YENİ İnfak, İhsan ve Amelde Tarihin Bu Gençlik Namazın İkram İstikrar Gizemli Yüzü; Nereye Önemi Gidiyor? PİRİ REİS
UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI FİKİRLER 2012 3Editö Editörden İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; ELİF olduğumuzu, DAL olduğumuzu, MİM olduğumuzu; kısa- Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. ca ADEM olduğumuzu unutmadık. Adem isek hata da yapabiliriz Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; dedik. Bu yüzden çok iddialı olmadık. İçimizde DAL barındırdığı- Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. mız için eğildik, hatamızı hata bildik. Çünkü biz hatamızla insan- Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; dık. Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir. (N.F.K) Değerli Dostlar; Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek böyle sesleniyor çağlara. Ufku İçerik olarak “Değerler Eğitimi” üst başlığını baz alarak hazır- açık, gönlü açık, fikri açık pak insanlara. ladığımız YENİ UFUK dergimizin bu sayısında alt başlık olarak İN- FAK-İHSAN ve İKRAM kavramlarını, değerlerini işlemeye çalıştık. Bizler de iki heceden mağda tek varlık akan insanlar olarak Bunun yanı sıra öğrencilerimizden ve öğretmenlerimizden nur akıtmak için çıktık bu kutlu yola. İlimde, irfanda, kültürde, sa- gelenlere, size ait olanlara da yer verdik bu sayımızda. Okulumu- natta, maneviyatta geçen dolu dolu 63 yılın ardından; birikimleri- zun yazılı sesi olan bu sayımızda ayrıca okulumuzla ilgili haberleri mizi, kazanımlarımızı ortaya koymaya çalıştık bu çalışmamızda. spot haberler şeklinde sunduk sizlere. Ve yine ilklerden olarak Her daim uyanık olmaya, diri olmaya, önde ve öncü olmaya, önce 2012 yılı mezunlarımızdan üniversiteli olanlara da yer verdik. kendimize karşı sonra bize bu emaneti yükleyenlere karşı model Başta eleştirileriniz olmak üzere, tüm görüş ve önerileriniz olmaya, layık olmaya çalıştık. YENİ UFUK dergimizin bu 7. sayısın- emin olun ki bizim azmimizi ve gayretimizi artıracak, bir sonra ki da bizi biz yapan değerlerin ardından gitmeye çalıştık. çalışmamızda bize ışık tutacaktır. Selam ve Dua ile hayırlı olmasını diliyorum… Merhum Hacıveyiszade Hocamızın, Merhum Veysel Okdut dedemizin ve daha nice güzel insanların emaneti olarak devraldı- Mahmut DUMAN ğımız bu ilim irfan yuvasının sesi olan YENİ UFUK dergimizin bu Müdür Yardımcısı sayısında da dolu dolu bir yayın ortaya koymaya çalıştık. Genel Yönetmen - Editör YENİ U YA N I K F İ K İ R L E R İ N U Z L A ŞT IĞ I KA L E M L E R İngilizce Nagihan CAN - Selma ÖZÜLKÜ Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi Yayını YIL 7 ◉ SAYI 7 ◉ MAYIS 2013 Fen ve Teknoloji Galip KOÇAK - Hayrunnisa BAŞYEMENİCİ Konya Anadolu İHL Adına Sahibi Hüseyin Avni ERDEMİR Sıdıka ÖZCAN Okul Müdürü Kültür – Sanat Ali Osman YAMAN Yazı İşleri Sorumlusu Yazı İnceleme Kurulu İlhami AKTÜRK İlyas ŞAHİN – Şerife KAYA – Emine Safiye SEVEN Müdür Yardımcısı Ali Osman YAMAN - Fatma AKYAZICI Genel Yönetmen ve Editör Reklam Mahmut DUMAN Hüseyin Avni ERDEMİR Müdür Yardımcısı Naci KARTAL Yayın Kurulu Dergi Tasarım Mesleki Alan Dr. Aytaç AYDIN - Mustafa GÜNDÜZ Baskı Cilt Abdullah TAT - Fatih TEMİR Edebiyat Alanı Yazışma Adresi Ali Osman YAMAN – Şerife KAYA Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi İlyas ŞAHİN – Emine Safiye SEVEN Karatay / KONYA Tarih Tel: 0 332 351 28 02 – Fax : 0 332 352 48 40 Abdurrahman KARAAĞAÇ http://www.konyaihl.k12.tr Coğrafya http://konyaihl.meb.k12.tr Hacı Ahmet KORKMAZ [email protected] Rehberlik Naciye SARI – Gülseren AŞILI
4 UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013 çindİçekinilerdekİçindekiler Abdulkadir İnfak, İhsan ve Amelde Hacıismailoğlu İkram İstikrar 09 10 16 1938 Yılında Çorum’un Kale İnfak sözlükte; nafaka verip İstikrarın kelime anlamı de- Mahallesinde doğdu. Babası Nu- geçindirme, besleme, Allah yo- vamlılık, sürekliliktir. İbadetlerde rettin Efendi, Annesi Zekiye Ha- lunda harcama. Bir terim olarak; asıl olan insan tabiatına uyumlu- nımdır. İki kız beş erkek yedi kar- gerek hısımlardan ve gerekse di- luk, süreklilik ve tahammül edilebi- deşler. Aileni ikinci ve ilk erkek ğer insanlardan yoksul ve muhtaç lirliktir. Ebu çocuğudur. olanlara para veya maişet yardımı yaparak, onların geçimini sağlama, demektir. Bu Gençlik Namazın Ah İstanbul Nereye Gidiyor? Önemi 18 24 31 Gençlik insanın kanının kay- Namaz nedir sizce? Namaz İstanbul ağlıyor yine geçmişine nadığı, heva ve heveslerin peşinde deyince aklınıza ne geliyor? Niye Eski bir bayram sabahı koştuğu, arzularını tatminde sınır bu kadar önemli? Niye namaz ol- Dalgalar el çırparken dağın eteğine tanımadığı özgürlük hayalinin esiri mayınca din olmuyor? Şimdi size Rüzgar yad ediyor Pazar akşamları olmuş bir kavram mı? Yoksa kendi namazdan bahsedeceğim. arzularını hayallerini Allah yoluna adamış, özgürlüğü Allaha esaret bulmuş yolcuların kavramı mı?
kiler UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013 5 Bu Şehrin Ne Tarihi Değerler Havasından Geçebilirsirsin Tarihin Gizemli Üzerine Ne Suyundan! Yüzü; PİRİ REİS Röportaj 38 44 48 Vuslatı tutar yüreğinde bu şe- Asıl adı Muhyiddin Pîrî KONYA BÜYÜKŞEHİR BE- hir. Hasreti, kendi ekmeği ile besler Bey’dir.1465 yılında Gelibolu da LEDİYESİ BEDESTEN PROJESİ görülmemiş gözlere, yollarından doğdu.Amcası Kemal Reis ile YÜKLENİCİSİ GÖKALP PROJE bozma. En çok bu yüzden yoru- Gırnata’da Endülüs halkını katli- MÜŞAVİRLİK FİRMASI YÖNE- lur insan. Hani yollar çıkıyordur, amdan kurtaran denizci olarak da TİCİSİ VEYSEL DEMİRTAŞ İLE çözümler ulaşmaz değildir ama tanınan Pîrî Reis tarafından 1513 “TARİHSEL DEĞERLER ÜZERİNE” çıkmaz sokaktaymış, mutlu sona yılında yapılan Dünya Haritası, in- SÖYLEŞİMİZ ulaşamaz gibi… Yangın yeridir gö- sanlık tarihinin hatırlanması gere- nülleri bu şehrin insanlarının. Yan- ken önemli kazanımlarından biridir Boğulmamak gın ki söndürmeye tâkâti kalmaz İçin Çırpınmayı kimsenin. Mahsundur bu şehrin Müslüman Bilim ağaçları, meyve vermeye korkan, Adamlarının Bırakın dalları göğe açmış, boynu bükmüş aşktan. Bilinmeyen İlkleri Kore Gazisi İle Hasbihal 50 55 62 Kore gazisi Nevzat Koca bizi Yüzyıllar önce Semerkant Bağ- Boğulma tehlikesi ge- o günlere götürüyor. Başından ge- dat ve İstanbul’dan Latinceye veya çirenler bilirler. Bir soluk nefes çenleri bir bir bize anlatıyor. İlginç Fransızcaya çevrilen kitaplar ve almak için denizin yüzeyine doğ- olaylardan bahsediyor. Haydi; hep buluşlar, ilk bulan alimler göz ardı ru her atılışınız sizi daha çok dibe beraber dinleyelim.Adım Nevzat edilerek Avrupalı bilim adamları ta- çeker, artık her şey bitti “öleceğim Koca, 1932 yılında Kars’ın Arpa- rafından nasıl sahip çıkıldı? herhalde” dediğiniz anda , çırpın- çay ilçesinde doğdum. 1950 yılında mayı bırakıp teslimiyeti seçtiğiniz, askerliğim başladı. 1950 yılında tamam bu şekilde olmuyor pes et- Kore’ye çıkartma yapılacağı kararı tim dediğiniz vakit hayata dönersi- alındığında ben henüz 18 yaşın- niz. daydım. İkinci dünya savaşında Al- manya, İtalya ve Japonya müttefik oldular.
6 Başlarken Kıymetli Okurlarımız, Sevgili Öğrenciler, ‘’Yeni Ufuk’’ dergisinin 2013 yılı sayısında sizleri tekrar muhabbetle selamlıyorum. Okunan her kitap yeniden yazılır. Kitap, okuyucuyla buluştuğu zaman, okuyucunun düşünce dünyasını harekete geçirir, onu yorumlamasını sağlar. Okuyucunun yorumlarıyla kitap gelişir, yeni düşüncelerin ve fikirlerin oluşmasını sağlar. Bu sebeple ‘’Bizim de bir fikrimiz, sin farkına varmaktan başka bir şey de- düşüncelerin temeli, insanı bilmek ve söylenecek bir sözümüz var.’’ diyen öğ- ğildir. anlamak olmuştur. Çünkü ailenin, toplu- rencilerimizin sesi olan ‘’Yeni Ufuk’’ der- mun, devletin temeli insandır. gisiyle yeni düşünce ve fikir ufuklarının İnsanoğlu var olduğu günden beri açılmasını arzu ediyoruz. kendini keşfetme ve geliştirme çabasın- Yunus Emre, ilmi ‘’Kendini bilmek’’ da olmuştur. Çünkü o, eşref-i mahlûkat olarak nitelendirirken, Hz Mevlana’nın Dergimizin bu sayısını; insanın var olarak yaratılmış ve kâinat onun hizmeti- felsefesi insanın var olma sebebini açık- olma sebebi ile yaratılma gayesi olan iyi ne sunulmuştur. İnsana verilen şereflerin lamak üzere kurulmuştur. Dünya’da insan olma, değerlerine ve inançlarına en önemlisi akıldır. Düşünme ve muha- gelmiş geçmiş büyük mütefekkirlerin, sahip çıkma konusuna ayırdık. İnsan, keme yetisidir. Bu yeti insanda kendini ve büyük sanatkârların, bilim adamlarının Cenab-ı Allah tarafından şereflendirilmiş- evreni bilme arzusu uyandırmıştır. en temel amacı; insandaki bu meziyetleri tir ve Allah’ın yeryüzündeki tecellisidir. keşfetmek,insanları huzura ve mutluluğa İnsanın vazifesi; özünde barındırdığı, Bilimin, sanatın gelişmesini sağlayan ulaştırmak olmuştur. Peygamberlerin en Allah’ın kendi ruhundan üflediği o nefe- en büyük etken ‘’bilme’’ arzusu olmuştur. temel vazifesi, insanın iyi ve güzel olma- Bütün felsefelerin sofistik ve entelektüel UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
Başlarken 7 sını, doğru yolu bulmasını sağlamaktır. Ailedeki, okuldaki eğitimin de bir gençlik, ne kendini ne de mensubu Son peygamber Hz Muhammed Musta- amacı iyi insan yetiştirmektir. olduğu aile ve toplumu ileri götürebilir. fa (sav):‘’Ben güzel ahlakı tamamlamak Aykut Edebali Osman Bey’e : için gönderildim.’’ buyurarak insanlığın ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’’ Bu güne kadar bizleri, Müslüman huzur ve saadetinin güzel ahlakla sağla- Türk Milletini, bütün zorluklar karşısında nacağını ifade etmiştir. demiştir. Büyük ve güçlü ayakta tutan bu değerlerimiz olmuştur. devletlerin de en temel politikaları Adaleti ve İslam’ın selametini insanlığa Bilimin ve sanatın insanı keşfetme ulaştırmak amacıyla Viyana kapılarına ka- arzusu da güzel ve iyiye ulaşmak içindir. iyi insan yetiştirmektir. İyi ve dar dayanan büyük bir devlet kurmuşuz. İnsanın varlığında kaim olan bu değerle- güzel; evrensel değerler, kültür, Büyük yokluklarda , ekonomik krizlerde ri ortaya çıkarmak ve geliştirmektir. Her terbiye ve en önemlisi inançla ayakta kalmayı inancımıza, değerlerimi- sanat eseri, aslında sanatçının kendini oluşur. İnanç ve içinde yetiştiği ze borçluyuz. Çanakkale’de dünyanın en ifade etme çabasından başka bir şey büyük ordusuna, göğsümüzdeki imanla değildir. Kelimeleri günlük anlamların- toplumun değeri, insanda üst karşı durmuşuz ve muvaffak olmuşuz. dan çıkarıp, büyülü bir hale getiren şair; kimlik oluşturur. Bugün ekonomik krizlerlerle pençeleşen, insandaki aşk duygusunu, inanç duygu- emperyalist bir zihniyetle büyüyen ve ge- sunu dile getirme çabasındadır. Bu çaba- den uzaklaşır. Özünden uzaklaşan insan lişen Avrupa, insani değerlerden uzaklaş- nın yegane amacı onu iyiliğe ve güzelliğe değerlerini yitirir, değerlerini yitiren insan tıkça, bu ekonomik krizlerle dayanamıyor ulaştırmaktır. iyiyi ve güzeli kaybeder, mutsuz olur. ve büyük kaoslar yaşıyor. Biz buna karşı ekonomik alanda, demokraside istikrarlı Ailedeki, okuldaki eğitimin de amacı Bugün gençliğimizin yaşadığı en bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. iyi insan yetiştirmektir. Aykut Edebali Os- büyük sorun bu yozlaşma ve değersizleş- man Bey’e : ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşa- medir. Dünya’nın konjonktürel durumu, Global dünya masallarını bir kenara sın.’’ demiştir. Büyük ve güçlü devletlerin teknolojik gelişmelerin olumsuz etkileri bırakıp bizi biz yapan milli, dini kimliği- de en temel politikaları iyi insan yetiştir- bu kırılma ve yozlaşmanın nedeni olarak mizle bütünleşen değerlerimize ve gü- mektir. İyi ve güzel; evrensel değerler, kül- ileri sürülüyor. Bunlar da kolayca sığına- zelliklerimize sahip olalım. Atalarımızdan tür, terbiye ve en önemlisi inançla oluşur. cağımız mazeretler oluyor. Bu mazeretler devraldığımız bu değerleri özümüzle yo- İnanç ve içinde yetiştiği toplumun değeri, kötü neticeleri ortadan kaldırmaz. Din ve ğurup, geliştirelim ve gelecek nesillere insanda üst kimlik oluşturur. milli kimliğine karşı sadece tüketici ko- aktaralım. numunda olup popüler kültür kırıntıların- Bu kimlik, insanın ait olduğu toplum- dan beslenen gençler çoğaldıkça toplum- Bu günden daha güzel ve aydınlık da değerli olmasını, kendini geliştirme- da da çözülmeler başlayacaktır. yarınlarda ve Yeni ufuklarda tekrar buluş- sini sağlar. İnanç ve kültürel değerler mak dileğiyle Allah’a emanet olun! kırılmamaya uğramamalıdır, bütünlük Kitaplardan, dergilerden uzak, inter- arz etmelidir. Eğer kültür ve inanç kırıl- netteki facebook ve twitter sayfalarında Hüseyin Avni ERDEMİR maya yozlaşmaya uğrarsa, insan özün- gezinen, toplumun meselelerine duyar- Okul Müdürü sız, fikir yürütmeyen, sorgulamayan, kül- türünden ve değerlerinden uzaklaşmış UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
8 Bizden Kısa Kısa Eğitimde DOLU DOLU 63 yılı geride bırakırken… 2012-2013 Eğitim Yılı Açılış Töreni Okulumuzdan okul birincisi olarak 2012 yılında mezun olan öğrencilerimiz de ba- şarılı olmalarındaki püf noktaları öğrenci- lerimizle paylaştılar. Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi lımı ile yapıldı. Tören K.Kerim tilavetiyle Kurulduğu 1951 yılından bu yana sa- 2012-2013 eğitim yılı 63. Yıl açılış töreni başladı ve yeni eğitim yılından beklenti- yısız ilim ve bilim adamı yetiştiren, Güzel öğretmen, öğrenci ve velilerimizin katı- leri ifade eden konuşmalarla devam etti. dinimize hizmet eden ve edecek olan ne- silleri yetiştirme gayretinde olan Konya Anadolu İmam Hatip Lisemiz daha nice yıllarda sizlerin desteğive duasıyla güzel olana hizmet etmeye devam edecektir. 9. Sınıf Öğrencilerimize 12. Sınıf Temiz Sınıf Beyaz HOŞGELDİNİZ toplantısı Öğrencilerimize Mesleki Bayrak Projesi… Rehberlik Semineri Aramıza yeni katılan 9. Sınıf öğren- Okulumuzdan bu yıl mezun olacak Temizlik imanın yarısıdır, Aslan yattığı cilerimize hoşgeldiniz toplantısı yaptık. olan 12. Sınıf öğrencilerimize yönelik yerden belli olur düsturları çerçevesinde Okul Müdürümüz Sayın Hüseyin Avni mesleki rehberlik eğitimi verildi. Okul sınıflarımızın daha düzenli ve temiz olma- ERDEMİR okulumuzu SBS puanı ve Rehberlik Servisimiz tarafından verilen larını sağlamak, bunun yanısıra öğrenci- Diploma Ortalaması ile kazanan 9. Sınıf seminerde, öğrencilerimize lise eğitimin- lerimize temizlik alışkanlığı kazandırmak öğrencilerimize hoşgeldiniz diyerek yeni den sonra gidebilecekleri muhtelif üni- amacıyla okulumuzda Temiz Sınıf Beyaz eğitim hayatlarında başarılar diledi. Oku- versite programları, alanları, iş kolları vb. Bayrak Projesi düzenlendi… lumuz 2012 yılında en düşük 392.310 SBS konularda bilgiler verildi. puanı ile Anadolu bölümüne 300 öğrenci, 83.00 Diploma ortalaması ile Normal İHL bölümüne 220 öğrenci aldı. Toplamda okulumuz 2012-2013 eğitim yılında 520 öğrenci aldı. Okulumuzda Öğretmen Değişimleri Aramızdan Ayrılanlar Aramıza Katılanlar Enver YAMAN Emekli Oldu ABDULLAH TAT İHL Meslek Ders. ORHAN MUSAOĞLU Tarih ÖZDEN KOÇ Coğrafya Esra OKTAY Nakil A. SERPİL ODABAŞI İHL Meslek Ders. SELMA ÖZÜLKÜ İngilizce SÜLEYMAN AFACAN İHL Meslek Ders. Hilal CERANCI Nakil FATMA AKYAZICI Türk Dili ve Edb. TAHİR TUNCER Coğrafya TEMEL YILMAZ Türk Dili ve Edb. Nuray ESEROĞLU Nakil GÜNEŞ ÖNAL İngilizce ZELİHA NUR AKDERE Rehberlik İBRAHİM ATLI Türk Dili ve Edb. İBRAHİM TAŞPINAR İHL Meslek Ders. NECATİ KİRAZLI İngilizce
Müdürlerimiz 9 ABDULKADİR HACIİSMAİLOĞLU 1938 Yılında Çorum’un Kale Mahallesinde doğdu. Babası Nurettin Efendi, Annesi Zekiye Hanımdır. İki kız beş erkek yedi kardeşler. Aileni ikinci ve ilk erkek çocuğudur. Doğduğu sene , Çorum Adliyesinde Askerlikten sonra 1962-1963 Öğretim ğü yaptı. Bir öğretim yılı da Kastamonu memur olan Babası’nın askere gitmesi Yılında Tedrisata başlayan Konya Yüksek Endüstri Meslek ve Teknik Lisesinde ve çok zayıf, nahif, hasta bir çocuk olma- İslam Enstitüsü’nün ilk öğrencilerinden öğretmenlik yaptıktan sonra emekliye sından dolayı nüfusa kaydı iki yıl sonra oldu. Birinci sınıfı geçti ve 1963-1964 ayrıldı. 07.03.1940 tarihinde yaptırabilmiştir. Öğretim yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün ikinci sınıfına nakletti. Emekli olduktan sonra Ankara’daki Çorum Gazipaşa ilk okulundan me- Fındıklı’daki bir ilkokulun üst katında ted- Türkiye Diyanet Vakfı Genel Merkezinde zun olduktan sonra bir taraftan Çorum’da risat yapan bu Enstitüden 415 numaralı Hatır İşleri Müdürlüğü Görevine başla- mevcut tek Kuran Kursuna devam eder- öğrenci olarak 1965-1966 yılında mezun dı. 1997 Yılında aynı vakfın genel müdür ken bir taraftan da bir manifatura mağa- oldu. yardımcısı oldu ve 1999 yılından bu yana zasında haftalığı üç liraya tezgahtarlık hiçbir yerde çalışmamakta, bazı sosyal yaptı. İstanbul’da Kadıköy Müftü Yardım- aktivitelere katılmaktadır. Vakıfta çalıştığı cılığına atandı. Sonra sırasıyla; Eyüp, on buçuk yıl içinde bir sürede GİNTAŞ( 1951’de Demokrat Parti’nin Üsküdar İlçeleri ile İstanbul İl Müftü Yar- Gıda İnşaat Neşriyat ve Turizm ) A.Ş’nin Türkiye’de açtığı ilk yedi İmam Hatip dımcılığı, Taşlıtarla (Gaziosmanpaşa) İlçe Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı. Okulundan birisi olan Ankara’dakine 70 Müftüsü olarak görev yaptı. Daha sonra (yetmiş) numaralı öğrenci olarak kayıt Milli Eğitim Bakanlığına geçerek Konya Bir kız, dört erkek, beş çocuk ba- oldu. Birinci sınıfı geçtikten sonra 1952 – İmam Hatip Okulu’nda Meslek Dersleri bası olan Abdulkadir HACIİSMAİLOĞLU 1953 Öğretim yılında Konya İmam Hatip öğretmenliğine başladı. 1977-1980 yıl- Konya İmam Hatip Lisesi ve Hacettepe okuluna nakletti. 1957 – 1958 ders yılında larında Görevli – İzinli olarak Belçika’da Üniversitesi Anestezi Bölümü Birincisi bu okulun 280 numaralı öğrencisi olarak Türk ve Müslüman Ülke Çocuklarına Din olarak mezun olan kızı Pakize’yi 19-20 ilk mezunlarından biri oldu. Dersleri okuttu. Avrupadan kendi isteğiy- Şubat 2010 tarihinde Hakkın Rahmetine le döndükten sonra 1981 – 1987 tarihle- Emanet etti. 1958 Temmuz’unda Çorum Kubbeli rinde Konya İmam Hatip Lisesi Müdürlü- Camii İmam Hatibi ilk devlet memuriye- 9 Nisan 2012 tine başladı. Ocak 1960’da 51. dönem Yedek Su- bay adayı olarak Ankara Piyade Yedek Subay Okuluna (askere) gitti. Öğrenciy- ken çekilen kura ile 11. Kore Değiştirme Tugayı’na seçildi. İzmir-Seferihisar’da Harp eğitimi gördü. 27 Mayıs 1960’daki İhtilalden sonra yetişmiş eleman olarak görüldüğünden birkaç arkadaşıyla An- kara Piyade Yedek Subay Okulu’na tayini yapıldı ve 52. dönem Yedek Subay nam- zetlerinin yetiştirilmesinde görev yaptı. Daha sonra Konya’daki 2. Ordu Askeri İstihbarat Grup Kumandanlığına tayin edildi ve burada Haziran 1961 yılı sonun- da Yedek Subaylığını tamamlayarak Sor- gulama Subayı sıfatıyla terhis oldu. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
10 Başlarken Dr. Aytaç AYDIN-Konya Anadolu İHL Meslek Dersleri Öğretmeni İNFAK, İHSAN ve İKRAM … İnfak sözlükte; nafaka verip geçindirme, besleme, Allah yolunda harcama. Bir terim olarak; gerek hısımlardan ve gerekse diğer insanlardan yoksul ve muhtaç olanlara para veya maişet yardımı yaparak, onların geçimini sağlama, demektir. İnfak ve ikram hamuru ile yoğ- duyduğu insan modeli de budur. rup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. rulmuş insan: Muhsin insan… İhsan kavramının anlamını ‘Cibril Adam: Muhsin insan, yaptığı işi iyi/kaliteli Hadisi’ diye meşhur olmuş hadisten …………………… yapan, infak eden ve ikram eden cömert aşağıdaki şekilde öğreniyoruz: Ömer - Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. insandır. İbnü’l-Hattâb (ra) şöyle dedi: “Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Resûlullah (SAV)’in huzurunda bulun- - “İhsan, Allah’a onu görüyor- İslam insanı modeli Muhsin insan- duğumuz sırada, bembeyaz, saçları sim- muşsun gibi kulluk etmendir. dır… siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve Sen onu görmüyorsan da O seni içimizden kimsenin tanımadığı bir adam mutlaka görüyor” buyurdu.”1 (1) Muhsin insan modelinde şu üç kav- çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, Bugün iş yaşamında kalite yönetim ramın anlamını ifade etmeye çalışacağız: önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in (TKY/QM) çalışmalarının ‘ilk defada iyi İhsan, infak ve ikram. dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin yapmak esastır’ prensibi, bundan 1400 üstüne koydu ve: kusur yıl önce Allah Rasulü (SAV) tara- İhsan… fından ifade edilerek; yapığı ibadeti ve işi İhsan; ‘hasen’ kökünden türemiş olup - Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! Allah görüyormuşçasına yapmak öğretisi sözlükte “bir şeyi iyi ve güzel yapmak, iyi, dedi. inanan gönüllere yerleştirilmeye çalışıl- güzel ve yararlı fiil işlemek, iyilik etmek, mıştır. ikram ve in’am’da bulunmak” anlamları- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sel- İhsan sahibi mü’min; hayatını Allah na gelir. Terim olarak ise; insanın yaptığı lem: Teâlâ görüyor şuuru ile yaşayan; yapığı her işi (ibadetler, muâmelât, işçilik, çift- işi Allah Teâlâ görüyormuşçasına yapan; çilik, öğrencilik, öğretmenlik, yönetim, - “İslâm, Allah’tan başka ilah olma- ilk defada en iyiyi yapma gayretinde olan yargı, vb....) şartlarına, kurallarına ve tek- dığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü ‘muhsin/muhsine’ insandır. niğine uygun olarak sağlam, güzel, kali- olduğuna şehâdet etmen, namazı dos- Muhsin bir mimarın ihsanı; eseri olan teli ve en mükemmel bir şekilde yapmayı doğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, binalarda görülür ve o binalarda güvenle ifade eder. Bu tarifteki gibi işini sağlam ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yolu- oturulabilir. Muhsin bir ticaret adamının ve iyi yapan insana da ‘muhsin/muhsine’ na güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) ihsanı; ticaretine yansır; hileden uzak, insan denir. İslam toplumunun özlemini etmendir” buyurdu. Adam: sadık bir adamın sıdkı ile güven içinde iş yapılabilir. Muhsin bir doktorun ihsanı; - Doğru söyledin dedi. Onun hem so- hastalarına ve çalıştığı hastane ortamı- na yansır; Allah kendisini görüyor olarak muayene eder hastalarını… Ve özetle; muhsin bir insan hayatını Allah kendisi- ni görüyor şuuru ile yaşar ve hangi işe girişirse girişsin Allah kendisini görüyor olarak işini yapar… Muhsin insan infak insanıdır… Alla- hın kendisine rızık olarak verdiklerinden Allah yolunda infak eder/harcar. Ve o infak, katlanarak; 100 kat, hatta 700 kat kendisine dönen insandır… İnfak ettikçe zenginleşen (madden-manen) ve zengin- leştikçe infak eden cömert insandır… UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
İnfak ve ikram… Allah için verene Allah daha iyisini Allah katındadır. Onlara korku yoktur, İnfak; ‘nefaka’ kökünden türemiş olup sözlükte; malın elden çıkarılması, verir: üzüntüde çekmezler.” (13) sarf edilmesi, harcama anlamlarına ge- lir. Terim olarak ise; Allah yolunda yapı- “Siz Allah için bir şey verdiğinizde Al- İnfak eden ve ikramda bulunan cö- lan her çeşit harcamayı ifade eder. İnfak ihsan sahibi insanın önemli özelliklerin- lah onun daha iyisini verir. O, rızık veren- mert muhsin/muhsine, peygamber den biridir ve hatta Muhsin olma kriter- lerinden biridir denilebilir. Zira Kuran’da lerin en hayırlısıdır.” (8) efendimiz(SAV)’in tavsiyelerine de kulak muttakî mü’min tanımlanırken pek çok yerde mutlaka “Allah yolunda har- Ve ikram… vererek gereğince amel eden kerem sahi- cama” özelliğine vurgu yapılmaktadır. (2) Bir mü’min Allah yolunda harcaya- Muhsin/Muhsine bilir ki, mü’min bi insandır. İşte o tavsiyelerden sizler için mıyorsa; islamını ve teslim oluşunu ye- niden gözden geçirmelidir… Böyle bir cimri olamaz… bir demet: mü’minin, kitap ve sünnet aynasından bakarak kendini yeniden yapılandırması- İkram; ‘ke-ra-me’ kökünden türemiş “Cömert kişi, Allah’a yakın, Cennet’e na fayda vardır. İnfak ve ikram Allah yolunda; O’nun olup sözlükte; eli açık olma, konuğu yakın, insanlara yakın ve Cehennem ate- rızası için harcama anlamında eş anlamlı olarak da kullanılmaktadır. İkram eden ağırlama; sunulan şey; bir şeyi armağan şinden uzaktır. Cimri insan da, Allah’tan insan cimrilikten uzak cömert insandır. İnfak ve ikram ile ilgili Rabbimizin olarak verme, sunma anlamlarına gelir. uzak Cennet’ten uzak, insanlardan uzak, bize olan mesajına kulak verelim: Mallarını Allah’ın emri olduğu için Kerem de ikram ile aynı kökten olup; İyi- Cehennem ateşine yakındır. Cömert ca- harcarlar: “Ey iman edenler, kazandıklarınızın lik, cömertlik, şeref, bağış anlamlarına hil, ibadet eden cimriden Allah’a daha ve sizin için yerden çıkardığımız ürünle- rin en helal ve iyisinden Allah yolunda gelir. Terim anlamı ise; sözde, davranışta; sevimlidir” (14) harcayın.”(3) “Mallarını gizli ve açık olarak gece maddi manevi alanlarda insanın verme- “İman ile cimrilik bir kulun kalbinde ve gündüz harcayan kimseler var ya, iste onların Rableri katında güzel karşılıkları sini, iyi muamelede bulunmasını anlatan asla bir arada bulunmaz.” (15) vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” (4) geniş kapsamlı bir ifadedir. “İki haslet vardır ki bir müminde asla Mala olan sevgilerine rağmen O’nun için harcarlar: Bu tanım çerçevesinde ikram, muh- beraber bulunmazlar. Bunlar cimrilik ve “Kendileri ona duydukları sevgi- ye rağmen, yemeği yoksula, yetime ve sin insanın temel niteliklerinden birini kötü ahlâktır” (16) esire yedirirler. “biz size ancak Allah’ın yüzü(rızası) için yediriyoruz. Sizden ne bir teşkil eder. Muhsin insan, Allah için in- “Kesenin ağzını bağlama ki, Allah da karşılık istiyoruz ne bir teşekkür…” (5) Sevdikleri şeylerden O’nun için har- fakta bulunan ve ikram eden kerem sa- sana kesenin ağzını bağlamasın. Sayma- carlar: “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda hibi müslümandır. O, Cömert insandır dan ver ki Allah da sana saymadan ver- harcamadıkça birre/iyiliğe asla erişemez- siniz. Her ne harcarsanız Allah bilir.” (6) ve her fırsatı infak için değerlendirmeye sin” (17) İhsana, ikrama en yakınlarından baş- layarak, takat getirebildikleri kadar de- çalışır. Cömertlik ve ikram ile ilgili Rab- İnfak ve ikram eden mü’min boşalta- vam ederler: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yap- bimizin buyruklarına kulak veren ve amel rak dolduran kimsedir… Belki ilk bakışta mayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasak- eden insandır. İşte o buyruklardan sizler bu bir birine zıt gibi görülse de aslında lar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (7) için bir demet: konuyu en can alıcı noktasından ortaya “İşte sizler, Allah yolunda harcamaya koymaktadır bu cümle… Çiftçi tohum- çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimri- larını boşaltmadıkça ambarını doldura- lik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, an- maz ya hani… Muhsin insan da önceden cak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah boşaltıyor ki zamanı geldiğinde hasat zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O’ndan edebilsin… Ekmeden biçmek yok yani… yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir Eken biçer.. Bire 100 veya 700… toplum getirir, artık onlar sizin gibi de ol- Bu toplumu ihya edecek bireyler ih- mazlar” (9) san sahibi bireyler olacaktır… İnfak ve “Elini boynuna asıp bağlama (cimri ikram ile muttasıf muhsin bireyler… olma), hem de onu büsbütün açıp saçma İhsan hamuru ile yoğrulmuş ve Muh- (israf etme); aksi halde kınanmış olursun sin bireylerini yetiştirmiş toplum, sadece ve eli boş açıkta kalırsın.” (10) ülkemiz için değil, dünyamız için de bir “Allah’ın, kendilerine lütfundan ver- ümit ışığıdır… Belki bugün her şeyden diği nimetlere karşı cimrilik edenler, bu- daha çok böyle bireylerin yetiştirilmesine nun, kendileri için hayırlı olduğunu san- mesai harcamak en hayırlı işlerin başın- masınlar. Hayır o, kendileri için şerdir. da gelmektedir. Ve belki bu noktada gö- Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde rev; başta öğretmenler olmak üzere, top- boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve lumun her kesimine aittir. yerin mirası Allah’a aittir. Allah yaptıkla- İnfak ve ikram hamuru ile yoğrulmuş rınızdan haberdardır.” (11) Muhsin/muhsinelerden olabilmek; böyle “De ki: “Eğer siz Rabbimin rahmet ha- insanların yetiştirilmesine vesile olabil- zinelerine malik olsaydınız, bu durumda mek duasıyla… harcama endişesiyle gerçekten (cimrilik 1- Buhârî, İman 37; 11- İsrâ, 29. edip elinizde) tutardınız.” İnsan pek cim- 2- Müslim, İman 1. 12- Al-i İmran, 180. ridir.” (12) 3- Bakara, 3. 13- İsrâ, 100. 4- Bakara, 267. 14- Bakara, 274. “Mallarını gece gündüz, gizli ve açık 5- İnsan, 8-9 15- Tirmizî, Birr, 40. hayra sarf edenler varya, onların mükâfatı 6- Âl-i İmran, 92. 16- Nesâî, Cihâd, 8. 7- Nahl, 90. 17- Tirmizî, Birr, 4. 8- Sebe, 39. 18- Buharî, Zekat, 21. 10- Muhammed, 38. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
12 Mesleki Alan GÜVENİYORSANIZ İNFAK EDİN ! Müslüman tasavvurunda infak üç temele dayanır: 1- Mülk Allah’ındır. 2- İman Allah’a güvendir. 3-Servet insana emanettir. Servet ata benzer, sırtına binerseniz siz ona sahip olursunuz. Sırtınıza binerse o size sahip olur. Vahyin infak konusunda tavsiyesi üçtür: 1- Bollukta da darlıkta da infak et. (Al-i İmran 134) 2-Sevdiğinden ver.(Bakara 177) 3-Gizlice de açıktan da ver. (Ra’d 22) İnfakın âdâbı üçtür: 1-Allah için verdiğini çok görmemek. (Müddesir 6) 2-Verdiğini geri almamak. Hadisin ifadesiyle ‘Kusmuğunu yalayan köpek durumuna düşmek’ 3-Verdiğini başa kakmamak, minnet altında bırakmamak. ( Bakara 262-264) Zımnen: Allah için vermek, vermek değil, almaktır. Küçük hesap yapmayın! Allah’ın şefkat ve merhametine layık olun. Sizi karanlıktan kurtaranın nimetinin yanında, sizin maddi fedakârlıklarınınız ne kıymeti var. Bu sayede servetin efendisi oluyorsunuz. Az şey midir bu? İnanıyorsanız güvenin. Güveniyorsanız infak edin! ÖZLEDİM SENİ YA Bir gidebilseydim sana RASULALLAH Özledim seni Ya Rasulallah. Yüz sürebilseydim ravzana Özledim seni Ya Rasulallah. Gönlüm aşkınla yanarken İçim sızım sızım sızlarken Yüreğim hep kan ağlarken Özledim seni Ya Rasulallah. Ravzana yüz sürmek istiyorum Beytinevarmak istiyorum Bu hasret bitsin istiyorum Özledim seni Ya Rasulallah. Gözüm bu dünyadayken Ben hala ayaktayken Artık benim için değil erken Özledim seni Ya Rasulallah. Dinsin artık bu sızı Bitsin artık bu acı Sensin başımın tacı ÖZLEDİM SENİ YA RASULALLAH UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013 NERMİN KAPLAN - 9/A - 149
SADIK KÜÇÜKHEMEK - İHL Meslek Dersleri Öğretmeni Mesleki Alan 13 İHSAN Güzel olmak manasına gelen “hüsn” mastarından türetilmiş olan ihsan, iyilik ve lütufta bulunmak, karşılıksız vermek, bir işi iyi ve güzelce yapmak, bir şeyi bilmek, ihlâs ve samimiyetle ibadet etmektir. İhsan sahibine muhsin denir. Bir biliyetleri ve melekeleri bakımından can- man (r.a.) ise ordunun üçte birini teçhiz insanın ihsan derecesine ulaşabilmesi lıların en mükemmeli olarak yaratmıştır. etti. için karşılıksız olarak iyilik ve lütufta bu- İşte ihsanın manası budur. lunması, bir işi güzel ve sağlam yapması İhsan, birine bir şey verirken üzerine ve kulluk bilincine sahip olması gerekir. İhsan, farz ve vacip olanın ötesinde düşenden daha fazlasını vermek, alması Nitekim Hz. Ali (r.anh) Efendimiz şöyle vermek ve iyilikte bulunmaktır. Zekâtın, gerekenden daha azını almaktır. Karşı buyurur: “İnsanlar işlerini ihsanla yapma- fıtır sadakasının ölçüsü bellidir. Bunun taraf ödemeyecek durumda ise alacağını larına göre değer kazanır.” üzerinde vermektir. Yani bol bol gücü bağışlamak ve o kimseyi maddi ve mane- nispetinde vermektir. Mesela Tebük vi yönden desteklemektir. Allah (c.c.) her şeyi yerli yerince güzel savaşında(Ekim 630) Hz. Ebu Bekir (r.a.) bir şekilde yaratmıştır. Kur’an-ı Kerim’de malının tamamı olan 40 bin dirhem altın Mustafa Çağrıcı şöyle diyor: “Ahlak şöyle buyrulur: “ O (Allah) ki, yarattığı her getirdi. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz ona: literatüründe ihsan genellikle, “İyilikler- şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı ça- “Kendi ehline herhangi bir şey bıraktın de farz olan asgari ölçünün ötesine ge- murdan yaratmıştır. Sonra onun zürriyeti- mı?” diye sorunca o: “Onlara Allah ve çip isteyerek ve severek daha fazlasını ni, dayanıksız bir suyun özünden üretmiş- Resulünü bıraktım” diye cevap verdi. Hz. yapmak” manasında kullanılır. Râgıb tir. Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, Ömer (r.a.) malının yarısını getirdi. Rasu- el-İsfehani’nin diğer İslâm âlimlerince onu kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin lullah (s.a.s.) Efendimiz ona da: “Kendi de paylaşılan düşüncesine göre ihsan, için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. ehline herhangi bir şey bıraktın mı?” diye adaletin üzerinde bir derecedir; adalet, Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (1) Diğer sorunca Ömer (r.a.): “Evet, malımın yarı- borcunu vermek ve alacağını almaktır. bir ayet-i kerime’de ise şöyle buyrulur: sını” diye cevap verdi. Abdurrahman ibnu İhsan ise üstüne düşenden daha fazlası- “Biz insanı en güzel şekilde yarattık” (2) Avf iki yüz evkiye altın, Asım ibnu Adiy nı vermek, alması gerekenden daha azını Yani Allah (c.c.), insanı ruh ve beden ka- yetmiş deve yükü hurma getirdi. Hz. Os- almaktır. Bundan dolayı adaleti gözetmek UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
vacip, ihsanı gözetmek mendup ve müs- Bu ihsan vacip değil, belki bir fazilettir. sen de ihsan et.” Yeryüzünde bozguncu- luğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, boz- tehaptır. (3) Vacip olan adalete riayettir. guncuları sevmez.”(10) Cenab-ı Allah, adaletin yanında ih- İnsan şu altı şeyin birini yapmakla Bu ayeti kerimede dünya ve ahireti dengeleyen mutedil bir yol tutulması sanı da emretmektedir. (4) Taberi, bu ihsan mertebesine yükselebilir: ve ihsanı gölgeleyen davranışlardan kaçınılması tavsiye edilmektedir. Bu öl- ayet-i kerime’nin tefsirinde adaleti şöyle çünün dışına çıkmak bozgunculuktur. Bozgunculuk yapanı Allah da sevmez tarif eder: “ Adalet, Allah’tan başka bü- Birincisi, müşteriye az kâr ile malı muhsin kulları da sevmez. tün tağut ve putları reddetmektir.” Bu satmaktır. İkincisi, bir miktar aldan- Diğer bir ayeti kerimede şöyle buy- rulmaktadır: “Muhakkak ki muhsinlere imanın bir gereğidir. İnsan, Allah’tan maktır. Mesela bir kimse fakirse ondan Allah’ın rahmeti çok yakındır.”(11) başka hiçbir ilah olmadığına şehadet et- bir şey alırken bilerek bir miktar pahalı İnsan, bunun farkında olmadığı müddetçe ben merkezlidir. Yani her şeyi mezse iman etmiş olmaz. İbn-i Abbas ta almak ve böylece onun kazanmasına kendi çıkarı doğrultusunda değerlendi- rir. Bunun farkına vardığı zaman sevgi adaleti bu şekilde tarif etmektedir. Allah ve kalkınmasına yardımcı olmaktır. Allah merkezlidir. Her şeyi Allah’ın rı- zasına uygun olup olmadığına göre de- bize çeşitli nimetler vermiştir. Bu nimet- Üçüncüsü, alış- verişi kolaylaştırmak, ğerlendirir ve ona göre kendine bir yol haritası çizer. lerin şükrünü eda etmemiz gerekir. Eda alacağında müsamaha göstermek, Allah’ı sevmek sadece ihsanından etmezsek insafsızlık olur. Taberi ada- borcunu zorluk çıkarmadan ödemektir. dolayı değil, onun ötesinde cemalini görme lütfuna erişmektir. Bunun bilin- letten maksadın, “İnsaflık” olduğunu Dördüncüsü, borcu hakkıyla ve tama- cinde olabilmek için müminin ihsan de- recesine yükselmesi gerekir. da ifade etmektedir. Taberi, İhsanı ise, men ödemektir. Beşincisi, Yapılan ti- Kaynaklar “Allah’ın farzlarını eda etmektir” şeklin- cari muahedeyi bozmak için müracaat 1. Secde 32/ 7.8.9 2. et-Tin 94–95 /4 de tarif etmektedir. Süfyan b. Uyeyne de edeni reddetmemeli. Çünkü aldanmış 3. Mustafa Çağrıcı, (TDV. İA. İhsan Md. ihsanı, “Kişinin iç âleminin, dış görünü- veya pişman olmuştur. Altıncısı, para 4.Bkz. Nahl16/ 90 5.S. Buhari, C.1, Kitabül-iman, Hds. şünden daha güzel olmasıdır” diye tarif bulamazlarsa hiç almamağa niyet ede- No:37 6. Nisa 4/1 etmektedir. Cibril hadisinde ise ihsan rek yoksullara veresiye vermektir. Selef-i 7. İhyâu ulûmid-d3in, C.2,s, 297 8. Kenzul-Ummal, Hds. No: 8435 şöyle tarif edilir: “İhsan Allah’ı görüyor sâlihin tüccarlarının iki defteri bulunur; 9. S. Buhari, C.2 Kitabü’ssayd ve ez- zebaih, bâb,11 gibi ibadet etmendir, her ne kadar sen birine hüviyeti meçhul fakirler yazılırdı. 10. Kasas 27/ 77 11. A’raf 7/ 56 onu görmesen de o seni görmekte- Esnaf, fakire istediğini verir ve: “Paran dir.”(5) olduğu zaman ödersin.” diyerek hüviyeti meçhul olan deftere kaydederdi. (7) İnsan sürekli Allah’ın murakabesi altındadır. Gizli açık ne yaparsa Allah Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: onu görür ve bilir. Kur’an-ı Kerim’de “Kişinin namazına, orucuna bakmayın; şöyle buyrulur: “…Şüphesiz Allah sizin konuştuğunda, doğru konuşup konuş- üzerinizde gözetleyicidir.” (6) madığına, kendisine emniyet edildiğin- de, güvenilirliğini ortaya koyup koyma- İnsan, ihsan derecesine ulaştığı dığına; dünya kendisine güldüğünde, zaman bunun bilincinde olmaktadır. takvayı elden bırakıp bırakmadığına Bundan dolayı helal ve harama azami (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle derecede dikkat etmektedir ve şüpheli değerlendirin.” (8) şeylerden kaçınmaktadır. İhsan, takva ve vera’nın da ötesinde bir derecedir. İhsan, her şeyi imkân dâhilinde gü- İmam- Nevevi takvayı şöyle tarif eder: zel ve mükemmel bir şekilde yapmaktır. “Takva, ahirette muzır olan şeylerden Rasul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle sakınmaktır.” Vera ise, zühd sahibi buyurur: “Şüphesiz Allah, her şeye ih- olmaktır. Yani dünyaya rağbet etme- sanı yazmıştır. O bakımdan, öldürdü- mektir. İhsan ise kalbin daima Allah ile ğünüz vakit güzel bir şekilde öldürünüz. beraber olmasıdır. Böyle kalbe “kalb-i Kestiğiniz vakit güzel bir şekilde kesim münîb” denir. yapınız. Sizden (kesim yapacak kişi) bı- çağını iyice bileylesin ve keseceği hay- İmam Gazâli adalet ve ihsan hakkın- vanı rahatlat¬sın.”(9) da şöyle diyor: “Adalet, kurtuluş için ticaretin sermayesi gibidir. İhsan ise Hâsılı, ihsan eden kimse ihsan dere- ebedi saadete vesiledir. Bu da ticaretin cesine yükselir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle kârı gibidir. Bu sebeple müslümanın buyrulur: “Allah’ın sana verdiğinden sadece adaletle yetinerek ihsanı terk (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yur- etmesi doğru olmaz. Ticarette ihsan de- dunu iste; ama dünyadan da nasibini mek, müşteriye ikram etmek demektir. unutma. Allahın sana ihsan ettiği gibi UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
NUR FAZİLET KAHYA - AND 9B - 627 Mesleki Alan 15 ALLAH’I ZİKİRAllah’ ı zikir demek Allah’ı hatırlamak demektir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 152. ayette “ Öyleyse yalnız beni anın ki bende sizi anayım, bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin. “ diyor ve bu ayette yüce yüce Rabbimiz bizi kendisini anmaya davet ediyor. Biz müminlere, insanlara düşen vazife hem de en temel vazife yüce yaradanımızı anmaktır. Onu her zaman, her yerde hatırlamaktır. Allah’ımızın 99 ismi vardır. Allah’ı bize hizmet ederken bizim hizmetimize zikrederek başlamıştır. İlk inen ayette bu 99 ismi ile hatırlamaya çalışmak ve amade kılan Yüce Allah’ı zikretmemek “ Seni yaratan Rabbinin adı ile oku. “ zikretmek ona olan muhabbet ve bağ- ya büyük bir gaflet olur yada hıyanetlik. buyuran Mevla’mız elbette kendisinin lılığımızı arttırır. Allah’ın şu âlemde en anılmasından hoşnut olur. İşte bu zikir- mükemmel yarattığı en güzel varlık biz Yüce Rabbimiz yine biz insanların ler içerisinde namaz kılmak en büyük insanoğludur. Her şeyi yaratan yüce huzurlu ve mutlu olması, sağlıklı bir zikirdir. Hem kavli, hem fiili bir ibadettir. Rabbimiz biz insanları en güzel şekilde şekilde yaşaması için “ Bilin ki kalpler Oruç, hac, zekat, bütün Allah’ın emret- yaratmıştır. İnsanların dışında Allah’ın ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur. tiği ibadetleri yapmak zikir olduğu gibi yaratmış olduğu her şey biz insanlara “ Rad Suresi 28. ayette bu gerçeği bize bize zarar veren haramlardan kaçınma hizmet etmektedir. Güneş bize hizmet bildiriyor. Daha başka kainatta hiç bir halinde olmakta yine zikirdir... ediyor, Ay, yıldızlar, denizler, ağaçlar, şey Allah’ı zikirden uzak değildir. Pey- bitkiler, hayvanlar, yeraltındaki katı, sıvı, gamberimiz de hayırlı bir işe başlarken gaz madenler bile... Yaratılan her şey Bismillah ile yani yine Allah’ın ismini UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
16 Mesleki Alan HAVVA ÖZATA - AND 11B - 195 İstikrarın kelime anlamı devamlılık, sürekliliktir. İbadetlerde asıl olan insan tabiatına uyumluluk, AMELDE İSTİKRAR süreklilik ve tahammül edilebilirliktir. Ebu Hureyre (r.a)’den Hz. Peygam- aynı noktaya damlayarak; amelle- mazı kılıyorum hem de uyuyorum, ber (sav) “Din kolaylıktır, dinde aşırı rimize istikrarlı bir şekilde devam kadınlarla da evleniyorum. Kim be- gidip de dinin aciz bırakmadığı kim- etmeliyiz. Enes b. Malik (r.a) ‘Hz. nim sünnetimden yüz çevirirse ben- se yoktur.(Amellerinizde) orta yollu Peygamber’ in hanımlarının evleri- den değildir.” buyurdu demiştir.[3] olunuz, aşırı gitmeyiniz, müjde ile ne, Hz. Peygamber’in (evdeki nafile) sevininiz. Sabah, akşam, biraz da ibadetlerini sormaya üç kişilik bir Amellerimizde aşırıya gitme- gecenin sonunda Allah’tan yardım topluluk geldi. (Yaptığı ibadetler) on- ye çalışmamalıyız önemli olanın isteyiniz” buyurmuştur.[1]Bu husus- lara anlatıldığında bunların kendileri az olup devamlı olması gerektiğini ta bazen yanılgıya düşüldüğü görül- için yetersiz geleceği düşüncesiyle: unutmamalıyız. “ Bir kimse, gece- mektedir. Mesela mübarek geceleri “Allah onun geçmiş ve gelecek tüm leyin okumayı adet edindiği virdini ihya etmek için gece geç saatlere günahlarını bağışlamışken biz nere- okumadan veya tamamlamadan kadar ibadet edip seher vakti uykuya de, Hz. Peygamber nerede?” dediler. uyuya kalır, sonra sabah namazı ile yenik düşerek sabah namazını ka- Bunlardan birisi“ bakın, artık ben öğle namazı arasında onu okur (veya çırma gibi. Kaş yapalım derken göz devamlı gece namazı kılacağım” tamamlarsa) o kimse için gece oku- çıkarmamak gerekir. İslam’da esas dedi, diğeri “hiç ara vermeden oruç muş gibi sevap yazılır.[4] olan bir defa zor bir amel yapmayeri- tutacağım” dedi, öbürü de “kadınlar- ne az olup sürekli amel yapılmasıdır. dan uzak duracağım asla evlenme- Rabbim bizleri amellerinde de- yeceğim” dedi. Derken Rasulullah vamlı olanlardan eylesin Peygamber Efendimiz’ e (sav) geldi; bunları söyleyenlerin “hangi amel Allah’ a daha çok onlar olup olmadığını sordu. Onlara Selam ve dua ile… sevimlidir?”diye sorulduğunda “az “Bakın, Allah’ a yemin olsun ki sizin, da olsa devamlı olandır” buyuru- Allah’tan en çok korkan ve sakına- [1] Buhari, İman-35 yor.[2] Biz amellerimizde Allah’ a nınız benimdir. Ama ben ara vere- [2] Buhari, Rikak sevimli olanı seçmeliyiz. Sabırla rek oruç tutuyorum, hem gece na- [3] Buhari, Nikâh [4] Müslim UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
MERYEM ÜZÜM - 12G - 9351 Mesleki Alan 17 HER DAMLA BİR DERYADIR Yastığım seccade olsun, uykum namaz kılsın, soluğum zikir çeksin… O’nun ağzından dökülen hikmetli sözleriyle, samimiyet ve ihlasıyla gönüllerde taht kuran bu zata Selam Olsun!!! Yıl 1940…Kuran-ı Kerim ve din ek- derirlerdi. Bir kış mevsimi olduğundan vakitlerinde gönüllere huzur veren soh- meğe ihtiyacı olduğu gibi imanla yoğ- dolayı köyde yolda kapanmış ve köye betlerle onların gönül fatihi olmuştur. rulmuş bilgili bir nesile ihtiyaç vardı. araba girememişti. Bundan dolayı er- Devrin çetin zorluklarına rağmen coş- ‘’Bir talebenin yetişmesi uğruna bin zaklarımız da gelmediği için bir çok sı- kun bir sel gibi çağlayıp duran din yo- münafığın kahrına katlanırım’’ diyen kıntı çektik sürekli bulgur pilavı pişirip lunun ebediyeti için son nefesine kadar Hacıveyszade ilim ve irfan sahibi in- onu yedik. Oda hergün olmuyordu tabi. mücadele eden ilim ve irfan abidesidir. sanların yetişebilmesi için İmam Hatip İnsan nefis ya bu, isyan ediyordu. Yarı O yaptıkları sayesinde yıllar boyunca okullarının açılmasında büyük gayret ve aç yarı tok çekilde okula gidip geliyor- gönüllerde silinmeyecek bir iz bırakmış- çaba göstererek Konya’yı umutlarıyla duk. O günlerden bir günde hoca efendi tır. Artık demir alma vakti gelmişti bu ayakta tutmuştur. Bu uğurda, Allah’tan ile karşılaştık. Daha kendisiyle karşılaşır limandan, onun için veda vaktiydi. On- aldığı güçle manevi oteritesini kullanan, karşılaşmaz söylediği ilk söz ‘’ Sahtekar dan kalan bu değerleri nesilden nesille toplumu hayır ve hasenat yarışına sevk aç aç ders çalışır mı hiç, nefis bu tabi aktarma görevi artık bizimdir. eden bir organizatördü. Konya’nın, dört isyan eder’’ dedi. Konuşmamız bittikten biryanın gezmiş, yaz-kış demeden gerek sonra elime bir miktar para bırakıp git- Tarih 5 şubat 1960. Soğuk bir kış maddi gerek manevi her türlü ihtiyacını ti. Ve her ay sürekli olarak parayı verdi. günüydü Konya beyaz bir örtüyle kefene karşılayabilmek için ailelerin kapıları- Sonradan durumum iyi olunca hocaya bürünmüştü sesizlik büyük bir yankıyla nı tek tek çalarak insanlara hayra sevk parayı almayacağımı iş bulduğumu söy- caddeleri sokakları dolaşıyordu. Hacı- etmiştir. Hayır ve dualarla Konya’nın ledim. Hoca ise ‘’ Ana sahtekar! Ne za- vesyzade için vuslat zamanıydı. Konya gözbebeği olan İmam Hatip lisesinin man zengin oldun?’’ diyerek düzenli ola- ayrılık hüznünden yetim bir çocuk gibi temelleri atımış, hayırların bereketi ve rak verdiği parayı vermeye devam etti… boynun bükmüştü. Çünkü o maşukuna devamıyla kısa sürede bina tamamlanıp kavuşmutur. İnsan selinin içerisinde eğitim öğretime açılmıştır. ‘’Gülün kıy- Bu olaydan hareketle Hacıveyszade tekbirlerle ebedi yolculuğuna uğurlan- metini bülbül bilir, bülbülün kıymetini kurucu efendi insanları güzel bir şekilde mıştı. Konya da bir rüzgar misali savru- gül bilir.’’ Sözündeki gibi öğrenceilerine okur, anlar ve onları herşekilde gözetip lan son sözü; o kadar değer verirdiki onların gelceği- kollardı. nalimi olarak görürdü, onlara bu yolda ‘’ÇARE TÜKENDİ İMDADI- bir çok fedakarlıklar yapardı. Buna nis- ‘’Samimi ol; inancının senden iste- MA YETİŞ YA RASULLAH…..’’ peten hocanın öğrencilerinden Süley- diği gibi yaşa…’’ Sözünü ilke edinmiş man Yıldız’ın anlatımıyla şöle bir olay samimiyet ve fedakarlıkla her konuda Bizi her zaman bilgileriyle aydınla- dikkat çekmektedir : olduğu gibi ibadet konusunda da top- tıp doğru yola ileten bu zatın ruhu şad luma örnek olup bütün boş vakitlerini mekanı cennet olsun. Ben köyden Konya İmam Hatip’ Allah uğruna iman etmekle geçirmiştir. e geldiğüim yıllarda Konya’da birkaç O teneffüs aralarında dinlenmek yerine Ruhuna El-Fatiha arkadaşımla ev kiralayıp orada kaldık. secdeye eğilmeyi yeğelerdi. İnsanların Erzaklarımızı da ailelerimiz köyden gön- kalplerini ibadete ısındırmak için işrak UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
18 Mesleki Alan SEYYİDE SÜMEYYE ÇETİNER - AND 11B - 62 BU GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? Gençlik insanın kanının kaynadığı, heva ve heveslerin peşinde koştuğu, arzularını tatminde sınır tanımadığı özgürlük hayalinin esiri olmuş bir kavram mı? Yoksa kendi arzularını hayallerini Allah yoluna adamış, özgürlüğü Allaha esaret bulmuş yolcuların kavramı mı? Gençler onlar çocukluktan yeni çık- Birçok gencin hislerinin mağlup ol- kü düşündükleri takdirde sorumsuzca mış hayatı değerlendirmeye yeni başla- duğu bütün fitnelerin etrafını sardığı ba- yaşadıkları hayata dur demek zorunda mış olup hayata bakışları henüz tazedir. taklığa düşmeye meyilli olduğu bir anda kalacaklardır. Zevklerini hevalarını ve Çocukluğa yakın olduğu gibi yetişkinliğe Peygamberimiz Allah’a koşan gençlere şeytanlarının istediği hayatı yaşayama- de yakındırlar. İnsanın hayra da şerre de ne kadar çok değer vermiştir. Böyle bir yacaklardır. en meyilli olduğu dönemdir bu dönem. zamanda hayatın baharında kendisini Yani gençlik insanın ahretini seyrettiren Allah’a, İslam’a, cihada adamış bir gen- Biz öyle bir gençlik istiyoruz ki, sel bir aynadır. ci efendimiz kıyamet gününde hiçbir suları geldiğinde çerçöp gibi olmaya- gölgenin bulunmadığı bir günde cennet cak, öyle bir imanlı gençlik olacak ki bir Günümüz gençliğine baktığımız bahçesinde ağırlamayı müjdeliyor. kaya gibi olacak. Sel suları onu götüre- zaman maalesef çoğunlukta sorumsuz, meyecek bilakis su ikiye ayrılacak. olumsuz, uyumsuz, mutsuz, umutsuz “Bir kötülük gördüğünüzde eliniz- bir mana ile karşılaşıyoruz. le düzeltin, gücünüz yetmezse dilinizle Biz bozulmuş bir toplumda Hz. düzeltin, buna da gücünüz yetmezse Yusuf’un ve Hz. Meryem’in kisvesini bü- Allah Resulünün istediği gençlik kalbinizle buğz edin. Bu ise imanın en rünmüş iffetli bir gençlik istiyoruz. Biz nasıldı? Öyle ki Peygamber Efendimizin zayıf noktasıdır.” Efendimiz bizlere böy- yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar kıyamet gününde Allah’ın arşın gölge- le buyururken artık kalp ile buğz etmek savaşacak bir gençlik istiyoruz. sinde gölgelenebilecek olan yedi sınıfı, bile zorlaşıyor. Günahlar normal gibi sayarken ikinci sırada ibadetle yetişen gösteriliyor. Yani günahlar sıradanmış Biz şehadete adanmış bir yürek, bir gençleri zikretmesinin hikmeti neydi? gibi dayatılmaya çalışılıyor. Artık sokak- fikir, bir hayat ve gençlik istiyoruz. Ve ta yapılan zina bile (modern adı flört) son söz olarak : Efendimiz bir hadisinde gençleri normal karşılanmaya başlıyor. överken şöyle buyurmuştur: VE BİR GÜN BU DÜNYA Gençlerin sorumluluk almaktan GÜL BAHÇESİNE DÖNECEK “Allah’a ibadetinde düşkün genç ile korkmaları; ahreti, hesabı düşünme- meleklerine karşı iftihar ederek Allah-u meleri, düşünmek istememeleri; çün- BUNU BÖYLECE BİLİN VE Teâlâ şöyle buyurur: Kuluma bakın be- UNUTMAYIN… nim rızam için isteklerini terk etmiştir.” UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
İBRAHİM KARATAŞ - İ.H.L. Meslek Dersleri Öğretmeni Mesleki Alan 19 Allah’a ve Rasulüne İtaat Hamd ve sena, âlemlerin Rabbi, Allah’a (c.c.) mahsustur. Salât ve selam, O’nun Resulü olan Efendimiz Hâtemü’l enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in ve O’nun âlinin ve ashabı üzerine olsun. Kur’an-ı Kerim’de ilk önce itaat etmemiz, sından şu şekillerde bulunur: hadisi ise Veda Hutbesi’nde Arafat tepesinde emrine boyun eğmemiz emir ve yasaklarına riayet etmemiz gereken varlık olarak hâlıkı zül- 1.Bazı hadisler Kur’anın getirdiği hükümle- yüz bini aşkın sahabesine irad ettiği hutbesin- celal ve kemal hazretleridir. Sonra da Rasulü Hz. Muhammed Mustafa’ya itaat edilmesi em- ri teyid ve te’kid eder. Anaya babaya itaati em- de şöyle buyurur: “Ben size bir şey bırakıyorum redilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de otuzu aşkın ayet-i celilede Allah’a ve Rasulüne itaat edilme- reden hadisler, yalancı şahitliği, cana kıymayı ki ona sımsıkı sarılırsanız hiçbir zaman dalalete si emredilmektedir. Mesela Kur’an- Kerim’de şöyle buyrulur: “Allah’a ve O’nu n Rasülüne yasaklayan hadisler böyledir. düşmez ve sapıtmazsınız, o Allah’ın kitabı ve itaat edin” (1) Diğer ayet-i kerimede ise şöyle buyrulur: “Deki Allah’ı seviyorsanız bana tabi 2.. Bir kısım hadisler Kur’an’ın getirdiği Rasulunün sünnetidir. (15) olunuz ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esir- hükümleri açıklar, onları tamamlayıcı bilgiler Muhammed Süresi’nde şöyle buyrulur. “ geyicidir. De ki, Allah’a ve Resulü’ne itaat edin, eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri verir. Kur’an’da namaz kılmak, haccetmek, Ey iman edenler, Allah’a itaat ediniz, Resulüne sevmez.” (2) zekât vermek: emredilmiş fakat bunların nasıl de itaat ediniz, amellerinizi boşa çıkarmayınız.” Allah’a itaat etmek, Kur’an’da emredilen farzları yerine getirmek, haramlarından kaçın- olacağı belirtilmemiştir. Bu ibadetlerin nasıl ya- (16) Yani günahın ameli iptal etmesinden kor- maktır. Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e de pılacağını hadis-i şeriflerden öğreniyoruz. Me- kunuz. itaat edin ve yaptıklarınızı (amellerinizi) boşa çıkarmayın.”(3) Yine Enfal Süresi’nde şöyle sela “Beni nasıl namaz kılıyorken görüyorsanız Allah kendisine şirk koşulmasından başka buyrulmaktadır: . “Siz gerçek mü’minler iseniz Allah’tan korkun, aranızı düzeltin, Allah’a ve öylece namaz kılınız.” (9) diğer günahları dilediğini affede bileceğini şu Rasûl’üne itaat edin.”(4) Rabbimiz şu ayet-i ke- rimede de şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Ha- 3.Bazı hadsilerde Kur’an’ın hiç temas et- ayet-i kerimede bildirmiştir: “Allah kendisine yat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Rasûlü’ne uyun.” (5) mediği konularda hüküm koyar. Hadisin başlı şirk koşulmasını kesinlikle affetmez, bunun dı- Rasulullah’a itaatta, Allah’a itaatta olduğu başına müstakil bir teşr’i (yasama) kaynağı şındaki dilediği kimseler için affedebilir.. “ (17) gibi O’nun emir ve yasaklarını, tavsiyelerini yap- makla, sünnetini yerine getirmekle olur. Çünkü olduğunu gösteren bu tür hadislere ehli mer- Bu itaat hem dünyada hem ahrette mümi- Allah (c.c.), Rasulüne de itaati emretmektedir. Ali İmran Süresi’nde şöyle buyrulmaktadır:”De keplerle yırtıcı kuşların etinin yenmesini haram ni saadete erdirir. Peygamberimizin sünnetle- ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”(6) kılan hadisleri örnek olarak verebiliriz. (10) rini hayatımıza tatbik etmemiz gerekir. Mesela Burada Allah’ın sevgisine, rahmetine, 4. Sünnet-i seniyyeye uymakla ilgili birçok müekked sünnetleri kılmaya devam etmeliyiz. affına ulaşabilmek için Hz. Peygambere tabi olmanın gerekliliği emredilmekte bunun yolu hadis-i şerif var. Onlardan bir kaçı şöyledir: Müekked sünnetleri kılan kimseye şu müjde da Hz. Peygamberin sünnetine uymaktan geç- mektedir. EbûHreyre’den (ranh)’den rivayet edildiğine var. ÜmmiüHabibe (r.anha minha ) şöyle riva- Peygambere itaatin gerekliliği ile ilgili ola- göre, Rasullaullah(s.a.v) Efendimiz, ”Ümme- yet etmiştir: “ Rasulullah şöyle derken işittim: rak Enfal süresinde şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin; işitti- timin hepsi cennete girecektir ancak imtina “Kim bir gün ve gecede on iki rekat nafile na- ğiniz halde O’ndan yüz çevirmeyin.”(7) Namaz kılın; zekât verin; Peygamber’e itaat edin ki edenler giremeyecektir’ buyurdu. maz kılarsa (kılmaya devam ederse) Allah (c.c.) merhamet göresiniz.” (8) ona buna mukabil cennette bir saray inşa Sahabeler: Sünnetin Hükmü −Ya Rasulallah! İmtina edenler kimlerdir? eder.”Müslim Ümmü Habibe (r. anha ) şöyle Vahye dayalı bir fıkıh kaynağı olarak hadis, Kur’an karşısındaki durumu ve hükümler açı- diye sordular. dedi: “Ben bu hadisi Rasuluılah (s.a.v)’ den Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): duyalıdan beri bu namazı hiç terk etmedim.” −‘Her kim bana itaat ederse cennete gire- Resuli Ekrem (s.av.) Efendimiz Namazı nasıl kı- cektir. Herkim de bana asi olursa o da imtina lacağımız konusunda ise şöyle buyurmaktadır: etmiş olur’ buyurdu.” (11) Beni nasıl namaz kılıyorken görüyorsanız öyle- Bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurur: Ebu ce namaz kılın.” (18) Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Sonuç olarak, hesap günü yaklaştı, hâlbuki “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): birçok insan bundan gaflette bulunuyor. Ne- ‘Size ne emrettimse onu alınız ve sizi fislerinizi uyanık tutun, gafillerden olmayın bi- neyden nehyettimse ondan vazgeçiniz’ buyur- liniz ki, kıyamet saati ( ölüm) yaklaşmaktadır. du.”(12) Çünkü “Her gelecek yakındır “atasözünde ifade Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: edildiği gibi onda şüphe yoktur. Müminler, ahi- “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ret için gayret etsinler. Cehennem azabından ‘Size iki şey bıraktım. Bunlara sımsıkı sa- korunmak içinde gayret etsinler. rıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz: 1) Allah’ın Kitabı ve 2) Benim sünnetim’ buyurdu (13) 1- Tegabün, 12. 11- Buhari, 7143. 2- Âl-i İmrân, 31-32. 12- İbni Mace, 1. 13- Malik 2/899, Hâkim Yine Allah (c.c.) , Ahzab Süresi’nde “ Allah 3- Muhammed, 33. 319, Beyhaki 10/114. 4- Enfâl, 1. 14- Ahzap, 36. 15- Muavvatta, C.2, s. 899. ve Rasulü bir işe hükmetti mi hiçbir erkek ve 5- Enfâl, 24. 16- Muhammed, 33. 6- Al-i İmran, 31. 17- Nisa, 48. kadın için bu işlerinde kendilerince bir ihtiyari 18- Buhari 631. 7- Enfâl, 20. davranış söz konusu değildir.” (14) 8- Nûr sûresi 24/56. 9- Buhâri 631. Peygamberimiz (s.av.) hadisi şeriflere ve 10- Şamil İslam Ansiklope- disi, C.3, s.109. sünnete uymanın gerekliliğini bildiren en açık UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
20 Mesleki Alan UFUK YAYIN KURULU İSLAM GÜZEL AHLAKTIR Edepsizlik ve çirkin söz girdiği her şeyi çirkinleştirir. O halde çekelim artık bu şeytan batak- Akıllı ve ahlaklı kişi nefsine hakim olan ve ölüm sonrası için çalışan kişidir. Aciz kişide nefsini lığından ayaklarımızı. Haya da (utanma) girdiği her şeyi güzelleştirir. O halde en hayırlı olan şey duygularına tabii kılan ve Allahtan (c.c) sürekli dileklerde bulunup durandır. Aciz olmamak için ahlak bakımından en güzel olmak değil midir? Akıllı bir insan inanıyorsa Allah’a (cc) o zaman iki defa aynı yanlışa düşmez. Biz defalarca hata işleyip yaptıklarımızdan da utanmamakla akılsızlığın çalışmak ve ahlaklı olmak içinde nefsimize uymak bizim elimizde. çukurunda oluyoruz resmen. Öyle bir sınavdayız ki kitabı (kuran) açıp bakmak serbest! Ama açmaya üşenen bir ümmetiz. Hayadan, ahlaktan ve edepten yoksunuz. Ve aramayı da düşünmemekteyiz. Bize peygamber efendimiz (sav) ‘’- utanmadıktan sonra her şeyi.’’ derken bunu kastetmemişti. Peygamber efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (sav) söz, davranış ve yaşayışından pek çok güzellikler ortaya koymuş, ümmetine ve bütün insanlığa ahlakta en güzel timsali ve örneği olmuş- tur. Bunun bizzat şahidi de kuranı kerimdir. Çünkü ahlak sandığımız kadar değil olmak istediğimiz kadardır. Efendimizin güzeller güzeli eşi Hz.Ayşe (ra) ‘de onun ahlakını canlı kuran olarak anlat- maz mıydı hep? Bütün günahlarımız artık neredeyse sınırımızı aşmak üzere. Her şey yalan ve her şey sahte… Nelerle uğraşıyoruz? Ve farkında değiliz. Hızla akan bir nehir gibi saatlerimizde bitiyor. Bundan ön- cekiler nasıl bittiyse buda bitmekte. İbadet etmeye yürüyecek halimiz olmazken günaha koşuyoruz. Ama ahlakta hep sıfırız. Peki, ahlak nerede? Eğer ahlak arıyorsak kalıcı şeref ve itibar arıyorsak iyi bilelim ki bütün şeref ve itibarın kayna- ğı Allah (cc)’ dir. Ona sadece güzel sözler yükselir. O sözleri yücelten ise ahlakla yapılan güzel işlerdir. Zor diyoruz ama zor olacak ki imtihan olsun! Küçücük te olsa gözümüzden Allah (cc) korkusuyla yaş çıksa ve bu yaşı yanağına değecek kadar akan bir mümini Allah (cc) ebedi ateşe koymayacak ama biz dünyevi işlerde gözümüz kan çanağı olurken imanda hep zorlanıyoruz. Biz ahlaklı olup- ben Allah’tan (cc) korkarım! Dediğimizde kıyamet gününde, hiçbir gölgenin bulunmadığı yerde Allah (cc) bize gölge olup koruyacakken biz mutlu olmayı istemiyoruz herhalde. O yüzden nefsimize hakim olamadan her şeyi elimizin tersiyle itiyoruz. Hz.Yusuf gibi ahlaklı olmalı insan. Ahlak, haya denince akla o gelmeli. Mesela onda ki Allah (cc) korkusu olmalı bizde de. Güzeller güzeli Züleyha’ya bakmayıp haramdan uzak durması, zin- danlarda acı çekmesi en büyük sabır ve ahlak kalıntısıydı, zihinlerimizde önemli yer tutan. Bizler ise neden bu kadar edepten yoksunuz anlamıyorum. Nefsimize yenik düşmek, bir düşmanla savaşmak her zaman mı yenilgi ister? Neredeyiz biz ? Baya uzaktayız galiba ki imanımız soğuyor. Güzel olan her şey çabuk bitiyor, bari imanımız bizimle kalsın! Ve son Peygamber efendimiz her aynaya baktığında şu duayı ederdi: ‘’Allahım suretimizi güzel kıldığın gibi ahlakımızı da güzelleştir.’’ Amin UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
TUĞBA TATLI - AND 11B - 177 Mesleki Alan 21 İYİLİK VE ERDEM Acaba hangimiz asıl erdem nedir diye sorduk kendimize?Kaç kere farkındalıkla hareket et- tik işlerimizde? Yaptığımız fiillerde ne kadar doğruyduk? ‘’Neye göre yaşadık? Yaşam çizgimiz neydi?’’ düşündük mü hiç? Hayır düşünmedik. Hâlâ da ısrar ediyoruz düşünmemek için.Allah- u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’desık sık ‘’Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz?’’ derken biz kaç kez düşündük hayatımıza çeki düzen vermeyi? Allah bizi neden düşünmeye davet ediyor? Düşünelim düşündükten sonra da erdemin, iyiliğin, faziletin,farkına varabilelim istiyor. Unutmayalım ki Allah bizim için iyilik ister kötülük istemez... ‘’İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı varlığının sebebini ancak Kur’an’da Hz. Hasan: “Kini yutmak, benliğe taraflarına çevirmeniz(den ibaret) de- bulur. sahip olmaktır.” ğildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret günü- ne, meleklere, kitap ve peygamberlere Hz. Ali ile Hz. Hasan arasında Hz. Ali: “Yücelik nedir?” iman edenlerin; mala olan sevgilerine geçen şu konuşma, Hz. Hasan’ın han- Hz. Hasan: “Borçluya yardım et- rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yok- gi davranış ilkelerini öğrenerek, bun- men, suçları affetmendir.” sullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından ları şahsiyet ve karakterinin ayrılmaz Hz. Ali: “Erdem nedir?” dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) parçaları haline getirdiği konusunda Hz. Hasan: “Güzel davranmak ve kölelere verenlerin; namazı dosdoğru bizleri bilgilendirmektedir: kötülükleri terketmektir.” kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıkla- Hz. Ali: “Gaflet nedir?” rında sözlerini yerine getirenlerin ve Hz. Ali: “Ey Yavrum! Doğruluk ne- Hz. Hasan: “Yüce ve ahlâklı insan- zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı dir?” lara değil, fitne ve fesat peşinde koşan- zamanlarda (direnip) sabredenlerin lara boyun eğmektir.” tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, Hz. Hasan: “İyiliği yaparak kötülü- doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a ğü ortadan kaldırmaktır.” Âyet ve kıssada da anlatıldığı karşı gelmekten sakınanların ta kendi- üzere asıl fazilet Kur’an ve sünnete leridir.’’ Hz. Ali: “Şeref nedir?” uygun yaşamanın gereğini yerine geti- Hz. Hasan: “Dostlara güzel davran- rerek Allah katında doğrulardan yazıl- İşte Rabbimiz katında doğruluk mak, hatayı kabullenmektir.” mak için çabalamaktır. budur, iyilik budur, erdem budur.İnsan Hz. Ali: “Kardeşlik nedir?” Hz. Hasan: “Darlıkta ve bollukta her şeyini paylaşabilmendir.” Hz. Ali: “Hilm nedir?” UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
22 Mesleki Alan RAMAZAN EMEKLİ - İHL Meslek Dersleri Öğretmeni NÜBÜVVET PINARINDAN İbniMes’udradıyallahuanh şöyle İNCİLER Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sel- dedi:Rasûlullah’a(s.a.v); “Hangi ameller Veren el, alan elden daha hayırlıdır. lem) şöyle buyurdu: “Nerede olursan ol daha faziletlidir?” diye sordum. “Vaktin- Harcamaya, geçimini üstlendiklerinden Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın de kılınan namaz” buyurdu. “Sonra han- başla! Sadakanın en iyisi, zenginlik kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki, gisi?” dedim. “Ana babaya iyilik etmek” verilendir. Dilenmekten sakınanları, bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel cevabını verdi. “Daha sonra hangisidir?” Allah iffetli kılar. Tok gözlü davranan- ahlakın gereğine göre davran.” diye sordum. “Allah yolunda cihâd et- ları da Allah, insanlara muhtaç etmez. mektir” buyurdular. (Buhârî, Zekât 18; Müslim, Zekât, 95.) (Tirmizî, Birr, 55) (Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Şüpheli olan şeyi bırak, sana şüphe Şüpheli olan şeyi bırak, sana şüphe Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139.) vermeyene bak. Zîra gönül; doğruluktan vermeyene bak. Zira gönüldoğruluktan huzur, yalandan kuşku duyar huzur, yalandan kuşku duyar. Rasûlullah(S.A.V) şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Sana teslim oldum, ben sana (Tirmizî, Kıyâmet, 60.) (Tirmizî, Kıyâmet 60. inandım, sana dayandım. Yüzümü gön- lümü sana çevirdim, senin yardımın- Nerede olursan ol, Allah’tan sakın. Rasûlullah (S.A.V.) şu duayı okurlar- la düşmanlara karşı mücâdeleettim. Kötülüğün peşinden iyilik yap ki o kö- dı: “Allah’ım! korkmayankalbten, kabul Allah’ım! Beni saptırmandan yine sana, tülüğü silip yok etsin. İnsanlarla güzel edilmeyen duadan, doymak bilmeyen senin büyüklüğüne sığınırım, senden geçin! nefisten, faydası olmayan ilimden sana başka İlah yoktur. Ölmeyecek diri yalnız sığınırım.” sensin. Cinler ve insanlar ise hep ölüm- (Tirmizî, Birr, 55.) lüdürler!” (Tirmizî; Da’avât 68) Allah’ın adıyla. Allah’a güvendim. (Müslim, Zikir 67; Buhârî, Teheccüd, Allah’ım sapmaktan, saptırılmaktan, İnsanoğlunun bir vâdi dolusu altını 1.) günah işlemekten günaha düşürülmek- olsa, bir vâdi daha olmasını ister. Onun ten, haksızlık yapmaktan, haksızlığa gözünü ancak toprak doyurur. Ama İnsanları doğru yola çağıran kim- uğramaktan, câhilce davranmaktan ve Allah,tevbe edenin tevbesini kabul eder. seye, kendisine uyanların sevabı gibi câhillerin davranışlarına muhatap ol- (Buhârî, Rikak 10; Müslim, Zekât 116- sevap verilir. Ona uyanların sevapların- maktan sana sığınırım. 119; Tirmizî, Zühd 27, Menâkıb 32, 64; dan da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını İbniMâce, Zühd 27.) sapıklığa çağıran kimseye de kendisine (EbûDâvûd, Edeb, 103; Tirmizî, uyanların günahı gibi günah verilir. Ona Daavât, 34.) Rasulüllahsallallahu aleyhi ve sel- uyanların günahlarından da hiçbir şey lem buyurdu ki: Allah’a ve ahiret günü- eksilmez. Herhangi bir şeyi size emretmedi- ne imân eden kimse, komşusuna eziyet ğim sürece, siz de beni kendi halime etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân (Müslim, İlim 16; EbûDâvûd, Sünnet bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok eden kimse misafirine ikramda bulun- 6.) sual sormaları ve peygamberlerine karşı sun. Allah’a ve ahiret gününe imân münakaşaya dalmaları helâk etti. Size eden kimse, ya hayır söylesin veya sus- Bir koyun sürüsünün içine salıveril- herhangi bir şeyi yasakladığım zaman sun. miş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, ondan kesinlikle sakınınız; bir şeyi em- mala ve mevkiye düşkün bir adamın rettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçü- (Buhâri;Edeb,85) dinine verdiği zarardan daha büyük de- de yerine getiriniz. ğildir. İki nimet vardır ki, insanların çoğu (Buhârî, İ’tisâm, 2; Müslim, Hac, bu nimetler konusunda aldanmıştır: (Tirmizî, Zühd 43.) 412, Fezâil ,130-131.) sıhhat ve boş vakit. (Buhârî, Rikak 1;Tirmizî, Zühd 1;İbniMâce, Zühd 15.) UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
MUS’AB TAMKAN - AND 12D - 478 Mesleki Alan 23 ÖRTÜ … Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Bizleri müslümanlardan kılan Şanı Yüce Rabbimize sonsuz şekilde hamd olsun. Biricik elçisine salat ve selam olsun… İnsanoğlu gerçeğe ve hakikate ulaşmayı kilde hak ettiğiniz cezaya çarptırılıp gerekli müey- başkalarının nefisleri böyle istiyor diye… Şeytan amaçlar. Gerçek ve hakikat ne ise, hayatını bun- yide uygulanacakmış. taraftarı dostlarımız bize kötü örnek mi oluyorlar lara göre şekillendirmeyi mantık potasına dahil yoksa? Allah’ın taraftarları cenahında olan hiç mi eder. İşte bu gerçeğe ve hakikate ulaşılması açı- Meseleyi anladığınızı düşünüyorum. Unların kimsecikler yok çevrenizde Allah rızası için? sından, ilk insan Adem’den( aleyhisselam) gü- hakiki sahibi: Cenab-ı Hakk… Unu alan: İnsanoğ- nümüze kadar kutsal kitapların vazgeçilmez bir lu ve cinler… Enes: Dini tebliğ eden kişiler. (En Kuran ve sünnetteki yaptırımlara kendini en önemi mevcut olagelmiştir. başta peygamberler olmak üzere, takva sahibi güzel şekilde teslim eden, ebedi mutluluğu en çok davetçiler) hak ediyor demektir. Dolayısıyla Kuran’daki emir- Son kutsal kitap olan Kuran’ı Kerim’e ina- lerden sadece bir tanesi olan tesettür emrini, en nan, emirlerine ve nehiylerine “semi’na ve ete’na”, Gelelim şimdi asıl meseleye… Kullanma kı- güzel şekilde yerine getirenler, bu açıdan cenneti yani “işittik ve itaat ettik” diyenlere MÜ’MİNdenir. lavuzundaki tesettür emrine… en çok edenlerdir! Kuran’ın en ufak bir emir, nehiy veya herhangi bir lafzını inkar edene KAFİRdenir. Kuran’ın emir ve İslam, kendisini hakkıyla yaşayanları şeref, Tesettürün nasıl olması gerektiğini bilmeye- nehiylerinin bir kısmını uygulayıp bir kısmını uy- haysiyet, izzet, huzur bakımından en yükseklere niniz yoktur sanırım… Aman ha dikkat edin! Hz. gulamayanlara GÜNAHKAR denir. çıkartan tek hayat nizamıdır! Özellikle 1400 sene Muhammed’in (s.a.v) “Cennet’in kokusunu dahi öncesi cahiliyye devrindeki bayanlarının ayakla- alamayacaklar” diye vasıflandırdığı kişilerden Şimdi… Dilerseniz bir şeyler hayal edelim… rının altına, cenneti nasıl serdiğini bilmeyenimiz olmayın! Örtündüğünü sanıp da giyinik çıplaklar- Yanınızda daima iyiliğinizi isteyen bir kişi olsun. yoktur herhalde. Peki neydi onları en yükseklere dan olmayın! Bu kişi sizin işinize hiçbir şekilde ters düşmeye- çıkaran? Neydi kurtuluşlarına vesile olan? Ney- cek. Size en güzel metotları öğretecek, ve eğer siz di geriye kalan 99 çuval unu dahi kendilerine Rabbimizin emirlerinde hiçbir kusur yoktur. o kişinin yaptıklarını yapıp, yapmadıklarını yap- verdiren etken? Neydi onları reklam malzemesi Neyi yapmamızı istemiş ise bizim için… Bizim iyi- mazsanız; üstüne bir de söylediklerini uygulayıp, olmaktan kurtarıp da annelik gibi kutsal bir göre- liğimiz, Bizim yararımız için… Bazen işin hikmeti- tasdik edip, inanıp, söylemediklerini de yapmaz- vin memuru haline getiren? Neydi onları onlarca ni çözemesek de Rabbimiz neyi emrediyorsa onu sanız, kesinlikle, hiçbir şekilde pişman olmaya- erkeğin hayvani duygularının tehlikesinden kur- kusursuzca yapmalıyız. Nitekim her işimizde bir cağınıza can-ı gönülden inanıyorsunuz. Bu kişiye tarıp, sadece ve sadece eşinin Rabbani şefkatine hikmet aramamız kulluğumuza zeval getirecektir çok sevdiğiniz bir isim koyun. Enes ismini verdim teslim eden? Neydi onları güzellik yarışması adı Allah korusun! Hz. İbrahim’in oğlunun boynuna ben bu güvendiğim kardeşime. altında değersiz birer zevklenme makinesi olmak- bıçağı dayaması hangi hikmetle açıklanabilirdi tan kurtarıp da kendilerini sadece Allah’a adayan ki? Yani eğer Hz. İbrahim bu işte bir mantık yok Hayalimize devam edelim… Günlerden bir mücahitler yetiştiren, İslam’ın hadimi nesiller ye- deseydi imtihanı kaybedecekti. Ama o: Rabbim gün, Enes ile birlikte size elzem olan unu almak tiştirmeye çaba sarf ettiren birer insan olmalarına bunu istedi. Ben de teslim oldum” deyip, Allah’ın için bir ticaret ortamına giriyorsunuz. Satıcıdan sebep olan? dostu olmaya hak kazandı. Başka bir örnekle, bir miktar un istiyorsunuz. Ve satıcı sizin ihtiya- “Allah benden niye namaz kılmamı istesin ki? cınızı giderecek en kaliteli un çuvallarından 100 El-Cevap: Allah’ı dinlediler. Her yönüyle… Allah’ın benim namazıma ihtiyacı mı var? Öyleyse tanesini patronun emriyle sizin karşınıza sunuyor. İşlerine gelen buyrukları uygulayıp da işlerine namaz kılmasam da olur.” gibi basit kandırma- Hiçbir karşılık istemeksizin de o un çuvallarından gelmeyenleri reddetmekle değil!Tamamen..! calarla kendimizi kandırmayalım. Allah istiyorsa bir çuvalı size teslim ediyor. Bunun yanında bir de Eksiksizce…!En içten..! İhlasla..! Eneslerini din- tamam! Hiçbir sorgu sual olmadan, tam bir tesli- kullanma kılavuzu mahiyetinde bir belge, Enes’in lemeyi, sözlerine riayet etmeyi, yaptıklarını yapıp miyetle kulluk yapılmadıkça Cenneti hayal etmek aracılığıyla size teslim ediliyor. Bu belgeyi anla- yapmadıklarını yapmamayı hakiki görev bildiler beyhudedir! Rabbimizin hiçbir emrinde gereksiz- makta biraz güçlük çekiyorsunuz. Belgeyi Enes’e kendileri için. Yani O’nu… Hz. Muhammed’i lik yoktur. verip bir de kendisinin o belgeyi anlatmasını rica (s.a.v) … ediyorsunuz. Enes bunu şu şekilde anlatır: Bu Son sözüm şudur: Ununuzu har vurup har- belgede yazılana göre hakikatte bu unun size ve- Müslümanlar şüpheye mahal vermeyecek man savurmayın! Allah ve Resulü sizden ne isti- rilmesinde bir gaye varmış. Ayrıca belgede unun derecede kulluk yapmadıkları sürece, nasıl, hangi yorsa tam bir teslimiyetle onu yapın! Unutmayın gerçek sahibinin kim olduğu, unun gerçek sahi- sebepten dolayı, niçin ebedi mutluluğu isterler? sizin örtünme şekliniz ya hak ya da batıldır. Yani binin ismi, cismi, gücü, kudreti, şefkati vs. en gü- Daha nereye kadar kalbimiz temizlerle kandıraca- böylesi de idare ederi kesinlikle yoktur! Şayet zel şekilde belirtiliyormuş. Hatta,belirlenmiş olan ğız kendimizi? Allah aşkına bari kendimize yalan Allah’ın Rızası gibi bir derdiniz varsa; onun örtün- kriterlere uyulduğu takdirde geriye kalan diğer 99 söylemeyelim? Ne biçim kulluk bu? Ne zamana me emrini severek yerine getirin… Takva sahibi un çuvalı da size ait olacakmış. Ha eğer kriterlere kadar tesettürümüzden taviz vermeye devam ede- insanlarla birlikte olun… uyulmayacak olunursa, bu sefer de nimete nan- ceğiz? Bunu sadece bacılarıma değil, biz erkek- körlük, kendini bir şey sanmak, ortaklık arz etmek lere de soruyorum? Ne de olsa bayanda tesettür Rahim olan Allah’a emanet olmanız duası gibi cürümlerden dolayı, un sahibinin istediği şe- olduğu gibi erkekte de elbette ki tesettür şartları ile… Din kardeşiniz Mus’ab. vardır, olmalıdır! Hakikaten ya… Ne zamana kadar böyle yapacağız? Kendi nefsimiz veyahut UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
24 Mesleki Alan NERMİN KAPLAN - 9A - 1493 NAMAZIN ÖNEMİ Namaz nedir sizce? Namaz deyince İşte bu yüzden bizim de nefsimize hakim aklınıza ne geliyor? Niye bu kadar önem- olmamız gerekiyor.Peki sen kendin şöyle li? Niye namaz olmayınca din olmuyor? diyor musun:”Uff yoruldum bugün de Şimdi size namazdan bahsedeceğim. nefes almayayım.” Tabii ki diyemezsin. Allah Teala bize bazı ibadetleri farz İşte namaz da böyledir. İnsanın asli kılmıştır. Bunların arasında namaz da ihtiyacıdır namaz. Belki Allah’ ın bizim vardır. Allah bize namazı kılmamızı em- ibadetlerimize ihtiyacı yoktur,ama bizim rediyor. Hatta Kuran ın birçok yerinde ge- Allah’a ibadet etmeye ihtiyacımız vardır. çiyor namaz. Ama bazı insanlar bunu çok İnsan manen hastadır. Biz doktora gitti- basit bir şeymiş gibi algılıyorlar. Bunun ğimiz zaman doktor bize ilaç verince, biz sonucunda da namaz kılmıyorlar. ona şöyle diyebilir miyiz:”Niye bana bu ilacı veriyorsun?”diyemeyiz.Çünkü, dok- Allah Teala bize günde 24 saat ver- tor bizden daha iyi bilir. miş. Günde 5 vakit namaz kılmak için 1 saat yeterli. Ama insanımız o 1 saatini İşte namaz da insanın ilacıdır. Rabbi- dünyevi zevkler için harcıyor. Eğer o kişi min bize verdiği, her derde şifa olan, ma- 1 saatini namaz için harcasa hem gönlü nevi yaralarımızı iyi eden bir ilaçtır.Onun ve ruhu huzur bulacak hem de belki ce- için günde sadece 1 saatimizi namaza hennem azabından kurtulacak. Biliyoruz ayıralım, ruhumuzu doyuralım. ki biz nefis taşıyoruz. Nefsimiz bize biz namaz kılacağımızda engel olmaya ça- RABBİM DAİMA NAMAZ KILANLAR- lışır. Belki biz nefsimize uyarız. Namaz DAN EYLESİN. kılmayıp başka şeylerle uğraşırız. Sonra o uğraştığımız şeyin zevki değil üzüntüsü AMİN!!! kalır geride. “Keşke namaz kılsaydım.” deriz. Bunu bile bile yine de namaz kıl- mayız. Hem namaz ruhun gıdasıdır. Biz namaz kılmayıp da ruhumuzu aç bırakır- sak, başlar artık psikolojik sorunlarımız. İnanın psikologların kapısında bekleyen insanların çoğu namaz kılmıyordur. Biz namazımızı kılarsak ruhumuz doyar. Bu- nun sonucunda da hem kalben hem de ruhen rahatlarız. Bazen de nefsimizden şu sesi duya- rız: “Tamam namaz kılıyım ama günde 5 vakit namaz çok. Her gün her gün olmasın böyle yoruluyorum.”Bunu birçoğumuz söylüyoruzdur. Ama Allah bize şöyle di- yor mu”Ben artık yoruldum. Bu kulumun yemeğini ve suyunu vermeyeyim.”HAŞA! UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
BÜŞRA KARATAŞ - AND 10C- 234 Mesleki Alan 25 ZEYD BİN SABİT Zeyd Bin Sabit, peygamber (s.a.s)’in ashabının ileri gelenlerinden biridir. Ensar’dan, Hazrec kabilesinin bir kolu olan Neccaroğullarına mensuptur. Zeyd, hicretten yaklaşık on bir yıl kısa sürede, hem İbranice hem de Sür- Zeyd b. Sabit, ashabının en alimle- önce dünyaya gelmiştir. Babası Sabit, öl- yanice okuma-yazmayı öğrendi. Bundan rinden biriydi. Sadece Kuran’ı Kerim’i ez- dürüldüğünde henüz altı yaşlarında bir sonra Resulullah’a gelen mektupları ken- berlemekle kalmamış, mirasla ilgili feraiz çocuktu. Resulullah (s.a.s), Medine’ye gel- disi okuyor, cevap gerekiyorsa yazıyordu. ilmini de çok iyi öğrenmişti. Öyle ki, ashab diği zaman Zeyd, hala küçük sayılabilecek Bu arada asıl görevi olan vahiy katipliğini arasında bu ilmi ondan daha iyi bilen yok- bir yaştaydı. Kaynaklar, O’nun bu sırada de sürdürüyordu. tu. Resulullah (s.a.s), ashabına: “Feraizi en on bir yaşlarında olduğunu bildirmektedir. iyi bilen Zeyd’dir.” diyordu. İmam Şafii de, Nitekim Resulullah (s.a.s), Bedir Savaşı’na Rivayete göre yaşının küçük küçük feraiz hususunda bu hadisle amel etmiş- katılmak isteyen birkaç genci, yaşları kü- olması nedeniyle Zeyd, Bedir ve Uhud tir. çük olduğu için geri çevirmişti ki, Zeyd de savaşlarına katılmamıştır. Katıldığı ilk bu gençler arasındaydı. savaş Hendek Savaşı’dır. Müslümanlar Gerek Hz. Ömer, gerekse Hz. Osman, Medine’nin etrafında hendek kazarlarken Medine’den ayrıldıkları zaman Zeyd b. Zeyd b. Sabit, çok akıllı, zeki ve hafıza- Zeyd, çıkan toprağı taşıma işinde yardım Sabit’i vekil bırakırlardı. Hz. Osman, onu sı güçlü bir sahabi idi. O’nun bu meziyetini ediyordu. Resulullah (s.a.s) O’nu bu du- ziyadesiyle seviyordu. Zaten kendisi de Fark eden Peygamber (s.a.s), Zeyd’den İb- rumda görünce: “Ne kadar iyi bir çocuk” Osman taraftarıydı ve bu halife devrinde ranice ve Süryaniceyi öğrenmesini istedi. diyerek takdir ifadelerini dile getirmiştir. beytülmale bakmakla görevlendirilmişti. Zira, Resulullah (s.a.s)’a çeşitli yerlerden, Yermük günü de ganimetleri taksim işini bu dillerle yazılmış mektuplar geliyor ve Bir rivayete göre; Zeyd üstlenmişti. bunların okunup anlaşılması, gerektiğinde Tebük seferinde, Beni Malik b. En- cevap verilmesi icap ediyordu. Allah Resu- Neccar ‘ın bayrağını Umare b. Hazm taşı- Zeyd’in vefat tarihi konusundaki riva- lü, okuma yazma bilmediğinden, bunları yordu. Resulullah, bayrağı ondan alıp Zeyd yetler arasında tam bir mutabakat olma- başkalarına okutmak durumunda kalıyor- b. Sabit’ e verdi. Bunun üzerine Umare: masına rağmen, büyük bir ihtimalle h. 45 du. “Ey Allah’ın Resulü! Hakkımda sana her- yılında vefat etmiştir ve buna göre tahmini hangi bir şey mi ulaştı?” diye sorunca, yaşı 54’tür. Halbuki, mektupların içeriğini başka- Resulullah; Hayır, lakin Kuran’a öncelik larının öğrenmesini istemiyordu. Bunun vardır. Zeyd de Kuran’ı senden daha çok üzerine Zeyd, hemen işe koyularak çok ezberlemiştir. “ şeklinde cevap verdi. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
26 Bizden Kısa Kısa Ağaç Dikme Şenliğine Katıldık… “Yaş Kesenin Başını Keserim” Diyen bir ecdadın torunu ve “Kıyametin koptu- ğunu görseniz eğer elinizde bir fidan varsa onu dikiniz” diyen bir peygamberin ümme- ti olarak Sosyal Sorumluluk projesi kapsa- mında ağaç dikme etkinliklerine katıldık. Okulumuz Öğretmen KTÜ Karatay Obeziteyle Mücadele ve Öğrencilerinden Dr. Üniversitesi’nden Oku- ve Dengeli Beslenme İsmail IŞIK Huzurevine lumuza Ziyaret Semineri Ziyaret 27 ŞUBAT 2013 Çarşamba günü KTÜ Konya İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bi- sağlık ekipleri gelişim çağındaki gençlere limler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. yönelik yürütülen obeziteyle mücadele ve Dr. Birol BÜYÜKDOĞAN ve Öğretim Gö- sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırma revlisi Bilge AVŞAR tarafından son sınıf programı çerçevesinde okulumuz 11. Sı- öğrencilerimize “Meslek Seçiminde Bire- nıf öğrencilerine seminer verdiler. yin Kendini Tanımasının Önemi ve Yeni 28.02.2013 Perşembe günü Okulu- Dönem Meslekler” konulu bir seminer muz öğretmen ve öğrencileri ilimizde bu- düzenlenmiştir. lunan Dr.İsmail Işık Huzurevi’ne ziyarette bulundular. Öğretmen ve öğrencilerimiz öncelikle Okulumuz Bahçesi Bahar’a Hazırlık Çalışmaları Huzurevi Müdürü Osman BAYBAĞAN ‘ dan kurum ve hizmetleri hakkında bilgi aldılar.Ardından bayan ve erkek bölümle- rindeki huzurevi sakinlerini ziyaret ederek çeşitli hediyeler verdiler.Bir kısım öğren- cimiz huzurevinde bulunan büyüklerimiz- le sohbet ederken ,erkek öğrencilerimiz de Huzurevi sakinlerine Kur’an-ı Kerim ziyafeti verdiler..... Konya merkezde bulunan ender yeşil alanlardan biri olan okulumuz bahçesindeki ağaçlarBahar’a hazırlık kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından buda- narak çevre düzenlemesi yapıldı. Konya Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyoruz. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
27 Değerler Eğitimi Etkinliklerimiz Okulumuzda yürütülen Değerler Eğitimi Projesi kapsamında 2012-2013 Eğitim yılı için belirlediğimiz çalışma takvimine göre yapılan etkinliklerimizde öğrencilerimiz birbirinden güzel çalışmalar ortaya çıkardılar. Değerler Eğitimi Projesi Kapsamında şu çalışmalara yer verildi. OCAK 2013 – Sevgi – Saygı – Sorumluluk ŞUBAT 2013 – Aile Birliği MART 2013 – Hoşgörü – Yardımseverlik – Vatanseverlik NİSAN 2013 – Şefkat – Merhamet- Yardımlaşma MAYIS 2013 – Doğruluk – Dürüstlük – Sabır HAZİRAN – Özsaygı - Özdenetim Doç. Dr. Mustafa 24 Kasım Öğretmenler ÖZODAŞIK Okulumuzda Günü Kutlama Programı Öğretmenlerimize Su- num Yaptı 24 Kasım Öğretmenler günü programımız tüm öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz ve öğrencilerimizin katılımı ile bu yıl da büyük bir coşkuyla kutlandı. Öğrencilerimiz tarafından hazırlanan tiyatro gösterileri ve okunan şiirler izleyenler tarafından büyük alkış aldı. Okulumuz Futbol Takımı Geleneksel İftar Bölge Finallerinde Buluşması 2. oldu. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Okulumuz Futbol takımımız Konya’da Konya Anadolu İmam Hatip Mezun- Kişilerarası İletişim ABD Başkanı Doç Dr. düzenlenen Liseler arası futbol turnuva- lar Derneğimizin her yıl Ramazan ayında Mustafa ÖZODAŞIK, okulumuzda yürütü- sında Konya 3. Sü olarak Denizli’de dü- okul bahçemizde verdiği ve artık gelenek len değerler eğitimi projesi kapsamında zenlenen Bölge Finallerine katılmaya hak haline gelen iftar programımız 2012 yılı bu sefer öğretmenlerimize “Değerlerin kazandı. Bölge Finallerinde ise Grub 2. Si Ramazan ayında da gerçekleşti. Okulu- İnsan Yaşamındaki Önemi” konulu bir su- olarak büyük bir başrıya imza attı. muz bahçesinde gerçekleşen programda num yaptı. eski mezunlar hasret giderme fırsatı bul- dular. 2013 Ramazan ayının ilk Cumartesi akşamı iftarda buluşmak üzere ayrıldılar. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
28 Edebiyat SÜMEYYE AYVACI - ANB 11B - 89 Toprağın Bağrında Açılan Kapı Bir tabak kaldırdı sofradan sessizce. Belki bu tabak günlerce fazladan taşınılacak masaya. Gayriihtiyari tel- evizyon kumandasını istemek için başını sana çevirecek birisi olmayacak yanında. Mutfaktan ses gelmey- ecek “çay ister misin?” diye. Oysa demiştim evlenirken, “Ömür boyu çayımı sen demler misin?” Gün doğacak yine erkenden. İçeriden bir ses “Kalk artık.” Diye seslemeyecek sana. Kitapların boşuna bekleyecek ki- karası bir yoldan kızgın alevleri kol- pişmanlığın fayda etmediğin sırrına taplıkta… Binlerce hakikatin susup bir lamakta. Son varırsan, herkes ağladığında sen güle- ek hakikatin sesini duyurduğu gün. Gün gelecek anlarında sayfasını çevi- ceksin. “Ölüm” gerçeği- remeyeceksin. Binlerce yetimin sesini ni ölmeden bileceksin. duymazken senin yetimine acıyacak- Herkes unutacak, belki lar. Her gün daha da derinleşecek yü- sen bile unutacaksın zünde ki çizgiler, duygular, sevgiler… kendini. Ama hiçbir şeyi Gün gelecek seni de yanına alacak unutmayan seni senden kara toprak. Bu sefer ne gömlek ütü- çok düşünecek. Ne senin leme derdi, ne de diş fırçalama telaşı. yolunu gözlediğin yavru- Senin de pabucun dama atılacak. ların, ne de eşin olacak. Ne girmek zorunda oldu- En son ne zaman güldüğünü, ğun sınav, ne de bitirmeye nerede yemek yediğini, hangi şii- mecbur olduğun okul… ri okuduğunu konuşacaklar, dost Yapacak bir iş ve çalışacak kılığına girmiş “Dost”lar. Senden bir iş yeri yok artık. Sen, çoık seninle ilgilenecekler. Onlar herşey geride yarım kaldı oyalanırken sen yalnız bir yokluğa diye bekleyeceksin. Bütün çıkmış olacaksın. Rahmet ve sevgi telaşın bitip yeni bir telaşın yolculuğuna. Gün gelecek unuta- başladığı, toprağın bağrına caklar “Dost”lar seni. “Bana bir dar bir kapının açıldığı gün. fatiha yok mu?” diyeceksin. Kim Ama geri dönüşü yok. Bu bilir kaç nesil unutulacaksın yat- yolun. İlerlemek zorunda- tığın yerde. sın. Arkana bakmadan kaz- mayı vuracaklar yavaş yavaş Sağlığında seninle olmak vuracaklar toprağa… için can atanlar. Bile titreyerek örtecekler beyaz bezi yüzüne. Toprağın bağrına dar bir Güneşi önüne katarak güzel bir kapı açılmadan yeni bir hayat bahçeye girmekte var, katran kapısı aç kendine… UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
ANONİM Edebiyat 29 ASRA YERGİ Anne.. Artık annelerin ve ekmeğin mukaddes kabul edilmediği bir zmanda yaşıyoruz anne. Elleri ekmek kokan anaları bize unutturan bir çağ ne yazık ki.. Hani sen yer soframızı kal- acemi sanki. Çabuk yiyoruz, ça- şır döverdin. Bulaşık makinemiz dırmadan önce parmaklarınla buk yürüyoruz, çabuk seviyoruz, yoktu. Su ısıtır, saatlerce bulaşık ekmek kırıklarını tek tek toplayıp çabuk büyüyoruz, çabucak nef- yıkardın. Elektrikli süpürgemiz yerdin ve her kırık adedince me- ret edip çabuk yaşlanıyoruz. Ve yoktu. Sen tarladan getirdiğin mı- leklerin bize cennet rızıklarından bir aceleyle ölüyoruz anne. Sanki sır tellerinden süpürgelik yapar, taşıyacağına iman ederdin ya; biz Azrail’in eli ensemizde selamlıyo- bunlarla dip köşe bütün evi temiz- meleklerin yalnızca filmlerdeki ruz hayatı. Dünya eskiden daha lerdin. Ve bütün bunlara rağmen beyaz elbiseli garip yaratıklardan mı yavaş dönerdi? Sanki bugün sen hiç “Vaktim yok” demedin ibaret olduğuna iman eden bir kendi kıyametine koşmakta dün- anne. “Günler de iyice kısalmış” çağda yaşıyoruz anne. Ben seni ya. hiç demedin. Bu işler nasıl yetişe- çok özledim. Biz özlem duyma- cek diye hiç sitem etmedin. Şimdi dığımız, teknoloji denilen sihirle Sen bana kış gecelerinde sen söyle hadi: Senin zamanında firkatleri vasıl eylediğimiz- haz- uzun masallar anlatır, türküler günler daha mı uzundu yoksa sen zın yaşanmasını çabuklaştırarak söylerdin. Artık kış geceleri eski- bütün işleri bugünün robotların- duygularımızı hadım ettiğimiz bir si kadar uzun değil sanki. Bizim dan daha mı hızlı yapardın? nesile doğduk anne. Hani sen çocuklarımıza masal anlatacak bana genç kızlığında geceleri gaz vaktimiz hiç olmuyor nedense. Biz Ben bu dünyanın hızına yeti- lambasında işlediğin dantelaları, zengin ve uçsuz bucaksız bir me- şemiyorum artık anne. Ve insanlık anneannemin sana anlattığı ma- deniyetten; masalsız, ninnisiz, tür- kendi de içinde ezileceği bir çarkı salları, beyqaz atlı prens hayalleri- küsüz ve duasız kör bir karanlığa hızla döndürmeye devam ediyor. ni anlatırdın ya; yeryüzünü ışıklan- itilen 21. Yüzyılın hafızasız evlatla- Bu hıza ayak uyduranlar hayatta dıran hiçbir ampulsenin aydınlık rıyız belli ki. Dünya artık daha hızlı kalarak çarka hız katarken zahirde hayallerin kadar ışıtmıyor yüreği- dönüyor, dünya artık daha çabuk bu düzene dahil olmak istemeyen- mi anne. Biz hangi asra doğduk? unutuyor ve dünya hızla ölüme ko- ler de çarkın dişleri arasında eri- Nereye yuvarlanmaktayız? Hayatı- şuyor anne. Hatırlıyorum… Daha yip gidiyor. Aslında çarkın dişleri nı bunca hızlandıran insanlık ken- o zamanlar robotlar girmemişti arasında biriken her ölüm çarkı di pimini çekmekte acele eden bir hayatımıza. Çamaşır makinemiz yavaşlatıyor. Ve ben bu çarkın intihar bombacısı kadar aptal ve yoktu. Çaya iner, günlerce çama- büyük bir kahırla kırılacağı günü sabırla bekliyorum anne… UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
30 Edebiyat KAMİLE SARIGÜZEL - 1989 Mezunlarımızdan NOSTALJİ BİR ŞADIRVAN YANINDA Mevsim kış, dondurucu soğuk var. - Maziye özlem için dedin, ne demek anlamadım Soğuk bir yana, alabildiğine kar Kusura bakma sakın, ben fazla meraklıyım. Bomboş sokaklara ürkütücü bir sessizlik hakimken Bir baştan sesi yaklaşıyor bu sukutu boğarken - Mazi oğlum… Geçmişe hasretim ben Yaklaşıyor, yaklaşıyor karlar altından gelen bu ses Çok güzeldi o günler senin yaşlarında iken Karşı şadırvanda son buluyor, heyecandan tuttum Aç olan, açıkta olan bulamazdın sokakta nefes Değil insan, hayvan bile mutluydu o zamanlar hayatta İhtiyar bir adam ıslak banka oturuyor. Herkes rahat herkes huzurlu idi. Bir yandan da gözyaşları hazin süzülüyor. İçim sızlıyor, gözlerim bulutlanıyor, yama üstüne yama Ah!.. Ah, o zamanlar herşey çok farklı idi. - Herkes zengin miydi dede? Paltolu, bu selil, garip adama. Bakışlarım önündeki “Mutluluk” adlı kitaba kaymıyor Yoksa herkes farkir de, yaşıyordu pek sade. - Yok oğlum, herkes ne zengindi ne fakir Düşüncelerim kitapla adam arasında zıtlaşıyor Daha fazla dayanamıyorum evden çıkıp karşıya Birbirini tanır herkes, tanımayan pek nadir. Sen yine anlamadın bakıyorsun yüzüme Süratle geçip varıyorum yanına. Vakıf müessesini bilmiyorsun herhalde İçim parçalanıyor baktıkça morarmış yüzüne - Şaşırdım, bocaladım. Duymuştum ama ben Birazcık da sevgiyle tonton yumak eline. Bilmiyordum hakkında pek fazla şey neden? - Ağlama be dede, ağlama! Anlatsana sen dedem vakıf kuruluşunu Anlatta öğreneyim bende bunu. Diyorum ak sakallı ihtiyar adama. Adam anlatacaktı ama yüzü değişti - Evin, barkın yok mu senin? Morarmış yanakları sapsarı oluverdi. Dede… Dedeciğim deyip sarstım birkaç kere Haydi kalk, donmuşsun bize gidelim. Dudakları kıpır kıpır gözleri ise yerde. İhtiyar donuk nazarla bakıyor bana Nasırlı ellerini aldım ellerine Cevap vermeye dermanı yok artık, anlasana. Sanki buz kalıbıydı, korku geldi içime. Ama ben dururmuyum, çünkü çok meraklıyım, Bir nefes çıktı morarmış dudaklardan Cevap almasam bile durmadan soruyorum. Ben nefesmiş o işte, anlamadım o zaman. Sonunda dayanamıyor adam titrek sesiyle Ahh! Dedeciğim dinleseydim ağzından Başlıyor anlatmaya bu meraklı küçüğe: Vakıf müessesesini öğrenseydim o an. Ne evim var benim, ne de bir barkım Hatta daha da önce vakfı bilseydim de ben Maziye özlem için ağlıyorum, günlerdir yollardayım. Yollarda hasta olup bankta ölmeseydin sen. Tek Allah’ın kulu da Tanrı misafiri etmedi Değil misafir etmek, bir kırıntı vermedi. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
ZEYNEP SEVGİ - 11A - 6360 Edebiyat 31 AH İSTANBUL İstanbul ağlıyor yine geçmişine Eski bir bayram sabahı Dalgalar el çırparken dağın eteğine Rüzgar yad ediyor Pazar akşamları Yine gözlerin buğulu, yüreğin paramparça Güneşin üşütüyor yine masum çocukları Nasıl da küçük açar bir avuç dolusu sevdaya Köpüklerinde boğulan eski bir deniz kenarı Fatihte bir resim Seni anlatırcasına bakıyor Yıllarca yontuğun bir taş Sanki üzerime doğru yıkılıyor Semaya kaldırmış bakarken ellerini Yüreğinde hep bir burukluk Limanların göğüslerken karanlık geceleri Bir hasret savrulur, işte burada boşluk Kandiller aydınlatırken geceleri Gizli gizli saklambaç oynardı sokak köpekleri Şimdi sırtını dönmüş bir gece Bakıyorsun uzaklardan çiğniyoruz geçmişini Sana atılan her tokat Yeni bir başlangıçtı özlemine Nasılda seviniyor çocuklar bak Seni gecenin karanlığında dans edercesine Gözlerin arıyor mu eski dostlarını Her sabah seninle uyanan martıları Belki de yalnızlıktır seni bu hale getiren Yıllarını kaybetmiş bir özlemdir belkide anı UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
32 Edebiyat SALİHA AZMAN - 12D - 9626 BİR GARİP YOLCU Yağmur yine bütün rahmetiyle yağıyordu sararmış yapraklara.Uyandım uyku olduğunu unutturan uykudan.Abdestimi aldım ve eğildim herşeyinsahibine.Yüceyaradanın karşısında ellerimin ne kadar da küçük kaldığını anladım dua ederken.Ferahtım çünkü bir adım atmıştım,sıkıntılıydım çünkü yeni bir bekleyişin kapılarını açmıştım.Zaman hiç fark ettirmeden akıp gidiyordu beyhude bir ömürde.Per- deyi araladım ve öylece uzaklaştım dağların sükünetinde.Yine yalnız kalmak istediğim zamanlardan bir an,uzaklaşmakherşeyden ve herkesten. Düşünmeden o pervasızca yürünen de sessizliğin sesine kulak verip uzaktan önü açık gibi görünen yollardan daha yol hiç bitmiyor aslında.Herşeye rağ- hayatı seyretmek sadece. hayırlıdır belki dedi.Söyledikleri doğru men huzur vardı havada.Rüzgar da var ve etkiliydi.Evet bazen zorluklar karşısın- çok sevdiğim yağmur da.Yaşamı sevdi- Köşeyi döndüğümde hiç da sitem ederiz hayata ama herkes ken- ğimin bir kanıtı olarak gülümsüyorum disi için hayırlı olanı yaşar aslında.Hem tanıdık yüzlere.Komşular,çocuklar her hesapsız,gölgesiz,bedelsiz yaşayan o zaten yaşadığımız herşeyin bir sebebi biri bana küçüklük yıllarımı hatırlatıyor. vardır;sebepsiz çöp bile kımıldamaz.Ka- Herşeyden habersiz, hiçbir şeyi umursa- ihtiyara rastladım.Ne zaman sessiz kal- inattakiherşey şey belli bir düzen içinde. madan akşama kadar sokaklarda koş- Yaşadığımız olaylar hikmetleriyle birlikte turduğumuz günler ne kadar da güzel- sam, konuşmak için birini arasam onun akıp gitmekte dedim.Kafasını sallayarak di.Havanınkararması,ellerimizinüşüme gülümsedi. si,annelerimizin bizi eve çağırması,yarın yanına giderim. Yalnızlığı yaren edinmiş tekrar görüşmek üzere ayrıldığımız Bazen öyle bir an geliyor ki,herşeyi bı- o vakitler bambaşkaydı.Garip bir iç kendine ve bu sayede kendini bulmuş. rakmış herşeyden vazgeçmiş biri olarak acıması,üzerimde tatlı bir yorgunluk ge- çekiliyorum kendi köşeme.Mevlana”nın çip gidiyorum kaldırımlardan.Sabahın Hüznünü gözlerinde taşıyordu eskiyen bir sözünü palaştı;”KABUĞU KIRI- koşturmacası tüm hızıyla devam eder- LAN SEDEF ÜZÜNTÜ VERMESİN ken bazen yaşamın içinde olmak,bazen zamanın.Yorgunluğu,derinliği,mey”i SANA,İÇİNDE İNCİ VARDIR”.Hoşuma farklı sadece.Yanına vardım eski bir aile dostu olan bu adamın.Beni görün- ce gülümsedi,hal hatır muhabbetinden sonra evinin yanındaki parka doğru yürüdük.Yolunda ilerlemekten sakın korkma,bazen sonu yokmuş gibi görü- nen yollar vardır insan hayatında.Ama UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
de uyandırmak,tükeniş rüzgarlarından uzak tutamadığımız benliğimizi.Avuçla- rımızda gül kızılı bir duayı,varlığımızın sahibine ulaştırmak hece hece. gitmişti içinde bulunduğum duıruma- Susmuştum..Anlıyorumki,aradığımızın Yaşamın özünü tazeledikten son- binaen.Sözden öze yol bulmak için izahı için yolculuğa önce kendimizle ra gökyüzünü seyrederek çayımı yu- insanın meşakkate evet demesi gere- çıkmalıyız.Saat epey ilerlemişti onunla dumluyorum.Evleri,ağaçları,sokakları kir bazen.Ki, bu sayede aydınlık yarın- konuşurken,hava yavaş yavaş kararı- seyretmeyi severim.Geçen zamandan lara yürüyebilsin.Ulaşmak istediğin yordu.Dünyada garip bir yolcu gibi ol.. sonra hatıraların kaldığı yerde akşam- bir şeyi kolay bulamıyorsan,bilmelisin Allah”ın inayeti hepimizin üzerine olsun ların hep ayrı bir gizemi vardır benim ki hiçbir zafere çiçekli yollardan gi- dedi ve hayırlı akşamlar diledi.Allaha için.Hayat bazen karşımızdakinin sami- dilmez.Sana düşen sadece devam emanet olun dedim ve eve doğru yürü- mi bir gülümsemesinde,bazen küçük etmek,sonunda göreceksin ki herşey meye başladım günün cezbesi söner- fedakarlıklarda,bazen anlam veremedi- sana feda olmuş.Pekidedim;herşey ken. ğimiz garip olaylarda,bazen de uğruna insana feda iken neden insan ken- üzüldüğümüz kayıplarımızdegizlidir.. dine cefa olmuş?Dedi;OKUYARAK Gölgeler toprağa çekiliyor tek tek. Ama sonuç ne olursa olsun insan ÖĞRENECEKSİN AMA SEÇEREK AN- Güneş solgun rengini bırakıyor kuru- bazı alışkanlıklarını yine de bırakmaz. LAYACAKSIN...Hakikate ulaşmak için muş dallara.Sonbaharın yaşanacağı Şair;her zaman yaptığı gibi buzdolabı- insanın ikram edenden nasibini alması en sakin an.Gündelik koşuşturmalar nı ayağıyla kapatır.Güneşe karşı durur gerekir.Madem öğrenmek ve anlamaktı sonrasında insanın varlığının cılızlaşıp sabahları,geceleri bir başına yıldızları dediği mesele,”TEK UMDEM,YEGANE sadeleştiği demdir ikindi.Geride bıraktı- seyreder,hiç bakmaz arkasına ve der UHDEM”demişyazar.Yani tek ilke dai- ğım günlerde,veda ettiğim yıllarda,terk ki;AldırmaReis,hayat bir gemi yürüt onu ma sorumluluk,bize düşen tek mesu- ettiğim anlarda,yaşayıp artık hatırası göreyim seni aldırma.En sevdiğim şiiri. liyet daima kulluk.İşte tam bu nokta- kalmış tablolar var sadece.Varlığımız Yaşamın zor günlerine rağmen bir sar- da anlarız ki dünya dünyadan ibaret yaşamakla ölmek arasındaki o en ince maşık gibi hayata tutunup umutla de- değil,anlarız ki kalacağımız yer burası çizgide saklıdır hep.Tebrizli Şems de- vam edenlere seslenir. değil.Denilirki;duyumsamışım ama miştir ki;”DERYAYA YOL BULMAYA İM- özümsememişim,OYALANMIŞIM KA- KANIN VARKEN NE DİYE BİR ÇİĞ TA- Geceye yağmur sonrası bir ses- LAKALMIŞIM!!.Yani ki zaman denilen NESİNİN PEŞİNDE KOŞMAKTASIN”.O sizlik hakim.Bugün de böylece geçip ırmak,insanın keyfini çevreleyen du- zaman diyebiliriz ki,insan telaşelerinden gitmişti zamanın hükmü ağırlaşırken. varları yıkar,göz açıp kapayana kadar. sıyrılıp ruhunda yer ayırmalı kendine ve Hayat biraz gerçek biraz yalan ama Köhne bahaneleri çürütür dar vakit- ötelere çevirmeli yüzünü artık... Vakit hayallerin tam ortasındadır hep.Kuşk ler ve perde iner hayatın üstüne üs- akşam,ihtiyarın da dediği gibi garip bir uların,korkuların,talanlarınarasındad tüne.. Söylediklerimi şu cümleleriyle yolcu misali gelip geçerken sağır vakit- ır.Mesele,kaldığımız yerden devam et- destekledi;insanoğlu deryanın içindedir lerin kimsesizliğinde ellerimizi sonsuz- mek değildir sadece.Her seferinde du- ama deryayı bilmez.Ah çorak kafa ve yağ- luğa bağlamak.Nefes nefes olan hayatı yumsamak ve özümsemektir aslında. murlu gönül,aslında hep kendini arar. yeniden diriltmek rükülarda.Secde sec- Bahanelerin bittiği yerde,herşeyden sonra ve herşeyin başında elde ettiği- miz sonuçtur.Şimdiye razı olup uzun sandığımız yolculuğumuz sadece üç gündür;Dün,Bugün,ve Yarın...Gerisi şa- irin de dediği gibi ; “Bir idamlık Ali vardı asıldı, Kaydını düştüler mühür basıldı. Geçti gitti birkaç günlük fasıldı, Ondan kalan boynu bükük ve sefil, Bahçeye diktiği üç beş karanfil... UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
34 Edebiyat EMETULLAH AKKAYA - 2005 mezunlarımızdan NOSTALJİ Dicle ırmağı kenarında kaybolsaydı bir koyun ADALETİN BABASI Bana sorulur deyip üzülür ve ağlardın... Konaklasa yabancı bir kervan kapında senin Gelmesin bir zarar diye sabaha dek bakardın... Adaletin babasıydın sen ey Ömer-ül Faruk Şimdi sensiz inan ki yüreklerimiz buruk... Hak için sevip yalnızca hak için buğzederdin, Mazlumun hakkı mazluma verilmeli mutlak derdin... Kapı kapı dolaşarak gönülleri şad ettin Bilemeyiz kaç yürek kaç bin yürek irşad ettin Adaletin Sariye’ye iller aşıp komut verdi. Nihavend’dekafiri adaletin yere serdi. Aslında senin ipek gibi yumuşaktı yüreğin, Lakin zalimi zulmuyle boğan bir kuşaktı yüreğin... Firavun’un iddiasından bahsetti Rahman biraz da Boynunu vururdum onun deyiverdin namazda. Hiddetinden tüylerin elbisenden çıkmıştı, Sanki ruhun adaletin nuruna acıkmıştı. Rasulullah’ın duasıyla ruhun islamı buldu, Rasul-ü Ekrem senin için şöyle buyurdu: Gelmiş olsa idi şayet benden sonra bir peygamber Bu ancak ve ancak Ömer-ül Faruk olurdu. Medine’deki hutbeni insanlar Irak’tan da duyardı Sana tek insanlar mı kurtlar kuşlar uyardı Yıllar sonra kurt koyuna ilk defa saldırmıştı Çözemedi uğraşanlar bir türlü bu kördüğümü Yalnız çoban acı bir tebessümle boynunu büktü Anlamıştı zira o Ömer’in öldüğünü... Sen var iken kurt koyunun yanına yaklaşmazdı Yüreğin adaletten bir lahzacık şaşmazdı... Şimdi gönüllerimiz hatıranı yad eder, Sitemli dillerimiz yıllardır feryad eder, Zalim mazlumu alır toprağa gömer Lakin gelmez olur mu adaletli bir Ömer? Adalet denilince gönül seni anmakta Adaletsiz geçen her bir deme yanmakta... Karanlıklar ancak adaletle aklanır, UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
MERYEM AKBULUT - AND 9B - 613 Edebiyat 35 GÜNEŞİ GÖRDÜM Mevsimlerden kıştı. Ve güneş yerini soğuğa, pamuk gibi bembeyaz olan kara bırakmıştı. O bembeyaz manzara hiçbir şeye değişilmezdi. Yalnız ortada o rengarenk çiçekler yoktu. Ortalığı şenlendiren papatyalar, her ne kadar güzelliğiyle büyüleyen, ama dikeniyle de acıtan kırmızı güller yoktu. Yalnızca karı delmeye çalışan bir masum ‘kardelen’ vardı bembeyaz karın altında. Kardelen ise soğuğa, kara, kışa ve her şeye rağmen, yılmadan devam ediyordu karı delmeye. Kardan adam ise havuçtan burnu, kömürden gözleriyle etrafa bakıp bir iç ge- çirdi. İnsanlar ise soğuğa dayanamayıp evlerinde, sıcacık şöminenin yanında uyuyor- lardı. Kardan adam ise,inanın o bile üşüyordu. Gündüzler kısa, geceler ise uzundu. Ama zaman bu, su gibi akıp gitmişti. Ve aylardan mart olmuştu. Karlar erimeye başlamış ve mevsimlerden ilkbahar olmuştu. Ve güneşe âşık o masum kardelen, ömrü bir gün bile sürmeyen, her ne kadar güneşi gördüğünde ne kadar çok acı çekeceğini ve yapraklarının bir anda solacağını bildiği halde ‘aşkım için değer’ diyordu. İlkbaharda ise diğer çiçekler hep bu kardelenin hayatından bir ders çıkararak anlatırlardı. İçlerinden en duygulu,en içten anlatanı kırmızı güldü.Damla damla yaşlarını dökerek anlatırdı, o acıların çiçeği kardeleni. Der ki: “O ki,her ne kadar yapraklarının bir anda solacağını,ömrünün bir anda biteceğini bildiği halde güneşe aşıktır her halukârda…O soğuk karın altında onu görmek için delmeye çalışır karı.Çırpınır,yakınır durur.Masumdur kardelen. Güneş ise acımasız.Ve işte bugün,mart ayında ben aşkı en güzel anımsatan kır- mızı gül olarak,biz yapraklarımızı açarken yavaş yavaş,gülümserken hayata bir umutla,kardelendir solan,biz değil.Ve aşkı için savaşan odur,sonunda da yaprakları solarken son dakikalarında sadece şunu mırıldanır: “GÜNEŞİ GÖRDÜM” UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
36 Edebiyat ALINTIDIR ADAM OLMAK çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır hem kendine güvenebilirsen eğer bekleyebilirsen usanmadan yalanla karşılık vermezsen yalana kendini evliya sanmadan kin tutmayabilirsen kin tutana düşlere kapılmadan düş kurabilir yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir ikisine de vermeyebilirsen değer söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz kandırabilir diye safları dert edinmezsen ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz koyulabilirsen işe yeniden döküp ortaya varını yoğunu bir yazı-turada yitirsen bile yitirdiklerini dolamaksızın dile baştan tutabilirsen yolunu yüreğine sinirine dayan diyecek direncinden başka şeyin kalmasa da herkesin bırakıp gittiği noktada sen dayanabilirsen tek herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen Rudyard KIPLING unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken dost da düşman da incitemezse seni ne küçümser ne de büyültürsen çevreni her saatin her dakkasına emeğini katarsan hakçasına her şeyiyle dünya önüne serilir üstelik oğlum adam oldun demektir UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
FATMA ATALAY - 11F - 6238 Edebiyat 37 YÜREKLERİN GÖZÜYLE ÖĞRETMEN Hayat,vahşi bir aslan misali saldırır.Evinden, anne kucağından ayrılan çocuklara.Çoğu zaman tutunacak bir dal bulmak gayesiyle aranır durur minik eller.Ve kurtuluşu beklerken karanlık bir kuyunun içinde bir el uzanır ve tutar minik ellerden.Sanki gerçek dünyaya ilk adımı atmak için çırpınan yüreklere ışıktır öğretmen. Bir sonbahar günü rüzgarda savru- de de ,en ücra köşede de. ama ufacık bir yüreğin sıcağıyla eriyiverir. lan yapraklar gibi dağılmış yürekleri,şefkat Ve öğretmen dalgıç gibidir, Yürek Kimisi de yumuşacıktır,sanki avuçlarında yağmuruyla toplar bir araya.Ürperen yü- pamuk varmış gibi rekleri gülüşüyle sıcak sesiyle okşar.Göz- okyanusunda .Hırçın dalgalarla mücadele leri ışıl ışıl ama birazda korkarak bakar edip,suyun derinliklerinden inci tanesini .Unutur mu yürek karanlıkta uza- yürekler öğretmene. bulup getiren. nan eli ,unutur mu işlenen en güzel motifi,yetiştirilen gülleri,bulunan inci ta- Öğretmen işlemeye başlar, saf ve Dedektiftir öğretmen, dünyanın nelerini ve bunları yapan öğretmenleri. temiz yürekleri ilmek ilmek.her ilmeğinde her yerinde yürek arayan. Rehberdir öğret- alın teri ve umut vardır.Renkleri seçme im- men, en yanlış yöne gittiğimiz anda, çeker Öğretmenlerin bu emeklerine karşı kanı yoktur ama yinede en güzel motifleri yüreğine doğruyu gösterir. istedikleri tek şey başarıdır. Öğrencilerini işler öğretmen. başarılı görmek tebessümdür, mutluluğun Psikologdur öğretmen en anla- sınırsız kapılarını açan.Haydi onlara sev- Bahçıvandır öğretmen, dünyanın şılmaz, yaramaz yüreklerin içine girmiş, gimizi gösterelim.yüreklerinde başarılara her yerinde . Yetiştirir yürekleri bataklıkta sevgiyi,mutluluğu,doğruluğu öğretmiştir imza atalım.Sadece bugün değil ömür ki gül misali. onlara. boyu emeklerini yaşatalım. Gül yetiştiren yürektir öğretmen. Sevgi VE öğretmenler kar taneleridir. tohumları saçar yüreklere, saray bahçesin- Hiç biri birbirine benzemeyen, her biri birbirinden farklı.Kimisi görünürde serttir EMİNE TÜRKUÇAR - 12F - 9284 BİR MÜKEMMEL ...::: RAHMAN :::... Bir mükemmel var, orda, bilinmez yerde Sorsam da gitsem, kimse bilmez “O” nerde? Adı kalbimde, imzası baktığım her yerde Yalnız O çaredir bendeki bu derde. Kavuşmak hayalidir bu, düşlediğim gecelerde Bir Rahman ki; merhameti tam kalbimde Tut elimden şimdi, düşerim, ben kalırsam bende Kaldır ki toplansın aciz bedenim önünde! UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
38 Edebiyat ARZU BAYIR - AND 10D - 418 Bu şehrin ne havasından geçebilirsin, ne suyundan. Vuslatı tutar yüreğinde bu şehir. Hasreti, kendi ekmeği ile besler görülmemiş gözlere, yollarından bozma. En çok bu yüzden yorulur insan. Hani yollar çıkıyordur, çözümler ulaşmaz değildir ama çıkmaz sokaktaymış, mutlu sona ulaşamaz gibi… Yangın yeridir gönülleri bu şehrin insanlarının. Yangın ki söndürmeye tâkâti kalmaz kimsenin. Mahsundur bu şehrin ağaçları, meyve vermeye korkan, dalları göğe açmış, boynu bükmüş aşktan. Suskundur gökyüzü bu şehirde, ne dur. Aynalara yansıyan resimler, tablo- sında akrebin, yelkovanın uzanamassın, ağlar, ne sızlanır, durduk yerde. Bakar- lar yaşanır kılar o yüzleri. Gözlerden ya- dokunamazsın ki ufuklara… sın uçsuz bucaksız maviliğine. Mavilik ğan yağmurlara karışık gök gürültüleri. ki ruhunun derinliklerine kadar sızar. Bulutların karanlığına karışık güneşler. Aşktan yana bembeyaz dönüşleri Deniz kadar berrak, şems kadar aydın- vardır bu şehrin… Semazenlerin gözün- lık, kamer kadar sadık… Yüzü solgundur bu şehrin. Hastalı- de, tennurelerin yangınında… Sis ko- ğa mahkum olmuş, feri sönmüş gözle- kulu akşamların buğulu camları vardır Mihrapları yorgundur bu şehrin ca- rinin… Çaresini, şifasını bulamamış ta- bakılmaz pencerelerden. milerinin. Senelerce hizmet etmekten, biplerin ellerinde. Dertlere deva olmuş secdelere şahitlik etmekten, silinen par- bir çare ruhlar… Öyle güzel davet kokar ki bu şehir. laklığıyla… Bazen yeniden doğuşlara Bazen bir yaşantıyla, bazende unutul- ettiği şahitlikten, bazen de eşlik ettiği Çocuktur nameleri… Masumiyetin maz sessiz bir nidayla. Davetine icabet son yolculuklardan muzdariptir. Yine de tüm izlerini taşır benliğinde bu şehir… etmek gerek bu şehrin. O yüzden, “Gel; isyanı yoktur olmuşa ölmüşe… Bedeli ödenmemiş oyunlarda buluşur Ne olursan ol yine gel!” herkes. Saklambaçlarda gizlenir büyü- Ağlamaklıdır bu şehrin aynaları. müş hayaller. Bazen arkasından koşar- Bakmaya dayanamayan yüzlerle dolu- UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
KAMİLE SARIGÜZEL - 1989 Mezunlarımızdan NOSTALJİ Edebiyat 39 GÖRGÜ KURALLARI Sosyal çevrede, insanlara sevgi ve saygı kazandıran ve çoğunlukla başarılı bir hayatın gerçekleştirilmesinde de büyük etkisi bulunan görgü ve ahlak kurallarından birkaçını sıralayalım: 1-Konuşmanın ve susmanın yerini bilip ona göre kullanmak, en değerli görgü ve edep kurallarından biridir. 2-Adına moda bile deseler umumi ve milli düzene aykırı giyiniş ve davranışlar çoğunluk nazarında çirkinliktir. 3-Konuşan kişinin sözünü kesmeyiniz. 4- Konuşmada acele etmeyiniz, düşünmeden konuşmayınız. 5- Görüşeceğiniz kişilere önce selam veriniz. 6-Evinize, iş yerinize Allah’ın yüce ismini anarak girip çıkınız ve önünüze gelenleri tebessümle selam veriniz. 7-Yemeğe Allah’ın ismiyle başlayınız keza hamd ve şükür ile bitiriniz. 8-Yemeğe ve söze büyüklerden önce başlamayınız. 9-Her yer ve zamanda temizlik ve kıyafetinize azâmi önem gösteriniz. 10- Her yemekten önce ve sonra ellerinizi ve ağzınızı yıkayınız, dişlerinizi misvaklayınız. 11- Hakkınız ve emeğiniz olmayan hiçbir şeye göz dikmeyiniz, sahip çıkmayınız. 12-Kimsenin ayıbını ve gizlisini araştırıp başkalarına yaymayınız. 13-Daima büyüklerinize saygılı küçüklerinize merhametli olunuz. 14- Yaşlı ve sakat insanlara , küçüklere gereken heryerde yardımcı olunuz. 15,Ev ve sokaklarınızı kirletmeyiniz. 16-Cemiyet düzenini bozmayınız. 17-Daima komşularınız, akrabalarınız için, vatandaşlarınız ve insanlık için faydalı olunuz. Yardım ve iyilik etmenin yolunu bulunuz ki insan hayır için yaratılmış üstün bir varlıktır. Türkçe’si Varken Neden ? GÜZEL TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM Kriter – Ölçüt Kampüs - Yerleşke Spesiyal – Özel IceTea – Buzlu Çay Libero – Son Adam Depresyon – Ruh Çöküntüsü Limit – Uç sınır Skor – Durum, Sonuç Ego – Benlik Ağrasif – Sinirli Aksiyon – Eylem Transfer – Aktarım Performans – Başarım Part-time – Yarı Zamanlı Polemik – Tartışma Full-time – Tam gün Sempatik - Sevimli Slayt – Yansı Euro – Avro Byebye - Hoşça kal E- Mail – E- Posta CV – Özgeçmiş Monoton - Tekdüze Okey – Tamam Full – Tam, dolu Link – Bağlantı Show – Gösteri İmitasyon – Taklit Perspektif – Bakış Açısı Partner – Eş Adisyon – Hesap fişi Online – Çevrim içi Departman – Bölüm Karizmatik – Etkileyici Absürd – Saçma Sponsor – Destekçi Vize sınavı – Ara sınav Final Sınavı – Genel Sınav UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
40 Edebiyat ELİF YERLİKAYA - AND 10D - 532 Yüreğim Çıkmaz Sokaklarda Bu Gece Yüreğim çıkmaz sokaklarda bu gece Çaresizlik, kadar yazılıyor her hece Umudumun çiçekleri soluyor kalbimde Muhtaç kalıyor ruhum bir damlacık rahmete Gönlüm yorgun, zihnim tembel bu gece Geçmişin uğultusu tırmalıyor beynimi ince ince Durma yerinde yelkovan karşı koyma zamana Kapadım gözlerimi bilmesin zaman görmesin mekân Her köşe başı veda, kucak açıyor elveda Sensiz bir fısıltıymış vefa, sadakat, sevda Mânâdan ayrıldı benliğim merhaba madde Kaydı ellerimden arzu, yüzümden mahrum gülümseme Can mahmur, akıl biçare, şuur kimsesiz Bir geçmiş sıhhatli o da boş, vakitsiz, gereksiz Uzun duvarlar örülü gelecekte çıkmak güç, zahmetli O aşılmaz duvarları geçmeye ayaklarımın yok mecali. VATANIMA MEKTUP Sevgili Vatanım, canım benim. Ben bu mektubu arkadaş olarak sana yazıyorum. Arkadaşım seni öyle özledim ki havana, gecenin karanlığına, güllerin ışığına ve yağmuruna hasretim. Bir gece düşünmeye başladım, niye seni öyle savaşın içinde bıraktım? Niye düşmanların eline bıraktım? Güzelliğini bozdular. Çok zor bir durumdasın, ben senden gelen haberleri duydukça çok üzülüyorum. Artık dayanamıyorum senin haline. Hiçbir şey yapamıyorum. İnsanın vatanına sahip çıkamaması ne kötüdür diye düşünüyorum. Biliyorum sen benden üzgünsün, affet beni. Allah’a dua ediyorum se- nin için. Bir gün gelecek Allah zalimlere büyük bir azap verecek. Allah’ın emanetinde ol. Arkadaşım benim… Sevgili Arkadaşın, MINTAHA MALLA - 11-A -1510 (Suriye’li öğrencimizin vatan özlemini belirttiği satırları) UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
AHMED MACİD AHISHALI - AND 10G - 281 Edebiyat 41 NASİHAT Dinle sana bir nasihat edeyim Sınavdan sözlüden zayıfı alma Bir notun düşük gelince Hocalara el açıcı olma Sınıfta konuşma dersini dinle Sen hocanın dediğinden başkasını bilme Dersini çalış oyunlara gelme Hiç çalışmayıp sınavda kopyacı olma Kızlara hep torpil geçilse de Etkinliklere hep onlar gitse de Haksızlık hep bize olsa da Sen sus sabret isyankâr olma Bazı dersler sıkıcı geçse de Derslerde hep uykun gelse de Bu derslerin hepsi canına yetse de Derslerde uyuyup uykucu olma Hocaların hiçbiri ayrı muamele etmez Ödevini nasıl yapsan bu onlara yetmez Bu iş her zaman böyle gitmez Hocaların gözünden düşücü olma Bütün kitaplar sanki bana yabancı Derslere girmekse ayrı bir sancı Sınavlar hep düşük bu kaçıncı! Düşük alıp derslerden kalıcı olma UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
Bizden Kısa Kısa 42 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Programı 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz ve Kara savaşlarının 98. Yıldönümünde Çanakkale’de şehit olan aziz büyükleri- mizi anmak üzere her yıl olduğu gibi bu yılda anma programı düzenledik. Mehmet Efe Düşünce Koç’u Münir Öğretmenlerimize Okulumuzda ARIKAN Okulumuzdaydı yemek ikramı Dünyanın ilk düşünce koçlarından biri olan ve verdiği seminerlerle hayata ve kişisel gelişime yönelik farklı bakış açıları sunan Münir ARIKAN Ensar Vakfı Konya Şubesinin organizesinde okulumuza gele- rek öğrencilerimize seminer verdi. Prof. Dr. Saffet KÖSE Okulumuzda… Değerler eğitimi projesi kapsamında okulumuzda yürütülen çalışmalarda Meh- met Efe okulumuz öğrencilerine sevgi, saygı ve hoşgörü başlıklı bir sunum yaptı. Okulumuzda İLMİHAL yarışması düzenledik… Okulumuzda yürütülen Değerler Eği- Artık gelenekselleşen ve her 24 Ka- timi projesi kapsamında öğrencilerimize sım günü okul idaremiz tarafından öğret- sunum yapmak üzere okulumuza davet menlerimize yönelik verilen Konya Pilavı ettiğimiz Necmettin Erbakan Üniversitesi ikramı bu yılda gerçekleşti. 24 Kasım öğ- İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim retmenler günü anısına okulumuz öğret- Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet KÖSE menlerine verilen yemekte birlik beraber- öğrencilerimize “Güzel Ahlak” konulu bir lik adına güzel görüntüler oluştu. seminer verdi. Okulumuz öğrencilerine temel ilmi- UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013 hal bilgilerini kazandırmak, günlük ha- yatlarında akaid, ibadet, muamelat, aile hukuku ve feraiz hususlarında ışık olması için ilmihal yarışması düzenledik.
43 Bizden Kısa Kısa Geleneksel Aşure İkramımız Hutbe Okuma İngilizce Meal Her yıl geleneksel hale getirdiğimiz Yarışmasında Konya Yarışmasında da Yine aşure ikramımızı bu yıl yine yaptık. Tüm 1. siyiz. Biz Vardık. camiamızın katılımıyla gerçekleştirdiği- miz aşure etkinliğimizde hiç şüphesiz en büyük pay aşuremizi pişiren okulumuz aşçılarınındır. Emeği geçen herkese te- şekkkür ediyor, afiyet olsun diyoruz. Yuvaya hasretin sesi NEY... İlahiyat Fakültesi ile birlikte Okulumu- Okulumuzda eğitim-öğretim faali- zun da içinde bulunduğu 4 İmam Hatip yetlerinin yanı sıra sosyal aktivite ve sa- Lisesinin organizesinde gerçekleştirilen natsal çalışmalar kapsamında açmış ol- Liseler arası İngilizce meal yarışmasında duğumuz Ney kursumuz 3 grub halinde okulumuz Konya’da bulunan ve yarışma- haftada 3 gün öğrencilerimizin yoğun ya katılan 24 lise arasından Konya 6. sı katılımıyla gerçekleşiyor. olarak finallere katılmaya hak kazandı. Bireysel başarıda okulumuz öğrencisi Siyer-i Nebi Bilgi Zehra ÖNCÜL Konya 2. Si oldu. Yarışması Konya’da bulunan İmam Hatip Lise- leri arasında 14 ilçe birincisinin katıldığı yarışmada; 79,286 puan ile okulumuz öğ- rencisi Abdurrahman DOĞAN 12K 9617 Konya birincisi oldu. YGS Şampiyonlarımızı Peygamberimiz Hz. Muhammed Ödüllendirdik. (s.a.v)’in hayatını daha iyi öğrenmek, an- lamak, anlayınca anlatmak ve O’nun ha- 2013YGS’de (Yüksek Öğretime Geçiş yatından yaşantımıza kesitler aktarmak Sınavı) çeşitli puan türlerinde Okulumuz- için okulumuzda Siyer-i Nebi Bilgi Yarış- da İlk 10’a giren öğrencilerimize Okul ması düzenlendi. Yönetimimizce başarılarından dolayı te- şekkür edilerek çeşitli hediyeler takdim edildi. Öğrencilerimizi tebrik ediyor başa- rılarının devamını diliyoruz. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
Sosyal Bilimler H. AHMET KORKMAZ - Coğrafya Öğretmeni 44 Tarihin Gizemli Yüzü ; PİRİ REİS Asıl adı Muhyiddin Pîrî Bey’dir.1465 yılında Gelibolu da doğdu.Amcası Kemal Reis ile Gırnata’da Endülüs halkını katliamdan kurtaran denizci olarak da tanınan Pîrî Reis tarafından 1513 yılında yapılan Dünya Haritası, insanlık tarihinin hatırlanması gereken önemli kazanımlarından biridir Amcasıyla Bahriye’nin nazımla yazılan ve denizcilik- birlikte Osmanlı le ilgili tüm bilgilerin toplandığı başlangıç Devleti’nin hizmetine bölümünde, genel açıklamalardan son- girdi.1511’de amca- ra Ege ve Akdeniz adaları tanıtılarak, sının ölümü üzerine denizle ilgili gözlem ve deneyim önemi Gelibolu’ya çekilerek vurgulanır. Fırtına, rüzgâr çeşitleri, pu- Kitab-ı Bahriye (De- sula ve haritanın tanımından sonra nizcilik Kitabı) üze- dünyayı kaplayan denizler ve karala- rinde çalıştı. 1517’de rın oranı belirtilir. 1528’de çizdiği ikinci ilk çizdiği haritayı haritasından günü- müze kalan parça, I. Selim’e (Yavuz) büyük bir dünya ha- ritasının kuzey batı sundu. 1521’de köşesi olup Atlas Okyanusu’nun ku- Kitab-ı Bahriye’yi zeyini, kuzey ve orta Amerika’nın yeni tamamladı.1525’te keşfedilmiş kıyıları- nı ve Grönland’dan Kitab-ı Bahriye’yi ye- Florida’ya uzanan kıyı şeridini içerir. Adalar niden düzenleyerek ve kıyılar son keşif- lere dayalı olarak I. Süleyman’a (Kanu- daha doğru çizilidir. Keşfedilmeyen yerler ni) sundu.1528’den ise beyaz bırakılarak, bilinmediği için çi- zilmediği belirtilir. İlk haritadan daha bü- sonra güney deniz- yük ölçekli ve gelişkin olan ikincisi, teknik lerinde görev yaptı. Portekizlilerin Aden’i alması üzerine Sü- veyş’teki Osmanlı donanmasına kap- tan olarak atandı.Piri Reis komutasında yapılan bu seferlere Osmanlı Tarihi’nde Hint Deniz Seferleri denir.1554 yılında Donanmayı Basra Körfezi’nde bıraktığı için sefer sırasında haritacı olan Pirî Reis, korsanlık günlerin- den başlayarak gezip gördüğü yerleri ya- kendisinden yardımını bancı kaynaklardan da yararlanarak tarihi ve coğrafi özellikleriyle birlikte kitabında esirgeyen Basra Valisi Kubâd Paşa’nın da anlatmış ve haritalarını çizmiştir. Kitab-ı girişimleriyle suçlu görülerek idam edildi. Büyük bir denizci olduğu kadar büyük bir UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
olarak döneminin en ileri örneğidir.Bugün •Harita, Grönland’in buzul altı topog- rıyla kilit noktalarda birleşen farklı çizgiler Topkapı Sarayı Müzesinde bulunmaktadır. rafik haritasını da gösteriyor. kullanılmış. Bu çizgiler “Enerji Izgaraları” Bu harita bir takım gizemleri de içinde ba- olarak adlandırılıyor. Yani çizgilerin birleş- rındırmaktaydı.Günümüz bilimi ışığında •Arjantin’le başlayan Güney Amerika tiği kilit noktalar, dünyanın belirli enerji bu harita incelendiğinde Piri Reis yoksa kıtasının Antarktika’nın bir uzantısı olduğu merkezlerini simgeliyor. uzaylımıydı gibi düşüncelere kapılmamak ortaya konulmuştur. elde değil. Piri Reis’in haritasının koordinat çizgi- •Arjantin uzaydan bakıldığında 47 de- lerinden, topografik detaylara kadar birçok Neden mi ?Alın size nedenler; rece sağa kıvrık gözükür. Piri Reis bugün sıra dışı bilgiye sahip olması harita bilimci- bile haritalarda dik olarak (yanlış) çizilen lerinin hala en çok merak ettiği konu. •1840 yılında keşfedilen Antarktika Arjantin’i bu açıyla birebir çizmiştir. kıtası 1513’te zirveleri ve sıradağları bile 2011 yılında Paris’te düzenlenen “36. şaşılmayacak şekilde •Harita, dünyayı uzaydan görünüyor- UNESCO Genel Konferansı”nda 2013 Yılı, muş gibi çizilmiş. Bu iddia ise dünya dışı Pîrî •çizilmiştir. savına atfediliyor. •1957 yılında keşfedilen Antarktika Reis yılı olarak kabul edildi. Sıra dağları orjinalina uygun yerlere bire- •Harita 1513’te Avrupalıların sahip Türk Milletinin bir evladı olarak Piri bir çizilmişti. olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Reisin adını her duyduğumda bir farklı ne- Öyle ki İspanyol komutan Pizarro henüz şeyle gurur duyuyorum ,ölümü hatırladık- Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen ça bir o kadar derin üzülüyorum,İçimizden Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu? yeni Piri Reisler çıkması dileğiyle... •Cebelitarık Boğazı adeta uzaydan gö- rülür gibi verilmiştir. •Atlas Okyanusu ‘ndaki adaların çoğu doğru şekilde çizilmiş, yıldız koordinatları işlenmiştir. •Okyanus rüzgârları bugünkü ana hava akımlarıyla örtüşür şekilde haritaya işlenmiştir. Rüzgâr alınan yönler bile gemi maketleriyle şekillendirilmiştir. •Günümüzde koordinatları belirle- mek için kullandığımız enlem ve boylam çizgileri paralel ve meridyenler olarak da biliniyor. Meridyenler iki kutupta birleşi- yor. Oysa Piri Reis’in haritalarında enlem ve boylam çizgileri yerine, istikamet açıla- UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
46 Sosyal Bilimler MUSTAFA KARANFİL - 12/J - 9726 TARİHTARİH TEKERRÜRDÜRTEKTEETKRTEARERRKRÜİEÜHRTRRADRDRÜÜÜİHRRRDÜR Tarih, bir bilgi kaynağı, bir öğretmendir. Öyle bir öğretmen ki; geçmişteki olayları yer ve zaman bildirerek anı yaşatırcasına anlatır. Tarih tüm insanlığın hatıra defteridir. Cevdet Paşa der ki: “Tarih bir pusulaya benzer. Tarih bilmeyen devlet adamı, pusula okuyamayan kaptan kadar tehlikelidir.” Bir devlet adamı o tarihi incele- Tarihi “tekerrür” diye tarif edi- sunda yaptığı yasalara uyuluyor? Be- yip okumaz, anlamaz, kavrayamazsa yorlar; şeriyetin acziyeti gün gibi aşikar değil ve geçmişte yapılan yanlışlıkları tek- mi? Yüzyıllardır beşeri sistemlerin rarlarsa, pusula okuyamayan kapta- Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü noksanlığı, getirdikleri ve götürdükleri nın sularda kaybolduğu gibi o da dev- ederdi? apaçık ortada dururken bu yönelimin letiyle birlikte yok olup gider. anlamı nedir? Tarihi gercek tarihten Hakikat o ki; şimdiyi anlamak okuyabilsek keşke.. Tarihçilerin tahri- Tarihi okumak geleceği sula- ve yorumlamak için, geçmişi çok iyi bine uğramış da olsa elimizde bulu- mak gibidir. Tarih sadece geçmişten bilmek gerekiyor. Özellikle ve önce- nan tarih, Kur’an’sızlığın noksanlığını ibaret değilder. Şimdiyi ve geleceği de likle Peygamberler tarihini... Çünkü doğruluyor. kapsar. İbn Haldun der ki: “geçmişle Allahu Teala insanlara, nasıl yaşa- gelecek iki su damlası kadar birbiri- maları gerektiğini, nasıl mutlu ola- Tarihin tekerrürüne razı olmak ne benzerler.” Geçmişle gelecek ara- caklarını Peygamberleri aracılığı yerine tarihi tefekküre davet ediyorum sında koparılmaz muhteşem bir bağ ile bildirir. Peygamberler dünyadan sizleri... Fatih Sultan Mehmet Han’ın vardır. Geçmiş geleceğin aynasıdır. göçtükten sonra insanların yaptığı “Gölgelerin Gölgesi” olarak nitelendir- Mehmet Akif der ki: hataları, Allah’ın emirlerine karşı gel- diği tarihi tüm hatlarıyla araştırma- melerini böylece kendi azaplarını ha- ya... Bütünü görmeye ne kadar ihti- Geçmişten adam hisse kapar- zırladıklarını görmüyor muyuz? Şim- yacımız olduğu konusunda hemfikiriz mış... Ne masal şey! diki bir çok Müslüman devletin hali sanıyorum. de aynı değil mi? Hayatımızı düzene Beş bin senelik kıssa yarım his- koymamız, izzet ve şeref içinde yaşa- Tarihe ne kadar ihtiyacımız ol- se mi verdi? mamız için Allah (cc)’ın gönderdiği duğunu anlamamız ve ders almamız yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e, niçin dileğiyle... yasaların esası olarak uyulmuyor da insanların kendi çıkarları doğrultu- UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
ABDURRAHMAN KARAAĞAÇ - Tarih Öğretmeni Sosyal Bilimler 47 NİYE R VAZGEÇMEMİŞ ? Edisonun, üzerinde çalıştığı elektirik hafta verdiğin harçlıkların bir kısmını birik- Bana dediki: ampulünün içine koyacağı tel için 200’ tirdim. Bu para bize bir sene yeter, dedi. “ Boş bulursam götürürüm.” den fazla maddeyi denediği söylenir. Bir Başarılı, olmanın koşulu, hayatı dolu gün kendisine : Hawthorne, hemen yazmaya başladı ve Amerikan edebiyatının en büyük roman- dolu yaşamak, ömründe değerlendirilme- -Bugüne kadar 200’den fazla maddeyi larından biri böylece ortaya çıktı. miş zaman dilimine mümkün mertebe yer denedin, yinede başaramadın. Niye bu iş- vermemektir. ten vazgeçmiyorsun? Denilmişti. ÇOK KİTAP OKUMANIN FAYDASI NE? SAMAN YERİNE GÜL -Edison’un cevabı düşündürücüydü: --hiç de değil! Ben 200 maddenin am- Amerikalı eğitimci ve felsefeci John Meşhur eski Yunan şairi Pihdaros, pül teli olarak kullanılmayacağını keşfet- Dewey’e 90. Doğum gününde bir gazeteci antik medeniyetin zirve noktasında iken tim. Yakında ampülü ışıklandıracak teli de şu soruyu sormuş: yaşamış olmasına rağmen, cemiyetin bo- bulacağım. zukluğunun, kendisinin yeterince anlaşıla- -Başarının önnüdeki en büyük engel, Okuduğunuz bunca kitabın size ne madığını şu sözlerle ifade etmiştir: yılgınlık ve kararsızlıktır. Azimi ve kararlı faydası oluyor? olmak, başarının temel şartıdır. Meğer ben, bir ömür, katırlarının yem- John Dewey, bilge ve kültürünün art- liğine saman yerine gül doldurmuşum. İNSAN SÜNGER GİBİ masını kastederek: OLMALI *Bir ilim ve sanat adamı için, layıkıyla Dağlara tırmanmama yardım ediyor, anlaşılmamak, kendinin anlayacak muha- Bir toplantıda Edison’a büyük bir mu- cevabını vermiş. tab bulamamak kadar zor gelen bir durum cit olduğu için iltifatlar ediliyordu. Edison yoktur. kendisine iltifatlar yağdıran kimselere şu Gezetecifilizofun bu cevabından bir açıklamayı yaptı: şey anlamamış ve: TAŞ KAFA-BOŞ KAFA-HOŞ KAFA -Beyler ben iyi bir süngerim. Çevrem- Dağlara tırmanmak mı? Dağlara tır- deki fikirleri emer ve kullanırım. Fikirleri- manmanın ne faydası var? Demiş. Filozof Harun Reşid’in meczup mürşidi min büyük bir kısmı onlarını kullanmasını gazeteciye şu açıklamayı yapmış: Behlül-ü Dana, birgün pazara üç tane kuru bilmeyen başkalarınındır. kafa getirerek satmaya başlamış. Tırmanacağınız diğer zirveleri göre- -* İnsan süngerin suya aç olması gibi, bilmek için, dağlara tırmanmak gerekir. Kaça satıyorsun? Diye soranlara da: bilgiye ve fikire aç olmalıdır. Bundan vazgeçtiğiniz an, kaç yaşında Biri bir paraya, biri on paraya, biride olursanız olunuz, yaşamınız sona ermiş ağırlığınca paraya, demiş. KOCASINI ZİRVEYE TAŞI- demektir. Ey Behlül! Bu fiyat farkları neden? Diye YAN KADIN soranlara, şu açıklamayı yapmış: TARAFTARI KİMMİŞ? Birincisi, taş kafadır; en ucuzudur. Amerika’nın en büyük romancıların- Çünkü hiç öğüt dinlemez dan NathanielHawthorne şöhret ve başa- Napolyon Bonopart’a karşı ayaklan- İkincisi, boş kafadır; öğüt dinler, ama rısını karısına borçluydu. maya girişen General Malet’ e mahkeme tutmaz. başkanı sormuş: Üçüncüsü ise, hoş kafadır. Hem din- Hawthorne, işinden çıkarılmıştı. Pa- ler, onunla amel eder, hem de başkasına rası yoktu. Ailesini nasıl geçindireceğini Taraftarlarınız kimlerdi? öğretir, bunuda ağırlığınca paraya veriyo- bilmiyordu. Generalin cevabı enterasan olmuş: rum. Başarsaydım, en başta siz! Durumu anlattığında karısı Sophia, bir çekmeceden bir torba para çıkardı. Koca- BOŞ KALMAYA GELMEZ sına: Uzun bir ömür süren ve hayatının her Otur, şaheserini yazmaya başla. Ben anını çalışarak geçiren Süheyl Ünver’ e, senin bir şaheser ortaya koyacağına inanı- ileri yaşta iken bazı dostları latife kabilin- yorum. Bunu için, bir gün işimize yarar dü- den sormuşlar: şüncesi ile senin ev masrafı için bana her Azrail sizi unuttu mu yoksa? Süheyl Ünver’in cevabı şöyle olmuş: Hayır Azrail ile yakından görüştük. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
MUHAMMED EMİN DEVECİ - 10G - 1273 Sosyal Bilimler 48 KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BEDESTEN PROJESİ YÜKLENİCİSİ GÖKALP PROJE MÜŞAVİRLİK FİRMASI YÖNETİCİSİ VEYSEL DEMİRTAŞ İLE “TARİHSEL DEĞERLER ÜZERİNE” SÖYLEŞİMİZ Muhammed Emin DEVECİ: Konya’da hangi faaliyetlerde bulunuyor- sunuz? Veysel DEMİRTAŞ: Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, bana göre asrın projesi diyebileceğim,“Bedesten Sağlıklaştırma- sı Projesi’nde yüklenici firmada görev yapıyorum. Muhammed Emin DEVECİ: Muhammed Emin DEVECİ: Bu- Muhammed Emin DEVECİ: Merhaba Veysel Bey, okurlarımıza kendi- nun özel bir sebebi var mı? Asrın projesi derken? nizi tanıtır mısınız? Veysel DEMİRTAŞ: Veysel DEMİRTAŞ: Veysel DEMİRTAŞ: İnsanların nasıl ruhu varsa binala- Çünkü yıllarını bu işe vermiş bir tek- Merhaba, hayatı şantiyelerde geçmiş rın, yapıların da vardır. Restorasyon işi nik eleman olarak söyleyebilirim ki; Dün- bir babanın oğluyum. Aslında ailemizin mekânların ruhuyla alakalıdır. Köhne, ya üzerinde bu çapta ve bu büyüklükte bütün bireyleri inşaat işleriyle uğraşıyor yıkılmaya yüz tutmuş, unutulmuş tarihi başka restorasyon projesi yok. Başından desek yalan olmaz. Kardeşlerimle birlikte bir binayı ayağa kaldırmak geleneği ya- sonuna kadar dev bir proje. Öncelikle aynı işletmede çalışıyoruz. İnşaat Mü- şatmak demektir. Orayı geçmişte yapan- böyle kompleks bir projeyi tasavvur edip, hendisiyim evli 2 Çocuk babasıyım.Aslen ların, orada yaşayanların, kullananların bunun mümkün olacağına inanan vizyon El-Aziz’liyim. Ankara’da yaşıyorum. bir parçası siner o mekanlara. Yedi yüz sahibi insanlara şükran borçluyuz. Her- yıl boyunca içinde namaz kılınan, dua kes, “olmaz”, “mümkün değil”, “altında Muhammed Emin DEVECİ: edilen, niyaz edilen bir caminin duvarla- kalırsınız” derken Yaradana sığınarak bu Genelde restorasyon işleriyle mi uğraşı- rında, sıvalarında bunların şahitliği var- işe girişenlere, bu yolda emeği geçen yorsunuz. dır. Bunu anlamayan, hissetmeyen eller herkese teşekkür ve takdir borcumuz var. dokunmamalıdır o duvarlara. Gelenekli Diğer taraftan Konyalı da bu hizmeti ziya- Veysel DEMİRTAŞ: binalarda nefes almak bile çok ayrı bir ke- desiyle hak ediyor. Evet, firmamız inşaat sektöründe pek yiftir. Tarihi ayağa kaldırmak, medeniyeti Bedesten büyüklüğünde olmasa bile çok farklı iş yapıyor ama ben özellikle res- ayağa kaldırmaktır. Bugünü, geçmişten belli büyüklükteki İşleri genellikle Bakan- torasyon işleriyle uğraşmayı seviyorum. ayrı düşünmek, boşluğa düşürür insanı. lıklar gerçekleştirir. Mesela biz şu anda Hem proje hem de uygulamalarını… Oysa, bizi biz eden en önemli arter geç- İstanbul’da Kültür Bakanlığıyla Ayasofya mişimizle olan bağımızdır. Tarihsel de- Camii’nin de restorasyonunu yapıyoruz. ğerlerimize sahip çıkmışlığımızdır. Yapılan bu yatırım, harcanan bu emek UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
inşa Allah yüz yıllarca ayakta kalacak. Veysel DEMİRTAŞ: küçük bir araştırma yapıp bu güzel dav- Konya güzel bir şehir; ticaretin, eko- ranışları tespit edip yayınlayabilirsiniz. Muhammed Emin DEVECİ: nominin ve ahlaki değerlerin çok yüksek Bana bir şey düşerse seve seve projeni- Proje ile ilgili biraz bilgi verebilir misi- potansiyelini barındıran kadim bir baş- ze destek veririm. niz? kent. Ben “Konya’da yaşamak ayrıcalık- tır” görüşüne katılanlardanım. Bedesten Muhammed Emin DEVECİ: Veysel DEMİRTAŞ: Bedesten Projesi Konya açısından ne kadar haya- İnşa Allah. Son olarak İmam Hatip Lise- 95 000 m2’lik bir koca bir alan. Büyük- tiyse vatandaş Veysel DEMİRTAŞ açısın- leri ve İmam Hatipliler ile ilgili düşünce- şehir Belediyesi burada 40 adet sokağa dan da bir o kadar hayati önem taşıyor. leriniz. bakan 84 sokak cephesi düzenlemesi ile Konya tanıdığım bildiğim bir şehirdi birlikte toplam 2.687 adet dükkânda da ancak Konya’da yaşamak çok farklı bir Veysel DEMİRTAŞ: düzenleme yapıyor. Ayrıca Konya tarihi duygu, hele Bedesten Sokaklarında do- İmam Hatip Lisesi demek rüzgara açısından önem taşıyan KapuCamii, laşmak bambaşka. Bazen tarihi çarşıyı karşı yürüyen insanların çatısı demektir. Aziziye Camii, Bulgur Tekke Mescidi, adımlarken buralarda Hz. Mevlâna’nın Ölçüsünü ve gücünü Allah’tan alan- Mecidiye Han, Ahmet Efendi Hamamı, dolaştığını düşünüyorum. Ne büyük bir lar mezun olur bu okullardan. Belki de Nakıp Hacı İbrahim Han gibi tescilli lütuf. Okulunuzun kurucusu Hacı Ve- bu yüzden çok cesurdur İmam Hatipli- yapılar da proje kapsamında yer alıyor. yis Zade Hazretleri ile ilgili pek çok anı ler. Ben öyle birini tanıyorum. Türkiye Düşünsenize Kapu Camii gibi bir yapı- saklı Bedesten’de, esnaftan onları din- Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en ce- da çalışmak ne büyük bir şeref. Doku- leyince yaptığımız işle iftihar ediyorum. sur Başbakanını, Siz de tanıyorsunuz nurken bile neler hissettiğimizi tahmin Ama başta belirttiğim gibi bu cesaret, değil mi? edersiniz. Yakın zamanda kaybettiğimiz bu gayret Başkan Tahir AKYÜREK’den Konya’nın manevi önderlerinden Tahir geliyor, neticede biz sadece yüklenici Muhammed Emin DEVECİ: Büyükkörükçü Hocamızın vaaz ettiği firmayız,hakkı teslim etmek lazım. Elbette; Recep Tayyip ERDOĞAN camiye hizmet ediyoruz. Arkamıza dö- nüp baktığımızda, Kapu camiine hizmet Muhammed Emin DEVECİ: Veysel DEMİRTAŞ: Eyval- etmiş olmanın onurunu da yaşıyoruz. Hacı Veyiszade Hocamız ile ilgili neler lah. Kim bilir benimle bu hoş sohbe- Sizlerin gelecekte gelenekleri öğrene- anlatılıyor? ti yapan kardeşim, 2023’de Türkiye bilmesi, atalarımızın ortaya koyduğu Cumhuriyeti’ni yeni ufuklara taşıyacak eserleri tanıyabilmesi için çekiliyor bu Veysel DEMİRTAŞ: İmam Hatipli Başbakan olur! Ne dersi- emekler. Tabi biz sadece Bedesten’den Hemen aklımda kalanı aktarıvere- niz? bahsediyoruz ama bu proje “Mevlana yim. Hazret esnafla selamlaşır, hal hatır Kültür Vadisi” olarak ifade edilen deva- sormadan geçmezmiş. Ancak kaldırımı Muhammed Emin DEVECİ: sa büyüklükteki bir projenin içinde yer işgal eden, vatandaşın gelip geçtiği yere İnşa Allah. Bize bu röportaj imkânını alıyor. Yol yapmak, köprü yapmak, yeni mal veya eşya koyanlara selam vermez- verdiğiniz için çok teşekkür ederim. binalar yapmak, parklar inşa etmek el- miş. Bunu bilen esnaf Hocaefendi’nin bette önemli; ama tarihi mirasa sahip selamından mahrum kalmamak için Veysel DEMİRTAŞ: Benim çıkmak bu topraklar üzerinde yaşayan edebe riayet eder, kaldırımları, sokakları için çok keyifli bir sohbetti, bu vesileyle herkesin sorumluluğu. işgal etmezmiş. Yani bu gün zabıtayla bütün öğrenci kardeşlerime, öğretmen- yaptıramadığımız işi, Mübarek bir se- lerinize ve okurlarımıza saygılar sunuyo- Muhammed Emin DEVECİ: lamla çözermiş. Aslında sizler o büyük rum. Konya’yı nasıl buluyorsunuz? şahsiyetin torunlarısınız. Bedesten’de UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
Sosyal Bilimler MUHAMMET BAHAR MEHMET TÜTÜN 50 MUSTAFA UĞUR TABORU -AND - 11E KORE GAZİSİ İLE HASBİHAL Kore gazisi Nevzat Koca bizi o günlere götürüyor. Başından geçenleri bir bir bize anlatıyor. İlginç olay- lardan bahsediyor. Haydi; hep beraber dinleyelim.Adım Nevzat Koca, 1932 yılında Kars’ın Arpaçay ilçesinde doğdum. 1950 yılında askerliğim başladı. 1950 yılında Kore’ye çıkartma yapılacağı kararı alındığında ben henüz 18 yaşındaydım. İkinci dünya savaşında Almanya, İtalya ve Japonya müttefik oldular. Almanlar Avrupa’nın doğusuna kadar rak Güney Kore’ye saldırdı. Komünist blok dönemde Türkiye ‘de DP Hükümeti vardı. işgal ettiler. Çok geçmeden Almanlar ye- Kuzey Kore’ye bu yardımı yapınca Kapi- Cumhurbaşkanı Celal Bayar idi. Kore’ye nilmeye başladı. Savaşın son günlerinde talist blok Güney Kore’ye yardım kararı Blackboard isimli Amerikan gemisiyle Türkiye Almanya’ya savaş ilan etti. Bunun aldı. Yardım kararı alan 16 ülkeden Türkiye gittik. Gemide 1500 Türk askeri, 800 Ame- sebebi Türkiye’nin Birleşmiş Milletler teş- 5000 kişilik bir tugay ile yardım edeceğini rikan askeri ve 400 Yunan askeri vardı. Yol- kilatına üye olmak istemesiydi. Almanya söyledi. İlk tugay 1950 yılında hareket etti. culuğumuz 29 gün sürdü. Yolculuğun ilk savaşı sona erdikten sonra 1950 yılında Cephede Türkiye askerinin gücü fark edi- on beş günü güzel geçti. On beş günden Kuzey Kore komünist bloktan yardım ala- lince Türkiye’den tekrar asker istediler. O sonra Yunan askerleri şımarıklık yapmaya UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
çalıştılar olay büyümeden subaylar tara- Türkiye Kore’de üstün başarı gösterin- istemişlerdi fakat oradaki askerler bunla- fından çözüldü. Japonya’da 800 Amerikan ce diğer ülkeler ona rağbet ettiler böylece ra bir ekmek parçası dahi vermemişlerdi. askeri indirildi. Kore’nin Pusan ilinde ka- Rusya ‘da Türkiye üzerindeki iddialarından Sonra bunlardan bazıları bizim yanımıza raya çıktıktan sonra kalacağımız kışlaya vazgeçti. Cephede yakın yerde destek hiz- geldiler onlarla azıklarımızı, kıyafetlerimizi geçtik. Kışlada iki gün kaldık üçüncü gün meti görürken ben topçuydum. Bir tabur paylaştık. Bu haber subaylarımıza ulaşın- cepheye gidecektik. Üçüncü gün trenlerle topçu olarak gitmişti. Bir taburda üç batar- ca çocuklar için Soan kentinde bir yer bul- yola çıktık. Bir ovada bizi indirdiler. Oradan ya vardı her bataryada ise 6 top vardı. Ben dular. Orada eğitimlerin devam etmelerini askeri cemselerle cepheye vardık. Cephe- bataryada nişancı idim. Bize verilen koordi- sağlamak için biz orada ‘’Ankara Okulu ‘’ ye varana kadar elimizde hiçbir silah yok- natlara göre hedefleri vuruyorduk. Bir ara açtık. Yıllar sonra Kore’yi ziyaret etmek için tu. Oraya varınca silahları aldık. ABD silah- çok yoruldum ve uyku tulumuma girerek gittiğimde o çocuklardan biriyle tanıştım. ları karşılayacağını söyledi fakat silahların yattım. Gözümü kapattım tam uykuya da- Bizim açtığımız okulda okuyup general parasını Türkiye’den aldı. larken birden büyük bir patlama oldu ben olmuştu. O buluşmada konuşma yapan yerimden fırladım üzerim kanla ıslanmıştı Koreli general; “Bugün devlet olmamızı elimi gözüme götürdüm gözümden kanlar değerli Türk milletine borçluyuz” dedi. Sa- akıyordu. Gözümü pamuklarla kapattım. vaşta 721 Türk askeri hayatını kaybetti. On- Bir gün boyunca öyle kaldım. İkinci gün lar şimdi Kore’de şehitlikte yatıyorlar.172 Soan Kentinde ABD’nin askeri hastanesi- Türk askeri ise kayboldu. Oradayken bize ne götürüldüm. Üç günlük tedaviden son- aylık 5 dolar veriyorlardı. Şu an Konya’da ra tekrar birliğe döndüm. Birliğe döndüğü- 91 Kore gazisi bulunmaktadır. Türkiye’ye müzde 6 tane makinalı tüfekle Amerikan döndükten sonra gaziler için aylık bağlan- ordusu çembere alınmıştı neredeyse imha mıştı. Ben bunun için başvuru yaptığımda olacaktı. Biz hemen topları hazırladık ve bana asker kaçağı olduğumu söylediler. o hedefleri vurmaya başladık. Yaklaşık 20 Oysa ben savaşta sol gözümü kaybetmiş- dakikada onları imha ettik. Böylece Türkiye tim. Daha sonra asker kaçağı olmadığım ordusu Amerikan askerlerini yok olmaktan anlaşılınca maaş bağladılar. Bugün Kore kurtarmışlardı. Bu başarıya karşılık ola- gazileri de gereken değeri görmekteler. rak bana 10 günlük Tokyo gezisi verdiler. Tokyo’da on gün boyunca gezdik. Birliğe Bu doyulmaz sohbetimizden sonra dönmüştük. Kore’de ebeveynini kaybeden Nevzat amcamızın ellerinden öpüp, bize çocuklar gruplar halinde aç susuz dağlara vakit ayırdığından dolayı kendisine teşek- çekilmişlerdi. Amerikan üssüne sığınmak kür ediyoruz. Allah, Nevzat amcamıza sağ- lıklı ve hayırlı ömürler nasip eder inşallah. UFUK UYANIK FİKİRLERİN UZLAŞTIĞI KALEMLER 2013
Search