YEŞİLYURT YUNUS EMRE İ L K / O R T A O K U L U OKUL GAZETESİ 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı İ Ç İ N D E K İ L E R PARA İLE SATILAMAZ. YAZIYOOOORRRR Okul Müdürümüzün Yazısı Sportif Faaliyetlerimiz YEŞİLYURT' UN Müdür Yardımcısının Yazısı Ana Sınıfı Köşesi HABERLERİNİ Rehberlik Köşesi Belirli Gün ve YAZIYOOORRRR.. Yeşilyurt Mahallesinin Tanıtımı Haftalar İngilizce Öğretmenimizin Yazısı İlkokul Köşesi Deyimlerimiz Konuşuyor Dünyayı Çocuklara Fen Bilimleri Bizden Sorulur Verin Matematik Köşesi Bir Anı.. Müzik Köşesi TUBİTAK Bilim Fuarı Sanat Köşesi Resim Sergimiz Gazişehir Öğrenci Sosyal Bilgiler Köşesi Meclisi Seçimimiz Ben Okuyorum Gaziantep Yerli Malı Haftası Okuyor Projemiz Etkinliğimiz e-Twinning Avrupa Bir Şiir Kalite Etiketimizi Din Kültürü Köşesi Aldık Bil Bul Bakalım https://yesilyurtyunusemreilkokulu.meb.k12.tr/ https://yesilyurtyunusemreortaokulu.meb.k12.tr/
YENİ YÜZYILIN ÖĞRENCİSİ 21. Yüzyılda öğrenci olmak, teknolojinin getirdiği imkânlarla bir köy okulunda uluslararası projelere katılabilmek, farklı kültürlerden yaşıtlarınla arkadaş olabilmek, derslerini interaktif-çevrimiçi işleyebilmek, takıldığın soruları saat kaç olursa olsun öğretmenine sorabilmek demek. Kâğıt kokusundan yavaş yavaş uzaklaşmak, roman, masal ve şiir kitaplarına dijital yollardan ulaşabilmek demek. Grup çalışmalarında ‘’Şu makası uzatır mısın?’’ derken, çevrimiçi gruplarda sınırsız materyalle çalışabilmek, kütüphanede saatlerini harcarken, dijital kütüphanelerde aradığını şıp diye bulabilmek demek. Tasarım için farklı araç gereç düşünüp bir araya getirmek için müthiş bir çaba gösterirken, 2.0 web araçları ile dakikalar içerisinde harika tasarımlar yapabilmek demek. Gezmek, görmek istediğin ama gezemediğin dünyayı, sanal ve gerçeğine en yakın haliyle gezebilmek demek. Kısacası 21.Yüzyılda öğrenci olmak; sınırsız imkânlarla, sınırları olmayan zihinler, müthiş bir hayal gücü, üretkenlikte çağ ötesi fikirler ve uygulanabilirlik açısından somut adım atabilen girişimci ve uzay çağının modeli bir nesil ortaya çıkarmıştır. Gerçekliğin sanala taşındığı, enlerin aşıldığı, zihinlerin tekil değil çoğul olarak üretebilir hale geldiği bu çağın başından görünen o ki yüzyılın ortasına doğru genç, dinamik, üretken nesil tarafından çağ ötesi yaklaşımlarla hayatımızın birçok alanı yeniliğe uğrayacak ve biz bu yeniliğe ayak uyduracağız. Yeni çağın yeni nesil yaşamı, Merhaba.. Ömer Faruk ÇOLAKER Okul Müdürü Seni gördüm çocuk \"SOBEEE\" Bir varmış bir yokmuş...Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir tane çocuk insan varmış. Evet çocuk insan yanlış duymadınız! İnsanlara çok şey öğretecek ve insanlardan çok şey öğrenecek her daim yolda olacak ve hata yapa yapa doğruyu bulacak bir çocuk insan varmış...Ama bunu o çocuktan başka kimseler bilmiyormuş. Günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları kovalarken bu çocuk da insanları kovalıyormuş... Ama bu çocuğu yine kimse görmüyormuş... Çocuk insanın yaşadığı evde her ses duyuluyormuş da bu çocuğun sesini kimse duymuyormuş... Kimsenin umurunda değilmiş bu çocuk! Çok üzülüyormuş. Hep ağlıyormuş burnunu çeke çeke gözyaşını sile sile...Teselli ederek kendi kendini yine de yoluna devam ediyormuş bizim çocuk insan. Bir gün ona 'seni anlıyorum çocuk' diyen bir sesin olacağı ümidiyle ... Ona ait olan hikayesinin onu bulacağını biliyormuş. Ninesinin anlattığı bir masalda da buna benzer bir hikaye varmış. Onun düşünü kurarak gözlerini kapatırmış sabaha. Her üzüldüğünde bu düş çocuk insanı büyütürmüş de büyütürmüş. Kitaplarına sarılırmış. Okumak iyileştirirmiş yaralarını. Minik yüreğinde büyük hikayeler taşıyan o çocuk insan büyümüş ve sonunda \"adam olmuş\" büyük seslerle. Artık herkes çocuk insanı görüyormuş, duyuyormuş ve biliyormuş! Zamanın değerini bilen bu çocuk insan o vakit elinden ve yüreğinden tutan, o vicdanının öğrencisi nefsinin öğretmeni olan ve hikayesine yol arkadaşlığı eden kişiyi hatırlamış ve gülümsemiş. Elini kalbinin üstüne koymuş: Önüm arkam sağım solum sobe, saklanma artık sen değilsin ebe! Birden ona kadar say yüksek sesle! Yumma gözlerini bile bile... Saklambaç oynayan yüreğine mum diksin! Elma deyince çık artık!!! Seni gördüm çocuk \"SOBEEE\" Şeyma ÇURKA Müdür Yardımcısı
REHBERLİK SERVİSİ KENDİNE İNAN, HAYAL ET, HEDEF KOY! “İnsan inandığıdır.” demiş Anton Çehov. İnsan gerçekten inandığı mıdır? Yoksa daha önceden sınırları belirlenmiş doğum ve ölüm çizgisi üzerinde ilerleyen bir canlı mıdır? İnsan hayal ettiği, inandığı her şeyi başarabilir mi? Herkesin bu sorulara yanıtları farklı olacaktır. Çünkü hepimizi diğer canlılardan ve birbirimizden ayıran çok önemli iki önemli özelliğimiz var: Birincisi aklımız diğeri ise irademiz. İşte ortaya çıkan farklılıkların temel sebebi de bu iki temel özellik değil mi? Aklımız ve sınırsız hayal gücümüz var. Dünya üzerine gelişimizden ölümümüze kadar birçok şey üretip, yenilikler yapabiliyoruz. Yüz yıl önce yok artık canım bu kadar da olmaz denilen şeyler artık hayal değil. Gün geçtikçe daha da yenilenerek devam ediyoruz. Fakat tüm bunlar nasıl oluyor diye hiç düşündünüz mü? “ Yapamazsın, başaramazsın !’’ diyenlere inat başaran insanların nasıl bu başarıları elde ettiklerini? Bu duruma şöyle bir hikaye anlatarak açıklık getirmek istiyorum. Bu hikaye Başarı Yolunda Gemileri Yakan’ Tarık bin Ziyad‘ ın hikayesi. Tarık bin Ziyad, 19 Temmuz 711’de, 12 bin kişilik ordusuyla İspanya’ya geçti. Askerlerini indirdikten sonra, bütün gemileri ateşe verip yaktırdı. Bu arada İspanya Kralı Rodrik’in 100 bin kişilik ordusuyla üzerine geldiğinin haberini aldı. Askerlerine şu tarihi sözleri söyledi: “Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman. Nereye kaçacaksınız? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabır kalmıştır. Düşmanın silahı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin silah olarak ancak kılıçlarınız, erzak olarak da düşmanın elinden sahip olabileceğiniz vardır. “ Bu sözlerin üzerine ordu kesin bir zafer kazanarak Endülüs Emevileri’nin temelini atmıştır. Girişte yer verdiğimiz Anton Çehov’un sözü bu hikayenin ana fikrini çok güzel açıklıyor aslında. Eğer Tarık bin Ziyad ve ordusu inanmasalardı bu zaferi asla kazanamazlardı. Tarık bin Ziyad inandı. Askerlerinin de inanması için her şeyi yaptı, yani gemileri yaktı! Bizler de herhangi bir konuda başarı elde etmek istiyorsak ilk olarak Kendimize İnanmakla başlamalıyız. Yapabileceklerimizin sınırlarını aslında kendimiz koyuyoruz. Sınırları, imkansızlıkları yaratan da yine bizleriz.
İNANÇ Eğer kendimize inanırsak birçok konuda başarılı olabiliriz. Kendimize ve başarılı olacağımıza olan inancımızın oluşmasıyla birlikte istediğimiz durumun zihnimizde HAYALİNİ RESMEDEREK devam etmeliyiz çünkü inandığımız şeyi hayal etmek bize başa rma enerjisi verir. Hayallerini kurduğumuz, gözümüzde başardığımız anı resmettiğimiz şeylerin olmasını daha da çok isteriz ve bu durum bizi motive eden temel etken haline gelir. İnandık, başarmak istediklerimizi hayal ettik ve zihnimizde resmettik. Başarmaya adım adım yaklaşırken başarıya ulaşma yolunda geriye sadece rotamızı belirlemek yani HEDEFLERİMİZİ OLUŞTURMAK kaldı. Hedefini belirleyen kişi zihninde resmettiği hayaline ulaşmak için yolunu çizmiş demektir. O yolda neler yapacağını, ne gibi güçlüklerle karşılaşacağını, ne kadar zaman harcayacağını ve sonucunda ne elde edeceğini bilir. Hedefi olmayan insan ise rotası belli olmayan bir gemiye benzer. Rüzgar nereden eserse oraya savrulur ve tabii ki hedefinden sapmış hale gelir. Hedef belirlemek bizlere yol gösteren bir rota, karanlık gecelerde adeta bir kutup yıldızı, yolda kalanlar için bir haritadır. En önemlisi ise neler yapmanız gerektiğini harfi harfine bilirsiniz. Hedefsiz olan insanlar ise daha yolun başında yorulup pes eder, istedikleri başarıdan vazgeçer. Başarı yolunda gemileri yakmak da o gemide gidilecek rotayı çizmek de bizim elimizde. Yeter ki kendimize inanmak için bir fırsat verelim. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelecektir. Okan TURAN- Yeşim ÇAKMAK Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen BAŞARI TATLIDIR ANCAK ÇOĞU ZAMAN TER KOKAR.
Yeşilyurt Mahallesi Yeşilyurt Mahallesi, Gaziantep'in İslahiye ilçesinin Hatay ile sınır olan bir mahallesidir. Gaziantep-Kilis-Hatay illerini birbirine bağlayan kara yolu üzerinde bulunmaktadır. Nüfusu Yaklaşık 5000 civarındadır. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bulunmasına rağmen iklim özellikleri bakımından Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Daha çok Akdeniz ikliminin etkisindedir. Mahallenin topraklarının batı ve doğusu engebeli, orta alanları ise düzlüktür. Batısında Nur Dağları'nın Güney batı uzantıları, doğusunda ise Sof (Kartal) Dağı bulunmaktadır. Mahallenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve çeşitli meslek dallarına dayalıdır. Yetiştirilen başlıca bitkiler; zeytin, kırmızı biber, sarımsak, mısır ve yaş ve kuru üzümdür. Dağlık kesimlerinde hayvancılık ön plandadır. Sığır, koyun ve kıl keçisi yetiştirilir. Mahallenin İslahiye ilçe merkezine uzaklığı 15 km, Gaziantep ile olan uzaklığı 105 km Kahramanmaraş iline olan uzaklığı 85 km, Hatay iline olan uzaklığı 90 km dir.
Kübra GÜNGÖR ERDEM WELCOME BACK TO SCHOOL! Yolda Olmak Meselesi Birkaç harfin bir araya gelip binlerce hayata dahil olmasıymış öğretmenlik… Belki de bir yıl sonra ömrünün sonuna kadar görmeyeceğin çocukların için gece gündüz düşünmekmiş… Anne olmak, abla olmak, arkadaş, sırdaş olmakmış… Ben Kübra. Meslek hayatımın henüz başındayım. Ama sonunda da olsaydım hislerim aynı kalırdı. O bahçeye adımımı attığım ilk günden bu yana hiçbir şey değişmedi duygularımda. Küçücük çocukların karşısına çıkacağım ilk gün dizlerimin titreyişini, kalbimin kulaklarımı sağır eden gümbürtüsünü hatırlıyorum. Onlarca meraklı gözün her sene yüzüme bakıp, ilk dersimizde bir gülümseyiş kırıntısıyla nasıl kocaman gülücükler saçtıklarına şahit oluyorum. Ben “İngilizceci” Kübra. Aynı dili konuştuğum çocuklarla, farklı bir dilde anlaşmaya çalışıyorum. Bir defasında bir öğrencim “İngilizceyi anlamasak da seni anlıyoruz öğretmenim !’’ demişti. İnsana anlaşılmaktan daha güzel bir lütuf olur muydu ? Çok kez kendimi yenilmiş hissedip, ertesi güne bambaşka umutlarla sarıldığımı biliyorum. Herhalde benim öğretmenliğimden umudu çıkarsalar elimde kocaman bir boşluk kalacak. O yüzden o umuda sımsıkı tutunuyorum. Bu mesleğe başlamadan evvel çocukların böyle yaman insan sarrafı olduğunu bilmezdim. Ne zaman olmadığım bir insan gibi davrandıysam, hemen o yolun sonundan üstüme geldiklerinde anladım. Kızdığımda değil de, kırıldığımda beni anladıklarını fark ettiğimde anladım. Bilmezdim çocukların akıl oyunlarıyla işlerinin olmadığını, bilmezdim yürekten gelen sıcacık bir sözün kıymetini bilebileceklerini. Onları da olduğu gibi kabul etmem gerektiğini, çocuklarım beni olduğum gibi kabul ettiğinde anladım… Hep fazlasının peşinde koşmanın, ‘belki bunu da yapsam olurdu’ demenin, başımı yastığa hiç rahat koyamamamın öğretmenliğin hamurunda olduğunu henüz anladım…
DEYİMLERİMİZ KONUŞUYOR NİMET GÜL AKTAN FATMA SILA DEMİR ENVER KOYUNCU FERİDE ERKMEN İSA GÜLMEZ ERDOĞAN ÇİTÇİ SELÇUK ÇİTÇİ İSA GÜLMEZ FİDAN NUR GÖK MELİSA ŞENER SEVGİ DEMİR VE HAKAN OYAR ÖĞRETMENLERİMİZİN KATKILARIYLA.
FEN BİLİMLERİ BİZDEN SORULUR Uygulamalı ders işleme modeli, materyal üretimi ve grup çalışmaları ile fen bilimleri bizden sorulur Tuğba KARAPINAR Fen Bilimleri Öğretmeni ORGANELLER VE EL EMEĞİ BÜYÜTEÇLER SOSYAL BİLİMLERDE YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRENME DAĞ,DAĞIN TEPESİ VE SIRADAĞLAR... Hakan BAŞSARI SOSYAL BİLGİLER Sosyal Bilgiler Öğretmeni DERSİNDE HEP BİRLİKTE YAPTIĞIMIZ YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ ETKİNLİĞİMİZ
AYŞENUR ÖĞRETMENİMİZLE MATEMATİĞİ SEVDİĞİMİZ DOĞRUDUR Oyun içinde büyüyen öğrencilerimize matematiği sevdirmek ve matematikle eğlendirmek için matematiği hayatla birleştiriyoruz. Kesirleri çizmek yerine şekiller ile modelliyor, çarpmayı ezberlemek yerine elimizin altında bulunacak materyaller kullanılıp oyun ile yarışlar düzenliyor, sayılarla işlem yaparken boyamadan yararlanıyoruz. Böylelikle Matematik derslerle ilişki kurulup hayata adım atar hale geliyor ve artık matematik öğrenilmek zorunda olunan ders olmaktan çıkıp oynanmamak istenen oyun haline geliyor. Eğleniyoruz, öğreniyoruz. Öğrendikçe seviyoruz...
KİM KORKAR MATEMATİKTEN? Matematik mi? Etkili matematik öğretiminin gerçekleştirilebilmesi için materyal destekli öğretim şarttır. Materyal kullanımı algılama ve öğrenmeyi kolaylaştırdığı gibi kalıcı öğrenmeyi de sağlamaktadır. Matematiği soyut bir kavram olmaktan çıkarıp somutlaştırmak için öğrencilerimizle birlikte çeşitli materyaller hazırlayıp derslerimizde kullanıyoruz. Materyaller öğrencilerimizin dikkatini çekerek güdülenmesini, motive olmasını ve anlamlı öğrenmeler sağlamasını kolaylaştırıyor. Matematik oyunları çocukların temel matematik becerilerini eğlenceli ve güvenli bir şekilde öğrenmelerine ve uygulamalarına olanak sağlar. Oyunlar, çocukların matematiğin zor olduğuna dair algılarını değiştirir ve matematik öğrenme sürecinde kendilerini daha rahat hissetmelerine katkıda bulunur. Bu bağlamda, temel aritmetiksel becerilerin iyileştirilmesi için tasarlamış olduğumuz oyunları derslerimizde çocuklarımız hep birlikte oynuyor, yaparak yaşayarak ve eğlenerek öğrenmeler ediniyorlar.
MSAETVEİYM OARTUİZĞİ Matematiği bir problem çözme sanatı olarak görmek gerekir. Elimizdeki bilgileri nasıl kullanmamız gerektiğini ve bu bilgilerden nasıl sonuca varabileceğimizi, öğretir. Bu sebeple gündelik yaşamdan matematiği ayırmak mümkün değildir. Öğretim yaparken konularımızı gündelik hayatla ilişkilendiriyoruz. Matematiğin soru çözmek için değil sorun çözmek için olduğunu sürekli vurguluyoruz. Sabah yataktan kalkıp akşam tekrar yatana kadar yaptığınız işlerde hiç matematik kullanmadan bir gün geçirmeyi deneyin, yapamazsınız, çünkü matematik her yerde. En basit örneğiyle uyandınız kahvaltı yapacaksınız evdeki kişi sayısına göre ekmek alırsınız işte karşınızda oran ve orantı. Alışveriş yapacaksınız para alıp vermeniz gerekecek işte karşınızda işlemler. Bir sorununuzu çözmek isteyeceksiniz işte karşınızda problem çözme basamakları. Kısacası sayılar ve işlemler hayatımızın düzenini sağlayan en önemli unsurlardır. Karmaşıklığı önleyerek bizlere yol gösterirler. Ökkeş ÖZDİNÇ Matematik Öğretmeni
MÜZİK KÖŞEMİZ MÜZİK EĞİTİMİNİN FAYDALARI Müzik; beynin aynı anda birden fazla alanını aktif olarak çalıştırdığı için dikkat becerilerinin gelişmesine yardımcı olur. Çocuğun konsantrasyon yeteneğini, motor becerilerini destekler ve okuma-yazma becerilerini arttırır. Müzik dersinde tekerlemelerle yapılan ritim çalışmaları aynı zamanda bir diksiyon çalışmasıdır. Hem dil becerilerinin gelişmesinde hem de müzik eğitiminde destekleyici rol oynar. Müzik eğitimi alan kişilerin sol beyin fonksiyonlarının geliştiği gözlemlenmiştir. Bilindiği üzere sol beyin matematiksel ve mantıksal düşünme ile ilgilidir. Dolayısıyla müzik eğitimi, çocuğun matematik dersine de destek olmaktadır. Müzik eğitimi özellikle küçük yaşlardan itibaren alınmaya başlandığında çocuğun özgüvenini, liderlik özelliğini, sorumluluk bilincini ve diğer olumlu davranışlarını pekiştirir. Müzik, çocuğun iletişim becerilerini olumlu yönde etkilemekte, sosyal bir çevre edinmesini sağlamaktadır. Zeka geliştiren, akademik başarıyı arttıran, rahatlatıcı bir etkiye sahip olan müzik dersi geleceğimiz olan çocukların hayata hazırlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Enstrüman çalmayı öğrenmek emek gösterilmesi gereken bir süreçtir. Düzenli çalışma, günlük tekrar ve disiplin ister. Dolayısıyla bu disiplini ve sorumluluk bilincini kazanamayan kişiler enstrümanda başarılı olamazlar. Müzik, bu süreçte kişilere disiplin ve sorumluluk bilinci anlamında katkı sağlamaktadır. Enstrüman çalan bir çocuğun bir yandan notaları takip etmesi, sağ-sol el koordinasyonunu sağlaması konsantrasyonun arttırılmasını, motor-ince motor becerilerinin ve okuma-yazma becerilerinin gelişmesini destekler. Müzik, duyguları ifade aracıdır. İstendiği takdirde müzikle bir rengi, bir duyguyu veya bir doğa olayını anlatabiliriz. Bu bağlamda müzik soyut düşünme yeteneğini geliştirir. Müzik akıl, vücut ve ruh arasında bir denge oluşturmaktadır. Müzik yaparken kişi bütün konsantrasyonunu enstrümanına verdiği için günlük hayatın stresinden uzaklaşır. Ayrıca müziğin fiziksel ve mental olarak iyileştirici yönü günümüz bilim insanları tarafından da kanıtlanmıştır. Dolayısıyla müzikle ilgilenen çocukların zararlı alışkanlıkları olmaz. Ne demiş üstad Neşet ERTAŞ: “Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur.” BAHAR ŞAHİN MÜZİK ÖĞRETMENİ
SANAT KÖŞEMİZ En bilinen eseri “Yıldızlı Gece” VAN GOGH tablosunu Güney Fransa’da tedavi VINCENT VAN GOGH gördüğünde yapan Van Gogh’un Dünyanın en ünlü ressamlarından olan Vincent Van doktorları, bunu akli dengesinin Gogh hakkında bilmeniz gereken önemli detayları göstergesi olarak nitelendirmiş. öğrenin! Günümüzde ise tıpta kaydedilen 30 Mart 1853’te doğan Vincent Willemvan Gogh ilerlemeler sayesinde, sanatçının günümüzde en tanınmış ressamları arasında sayılıyor. resmettiği manzaranın kullandığı Sanatı kadar hayatı hakkında yazılmış roman ve çekilmiş film ve belgeseller, sanatçının yaşamında ilaçların etkisi ile gördüğü göremediği ilgiyi telafi eder niteliğindedir. düşünülmektedir. Van Gogh ‘’YILDIZLI Öğretmenlik, satış gibi farklı meslekleri deneyen GECE’’ tablosunu yaparken, kendine ait Vincent Van Gogh, 27 yaşında ressam olmaya karar tüm teknikleri kullanır ve ortaya son verdiğindeki eserleri, oldukça kasvetli ve Hollanda’nın kırsal hayatını resmeden anlardan oluşur. derece özgün bir eser çıkarır. Paris’te empresyonist eserleri ve ressamları keşfeden Van Gogh, daha canlı renkler kullanmaya ve eğlenceli konular resmetmeye başlar. Geçirdiği bir travma ile kulağının bir bölümünü kesen ressam olarak anılmaktadır maalesef.Kardeşi Theo’nun uğraşları sayesinde bugün dünyanın en değerli sanatçıları arasında yer alır.
RESİM YAPMAYI SEVENLER İŞ BAŞINDA çiz,boya,eğlen, öğren Emine DAĞCI ve Narin BÜLBÜL
RESİM SERGİMİZ YETENEKLİ OLMAK BİR BAŞKA
GSEEZRİGYİOMRİUZZİ İslahiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa ÇETİN ve Şube Müdürü Mustafa ÖZDEMİR Sergimizi Ziyaret Ettiler. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri SEVGİ DEMİR kopmuş demektir. Görsel Sanatlar Mustafa Kemal ATATÜRK Öğretmeni
BEN OKUYPRUM GAZİANTEP OKUYOR PROJEMİZ BİR VE BERABERİZ, HER ZAMAN OKUYORUZ. AÇIK ALANDA KİTAP OKUMANIN TADI DA BİR FARKLI OLUYOR...
OKUMAYLA BAŞLAR HER ŞEY VE YİNE OKUMAYLA DEVAM EDER. YEŞİLYURT OKUYOR SİZ NE DURUYORSUNUZ? HAYDİ OKUMAYA! Kitap okumalı her an İnsanca yaşamayı bilmek için Taşır seni bilmediğin diyarlara Anlatır duymak istediğin her şeyi Peki senin de böyle bir kitabın var mı?
BŞİİİRR... ÖĞRETMEN OLMAK Küçük yüreklere dokunmaktır, Öğretmen olmak. O yüreklerle birlikte büyüyüp serpilmektir, Öğretmen olmak. İşimiz Türkçe öğretmek belki ama Görevimiz insan yetiştirmektir aslında. Mutlu, sevgi dolu, merhametli, çalışkan... Gerektiğinde yollarına çiçekler serpmektir, Gerektiğinde yoldaki zorlukları göstermektir. Zorluklarla mücadeleyi, yılmamayı öğretmekti Kısacası öğretmen olmak, hayatın ta kendisi olmaktır. Merve ATEŞ Türkçe Öğretmeni
DİN KÜLTÜRÜ KÖŞESİ SEVMEKLE BAŞLAR HER ŞEY DİNİMİZİ YAŞAYARAK ÖĞRENİYORUZ
SADAKA TAŞI Sevgili öğrenciler okulumuzun gazetesinin bu sayısına bana ayrılan bu köşeye hoş geldiniz. Bu köşede sizlerle dinimizin inceliklerinden bir tanesini öğrenelim diye düşündüm. Biliyorsunuz ki bizim dinimiz güzel davranışları önemseyen ve bu davranışları yapmamızı isteyen bir dindir. Biz de bu köşede sizlerle dinimizin inceliklerinden bir tanesini konuşalım diye düşündüm. Konuşacağımız konu yardımseverlik. Dinimiz yardımseverliği önemseyen bir dindir. Çevremizdeki insanlar yardıma ihtiyacı olduğu zaman onlara yardımcı olmamızı istiyor, bunları yaparken de bizlere artılar yani sevaplar veriyor. :) Ancak bu yardımlar yapılırken insanları kırmadan incitmeden yapmak oldukça önemli. İşte böyle yardımseverliğe önem veren bunu da yaparken insanları kırıp incitmemeye çalışan atalarımız çok eskiden bir uygulama başlatmışlar. Bu uygulamanın adı sadaka taşı evet yanlış duymadınız bir taş peki bu taşın özelliği nedir, gelin bir ona bakalım. Sadaka taşları insanların kolay ulaşabileceği bir yere genelde 2 metre kadar yükseklikte bir yere kurulur. Zengin olan kimseler kimseye göstermeden buralara vereceği sadakaları bırakır, fakir olan kişiler de ihtiyacı kadar olanı buradan gelip alır ,daha fazlasını almazlardı. Bu uygulama sayesinde ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak isteyen zengin olan kişiler kimse görmeyeceği için gösteriş yapmadan samimi bir şekilde yapacağı yardımı yapar, ihtiyaç sahibi kimse de rencide olmadan ihtiyacı kadar parayı buradan alırdı. Bizler de bu uygulamadan örnek alıp yapacağımız yardımları bu nezaketle yapmamız dileğiyle, bir sonraki sayımızda görüşmek üzere hoşça kalın. Elife KARAPINAR Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni ﴾Bakara Suresi 271﴿ Sadakaları açık olarak verirseniz bu ne güzel! Şayet onu yoksullara verirken gizlerseniz bu sizin için daha da hayırlıdır ve sizin bir kısım günahlarınıza kefâret olur. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
SPORTİF FAALİYETLERİMİZ TURNUVA DERECEMİZİ ALDIK !! 2022-2023 Eğitim - Öğretim yılında SPOR YAPARAK okulumuz Yeşilyurt Yunus DAHA Emre Ortaokuluna tayin olmuştum. Bu okulda girdiğim SAĞLIKLIYIZ. beden eğitimi derslerinde öğrencilerimiz spora Ali ÖZTÜRK karşı çok ilgiliydi ve beden Beden Eğitimi Öğretmeni eğitimi derslerini dört gözle bekliyordu. Bu durum beni çok memnun etmişti. Okul sporları kapsamında düzenlenecek olan voleybol müsabakalarında okul takımında yer almak için birçok kız öğrencimiz hevesle başvurdular. Aralarından 12 kişiyi seçmek zor olmuştu çünkü hepsi çok yetenekliydi. Voleybol takım seçmelerini tamamladıktan sonra müsabaka hazırlıklarına başlamıştık. Antrenmanlar çok hırslı ve eğlenceli geçiyordu. Grup maçlarımızda 1 galibiyet ve bir mağlubiyet alarak grubumuzu ikinci bitirip ilçe genelinde yarı finale kalmıştık. Yarı final maçımızda Cumhuriyet Ortaokuluna mağlup olmuştuk. Sonraki maçımız 13 Kasım Ortaokulu ile 3. Lük maçı olacaktı. Bu maça da hem saha içinde antrenmanlarla hem de takım toplantıları yaparak çalışmalarımızı gayet güzel tamamlamıştık. Maç günü gelmişti ve hepimiz çok heyecanlıydık. Bu maçı alarak 3.lük tacını aldık!
ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ 29 EKİM VE 10 KASIM' DAN HATIRALAR
BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR ETKİNLİKLERİMİZ ANA SINIFI ÖĞRENCİLERİMİZİN MAHARETLERİ ÖKKEŞ YILMAZ ANA SINIFI ÖĞRETMENİ
İLKOKUL KÖŞEMİZ BİZ HEP BİRLİKTE BİR AİLEYİZ Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milletinin sanatı, ekonomisi, şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. Mustafa Kemal ATATÜRK
DÜNYAYI ÇOCUKLARA VERİN... BİZ BİR AİLEYİZ.
KUTLAMALARIMIZDAN KARELER 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ETKİNLİKLERİMİZ YARIŞIRKEN ÇOK GİTAR DA ÇALARIZ HEYECANLIYDIK. BİZZZ!
BİR YANIMIZ HÜZÜN,BİR YANIMIZ GURUR...
BİR ANI... Biz öğretmenler her gün aslında hayatımıza işleyen, mesleğimize yön veren ve unutamayacağımız şeyler yaşıyoruz. Fakat bazı anılar bizi diğerlerine göre daha çok etkiliyor. Özellikle öğretmenliğimin daha ilk yılında yaşadığım bir anı buna en güzel örnek. 2020 yılında daha yeni atanmış ve bir aydır çalışan bir öğretmendim. Okulumuz için gerçekten önemli bir gündü. O dönemlerde milli eğitim bakanımız olan Ziya Selçuk’ un danışmanı Turgay Öntaş okulumuza bir ziyaret yapacaktı. Hepimiz gerçekten bir telaş içerisindeydik ve o gün için tüm hazırlıklarımızı yapmıştık. Hem çok heyecanlanmış hem de gerçekten acaba yanlış bir şey yapar mıyım diye birazda korkmuştum. Tabi bunun yanında o yıl maalesef üzücü bir olay olmuş ve Hatay da ormanlarımız yanmıştı. Milli eğitim bakanımız da o yöredeki köy okullarına çağrı yaparak bir fidan dikme etkinliği başlatmıştı. İlk olarak da bizim okulumuzda okul müdürümüzün önderliğinde bu etkinliği gerçekleştirecektik. Bu etkinlik ise gerçekten benim için unutulmaz bir anı oldu. Çünkü okulumuza ziyarete gelen milli eğitim bakanı danışmanı benim üniversiteden hocamdı. 4 yıl boyunca birçok dersimize girmişti. Ben onu sınıfıma girdiği anda tanımıştım ama asıl beni şaşırtan öğretmenimin beni maskeyle bile sınıfa girdiği anda tanımış olmasıydı. Kendisinin binlerce öğrencisi olmasına ve en az bir yıldır görmemesine rağmen beni hemen tanıması beni hem çok şaşırtmış hem de çok mutlu etmişti. Öğretmenim ve öğrencimle birlikte fidan dikmiştik. O fidanlar büyüyüp ağaç olacaklar ve ben ne zaman o ağaçları görsem o günün heyecanın bir kere daha yaşayacağım. Öğretmen olmak böyle bir şey galiba. Artık derslerine girmeseniz de ne kadar büyümüş olsalar da onları hep öğrencilerimiz olarak görmeye devam ediyorsunuz. Ne kadar çok öğrenci okutmuş olursak olalım onları gözlerinden bile tanıyabiliyoruz. Küçük prens kitabındaki bir söz aslında daha güzel açıklar demek istediğimi “ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden” bizler de ömürüz boyunca okuttuğumuz hayatına dokunduğumuz her öğrencimizden sorumluyuz. HİLAL YILDIZ-SINIF ÖĞRETMENİ
TUBİTAK BİLİM FUARIMIZ BİR YILDA İKİ DEFA GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ TUBİTAK BİLİM FUARLARIMIZA İLGİ EPEY YOĞUNDU. İSLAHİYE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ MUSTAFA ÇETİN' İN AÇILIŞINI YAPTIĞI FUARIMIZA İLÇEMİZDE BULUNAN KURUMLARDAN VE VELİ KATILIMI YOĞUN OLDU.
GAZİŞEHİR ÖĞRENCİ MECLİSİMİZ Gazişehir öğrenci meclisimiz toplanarak öğrenci başkanlığı seçimleri yapıldı. yapılan oy kullanma işlemleri sonucunda oyların çoğunluğunu alan FATMA GÜL ERİNMEZ 2022-2023 Gazişehir öğrenci başkanı olarak seçildi. SOSEARÇYTİAIMMMLDİELRAKİ, EMKSİAİZPİDLAEELMIYOOAYKP IRALAÇDTIIİK. K Gazişehir Öğrenci Meclisi Başkanımız Fatma Gül ERİNMEZ' in Kaleminden.. Gazişehir öğrenci meclisi toplantısında başkanlığa aday oldum ve seçimleri oyların çoğunu alarak kazandım. Gazişehir öğrenci meclisi olarak okulumuzda uygulamak üzere farklı 1- Mesleğini belirle, projeler hazırladık. 2- Yaşlılar ile el ele, Bu projelerin haricinde küçük ve sıra dışı etkinliklerde 3-Yazarlar ve Şairlerle yapacağız. Bahar aylarında tüm arkadaşlarımızın katılımı Buluşalım, ile ''Bahar Şenlikleri'' yapmayı planlıyoruz. Bu tarz 4- Bilgi beceri Yarışması, etkinliklerle tüm arkadaşlarımızın eğitime bakış açısını 5-Çevremizi Koruyalım, değiştirmeyi hedefliyoruz. 6-Küçük bir Sadaka. Sportif faaliyetlerde voleybol, futbol , koşu yarışmaları yapmayı planlıyoruz. Sanatsal aktivitelerimizde Ses Yarışması, Grafiti ve resim yarışması yapmayı planlıyoruz. Arkadaşlarımızın dil becerisini geliştirmek amacı ile ''English Speaking Day'' uygulamayı başlatıyoruz. Ayrıca Ben okuyorum Gaziantep okuyor projesi kapsamında okuma şenliği ve günü etkinlikleri yapıyoruz.
E-TWINNING AVRUPA KALİTE ETİKETİMİZİ DE ALDIK Okulumuzda 2020-2021 Yılında uygulanan ve ulusal kalite etiketi almış 6 proje, 2021-2022 yılında uygulanan 16 aktif proje ve 12 ulusal kalite etiketi almış proje ile okulumuz e-Twinning Ulusal Destek Servisi tarafından önce ''Ulusal Kalite Etiketi '' ardından ''Avrupa Kalite Etiketi'' İle ödüllendirilmiştir. Erasmus + KA-121 Projemizle İtalyadayız !! 2021 yılı projesi olan Erasmus+ KA-121 kapsamında Okul Müdürümüz Ömer Faruk ÇOLAKER, 23-29 Mayıs 2022 tarihlerinde İtalya' nın Venedik şehrinde ''Kızıl Elma APS'' da yapılan ''Web 2.0 Araçları'' konulu kursa katılmıştır.
E-TWINNING PROJEMİZDEN KARELER Çağla AYDIN İngilizce Öğretmeni
YERLİ MALI HAFTASI ETKİNLİKLERİMİZ YERLİ MALI HAFTASI ETKİNLİKLERİMİZ SIRASINDA YAŞADIKLARIMIZ HATIRALARIMIZDA YERİNİ ALDI.
BİL,BUL BAKALIM CEVAPLAR:21.SIRT SIRTA DURMAKTADIR. 22.TABUT 23.OK(Ç EKLEYİNCE ÇOK,Y EKLEYİNCE YOK OLUR. 24.KARA TAHTA(TEBEŞİRLE YAZILDIKÇA BEYAZLAŞIR.)
CEVAPLAR: 61.KAN DOLAŞIMI,DAMAR,KAN . 62.1 AHTAPOT 2 BULMACA 3 KIRLANGIÇ 4 TEŞEKKÜR 63.HARFLER UYGUN BİÇİMDE YERLEŞTİRİLEREK TEK BİR SÖZCÜK 64. ''BANA HAYIR MI DEDİNİZ?''SORUSUNA EVET DERSENİZ ASLINDA HAYIR DEMİŞ OLURSUNUZ 89.GENÇ OLAN YAŞLI OLANIN KIZI 90.KAP(TERSİ PAK YANİ TEMİZ ,KAP KARAYA EKLENİNCE KAPKARA 91..300 92. KŞ(MEVSİMLERİN İLK VE SON HARFİ).
Search
Read the Text Version
- 1 - 36
Pages: