Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore KÜLTÜR MAYASI 1

KÜLTÜR MAYASI 1

Published by Ecmen ERDEM, 2014-11-05 02:12:14

Description: KÜLTÜR MAYASI 1

Search

Read the Text Version

MERHABAİÇİNDEKİLER 01MERHABA/İÇİNDEKİLER giriş1 İçindekiler2 Editörden3 Prof. Dr. Ziya Selçuk4 Yeniye Başlarken gelişme 8-9 Hababam Sınıfı 22 Geçmişin Aynaları6 Kültür Bahçemiz10 Genç Kalemimizin Seçtikleri12 İki Şiir Bir Resim20 En Son...23 Küçük Ressamlarımız26 Mürekkep Damlası35 Bil bakalım kim?36 Bedenin Sujeye Dönüşü Ya da Yarının Bugün Oluşu38 Nasıl Bir Birey40 Arkadaşlık42 En İyi Arkadaşım44 Sağlığımız46 Spor48 Müzik50 Bilim ve Teknoloji sonuç 58 ÖMAL (Çorbadaki56 Bilgimiz Olsun Tuzumuz)64 Sinema ve Tiyatro66 Serbest Yaratı68 Hazır Cevap Ünlüler69 Bul Bakalım72 Bir Resim Bir Tebessüm

EDİTÖRDENYazarak BüyümekBir başlangıcın ötesinde, Söz yetmedi, yazıya döktü paylaşan tüm öğrencilerimizsarıp sarmaladığımız tüm benliğini. Yazdıkça ve öğretmenlerimize içtenbirlikteliğimizin dışa vurumu çoğaldı, taştı ve deryaları aştı. teşekkürlerimi sunuyorum.olarak çıkıyoruz karşınıza. Mevlana’nın da belirttiği gibi: Bizler bir adım atarak, tüketilenSayfalarımız, özverili “İnsan, dilinin altında gizliydi.” ve her geçen gün küçülen buemeklerin ışığında parlıyorken Bu gizemi ortaya çıkarmak ise dünyada, yazarak üretmeyidergimize ismini verdik: ‘Kültür yazmakla gerçekleşti. Hayatın ve büyümeyi seçtik. YepyeniMayası’ bu bileşimin adıydı. her anı, küçük kıvılcımlarımın sayfalarda tekrar buluşmakDüşüncelerimizin seslere, parlamasını sağlamaya dileğiyle, esenlikle kalın.seslerimizin sözcüklere, yetecek kadar değerliydi vesözcüklerimizin cümlelere bir kıvılcım da biz yakarak bu Ceyhun Çifcidöküldüğü ve fikirlerimizin değeri önce kendimize, sonrahayallerle örüldüğü bir yaratı çevremize hatırlatmak istedik. Türk Dili ve Edebiyatıortaya çıktı. Kalbimizden bize, Bu derginin Öğretmenibizden size bir köprü kuruldu. oluşturulmasında büyükİnsanoğlu doğdu, emeği olan, birikim vedüşündü, konuştu ve paylaştı. özgünlüklerini bizimle

MERHABAGİRİŞ 03OKULUMUZUN KURUCUSU PROF. DR. ZİYA SELÇUK’LA YAPILAN ‘’MAYA’NIN BUGÜNÜ VEYARINI’’ SÖYLEŞİSİ: Erdem Çetin, Doğa Çelik, Artun Kaya–– Bir rüyayı gerçekleştirmenin 12. yılındasınız. Maya’nın üniversiteye hazırlık olarak görülüyor. ‘‘Üniversite en beğendiğiniz ve sizi mutlu eden yönü nedir? için diploma gerekiyor, diploma için de liseye gitmek Prof. Dr. Ziya Selçuk: Hani bir söz vardır. ‘‘Göz gerekiyor ve diploma olmazsa liseye gitmek o kadar da gerekmez.’’ gibi bir düşünce var ve bu düşünce bizi birazkendini görmez.’’derler. Biz kendimizi göremiyoruz ama yoruyor. Bu düşünceden uzak durulması gerektiğindenbaşkalarından aldığımız izlenimleri dikkate alarak biz de lise, öğrencilerin kimliklerini kazandıkları, kişiliklerinine çok katı, disiplinli bir okuluz ne de aşırı gevşek her zenginleştirdikleri, spor ve sanatla beden ve ruhlarışeyin birbirine karıştığı bir okuluz. Bu anlamda belki arasında dengeyi yakaladıkları, kendini ve yaşadığı ülkehalk dilinde ‘‘tatlı-sert’‘diyebileceğimiz bir yaklaşımımız insanını tanımak adına çeşitli fırsatların sağlandığı bir yervar ve öğrenciler, öğretmenler ve çalışanlar arasında olarak görülmelidir. Liseyi bir kişilik gelişim yeri olaraksevgiye dayalı bir ilişkiyi destekliyor diye düşünüyorum. görmemi gerektiğini düşünüyoruz.Ayrıca Maya’dan çeşitli projeler çıkıyor olması ve bu –– ÖMAL’ı farklı kılan ve özgünleştiren neler var sorusunuprojelerin diğer okullar tarafından istenmesi gurur vericibir şey. Birçok okula bu anlamda katkı da sağlıyoruz. düşündüğünüzde ne söyleyebilirsiniz?Maya’nın gönüllülük çalışmalarının da çok fazla olması Prof. Dr. Ziya Selçuk: Maya ile ilgili farklılık ya dahoşuma gidiyor. Biz devlet okullarında ve diğer okullarda özgünlük dediğimizde öğrencilerimizi tek değil de çokda çalışmalar yaparak o okulların da gelişmesi için yönlü olarak yetiştirme konusundaki kararlılığımız baştaçabalıyoruz. Bu da mutluluk verici bir durum oluyor. geliyor. Burada bir okuldan çok bir aile ortamında gibiBiraz informal tarafı da var Maya’nın. Okullarda kot gençlerimize karşılıklı saygı duyarak onları bir yetişkingiyilmesinden tutun da ortamın sıcaklığına bağlı olarak bu gibi hayata hazırlayıp iletişim kurmalarını ve kimlikinformal yapının iş disiplinini önemseyerek gençlerimizin oluşturmalarını gerçekten önemsiyoruz. Bu şundan dolayıiçlerinden gelen bir güçle doğru olanı yapmaya çalışması önemli: Bir kişi akademik olarak çok başarılı olsa da kimliğimutluluk verici bir şey. Bu sebeple her geçen gün Maya ve kişiliği konusunda olgunlaşma yoksa onun işinde veolarak büyümeye devam ediyoruz. Yeni yerleşkemiz de bu hayatında başarılı olması çok zor. Zekâ ya da akademikbüyümenin bir parçası. başarı tek başına hayat başarısı olarak yetmiyor. Maya–– Yeni yerleşkemiz demişken yerleşkemizin yapım diyor ki: ‘‘Biz öğrencilerimizi sadece akademik yönüyle başarılı gençler olarak değil, aynı zamanda 21.yüzyıla çalışmaları nasıl gidiyor? da hazır gençler olmaları için sanatla çok derin ilişkiler Prof. Dr. Ziya Selçuk: Binanın temel iskeleti bitmiş kurmak, sporun kültür tarafıyla da çok fazla ilgilenmekdurumda. Ancak Ankara’daki kış şartlarından dolayı kaba ve bir şekilde hayata daha iyi hazırlanmak noktasındainşaatta yavaşlamalar var. Ancak zaten bunların hepsi bir kararlılığa sahibiz. Bu yüzden soru çözmek içinplan dâhilindeydi. Şuan mekanik çalışmaları yapmaya yeterince vakit bulduğumuzda geriye kalan vakitlerde bubaşladık. Önümüzdeki sene 2014-2015 eğitim-öğretim eksiklerimizi de tamamlamaya ve diğer okullardan farklıyılında yerleşkemizin açılmaması için hiçbir sebep yok. kalmaya çalışıyoruz. Aslında bizim çok farklılaşma gibi–– Yeni yerleşkemizde bizi bekleyen sürprizler var mı? bir isteğimiz de yok çünkü farklılaşma isteği işin doğasını Prof. Dr. Ziya Selçuk: Bildiğimiz tarzdaki okullara da bozabilir. ‘‘Farklılaşacağız’’ derken hizayı kaybetmekçok benzemiyor. Girişinden tutun da koridor tasarımları, de söz konusu olabilir. Bunun için bizim esasımızbilgi merkezi, yemekhanesine kadar hemen her biri çocuklarımızın hayatta başarılı olması için sondan başaöğrenci odaklı yapılardan oluşan bir yerleşke planladık. doğru gelerek bugün bir şeyler yapmak ve ondan bir takımÖğrencilere hem bireysel, hem grup olarak çalışabilecekleri çıktılar beklemek yerine en sonunda ulaşmak istediğimizçalışma alanlarının sağlanması ve öğrencilerin spor-sanat tabloya yönelik çabalarımızı göstermektir.benzeri çalışmalarını çeşitli atölyelerde yapabilmesi için –– Son olarak bugüne ve yarına dair biz gençleredüzenlenen alanlar, daha geniş bir bahçe ile çevrelenmiş, tavsiyeleriniz nelerdir?daha teknolojik bir okul olması gibi farklılıklar söylenebilir. Prof. Dr. Ziya Selçuk: Yaşlanmış olmak tavsiye–– Neden Özel Maya Anadolu Lisesi; neden bir lise hayal verme hakkını barındırmıyor aslında çünkü yaşlanmış edildi? olmak kişinin emek harcayarak ya da belirli bir çabayı Prof. Dr. Ziya Selçuk: Aslında Maya’nın kendisi göstererek elde ettiği bir şey değil. Ama geçmiş yaşantılar,tamamıyla bir hayaldi. Çünkü hiç böyle bir fikir yokken doğru ve yanlışlarla dolu olan hatıralar neyin doğru vebütünsel olarak birdenbire ortaya çıktı. Burada önemli olan yanlış olduğunu belirlemekte bir izlenim sahibi olmayışuydu: Biz eğitimle ve çocuklarla ilgilenirken yapılan işlerin kolaylaştırıyor. Benim çocuklarımıza, gençlerimize,daha iyi yapılması konusunda bir beklentiye sahiptik. Bir öğrencilerime en büyük tavsiyem özgeçmişleriyleekip olarak da çeşitli çalışmalarda yer alıyorduk. Sonra ilgilenmelerinin yanı sıra öz gelecekleriyle de ilgilenmeleri.birdenbire kendi okulumuzu kurma fikri ortaya çıktı. Yani benim özgeçmişimde şu da olsun, bu da olsun gibiAslında ilk başta liseyle birlikte kurabilirdik ancak yavaş geçmişe dönük bir uygulama yerine geleceğe dönük biryavaş, daha iyi bir eğitim vermek için öğrenerek kendimizi bakış açısının daha faydalı olacağını düşünüyorum. Ancakhazırladık. Lisenin kurulması zorlu bir süreçti. Çeşitli bugün ve yarını düşündüğümüzde bugün için doğruyerlerden gelen sorular ve talepler sonucu lisemizi kurduk. olan şeyler yarın için yanlış olabiliyor. Bu nedenle verilen–– Lisemiz için en büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek kararlar ve yapılan çalışmaların gelecekte de doğruluğunu istediğiniz projeleriniz nelerdir? koruyabilecek olmasına dikkat etmeliyiz. Prof. Dr. Ziya Selçuk: Bizim lise ile ilgili birçokendişemiz vardı aslında çünkü lise Türkiye’de biraz

MERHABAGİRİŞ04Özel Maya Anadolu Lisesi;oİlkku ylıulmıuzunYAZAN: İrem Çinkaya ÖMAL Okul Meclisi Başkanı İlk sayımız, İlk heyecanımız, Saygıdeğer okuyucularımız, bu yıl lisemizin ilk İlk yazılarımız ve İlk yılı ve bizler de ilk mezunları olacak öğrencileriyiz. duygularımız… Yaptığımız etkinlikler ve derslerimizde gösterdiğimiz başarılar ben ve tüm arkadaşlarıma örnek olacakYENİYE BAŞLARKEN niteliktedir. Okulumuzda ilkleri yaşıyoruz ve önemli ilklerden birisi de; ‘Kültür Mayası’ yani okul dergimiz. Dergimizi, yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın en güzel ve samimi cevabı olarak görüyorum. Birliğimizin ve emeğimizin bir sembolü oldu dergimiz. Okuyucuların hoşuna gideceğini umuyorum. Okulumuz birçok sosyal etkinlikte bulunmamızı ve beceriler kazanmamızı hedeflediği gibi, bizlerin bu uzun yolda gerek akademik gerekse kültürel anlamda gelişmesine öncülük ediyor. Maya Ailesi olarak yürüdüğümüz bu yolda zorlukları ve engelleri aşacağımıza inanıyoruz. İlk sayımız, ilk heyecanımız, ilk yazılarımız ve ilk duygularımız… Dergimizin bizlerde ve okuyucularımızda küçük tebessümler oluşturmasını diliyorum. Tekrar görüşmek üzere…

“Bİrlİğİmİzİn ve emeğİmİzİn bİr sembolü oldu dergİmİz.” İrem Çinkaya

KÜLTÜRBAHÇEMİZ06 SU VARSA Umut Var, Hayat Var Quoteds Name Job TitleTÜRKLERDE SU KÜLTÜRÜHAZIRLAYAN: Ceyhun Çifci ÖMAL TDE Öğretmeni İnsanlık tarihi boyunca hayatın merkezinde bulunmuş gösterilmektedir. Özellikle rüyada su içilmesinin, hayattaolan ve her zaman insan hayatının vazgeçilmez ihtiyacı aydınlık bir gelecek vereceğine inanılması; korkmuş kişilerekonumunda bulunan suyun Türk kültüründeki önemi su içirilmesi ve ardından su şifa verir, tüm korkunu alır götürürbüyüktür. Türklerde su kültürü, mitolojiden günümüze kadar denilmesi; suyun paklığın simgesi sayılması; “And olsuncanlılığını yitirmeden gelmiştir. Besleyen, koruyan ve bereket suyun paklığına”, “Son çarşambadaki suyun temizliği hakkı”kaynağı konumunda bulunan su, diğer kültürlerde olduğu gibi ifadelerin yazılı eserlerde yer tutması önemlidir.gibi Türk kültüründe de ortak bir kült unsurudur. Bu kültürüngenişliği ve gelişmişliği sebebiyle, bu yazıda yalnızca bir giriş Anadolu’da su etrafında sayısız dilekte bulunulmakta veyapılabilecektir. dualar yapılmaktadır. “Dilek amacıyla su kaynaklarına metal para atmak, yiyecek saçılması yaygın bir davranıştır. Bunun Türk kültüründe su kutsaldır. İrtiş ırmağı ve Isık gölü, yanında Hıdrellez gününde insanların Allah’a dilekçe yazıpbazı Türk boyları tarafından takdis edilirken, Sirderya ve suya attıkları görülmüştür” (İnan, s.493). Suyun bedenselAmuderya civarında yaşayan Türkler için suda ölmek bir şeref hastalıklar için özel bir takım yöntemlerle kullanıldığı dasayılmıştır. “Türkler yüksek dağlar ve pınarları iyi ruhların belirlenmiştir. Kullanılacak su özel tekniklerle vücudamakamı olarak sayıyorlardı. Bunlara Yer-Sub deyip, yine bu sürülür, yıkanılır yahut içilir. Dualar eşliğinde yapılan bumekânlarda Tanrı’ya dua ediyor ve kurbanlar kesiyorlardı.” uygulamadan sonra hastalığı olan kişinin iyileşeceğine kesin(Turan, s.51). gözüyle bakılmaktadır. Dinsel bir motif eklenen bu ritüel günümüze kadar gelmiştir. “Aynı zamanda suyun olumlu Türkler her çağda suya ayrı bir önem vermiş olup, ona bazı etkisi günahları yıkamaktadır. Hem saflaştırıcı hem dedeğerler ve semboller atfetmişlerdir. “Bunlardan en dikkat canlandırıcı olmaktadır.” (Eliade, s.109).çekeni ise, kuşkusuz suyun sonsuzluk ile aynı noktadakesişmesidir. Nitekim “akıp giden suyun” veya “su ayağının” Bir diğer su motifi de, kullanılan suyun gelecekte kısmetsonsuzluğa gittiğine Türklerde inanıyordu.” (Ögel, s.327). açacağı, güçlü kılacağı, bereket vereceği konusu üzerinde oluşmuştur. “Gece gizlice ay ışığında yıkanan kimselerin Halk hikâyelerinde su kültünü sembolize eden ana ay gibi parlak olacaklarına inanılır. Bu inanca uymayankavram Ab-ı Hayat olmuştur. Bu sebepten ötürü, halk kimselerin, periler tarafından kaçırılacağına inanılırdı.”hikâyelerinde suyun sonsuzluk ve ölümsüzlük etkisi (Eyüboğlu, s. 62). Suya kısmet açmak için yüzük atılması,çeşitli şekillerde ele alınmıştır. Ab-ı Hayat suyu, içen kişiye kötü rüyanın suya anlatılması, suyun bereketli olmasıölümsüzlük kazandıracağına inanılan sudur. “Ab-ı Hayat, için kurban kesilmesi gibi farklı uygulamalar Anadolu’dakaynağı karanlıklar demek olan zulmat, zulumat, zulmet yaşamaya devam etmektedir. Tüm bu uygulamaları saf vedenilen ve meçhul diyarda bulunan sudur ki, içen ölmez ve temiz bir suda yapılması gerekliliği vardır. Kirlenmiş bir sudandünya durdukça yaşarmış.” (Onay, s.7). hayır çıkmayacağına ve iyiliklere sebep olamayacağına inanılmaktadır. Türk kültüründe su, canlılıktır. Suyun hayat kaynağıolacağı, içildiği takdirde iyileştirici olacağı ve yıkanıldığında Destanlarımızdan kitabelerimize, efsanelerimizdenise kutsal kuvvet vereceği inanışı, gerek yazılı eserlerde hikâyelerimize, yaşantımızın her anında bizlerle birliktegerekse halk kültürümüzde yüzyıllardan beri yaşatılmaktadır. olan suyumuz var olduğu sürece, etrafında oluşturulanSuyla temas her zaman yeniden canlanma içerdiğinden, kültler varlıklarını devam ettireceklerdir. İnsanın doğasındasudan çıkma da hayat potansiyelini artırmaktadır. “Her doğal var olan bilinmeyene yönelme olgusu, su kültünün devamsu, kökenindeki şereflenme sayesinde, Tanrı’ya yakarılması ettirilmesindeki en önemli etkendir. Bilinmeyen bir durumhalinde kutsama özelliğine sahip kılınmıştır. Bu yüzden dualar karşısında ve baş edemediği bir sorun karşısında farklıağızdan dökülünce, göklerden inen kutsal ruh ve kutsallaşan arayışlara gitmektedir. Su kültü ve bu kült etrafında oluşansu ruhu, sağlık ve huzur sağlamaktadır.” (Oymak, s.38). motiflerin temelinde de bu durum yatmaktadır. Su aynı zamanda parlak geleceğin simgesi olarak

KÜLTÜRBAHÇEMİZ 07 “Ab-ı Hayat, kaynağı karanlıklar demek olan zulmat, zulumat, zulmet denİlen ve meçhul dİyarda bulunan sudur kİ, İçen ölmez ve dünya durdukça yaşarmış.”Kaynakça:Eliade, M. (1991). Kutsal ve Din Dışı. Ankara.Eyüboğlu, İ. (1998). Anadolu İnançları I. İstanbul: Derin Yayınları.İnan, A. (1976). Eski Türk Dini Tarihi. Ankara.Onay, A. (2001). Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar ve İzahı. Ankara: TDK Yayınları.Oymak, İ. (2010). Anadolu’da Su Kültünün İzleri. 15, 35-55.Ögel, B. (1971). Türk Mitolojisi 1. Ankara: TTK Yayınları.Turan, O. (2006). Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi. İstanbul: Ötüken Neşriyat.

FEATURELAYOUT108

FEATURELAYOUT1 09HABABAM Yönetmen Ertem Eğilmez, senaryonunGÜM GÜM GÜM! oluşumundan sonra uygun mekan belirlemek istemiştir. Ancak içinde Vasati 26 haylaz… Yanlış tedrisat öğrencilerin olduğu, teneffüs zillerinindüzeninde, farklı sorunlarla bir araya çaldığı, açma ve kapanma saatiningelmiş 26 sıcacık kalp. olduğu okullar çalışmak için uygun Dünden kalan yemeklerin yendiği bulunmamıştır. Adile Sultan Kasrı’nın birve çayların yudumlandığı akşamlarda salonu sınıf, sınıfın karşısı yemekhanebir tebessüm olmuştur yüzümüzde Kel ve alt katında bulunan salon yatakhaneMahmut, Body Ekrem, Hafize Ana, Güdük olarak düzenlenmiştir. Yeni adres üçüncüNecmi, İnek Şaban, Damat Ferit, Tulum yıl sonunda restorasyon çalışmalarınınHayri, Maraton Raşit, Vakvak Rıza, Zühtü başlaması sebebiyle Çamlıca Kız LisesiHoca ve diğerleri… olmuştur. Hababam Sınıfı’nı film yapmayı pek Çekimlere başlamadan önce 26çok yapımcı istemiş ancak; “Kel Mahmut” öğrenciyi bir hafta süreyle her gün burayayakıştırmasının bir hocaya uygun getirmiş, futbol oynatıp; koşu yaptırmıştır.olmadığı belirtilerek sansür uygulanmıştır. Oyuncuların birbiriyle kaynaşmalarınıYönetmen Ertem Eğilmez senaryoyu sağlamıştır. Motor dediğinde birbirini seven “ESER:Mahmut Hoca olarak göndermiş ve kabul 26 kişilik Hababam Sınıfı karşısındadır. HABABAMedilmiştir. Ankara - Çankaya AKÜN Sineması, SINIFI Kendi sınıfının hikayesini anlatan Hababam Sınıfı filmi ile açılmıştır. 1000 YIL: 1974yazar Rıfat Ilgaz; Halit Akçatepe’ nin kişilik sinemada haftada 35 seans YAZAR: RIFAToynadığı Güdük Necmi karakterinin gösterilmekte olup, Hababam Sınıfı 28 ILGAZkendisi olduğunu ifade etmiş, kızı Aydan hafta vizyonda kalmıştır. Hababam Sınıfı YÖNETMEN:Ilgaz babasının Hababam Sınıfı fotoğrafını filmi ile de kapanmıştır. ERTEMhastane ziyartei esnasında Halit Güdük Necmi karakteriyle usta EĞİLMEZ”Akçatepe’ye hediye etmiştir. oyuncu Halit Akçatepe; en çok etkilendiği Hababam Sınıfının 26 öğrencisinden bölümün Hababam Sınıfı’nın hep bir HAZIRLAYAN Anıl Eraçsadece 3 öğrencisi oyuncudur. Halit ağızdan Atatürk’ün Gençliğe HitabesiniAkçatepe, Tarık Akan ve Kemal Sunal okuma sahnesi olduğunu belirtmiştir.haricindeki oyuncular gazete ilanıyla 6 Edebiyat – B esas adı Hababambaşvuran 200 kişi arasından seçilmiştir. Sınıfı. Hepimizin kendinden bir şeylerÖğrencilerin en yaşlısı, 36 yaşındaki bulduğu, özlediği, hatırladığı, tebessüm‘Güdük Necmi’ karakterine hayat veren içinde hüzünlendiği, nesilleri etkileyen veHalit Akçatepe olmuştur. etkilemeye devam eden bir film. Koşullar ne olursa olsun birbirine dost 26 yürek. Şen kahkahasıyla Hafize Hanım ana gibi; bitmez cezalarıyla, pratik zekasıyla Mahmut Hoca baba gibi…

GENÇKALEMİMİZİNSEÇTİKLERİ010BNUETOATKİLUDME ALIBENİ BU GÜZEL HAVALAR Başarıyı KeşfedinMAHVETTİ Şiir severlerin mutlaka okuması gerekenbir şiir kitabı. Şairin kendi sesinden şiirlerinidinlemek ise kitabın bizlere sunduğu en güzelarmağanı. Orhan Veli’nin kız kardeşinin ortayaçıkardığı bu şiirleri okumak, şairi tanımamızve farklı yaşamları görmemiz açısından büyüköneme sahip. Kitapta aynı zamanda OrhanVeli’nin Karagöz oyunlarına olan ilgisi vesevgisini gösteren bir ‘Karagöz Muhaveresi’bulunuyor. İnsanlar, hedeflerine ulaşabilecek yeterli kaynaklara sahiptirler. Önemli olan bu kaynakları iyi organize edebilmektir. Ziya Baran, bu kitapta akıcı ve anlaşılır bir üslup ile pratik hayatta rahatlıkla uygulanabilecek başarı tekniklerini sizinle paylaşıyor. Bu teknikler, herkes tarafından uygulanabilecek kadar basit ve aynı zamanda çok etkili. Bu kitabı okurken eğlenerek öğrenecek, potansiyelinizin farkına varacak, etkili ve başarılı bir yaşamın yollarını aralayacaksınız. Kişisel gelişim kitaplarını sevenler için, altın bir kaynak niteliğinde. İyi okumalar…

GENÇKALEMİMİZİNSEÇTİKLERİ 011TEK KANATLI BİR KUŞ Uçurtmayı Vurmasınlar Yaşar Kemal, kuşkusuz Türk edebiyatınınen usta kalemlerinden bir tanesi. Bu romanınmükemmelliğine hemen kapılacaksınız. ‘Tek Kanatlı Bir Kuş’ romanında, YaşarKemal salgın bir hastalık ile boğuşan birkasabadan bahsediyor. Fakat bu salgın hastalıkdiğerlerinden çok farklı… Hastalığın adı ‘Korku’…Sürekli yayılan ve kasabadaki herkesi etkisialtına alan bu korkunun üstesinden gelmek nekadar kolay olacak? Küçük bir çocuğun çığlıklarıyla başlayan eserde; özgürlüğü, taş duvarları çocuksu bir saflıkla sorgulayan Barış’ın düşlerini ve gerçeklerini bulacaksınız. Sormaktan korktuğumuz soruların, içten ve korkusuzca dile getirilişinin dramıdır bu roman. Bir devrin anılarının, küçük bir çocuğun gözünden verildiği romanda; hayallerle gerçeklerin çarpıcı kardeşliğini göreceksiniz. HAZIRLAYAN İrem Çinkaya

İKİŞİİRBİRRESİM012İkİ Şİİr,HBİra Ryeaslİml evre Bu bölümde, şiirlerin benzerlik ve farklılıklarından yararlanarak hayaller dünyasına uzandık. Gördüklerimizi zihnimizde canlandırırken; ellerimiz kalemlere, kalemlerimiz beyazlığa ulaştı. İki şiiri, bir resimde canlandırdık. Yalnızlık Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler. Orhan Veli Kanık Yalnızlığa Dair Can yoldaşın olmazsa olmasın Yalnızım diye hayıflanmayasın, Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi Bir anne şefkatine müsavi. Üç adım ötede deniz Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz. Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgâra Ve kış yaz, Dalda kuş eksik olmaz Dağ başında duman Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman. Cahit Sıtkı Tarancı

İKİŞİİRBİRRESİM 013BENZERLİKLER,FARKLILIKLAR... Bu iki şiirin ortak noktası yalnızlık olduğu için resmimin ortasına bir tarafı çiçek açmış vesevinci temsil eden, diğer tarafı ise kurumuş ve ölüm döşeğinde olan yalnız bir ağaç çizdim. Çiçekaçan tarafta, yalnızlığın beraberinde huzur ve mutluluk getirdiğini göstermek istedim. Ağacınkurumuş olan tarafında ise kurak ve ıssız bir bölgede yaşayan, tek arkadaşı ayna olan bir insanınumutsuzluğunu, hayattan ve yalnızlıktan bıkmışlığını anlatmak istedim. Yağmur Coşar

ŞİİR014 ANNE Gece uykuya dalmadan önce, Yanımda ol isterim. Beni yalnızlıktan, Karanlıktan koru isterim. Uyuyana kadar saçımı okşayıp, Bana kitaplar okumanı isterim. Bazen eskisi gibi ninniler söyleyip, Her zaman yanımda durmanı isterim. Uykumu paylaş, yanımda ol Gece en son seninle konuşmak, Rüyamda anlattıklarını görmek, Onları yaşamak isterim. Uyanır uyanmaz bakıp görmeyi, Üzüntülü olduğumda neşelendirmeni Hep benimle kalmanı Kızgın olduğumda alttan almanı Yani, sen olmanı isterim. Çağla Kıran

ŞİİR 015Yine öğlen saatleriydiSessizlikten başka kimse yoktu tamirhanede.Bir de İsmail İSMAİLÇalışıyordu yine.O bir işçiydi senelerdirArkadaşları somun anahtarlarıydı.En iyisini yapardı işininÇalışmayı severdi.Hep okurdu İsmailAra vermeksizin çalıştığı mesai saatleri bittiğindeÖğrenmeyi denerdi her şeyiyleÖğrenmenin başlangıcıydı sanki evinin eşiği.Sessizdi İsmail.Ancak, ne iyi etmişti de görmüştü o kızı.Başlamıştı işte yine onun yolunu gözlemeye.Aynı duyguyu onun da yaşaması umuduyla.Gelecekti yarın arabasını almaya.Bir seferlik olsun tulum giymek istemese deİsmail hep bilirdi.O senelerdir bir işçiydi Erdem Çetin

İKİŞİİRBİRRESİM016İkİ Şİİr,BHİra Ryeaslİml evreBen 35 Yaşsenden önce ölmek isterim. Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.Gidenin arkasından gelen Dante gibi ortasındayız ömrün.gideni bulacak mı zannediyorsun? Delikanlı çağımızdaki cevher,… Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,Fedakârlığımı anlıyorsun: Gözünün yaşına bakmadan gider.vazgeçtim toprak olmaktan, Şakaklarıma kar mı yağdı ne var!vazgeçtim çiçek olmaktan Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?senin yanında kalabilmek için. Ya gözler altındaki mor halkalar?Ve toz oluyorum Neden böyle düşman görünürsünüz,yaşıyorum yanında senin. Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?Sonra, sen de ölünce …kavanozuma gelirsin. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!Ve orada beraber yaşarız Her yıl biraz daha benimsediğim.külümün içinde külün Ne dönüp duruyor havada kuşlar?ta ki bir savruk gelin Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?yahut vefasız bir torun Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?bizi ordan atana kadar... N’eylersin ölüm herkesin başında.… Uyudun uyanamadın olacak.Yaşayacağım, ama çok, pek çok, Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?Ama ölüm de korkutmuyor beni. Bir namazlık saltanatın olacak.Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? Taht misali o musalla taşında.İçimden bir şey:belki diyor. Cahit Sıtkı Tarancı Nazım Hikmet-Piraye

İKİŞİİRBİRRESİM 017BENZERLİKLER,FARKLILIKLAR... Resmin ilk yarısında, “Ben” şiirinden yola çıkarak şunları söyleyebilirim; şair eşini çok seviyordur.Onun ölümünü görmek istemediği için ondan önce ölmek istiyordur. Öldüğü zaman onubekleyeceğinden bahsetmiştir. En sonunda, ölmek için çok erken olduğunu, hayatlarını yaşayıpmutlu olabileceklerini anlatmak istemiştir. Resmin ikinci yarısında ise “35 Yaş” şiirinden yolaçıkarak şunu anlatmak istedim; şair belirli bir yaşa gelince artık bazı şeylerin farkına vardığındanbahsetmiştir. Şair giderek yaşlandığını, yüzünde kırışıklıklar oluştuğunu, saçının beyazladığınısöylemiştir. Şair, insanların hayatlarının geçici olduğunu belirtmiş ve hayatın olumsuzluklarınıgörmüştür. İrem Beste Ünlü

ŞİİR018UÇURUM Uçurum bir gecenin ortasındasın Yüreğin kanatlanıp gidecek belli Bıkmışsın usanmışsın ateşe girip yanmaktan Sertleşmiş değişmişsin suya dokunup durmaktan Sana biçilen rol zar üstünde yaşamak Ustura ağzındaki gibi suskun ve soluksuz Karşına dikiliyor inatla hayallerin Çevreliyor gövdeni içindeki zincirlerin Suskun bir fırtınanın ardında kalan Yalnızlığa koşan bir tek sen kaldın Karanlık aynanın önüne eğilip Kırma vaktidir içindeki tutkuyu Gelemedi bir türlü bu yolun sonu Nereye çıkacağını bilmeyen bir hayat yolu Kursağımızda kaldı umudun tadı Eskidi gitti ümitlerin adı Düşeceksin durma sakın Uçurum bir gecenin ortasındasın Ceyhun Çifci

ŞİİR 019 “Öğrenci olduğunu unutmayan öğretmenlere” Özlemle düşlüyordum Senliliğin “bizle” başlamasını Benim “bizliğe” akmamı Gündelik dünyanın Günlük insanı olmamayı Sonu olmayan tükenişleri Senle birlikte Dünde bırakmak Tahayyülü ile muayyen zamanları İşliyorum. Ben öğretmenim. Gün geldi. Sana kavuştum. Ama Bizliğim benliğimde Sensiz Sensiz oluşum Sonu gelmeyen Kıytırık çekişmelerin dışında olamama Yüreksizliğimin tezahürüdür. Ne zaman ki Senle Erdeme, yüreğe ve ahlaka Yelken açacağım O zaman Benliğimde biz olacağız. Yarınları bugünden öğrenmeyle kuracağız. Turgay ÖntaşBENÖĞRETMENİM

ENSON020 ENSON... İki sözcükle yola çıktık bakın nelerle karşılaştık;En son, “Sözlük bir milletin efendisidir.” diyen, Cemil En son, “2013 yaz tatilinde köyüme gittim. ÇilekMeriç’i okudum. tarlasında toprakla uğraştım.’’(Metin Selçuk - Maya Okulları Genel Müdürü) (Bahtiyar Uzun - Coğrafya Öğretmeni)En son, “Okuduğum kitap ‘Olağan Psikopatlar’ “ En son, “Ne zaman ağladığımı sorsan an ve an(Ziya Selçuk - Maya Okulları Kurucusu) ağlıyorum.’’ (Turgay Öntaş – Ölçme Değerlendirme Uzmanı)En son, “Yeni bir başlangıca açılan yoldur.’’(Gamze Önem - Maya İlkokul Müdürü ) En son, “Çok yoğundum.’’ (Aslı Yavuz- Halkla İlişkiler)En son, ‘‘Çok uykum vardı.’’(Gülin Sinan - Maya Okulları Müdür Yardımcısı) En son , ‘‘Şiir yazmaya çalışıyordum.’’ ( Erdem Çetin- Halen Öğrenci)En son, “Başlayan eski sürecin bittiği yerin, sonudur.”(Hüseyin Kayılı - Maya Okulları Eğitim Koordinatörü) En son, ‘‘Yunan Mitolojisi ile ilgili bir makale okudum.’’En son, “Ne zaman katıla katıla güldüğümü (Alper Genç – Öğrenci)hatırlamıyorum.’’(Levent Okut – Maya Okulları Kurucu Temsilcisi) En son, “Demirin paslanmasını ve balonun içine geçmesini izledim.’’En son, ‘‘Kendimin ve sevdiklerimin sağlıklı olmasını (Doğa Çelik- Öğrenci)diledim.’’(Figen Alpaslan - Muhasebe Birimi) En son, “Köye tatile gittiğimde traktörden düşmüştüm.’’En son, “Güzel bir kahvaltı yaptım.’’ (Tuncay Yıldız - Yemek Sorumlusu)(Derya Kaplan-Muhasebe Birimi) En son, “Sıkıldığım zaman rap söylediğimi farkEn son, “Laboratuvarda elimi asidik asit yaktı.’’ ettim.’’(Pelin Yılmaz- Kimya Öğretmeni) (Ceyda Gündüz – Öğrenci)En son, “Ne zaman dinlendiğimi hatırlamıyorum.’’ En son, ‘‘Deneme yazıp, müzik dinledim.’’(Murat Yüksel – Fizik Öğretmeni) (Sema Şaşmaz – Öğrenci)En son, “Ne beyan-ı hale cüret, ne figana takatim En son, ‘‘Lise yıllarımda resim yaptım.’’var. Ne recayi valsa gayrat, ne firaha kudretim var.’’ (Sevilay Özen – Tarih öğretmeni)cümlesini yani “ne halimi anlatmaya, ne bağırmayatakatim var. Ne kavuşma isteğine gayret, ne ayrılığa En son, ‘‘Okula geldiğimi hatırlıyorum.’’gücüm var” dedim. (Ömer Ürensel – Öğrenci)(Gülcan Şirin - PDR Uzmanı)

ENSON 021En son, “2 saniye önce nefes aldım.” En son, “Ne yazacağımı bilemedim.”(Doruk Yurdayar - Öğrenci) (Hayati Arslan - Teknik Servis)En son, “Sonsuz kadar yemek yedim.’’ En son, “Aldığımız habere göre bugün kar(Oğuz Kırsaçlıoğlu - Öğrenci) yağmayacakmış” (Nurdan Pekşen - Kütüphane Sorumlusu)En son, “Hoca sınıfa girdi.”(Ozar Uncu - Öğrenci) En son, “Kimseyi kırmaya gerek olmadığını düşündüm.”En son, ‘‘Geçen dönem kar kayağı yaptım.’’ (Aynur Çelen - Kantin Görevlisi)(Alper Saygıner - Öğrenci) En son, “Düğün Dernek filmini izledim.”En son, ‘‘10 sene önce sarımsak yedim.” (Cansu Kaplan - Halkla İlişkiler)(Ceyhun Çifci - TDE Öğretmeni) En son, “Uyumak istiyordum.”En son, “Üç sene önce denize girdim.” (Mehmet Kızılgöz – Kantin Görevlisi)(Ezgi Şengül - Matematik Öğretmeni) En son, “Mutsuz bir şekilde odama gelen çocuklarıEn son, ‘‘Üç sene önce bir testi tam çözdüm.” güler yüzlü ve huzurlu bir şekilde uğurlamaktan her(Barış Gündüz - Öğrenci) zamanki gibi mutlu oldum. İşimi severek yapmanın mutluluğunu yaşadım.’’En son, “Voleybol maçına çıktım.” (Meral Gökkaya - Hemşire)(Reyhan Bozok - Öğrenci) En son, “Ne zaman sinemaya gittiğimiEn son, “4 gün önce NBA maçı izledim.” hatırlamıyorum.”(Alpcan Karataş - Öğrenci) (Melike Bozkurt – Yönetici Asistanı)En son, “Maya okullarına gelmenin mutluluğu En son, “‘Operasyon Argo’ filmini izledim.”içindeyim.” (Anıl Eraç – Özel MAYA Anadolu Lisesi Müdürü)(Hürşit Atak)En son, “Hayatın anlamlı ve güzel olduğunubiliyorum.”(Necla Taşdemir - Öğrenci İşleri Sorumlusu)En son, “‘Eve gideceğim.’ diye düşündüm”(İlhami Lüy - Güvenlik Görevlisi)

GEÇMİŞİNAYNALARI022GEÇMİŞİNAYNALARI: İz Bırakan EserlerHAZIRLAYAN Ceyhun ÇifciTarihimizde, hem içerikleri hem Cihan-nüma - 1732de özel olarak hazırlanmışciltleri ile biçim ve kapsamyönünden büyük bir önemesahip sayısız eserimizbulunmaktadır. Aşağıda, bueserlerden bazılarını sizlerlepaylaşmak, geçmiş dönemlereait eserlerin yazı, resim ve ciltolarak görünümlerini sunmakve kısa bir an olsa da, geçmişedoğru bir yolculuk yapmakistedik…Garipnâme - 1426 Kat’ı Cilt - 1700 Delâilü’l Hayrat - 1459 Köşebent Cilt - 1810Eski Divan - 1868 Marifetnâme - 1757 Risâle-i Musıki - 15. yy Cönk - 20. yüzyıl Tebereke - 1363

GENÇRESSAMLARIMIZ 023GENÇ Ressamlarımız Zehra Yağmur İlikli Resmimde genel olarak açık tonlardan yararlandım. Kırmızı, yeşil ve beyaz renkleri bir araya getirerek esenlikli bir çağrışım oluşturmak istedim. Kırmızı bir elbise içerisindeki genç kadın umudu sembolize ederken, gözünün bir tanesinin saçıyla kapanması umudun yanında hep var olmuş ümitsizliği ve karamsarlığı çağrıştırmaktadır. Hayatın bir ritim ve dans çizgisinde ilerlediğini düşünerek, bu resmi oluşturdum.

GENÇRESSAMLARIMIZ024 Bu resmimde özgürlüğü anlatmaya çalıştım. Gökyüzü genellikle özgürlüğü anlatmaz mı? Buradaki balonlar, uçurtma, şemsiye… Hepsi de gökyüzünün rengine karışmış ve bir bütün olmuş biçimde. Aynı şekilde gökyüzünün mavi değil, pek çok rengi olduğunu anlatmaya çalıştım. Resim, özgürlüktür. Düşüncelerin özgürce anlatıldığı ve anlatılabildiği tek sanattır belki de resim… Ekin Tunçay

GENÇRESSAMLARIMIZ 025Bu resmi yaparken, su ve gökyüzünün rengi olan maviyi kullandım. Huzurun rengi olan mavinin, tekneninetrafını saran, onun yalnızlığını ve terk edilmişliğini vurgulayan bir çağrışım oluşturmasını istedim. Guajboya ile su kullanılarak, resmin fotoğraftan tuvale aktarılması sırasında gerekli tonları elde edebilmek içinresme pasaj uygulamaya çalıştım. Erdem Çetin

MÜREKKEPDAMLASI026SIRADANHAYATYAZAN Ömer Ürensel DENİZ SAKİNDİ NEDENSE. Bu kadar çirkinliğin içinde nasıl koruyabiliyordu bu sakinliğini? Anlayamıyordum, anlayamazdım. Vapur yolu yarılamış, güneşin parlaklığı gözlerimi kamaştırmış, dalgalar içindeki köpükler birbirleriyle yarış içine girmişti. İstanbul güneşini ne zaman görsem, içimi ve kaderlerine razı olan iş arkadaşlarımınbir ferahlık kaplıyordu. Güneş, bana kötülüğün odada olmadığını geç fark ettim. Masamdanyanında iyiliğin olduğunu hatırlatan tek şeydi. kalkıp, tüm katı dolaştım. ArkadaşlarımıVapurun iskeleye yanaşmasıyla son bulmadı görememiştim. Yapmamam gereken bir şey olsadüşüncelerim. Aksine, hayatımın ne kadar da, dayanamayıp merdivenlere ilerledim. Üstsıradan ve gereksiz olduğunu tekrar tekrar kat boştu. Bir üst kata çıktım. Tüm bilgisayarlardüşündürdü bana. İskeleden, iş yerime doğru açıktı ama hiç kimse yoktu. Sınırlarımı zorladım,ilerlemeye başladım. Devasa binaya doğru, Müdür Bey’in odasının yanına geldim ve-küçücük odasında arkadaşlarıyla çalışan bir kapıyı çaldım. Odadaki küçük kuşun cıvıltısı,işçi nasıl yürürse öyle- yürüyordum işte. Her açık pencereden içeri gelen rüzgârla birliktegün aynı saatte kalkıp, aynı vapura binip, aynı kulağıma ulaştı. Kararımı vermiştim.büyük binanın aynı katına çıkıp, aynı odada aynıekrana bakıp, aynı tuşlara dokunan biriydim ben. Kötü bir fikir olduğunu öncedenMasama oturdum. Benimle aynı kaderi paylaşan düşünmeliydim…

MÜREKKEPDAMLASI 027 BENİM ÖYKÜMdersçıkarmakHafta içi olduğundan daha öteleyebilecektim.ve iş çıkış saatine denk Sabah, her zamankindengeldiğinden dolayı, trafik daha önce uyandım veçok kalabalıktı. Aklımda konu tekrarı yaptım.belirlediğim herhangi bir Hiç sevmediğimyer yoktu. Sınav haftam bir dersin sınavınabaşlamıştı ama eve gidip çalışmak zorundaçalışmak istemiyordum. olmamın, hayatın banaKuşları izlemek, en büyük armağanıgürültünün içinde kendi olduğunu düşündüm.sesimi kaybetmek, Servisin gelmesiyledenizin dertli dalgalarıyla evden çıkmam, okulasohbet etmek daha ulaşmamızla sınıfagüzel bir tercihti. girmem, öğretmeninİrkildim ve saatin çok derse girmesiyleçabuk ilerlediğini fark sınavın başlaması bir “Kuşları İzlemek, gürültünün ettim. Eve dönüyordum. oldu. Tahmin ettiğim İçİnde kendİ sesİmİYorgunluk başımı ve gibi geçen bir sınav kaybetmek, denİzİn dertlİayaklarımı ağrıtmıştı. ve dalgalarla sohbet dalgalarıyla sohbet etmek Sınav konularının etmeye ara verecek daha güzel bİr tercİhtİ”fazlalığı ve çalışmamaya olan bir kız duruyorduşartlandırılmış bir beyin aynanın karşısında. YAZAN Beliz Şahiniçin uyku en güzel kaçış Gülümsedim ve aynayıolabilirdi. Korkumu, gülümsettim.yedi-sekiz saat kadar

MÜREKKEPDAMLASI028BENİM ADIMEFENDİYAZAN: Doruk YurdayarUzun deri montu, fötr şapkası, büyük güneş gözlükleri vebotlarıyla siyahlar içindeydi. Bana doğru gelirken, bir şeyler olacağını hissettim. Beş metre uzaklık kalmıştı ki birden durdu. Üç Bir şey söylemedim ama sorgulamadığımmetre, iki metre… Yanımdan geçti. Büyük bir rahatlık sorular yüzüme çarpılmıştı. “Şu an burada olmahissiyle, temiz havayı içime çektim: “Ohhhh!” nedenin, yıllar önce yazdığın bir makaleyle ilgili.12 sene önce emekli olmuş, saçları beyazlamış, İnsanların sinir sistemine, elektro-manyetiksakin ve huzurlu bir hayata kavuşmuş olmanın sinyaller yollayarak, onları kontrol altında tutabilmemutluluğu içinde yaşıyordum. O güne kadar… amacıyla oluşturduğun tezin...” Ensemde hissettiğim iğne acısının yerini, göz Bunun sadece bir teori olduğunu anlatmayakararması kapladı. Ne olduğunu anlayamadım. çalıştım. Böyle bir şeyin yapılamayacağını belirttim.Uyandığımda, hep filmlerde olan o sahneyi Her şey planlanmıştı ve ben çağımın 40 yıl gerisindegördüm. Karşımda bir masa, sallanıp duran kalmış bir ihtiyar olarak yeniden çalışmayalamba ve demirden bir koltuk vardı. Birden kapı başlayacaktım. Özel ekibimle birlikte, yıllaraçıldı, kahvehanede karşılaştığım gizemli kişilik, öncesinde oluşturduğum teorimi gerçekleştirmeşapkasız ve gözlüksüz olarak bana gülümsedi. fırsatına kavuşmuştum. Ertesi gün işe koyuldumSoğukluğu içime işlemişti. Sırasıyla adımı, yaşımı, ama hala bu gücün varlığına inanamıyordum.işimi sordu. Verdiğim bilgileri şifreleme tekniğiyle Sahip olmayı ise o kadar çok istiyordum ki… Üçnot etti: hafta sonra, çalışmamız sona erdi ve program hazırlığı tamamlandı. Önce tesisimi, sonra ülkemi “Doruk, 67 yaşındasın. 1986 yılında Biyoloji ve en sonunda evreni kontrol edecek bir güceBölümü’nden mezun oldun, hiç evlenmedin, ailen ulaşacaktım. Artık bir amacım vardı. Makineleşenyok ve hayatının en büyük mutluluğu emekli olman. dünyada efendi olmak… Benim Adım Efendi!Yaşamdan bir beklentin yok, amacın kalmamış veölümü beklemektesin. Yanlışım var mı?”

MÜREKKEPDAMLASI 029 YAŞAM YAZAN: Doğa Çelik DENEME Üç ay ömrünüzün kaldığını bilseydiniz,yaşama şeklinizde bir değişiklik yaparmıydınız? Öncelikleriniz, yapmanız gerekenişlere ayırdığınız zaman, iletişim kuracağınızinsanlar ve uyandığınız saat yine aynı mıolurdu? Benim aynı olmazdı. Üç ay ömrüm kalsa,gerçekleştirmek istediğim ama ertelediğimbirçok hayalime öncelik verirdim. Yediğimyemekler, bulunduğum uzamlar aynı olmazdı.Daha farklı yaşardım hayatı. Öncelikle hiçolmadığım kadar cesur olurdum. Hiç kimseyesözümü söylemekten ya da eğlenceli olan amaaynı zamanda korkutucu olan şeyleri yapmaktançekinmezdim. Daha mutlu bir insan olurdum.Hayatı dolu dolu yaşardım. Belki o üç ay, ondört yıla bedel olurdu. “Ben hiç yaşamamışımmeğer” derdim. Hata yapmaktan çekinmezdim.Her şeyi şu anda olduğu kadar ayrıntılıdüşünmezdim. Geceleri rahat uyurdum çünküüzerimde sorumluluk hissi olmazdı. Eksiklikkaygısı içerisinde olmazdım. Gelecek ve geçmişidüşünmezdim. Üzerimde hiçbir baskı olmadan,içimden geldiği gibi yaşardım. “Gerçek Doğa”olurdum. Benim bile tanımadığım… Olduğumgibi davranırdım, göründüğüm gibi olmazdım.Kısacası, bazı şeyleri ileride kaybedeceğimivarsayarak yaşardım ve kıymetini bilirdim.

MÜREKKEPDAMLASI030 Sema Şaşmaz: Huzur, sevinç Alp Bora Yüzüncü: Yağmur bana ve mutluluğu çağrıştırır yağan cesareti ve özgüveni hatırlatıyor. yağmur.Alper Saygıner: Hatırlıyorum yağmur YAĞMUR DAMLASIyağdığında çıkan o kokuyu. Doğanınritmine uyum sağlarsın. Hissettiğinzaman anlarsın ancak bu dinginliği.Bazen tanımlayamazsın o enerjiyi vesadece hissedersin, mutlu olursun…Ozar Ömer Uncu: Dışarıda yağmuryağıyordu. Birileri yine tabiatanayı üzmüştü ve o gözyaşlarıylaıslatıyordu bizi. En huzurlu anlarımıyağmur yağarken yaşıyorum. Evimincamları önündeki insan mutluluğubu... Erdem Çetin: Yağmur, kasveti hatırlatır bana. Küçük yaştan beri sokağa çıkma planlarımın iptalidir yağmur. Genellikle güneşin yok oluşuna sebeptir ve kara bulutlar ile birlikte anılır. Dışarıdaki gündüz karanlıklarından sıyrıldığımızda ise, toprak kokusudur, mutluluk kaynağıdır, sudur ve hayattır.Melisa Zorlu: Aklıma sonsuzlukve sonbahar günleri geliyor.Giray Girengir: Yağmur bana Mali: Damlaların her düşüşündeözgürlüğü ve sakinliği anımsatır. çıkardığı sesler ve o seslerdekiYağmur bulutlardan ve tutsak eşzamanlılık, bana kalırsaolduğu topraklardan kopup gelir insanları düşünmeye zorlayandünyamıza. bir etken. Biraz dinlemeye başlayınca, sizi alıp başka yerlere Yağmur Coşar: Yağmur, götürebilir. ciğerlerimde çiçek açtıran o ferah kokudur. Camlara yapışıp kalmış yağmur damlaları ise umudu anımsatır bana. Yağmur damlaları üstüme geldiğinde irkilsem de enerji doluyor içim.

Bora Alemdar: Bana aşkı MÜREKKEPDAMLASI anlatıyor. Yağan yağmur altında koşarak ‘’seni seviyorum’’ diye 031 bağırmak ve yağmur altında maç yapmak gelir aklıma. Emre Erkuş: Yağmur yağınca dışarı çıkıp altında dolaşmak isterim. Rahatlatıcı birBarış Akkaya: Yağmur sevgidir, etkisi vardır. Huzurlu bir an başlar yağmurbir sevdanın adıdır. yağdığında. Yağmur sesiyle birlikte ders çalışmak güzelliğin tanımıdır. Düşünmek için yaratılmış, çok özel bir andır yağmur. Beliz Şahin: Yağmur bana sıkıcı ve karanlık bir günü anımsatır. Kutay Çokakoğlu: Karamsarlık ve hüzün, yağmurun yağışıyla aklıma düşer. Çağla Kıran: Küçükken babamla yağmur yağdıktan sonra uçurtma uçurmaya gitmiştik ve ben belime kadar çamura batmıştım. Her yağmur tanesi, bana bu güzel anıyı hatırlatıyor. Doğa Çelik: Yağmur bana saflığı ve arınmayı çağrıştırır. Yağmur yağınca toprak kokusu siner etrafa. Hüzünlü anların başlangıcıdır yağmur. Hatalarımızı, anılarımızı ve karamsar düşüncelerimizi getirir beraberinde... İrem Beste Ünlü: Yağmur aklıma Doğa Mazıbaşı: Yağmur deyince kimi zaman hüznü kimi zaman aklıma hüzün, kitap ve kahve ise keyifli günleri getirir. Yağmurlu üçlüsü geliyor. günler, bana sonbaharı ve yaprakların dökülmesini hatırlatır.Ömer Ürensel: Yağmur deninceaklıma sonbahar gelir. Sonbaharise aklıma hayatın sıradanlığını Reyhan Bezik: Sıcak kahvemigetirir. alıp, sobanın kenarında oturmayı ve müzik eşliğinde düşünmeyiGökalp Aydın: Yağmur anımsıyorum.karamsarlık ve telaşı hatırlatır.

MÜREKKEPDAMLASI032ve bİr annenİn İlk sözlerİHENÜZ TANIŞMADANYAZAN: Anıl Eraç ÖMAL Müdürü Azimleriyle bana can veren FASULYELERİME; düşüneceksiniz. Demode fikirlerimle eleştireceksiniz İçimdeki bir çift YÜREĞİME; beni. Üzülüp, tartışıp, küseceğiz belki kim bilir? Canım KIZIMA ve canım OĞLUMA; İNANÇ’ıma ve TOPRAK’ıma; Sevgili çocuklarım; ‘’Size ulaşacağına inandığım her labirentin Hayat önünüze hep dik yokuşlar çıkarır. İnanırsanızkapısı ayrı bir umut oldu bana… her çetrefilli yoldan, yokuşun sonundaki huzurlu, yeşil ormanın varlığınagözyaşlarımdan güç almayı öğrendim yeniden… Ayakta yolculuğun sonunda ne kadar yorulduğunuzu farkdurmayı ve hep yeniden başlamayı. etmezsiniz. Bazı insanlar elem ve acılarını parlatır ve Biliyordum ki değecektiniz buna… paylaşır; bazıları ise iyi geçinir kendisi için belirlenmiş Biliyordum ki gelecektiniz bana… kaderiyle. Sevinçleri yoksa da düşleri vardır umutlu. Gücümdü düşlerim, sözleri vardı meleklerin. ‘’ Siz ne kadar çocuk kalma bahsinde inatçı davransanız Özlemle ve merakla bekliyorum sizi. Evimizdeki da hayat sizi de içine alacak. Dalgalı denizler, durgunküçük yataklara, dolaptaki minicik çoraplara yeşiller göreceksiniz. Oltalarınıza yeni dostlar,bakıyorum; şaşırarak. Sizinle yapılacakların hayalini arkadaşlar, aşklar takılacak. Sınavlar çıkacak; aşılmasıkuruyor, tebessüm ediyorum. Bir çift yürekle nasıl başa zor… Sevinçler, hüzünler olacak elbette… Gözyaşlarınızınçıkacağımı düşünüyor; avuçlarımda hissedeceğim kuruması için güneşin açmasını beklemekte sabırlıeller için heyecanlanıyor, tanışacağımız ilk an için olun.sabırsızlanıyorum. Nasıl çocuklar olacaksınız acaba? Ve son söz olarak; Sevecen mi, hırçın mı? Asil ama merhametli; Sakin mi, hareketli mi? Kötülükleri örten ama iyiliğe vefalı; Konuşkan mı, sessiz mi? Yüce ama mütevazı; Sportmen mi, sanatçı mı? TOPRAK gibi üretken, çalışkan, güçlü ve azimli olun. Neler dinleyecek ve hangi takımı tutacaksınız? Hep daha iyisini yapmakta ısrarcı davranın. Kimlere aşık olacak ve kimler iz bırakacak sizde? Ağaçların, hayvanların, çiçeklerin isimlerini İlk sözcükleriniz, ilk adımlarınız, ilk aşkınız, ilk okul ezberleyin.gününüz, ilk isyanlarınız, ilk hayal kırıklığınız… Hepsi Çalışarak geçirdiğiniz her gece için kendinizifilm şeridi gibi can buluyor zihnimde. Merak ettiklerimin ödüllendirin.yanında bildiklerimin ne kadar sınırlı olduğunu fark İyi niyetli, dürüst ve güvenilir olun.ediyorum. Hayat her gün yeni bir cilvesiyle çıkıyor Arkadaşlarınızın numaralarını telefonunuzdan hiçkarşımıza. Henüz çocukluğumu yüzüme vururken silmeyin.gözyaşlarım, kırılganlığım, hala çalıp kaçmayı Çabanın hayatta en kıymetli erdem olduğunudüşünürken komşuların zillerini sizi bekliyorum unutmayın.büyümek için… İnsanlar arasında sevdiklerinizi ve sevmediklerinizi Canım Oğlum biliyorum ki; anlamlı, sıcacık affedin.bakışların, sevecen bir yüreğin, hep gülen yüzün, Hayatı, kendinizi ve insanları çok sevin.bitmeyen bir yaşam enerjin olacak. Çalışmaktan, öğrenmekten ve öğretmekten hiç Canım Kızım biliyorum ki; kararlı, hayata karşı inatçı, vazgeçmeyin.mütevazi, kırılgan ve asil olacaksın. İNANÇ ve değerlerinizden asla ödün vermeyin. Biliyorum ki; ilk çocukluk döneminde Sizi şimdiden çok sevdiğimi ve hep çok seveceğimikahramanlarınızken sizin, gün gelecek başka fikirlerimiz asla unutmayın.olacak hayata karşı. Sizin için sizinle mücadele Hayatıma hoş geldiniz…edeceğim. Anlamadığınızı ve anlaşılamadığınızı

MÜREKKEPDAMLASI 033GERÇEK YAŞAM Canım Çocuklarım Toprak ve İnanç; yürümeyi, rüzgarda oynayan dalların gizemini, Bir yıl önce eli belinde göremezken ayaklarımı ve salıncakta sallanmanın keyfini, yaratıcı oyuncaklarşaşırmışken bedenimdeki değişime merak ederdim üretmeyi öğrendim. Saçlarınızı taramayı, tırnaklarınızısizi hep. Nasıl çocuklar olacaktınız acaba? Bana mı kesmeyi, kulaklarınızı temizlemeyi, iki kırkayağınbenzeyecektiniz yoksa babanıza mı? Hırçın mı sevecen nasıl giydirileceğini öğrendim. Nasıl uyuyacağınızı,mi? Bütünüyle benzersiz, bambaşka ve şaşırtıcıydınız. gözyaşlarınızı nasıl kurutacağımı ve hangi ninniyiMükemmeli yeniden tanımlattınız bana. Hayal ettiğim sevdiğinizi keşfettim. Kendi duygularımı dizginlemeyi,minicik eldivenler, biberonlar, öten bütün küçük sinir sabırlı olmayı, yorulmamayı, bahanesiz anne olmayı,bozucu renkli oyuncaklar, çoraplar ve şimdilerde günlük rutin işlere devam ederken sizi özlemeyi ama hiçayakkabılar yerini aldı evimizde. Hayatın tüm belli etmemeyi, gece yarısı uykudan keyifle kalkmayı,sıradanlıkları özel oldu sizinle. Yeniden banyo yapmanın iyi bir anne olmaya çalışırken babanızı ihmal etmemeyi,keyfini sizinle ıslandığımda, güvenli uykunun farkını hayata dair tüm bencilce keyiflerimi sizin uykukollarımda uyuduğunuzda, üzümün tadını yeniden siz saatlerinize denk getirmeyi; sizin olmadığınız anlardatattığınızda keşfettim. Anlamsız çıkarttığınız seslerle en kolumdaki diş izlerinizle teselli bulmayı öğrendim.güzel şarkıları söylediniz; ıslak yapışkan dokunuşlarlaen güzel öpücükleri verdiniz bana. Teşekkürler… Annelik bu mudur? Bilmiyorum hala. Herkes Varlığınızla şu zalim dünyaya kattığınız tümaynı mı hisseder? Bir an önce uyumanızı beklerken güzellikler için teşekkürler…uyuduğunuz ilk on beş dakikada uyandırma isteği Minicik dokunuşlarınız, salyalı öpücükleriniz içinduymak; of şöyle bir kendimi dışarı atıp gezeyim derken teşekkürler…kapıdan çıktığınız anda suçluluk duygusu hissetmek; Vazgeçilmez ve farklı olduğumu hissettirdiğiniz için.evdeki tüm kaşıkları, kalem ve sivri köşeleri korku Kalabalıkta gözlerime takılan gözleriniz bana uzanandolu gözlerle takip etmek; ıslak mendillerine ve emici kollarınız için teşekkürler…fillerin gücüne inanmak mıdır? Annelik. Tam işe gitmek Hazırladığım meyve pürelerine gösterdiğiniz ilgi içinüzere kapıdan çıkarken yakanda gördüğün mama izine teşekkürler…tebessüm etmek delilik değil midir? Anneniz olarak beni seçtiğiniz, yaşamıma geldiğiniz Öğrendim… için teşekkürler… Sizinle beraber üç yürek atmayı öğrendim ben. Canım Çocuklarım;Faydalı karışık çorbalar pişirmeyi. Diş kaşıyan Zaman akarken hızla ve ben öğrenirken anneliği,gereçleri, öksürük şuruplarını ve burun açıcı damlaları, siz büyüyor hayatı algılamaya tüm hızınızla devamsterilizatör, bebek arabası, ana kucağı gibi aletleri, ediyorsunuz. Yaşam sizi kederlerinden uzak birbirinizemustela, huggies, nuk, uptamil, similac gibi markaları, yakın tutsun.muzu ve sütü çok sevdiğinizi , çıplak ayakla çimlerde

MÜREKKEPDAMLASI034ÖKISYAKÜ YAZAN: Ceyda GündüzBEŞ DAKİKA bir sanatçı zanneder, beni bir gün gelip alacağını düşlerdim. O, benim yüreğimde yarattığım Evde babamla ve kız kardeşimle birlikte annemdi.yaşıyorum. “Bir annen yok mu?” dediğiniziduyar gibiyim. Bazı insanların hatırlamak Annem ve babam sık sık tartışırlar, birbirleriniistemediği anları olur ve o döneme geri dönmek kırarlardı. Evde mutlu ve huzurlu bir yaşantımızistemez. Evet, ben çocukluğumu hatırlamak olmuyordu. Boşandıkları günü hayal meyalistemiyorum. Arkadaşlarıma yaşamımdan ve hatırlıyorum. Büyük bavuluyla evden çıkangeçmişimden bahsederken, çocukluğuma hiç annemi uzun bir süre görmedim. Özlemimdeğinmem ancak sizlere, annemin bizi terk içimde büyüdü ve kendimi sessizliğe alıştırdım.edişini anlatacağım. İstanbul’da yaşayan, Geceleri uyumadan önce, sessizce fısıldadımevinde kavga gürültü eksik olmayan, orta halli anneme; gel ve sarıl bana, birlikte uyuyalım…bir ailenin kızıydım. Hayal kurmayı seven,çok ünlü birisi olduğumu ve insanların beni Alışkanlıkları yok etmek zor. Nereden çıktıyolda görünce, yanıma gelip imza istediklerini şimdi bütün bunlar? Evden, markete gidiyorsundüşünürdüm. Uykuya dalmadan önceki son ve beş dakika yürüyorsun. Beni görenler delidakikalarımı çok severdim. Kurduğum hayaller, zannedecek. Ne zaman bitecek kendimlesonuçsuz kalmaya başladığı anda ben de konuşma durumum? Tekrar eskiye dönüp, zıtlığıuykuya dalmış olurdum. Çocukken annemi ünlü mı yaşamam gerek? “Buyurun, ne istersiniz?” dedi. “İstediğim tek şey, yalnızlığımı yok edecek insan sesleri…” dedim.

MÜREKKEPDAMLASI 035BKİİLMB?AKALIMYAZAN:SemaŞaşmaz 6 Mart 1915 - 7 Mayıs 1986 Öykü, tiyatro ve kabare yazarıdır. Türkiye’de epik tiyatro türü ve kabaretiyatrosunun öncüsüdür. Babası Ahmet Selahattin’dir. Babasını beşyaşında kaybetmiş, büyükbabasının konağındayaşamıştır. Yazarlığının yanı sıra İstanbul ÜniversitesiGazetecilik Enstitüsü’nde ve EdebiyatFakültesi’nde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde edebiyat, sanat tarihi vetiyatro dersleri vermiştir. Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneğiolan “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ile dünyaçapında tanındı. Bu oyun yurtdışında Almanya,İngiltere, Çekoslovakya ve Yugoslavya’nın çeşitlikentlerinde oynandı. Bu oyunun dizisi de bir seneboyunca, televizyonda yayınlandı. Adı, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Kadıköy’dekisahnesine verilmiştir. Bilgi Yayınevi, bütüneserlerini dizi halinde basmıştır. Ünlü yazar, ömrüne pek çok ödül sığdırmayıbaşarmıştır. Vefatından sonra ödüller almayadevam eden, en çok satanlar listesinde mutlakabelirli eserleri bulunan, eserleriyle ilgili sayısızmakale ve proje çalışmaları yapılan, yüreklerdeyaşamaya devam eden üstadımızı özlemleanıyoruz. Ödülleri:• 1953 - New York Herald Tribüne Uluslararası Hikâye Yarışması Türkiye Birinciliği (Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu)• 1955 - Sait Faik Hikâye Armağanı (On İkiye Bir Var)• 1956 - Varlık Dergisi En Beğenilen Öykü Yazarı ödülü• 1972 - Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü (Sersem Kocanın Kurnaz Karısı)• 1983 - Sedat Simav Vakfı Edebiyat Ödülü

MÜREKKEPDAMLASI036Bedenİn SujeyeDönüşü Ya daYarının Bugün OluşuYAZAN: Turgay Öntaş Ateş gelinliklerini yakmayı başarmıştı. mıydı? Cevabı bitik bir pilin ısırışlarla hayataSen hayallerinin arkasındaki giz penceresini tutturulmasıydı. Neden iyi çocuk oluyordunkapatmamıştın. Yenik düşmene ölümün ki? Ateş gelinliklerini yakmadan da sen, senyaşamla sınırındaki ateş sıcaklığında bir an değil miydin? Ateş gelinliklerini tutuşturduktan,kalmıştı. An’a tutunup dönersen hülyalarındaki gözyaşları seni serinliklerin altına ulaştırdıktangizemli sevgilinin, mutluluğun ateşini yakmaya sonra sen de bitik bir pil mi olacaksın? Hayır!başladığını görecektin. Ateş bu yakabilir, yeni Sen yine sen olacaksın çünkü sen kendindenbir bedende doğurabilir. Sen doğuşu seç, rulette başkası değildin. Tüm yaşadıkların senin hayatasilaha yüklenmiş umut mermisi ol. Vurduğun verdiklerinin sana dönüşüydü. Bazen farklılıklaranda yeniden doğuşun ilk kıvılcımları ol. Ateşin hissettirse de, o da her bozuk saatin günde ikisıcağı; sapı kanlı ve demiri kör bir bıçak olsa kere doğruyu göstermesi, her akıllının içinde birazda senin bedende yaratacağın acı - annenin deliliğinin olması ya da her delinin biraz da akıllıyeniden doğuşta çektiği acının meyvesinin oluşuydu.yaşama tutunuştaki ağlayışı - hayat nefesinin,yolu açışı olacaktı. Ağlayış acısı bebeğin dünyaya Yine sujeydi bu. Objesi olmayan bir suje. Banatutunuşudur. kalırsa sen objeydin. Obje anlamını dışarıda bulurdu. Sen de anlamını başkalarının sana Kızarık bedenin ateşi, ağlayışlarla bakışında buluyordun. O bakışlar olmasa senserinliyordu. Senin gelinliğinin ateşi ise benim de olmayacaktın. Objenin sujeye dönüşmesigözyaşlarımla yıkanırken, sen kulaklarını tıkayıp ve kendiliğinin yok oluştan var oluşa evirilmesi,boşluğa, kulaklarıma sesi unutturan sessizliğe kaplumbağanın adım atışındaki yavaşlığın asiliyetidönüştürüyordun. Sesin kişiliğinin dalgalı simgelerkenki olgunluğuyla gerçekleşiyordu.halinden uzak olsa da sesin iç çekişmelerininbastırılmasından başka bir şey değildi. Bir Sende ekmek kırıntılarının tadını bulan beden,yandan iyi çocuk olma eğilimi diğer yanda yüreğinde nimeti alıp başına koymayı düşlüyordu.kendinle hesaplaşmanın iki tarafı keskin bir Düş yerini savaşa bıraktı. Ekmek kırıntılarınınkılıç gibi seni kutuplu bir yapıya dönüştürmesi. yeniden bütün bir ekmeğin parçası olup, tekKutuplar arasındaki akım varoluştan yok oluşa beden oluşunun savaşı bu.

MÜREKKEPDAMLASI 037KİMLİK; Sen, Ben, Ötekİve Başkalaştırılan Ben 1 YAZAN: Turgay Öntaş Benim ben oluşum varlığını sende bulur,ama ben ve sen bizi düşünmek yerine ederiz. Bazılarımızda gerçekliğin dışında kalarakkendimizi düşündüğümüzde araya bir de senlik suniliğin içerisinde eriyip giderek silik biçimde yokbenlik girdiğinde kimlik siyasetinin ayrıştırıcı oluşa sürüklenir. A kişisinin B kişisinden ne farkıenstrümanlarını kuşanıp, ötekileştirmenin vardır yaradılışta ya da dünyaya merhaba deyişte?saflarına dâhil oluruz. Ki kendi kimliğinin temel Sen mi seçtin sanki karşı tarafta olanı? Yok etmeunsurlarınıkendinözgürcebelirlememişkenneden pahasına bu unsura takılıyorsun! Aynı geminindiğerlerini zorunluluktan öteki yaparsın? Neden? yolcuları değil miyiz? Kimliğimiz hepimizin ahlakıSen sensin, ben de benim. Benim düşüncelerim olmalı. Ahlak kimliğinde bir araya gelerek diğereğer ki yaşamını kısıtlayıcı öneriler getiriyorsa özelliklerimizi de birbirimizi dışlamak yerinesende bana yaşamı dar etmenin yollarını ararsın. herkes kendi kabuğunda ötekini öcüleştirmedenÜçüncü kişi olup gözlemci sıfatıyla olaya baksan zararsız bir şekilde yaşasın. Yaratıcının yerinesoruşturmacı olup çıkarsın. Ama kendi kendine kendimizi koyarak bir düşünelim tüm klişelerinbakmaya gelince kimliğinle tarafım dersin. Ben dışında. O, insanların birbirlerini öldürmeleriniailemden dolayı … isem sen ailenden ötürü ... ister mi? Senin ötekinin ekmeğini gasp etmeniBunun bizdeki zenginleşmeye katkı yapacak salık verir mi? Ya da kendisine inananlara,yönlerini ortaya çıkarıp bütünleşmek bize düşmez inanmayanları ya da farklı biçimde inananları yolami? Ama yüreksiz ve çıkarcı tavırla yönlendirilen getirmesi için şiddeti önerir mi?ya da kendi mahallemizin baskısı altında kalarakboyun eğişimizle günübirlik yaşamaya devam Ne sen ne ben ne de öteki olsun. Varlığımızın özü koşulsuz saygı olsun. İkici tutum son bulsun ve ben ölmeden, öldürmeden ahlakiliği yaşatayım...

PSİKOLOJİKDANIŞMANLIKVEREHBERLİK 038BNAİRSIBL İREY?ÖMAL Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi AİLE FARKLI DÜNYALARIN AYNI EKSEN ETRAFINDA DÖNMESİDİR Hepimizin en değerli varlıkları, bugünün çocukları ve geleceğimizin büyüklerini yetiştirirken, ortak amaç doğrultusunda okul aile ve öğrencinin birlikte hareket etmesi çok önemlidir. Öğrenci, aile ve okul üçgeninde temel taşların atıldığı aile, çocuklarımızın ilk eğitim aldıkları yerdir. Ailede temel eğitimin yeterli ve doğru verilmesi çok önemlidir. Bunu sağlayabilmek için şu noktalara dikkat etmeliyiz:

PSİKOLOJİKDANIŞMANLIKVEREHBERLİK 039• KOŞULSUZ SEVDİĞİNİZİ GÖSTERİNİZ sorumluluğunun farkında olan anne-babalar olarak çocuklarını yetiştireceklerdir.İnsanın doğası sevgi ile büyür ve sevgi ile Çocuğun hata yapmasının ve yaşadığı olumsuzyoğrulursa kendisini değerli hisseder. Sevginin en deneyimlerin, öğrenme süreci içerisinde gerekli olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun yaptığıgüzel ifadesi sözler ve davranışlardır. Çocuğunuza yanlış seçimlerin (hayatını tehlikeye atmadıkça) sonuçlarını yaşamasına izin verin ki onlardan bazısevginizi herhangi bir koşula bağlamadan dersler çıkarabilsin. • KİMSEYİ KIYASLAMAYINIZgösterin. “İyi ki benim çocuğumsun”, “Senin gibi Sadece çocuğunuzu değil her insanı incitenbir çocuğum olduğu için çok mutluyum.’’ gibi. bir tavır vardır ki oda kıyaslanmaktır. “Bak kardeşin ne kadar güzel çalışıyor”, “Suna kadar iyiOna sevginizi ifade etmekten kaçınmayın. yazamıyorsun.” Bu şekilde yaklaşmanız onu daha da başarısız kılacaktır.Sevginin olduğu ortamda birçok sorun Siz başkalarıyla kıyaslandığınızda eş olarak,kendiliğinden çözülür. Sevgisizlik ve değersizlik anne baba olarak kendinizi nasıl hissedersiniz? “…’nın babası - annesi şöyleymiş…” deseler netüm sorunların temelini oluşturur. hissedersiniz? İncinir, kızar ve kendinizi kötü hissedersiniz değil mi?Davranışlarını doğru bulmadığınızda, Çocuklarınız daha çok inciniyor, güven duy-çocuğunuzun davranışından dolayı rahatsız guları sarsılıyor, kendilerini değersiz hissediyorlar. Unutmayın…olduğunuzu ama bu durumda da onu sevdiğinizi • GEREKLİ OLDUĞU DURUMLARDA HAYIRsöylemeyi ihmal etmeyin. DİYEBİLMEYİ ÖĞRETİNİZ Bedeninin özel olduğunu ve istemediği bir• KENDİNE GÜVENİNİ GELİŞTİRİNİZ şekilde kendisine dokunulduğunda HAYIR demesinin en temel hakkı olduğunu ifade edin.Beğendiğiniz ve takdir ettiğiniz taraflarını Uygun olmayan, rahatsız edici, istemedikleri bir dokunmaya ve hitap edilme şekline HAYIRsöyleyiniz. Kendine güven duymasını sağlayınız. demeleri için bir nedenleri olması gerekmediğini “istememelerinin / rahatsız olmalarının” yeterliÇocuğumuzun kendisine güvenmesi birçok olduğunu söyleyin. OLUMLU DAVRANIŞ GELİŞTİRMEK İÇİN:davranışın temelini oluşturur. Kendini doğru ifade • Ailedeki herkesin duygu ve düşüncelerini dinleyiniz.etmesi ve doğru iletişim yollarını seçebilmesi, • Çocuğun bir birey olduğunu kabul ediniz. • Çocuğun sorumluluk alabileceğine inanınız vekendine güveni ile doğrudan ilişkilidir. sorumluluk veriniz. • Çocuğunuz yerine sorun çözmeyiniz.Küçük başarıların onurlandırılması • Çocuğunuzun kendi çözümünü üretmesi için fırsat yaratınız.çocuğumuzun kendine güvenmesini sağlayacaktır. • Küçük başarılarla kendine güvenmesini sağlayınız.Sabır ve şefkatle her zaman onun yanında • Anne baba olarak çocuğunuza uygun sınırlar koyunuz. Neyi, ne kadar, nerede yapmasıolduğunuzu paylaşın. gerektiğini bilmesini öğretiniz.• ANNE-BABA OLARAK ÖĞÜT VERMEKYERİNE ROL MODEL OLUNUZ“Çocukların nasihatten çok, iyi bir örneğeihtiyaçları vardır.” Joseph JoubertÇocuklar görerek öğrenir, yani söylediklerinizideğil davranışlarınızı örnek alırlar. Çocuğunuzundavranışlarında düzeltilecek yanlışlar varsa,önce kendimizden başlamalıyız. Eğer işinnasıl yapılabileceğini bilmiyorsa ona işin nasılyapılacağını gösteriniz.Onun yerine işi yapmayı değil model olmayıtercih ediniz. İyi, güzel ve doğruyu öğretmek için;iyi, güzel ve doğru olmaya çaba göstermeliyiz.• ONLARA FIRSAT TANIYINIZ,SORUMLULUKLAR VERİNİZ.Sorumluluk sahibi çocuklar ileride de sorum-luluk sahibi, duyarlı, kendini geliştirebilen, öz gü-venli, iletişimi güçlü ve başarılı bireyler olacaklardır.Çocuklarımızın ellerimizde yoğrulmayı beklediğinive attığımız her adımla geleceğimizi yarattığımızıbiliyoruz. Sorumluluk sahibi çocuklarımız, ileride

PSİKOLOJİKDANIŞMANLIKVEREHBERLİK040ARKADAŞLIKYazan: Gülcan Şirin ÖMAL PDR “ÖNÜMDEN GİTME SENİ İZLEYEMEYEBİLİRİM. ARKAMDAN DA GELME YOL GÖSTEREMEYEBİLİRİM. YANIMDA YÜRÜ VE YALNIZCA DOSTUM KAL.” ALBERT CAMUS

PSİKOLOJİKDANIŞMANLIKVEREHBERLİK 041 Söylenişi kadar içi de ne kadar dolu bir yaptı… Arkadaşlığı korumak için gerekli güzelkelimedir; “Arkadaş”. duyguları bekledi, ama kendi adım atmadı… Filmlerle ağladı… Dizilerle güldü… Şarkılarla Bazı kelimeler vardır ki söylerken içimizi ısıttığı bütünleşti insanoğlu”kadar anlamı da derindir. Söylerken bizi sararyüreğimize dokunur… “Ağladı, üzüldü, arkadaş bulmak zor… Zaman değişti” dedi. Arkadaşlık neleri çağrıştırmaz ki bize; “Dostluk”, “Güven”, “Paylaşmak”, “Ağlarken “Kendisinin değiştiğini fark etmedi… Kendisineyaslanabileceğimiz bir omuz”, ”Samimiyet”… nasıl davranılmasını istiyorsa, diğerlerine öyle Arkadaşlık kelimesinin hikâyesi bir o kadar davrandığını zannetti… Ama fark etmedi…”anlamlıdır. Eski Türklerde, askerler savaşırkenarkadan gelecek saldırıyı kontrol edebilmek için Her şeyin değiştiği gibi, arkadaşlık kavramı dasırtlarını bir ağaca, bir kayaya veya taşa vererek değişti.ok atarlarmış. Genelde bozkır hayatı yaşadıklarıiçin bu sırt dayanan yere “Arka-taş” denilirmiş. Ama tek değişmeyen duygularımız, yüreğimizinGel zaman git zaman bu kelime “arkadaş” olmuş. hissettikleri oldu…Günümüzde de samimiyetine inandığımız,güvendiğimiz ve rahatlıkla sırtımızı dayadığımız Belki de bu değişim içinde bu arkadaşlıkkişilere arkadaş demiyor muyuz? kavramı üzerinde biraz kafa yormamız lazım… İnsanoğlunun teknoloji ile tanışması ve hızlıteknolojik gelişmeler her şey gibi arkadaşlıkla- Arkadaşlık nedir?rımıza da yansıdı. Sanal arkadaşlıklar çoğaldı. Arkadaşlarımızdan beklentilerimiz ne?Güven duygusu azaldı. Benmerkezcilik odak Arkadaşlığımızın dayandığı temel değerlernoktası oldu. Ama tek değişmeyen duygularımız, neler?yüreğimizin hissettikleri oldu… Arkadaş dediğimiz kişiler, gerçekten Hızla değişen ve yalnızlığın arttığı dünyamızda, arkadaşımız mı?güven ve samimiyet duygularını yaşamak, Arkadaşlığın sınırı nedir?paylaşmak zorlaştı. Arkadaşınız için neler yapabilirsiniz? “Herkes samimiyeti ararken, kendisinin ne Bu soruları daha da çoğaltabiliriz. Düşünebilir,kadar samimiyetsiz olduğunu unuttu…” irdeleyebiliriz. “Almak varken niye vermek” diye düşündü… Düşüncemiz ne olursa olsun, arkadaşlık insanEmpatinin kelime anlamını bildi, ama bencillik olmanın, olmazsa olmazı. Zamanın güzelliklerini arkadaş olan insanlarla paylaşabilmek temennisi ve hayatınızdaki arkadaşlıkların hep çevrim içinde kalması dileğiyle…Zaman değişse de yüreğimizde aynıhissiyatı yaratan, zamana meydan okuyanşiir ve şarkılar vardır. Arkadaşlık içinyazılan bu şarkı sözleri de yüreğimizin dili… “Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş Bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş Dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş Bu en güzel bu en sıcak duygudur arkadaş Ortak olmak her sevince her derde kedere Ve yürümek ömür boyu beraberce el ele Olmasın o ta içten gülen gözlerde yaş Yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş Olmayacak o ta içten gülen gözlerde yaş Bir gün gelip ayrılsak bile seninle arkadaş” Yımaz Güney

042 EANRİKYİADAŞIM En İyİ Arkadaşlık Testİ Bazen kendinizi çok yakın hissettiğiniz kişiler aslında düşündüğünüz kadar da yakın olmayabilir. Arkadaşlığınız düşündüğünüz kadar da kuvvetli olmayabilir. Var mısınız denemeye?

0431. Arkadaşınızı sizin için çok önemli b) Ben gelemeyeceğim sen de gitme Testİmİzİn olan bir yere davet ettiniz. Aynı burada bir şeyler yapalım. sonuna gün kuzeninin nişanı olduğunu geldİk şİmdİ öğrendi. Tepkisi ne olurdu? c) Haydi bavulunu hazırlayalım. Bol sonuçlara bol eğlen, gez, dolaş, keyfini çıkar. bakalım…b) Üzgünüm bir tane kuzenim var, orada bulunmalıyım. 4. Çok hasta oldunuz ve okula a’lar çoğunluktaysa: gelemediniz. Çıkışta:c) Başka zaman gideriz çünkü çok Arkadaşlığınızı bir önemli bir işim çıktı, çıkmasaydı a) Çok ödevi olduğunu düşünür ve kez daha gözden gerçekten gelirdim. eve gider. geçirin. Size sizin ona verdiğiniz kadar değerd) Zaten öyle gürültülü ortamları b) Arayıp geçmiş olsun diler. vermiyor olabilir. Mesafe hiç sevmem. Çok eğleneceğiz c) Elinde çiçeklerle ve şekerlerle sizi koymanızı tavsiye seninle... ederim. ziyarete gelir. b’ler çoğunluktaysa:2. Bir mağazaya gittiniz ve aynı 5. Birbirinize nasıl hitap edersiniz? kıyafetten beğendiniz. Yorumu ne a) İsminizle Arkadaşınız sizi olur? b) Sevgi dolu, tatlı sözcüklerle seviyor, düşünüyor ve c) Dışarıdan bakılınca tuhaf kırmak istemiyor amaa) Başka bir mağazaya mı gitsek? düşündüğünüz kadarb) Sen al bence, ben başka bir şeylere karşılanan ama size göre samimi yakın olmayabilirsiniz. olan sözcüklerle bakarım. c’ler çoğunluktaysa:c) Sana daha çok yakıştı. Hemen 6. Bir arkadaşınızla büyük bir tartış- Arkadaşlığınıza almalısın. Bana biraz bol gelmişti ma yaşadınız ve o arkadaşınız hayranım. İşte zaten. mükemmel dostluk! haklı. En yakın arkadaşınızın3. Bir kampa beraber gitmeyi HAZIRLAYAN Doğa Çelik düşünüyordunuz ama ailesi izin tepkisi: vermedi. Sizinle konuşmaya geldiğinde: a) Herkesin içinde olay çıkartmaka) Oraya geçen sene giden bir sana yakışıyor mu? arkadaşım çok kötü bir yer olduğunu söyledi. b) Biraz fazla abartmadın mı? c) Empati kurarak, tekrar düşünmelisin…

BİRAZDASAĞLIK 044DİŞLERİMİZİ ÖMÜR BOYUAĞZIMIZDATUTABİLMENİN 10 YOLU Dr. Güzin Kırsaçlıoğlu1) DOĞRU DİŞ FIRÇALAMA; Diş fırçalanması ve ağız bakımı diş sağlığımızın olmazsa olmazlarıdır. Diş fırçalama alışkanlığının doğruyapılmadığı hatalı fırçalamanın yapıldığı ağızlarda ağız bakımından söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle dişfırçalama alışkanlığının doğru bir şekilde yapılması gerekir.2) DOĞRU BESLENME; Çikolata ve abur cuburun diş sağlığımızı olumsuz etkilediğini hepimiz biliyoruz. Peki, hangi besinler dişlerimizikorur? PEYNİR lazein içermesi sebebiyle ağız ve diş sağlığımızı bozan mikroorganizmalar üzerinde oldukçaolumsuz bir etkiye sahiptir. YERFISTIĞI zengin fosfat içeriğiyle tükürük yapısını besler. YEŞİL ÇAY, ADAÇAYIantioksidan özellikleriyle tükürük yapısını ve diş eti sağlığını olumlu anlamda etkiler. Elma ve kivi gibi yiyeceklerin ısırılarak yenmesi diş ve diş etlerinin sağlığı açısından da oldukça faydalıdırlar.3) KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ HİZMETLERİNDENFAYDALANMAK; Dişler ilk ağızda yer aldıklarında oldukça derin oluk yapılarına sahiptirler. 7-12 yaş arası, yani daimi dişlerinağızda yer aldığı dönem çocukların ağız bakımlarını yapamadıkları fakat abur cuburun da en çok tüketildiğidönemdir. Ağızda daimi olarak yerlerini almış azı dişlerinin birçoğunun çürümesi bu döneme denk gelir. Bunedenle gerek diş oluklarının kapatılması gerekse flor uygulamaları büyük azı dişlerinin korunması açısındanoldukça faydalıdır.4) SERT CİSİMLERİNDİŞLE KIRILMASINAENGEL OLMAK; Özellikle kabuklu kuru yemişler ön dişlerletüketildiklerinde diş uçlarında aşınma hattaçatlamalara neden olurlar. Bu nedenle ön dişlerimizidikkatli kullanmak özellikle sert kabuklu yiyeceklerikırmaktan uzak durmak gerekir.

BİRAZDASAĞLIK 0455) GECE PLAĞI KULLANMAK; Geceleri yatarken istemsizce dişlerimizi sıkarız. Bu nedenle dişin çiğneyici yüzeylerinde aşınmalar meydanagelir. Diş gıcırdatma alışkanlığı 18 yaş altı bireylerde gözlemlenen istenmeyen bir alışkanlıktır. Bu nedenle gece yatarken dişlerin birbirine gereksiz yere güç uygulamasını engellemek için gece plaklarıkullanılmalıdır. 6) ASİTLİ GIDALARDAN UZAK DURMAK ve ASİT EROZYONUNA KARŞI ÖZEL MACUNLAR KULLANMAK; Asitin diş minelerinin üzerinde olumsuz etkisi vardır. Özellikle dişlerin dişetine bakan kısımlarında, yani minenin ince olduğu bölgelerde asit aşınmaya neden olur. Bu nedenle asitli gıdalardan ve içeceklerden uzak durmak gerekir. Asitli gıdalarda ve içeceklerden uzak durulmadığı (salatanın ve meyvenin bol tüketildiği) durumlarda da asit erozyonuna karşı macun kullanılabilir. 7) REFLÜ GİBİ MİDE PROBLEMLERİNİN ÖNÜNE GEÇMEK;8) DİŞ Gece belirli saat sonrasında tüketilen gıdalar,ÇAPRAŞIKLIKLARININ aşırı alkol tüketimi gibi sorunlarda mide asidi ağzaTEDAVİSİNİN gelerek reflü rahatsızlığının benzeri olarak zararYAPILMASI; verir. Reflünün mide kaynaklı olarak gerçekleştiği durumda mide asiti, ağza gelerek dişlerde aşınmalara kırılmalara neden olur. Bu nedenle REFLÜ problemi mutlaka tedavi edilmeli, yüksek yastık kullanmak gibi önlemlere başvurulmalıdır. Dişlerde mevcut bulunan çapraşıklığın tedavisi hemen 9) DİŞLERİN KAPANIŞhemen her yaşta ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Diş KONTROLÜ;çapraşıklığı tedavi edilmezse dişlerin arasında taş veçürük oluşumuna neden olur. Dişler adeta birer çarkın dişlileri gibi birbirleriyle kenetlenirler. Bu kenetlenme esnasında bir dişin Özellikle 7-12 yaş arasında yapılan diş hekimi diğer dişlere oranla uzun olması sonucu dişlerkontrolleri diş çapraşıklıklarının erken tespitine neden birbirine fazla değer temas eder. Dişlerde kalıcıolur. Daha ileriki yaşlarda meydana gelen çapraşıklıklar hasarlar zaman içerisinde oluşur. Bu nedenle fazlaise ortadontik tedavi ile düzeltilir. temas içerisinde olan dişlerin kapanış kontrolleri yapılarak birbirilerine aşırı teması engellenmelidir.10) AĞIZ KURULUĞUNUN ÖNÜNE GEÇMEK; Birçok diş çürümesinin ve diş taşı oluşumunun nedeni ağız kuruluğudur. Ağız kuruluğunun sebepleri arasındailaçların yan etkileri başta olmak üzere sistemil rahatsızlıklar (şeker hastalığı v.b.), yeteri sıvı tüketilmemesi, buruntıkanıklıkları ve ağız solunumunu sayabiliriz. Ağız kuruluğunu giderici ve tükürük yapısını destekleyici jellerkullanmak gerekir.

BİRSPOR046OKÇULUKYAZAN: Emre ErkuşOkçuluğun kökeni insanoğlunun avlanmaya başladığı çağlara uzanır.Türklerde ise okçuluk, özellikle de atlı okçuluk M.Ö. 5000’lere dayanır. Tarihteki Türk atlı okçuları, dörtnala giderken eyerüstünde dönüp arkaya ok atarak hedefe tam isabet ettirme ustalıklarıyla tanınmışlardır. Uluslararası literatürde “Part Atışı”olarak isimlendirilen at üzerinde geriye doğru yapılan ok atışının en başarılı ve en ünlü uygulayıcıları Türkler olmuşlardır. Atatürk de Türk’ün yadigârı sporlarından biri olan okçuluğun gelişimi için sonuna kadar destek vermiştir.okçuluğa karşı büyük ilgi göstermiş ve bir zamanlar Erken yaşlarda başlandığında çocukların dikkat,Türk’ün şanına şan katan bu sporun yeniden canlanmasıiçin ilk emirleri o vermiştir. yoğunlaşma, sabır, özgüven gibi konularda inanılmaz gelişimler göstermesini sağlayan okçuluk, gerek spor, Atatürk’ün emriyle milli sporumuz okçuluğun gerekse hobi olarak hayatına girdiği yetişkinlere degelişimi yönündeki ilk adımlar okçuluk kitaplarının ruhsal rahatlama, gündelik hayatın sıkıntılarındanyazılması, Ok Spor Kurumu ve Ok Spor Müzesi’nin uzaklaşma, odaklanma, akılcı ve huzurlu bir bakışkurulmasıyla atılmıştır. Atatürk hastalığının ilerlediği açısı kazanma, disiplin odaklı bir tarz benimseme gibibir döneme rastlamasına rağmen bu kulübün özellikleri kazandırmaktadır.faaliyetleriyle yakından ilgilenmiş, milli sporumuz olan

BİRSPORCU 047MICHAEL JORDANYAZAN: Çağan Genç“Ben sahada 5 kİşİyİ nasıl geçeceğİmİ değİl,o beş kİşİnİn benİ nasıl durduracagını düşünürüm.” 1963 yılında doğmuş olan Michael Jeffrey Jordan, “Herkes bİr gün Michael emekli ABD’li profesyonel basketbolcu ve aktif Jordan olmak İstİyor, bense işadamıdır. ABD profesyonel basketbol ligi NBA’nın her gün Michael Jordan olmak resmi sitesine göre, Michael Jordan tüm zamanların en zorundayım.”büyük basketbolcusu seçilmiştir. “Yetenek maçı kazandırır Sıçrama yeteneği, özellikle All Star ama zeka ve takım oyunu Organizasyonu’nda ‘Slam Dunk’ yarışmasındaki faul şampİyonluğu!”çizgisinden potaya smaç yapması ile, Jordan’a “AirJordan” ve “His Airness” lakaplarını getirdi. “Hİçbİr zaman şut atmadan önce negatİf bİr düşünce aklıma Jordan, Chicago Bulls ile özdeşleşmiş bir oyuncu getİrmem, çünkü negatİf sonuç olmasına rağmen, ikinci emekliliğinin ardından bir benİm İşİm değİl.”başka NBA takımı olan Washington Wizards’ın başarısıiçin çalıştı. Kaynakça: http://tr.wikipedia.org/wiki/Michael_Jordan NBA MVP (En değerli oyuncu ödülü): 1987-88, 1990- http://www.nbaarena.com/haber/399/michael-jordanin-91, 1991-92, 1995-96, 1997-98 unutulmayan-sozleri NBA Yılın En İyi Savunma Oyuncusu Ödülü: 1987-88 Kariyer sayı ortalamasında (normal sezonda30, Play-off’larda 33) tüm zamanların en yüksekortalamasına sahip oyuncudur. Bir Play-off maçında 63 sayı atarak, bir maçta ençok sayı atan oyuncu olmuştur.

MÜZİKKÖŞESİT048ENORMURAT KARAHANRÖPORTAJ YAPAN: Melisa Zorlu Ankara Opera ve Kültür Mayası adlı dergimiz için yaptığımız röportajın sonuna geldik. Murat Karahan Balesi’nde tenor ile geçirdiğimiz hoş vakti ve konuşmalarımızı size olabildiğince aktarmaya çalıştık ve size gerçek bir sanatçıdan tavsiyeler almış olduk. Bu röportaj için katkıda bulunan tüm olarak görev müzik öğretmenlerimize teşekkür ederiz.almakta olan, Murat Karahan 8 Mayıs 1977’de Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini T.E.D Ankara Koleji’nde tamamladı. 1996 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’ne girdi. Türkiye’yi birçok alanda temsil eden Murat Karahan şu anda DevletOpera ve Balesi’nde çalışmaktadır.


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook