Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore ÖĞRENME KAZANDIRAN DERS NOTU-ENDER HOCA

ÖĞRENME KAZANDIRAN DERS NOTU-ENDER HOCA

Published by AHMET TARAK, 2022-07-07 13:59:03

Description: ÖĞRENME KAZANDIRAN DERS NOTU-ENDER HOCA

Search

Read the Text Version

[Buraya yazın] KAZANDIRAN ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ DERS NOTLARI 1

[Buraya yazın] ÖĞRENME TANIMI ÖĞRENME Davranış değişikliği Yaşantı Kalıcı izli Yaşantı yoluyla oluşan; kalıcı, izli, davranış değişiklikleri “öğrenme” olarak adlandırılır. Herhangi bir davranışın öğrenme ürünü olabilmesi için tanımda belirtilen 4 kritere sahip olması gerekir. • Yaşantı Ürünü • Kalıcı İzli • Davranış Değişikliği İKAZ: Öğrenme ile davranış arasında “tam girişimlilik” ilişkisi bulunur. KARIŞTIRMA: Öğrenme istemli ve istemsiz yönde olabilir. Biliçli olarak yapılabildiği gibi bilinçsiz olarakta yapılabilir. SORU GELİR: BURADAN SORU GELEBİLİR. ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ 1.VİDEOMUZU MUTLAKA İZLEYİNİZ 4

[Buraya yazın] Davranış ile Öğrenme Arasındaki İlişki DAVRANIŞ Bir organizmanın sergilediği her türlü etkinliktir. Genel olarak üç tür davranış bulunur; 5

[Buraya yazın] Doğuştan Gelen Davranışlar Refleks : Bir uyarıcıya karşı gösterilen ani tepkilerdir. ü Işıkta Göz bebeğimizin küçülmesi, göz kırpma. ü Basit tepkilerdir. ü Belirgin bir uyarıcısı ve yönü vardır. ü Türe özgü değidir. İçgüdü : Bir canlı türünün ortal olarak sergilediği davranış örüntüsüdür. ü Örümceklerin ağ yapması , arıların bal yapması ü Karmaşık davranışlardır. ü Belirgin bir uyarıcısı ve yönü yoktur. ü Türe özgüdür. Homeostatik mekanizma : Vücudun İçdenge mekanizmasıdır. Hava ısındığında terlememiz. Geçici Davranışlar Yaşantıyla kazanılan fakat kalıcı olmayan davranışlarıdır. ü Sarhoşluk ü Hastalık sonucu davranışlar ü Sayıklamak PERFORMANS Davranışın gözlenebilen şeklidir. Öğrenmenin doğrudan gözlenmesi mümkün değildir. Gözlenebilen kısım performans olarak adlandırılır. Performans vardır yada yoktur denilemez, yüksektir yada düşüktür ifadesi kullanılabilir. 6

[Buraya yazın] İKAZ: Olgunlaşma ve büyüme sonucu oluşan davranışlar öğrenme olarak kabul edilmez. Çünkü kalıcı olsalar bile yaşantı ile kazanılmamıştır. ÖĞRENENLE İLGİLİ FAKTÖRLER 1. Türe Özgü Hazırbulunuşluk : Öğrenilecek davranışın gerektirdiği biyolojik donanıma sahip olma durumudur. Yani kuşlara uçma öğretilebilir çünkü uçma için gerekli donanıma sahiptirler. İnsanlada bu donanım olmadığı için öğretilemez. 2. Olgunlaşma : Davranışın öğrenilebilmesi için; vücudun gerekli olan gelişimsel düzeye ulaşmasıdır. Biyolojik yeterlilik olarak değerlendirilebnilir. Öğrenmenin ön koşuludur. İKAZ: Türeözgü hazıroluş ve olgunlaşma tamamen yaşantıdan bağımsızdır ve faktörler içinde olmazsa olmaz iki unsurdur. 7

[Buraya yazın] 3. Zekâ : Öğrenme için gerekli olan yaşantıyı anlama,yorumlama, çevreye uyum sağlama yeteneğidir. İKAZ: Zekanın üst seviyesini kalıtım belirlerken, hangi düzeyde kullanıldığını yaşantı belirler. 4. Dikkat : Zihinsel süreçlerin öğrenilecek yaşantıya yönlendirilmesidir. Dikkat kendi içinde 3’e ayrılır. 1- Seçici ( İstemli ) Dikkat : Zihnin bilinçli olarak belirli bir noktaya yönlendirilmesi. Odak noktasını kendimiz tayin ederiz. Sevdiğimiz bir derste tahtaya odaklanmamız. 2- İstemsiz dikkat: Zihnimizin bilinçsiz olarak yönelim göstermesi. Ders dinlerken dışardan gelen patlama sesine yönelme. 3- Bölünmüş dikkat: Zihnimizi aynı anda bir çok yöne yönlendirmektir. Ders çalışırken müzik dinlemek. 5. Güdülenme : Davranışın öğrenilmesi için gerekli olan; ihtiyaç, istek ve davranışın süreçlerinin genel adıdır. Motivasyondur. İki tür güdülenme vardır; 1- İçsel güdülenme : KPSS’ yi kazanmak istiyorum çünkü öğretmenliği çok seviyorum. 2- Dışsal güdülenme: Kızların dikkatini çekmek için spor yapmak. Güdü : Davranışı yapmaya iten güçtür ikiye ayrılır. Güdülenmenin temelidir. 8

[Buraya yazın] 1- Birincil güdü= Fizyoloji ihtiyaçlardır. Açlık , Susuzluk 2- İkincil güdü= Başarı, slatü. 6. Genel Uyarılmışlık Düzeyi : Davranış öğrenilirken organizmayı etkileyen içsel ve dışsal faktörlerin seviyesine verilen isimdir.Aşırı, normal(optimum) ve yetersiz olmak üzere 3 kısımdır. İKAZ: Genel uyarılmışlık hali çok düşük yada çok yüksek olursa öğrenme olumsuz etkilenir. Orta seviyede uyarılmışlık maksimum öğrenme sağlar. 7. Yaş : Doğumdan itibaren geçen süreyi ifade eder.Bu süre içinde vücudun gelişimsel düzeylerine göre öğrenme etkilenir.Genel olarak;0-30 yaş arası öğrenmeyi olumlu etkilerken,30-ölüm yaş arası öğrenmeyi olumsuz etkiler. 9

[Buraya yazın] 10

[Buraya yazın] 8. Transfer (Aktarım) : • Yeni bir şey öğrenirken gerçekleşir • Mevcut öğrenme ile yeni öğrenmenin aynı alanda (benzer) olması gerekir • Öğrenilen her şey transfer edilebilir a- Olumlu aktarma Öğrenme durumlarının bir birini desteklemesidir. Eski öğrenme daha iyi hale getirilirse Geriyi destekleme, Yeni öğrenme desteklenirse ileriyi desteklemedir. İleriye etkin destekleme= İngilizce bilen birinin Almancayı kolay öğrenmesi. Geriye etkin destekleme= Fizik öğrenen birinin matematikte ilerleme kaydetmesi. b- Olumsuz aktarma Eski bir öğrenme durumunun yeni bir öğrenme durumuna zorlaştırmasıdır. Otomatik vites araç kullanan birisinin düz vites araç kullanmada zorlanması. F klavye kullanan birinin Q klavye kullanmaka zorlanması. İKAZ: Olumsuz transfer sadece psikomotor olur bilgisi yanlıştır. Bilişselde olabilir. Örneğin; Kitabın anlamını Türkçe bilen bir kişinin , İngilizce karşılığını öğrenmede zorlanması. KARIŞTIRMA: Ket Vurma ile olumsuz transferi karıştırmayın. Ket vurma öğrenmeyi etkileyen faktör değil unutmaya neden olan faktördür. Öğrenilmiş bir bilginin öğrenilmiş diğer bilgiyi unutturması yada karıştırmasıdır. Bilginin Uzun süreli bellekden geri getirilmesi süreci ile ilgilidir • Önceki bilginin hatırlanamaması : “Geriye ket vurma” Uzun süredir yeni numarasını kullanan Ahmet’in, Eski numarası gerekli olduğunda hatırlayamaması. • Sonraki bilginin hatırlanamaması : “İleriye ket vurma” Arkadaşına numarasını verecek olan Ahmet’in, yeni numarayı unutup eskiyi vermesi. SORU GELİR: BURADAN SORU GELEBİLİR. FAKTÖRLER VİDEOMUZDAKİ TARANSFER KISMINI MUTLAKA İZLEYİNİZ. 11

[Buraya yazın] İKAZ: Olumsuz transferde yeni öğrenme durumu zorlaştırılırken, ket vurmadaöğrenilmiş durumlar birbirini unutturur yada karıştırır. ÖĞRENME STRATEJİSİ İLE İLGİLİ FAKTÖRLER 1. Öğrenmeye ayrılan zaman Stratejik olarak öğrenme gerçekleşirken harcanan zamanın kullanılma biçimi ikiye ayrılır i. Aralıklı Çalışma : Öğrenme zamanının belirli periyotlar halinde harcanmasıdır. Günü birlik apılan düzenli çalışma. Daha kalıcıdır. Uzun vadeli hedefler için etkilidir. ii. Toplu Çalışma : Öğrenme zamanının tek bir periyot halinde harcanmasıdır. Sınav öncesi yapılan toplu çalışma. Kısa vadeli hedefler için etkilidir. 2. Öğrenilecek konunun yapısı Öğrenilecek konunun yapısı iki farklı stratejiye sahiptir: i. Bütün Halinde Çalışma : Konunun yapısının kısa, kolay ve basit olduğunda kullanılması gereken stratejidir. ii. Parçalara Bölerek Çalışma : Konunun yapısının uzun, karmaşık ve zor olduğunda kullanılması gereken stratejidir. Genel olarak en iyi öğrenme Bütün – Parça- Bütün şeklinde gerçekleşir. İstiklal marşını öğrenirken önce baştan sona okunur ( BÜTÜN), daha sonra kıta olarak öğrenilir ( PARÇA ), en sonda tamamı öğrenilir ve okunur ( BÜTÜN) 12

[Buraya yazın] 3. Geribildirim (Dönüt) • Davranışın sonunda organizmanın elde ettiği karşılıktır. Öğrenme ile arasında ters orantı ilişkisi bulunur. İKAZ= Geribildirimin süresi ne kadar kısa olursa , öğrenme o kadar olumlu etkilenir. 4. Etkin Katılım • Öğrenen organizmanın öğrenme sürecine dâhil olması olarak açıklanır. Öğrenme süreci duyu organları ile gerçekleştiği için duyu organı sayısı arttıkça öğrenme olumlu etkilenir. İKAZ= Öğretim sürecinde öğrencinin etkinlik göstereceği yöntem ve teknikler kullanılırsa öğrenme olumlu etkilerinir. 13

[Buraya yazın] ÖĞRENME MALZEMESİ İLE İLGİLİ FAKTÖRLER 1. Telaffuz edilebilirlik • Öğrenilecek malzemenin açık, net ve kolay anlaşılır olması, telaffuzunun basit ve anlaşılır olması öğrenmeyi olumlu etkiler. Malzeme olarak kitapta bu özellikler bulunmalıdır. Öğretmende bir malzemedir, dolaysıyla öğretmenin kullandığı dilin öğrenci seviyesine uygun olması, anlatım bozukluğu olmaması vs durumlar telaffuz edilebilirlik ile ilgilidir. İKAZ: Yabancı dil öğrenmedeki en büyük zorluk , yabancı dilin telaffuzunun mevcut yapıya uygun olmamasıdır. 2. Algısal Ayırt Edilebilirlik • Öğrenilecek malzemenin duyu organları tarafından çevreden ayırt edilebilme derecesidir. Kısaca önemli olan yerlerin ön plana çıkarılmasıdır. • Daha kolay duyumlanan malzemeler daha kolay algılanacağı için öğrenme olumlu etkilenir. Örneğin ; Önemli yerlerin altını çizmek, italik yapmak, simgelerle ön plana çıkartma, öğretmenin önemli yerlerde sesini yükseltmesi vs. 3. Anlamsal Çağrışım • Öğrenilecek malzemenin ön bilgi ve ön yaşantılarla desteklenmesi, zihinde oluşturduğu çağrışım sayısının artması öğrenmeyi olumlu etkiler. • Öğrencinin önceki öğrenmelerini , hayatından örnekleri çağrıştırmaktır. Bu sayede bilinenden bilinmeyene ilkesinin gerekliliği yerine getirilmiş olunur. 4. Kavramsal Gruplandırma • Öğrenilecek malzemenin; kavramsal yönden benzerlik durumuna göre gruplandırılması; zihinde örgütlemeler oluşturacağı için öğrenmeyi olumlu etkiler. • Bir malzemede kavram haritalarına, görsel sınıflamalara ve alt üst başlıklara vurgu yapmak. 14

[Buraya yazın] Kavramsal Basamaklar Dizisi Element Metal Ametal Soygaz Demir Altın Çağrışımsal Basamaklar Dizisi KPSS Başarı Atanma Ders Eğitimdeyiz Sınav İKAZ: Kavramsal basamaklar dizisinde akademik bilgiye göre kategorilendirme kapılır yani nesneldir. Çağrışımsal basamaklar dizisinde kişisel çağrışımlara göre kategorilendirme yapılır yani özneldir. 15

[Buraya yazın] ÖĞRENME KURAMLARI A.DAVRANIŞÇI KURAMLAR Watson, Guthrie, Pavlov, Thorndike, Skinner • Bilimin konusu; somut gözlenebilir, ölçülebilir, uyarıcılar ve tepkiler olmalıdır. • Bilimsel araştırmalar nesnel sonuçlara ulaşmalıdır. • Bütün öğrenmeler yaşantı içerisinde kazanılır. • Zihin doğuştan boş bir levhadır. (Tabula Rosa) • Soyut kavramlar incelenemediği için, konu dışı bırakılmıştır. • Öğrenme ancak gözlenebilir davranışla (performansla) mümkündür. • Performansa dönüşmeyen kazanımlar öğrenme olarak nitelendirilmez. • Öğrenme, performansla gözlenebilen içsel bir süreçtir. • İçsel süreçler gözlenemediği için, performans incelenmelidir. 16

[Buraya yazın] 1.TEPKİSEL (KLASİK) KOŞULLANMA ( Ivan Petrovich Pavlov ) • Önceden organizmada tepki üretmeyen uyarıcıların, belirli şartlardan sonra tepki üretir hale gelmesi yoluyla oluşan öğrenmelerdir. • Duyuşsal, fizyolojik ve basit refleksif davranışlara yöneliktir. • Organizmada bu süreçte pasiftir. • İstenmedik (kontrol edilemeyen) davranışlar açıklanır • Öğrenme U-T kalıbı ile gerçekleşir. • Sergilenen tepkinin sonrası değil öncesi önemlidir. • Pekiştireç davranıştan önce verilmektedir. 17

[Buraya yazın] KOŞULLANMA PROSEDÜRLERİ 1- GECİKTİRİLEN ŞARTLANMA Koşullanma sürecinde önce zil verilir, fakat zil kapatılmaz. zil çalmaya devam ederken et verilir. Et ile zil örtüşür bu nedenle en etkili koşullanma türüdür. 2- KISA ZAMAN ARALIKLI ŞARTLANMA ( İZ KOŞULLANMASI ) koşullanma sürecinde önce zil verilir, zil kapatıldıktan birkaç saniye sonra et verilir. klasik koşullanmanın yapısını oluşturur. 3- EŞZAMANLI ŞARTLANMA ( AYNI ANDA KOŞULLANMA) koşullanma sürecinde zil ile etin aynı verilmesidir. 4- GERİYE DOĞRU ŞARTLANMA koşullanma sürecinde , önce et verilmesi daha sonrada zil verilmesidir. NOT: GEÇİCİ ( TEMPORAL) KOŞULLANMA köpeğe her akşam saat 18:00 da mama verilirse. bir gün 18:00 da mama vermesekte salya salgılar. zamana koşullanma gerçekleşir. SORU GELİR: BURADAN SORU GELEBİLİR. KLASİK KOŞULLANMA GENEL TANIM VE PROSEDÜRLER İÇİN KLASİK KOŞULLANMA İLK VİDEOSUNU MUTLAKA İZLEYİNİZ 18

[Buraya yazın] KLASİK KOŞULLANMANIN TEMEL İLKELERİ 1. BİTİŞİKLİK (Yakınlık) : Tepkisel koşullanmanın temel ilkesidir.Nötr uyarıcı ve koşulsuz uyarıcının birbirlerine yakın ve peş peşe olmaları şeklinde açıklanır. İKAZ: Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasındaki ideal süre 0.5-3 sn arasıdır. Ancak olumsuz tat koşullanması deneyi ile Garcia tarafından bu sürenin çok daha uzun olabileceği kanıtlanmıştır. 2. HABERCİLİK Nötr ve koşulsuz uyarıcı bitişikliğinden ötürü nötr uyarıcının kendisinden sonra koşulsuz uyarıcının geleceğini bildirmesidir. Bu sayede; nötr uyarcı koşullu uyarıcı haline gelir ve öğrenme gerçekleşir.İki tür habercilik bulunur. a. Olumlu Habercilik (Yordayıcılık): Koşullu uyarıcının kendisinden sonrasına dair haber değeri kazanmasıdır. Yordama imkânı sunar, koşulsuzun başlayacağını bildirir. b. Olumsuz Habercilik (Vardayıcılık): Koşullu uyarıcının kendisinden öncesine dair haber değeri kazanmasıdır. Vardama imkânı sunar, koşulsuzun bittiğini bildirir. Deneyde ışık uyarıcısı verildikten sonra sisteme elektrik şoku verilmiştir. Ses uyarıcısı verildikten sonra da elektrik şoku kesilmiştir. Bu durumda elektrik şokunun geleceğini haber veren ışık olumlu haberci iken , elektrik şokunun gideceğini yada biteceğini haber veren ses olumsuz habercidir. 19

[Buraya yazın] SORU GELİR: HABERCİLİKTEN SORU GELEBİLİR. KLASİK KOŞULLANMA KAVRAMLAR KISMINDAN İZLEYİNİZ. 3. PEKİŞTİRME: Klasik koşullanma sürecinde öğrenmenin oluşumunu sağlayan koşulsuz uyarıcı pekiştirme görevi üstlenir. • Koşulsuz uyarıcılar birincil (öğrenilmemiş) pekiştireçlere eşdeğerdir. • Koşullu uyarıcılar ikincil(öğrenilmiş) pekiştireçlere eşdeğerdir. 4. SÖNME (Deneysel Çözülme): Koşulsuz uyarıcının ortamdan çıkmasıyla koşullu uyarıcının tek başına kalarak tepki üretme gücünün azalması ve yok olması sürecidir. Örnek: Daha önceden trafik kazası geçiren Ayşe , araba gördüğünde korku tepkisi göstermektedir. Fakat zaman içersinde trafik kazası ile karşılaşmadığı için bu korkusu zaman içinde azalmış ve ortadan kalkmıştır. SORU GELİR: SÖNME VE ALIŞMA FARKINA DAYALI SORU GELEBİLİR. KLASİK KOŞULLANMA KAVRAMLAR KISMINDAN İZLEYİNİZ. 20

[Buraya yazın] 5. KENDİLİĞİNDEN GERİ GELME: Koşulsuz uyarıcının ortamdan çıktığı için yok olan (sönen) koşullu tepkinin; düzensiz aralıklarla yeniden sergilenmesidir. İKAZ: Kendiliğinden geri gelme sürecinde ortama koşulsuz uyarıcı eklenmez. Eğer sönmüş bir tepki yeniden koşulsuz uyarıcı ortama eklenerek geri getirilirse bu durum “yeniden(tekrar) koşullanma” olarak adlandırılır. İKAZ: Kendiliğinden geri gelen davranış ilki kadar etkili değildir. Sönmeye karşı direnci azdır. 6. Alışma: Organizmanın Koşulsuz uyarıcı ile sık karşılaşması sonucunda Organizmanın ürettiği tepkinin azalması. Örneğin: Arı tarafından saldırıya uğrayan Ahmet, arılardan korkmaya başlamıştır. Fakat Ahmet bu olayı çok defa yaşadığı için korkusu azalmıştır. 7. Duyarsızlaşma: Duygusal bir durumun belli ortamlardaki yaşantı sonucunda azalmasıdır. Ölülerden korkan birisinin ,morgda çalışmaya başlamasından sonra bu korkunun azalması. Kan görmekten korkan birisinin cerrah olduktan sonra bu korkusunun azalması. 8. Duyusal Uyum: 21

[Buraya yazın] Duyu sinirlerimizin fizyolojik olarak ortama adapte olmasıdır.Öğrenme ile ilgili değildir.Fizyolojik bir alışmadır. Denize ilk girdiğimizde önce çok üşümemiz , bir süre sonra fazla üşümememiz. İKAZ: duyarsızlaşma ve duyusal uyum , alışma başlığı altında değerlendirilebilir. 9. Duyarlılaşma: Koşullandığımız bir uyarıcıya karşı, normalden daha fazla tepki üretmek. Öğretmenden korkan Ali, bir süre sonra öğretmenin sıradan tepkilerinede korku göstermeye başlaması. 10. GENELLEME(Uyarıcı Genellemesi): Birbirlerine benzer uyaranların organizmada aynı tepkiyi üretmesi durumudur. U1 U2 U3 İKAZ: Pıaget’ in Bilişsel gelişim kuramına göre Özümseme ile aynı kabul edilebilir. İKAZ: Klasik koşullanmada tüm genellemeler, uyarıcı genellemesidir. Klasik koşullanmada tepki genellemesi yoktur. Unutmayın!!! Neyi çeşitlendiriyorsanız onu genellerisiniz... Klasik koşullanmada uyarıcılar çeşitlendirilir. Örneğin: Beyaz sakallı dedesinden korkan çocuğun, diğer beyaz sakallılardan da korkması. Örneğin: Sevgilisi tarafından terkedilen Ahmet’in , tüm kızlardan nefret etmesi. 22

[Buraya yazın] SORU GELİR: GENELLEME ÖNEMLİDİR. EDİMSEL VE KLASİKTEKİ GENELLEMELERİ AYIRIN. KLASİK KOŞULLANMA KAVRAMLAR KISMINDAN İZLEYİNİZ. 11. AYIRT ETME: Koşullanılan uyarıcılara benzemeyen uyaranların vücutta aynı tepkiyi üretmemesi sürecidir. İKAZ: Pıaget’in bilişsel gelişim kuramına göre , Uyumsama( düzenleme) ile aynıdır. Örnek: Çocuğun sadece kendi dedesinden korkması. Örneğin: Ahmet ‘in sadece kendisini terk eden sevgilisinden nefret etmesi. SORU GELİR: ÜST DÜZEY KOŞULLANMA, ÖN KOŞULLANMA, BİRLEŞİK KOŞULLANMA, GARCİA KAVRAMLARI ÇOK ÖNEMLİDİR VE SORU GELİR. BU KISMI NOTLARLA BERABER MUTLAKA VİDEODAN İZLEYİNİZ.. 12. ÜST DÜZEY KOŞULLANMA (Dereceli Koşullanma):Nötr uyarıcı ile koşullu uyarıcı eşleşmesi sonucunda ortaya çıkan yeni bir koşullanmadır. a. Klasik koşullanma sürecinden sonra gerçekleşir. b. Koşullanmanın koşullanması olarak adlandırılır. 23

[Buraya yazın] Örnek: Diş doktorunun canını acıtmasından dolayı diş doktırundan korkan Ali, doktoru eşiyle gördükten sonra eşinden de korkmaya başlamıştır. Daha sonra eşini arabasıyla görünce arabasından da korkmaya başlamıştır. Üst düzey koşullanmada iki durum ortaya çıkabilir: 1. Engelleme (Bloklama) : Birlikte bulunan koşullu ve nötr uyarıcılardan koşulu uyarıcının tepki üretip,nötr uyarıcıya tepki ürettirmemesidir. İKAZ: Engelleme sürecinde , uyarıcılardan birisi koşullu uyarıcı olmalıdır. Bu koşullu uyarıcı , nötr uyarıcıya koşullanmayı engeller. İKAZ: Engellemenin sebeplerinden birisi de , koşullu uyarıcının nötr uyarıcıdan önce gelmesi de olabilir. Yani sıralama hatasından kaynaklanabilir. Örnek: Annesinin yemeklerini çok seven Mustafa , Evlendiğinde eşinin yemeklerini sevmekte zorlanmıştır. Bu örnekte annenin yemekleri koşullu uyarıcı iken eşinin yemekleri Nötr uyarıcıdır. 24

[Buraya yazın] 2. Gölgeleme : Aynı nitelikteki (koşullu, koşulsuz ve ya nötr) uyaranların bir arada bulunması yüzünden daha şiddetli olan uyarıcının diğerlerine tepki ürettirmemesidir Örnek: Sevgilisi ile caddede gezerken bir mağaza ve simitçinin önünden geçerken kavga eden gençler o gün ayrılmışlardır. Bu gençlerden birisi oradan daha sonra geçtiğinde mağazayı görünce duygulanmıştır fakat simitçiyi görünce duygulanmamıştır. Örnek: Arabalara karşı ilgisi olan Mustafa’nın otoparkta bir çok araba olmasına rağmen , yeni çıkan spor bir araba modelini daha çok beğenmesi. Örnek: Midesi bulanan bir çocuğun ayağı kırılınca mide bulantısını hissetmemesi. İKAZ: Eğer Nötr uyarıcılar birbirilerini gölgeleyemez ise hepsi koşullu uyarıcı olur. Bu duruma birleşik koşullanma denir.İlk örnekte Kavga eden sevgilinin hem mağazayı hem de simitçiyi görünce duygulanması. 25

[Buraya yazın] 13. ÖN KOŞULLANMA (Duyusal Ön Şartlanma): Klasik koşullanma sürecinden önce nötr uyarıcıların birlikteliği yüzünden oluşan koşullanma türüdür. 3 adımda gerçekleşir; İKAZ: Burada koşulanma sürecinden önce nötr uyarıcılar birlikte görülmektedir. Yani koşullanmanın öncesi ile ilgilidir. Koşullanma anında ve sonrasında birlikte görülmeselerde birine gösterilen tepki diğerinede gösterilir. Üst düzey koşullanma koşullanmadan sonra gerçekleşen bir durumdur. Örneğin: Ahmet’in komşusu diş doktorudur ve doktoru eşiyle birlikte sürekli görmektedir. Dişi ağrıdığında komşusunun muayehanesine gider. Komşusu canını acıttığı için ne zaman komşusunu görse korkmaktadır. Fakat bu olay anında ve olaydan sonra eşiyle birlikte görmediği halde eşini gördüğündede bu korkuyu göstermektedir. 26

[Buraya yazın] 14. OLUMSUZ TAT KOŞULLANMASI (tat kaçınması) (Garcia Etkisi) : Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasında bitişiklik olmadığı halde gerçekleşebilen koşullanma türüdür. Özellikle koku ve tat alma duyuları ile gerçekleşir. • • • Özellikle insanlarda; koşullu uyarıcıyı kendilerine hatırlatan, çağrıştıran, anımsatan nötr uyarıcıların da koşullu uyarıcı haline gelip tepki ürettikleri gözlenmiştir. Yanlız bu durumdada bitişiklik olmaması gerekir. Bu durumda “Garcia Etkisi” olarak açıklanmaktadır. Yukarıdaki deneyde fare önce radyasyon bulunmayan odadaki cam kaptan su içmiştir. Buradan içtiği sudan etkilenmemiştir. Daha sonra radyasyon bulunan odadaki plastik kapta bulunan sudan içmiştir. Yaklaşık olarak 7-8 saat sonra radyasyon etkisiyle fare kusmuştur. Bu olaydan sonra fare plastik tadındaki sudan içmemiştir. Örneğin: Lokantada yediği yemekten akşama doğru midesi bulanan bir kişinin lokantayı görünce miğdeseinin bulanması. Hatta lokantayı çağrıştıran “ Location “ kelimesinede koşullanmasıdır. 27

[Buraya yazın] 15. ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK (Seligman Etkisi) : Sergilenen davranışların amaca ulaşamaması durumunda organizmanın başarısızlığı kabullenmesi durumudur. Davranışlar organizmada amaca yönelik olumsuz düşünceler oluşturur. İKAZ: Eğitim ortamında öğrenilmiş çaresizliğin giderilmesi için öğrenciye başarılı olma duygusu tattırılmalıdır. Bunun için öğrencinin yapabileceği basit hedefler belirlenmelidir. Örnek: Matematik dersinden zayıf alan öğrencinin bu dersi geçemeyeceğim diyerek ders çalışmayı bırakması. 16. ÖĞRENİLMİŞ GÜÇLÜLÜK: (Psikolojik Sağlamlık) Sergilenen davranışların amaca ulaşması durumunda organizmada oluşan özgüven durumudur.Davranışlar organizmada amaca yönelik olumlu düşünceler oluşturur. İKAZ: Geleceğe yönelik olumlu düşünme durumudur. Özgüven duygusu ile pareleldir. Örneğin: Atatürk’ün “ Geldikleri gibi giderler” sözü. 17. KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET (Pygmalion Etkisi): Mevcut düşüncelerin (olumlu veya olumsuz) davranışlara yön verip kendisini ya da bir benzerini gerçekleştirmesi durumudur. İKAZ: Kehanetin gerçek olması Olumlu olarak ta karşımıza çıkabilir. Sınavı kazanacağım diyerek yoğun çalışma programı ile sınavı kazanması. 28

[Buraya yazın] KLASİK KOŞULANMA İLE OLUŞAN İSTENMEYEN KOŞULLANMALARI YOK ETME YÖNTEMLERİ 1.SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA } John Watson tarafından geliştirilen, genellikle korku ve fobik davrananların tedavisine yönelik uygulanan yöntemdir. } Korku nesnesi organizmaya belirli bir sistemle uygulanarak korkunun ya da fobinin yok edilmesi şeklinde gerçekleştirilir. İKAZ: Aşamalı şekilde yapılır ve bu süreçte kesinlikle pekiştirme işlemi kullanılmaz. Örnek: Bir babanın, Denizden korkan çocuğuna, önce deniz fotoğrafları göstermesi, daha sonra denizle ilgili hikayeler anlatması ve daha sonra deniz kenarına götürerek korkusunu azaltması yada yok etmesi. 2.SÖNMESİNİ SAĞLAMA } İstenmeyen koşullanmayı oluşturan koşulsuz uyarıcının ortamdan çıkarılarak; koşullu uyarıcının tepki üretme gücünün azaltılması veya yok edilmesi yöntemidir. 3.KARŞIT KOŞULLANMA } İstenmeyen koşullanmaya sebep olan koşulsuz uyarıcının ortamdan çıkarılıp, bu koşullanmanın tersi olan (istenilen koşullanma) koşullanmayı oluşturacak olumlu uyarıcının ortama eklenmesidir. İKAZ: Organizmanın koşullandığı uyarıcıya karşı tutumlarının değişmesidir. 4.İTİCİ UYARICIYA KOŞULLANMA } İstenmeyen koşullanma sergilediğinde; organizmayı kendisine itici gelen bir uyarıcıyla karşılaştırarak; mevcut koşullanmanın yok edilmesini sağlamaktadır. Örnek: Sigara paketlerinin üzerinde bulununan hoşa gitmeyen fotoğraflar ile koşullanma sağlanması. 5.MARUZ BIRAKMA( Karşı Karşıya Getirme) } İstenmeyen koşullanmaya sebep olan uyarıcı ile organizmayı karşılaştırarak; organizmanın bu uyarıcıyı kabullenmesini sağlamaktır. Örnek: Bir babanın denizden korkan çocuğunu , direk denize atması. 29

[Buraya yazın] 2.BİTİŞİKLİK KURAMI John WATSON, Edwin Ray GUTHRIE } Öğrenmenin temelini oluşturan yasa bitişikliktir. } Kurulan bitişikliklerle öğrenme oluşur. } Temel öğrenme kuramı klasik koşullanmadır. Ø En Son, En Sıklık İlkesi Bitişiklik kurulduktan sonra; davranıştaki sönme, bitişikliğin kalıcılığı yüzünden yüzeysel bir şekilde gerçekleşir. Bu sebeple; bir uyarıcıya en son ya da en sık hangi tepki sergilenirse o uyarıcıyla yeniden karşılaşıldığında yine aynı tepki sergilenir. Örneğin: Kavga ettiği arkdaşını yıllar sonra gördüğündede nefret etmesi. Ø Korku Koşullanması; Bütün öğrenmeler gibi korkular da yaşantı içerisinde ortaya çıkar.Korkuların yok edilmesi için sistematik duyarsızlaştırma yöntemi kullanılabilir. 30

[Buraya yazın] Tavşandan korkan Ayşe’nin bu korkusunu ortadan kaldırmak için. Öncelikle Tavşan kafeste uzak bir yere konur. Daha sonra aşamalı şekilde yaklaştırılır. En sonunda kafesten çıkartılır. Bu sayede Ayşe’nin tavşan korkusu ortadan kaldırılmış olur. Ø Tek Deneme Yasası; Öğrenme; uyarıcıya karşı sergilenen ilk ve tek denemede gerçekleşir. Bitişiklik kurulduktan sonraki tekrarların öğrenmeye katkısı yoktur. İKAZ: Watson tekrarı savunurken, Guthrie Öğrenmede tek deneme yasasını savunur. Hatalı yanlış bitişikliklerin değiştirilmesi için ( Alışkanlıkların değiştirlmesi yada yok edilmesi) 3 farklı yöntem kullanılabilir. 1.Eşik Yöntemi: İstenilen bitişiklik oluşturma veya istenilmeyen bitişiklik yok etme amacıyla bunlara sebep olan uyarıcıların organizmaya eşik değerini geçmeyecek şekilde uygulanmasıdır. v Fark eşiğinden faydalanılır v Uyarıcı ortamdan, hissettirmeden çıkarılır veya eklenir Örnek: Peynir yeme alışkanlığı olmayan bir çocuğa peyniri azar azar vermek. 2.Zıt Tepki Yöntemi (Karşıt Uyaranlar Verme) İstenilmeyen bitişikliğe sebep olan uyarıcı ile onunla rekabet edebilecek (gölgeleyebilecek) olumlu uyarıcının aynı anda ortama eklendiği yöntemdir. v Gölgelemeden faydalanılır. v Yaklaşma – Kaçınma çatışmasının bir şeklidir. Örnek: Peynir yeme alışkanlığı olmayan çocuğa peyniri sandiviç ile vermek. 3.Bıktırma Yöntemi İstenilmeyen bitişikliğe sebep olan uyarıcının organizmaya aşırı şekilde uygulanarak, vücudun bu uyarıcıdan bıkmasının sağlandığı yöntemdir. Örnek: Pudingi yemeyi çok seven çocuğa pudingi çok fazla yedirerek bıkmasını sağlamak. SORU GELİR: ALIŞKANLIK YOK ETME YÖNTEMLERİ KARIŞABİLİR VE SORU GELİR. VİDEODAN MUTLAKA İZLEYİNİZ. 31

[Buraya yazın] SORU GELİR: BU KAVRAMLARIN AYRIMI ÇOK ÖNEMLİDİR. HEM NOTUNUZDAN HEM VİDEODAN TEKRARINI YAPINIZ. 32

[Buraya yazın] 3.BAĞ KURAMI (BAĞLAŞIMCILIK) Edward Lee THORNDIKE } Öğrenmenin temelinde, davranışın sonucuna göre U-T arasında kurulan sinirsel bağlar yer alır. } Öğrenmelerin büyük çoğunluğu psikomotor alandadır ve organizma bu süreçte aktiftir. } İnsanların sinir sistemi daha gelişmiş olduğu için insan öğrenmeleri daha karmaşıktır. Deneme – Yanılma Yoluyla Öğrenme Karşılaşılan uyarıcı etkisiyle amaca yönelik sergilenen davranışlardan, hatalı olanların elenip, doğru olanın seçilerek uyarıcı ile arasında sinirsel bağ kurulmasıyla gerçekleşen öğrenmelerdir. v Bu tarz öğrenmelerin gerçekleşebilmesi için 3 ilkeye gerek duyulur. Hazırbulunuşluk, tekrar ve etki – sonuç . Örneğin: Elinde 10 tane anahtar bulunan Ali , ancak birisi ile kapıyı açabilmektedir. Doğru anahtarı bulmak için anahtarları teker teker denemektedir. 33

[Buraya yazın] ÖĞRENME YASALARI ( BİRİNCİL İLKELER ) 1.Hazırbulunuşluk Yasası : Öğrenme üzerinde 3 boyutta etkili olan yasadır. a- Birey bir davranışı yapmak istiyorsa fakat yapmasına izin verilmezse mutsuz olur. b- Birey bir davranışı yapmak istiyorsa ve izin verilirse mutlu olur. c- Birey bir davranışı yapmak istemiyorsa ve zorla yaptırılırsa mutsuz olur. 2.Etki Yasası: Öğrenme üzerinde 2 boyutta etkili olan yasadır. Thorndike Etki yasasına göre pekiştirmeyi savunmaktadır fakat cezayı savunmaktadır. 34

[Buraya yazın] 3.Tekrar Yasası: Öğrenme üzerinde 2 boyutta etkili olan yasadır. Thorndike göre tekrar edilmeyen davranışda zayıflama olmaz. İKİNCİL İLKELER 1.Tepki Çeşitliliği (Tepki Çokluğu) ; Organşizmanın bir problem durumunda problemi çözene kadar ürettiği tepkilerdir. 2.Dikkat Çekici Uyarıcılar (Öğelerin Gücü) ; Bir problem durumunda dikkat çeken uyarıcıların ön planda olmasıdır. 3.Tutumlar ; Bireyin tepki oluştururken tutumlarını dikkate almasıdır. Öğrenici özelliği olarakta ele alınabilir. 4.Tepki Analojisi (Benzetim Yoluyla Tepkide Bulunma / Transferde Benzer Öğeler) ; Organizmanın benzer durumlarda aynı tepkiyi sergilemsidir. 5.Çağrışımsal Geçiş; Bu ilke tepkisel koşullanmaya benzemektedir. 6.Etkinin yayılması: Organizmanın bir davranışını ödüllendirirken , o davranışın öncesi ve sonrasındaki davranışlarda ödüllendirilebilir. 7. Ait olma: Koşullanmanın gerçekleşmesi için uyarıcılığının bitişikliğinin yanı sıra mevcut ön öğrenmelere göre birbirlerine ait olması gerekir. Miyav sesini duyan birisinin aklına kedi gelmesi. 8.Çağrışımsal zıtlık: Thorndike göre çağrışım tek yönlü ilerlemektedir. Alfedebe A’ dan Z’ ye doğru saymak kolaydır , fakat tersini yapmak zordur. 35

[Buraya yazın] 4.EDİMSEL KOŞULLANMA (Operant Şartlanma) Burrush SKINNER 36

[Buraya yazın] } Davranışlar genel olarak iki kısma ayrılır. Duyuşsal fizyolojik ve refleksif olan tepkisel davranışlar ile psikomotor, kazanılmış, bilinçli çaba gerektiren edimsel davranışlar. } Edimsel davranışlar daha karmaşıktır ve bütün öğrenme alanlarının büyük çoğunluğunu oluşturur. } Bir edimsel davranışın öğrenilmesi için 3 unsurun bir arada bulunması gerekir. – Davranışı başlatan UYARICI – Bu uyarıcıya karşı sergilenen TEPKİ – Ve bu tepki neticesinde elde edilen KARŞILIK } Uyarıcıya karşı sergilenen tepkilerin sonucuna göre oluşturulan öğrenmelere “Edimsel Öğrenme Koşullanma Yoluyla Öğrenme” adı verilir. Örnek: Dersini yapan öğrenciye çikolata verirsek, der yapma davranışının devamlılığı sağlanmış olunur. İKAZ: Edimsel koşullanmaya göre pekiştirme hangi davranıştan sonra geliyorsa o davranışın devamlılığı sağlanır. SORU GELİR: EDİMSEL KOŞULLANMA TANIMI VE AYRIMI ÖNEMLİDİR. EDİMSEL KOŞULLANMA İLK VİDEOSUNU İZLEYİNİZ. 37

[Buraya yazın] TEMEL İLKELERİ BİTİŞİKLİK Bir edimsel davranışın öğrenilebilmesi için sergilenen davranış ile elde edilen karşılığı (+,-) peş peşe, ardı ardına olması gerekir. Örnek: Ödevini yapan öğrenciye çikolatayı sonraki gün verirsek , davranışın devamlılığı sağlanmaz. Ödül davranıştan sonra verilmelidir. Birincil Pekiştireç İkincil Pekiştireç • Organizma için sonradan önem • Organizma için doğuştan önemli olan kazanan yaşantı içerisinde değer bulan, öğrenme ürünü olan fizyolojik yapıya yönelik uyarıcılardır. öğrenme ürünü • Koşullu uyarıcıya eşdeğerdir. 1. Nesnel Pekiştireç: Cisme verilen olmayan uyarıcılardır. değer. Para, altın, ev, araba • Koşulsuz uyarıcıya eşdeğerdir. 2. Sembolik pekiştireç: Sembolize ettiği şeylere verilen değer.Kupa, Birincil olumlu pekiştireç bardak • Doğduktan itibaren muhtaç 3. Sosyal pekiştireç:Toplumsal yapı kaynaklı. Övgü, küfür olduğumuz, 4. Etkinlik pekiştireç: Oyun uyarıcılardır. oynamak, ders çalışmak Herkes için olumludur. İkincil Pekiştireç 2’ye ayrılır. Öğrenilmemiştir. İkincil Olumlu Pekiştireç Sonradan öğrenme yaşantıyla Varlığı yaşamın devamını organizma için iyi olan varlığı sağlar. Hava, mutluluk veren uyarıcılardır. Para, aferin, yüksek not, övgü uyku, yiyecek, içecek, vs. İkincil Olumsuz Pekiştireç Birincil olumsuz pekiştireç Sonradan öğrenme yaşantılarıyla organizma için kötü olan varlığı • Doğuştan organizma için mutsuz eden uyarıcılardır olumsuz (kötü) Sınav, küfür, hakaret, kötü not,işsizlik olan, varlığı organizma için tehlike oluşturan. Elektrik şoku, radyasyon, acı, ağrı 38

[Buraya yazın] SORU GELİR: PEKİŞTİREÇ, PEKİŞTİRME VE CEZA KONULARI SORU GELME İHTİMALİ YÜKSEK OLAN YERLERDİR. AYRINTILI ÖĞRENMENİZ GEREKİYOR MUTLAKA VİDEODAN DA PEKİŞTİRİN. 39

[Buraya yazın] PEKİŞTİRME: Pekiştireç Pekiştirme *Nesne *İşlem, olay Bisiklet süren oğluna babası “para” verdi } Pekiştirme: ya davranışı oluşturur ya da var olanı artırır. } Bir davranışın oluşturulması veya sıklığının arttırılması için uygulanan işleme pekiştirme; bu işlemde kullanılan uyarıcıya ise pekiştireç adı verilir. 40

[Buraya yazın] İKAZ: Birincil pekiştireç kullanılarak yapılan pekiştirmeler, birincil olumlu pekiştirme olurken ikincil pekiştireç kullanılarak yapılan pekiştirmeler , İkincil olumlu pekiştirme olur. 41

[Buraya yazın] İKAZ: Birincil pekiştireçin ortamdan çıkartılması ile yapılan pekiştirmeler, birincil olumsuz pekiştirme olurken ikincil pekiştireçin ortamdan çıkartılması ile yapılan pekiştirmeler , İkincil olumsuz pekiştirme olur. 42

[Buraya yazın] Sürekli Pekiştirme Aralıklı Pekiştirme • Yeni davranışın organizmaya • Varolan bir davranışın sıklığını kazandırılması için, sergilenen arttırmak, sürekliliğini sağlamak her doğru davranışın için pekiştirme işleminin zaman pekiştirildiği tarifedir. veya davranış sayısına göre aralıklarla uygulandığı tarifedir. Zaman Aralıklı Pekiştirme Davranışın Sayısı(oran) Aralıklı Pekiştirme • Pekiştirecin gelmesini sağlayan • Pekiştirecin gelmesini sağlayan unsurun “zaman” olduğu unsurun yapılan “davranış sayısı” tarifedir. olduğu tarifedir. Sabit Zaman Değişken Zaman Sabit Oran Aralıklı Değişken Oran Aralıklı Pekiştirme Aralıklı Pekiştirme Pekiştirme Aralıklı Pekiştirme • Pekiştirecin • Pekiştirecin • Pekiştirecin • Pekiştirecin geleceği geleceği zaman geleceği geleceği zamanın belli belli olmadığı, davranış davranış olduğu, organizmanın sayısının belli sayısının belli organizmanın bu zamanı olduğu olmadığı bu zamanı bilmediği tarife organizmanın organizmanın bildiği tarife bu davranış bu davranış sayısını bildiği sayısını tarife bilmediği tarife 43

[Buraya yazın] Katışık (Birleşik) Pekiştirecin gelmesi için hem zamanın geçmesi hem de davranış sayısının tamamlanması gerektiği tarifedir CEZA: Sergilenen davranışın sonucuna göre davranışta azalma veya baskı altına alma sürecine “ceza” adı verilir. Davranışın devamlılığını engeller. Örnek: Gittiği lokantada bozuk yemek yiyen Ali, artık o lokantaya gitmemiştir. Burada bir davranışın arkasından istenmeyen durum oluştuğu için cezadır. Ceza burada davranışın devamlılığını engellemiştir. SORU GELİR: CEZA İLE İLGİLİ HER YIL SORU GELİR VE AYIRICI SORULARDA SORULMAKTADIR. EDİMSEL KOŞULLANMA CEZA KISMINI MUTLAKA İZLEYİNİZ 44

[Buraya yazın] Sergilenen davranıştan sonra organizmanın ortamına olumsuz pekiştireç eklenmesi durumudur. Davranışı azaltır. 45

[Buraya yazın] Sergilenen davranıştan sonra organizmanın ortamından olumlu pekiştireç çıkarılması durumudur. Davranışı azaltır. 46

[Buraya yazın] CEZA ALTERNATİFLERİ 1. Ara verme (Time out): İstenmeyen durumun ortamdan kaynaklandığı durumlarda, organizma ile ortamın ilişkisini keserek nötr olan bir başka ortamda bu davranış üzerinde düşünmesini sağlar. 47

[Buraya yazın] 2. Ortam değiştirme: İstenmeyen davranışın sergilenmesi veya tekrarını önlemek için ortamda değişiklik yapmaktır. 3. Görmezden gelme: istenmeyen davranışın organizmanın yaş gereği veya ilgi çekmek amacıyla yapıldığı durumlarda organizmaya hiçbir dönüt vermemek 4. Tersini Ödüllendirme (Ayrımlı- Karşıtını Pekiştirme): İstenmeyen davranışın görmezden gelinip, tersi (istenilen davranış) sergilendiğinde organizmayı ödüllendirmektir. 5. Bıktırma: İstenmeyen davranışın serbest bir şekilde organizmaya bolca uygulatılarak bu davranıştan bıkmasını sağlamak. SÖNME: Sergilenen davranıştan sonra pekiştirmenin yapılmaması durumunda davranışta gözlenen artış, azalma ve yok olma sürecine denir. 48

[Buraya yazın] İKAZ: Klasik koşullanmada organizma pasif olduğu için sönme patlaması görülmez. SORU GELİR: EDİMSEL KOŞULLANMA SÖNME VE ALIŞMA FARKI, BUNLARIN KLASİKTEN FARKLI YANLARI OLDUKÇA ÖNEMLİ . EN ÇOK SORULMUŞ YERLERDENDİR. EDİMSEL KOŞULLANMADAKİ SÖNME VE ALIŞMAYI MUTLAKA İZLEYİNİZ. ALIŞMA: , Sergilenen tepkinin sürekli aynı pekiştireçle karşılanması durumunda pekiştirecin davranış üzerinde artırıcı (azaltıcı) etkisini yitirmesi Örnek: Öğretmenin her ödev yaptıklarında ödüllendirmesine rağmen , öğrencilerin ödev yapma davranışının azalması. Burada Pekiştirece alışma sözkonusudur. Daha doğrusu pekiştirecin davranış üzerindeki etki gücü azalır. 49

[Buraya yazın] KENDİLİĞİNDEN GERİ GELME : Sönmüş, sergilenmeyen tepkinin mevcut ihtiyaçtan ötürü yeniden sergilenmesi “kendiliğinden geri gelme” olarak adlandırılır. Örnek: Yaramazlık yapma davranışı sönen bir çocuğun bir süre sonra tekrar bu davranışı sergilemesi. ALIŞKANLIK: (KURULUM) : Psikomotor davranışın sürekli kullanıldıkça otomatikleşmesinden ötürü hep aynı şekilde yapılması eğilime “alışkanlık” denir. Burada davranışa karşı pratikleşme söz konusudur. Örnek: İşe gelirken A yolunu kullanan Arif bey , yol çalışmasından dolayı bir süre B yolunu kullanmıştır. Fakat A yolu açıldıktan sonra B yolunu kullanmaya devam ettiği görülmüştür. Bunun sebebi bu davranışı sürekli yapması , o davranışa karşı otomatikleşme geliştirmiştir. GENELLEME 50

[Buraya yazın] SORU GELİR: EDİMSELDEKİ GENELLEMELER İLE KLASİKDEKİ GENELLEMELERİ MUTLAKA AYIRINIZ. SORULARDA ÖNEMLİDİR. NOTLARLA BERABER VİDEODAKİ AYRIMIDA TAKİP EDİNİZ. AYIRT ETME: 51

[Buraya yazın] Organizmanın kendisini sonuca götürmeyen tepkileri sergilememesine “ayırt etme” denir. Ayırt etmeyi sağlayan uyarıcılara ayırt edici uyarıcılar ( uyarıcı kontrolü) denir. Ayırt edici uyarıcılara karşı gösterilen davranışlara ise ayırt edici edim denir. Örnek: Evde ağlayarak isteklerini yaptıran bir çocuk aynı davranışı okulda sergilediğinde , istekleri gerçekleşmez ise; evde ağlama davranışını gösterir fakat okulda göstermez. Premack ilkesi (Büyükanne kuralı- Ayrımlı Olasılık İlkesi) : 52


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook