek fetihler gerçekleştirdiler. Bu doğrultuda Anadolu’daki Müslüman Türk beylikleri yerine daha çok Bizans ve Balkanlar’daki Hristiyan devletlerle mücadele ettiler. Osmanlı padişahları da bu anlayış doğrultusunda gazi unvanını kullandı- lar. Buna göre Osmanlı Devleti’nin fetih politkası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İslam dinini yaymayı görev bilmişlerdir. B) Batı medeniyetini ortadan kaldırmayı amaçlamışlardır. C) Sadece Bizans ile mücadele etmişlerdir. D) Gaza ve cihat anlayışı ile İslam devletlerini topraklarına dahil etmiştir. 2. Ey oğul, artık beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Çatışmalar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Bölmek bize bütünlemek sana… Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın! Ama bunları nerede ve na- sıl kullanacağını bilmezsen, öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Sabah rüzgârlarında savrulur gidersin. Daima sabırlı, se- batlı ve iradene hâkim olasın... Ey oğul! Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki devlet yaşasın! Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatında özellikle hangi unsura önem vermesi gerektiğine vurgu yaptığı söylene- bilir? A) Asker B) Ekonomi C) Siyaset D) İnsan 3. Osmanlı fetih siyasetinin başarılı olmasında istimâlet politikasının önemli bir yeri vardır. İstimâlet politikasıyla müsamaha (hoş- görü) ve tolerans göstererek fethedilen yerlerdeki gayrimüslim (Müslüman olmayan) halkı Osmanlı yönetimine ısındırmak amaç- lanmıştır. Fethedilen yerde yaşayan halka karşı müsamaha ile yaklaşılmış, din ve ırk ayrımı yapılmaksızın herkese adil ve eşit davranılmıştır. Osmanlı yönetimi onları Müslüman olmaları için zorlamamış dil, din ve yaşam biçimlerine karışmamıştır. Böyle- ce fethedilen yerlerde yaşayan halkın Osmanlı yönetimini kabulü kolaylaşmıştır. Buna göre Osmanlı Devleti’nin uyguladığı istimâlet politikası ile fethedilen yerlerde, I. Halkın sevgisini kazanmak II. Halkın inancını değiştirmek III. Etnik sınıfları birleştirmek hangilerini amaçladığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve lll C) lll ve lll D) l, ll ve lll FÖY - 8 7. Sınıf

4. Osmanlı istimâlet politikasının asıl dikkat çekici neticeleri Rumeli fetihlerinde ortaya çıkar. Edirne’nin alınmasından sonra gelişen fetihlerin sadece kılıçla değil, yerli Hristiyan halkın himaye edilip haklarının iadesi, onlara dinî serbestlik tanınma- sı ve vergi muafiyeti sağlanması gibi ısındırıcı bir politika sonucunda gerçekleştiği bilinmektedir. Eskisine oranla daha gü- venli bir hayata ve koruma altına alınmış haklara sahip olan Gayrimüslim tebaa ile uzun yıllar boyunca çok büyük prob- lemler ortaya çıkmamıştır. Osmanlıların asırlarca Balkanlar’da ve Orta Avrupa’da tutunabilme sebepleri bunlardır. Özellikle eski yönetimlerin baskısından ve ağır yüklerinden kurtulan Balkan köylüleri Osmanlıları kurtarıcı gibi görmüşler- dir. Balkanlar’da İslamiyet’in yayılmasında da istimâlet politikasının büyük rolü vardır. Mücteba İlgürel, “İstimâlet” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.23, s.362 (Düzenlenmiştir.) Buna göre istimâlet politikasının kolaylıkla uygulanmasında aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir? A) Güven oturmanın sağlanmış olması B) Yerli halkın eski yöntemlerinden çok sıkıntı çekmiş olması C) Hakların korunmuş olması D) Kurallara uymayanların topraklarından çıkarılması 5. Osmanlı Devleti, hâkimiyeti altında bulunan toplulukları inançlarına göre örgütleyip yönetmiştir. Osmanlı Devleti’nin kurduğu bu sisteme “millet sistemi” denilmiştir. Osmanlı toplumu Müslümanlar, Ortodokslar, Ermeniler ve Yahudiler olmak üzere başlı- ca dört milletten meydana gelmekteydi. Osmanlı sınırları içinde yaşayan Sırp, Rum, Bulgar gibi topluluklar Hristiyanlığın Orto- doks mezhebinden oldukları için bir millet kabul edilmişlerdir. Türk, Arap, Arnavut ve Boşnaklar ise Müslüman milletini oluştu- ran unsurlardandır. Ortodokslar, Ermeniler ve Yahudiler gayrimüslim milletleri oluştururdu. Bu milletlerin başında Osmanlı padişahına bağlı din görevlileri bulunurdu. Osmanlı Devleti gayrimüslim halkın sosyal ve kültürel yaşamına müdahale etme- miş, onların eğitim ve din gibi konularda kendi kararlarını alabilmelerine imkân sağlamıştır. Millet sistemi sayesinde Osmanlı Devleti, çeşitli inançtan toplulukların yan yana yaşamaları konusunda tarihî bir örnek durumundadır. Her dinden topluluk yan yana ibadet etme ve kendi kültürel kimliklerini koruma imkânı bulabilmiştir. Bu sayede inanç ve kültürlerini günümüze kadar ta- şıyabilmişlerdir. Buna göre millet sisteminin aşağıdakilerden hangisine katkı sağladığı söylenemez? A) Farklı milletlerin benliklerini kaybetmesini önlemesi B) Devletin farlı milletleri bir arada huzur içinde yaşamalarını sağlamasına C) Hükümdarın otoritesinin zayıflamasına D) Halkların haklarının korunmasına 6. Fatih Sultan Mehmet ile Trabzon seferinde yanında bulunan Uzun Hasan'ın annesi Sara Hatun arasında şu konuşma geç- miştir: Sara Hatun: “Hey oğul! Bir Trabzon için bunca zahmet çekmek nedendir?” dedi. Padişah cevap verdi: “Ana! Bu zahmet din yolunadır ki ahirette Allah’ın yanına varınca mahcup olmayalım. Zira bizim elimizde İslam kılıcı vardır, eğer bu zahme- te katlanmazsak bize gazi demek yalan olur.” dedi. Âşık Paşazâde Derviş Ahmed Âşıkî, Âşık Paşazâde Tarihi, s.240 (Düzenlenmiştir.) Bursa’nın fethinden sonra Orhan Bey ile Bursa tekfurunun veziri arasında şu konuşma geçmiştir: Orhan Bey, vezire, “Neden bunaldınız da hisarı verdiniz?” dedi. Vezir, “Sizin devletinizin günden güne büyüdüğünü, bizim devletimizin zayıfladığını gördük ve anladık. Babanız Bursa üzerine hisar yaptı gitti. Onun devleti köylerimizi zapt etti. Si- ze itaatle bağlandılar, bizi hiç anmaz oldular. Biz de onların huzura kavuştuklarını, bu huzur ve rahatlık sebebiyle bizi an- madıklarını, anmayacaklarını öğrendik. Biz de rahatlığa heves ettik.” dedi. Âşık Paşazâde Derviş Ahmed Âşıkî, Âşık Paşazâde Tarihi, s.74 (Düzenlenmiştir.) Kalıcı Osmanlı fetihleri çeşitli safhalardan geçerek gerçekleşmekteydi. Halil İnalcık’a göre fethedilen yer önce vergiye bağ- lanır, bunu alışma dönemi takip ederdi. Daha sonra halkın memnun olmadığı yerli hanedanın barışçı yollarla bertaraf edil- mesine sıra gelirdi. Ancak eski idari uygulamalar bütünüyle ve ani bir şekilde kaldırılmayıp Osmanlı sistemiyle uyumlu hâ- le getirilirdi. Dinî kurumlar ve gelenekler korunurdu. Böylece öteden beri baskı altındaki halk, bu uygulamalar sayesinde Osmanlı tebaasıyla uyum sağlar ve Osmanlılık kavramı etrafında birleşirdi. Mücteba İlgürel, “İstimâlet” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.23, s.362 (Düzenlenmiştir.) Buna göre Osmanlı Devleti’nde, II. İstimâlet politikası III. Gaza ve cihat anlayışı I. Millet sistemi hangilerinin uyguladığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve lll C) lll ve lll D) l, ll ve lll 7. Sınıf FÖY - 8

7. Osmanlı tarihçisi Aşıkpaşazade Osmanlı fetihlerinin kalıcı olmasında Abdalân-ı Rum (Dervişler), Ahiyân-ı Rum (Ahiler), Ba- ciyân-ı Rum (Kadınlar), Gaziyân-ı Rum (Gaziler ve Alpler) adı verilen teşkilatların da büyük katkısı olduğundan bahseder. As- kerlerden önce fethedilecek bölgeye gidip insanların gönüllerini kazanmaya çalışan kişilerin de fetihlerde büyük rolü vardır. Bu gönüllü insanlara derviş manasına gelen abdâl veya Abdalân-ı Rum deniliyordu. Bu dervişlerin faaliyetleri Anadolu’da İslâmi- yet’in yayılmasını sağladı. Şehir ve kasabalara yerleşen dervişler, toplumun bütün kesimleriyle yakın temas kurdu. Halk ara- sında gaza ve cihad anlayışını yaydılar. Bu durumun Osmanlı Devleti’nin siyasi güç olarak ortaya çıkmasında önemli katkısı oldu. Bunlar Anadolu’nun manevi mimarları Yunus Emre, Hacı Bektâş-ı Veli gibi şahsiyetlerin yolundan gidiyorlardı. Buna göre Osmanlı fetihleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Fetihler sadece silah yoluyla gerçekleşmemiştir. B) Önemli toprakların ele geçirilmesinde yalnızca dervişler etkili olmuştur. C) Dervişlerin askerle birlikte hareket etmesi fetihleri artırmıştır. D) Dervişler padişah tarafından görevlendirilmiştir. 8. 1451’de tahta çıkan II. Mehmet, Rumeli’de egemenliğin tam anlamıyla sağlanabilmesi için İstanbul’un fethini zorunlu görüyor- du. Ayrıca; • Bizans İmparatorluğu’nun Osmanlı şehzadelerini ve Anadolu beylerini Osmanlı aleyhine kışkırtması • İstanbul’un kara ve deniz ticaret yolları üzerinde önemli konuma sahip olması • Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantıyı sağlamak istemesi • İstanbul’un Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinin merkezi konumunda olması • Bizans İmparatorluğu’nun Avrupa devletlerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması • Hazreti Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) “İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” hadisinde İstanbul’u fethedecek olan komutanı ve asker- leri övmesi İstanbul’un fethini gerekli kılıyordu. Buna göre İstanbul’un alınmak istenmesinde, I. Siyasi II. Ekonomik III. Dini alanlarının hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? A) l ve ll B) l ve lll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 7. Sınıf FÖY - 8

9. Osmanlı Devlet 0 220 km D ğer Devletler ll. Murad Dönemi Osmanlı Toprakları (1421-1451) Verilen haritada İstanbul'un fethini gerekli kılan nedenlerin hangisine ulaşılabilir? A) Osmanlı'nın Asta ve Avrupa toprakları arasındaki bütünlüğünü engellemesine B) Hz. Muhammed'in (sav.) hadis-i şerifine C) Bizans'ın kışkırtmalarına D) Askeri gerekliliğe 10. Bizans’ın İstanbul’u Savunmak İçin Yaptığı Hazırlıklar ll. Mehmet'in İstanbul'un Fethi için Yaptığı Hazırlıklar • Surları tamir etti. • Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yap- • Avrupa’dan yardım istedi. tırdı. • Haliç’in girişini kalın zincirler ve eski gemiler ile ka- • 400 parçalık bir donanma oluşturdu. pattı. • İçin bazı Avrupa ülkeleri ile anlaşmalar yaptı. • “Şahi” adı verilen büyük toplar döktürdü. Buna göre ll. Mehmet ile Bizans'ın yaptığı hazırlıklarla ilgili aşağıdakilerden hangisinin amaçlandığı söylenemez? ll. Mehmet Bizans İmparatorluğu A) Denizden Bizans’a gelebilecek yardımları önlemek İstanbul’a girişi önlemek B) Denizden saldırıyı kuvvetlendirmek Dışarıdan destek sağlamak C) Bizans’a Avrupa’dan yardım gelmesini engellemek Osmanlı donanmasını engellemek D) Vergi almak Anlaşma sağlamak 7. Sınıf FÖY - 8

• Osmanlı Devleti'nin Fetih Siyaseti ll 9. föy 1. SüvKaarplıekrulu KuKvavreatclaerPa a MKeurvkveeztlTeorpçu İSTANBUL İSTANBUL BOĞAZİÇİ BİZANS İMPARATORLUĞU İshak Pa a Osmanlı Toprakları B zans Kuvvetler Kuvvetler Osmanlı Gem ler B zans Toprakları B zans Gem ler MARMARA DENİZİ Cenev z Toprakları 0 500 1000 1500 mm Osmanlı Kuvvetler II. Mehmet bütün hazırlıkları tamamladıktan sonra 23 Mart 1453 tarihinde Edirne’den yola çıktı ve 6 Nisan’da İstanbul’u kuşat- tı. Hükümdar, Bizans İmparatoru’na elçi göndererek şehri teslim etmesini istedi. Bizans imparatoru teklifi reddetti. Savaş, Türk ordusunun top atışları ile başladı. Bizans, surlarda açılan gedikleri hemen kapatarak şehri savundu. Osmanlı donanması zin- cirle kapatılan Haliç’e giremeyince II. Mehmet, donanmayı karadan yürütüp Haliç’e indirmeye karar verdi. Dolmabahçe’den Be- yoğlu’nun sırtlarına doğru geniş bir yol açılıp yol boyunca gizlice kızaklar döşendi. 21-22 Nisan gecesi, 72 parçalık donanma kızaklarla bir gecede karadan yürütülerek denize indirildi. Osmanlı donanması Haliç’teki surlara sürekli saldırıda bulundu. Bi- zans ordusunun direnişi yavaş yavaş çöktü. 29 Mayıs 1453’te II. Mehmet İstanbul’u fethetti. Verilen harita ve bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hem karadan hem de denizden saldırı yapılmıştır. B) Osmanlı ordusu Bizans savunmasını kırmayı başarmıştır. C) Bizans'ın güvendiği hatlar geçilmiştir. D) Bizans şehri kendi isteği ile teslim etmiştir. 2. İstanbul'un Fethinin Türk Tarihi Açısından Sonuçları: • Osmanlı Devleti toprak bütünlüğünü sağladı. • İstanbul’un fethi ile Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları ve İpek Yolu’nun Avrupa’ya açılan önemli bir limanı ele geçirildi. • İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu. • II. Mehmet “Fatih” unvanını aldı. • Osmanlı Devleti için Kuruluş Dönemi sona erdi, Yükselme Dönemi başladı. Buna göre İstanbul'un fethinin, l. Ekonomik ll. Siyasi lll. Eğitim alanlarının hangilerinde Osmanlı Devleti'ne katkı sağladığı söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) l ve lll D) ll ve lll FÖY - 9 7. Sınıf

3. 5. Bizans saray tarihçisi Georgios Sphrantzes (Gergios Sıp- İstanbul'un Fethinin Dünya Tarihi Açısından rantiz) İstanbul’un fethi sonrası yaşananları şöyle anlatı- Sonuçları: yor: • Bizans İmparatorluğu yıkıldı. “Şehrimizin düşüşünün üçüncü günün- • Orta Çağ sona erdi ve Yeni Çağ başladı. de Sultan II. Mehmet şehre neşe ve • Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasındaki say- zafer ile girdi. Ardından da yayınladı- ğı şu emirle halkı rahatlatmıştır. Bu gınlığı arttı. şehirde yaşayan insanlar artık sak- • Ticaret yollarının Osmanlı Devleti’nin eline landıkları yerlerden çıksınlar. Özgür oldukları için kendilerine soru sorul- geçmesi ile Avrupa devletleri yeni ticaret yol- mayacak. Şehri daha önce terk etmiş- ları aramaya başladı. Bu durum coğrafi keşif- lerin ve mülklerini kaybetmişlerin eşyala- lerin başlamasında etkili oldu. rı hak sahiplerine tekrar verilecek. Durumları • Kale ve surların top gülleleriyle yıkılacağı an- düzelinceye kadar vergi alınmayacak. Şayet evleri- laşıldı. Bu durum Avrupa’da derebeylik reji- ne dönecek olurlarsa rütbe ve dinlerine bakılmaksı- minin gücünü kaybetmesine neden oldu. zın eski haklarına sahip olacaklar.” • İstanbul’daki bilgin ve sanatçılar İtalya’ya gi- derek Rönesans Dönemi’nin başlamasına Buna göre ll. Mehmet'in İstanbul'un fethi sonrası yap- katkı sağladılar. tığı bu uygulama ile, Buna göre İstanbul'un fethinin sonuçları ile ilgili aşa- I. İstimâlet politikasını devam ettirmeyi ğıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? II. Halkın güvenini kazanmayı III. Din birliği sağlamayı A) Köklü imparatorluğa son verilmiştir. hangilerini amaçladığı söylenebilir? B) Siyasi, ekonomik ve kültürel bir çok alanda gelişmele- Zeka Küpü Yayınları A) Yalnız ll B) l ve ll re neden olmuştur. C) ll ve lll D) l, ll ve lll C) Osmanlı Devleti'nin itibarı artmıştır. D) Bizans halkı İstanbul'dan çıkarılmıştır. 4. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethettikten sonra İs- 6. Fatih Sultan Mehmet öldükten sonra tahta II. Bayezid geç- tanbul’dan başlayarak doğuya doğru Amasra, Sinop ve ti. Kardeşi Cem Sultan II. Bayezid’in hükümdarlığını kabul Trabzon olmak üzere Karadeniz’in Anadolu kıyıları ele ge- etmeyip isyan etti. Cem Sultan’ın isyanı ve Avrupa’ya sı- çirilmiştir. Kuzeyde stratejik önemi olan Kırım Yarımada- ğınması fetih hareketlerinin durmasına sebep oldu. II. Ba- sı’nın alınması ile Karadeniz Osmanlı Devleti’nin deneti- yezid fetih hareketlerinden çok, fethedilen yerlerdeki hâ- mine girmiştir. Fatih Sultan Mehmed, Ege Denizi’ndeki kimiyeti sağlamlaştırmakla uğraştı. Osmanlı tersanelerini İmroz, Limni, Bozcaada, Eğriboz, Semadirek, Midilli ve de güçlendirdi. Taşoz adalarını fethetmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Buna göre Fatih Sultan Mehmet'in aşağıdakilerden hangisini amaçladığı söylenemez? A) Saltanat sisteminin devam ettiği B) Taht mücadelelerinin yaşandığı A) Karadeniz ve Ege Deniz'nde hâkimiyet sağlamak C) İç sorunların dışarıya yansıdığı B) Bu iki denizi birleştiren İstanbul ve çevresinin güvenli- D) Osmanlı Devleti'nin denizlerde en parlak dönemini ya- ğini sağlamak şadığı C) İpek Yolu'nu hâkimiyet altına almak D) Hint Yolu'nu ele geçirmek FÖY - 9 7. Sınıf

7. II. Bayezit’ten sonra tahta geçen Yavuz Sultan Selim, padişahlığı döneminde İran ve Mısır üzerine seferler düzenleyerek dev- letin sınırlarını doğu ve güney yönünde genişletti. İlk seferini, İran’da kurulmuş olan ve Anadolu’ya egemen olmak isteyen Sa- feviler üzerine yaptı. 1514’te Çaldıran Savaşı’nda Osmanlı ordusu Safevi ordusunu mağlup etti. Böylece Osmanlı Devleti’nin Anadolu’nun doğusundaki hâkimiyeti güçlendi. Osmanlı Devleti Safeviler ile mücadele ederken Memlük Devleti de Osmanlı Devleti’ne karşı Safeviler ile ittifak yaptı. Memlükler, Mısır ve Suriye’ye hâkim güçlü bir devletti. Mısır, Hindistan’dan Akdeniz’e uzanan Baharat Yolu’nun Avrupa’ya açılan kapısı durumundaydı. Ancak Portekiz bölgede etkili bir güç hâline gelmişti. Hindis- tan’dan Mısır’a mal sevkiyatı durmuş, ticaretin kontrolü Portekiz’e geçmişti. Portekiz baskısından bunalan halk, Osmanlı’dan yardım istiyordu. Bu gelişmeler üzerine Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi hazırlıklarına başladı. Verilen bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Osmanlı Devleti'nin doğu yönünde seferlere önem verdiği B) Farklı coğrafyalarda yaşanan halkın Osmanlı Devleti'ni kurtarıcı olarak gördüğü C) Osmanlı sınırlarının genişlediği D) Memlüklerle anlaşma sağlandığı 8. Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak yapması ve I. Selim’in Baharat yolunu ele geçirme isteği üzerine Osmanlı ordusu 1516’da Mısır seferine çıktı. Osmanlı Devleti 1516’da Mercidabık ve 1517’de Ridaniye Savaşı’nda Memlük ordusunu yendi. Böyle- ce Mısır toprakları Osmanlı Devleti’ne katıldı. Baharat yolunun önemli bir bölümü Türklerin eline geçti. Hazreti Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve yakınlarının eşyalarından oluşan Kutsal Emanetler, İstanbul’a getirildi. Buna göre Mısır'ın fethinin, l. Dini ll. Siyasi lll. Ekonomik D) l, ll ve lll alanlarının hangilerinde Osmanlı Devleti'ne katkı sağladığı söylenebilir? A) Yalnız ll B) Yalnız lll C) l ve ll 9. Yavuz Sultan Selim’den sonra Osmanlı tahtına oğlu Kanuni Sultan Süleyman çıktı. Kanuni Sultan Süleyman Avrupa’da fetih- lere yeniden başladı. Gaza ve cihadı yeniden canlandırmak isteyen Kanuni, büyük dedesi Fatih Sultan Mehmet’in alamadığı Rodos adasını fethetmek için hazırlıklara başladı. Ege Denizi’nden Akdeniz’e çıkışta önemli bir konuma sahip olan Rodos, Hris- tiyan Sen Jan şövalyelerinin elindeydi. Akdeniz’de fetihler yapabilmek için bu adanın mutlaka alınması gerekiyordu. Mısır ile İstanbul arasında yolculuk eden gemiler şövalyelerin saldırısına uğruyordu. Şövalyeler, Anadolu sahillerine saldırıp tüccarlara da zarar veriyorlardı. Buna göre Rodos'un alınmak istenmesinde aşağıdakielrden hangisinin etkili olduğu söylenemez? A) Fetih politikasını canlandırmak B) Akdeniz ticaretini kontrol altına almak C) Mısır ile İstanbul arasındaki yolculukları güven altına almak D) Hint Denizi Yolu'nu ele geçirmek 10. Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’de etkisinin artması orada ticareti elinde tutan ülkeleri rahatsız etti. Bu ülkeler Osmanlı Dev- leti’ne karşı Haçlı donanması oluşturdular. Bu donanmanın başına Andrea Doria (Andre Dorya) getirildi. Türk donanma- sının başında da Barbaros Hayrettin Paşa vardı. İki donanma 1538’de Preveze’de karşı karşıya geldi. Osmanlı donan- ması Haçlı donanmasını bozguna uğrattı. Bu zaferin kazanılmasında Turan taktiğinin ( hilâl taktiği) deniz savaşında da uygulanması etkili oldu. Preveze Deniz Savaşı’ndan sonra Akdeniz Türk gölü hâline geldi. XVI. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı donanması Akdeniz’deki en güçlü donanma oldu. Bu durum aşağıdakilerden hangisine kanıt olarak gösterilemez? 7. Sınıf A) Osmanlı Devleti'nin denizlerde güçlenmeye bbaşladığına B) Akdeniz'de Türk hâkimiyetinin artığına C) osmanlı ticaretinin canlılık kazandığına D) Preveze Deniz Savaşı'ndan sonra Osmanlı donanmasının güç kaybetmeye başladığına FÖY - 9

11. Akdeniz’de önemli bir üs durumundaki Kıbrıs, Venediklilerin elinde bulunuyordu. Osmanlı Devleti, Doğu Akdeniz’e egemen ol- mak, Anadolu, Mısır ve Suriye arasındaki deniz yolu ticaretinin güvenliğini sağlamak, Anadolu’nun güney kıyılarının güvenliği- ni sağlamak için Kıbrıs üzerine sefere çıktı. Osmanlı Devleti, 1571 yılında Kıbrıs’ı fethederek Osmanlı topraklarına kattı. Os- manlı Devleti, Kıbrıs’ı ele geçirince Haçlı donanması Kıbrıs’ın öcünü almak istedi. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması 1571’de İnebahtı’da karşılaştı. Haçlı donanması İnebahtı’da Osmanlı donanmasını yaktı. Buna göre İnebahtı'da Osmanlı donanmasının yakılmasında, I. Haçlıların Akdeniz'deki hâkimiyetinin sarsılması II. Osmanlı Devleti'nin Anadolu'daki hâkimiyetinin güçlenmesi III. İntikam duygusu hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll 12. Aşağıdaki kuruluş ve yükselme dönemlerinde Osmanlı Devleti'nin sınırlarını gösteren bir harita verilmiştir. ALMANYA LEHİSTAN MACARİSTAN Belgrat EFLAK BOSNA RUMELİ Bursa Orhan Bey Dönemi FÖY - 9 ll. Murad Dönemi Fatih Sultan Mehmed Dönemi ll. Beyazid ve Yavuz Sultan Dönemi Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Denizdeki Gelişmeler Verilen haritadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenmez? A) Denizlerde ve karada hâkimiyet alanını genişletmiştir. B) Kanunî Sultan Süleyman döneminde Kuzey Afrika'da hâkimiyet artırılmıştır. C) Hem Akdeniz hem de Kardeniz kontrolü Osmanlı eline geçmiştir. D) Doğu'da İran Batı'da Almanya içlerine kadar ilerlenmiştir. 7. Sınıf

10. föy • Avrupa'daki Gelişmeler ve Osmanlı Devleti'ne Etkileri 1 ve 2. soruları aşağıdaki metinden yararlanarak cevaplayınız. XI. ve XII. yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında Avrupalılar İslam dünyasından matbaa, kâğıt ve pusulayı öğrenmekle kalmamış aynı zamanda bunları geliştirdiler. Bu araçların kullanılması Avrupa’da XV. ve XIX. yüzyıllar arasında ekonomik, sosyal, kültü- rel, dinî, bilimsel ve siyasi gelişmelerin temelini oluşturdu. İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesi ile Avrupa ekonomik ve si- yasi olarak zor durumda kaldı. Asya’dan Avrupa’ya uzanan İpek ve Baharat yollarının İstanbul, Trabzon, İskenderiye gibi önem- li limanları Osmanlı Devleti’nin elindeydi. Avrupalı tüccarlar bu limanlara gelen malları yüksek fiyatlarla ve vergi ödeyerek almak durumunda kalıyorlardı. Avrupalı denizciler, Müslüman tüccarların aracılığından kurtulmak ve doğrudan Hindistan ve Çin ile ti- caret yapabilmek için yeni ticaret yolları aramaya başladılar. Bu amaçla okyanuslara açıldılar, yeni yerler ve yeni ticaret yolları keşfettiler. 1. Buna göre Batı dünyasını yeni yerler keşfetmeye zorlayan nedenler arasında aşağıdakilerden hangisi gösterilemez? A) Avrupa'da Haçlı Seferlerinden sonra yaşanan gelişmeler B) Ticaret yollarının Osmanlı Devlet'nin elinde olması C) Müslümanlarla iş birliği yapılmak istenmesi D) Ticaret mallarının pahalıya mal olması 2. Buna göre Avrupalıların yeni yol arayışının aşağıdaki gelişmelerden hangisine neden olduğu söylenebilir? A) Matbaanın yaygınlaşması B) Coğrafi keşiflerin başlaması C) Pusulanın icadı D) Yeni kitapların basılması 3 ve 4. soruları aşağıdaki metinden yararlanarak cevaplayınız. Osmanlı Devleti XV ve XVI. yüzyıllarda üç kıtaya hâkim, İpek ve Baharat yollarının denetimine sahip, güçlü bir devletti. Avru- pa’da kâğıt kullanımının artması, coğrafya bilgisinin ilerlemesi, pusulanın kullanılmaya başlaması ve gemicilik tekniğinin geliş- mesiyle okyanusları geçecek sağlam gemilerin yapılması Avrupalıları yeni yol ve kıtaların keşfi için teşvik etti. Avrupalıların Hristiyanlığı yaymak istemesi, ipek ve baharat gibi ürünlerin Avrupa’da yüksek fiyatla satılması, Avrupa’da altın madenlerinin tükenip altın ihtiyacının ortaya çıkması da Coğrafi keşiflerin sebepleri arasında gösterilebilir. 3. Buna göre Coğrafi keşiflerin başlamasında, l. Ekonomik ll. Siyasi lll. Bilimsel lV. Dini C) ll, lll ve lV D) l, ll, lll ve lV alanların hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? A) l ve lll B) l, ll ve lll 4. Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? 7. Sınıf A) Önemli ticaret yollarının Müslümanların elinde olması keşiflerin siyasi ve ekonomik nedenlerini oluşturmuştur. B) Coğrafi keşiflerin başlaması tek bir nedene dayandırılamaz. C) Hristiyanlığın yayılmak istenmesi en önemli neden olmuştur. D) Keşiflerin başlamasında Avrupa’daki bilimsel gelişmeler de etkili olmuştur. FÖY - 10

5. İpek Yolu Baharat Yolu 0 750 km Verilen haritadan Avrupalıların Coğrafi Keşifleri başlatmasının hangi nedeni çıkarılabilir? A) Yeni ticaret yolları bulmak B) Müslümanlarla iş birliği yapmak C) İpek ve Baharat yollarını Osmanlı'dan almak D) Bilimsel çalışmaları yaymak 6. Marco Polo (Marko Polo) XIII. yüzyılın sonlarında Asya’yı boydan boya geçip Çin’de Moğol imparatorunun sarayını ziya- ret etmişti. Polo’nun ”Travels” (Seyahatler) adlı kitabında anlatılan Asya’nın zenginliklerine ulaşma düşüncesi Avrupalıla- rın keşif seyahatlerine başlamasında etkili oldu. Marco Polo’nun yazdıklarından etkilenen gemicilerden biri de Cenovalı Kristof Kolomb’tur (Kıristof Kolomp). Kristof Kolomb yolculuğa çıkarken yaptırdığı Santa Maria (Santa Maria) adlı, okyanus şartlarına dayanıklı gemisine gü- veniyordu. Elinde Martellus’un (Martelyus) çizdiği harita ve yanındaki pusula sayesinde kaybolmayacağı düşüncesi ile de- nize açıldı ve sürekli batıya doğru ilerledi. Kolomb, günlük notlarında onu harekete geçiren düşüncenin İslam dünyasını arkadan kuşatmak, Hindistan ticareti için deniz yolunu açmak, Batı ve Doğu Hristiyanlarının iş birliğiyle Kudüs’ü almak ol- duğunu açıklamaktadır. Kolomb bu sayede İspanyol Hükümdarı Ferdinand’tan (Ferdinant) büyük destek almıştır. Buna göre denizlere cesaret veren gelişmelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Seyyahların faaliyetleri etkili olmuştur. B) Hükümdarlar keşiflerin yapılmasını desteklemiştir. C) Bilimsel gelişmelerden yararlanılmıştır. D) Kudüs’e ulaşıp Müslümanlarla iş birliği yapmak 7. Sınıf FÖY - 10

7. KUZEY ATLAS AVRUAKPDAENİZOSMANLI ASYA AMERİKA OKYANUSU BÜYÜK OKYANUS DEVLETİ Üm t Burnu BÜYÜK H nd stan OKYANUS AFRİKA HİNT OKYANUSU GÜNEY OKYANUSYA AMERİKA Bartelm D yaz 1486 Kr stof Kolomb 1492 Amer ko Vespuç 1507 Vasko dö Gama 1498 Macellan’nın Seyahat 1519-1522 Başlıca Coğrafi Keşifler Haritası (15 ve 16. Yüzyıllar) Bartolomeu Dias (Bartelmi Diyaz): Portekizli Bartolomeu Dias (Bartelmi Diyaz), Portekiz’den yola çıkıp, Afrika’nın güneyini dolaşarak 1488’de Ümit Burnu’nu buldu. Böylece Hindistan’a deniz yolu ile ulaşma imkânı elde edilmiş oldu. Kristof Colomb (Kıristof Kolomb): Cenevizli Kristof Kolomb, 1492’de sürekli batıya giderek Hindistan’a ulaşacağı fikriyle yo- la çıktı. Amerika kıtasına ulaştı ancak burayı Hint adaları zannetti (1492). Americo Vespuçi (Ameriko Vespuçi) adlı denizci buranın yeni bir kıta olduğunu açıkladı (1507). Vasco da Gama (Vasko dö Gama): Portekiz’den yola çıkan Vasko dö Gama Ümit Burnu’nu dolaşarak Hindistan’a ulaşan ilk Avrupalı denizci oldu (1498). Magellan (Macellan): 1519’da başladığı dünya turu ölümünün ardından yardımcısı Del Kano tarafından tamamlandı (1522). Böylece Dünya’nın yuvarlak olduğu kanıtlandı. Yukarıda verilen harita ve bilgiden hareketle Coğrafi Keşiflerle ilgili, l. Yeni yerler yeni ülkeler keşfedilmiştir. ll. Yeni bilgiler öğrenilmiştir. lll. Keşifler batı ve güney doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. lV. Deniz yolu kullanımı yaygınlaşmıştır. hangileri söylenebilir? A) l ve lV B) ll ve lll C) l, ll ve lll D) l, ll, lll ve lV 8. Coğrafi Keşifler Sonucunda;  Magellan’ın Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispatlamasıyla Avrupa’da Dünya’nın düz olduğunu söyleyen kilise ve din adam- larına duyulan güven azaldı.  Çoğu tüccar ve denizci olan birçok Avrupalı yeni keşfedilen topraklara gidip yerleştiler. Keşfedilen yerleri sömürge haline getirdiler. Özellikle İspanyol ve Portekizliler geniş topraklar elde ederek ilk sömürgeleri kurdular. Sömürge topraklarındaki insanların bir kısmını köleleştirdiler.  Keşfedilen topraklardan elde ettikleri altın, gümüş, elmas gibi değerli madenleri Avrupa ülkelerine taşıdılar.  Yeni deniz ticaret yollarının bulunması İpek ve Baharat yollarının eski önemini kaybetmesine neden oldu. Deniz ticareti Ak- deniz’den okyanuslara kaydı. Buna göre Coğrafi Keşiflerin sonuçları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dini kurumlara olan güven azalmıştır. B) Yeni keşfedilen ülkeler sömürülmeye başlanmıştır. C) Osmanlı Devleti ekonomik açıdan güç kazanmıştır. D) Keşfedilen topraklarda nüfus artmıştır. FÖY - 10 7. Sınıf

9. Coğrafi keşiflerin sonucunda zenginleşen tüccarlar burjuva adı verilen yeni bir sosyal sınıf oluşturdular. Bu tüccar sınıfı sa- natçıları ve bilim adamlarını desteklediler. Bunun sonucunda Avrupa’da bilim ve sanat alanındaki çalışmalar hızlandı. Eski uygarlıklara ait eserler Müslümanların kaynaklarından alınarak çevirileri yapıldı. Bu eserlerin incelenmesi bilim, kültür ve sa- nat ile uğraşanların ufkunu açtı. Bütün bu gelişmeler “yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans Hareketi’ni XV. ve XVI. yüz- yıllarda İtalya merkez olmak üzere tüm Avrupa’da başlamasını sağladı. Buna göre Coğrafi Keşiflerin Avrupa'da aşağıdakilerden hangisine neden olduğu söylenemez? A) Sınıfların meydana gelmesi B) Bilimsel çalışmaların önünün açılması C) Önceki bilgilerin geçerliliğini yitirmeye başlaması D) Kilisenin gücünün artması 10. “İtalya önemli ticaret yollarının kesişim noktasında olduğu için zenginleşmiştir. İtalya’da eski Roma ve Yunan kültürüne ait bir- çok eser vardır. Romanın Hristiyanlığın merkezi olması, İslam kültüründen etkilenmesi nedeniyle çok sayıda mimari yapı ve sanat eseri yapılıyordu. Ayrıca birçok krallığın bulunması nedeniyle halk diğer Avrupalılara göre daha özgür yaşamaktaydı.” diyen bir tarihçinin aşağıdaki sorulardan hangisine cevap verdiği söylenebilir? A) Rönesans neden İtalya'da başlamıştır? B) İtalya nasıl zenginleşmiştir? C) İtalya niçin Hristiyanlığın merkezi olmuştur? D) İtalya hangi devletlere merkezlik yapmıştır? 11. Rönesans Dönemi’nde bilim, kültür ve sanat alanlarında eserler veren çok sayıda sanatçı ve bilim insanı yetişmiştir. Leonardo Da Vinci, Rafaello, Gentile Bellini gibi sanatçılar insan vücudunu inceleyerek damarlarına varan detayları gösteren çeşitli eser- ler meydana getirdiler. Michelangelo, Donetello mimari eserler verdiler. Montaigne, Shakespeare, Cervantes, Kopernik Röne- sans Dönemi’nin yazar, şair, düşünür ve bilim insanlarından bazılarıdır. Bu durum aşağıdakilerden hangisine kanıt olarak gösterilebilir? A) İtalya'nın dünyanın tek kültür merkezi hâline geldiğine B) Rönesans Dönemi'nde bilim ve sanat insanlarının desteklendiğine C) Yalnızca tıp alanında gelişmeler yaşandığına D) İslam kültürünün etkisinin görüldüğüne 12. Rönesans’ın Sonuçları • Dünya’nın şekli ile ilgili bilimsel gerçeklerin ortaya çıkması Katolik kilisesine güveni azalttı. Bu durum Katolik kilisesi- nin eski gücünü kaybetmesine ve Avrupa’da Reform Hareketi’nin başlamasına neden oldu. • Avrupa’da bilimsel düşünceye verilen önem arttı. Avrupa’da birçok bilimsel çalışmanın yapıldığı Aydınlanma Çağı’na ortam hazırladı. Sorgulayıcı, eleştirici düşünce gelişti. İnsan ve insani değerlere daha fazla önem verilmesi ile Hü- manizm kavramı ortaya çıktı. • Rönesans ile Avrupa’da yeni bir sanat anlayışı ortaya çıktı. Mimaride Barok (geometrik şekiller) tarzı eserler yapıldı. İnsanın anatomik yapısı incelenerek resimler yapıldı. Rönesans Dönemi heykellerinde oran ve orantı kullanıldı. Buna göre Rönesans'ın, l. Din ll. Bilim ve felsefe lll. Sanat alanlarının hangilerinde etkili olduğu söylenebilir? A) Yalnız l B) l ve ll C) ll ve lll D) l, ll ve lll FÖY - 10 7. Sınıf


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook