ÜRKMEZ BAKIŞ LÜTFÜ ÜRKMEZ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ E-DERGİ 2022-2023
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastğn yerleri toprak diyerek geçme, tan: Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altndaki binlerce kefensiz yatan. O benim milletimin yldzdr, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazktr, atan: O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyalar alsan da bu cennet vatan. Çatma, kurban olaym, çehreni ey nazl hilâl! Kim bu cennet vatann uğruna olmaz ki feda? Kahraman rkma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fşkracak toprağ sksan, şüheda! Sana olmaz dökülen kanlarmz sonra helâl. Cân, cânân, bütün varm alsn da Huda, Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanmdan beni dünyada cüda. Ben ezelden beridir hür yaşadm, hür yaşarm. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli: Hangi çlgn bana zincir vuracakmş? Şaşarm! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarm. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Yrtarm dağlar, enginlere sğmam, taşarm. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. Garbn âfâkn sarmşsa çelik zrhl duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşm, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanp kanl yaşm, Ulusun, korkma! Nasl böyle bir iman boğar, Fşkrr ruh- mücerret gibi yerden na’şm; Medeniyyet dediğin tek dişi kalmş canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başm. Arkadaş, yurduma alçaklar uğratma sakn; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanl hilâl! Siper et gövdeni, dursun bu hayâszca akn. Olsun artk dökülen kanlarmn hepsi helâl. Doğacaktr sana va’dettiği günler Hakk’n; Ebediyyen sana yok, rkma yok izmihlâl; Kim bilir, belki yarn, belki yarndan da yakn Hakkdr hür yaşamş bayrağmn hürriyyet; Hakkdr Hakk’a tapan milletimin istiklâl! Mehmet Âkif Ersoy
GENÇLİĞE HİTABE Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahlarn olacaktr. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atlmak için, içinde bulunacağn vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatann bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordular dağtlmş ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâd! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktr. Muhtaç olduğun kudret, damarlarndaki asil kanda mevcuttur. Mustafa Kemal Atatürk
EDİTÖRDEN Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi …Bir gün bir kuş sürüsü Simurg‘un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg‘un var Müdürlüğü Adına Sahibi olduğunu anlayan bütün kuşlar Simurg‘un huzuruna gidip yardım istemeye karar Kubilay YENDİ vermişler. Simurg‘un yuvası Kaf Dağı’nın tepesindeymiş .Oraya varmak için hepsi birden çetin yedi vadiyi : istek, aşk, marifet, istisna tevhit ,hayret ve yokluk vadilerini Yazı İşleri Müdürü açmak gerekiyormuş. Şadan KAYA Kuşlar hep birlikte uçmaya başlamışlar isteği ve sebatı az olanlar dünyevi Genel Yayın Yönetmeni şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Kuşların kimi aşk denizine dalmış, Hasan BEŞİKTEPE kimi ayrılık vadisinde kopmuş sürüden. Yayın Editörü Bülbül güle olan aşkını hatırlayıp geri dönmüş, papağan o güzelim tüylerini Aylin ÖZBEK bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılmış) kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış; baykuş yıkıntılarını, balıkçıl kuşu bataklığın özlemiş; sayıları Yayın Kurulu gittikçe azalmış. Altıncı vadi şaşkınlık ve sonuncu yedinci vadi yok oluşta tüm kuşlar Cumali ÖGEL umutlarını yitirmiş Kaf Dağı’na vardıklarında yalnızca 30 kuş kalmış. Onur DEMİR Nurdan AKSOY Sonunda sırrı sözcükler çözmüş Farsça “si” 30 demekmiş “murg” ise kuş… Hacer AKSAKAL Hıdır TUNÇ Simurg’un yuvasını bulunca öğrenmişler ki Simurg 30 kuş demekmiş. Her biri Mehmet BOZKURT bir Simurgmuş. 30 kuş anlamış ki aslında aradıkları sultan kendileriymiş. Gerçek Remziye YILMAZ yolculuk sadece kendine yapılan yolculukmuş. Yani bilge, mükemmel kuş bu yedi Ersin YARBA vadiyi geçen kuşmuş. Mehriban ÇAKMAK Düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başarabileceğine inanan, hep birlikte Grafik Tasarım hareket etmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen ve en önemlisi Abdullah ÇETİN egolarını dizginleyen kuşlar Simurg’muş… Adres: Beklemekten vazgeçerek şaşkınlık ve yok oluşu da yaşadıktan sonra küllerinden Sekiz Eylül Mahallesi yeniden doğan Simurg… Şehit Er İsa Türkmen Caddesi No 33 Okumakta olduğunuz dergimiz de aynı duygulardan geçmiş ve her sayfasında Kemalpaşa / İZMİR hem biz öğretmenlerin hem de öğrencilerimizin emeği olan bir çalışmadır. İlk olan her şeyde biraz da olsa çekince ve soru işareti bulunur, bizler de dergimize başlamadan evvel bu soruların cevaplarıyla baş başa idik. Yeni olduğumuz bu yolda biliyorduk ki kendinden emin ve böyle bir çalışmaya can-ı gönülden inanan öğrenci ve öğretmen arkadaşlarla birlikteydik. Bu güzel enerjinin mahsulü olan ilk dergimizle karşınızda olmanın mutluluğu içindeyiz. Her bölümde size farklılıklarımızı sunarak, sizlere bir şeyler katacağımıza inanıyoruz. Derginin hazırlanma aşamasında başından sonuna kadar beraber çalıştığımız değerli bölüm öğretmenlerine, kültür dersi zümre başkanlarına ve öğrencilerimize teşekkür ederim.
Sevgili Gençler, Meslek eğitimi geleceğin en önemli unsurudur. Meslek eğitimi; özellikle iki amaca yöneliktir. Bir taraftan genç insanlara başarılı bir meslek yolu hazırlamak, diğer taraftan ekonomiye kaliteli elemanlar sağlamaktır. Meslek Eğitimi üretime, uygulamaya dayalı bir eğitimdir. Genel eğitime oranla öğrenci başı birim maliyeti üç katı fazladır. Bu nedenle yaratıcı, bir o kadar da ekonomiyi iyi bilen, geleceğin meslek sahiplerini yetiştirme sorumluluğunu taşımaktayız. Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında temel unsur bilgiye, beceriye ve iş alışkanlıklarına sahip kaliteli insan gücüdür. Bununla birlikte kişilerin sürekli gelişen ve değişen ihtiyaçlarına yönelik eğitimler açarak gelişime ayak uyduran sektörler yaratmaktır. Pandemi süreci bize üretimin önemini, kendi kendine yeten ülke ve birey olmanın gerekliliğini gösterdi. Bu nedenle üretim ve girişimcilik anlayışlarının özellikle ön plana çıktığı meslek eğitimin önemi daha da açık hale gelmiştir. Sürdürülebilir kalkınma eğitimi kapsamında; öğrencilerimize refah içinde ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için onlara gerekli olan bilgi, beceri, tutum, değerler gibi donanımları sunan bir eğitim kurumuyuz. Çevresel farkındalık oluşturmak, bireyleri olumlu tutum ve değerlerle donatmak ve becerilerini geliştirerek uygun davranışların ortaya çıkmasını sağlamak kaliteli insan gücü yetiştirmek, okulumuzun hedefleri arasında yer almaktadır. Okulumuzu diğer liselerden ayıran en önemli fark mesleki becerileri gelişmiş bireyler yetiştirerek sürdürülebilir kalkınma konusunda ilçemizin kat ettiği ve edeceği yoldur. Hedefimiz bu bilgi, beceri ve tutumları kazandırırken toplumumuzun değerlerine saygılı, çevreye duyarlı, ülkemizin kalkınmasına destek olabilecek donanımda, Atatürk ilkelerine bağlı, araştıran, sorgulayan gençler yetiştirmektir. Bu nedenle sevgili gençler, Günümüzde siz gençlere çok daha fazla sorumluluk düşmektedir. Sadece kendi alanında bilgili ve becerili olmanız yeterli olmamakta, küçülen dünyamızda aynı zamanda iletişim yönü güçlü, teknolojik gelişime uyum sağlayan kısaca çok yönlü bireyler olmanız gerekmektedir. Okulumuzdan elde ettiğiniz bilgilerle geleceğe daha fazla umutla bakabileceksiniz. Her zaman kendini geliştiren, mesleğini yaparken doğru kuralları kendinize ilke edinen bireyler olmalısınız. Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum… Kubilay YENDİ Okul Müdürü
İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER 05 COĞRAFİ KEŞİFLER Cumali ÖGEL 06 DUYGULARIN DİLİ Onur DEMİR 07 ELEKTRO MANYETİK ALAN Şadan KAYA 08 ADALET Nurdan AKSOY 09 ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI Hacer AKSAKAL
10 YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ ALANI Hıdır TUNÇ 1 1 GIDA TEKNOLOJİSİ ALANI Mehmet BOZKURT 12 GİYİM ÜRETİM VE MODA TASARIM ALANI Remziye YILMAZ 13 ULAŞTIRMA HİZMETLERİ ALANI Ersin YARBA 14 EL SANATLARI ALANI Mehriban ÇAKMAK
COĞRAFİ KEŞİFLER LİSESİ: LÜTFÜ ÜRKMEZ M.T.A.L. Coğrafi keşiflerin yapılma amacı çeşitli yiyeceklere/baharatlara ulaşmak ve yeni ticaret yolları keşfetmekti. 15. yüzyılda başlayan bu keşifler bugün lisemizde bulunan ulaştırma hizmetleri, yiyecek içecek hizmetleri ve gıda teknolojisi bölümlerinin önemini açıklamaktadır. Coğrafi keşifler sonucunda dünyada çok büyük değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişiklikler özellikle ulaşım alanında ve gıda ürünlerinde gerçekleşmiştir. Coğrafi keşifler sonrası yeni ticaret yolları keşfedilmiş ve yeni yiyecek- içecekler hayatımıza girmiştir. Şimdi bu yiyeceklere biraz daha ayrıntılı bakalım… Teşekkürler Kristof Kolomb: Amerika’nın Keşfedilmesiyle Dünyaya Yayılan Yiyecekler 1492 yılında İspanya Kralı Ferdinand ve Kraliçesi Isabella, Kristof Kolomb’un keşif gezisine sponsor olmayı kabul ettiler. Bu, dünyanın gidişatını tümüyle değiştirecek bir sefer olacaktı. Kolomb, İspanya Sarayı’nda kral ve kraliçeyi çıkmak istediği keşif seferi için ikna etmeye uğraşıyor. Bu keşif gezisini yapmak, Cenevizli bir denizci olan Christopher Kolomb’un hayaliydi. Kendi kendine matematik, coğrafya ve astronomi öğrenen Kolomb, bu geziyle Atlantik’i batıya doğru geçerek Asya kıtasına deniz yoluyla ulaşılabileceğini kanıtlamak istiyordu. İspanya hanedanı ise eğer bunu kanıtlayabilirse, Asya ile yapılan ticaret, yol kısalacağı ve aracılar ortadan kalkacağı için daha kârlı hale geleceğinden masrafları üstlenmeyi kabul etmişlerdi. Fakat Kolomb’un onları ikna etmesi tam iki yıl sürmüştü. İlk keşfinden sonra ise kâşif, birkaç defa daha sefere çıkmasını sağlayacak zenginliklerle ülkesine dönmüştü.
DUYGULARIN DİLİ İnsan, tarih boyunca çeşitli açılardan, incelenmiş ve tanımlanmaya çalışılmıştır. İnsanı pozitif bilimler; biyoloji, fizik, kimya, tıp vb. anatomik açıdan ele alırken, sosyal bilimler davranışsal açıdan ele almıştır. Sosyoloji toplumsal açıdan, psikoloji ruhsal açıdan, tarih, antropoloji ve edebiyat kültürel bakımdan incelemiştir. Felsefe ise; varoluşu sorgulamış ve inanın anlam arayışını incelemiştir. Bu yazımızda insanın duyguları bakımından irdeleyerek, duyguların oluşumuna etki eden çeşitli unsurlara dikkat çekmeye çalışacağız. İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özellik olarak düşünebilmesi vurgulanır. Alan yazında “insan düşünen bir hayvandır “cümlesine çok sık rastlarız. Düşüncesini ve zekasını kullanarak, dünyaya yön verdiğine inanırız. Oysaki hayvanların da düşünce ya da zekâ kullanarak birçok noktada başarılı olduğunu görebiliriz. Örneğin eski zamanlarda mühendisler yol yaparken önce katırları gönderip onların çizdiği güzergahı en kısa yol olarak kabul ederlermiş. Arılar ise güneş ışınlarını kullanarak, yuvalarından kilometrelerce uzağa gitseler bile yuvalarına kolayca dönebiliyorlar. Eşekler sırtındaki yükü ayak hareketleri ile dengeleyerek, devrilmesini önleyebiliyorlar. Buna benzer birçok hayvanın kendi yaşamına katkı sağlayan keskin ve zekice çözümleri göze çarpmaktadır. Ancak insanı farklı kılan her olay karşısında değişik bir duygulanım içinde olmasıdır. Doğumdan itibaren ele alacak olursak, doğduğunda ağlayan tek canlı insandır. Kuşlar yumurtadan çıkınca ötmeye başlar, buzağılar ve kuzular, kendine özgü sesleri çıkarırlar. Ancak insan ağlar ve kendine özgü konuşmayı, ancak iki yıl sonra çıkarmaya başlar. İnsan dışındaki tüm canlılar kısa süre sonra yaşama başlar ve başkasının yardımı olmadan yaşayabilir. Ancak insanın gözleri bir hafta içinde açılır, beyin gelişimi altı yılda tamamlanır, yaklaşık beş yaşına kadar başkasının yardımı ve rehberliği olmadan yaşayamaz. Bu durum insanda başkalarına dair bir takım duygu geliştirmeye neden olur. Bakım veren ve ona rehberlik eden ebeveyn veya bakıcısına “inanmak” zorundadır. Hasta olduğunda veya bedensel bir acı çektiğinde annesinin ona yedirmeye çalıştığı besinin iyi geleceğine dair inanmaktan başka çaresi yoktur. İlkokula başladığında öğretmeninin verdiği ödevleri yaptığında “başarı” duygusu yaşayacağına inanması gerekir. Ölüm acısını en uzun yaşayan canlı insandır. Bir yakının ölümünden sonra çeşitli ritüellerle acıyı hafifletmeye çalışan tek canlı insandır. Ayrıca ölümden sonra yaşama inanan ve buna yönelik dünyada dini inancın gereğini de yerine getiren canlı türü insandır. Arılara baktığınızda yuva yaparken hep altı gen şeklinde bir şekil oluşturur. Kuşlar hep aynı şekilde yuva yapar. Ancak insan toplulukları farklı farklı binalar ve odalar inşa eder, herkes odasını ve evini farklı bir renge boyar. Çünkü insanda “estetik” duygusu vardır. İnsana özgü en güzel duygulardan birisi de “aşk” duygusudur. Elbette diğer canlılarda üreme ve çoğalma eğilimi vardır ancak bu durum insan dışındaki canlılarda, içgüdüsel yaşanırken insan bu duyguyu bilinçli farkındalık kapsamında yaşar. İçgüdüsel bir seçim yapsa bile, süreci insani ve romantik hale getirmeye çalışır. Sonuç olarak bütün çabalarımız bireysel, toplumsal ve kültürel olarak belirli duyguların ürünüdür. İnsan düşünceleri ve davranışları ile duygularına hizmet eder. Olumlu ya da olumsuz olarak tanımladığımız bütün duyguların insan için değeri ve yeri vardır.
ELEKTROMANYETİK ALANIN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Elektrik akımıyla çalışan her araç veya ona enerji taşıyan kablolar; çevresinde elektrik, manyetik veya elektromanyetik alan oluşturur. Bu aletlerin çalışması sırasında yakınında bulunan canlıların elektromanyetik alan etkisinde kaldığı biliyoruz. Yapılan araştırmalar sonucunda elektriğin iletimi ve kullanımı sırasında ortaya çıkan manyetik alanların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu sık sık ifade edilmektedir. Elektromanyetik dalga yayan pek çok ortam içinde bulunuyoruz. Peki en çok maruz kaldığımız radyasyon kaynakları nelerdir? * Baz istasyonları ve cep telefonu * Yüksek gerilim hatları ve trafo merkezleri, * TV, bilgisayar ekranları, * Elektrikli ev aletleri (mikrodalga fırın, tıraş makinesi, saç kurutma makinesi vb.) Günlük hayatımızda ister istemez fazla oranda elektromanyetik dalgalara maruz kalıyoruz. Bu elektronik aletleri üreten büyük şirketler, bunların insan sağlığına zararı olmadığını ileri sürseler de, elektromanyetik alanın olumsuz etkilerinin olduğunu gösteren birçok araştırma sonucu vardır. National Research Council (Ulusal Araştırma Konseyi) ve National Academy of Sciences (Ulusal Bilimler Akademisi) tarafından desteklenen bir çalışmada yerleşim alanlarının enerji iletim hatlarına yakınlığıyla lösemi (kan kanseri) hastalığı arasında bir ilişki olduğu ortaya konmuştur. Tellerin etrafında oluşan elektromanyetik alanların sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı bağışıklık sisteminin zayıfladığı ve kanser riskinin arttığı tıbbi olarak kabul edilmiştir. Ayrıca manyetik alanların hassas cihazlar üzerinde de etkili olduğu bilinmektedir. Özellikle cep telefonu kullanırken telefonu yastığımız altında açık bir şekilde uyumamalı telefonumuzu uyurken kapalı tutmalıyız. Cep telefonumuzu uyurken yakınımızda şarja takmamalıyız.
ADALET İnsanoğlu, temel insani haklara sahip olabilmek ve koruyabilmek adına ilk çağlardan itibaren tartışma ve mücadele içerisinde olmuştur. Değişik kültürler, ekonomik ve siyasi düzenler ile din kuralları gibi nedenlerden dolayı insan haklarına yönelik birçok düşünce ve ilke ortaya çıkmıştır. 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde uluslararası toplum, insan haklarına önem vermeye ve bu hakları korumayı amaç edinmiştir. İnsan hakları açısından ilk beyanname olarak belirtebileceğimiz Hz. Muhammed'in (sav) bütün dünyaya hitap eden ‘Veda Hutbesi’ çalışmamızın konusudur. Ve adalet konusunu bu bağlamda ele alacağız. Şimdi adalet konusunu incelersek ve bunu Veda Hutbesi’nin bazı maddeleri ile ilişkilendirirsek; \"Ey insanlar! (…) Bugü nleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu ş ehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir ş ehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da ö yle mukaddestir, her tü rlü saldırıdan korunmuş tur.(…) Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her ç eş idi kaldırılmış tır. Allah bö yle hü kmetmiş tir. (… ) Ne zulmediniz, ne de zulme uğ rayınız. Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bü tü n adetler kaldırılmış tır, ayağ ımın altındadır. Cahiliye devrinde gü dü len kan davaları da tamamen kaldırılmış tır. (…) Ey insanlar!Kadınların haklarını gö zetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar ü zerinde hakkınız, kadınların da sizin ü zerinizde hakkı vardır. (…) Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmış tır. Mirasçıya vasiyet etmeye lü zum yoktur. (…) Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in ç ocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap ü zerine ü stü nlü ğ ü olmadığ ı gibi; kırmızı tenlinin siyah ü zerine, siyahın da kırmızı tenli ü zerinde bir ü stü nlü ğ ü yoktur. Ü stü nlü k ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en ç ok korkanınızdır. (…) Kimse kendi suç undan baş kası ile suç lanamaz. Baba, oğ lunun suç u ü zerine, oğ lu da babasının suçu ü zerine suç lanamaz. … Veda Hutbesi; bir insan hakları belgesi olarak bütün insanlığı içine alacak şekilde insan haklarını düzenlemiştir. İslâm’a göre din, dil, ırk, renk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün insanlar eşittir. Din, dil, ırk, renk ve cinsiyet sebebiyle üstünlük iddiasında bulunmak, İslâmiyet’e tamamen aykırıdır. 1390 yıl önce Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav) aracılığı tüm zamanları kapsayacak bir insan hakları bildirgesi inşa edilmiş ve temellendirilmiştir. Eğer hayatımızı bu maddelere göre yaşar ve uygularsak daha iyi ve adaletli bir dünyayı yaşanabilir kılarız demektir. Kimi zaman doğrudan, kimi zaman da dolaylı olarak küçük hayatlara dokunabilmemiz dileğiyle. Sevgiyle kalın…
ÇOCUKLARIMIZ ÇOK DEĞERLİ SEVMEK İÇİN ASLA GEÇ DEĞİL Seni çok seviyorum, sen benim için çok değerlisin oğlum / kızım. Tüm değerlerde olduğu gibi sevgi içinde öğrenme kaynağı öncelikle anne ve babalarıdır. Sevgi içinde büyüyen çocuk kendi de mutlu olur çevresi de mutlu olur, hayatta her zaman başarı yolları sonsuz bir şekilde açılır. Sevgiyi çocuklara öğretirken aslında bizi yansıtan aynalar görürüz etrafımızda. Ne kadar çok sever ve değer verirsek o kadar çok mutlu yüzler görürüz çevremizde. Çocuklarımızla hayatlarının her anında içimizde sonsuz sevgiyi onlara geçirebilmek önemli olan. Bundan dolayı; Çocuğumuzla konuşurken sevgi sözcükleri kullanmaya özen göstermek, Sevgiyi en içten hareketlerle göstermek, Sevildiğini hissettirecek dokunsal temaslar yapmak, Çocuklarımıza karşı ilgili-alaka ve hoşgörülü davranmayı alışkanlık haline getirmek, Yapılan etkinlikleri sevgiyle harmanlamak, Birlikte eğlenceli etkinlikler yapabilmek, Aslında daha çok şey yazılabilir ama siz anne babalardan çocuklarının tek istedikleri şey koşulsuz sevmeleri ve değer vermeleri. ÇOCUKLARINIZI ÇOK SEVİN SONRA ÇOK GEÇ KALMIŞ OLABİLİRSİNİZ.
YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ ALANI Yiyecek içecek sektörü kendisini sürekli geliştiren, her gün yeni lezzetlerin ortaya çıktığı, tatlı, tuzlu ekşi gibi birbirinden uzak tatların bir arada harmanlandığı görsel açıdan bakılmaya doyulmayacak aynı zamanda tadıldığında da doyulamayacak olağan üstü egzotik ürünler menüleri süslemektedir. Globalleşen dünyamızda yiyecek içecek sektörü de olumlu anlamda nasibini almaktadır. Chefler artık dünya turuna çıkarak gerek iklim açısından gerek kültürel açıdan birbirinden uzak ulusların mutfaklarında kullanılan temel yiyecekleri birleştirerek yeni lezzetler ortaya çıkarmaktadırlar. Bununla ilgili birçok TV programı ekranları süslemektedir. Aslında kafamda bu sayfayı süsleyecek bu renklilikte bir yemek tarifi yazmaktı. Ama bu işi bir sonraki evreye bırakmak istedim. Şimdilik biraz alanımız hakkında bilgi vermeyi yeğledim. Önceliğim gelecekte bu sektörde yer alacak ve belki de bahsettiğim şeflerimiz gibi dünya lezzet turuna çıkacak gençleri alanımızda görmemdir. Tarif, lezzet her zaman sunulur ama ast olan onu yapabilecek yetenekli parmakları bulabilmektir. Yiyecek içecek sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda kendisine güvenebilen, mesleğini seven, araştıran, sürekli gelişim ve yetişme ihtiyacı hisseden günümüz gastronomi misyon ve vizyonuna uygun öğrenciler yetiştirme bilinciyle eğitim vermekteyiz. Alanımızda mevcut şartlarda eğitim verdiğimiz iki uygulama atölyemiz bulunmaktadır. 130’u aşan öğrenci sayımızla okulumuzun en kalabalık bölümlerinden birini oluşturmaktayız. Mevcut şartlarda görev yapan 5 kadrolu öğretmenimiz bulunmaktadır. Başta biz bölüm öğretmenleri olarak tüm öğrencilerimizle birlikte sürekli bir araştırma ve gelişim içerisindeyiz. Bölgemizde pandemi öncesi düzenlenen gastronomi fuarı, festival ve yarışmalara katılım sağladık. Katıldığımız yarışmalarda altın, gümüş ve bronz madalyalar kazandık. Ayrıca 2022-23 eğitim-öğretim yılı kasım ayı içerisinde Erasmus projesi kapsamında öğrencilerimiz öğretmenlerimizin rehberliğinde yurt dışına gittiler. Avusturya da kaldıkları üç haftalık süreç içerisinde öğrencilerimiz hem mesleki deneyim sağladılar hem de bölgeyi gezerek farklı kültürleri tanıma açısından iyi bir fırsatı değerlendirmiş oldular. Belki hareketli olmamız, ya da yiyecek içecekleri olağan üstü cazibesinin artısıyla bölgenin en çok tercih edilen alanı olarak gurur duymaktayız. Bu istek haliyle bize yansımakta ve kendimizi daha fazla geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. Bu gelişim için bizi zorlayacak, sorumluluk ve gelecek bilinciyle hareket eden, mesleğine aşık, idealist, dinamik öğrenci arkadaşlarımızı alanımızda görmek istiyoruz.
GIDA TEKNOLOJİSİ ALANI Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir nesil için insanların tükettiği gıdalar çok önemlidir. Dünya nüfusunun gittikçe artması sağlıklı ve bol gıdaya olan ihtiyacı da artmıştır. Teknolojik gelişmeler gıda sektöründe de kendini hissettirmektedir. Geleneksel üretim çekileri yerini bilimsel üretime bırakmaktadır. Bu alandaki teknolojik buluşlar, yeni gıda formülleri, ürün çeşitlerinin artması, tüketicinin damak zevkinin ve sosyal yaşantısının değişmesi, ambalajlamanın önem kazanması, gramajda çeşitlenme ihtiyacının doğması gibi faktörler gıda endüstrisinde ilkel yöntemlerin terk edilmesini zorunlu kılmaktadır. Gıda sektöründe üretim kalitesinin artırılması yüksek teknoloji, ambalajlama, uygun koruma, dağıtım ve depolama sistemine bağlıdır. Ülkemizde tarım alanında yaşanan gelişmeler gıda sektörümüze de yansımış bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimi artmıştır. Tahıl, süt, meyve, sebze, çay, yağ, et, balık, fermantasyon (mayalanma) ürünlerinin yanı sıra şekerli ürünler ile ilgili üretim ve işleme tesisleri yurt geneline yaygınlaşmıştır. Buna bağlı olarak da işlenmiş gıda ürünlerinin ihracatı artmış ve bu gelişmeler gıda sektörünün ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır. Gıda Teknolojileri alanında gıda ile ilgili üretim süreçlerinin her aşamasında görev alabilecek teknik ara eleman yetiştirmek üzere gereken eğitim öğretimi vermek ve gıda teknolojileri uygulamalarında yer alan meslek elemanlarını sektörün ihtiyaçları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerekli olan meslekî yeterlikleri kazanmış, nitelikli kişiler olarak yetiştirmek amaçlanmaktadır.
MODA TASARIMI TEKNOLOJİLERİ ALANI MODA TASARIMI TEKNOLOJİSİ ALANI: Kapsamında yer alan dallarda, sektörün ihtiyaçları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerekli olan mesleki yeterlikleri kazanmış nitelikli meslek elemanlarını yetiştirmek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda Moda Tasarım Teknolojileri alanı ve alan altında yer alan mesleklerde ulusal ve uluslararası düzeyde standartlara uygun örgün öğretim programı uygulanmaktadır. Bölümümüzde 9. Sınıftan itibaren Atölye, Model Analizi ve Model Geliştirme, Mesleki Gelişim Atölyesi derslerinde modelistliğin temel eğitimini vermekteyiz. 10.ve 11. Sınıfta Giysi Kalıp Tasarımı ve Üretimi, Moda’da Temel Sanat dersleriyle modelistlik ve stilistlik alanlarında eğitim vermekteyiz. 12. Sınıftan mezun olunduğunda da bir kıyafeti kalıp çıkarmasından kesip dikimine, kalite kontrolünden son ütüsüne kadar tasarlayıp üretecek kapasitede modelist, sitilist, kalıpçı, vasıflarına sahip olunmaktadır. Mezun olan öğrencilere, alan ve dalını gösteren diploma ve iş yeri açma belgesi verilmektedir. MODA TASARIM TEKNOLOJİLERİ ALANINDAN mezun olan öğrenciler isterlerse meslek yüksekokulu ve fakülte düzeyinde eğitimlerine devam edebilirler. Tekstil Teknolojisi / Moda Yönetimi /Moda ve Tekstil Tasarımı /Tekstil/Mühendisliği(Lisans) programlarına, Ayrıca Özel Yetenek Sınavı Sonuçlarına Göre Öğrenci Alan Yükseköğretim Programları; Moda Giyim Tasarımı / Moda ve Tekstil Tasarımı / Tekstil / Tekstil Geliştirme ve Pazarlama / Tekstil ve Moda Tasarımı bölümlerine devam edebilirler. Lisans eğitiminden sonra yüksek lisans, doktora yapabilir, araştırma görevlisi olabilir ve akademik kariyer yapabilirler. Formasyon eğitimi aldıklarında Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak görev yapabilirler. Çalışılan alan veya sanayi koluna göre çalışmalarını belli bir konuda yoğunlaştırabilirler. Örneğin giysi tasarımı (çocuk giyimi, erkek giyimi, bayan giyimi, deri konfeksiyon..vb.), tekstil tasarımı, moda aksesuar tasarımı... gibi. TERCİH EDEBİLECEKLERİ MESLEKLER - Tekstil Tasarımcısı, - Grafik Tasarımcısı, - Moda Aksesuar Tasarımcısı, - Endüstri Ürünleri Tasarımcısı, - Moda Tasarım Teknisyeni olunabilmektedir.
ULAŞTIRMA HİZMETLERİ (LOJİSTİK) Ulaştırma Hizmetleri bölümü ortaöğretim seviyesinde sivil havacılık dalı ve lojistik dalı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Okulumuzda Ulaştırma Hizmetleri bölümü altında Lojistik dalı üzerine eğitim öğretim yapılmaktadır. Lojistik nedir? Lojistik; üretimden tüketime, tüm taşıma şekillerini kapsayan sürecin genel adıdır. Ulaştırma Hizmetleri bölümünün amacı nedir? Sektör için Türkiye’nin değişen ve gelişen koşullarına uyum sağlayabilecek, mezun olduğunda ulaştırma meslek ağacının her kolunda uzmanlaşmış eleman yetiştirmektir. Ulaştırma Hizmetleri bölümü mezunları nerelerde çalışabilir? Karayolu lojistik firmalarında, depolarda, antrepolarda, gümrük şirketlerinde, kargo şirketlerinde, sigorta şirketlerinde, limanlarda, deniz acentelerinde, hava alanlarında lojistik firmalarında ayrıca PTT ve TCDD gibi kamu kurumlarında görev alabilmektedir. Mezun öğrencilerimizin çalışabileceği geniş bir iş ve çalışma alanı vardır. Çalışma koşulları iş sahasında açık alanda olabileceği gibi kapalı büro ortamında da olabilmektedir.
EL SANATLARI TEKNOLOJİLERİ ALANI EN İYİ MESLEK HANGİSİDİR? Geçmişte şu anda gelecekteki en iyi meslek bireyin özellik ve koşullarına en uygun olan onu en çok tatmin edecek ve tüm yeteneklerini kullanarak kendini geliştirebileceği meslektir. Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, hayatta bir gün dahi olsa çalışmış olmazsınız. (Konfiçyüs) Hayatta bir gün bile çalışmadım, hepsi keyiften ibaretti. (Edison) EL SANATLARI; insanların el emeği, göz nuru ve duygularının birleştiği bir değerler bütünüdür. Örgün ve yaygın eğitimi bir arada yürüten bölümün amacı, kaybolmaya yüz tutmuş, el sanatlarını, yok olmaktan kurtarıp zinde tutmaya çalışırken, aynı zamanda da sektörel bağlamda turizm amaçlı el sanatları ürünü üretimi yapan ve satan piyasadaki sektörlere de ara eleman veya usta yetiştirmeyi hedef alır. EL SANATLARI ÜRETİMİ İSE; geleneksel, teknik ve estetik bilgi, el becerisi, el emeği ve kaliteli işçiliğe sahip, orijinal ve dayanıklı mal üretimi olarak tanımlanabilmektedir. Bölümümüz örgün eğitim vermektedir. Alanda yeni fikirler yaratabilen, yarattığı fikirleri üretime dönüştürebilen, değişimleri yakalayabilen, kültürünü ürünlerle ifade edebilen, yaptığı ürünleri satabilen öğrenciler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Okulumuz Kemalpaşa Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde; El sanatları alanında; Dekoratif El Sanatları Dalı, Dekoratif Ev Tekstili Dalı, El Ve Makine Nakışı Dalları okutulmaktadır. Okulumuzda 1 El Sanatları Atölyesi bulunmaktadır. Bölümde 3 El Sanatları Teknolojileri Alan öğretmeni görev yapmaktadır. 9-10-11-12 sınıflarda toplam 53 öğrencimiz bulunmaktadır. EĞİTİM KARİYER İMKANLARI El Sanatları Öğretmenliği mezunları Mesleki Teknik Anadolu Liselerinde, Mesleki Eğitim Merkezlerinde ve Halk Eğitimi Merkezlerinde öğretmenlik, El Sanatları teknikerleri Halk eğitimi merkezlerinde , Ortaöğretimde , Çıraklık eğitim merkezlerinde usta öğretici veya ücretli öğretmen olarak ; Özel sektörde , tekstil alanında tekniker ,Giyim Firmalarında, Takı Tasarım Atölyelerinde Kuyumcularda eğitmen ,danışman yada tasarımcı desen danışmanı, sanat danışmanı gibi unvanlarla kariyer imkanlarına sahiptirler. Ayrıca Mesleki Teknik Anadolu Lisesi mezunları ustalık belgesine sahip olmaktadır. Herhangi bir yere bağımlı olmaksızın, kendi özel atölyelerini de açabilirler, dilerlerse ticarethanelerinin de sahibi olabilirler.
İZMİR KEMALPAŞA
Search
Read the Text Version
- 1 - 20
Pages: