Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Kardelen Bülten Sayı: 02 | ÇYDD Gaziosmanpaşa Şubesi

Kardelen Bülten Sayı: 02 | ÇYDD Gaziosmanpaşa Şubesi

Published by Taşkın Demirel, 2020-08-28 16:21:42

Description: ÇYDD Gaziosmanpaşa Şubesi aylık yayını

Search

Read the Text Version

KARDELEN ların aynı anda başlayan ateşine devlet kurmuşşsak, hür vatandaş- mütakip, taaruzla düşmanın ay- lar olmuşsak, şerefli insanlar gibi larca aşamazlar dediği engeller dolaşıyorsak, yurdumuzu batının 32 saatte aşılmış ve sağlam düş- pençesinden, vicdanımızı ve dü- man cepheleri düşürülmüştür. şüncelerimizi doğunun pençesin- Böyle bir silkinişi beklemeyen dö- den kurtarmışşsak, şu denizlere nemin İngiltere Başbakanı Lord bizim diye bakıyor; bu topraklar- George şöyle der: “Tarihte 100 da ana bağrının sıcaklığını duyu- yılda bir tarihin gidişatını değiş- yorsak, belki nefes alıyorsak, hep- tiren insanlar olur. Benim şans- sini, her şeyi 30 Ağustos zaferine sızlığım bu insanlardan biri olan borçluyuz. Mustafa Kemal ‘in benim politik alanımın karşısına çıkmış olma- Böylelikle, 30 Ağustos sıdır.” Taaruzun devam ettiği sı- Başkomutanlık Meydan rada doğrudan Mustafa Kemal’e Muharebesi sonunda Türk milleti- gönderilen bir telsiz telgrafla nin tutsak edilemez olduğu, vatan İzmir’deki İtilaf Devletleri Mustafa millet aşkının sönmediği yürekle- Kemal ile doğrudan görüşme yet- rimizin zincirlenemediği, her tür- kisi olduğunu bildirerek zaman ve lü şartlar altında yoktan bir ordu mekan isterler. Atatürk ise 9 eylül var edilebildiği kanıtlanmış oldu. 1922’de Nif ‘te buluşmanın müm- 30 Ağustos, ufukta bir duman, bir kün olacağını iletir. Gerçekten de toz... Uzaklarda Türk süvarisi yü- o gün orada bulunmuştur. Ancak rüyor, top sesleri homurdanmak- görüşme isteyenler orada değil- ta. Köpük içinde tere batmış atlar, dir. Çünkü, düşman kuvvetleri 1 bunlar at değil ayaklı kanatlar... Biz Eylül’de Mustafa Kemal Atatürk bu zaferi işte böyle kazandık. 30 tarafından verilen “Ordular, ilk Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri önemli dönüm noktalarından biri ile 9 Eylül’de İzmir’e yani Akdenize olmasının yanında, yalnızca bizim ulaşan Türk ordularıyla meşgul- değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta dürler. 15 Mayıs 1919’da İzmir’de tüm insanlığın, özgürlüğe, kur- başlayan yayılmacılık, 14 gün için- tuluşa, başı dik ve onuruyla yaşa- de yaklaşık 250 bin kişilik Yunan ma kararlılığına yönelişinin ve bu ordusunun yok edilmesiyle 9 doğrultuda atılmış tarihi bir adı- Eylül’de yine İzmir’de sona ermiş- mın bayramıdır. 30 Ağustos Zafer tir. Falih Rıfkı Atay’ın da dediği Bayramımız kutlu olsun. gibi “Ne’miz varsa, eğer bağımsız 51

ÇYDD GAZIOSMANPASA ŞUBESİ Kompozisyon Yarışması Mansiyon HÜRRİYET DÜŞÜNCESİNİN ÖLÜMSÜZ ABİDESİ: 30 AĞUSTOS Ceren Gürbüz Yıl 1918, yüzlerce yıldır Türklerin vatanı Paşa pes etmez. Türklerin çok eski yıl- sayılan Anadolu topraklarında Yunan as- lardan beri kullandığı geri çekilme tak- kerleri cirit atıyor, 1. Dünya Savaşı’ndan tiğini kullanarak orduyu Polatlı’ya kadar mağlup çıkan Osmanlı dağılmış, çeker. Paşa’nın muhalifleri bu taktiği an- Anadolu halkı yıllarca savaşmaktan bi- lamaz, Mustafa Kemal kaçıyor derler. Bu tap düşmüş. İstanbul işgal altında, halkın taktiğin başarılı olamayacağını söyleyen hürriyet umudu günden güne solmakta; İsmet İnönü’ye şöyle cevap verir: “Bırak İzmir işgal altında, ordu tam donanım- gelsinler. Onları vatanın harim-i isme- lı düşman askerlerine karşı sınırlı cep- tinde boğacağım” hane ve ayağında çarıklarla savaşmak- ta. İtilaf Devletleri Türkleri, İstanbul ve Polatlı düşerse, Ankara da düşecek; TBMM Anadolu’dan atacağına emin. işgal edilecektir. Yunan ordusu galibiye- te gittikçe yaklaşmaktadır. Ordunun geri Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ise çekilme isteğine karşı Mustafa Kemal tam bağımsızlık umudunu bir gün bile Paşa tarihi bir emir verir: “Hattı müdafaa kaybetmemekte. Türk halkına inancını yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bü- şu sözlerle dile getiriyor: “Milletimiz çok tün vatandır. Vatanın her karış toprağı büyüktür. Hiç korkmayalım. O esaret vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan ve aşağılığı kabul etmez.” Yoksulluk, ka- terk olunamaz.” Düşman Anadolu bozkı- yıplar, ölüm çığlıkları içinde savaşlar sü- rının ortasında sıkışıp kalmıştır. Mustafa rerken Mustafa Kemal önderliğinde el- Kemal geri çekilme taktiğiyle amacına deki bütün kuvvetler toplanır. Birinci ve ulaşarak Sakarya Meydan Muharebesi’ni İkinci İnönü Savaşı’nda düşman durdu- kazanmıştır. Dokuz ay sonra Türk ordusu rulur. Fakat bu başarının ardından halkın yavaş yavaş toparlanabilmiştir . Türk hal- umutları saman alevi gibi söner çünkü kı aşından çorabına, kağnısından öküzü- İngiliz destekli yüz bin kişilik Yunan or- ne kadar tüm varlığını orduya adamış- dusu, kırk beş bin kişilik Türk ordusuna tır.Ordunun artık harekete geçme vakti karşı taarruza geçmektedir. Ordumuz gelmiştir çünkü bu millet ezelden beri başarılı olamaz. Kütahya ve Eskişehir hür yaşamış hür yaşayacaktır. Muharebeleri kaybedilir. Artık sadece halk değil İsmet İnönü bile umudunu yi- Türk tarafında ajanlar olduğu bilindi- tirmiştir. Mustafa Kemal Paşa’ya her şe- ğinden çalışmalar gizlice yürütülür. yin bittiğini söyler. Ordu için bir futbol maçı düzenlenir. 28 52

KARDELEN Temmuz 1922’de Mustafa Kemal kara- nın ne olduğunu sorduğunda Fevzi Paşa rını açıklamak için komutanları bu fut- cevaplar: “Mustafa Kemal Paşa” bol maçında toplar. Paşa’nın taarruz ka- rarına tüm komutanlar ordu ve nakliye 30 Ağustos günü gökte güneşin, yerde kollarının yetersizliğini öne sürerek karşı Türk evlatlarının kanının kızıllığı adeta iç çıkarlar. İtiraz sesleri yükselir, fakat ka- içe geçmiştir. Mustafa Kemal bizzat ordu- rar alınmıştır. Mustafa Kemal taarruzun nun başındadır. Heyecanla siperlerin üs- günü olarak Türklerin, Bizanslıları yene- tüne çıkarak kendisini birçok defa küçük rek il kez Anadolu’ya girdiği tarihi seçer: görmüş Yunan başkomutanına ateş al- 26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferi. Bundan tında bağırarak cevap verir: “Hacıanestis, yüzyıllar sonra tam bağımsızlık için Türk mağrur kumandan, gel de ordularını ordusu yine 26 Ağustos’ta mücadele kurtar.” 26 Ağustos günü başlayan ta- edecektir. arruz 30 Ağustos günü kesin zaferle so- nuçlanır. Yunan ve Türk askerlerinin ölü Atatürk taarruzun strateji ve taktik bas- bedenleri üst üste bir yığın oluşturmuş- kını şeklinde yürütüleceğini söyler ve tur. Mustafa Kemal bu yığınlar içerisinde planını orduya anlatır. Yunan birlikeri bir Yunan bayrağı görür. Bayrağın, düş- Türk ordusunu Doğu’da sanarken ordu- man devletinin bile olsa bir bağımsızlık muz gizlice Afyon’un güneyine toplan- sembolü olduğunu söyleyerek yüksek mayı başarır. Herkesin Ankara’da sandığı bir yere konulmasını ister. Yunan ordu- Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet su hızla kaçmaktadır. Bu sırada Mustafa Paşa ve Türk ordusu gizlice Kocatepe’ye Kemal ordusuna şu emri verir: “Ordular! çıkar. Burası düşmanı göz altında bulun- İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” Türk or- durmak ve bir orduyu saklamak için en dusu Yunan ordusunu İzmir’e kadar ko- elverişli yerlerdendir. valar. 9 Eylül’de İzmir’den Yunan bayrağı kaldırılır. Mustafa Kemal Paşa ordunun önüne geçer. Artık vakit gelmiştir. Vakit taar- Mustafa Kemal, Karşıyaka’da kalacağı ruz vaktidir. Vakit tam bağımsızlık için evin önüne gelince yerde serilmiş Yunan ölümü göze alma vaktidir. İsmet paşa bayrağı görür. Çevresindeki kalabalık: komutasındaki Türk topları ve ordunun “Ezin paşam, zamanında onlar Türk bay- taarruz çığlıkları her yeri inletmektedir. rağını çiğnemişti.” der. Mustafa Kemal Mustafa Kemal Yunan ordusunun res- şu cevabı verir: “O geçmişte hata etmiş men aklını okumuştur, yapacakları her , bir ulusun bayrağı çiğnenmez. Ben stratejiyi öngörmüştür. Bu sayede Yunan onun yaptığı hatayı tekrar edemem.” ordusu daha ne olduğunu bile anlaya- madan savunma hatları çöker. Yunan 30 Ağustos Zafer Bayramı şanlı Türk or- ordularının büyük başkomutanı taar- dusunun ve halkının yazdığı destanın ruzun iki gün ardından görevinden isti- hatırasıdır. 30 Ağustos Atatürk’ün de fa ederek Yunanistan’a kaçar. Mustafa Nutuk’ta dediği gibi Türk milletinin hür- Kemal taarruz kararını açıkladığında riyet ve istiklalinin ölümsüz bir abidesidir. itiraz eden komutanlar hayli şaşkındır. Komutanlardan biri bu mucizenin sırrı- 53

.. KARDELEN’IN KITAPLARI NUTUK NUTUK - Gençler İçin Fotoğraflarla Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Kemal Atatürk Ey Türk gençliği! Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cum- Milli Mücadele’nin ve Türkiye Cumhuriye- huriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve savun- ti’nin soy kütüğünü çıkarıyor... Atatürk bu maktır. kez karşımıza adeta meslekten bir arşivci ve tarihçi olarak çıkıyor... Zorla ve aldatmacayla sevgili vatanın bütün ka- leleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, Başlı başına “Nutuk” bile Atatürk’ü diğer bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi asker ve politikacılardan çok farklı kılıyor: fiili olarak ele geçirilmiş olabilir. Bütün bu koşul- analiz gücü, muhakeme yeteneği, diploma- lardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, tik ve stratejik dehası, politik ufku, tarihsel ülkenin içinde iktidara sahip olanlar aymazlık ve derinliği, olaylara ve insanlara gerçekçi yak- sapkınlık ve hatta hainlik içinde bulunabilirler. laşımı, insan psikolojisine vukufu... Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını isti- Yurt ve millet sevgisi ile Cumhuriyeti kuran lacıların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Ulus, bir neslin yaşadıklarının birinci ağızdan an- yoksulluk ve sıkıntı içinde yorgun ve bitkin düş- latımı... Atatürk Nutuk’u “Gençliğe Hitabe” müş olabilir. ile bitiriyor. İşte Nutuk’taki ve Atatürk’teki Ey Türk geleceğinin evladı! felsefeyi ortaya koyan bir başka nokta... İşte, bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Sayfa Sayısı: 616 Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki soylu Baskı Yılı: 2016 kanda mevcuttur. Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Sayfa Sayısı: 544 Baskı Yılı: 2015 Dili: Türkçe 54

.. KARDELEN’IN KITAPLARI SODOM VE GOMORE ESİR ŞEHRİN MAHPUSU Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kemal Tahir Mütareke döneminin İstanbul’u. Batı hayranı Esir Şehir Üçlemesi’nin ikinci cildi ‘Esir Şeh- Türkler, düşman subaylarıyla aşk serüvenleri ya- rin Mahpusu’nda, Kâmil Bey hapistedir; şamak için çırpınan Türk kızları, çıkarlarını emper- kendisiyle, ailesiyle ve ait olduğu Osmanlı yalist İtilaf Devletleri’nin zaferine bağlamış adam- aristokrasisiyle derin bir hesaplaşmaya gi- lar... Çöküşü ve kokuşmuşluğu anlatan roman, rişir. Çürümüş, işbirlikçi aileler, Anadolu’da Anadolu’daki dirilişi önce sezdirir, sonra giderek gitgide güçlenen Kuvâ-yi Milliye direnişi ve artan bir şekilde duyurur. hapiste, korkunç bir dram içinde, yapayal- Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretken- nız, kendisini Kurtuluş Mücadelesi’yle ye- likle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri niden yaratmaya karar veren Kâmil Bey... türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, Romancının, romanını yazacağı toplumu, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en o toplumun insanlarını ‘tarihsel gelişimi önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup içerisinde inceleyip, meydana vuracağı özellikleri bakımından Yakup Kadri’nin 1910’dan özelliklerden, bugünün ve geleceğin zor- 1974’e dek verdiği eserler Türkçe’nin geçirdiği luklarının çarelerine sağlam dayanaklar bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir bulmak’ zorunda olduğunu; bunun için zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı hazır kaynaklar yoksa, bu roman dışı ince- kalmaz. Yakup Kadri’nin Fransız edebiyatı etkisin- lemelerin de romancı tarafından yapılması de başlayan yazarlığı, 1920’lerden sonra özgün gerektiğini, bunsuz bir roman yazılama- bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, yacağını, romancı olunamayacağını da ilk tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi ir- vurgulayan Kemal Tahir olmuştur. delemelerine yönelir. Fecr-i Ati’den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, İthaki Yayınları tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın do- kusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuş- 55 muş bir yazar olan Karaosmanoğlu’nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelen- mesi gereken zengin bir “panoroma”dır.

.. KKAARRDDEELLEENN’IN KIITTAAPPLLAARRI I O SARIŞIN KURT TÜRK’ÜN ATEŞLE İMTİHANI Attila İlhan “Evet,benim nâçiz vücûdum.. birgün elbet Halide Edip Adıvar toprak olacaktır.. fakat Türkiye Cumhuriye- ti.. ilelebet pâyidâr kalacaktır.” “Mustafa Kemal Paşa da Eskişehir civarında dolaşıyordu. Vaziyetimiz, hakikat, en teh- İşgal Kuvvetleri’nin İstanbul’a girişi ile açı- likeli bir hal almış bulunuyordu. Ankara’ya lan O Sarışın Kurt, Attilâ İlhan’ın kalemin- muvazi olan tren hattı Yunanlıların eline den Lozan’dan Terakkiperver Cumhuriyet düşmüş, biz de Orta Anadolu’da kapalı kal- Fırkası’na, Cumhuriyet’in ilanından İzmir su- mıştık. Artık, başıbozuk kuvvetlere son ve- ikastine Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarını, rerek, muntazam ordu kurmak hayatî bir bireysel ve toplumsal coşkuları ve acılarıyla zaruret halini almıştı.” gözlerimizin önünde canlandırdığı, yüreğe işleyen olağanüstü görsellikte bir destan.. Halide Edib Adıvar, çocukluk günlerinden 1918’e kadarki anılarını Mor Salkımlı Ev baş- O Sarışın Kurt, Selim İleri’nin Sunuş’undaki lığıyla kaleme almıştı. Türk’ün Ateşle İmti- ifadesiyle, “Attilâ Ağbi’nin”, “siyasal düşün- hanı, bundan sonrasını, 1918’den 1923 son- cesinin en büyük kahramanı” için “yazarlığı- larına kadar olan dönemi anlatıyor. Kurtuluş nın en büyük eserlerinden biri...” Savaşı sırasında yaşananlar, yazarın göz- lemleri canlı ve etkileyici bir anlatımla okura Sayfa Sayısı: 555 sunuluyor. Baskı Yılı: 2016 Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Türk’ün Ateşle İmtihanı, o günleri yaşayan bir aydın olarak Hal­i­de Onbaşı’nın içten an- 56 latımıyla, yakın tarihimize ışık tutuyor. Sayfa Sayısı: 336 Baskı Yılı: 2020 Yayınevi: CanYayınları

.. . KKAARRDDEELLEENN’ I’NI NKFI TI AL MPL EARRII MİLLİ ATEŞTEN GÖMLEK MÜCADELE VE CUMHURİYET Yönetmen: Muhsin Ertuğrul FİLMLERİ Yapım Yılı: 1923 Bu ay, günün anlam ve önemine uygun olarak, Milli Mücadele ve Cumhuriyet Kurtuluş Savaşı’nı konu alan bu ilk film, aynı filmlerini hatırladık. Her zamankinden zamanda Türk kadın oyuncuların rol aldığı ilk farklı olarak TV dizilerini ve yabancı film özelliğini de taşıyor. Bedia Muvahhit Ay- bir filmi de aldığımız seçkimizde bel- şe’yi, Neyyire Neyir ise Kezban’ı canlandırıyor. geselleri dışarıda bıraktık Listemizdeki Halide Edip Adıvar’ın aynı adlı romanından si- filmler Türk sinema tarihinin bir özeti nemaya uyarlanan film, Izmir’in işgali sırasın- niteliğinde... Tiyatrocular Dönemi’yle da eşi ve çocuğu öldürülünce önce İstanbul’a, başlayan filmler 2000’li yılların dijital sonra da Anadolu’ya giden hastabakıcı Ayşe ile efektli filmlerine kadar uzanıyor... Binbaşı Ihsan’ın hikâyesini Milli Mücadele ek- seninde anlatıyor. 57

.. . KKAARRDDEELLEENN’ I’NI NKFI TI AL MPL EARRII BİR MİLLET UYANIYOR KURTULUŞ Yönetmen: Muhsin Ertuğrul Yönetmen: Ziya Öztan Yapım Yılı: 1932 Yapım Yılı: 1994 Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Muhsin Türk sinema tarihinin en iyi Milli Mücadele fil- Ertuğrul, Türk sinemasının öncü yönetmeniydi. mi... Senaryosunu Turgut Özakman’ın yazdığı, Bu filmi de ulusal bir sinema oluşturma mis- 6 bölümlük dizi olarak gösterilen 360 dakikalık yonuyla çekti. Nizamettin Nazif Tepedelenli- “Kurtuluş”, Inönü Muharebesi’nden Mudanya oğlu’nun eserinden uyarlanan filmde Ertuğrul, Mütarekesi’ne kadar uzanan 1.5 yıllık kesiti an- vatan hainlerine karşı mücadele eden Kuvayı latıyor. Rutkay Aziz’in Atatürk’ü, Savaş Dinçel’in Milliyeci Yüzbaşı Davut (Ercüment Behzat Lav) Ismet İnönü’yü oynadığı filmin görkemli savaş ve emir eri Tilki’nin (Selim Naşit) yaşadıklarını sahneleri dijital efektlerin henüz yaygınlaşma- anlatıyor. dığı bir dönemde binlerce figüranla çekilmişti. 58

.. . KKAARRDDEELLEENN’ I’NI NKFI TI AL MPL EARRII CUMHURİYET DÜŞMAN YOLLARI KESTİ Yönetmen: Ziya Öztan Yönetmen: Osman F. Seden Yapım Yılı: 1998 Yapım Yılı: 1959 “Kurtuluş” dizisinin devamı olarak çekilen 150 Istanbul’un karanlık sokaklarında geçen bir dakikalık TRT yapımı bir sinema filmi. Kurtuluş gerilim olarak başlayan filmde Yüzbaşı Nazmi Savaşı’ndan sonra yaşananlarla başlayan film, (Eşref Kolçak) ve Dahiliye Nezareti’nde görevli Cumhuriyet’in kuruluşunu ve ilk yıllarını konu Idris Bey (Sadri Alışık),yanlarında teşkilattan alıyor. Öztan’ın daha önceki iki Milli Mücadele Makbule Hanım’la (Nurhan Nur) birlikte özel filmi kadar beğenilmeyen film, biraz didaktik bir görev için Anadolu’ya giderler. Çetin koşul- bulunmuştu. Ama Cumhuriyet’i eksen alan ko- larda süren yolculuk sırasında Nazmi, Idris’in nulu bir film olarak tarihi değeri yadsınamaz. teşkilata sızmış bir casus olduğundan kuşku- lanmaya başlar... Gerilimin yükseldiği ikinci yarı tam bir Anadolu westerni havası taşıyor. 59

.. . KKAARRDDEELLEENN’ I’NI NKFI TI AL MPL EARRII ATEŞTEN GÜNLER AŞKTAN DA ÜSTÜN Yönetmen: Ziya Öztan Yönetmen: Osman F. Seden Yapım Yılı: 1987 Yapım Yılı: 1960 Halide Edip Adıvar’ın eserinden Ziya Öztan Binbaşı Kemal (Ayhan Işık),Kuvayi Milliyecilere tarafından uyarlanan senaryo, I. Dünya Sava- zarar veren köstebeği bulmak üzere işgal kuv- şı’nın sonunu, işgal sürecini ve Milli Mücadele’yi vetleriyle işbirliği yapan Hilmi Paşa’nın ekibine anlatıyor. Başrollerinde Zuhal Olcay’la Ahmet sızar. Kuvayı Milliyeci olduğunu kardeşi Yüzbaşı Levendoğlu’nun oynadığı, 4 bölümlük televiz- Nazmi (Ahmet Mekin) dahi bilmez. Kemal, hai- yon dizisi olarak çekilen “Ateşten Günler”, pro- ni bulmak isterken Paşa’nın kızı Nilüfer’le (Peri düksiyon kalitesi, senaryosu ve yönetmenliğiyle Han) yakınlaşır... Gerilim öğesini sürekli yuka- Türk sinemasının en iyi Milli Mücadele filmle- rıda tutan ve sürpriz finaliyle seyirciyi şaşırtan rinden biri. film, Milli Mücadele’yi üç kişi üzerinden anlatı- yor ve vatan sevgisini her şeyin üzerine koyma- sıyla öne çıkıyor. 60

BENİ TANIYIN Melike DOĞAN Ben Melike Doğan. 19 yaşındayım, üni- yanan eğitim sistemi aklımda daha fazla soru versite ikinci sınıf öğrencisiyim. Aslına bırakmadı. Hemen bana en yakın şubesini bakacak olursanız bu derneğin en buldum ve aynı gün gidip bu köklü derneğin yeni üyelerinden biriyim ancak yıllardır bura- gönüllülerinden biri oldum. Anında harekete daymışım gibi hissediyorum. Hatta çok daha geçmek yaptığım en akıllıca şeydi sanırım. önceden gelmem gerekirmiş de geç bile kal- Derneğe gittiğim gün gençliğin oyun ve film mışım. Derneği uzun yıllardır biliyor olsam da gecesi düzenlediğini öğrendim. Formu dol- faal bir üyesi olmam çok da eskiye dayanmı- durduğum gibi kendimi gençlerin arasında yor. Kendimi bildim bileli hep eğitime önem buldum. Bu derneğin başlı başına bir aile ol- veren, önce kendini geliştirmeyi hedefleyen duğunu söyleyebilirim. Burada sıcak karşılan- bir insan olmuşumdur. Burada ‘önce kendi- mak, bu dernekte yapacaklarımız adına beni ni geliştirmek’ ibaresinin çok önemli oldu- daha da motive etti. Beni oldukça mutlu eden ğunu ve dikkate alınması gerektiğini düşü- bir başka şey ise derneğin kütüphanesi oldu. nüyorum. Başkalarına yardımcı olabilmenin, Yeniden düzenlenmesine benim de yardımcı bildiklerini aktarabilmenin, gerek eğitim ge- olduğum bu kütüphane, derneğimizde yeti- rekse öğretim açısından verimli olabilmenin şen geleceğin aydınlık yüzlerinin gelişmesin- insanın önce kendini eğitmesinden geçtiği- de büyük rol oynuyor. Bu derneğe geldiğim ne inanıyorum. 12 yıllık temel eğitim hayatım günden beri bu ve benzeri pek çok güzel anım boyunca da hep bu düşünceyle hareket ettim. olmuşsa da en güzeli derneğimizin başkanı ‘Kendime hangi yolla nasıl yatırım yapabili- Özge Çamcı ile tanışmaktı. Böylesine değer- rim?’ sorusu, beni bugünkü Melike yaptı di- li bir mevkide, böylesine güzel işlerde imzası yebilirim. Okunan her kitap, izlenilen her film, olan Özge Hoca ile tanışmak benim için çok katılımcısı olduğunuz her konferans, dinledi- kıymetliydi. Gönüllü eğitmenlik yapmak iste- ğiniz her bir şarkı, incelediğiniz her bir sanat diğimi söylediğimde ‘İngilizce konuşma ku- eseri sizi siz yapacak küçük parçaları üst üste lübü açmaya ne dersin?’ demişti. O an doğru koyar, vizyonunuzu genişletir. Bu saydıklarım yerde olduğumu anlamıştım. Çağdaş Yaşamı hayatımda attığım temel adımlardı, yerim- Destekleme Derneği Gaziosmanpaşa şube- de saymamak adına da her zaman atacağım sinde bir ilki gerçekleştirdik ve 6. ve 7. sınıflara adımlardır. Fakat benim için en önemlisi dil yönelik bir ‘speaking class’ açtık. Dil eğitimi- öğrenmekti. Dil öğrenirken sadece dil öğren- nin en önemli edinçlerinden biri olan konuş- mezsiniz, aynı zamanda o dile hâkim kültürü ma becerisinin geri plana itildiği günümüz de öğrenirsiniz. Bu da farklı bakış açıları, farklı eğitim sisteminde, şube olarak önemli bir ko- düşünce sistemlerine aşinalık demektir. İşte nuda adım attık ve küçük yaştan itibaren ko- bugünkü düşünce yapımın, karakterimin şe- nuşma becerisini kazandırmayı hedefledik. killenmesinde en büyük rolü dil öğrenmenin Böylesine önemli ve göz ardı edilemeyecek üstlendiğini söyleyebilirim. Bunu fark etti- bir konuda bu fikri ortaya atan Özge Hoca’ma ğim andan itibaren de bendekilerin sadece çok teşekkür ediyorum ve bunun bir parçası bende kalmaması gerektiğine karar verdim. olduğum için gurur duyuyorum. Umuyorum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin eği- ki bilinçli adımlarla pandemi süreci atlatıldık- tim konusundaki faaliyetleri, attıkları büyük tan sonra çok daha güzel işlere hep birlikte adımlar, en önemlisi gönüllülük esasına da- imza atacağız. 61

ÇYDD GAZİOSMANPAŞA ŞUBESİ “Çağdaş Türkiye’nin Gelecek Güvencesi”


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook