Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore Haber Bülteni 14. Sayı

Haber Bülteni 14. Sayı

Published by Adaleti Savunanlar Derneği, 2020-07-08 10:46:27

Description: HaberBulteni_14

Search

Read the Text Version

MAKALE TÜRKİYE’NİN, İSRAİL’E VERİLEN TANK MODERNİZASYON İHALESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER VE TÜRK TANKÇILIĞI’NA KISA BİR BAKIŞ Ali COŞAR / E. Tnk. Bnb. Çoğunlukla Kara Harp Okulundaki, 1977–1981 ketlenen tartışmaların havasında ve tank Amerikan Kara arasındaki öğrencilik yıllarımızdan itiba- sınıfından bazı takım–bölük Komutanla- Ordusu tarafından ren, tank sınıfı mensubu üst ve amirleri- rımızın etkisi ve taktik dersleri öğretme- mizden geliştirme çalışmaları sürdüğünü ni bazı kurmay subaylarımızın da katkı- eskitildikten duyduğumuz milli tank projesinin hayata sıyla sahiplendiğimiz ”Kara Kuvvetlerinin, sonra 1950’li geçirildiğini göremeden YAŞ kararı ile ve- Şövalye Ruhlu”’ bir tank subayı olacak ol- yıllardan itibaren ya daha şanslı olanlarımız normal süresi manın motivasyonu göğsümüzü kabartır- geldiğinde emekli edildik. Ancak, meslek ken; kara harbinin aslanları sayılan, üs- hibe veya aşkımızın bir yerlerinde daima yer eden tün manevra ve ateş gücünü bir gövdede askeri yardım “milli tankı’’mızda, bir gün görev yapa- toplayan, bu son yüzyılın en kudretli sa- anlaşmalarıyla cağımızın heyecanıyla hızla geçti yıllar. vaş makinesinin yerli sanayimizce üretil- ülkemize transfer Yerli sanayimizin ürettiği, dışarıdan hiç- mesinin hasreti ile çarptı tankçıların kalbi. edilen, hurda bir yedek parça ve donanım beklentimiz Ancak, her üretim girişimi, dönemin siya- statüsündeki olmayan “milli tankı’’mızı görebilmek; bu sileri veya Savunma Sanayi Müsteşarlığı tankların da içinde bulunduğu diğer zırhlı yöneticilerinin, derinliğini bilemediğimiz iç M serisi araçlarla birlikte teşkil edilen zırhlı birlikle- ve dış menfaat beklentileri sebebiyle ve- tankların; Türk re komuta edebilecek olmanın hazzını ya- ya bürokrasinin dolambaçlı yollarında ha- Kara Kuvvetleri şama ümidiyle oluşan hayallerimiz genç sıraltı edilerek güme gitti. Her seferinde, bir “Harbiyeli’’ heyecanıyla başladı ve tüm ’’sil baştan’’ yapılmaya devam edildi. tankçıları meslek hayatımızda bir gün ulaşılacak bir tarafından ütopya olarak kaldı ne yazık ki hep. Kara Tank sınıfının, diğer kara sınıflarına işe yarar ve Harp Okulundaki arkadaşlarımızla sınıflar nazaran ne kadar zahmetli ve çilekeş bir etkili olarak arası tatlı rekabet içeren; kimi zaman da askerlik hayatını önünüze koyduğunu, bu kullanılması ciddi bir sınıf üstünlüğü tutkusuyla hare- meslek dışındakiler veya bizleri yakından için sarf edilen tanımayanlar bilemez. Hele bir de, İsla- olağanüstü çabaları bilenler bilir. 50 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE mi hassasiyetinizle birlikte (benim gibi, bu demesinde sistemlerin eskiliğine kurban 1974 Kıbrıs özelliğinizin istikbalinizi karartabilecek bir giderek, nice vatan evladının eğitim za- Savaşı’nda bakış açısına sahip, öküz altında buzağı yiatı ile Hakk’ın rahmetine kavuştuğu ve- kullanılan M–47 arayan amirlerinizin kötü sicil tehditleri ve ya sakat kaldığı Kara Kuvvetlerinin der- model ABD hibesi baskısı altında kalan bir) meslekte kariyer gilerinde veya kaza önleme eğitimlerinde çok yıpranmış yapmak suretiyle, kurmay subay olma he- bir ibret vesikası olarak birçok defa yer tanklarda, vesiniz varsa, dünyayı kendinize zindan almıştı. Bu kazalarda, insani hatalardan, 1985’li yıllarda etmeyi peşinen kabul ettiniz demektir. personele yeterli eğitim alınmadan görev çalışmak nasip verilmesinden kaynaklanan olayları, hariç olan bizler dahi, Çoğunlukla Amerikan Kara Ordusu tutmak gerekir. Kıbrıs’ta Rumlara tarafından eskitildikten sonra 1950’li yıl- ve Trakya’da lardan itibaren hibe veya askeri yardım Bu manzaralar, içimizden çok gayretli, Yunan ordusuna; anlaşmalarıyla ülkemize transfer edilen, ilgili ve bilgili olanlarımızın, birliğini başarı- Gürcistan ve hurda statüsündeki M serisi tankların; ya ulaştırmak için gece gündüz demeden Ermenistan Türk Kara Kuvvetleri tankçıları tarafın- yaptığı çalışmalarla, tank savaş bölme- sınırlarında dan işe yarar ve etkili olarak kullanılması sinin her tarafından kırmızı renkli (OHA) SSCB ordusuna; için sarf edilen olağanüstü çabaları bilen- hidrolik yağı (ki bu sıvı, atış kontrol siste- güneyde ler bilir. ABD‘nde kullanılmakta iken iyi bir mi ve tank topunun dengeli çalışmasında dönemin Sovyet ikmal sistemi içinde, her türlü avadanlığı, hayati öneme sahiptir) akmasına rağmen, sempatizanı Baas topu, motoru, makineli tüfekleri ile sağlam hassas sıfırlama ve nişan ayarları ile atış- rejimlerine karşı ve yeni olarak hizmet veren bu tanklar; larda; uzun ve zorlu intikallerde kan, ter, güç gösterileri miadını doldurup da yerlerine daha mo- toz, toprak içinde birliğini başarıyla yöne- ile soğuk savaşın dern olanları ile değiştirildikten sonra, bi- terek; tankların yanmasını engelleyecek caydırıcı yönünü lindiği üzere, adeta hurdası çıktıktan son- tedbirler ve bakım çabalarıyla başarıya başardık. ra ordumuza verilmekteydi. Türk subay ulaştırması ile süslendi ve sınıfı mensup- astsubaylarına tank sınıf okulunda konu- larını gururlandırarak, savaşa hazırlan- sunun uzmanı sınıf subayları tarafından makta iyi bir örnek teşkil etmesine engel verilen “tankçı ruhu” motivasyonu ile mo- olamadı. 1974 Kıbrıs Savaşı’nda kullanı- ral bulan azimli personel, olağanüstü bir lan M–47 model ABD hibesi çok yıpran- gayretle ve sınıfının piri olanlar tarafından mış tanklarda, 1985’li yıllarda çalışmak faal ve bakımlı tutulmaktaydı. Öyleki, eği- nasip olan bizler dahi, Kıbrıs’ta Rumlara tim ve tatbikatlarda veya motorlu bir inti- ve Trakya’da Yunan ordusuna; Gürcistan kalde arızalanan tankın yedek parça yok- ve Ermenistan sınırlarında SSCB ordusu- luğu nedeniyle veya onarılıncaya kadarki na; güneyde dönemin Sovyet sempatiza- bekleme süresinde, o bölüğe mensup son nı Baas rejimlerine karşı güç gösterileri ile tank garaja/toplanma bölgesine girmeden soğuk savaşın caydırıcı yönünü başardık. hiçbir subay astsubay kışlayı / ordugâhı Bu tankların bir sonraki modeli benzinli, terk edemezdi. Bu, sadece tankçılara has 90 mm. toplu, M-48 / M-48 A2C tankların- bir gelenekti. Aksi davranışlar, mesleği- da 7-8 yıl kadar daha çile çeken tankçı- ne önem vermeyen ve birliği ile ilgilenme- lar; 1985-87 yıllarından itibaren, dış tehdit yen bir subay astsubay olduğunuza dair değerlendirmesi sıralamasına göre, bun- bir emare olarak değerlendirilir; çok ayıp ların yurt içindeki (Kayseri ve Arifiye’deki) ve (müeyyidesi somut bir ceza olmayan) ağır bakım-tamir fabrikalarında moderni- suç sayılırdı. Yıllarca, lambalı telsizleri ze edilmiş hali olan dizel motorlu, hareket çalışmayan, motor ve transmisyonu; ku- halinde dahi isabetli nokta atışı yapabilen le silah sistemleri yağ kaçıran, her an çı- stabilizasyon donanımına (cayro siste- kabilecek bir yangının söndürülememesi mine) sahip, gelişmiş bilgisayar kontrollü endişesi ile bizlere stres yaşatan; bazen balistik hesaplayıcıya sahip, atış kontrol de, yedek parça sıkıntısı nedeniyle arı- sistemi ve lazerli telemetre ile donatıl- zasının uydur – kaydır metotlarla gideril- mış; 105 mm.lik tank toplu (yine ABD hi- miş güç aktarma organlarının veya kule besi veya askeri yardımı ile getirilmiş ve motorunun arızası sonucu veya atışlı bir M-48 / M-48 A2C olarak ordumuzda kulla- tatbikatta, muharebe atışında, bakım ka- nıldıktan ve yenileştirildikten sonraki isim- ocak-şubat 2010 | ASDER 51

MAKALE Türkiye’nin leriyle ) M-48 A-5 T1 ve T2 tankları ile kullanılmış ve yıpranmış M-60 tankı , ABD ABD’ne yakın du- çalışma fırsatı buldular. Tankçıların eski tarafından Türkiye’ye verildi. Bu tank- ruşunun politik bir çileleri, kısmen sona ermişti. Bu sevinç- lar, AKKA anlaşması kapsamında değer- lerine, 1974 sonrası kurulan milli askeri lendirilmiyordu. Bu yıllar, ordumuzun da karşılığı olarak, sanayi tesislerinden ASELSAN’da geliş- yeniden yapılandırılmaya başlandığı bir 170 adet kulla- tirilmiş olan, düşman tarafından kolayca dönemdir. Türkiye’de 1-2 Piyade Tüme- nılmış ve yıpran- dinlenemeyen frekans atlatmalı; kesinti- ni ve Kıbrıs’taki Motorlu Piyade Tümen- mış M-60 tankı , siz iç ve dış konuşma, güçlü haberleşme leri haricindeki Piyade, Mekanize Piyade ABD tarafından imkânlarına sahip, en az batılı ülke ordu- ve Zırhlı Tümenler (bu tümenlerin kurulu- Türkiye’ye verildi. larındaki kadar modern, tank ve tekerlekli şundaki Alaylar ve Kolordulara bağlı Müs- Bu tanklar, AKKA araç telsizleriyle çalışma fırsatı bulunma- takil Alaylar) lağvedilerek, daha kısa sü- anlaşması kapsa- sı, bizleri yerli askeri sanayimize güvenil- reçli karargâh çalışması yapabilen, Zırhlı mında değerlendi- diğinde ve imkânlar verildiğinde başkası- ve Mekanize Piyade Tugay Karargâhları rilmiyordu. Bu yıl- nın ürettiklerine ihtiyacımız olmayacağı ile bu Tugayların kuruluşunda, daha ha- lar, ordumuzun da yolunda ve milli tankımıza kavuşacağı- reketli Tank ve Mekanize Piyade Taburla- yeniden yapılandı- mız günlerin hayaliyle ümitlendirdi. An- rı teşkil edilmiştir. Yerli sanayimizce mo- rılmaya başlandı- cak, ne yazık ki bir tank mürettebatının, dernize edilmiş eski ABD tanklarına göre, ğı bir dönemdir. muharebe ederken, rahatça kullanılacak nisbeten üstün durumdaki, kullanma mi- şekilde dizayn edilmesi gereken, iç ve dış adını dolduran ve envanterinden çıkaran konuşma teçhizatının kulaklığına mon- Almanya’dan Türkiye’ye Alman menşe’li te edildiği iç konuşma kitine sahip “tank- 150 adet kadar Leopard serisi tank, 1980’li çı başlık”larından mahrum edilerek, ihmal yıllarda Trakya’daki bir Zırhlı Tugaya veril- edilmişti. Bu iç ve dış konuşma kitinden mişti. Bu tarihlere kadar Türk Ordusunun yoksun bir tank mürettebatı, muharebe- elinde iyice yıpranmış olan ve kademeli de, hem tank içinde (hedef arama, süratle olarak, tehdit derecesine göre M-48 serisi mesafe ölçme- tank topunu ve kule maki- tanklarla değiştirilen M-47 tankları, 1990’lı neli tüfeğini doldurma- boşaltma – nişan yıllardan itibaren, tam olarak envanter dı- alma – ateş etme; diğer mürettebatla ve şı bırakılma yerine, Piyade birliklerinin üst birlik komutanıyla iletişimi sürdürme) ateş gücünü artırma gibi bir değerlendir- hem de başını kuleden çıkarma ihtiyacı meyle, piyade sınıfı içindeki ateş destek duyduğunda (Uçaksavar Makineli Tüfeği- silah sistemine dahil edilerek, zırhlı bir ni kullanma ve yakın çevre keşfi sırasın- tanksavar silahı olarak kullanılmak üze- da) gerektiği gibi harp edemezdi. re (biraz da eldeki çok miktarda stoklan- mış 90 mm. çapındaki tank topu mühim- 1990’lı yıllara gelindiğinde, Varşova matını eritmek maksatlı olarak) bir kısmı Paktının çökmesi ile birlikte, NATO’nun Kıbrıs’a ve bir kısmı da Doğu Anadolu’ya yeni tehdit değerlendirme doktrini gere- gönderildi. Bu birliklerde sadece bakım ile ği, NATO ile eski Doğu Bloku ülkeleri ara- idameyi kapsayan bir bakış açısıyla, asıl sında, AKKA (Avrupa’da Konvansiyonel Tank Taburlarının yakınında, onların lojis- Kuvvet ) Anlaşması imzalandı. Bu anlaş- tik desteğinden yararlanmak amacıyla, “ maya göre, Türkiye Doğu ve Güneydo- Çekirdek personel kadrolu M-47 Tanksa- ğu Anadolu bölgesinde, envanterindeki var Taburları” teşkil edildi. Oysaki bunla- mevcut ve Batı bölgelerinde konuşlan- rın yedek parça–bakım–onarım; yakıt ve mış olan tankları kullanamıyordu. Oysa- personel istekleri yetersizdi ve ülke adı- ki, bu yıllarda hız kazanan PKK tehdidinin na bir israf demekti. Bu birlikler için gerek- bertaraf edilmesi için, terörle mücadele- li tank sınıfı subay astsubaylar, asıl tank de görev alan Piyade ve Jandarma birlik- birliklerinin kadrolarından tamamlanıyor- lerinin, kuvvetli gece görüş sistemleri ve du. Bu durum, kadrolu tank birliklerinin uzak mesafeli, görerek etkili top ateş des- personel zafiyetine sebep oldu. Asıl tank teğine sahip olan tanklarla desteklenmesi taburları, en az kendisi kadar büyüklükte- gerekiyordu. 1991’deki 1nci Körfez Hare- ki M-47 serisi tanksavar/tank taburlarının katında, Türkiye’nin ABD’ne yakın duru- lojistik (ikmal–bakım–onarım) yükünü de şunun politik bir karşılığı olarak, 170 adet 52 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE çekmek zorunda kaldığından, Türk tank- özellikle, Ergenekon davası sanıkları için- Tank modernizas- çılığının kalitesinin düşmesine yol açtı. de geçen isimlerle ve bunlarla ADD ba- yon ihalesinin, dö- zında irtibatlı olan kişiler hakkında ve ay- nemin bakanların- Çok önemli bir başka olumsuzluk da, rıca eski bir tank kurmay subayı olan E. dan bazılarının ve Tank birliklerinin, değişik ülkelerden alın- Tümgeneral Erdal SİPAHİ’nin ilginç iddia- hatta bir başbaka- mış çok çeşitli cins tanklardan teşkil edil- ları yer almaktadır. Her iki tarafın iddiala- nının şaibeli bir- miş olması, hem lojistik desteği zorlaştır- rı ve bunlara verilen cevapların yorumunu çok akçalı işe ka- mış olması; hem de herhangi bir cinsteki değerli okurlara bırakıyorum. rıştığı bilinen ve bir tankta uzmanlaşan personelin, yeni ülkeyi 2001’deki tayin olduğu birlikte, kendisinin daha ön- Ancak, aşağıdaki soruları da kendime finansal bir krizle ce çalışmadığı bir tank cinsi ile karşılaş- sormadan edemiyorum ve değerli okurla- batmanın eşiğine ması halinde her şeye yeni baştan baş- rın da dikkatine sunuyorum: getiren; İsrail gibi lıyor olmasının getirdiği eğitim zafiyetleri, ülkelerin önünde harbe hazırlık çalışmalarını olumsuz etki- a. Modernizasyon işlemini, İsrail fir- eğilmeye varan lemiş olmasıdır. masına vermek yerine, yukarıda anlattı- tuhaf icraatlarıyla ğım üzere, M-48 tanklarının modernizas- ünlü ANASOL–D İSRAİL’E İHALE EDİLEN M 60 yon tecrübeleri ile belli bir olgunluk ve iyi hükümeti zama- TANKLARININ AKIBETİ bir teknik seviyeye gelmiş olan askeri sa- nında; 28 Şubat 30 Kasım ve 1,2,3 Aralık 2009 tarihli nayi kuruluşlarına (Kayseri ve Arifiye’deki Post Modern Dar- bazı Türk Gazetelerinde ve internet site- Ağır Bakım Tamir Fabrikalarına) ; (Oto- besinin koyu göl- lerinde, yukarıda bahsettiğim M-60 tank- kar, Aselsan, Roketsan, MKE, vb.) yer- gesi altında veril- larının modernizasyonu ile ilgili haberler li sanayimize ve diğer dost ülkelerden bu miş olması da pek yapılmıştı. Haberlerin içeriği, bunlardan, sektörde faaliyet gösteren askeri sanayi rastlantı olmasa firmalarına bırakılmış olması daha iyi ol- gerek. ocak-şubat 2010 | ASDER 53

MAKALE Neden maz mıydı? f. Bu modernizasyonun ne derece gü- Genelkurmay b. Böylece, yıllardır üretileceği söyle- venli olacağından nasıl emin olunabili- katsayı ile uğraşır yor? Geçmişte, Hava Kuvvetlerimize ait da kendi işine nen ve bir rivayete göre 2013 ve bir başka savaş uçaklarının İsrail’de modernizasyo- bakmaz? Niçin rivayete göre de 2015 yılında üretimi ya- nu sonrasında, yakıt sızdırmasından tu- İsrail’e sipariş pılacağı söylenen ”milli tankımız Altay”ın tun, güvenli uçuş sistemlerindeki birçok edilen ve 28 da daha iyi şartlarda, öz askeri sanayi- probleme kadar, birçok eksiklerle Hava Şubat sürecinden mizce hazırlanmasına zemin hazırlamış Kuvvetlerimize teslim edildiği neden unu- beri kayıplara olmaz mıydık? tuluyor? karışan tankların peşine düşülmez c. Niçin ülkemizdeki oldukça gelişmiş Tank modernizasyon ihalesinin, döne- de hiçbir suça ve ileri NATO ülkeleri ile müşterek silah min bakanlarından bazılarının ve hatta bir karışmamış, sistemleri üretim projeleri uygulamış olan başbakanının şaibeli birçok akçalı işe ka- vergisini ödeyen, firmalarımız görmezden geliniyor? rıştığı bilinen ve ülkeyi 2001’deki finansal bir krizle batmanın eşiğine getiren; İsrail vatandaşlık d. ASELSAN çalışanı 3 kabiliyetli mü- gibi ülkelerin önünde eğilmeye varan tu- görevinde kusur hendisimizin geçtiğimiz yıl sırlarla do- haf icraatlarıyla ünlü ANASOL–D hükü- lu, intihar süsü verilmiş, şüpheli ölümleri meti zamanında; 28 Şubat Post Modern yapmayan acaba neden hala aydınlatılamadı? Darbesinin koyu gölgesi altında verilmiş insanlar için olması da pek rastlantı olmasa gerek. e. Kendisini, sahip olduğu nükleer ve inanılmaz konvansiyonel silah gücünün de etkisiy- Acaba, beyan edilen iddiaların hiç mi tuzaklar kurulur? le, Ortadoğu’da tek hâkim gören ve her gerçekliği yok? Görülen o ki; dünya men- fırsatta Müslüman kardeşlerimiz Filistin- faati karşılığında ülkesine ihaneti normal lileri ezmeye, yok etmeye çalışan, İsla- gören bir zihniyet, ihalenin verildiği dö- mın en önemli kutsal topraklarından Pey- nemde maalesef iş başındaydı ve bunlar gamber efendimiz (SAV)in Mir’aç olayının muhtemelen halen davası devam etmek- içinde geçen Kudüs’ü tamamen ele geçir- te olan ETÖ sanıkları ile birlikte çalışıyor- meye yeltenen; tahrif edilmiş Tevrat’a da- lardı. Neredeyse 8 yıldır iktidarda bulu- yandırılan ”arz-ı mev’ud” hayalleri ile tüm nan Ak Parti hükümetlerinin (muhalefetin Ortadoğu’da ve ülkemiz topraklarında gö- bile TBMM Başkanlığına aday olması- zü olan ve günün birinde eninde sonunda nı tasvip ettiği) değişmez Milli Savunma Türklerle çarpışacağını tahmin eden; is- Bakanı, selefi zamanında verilmiş başa- tikrarını muhafaza edemeyen bir Türkiye rısız ve şaibeli bir ihalenin üzerinden 7 yıl özlemiyle, ülkemizin kaotik ortamlara sü- geçmesine rağmen, gecikme sebeplerini, rüklenmesinde yerli çete organizasyonla- şüpheleri izale edecek şekilde; sorumlu- rıyla yakın tarihimizde işbirliği yaptığı bili- lar hakkında meclis araştırması da dâhil nen ve hala da yapmaya teşebbüs eden olmak üzere, olayın iç yüzünün ortaya ko- bir terörist devletin şirketine, bu ihale ne- nulması için, kamuoyunu tatmin edecek den veriliyor? bir çalışma içinde bulunmaması da, ayrı bir tuhaflıktır. Aşağıdaki alıntı haber içe- riklerinde de görüleceği üzere, Sn. Ba- kanın ifadesiyle, mademki, “Kayseri ve Arifiye’deki fabrikalarda bu modernizas- yon”’ oluyordu da, niçin İsrail’e ihale edil- di? Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönet- meni Ekrem Dumanlı’nın da aşağıda ifa- de ettiği gibi: ”Genelkurmay Başkanlığı bir konuda halka güvence vermek zo- runda. Gerçekten bu ordu içinde darbe planlayanlar, halka tuzak kurmak iste- yenler var mı? Yoksa bu belgelerin anla- mı ne? AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Eylem 54 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE Planı’nın altında bir albayın imzası ne arı- rın ortaya çıkarılması sağlanmalıdır. Mil- yor? O belgeye kâğıt parçası diyen Baş- lete, harp gemilerinde toplantı görüntüsü buğ, o kâğıdın orijinali ortaya çıkınca ve o altında, yüksek perdeden fırça atmayı iş ıslak imzanın kendi emrindeki subaya ait zanneden ve aba altından sopa gösteren, olduğu anlaşılınca neden işlem yapma- milletin vergisinden maaş alan atanmış- dı? Kafes Eylem Planı’ndaki o korkunç lara artık gereğini yapmalılar. Herkes ka- tuzaklarla çocukların ölümü, gayrimüs- nunlarla belirlenen sınırlar dâhilinde kendi lim vatandaşlarımızın öldürülmesi nasıl işine bakmalıdır. Ordunun gözü siyasette bir mantıkla planlanabilir ve o plana na- değil; sınırlarda ve samimi olarak terörle sıl olur da bir yarbay imza atar? Adli Tıp mücadelede olmalıdır. Siyasete çok me- raporları belgelerin gerçek, imzaların oriji- raklı olanlara, partiler açıktır. Mevcutları nal olduğunu rapor ediyor. Neden Genel- beğenmiyorlarsa, yeni bir parti kurarak, kurmay katsayı ile uğraşır da kendi işine siyaset meydanına çıkıp, orada hitabet bakmaz? Niçin İsrail’e sipariş edilen ve kabiliyetlerini göstersinler. Tabii, 25-30 ki- 28 Şubat sürecinden beri kayıplara karı- şiden fazla dinleyici bir topluluğu bulabi- şan tankların peşine düşülmez de hiçbir lirlerse. suça karışmamış, vergisini ödeyen, va- tandaşlık görevinde kusur yapmayan in- Aksi takdirde, kanun dışı fiilleri olağan sanlar için inanılmaz tuzaklar kurulur?’’ gören zihniyetin etkisi devam edecek; ka- otik ortamı oluşturmak suretiyle ve toz du- Artık, milletimin büyük umutlarla 2 de- man arasında yeni fail-i meçhuller olacak fa iktidar olma şansı verdiği siyasiler bu gibi görünüyor. Bu milletin bekası, siyaset rüyadan uyanmalı ve selefleri olan eski ilmine riayet edilmediğinde devam ede- hükümetlerin düştüğü hataları tekrarla- mez ve hiçbir devletlu da, ahirette bunun mamalılar Demokratik açılımı, ne pahası- hesabını ebediyen veremez. İslam’ın son na olurda olsun, gizli ve açık yöntemlerle ordusunun sahibi bu mübarek milletin, engellemeye çalışanlar hukuk devleti ilke- yeniden aynı eski filmleri seyretme lüksü si kapsamında bertaraf edilmeli ve iddia yoktur ve kanun dışı yapılanmaların vesa- edilen ETÖ’nün ifadesi alınamayan hiçbir yeti altında, süper güçlerin yarı sömürge- sanığının kalmaması; davanın ucu nere- si olarak yaşamaya da. Bu böyle biline. ye kadar uzanırsa uzansın tüm suçlula- ocak-şubat 2010 | ASDER 55

MAKALE MİLLET HER ŞEYİN FARKINDA VE SABIRLA İZLİYOR. TEHDİDE PABUÇ BIRAKMAZ Kurum Nurettin YAVUZ ve çevreyi gezdim. Seyahatte dikkatimi olarak, tanımı “Org. İlker Başbuğ Trabzon Limanı’nda çeken iki şey oldu. Birincisi hiç evler bit- demirli olan ve ‘’Denizlerin Hâkimi’’ olarak miyor, yerleşim yerinin biri biterken diğe- yapılmamış bilinen ‘’TCG Oruç Reis Fırkateyni’nde ri başlıyordu. Bu durum insana sanki şe- ”İrticai tutum düzenlediği basın toplantısında son dö- hirlerarası gitmiyor da büyük bir şehirde nem gelişmeleri değerlendirdi”.(17 Aralık geziyor hissi veriyor. İkincisi de camilerin ve davranış” 2009 Haber7.com) çok olmasıydı. Üç dört evin olduğu yerde yaftası ile Askeri Yerin Trabzon ve basın açıklamasının bile bir cami var. Namaz kılmak için hiç sı- TCG Oruç Reis Fırkateyni’nde olması çok kıntı çekmedik. Camide tanıştığım insan- mahkemelere manidar. lar asker olduğumu öğrenince daha sıcak güvenmeyerek Konuşmasın da Sayın Org.Başbuğ davrandılar. Misafir olmam için davette Trabzon halkını ‘’Mücadele azmi yüksek, bulundular. Bu gittiğim her camide aynen hukuku saf zeki, pratik ve çalışkandır. Her şeyden tekrarlandı. Milletimiz kendisi gibi asker- dışı bırakıp, önce milli konulara duyarlıdır. Ülkesi için lerinin de dindar olmasını ister ve sever. yargılamadan fedakârlıktan hiçbir zaman kaçınmaz.” di- inançlarını ye tanımlıyor. Haklıdır, fazlası yok eksiği Yaptığı açıklamada Org.Başbug ‘’Top- yaşayan personeli var. O da bölge halkının manevi değerle- lumsal huzura giden yolun, ortak değer- YAŞ kararları ile rine de sıkı sıkı bağlılığıdır. lerimizin güçlendirilmesinde olduğunu TSK’dan tasfiye Doğubeyazıt’tan İstanbul’a tayin oldu- düşünüyoruz. Farklılıklara elbette saygı- ederseniz, kışlada ğumda gelirken Karadeniz sahil yolunu lı olmalıyız. Ancak farklılıklara saygılı ol- oğlu yemin kullandım. Hopa’dan Samsun’a kadar gel- mak her zaman farklılıklarımızı öne çıkar- ederken başörtülü dim. Samsundan Çorum’a geçtim. Uzun- mayı da gerektirmez. Esas önemli olan diye anneyi göl de konakladım. Sumene Manastırı’nı özellikle bugünlerde binlerce yıllık sahip yemin törenine olduğumuz, bizi birbirimize kenetleyen or- tak değerlerin sıkça ortaya koyulmasıdır. almaz, tel Bu ortak değerlere sahip çıkılmasıdır’’ di- örgünün dışından yor. seyrettirirseniz Ülkemizde çok çeşitli etnik guruplar ortak değere yaşamakta. Güzel bir tespit, evet bizle- sahip çıkma ri birbirimize bağlayan ortak değerlerdir. konusundaki Peki nedir bu ortak değerler? hassasiyetiniz Türk, Kürt, Çerkez, Laz bunların ortak Millet nazarında değeri İslam’dır. zedelenir. Kurum olarak, tanımı yapılmamış ”İr- ticai tutum ve davranış” yaftası ile Aske- ri mahkemelere güvenmeyerek hukuku saf dışı bırakıp, yargılamadan inançla- rını yaşayan personeli YAŞ kararları ile TSK’dan tasfiye ederseniz, kışlada oğlu yemin ederken başörtülü diye anneyi ye- min törenine almaz, tel örgünün dışından 56 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE seyrettirirseniz ortak değere sahip çık- 20 yıl hizmet etmiş biri olarak soruyorum. ma konusundaki hassasiyetiniz Millet na- TSK içinde kanlı hesaplar yapan yok zarında zedelenir. ‘’Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu da hiç kimse unutmama- mu? sı gerektiği’’ sözleriniz boşlukta kalır. Milletin oyları ile seçtiği hükümeti tarih ‘’Türk Silahlı Kuvvetlerinin, gücünü de olduğu gibi devirmek için darbe planla- Türk milletinden aldığını’’ bilmeniz Mille- rı yapıp Silivri de yargılanalar içinde TSK ti sevindirmektedir. TSK gücünü milletten personeli yok mu? alır haklısınız. Arazilere cephane silah gömenler, TSK’nın gönüllülerinde (Erbaş ve Er) müzede çocukları öldürmeyi planlayanlar millet mozaiği görülüyor. Ne yazık ki pro- yok mu? fesyonelleri (Subay-Astsubay) için aynı şeyi söylemek çok zor. Profesyoneller de Faili meçhulden yargılananlar yok Millet mozaiğini görmeyi engelleyen Yük- mu? sek Askeri Şura var ve yargısız infaza de- vam ediyor. Deniz Kuvvetlerin de iki Oramirale sui- kast planı iddiası ile tutuklanan teğmenler Sayın Başbuğ TCG Oruç Reis hangi TSK’dan? Fırkateyni’nde ‘’Bizi en çok üzen ve yara- layan noktalardan biri, TSK içinde bizlere Sayın Başbuğ bu Milletin fertleri, bağ- canları emanet edilen Mehmetçikler üze- rından çıkan ve gözbebeği olan Türk Si- rinden kanlı hesaplar yapabilenlerin oldu- lahlı Kuvvetlerine karşı psikolojik harekât ğunun düşünülmesi, ileri sürülmesi konu- yürütmez. sudur’’ diyor. Millet her şeyin farkında ve sabırla da- TSK’ ya güç veren Milletin bir ferdi ve vaları izliyor. Tehdide pabuç bırakmaz. Suç işleyen kim olursa olsun Adalet’e he- sap versin istiyor. 17 Aralık 2009 TSK’nın gönüllülerinde (Erbaş ve Er) millet mozaiği görülüyor. Ne yazık ki profesyonelleri (Subay-Astsubay) için aynı şeyi söylemek çok zor. Profesyoneller de Millet mozaiğini görmeyi engelleyen Yüksek Askeri Şura var ve yargısız infaza devam ediyor.

MAKALE KIRGIZİSTANDA KURBAN 58 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE Reşat Fidan liyorlar. Dernekte iki-üç aylık bir oryantas- Türk yon eğitiminden geçen bu insanlar tekrar kardeşlerimizin Dünyanın uzak köşelerinde, sınırların köylerine dönüyorlar. yapmış olduğu, ötesinde yaşayan Müslüman kardeşleri- üniversite mizle tanışmak, kucaklaşmak, kardeş- Edep Kaynağı Derneğince, Öğretme- öğrencilerinin liğimizi pekiştirmek amacıyla kurban nin not defteri, İbadetin Getirdikleri, Müs- kaldığı bir bayramı vesilesiyle ‘sınırlarımızın’ dışına lümanın Hayatında Kuran ve Namaz, yurt binasının çıkıyoruz. Yolculuğumuz Kırgızistan’a. Peygamberimizden Örnekler, Gerçeğe misafirhanesinde dönmek, Mevlüt, ramazan ve kurban, kaldık. Oldukça İstanbul’dan havalanan uçağımız İslam ilmihali gibi kitaplar yayınlanmış. temiz, düzgün beş saatlik bir yolculuğun sonunda Ayrıca İslamı anlatan CD’ler ve ilahi ka- ve güzel bu Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e iniyor. setleri de çıkartılmış. yerde çok sayıda Senenin bu mevsiminde Bişkek’te hava- öğrenciye lar oldukça soğuk. Şehri çevreleyen dağ- Uzun yıllar Sovyetler Birliğinin baskısı barınma imkânı lar karlarla kaplı vaziyette. Sabaha karşı altında din bilgisinden tamamen yoksun sunulmaktaymış. indiğimiz Manas hava alanında sabahın kalan Kırgız halkı için bu çalışmalar ger- Böyle bir mekânı bu erken saatine rağmen bizi karşılama- çekten büyük bir öneme sahip. inşa ettiklerinden ya iki fedakâr yardım gönüllüsü geliyor. ve bize sundukları Biz kısmen de olsa yabancılık çekeceği- Edep Kaynağı, bu ihtiyaca cevap ve- ikamet mizi düşünürken bu güzel insanların gü- rebilmek için Bişkek’in 12 km.dışında üç imkânından ler yüzlerini görür görmez onlarla birlikte köyün ortasında bulunan bir caminin ya- dolayı kendilerine bir kurban bayramı yaşayacak olmak dü- nında restorasyon isteyen büyük bir bina teşekkür şüncesi içimizi ısıtmaya yetiyor. almış. Dernek burayı hafızlık kuran kursu ediyoruz. yapmayı düşünüyor. Alınan yerin çatısı Oradaki ziyaretimiz süresinde Türk kaplanmış, fakat tamamen deforme ol- kardeşlerimizin yapmış olduğu, üniversi- muş kapı, pencere ve camları ile içinin te öğrencilerinin kaldığı bir yurt binasının sıvanması, iç dekorasyonun tamamlana- misafirhanesinde kaldık. Oldukça temiz, bilmesi için Türkiyedeki müslümanlar ve düzgün ve güzel bu yerde çok sayıda öğ- Kırgız işadamlarının yardımları bekleni- renciye barınma imkânı sunulmaktaymış. yor. Böyle bir mekânı inşa ettiklerinden ve bi- ze sundukları ikamet imkânından dolayı Arefe günü Türk ve Kırgız işadamla- kendilerine teşekkür ediyoruz. rıyla ve halktan kimi insanlarla sohbet etme fırsatı bulduk. Bu sohbetlerden Kalacağımız yere yerleştikten sonra önemli gördüğümüz anekdotları sizlerle Partner kuruluşumuz olan Edep Kaynağı paylaşmak istiyoruz: Derneğini ziyarete gidiyoruz. Edep Kay- nağı Derneği Mısır Ezher Üniversitesin- a. Kırgızistan’da yaşayan bir Türk işa- de eğitim almış kişilerce kurulmuş. Der- damı geçen yıllarda kurbanını kesiyor. nek yöneticisi Askarbek Akimbayoğlu, Bayramlaşmak ve kurbanından komşula- bize derneği gezdiriyor ve altı yıllık olan rına tattırmak üzere komşularını ziyare- dernek hakkında bilgi veriyor. Burada te gidiyor. Rus olan komşusuna kurban derneğe bağlı Kuran eğitimi veren üç ku- payından ikram ettiğinde; hiç kurban ne- ran kursunu görme fırsatımız oluyor. Bu dir bilmeyen komşusu, bu nedir? Bunun kurslarda Kur’an okutulması haricinde, karşılığında size ne vermem gerekir? di- dini bilgiler ve hafızlık üzerine eğitimler ye soruyor. Materyalist düşünmeye öyle de veriliyor. Derneğin çok büyük bir hiz- alışmışlar ki, maddi bir çıkarı olmadan meti daha var: Kırgızistan’da köylerdeki insanların karşılarındakine bir şey vere- camilerde devlet tarafından görevli imam bileceğini düşünemiyorlar. Türk işadamı bulunmuyor. Bu nedenle cami imamlığı onlara kurbanın Allah rızası için kesildiği- görevi köyde dini bilgisi diğerlerine göre ni ve bayram olduğu için kurban etini pay- daha iyi olan kişilerce icra ediliyor. Bu ki- laştıklarını anlatmaya çalışıyor. Rus’un şilerden bilgileri yeterli olmayanlar Edep evine uzun zamandan beri et girmediğini Kaynağı Derneğinde eksiklerini giderebi- sonradan öğreniyor. Çok sonraları, mer- divende karşılaştıkları Rus komşusunun o’na: Sizin et bayramınız ne zaman? diye ocak-şubat 2010 | ASDER 59

MAKALE Bayram sabahı sorması bu kardeşimizi çok duygulandır- dirdiler. Kırgızistan’daki bayram namazı; “namazı mış. kardeşliğin, muhabbetin, dondurucu so- ğuğa rağmen kalplerin sımsıcak olduğu- hangi camide b. İslam’ın zayıf olduğu bölgelerde en nun, Allah’a ram olunduğunun bir göster- kılacağız ?” diye çok kadın istismarı olmaktadır. Kırgızlı gesi… Rabbim kabul etsin. bayanlar birleşerek beklide dünyada bir sorduğumda, ilk olduğunu tahmin ettiğimiz bir dernek Rabbin için namaz kıl ve kurban kes meydanda kurmuşlar. Namuslarını korumak amacıy- (Kevser-2) ayetinin emrini yerine getir- la kurdukları bu derneğin adı da Bekâreti mek isteyen Türkiyeli dostlarımızın kur- demeleri ilgimi Koruma Derneği. Sizce de çok ilginç de- banlarını aldık. Bizlere vekâlet veren çekmişti. ğil mi? kardeşlerimizin isimlerini teker teker oku- yarak tekbir getirmek suretiyle kurban- Gerçekten de, Bayram sabahı “namazı hangi camide larının kesilmesine nezaret ettik. Kırgız sabah erkenden kılacağız ?” diye sorduğumda, meydanda kardeşlerimiz ile birlikte Rabbimizin em- kalktık, aracımızı demeleri ilgimi çekmişti. Gerçekten de, rini yerine getirmenin mutluluğunu yaşa- meydana yakın sabah erkenden kalktık, aracımızı mey- dık. Birlikte dua ettik, dualarını aldık… dana yakın bir yere park ettikten sonra bir yere park şehir meydanına doğru ilerledik. Dondu- Kesilen kurbanları paylara ayırarak ettikten sonra rucu soğuğa rağmen çoluk çocuk secca- torbalara koyduk ve araca yükleyerek bir- şehir meydanına delerini ellerin almış Kırgız insanları seri likte hayırda ortaklar olarak, gözlerindeki doğru ilerledik. bir şekilde meydana doğru akmaktaydı. ışıltıyı ve sevinci görmek, sizler adına şa- Büyük bir kalabalıkla hep birlikte kılınan hitlik etmek üzere yola koyulduk: Dondurucu bu bayram namazı bize arafatı, ahirette soğuğa rağmen mahşeri hatırlattı. Çok duygulandırıcı bir a. İlk durağımız terzilik yaparak ha- manzaraydı. Cumhurbaşkanı Köşkünün yatlarını geçindirmeye çalışan ihtiyaç sa- çoluk çocuk yakınından başlayarak meydanın ta- hibi bayan kardeşlerimizin yanı idi. Payla- seccadelerini mamının dolmuştu. Büyük caddeler de rımızı takdim ettik ve sizlerin selamlarını ellerin almış trafiğe kapatılmıştı. Dostlarımız, devlet ilettik. Kırgız insanları TV’nin naklen verdiği bayram namazına seri bir şekilde devlet erkânının da önem verdiğini bil- b. 30 adet talebenin yatılı olarak Ku- meydana doğru ran eğitimi aldığı kurs ikinci durağımızdı. akmaktaydı. Gençler ile bayramlaştık, birlikte olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadık ve 60 ASDER | ocak-şubat 2010

MAKALE paylarımızı verdik. Buraya bağlı hizmet verebildiklerini söyledi. Verdiğimiz kurban veren diğer iki kursa da gidecek payları etlerini nasıl vermeleri gerektiğini sordu. onlara bıraktık. Biz de: Bu bizim bayramımız, bayramda insanları sevinçli ve mutlu edecek şekil c. Tüberküloz Hastalıkları Hastanesin- nasılsa yiyeceklerini öyle planlamalarını de yatan bayan ve çocukları ziyaret ettik. tavsiye ettik. Duygusal anların yaşandığı Türkiye’den geldiğimizi söyleyince çok huzurevi ziyareti programımızın son du- sevindiler. Onlarla bir süre sohbet ettik- rağıydı. ten sonra çocuklara şeker ve balon ikram ettik, gülümseyen gözleri bir başka idi. Kalplerdeki iyiliklerin sevgi ve muhab- Dostlarımızın selamını iletip kurban pay- betin sınırları aştığı günümüzde dostları- larını vererek kardeş olmanın iç huzuru mızın bize verdiği vekâleti sınır ötesinde içinde farklı duygularla oradan ayrıldık. yerine getirmeye çalıştık. Var ise, bilme- den yaptığımız eksikliklerimiz bize, bü- d. Bu defa durağımız Dammalutka tün hayır ve güzellikler dostlarımıza ait Yetimler Evi idi. Ancak domuz gribi ne- olsun. deniyle Yetimler Evi karantina altına alın- dığından çocuklarımızı ziyaret edemedik, Yıllarca baskılar altında kalarak din- yetkililere Türkiye’deki kardeşlerimizin lerinden uzaklaştırılan Kırgız kardeşle- selamlarını sunduk, bayramlarını tebrik rimizin bizlerden beklentilerinin devam ettik ve kurban paylarımızı bıraktık. etmekte olduğunu bildiriyor, teşekkür, selam ve muhabbetlerini siz Türkiye’deki e. Son durağımız ise kimsesizlerin kardeşlerimize iletmenin mutluluğunu ya- kaldığı Huzurevi idi. Burada yaşlı, genç, şıyoruz. çocuk bayan ve erkeklerle bayramlaş- tık. 76 yaşındaki bir Rus bayan ile rö- Selam ve saygılarımla. 30.11.2009 portaj yaptık. Beyinin kendisini bırakarak Rusya’ya gittiği bu bayan bakacak kim- NOT: Bizlere yakın ilgi gösteren ve sesi olmadığı için buraya gelmiş. Burada yardımlarını esirgemeyen Kırgız-Türk kendilerine sadece bir öğün yemek çıkı- İşadamları Derneği (KITİAD) Ynt.Krl.Bşk. yormuş, sabah ve akşamları ise çay ile Hüseyin Muslu Beye, Yusuf Dikbaş ve ekmek veriliyormuş. Yemeklerini ise hayır Oğlu Ahmet Beye, Karazag Kocayarov sahipleri veriyormuş. Huzurevi yetkilisi ile ve Askarbeg Akimbayoglu Beylere teşek- yaptığımız söyleşide buradaki kişilere yi- kürü bir borç bilirim. yecek ve giyeceği yardımlar geldiği kadar Tüberküloz Hastalıkları Hastanesinde yatan bayan ve çocukları ziyaret ettik. Türkiye’den geldiğimizi söyleyince çok sevindiler. Onlarla bir süre sohbet ettikten sonra çocuklara şeker ve balon ikram ettik, gülümseyen gözleri bir başka idi. Dostlarımızın selamını iletip kurban paylarını vererek kardeş olmanın iç huzuru içinde farklı duygularla oradan ayrıldık. ocak-şubat 2010 | ASDER 61

N O S TA L J İ Ekrem KARAKAŞ Emekli edildiğim Sizi tanıyabilir miyiz? Emekli edildiğim kararını çok ilginç kararını çok Ekrem KARAKAŞ. 1970 Sivas do- bir şekilde öğrendim. Emekli edilmemin ğumluyum. 1985-1987 Eğitim öğretim birkaç ay öncesinden aynı gemide gö- ilginç bir şekilde yıllarını kapsayan Deniz Astsubay Ha- rev yaptığım altı arkadaşımız hakkında öğrendim. Emekli zırlama Okulunu müteakip 1989 yılında ilişik kesme ile ilgili işlemlerin başlatıl- edilmemin birkaç Deniz Astsubay Sınıf Okulu’ndan me- dığını tüm gemi personeli olarak bili- zuniyetimle Çark Astsubay Çavuş ola- yor idik. Ayrılışımın bir ay öncesinde ay öncesinden rak Donanmaya katıldım. Hiçbir cezai gerçekleştirilecek birkaç NATO üyesi aynı gemide uygulamaya maruz kalmaksın takdir, ülkelerinin de katılacağı planlı bir yurt- tebrik ve başarılarla dolu yaklaşık sekiz dışı tatbikatı öncesi yapılan “Harekâta görev yaptığım yıllık hizmetim sonrası, 26 Mayıs 1997 Hazırlık Denetlemesi’nde” birinci sicil altı arkadaşımız tarihli Olağanüstü Yüksek Askeri Şura amirim olan gemi Baş Çarkçısı Yüzbaşı kararları sonucu komuta kademesinin Veysel SARI (yanlış hatırlamıyorsam) hakkında ilişik aşırı isteği üzerine re’sen emekliye sevk beni kamarasına çağırıp benimle ilgili kesme ile ilgili edildim. Ayrılışımı müteakip girişimde birtakım sorular sordu. bulunduğum birkaç yıllık ticari deneyi- işlemlerin mim sonrası şu anda geçici olduğuna Bana sorular sormasını gerektiren başlatıldığını tüm inandığım bir bakıma işsizlik problemi neden ise benim daha önceden aske- yaşamaktayım. Bu arada Adaleti Savu- ri okuldan (irtica kökenli) “disiplinsiz- gemi personeli nanlar Derneğinin İstanbul Şubesinin lik” gerekçesi ile atılmış ve mahkeme olarak biliyor idik. sekreteryalığını gönüllü olarak sürdür- kararıyla dönmüş olmam dolayısıyla mekteyim. Ayrıca derneğin kurucu üye- sakıncalı personel kategorisine de- liğinde bulunmaktayım. Evliyim. Sekiz ğerlendirilmem idi. İlişik kesilme işlemi yaşında bir erkek ve iki buçuk yaşında başlatılmış olan bu altı arkadaşla birlik- bir kız çocuğu babasıyım. te benim de ilişiğimin kesilmesi için sicil amirlerimden olumsuz kanaat vermeleri Emekli edildiğinizin kararı size ne emredilmişti. Gemi Baş Çarkçısı olan şekilde tebliğ edildi, o anki duygula- benim birinci sicil amirim de beni üzme- rınızı anlatabilir misiniz? den bunu anlatmaya çalışıyordu. Moral vermek anlamında da “Sana bir şey ol- mayacak. Ben sadece neden şüpheli kategorisine alındın. Bunu senin ağzın- dan öğrenmek istedim” şeklinde bana yaklaştı. Hatta kendisine emredilen “si- cil düşürme emrini yerine getirmediğini, sicilimin yine aynı yükseklikte olduğu- nu” söyledi. Bunu beyanını destekle- mek için de bana ait şahsi sicil dosyamı açarak burada yazılı olan bir belgeyi gösterdi. Adıma düzenlenmiş bu bel- ge şu şekilde idi. Personel: Sakıncalı, Kategorisi: İrtica, Katıldığı Eylemler: Bi- linmiyor, Bağlı Bulunduğu Örgüt: Bilin- miyor. Altına düşülen notta da Personel son derece çalışkan, başarılı, örnek bir Astsubaydır. Sakıncalı durumunun kal- dırılması uygundur” yazıyordu. Hatta bu yazının bir nüshasının her ay Kuvvet Komutanlığı’na gönderildiğini de söyle- meyi ihmal etmedi. Bu yazıyı kendisin- 62 ASDER | ocak-şubat 2010

N O S TA L J İ den istediğimde de bunu “bana verebi- me kararıyla geri döndüğüm (ve hatta Sekiz yıllık leceğini fakat gizli bir evrakı kanunsuz tazminat da kazandığım) için takip altın- meslek hayatım bir şekilde bana vermiş olacağından da olacağımı, sakıncalı personel kate- boyunca en kendisinin ceza alabileceğini, öbür ta- gorisine alınacağımı idrak ediyor, biliyor ufak bir baskı raftan da uygunsuz yollarla gizli evrakı ve bunun bu şekilde devam edeceğini ve uyarıyla elde etmekten de benim cezaya maruz düşünüyordum. Fakat asla atılacağımı karşılaşmadım. kalabileceğimi” söyledi. Ben iyi niyetini hiç düşünmemiştim. Bu konuda da yap- Aksine son anlamıştım. Fazla ısrar etmedim. Ben mış olduğum sekiz yıllık meslek haya- derece el üstünde artık biliyordum ki yukarıdan verilen tım boyunca en ufak bir baskı ve uyarıy- tutuldum. emir karşısında yapacakları hiçbir şey la karşılaşmadım. Aksine son derece el Yanılmışım. yoktu ve hiç beklemediğim sonuç ger- üstünde tutuldum. Yanılmışım. Çünkü Çünkü beni el çekleşecekti. Nitekim de öyle oldu. Ge- beni el üstünde tutmakla sağ gösterip üstünde tutmakla mimiz tatbikatta iken Fransa’da liman sol bir darbe vurmuşlardı. Ayrılışım, bir sağ gösterip yaptı. O sırada Askeri Şura toplanmış bakıma hakkımı aramak için mahkeme- sol bir darbe ve kararlar açıklanmıştı. Hakkında iş- ye başvurmamın, kazanarak okuluma vurmuşlardı. lem başlatılan bir arkadaşımız eşinin geri dönmemin üstelik zararlarımın te- ameliyat problemi nedeniyle tatbikata mini için tarafıma tazminat ödenmesinin katılmamıştı. Ayrılış işlemleri başlatı- intikamı idi. Nitekim intikamları çok acı lan arkadaşlardan bir diğeri Fransa’da oldu. liman yaparken eşi rahatsız olan arka- daşı telefonla arıyor. Açıklanan Şura Son görev yeriniz neresiydi, göre- Kararları içerisinde dosyalarının olup ol- viniz neydi? madığını soruyor. Aldığı cevapsa “evet” oluyor. Fakat bunun yanında öyle bir Son görev yerim Gölcük’te Harp Filo- cevap daha alıyor ki buna çok şaşırıyor. su bağlısı TCG ALÇITEPE Gemisi’nde Çünkü gemiden altı kişinin değil yedi ki- Çark Astsubay kadrosunda idim. şinin dosyası hazırlanmış. Ve o yedinci kişinin ben olduğum telefonda söyleni- Amirleriniz ve çalışma arkadaşla- yor kendisine. Arkadaşımız kendi hak- rınızın bu olaya tepkisi nasıl oldu? kında verilen kararı bir an için unutmuş ve bu sonucu bana nasıl söyleyeceğini Abartmadan söylüyorum ki erinden düşünüyormuş. Listede benim de ismi- tutun ikinci komutanına kadar tüm per- min olduğu bana arkadaşım tarafından sonelin gözyaşı akıttığına şahit oldum. söylediğinde Rabbim öyle bir ruh hali Sadece Komutanı göremedim. Sanırım vermişti ki sadece “hayırlısı olsun” de- takdir ve mükâfatla ödüllendirdiği bir per- miştim. Bu cevabım karşısında arkada- sonelinin bu şekilde ne olduğu belirsiz şın hayreti daha da fazlalaşmıştı. Hiç- bir disiplinsizlikle ayrılışı onu hayli üz- bir şey olmamış gibi Türkiye’ye gelene müştü. (Belki de ayrılışımı isteyenlerden kadar rutin görevlerimi eksiksiz yerine birisi de kendisi idi. Belki de bu yüzden getirdim. Şu anda başıma böyle bir şey gözlerimin içine bakarak yeni yaşantım- gelmiş olsa aynı sabrı gösteremem di- da başarılar dileyecek yüzü ve cesareti yorum ama o zaman Rabb’im bana öyle bir ruh hali vermiş ki düşündükçe ben de hayretlerimi gizleyemiyorum. Başınıza bu şekilde bir hadise ge- leceğini hissetmiş miydiniz, neden? Yukarıda kısaca bahsettiğim gibi ben daha önce askeri okuldan atılıp mahke- ocak-şubat 2010 | ASDER 63

N O S TA L J İ lemelere rağmen takdirnameler aldım. İzinle mükâfatlandırıldım. Ayın perso- neli şeklinde ödüllendirildim. Hiç ceza almadım. Amirlerim kendisinde görememişti.) Bilemiyorum, Ne ile suçlandınız? arasında ümit ediyorum ki öyle olmasın. Çünkü Her ne kadar disiplinsizlik adıyla sevildiğimi çok kendisini seviyordum. Ayrılış tutanağını suçlansam da basına yansıyanlar doğ- iyi biliyorum. tebellüğ ettirirken Gemi İkinci Komutanı rultusunda sağır sultan da biliyordu ki Bunlar aldığım Dz. Kur. Bnb. Tuncer TİRBEN’in “benim disiplinsizliğin diğer adı İslam, ya da ne takdirnameler donanmada kalmam için Kuvvet Komu- olduğunu kendilerince de tarif edileme- ve mükâfat tanlığından gelen amirale çok direndiği- yen irtica idi. Evet inancımızdan dolayı izinlerinden ni” çocuklarının üzerine yemin ederek suçlandık. En azından ben böyle yo- belli oluyordu. anlatırken gözyaşlarını tutamadığını rumluyorum. Çünkü Kuvvet Komutanlığı Sadece makine gördüm. Özellikle benim ayrılışım tüm Emeklilik Şubesi’nde ayrılış işlemlerimi- bölümü değil personeli hayrete düşürdü ve hatta aynı zi yaparken şahsımla ilgili dosya içeri- gemi bünyesinde düşünceyi paylaşmadığım arkadaşların sindeki ilk kapakta “Fethullah GÜLEN’ci çalışmalarıyla da uygulamayı yapanlara karşı sesli is- olduğu tespit edilmiştir” ibaresi yazılı idi. takdir edilen yanlarını ve hatta “senin gibi birisini bu Hakkımızda bu şekilde istihbarat topla- övünmek meslekten atıyorlarsa mutlaka bir gün yan istihbarat teşkilatına üzülüyorum. anlamında değil bizi de atar bu adamlar” dediklerini duy- (Eğer gerçekten bu bilgileri profesyo- gerçek anlamda dum. Sevilmek güzel şeydi. Bu şekilde nel anlamda istihbarat elemanları top- itibar gören sayılı ayrılmam da beni mutlu etmişti doğru- ladılarsa.) Ülke güvenliği bu gibi masa personelden birisi su. Çünkü arkamdan “atıldığı iyi oldu” başında kendi ideolojik düşüncelerinin idim. Öyle ki içki diyen hiç kimse yoktu. Gördüm ki hepsi etkisinde kalarak yanlı bilgiler toplayan içmediğim halde üzüntülü ve ağlamaklı idiler. ve düzmece raporlar hazırlayan perso- dış limanlarda nele emanet edilmemeli. Bunu bir şekil- beraber Amirlerinizle aranızdaki diyalog de öğrenmiştim. Onun haricinde ne ile dolaştığımız nasıldı? suçlandığımı bilmiyorum. subaylar vardı. Amirlerim arasında sevildiğimi çok iyi Suçlanmış olduğunuz özellikler biliyorum. Bunlar aldığım takdirnameler gerçekten sizde var mı? ve mükâfat izinlerinden belli oluyor- du. Sadece makine bölümü değil gemi Resmi belgelerde geçen disiplin- bünyesinde çalışmalarıyla takdir edilen sizlik suçunu Tabii ki kabul etmiyorum. övünmek anlamında değil gerçek an- Eğer öyle bir suçlamayı hak etmiş ol- lamda itibar gören sayılı personelden saydım bana takdirler, mükâfatlar ve birisi idim. Öyle ki içki içmediğim halde hediyeler verilmezdi. Bu gibi belgeler dış limanlarda beraber dolaştığımız su- disiplinsizlik yapanlara veriliyorsa onu baylar vardı. bilemeyeceğim. Şayet sadece disiplin- sizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma Takdir ya da cezalarınız var mıy- işlemimiz yapıldıysa bunu öğrenmeleri dı? için sekiz yıl görev yapmama izin veril- mezdi. Disiplinsizlik yapmama sekiz yıl Sakıncalı personel olmama ve bana boyunca takdirler vererek destek olun- hissettirilmeden yapılan tüm gizli engel- mazdı. Demek ki Sayın Komutanların disiplinsizlikten anladıkları İslam, yeni ismiyle irtica ise kabul ediyorum. Çünkü eşim başörtü kullanıyor ve her ikimiz de mümkün olduğunca dini vecibelerimizi 64 ASDER | ocak-şubat 2010

N O S TA L J İ yerine getirmeye çalışıyoruz. Silahlı Kuvvetlere ilk nasbınızdan ettim. rütbeli olarak itibaren hiç sorun yaşadınız mı? İn- Bununla beraber rütbeli olarak ça- çalıştığım sekiz san haklarına aykırı herhangi bir mu- yıl boyunca hiçbir ameleye maruz kaldınız mı? lıştığım sekiz yıl boyunca hiçbir şekilde şekilde üstlerim üstlerim tarafından ne rahatsız edildim tarafından Askeri okuldan atılma işlemim baş- ne de cezalandırıldım. Üstelik son dere- ne rahatsız ladığı andan itibaren okul yıllarında ce sevildim. Takdir edildim, mükâfatlar edildim ne de inanılmaz bir baskıyla karşılaştım. Sık aldım, hediye mükâfatı almaya layık gö- cezalandırıldım. sık özel eşyalarım arandı. “Sağa bak- rüldüm. Burada tek çektiğim sıkıntı çok Üstelik son tın” savunma “sola baktın” savunma. çalışan bir personel olarak diğer perso- derece sevildim. “Gözünün üstünde kaşın var” savunma. nel gibi kanuni iznimi bile rahatlıkla kul- Takdir edildim, Deniz Astsubay Hazırlama Okulunda lanamıyordum. İş yapmayan personelin mükâfatlar bizlerden sorumlu olan Dz. Öyzb. Ni- izine çıkmak gibi bir sıkıntısı olmazken aldım, hediye zami TÜRKMEN’in birkaç arkadaşımın benim gibi çok çalışan personel rahatsız- mükâfatı almaya önünde “Ağzınla kuş tutsan seni bu lık yaşıyordu. Sanki izine ayrıldığımızda layık görüldüm. okuldan atacağım” dediğini hiç unu- gemide tüm işler duracak gemi harekât Burada tek tamam. O zamanki Öğrenci Amirimiz etmeyecek gibi düşünülüyordum. Yani çektiğim sıkıntı olan Dz. Kd. Bnb. Zeki BEKÇİ’nin okul- “meyve veren ağaç taşlanır” ya da “iyilik çok çalışan bir daki bulunuş görevi sanki beni okuldan yapma, yaptığın iyilikler görevin olarak personel olarak atmak idi. Neredeyse bunun için tüm geri döner” anlayışından her gönüllü diğer personel mesaisini harcıyordu. Ayrıca kendi is- yaptığım iş sanki asli görevim oluyordu. gibi kanuni iznimi teğimle okuldan ayrılmam için rahmetli Bütün bunlara rağmen şikâyet etmedim bile rahatlıkla babamı bile okula çağırıp “eğer kendi ve görevlerimi layıkıyla yerine getirdim. kullanamıyordum. isteğinizle alırsanız geleceği kararmaz Hatta hafta sonu iznimde dahi gemi ile yeni bir hayat kurar, yoksa biz atarsak ilgili işleri takip etmekten dolayı, aileme hayat boyu acısını çeker” şeklinde kor- ayırdığım zamandan çalıyordum. kutarak tehdit etti. Babam da “almak için imkânı olmadığını eğer devlet atacaksa Başınızdan geçen bu hadiseler atsın, devlete karşı boynum kıldan in- ruhsal durumunuzu nasıl etkiledi, cedir, devletimizin eli uzun, istediğini hiç psikolojik tedavi gördünüz mü? yapabilir, karşı gelemem, kabulümdür” demişti. Bu olaylardan sonra çok zor Nasrettin hocanın kendisine doktor da olsa okulu atılmadan bitirmiştim. Fa- çağırmak isteyenlere “bırakın doktoru kat diploma töreni provaları için okula bana benim gibi ağaçtan düşmüş biri- geldiğimde provaların ikinci gününde ni çağırın” ifadesinde olduğu gibi bizle- bana okulla ilişiğimin kesildiğini tebliğ rin sıkıntısını ve ruhi durumunu ancak ettiler. Hakkımı aramak için müracaat bizim gibiler bilir. Tabii ki ben de çok ettiğim mahkeme sonucu okuluma ge- etkilendim. Mesela öğrencilik yıllarım- ri döndüğümde Makine Astsubay Sınıf da bana devamlı savunmalarımı tebliğ Okulu Komutanı Dz. Yb. İlhan SOYSAL eden arkadaşım sadece görevini yerine tarafından sınıf Subayım Dz. Yzb Yusuf getiriyor olmasına rağmen o arkadaşı ÇEŞME ve o dönem bizlerden sorumlu sınıf Astsubaylarım defalarca atılmam konusunda tekrar emir alındığı için uyarıldılar. Okul komutanının baskısına rağmen ceza almaksızın branşımı birin- cilikle bitirdim ve görev yapacağım ilk birliğimi kendim belirleme hakkını elde ocak-şubat 2010 | ASDER 65

N O S TA L J İ Asker ocağına görmemek için köşe bucak kaçardım ki, kırgınım. Başımdan geçenlerin zerresi- peygamber ocağı beni görürse yine savunma tebliğ ede- ne ortak olan tüm insanlara hakkımı he- cek diye. Ve bu arkadaşa yıllarca ko- lal etmiyorum. Onlarla gerçek âlemde gözüyle bakan mutanların ajanı gözüyle, ispiyoncusu hesap gününde hesaplaşacağız. Hoş bir milletin gözüyle bakmışımdır. Psikolojik olarak bir dilek değil ama onların da bizim ya- yaşadıklarımın hala bende izi var ama şadıklarımızı hatta fazlasını bu dünya- evlatlarıyız. Böyle tedavi görmedim. Hep içime attım. Eşim da yaşamalarına olan isteğim sınırsız- bir şeyin olacağı dahi içimde kopan fırtınaları bilmemek- dır ve daimidir, ölümsüzdür. tedir. Ona ve yakınlarıma karşı olan dik aklımızın ucundan duruşumu asla bozmadım. Şuna da Rabbim dilerse ve yetkililer de sebep geçmezdi. inanıyorum ki bu içe atmalarım bir gün olursa çağırılmama, kırgın olmadığım beni bir anda olduğum yaştan çok daha mesleğime Tabii ki seve seve dönerim. Geçmezdiyi bırak fazla yaşlandıracak. Burada tek tesel- İstemeyerek de olsa emirler gereği gö- biz düşüncesini lim inancım. Mutlaka Rabb’imin bir bildi- revini yapan samimi olduklarına inan- bile aklımıza ği vardır. Asla sorgulamasını yapmam. dığım amirlerim için kötü bir düşüncem Teslimiyetim sonsuzdur. yok ve onlar için aynı sevgiyi besliyo- sokmazdık. Asker rum. bir milletin asker Eş ve çocuklarınız ile birinci dere- ce yakınlarınız ne şekilde etkilendi? Fakat bulundukları makamı art niyet- çocuklarıyız. leri için kullanarak canlar yakan, yuva- Bu mesleğe Onlar da çok etkilendiler. Benim yap- lar yıkan, gözyaşları akıtan komutanlar girmek için tığım gibi onlar da içlerinde kopan fırtı- için kalbimde en ufak bir sevgi olmadığı başka sevdalar naları asla dışa vuramadılar. Birbirimizi gibi hakkımı iki dünyada da helal etme- belirtmeye gerek kandırıp durduk. Rabb’im hayırlısını na- diğimi haykırıyorum. yok. Yaşadığım sip etsin diyerek kendimizi teselli ettik. bunca olaydan Oğlumun dört yaşındayken Askeri loj- Bugün gerçekçi bir bakışla değer- sonra askerliğe manların önünden geçerken salıncak- lendirdiğinizde size haksızlık yapıldı- değil, sadece ları görüp de “baba, annem yanımızda ğını düşünüyor musunuz? kendilerine yok, ikimizin de başı açık içeri girip bi- yetki verilmiş raz salla beni” dediğinde ölmeyi nasıl Üstünde tartışılmayacak kadar hak- komutanlara istediğimi anlatamam. sızlık yapılmıştır. Hiçbir geçerli gerek- çesi yoktur. Bunun adı zulümdür. Bunun kırgınım. Bu mesleğe girerken başınıza adı, bunun adı yoktur. İçinde Allah kor- böyle bir hadise geleceği hiç aklınıza kusu olmayanlardan korkulur. Onlar için geldi mi, ya da hangi duygularla bu her türlü kötülük yaşam kaynaklarıdır. mesleği tercih ettiniz, ne umdunuz, Ben ve benim gibi arkadaşlarım bu kö- ne buldunuz? Tüm olaylardan sonra tülüklerden nasiplerini almışlardır. Hiç- mesleğinize, amirlerinize bakış açı- bir haklılıkları yoktur. Atılışımın yedinci nız değişti mi, ya da çağırsalar döner yılına girdiğim şu günlerde ne ben ne misiniz? de benim gibi komutanlarının ideolojik fikirlerinin kurbanı olan diğer mağdur Asker ocağına peygamber ocağı kardeşlerimiz asla devlete yönelik hiçbir gözüyle bakan bir milletin evlatlarıyız. faaliyetin içinde bulunmamış ve polisiye Böyle bir şeyin olacağı aklımızın ucun- olaya karışmamışlardır. Vatanseverlik dan geçmezdi. Geçmezdiyi bırak biz sadece bizleri mağdur eden komutanla- düşüncesini bile aklımıza sokmazdık. rın tekelinde değildir. Vatansever oluşu- Asker bir milletin asker çocuklarıyız. muzun en bariz örneği bizlerin de birer Bu mesleğe girmek için başka sevdalar APO olmadığından belli olmuyor mu? belirtmeye gerek yok. Yaşadığım bunca Her inancını yaşamaya çalışan vatan olaydan sonra askerliğe değil, sadece haini olmuş olsaydı vatansever bu ko- kendilerine yetki verilmiş komutanlara mutanlarımız bırakın ülkemizdeki ha- pishaneleri, diğer ülke hapishanelerini 66 ASDER | ocak-şubat 2010

N O S TA L J İ de kiralamak zorunda kalırlardı bizim hine açılmış binlerce davanın sonuçla- Emekli edildik- gibileri içeri atmak için. Onlar da çok iyi rına baktığınızda bunu fark edersiniz. ten sonra sadece biliyorlar ki en şüphesiz vatanseverler PKK, KÜRT, SOL GÖRÜŞ içerikli da- resmi olarak va- bizleriz. Fakat kendilerine milletçe varil- valarda Türkiye Cumhuriyeti kaybet- tandaşlıktan çı- miş makamı ideolojileri için kullanmak- miştir. Çünkü bu davalar onların ek- karılmadık. Onun tadırlar. Yargılamaya cesaret edeme- meğine yağ sürmektedir. Başörtüsü ve haricinde hiç ya- mektedirler. Çünkü suçladıkları hiçbir YAŞ’zedelerin yaptığı müracaatlar da şama hakkı ta- unsur bizlerde mevcut değildir. Türkiye lehine sonuçlanmıştır. Neden? nınmadı. Öyle ki Çünkü ortak düşmanın adı belli: İSLAM. yaşantımın geri Amirleriniz sizi niçin korumadı? Bunun üzerine başka yorum yapmaya kalanını demokra- Biraz argo kaçacak ama bu da bir gerek yok. sinin had safhada atasözü “kelin ilacı olsa kendi başına olduğuna inandı- sürer”. Komutanlarım bizleri korumaya Emekli edildikten sonra ne yaptı- ğım Hollanda’da kalktıklarında bizlerin başına gelecek- nız, aile, akraba, vb. çevrenizde nasıl geçirmek için İs- leri kendilerinin de yaşayacaklarını çok karşılandınız? tanbul Başkon- iyi bildikleri için istemeyerek de olsa bu solosluğu’na bile iğrençliğe ortak olmuşlardır. Bu gibi iyi Emekli edildikten sonra sadece res- müracaat ettim. niyetli amirlerimle görülecek hiçbir he- mi olarak vatandaşlıktan çıkarılmadık. Bırakın bizleri ço- sabım yok. Fakat bizim yokluğumuz Onun haricinde hiç yaşama hakkı tanın- cuklarımızın bile yaşam kaynakları olan komutanlar ve madı. Öyle ki yaşantımın geri kalanını geleceği şüphe- yetkililer için bir hesap günümüz olacak. demokrasinin had safhada olduğuna li oldu. İnancım gereği geçici olarak gördüğüm inandığım Hollanda’da geçirmek için bu dünyada onlara beddua etmekten İstanbul Başkonsolosluğu’na bile müra- başka elimden bir şey gelmiyor. Hoş caat ettim. Bırakın bizleri çocuklarımızın değil, hak değil ama yine de beddua bile geleceği şüpheli oldu. Allah onların ediyorum. Rabbim affetsin beni. Onlarla da yani çocuklarımızın da önündeki sonsuz yaşamda, gerçek dünyada he- yaşamlarında çıkacak olumsuzluklar- saplaşacağız. da yardımcısı olsun. Ateş düştüğü ye- ri yakar. Yakınların anlık üzülür, sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi- yaşamlarına hiçbir şey olmamış gibi de- ne başvurdunuz mu, sonuç ne oldu, vam ederler. Oysa kendin, eşin ve ço- neden? cukların yaşamlarının sonuna kadar bu zorluklarla biçare yaşayıp gideceklerdir. Başvurdum. İstemeyerek de olsa Çünkü mevcut sistem bunu öngörüyor. İslam düşmanı olan, içlerindeki haçlı Bu sistem değişmedikçe gerçek adalet, zihniyeti sönmemiş olan haçlı mahke- demokrasi, sosyal hukuk işlemedikçe mesine başvurdum. Sonuç olumsuz. bu zulüm de devam edecektir. Görüşülmeye bile gerek görülmedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çifte Şu anki durumunuz nedir ailenizin standart uygulamaktadır. Türkiye aley- geçimini karşılayabiliyor musunuz? ocak-şubat 2010 | ASDER 67

N O S TA L J İ İşte tek dayanağımız olan ailemi- Yüksek Askeri Şura Kararları hak- zin, yaşamlarının devamını sağlamak kındaki düşünceleriniz? için gayretlerimizi sarf ediyoruz. Bunun karşılığında Rabbimin dilediği kadar Görünüşte yasal bir çerçeve içerisin- olan rızkımızı kazanıyoruz. Aç değiliz de görünen, fakat gayri kanuni uygula- açık değiliz. Lüks içerisinde olmasak maları olan, ocaklar söndüren, yuvalar da sefalet içinde de değiliz. Sonuçta yıkan, canlar alan, gözyaşları akıtan bir hayat devam ediyor. Ama kalbi kırık bir kurum olduğunu düşünmekteyim. yaşam. Ayrılışımın beni sevindiren iki kısmı var. Biri mesleğimiz gereği geç- Okuyucularımıza vermek istediği- mişte koca bir yılın yaklaşık dokuz ayını niz son mesajınız nedir? evden uzakta geçirmiş biri olarak, artık yılın neredeyse tamamını ailemle bir- Meşhur bir slogan var. “Susma likte geçirebiliyorum artık. Bir diğeri de sustukça sıra sana da gelecek”. Oku- korkuyla değil de huzur içerisinde na- yanların ideolojik düşünceleri nedir maz kılabilmemdir. Sanırım bu acı ve bilmiyorum ama insanlarımız kendi sıkıntıların hepsini unutturuyor. düşüncelerinde olmasa da zulüm gö- renlerin hakkını aramadıkları, demok- Emekli olduktan sonra amirleri- ratik tepkilerini göstermedikçe, mağdur nizle hiç karşılaştınız mı, nasıl oldu? edilenleri savunmadıkları sürece bir gün bu uygulamalardan nasibini onlar Hayır karşılaşmadım. Karşılaşmak da alacaklardır. Bundan hiç şüpheleri da istemem. Ama içinde insani nitelik- olmasın. Gelecekte ağlamak istemi- ler taşıyan çalıştığım amirlerimi bunun yorlarsa şu anda her kime yapılıyorsa dışında tutuyorum. o haksızlığın karşısına çıkıp bertaraf etsinler. Yoksa yarın bu röportajı ken- Sizin emekli edilmenizde etkisi dileriyle yaparlar. Yaşanacak bir dünya, olan herkese neler söylemek istersi- yaşanılacak bir Türkiye, tercih edilen bir niz? Türkiye, konuşulan bir Türkiye için ves- selam. İyilik düşünmemi beklemesinler. Kö- tülüğümü de beklemesinler. Yüzlerini Saygılar sunarım. şeytan görsün. Şeytanla birlikte olmaya Meşhur bir slogan devam etsinler. Onların hidayete erme- var. “Susma leri için temennim olmayacak. sustukça sıra sana da gelecek”. Okuyanların ideolojik düşünceleri nedir bilmiyorum ama insanlarımız kendi düşüncelerinde olmasa da zulüm görenlerin hakkını aramadıkları, demokratik tepkilerini göstermedikçe, mağdur edilenleri savunmadıkları sürece bir gün bu uygulamalardan nasibini onlar da alacaklardır. 68 ASDER | ocak-şubat 2010

BASINDAN l Yoksa Bende Asker Otur bunu yazsana. Savaş gemisinin Takıntısı mı Var? Veyahut Oral Çalışlar var. güvertesinde, Hasan Cemal Bazı ‘muhbir vatandaşlar’ın suç du- topların altında, 20 Aralık 2009, milliyet.com.tr yurusuyla hakkında başlatılan soruştur- Başbuğ Paşa’yı Başbuğ Paşa, kuvvet komutanları... ma nedeniyle geçen gün gidip savcılığa o kendine has Sırtlarında savaş üniformaları... Bir sa- ifade verdi. biraz da sinirli vaş gemisinin güvertesinde, topların al- Evet, yazacak çok şey var. başöğretmen tında sıralanmışlar. Ama galiba sende de asker takıntısı edasıyla Başbuğ Paşa konuşuyor. var. Kaç gündür yazmamak için diren- konuşurken Yüz hatları çok gergin. din ama sonunda yapamadın işte. gördükçe, itiraf Hepimize neyi nasıl yapmamız ge- Haklısın. edeyim, vücut rektiğini söylüyor, adeta işaret parmağı- Genelkurmay Başkanı... kimyam gitgide nı gözümüzün içine sokarak... İlker Başbuğ Paşa... bozuluyor. Her şeyi de biliyor. Yanında kuvvet komutanları... Yoksa bende asker takıntısı mı Hepsinin sırtında savaş üniformaları, var?.. İlker Başbuğ Paşa’yı Oruç Reis bir savaş gemisinin güvertesine çıkmış- Firkateyni’nde gördüğüm günden beri lar, topların altına dizilmişler, gözlerimi- avucum kaşınıyor. Kaç gündür de dire- zin içine baka baka neyi, nasıl yapma- niyorum. Hadi bu seferlik pas geçeyim mız gerektiğini bize söylüyorlar. dedim. Biz nasıl yazacağız? Ama olmuyor işte. Gazeteci milleti nelere dikkat ede- Oysa yazacak o kadar çok şey var cek? ki. Medya nasıl davranacak? Örneğin İklim Zirvesi. Savcılar ne yapacak? Kopenhag’da fiyaskoyla biten zirvey- Yargının askerle işbirliği nasıl ola- le ilgili tek satır yazmış değilim. cak? Gerçekten ayıp. Edepli akademisyen ne demek? Her şey Ömer Madra’nın sırtında. Siyasetçi ne yapmalı? Kaç zamandır Kopenhag’da, küresel Savaş gemisinin güvertesinde, top- ısınmanın insanlık açısından önemini ların altında, Başbuğ Paşa’yı o kendine anlatmaya çalışıyor. Biz de Ömer’e ku- has biraz da sinirli başöğretmen edasıy- lak verip geçiyoruz. la konuşurken gördükçe, itiraf edeyim, Yazık ki ne yazık! vücut kimyam gitgide bozuluyor. Bırak Başbuğ Paşa’yı, hiç olmazsa Benim neyi nasıl yazacağıma karı- bir pazar günü iklim zirvesini yaz, Baş- şabiliyor. Savcılara askerle nasıl işbirliği kan Obama’nın tutumunu eleştir. yapmaları gerektiğini söylüyor. Akade- Sonra Can Dündar var. misyenlere, siyasetçilere sallıyor vs... Mustafa belgeselinden dolayı hak- Hangi yetkiyle?.. kında dava açılması gündemde. Nereden alıyor bu gücü?.. Omuzun- Bunu yazmadan olur mu? daki yıldızlardan mı, elindeki silahından Belgesel nedeniyle zaten acımasız- mı, altında durduğu toplardan mı?.. ca çarmıha gerilmiş olan Can Dündar, Bunların hiç biri kendisine böyle bir “Atatürk’ün hatırasına hakaret”ten 7.5 hakkı veremez. Benim ne yazmam ge- yıla kadar hapis istemiyle yargılanabi- rektiğine karışamaz. Savcılara talimat lecek. veremez. Siyasetçileri suçlayamaz. Olacak şey mi? Akademik dünyaya karışamaz. Medya- Demokrasi eğer özgürlükler düze- ya nizam vermeye kalkışamaz. niyse, böyle bir dava, böyle bir zihniyet, Bunların hiç birini yapamaz. demokrasiye ölümcül bir darbedir. Askerin siyasetle işi yoktur. ocak-şubat 2010 | ASDER 69

BASINDAN Genelkurmay Başbuğ Paşa siyaset yapıyor. layacağım” anlamına mı geliyor yoksa Başkanı herhalde Yani suç işliyor. “cuntalarıma dokundurmam” anlamına Kaçıncı defadır yapıyor bunu. Ve mı? bu “planla” ilgili asıl askeri yıpratmak, Türk Silahlı bir şey söylemek Kuvvetleri’ni yıpratmak budur. Pek “yakalamaya” hevesli bir hal yok Başbuğ Paşa’nın bize ne yapaca- konuşmalarında, savcıları, medyayı istiyor ama ğımızı anlatmak yerine, başında bu- “geri çekilmeye” zorladığına göre “cun- nedense açık lunduğu kendi kurumunun içine dönüp taya” yer açmaya çalışıyor gibi gözükü- konuşamıyor, onu adam etmesi, bazı açılardan temiz- yor. lemesi gerekir. Silahlı Kuvvetleri, dev- tehditleri, let içinde devlet konumundan kurtarıp Başbuğ, “orduya karşı psikolojik sa- ona buna akıl demokrasilerde olması gereken yere vaş” yürütüldüğünü söylüyor ama ba- öğretmeleri çok oturtmaya çalışması gerekir. na kalırsa esas Genelkurmay Başkanı net de “cunta Bunları yazınca rahatladım. kendi halkına karşı “psikolojik savaş” konusundaki” Bende ‘asker takıntısı’ yok, biliyo- yürütüyor. rum, bende demokrasi takıntısı var. tavrı pek bir Taraf’ın manşeti güzeldi: Bize açıklaması gereken, bu cunta- muğlak. “Paşa, sen bize Kafes’i anlat!” lar konusunda ordunun ne yapacağı. İyi pazarlar! Ne diyorsun paşa? Bir genelkurmay başkanının görevi l Kafes Mesajları… de bu zaten. Ahmet Altan 18 Aralık 2009, taraf.com.tr Medyanın ne yazacağı, savcıların Orgeneral İlker Başbuğ bir gemiye ne yapacağı onu hiç ilgilendirmez, onu çıkıp gene tehditler savurmuş. ilgilendiren, yönettiği ordunun içinden Herkesi susturmak istiyor. çıkan cuntalarla, darbe planları. Savcılara müdahale ediyor. Medyaya karışıyor. Nedense oralara dokunmuyor. Bu arada, bu konuşmayı Deniz O net konuşmuyor ama biz net ko- Kuvvetleri’ne ait bir gemide yapması- nuşabiliriz. nın “özel bir anlamı” olduğunu söyleyip, Bu cuntaları yakalayacak mısın yok- “herhalde herkes açıkça ne demek iste- sa bu cuntaları koruyacak mısın? diğimi anlamaktadır” demiş. Darbe planlarını yapanları yakalaya- “Herkesi” bilmem ama ben anlama- cak mısın yoksa bu planları yapanları dım. koruyacak mısın? Deniz Kuvvetleri’ndeki bir cuntanın Niye bu konuda açıkça konuşmuyor- hazırladığı Kafes Planı çıktı geçenlerde sun? ortaya. Cuntalar konusuna değinmekten se- Genelkurmay Başkanı herhalde bu ni alıkoyan ne? “planla” ilgili bir şey söylemek istiyor Başbuğ, “Terör olaylarını Türk Silahlı ama nedense açık konuşamıyor, tehdit- Kuvvetleri ile ilişkilendirmeyi, PKK des- leri, ona buna akıl öğretmeleri çok net tekleyicileri, PKK sempatizanları yapa- de “cunta konusundaki” tavrı pek bir bilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri ve bu muğlak. amaca yönelik imalı konuşmaları siya- Ne diyorsun paşa? siler, akademisyenler ve medya men- Gemiye çıkmak, “bu cuntayı yaka- supları yapamaz, yapmamalıdır. Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan biri, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bizle- re canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesi konusudur,” diyor. Söylediği konu anladığım kadarıyla “33 asker” konusu. 70 ASDER | ocak-şubat 2010

BASINDAN Üç yüz PKK’lının bölgede dolaştığı- “barışın” tam kapısına geldiğimiz sırada na dair istihbarat raporları bulunduğu oldu. halde silahsız askerleri korumasız bir şekilde yola çıkarmanın anlamını anlat- “Tokat’a PKK militanlarının geldiğini sın bize o zaman. askerî istihbarat niye öğrenemedi, öğ- rendiyse niye engellemedi” diye sormak Niye o çocukları korumasız olarak da, PKK’ya “bu eylemi şimdi niye yap- bindirdiniz otobüslere? tın” diye sormak da bu ülkede yaşayan Türklerle Kürtlerin hakkı. Neden o çocukları o otobüslere bin- meye zorladınız? Bu soruları sormayan, sorulmasın- dan hoşlanmayan Türklerle Kürtler ol- Etrafta PKK’lılar olduğu bilindiği hal- duğunu biliyorum. de neden gerekli önlemleri almadınız? Ama bu sorular sorulmadığı için ya- Emirlere göre o çocukların uçaklarla şandı birçok acı. gönderilmesi gerekiyordu, neden kendi emirlerinize uymadınız? Elinde silahı olanın, “beni sorgulaya- mazsın” dediği, sorgulayanı tehdit ettiği Neden o çocuklara silahlı eskort ver- bir ülke burası ama artık bu soruları so- mediniz? ranların sayısı onların engelleyemeye- ceği kadar arttı. Neden askerî mahkemelerinizden bu “ihmalde” rolü gözüken kimse hak- Başbuğ kendi insanlarını tehdit et- kında bir karar çıkmadı? mekten vazgeçsin de bu soruların ce- vabını versin. Tam hükümetin af ilan edeceği gü- nün öncesinde yaşanan bu olaydan ne- Onun asıl işi bu soruları cevaplandır- den şüphelenmeyeceğiz? mak çünkü. 33 askerin öldürülmesi Türkiye’nin 33 askerin son on altı yılını etkiledi, barışı engel- öldürülmesi ledi, “PKK’lılar öldürdü” demek hiçbir Türkiye’nin son on şeyi açıklamıyor, siz niye onları ölüme altı yılını etkiledi, attınız? barışı engelledi, “PKK’lılar Bu 33 askerin ölümüyle ilgili bir açık- öldürdü” demek lama yapma zorunda hissetmiyor mu- hiçbir şeyi sunuz kendinizi? açıklamıyor, siz niye onları ölüme “Terörle Silahlı Kuvvetler’i ilişkilen- attınız? dirmeyi sadece PKK’lılar ve PKK sem- patizanları yapabilirmiş” Başbuğ’a göre, PKK’lılardan gelen tehdit mektupları bizi pek “PKK sempatizanı gibi görmedikle- rini” ortaya koyuyor, şimdi PKK’lı değiliz diye bu 33 askerin hesabını soramaya- cak mıyız? TSK’ya “niye o çocukları korumasız gönderdiniz” diye, PKK’ya da “tam ba- rıştan bir gün önce üstelik de ateşkes varken neden o askerleri öldürdünüz” diye sormak bu ülkede barışı isteyen herkesin hakkı. İki örgütün de bu sorudan nefret etti- ğini gelen mektuplardan biliyorum. 1993’te 33 asker olayını, 2009’da Reşadiye baskınını yaşadık, ikisi de ocak-şubat 2010 | ASDER 71

Çocukları Terbiye Hakkı Adalete Başvurma Hakkı Hayat Hakkı Eşitlik Hakkı Azınlık Hakları Sığınma Hakkı Özgürlük Hakkı Aile Kurma Hakkı Çalışanların Hakları Seyahat, İkamet Özgürlüğü ve Hakkı Otoritenin Zulmünden Korunma Hakkı İşkenceden Korunma Hakkı İktisadi Haklar Din Özgürlüğü Mülkiyet Hakkı ve Korunması Fikir, İnanç Özgürlüğü Hakkı Irz ve Namusu Koruma Hakkı Ferdin Sırlarını Koruma Hakkı Zaruri İhtiyaçları Elde Etme Hakkı Kamu Hizmetlerine Katılma Hakkı Fikir Açıklama Hakkı Adil Yargılanma Hakkı ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook