MAKALE Milletlerde Devamlılık Esası Ve Köksüz Ağaçlar Kemal Gökdoğan Çıktık açık alınla on yılda her şavaştan; On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan. Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan; Demir ağlarla ördük Ana yurdudörtbaştan.Türk’üzCumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri. Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız, Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Türk’üz büt- ün başlardan üstün olan başlarız; Tari- hten önce vardık, tarihten sonra varız. Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri. Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını, Dindirdik memleke- tin yıllar süren yasını. Bütünledik her yönden istiklâl kavgasını. Bütün dünya öğrendi, Türklüğü saymasını. Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri. Örnektir milletlere açtığımız yeni iz; İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir küt- leyiz; Uyduk görüşte bilgiye, gidişte ül- keye biz; Tersine dönse dünya yolumuz- dan dönmeyiz. Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri. Bu hilkat garibe- Bir marşta geçen çelişkiye bakınız… bir kültür marşın işaret ettiği o dönem- si bir avuç “YA- de âdeta yeni baştan yaratılmaya çalı- PAY IRK KÜLTÜ- Onuncu Yıl Marşı’nda deniliyor ki; şılmıştır. RÜ” 1923’den “On yılda on beş milyon genç yarat- En az beş bin belki de on bin yıllık önce ne tarih, ne tık her yaştan” Türk tarih ve kültüründen ve ezelden kültür, ne inanç ebede geçerli “Allah indinde Tek Din hiçbir şey ama … İslâm” hakikatinden koparılmış bir in- hiçbir şey tanı- san ırkı marşın işaret ettiği o dönemde “Türk’üz bütün başlardan üstün olan âdeta yeni baştan yaratılmaya çalışıl- maz. Yapaylığının başlarız; mıştır. dışında gördüğü her şeyden ürker, Tarihten önce vardık, tarihten sonra Fakat bu aziz “Osmanlı Milleti” (Tür- ne olduğunu an- varız.” küyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arnavu- layamaz. Çünkü tuyla, Arabıyla… ve diğerleriyle şim- o zihniyet izafi On yılda yaratılan(???) bir ırktan diTÜRKİYE MİLLETİ’dir) on bin yıllık anlamda da olsa bahsediliyor. geçmişinden ve “Allah indinde Tek Din yeniden yaratıl- İslâm” şuurundan asla koparılamamış- mamıştır GEÇMİ- Yaratmak yoktan var etmektir. ŞİNDEN KOPARIL- Evet, yaratmak Allah’a mahsustur MIŞTIR ama izafi olarak suni (yapay) bir ulus, suni bir ırk, suni bir din, suni bir dil, suni 50 ASDER | ocak 2012
tır. ten alınan kuvvetle geleceği inşâ etme- Evrensel İnsanlık dir. Biz yeniden yaratılmadık, her za- tarihinde olduğu Türkiye Milleti marştaki yeniden ya- man vardık her zaman var olacağız. gibi Türk ve İslâm ratılma iddiasını her özgür siyasal se- Geçmişimizi de tanırız, şimdimizi de ve tarihinde de DEV- çimlerdeki tercihiyle de her seferinde geleceğimiz de. LETLER geçicidir, çürütmüştür. “MİLLET” ise her “TÜRKİYE MİLLETİ” tabii bir orman türlü renk ve özel- Evrensel İnsanlık tarihinde olduğu ise geçmişinden koparılmış bir avuç kit- likleriyle dâimidir. gibi Türk ve İslâm tarihinde de DEV- le olan bazı zehirli tür suni mantarlar Cumhurbaşkanlı- LETLER geçicidir, “MİLLET” ise her için söylenebilecek en güzel söz şudur: ğı forsunda yıldız- türlü renk ve özellikleriyle dâimidir. larla sembolize Cumhurbaşkanlığı forsunda yıldızlarla “Senin gibi zehirli zihniyet de bu Mil- edilen onbeşten sembolize edilen onbeşten fazla impa- let için gerekli zannederim. Az da olsa fazla imparatorlu- ratorluğun bayrağı vardır ama millet ay- bulunması, Milletin uyanık kalması için ğun bayrağı vardır nı millettir. Örneğin Göktürklerin devamı gereklidir. Kökünüzün tamamen kazın- ama millet aynı Gazneliler’dir. Gaznelilerin devamı Sel- ması gerekmez. Bizim kültürümüzde millettir. çuklulardır. Selçukluların devamı Os- senin gibilere de hayat hakkı vardır.” manlılardır. Osmanlıların devamı “son E.Tuğgeneral A.TANRIVERDİ. yıldız” Türkiye Cumhuriyetidir. Evet, bir ormanda az da olsa zehirli Türkiye Cumhuriyeti Devleti “TÜR- türlere ihtiyaç vardır “UYANIK KALMAK KİYE MİLLETİ” ile birlikte (Türküy- İÇİN” le, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arnavutuyla, Arabıyla… ve her kültürden aziz insan- larıyla) inşallah geçici olmayacak “ilele- bet pâyidar kalacaktır”. Marştaki büyük çelişkiye tekrar dö- nelim… Hem on yılda on beş milyon (bence on beş bin) genç yaratacaksınız hem de tarihten önce de vardık diyeceksiniz. Tarihten önce vardıysanız yeniden ya- ratma çelişkisi nereden çıktı? Tarihten önce var olan bir millet yeni- den yaratılmaz ki. Sizin yarattığınız millet anlayışı yine sizin tabirinizle “YAPAY”dır ve aynı za- manda hormonludur, genleriyle oynan- mıştır. Ve ortaya bir “HİLKAT GARİBE- Sİ” çıkmıştır. Bu hilkat garibesi bir avuç “YAPAY IRK KÜLTÜRÜ” 1923’den önce ne ta- rih, ne kültür, ne inanç hiçbir şey ama hiçbir şey tanımaz. Yapaylığının dışın- da gördüğü her şeyden ürker, ne oldu- ğunu anlayamaz. Çünkü o zihniyet izafi anlamda da olsa yeniden yaratılmamış- tır GEÇMİŞİNDEN KOPARILMIŞTIR ve bu nedenle de köksüz bir ağaç gibi “GEÇMİŞİNİ DE ŞİMDİSİNİ DE GELE- CEĞİNİ DE KAYBETMİŞTİR. Bizim için 1923 yeniden yaratılma değildir, yeniden şahlanmadır, geçmiş- ocak 2012 | ASDER 51
MAKALE Hz. Muhammed’in (SAV) Sevdiği Yemekler ve İçecekler Hasan Kaya Günümüzde rızık İslam Peygamberi, Efendimiz Hazre- zı üreticilerin çok para kazanma, zen- açısından bolluk ti Muhammed (SAV) en çok hangi ye- gin olma hırsının tahrikiyle, teknolojinin içindeyiz. Her ni- mekleri severdi, en hoşlandığı meşru- verdiği imkânları suiistimal ederek, üre- metten mevsim, batlar nelerdi? timlerinde hormonlu tohum ve vitamin iklim ve coğraf- kullandıkları ve insanların sağlığını di- Sağlık, dünya hayatında Allah’ın, namitledikleri de bir gerçektir ya gözetmeden Rahman sıfatının tecellisi olarak herke- istediğimizi bul- se verdiği en büyük nimetlerden biridir. Bu tehlikeden korunmanın en sağlık- Şüphesiz sağlık iman ile birlikte oldu- lı ve garanti yolu Tıbbi Nebeviye azami mak mümkün. ğunda ne denli önemli bir nimet olduğu riayetten geçer, Zaten bugün modern Bunun yanında daha iyi bilinmekte ve Allah’a daha faz- tıp da Tıbbi Nebeviyi tasdik etmektedir. bazı üreticilerin la şükretmeye vesile olmaktadır. “Zen- çok para kazan- ginlik hoştur, takva ile olursa daha hoş- Bu maksatla yeme içme konusunda ma, zengin olma tur, Sağlık, takva ile olursa, zenginlikten derlediğim bazı bilgileri sizlerle paylaş- hırsının tahrikiy- üstündür. Sağlıklı olmak, cennet nimet- mak isterim, Efendimiz (ASV); le, teknolojinin lerindendir.” (Önder Çağıran, Tıbbi Ne- verdiği imkânları bevi) -”Çok sıcak yemeği sevmezdi.” suiistimal ederek, üretimlerinde hor- Günümüzde rızık açısından bolluk -”En çok hoşlandığı yiyecek etti.” monlu tohum ve içindeyiz. Her nimetten mevsim, iklim vitamin kullandık- ve coğrafya gözetmeden istediğimizi -”Kabağı çok severdi.” ları ve insanların bulmak mümkün. Bunun yanında ba- sağlığını dinamit- -”Avlanan kuş etlerini yerdi.” ledikleri de bir -”Hurmalardan Acve hurmasını se- gerçektir 52 ASDER | ocak 2012
verdi.” -Hz. Aişe (ra) Peygamberimiz den) başka her hastalıktan şüphesiz şi- (sav)’in sevdiği yiyeceklerle ilgili şunla- fa vardır.” rı söylemiştir: -”Zeytinyağını yiyiniz ve kullanınız. “Tatlı ve balı severlerdi.” Çünkü bu yağ mübarektir.” -”Hazreti Peygamber (sav)‘in katık Peygamber Efendimiz (sav)’in sevdi- olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöy- ği içecekler le sıralanabilir: - Hz. Ayşe (ra) bildiriyor: Koyunun ön kolu ve sırt eti, pirzola, “Şerbetlerin içinde tatlı ve soğuk ola- kebap, tavuk, toy kuşu, et çorbası, tirit, nını severlerdi. kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, hel- - Peygamber Efendimiz (sav) bal va, bal, hurma, pazı, amber balığı…” şerbeti, hurma ve kuru üzüm şırası gibi içecekleri severlerdi. -Hz. Ayşe (ra) ek olarak şunları bil- - Peygamber Efendimiz (sav)’in en dirmiştir: “Kavun, karpuzu yaş hurma ile çok sevdiği içecek, soğuk tatlı şerbet- yerlerdi.” lerdi.” - Şerbetlerin içinde en çok bal şerbe- - Hz. Cabir (ra)’den: tini severdi. - İçilecek şeylerde en çok sütü se- “Taze hurma ve kavun çok yerlerdi verlerdi. ve ‘bunlar güzel meyvedir’ derlerdi.” - “Hiçbir zaman bir yemeği yerme- miştir. Hoşuna giderse yer gitmezse ye- mezdi. Hoşlanmadığında da bir başka- sına kötülemezdi.” - Peygamber Efendimiz (sav)’in sev- diği bazı yiyecekler için söylediği sözler- den bir kısmı ise şöyledir: “Etin en güzel yeri sırt etidir.” -”Sirke ne güzel katıktır” -”Mantar kudret helvasıdır.” -”Sinameki ve sennut (tereyağı + bal + kimyon karışımı) yemeye devam edi- niz. Çünkü bu iki şeyde samdan (ölüm- Peygamberimiz (sav) süt için şöyle “Allah suyu temiz- buyurmuşlardır: leyici olarak ya- rattı. Tadını veya “Allah bir kimseye yemek yedirdiği rengini veya ko- zaman o kimse, ‘Allah’ım Bize bu ye- kusunu değiştiren meği bereketli kıl ve bize bundan hayır- maddeler dışında lı rızık ver’ diye dua etsin. Allah bir kim- hiçbir nesne onu seye bir miktar süt içirdiği zaman da o pislemez.” kimse, ‘Allah’ım bize bu sütü bereketli kıl ve bize daha çok süt ver’ diye dua et- sin. Çünkü yiyeceğin ve içeceğin yerini tutan sütten başka bir şeyi bilmiyorum.” ocak 2012 | ASDER 53
MAKALE Peygamberimiz (sav)’in su için söy- disleri şu şekildedir: ledikleri “Hak Teâlâ şifasını yaratmadığı hiç- Peygamberimiz (sav) özellikle yolcu- bir türlü dert yaratmamıştır. Her kim o luklar sırasında ashabına su dağıttırırdı. şifâyı bilirse ilâç edip kurtulur, her kim Örneğin bir yolculuğu sırasında, bir yer- bilemezse o dertle kalır. Fakat ölümün de durmuş ve yanındakilerden su iste- dermanı yoktur.” (Önder Çağıran, Tıbbi miştir. Elini ve yüzünü yıkadıktan sonra, Nebevi) sudan içmiş ve yanındaki sahabeleri- ne de “Siz de yüzünüze, boynunuza bir Sağlığın başlıca şartı: miktarını dökün” demiştir. Temizlik Resulullah (sav) su içtikten sonra şöyle dua etmiştir: Hastalıklara neden olan mikroplar, kirli ortamlarda rahatlıkla çoğalır ve üre- “Rahmetiyle suyu tatlı olarak yara- timde kullanılan zirai ilaçlar da insan tan, acı ve tuzlu yaratmayan Allah’a sağlığını tehdit edebilmektedir. Sevgi- hamd olsun.” li Peygamberimiz (sav) de “Temizlik, imandandır.” buyurarak bu konunun Resulullah (sav) bir başka sözünde önemini vurgulamıştır. ise su için şöyle buyurmuştur: Sonuç olarak; Risale-i Nur, İktisat “Allah suyu temizleyici olarak yarattı. Risalesinde ifade ettiği gibi, İbn-i Sina Tadını veya rengini veya kokusunu de- israfı yasaklayan ayeti tefsir ederken ğiştiren maddeler dışında hiçbir nesne şöyle der, ‘’ Yediğin vakit az ye”. İsrafı onu pislemez.” yasaklayan ayeti tefsir ederken de şöy- le der, “ Yediğin vakit az yedikten sonra Tedavi olmak ve ilaç kullanmak dört beş saat kadar daha yeme, şifa ha- zımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin Peygamberimiz (sav) de, hastalık- miktarı ye, NEFSE ve MİDEYE en ağır ların şifasıyla birlikte yaratıldığını an- ve yorucu hal, lezzet için çeşitli yemek- latmış ve şifa için gerekli sebepleri ye- leri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.” rine getirmeyi tavsiye etmiştir. Bunlar arasında doktora başvurma ve ilgili ila- cı kullanma da bulunmaktadır. Peygam- ber Efendimiz (sav)’in konuyla ilgili ha- Hak Teâlâ şifasını yaratmadığı hiçbir türlü dert yarat- mamıştır. Her kim o şifâyı bilirse ilâç edip kurtulur, her kim bilemezse o dertle kalır. Fakat ölümün dermanı yoktur. 54 ASDER | ocak 2012
Bir İbret Vesikası: Rum Fener Patriği’nin Mektubu... Yusuf ÇAĞLAYAN dirler ve kendilerini müspet yolda sevk “Osmanlı ve idare edecek reislere sahip olduk- Devleti’ni tasfi- Rum Fener Patriği Grigoryos, Rus ları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet ye için, mücerret Çarı Aleksandr’a gönderdiği bir mek- kanaatkârdırlar. Onların bütün mezi- harp meydanla- tupta: “Türkleri maddeten tamamen ez- yetleri, hatta kahramanlık duyguları ve rındaki zaferler mek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü şecaatleri, geleneklerine olan bağlılık- kâfi değildir ve Türkler çok sabırlı ve mukavemetli in- larından, ahlâklarının selabetinden gel- hatta sadece bu sanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzeti mektedir.” diyerek şu tavsiyelerde bulu- yolda yürümek, nefis sahibidirler. Bu hasletleri de dinle- nur: “Türklerin evvela itaat duygusunu Türklerin haysiyet rine bağlılıktan olduğu kadar, ananele- kırmak, manevî bağlarını parçalamak, ve vakarını tahrik rinin kuvvetinden ve bilhassa millî ter- dinî metanetlerini zaafa uğratmak icap edeceğinden ha- kip ve adetlerine bağlılıklarından, devlet eder. Bunun da en kısa yolu millî ve kikatleri araştır- büyüklerine olduğu kadar aile yaşlıları- manevî terkiplerine uymayan harici fikir malarına sebep na saygı ve itaatten, haset ve ihtirastan ve hareketlere onları alıştırmaktır. Türk- olabilir. Yapılacak uzak kalabilmiş, kadere rıza göstermiş, ler dış yardımı reddederler. Haysiyet olan, Türklere bir vazife mes’uliyetlerine bağlılık duygu- hisleri buna manidir. Velev ki muvak- şeyler hissettir- larından ileri gelmektedir. Türkler zeki- kat bir zaman için zahiri kudret ve kuv- meden bünyele- vet verse de, Türkleri dış yardıma alış- rindeki bu tahribi tırmalıdır. Maneviyatları sarsıldığı gün tamamlamaktır. “ Türkleri kendilerinden şeklen çok kud- retli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvet- ler önünde zafere götüren asıl varlıkları sarsılacak ve maddî vasıtaların üstünlü- ğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlı Devleti’ni tasfiye için, mücerret harp meydanlarındaki zaferler kâfi değildir ve hatta sadece bu yolda yürümek, Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden hakikatleri araştır- malarına sebep olabilir. Yapılacak olan, Türklere bir şeyler hissettirmeden bün- yelerindeki bu tahribi tamamlamaktır.” Gazeteci-yazar Hasan Pulur, 9.8.1989 tarihli Milliyet Gazetesi’nde “Olaylar ve İnsanlar” köşesinde yayınla- dığı bir yazısında, Osmanlı Devleti’nde Abdülaziz ve Abdülhamit devirlerin- de, İstanbul’da Rus Büyükelçisi olarak bulunan İgnatiyef’in anılarında geçen mektuptan bu bölümü aktararak sorar: “Rum Patriği’nin o gün çizdiği tablo ile, bugünkü renkli fotoğraf birbirine benzi- yor mu? ocak 2012 | ASDER 55
N O S TA L J İ KEMAL ŞAHİN ğince T.C. Emekli Sandığı Kanununun Sizi tanıyabilir miyiz? 39/e maddesine göre RE’SEN emekli edildim. Şura hazırlıkları- Adım Kemal Şahin, 1963 yılında Emekli edildiğinizin kararı size ne nın yapıldığı Ma- Trabzon – Sürmene ‘de doğdum. İlko- şekilde tebliğ edildi, o anki duygula- yıs 1998 tarihin- kulu Sürmene Petekli köyünde, Orta ve rınızı anlatabilir misiniz? liseyi Ankara–Aktepe Lisesinde oku- de J.Gn. K.lığı dum. 1983 yılında Kara Harp Okulun- Şura hazırlıklarının yapıldı- Karargâhında dan Jandarma Personel Teğmen olarak ğı Mayıs 1998 tarihinde J.Gn. K.lığı görev yapıyor- mezun oldum. Jandarma Genel Komu- Karargâhında görev yapıyordum. Bir dum. Bir vesile ile tanlığının çeşitli birimlerinde görev yap- vesile ile dosyamın Şuraya gönderildi- dosyamın Şuraya tım. 1994 yılında Kara Harp Akademi- ğini bir ay kadar önce öğrendim. Dos- gönderildiğini bir sini bitirdim ve Kurmay Yüzbaşı olarak yamın şuraya gitmesiyle büyük ihtimal- ay kadar önce öğ- Çanakkale’de bulunan 2. J. Er Eğt. Tug. le emekli edileceğimi biliyordum. Galiba rendim. Dosyamın K.lığında şube müdürü olarak göreve kendimi bu konuya yavaş yavaş alıştır- şuraya gitmesiy- devam ettim. 1997 yılında Silahlı Kuv- dım. Son yıllarda üzerimde o denli ağır le büyük ihtimalle vetler Akademisini bitirdim. Aynı yıl Jan- bir psikolojik baskı vardı ki ‘atsınlar da emekli edileceği- darma Genel Komutanlığı Karargâhında kurtulayım’ mantığı bilinçaltımı kapla- mi biliyordum. şube müdürlüğü, 1998 yılı genel atama- mıştı. İşte bu günler biraz garip ama larında Jandarma Eğitim Komutanlığın- ilişiğimin kesildiği 18 Haziran tarihine da şube müdürlüğü görevine atandım. kadar çok rahat geçti. YAŞ kararı he- nüz çıkmamış olmasına rağmen, J.Gn. Burada göreve henüz başlamıştım K.lığı Karargâhından da sürgün tayini ki, 16 Haziran 1998 tarihinde olağanüs- edildiğim J.Eğt. K.lığı karargâhına, ilişi- tü toplanan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ğimi keserek ayrıldığım günleri, 01 Ey- toplantısında T.S.K. Personel Kanunu- lül 1979 tarihinde Kara Harp Okulu ile nun 94/b “disiplinsizlik ve ahlaki durum başlayan askerlik serüvenimde edin- sebebiyle ayırma” maddesi ile Subay diğim kadim dostlarımdan, belki de bir Sicil Yönetmeliğinin 50/c “tutum ve dav- daha görüşemeyecekmişim gibi veda- ranışları ile yasa dışı siyasi, yıkıcı, bö- laşma, helalleşme günleri oldu. Konuyu lücü, irticai ve ideolojik görüşleri benim- bilmeyen birçok arkadaş böyle bir ve- sediği, bu gibi faaliyetlerde bulunduğu dalaşmaya anlam veremeyip soruyor- veya karıştığı anlaşılanlar” fıkrası gere- du. Ben de durumu söylediğimde çok duygulu anlar yaşıyorduk. Ben birçok 56 ASDER | ocak 2012
YAŞ emeklisinin tersine, karar alınma- rimin bu karargâhta çok iyi işlere kat- Eşim; İlahiyat Fa- dan önce bu süreci yaşadım. Karar ba- kıda bulunacağı konusunda epey ko- kültesi mezunu ve na tebliğ edildiğinde zaten ben her şeyi nuştu nasihat ve tavsiyelerde bulundu. Milli Eğitim Ba- bitirmiştim. Kurmay Başkanımız oldukça sonra fır- kanlığının okulla- sat bulup araya girerek benim durumu- rında Din Kültürü Yine dönelim karargâhtaki vedalaş- mu anlatınca şok oldu. Ne diyeceğini ve Ahlak Bilgisi ma günlerimize; çok şaşırdığım ve be- şaşırdı. Ne garip bir olay. Ben kendimi öğretmenliği ya- nim de sarsıldığım şöyle bir olay cere- alıştırdığım için artık karşımdaki insan- pıyor. Başörtüsü yan etti: ları teskin etmek bana düşüyordu. Bir taktığı için, kendi- türlü böyle bir durumu kabullenemedi. sinde bir suçluluk Benden üç beş sene kıdemli iki yar- İzin isteğimi kabul etti. Şura toplantı- psikolojisi vardı. bay arkadaşla vedalaşmaya gittim. Aynı sına on veya on beş gün vardı. Bana; İşimin en zor tara- odada oturuyorlardı. Benim vedalaşma Aynı zamanda YAŞ üyesi olan J.Gn. K. fı da burası idi. şeklimden şüphelenip kurcalayınca, on- Orgeneral Fikret BOZTEPE’ye gidip ko- lara durumu anlattım. İsyan edercesine nuşacağını, çok büyük hata yapıldığını bağırmaya başladılar. Şaşırmıştım. Et- söyledi. Ben izne ayrıldım. rafa rahatsızlık vermek istemiyordum. Zorla sakinleştirdim. Kucaklaşırken her Kendimi bu duruma alıştırmaya çalı- ikisi de hıçkırıklarını saklayamadı, ben- şırken Tabii ki, bu arada en büyük prob- de tutamayıp kendimi koyuverdim. İlk lemi eş ve çocuklarımla birinci derece ağlayışım, hatta ilk derinden sarsılışım akrabalarım ve komşularımda yaşadım. bu oldu. Tırnağın etten ayrılması gibi bir Dört yaşında oğlum Mehmet Akif ve se- şey bu. Ruhun bedenden ayrılması gibi, kiz yaşındaki kızım Selcen’in önceleri yirmi yıllık dost ve arkadaşlarımdan- ha- etkilenmediklerini, bir şey anlamadıkla- fızamdan ayrılıştı bu. Bunu ifade etmek rını sanıyordum. Ancak zamanla bilin- çok zor, kelime bulamıyorum. çaltlarında derin izler kaldığını gördüm. Daha sonra duydum ki bu iki yar- Eşim; İlahiyat Fakültesi mezunu ve bay arkadaş, hemen istifa dilekçelerini Milli Eğitim Bakanlığının okullarında Din yazıp tepkilerini dile getirmek için ver- Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ya- mişler. Gerçi emeklilik ve istifalar yılda pıyor. Başörtüsü taktığı için, kendisinde bir kez Ocak ve Şubat aylarında yapı- bir suçluluk psikolojisi vardı. İşimin en lır. Ancak anlamlı olan, onların böyle bir zor tarafı da burası idi. haksızlığa isyanları-tepkilerinin şeklidir. Duyunca çok etkilenmiştim. Aslında biz başörtüsü konusuna bir- likte noktayı koymuştuk. Bana çok şid- J.Gn. K.lığı Karargâhından vedala- detli baskıların olduğu birkaç ay önce- şıp ayrıldım. Yine Ankara’da bulunan sinde; inançlarımızı yaşayabildiğimiz J.Eğt. K.lığı Karargâhında göreve baş- kadar yaşamamız gerektiği, bunun için ladım. Ancak kendimi bu konuya artık e ne olursa birlikte göğüsleyeceğimize oldukça hazırlamıştım. Çok sevdiğim, karar vermiştik. Ancak yine de o gün- neredeyse derime rengini vermiş olan lerde emekli edileceğimizi pek sanmı- üniformayı bile giymek istemiyordum. yorduk. Ancak şimdi iş başa düşmüştü. J.Eğt. K.lığı Kurmay Başkanına duru- Haydi çık işin içinden çıkabilirsen. mu anlattım ve bu durumda faydalı ola- mayacağımı söyledim ve komutana izin Eşime dosyamın Şuraya gittiğini söy- isteğimi iletmesini istedim. Tabii ki Kur- leyerek onu da henüz karar verilmediği may Başkanı da çok şaşırdı. Birlikte ko- için yavaştan alıştırmaya çalışıyordum. mutana arz edelim dedi. 16 Haziran 1998 tarihinde YAŞ ola- Beraber J.Eğt. Komutanı Tümgene- ğanüstü toplandı. Ben izindeydim. Bir ral Turan BEDİRHAN’ın yanına gittik. gün sonra J.Gn. K.lığındaki ilgili şube Komutan ile birlikte daha önceden de müdürünü aradım. (Bu şubede daha çalıştığımız için, bana hoş geldin dedik- önce beş yıl görev yapmıştım) ve sor- ten sonra çok sevindiğini, benim daha dum. Üzüntülü rolü oynamaya çalışarak önceki eğitim birliklerindeki tecrübele- ocak 2012 | ASDER 57
N O S TA L J İ Yukarıda da ifade benim de ‘Disiplinsizlik ve Ahlaki Duru- bir başlangıç. Yaşım 37, bunu başara- ettim, kendimi bu mum’ nedeniyle emekli edildiğimi söyle- cağım dedim. Allah’a şükür ve dua et- di. tim. “Ya Rab beni geriye döndürüp bak- duruma oldukça tırma, beni geçmişe muhtaç etme” diye. hazırlamıştım. An- Yukarıda da ifade ettim, kendimi bu cak; bir karar he- duruma oldukça hazırlamıştım. Ancak; Tabii ki olayı ilk paylaştığım; hayat bir karar henüz yoktu. Az da olsa olma- arkadaşım eşim oldu. O da çok sarsıldı. nüz yoktu. Az da ma ihtimali de vardı. Öğrendiğim anda- Bir süre sonra kendini toparladı. Ve da- olsa olmama ihti- ki duygularımı ifade edemem. Ancak şu ire genişledi, genişledi... Acı haber tez mali de vardı. Öğ- anda üzerinden beş yıl geçmiş ve tabii duyulur derler ya! Ankara’ya tayin oldu- rendiğim andaki ki hatırlamaya çalışıyorum. ğumda lojmana girememiştim. Ev alıp duygularımı ifade vatandaşın içinde oturmuştum. Dün- edemem. Ancak Bir gün; eşim ve kızım Selcen okul- yalar tatlısı komşularım, yakın akraba- şu anda üzerinden da, ben oğlum Mehmet Akif’le (dört ya- lar, uzak akrabalar, samimi arkadaşlar, beş yıl geçmiş ve şında) evde yalnızdım. Uzun bir süre dostlar derken kısa sürede, orduya ve tabii ki hatırlama- (galiba buna şok diyorlar) düşündüm. bu anlayışa isyan eden, lanet okuyan 1979 Kara Harp Okulu, J.Gn. K.lığı çevremizi ne hazindir ki ben yatıştırma- ya çalışıyorum. Karargâhı, Tunceli’deki görevim, Ka- ya çalıştım. Peygamber ocağı olarak bi- ra Harp Akademisi, Çanakkale 2. J. Er linen ordunun yine öyle olduğunu, öyle Eğt. Tug. K.lığı v.s. Acı acı-tatlı günleri, olması gerektiğini, herkesin her kuru- yirmi yıllık dost ve arkadaşları, büyükle- mun bazen hata yapabileceğini, orduyu ri küçükleri ile yirmi yıllık hafızam; evet ayakta tutan yegâne şeyin milli ve ma- hızla film gibi geçti gözümün önünden. nevi güç olduğunu, inanmayan bir or- Şimdi ihtimal gerçek olmuştu. Şimdi du- dunun boş çuval gibi olduğunu, bunu rum bir gün öncesine göre daha farklı komutanların bilmemelerine imkân ol- idi. Akünün deşarj olması gibi beynimi madığını, bazılarının yanlış düşünebile- boşaltmalıydım. Filikaları yakmalıydım. ceğini ancak, çok yakında bu hataların Bir daha geri dönüp bakmamalıydım. anlaşılacağını söyleyip durdum. Pey- Ben bunu başarabilirsem, bundan son- gamber ocağına laf söyletmemeye ça- raki hayatımda ruh sağlığımı korur ve lıştım. Ama durum ortada; beş yıl geç- başarılı olurum diye düşündüm. Öyle de ti, hiçbir duygu ve düşünce iyileşmedi. yapmaya karar verdim. Beynimi deşarj Halkımızın duyguları incitildi. İnançları- ettim. Bütün kayıtlar silinsin istedim. na hakaret edildiği izlenimi arttı. Bundan sonrası için yeni bir hayat, taze İznim bittiğinde; yeni birliğim olan J.Eğt. K.lığına gittim. Emeklilik kararı jet hızıyla gelmişti. Komutanın yanına git- tim. Çok sarsılmıştı. Bağlı birliklerinden ben dâhil şimdi tam olarak hatırlamıyo- rum ama dört beş kişi re’sen ( sicilen, ir- ticai nedenle) emekli edilmişti. Ben izne ayrıldıktan sonra J.Eğt. Ko- mutanı, Genel komutandan randevu alıp gitmiş. Durumumuzu tek tek an- latmış bizleri tanıdığını, kefil olduğunu anlatmış. Ancak J. Gn. Komutanı hiçbir yorum yapmamış. Epey sohbet ettik. Beni çok iyi ta- nırdı. Bana gelecek ile ilgili nasihatlerde bulundu. İyi dilek ve belki de hak etme- diğim övgülerde bulundu. İzin istedim. Kalktı ve kapıya kadar geçirdi. İçin için ağladığını saklamaya 58 ASDER | ocak 2012
çalıştığını gördüm. Vedalaştık ve hız- uzun uzun anlatmaya çalıştım. Konuş- la ayrıldım. Benim ikinci kez sarsılmam ma karşılıklı sataşmaya döndü. Ben bu da bu vedalaşmam ve ayrılmamdır. Çok tür konuları konuşmak taraftarı olma- süratli bir şekilde resmi işlemleri bitir- dığımdan konuşmayı kesmek istedim. dim. Emeklilik süremin dolmasına dört Daire Başkanı; son söz veya nasihat buçuk yıl vardı. Maaşsız olarak emek- olarak, inat etmememi, eşimin başını li oldum. Kimlik kartımı, tabancamı, eş açarak alıp Harekât Başkanı Tümgene- ve çocuklarımın sağlık karnelerini tes- rale göstermemi ve bu konuyu böylece lim ettim. halletmemi söyledi. Ne ile suçlandınız? Bu teklif bana çok ağır geldi. Hatta inat etmemem konusundaki son sözle- Eşim ilahiyat Fakültesi mezunu. Mil- ri, ‘Bak bu konu Türkiye’de halledilecek, li Eğitim mensubu Din Kültürü ve Ahlak sokaktaki kadınlar bile başlarını aça- Bilgisi Öğretmeni. Giyim ve kuşamı da cak. Gel sen inat etme, mesleğinden de elbette inançlarına uygun. Başı örtülü olma’ dedi Ben de çok şaşırdım. Tepki olduğu için., özellikle 28 Şubat sürecin- gösterdim. ‘Hangi ülkeden bahsediyor- de görüntüsü nedeni ile irticacı olarak sunuz’ dedim. Bu ülkede kadınlar baş- kabul ediliyor. Tabii ki böyle bir hanımın larını açacaklar, öyle mi? diye sordum. subay eşi de irticacı oluyor. Bize yapı- ‘Evet’ dedi, ‘açacaklar.’ ‘Buna imkân lan baskılar eşimin başını açması yö- yok komutanım’ dedim. ‘Görürsün’ de- nünde olmuştur. Sanki baş açılınca için- di. ‘Görürüz’ dedim ve odasından gergin deki düşünceler değişiyor. Bu çok ilkel bir şekilde ayrıldım. bir mantık. Bana başka hiç bir konuda yazılı veya sözlü ikaz yapılmamıştır. Bu Tabii ki ayrıldıktan sonra sicil bel- kadar basit ve şekilci bir kafa düşünüle- geme nasıl bir belge eklendiğini, ne ile bilir mi? suçlandığımı ben de merak ettim. Çün- kü benin anladığım manada irtica ile il- Ayrılmamdan altı yedi ay önceydi. İlk gili hiçbir faaliyetim olmamıştır olmazdı sicil amirim olan Daire Başkanı Kurmay da. Albay evimize, çocuklarımızın geçirmiş olduğu bir hastalık yüzünden geçmiş ol- Aldığım bilgilere göre; sicil belgeme suna gelmek istediklerini söyledi. Ben eklenen belge şuymuş: Çocuklarımın de buyurmasını söyledim. Bir akşam rahatsızlığından dolayı evime geçmiş eşiyle geldiler. Sohbet ettik ikramlarda olsun ziyaretine gelen Daire Başkanı bir bulunduk ve gittiler. Eşim Tabii ki her za- kâğıdın üst ortasına ‘BELGEDİR’ yaz- manki kıyafeti ile yani başörtülü idi. Bir mış ve altına da ‘Evine yapmış oldu- süre sora Daire Başkanı başka bir Daire ğum ziyarette eşinin başörtülü olduğu Başkanının da bulunduğu bir ortamda, görülmüştür.’ diye yazmış imzalamış. odasında bu konuyu açtı. Eşimin başını İşte belge. Anayasasının başlangıcın- açması gerektiği, bir kurmay subay ola- da bu devletin ‘Hukuk Devleti ‘ olduğu- rak bu kıyafetin eşime, dolayısıyla bana nu ilan etmiş olan bir ülkenin ordusunun yakışmadığından söz ederek epey bas- Daire Başkanlığına atanmış bir Kurmay kı yaptı. Ben de; eşimin kıyafetinin ye- Albayın hazırladığı, suçlama için yeter- ni olmadığını, evlendiğimden beri böyle li ve geçerli belge. Ve bunu belge ola- giyindiğini, bu konuda hiçbir ikaz veya rak kabul eden sıralı sicil amirleri, yani benzeri bir konu yaşamadığımı, eşimin bir Tümgeneral, bir Korgeneral ve Jan- inançları gereği böyle giyindiğini, devle- darma Genel Komutanı olan bir Orge- tin okulunda bu kıyafetiyle öğretmenlik neral. Ve YAŞ’ın bilge yanılmaz üyeleri yaptığını, irtica’ın ne demek olduğu ko- olan on beş tane daha orgeneral veya nusunda bir fikir birliği olmadığını, han- oramiral, Başbakan ve Milli Savunma gi kriterlere göre irticacı olduğumu, eğer Bakanı olmak üzere bu belgeyi belge bu bir suç ise; suçun şahsiliği prensibini olarak kabul edip dünya âleme benim eşimin başörtüsü yüzünden irticacı ol- ocak 2012 | ASDER 59
N O S TA L J İ duğuma karar verdiler. Bunu vicdanla- minle evlendiğimi sıralı amirlerimin bil- rı körelmiş olan insanların dışında hiçbir diğini tahmin ediyorum. Bir sakınca gö- insanın bugüne kadar kabul ettiğine şa- rülseydi sanırım uyarılırdım. Hiçbir uyarı hit olmadım. veya başka bir tepki almadım. ‘Evet, senin eşinin başörtülü olması Harp Akademilerinde rehber öğret- senin de irticacı olman için yeterlidir’ di- men, başöğretmen ve sıralı komutanlar yen bir hukuk devleti olacağını, bir hu- eşimin İlahiyat Fakültesi mezunu oldu- kukçu olacağını da sanmıyorum. Bu bir ğunu, İmam Hatip Lisesinde öğretmen- hilkat garibesi bir durumdur. lik yaptığını biliyorlardı. Eşim o ortamda çok rahat değildi. Fazla göze batmama- Hiç ceza aldınız mı? Veya ödüllen- ya çalışırdı. Birkaç kez ikaz niteliğinde dirildiniz mi? hocalarımızdan sözlü nasihatler aldık. Buna rağmen demek ki orada irticacı ol- Meslek hayatımda hiçbir savunma duğum inancı hasıl olmadı. dahi almadım. Tabii ki çalıştığım ko- mutanların her zaman takdirine maz- Suçlanmış olduğunuz özellikler har oldum. Pek çok takdirnamem vardır gerçekten sizde var mı? Ancak bir tanesi benim için anlamlıdır. Çanakkale 2 nci J. Er Eğt. Tug. K.lığında Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Ama görevli iken aynı zamanda disiplin mah- emeklilik sicil belgesine eklenen ‘Evine kemesinin disiplin subaylığı görevini de yaptığım ziyarette eşinin başının kapalı yapıyordum. Milli Savunma Bakanlığı olduğu görülmüştür’ belgesinde yazılan Müfettişleri yaptıkları teftişten sonra be- suç ise; evet eşim başörtülüdür. Bun- nim çalışmalarımı ve mahkemenin faa- dan da şeref duyarım. Hiç saklamadım. liyetlerini çok iyi bulmuşlar ve J. Genel Başka hiçbir konuda bana ne sözlü ne Komutanına takdir edilmem teklifi üze- de yazılı uyarı yapılmamıştır. rine J. Genel Komutanı tarafından yap- tığım vazife övülerek tebrik ve takdir Başınızdan geçen bu hadiseler edilmiştim. Almış olduğum takdirname- ruhsal durumunuzu nasıl etkiledi, hiç lerden bazıları eklenmiştir. psikolojik tedavi gördünüz mü? Silahlı Kuvvetlere katılımızdan iti- Ateş düştüğü yeri yakar derler. YAŞ baren hiç sorun yaşadınız mı? İnsan emeklilerinin ruhsal durumları, duygula- haklarına aykırı her hangi bir mua- rı, sosyal ilişkileri, sosyal statüleri, mad- meleye maruz kaldınız mı? di durumları, eş çocuk ve yakın akra- ba ilişkileri, kılık kıyafetleri kısacası her 21 Eylül 1989 tarihinde evlendim. şeyleri sarsılıyor. Bunları kelimelerle ifa- Dindar bir ailenin çocuğuyum. Çocuklu- de etmek çok zor. Adeta dünya değiştir- ğumdan itibaren oldukça iyi bir dini ter- mek gibi bir şey. biye aldım. İbadetlerimi aksatsam da hiçbir zaman bırakmadım. Evlilik zama- İnsanların sosyal çevreleri akrabala- nı gelip çatıncaya kadar başı örtülü mü, rı dışında büyük oranda iş çevresinden başı açık bir kızla mı evleneceğimi hiç oluşur. On beş yirmi yıl beraber oldu- düşünmemiştim. Karar verinceye kadar ğun eş, dost, arkadaşların senden, sen pek çok kızla evlilik için görüştüm. İçle- arkadaşlarından, vebalı gibi kaçıyor- rinden bir veya ikisi başörtülü idi. O gün- sun. İstihbarat örgütleri arkandan koşu- lerde irtica gündemde yoktu. Subay ve yor kimlerle irtibatlı diye. Yeniden dün- astsubaylar arasında çok fazla başörtü- yaya gelmiş gibi sıfırdan başlıyorsun. lü hanım yoktu. Hiçbir şekilde mevcut- Yanında bulunan birçok insan mesleki lara taciz veya uyarılar yapıldığını duy- statünün sona ermesiyle yanından aşa- madım. Bu nedenle evlilik kararımda bu ğılayarak ayrılıyor. Yakınların bile ‘kim konu belirleyici olmamıştır. Benim ki- bilir ne yaptı da attılar bunu’ diye dü- şünüyor. Önceleri konuyu izah etmek- 60 ASDER | ocak 2012
te güçlük çekiyorduk. Ancak şimdi hal- kürler olsun dualarımız kabul edildi ve kımızın büyük çoğunluğu olayları idrak beni geriye döndürüp baktırmadı. Eski etti. Bazı çevrelerde saygınlığınızı kay- hayatım artık rüya gibi kaldı. bediyorsunuz. Eş ve çocuklarınız ile birinci dere- Maddi durum ise bir facia. Emekli- ce yakınlarınız ne şekilde etkilendi? lik sürenizi doldurup emekli olduysanız; fazla sorun yok. Benim gibi emekliliği- İnandığımız gibi yaşamaya çalışmak nize dört buçuk yıl varsa; işiniz çok zor. konusunda, yani eşimin kıyafeti ile ilgi- Askerlik eğitimi genelde sivil hayatta li kararı birlikte almamıza rağmen eşi- geçerli bir meslek kazandırmadığından min zaman zaman kendini suçlu gibi ve de: hiçbir kanuni yasak olmamasına gördüğünü hissettiğim oldu. Çok du- rağmen kamu kurumlarında çalışmanız yarlı olmaya çalıştım. Bu konunun İlahi engellenirse, özel firmalara dahi bas- bir takdir olduğuna ve hakkımızda bu- kı yapılarak istihdamınız engellenirse, nun hayırlı olacağına her zaman şeksiz buyurun bakalım. Yapayalnızsın, hiç- ve şüphesiz inandım. Kendimizde suç bir tecrüben yok, bu acımasız pazarda aramak gibi bir düşüncem hiç olmadı. varol, şerefinle kazan ve yaşa. Nerede o irticacı oldukları söylenen ve bu du- Çocuklarım dört ve sekiz yaşların- rumda olan insanlara kucak açan para da idiler. Kendi sıkıntılarımızdan onların babaları. Böyle bir şeye rast gelmedim, ruh dünyalarını gözleyebildiğimi söyle- duymadım. yemem. Bir gün dört yaşındaki oğluma teyzesi sordu: “Büyüyünce ne olacak- 28 Şubat süreci milletin üzerinden sın Mehmet Akif ?” Biraz düşündükten tam anlamıyla tank gibi geçti. İnanma- sonra; “Benim babam komutandı, dersi- ması gereken insanlar bile ‘acaba’ diye ni de çalışmıştı. Ama onu kovdular. Ben düşünmeye, yapılan bu psikolojik bas- komutan olmayacağım.” deyince yıllar kılardan etkilenmeye başladı. Bu söy- önce; Tunceli’de görevli iken aynı yaş- lenti ortalığı bulandırmaktan ibaretti. larda bir çocuğa aynı soruyu sorduğum- Aldatma planının bir parçasıydı. Atılan da almış olduğum “terörist olacağım” binlerce subay ve astsubaydan örgütlü cevabına bir anlam verememiş, günler- olarak kendilerine sahip çıkılanını gör- ce düşünmüştüm. İşte çocuklarımızın medim, duymadım. Kişisel ilişkileri veya ruhsal dünyaları kim bilir ne fırtınalar kabiliyetleri dolayısıyla herkes toplum- esmiş veya esmeye devam etmektedir. da yeni bir yer edinmeye çalışmaktadır. Yakınlarıma gelince: Bir kere herkes Eğer çok dirayetli bir eşiniz yoksa, şok oldu. Kimse ne diyeceğini bilemedi. maddi gelir azalması aile saadetiniz bo- Hala herkeste beni gördüklerinde bir bu- zulmakta, tamiri imkansız sonuçlar mey- rukluk ve çok derin üzüntü duydukları- dana gelebilmektedir. Başta kendiniz nı hissederim. Peygamber ocağı olarak olmak üzere eş ve çocuklarda psikolo- bildikleri, bu duygularla askerlik görevi- jik rahatsızlıklar meydana gelmektedir. ni yaptıkları, aynı duygularla çocuklarını Pek çok arkadaşımız yıllar geçmesine yolladıkları ve mukaddes bildikleri ocak- rağmen bu konuda sorun yaşamaya de- ta komutanların evlatlarına böyle bir mu- vam etmektedir. İçine kapanıp kendini ameleyi yaptıklarına inanamıyorlar. 28 toplumdan tecrit eden arkadaşlara çok- Şubat sürecini kavrayamadıklarından ça rastlanmaktadır. ve kafalarındaki sorulara kendi mantık- larında uygun cevaplar bulamadıkların- Şükürler olsun ben ve ailem bu dan mukaddes bildikleri ordu ve devlet olumsuzluklardan fazla etkilenmeden, hakkında çok kötü düşüncelere kapılı- kendimi yeni bir çevrede (ki bu çevre- yorlar. Devleti ve Silahlı Kuvvetleri yö- yi komşularımız, yakınlarımız, yeni kur- netenler de buna çanak tutuyor. Bu tür muş olduğumuz iş çevresinde oluşan sohbetlerde saatlerce sorularına cevap arkadaşlarımız oluşturmaktadır) yeni bir iş de bulduk. Ve en önemlisi Allaha şü- ocak 2012 | ASDER 61
N O S TA L J İ bulmaya, onları ikna etmeye devlete ve nı zengin etmez, mal mülk sahibi yap- orduya karşı kin ve nefret duymamaları- maz...’ gibi. Ben buna öyle inanmışım ki nı, bunların gelip geçici şeyler olduğunu görevde iken zaruri olarak satmam ge- anlatmaya çalıştım. Geçen beş yıl içe- reken kötü bir arabayı bile utana sıkı- risinde devlet ve ordunun çok büyük iti- la sattım. Araba ticareti yapıyor intibaı bar kaybına uğradığına üzüntü ile vermeyeyim diye çok çaba sarf ettiği- şahit oldum. Hala çok ciddi bir düzelme mi hatırlarım. Bu duygu ve düşünceler- olmadığını görmek, milletimizin önemli le kendimi geliştirdim, kurmay oldum. bir bölümünün devlete, orduya karşı kö- Milletime daha iyi hizmet etme imkânını tü duygular beslemesi, güveninin sarsıl- bulurum diye beklerken eşimin başının ması, devlet büyüklerinin üzerinde çok örtüsü bahanesiyle kendimi kapıda bul- ciddi düşünmeleri ve acil tedbir almaları dum. gereken bir konudur. 28 Şubat sürecinin baskılarını ilikle- Bu mesleğe girerken başınıza böy- rinde hissederek yaşayan birisi olarak le bir hadise geleceği hiç aklınıza geldi atılma ihtimalini kendime pek kondur- mi, ya da hangi duygularla bu mesleği muyordum. Çünkü: ben de, komutanla- tercih ettiniz, ne umdunuz ne buldunuz, rın ve basının atılan subay ve astsubay- bütün bu olaylardan sonra mesleğinize lar ile ilgili yapmış oldukları psikolojik amirlerinize bakış açınız değişti mi, ya harp uygulamalarına kanmıştım. Şöyle da çağırsalar döner misiniz? ki: atılan subay ve astsubayların örgüt- sel bir yapı içerisinde oldukları, devle- Askerlik mesleğini çok iyi tanıyarak, tin bölünmez bütünlüğüne kasten faa- bilinçli ve hedefleri hayalleri olan birisi liyet içinde olduklarını sanıyordum. Bu olarak girmedim. 12 Eylül öncesi üni- propagandadan demek ki etkilenmişim. versitelerde mevcut olan anarşi ve te- Kendim böyle bir tertip içinde olmadı- rör ortamı beni ve ailemi daha güven- ğımdan ve de hep söylenen ‘ mütedey- li buldukları askeri okula yöneltmiştir. yin Müslüman’ tanımlamasına kendimi Bu mesleği seçerken subay ile astsu- yakıştırdığımdan, atılmak aklımın ucun- bay arasındaki farkı bile tam olarak bil- dan geçmiyordu. Beni yakından tanıma miyordum. Ancak bütün aile yakınlarım fırsatı bulan Çanakkale’deki iki Tugay ve özellikle rahmetli babam ifadesi güç Komutanı Tuğgeneral ile bu konularda duygu ve heyecan duyuyordu. Genç bir çok sohbet ettik. Üst makamlardan ge- delikanlı olarak ben de bu duyguları tam len emirler üzerine, personel arasında hissetmesem de yakınlarımın benim- olabilecek irticai faaliyetlerle ilgili, bun- le övünmesinden ve sevinmelerinden ların tanınması, hedefleri ile ilgili kon- hoşlanıyor ve zaman geçtikçe benim- feranslar verdim. Komutanlarla birlikte siyor yaşadıkça, okuyup öğrendikçe bu bağlı bütün birliklerde personelden bu yuvanın kutsallığına inanıyordum. Bu tür bağlantılar içine girmelerine mani ol- duygu ve düşüncelerle Kara Harp Oku- maya çalıştım. Bu komutanlarla eşlerin lunu bitirdim ve kutsal bir görev yapıyor başörtüsü konusunda aynı fikirde değil- olmanın bilinciyle verilen görevleri yap- dik. Onlar kendilerine verilen emir gere- maya çalıştım. Daima hedefim; bu mes- ği olacak herhalde her başörtüsü takan lekte nasıl daha başarılı olurum, kendi- personelin irticacı olduğuna sanıyorlar- mi nasıl geliştiririm ve başarı ve hizmet dı. Ben de o zaman ben de irticacıyım etkinliğimi nasıl artırırım oldu. Bu ne- dediğimde hayır seni ve eşini tanıyoruz, denle kurmay subay olamaya karar ver- sen değilsin diyorlardı. Bu düşüncelerin- dim ve oldum. Kara Harp Okuluna gir- de samimi idiler. Çünkü emirlerinde ça- diğim 1979 yılında okul komutanı olan lıştığım üç yıl içerisinde atılmam konu- Tümgeneral İrfan YAY’ın biz öğrencile- sunda yukarıdan gelen bütün baskılara re şu sözlerini hiç unutmadım. ‘Askerlik karşı beni koruma âlicenaplığını göster- çok meşakkatli bir meslektir, görevdir, diler. Onları yani Tuğgeneral Uğur ÇE- katiyetle bilin ki askerlik mesleği insa- VİK ile Tuğgeneral Mehmet VOLKAN‘ı 62 ASDER | ocak 2012
minnet ve şükran ile yâd ediyorum. Elbette. Ancak sadece bana değil. Bu konuda Silahlı Ailem başta olmak üzere eş dost arka- Kuvvetler perso- Bu irtica denen meret öyle bir acayip daş ve dahi beni bir yerlerde tanıma fır- neli hatta aileleri kelime ki; isteyen istediği elbiseyi giydi- satı bulmuş herkese haksızlık yapıldı; arasında öyle bir riyor. Yetkililer yani yasa koyucular ve- haksızlık ne kelime tam anlamı ile iş- psikolojik harekât ya her kim veya hangi kurum gerçekten kence ve zulüm yapıldı. Bu uygulama uygulamaları ya- yetkili ise; şunun ne olduğunu bu keli- ile birçok kuş vuruldu. Silahlı Kuvvetler pıldı ki; önünü meden neyin anlaşılması gerektiğini bir personeli başta olmak üzere bütün Türk alabilene aşk ol- türlü belirleyemedi. Bu belirsizlik baka- toplumunun üzerinden tank geçti sun. Bu konu öyle lım daha ne canlar yakacak ne ocaklar şirazeden çıktı söndürecek. Amirleriniz sizi niçin korumadı? ki; uygulamaya koyanların bile Peki, Çanakkale’den sonra ne oldu, Çanakkale’deki amirlerimden yukarı- midesi bulandı. ne değişti denilebilir. 1997 genel atama- da söz etmiştim. Onlar kendilerine dü- Nasıl geri dönüle- larında Şırnak’a tayin olmuştum. Çocuk- şeni belki kendi istikballerini tehlikeye ceğini şaşırdılar. larımın tedavisi nedeniyle bu tayin iptal atma pahasına da olsa yaptılar. Onla- edildi ve Jandarma Genel Komutanlığı- ra da bu yakışırdı. Jandarma Genel Ko- na tayin oldum. Büyük karargâhlarda ve mutanlığına atandıktan sonraki amir- büyük şehirlerde küçük yerlerdeki kadar lerim koruma değil beni tanımaya bile dostluk ve arkadaşlık olmuyor. Hele bir çalışmadı. Kendilerine verilen görevi de benim gibi lojmana giremiyorsanız veya mevcut durumdan çıkardıkları gö- tamamen kopuyorsunuz. Yeni amirlerim revi yerine getirmenin mutluluğunu ya- bu doğal durum nedeniyle beni ve eşi- şamışlardır herhalde. mi tanıma fırsatı bulamadılar dersem bu çok iyimser bir tahlil olur. Burada ülke- Bu konuda Silahlı Kuvvetler perso- mizin yaşamış olduğu 28 Şubat sürecini neli hatta aileleri arasında öyle bir psi- biraz konuşmamız, tahlil etmemiz lazım kolojik harekât uygulamaları yapıldı ki; kanaatindeyim. önünü alabilene aşk olsun. Bu konu öy- le şirazeden çıktı ki; uygulamaya ko- Bu süreç öncesi hazırlığın süresi- yanların bile midesi bulandı. Nasıl geri ni bilebilmek imkânsız. Ancak bu güne dönüleceğini şaşırdılar. kadar basın ve yayına yansıyan haliy- le çok karmaşık, gerçek sebebi, gizli İrticacı personeli koruduğu (ihbar ve- sebepleri belli belirsiz olan bir süreçtir. ya gerekli işlemi yapmayan) belirlenen Çok yazılıp çizildi. Gerçek aktörleri ve amir ve komutanlar hakkında yasal iş- figüranları konuştukça, zaman geçtikçe lem yapılacağı emri; makam ve terfi için daha iyi anlaşılacaktır sanırım. Bir ke- normal zamanlarda bile çirkin bir reka- re çok ahlak dışı bir süreç olduğu mu- bet içinde olan insanları “çamur at tut- hakkak. mazsa izi kalır” mantığı ile davranmaya fırsat verdi. Resmi yüzü 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulunda alınan Emirle; amir ve komutanların dışın- kararların Başbakan Necmettin ERBA- da bunların eş ve çocuklarına da görev KAN tarafından imzalanmaması, birkaç verilerek başlatılan ihbar ve ispiyon me- gün sonra da paşa paşa imzalanması kanizması, çirkinliğin ötesine geçip bu- ile başladı. Gayri resmi olarak ise her- nu başlatanların bile midesini bulandır- halde TSK tarafından meşhur Batı Ça- dı. Hanımlar arasındaki rekabet daha lışma Grubu (BÇG)‘nun çalışmaları ile dehşetli, daha çirkin yaşandı. Çocuk- başlamıştır. Tabii ki bunun da ne zaman lar bile bu çirkinliğin içine çekildi. Eşin başladığı bilinmiyor. Yani on, on beş yıl başörtülü olması atılmak için tek başı- süren lider ve yandaşlarının kadrolaş- na yeter de artar bile. Eşiniz başörtülü ma süreci vardır. değilse, yine de kurtulamadınız. Anne babanız, kardeşleriniz veya yakın akra- Bu gün gerçekçi bir bakışla değer- balarınız veya aile dostlarınız arasında lendirdiğinizde size haksızlık mı yapıl- sakallı veya başörtülü olanlar varsa çı- dı? ocak 2012 | ASDER 63
N O S TA L J İ YAŞ emeklileri- ranız yandı. Arkanıza takılan meslektaş men milliyetçi, hamasi gerekçelerle da- nin açtıkları ilk rakipleriniz gönüllü ihbar sistemini çok va açmadı. Açan arkadaşlarımız da davalar olumsuz kısa bir zamanda oluşturdu. maddi olarak mahkeme üyelerine ye- sonuçlandı. Avru- terli bilgi belge ulaştıramadı. Bu davalar palılar bu tür olay- Bu olayları böyle bir vesileyle de olsa konusunda uzmanlaşmış uluslararası lara bizden farklı aklımdan geçirirken bile bunu yapmış avukatlar tutamadık. Devletin bilgilen- bakıyorlar. Onla- olanlar adına yüzüm kızarıyor, utanıyo- dirmesi bizden mükemmel olduğu için rı her türlü aracı rum. TSK tarihinde bu uygulamaların bir istediğimiz sonucu alamadık. kullanarak bilgi- daha tekrarlanmayacağı inancıyla, kişi- lendirip davamı- lerin yapmış olduğu bu hataların göz be- Emekli edildikten sonra ne yaptı- za inandırmamız beğimiz olan ordumuza bir kurum ola- nız, yeni bir işte çalışma ve hayatını- gerekirdi. Bizler rak mal edilme gayretlerinin bir parçası zı yeniden şekillendirme konusunda bunu yapamadık. olmamak için daha fazla kurcalamak is- neler yaşadınız? Bir kısım arkada- temiyorum. Bu çirkin uygulama ile he- şımız, kimi kime deflerine ulaşmayı planlayanlar dehşet Devlet Personel Başkanlığının olum- şikâyet edeceğim, verici sonuçla karşılaşınca, bu defa bu lu görüşüne rağmen kamu kurum ve ku- elin gavurundan çirkin uygulamayı durdurmaya çalıştılar. ruluşlarında, bağlı ortaklıklarda, kamu mı merhamet bek- iktisadi teşebbüslerinde, belediyelerde, leyeceğim gibi ta- İşte bu bulanık ortamda Ordu perso- kısacası devletin kurumlarında çalışma- mamen milliyetçi, neli irticacı olmamak için saçma sapan mız Genelkurmayın baskısı ile yasak- hamasi gerekçe- da olsa inanmasa da kendini bu fırtına- lanmış olduğu için bu kurumların hiç biri lerle dava açma- dan korumaya çalıştı. Masum pek çok bizleri işe almıyordu. İlk zamanlar bazı dı. Açan arkadaş- insana iftira atıldı. Bu insanlar ya mes- belediyeler ve KİT’lerde işe yerleştirilen larımız da maddi lekten atıldı veya sicillerine düşülen ka- arkadaşları birçoğu da baskılar netice- olarak mahkeme yıt nedeniyle istikballeri karartıldı. Küs- sinde işten çıkartıldı. Teftişlere ve baskı- üyelerine yeterli meleri ve her an atılacakları psikolojik lara rağmen işten çıkartmayanların ise bilgi belge ulaştı- baskısı altındaki binlerce ordu persone- akıbetinin ne olduğunu İstanbul Büyük- li erken emekli olmak zorunda bırakıldı. şehir Belediye Başkanı Sn. Recep Tay- ramadı. yip ERDOĞAN’ın şahsında ibreti âlem Bu uygulamaları bilinçli planlı bir şe- olarak hep birlikte yaşadık. kilde yapanlar görevlerini yaptılar. Ve in- şallah tarihin çöp sepetine atıldılar. Ya Askerlik mesleği; (doktor, mühen- fırtınada biçilenler... Devletin bunca ye- dis gibi sivil hayatta da geçerli mesle- tişmiş insanı kaybetmesi bir yana, bun- ği olanlar hariç) sivil hayatta geçerli bir ca insanın gözyaşı, sarsılan dağılan meslek değildir. Sudan çıkmış bir balık yuvalar, ordunun ve devletin kaybolan gibisiniz. Nefes almakta güçlük çekersi- itibarı, bunca masum çocuğun değişti- niz. Aileden kalma hazır işleriniz varsa rilen hayat şartları, artan toplumsal hu- onun başına geçersiniz. Yoksa kurum- zursuzluk... bir hiç uğruna. Fakat bunlar sallaşmış özel şirketlere girmeye çalı- kimin umurunda. şırsınız. Ama nafile. Tank öyle geçmiş ki milletin üzerinden. Vatandaş kendi özel Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi- işine dahi; askerler baskı yapıyor, ma- ne başvurdunuz mu sonuç ne oldu mullerimiz şunlar bunlar tarafından boy- neden? kot edilir, ihalelere sokulmayız, devlet takar bize iflas ettirirler gibi konjonktö- Evet başvurdum. Bana henüz so- rün mazeretleri nedeniyle iş bulamazsı- nuç gelmedi. Ancak YAŞ emeklilerinin nız. Eğer becerikli cesur iseniz küçükten açtıkları ilk davalar olumsuz sonuçlan- de olsa esnaflıktan başka seçeneğiniz dı. Avrupalılar bu tür olaylara bizden kalmadı. Allah kolaylık versin. Kurtlar farklı bakıyorlar. Onları her türlü aracı sofrasına hoş geldiniz. Atılan arkadaş- kullanarak bilgilendirip davamıza inan- larımızı büyük çoğunluğu almış olduk- dırmamız gerekirdi. Bizler bunu yapa- ları üç beş kuruşu ayrıldıklarının ilk altı madık. Bir kısım arkadaşımız, kimi ki- ayı içinde batırmışlardır. me şikâyet edeceğim, elin gavurundan mı merhamet bekleyeceğim gibi tama- 64 ASDER | ocak 2012
Emekli edildiğimde otuz yedi yaşında işler bana basit ve kapasitemin dışında Emekli edildiğim- idim. Emekli maaşı alabilmek için gerek- beni küçültecekmiş gibi geliyordu. Kor- de otuz yedi yaşın- li olan 25 yılın dolmasına dört buçuk yıl kuyordum. Hele bir de bir işe bulaşıp içi- da idim. Emekli vardı. Bu süreyi SSK veya BAĞKUR’da me sinmese de bırakamamak beni ür- maaşı alabilmek tamamladıktan sonra ancak emekli ola- kütüyordu. Para kazanmak tek hedefim için gerekli olan bilecektim. Emekli Sandığındaki hizme- değildi. Psikolojik tatmini çok önemsi- 25 yılın dolma- timin karşılığı olan emekli ikramiyesini yordum. sına dört buçuk aldım. 1998 değeriyle yaklaşık iki mil- yıl vardı. Bu sü- yardı. Ayrıca İstersem emekli sandı- Üçüncü olarak; neden biz maddi ve reyi SSK veya ğının benden kestiği sigorta kesenek- manevi gücümüzü bir araya getirerek BAĞKUR’da ta- lerini de alabileceğim söylendi. Daha bir ticari kurum oluşturmayalım. Neden mamladıktan son- sonra iade edilip emeklilikten sayılabi- bizleri toplumda küçük düşürme niye- ra ancak emek- liyormuş. Ben de bu tavsiyeye uyarak ti ile yola çıkanları biz mahcup etmeye- li olabilecektim. emekli keseneğim olan ve 1998 değe- lim diye her yerde konuşuyor, fikir birli- Emekli Sandı- riyle yaklaşık dört milyar lira parayı al- ği oluşturmaya çalışıyordum. Düşünce ğındaki hizmeti- dım. Eşim Milli Eğitim Bakanlığında öğ- itibariyle hemen herkes bana katılıyor- min karşılığı olan retmendi. Evimize alışkın olduğumuzun du. Atılmış olan bir grup arkadaş ay- emekli ikramiye- dışında az da olsa çorba kaynatacak bir nı idealleri paylaşıyorduk. Bu konudaki sini aldım. para girmeye devam ettiği için acil ola- incelemelerimiz araştırmalarımız arta- rak geçim sıkıntım yoktu. Ne olursa ya- rak devam ediyordu. Bu arada boş du- parım mantığı ile hareket etmeyi düşün- ramıyordum. Bir yandan araştırmala- müyordum. rımız devam ederken, görev yaparken Çanakkale’de tanıştığım aile dostum Bu konuyu eşimle uzun uzun konuş- olan Fahrettin ÖZAYDIN bana dış cep- tum. Önümde üç seçenek vardı. Birin- helerde, barbekü, şömine yapımında cisi; kurumlaşmış büyük şirketlerde iş kullanılan doğal dekorasyon taşı olan aramak. Yukarıda ifade ettiğim baskı- ÇAN taşının işlenmesi, pazarlaması ile lar nedeniyle bu alternatifi çok fazla zor- ilgili bir teklifte bulundu. Bunu değerlen- lamak istemiyordum. Bir de; bu tür iş- dirirken pazarlamasına da başladım. ler uzun vadeli olamazdı. Belki eksik Çantamda taş örnekleri10–15 kg. koo- emeklilik sürem kadar bu işlerde çalı- peratifleri, villaları, çok katlı apartmanla- şabilirdim. Ondan sonra yani yaşım kırk rı, belediyeleri, camileri kısacası bu taşı iki kırk üç olduğunda yani emekliliği hak kullanma ihtimali olan her yere ve her- ettikten sonraki yaşımda kişisel teşeb- kese bir pazarlama elemanı olarak, bir büs için geç olacağından bu gibi işler- bohçacı gibi gidip taşımı tanıtıyordum. de problem çıkması halinde, emekli bir Çantayı tek taraflı ve tek kolla taşımak- vatandaş olarak kalan ömrümü tamam- tan bel fıtığı oldum. Artık bana taşçı lamak zorunda kalabilirdim. Çalışmayı Kemal diyorlardı. Ne güzel. Taş satıyor- bir hayat tarzı olarak benimsediğimden dum. Bu ilk işim olan taş maceramda tembel ve miskin bir insan olarak kalan inanılmaz ama 15–20 kamyon taş sat- ömrümü geçirmek beni çok korkutuyor- tım. Güzel de para kazandım. du. Ama bu işe cesaret edemiyordum. İkinci olarak; küçük de olsa ken- Mutlaka bir atölye kurulması gerekiyor- di işimi kurarak ticareti öğrenip hayata du. Ve bu işi yapanın mutlaka usta ol- devam edebilirdim. Ticaret yapmak is- ması gerekiyordu. Yaşadığım olaylar; tiyordum. Devlet kapısı biz vebalılara elim bu işte ama gözüm mutlaka daha kapatıldığına göre, başka bir seçene- büyük kurumsal nitelik kazanabilecek ğim de kalmıyordu. Burada da korkum; bir iş kurmamızı zorluyordu. Tabii ki şu- küçük bir işletmeye hapsolursam buna- nu da hiç göz ardı etmiyordum: yaşım lırım, tek düze monoton bir hayat hele otuz yedi. Küçük bir işletme kurarak bü- gelişmeye müsait olmayan bir iş dalı da yümek için yaşım epeyce geç. Biz mer- olursa boğulurum. Kısaca bu tür küçük divenleri birer birer değil üçer beşer ocak 2012 | ASDER 65
N O S TA L J İ çıkmalıydık. Bu yaşa gelinceye kadar Eşim ailesinde yaşamış olduğu kö- askerlikte geçen süre koşar adımla kat tü ortaklık tecrübelerini anlatarak benim edilmeli, kısa zamanda çok işler ba- bu tür durumlara düşmemem için ortak şarmalıydık. Bu da yalnız olmazdı. Mut- hem de çok ortaklı bir iş kurmamamı is- laka birleşmeli, hem de mutlaka önem- tiyordu. Benim ısrarım neticesinde her- li bir sermaye biriktirmeli ve doğru bir iş halde bu manevi çöküntü sürecinde ba- seçimi ile işe başlamalıydık. na istemeyerek de olsa destek oldu sağ olsun. Böylece biz üçüncü hareket tar- İşte bu alternatifleri eşimle de düşü- zının hayat tazımız olmasına karar ver- nürken şöyle demiştim; kurum haline dik. Eşimden kerhen de olsa bu desteği gelmiş de olsa bu tür yerlerde işe girer- aldıktan sonra, çok ortaklı bir şirket kur- sem eksik emeklilik hizmetimi doldurun- mak için olanca gücümüzle çalışmaya ca belki işlerin şartları beni işi bırakmak başladık. zorunda bırakabilir. Başkalarının işinde çalışmanın ne kadar zor olduğunu görü- Önce çalışacağımız iş kolunu belir- yordum. İlerlemiş yaşlarda kişisel teşeb- leyip sonra şirketi kurmak üzere ne ya- büs gücünü kaybedeceğimden emekli pabiliriz diye Ankara-Türkiye kazan biz bir vatandaş olma ihtimalim çok yüksek, kaşık (kepçe büyük de ondan) dolaş- küçük bir esnaf olmaktan ise korkuyo- maya, istişare etmeye, araştırıp incele- rum. Birlikte hareket ettiğimiz arkadaş- meye koyulduk. lar ile mutlaka büyük bir işi başarmalıyız diye düşünüyordum. Belki başarır belki Çamaşır yıkama fabrikası de başaramayız ama yıllar sonra neden bunu denemedik diye hayıflanmaktan- Döviz bürosu sa, başaramadık demek daha mantıklı geliyordu bana. Ayakkabı boyası üretimi Eşime; eğer sen de bu olumsuzluk- Ticari taksi işletmeciliği lara rağmen ve belirsizliklere rağmen bana destek olursan, gelecekte piş- Halk otobüsü işletmeciliği manlık duymamak ve bir şeyler başar- mak uğruna böyle bir kararı teklif ettim. Market ve zincirini açmak Eskiden hareket tarzlarını ve karar tek- lifini komutanlara sunuyorduk, şimdi ha- Tıp merkezi ( poliklinik ) işletmeciliği nıma. Ne yapalım kaderin cilvesi ve ne güzel. Mermer taş atölyesi Tıbbi malzeme satışı Gibi iş alanlarını detayları ile ince- ledik. Ve hiç birini yapmaya karar ve- remedik. Allah yardım etmiş, iyi ki ka- rar verememişiz. Bugünkü tecrübemle diyorum ki; Allah’a şükürler olsun, bizi korumuş. Hemen hepsi bizim için birer bataklıkmış. Bu araştırmaları yaparken zamanda durmadan geçiyordu. Biz ayrılalı 6- 7 ay olmuş daha bir adım atamamışız. Ben sabırsızlanıyordum. Arkadaşlarla bu şirketi bir pazarlama şirketi olarak kur- mak ve ne bulursak; kamu ihaleleri ağı- lıklı alıp satmak konusunda fikir birliğine vardık. Ve iş kolu aramaktan vazgeçtik. Bir Anonim şirket kurduk. İsteyen eş dostu ortak yapacaktık. Şirket kurma konusunda çok teşvik edildik. İnsanla- rın bizi kuyrukta beklediği kanısı hâsıl oldu biz kurucularında. Zaman geçtik- çe o eş ve dostlarımız bizlerle bir ara- 66 ASDER | ocak 2012
ya gelmemek için yollarını değiştirmeye liliğini doldurmuş bunun birkaç katı su- Demokrasi ve in- başladılar. Bize gaz verenler bizi yolda bay ve astsubay da atılmayalım diye san hakları ile bıraktılar. Çok yakın çevremizden bazı- normal yollardan emekli olmak zorunda Avrupa Birliği ko- ları sağ olsunlar bize az ama çok değer- bırakıldı. Allah bunların hizmetine ihti- nusunda ciddi bir li katkılarda bulundular. yaç duyulacak bir olayla milletimizi karşı proje ve iddia sa- karşıya bırakmasın. Bunun vebalini ta- hibi olan ülkemize Gözümüz hep irtica yaygaralarını şıyorlar. devletimize bütün koparanların iddia ettikleri örgütlerimiz- bunlar yakışmıyor. de kaldı. Ama nafile hayatın gerçek yü- Atılan binlerce subay ve astsubay Marjinal grupların zü ile karşı karşıya kalmıştık. İğne ile ve bunların eş ve çocukları, yakılarına menfur emelleri- kuyu kazmaya başladık. Önceleri de- hiçbir suçları olmadığı halde büyük bir ne alet olan veya korasyon ve taahhüt işleri kovaladık. zülüm reva görüldü. “Zulmeden, insan o emellerin şuurlu Bunlardan beklentilerimiz gerçekleşme- öldürmüş gibidir” sözünü bunlara hatır- birer parçası olan di. Bir yandan da arayışlarımız devam latmak isterim. Nehirler tersine akıtıl- amir veya komu- etti. Şu anda yapmakta olduğumuz geri maz. İnsanların fıtratlarında bir şeylere tanlarıma bir diye- dönüşüm sektörüne girdik. Hala öğren- inanma ihtiyacı vardır. Dünyanın her ye- ceğim yok. Onlar meye devam ediyoruz. rinde bu böyledir. Az da olsa inanma- bu projede üzer- yan veya sapık şeylere inanan insanlar lerine düşen veya Şu anki durumunuz nedir. Aileni- da vardır. Her dinde inancını biraz iti- tevdi edilen gö- zin geçimini karşılayabiliyor musu- nalı olarak yaşamak isteyen insanlara revleri yaptılar. nuz? dindar denir. Bazı İslam ülkeleri dışın- da dindar vatandaşlarıyla ya da daha Şirketi kurunca üç YAŞ emeklisi ar- genel bir ifade ile vatandaşları ile bizim kadaşla şirkette çalışmaya başladık. ülkemizde olduğu kadar kanlı bıçaklı Atıldığımızda üç yüz milyon TL civa- davalı bir devlet görülmemiştir. Her dü- rında maaş alıyordum. Şirkette yetmiş şünceyi yasaklayan ve her şeyde kor- milyon maaş takdir ettik kendimize. Al- kan (horozlardan korkan yar misali) bir lah bereketini veriyor. Yeni gelir mikta- devlet olabilir mi? Korkuya ve düşman rına göre büzüldük, küçüldük, sabret- yaratmaya dayalı bir felsefe ile nereye tik. Şirketimiz büyüyünce yeterli ücreti kadar gidilir? alabilme hayali ile çalışmaya devam et- tik, ediyoruz. Eşim de çalıştığı için çok Demokrasi ve insan hakları ile Avru- fazla sıkıntı çekmedim. Ama evi olma- pa Birliği konusunda ciddi bir proje ve yan ve de başkaca bir geliri olmayan ar- iddia sahibi olan ülkemize devletimize kadaşlar, işte onlar birer kahramandır- bütün bunlar yakışmıyor. lar. Ordunun şerefini her zaman kendi şerefleri bildiler, bağırlarına taş bastılar Marjinal grupların menfur emelleri- ama ayağa düşmemeye çalıştılar. Ama ne alet olan veya o emellerin şuurlu bi- bilmesi gerekenler bir bilseler, hala ay- rer parçası olan amir veya komutanları- nı şarkılar. ma bir diyeceğim yok. Onlar bu projede üzerlerine düşen veya tevdi edilen gö- Emekli olduktan sonra amirleri- revleri yaptılar. nizle hiç karşılaştınız mı, nasıl oldu? Ya ötekiler. Terfi etmek, makam ve Hiç biri ile karşılaşmadım. Ancak on- mevki kapabilmek için bunca insana, lara kısa da olsa ekte sunduğum mek- onların eş ve çocuklarına hatta aile ya- tupları yazmıştım. kınlarına yapılan zulme alet oldular. Bu projenin mimarları tarafından onlarda Sizin emekli edilmenizde etkisi psikolojik harp yöntemleri ile sindirildi olan herkese neler söylemek istersi- ve kullanıldılar. niz? Her iki gruba da hakkımı helal etmi- TSKlerini çok iyi yetişmiş bilerce su- yorum. Ve dilerim yaptıkları bu zulümle- bay ve astsubayı YAŞ kararı ile, emek- rin cezasını çekerler. ocak 2012 | ASDER 67
N O S TA L J İ YAŞ mağdurları- Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararla- etmektedir. 28.11.2002 tarihinde Ha- nın çok büyük bir rı hakkında düşünceleriniz nelerdir? ber Türk gazetesi Internet sitesinde “26 kısmı kendilerine Aralık’ta yapılacak Askeri Şura’da irtica- Son yedi yılda ülkemiz gündeminde i faaliyetlere karışan askeri personelin isnat edilen so- en çok tartışılan konulardan biri Yüksek durumu görüşülecek... Ancak bu toplan- mut suçlamala- Askeri Şura ’nın Yargı denetimine kapa- tıya irticai faaliyetleri nedeniyle Silahlı rı bilmemektedir. lı ihraç karalarıdır. Kuvvetlerden ilişiği kesilecek personelin Bu konuda doğru- dosyalarının da getirilmesi bekleniyor. dan savunmala- Anayasa’nın değişmez, değişme- Bu durumda AKP irtica ile mücadelede rı alınmamış veya si teklif dahi edilemez denilen 2. mad- ilk ciddi sınavını Şura toplantısında ver- doğrudan ceza desinde “Türkiye Cumhuriyeti... Hukuk miş olacak ...’’ diyerek YAŞ’ın nasıl siya- almamışlardır. devletidir’’ ifadesini koyan ve 125. mad- si malzeme olarak kullanıldığını gözler Eşlerinin başör- denin birinci fıkrasında hukuk devletinin önüne sermiştir. tülü olması veya olmazsa olmaz şartı olan “idarenin her kendilerinin iba- türlü eylem ve işlemi yargı denetimine 58.Hükümetin Başbakanı Sayın Ab- detlerini yapıyor açıktır.’’ cümlesini yerleştiren bir ülke- dullah Gül ve Milli Savunma Baka- olmaları, yasadı- de Anayasa’nın hazırlanması sırasında nı Sayın Vecdi Gönül bu siyasi tuzağa şı, irticai görüşleri belirtilen gerekçeye aykırı olarak, bir yıl düşmemiş, hukuk devleti ve hukukun benimsemiş olma- sonra çıkarılan bir kanunla YAŞ’a subay üstünlüğü kavramlarına sahip çıkarak nın bir gösterge- ve astsubayları yargısız ve sorgusuz ih- YAŞ kararlarının yargıya açılması yö- si olarak algılan- raç yetkisi verilmiştir. Bu yetki 28 Şubat nünde milletin beklediği en doğru kara- sürecine kadar çok benimsenmemiş, 28 rı vermişlerdir. Bu tavır, hukuk devletine mıştır. Şubat sürecinde iktidarla mücadelede inanan ve gönülden bağlı milletimizin bir vasıta olarak kullanılmıştır. 28 Şubat güvenine layık olduklarını teyit etmek- döneminde 1000’in üzerinde subay ve tedir. astsubay hain muamelesi görerek mağ- dur edilmiştir. Ordudan YAŞ karaları dışında, YAŞ’ta ayrılanların belki üç beş katı per- Ordudan uzaklaştırılan bu perso- sonel yılın her gününde sıralı sicil yoluy- nel, % 99’u çevresinde dürüst, çalışkan, la yani yargıya açık olarak ayrılmakta- mazbut, vatansever, disiplinli insanlar dır. Hatta milletimizin bunlardan haberi olarak bilinmesine rağmen, YAŞ’ın gizli bile olmamaktadır. Çünkü şahıs haksız toplantılarında irticacı ve disiplinsiz ola- bir işleme maruz kaldığını düşünüyorsa rak kabul edilmiştir. mahkemeye başvurmakta ve sonucuna da razı olmaktadır. YAŞ mağdurlarının çok büyük bir kısmı kendilerine isnat edilen somut Sıralı sicil yoluyla ayrılanlardan çok suçlamaları bilmemektedir. Bu konuda daha az olmasına rağmen YAŞ yoluy- doğrudan savunmaları alınmamış veya la ordudan ayrılanların devamlı günde- doğrudan ceza almamışlardır. Eşlerinin me gelmesi doğaldır. Çünkü yargıya ka- başörtülü olması veya kendilerinin iba- palı ve gizli bir işlem uygulanmaktadır. detlerini yapıyor olmaları, yasadışı, ir- YAŞ kararları yargıya açılmadıkça bu ticai görüşleri benimsemiş olmanın bir uygulama tartışılacak, birileri tarafın- göstergesi olarak algılanmıştır. dan siyasi malzeme olarak kullanılacak, hükümete, Silahlı Kuvvetlere ve hukuk 1000’in üzerindeki YAŞ mağdurları- devletine karşı olan güven aşınması de- nın yakın çevresindeki yüzlerce, binler- vam edecektir. ce insanın kafasında YAŞ karaları ile ilgili pek çok soru vardır ve YAŞ karar- YAŞ karalarının yargıya açılması- ları gizli olduğu için bu sorulara cevap nın TSK’da disiplinsizliğe neden olaca- bulamamaktadır. Yukarıdaki nedenlerle ğı görüşü gerçekle bağdaşmamaktadır. 28 Şubat süreci içinde milletimizin Pey- YAŞ yoluyla ihraç edilen personel ise gamber Ocağı bildiği şanlı ordusuna disiplinsiz olmadığını ispat edebilece- güveninde büyük bir azalma olmuştur. ği bir makam bulamamaktadır. Çünkü TSK’nın yüzyıllardır geleneksel kanun, Bir kısım medya, Yüksek Askeri Şu- rayı, iktidarla mücadelelerinde istismar 68 ASDER | ocak 2012
yönetmelik ve kuralları hiçbir persone- rın bize uyması lazım ya, neyse... Hu- Hakkımda YAŞ’ın lin kanun dışı davranışlarına müsaade kuk Devleti! Türkiye. Daha yapacak çok vermiş olduğu ka- etmez. Zaten her disiplinsizlikte kanun, işimiz var Türkiye, çok. Daha çok çalış- rarı iptal ettirmek yönetmelik ve emirlere göre geniş yetki- mamız lazım çok. için Askeri Yük- lere sahip olan birlik komutanının mut- sek İdare Mahke- lak tasarrufu ile mutlaka cezalandırılır. Okuyucularınıza vermek istediği- mesinde (AYİM) niz son mesajınız nedir? açmış olduğum YAŞ kararlarının yargıya açılması ve davada verilen bunun hukuk devleti ilkesinin gereği ol- Hukuk herkes için gereklidir. Eğer red kararına Dr. duğu konusunda Cumhurbaşkanı, Yük- hukuk 28 Şubat sürecinde olduğu gibi Hâkim Kd. Albay sek Yargı Organları Başkanları ve ilgi- karşı tarafa itilen gruplar için araç ola- Sezai AYDINALP li kişi ve kurumlar görüş birliği içindedir. rak kullanılırsa zulüm ve haksızlıklar alır tarafından yazılan Özelikle Sayın SEZER, gerek Anayasa başını yürür. Ve herkes devrisaadetini muhalefet şerhini Mahkemesi Başkanı iken ve gerekse gözler ve karşı taraftan intikam almanın ekte sunuyorum. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra çeşit- planlarını yapar. Aslında karar ol- li vesilelerle yaptığı konuşmalarda, YAŞ ması gereken bu karalarının yargı denetimine açılması- Bu güzelim ülkenin son yüz yılı inti- muhalefet şerhi nın hukuk devletinin bir gereği olduğunu kamlar tarihi gibidir dersek abartmayız AYİM’in tartışıl- ve bu yönde anayasal ve yasal düzen- herhalde. Yazıktır bu güzelim ülkeye makta olan taraf- lenmelerin yapılması gerektiğini sürekli ve insanlarına. Bakın çarşıya pazara, sızlığı konusunda dile getirmiştir. üniversiteye, iş yerlerine, derneğe, dü- da çok ciddi bir ğüne bu insanların birbiri ile bir sorunu belge olarak su- İnsan hak ve özgürlüklerinin ve hu- var mı? Dinlisi dinsizi, başörtülüsü açı- nulmaktadır. kukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçi- ğı, çarşaflısı minilisi hepsi bir arada bu rilmesi yolunda büyük adımlar atıldığı örümcek kafalıların hiçbir zaman anla- günümüzde, YAŞ kararlarının yargı de- yamayacakları kadar uyum içinde bir netimine açılmasının gündeme alınma- arada mutlu bir şekilde yaşıyorlar. Prob- sı artık bir zaruret halini almıştır. lem halkın arasında değil ki. Problem onların örümcek kafalarında. Hakkımda YAŞ’ın vermiş olduğu ka- rarı iptal ettirmek için Askeri Yüksek İda- Bize ailemize ve yakınlarımıza bu re Mahkemesinde (AYİM) açmış oldu- zulmü yapanlar hem kurumsal olarak, ğum davada verilen red kararına Dr. hem de bizzat katkısı olanlar bireysel Hâkim Kd. Albay Sezai AYDINALP ta- olarak bu ülkeye kaybettirdikleri on yıl rafından yazılan muhalefet şerhini ekte için milletimizden ve bizden özür dile- sunuyorum. Aslında karar olması gere- melidirler. Ve dahi yetkililer bu toplum- ken bu muhalefet şerhi AYİM’in tartışıl- sal yarayı mutlaka sarmalıdırlar. Millet makta olan tarafsızlığı konusunda da bunu sabırsızlıkla bekliyor. çok ciddi bir belge olarak sunulmakta- dır. AYİM’in hâkim sınıfından olamayan kurmay sınıfına mensup üyeleri vardır. Sadece bu bile mahkemenin hukukiliği- ni zedelemektedir. Kaldı ki generallik sı- rasında olan bu mahkeme üyesi hâkim sınıfına mensup subayların Genelkur- may ana fikrine aykırı bir kararı ise nasıl verebileceği başka bir gerçektir. Mahkemenin askerisi, mülkisi, tıb- bisi olur mu? Ama Türkiye’de olur. Si- vil şahısların bile bazı suçlarına bakar. Çünkü burası Türkiye ve Türkiye’nin özel şartları vardır. Öyle Avrupa Birliği standartları filan olamaz. Aslında onla- ocak 2012 | ASDER 69
BASINDAN Toplumsal sorun- E. Tuğg. Adnan TANRIVERDİ Yani hükümet tamamen adil bir ka- ların yeri siyaset rar aldı… ile Röportaj müessesesidir. Aslında askerlik yapacaklara “iste- Bedelli askerlik İsmail Uslu, Gerçek Hayat yen askerlik bedeli olarak 30 bin lira de bir sorundu, bedel versin, isteyen askerlik yaparak siyasi merciler “Hükümetin bedelli kararında adalet 1500 lira maaş alsın” denilseydi en adil bunu çözdü. Ama ölçüsü korunmuş. Hem bedelliden isti- uygulama biçimi bu olurdu. Yani asker- bedelli askerlik fade edeceklerin yaş sınırında hem de liğini bedelli yapandan alıp, normal as- sorununu çözer- ödenecek bedel meselesinde toplumu kere vereceksin. İstanbul Maltepe’de tatmin edecek bir karar alınmıştır.” di- görevliyken OHAL olan bölgelere tabur ken toplumun yen Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıver- gönderirdik. Diyelim ki görev için bir ki- adalet duygusunu di, Türkiye’nin profesyonel orduya geç- şi gönderilecek, birçok asker bu göre- da rencide etme- mesi gerektiğinin altını çiziyor. Emekli ve gitmek isterdi. “Bu göreve kim git- tuğgeneral Tanrıverdi ile bedelli asker- mek istiyor?” dediğimizde kura çekmek meli. liği ve sivil-asker ilişkilerindeki normal- mecburiyetinde kalırdık. Hepsi gitmek leşmeyi konuştuk. isterdi. Çünkü OHAL bölgelerine gön- derilen askerlere tazminat ödenirdi. Bir Sonunda bedelli askerliğin şartları de 1000-1500 lira maaş verilecek olsa Başbakan Erdoğan tarafından açıklan- göreve gitmek isteyenlerin sayısı daha dı. Bu konuda neler düşünüyorsunuz? da artar. Yani bu şekilde askerlikten ka- Sizce tatmin edici bir açıklama oldu mu? çışın sebeplerini ortadan kaldırmak la- zım. Toplumsal sorunların yeri siyaset müessesesidir. Bedelli askerlik de bir Maaş bağlanması durumunda as- sorundu, siyasi merciler bunu çözdü. kerlikten kaçanların sayısında düşüş Ama bedelli askerlik sorununu çözer- olur mu? ken toplumun adalet duygusunu da ren- cide etmemeli. Bu mesele profesyonel Neden bu insanlar askerlikten hep askerlikle ve askerlik süresinin düşürül- kaçmış? Birincisi terörle mücadelenin mesiyle birlikte düşünülseydi daha kök- getirdiği risk. İkincisi insanların ekono- lü bir çözüm olurdu. Bundan önceki be- mik olarak hayata atılmış olması. Ör- delli askerlik uygulamalarında yaş sınırı neğin askere gitmemiş ama evlenmiş, 27 olarak belirlenmişti. 1110 sayılı ka- çoluk çocuk sahibi olmuş biri ailesini ge- nunun 10. Maddesinde askerliğin erte- çindirmek zorunda. Bu insanları askere lenebileceği yaş sınırı 29’dur. Dolayısıy- alırsanız, o insanların bakmakla yüküm- la bedelli askerlik deyince de 29 yaşın lü oldukları aileleri mağdur olur. Devlet, üzeri düşünüldüğü için adil bir karar ol- ailesini geçindirmek zorunda olan kişi- muş oldu. Yani burada uygun bir yaş sı- lere maddi yardım sağlarsa, askere al- nırı belirlenmiş. Bir askerin maaşı 1500 dığı genci maddi olarak tatmin ederse, civarındadır; bunu 15 ayla çarparsanız askerlik yapmayanların sayısı azalır. Bu 22 bin lira gibi bir rakam çıkar. Dolayı- şekilde bir sistem geliştirilirse “bedel- sıyla bedel miktarı 30 bin lira olunca, li çıksın da bu engelden kurtulalım” di- askerliğini fiili olarak yapmış olanla- yenlerin sayısı azalır. rı rencide etmemiş olursunuz. Yani hü- kümetin belirlediği bedel “biz de bekle- Bedelli askerlik, askerlikte zengin-fa- seydik ucuz bir şekilde bedelli askerlik kir ayrımını ortaya çıkarmaz mı peki? yapsaydık” denmeyecek bir miktar. Hü- kümetin bedelli kararında adalet ölçüsü Zengin-fakir ayrımı zaten var. Sivil korunmuş. Hem bedelliden istifade ede- hayatı düşündüğümüzde biri işveren di- ceklerin yaş sınırında hem de ödenecek ğeri çalışandır. Bu kadar eşitlik hiçbir bedel meselesinde tatmin edecek bir yerde yok. Askerlik bir yükümlülüktür, karar alınmıştır. o bakımdan askerlik sadece bedenen yapılan bir şey değildir. Dolayısıyla fizi- ki olarak askerlik yapanları rencide et- meyecek nitelikte bir bedel alınacak. O 70 ASDER | ocak 2012
bakımdan çok duygusal davranmamak dayandırırız. Birincisi mevzuat. İkinci- İstikrarı devam et- lazım. Önemli olan savunma ihtiyacının si manevi değerlere ters menfi kadro- tirmek için tedbir- karşılanmasıdır. Kimi bedeliyle kimi be- laşma. üçüncüsü siyasi istikrarsızlık. leri almak lazım. deniyle. Bu üçü bir araya geldiğinde darbeler Darbelerin dayan- ve müdahaleler olur. 2002’den beri si- dığı yasal mevzu- Necdet Özel selefleri gibi bedelli as- yaset, istikrar içersinde devam ediyor. atı değiştirmek kerlik konusunda kesin bir dille hayır Önümüzdeki seçimlerde koalisyona lazım. Askeri kad- demedi. Bu asker-sivil ilişkilerinin nor- muhtaç olsak bu darbeci kadro hemen rolaşmayı milletin malleştiğini mi gösteriyor? hortlar. Mevzuat hala duruyor. Anayasa- dokusunu yansıta- da bu değişikler tam olarak yapılmadı. cak şekle döndür- Asker-sivil ilişkilerinde, 27 Nisan Bunların yasal dayanakları kaldırılma- mek lazım. 2007 muhtırasına karşı çıkılması bir dıkça darbeci zihniyetin kadroları temiz- dönüm noktasıdır. 27 Nisan bildirisin- lenemez. Bunun için de tedbirler almak den sonra askerlerin siyasi iktidarı he- lazım. Örneğin Milli Güvenlik Kurulu def alan bir beyanatı yoktur. Akabinde kaldırılabilir, Yüksek Askeri Şuranın yet- genel seçimler ve cumhurbaşkanının kileri azaltılabilir, Genel Kurmay Başka- seçilmesi, asker-sivil ilişkilerinde ikin- nı, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlana- ci dönüm noktasıdır. Ardından Anaya- bilir. Milli Güvenlik Siyaset dergisindeki sa Mahkemesi’nin, öğrencilerin başör- “iç tehdit meseleleri” kaldırılabilir. Bun- tüsüyle ve AK Partinin kapatılmasıyla lar kaldırılırsa darbeci zihniyetin yasal ilgili kararları, Ergenekon davalarının dayanakları da ortadan kalkar. İstikrar açılması, 2010 Askeri Şurası ve bu se- devam ettikçe asker, sivil idarenin kont- ne Genelkurmay Başkanı’nın istifa et- rolünü kabul eder. mesi gibi gelişmeler birer dönüm nokta- sıdır. Siyaset ilminde ileri demokrasinin Yani darbe tehlikesi hala var… yedi şartının olduğu söylenir. Bunlardan beşincisi silahlı kuvvetlerin sivil otorite- Tabii ki var. İstikrarı devam ettirmek yi benimsemesidir. Biz şimdi o safhada- için tedbirleri almak lazım. Darbelerin yız. Bir genelkurmay başkanı ile üç kuv- dayandığı yasal mevzuatı değiştirmek vet komutanının emekliliklerini istemesi lazım. Askeri kadrolaşmayı milletin do- bu bakımdan önemlidir. Daha önce as- kusunu yansıtacak şekle döndürmek ker ile sivil otorite anlaşmadığı zaman lazım. Bugün ancak belli bir ideoloji- ya darbe olur ya da beyanat verilirdi. nin sahipleri subay astsubay kadrola- Şimdi bunların hiçbirini yapmadılar ve rına geçebiliyor. Yetenekli olan aranıp kendileri çekildiler. En modern davranı- seçilebilmeli. Diğer ideolojik meseleler şı gösterdiler. Bunun yapılması bizim subay astsubay seçimini etkilememeli. demokrasimizin ulaştığı noktayı göste- Kadrolaşma ne kadar süre de olmuşsa, rir. normalleşme de o süre içersinde ola- cak. Bu darbe geleneğinden tamamen Buradan, askerlerin sivil otoriteyi ta- kurtulmamız lazım. Darbe dönemlerine mamen kabullendiği sonucunu mu çı- bakın her sene veya 6 ayda bir hükümet karmalıyız? değişmiş ondan sonra darbe olmuş. Askerin tam olarak sindiremediği Profesyonel askerliğe geçiş nasıl meseleler var. Yani silahlı kuvvetlerde- olacak? ki kadrolaşmayı birkaç yıl içersinde te- mizlemek mümkün değil. Silahlı kuvvet- Profesyonel orduya geçiş için sözleş- lerde, İslami inancı yaşayanların devlet meli askerlerin olması gerekir. Her yıl, kadrolarında yer almasını bir tehdit ola- 10 bin civarında sözleşmeli asker alım rak algılayan bir zihniyet iş başında. Bu, planı var. Tabi buna da para kaynağı ge- zaman içersinde düzelecek. Silahlı kuv- rekiyor. Siz askerlik yaptırdığınız kişile- vetler, sivil otoriteyi tam olarak içine sin- re 1500 liradan aşağı olmayacak şekil- diremese de bunu kabullenmiştir. Silah- de maaş vererek askerlik yaptırırsanız lı kuvvetler siyasi idarenin kararlarına bu aşağı yukarı 700 bin kişiyi bulur. Do- uyma eğilimde. Biz darbeleri üçayağa layısıyla buna bir kaynak gerekir. Eko- ocak 2012 | ASDER 71
BASINDAN nomik bakımdan bu sisteme geçmek de Mevcut kadroları korumaya çalışı- zor. Onun için orduyu küçültmek gere- yorlar da ondan. kiyor. Yani asker sayısı azaltacaksınız, etkinliğini artıracaksınız. Askerin malze- Genelkurmay’ın “asker açığımız var” mesini, teçhizatını modernleştireceksi- açıklamalarının arkasında ideolojik ne- niz. Dolayısıyla kurulan orduda asker denler olabilir mi? sayısı az ama etkinliği fazla olacak. Bi- zim 10 tane Kolordumuz var. Bu sayı- Bunun da mutlaka etkisi vardır ama sı üçe indirebilirsiniz. Bir de dış görev- görüşlerine katılmadıkları siyasi iktidar- ler için de bir kolordu bulundurursunuz. lara engel olmak için bu talepleri dile 4 kolorduyla görev yaparsınız. Örneğin getirmiş olabilirler. Şuanda başka bir ik- Genelkurmay Karargâhını kaldırırsınız, tidar görevde olsaydı asker yine bunu Kuvvet komutanlıkları kalır, subay ve yapardı. astsubaydan tasarruf edersiniz. Askeri mahkemeleri kaldırır yerine sivil mah- Vicdani ret konusunda neler düşünü- kemeler kurarsınız, gazino, orduevi, as- yorsunuz? kerlik şubesi gibi yerleri sivilleştirirsiniz, böylelikle asker tasarrufu yapmış olur- Vicdani ret konusuna toplumun de- sunuz. Yani bir şekilde askerin sayısını ğerleriyle bakmak lazım. Osmanlı döne- azaltırsınız, etkinliğini artırırsınız. minde de azınlıklar askerlik yapmamış- lardır. Bir insan “ben askerlik yapamam” Ama genelkurmay sürekli “askere ih- diyorsa ona bir çözüm bulmak gerekir. tiyacımız var” diyor… Ama bu konu askerden kaçmayı sağla- yacak bir şeye dönüşmemeli. Hem askeri yargı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başbakan’a açılması nedeniyle hukuk hem de söz konu- Başkanı Tuğgeneral Abdullah Ars- tarihinde bir ilk olma özelliğini taşıyor. lan, Yeni Akit Ankara Temsilcisi Ye- AYİM, daha önce 3 generalin açığa alı- su dava ile ilgili ner Dönmez’e çarpıcı açıklamalarda nabileceğini ancak terfi etmeleri gerek- ilginç açıklamalar bulundu. Arslan, yargıdaki çift başlı- tiği yönünde karar almıştı. lıktan duyduğu rahatsızlığı dile geti- yapan AYİM Baş- rerek, “Son kararları AYİM vermesin. MERAKLA BEKLENEN KARAR kanı Tuğgeneral Bir üst mahkeme olsun” dedi. OCAK AYININ SONUNDA Abdullah Arslan, kamuoyunca me- Yener Dönmez / Yeni Akit Hem askeri yargı hem de söz konu- rakla beklenen su dava ile ilgili ilginç açıklamalar ya- davanın Ocak ayı- www.habervaktim.com pan AYİM Başkanı Tuğgeneral Abdullah nın ikinci yarısın- Arslan, kamuoyunca merakla beklenen da karara bağla- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi davanın Ocak ayının ikinci yarısında nacağını söyledi. (AYİM) Başkanı Tuğgeneral Abdullah karara bağlanacağını söyledi. Kararı 10 Arslan, Akit’e konuştu. AYİM Başkanı, kişilik genel kurulun vereceğini belirten kamuoyunda “üç general davası” olarak Arslan, “Yeni adli yıla hiçbir dosyayı bı- bilinen Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, rakmak istemiyoruz. Dolayısıyla söz ko- Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğami- nusu dava da en geç Ocak ayının ikinci ral Abdullah Gavremoğlu’nun, terfilerini yarısında kesin olarak hükme bağlan- gerçekleştirmedikleri gerekçesiyle Baş- mış olacak. Bu tip davalarda karar ge- bakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Mil- nelde oybirliğiyle alınıyor. Daha önce de li Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile es- buna benzer çok sayıda dava oldu. Ya- ki İçişleri Bakanı Beşir Atalay aleyhine ni idareye karşı açılan davalar. Ancak açtıkları ayrı ayrı 40 bin lira manevi ve bu dava general düzeyinde olduğu için 9.5 aylık maaş karşılığı 2 bin 100 liralık bir ilk. Ama AYİM üyelerinin hiçbirisi etki maddi tazminat davasının seyriyle ilgi- altında kalmadan karar verir. Müdaha- li çarpıcı bilgiler verdi. Söz konusu da- le etmek isteyenler olsa da bundan etki- va, generaller tarafından bakanlar ve 72 ASDER | ocak 2012
lenmeyiz. Daha önce hiçbir etki altında “TASLAK ÜZERİNDE ÇALIŞIYO- kalınmadan verilmiş pek çok karar var” RUZ” dedi. Yargıda çift başlılığın ve aksaklıkların “‘BİR ÜST MERCİ OLSUN’ DİYE ortadan kaldırılması için kendilerinin de HEP SÖYLEDİM” bir taslak üzerinde çalıştıklarını ve Mec- lis Başkanı’na sunacaklarını kaydeden AYİM’in verdiği kararların kesin hü- Arslan, “Mevcut duruma bizim de eleş- küm taşıdığını ve bir üst mahkemenin tirilerimiz var. Ancak biz mevcut yasala- olmayışını hep eleştirdiğini kaydeden rı uygulamak durumundayız. Aksayan Arslan, “Ben bu sistemi hep eleştirdim. durumları değiştirecek olan Meclis’tir. ‘Bir üst mahkeme olsun’ istedim. Ama Biz bu konuda ısrarla değiştirilmesini hiç kimseye laf dinletemedim. Geçen yıl istedik. Mevcut düzenlemenin aksayan açıkça Meclis Başkanı’na anlattık. Yar- yönlerini anlattık” diye konuştu. gıda birlik, bütünlük olsun istedik. Çift başlılık ortadan kalksın, tartışmalar bit- “28 ŞUBAT DÖNEMİNDE KUVVET sin istedik. Ama olmadı. Biz kanun ya- KOMUTANLARI ASKERİ YARGIYA pıcı olmadığımız için elimizden bir şey MÜDAHALE ETMEK İSTEDİ” gelmiyor. Ancak fikirlerimizi söylüyoruz. Diğer taraftan mevcut kanunlara göre 28 Şubat döneminde de bir albay hüküm vermek ve o kanunları uygula- olarak askeri yargıda görev aldığını kay- mak durumundayız. Ama benim şahsi deden Arslan, dönemin Deniz Kuvvetle- arzum hukukta birliğin oluşturulmasıdır. ri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ve Bütün hukukçular yargıda birlik olsun is- Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral terler” şeklinde konuştu. Ahmet Çörekçi’nin yargıya müdahale etmek istediklerini anlattı. Arslan, şöy- “YAŞ KARARLARI YANLIŞTI” le konuştu: “AYİM olarak 28 Şubat’ın en debdebeli günlerinde bile hukukun İnsanlara yaptırım uygulayıp, son- dışına çıkmadık. Dönemin Deniz Kuv- rasında o insanların neyle suçlandığını vetleri Komutanı Oramiral Güven Erka- dahi bilmemelerinin kabul edilemez ol- ya ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orge- duğunu ifade eden Arslan, “Ben şahsım neral Ahmet Çörekçi yargıya müdahale adına YAŞ kararlarıyla insanların hakla- etmek istediler. Başka müdahale etmek rının ellerinden alınmasını hep eleştir- isteyenler de oldu. O zaman kuvvet ko- dim. İnsanların neyle suçlandığını dahi mutanları bize yazılı notlar gönderiyor- bilmemeleri kabul edilemez. Hele bu- lardı. Bazı kişilerin irticacı olduğu filan nun yargıya açık olmaması hiç kabul belirtiliyordu o notlarda. Açıkça müda- edilemez. Yapılan yeni kanunla bunlar hale edilmek isteniyordu. Ama biz onları düzeltildi” ifadelerini kullandı. dikkate almadan hukukun gereğini yeri- ne getirdik.” Kermes mağdurları kabul edilen ‘geri dönüş yasası’na rağ- 28 Şubat döne- kışla yolu gözlüyor men, kanunun kendilerini kapsamadı- minde de bir al- Yeni Şafak Web Sitesi, ğı gerekçesiyle Savunma Bakanlığı’nın bay olarak askeri Yayın Tarihi: 18.12.2011 ‘red’ cevabı verdiği 1991 asker, iade-i yargıda görev al- İLHAN TOPRAK / ANKARA itibar için yasa kapsamına alınmak is- dığını kaydeden tiyor. Arslan, dönemin 28 Şubat sürecinde başörtülü eş- Deniz Kuvvetleri leri kermese katılmadığı için “Laiklik Türk Silahlı Kuvvetleri’nden “re’sen” Komutanı Orami- karşıtısın” denilerek TSK’dan re’sen emekli edilenler 2010 yılındaki anayasa ral Güven Erkaya emekli edilen subay ve astsubayların değişikliği referandumu sonrası mağdu- ve Hava Kuvvet- mağduriyeti sürüyor. Referandumda riyetleri gideren yasa maddesinin ken- leri Komutanı Or- dilerine de uygulanmasını istiyor. 28 general Ahmet Şubat sürecinde ‘mütedeyyin’ oldukları Çörekçi’nin yargı- ya müdahale et- mek istediklerini anlattı. ocak 2012 | ASDER 73
BASINDAN Eşi çağdaş kıyafet gerekçesiyle kararnamelerle TSK’dan TSK’ya girdiği 1993 yılından 2002 yı- giymediği gerek- ilişiği kesilen (re’sen emekli edilen) lına kadar 12 takdir belgesi alan Sulu- çesiyle soruştur- mağdurlar haklarını aramak için gittikle- meşe, 22 Ağustos 2003 tarihinde re’sen ma geçiren Yavuz ri Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden emekli edilir. Buna itiraz eden Sulume- Sulumeşe, ailesi de (AYİM) elleri boş dönüyor. şe, AYİM’de dava açar. Burada huku- ile birlikte hiçbir ka aykırı işlemleri tek tek sıralar. Pik- sosyal faaliyete Astsubay Yavuz Sulumeşe, eşi çay niğe gitmediği için uyarı cezası alan katılmadığı için partileri ve kermese katılmadığı gerek- Sulumeşe’ye 10 Kasım Atatürk’ü an- uyarı cezası alır çesiyle eski Gelibolu Garnizonu 2. Ko- ma etkinliğine katıldığı halde katılma- lordu Komutanı ve ‘Balyoz’ sanığı Engin dığı iddia edilerek uyarı cezası verilir. Alan’ın istemi ve eski 1. Ordu Komutanı Ancak 10 Kasım törenlerine gerçekten ve Balyoz sanığı Çetin Doğan’ın talima- katılmayan 8 personel hakkında ise tek tıyla re’sen emekli edildi. Yargı deneti- bir eşlem dahi yapılmaz. Sulumeşe’nin mine açık idari işlem ve bakan onayı ile emekli edilmesinin gerçek nedeninin emekli edilen Sulumeşe, hakkını aradı- ‘eşinin başörtüsü’ olduğu askeri has- ğı AYİM’den de eli boş döner. Sulumeşe tane baştabipliğinin Kasım 2002 tarihli durumunu özetleyen bir mektubu Baş- emriyle de kesinleşir. bakan Recep Tayyip Erdoğan’a da gön- dererek sorunlarının çözülmesi için yar- Mağduriyet giderilsin dım ister. Yavuz Sulumeşe’yi re’sen emekli ‘ÇAĞDAŞ OLMAYAN KIYAFET’ eden TSK’yı Askeri Yüksek İdare Mah- kemesi (AYİM) de haklı buldu. AYİM’in Eşi çağdaş kıyafet giymediği gerek- öne sürdüğü gerekçe ise Sulumeşe’nin çesiyle soruşturma geçiren Yavuz Sulu- “Laiklik karşıtı tutum ve davranışla- meşe, ailesi ile birlikte hiçbir sosyal fa- ra son vermemesi” idi. 28 Şubat’ın di- aliyete katılmadığı için uyarı cezası alır. ğer mağdurları gibi Yavuz Sulumeşe İstihbarat Yüzbaşı İ.K. tarafından el ya- de, kendilerinin 6191 sayılı yasa kap- zısı ile 20 Mayıs 1998 tarihinde bir uyarı samına alınmasını bekliyor. Sözkonu- yazısı daha alan Sulumeşe’ye şöyle de- su kanuna şuana kadar Milli Savunma nilir: “Eşinizin çağdaş kıyafetli olmaması Bakanlığı nezdinde 4606 başvuru ya- nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tem- pıldı. Bunların 1518’i Yüksek Askeri Şu- sil yeteneğinin bulunmadığı üzüntüy- ra kararıyla TSK’dan ilişikleri kesilenler le tespit edilmiştir. Bu tutumunuz nede- olduğu için kabul edildi. 12 Eylül 1980 niyle sizi uyarıyorum. En kısa sürede bu askeri darbesiyle TSK’dan ilişiği kesi- durumu düzeltmenizi arz/rica ederim.” len 80 astsubay/subayın da başvuru- su kabul edilerek iade-i itibarda bulu- ‘EŞİNİZ NİYE ÇAYA GELMEDİ?’ nuldu. TSK’dan, disiplinsizlik sebebiyle re’sen emekli edilen ve 6191 sayılı ka- Üstçavuş Yavuz Sulumeşe, eşi ba- nundan faydalanmak isteyen 1991 ki- şörtülü olduğu için 2 yıl boyunca sürekli şinin başvurusu ise “Yargı yolu açık bir savunma vermek zorunda bırakılır. Ma- idari işlem sonucu ilişikleri kesildiği” ge- yıs 2000’de Sulumeşe’ye gönderilen bir rekçesiyle reddedildi. Re’sen (zorunlu yazıda eşinin çay, kermes gibi sosyal şekilde) emekli edilerek TSK’dan ilişiği etkinliklere katılmadığı için savunması kesilen Üstçavuş Yavuz Sulumeşe gi- istenir. Piyade Kıdemli Yüzbaşı M.K.A. bi yaklaşık 2 bin kişi, kararların yeniden tarafından gönderilen yazıda “Tugay gözden geçirilmesini istiyor. içinde yapılan çay, kermes vs. sosyal etkinliklere eşinizi göndermediğinizi tes- İki astsubay, namaz kıldığı için ordu- pit ettim. Neden göndermediniz?” deni- dan atılmış lerek savunması istenir. BAŞÖRTÜSÜ ATILMA NEDENİ ANKARA (CİHAN) 74 ASDER | ocak 2012
iki Astsubay kendisi bu olayı bana itiraf etmiş ve du- Yeni Şafak internet sitesi rumun vahametini gözler önüne sermiş- YAYIN TARİHİ: 12.12.2011 ti.” diyor. Dosyası Yüksek Askerî Şûra “ŞENER ERUYGUR EŞİMİN BA- Eşim bir gün (YAŞ) toplantılarına getirilmeden, sı- ŞÖRTÜSÜNÜ AÇTIRMAMI İSTEDİ” bana, artık daya- ralı sicil yoluyla Türk Silahlı Kuvvetle- namadığını ve ba- ri (TSK)’nden atılan Astsubay Musta- Baskıların gün geçtikçe sistematik şını açmak istedi- fa Dinç, Savunma Bakanlığı’na yazdığı bir hal aldığını dile getiren Dinç, Erge- ğini söylediğinde mektupla haklarının iade edilmesini is- nekon davasından yargılanan eski Jan- bunun imkânsız tedi. İki kardeşinin 1995 yılında peş pe- darma Genel Komutanı Orgeneral Şe- olduğunu ve bu şe şehit olmasından 2 yıl sonra sırf na- ner Eruygur ile arasında geçen hadiseyi baskının son bula- maz kıldığı ve eşi başörtülü olduğu için de anlatı: “O günkü okul komutanı olan cağını anlatmaya genelkurmayın kararı ve ‘bakan onayı’ Tuğgeneral Şener Eruygur, beni odası- çalışıyordum. Bu ile TSK’dan atıldığını belirten Dinç, şehit na davet ederek önce nazik bir üslup- arada çocuğumun kardeşlerinin yasını bile tutmasına fırsat la, daha sonra da tehditvâri bir tarzda öğretmeni, kendi- verilmediğini söyledi. Ankara’nın Polat- eşimin başını açtırmam gerektiğini, yok- si de bir subay eşi lı ilçesinde hamallık yaparak geçimini sa beni ordudan attıracaklarını söyledi.” olan hanımefendi sağlamaya çalışan Mustafa Dinç, Milli Ara tayinle Siirt 3’üncü Komando Tuga- oğluma ‘yobaz ka- Savunma Bakanlığı’na yazdığı mektup- yı Ulaştırma Bölüğü’ne tayin olduğunu falı Konyalı’ diye- la orduda yaşadıklarını anlattı ve yar- ifade eden Dinç, namaz kılıp oruç tut- rek hakaret etmiş dım istedi. 1990 yılında İzmir Gaziemir masından dolayı gittiği yerlerde bas- ve çocuğumun üs- Ulaştırma Okulu’ndan mezun olduktan kıların devam ettiğini belirtti. Komutan tünde de baskılar sonra Ankara Polatlı Topçu Füze Oku- eşlerinin evlerine gelerek eşinin başını artırılmaya baş- lu Destek Kıtaları Ulaştırma Bölüğü’nde açması konusunda baskı yapmaya baş- lanmıştı. göreve başladığını belirten Dinç, aile- ladıklarını belirten Dinç mektubunu şöy- den gelen yaşam tarzından dolayı na- le sürdürdü: “Eşim bir gün bana, artık mazlarını aksatmamaya çalışmış. Ra- dayanamadığını ve başını açmak iste- mazan ayında da oruç tutuğunu ve asla diğini söylediğinde bunun imkânsız ol- görevini aksatmadığını belirten Dinç, duğunu ve bu baskının son bulacağını 1993 yılında Kars Sarıkamış Ulaştırma anlatmaya çalışıyordum. Bu arada ço- Bölüğü’nden Ulaştırma Kıdemli Üsteğ- cuğumun öğretmeni, kendisi de bir su- men Gökhan Yalvaç’ın kendi bölükleri- bay eşi olan hanımefendi oğluma ‘yo- ne tayin olmasıyla hayatının zehir oldu- baz kafalı Konyalı’ diyerek hakaret ğunu belirtiyor. Bu kişinin namaz kılanı etmiş ve çocuğumun üstünde de bas- ve oruç tutanları sevmediğini iddia eden kılar artırılmaya başlanmıştı. Misafirliğe Dinç, zamanla neredeyse nefes alma- gittiğimiz bir zamanda evimizin kapısı- nın bile yasaklandığı bir boyuta gelin- nın zorla kapıcıya açtırılarak sözde di- diğini ve ilk savunmasını emre itaatsiz- ni neşriyatlar aranmış. Evin düzeninin likten verdiğini, ardından da 4 gün oda berbat bir şekilde bozulduğunu görmek hapsine mahkûm edildiğini anlattı. Dinç, beni, eşimi ve çocuğumu aşırı derece- “Bir gün Cuma namazını kılmak için evi- de üzmüştü. Sadece evimin emir üze- min karşısında ve askeri kışla sınırları rine arandığı söylenerek konu geçişti- içerisinde bulunan Mehmetçik Camii’ne rilmiş ve şikâyetçi olmamız durumunda gelmiştim ki daha önce kendisini cami- farklı muamelelere maruz kalacağımız de hiç görmediğim bir arkadaşım he- uyarısını almıştık.” men yanımda saf tutmuş. Bu olay be- ni bayağı şaşırtmış ve bir o kadar da “ALEVİ NASIL NAMAZ KILAR DİYE sevindirmişti. Fakat bu arkadaşın beni TEPKİ GÖRÜYORDUK” bölük komutanının emri ile takip ettiğini anlamam çok uzun sürmedi. Sonradan Eşinin hem Alevi hem de kapalı ol- masından dolayı daha çok tepkiye ma- ruz kaldıklarını vurgulayan Dinç, “Nasıl ocak 2012 | ASDER 75
BASINDAN olur da Alevi başını kapatır ve namaz ve gururluydum.” diye konuşuyor. 3–4 kılmaya başlardı. Arkadaşlarım bile kere YAŞ kararlarıyla atılmakla tehdit sürekli geldikleri evime ayak basmaz, edildiğini dile getiren Dinç, üst rütbeli bir selam vermez olmuşlardı.” diyor. Ya- komutanın kendisine “Senin başını dik pılanlar karşısında elinden bir şey gel- gezdirmeyiz.” dediğini aktarıyor. 7 gün mediğini dile getiren Dinç, baskılardan boyunca karanlık bir odada tutulup ifa- dolayı eşini Siirt Devlet Hastanesi Nöro- desinin alındığını ve az kuru bir ekmek loji Kliniği’ne yatırdığını belirterek o acı verildiğini anlatan Dinç mektubunda ya- günler aklına geldikçe tüylerinin diken şadıklarını şu sözlerle anlatmayı sür- diken olduğunu, hayattan zevk alamaz dürdü: “Tam da operasyona çıkacağım duruma geldiğini ifade ediyor. Sözde ta- esnada bölük komutanı elime bir evrak nışma toplantılarında eşinin başörtüsü- tutuşturarak ‘gözün aydın’ dedi. Aydın- nün zorla çıkarılmaya çalışıldığını an- da ne aydın, gözüm niye aydın. Sonuç latan Dinç, zamanla meslektaşlarının olarak 03.10.1997 günü Kara Kuvvetleri birbirlerini üstlerine gammazlamaya ça- Komutanlığı emri ve bakanlık imzasıyla lıştıklarını kaydediyor. 94/b bendine göre emekli edildiğim ya- zıyordu.” “KARDEŞLERİM ŞEHİT OLDU, ÜZÜNTÜME SAYGI DUYULMADI” “ORDUDAN ATILDIM, KOMUTAN GÖZÜN AYDIN DEDİ” 1995 yılında uzman jandarma olan kardeşinin Hakkâri’nin Yüksekova il- Ordudan atıldığını ancak baskı ve çesinde şehit düştüğünü anlatan Dinç, yıldırmaların sürdüğünü belirten Dinç, “Şehit düşmesinden dolayı epey üzün- 2 yıl sonra bulduğu işten de yine ay- tülü olmama rağmen, benim bu üzüntü- nı baskılar sonucu çıkartıldığını belirtti. me ne saygı duyuldu, ne de hak verildi. Şimdi bir yem fabrikasında hamal ola- O anki duygularımı hiçbir komuta kade- rak hayatını idame ettirmeye çalıştığını mesindeki insanlar anlamıyordu. Şehit dile getiren Dinç mektubunu şu sözler- kardeşimin acısını ve yasını tek başı- le tamamladı: “Bizler asla vatanımıza, ma tutmak bana kalmıştı. Zar zor 6 gün bayrağımıza, inançlarımıza ve inandık- izin vermişlerdi. İzin bitti ve 7 gün ara- larımıza ihanet etmedik, vatanımızı sat- dan sonra Kuzey Irak’a yapılan operas- madık ve en önemlisi bizler dağa çıka- yona katılmam için çağrı yapıldı. Tam rak Mehmetçiğe kurşun sıkmadık. Hak bu sıkıntı ve stresi yaşanırken yakla- ettiğimize inandığımız bu iade-i itibarı- şık 8 ay sonra diğer kardeşim Şırnak mızı bizlere, asıl sahiplerine teslim ede- Beytüşşebap’ta şehadet şerbetini içti. ceklerine kanaatimiz sonsuzdur.” İyiden iyiye yıkılmıştım ama başım dik Türk siyasi tarihi- Haklarımızı alıyoruz ama lar da haklarını alıyorlar, üniformalarına nin kara nokta- keşke üniformamızı da verselerdi ise hala uzaktan bakıyorlar. 12 Mart ve ları olan darbe- Gülay Altan 12 Eylülzedeler gibi... lerle yüzleşme Akşam Gazetesi dönemi yaşanı- Pazar Eki, 05.12.2011 Türk siyasi tarihinin kara nokta- yor Türkiye’de. ları olan darbelerle yüzleşme döne- Onlar 28 Şubat’ta ordudan atılan as- mi yaşanıyor Türkiye’de. 12 Eylül 12 Eylül 2010’da kerler... 13 yıldır itibarlarının geri veril- 2010’da yapılan Anayasa Değişikliği yapılan Anaya- mesini bekliyorlar. Beklerken, evlerini Referandumu’nda kabul edilen bir mad- sa Değişikliği geçindirmek için ustalık yapan da var deyle, YAŞ kararıyla TSK’dan atılan as- simit satan da... Şimdi biraz buruk olsa- keri personelin haklarının iade edilmesi Referandumu’nda kabul edilen bir maddeyle, YAŞ kararıyla TSK’dan atılan askeri per- sonelin hakları- nın iade edilmesi mümkün kılındı. 76 ASDER | ocak 2012
mümkün kılındı. Bu karar önce sade- askeri öğrencileri kapsamadı... Ersan Ergür, Ela- ce 28 Şubatzedeleri kapsasa da çeşit- zığ Lisesi’ni bi- li dernekler etrafında örgütlenmiş ‘eski BALIK KARADA YAŞAR MI? tirip, üniversi- askerlerin’ çabasıyla 71 ve 80 darbele- te sınavının ilk rinin mağduru olan askerleri de kapsa- Kanunlar, kararnameler, teamüller basamağında mına aldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın bir kenara; meslek hanesinde ‘asker’ taban puan 105 açıkladığı rakamlara göre, 1.518 subay yazan biri, eğer siz onu işten atarsanız iken 147,6 gibi ve astsubay bu yasayla kaybettiği yılla- ne iş yapabilir? Orta öğretiminden itiba- yüksek bir puan ra olmasa da o yılların yasal haklarına ren sıkı bir disiplinle ‘asker’ olarak ye- alarak Kara Harp kavuştu. tiştirilen bu insanlar, sivil hayatın içinde Okulu’nu seçer. sudan çıkmış balığa dönmez mi? Kolay Ailesinin başka 28 Şubat’ta YAŞ kararıyla TSK’dan mı belli bir yaşa gelmiş birinin yeni bir bir üniversiteyi uzaklaştırılan isimlerin arasında kamu- meslek edinmesi, ailesini geçindirebil- kazanırsa oraya oyunun çok yakından tanıdığı yazar mesi; peki, ‘Peygamber ocağı’ tabir edi- göndereceğini Prof. İskender Pala da var. Emekliliğini len TSK’dan atılmak toplum içinde insa- bildiğinden ikinci hak etmesine 6 ay kala atılan Pala, ön- nın itibarını nasıl zedeler? basamak sınavın- ceki yıl yayınladığı ‘İki Darbe Arasında’ da kasti olarak isimli kitabında askerlik sürecini ve son- Ersan Ergür, Elazığ Lisesi’ni bitirip, soruları yapmaz. rasında yaşananları detaylıca anlatmış- üniversite sınavının ilk basamağında ta- tı. Bu kitap vesilesiyle röportaj yaptığım ban puan 105 iken 147,6 gibi yüksek bir Pala’yı aradım yine, tahmin edersiniz ki puan alarak Kara Harp Okulu’nu seçer. bununla ilgili yazacaklarını yazdığını ve Ailesinin başka bir üniversiteyi kaza- artık konuşmak istemediğini söyledi, ta- nırsa oraya göndereceğini bildiğinden bii dönmeyeceğini de. O hesaplaşma- ikinci basamak sınavında kasti olarak sını, yazdığı kitapla kapatmıştı... Açık soruları yapmaz. Askerlik mesleğini öy- yüreklilikle ne yaşadığını anlatan ve bu- lesine seviyordur ki mülakatlardan, sağ- nun hesabını kalemiyle soran Pala ka- lık muayenelerinden ya da Harbiye’de dar şanslı olmayan askerler de vardı. yapılacak sınavı kazanamayacağımdan endişe duymadan çıkar bu yola... Üni- ASDER’in yayınladığı ‘Ben Disiplin- formasını giydiğinde başta asker olma- siz Değilim’ isimli kitap 28 Şubatzede sına pek sıcak bakmayan ailesinin de bazı subay ve astsubayların hikayele- gözleri ışıldar, gururlanırlar. Geleceği- rinden oluşuyor. Okurken zaman zaman ni bu okula endeksleyen, askerlik mes- göz yaşartan satırlar... ‘Başını bir kere leğini böylesine seven biri neden atılır aç’ denilen ya da gönül istemese de bo- peki? Kendisi durumu şöyle özetliyor: şanma davası açılan eşlerin, anne-ba- ‘Harbiye yıllarından beri namazımı kı- baya söylenemeyen ‘atıldım’ itirafının, larım. Hem de Harbiye’de bulunan ca- çocukların okul başarısızlığı olarak dö- mimizde kılardım. O yıllarda bazen bazı nen işsizlik bunalımlarının bir derleme- arkadaşlarımıza karşı ‘irtica’ adı altında si. Yüreğiniz dayanırsa okursunuz. So- baskılar olurdu ama ben yaşamadım. nuçta önce sadece 28 Şubatzedeleri Teğmen çıktıktan sonra da aynı şekil- ardından kamuoyu ve muhalefetin ısra- de devam ettim. Yaklaşık beş yıl ope- rıyla 71 ve 80 darbesi mağdurlarını da rasyon bölgelerinde görev yaptım. 1995 kapsamına alan yasa bazı eksikleri ol- Nisan ayında evlendim ve o güne kadar sa da bu insanların yaralarına merhem başarılı, çalışkan bir subay olan ben, olacak gibi. Eksikleri var elbette... birden bire sakıncalı personel oluver- dim’ Sonuçta 1998 yılı Aralık ayında üs- Bir de askeri okullardan atılan öğren- teğmen rütbesindeyken YAŞ kararıyla cilerin durumu var ki, o ayrı bir haberin ilişiği kesilir. konusu. Kendileri büyük bir platform ça- tısında birleşip haklarını aramaya çalı- Sivil hayat, kolay mıdır peki? Harp şıyorlar ama bu yasa ne 12 Mart, ne 12 sanatını, savaşmayı öğrenmiş ve o Eylül ne de 28 Şubat döneminde atılan şartlara göre yetiştirilmişsiniz. Balık ka- ocak 2012 | ASDER 77
BASINDAN Sivil hayat, kolay rada yaşar mı? Ersan Ergür, ‘Şükürler dum. Atıldığım gün de pişman olmadım, mıdır peki? Harp olsun biz başardık. Sabırla zor da olsa şimdi de...’ sanatını, savaş- süreci atlattık. Belki fire verdik, kimimi- mayı öğrenmiş ve zin kendinde, kimimizin ailesinde psi- 13 yıl bu özlemle geçtikten sonra kolojisi bozulanlar oldu.’ TSK’dan ay- geri dönüşün yolu açılınca iki seçenek o şartlara göre rıldıktan sonra Bursa’ya yerleşen ve sunulmuş kendisine; ya hemen yarbay yetiştirilmişsi- orada halı fabrikasında bir iş bulan Er- rütbesinden ya da 3,5 yıl daha çalışarak niz. Balık karada san Ergür’ün ilk tecrübesi sadece 2,5 kıdemli albay olarak emekli olmak. Şart- yaşar mı? Ersan ay sürmüş. Tamamen farklı bir ortam, ları daha iyi olduğu için elbette ikinciyi Ergür, ‘Şükürler sivil hayat... Sonra kendi işini kurup Er- tercih etmiş. Üniforması yok ama askeri olsun biz başar- san Komutan, Ersan Usta olmuş... Er- kimliği var. dık. Sabırla zor san Ergür’ün şansı, askerlik mesleğini da olsa süreci at- genç yaşta bırakmak zorunda kalma- KIŞLAYA BİR GÜN OLSA lattık. Belki fire sı, sivil hayata adaptasyonu zor da ol- verdik, kimimizin sa bu nedenle daha kolay olmuş... Eşi DÖNSEYDİK kendinde, kimimi- adaptasyon sürecindeki en büyük des- zin ailesinde psi- teği. ‘Eğer o, bu huzursuzlukları sorun İbrahim Töre, Harp Okulu 1982 me- kolojisi bozulanlar etseydi. Ekonomik problemleri dert et- zunu. Askerliği meslek olarak seçmesini seydi ne kadar dayanabilirdim?’ diyor. ‘Askerliğe sadece bir meslek olarak ba- oldu.’ Babasıysa bu süreçte üzüntüden kalp kamıyordum. Ailem de asker olmamı is- krizi geçirmiş. tedi. Sülalemde de hem subay hem bir- çok şehit vardı. Yani bizim için askerlik Cebinizdeki kalemin bile nerede du- yüce bir meslekti...’ 1998’de binbaşı rüt- racağını söyleyen askeri bir disiplinden besindeyken atılmış ve bu düşünceleri sonra özel sektöre neden ayak uydura- değişmiş mi; hayır! madıkları açık değil mi? Bu durumu ken- disi de şöyle anlatıyor: ‘Özel sektörde Dönüş yasasının bazı eksikleri oldu- başarı ‘önce benim olsun sonra şirke- ğundan ve bazı bürokratik sorunlar ne- timin ya da kurumumun’ denir. TSK’de deniyle ataması yapılsa da bazı arka- ise terfi sistemi bellidir. Birlik başarılı daşlarının göreve başlatılamadığından olursa siz de başarılısınızdır. Kimse bi- bahsediyor... risinin yeğeni diye birlik komutanı yapıl- maz. Ancak özel sektör, başarıdan ziya- ‘Tabii ki kışlaya bir gün de olsa dön- de ahbap, gönül ilişkisi üzerine kurulu. mek isterdim. Hala da büyük bir iştiyak- Liyakat yok. Arkadaş ya da dost olmak la böyle olmasını bekliyor ve bunun için makam doldurmaya yeterli.’ Asker oldu- de çalışıyorum. Biz makam ve rütbe ğu günleri çabuk unutmak zorunda kal- peşinde değiliz. Ancak bu yanlışlar ba- mış Ersan Ergür ama içinde bir yerlerde sit ve küçük hatalar değildir. Yanlıştan, hep okulda kazandığı yetenek ve bilgi- hatadan dönmek, özür dilemek devleti leri saklamış... ‘Bir gün bu ülke subay küçültmez aksine büyütür’ diyor. Dön- olarak bana ihtiyaç duyduğunda göreve mek içinde ukde kalmış ama emekliliği- hazır olmam gerektiğini asla unutma- ni istemiş. Şimdi kendi devreleriyle öz- dım. Özel sektörde çalışırken de asker- lük hakları açısında aynı seviyede yani liğin bana kazandırdığı misyonla başa- Emekli Kıdemli Albay ancak TSK kimli- rılı olmaya gayret ettim.’ ğinde sanki iade-i itibar olmamış gibi ih- raç edildiği rütbe yani binbaşı yazıyor. BURUK SEVİNÇ Subaylar kendilerine tanınan dönüş Ersan Ergür, yapılan yasal düzen- hakkını avantajlı olduğu için tercih edi- lemeyle haklarını almalarına buruk bir yor. Emekliliği seçenler genellikle ast- sevinç duyuyor. Bunun ilk ve en temel subaylar. ASDER İdari Genel Sekrete- sebebi, Silahlı Kuvvetler’e dönmek, üni- ri Reşat Fidan emekliliğine 16 gün formayı giymek arzusu. ‘Hayaldi belki kala 1998 yılında YAŞ kararıyla atılmış. ama ben bu hayalle yaşardım. Dünya- 20 yıl boyunca 18 takdirname alan ve ya binlerce kez gelsem yine asker olur- görevinin son yıllarını terörle mücade- lede geçiren Fidan, atıldığı için kırgın ama ‘Ordunun malını çalmadım, çal- dırmadım. Namussuzluk yapmadım’ di- 78 ASDER | ocak 2012
yor. Ayrıldıktan bir ay sonra İstanbul’da lik, çaycılık yaparak yaşamını sürdüren- Derneğimiz ilgi- bir ithalat firmasında satış ve pazarla- ler var, 30 yıldır kopan aile ilişkilerini ye- li yasa çıkmadan ma koordinatörü olarak çalışmış ve ge- niden kuramayan; annesinin, babasının önce hazırlamış ri dönüşü ‘hiç’ özlememiş... ‘Yıllar sonra cenazesine bile gidememiş arkadaşlar olduğu yasa tek- iade-i itibarımızın verilmesi haklı oldu- var.’ lifinde ‘herhangi ğumuzu gösteriyor’ diyor. bir mahkeme ka- ASDER* İdari Genel Sekreteri Re- rarı olmadan idari ÜÇLÜ KARARNAMEYLE şat Fidan’la yasanın kapsama alanını işlemlerle ilişiği konuştuk kesilen bütün TSK ATILANLAR NE OLACAK? personelini kap- - Yasa kapsamı dışında kimler kalı- saması’ şeklinde 12 Mart 1971 darbesinden sonra yor; onların durumlarıyla ilgili bir çalış- teklifte bulun- 450, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ma yapılıyor mu? muştur. 573 subay-astsubay üçlü kararnamey- le atıldı. Onların durumu maalesef be- Derneğimiz ilgili yasa çıkmadan ön- lirsiz. ADAM Derneği de bu tür askerle- ce hazırlamış olduğu yasa teklifinde rin haklarını aramak üzere kurulmuş ve ‘herhangi bir mahkeme kararı olmadan ASDER ile koordine bir şekilde çalışı- idari işlemlerle ilişiği kesilen bütün TSK yorlar. Yasa mevcut haliyle üçlü karar- personelini kapsaması’ şeklinde teklif- nameyle ordudan ilişiği kesilen askerleri te bulunmuş. Yoğun gayret gösterilme- kapsam dışında bırakıyor. 12 Martze- sine rağmen, somut olarak sayı ve du- deler genellikle ‘solcu’ ve 12 Eylülze- rumları belli olmadığından ve yargıya deler ise bir ‘sağdan’ bir ‘soldan’ he- açık olduğu için, üçlü kararname ve ba- sabıyla ordudan atılanlar. 1983 yılında kan onayıyla ilişiği kesilen ve emekliliğe Şırnak’ta düşürüldüğü pusuda ağır ya- zorlanan subay, astsubay ve uzmanlar- ralanan ve bunun üzerine düzenlenen la, okullarından idari kararlarla çıkarılan ilk sınır ötesi harekâtın gazisi Üsteğ- askeri öğrencileri kapsamıyor. Yargıya men Ahmet Şener’in, 1984 yılında yargı açık işlemlerle yapılan re’sen emeklilik- kararı olmadan YAŞ kararıyla ilişiği ke- ten doğan mağduriyetlerin giderilmesi sildi. Kendisi adını ilk kez sorguda duy- için derneğimiz bir çalışma başlattı. duğu ‘Üçüncü Yol’ örgütüne üye olmak- tan atıldı. Yasanın ilk halinde başvurusu - Yasadan faydalanan kaç kişi var? reddedilen Şener, daha sonra yapılan Ne tür haklarına kavuştular? düzenlemeyle bu hafta itibarıyla hakla- rını alabildi. 1.518 kişinin başvurusu kabul edildi, 629 kişi araştırmacı kadrosunda görev ADAM yani Askeri Darbelerin As- yapmak üzere ilgili bakanlıklara atan- ker Mağdurları Platformu Moderatörü dı. 250 kişinin başvurusu da reddedildi. Mustafa Demirkanlı, kendisi de 12 Ey- Kabul edilenler ilişiklerin kesildiği tarih- lülzede. 1982’de teğmen rütbesindey- ten yasanın çıktığı tarihe kadar TSK’da ken TSK’dan uzaklaştırılmış. Üsteğmen çalışmış gibi kabul edildiğinden bu ta- Şener durumunda olan ve başvurusu rihler arasındaki sürelere ait ödenme- önce reddedilen ama üç gün önce ye- miş sosyal güvenlik primleri yatırılacak. niden dosyaları incelenip iade şansı ya- Emekli olmak isteyenlerse ikramiyeleri kalayan 40 kişi olduğunu söylüyor. 12 ödenip emsallerinin derece ve kademe- Mart’ta kararnamelerle atılanlara ‘o dö- sinden emekli olabilecekler. Çalışmak nem yargıya başvurma hakkınız vardı, isteyenler emsallerinin derece ve kade- o nedenle şimdi haklarınızı vermiyoruz’ mesi üzerinden araştırmacı kadrosuy- denmesinin yanlış olduğunu söylüyor. la kamu kurum ve kuruluşlarına atandı. 12 Eylül döneminde askeri okullardan Emekli kimlik kartları ayrıldıkları tarihte- atılan öğrencilerin durumunun çok daha ki rütbelerini gösterir şekilde verildi, ay- vahim olduğuna dikkat çekiyor Demir- rıca emsalleri gibi silah ve silah taşıma kanlı: ‘Mezuniyetlerine günler kala atıl- dılar. Dağılan ailelerin sayısını bugüne kadar tespit edemedik, içlerinde bugün de çok zor koşullarda; boyacılık, simitçi- ocak 2012 | ASDER 79
BASINDAN Askerî Yüksek ruhsatıyla yeşil pasaport aldılar. olmuştum. ‘Resen Emekliler Derneği’ İdare Mahkeme- (REDER)yöneticilerinin ziyaretine ka- si (AYİM), dâvaya - Çalıştıkları yeni işyerlerine adap- dar, bu üzücü meselenin büyük ölçüde sadece usûl bakı- te olmaları kolay mı, ne tür işlerde istih- çözümlendiğini düşünüyordum. Meğer mından bakıyor; dam ediliyorlar? kazın ayağı öyle değilmiş... yerindelik dene- timi yapamıyor. Genelde CV’leri dikkate alınarak Aslında bu değişiklik kanunu yeni Bu durumda, kötü yapabilecekleri görevlere veriliyorlar. mağdurlar doğurmuş. Zira, YAŞ kararı niyetli yetkililer Ancak Tapu Sicil Müdürlükleri, Ada- olmayan, bunun yerine ikili-üçlü karar- let Bakanlığı’na bağlı başsavcılıklarda, namelerle re’sen emekliye sevkedile- tarafından icat alanlarına uygun iş olmadığından sıkın- rek tasfiyeye uğrayanlar haklarını ala- edilmiş uydurma tıyla karşılaşanlar oldu, bu sorunun çö- mamışlar. AK Parti İktidarı’ndan sonra, disiplin suçlarının zümü için üst makamlarla yazışmalar YAŞ’ın tasfiye kararlarını imzalamayıp doğru olup olma- devam ediyor... şerh koyanBaşbakanlar ve Millî Savun- dığı anlaşılamıyor. ma Bakanları, TSK yetkililerinin bir ‘hile- TSK mağdurları için i şeriye’si ile karşılaşmışlar. Ordudan yeni kanun gerekiyor inançları dolayısıyla atılmak istenen- lerin bir kısmı YAŞ kararları ile tasfiye Hasan Celal Güzel edilirken, bir kısmı da güya ‘yargı yolu açık’ ikili-üçlü kararnameler kullanılarak Star Gazetesi uzaklaştırılmışlar. Web Sitesinden alıntıdır, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), dâvaya sadece usûl bakımın- 29 Aralık 2011 dan bakıyor; yerindelik denetimi ya- pamıyor. Bu durumda, kötü niyetli yet- 12 Eylül 2010 Referandumu’nun ka- kililer tarafından icat edilmiş uydurma bulü ile Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde YAŞ- disiplin suçlarının doğru olup olmadığı kararlarıyla yargı yolu kapatılarak gü- anlaşılamıyor. Diğer taraftan, AYİM’nin ya disiplinsizlik suçlaması sonucunda hukukîliği ve statüsü de tartışma konu- askerî personelin tasfiyesine son veril- su. AYİM’de 5 üye var, bunların 2’si mu- miş oldu. Son yıllarda yoğun şekilde gö- harip sınıftan hukukçu olmayan üyeler. rülen bu uygulamayla, sırf eşi başörtü- Halbuki AİHM kararlarına göre, cezaları lü diye ya da namaz kılıp oruç tuttuğu sadece hâkim statüsü olanlar verebilir- için binlerce kişi ordudan atılmış ve aç- ler. Ayrıca, AYİM’nin hukukçu üyelerinin lığa terk edilmişti. Aslında hiçbir disiplin- de askerî hiyerarşiye bağlı birer ‘emir sizlik suçu işlemeyen bu değerli subay kulu’ olduğu da unutulmamalı. ve astsubaylar, inançlarından dolayı çok büyük haksızlıklara mâruz kalmış- Bu durumda, fiilen yargı yolu kapa- lardı. Bunlar, açıkçası darbeci ve cunta- lı oluyor. cı odakların tasfiye ettirdiği tertemiz ve vatansever kadrolardı. Referandumdan Yargı yolunun açık olması için Da- sonra 6191 sayılı ‘Sözleşmeli Erbaş ve nıştay gibi yargı mercilerine gidilebilme- Er Kanunu’ ile 926 sayılıTSK Personel si gerekir. Kanunu’na eklenen geçici 32. madde kapsamında TBMM, ‘YAŞzede’perso- Bu arada, tâdil kanununa göre tarih nelin iade-i itibarını ve özlük haklarının sınırı konulması ve hakların iadesinin verilmesini bir dereceye kadar sağladı. başvuru şartına bağlanması da uygula- Bu kanunî değişiklik neticesinde, YAŞ mada aksamalara sebep olmuştur. kurbanı 1750 kişi TSK’ya müracaat et- ti; bunların 1518’inin müracaatı kabul Yeni yılda TBMM’nin, haksız şekil- edildi, çoğunluğu 1971 öncesinde olan de re’sen emekliye ayrılan ve sayıla- 250’sinin müracaatı reddedildi. rı 1000’in üzerinde olan TSK persone- linin de haklarını ve itibarını iade eden YAŞ mağdurlarının durumuyla ya- bir kanunî değişiklik yapmasını bekliyo- kından ilgilenen bir demokrat olarak ruz. Aksi takdirde bu müspet uygulama bu kanunî değişiklikten çok memnun eksik kalacaktır. 80 ASDER | ocak 2012
Search