Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Ömeriye Dergi

Ömeriye Dergi

Published by emrah yetkin, 2021-12-09 18:04:00

Description: Ömeriye Dergi

Search

Read the Text Version

CİLT 1, NO. 1 ARALIK 2021 ÖMERİYE BÜLTEN ÖMERİYE İMAM HATİP ORTAOKULU AYLIK BÜLTEN İÇİNDEKİLER SAYFA 2 Misyon ve Vizyonumuz Misyon ve vizyonumuz YUSUF ÇETİNER SAYFA 3 Ömeriye İmam Hatip Ortaokulumuzun Ömeriye anaokulu daha iyi bir eğitim seviyesine ulaşmak düşüncesiyle gelişime açık bir okul SAYFA 4 kültürü oluşturmak istiyoruz. Algoritma ve Bu kültürü oluşturmak için eğitim ve Hayatımızdaki yeri öğretim başta olmak üzere insan kaynakları, kurumsallaşma, sosyal nedir? faaliyetler, kurumlar arası ilişkileri etkili hale getirmeyi amaçlamaktayız... SAYFA 5-6 (devamı 2.sayfada) Öğrenci Resimleri SAYFA 7 Kâ‘b b. Mâlik'in Örnek Tevbesi SAYFA 8 Müziğin insan psikolojisine etkisi SAYFA 9 Urfa Adı ve Nemrut Hikayesi



... Türkiye’ye öncü, örnek gençler yetiştirmek için hedef koyan okulumuz, geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizi daha iyi imkânlarla yetiştirip, onların Türkiye Cumhuriyetinin çıtasını daha yükseklere taşıyan bireyler olması için öğretmenler ve idareciler olarak özverili bir şekilde çalışmaktayız. Ömeriye İmam Hatip Ortaokulu olarak en büyük amacımız yalnızca nitelikli liseleri kazanan gençler yetiştirmek değil, girdikleri her türlü ortamda çevresine ışık tutan Ülkesini ve vatanını seven maneviyatı güçlü ,merhametli bir nesil yetiştirmektir. Sanatta sporda başarıyı öncelikli tutup bunları akademik başarılarımızla taçlandırmak için daima çalışacağız. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Yusuf Çetiner(Okul Müdürü) 2

ÖMERİYE ANAOKULU Ömeriye Anaokulu yarım gün eğitim vermektedir. Miniklerin ilkokulda ve hayatlarında onlara yardımcı olacak beceriller kazanmalarına yardımcı olmak amacındayız. Okulumuzda her gün etkinlikler yapılmaktadır. 3

HAYATIMIZDA OLAN FARKINDA OLMADIĞIMIZ KAVRAM ALGORİTMA Algoritma, bir sorunu çözmek ya da amaca ulaşmak için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinin adım adım tasarlanma sürecidir. Sorunu önce detaylıca inceler sonra nasıl çözeceğinizi basitçe ve adım adım belirlersiniz. İşte buna algoritma oluşturmak denir ve aslında günlük yaşamınızda her zaman kullandığınız bir yöntemdir. Basit matematik işlemi yapan aygıttan yüz algılayan kamera sistemlerine, sınav sonuçlarına göre okullara yerleştiren sistemlerden internette arama motorlarıyla arama yapmaya kadar pek çok işlemin temelinde algoritma mantığı bulunur. Algoritmada çözüme ulaşmak için tüm olasılıklar değerlendirilir, doğru ve etkin bir çözüm için komutlarla adımlar tanımlanır. Bu sürecin bir başlangıcı ve bitişi bulunmalıdır. Örnek olarak \"fırından ekmek alma\" algoritması yazalım. 1.Başla 2.Hazırlan ve parayı al 3.Evden çık \"KUTUP 4.Fırına git PORSUĞUNUN 5.Ekmek iste DÜNYANIN EN KÖTÜ 6.Ekmeği al ve parayı ver KOKAN 7.Eve dön HAYVANLARINDAN 8.Bitti BİRİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?\" Bilgisayarlar tek başlarına bir problemi çözemez, bunun için her zaman bir programa gereksinim duyarlar. Program yazmanın ilk aşaması da algoritma tasarlamaktır. Bir robot ya da bilgisayar için algoritma tasarlarken komutlar robotun veya bilgisayarın anlayacağı dilde yazılmalıdır. Doğru şekilde kurgulanmış bir program, aynı sorunu farklı verilerle sayısız defa çözebilir. Programların yazıldığı pek çok yazılım ya da programlama dili bulunuyor. C, C#, Java, HTML ve Python bunlardan bazıları. 4

Resim 5

Duvarı 6

Kâ‘b b. Mâlik'in Örnek Tevbesi Alemlerin rabbi olan Allah'a hamd olsun. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (‫)ﷺ‬e sonsuz salat ve selam olsun. Peygamber terbiyesinde yetişmiş kutlu nesil sahabe efendilerimizden hangisine misafir olsak, heybemize bir şeyler alarak dönmüş oluruz. Onlar bizim için yol gösterici örneklerdir. Bu örnekler bazen Kuran ile desteklenmiş, açıklanmıştır. İşte bu sahabe efendilerimizinden biri de Kâ‘b b. Mâlik (r.a.). Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) Tebük seferine katılmamış ve bunun akabinde birtakım olaylar yaşanmıştı. Tebük seferi meyvelerin olgunlaştığı, sıcak bir zamanda gerçekleşen zorlu bir seferdi. Resûlullah (‫)ﷺ‬ bu seferde ilk defa gidilecek yeri önceden açıklamıştı. Müslümanlar bu savaş için gerekli hazırlıkları yapıyordu. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) ise her gün müslümanlarla savaşa hazırlanmak için çıkmasına rağmen hiçbir şey yapmadan geri dönüyordu. Kendi ifadesiyle içten içe \"Canım, ne zaman olsa hazırlanırım\" diyordu. Ama zaman geçmiş, sefer yola çıkmış ve Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) ise geride kalmıştı. Savaş dönüşünde Resûlullah (‫ )ﷺ‬savaşa katılmayanların mazaretlerini dinliyordu. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.)'e neden savaşa katılmadığını sorduğunda o yalan söylemeyerek savaşa katılmamak için bir özrünün olmadığını dile getirmişti. Resûlullah (‫ )ﷺ‬de ona Allah Teala hüküm verene kadar beklemesini buyurmuştu. Artık Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) için zorlu bir süreç başlamıştı. Çünkü Resûlullah (‫ )ﷺ‬onunla ve benzer durumda bulunan 2 arkadaşı ile konuşulmasını yasaklamıştı. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) şöyle anlatıyor: \"İnsanlar bizimle konuşmaktan kaçındılar veya bize karşı tavırlarını değiştirdiler. Hatta bana göre yeryüzü bile değişti.\" Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) bu olayları yaşadığı günlerde Gassan Meliki'nden bir mektup aldı. Kendisine bulunduğu yerde değerinin bilinmediği belirtiliyor vedavet yapılıyordu. İnsanların kendisiyle konuşmadığı, yeryüzünün kendisine dar geldiği bir anda Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) bu mektubu okuyunca bunun da başka bir imtihan olduğu idrakinde \"Bu da bir başka bela\" diyor ve teklifi geri çeviriyordu. İlerleyen günlerde Resûlullah (‫')ﷺ‬den yeni bir emir daha geliyordu. Eşinden ayrı oturmasını istiyordu. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.)' in imtihanlarına imtihan ekleniyordu. Bir hata yapan Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) hatasından dürüstlüğü ve tövbesi ile Allah'a sığınıyordu. Her karanlıktan bir aydınlık doğacağı gibi, her gece bir sabahın habercisi olacağı gibi, her düşüş bir kalkışa işaret edeceği gibi tövbesinde samimi olan Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) içinde beklenen gün gelecekti. Kendisiyle konuşulmasının yasaklandığı günden 50 gün geçince \"Kâ‘b b. Mâlik (r.a.)Müjde!\" diye bir ses duydu. Allah tövbelerini kabul etmişti. Bu haberi bir müjdeci ona ulaştırmıştı. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) Resûlullah (‫')ﷺ‬in huzuruna gelince ona selam verdi. Resûlullah (‫')ﷺ‬in yüzü sevinçten parlayarak onu kutladı. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) şöyle dedi: \"Ya Resûlullah! Allah Teala beni doğru söylediğimden dolayı kurtardı. Tövbemin kabul edilmesi sebebiyle, yaşadığım sürece doğru söz söyleyeceğim.\" İnen ayetlerin birinde ise: \"Hani şu tövbeleri (Allah'ın emri gelene kadar) geri bırakılan üç kişinin de tövbesini kabul etti. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, vicdanları kendilerini iyice sıkıştırmıştı. Nihayet Allah'tan başka sığınılacak kimse olmadığını anlamışlardı. Eski hallerine dönmeleri için Allah onların tövbelerini kabul etti. Çünkü Allah tövbeleri kabul edici ve bağışlayıcıdır.\" (Tevbe Süresi 118) buyrulmuştur. Kâ‘b b. Mâlik (r.a.) dürüst olması ve yaptığı hatadan duyduğu pişmanlıkla Kuran'a konu olan bir tövbeye sahip oldu. Bizler de Kâ‘b b. Mâlik (r.a.)'in hayatından kendi yaşamımıza dersler çıkararak dürüstlükten ödün vermemeliyiz, günü kurtarmayı değil ahireti kurtarmayı amaçlamalıyız. Selam olsun o kutlu nesile. *Erkam Yayınları Riyâzü's-sâlihîn kitabının 1.cilt 22.Hadisinden yararlanılmıştır. Hadisin kaynağı Buhari, Meğazi 79; Müslim, Tevbe 53. Ayrıca bk. Tirmizi, Tefsiru sure(9) Dr. Mustafa Kürşat Ateş 7

MÜZİK HAYATIMIZ Merhaba ben Hayrunnisa. Müzik hayatımızın her alanında var ve ben bunu çok seviyorum. Müziği seven ve merak eden herkes için bu aydan itibaren her ay içerikler oluşturmaya çalışacağım. İlk sayımızda okulumuz müzik öretmeni Azize TOY ile müziğin insan psikolojisine etkisini konuştuk. -Merhaba hocam. Son zamanlarda çok duyduğumuz bir söz var müzik dinlemek insan psikolojisini olumlu yönde etkiliyormuş. Siz de bu konuya katılıyor musunuz? -Merhaba öncelikle böyle güzel bir konuya değindiğin için teşekkür ederim. Bu soruya şu cümle ile başlayıp yanıtlamak istiyorum. “müzik ruhun gıdasıdır” gerçekten de müzik ruhun gıdasıdır. Çünkü müzik dinlerken beyne giden kan ve oksijen miktarında artış olduğu için hem bedenen hem ruhen olumlu etkiler diyebiliriz. -Peki hocam insan sağlığı üzerinde bir tedavisi var mıdır? -Tabi ki insan sağlığı üzerinde olumlu etkisi vardır. Hatta yüzyıllar boyunca müzik tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır. Örneğin Osmanlı döneminde II. Beyazıt külliyesinde psikolojik hastalığı olan kişiler müzikle tedavi edilmiştir. -Bütün müzik türleri ya da bütün makamlar aynı şekilde mi insan psikolojisini etkiler? -Bütün müzik türleri ve bütün makamlar aynı etkiye sahiptir diyemeyiz. Yine Osmanlı döneminden bir örnek vereyim. Bu dönemde müzikle tedavi ediliyordu dedik. Farklı hastalığı olan kişilere aynı makamdan müzikler dinletilmiyordu. Örneğin uyku problemi yaşayan çocuklara “rast” makamı, karaciğer, kalp rahatsızlığı yaşayan kişilere “hüseyni” makamı, ergenlik dönemine girmiş bireylere “neva” makamı gibi farklı makamlarda müzikler dinletilirdi. Bir başka örnek verirsek hamile olan kadınların klasik müzik dinleyerek geçirdikleri gebelik döneminin bebeğin beyin gelişimine olumlu etki ettiği yapılan araştırmalarda bize göstermiştir. -Peki hocam müzik insana ilham verir mi? -Müzik ilham verir. Duyguları harekete geçirdiği için yaratıcılığı arttırır, kendimizi daha doğru ifade etmemize yardımcı olur. -Peki hocam verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim. 8

URFA ADI VE NEMRUT EFSÂNESİ Urfa’da yüzyıllar önce Nemrut isminde bir hükümdâr yaşarmış. Nemrut çok zalim ve Allah’a isyan eden biriymiş. Allah, Nemrut’un zayıf bir kul olduğunu göstermek için en aciz mahluklarından sivrisinekleri kendisine göndereceğini bildirir. Nemrut harp etmek için ordusuyla karşı çıksa da sivrisinekler asker ve hayvanların göz, kulak ve burunlarına girerek hepsini püskürtür. Nemrut güç bela kendisini odasına atar ve kapıyı, bacayı ve bütün delikleri kapatarak saklanır. Topal bir sivrisineğin, Allah’a “Yarabbi ben gazaya yetişemedim. Topallığım mani oldu” diyerek yalvarması üzerine, Allah da ona “Seni de Nemrut’un helakine memur ettim, git onu bul ve helak et” diye emir buyurur. Bu topal sinek, Nemrut’u bulur ve odasının anahtar deliğinden girerek saldırır. Nemrut’un burnundan girerek beynini kemirmeye başlar. Nemrut başının ağrısından kurtulmak için türlü çarelere başvursa da kurtulamaz. Bunun üzerine keçeden yaptırdığı tokmaklarla başına vurdurmaya başlar. Bu tokmaklar ızdırabını gideremeyince tahta tokmaklarla vurmalarını emreder. Nemrut’un kafasına tokmakla vuruldukça, Nemrut “Vurha, Vurha” diyerek can verir. Nemrut’un bu bağırmalarından dolayı memleketin adına “Urfa” dendiği söylenir. 9



Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır Sevgili En sevgili Ey sevgili Sezai KARAKOÇ


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook