İLKADIM KIZ ANADOLU 2
İMAM HATİP LİSESİ ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. ………………………………………….. 3
İÇİNDEKİLER eTwining EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ …………………………………. 6 HERKES KENDİNE YAKIŞANI…………………………………. 8 KUDUS ………………………………...…………………………. 10 KUR’AN-I KERİM GÜZEL OKUMA YARIŞMASI ……………. 14 eTWINNING PROJESİ …………………………………………. 16 ÖĞRETMENİN DİLİNDEN ….…………………………………. 18 GÜZEL BİR SÖZ …………..….…………………………………. 20 KRİZ YÖNETİMİ ..………..….…………………………………. 22 ETKİLİ SUNUM YÖNTEMLERİ ………………………………. 24 OKUL TANITIM ZİYARETLERİ ………………………………. 26 COVID-19 NEDİR? ……………...………………………………. 28 ÇOCUKLARLA COVID-19 ……………..………………………. 30 4
OKUR-YAZAR BULUŞMASI ………….………..………………………. 32 MEHMED AKİF ERSOY ……………... ...………..………………………. 34 K E L İ M E L E R İ N R U H U V A R D I …. ...…………………………. 36 SANAL ORTAMDA MÜZE …………………. …. ...…………………………. 38 ÖZLÜ SÖZLER KERVANI…………………………...………………………. 40 OKUYABİLİYOR MUSUNUZ?………………………….……………………. 42 SIRA SİZDE ………………….………………………….……………………. 44 SIRA SİZDE CEVAPLAR …..………………………….……………………. 48 BİL BAKALIM …………….………………………….……………………. 50 ÖĞRENCİLERDEN İNCİLER ……………………….……………………. 52 5
EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ Arkadaşları efendimizin cömertliğini deniz dalgasına benzetirlerdi Ona ancak bu özellikteki insan peygamber olabilir derlerdi Peygambere kanaat getirerek İslam’ı kabul ederlerdi O başka ihtiyaç sahiplerine öncelikle tercih ederken kendine Hiç tereddüt ettiğine dair bir örnek de bilmiyoruz aksine Abdullah oğlu Cabir bu özelliği anlatırken şöyle demiştir: “Kendisinden bir şey istenip de hayır dediği hiç görülmemiştir Elimde Uhud dağı kadar altın olsa ve benim olsaydı eğer, Üç günden fazla elimde tutmaz hepsini dağıtırdım der.” Medine dışında gelen zekât altınları dağıtır Bu altınlardan yalnız altı tanesi üzerinde kalır O gece rahat uyku uyuyamaz ertesi sabah Onları dağıttıktan sonra der, şimdi içim ferah. Bir gün ikindi namazını kıldırır sonra hızlıca safları yararak Eve gider, döndüğünde ashabı telaşını sorar ederler merak. “Evimde bir miktar altın olduğunu hatırladım Ve beni meşgul etmesin diye onu dağıttım.” Son dakikalarında bütün serveti yedi gümüştür Beşini fakirlere ikisini eşlerime verin demiştir 6
Huneyn Harbinden gelen ganimetler bölüşülür payına şunlar düşmüştür Kırk bin koyun, yirmi dört bin deve, altı bin esir, on iki bin kilo gümüştür Bunların hepsini dağıtır ömrümün geri kalan kısmını da çoğu sefer Evde yiyecek bir şey olmadığından oruca niyetlenirdi Hz. Peygamber. Bir gün yetmiş bin gümüş zekât parası toplamıştı Bu kadar paraya seferde hiç sahip olmamıştı. Paranın hepsini bir hasırın üzerine döker orada bırakmaz Tamamını ihtiyaç sahiplerine dağıtmadan yerinden kalkmaz. Kendisine üç kilo hurma birkaç salatalık hediye eden birine Altın gümüş incilerden yapılmış bir avuç mücevher verir yerine. Cömertliği karşısında gördüklerine çok şaşıran, Efendimiz hakkında şunları söyler yeni bir Müslüman: “Gerçekten Allah’ın elçisi olduğuna şüphem kalmamıştır Çünkü sırtını Allah’ın sonsuz gücüne dayamıştır Bir insan böylesine cömert olamaz Bu kadar hesapsız sınırsız veremez.” Şiirden Şuura ... 7
HERKES KENDİNE YAKIŞANI Bir yolculuk sırasında öğle molası verilmiştir bir yerde Efendimiz dinlenmek için bir ağaç gölgesi bulur biraz ilerde Yattıktan bir süre sonra Gavras isminde bir kabile reisi Efendimize diş bileyen inançsız birisidir kendisi Efendimizi fark eder, yatarken onu öldürmeyi planlar Bunu fırsat bilen Gavras’ın kalbi sevinç ve heyecanla dolar Çünkü bu gafil anında yakalayıp O’nu öldürecek Ve bütün Araplar arasında bitmez bir ünle ödüllenecek… Sessizce parmaklarının ucuna basarak yanına varmayı başarır Usulca ağacın dalında asılı Efendimizin kılıcını alır Ve kendi kılıcını uyuyan Efendimizin boğazına dayar Soğuk çeliğin temasıyla uyanan Efendimiz Gavras’ı anlar 8
Gavras ise artık zaferinden emindir Efendimize bakar gururla Bu anın zevkini çıkartmak ister sonra şımarık bir tavırla Ey Muhammed! Seni benim elimden kim kurtarır der alayla bakarak Efendimiz hiçbir heyecan ve korkuya kapılmadan Allah der haykırarak Allah nidasının dehşeti karşısında Gavras tepe üstü yuvarlanır Yay gibi yerinden fırlayan Efendimiz düşen kılıcı eline alır Hala sırt üstü yatmakta olan Gavras’ın boğazına dayar Durum tersine dönmüştür mütebessim bir şekilde sorar: “Ey Gavras! Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak.” Ne yazık ki o inançsızın Allah deme şansı yoktur ancak, Son derece zekidir, herkes kendine yakışanı yapsın der. Şiirden Şuura ... 9
10
11
12
13
14
KUR'AN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMAK ÖNEMLİDİR Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözleridir. Kur'an-ı Kerim bize nasıl davranmamız gerektiğini öğretir. Kur'an-ı Kerim bir Müslüman'ın vazgeçilmez kaynağıdır. Kur'an-ı Kerim sayesinde kendi dinimizi öğreniriz. İşte bu yüzden Kur'an-ı Kerim düzgünce okunmalıdır. Kur'an-ı Kerim düzgünce okunduğu zaman önemli noktala- rını anlarız. Kur'an-ı Kerim düzgünce okunduğu zaman Allah'ın sözleri- ne saygı gösteririz. Kur'an-ı Kerim düzgünce okunduğu zaman daha iyi bir şe- kilde anlarız. İşte bu yüzden Kur'an-ı Kerim'i okurken çok dikkatli ve özenli okumalıyız. Yüce Allah bize Kur'an-ı Kerim'i bize göndermiştir çünkü O'na karşı daha iyi bir kul olmayı bize öğretmek istemiştir. Böylece biz de Kur'an-ı Kerim'e gere- ken değeri vermeliyiz. Gerçek manada Kur’an okumanın nasıl olacağını bizle- re yine Kur’an-ı Kerim öğretmektedir. Buna göre Kur’an okumanın dört önemli aşaması vardır: 1. Kur’an ayetlerinin Arapça metninden tecvid kurallarına uy- gun bir şekilde okunması: “Kendilerine kitap verdiğimiz kim- seler onu tam manasıyla okuyarak ona inanırlar...”(Bakara, 2/121.) 2. Düzgün bir şekilde okunup dinlenen Kur’an ayetlerinin doğru bir şekilde anlaşılması: “... Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.”(En’am, 6/98.) 3. Okunup anlaşılan Kur’an ayetleri üzerinde yeterince düşü- nerek onlarda verilen mesajların öğrenilip iyice kavranma- sı: “(Resulüm!) Sana bu mübarek kitabı, ayetlerini düşün- sünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.”(Sâd, 38/29.) 4. Anlaşılıp özümsenen Kur’an mesajlarının düzgün bir şekil- de hayata geçirilmesi: “İşte bu (Kur’an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.”(En’am, 6/155.) 15
Okulumuz, İl Halk Eğitim Merkezi ortaklığıyla 'Belgesel Dünyası' isimli dört ay süreli bir eTwinning projesi yürüt- mektedir. İngilizce Öğretmenimiz İnnap KAYA rehberli- ğinde yürütülen bu projede öğrenciler karışık okul takım- ları halinde kendi belirledikleri bir konuda önce araştır- ma, ardından deney, röportaj, 3D dijital maket, logo, afiş, broşür, e-kitap oluşturma, sunum hazırlama, video düzenleme gibi kendi konuları ile ilgili çeşitli etkinlikler yürütecek ve en sonunda kendi belgesellerini oluştura- caktır. Proje hedeflerimizin birkaçı: Öğrencilerin internet araştırması yaparak ve kendi içe- riklerini üreterek bilinçli medya okur-yazarı olma yolunda önemli bir adım atmalarını sağlamak, Çeşitli web 2.0 araçlarını tanıyıp bunları bireysel veya ekip olarak kullanabilmelerini sağlamak, Takım çalışmalarında önemli rol üstlenmeleri ve karar verici olabilmeleri için anlamlı bir öğrenme ortamı oluş- turmaktır. 16
17
ÖĞRETMENİN DİLİNDEN ADIM ADIM Ben, ben böyle günahkâr doğmadım! Evet! Müslüman’dı, Müslüman’dı ilk adım. Ben, ben isyankâr doğmadım! Hayır! Olmamalı, olamaz bu son adım. İzleme beni küfür, izleme! İzleme beni, bilirim ağırdır bedeli! Nedir bu sapkınlık bilmem nedir? Hala ne düşünürsün ki be deli! Küfür, Veba gibi kaçtığını illet, Küfür ve baki sanılan zillet... Değmesin istemem sineme, Değmesin o iğrenç bed eli! Şükür, Son nefeste son adım, Son nefeste bile adım adım. İşte budur yıllardır, Duyulmayan feryâdım. Nihat Karabek (TDE Öğretmeni) 18
DEDİ Günahlarım kat kat oldu Ayyuk dedi pişman mısın? Rabbim vermiş, ayırmamış Nimet dedi düşman mısın? Dilim söyler kalbim yanar Son ömründe bir mum gibi Savrulmuşum bir kum gibi Sahra dedi derman mısın? Karani'yim divaneyim Hem derdime pervaneyim Ne dostâne ne hasmâne Nefsim dedi canân mısın? Ne canânanım ne de dermân Önüm gerçek sonum yalan Yanılsam da zaman zaman Aklım dedi ferman mısın? Nihat Karabek (TDE Öğretmeni) 19
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın 20
Kızım, sen de Fatih’ler doğuracak yaştasın! Arif Nihat ASYA 21
Okulumuz idareci ve öğretmenlerine uzakta bağlantı yöntemiyle Rehber Öğretmenimiz Kadriye YILDIZ tarafından “Kriz Yönetimi, Öfke ve Stres ile Başa Çıkma Yolları” konulu seminer verildi. KRİZ NEDİR Kriz sözcüğü dilimize Fransızca’dan (crise) girmiş. Bir örgütün üst düzey hedef- lerini tehdit eden, bazen de örgütün yaşamını tehlikeye sokan ve acil tepki gös- terilmesini gerektiren; örgütün kriz öngörme ve önleme mekanizmalarının yeter- siz kaldığı gerilimli bir durum olarak tanımlayabiliriz. Ancak kriz örgüt için her zaman kötü ve olumsuz bir durum içermemektedir. Bu durumu Çince kriz anlamına gelen “wei-ji” kelimesi çok güzel tasvir etmektedir. Nitekim, Çince’de kriz anlamına gelen wei-ji kelimesi tehlike ve fırsat kelimeleri- nin bileşiminden oluşmaktadır. Yani; krizi bir dönüm noktası olarak düşünülebili- riz. Krize Yol Açan Faktörler Dış çevre faktörleri: Sosyo-kültürel çevre değişiklikleri, Politik ve hukuki çevre değişiklikleri, Teknolojik çevre değişiklikleri, Rekabet koşullarındaki değişiklikler ve doğal afetler İç Çevre Faktörleri: • İşletmenin içinde bulunduğu hayat safhası, • İşin özellikleri, • Yetersiz iletişim, koordinasyon ve kontrol, • Katı örgüt yapısı, • Örgütün merkezileşme derecesi, • Yönetimin yetersizliği 22
KRİZ YÖNETİMİ; kriz olarak nitelenen durumu ortadan kaldırmak için planlı, sis- tematik ve rasyonel bir şekilde uygulanan faaliyetler topluluğudur. Başarılı yöne- tim, tehlikeye yönelik “KORKU KRİZLERİNİN” yönetimde muhtemel kayıpları as- gariye indirilebilirken, “FIRSAT KRİZLERİNİN” yönetiminde muhtemel kazançla- rın azamileştirlmesini mümkün kılar. Etkili kriz yönetimi KORKU VE KAYIP KRİZLERİNİ FİRSAT VE KAZANÇ KRİZLERİNE dönüştürmekle başarılabilir. Kriz Yönetimi Süreci 1. Kriz Sinyalinin Alınması 2. Krize Hazırlık ve Korunma 3. Krizin Denetim Altına Alınması 4. Normal Duruma Geçiş 5. Öğrenme ve Değerlendirme • Kriz yönetimi bazı yetenekleri ve belirli bir toleransı gösterebilmeyi gerektirmek- tedir. • Kriz yönetimi krizlerin türüne göre oluşturulmaktadır. • Kriz yönetiminde iletişim, düzenleme, kontrol, maliyet, kültür, durumsallık, planlama, sistem lerin karmaşıklığı ve birbirine bağlılığı gibi etkenler kriz yönetiminde önem arz etmektedir. Kriz Yönetiminde Uygulanan Teknikler 1. Stratejik Tahmin 2. Olasılık Planlaması 3. Sorun Analizi 4. Kriz Yönetimi Takıntı Oluşturmak Olası Üç Kriz Stratejisi • Sorunu Kabul Etmek • Konuyu Saptırmak Olayı Reddetmek 23
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ Okulumuz yönetici ve öğretmenlerine yönelik Rehber Öğretmenimiz İpek EREM tarafından Etkili Sunum Teknikleri konulu online seminer verildi. Etkili sunum tekniklerini kullanarak akılda kalıcı ve ikna edici sunum yapmak sanattan öte, bir beyin bilimidir. Son yıllarda, beynin nasıl çalıştığını anlamak için büyük miktar- da kaynak ve çaba harcandı. Bu sizin için iyi bir haber; özellikle de bir topluluğun aklı- nı ve gönlünü çelmenizi gerektiren hitaplar yapıyorsanız. Nöroloji araştırmaları her iş insanının sunumlarında kullanması gereken onlarca verimli bilgiyi ortaya koyuyor. Etkili Sunumda Sekiz Kural: 1. Slaytlarınızı her zaman özelleştirin İnsanlar benzer arzu ve hayallere sahiplerdir fakat bu benzerliklerin altında kişiden ki- şiye değişen farklılıklar bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak, sunumlarınızın bu eşsiz topluluk için önemli olan neyse, onu göstermesi gerektiğini söyleyebiliriz. Sunumlarını- za her zaman eklemeniz gereken şeylere birkaç örnek: Topluluğa bir anlam ifade eden terminolojiler Bahsettiğiniz noktaların, topluluğun tecrübeleri çerçevesinde anlam ifade ettiğinin kanıtı Topluluk için uygun ve ilginç olan detaylar 2. Söylemekle kalmayın, hem söyleyin hem de gösterin Nöroloji alanında yapılan son araştırmalar, insanların kelimeleri ve resimleri beynin farklı kısımlarında işleme soktuğunu gösteriyor. Sunumlarınızda yazıların yanında re- simlere de yer verirseniz, sunumunuzda verdiğiniz mesajın hatırlanma ihtimalinin kat- lamış olursunuz. 24
3. Topluluğun dikkatini nasıl yönlendireceğinizi planlayın Seyircinizin argümanınızı takip ettiğinden emin olabilmek için, sunumunuzun önemli kısımlarını daha büyük, daha parlak (ya da daha gürültülü) yapın. Seyircilerinizin ver- diğiniz mesajın, sunumun tam olarak hangi kısmında olduğunu takip edebilmesi için bir taslak oluşturun. Eğer müşterilerinizin karışık bir konuyu – çok aşamalı tedarik zinciri diagramı gibi – anlamalarını istiyorsanız, sadece o an bahsettiğiniz kısmın görünmesini sağlayarak, slaytınızı parça parça birleştirin. 4. Mesajınızın kemik kısmını kullanın Topluluğa birçok bilgi vermek yerine, mesajınızı desteklemeye yetecek kadar bilgi ve- rin. Alakasız detayları sunumunuzdan çıkarın ve mesajınızın anlaşılması için gerekli olan bilgileri aktarın. Kemiğe kadar inin, daha derine değil. İnsanlar bu kaotik dünyada bir bütünlük duygusu veren hikayeleri tercih ettiği için, su- numuzu başlangıcı, ortası ve sonu olan bir hikaye halinde düzenleyin. Böylece seyirci- lerinizin sunumunuzu takip etmesi kolaylaşır. 5. Seyirciye doğru değil de seyirciyle konuşun Sunumlar kürsü konuşması, nutuk ya da (en kötüsü de) bir vaazdan ziyade arkadaşlar arasındaki bir konuşma gibi olmalıdır. Rahatlayın ve bir nefes alın. Teke tek konuşma- larda kullandığınız ses tonunu kullanın. Gözlerinizin gruptaki kişilerle buluşmasına izin verin. Hikâyenizi bir akşam yemeğinde anlatırmış gibi anlatın. Notlarınızla oynamayın ya da notlarınıza bakarak konuşmayın. Notlara ihtiyaç duymayacak kadar rahat olana kadar prova yapın. 6. Her tür iletişim aracını kullanmaya bakın Slaytlarınızı sunumun kendisi olarak değil de sizin toplulukla olan iletişimize yardımcı olan görseller olarak görün. Sunumunuzun sonunda, seyirci sunumu değil de sizi anla- mış olduğunu hissetmeli. Bunu göz önünde bulundurarak, başınızdan geçmiş bir olay ya da vereceğiniz bir ör- nek, ekranda göstereceğiniz herhangi bir görselden çok daha etkili olacaktır. 7. Küçük aralıklar bırakın ki seyirci nefes alabilsin Sunumunuz birkaç dakikadan daha uzunsa, seyircilerinize dinlediklerini hazmedecek zaman vermek için küçük aralıklar vermelisiniz. Bu aralıklar bir çizgi film, kısa bir vi- deo klip ya da seyircilere yönelteceğiniz bir sorudan oluşabilir. Ritmin dışına çıkmanız, anlattıklarınızın akılda kalıcı olmasına yardımcı olur. Az önce bahsettiğimiz gibi, seyircinin pasif bir şekilde dinlemek yerine aktif katılımda bulunması, beynin farklı yerlerinin harekete geçmesini ve sunumun daha akılda kalıcı olmasını sağlıyor. Daha da önemlisi, sunuma seyircileri de katmak sonraki adımlar için hız kazanmanızı sağlayacaktır. 8. Seyirciyi soru sormaları için hazırlayın İsteyeceğiniz son şey, “Sorusu olan var mı?” diye sorduğunuzda karşılaşacağınız ses- sizliktir. Soru cevap kısmının yararlı bir şekilde geçeceğinden emin olmak için, karşıla- şabileceğiniz sorular düşünmeye çalışın. O sorulara cevap olabilecek şeyleri sunumu- nuzdan çıkarın. Peki ya seyirci soru sormayıp sadece oturmaya devam ederse? Panik yapmayın. 20 saniye boyunca yüzünüzde beklentili bir ifadeyle sessizce beklerseniz, sosyal baskı ilk sorunun sorulmasına neden olacak ve ardından diğer sorular da gelecektir. Alıntıdır (https://toptalent.co/8-maddede-etkili-sunum-teknikleri) 25
Okul Tanıtımı Kapsamında Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu'nu ziyaret ettik 26
27
COVID-19 NEDİR? Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs aile- sidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk al- gınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar so- lunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilin- mektedir. Yeni Koronavirüs Hastalığına SAR-CoV-2 virüsü neden olur. 28
Belirtileri Nelerdir? Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşı- lan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şid- detli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir. Nasıl Bulaşır? Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile orta- ma saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yü- zeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza te- mas etmek risklidir. Hastalıktan En Çok Etkilenen Kişiler: - Ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olan insanlar: - Kalp hastalığı - Hipertansiyon - Diyabet - Kronik Solunum yolu hastalığı - Kanser hastaları ve Sağlık Çalışanları 29
ÇOCUKLARLA COVİD-19 HAKKINDA KONUŞURKEN ÇOCUĞLARIN GÜVEN DUYGUSUNU ZEDELEMEMEK İÇİN SALGIN SÜRECİ ÇOCUKLARDAN GİZLENMEMELİ HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ YAPILMAMALI. KAYGILI OLMAKTA HAKLI OLDUKLARINI İFADE EDİLMELİ. DÜRÜST, AÇIK VE NET KONUŞULMALI. YAŞ, DİL VE GELİŞİM DÜZEYİNE UYGUN ŞEKİLDE ANLATILMALI. AYNI SORUYA DEFALARCA YANIT VERMEYE HAZIR OLUNMALI. ÇOCUKLARIN KENDİLERİNİ İFADE EDİP RAHATÇA SORU SORABİLE- CEKLERİ ORTAMLAR SAĞLANMALI VE DESTEKLENMELİ. SALGIN KARŞISINDA ÇARESİZLİK HİSSİ YAŞANMAMASI İÇİN EL YIKA- MA, MASKE TAKMA, BİRBİRİMİZE ÇOK YAKLAŞMAMA GİBİ ÖNLEMLER SIK SIK TEKRARLANMALI. 30
31
ALİ ERKAN KAVAKLI 1952 senesinde Konya- Seydişehir/ Kavak köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Kavak`ta, ortaokul ve liseyi Konya`da okudu. 1971 senesinde liseden mezun oldu ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okumaya başladı. 1976 senesinde buradan mezun oldu ve öğretmenlik yapmaya başladı. Hatay, Sivas, Divriği, Suşehri, Çanakkale ve İstanbul gibi çeşitl şehirlerde, çeşitli okullarda, altı yılda Almanya`da edebiyat öğretmenliği yaptı. Yazarlık kariyerine hikâye yazarak başlayan Kavaklı, ilk hikâyesini 1975 se- nesinde yayınladı. Sonraları çeşitli dergi ve gazetelerde sürekli yazıları yayınlandı. 1988 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı`nın düzenlediği sınavı kazanarak Al- manya`ya gitti ve altı sene orada kaldı. Bu süre zarfında Almanca öğrendi, Alman edebiyatı ve modern literatür ile ilgili kurs ve seminerleri takip etti. Hâlen eğitim, başarı ve motivasyon seminerleri vermeye devam eden Ka- vaklı, 2500'den fazla konferans vermiştir. İyi seviyede Almanca ve Arapça bilen Ali Erkan Kavaklı iki çocuk babasıdır. ROMANLARI Gülü Koklayamadım Kader Kapımı Çaldı Hayata Gülen Öğretmen Bilge Öğretmen Gerçeği Arayan Alman Doktor İnsanlık Ayağa Kalk Başkaldırıyorum Hicran Mafya Kıskacında Vurgun İtiraf Ediyorum İntikam Cehennem Vadisi Ergenekon’un Şifreleri Hançer Saplı Yüreğimde Çığlık Umudun Rengi Soldu Gecenin Siyah Kalbi Sevdanın Kanatları Matarama Kan Doldu Derin Çeteye Pusu 32
OKUR-YAZAR BULUŞMASI-2 MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY 33
MEHMET AKİF ERSOY 34
35
36
37
38
39
ÖZLÜ SÖZLE 40
ER KERVANI 41
42
ÂŞIKPAŞA-ZÂDE, TEVÂRİH-İ ÂL-İ OSMÂN Bâb. Ânı beyân ider kim, Sultân Mehemmed kim ol Sultân Murâd oğlıdır, Edrene’de (Edirne) tahta geçdi, ne suretle geçdi ve nice geldi, ve kanda idi. Sultân Murâd bir gün Ada ya seyre çıkdı. Seyrden döndi. Gelürken Ada köprisinün başında bir derviş durur. Eydür: “Hay pâdişâh! Vaden yakın geldi. Tevbe it” dir. Hemândem hünkâr Saruca Paşaya eydür: “Sen tanık ol. Ben cemî‘ günâhuma tevbe itdüm” dir. Ve bir yanında “İshak Paşa” dahi giderdi. Ana dahi öyle didi. Hünkâr, îshak’a eyidür: “Şol dervişi bilür misinüz kimdür?” “Sultânum! Burusa’da Emir Sultân mürîdlerindendür” dir. Hemân ki sarâya girdi. “Başım ağrur” didi. Vasiyyetnâmesin yazmışdı. Halil’i nâzır itmişdi. Oğlı Sultân Mehmed’i vasî itmişdi. Üç gün yatdı. Dördünci gün oğlına haber gönderdiler, on üçünci gün oğlı dahi geldi. On üç gün meyyitini paşalar sakla- dı. Kimseye göstermediler. Dîvânlar itdiler, tîmârlar virdiler, hekimler mu alece itdiler, şerbetler virdiler. On üç gün tamâm olıcak oğlı Sultân Mehmed geldi. Edrene’de devlet tahtına geçdi oturdı. Ekser halk hünkârın vefât itdüğin andan bildiler. Atasının meyyitini Burusa’ya gönderdi. Bir küçücek kardaşı vardı. İsfendiyâr kızından olmuş, anı dahi menziline yetirdi, makamına gönderdi. Yasluların yasın çıkardı. Ken- disi dahi serîr-i saltanata oturdı. Nizâmî hükme başladı. Nâgâh haber geldi “Karamanoğlı İbrâhîm Bey, Germiyan oğlı didiğine bir oğlını koşdı. Kütahya’ya gönderdi, birini dahi Aydın iline gönderdi, biri dahi Menteşa oğlıdır deyü Menteşa iline gönderdi. Kendi “Alâ’iye’ye yüridi deyü. Sultan Mehmed kim haberi işitdi, İshak Paşayı hıl’atledi. Anadolu beylerbeyisi itdi. Îshak Paşa, Sultân Mehmed kendi dahi bindi. Devletle yüridi, Burusa’ya geldi. Karamanoğlı’nın ... Metne Ait Bazı Kelimeler cemî‘: Cümle, hep, bütün. Eytmek(eydür): Söylemek, anlatmak, nakletmek, konuşmak. hemândem: Hemen, derakab, derhal, o anda, çarçabuk. hil'at: Değerli, süslü elbise. Kaftan. kanda: Nerede, nereye menzil: İnilen yer. Konulacak yer. Yer. Dünya. Ev. meyyit: ölü. Cansız, ölmüş. nâgâh: Birdenbire, ansızın, hemen. serir: Tahta karyola. Üzerinde oturulan yüksekçe yer. Taht. vasi: ölen birinin vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kimse. Metnin Bugünkü Dile Uyarlanması Bölüm - Sultân Murad oğlu olan Sultân Mehmed Edirne’de tahta geçti, nasıl geçti, nasıl geldi, neredeydi? Onu bildirir. Sultân Murad bir gün Adaya gezmeye gitti. Gezmeden döndü. Gelirken Ada Köprüsü’nün başında bir derviş duruyordu. Derviş dedi ki: “Hey padişah! Ecelin yaklaştı. Tövbe et”. O anda hünkâr Saruca Paşaya: “Sen tanık ol. Ben bütün günahıma tövbe ettim” dedi. Diğer yanında îshak Paşa vardı. Aynısını ona da söyledi. Hünkâr İshak’a dedi ki: “Şu dervişi bilir misiniz kimdir? “Sultanım! Bursa’da Emir Sultan müridlerindendir” dedi. Hemen saraya girdi. “Başım ağrıyor” dedi. Vasiyetnamesini yazmıştı. Ha- lil’i nâzır etmişti. Oğlu Sultan Mehmed’i vasi edinmişti. Üç gün yattı. Dördüncü gün oğluna haber gön- derdiler. On üçüncü gün oğlu da geldi. Paşalar on üç gün ölüsünü sakladılar, kimseye göstermediler. Di- vanlar kurdular, timarlar verdiler, hekimler ilâç yaptılar, şerbet verdiler. On üçüncü gün oğlu Sultan Mehmed geldi. Edirne’de devlet tahtına geçti oturdu. Halkın çoğu hünkârın vefât ettiğini bundan anladı- lar. Babasının cesedini Bursa’ya gönderdi. İsfendi- yar kızından olmuş küçük bir kardeşi vardı. Onu da yerine uluştırdı, makamına gönderdi. Yaslıların yasını çıkardı. Kendisi de saltanat tahtına oturdu. Kanun- lara uygun olarak hükmetmeye başladı. Ansızın bir haber geldi: “Karamanoğlu İbrahim Bey, Germiyanoğ - lu dediğine bir oğlunu gönderdi. Kütahya’ya yolladı, birini de Aydınili’ne gönderdi. Biri de Menteşeoğ- lu’dur” diye xMenteşe iline gönderdi. “Sultan Mehmed, Alaiyye’ye yürüdü diye haber duydu. İshak Paşa- ya hil’at giydirip Anadolu beylerbeyisi tayin etti. îshak Paşa ve Sultan Mehmed’in kendisi de yola çıktı, devletle yürüdü, Bursa’ya geldi. Karamanoğlu’nun ... 43
44
Soldan sağa: 1. Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde öz şiir de denen şiir yö- nelimi. – Bir bağlaç. 2. “Âlim” kelimesindeki ünsüz harfler. – İşini iyi bi- len, yetenekli kimse. 3. Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı. – Türk şiirinde Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat HOROZ- CU gibi şairlerin öncüsü oldukları şiir akımı. 4. Ülke, yurt. – “Esra” keli- mesindeki ünsüzler. 5. Tamer soyadlı II. Yeni şairinin adı. – Gelecek, sa- bah, şafak sökme zamanı, yarın. 6. Türkçede sıralı cümleleri birbirine bağ- layan bir bağlaç. – Bir soru zamiri. – İşaret, alamet. 7. Bir nota. – Şehzade- lerin özel eğitmenleri. 8. Kimi vakit, bazen anlamlarını içeren Farsça bir kelime. – II. Yeni şairlerinden birisinin soyadı. 9. Masallardaki bir tekerle- mede uzak anlamında kullanılan kelime. – Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yet- kisi veya yeteneği. Yukarıdan aşağıya: 1. Kelimenin eş anlamlısı. – “Gramer” kelimesinin kısaltması. 2. Açık eflatun rengi. 3. Beş Hececiler şiir topluluğundan bir şairin adı. – Edebiyatta sevgilinin zarafetini ve gözlerinin güzelliğini dile getirmek için kullanılan mazmun. 4. San, şöhret, şan kelimelerinin yerine kullanılabilen bir kelime. 5. Ad tamlamalarında tamlananın yerini tutan za- mirin adı. – “Allah verirse — getirir, sel getirir, yel getirir.” atasözünde boşluğa getirilecek kelime. 6. Aruz ölçüsünde kısa okunması gereken hece- yi ölçüye uydurmak için uzun okuma. – Dervişlerce giyilen hırka, elbise. 7. Türk alfabesinin on beşinci harfinin adı. 8. Söz sanatlarında “Eğretileme” olarak da bilinen terim. 9. Zelzele kelimesinin eş anlamlısı olan kelime. – Kripton elementinin simgesi. 10. Zıt anlamlı kelimelerin bir araya gelme- siyle oluşan ikilemede “geç” kelimesiyle birlikte kullanılan ve ikileme ya- pılan kelime. 45
46
1. Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan sözlüğümüz. 2. Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması. 3. “Yaşamımızdaki temel kıriter, her zaman mücadele etmek ol- malı; aklınız da size kılavuz olmalı.” cümlesinde yazım yanlı- şı olan kelimenin doğru yazımı. 4. Saydam bir yüzeye alınmış, belirli programlarla hazırlanmış, eğitim öğretimde kullanılan saydam görüntü. 5. Cümlede eş görevli kelimeleri birbirinden ayırmak için kullanı- lan noktalama işareti. 6. Ruh bilimi. 7. “Bütün gün evde oturmaktan patladık, biraz dışarı çıkalım.” cümlesinde altı çizili kelimenin gösterdiği anlamsal özellik. 8. Sözlük kelimesinin eş anlamlısı. 9. “Uçlanmak (vermek), papel (para), tüymek (kaçmak), çakmak (sınıfta kalmak veya anlamak)” gibi kelimelerin anlamsal yönden kullanım özelliklerini belirtmek için kullanılan terim. 10. Kişide görülen önemli uyumsuzlukları önleme, teşhis ve teda- vi etmeyle uğraşan uzmanlık dalı. 47
48
49
Annesi tarafından bahçedeki küçük bir havuzda yüzen plâstik bir kayık içerisine konulan afacan bir çocuk kayığın içindeki demir parçalarını havuzdaki suya atmaya başlıyor. Bü- tün demirleri suyun dibine gönderdiğinde acaba havuzun düzeyi değişir mi? Nasıl? Sıfır santigrat derecedeki bir bardak suyun içerisine atılmış bir buz par- çası sistemin sıcaklığını değiştirmeksizin eritiliyor. Isı derecesinin değiş- mesinden dolayı herhangi bir genleşme veya büzülme olmayacağına gö- re buzun erimesinden ötürü su düzeyi ne yönde değişir? Yükselir mi, al- çalır mı ? Çevreyle ilgisi kesilmiş bir odada yalnız birbirinin tıpatıp eşi olan iki demir çubukla baş başa kaldığınızı, üstelik üzerinizde ip, iğne, çivi, toka ve bunun gibi hiçbir yardımcı cisim bulunmadığını düşününüz!... Bu iki çubuktan birisi mıknatıslanmış, öteki mıknatıslanmamış ise mıknatıslı olanını nasıl ayırabilirsiniz? 50
Search