Important Announcement
PubHTML5 Scheduled Server Maintenance on (GMT) Sunday, June 26th, 2:00 am - 8:00 am.
PubHTML5 site will be inoperative during the times indicated!

Home Explore The Great Wild Life Sayı 31 (Temmuz-Ağustos 2021)

The Great Wild Life Sayı 31 (Temmuz-Ağustos 2021)

Published by burakayblacksea, 2021-07-07 13:32:36

Description: The Great Wild Life Sayı 31 (Temmuz-Ağustos 2021)

Search

Read the Text Version

Doğa, Doğa Sporları, Doğa Aktiviteleri www.thegreatwildlife.com /thegreatwildlife /thegreatwildlife Sayı: 28 33.00 TL 2zi5r4v3e’yerakıma sahİp ATATÜRK’Ü sayfa 16 gören gözler MUHSİN CİVELEK sayfa 44 SünSgOerNci sayfa 34 BOZY a v r u Ayılar sayfa 66 Hürmetçi Sazlığında 300-400 yılkı atı Şayet kışı geçirip hayatta kalmayı başarmışlarsa, bahar geldiğinde tekrardan ihtiyaçlarına göre sahipleniyorlar, onlar için özgürlük hiçbir zaman kendi seçimleri olmamış. sayfa 10 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 1

2 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 3

4 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

editor Sayı: 31 Temmuz-Ağustos / 2021 Aybeniz ORHAN /thegreatwildlife /thegreatwildlife Merhaba değerli The Great WildLife okurları... Birbirinden farklı konular, ilk kez duyacağınız yorumlar ve dopdolu www.thegreatwildlife.com bir içerikle karşınızdayız yine. Bu sayımızda neler mi var? Şöyle bir özet geçeyim isterseniz. TGWL Prodüksiyon Sağlık Turizm İnşaat A. Ş. n Pandemi’de krizi fırsata çevirmek mümkün... Burak Ay yazdı. n Avukat Elvan Kılıç: Hayvan haklarına ilişkin düzenlemede Adına İmtiyaz Sahibi beklentilerimiz neler? n Sadullah ağabeyle tanışma, Çulluklar’la ilk tanışma; Oğuz Babaçoğlu... Aybeniz ORHAN (Sorumlu) n Ağaç ve yeşilin son adresi: Maltepe... n Ruhunuz yoksa, atınız koşmaz... Esmeri Alev Ekebaş’tan sıradışı bir Genel Yayın Yönetmeni röportaj... n Ahmet Yazıcı’dan; Buzda balık avının püf noktaları... Hakan ERTÜRK n Dünya’da bir ilk: Yavaşlık Dersi! n İyi Tarım’dan İyi Haberler var! Avukat n Gencay Tunç yazdı: Atmaca ile Bıldırcın avlama... n Datça’da dalış bir başkadır... Ferhat Hasan KARAGÖZ n Zafer Büyükavcı’nın kaleminden... Gardaşlar Diyarı; Bakü... n Ve çok özel konuğumuz: NASUH MAHRUKİ... Genel Danışman Hepinize iyi okumalar... Zafer BÜYÜKAVCI DESTEK VERDİĞİMİZ KURUMLAR Kreatif Danışman Şinasi AKGÜN Reklam Sorumlusu Hikmet AYDOĞAN Katkıda Bulunanlar: Hakan Ertürk, Esmeri Alev Ekebaş, Ömer Borovalı, Gencay Tunç, Burak Ay, Oğuz Babaçoğlu, Emre Seyhan, Serkan Kahraman, Ahmet Yazıcı Fotoğraflar: Hakan Ertürk, Esmeri Alev Ekebaş, Mustafa Aydemir, Gencay Tunç, Oğuz Babaçoğlu, Emre Seyhan, Emre Koçar, Serkan Kahraman, Ahmet Yazıcı Baskı Yeri ve Tarihi: İhlas Gazetecilik A.Ş. İstanbul, Mayıs-Haziran 2021 Yayının Süresi Yayının Dili Yayın Türü Yerel süreli yayın İki ayda bir Türkçe TGWL Prodüksiyon Sağlık Turizm İnşaat A.Ş Akatlar Mahallesi. Papatya Sokak No: 251 Beşiktaş / İstanbul [email protected] Web: www.thegreatwildlife.com BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. Tel: 0 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com The Great WildLife Dergisi, TGWL Prodüksiyon Sağlık Turizm İnşaat A.Ş. adına İdil Ajans tarafından hazırlanmaktadır. The Great WildLife Dergisi’nin isim ve yayın hakkı TGWL Prodüksiyon Sağlık Turizm İnşaat A. Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlara, ilanların sorumluluğu ise sahiplerine aittir. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 5

>>> 11. KNİDOS’UN SIR’I SANAT FESTİVALİ HAYVAN HAKLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMEDE BEKLENTİLERİMİZ UKKSA senede 45’e yakın etkinlik NELER? düzenlemekte. Etkinliklerin Yüzde 70’i ‘sosyal sorumluk projesi’ içermektedir. 08. ‘5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ ile yapılan düzenlemeler, hayvanlara uygulanan şiddeti önlememekte, hatta azaltmamaktadır. Çünkü yaptırımlar, sadece ‘adli para cezası’ olarak uygulanmakta, ‘caydırıcı’ bir etki yaratmamaktadır. >>> SADULLAH AĞABEYLE TANIŞMA ÇULLUKLARLA iLK BULUŞMA... 30. Sadullah ağabey ‘çulluğa pek giden olmuyor’ demişti ama ovada ‘mısır patlatır’ gibi tüfek atılıyordu. İlk beş dakika tüfekler delirdi ama benim üstümden bir tane bile geçmedi. Allah’ın kapı arkasındaki kulu bir tek ben miyim? >>> MordoĞan Beldesİ’nde YAŞANAN İmkansız bİr aŞkın hİkayesİ Pasaport kontrolüne 68. ‘Irmak Tanrıçası Nana’, uyumak için giriyoruz. Bir başka ülkenin giriş kapısında, Türkçe Mimas Dağı’nın eteklerindeki bir gölün sözlerle karşılanıyoruz: “Hoş geldiniz...” kıyısındaki badem ağacının altına yatar. Ağaçtan karnına düşen bir bademden hamile kalır ve Dünya’nın en güzel çocuğu ‘Narcissus’u dünyaya getirir. >>> BUZDA BALIK AVI 46 70. Balıkların çoğu, belirli bir ısı derecesinin altında beslenme faaliyetlerini azaltırlar. Hatta ‘yayın balığı’ gibi birçok türde, beslenme ihtiyacı tamamen durur. Bilinmeyen konu ise başta ‘levrek’, ‘somon’, ‘turna’ ve ‘kefal’ türleri gibi birçok türün bu aylarda daha çok beslenmeye meyilli olmalarıdır >>> NOSTALJİK AV YILLARIM... YruOhuKnSuAz 74. ‘Bıldırcın’ (cuturnix cuturnix) ‘tavuk sınıfı’nın yerde yaşayan en küçük üyesi ATINIZ KOŞMAZ olup, lezzeti ve avcılığındaki kolaylık nedeni Nevşehir doğumluyum. Yani ‘güzel atlar diyarından...’ 20 yılı aşkındır, atlarla iç içe bir eğitimciyim. Atalarımızın dediği gibi; “Çıraklığını ile genç avcıların yetişmesinde önemli yapmadığın işin, ustalığını yapma.” bir avdır. Aynı zamanda zevk itibariyle en kıymetlisi kabul edilir. 6 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

10 18 HINDISTAN 34 BİR GEZGİNİN SEYAHATİNDE DATCA’DA YAŞAMAK İSTEYECEĞİ HER ŞEY SERBEST DALIS BURADA VAR Dalışı temelde İkİ kategorİye ayırabİlİrİz; ‘hava kaynağı Bu ülkede; ‘Altı farklı kullanılarak yapılan ana dİne’ mensup, tüplü dalış’ ve ‘serbest ‘onsekİz farklı ana dalış’. Ancak bu İkİ kategorİ de, kendİ İçİnde çeşİtlİ dİlİ’ ve ‘1600 dİyalektİ’ dİsİplİnlere ayrılmaktadır. konuşan pek çok değİşİk ‘ırk grubu’ bİr arada yaşıyor. Bu ülke; Bİr mİlyara yaklaşan nüfusu, İnanİlmaz dİnamİzmİ ve zengİn kültürü İle bİr gezgİnİ kolaylıkla kendİsİne bağlayabİlİr... 54 doğaPANDEMiDE 60 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 7

HAYVAN HAKLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMEDE BEKLENTİLERİMİZ NELER? ‘5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ ile yapılan düzenlemeler, hayvanlara uygulanan şiddeti önlememekte, hatta azaltmamaktadır. Çünkü yaptırımlar, sadece ‘adli para cezası’ olarak uygulanmakta, ‘caydırıcı’ bir etki yaratmamaktadır. AKTÜEL// AV. Çünkü bu düzenlemelerle verilen Paris’te Unesco Merkezi’nde kabul ELVAN KILIÇ yaptırımlar, sadece ‘adli para cezası’ edilen ‘Hayvan Hakları Evrensel olarak uygulanmakta, hayvanlara Beyannamesi’nin ve 13 Kasım Ülkemizde ‘hayvan hakları’ uygulanan şiddete ilişkin ‘caydırıcı’ bir 1987 tarihinde kabul edilen ‘Ev ile ilgili yaşanan tüm ihtilaflara etki yaratmamaktadır. Hayvanlarının Korunmasına Dair ilişkin yaptırımlar ve diğer hukuki Avrupa Sözleşmesi’nin örnek teşkil düzenlemeler ‘5199 sayılı Hayvanları Aslında kanun çok ama... ettiği görülecektir. Koruma Kanunu’nda düzenlenmiştir. Hayvanlara ilişkin ülkemizde her ne Yasada değişiklik bekleniyor Fakat yapılan bu düzenleme, kadar sadece 5199 sayılı Hayvanları Ne yazık ki ülkemizde hayvanlara günümüzde sıklıkla gördüğümüz Koruma Kanunu bilinse de aslında gibi hayvanlara uygulanan şiddeti birçok yasa düzenlemesi mevcuttur. yönelik şiddet oldukça artmış; önlememekte, bir nebze olsun hayvanlar, insanların oyuncağı azaltmamaktadır. Fakat bu düzenlemeler, genel haline gelmiştir. Hayvanların bir ‘mal’ kanunlarda ‘madde hükmü’ olarak yer değil de bir ‘can’ olduğunu sürekli almaktadır. vurgulayan düzenlemelerin olmaması ve bu durumun hiçbir şekilde Bunlardan bahsedilecek olursa... değişmemesi, her gün hayvanların Türk Ceza Kanunu’nun 151., 181. ve eziyet ve işkence görmesine, can 182. Maddeleri, Anayasa’nın 56. ve çekişerek ölmesine sebebiyet 169. Maddeleri, 5199 sayılı Hayvanları vermektedir. Cumhurbaşkanlığı’nda Koruma Kanunu’na istinaden çıkarılan yapılacak Merkezi Yönetim Kurulu ‘Hayvanların Korunmasına Dair Toplantısı’nda, ‘Hayvan Hakları Uygulama Yönetmeliği’dir. Yasası’nda birtakım değişikliklerin yapılması beklenmektedir. Ayrıca ulusal düzenlemelerin yanı sıra uluslararası düzenlemelere bakıldığında; 15 Ekim 1978 tarihinde 8 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Ne yazık ki ülkemizde hayvanlara yönelik şiddet oldukça artmış; hayvanlar, insanların oyuncağı haline gelmiştir. Hayvanların bir ‘mal’ değil de bir ‘can’ olduğunu vurgulayan düzenlemelerin olmaması, her gün hayvanların eziyet ve işkence görmesine, can çekişerek ölmesine sebebiyet vermektedir. Ağır hapis cezaları gündemde sokak hayvanının ‘yaşam hakkını’ keyfi olarak ihlal Bunlara örnek verilecek olursa... edeceği ve birçok hayvansever sivil toplum kuruluşlarını n Sahipli hayvanlara veteriner gözetiminde çip ayağa kaldıracağı bir gerçektir. Bu sebeple hayvanlara takılması... çip takılması ile ilgili durumun düzenlemelerle netleşmesi n Çip takılan sahipli hayvanın sahibi tarafından terk gerekmektedir. edilmesi durumunda para cezası verilmesi... n Sağlıksız pet-shopların kapatılması... ‘Kanun-Uygulama’ paradoksu... n Şikâyet olması durumunda Cumhuriyet \"Her ne kadar Bunun yanı sıra; hayvanların, doğanın Savcılıkları’na re’sen soruşturma izni bir parçası ve vazgeçilmez bir unsuru verilmesi... olduğunu belirtmek gerekir. Sağlıklı ve dengeli bir çevre ancak, hayvanların n Hayvanlara işkence ederek öldürenlere; 6 aydan 4 yıla kadar ‘Cip takılmak sûretiyle’ varlıklarının kabul edildiği ve hapis cezası... Eziyet edenlere yaşam sürdürdükleri bir ortamda ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis hayvanlara bir kimlik sağlanabilir. cezası verilmesi ve bu cezaların verilmesi hedeflense de, Eğer, hayvanlar bulundukları ertelenmemesi... ortamda şiddet görürlerse, n Cinsi tükenen ve Cip takılmayan sokak yapılan bu yeni düzenleme ile kasten bir canlının cinsinin hayvanların bir ‘mal’ değil de tüketilmesine sebebiyet veren hayvanlarının akîbetinin ne bir ‘can’ olduğunu kabul etmek kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla olacaGı ile ilgili bir düzenleme gerekmektedir. kadar... Hayvan dövüştüren kişi hakkında ise 3 aydan 2 yıla kadar mevcut deGildir. Böylece, hayvana işkence hapis cezası verilmesi... ve eziyet eden kimselerin ceza alması hedeflenerek, hayvanların n Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın \" bir ‘can’ olarak betimleneceği ‘sokak hayvanları’nın kısırlaştırılmasında aşikârdır. Ancak ülkemizde kanunlar sorumlu tutulması ve kısırlaştırılmaların ve uygulama arasında sürekli bir paradoks bakanlık denetiminde belediyeler tarafından yaşanmaktadır. yapılması... Hayvana şiddete dur denmeli Çip yoksa uyutmak olur mu! Düzenlemeler denetlenmediği ve düzenlemelerle Yukarıda yazılanlar gibi gündem maddelerinin yapılacak getirilen yaptırımlar uygulanmadığı müddetçe, hayvanların olan toplantıda görüşülmesi beklenmektedir. Her ne kadar ülkemizde bir ‘can’ olarak görülmeyeceği kesindir. ‘çip takılmak sûretiyle’ hayvanlara bir kimlik verilmesi Bu nedenle, yukarıda belirtilen düzenlemelerin yine hedeflense de, çip takılmayan sokak hayvanlarının tespit edilecek Bakanlıklar çerçevesinde denetlenmesi akîbetinin ne olacağı ile ilgili bir düzenleme mevcut ve savcılık makamlarının hayvana şiddet konusunda değildir. daha çok soruşturma yapmaları ve yargıya taşımaları, Zira kişi sadece sahip olduğu evcil hayvan için sorumlu ülkemizdeki hayvana olan şiddetin önlenmesi için olacağından, sokak hayvanlarının sorumluluğunun kimin elzemdir. tarafından alınması noktasında birtakım belirsizlikler --- görülmektedir. Basın Bilgi Çip takılmayan sokak hayvanlarının uyutulması gibi bir Tılsım İletişim uygulama söz konusu olması durumunda bu durumun Güldem Sağbili / [email protected] Hayvanların, doğanın bir parçası ve vazgeçilmez bir unsuru 9 olduğunu belirtmek gerekir. Sağlıklı ve dengeli bir çevre ancak, hayvanların varlıklarının kabul edildiği ve yaşam sürdürdükleri bir ortamda sağlanabilir. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

11. KNIDOS’UN SIR’I SANAT FESTIVALI UKKSA senede 45’e yakın etkinlik düzenlemekte. Etkinliklerin Yüzde 70’i ‘sosyal sorumluk projesi’ içermektedir. Şimdiye dek 65 ülkeden sanatçıyı ağırlamıştır. Resim, heykel, seramik, mozaik çalıştayları ve sempozyumları, konserler, edebiyat günleri, sanat kampları, atölyeler, workshoplar ile her geçen yıl kendini geliştirmekte ve ülkemize kültür-sanat anlamında önemli değer katmaktadır. Esmeri 11. Knidos’un Sır’ı Sanat cafe, 16 odalı sanatçı konuk evi Alev Festivali; ‘Pandemi Günlerinde ile doğanın içerisinde ‘sanata- EKEBAŞ Sanat’ Teması ile etkinliklerine sanatçıya-sanatseverler’e ve hayata devam ediyor... 11. Yılı’nda olan katkı sağlayan eşsiz yerlerden biri. SANAT // Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA), 14 dönüm Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Fotoğraflar: Emine Özkarslıoğlu arazisinde zeytin ve badem ağaçları Metin’in büyük fedakârlıklar ve arasında başta ‘plastik sanatlar’ özveriler ile kurduğu Uluslararası olmak üzere ‘sanat’ın birçok dalında Knidos Kültür Sanat Akademisi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. (UKKSA), sanatsever gönül Seramik, heykel, resim dostlarıyla birlikte anlamlı projelere ve mozaik atölyeleri... imza atıyor. Heykel, seramik, resim, kumaş UKKSA senede 45’e yakın etkinlik baskı, mozaik atölyeleri, amfi düzenlemekte. Etkinliklerin Yüzde tiyatrosu, kütüphane, showroom, 70’i ‘sosyal sorumluk projesi’ içermektedir. 10 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

UKKSA senede 45’e yakın etkinlik düzenlemekte. Etkinliklerin Yüzde 70’i ‘sosyal sorumluk projesi’ içermektedir. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 11

krem İmamoğlu, Şebnem Korur Fincancı, Jacinda Ardern, Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Halime Güner, Haluk Levent, Tomur Atagök ve Nedim Gürsel gibi güzel insanlarla birlikte ödüle değer bulunmam beni onore etti. Şimdiye dek 65 ülkeden sanatçıyı ağırlamıştır. Resim, heykel, seramik, mozaik çalıştayları ve sempozyumları, konserler, edebiyat günleri, sanat kampları, atölyeler, workshoplar ile her geçen yıl kendini geliştirmekte ve ülkemize kültür-sanat anlamında önemli değer katmaktadır. Sanat ve Barış, Doğaya saygı, Göç ve Kimlikler Önceki yıllarda; “Sanat ve Barış, Doğaya Saygı, Göç ve Kimlikler, Bir İnsanlık Suçu-Kadına Yönelik Şiddet...”, bu sene “Pandemi Günlerinde Sanat” teması ile geleneksel hale gelen “11. Knidos’un Sır’ı Sanat Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülleri” her yıl Ağustos ayının ilk haftasında, sene içerisinde ulusal ve uluslararası sanatçılar tarafından üretilen eserler ve karma sergilerle büyük açılışını yapmakta. Bu yıl 6 Ağustos 2021 Cuma günü gerçekleşecek olan açılışta, şimdiye dek 200 isme verdiği ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ töreni gerçekleşecektir. Sanat Yönetmenliği’ni Emine Özkarslıoğlu’nun yaptığı Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi; Temmuz-Ağustos ve Eylül ayı etkinliklerinde ‘Resim Çalıştayı’, ‘Seramik Çalıştayı’, ‘Aydın Doğan Vakfı Genç Liderler Kampı’, ‘Müzik Atölyeleri’, ‘Sinema Atölyeleri’, 12 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Ödülümü; engelli bir birey olarak yaşam enerjim, anneciğim, emekli ilkokul öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş’a... Rahmetli babacığım Osman Ceyhun Ekebaş’a... Kardeşim Ahmet Nejat Ekebaş ve rahmetli dayım Yalçın Uysal adına alıyorum.” ‘Edebiyat Panelleri’ ile devam edecek. Datça’ya yolu düşen tüm sanatseverlerin mutlaka görmesi gereken değerlerden biridir. Heykel bahçesinde dolaşabilir, atölyelerine katılabilir, etkinliklerinde bulunabilir, cafe ve kütüphanesinde dinlenebilirsiniz. Birbirinden güzel sanat eserlerini edinerek bu değerli kuruluşa katkı sağlayabilirsiniz. İstanbul Kızıltoprak’ta şubesi bulunan UKKSA Sanat Galerisi’nde ise Datça’da üretilen sanat eserlerini görme şansına erişebilirsiniz. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 13

“Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi’nin tüm Yönetim Kurulu’na teşekkür ederim.” 14 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Şimdiye dek 65 ülkeden sanatçıyı ağırlamıştır. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 15

Böyle insanlarla birlikte ödül almak gurur verici UKKSA 11. Knidos’un Sır’ı Sanat Festivali 2021 yılı ödül alanlar arasında ‘Gazeteci/Yazar Esmeri Alev Ekebaş’ olarak adımın olması ve ödüle layık görülmem gurur verici... Ekrem İmamoğlu, Şebnem Korur Fincancı, Jacinda Ardern, Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Halime Güner, Haluk Levent, Tomur Atagök ve Nedim Gürsel gibi güzel insanlarla birlikte ödüle değer bulunmak beni onore etti. Bu konudaki fikirlerimi tüm okuyucularımızla şöyle paylaşmak isterim: “Ben, Esmeri Alev Ekebaş (Gazeteci/Yazar) olarak ‘Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi’nin (UKKSA) ödül töreninde sizlerle buluşup, bu ödüle layık görüldüğüm için onurların en büyüğünü yaşıyorum. Bu ödülü almak benim için son derece gurur verici. UKKSA 11. Knidos’un Sır’ı Sanat Festivali, bu yıl ‘Pandemi Günlerinde Sanat’ temalı...” Ödülüm; rahmetli babacığıma, anneciğime ve kardeşime... “Datça’da Nevzat Metin bey gibi, Emine Özkarslıoğlu hanım gibi sanatı, kültürü böylesine kurumsallaştırmış, uluslararası boyuta taşımış, gurur duyulacak bu girişimlere hiç karşılık beklemeksizin emek verenler var. ‘Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi’nin tüm Yönetim Kurulu’na teşekkür ederim.” “Ödülümü; engelli bir birey olarak yaşam enerjim, desteğim, ailem, fedakâr, sevgi dolu anneciğim, emekli ilkokul öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş’a... Rahmetli babacığım Osman Ceyhun Ekebaş’a... Kardeşim Ahmet Nejat Ekebaş ve rahmetli dayım Yalçın Uysal (Gazeteci/ Yazar) adına alıyorum.” “Biz gazeteciler, yazarlar; halka gerçekleri götürüp, gerçeğin meşalesi ile halkı aydınlatmakla sorumluyuz. Gerçekleri yazan tüm gazeteciler ve yazarlar adına ödülümü kabul ediyor, herkese çok teşekkür ediyorum...” www.ukksakademi.com.tr İnstagram: @ukksakademi 16 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Bundan Önceki Yıllarda Ödül Verilenler ÖDÜL Prof. Erol Manisalı (Gazeteci/Yazar) Deniz Kavukçuoğlu (Gazeteci/Yazar) Prof. Cengiz Bektaş (Mimar/Yazar) Prof. Doğan Hızlan (Eleştirmen/Yazar/Gazeteci) Prof. İlber Ortaylı (Tarihçi/Yazar) Prof. İbrahim Kaboğlu (Anayasa Profesörü CHP Milletvekili) Prof. Metin Sözen (Sanat Tarihçi/Yazar) Prof. Emre Kongar (Toplum Bilimci/Yazar) Hıfzı Topuz (Gazeteci/Yazar) İdil Biret (Piyanist) Ara Güler (Fotoğraf Sanatçısı) Aydın Boysan (Gazeteci/Mimar) Vedat Türkali (Yazar/Şair) Ataol Behramoğlu (Yazar/Şair) Nedim Gürsel (Yazar) Gülriz Sururi (Sanatçı) Teoman Südor (Sanatçı/Ressam) Canan Güllü (Türk Kadın Dernekleri Federasyonu) Özgür Özel (CHP Milletvekili) 2021 ÖDÜLLERİ ÖDÜL Ekrem İmamoğlu (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı) Prof. Şebnem Korur Fincancı (Türk Tabipler Birliği Başkanı) Jacinda Ardern (Yeni Zelanda Başbakanı) Müjdat Gezen (Türk sinema, tiyatro, dizi oyuncusu/Sanatçı) Metin Akpınar (Türk sinema, tiyatro, dizi oyuncusu/Sanatçı) Halime Güner (Uçan Süpürge Vakıf Başkanı) Haluk Levent (Müzisyen/Ahbap Yönetim Kurulu Başkanı) Tomur Atagök (Ressam/Öğretim Üyesi) Nedim Gürsel (Yazar) Esmeri Alev Ekebaş (Gazeteci/Yazar) “Ödülümü; engelli bir birey olarak yaşam enerjim, desteğim, ailem, fedakâr, sevgi dolu anneciğim, emekli ilkokul öğretmeni Çölyıldızı Ekebaş’a... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 17

Herkes gençliğinde en az bir kez Hindistan ve/veya Nepal seyahatine çıkmalı. Her yer o kadar renkli ve ilginç ki, insan hiç sıkılmadan aylarca gezebilir, fotoğraf çekebilir. 18 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

BİR GEZGİNİN HINDISTAN SEYAHATİNDE YAŞAMAK İSTEYECEĞİ HER ŞEY BURADA VAR Bu ülkede; ‘Altı farklı ana dine’ mensup, ‘onsekiz farklı ana dili’ ve ‘1600 diyalekti’ konuşan pek çok değişik ‘ırk grubu’ bir arada yaşıyor. Bu ülke; Bir milyara yaklaşan nüfusu, inanılmaz dinamizmi ve zengin kültürü ile bir gezgini kolaylıkla kendisine bağlayabilir THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 19

Aşırı kalabalık bu ülkede kendi aracınıza sahip olmak işinizi kolaylaştırır. Kalabalık, aşırı sıcak, bilet kuyruğunda uzun ve çileli bekleyişlerden kurtulmak gibi. “Bozuk yol koşulları ve kötü araç kullanımı nedeniyle, Hindistan’da kara yolculuğu riskli ve tehlikeli olabilir.” Ben Hindistan’ı çok severim ve diyalekti’ konuşan pek çok değişik çıkarmayın; “Bozuk yol koşulları herkese gençliğinde en az bir kez ‘ırk grubu’nun bir arada yaşadığı, ve kötü araç kullanımı nedeniyle, Hindistan ve/veya Nepal seyahati bir milyara yaklaşan nüfusu ile Hindistan’da kara yolculuğu riskli ve öneririm. Hindistan, hem motosiklet Hindistan, inanılmaz dinamizmi tehlikeli olabilir.” ile tur yapmak hem de fotoğraf ve zengin kültürü ile bir gezgini çekmek açısından son derece uygun kolaylıkla kendisine bağlayabilir ve Bu uyarı sonuna kadar haklı ve ilginçliklerle dolu bir ülke... Her yer dış dünyayı unutturabilir. olmakla birlikte, motosiklet üzerinde o kadar renkli ve ilginç ki, bu büyük belirli bir tecrübeniz varsa ve böyle ülkede insan hiç sıkılmadan aylarca Hemen her gün Hindistan’ın bir yolculuk yapmak istiyorsanız, gezebilir, fotoğraf çekebilir. herhangi bir yerinde bir festivale sürüş güvenliğinizi artırmak ve rastlamak olası. Özellikle büyük normalde olduğunuzdan en az iki kat Normalde olduğunuzdan en az festivallerden birine denk gelecek daha dikkatli davranmak koşuluyla, iki kat daha dikkatli olunuz şekilde kendinizi ayarlayabilirseniz, bunu yapamamak için bence hiçbir işte o zaman bu zengin mozaiğin sebep yok. ‘Altı farklı ana dine’ mensup, tadını fazlasıyla çıkartabilirsiniz. ‘onsekiz farklı ana dili’ ve ‘1600 Yeni baskı rehber bir kitap, Hindistan’da karayolu üzerinde isteklerinize göre bir rota kendi aracınızla seyahat etmeyi düşünüyorsanız, bütün rehber Motosiklet, Dünya’nın her yerinde kitaplardaki şu uyarıyı asla aklınızdan olduğu gibi Hindular için de son 20 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

derece sempatik bir araç ve tabii onunla seyahat edenler de. Bir ‘motorcu-gezgin’ olarak çoğu zaman sıcak bir şekilde karşılanıp, size yardım etmeye gönüllü birilerine rastlayabiliyorsunuz. Benim seyahatlerimde de genelde böyle oldu ve her şey yolunda gitti. Hatta bir kadın ve bir erkek seyahat ediyorsanız, çoğu zaman işleriniz daha da kolaylaştırılıyor ve hızlandırılıyor. Gümrüklerde bile nispeten daha az bekletmeye ve yardımcı olmaya çalışıyor görevliler. Bir gezginin seyahatinde yaşamak isteyebileceği hemen hemen her şeye sahip olan Hindistan’a gitmeden önce, yapmanız gereken tek şey; ‘yeni baskı bir rehber kitap’ bulup iyice incelemek ve izleyeceğiniz rotayı kendi beklentileriniz ve istekleriniz doğrultusunda şekillendirmek. Böylesi bir yolculuğu kendi motosikletinizle yapabileceğiniz gibi, Hindistan’ın büyük şehirlerinden birinden ‘1200-1500 usd’ arası bir fiyata satın alabileceğiniz meşhur Enfield’lardan biriyle de yapabilirsiniz, tabi ikinci el olanlarını çok daha ucuza alabilirsiniz. Hemen her gün Hindistan’ın herhangi bir yerinde bir festivale rastlamak olası. Büyük festivallerden birine denk gelirseniz, bu zengin mozaiğin tadını çıkartabilirsiniz. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 21

Kendi aracınızla seyahat edecekseniz, tüm rehber kitaplarda yazan şu uyarıyı dikkate alın: “Bozuk yol koşulları ve kötü araç kullanımı nedeniyle, kara yolculuğu riskli ve tehlikeli olabilir.” 22 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Bir gezginin seyahatinde yaşamak isteyebileceği hemen hemen her şeye sahip olan Hindistan’a gitmeden önce, yapmanız gereken tek şey; ‘yeni baskı bir rehber kitap’ bulup iyice incelemek ve izleyeceğiniz rotayı kendi beklentileriniz ve istekleriniz doğrultusunda şekillendirmek. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 23

Kirlilik, sıcak, sefalet, fakirlik, her köşe başında sakatlar ve dilenciler, hastalıklar ve kalabalık. Bunlar, acemi bir turistin Hindistan’daki ilk günlerini cehenneme çevirebilir! Türkiye’den motorunuza atlayın. İran, Pakistan ve Hindistan... Eğer yeteri kadar zamanınız ve bütçeniz varsa, Türkiye’den motorunuza atlayıp, İran’ı ve Pakistan’ı geride bıraktıktan sonra Hindistan’a girip seyahatinizi sürdürebilirsiniz. Acil bir durumda ya da canınız istediğinde büyük bir havaalanından, rahatlıkla motorunuzu kargo olarak Türkiye’ye yollayabileceğinizi de aklınızın bir köşesinde bulundurursanız daha rahat ve güvenli seyahat edebilirsiniz. Eğer daha az zamanınız varsa ve İran ve Pakistan’ı geçmek gözünüzde büyüyorsa, Türkiye’den motorla yola çıkmak yerine, uçakla Delhi’ye ya da Kalküta’ya gidebilirsiniz. Buradan Enfield bullet 350cc ya da 500cc’lik motorlardan bir tane satın alıp, zamanınızı istediğiniz şekilde değerlendirip, ülkeyi gezebilirsiniz. Geri dönmek istediğinizde ise, fazla uğraşmadan başka bir gezgine, daha düşük bir fiyata motorunuzu satıp, tekrar uçakla evinize dönebilirsiniz. Bunların yanı sıra, lokal ulaşım araçlarını kullanarak da pekalâ Hindistan’ı dolu dolu gezebilir ve tadını çıkarabilirsiniz. Ancak imkânı olan herkese birkaç aylık motorla bir Hindistan gezisini kesinlikle tavsiye ederim. Ben kendi hesabıma ilk fırsatta bu büyük ülkenin henüz görmediğim coğrafyaları için geri dönmek istiyorum. Hindistan gibi aşırı kalabalık bir ülkede kendi aracınıza sahip olmak çoğu yerde işinizi müthiş kolaylaştırabiliyor. Kalabalık, boğucu, rahatsız, aşırı sıcak tren ve otobüs yolculuklarından sizi kurtardığı gibi, bilet kuyruğunda uzun ve çileli bekleyişlerden de uzak tutuyor. Hindistan tecrübeli gezgin için bile ilk anda şok etkisi yaratır Hem de istediğiniz yerde durmak ve istediğiniz kadar kalmak gibi harika bir özgürlüğü de size sunuyor. Bütün bunları söylerken mekanik ve sürüş yeteneklerinizin belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu kabul ediyorum elbette. Bence karar vermeniz gereken tek şey, Hindistan’ın nerelerini, nasıl ve ne kadar süre yaşamak, deneyimlemek istiyorsunuz. Ondan sonra da, imkânlarınız ve beklentileriniz dahilinde güncel bir program çıkartıp ona göre hareket etmek en doğrusu olacaktır. Hindistan, tecrübeli bir gezgin için bile ilk anda bir şok etkisi yaratır. Kirlilik, sıcak, sefalet, fakirlik, her köşe başında sakatlar ve dilenciler, ortalıkta kol gezen hastalıklar ve inanılmaz bir kalabalık. Bütün bunlar, hazırlıksız, acemi turistin Hindistan’daki ilk günlerini cehenneme çevirmek ve onu bir an önce kaçırtmak için fazlasıyla yeterlidir. Ancak akıllı bir gezgin, hemen içinde bulunduğu koşullara uyum sağlamaya çalışır. Hindistan’ın tadını, ancak onu olduğu gibi kabul ederseniz ve kendinizi bu 24 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Akıllı bir gezgin ise hemen içinde bulunduğu koşullara uyum sağlamaya çalışır. Hindistan’ın tadını, ancak onu olduğu gibi kabul ederseniz ve kendinizi bu duruma alıştırırsanız çıkarabilirsiniz. duruma alıştırırsanız çıkarabilirsiniz. Tamamen kendine Rajput’ların kahramanlık hikayelerini dinleyebilir... özgü iç dinamikleri ve kaotik sistemi içinde bir düzeni Jaipur’un meşhur ‘Pembe Şehir’ini... olan Hindistan, kendisine adapte olan herkese sonsuz İlginç fil festivalini... güzelliklerini tattırır. Ajmer’de müslümanların Muin-ud-din Chisti adlı sufi derviş anısına düzenledikleri büyük festivali... Müslümanların Muin-ud-din Chisti adlı Pushkar’ın inanılmaz kalabalık deve festivalini sufi derviş anısına yaptıkları festival izleyebilir... Çöl şehirlerini gezebilir, deve safarilerine Kabaca, Hindistan’da neler bulabileceğinize katılabilirsiniz... dair fikir vermek açısından, her bir ‘eyalet’te karşılaşabileceklerinizden biraz bahsetmek istiyorum. Dünya’nın en güzel çayı Darjeeling’de. Sıkkım ve muhteşem manastırları... n Jammu ve Kashmir’in batı bölgelerinden uzak n Uttar Pradesh eyaletinde; kalmak kaydıyla, Ladakh’taki; Tibet Budizmini... İnanılmaz zıtlıkların birarada uyum içinde yaşadığı Sekizbin metrelik dağları... kalabalık Delhi şehrini... Dünya’nın ikinci en yüksek araç kullanılabilen yolunu Haridwar’daki ya da Allahabad’daki büyük Kumbh yaşayabilirsiniz... Mela festivaline gelen hacıları... n Himachal Pradesh’in muhteşem Budist \"Ladakh’taki Tibet Muhteşem Taj Mahal’i... manastırlarını... Doğal parkları... Fatehpur Sikri’deki hayalet şehri... Dharamsala’da Dalai Lama’nın bir konferansını izleyebilirsiniz... Budizmini; Himachal Kutsal şehir Varanasi’yi ve n Penjab eyaletinde; Pradesh’in muhteSem Budist ghat’larında yıkanmaya gelen binlerce Amritsar’daki Altın Tapınak’ta manastırlarını; Penjab’ta Hindu hacıyı görebilirsiniz... Sih’lerin içten misafirperverliğini... n Madhya Pradesh eyaletinde; Hinduism ve Müslümanlığın Amritsar’daki Altın Gwalior’un dev kalesini... birleşiminden Guru Nanak’ın Tapınak’ta Sih’lerin iCten Khajuraho’da 1000 yıllık erotik 1500’lerde ortaya çıkardığı Sihism’i, heykellerin bulunduğu tapınakları tanıyabilirsiniz... misafirperverliGini hayretle gezebilirsiniz... n Krallar’ın toprağı Rajastan \"görünüz. n Batı Bengal eyaletinde; eyaletinde; Kaotik Kalküta şehrini... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 25

Pushkar’ın inanılmaz kalabalık deve festivalini izleyebilir... Çöl şehirlerini gezebilir, deve safarilerine katılabilirsiniz... 26 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Bence karar vermeniz gereken tek şey, Hindistan’ın nerelerini, nasıl ve ne kadar süre yaşamak, deneyimlemek istiyorsunuz. Ondan sonra da, imkânlarınız ve beklentileriniz dahilinde güncel bir program çıkartıp ona göre hareket etmek en doğrusu olacaktır. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 27

Krallar’ın toprağı Rajastan eyaletinde Rajput’ların kahramanlık hikayelerini dinleyebilirsiniz; Jaipur’un meşhur ‘Pembe Şehir’ini; İlginç fil festivalini gezebilirsiniz. Dünya’nın en güzel çaylarının üretildiği Darjeeling’i... göstererek, inanılmaz bozuk kara yoluna da iyice dikkat Küçük bir Budist krallık olan Sıkkım’ı ve muhteşem ederek; manastırlarını görebilirsiniz... n Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alan 1995 yılına Buddha’nın bundan 2600 yıl önce Bodh Gaya’da dek turizme kapalı tutulan Assam, Meghalaya ve Tripura altında aydınlanmaya ulaştığı kutsal incir ağacını ve eyaletlerine bugün artık girebilirsiniz. buradaki muhteşem tapınakları... Ancak, Arunachal Pradesh, Nagaland, Manipur ve Mizoram, politik düzensizlikten dolayı hâlâ ziyaret etmesi Dünya’nın en eski üniversitelerinden biri olan Nalanda zor olan eyaletler... Üniversitesi’nin kalıntılarını görebilirsiniz. Buddha’nın 2600 yıl önce altında n Hindistan’ın en güneyinde yer alan Tamil Nadu aydınlandığı kutsal incir ağacı... eyaletinde; n Nüfusunun Yüzde 95’i Hindu olan Orissa eyaletinde; Bengal Körfezi’nde denize girebilir... Eski tapınakları ve kendine özgü mimarisini... Kendine özgü ‘karnatik müziği’ dinleyebilir... Puri’deki büyük araba festivalini takip edebilirsiniz... Madras’ın harika restoranlarının, dükkanlarının ve n Hindistan’ın en az güvenli eyaletlerinden biri zengin kültürel imkânlarının tadını çıkarabilirsiniz. olan Bihar’da yalnız ve gece seyahat etmemeye özen n Kerala eyaletinin; 1960’lardan beri popüler olan muhteşem plajlarının tadını çıkarabilirsiniz. n Karnataka eyaletinde; Bangalore’un sayısız publarında kendinizi kaybedebilirsiniz. 28 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Tamil Nadu eyaletinde Bengal Körfezi’nde denize girebilir; Kerala eyaletinde plajların tadını çıkarabilirsiniz. Karnataka eyaletinde; Bangalore’un sayısız publarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Goa’nın çılgın yılbaşı partileri. Ahmedabad’daki sayısız camiler... n Andra Pradesh eyaletinde; Hyderabad’ın kültürel aktivitelerinin, danslarının, ghazal gösterilerinin tadını çıkarabilirsiniz. n Maharashtra eyaletindeki, Hindistan’ın en büyük şehri Bombay’da, Hindistan’a ait her şeyi bulabilirsiniz. n Goa’nın çılgın yılbaşı partilerine katılabilirsiniz. n Hindistan’ın en zengin endüstri bölgesi olan Gujarat’taki Ahmedabad’ın sayısız camilerini gezebilir, uçurtma festivalini izleyebilirsiniz. Sonuç olarak... Hindistan’da, aradığınız şeyi mutlaka bir yerlerde bulabilirsiniz. Yeter ki ön araştırmanızı iyi yapın ve kendinize yeteri kadar zaman verin... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 29

Ayaktakiler soldan sağa: Ömer Faruk Sakönder, Hüseyin İbaç, Mehmet Usta, Bekir Ferhat, Müdürümüz Miktat Baştan, Hasan Hoca, Ali Ekrem Gül... Oturanlar soldan sağa: Oğuz Babaçoğlu, Halim Baştan, Zeki Hoca, Selim Baştan, Sadullah Akbalık... SÇUALDLUUKLLLARALHA AĞABEYLE TANIŞMA iLK BULUŞMA... Sadullah ağabey ‘çulluğa pek giden olmuyor’ demişti ama ovada ‘mısır patlatır’ gibi tüfek atılıyordu. İlk beş dakika tüfekler delirdi ama benim üstümden bir tane bile geçmedi. Allah’ın kapı arkasındaki kulu bir tek ben miyim? “Sakarya kazan, ben kepçe...” HABER // oğuz babacoĞlu “... Dörtbir yandan patlayan tüfek Dağın kenarından ilk tüfekler sesleriyle kalp atışlarınız hızlanıyor. patlamaya başlayınca her avcıyı Ancak umduğunuz av gelmeyince, saran o heyecan, benim içimde kadere veryansın ediyorsunuz. fırtınalar estirmeye başladı. Derken tam karşımdaki dağın Sadullah ağabey ‘çulluğa pek karanlığının içinden hayalet gibi bir giden olmuyor’ demişti; lakin ovada şey üstüme doğru geliyordu...” ‘mısır patlatır’ gibi tüfek atılıyordu. Lökeşe, yelve, kakaç, çulluk İlk beş dakika ovadaki tüfekler 1994 yılı Eylül ya da Ekim delirdi ama benim üstümden bir tane bile geçmiyordu. Böyle anlar aylarında okuluma ve köye avcıyı o kadar hırslandırıyordu ki, alışmaya çalışıyordum. Aslında içinden ‘Allah’ın kapı arkasındaki lökeşenin (Ege’de hep böyle denir) kulu bir tek ben miyim?’ diye sitem ve bıldırcının geçiş noktası olan ediyorsunuz. bu yerlerde av vardı ama malum, yarensiz av olmuyordu. 30 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Yol bilmiyorsun, iz bilmiyorsun... ama yalnız olunca her nedense yemek bile istemiyor Sakarya kazan, ben kepçe... insan! Belki de biz kalabalık bir aile olduğumuzdan Nereye gideceksin, nasıl av yapacaksın? mıdır nedir, muhabbetsiz yemek iştahımı kapatıyordu. Arabam da olmayınca, sezonun açık olduğu Haliyle kilo kaybetmeye başlamıştım. Yüzümü zamanlarda bile günlerim avsız geçiyordu. Birilerini böyle solgun gören Sadullah ağabey bir gün beni eve bulmazsam eğer, böyle devam edeceğe benziyordu. yemeğe davet etti. Ev ortamına hasret kalmış olan ben, bu teklifi iştahla kabul ettim. AEG: Ali Ekrem Gül!.. Konuştuğum her kişiye muhabbet esnasında avcı Çulluklar, evinin arkasındaymış! olduğuma dair sinyaller veriyor; ne var ki, kafa dengi Güzelce yiyip içtikten sonra çayları yudumlamaya birini bir türlü bulamıyordum. Elbet birilerine denk başlayınca, muhabbet döndü dolaştı ava geldi. Meğer gelecektim, fakat zamanın boşa geçmesi beni daha da bizim Sadullah ağabey sıkı bir ‘ördek avcısı’ymış. Ama kaygılandırıyordu. eskiden! Evlenip okulda işe başlayınca, biraz da çoluk Akyazı Pazarköy İlköğretim Okulu’nda öğle çocuğa karışınca av işleri mecburiyetten rafa kalkmıştı. aralarında, çocuklar ile öğretmenlerin yaptığı 12’lik bir tüfeği vardı, onu bana gösterdi. ÖGretm\"enleri de Tabii ki benim de gözlerim parladı. Nihayet voleybol maçları, havanın soğuk olmadığı av frekansıma hitap eden bir yaren ve yağmurun yağmadığı zamanlarda bulmuştum. neredeyse gelenek haline gelmişti. Öğretmenleri de oldukça şakacı, oldukça Sakacı, neSeli Dedim ki, “Burada lökeşe oluyor neşeli insanlardı. Öğretmenler mu?” Sadullah ağabeyin cevabı odasında kahkahaların hiç eksik insanlardı. ÖGretmenler kısa ve netti: “”Hoca o ne ki!” İzah olmadığını hatırlıyorum. odasında kahkahaların etmeye çalıştım: “Hani yelve derler, kakaç derler...” Sadullah Çocukların ‘AEG’ lakabıyla hiç eksik olmadıGını ağabey dedi ki: “Bizim burada çok andığı ve çok sevdikleri tarih çulluk olur...” hocamız Ali Ekrem Gül bu organizasyonlarda başı çekiyordu. hatırlıyorum. Çulluğun ne demek olduğunu Dışarıdan bakan bir insan, Ali biliyordum, ama bu sözcüğe hocanın 1.60 metre olan boyunu \" çok alışkın olmadığım için ‘lökeşe’ görünce, “Bu adamdan voleybolcu mu bana daha yakın bir sözcük olarak olur?” diye düşünebilirdi. Ancak üniversitede dağarcığımda yer etmişti. takım kaptanlığı yapmış, çok iyi voleybol oynayan bir ağabeyimizdi. Kavakların arasından ovaya... Kısacık boyuna rağmen çekirge gibi zıplar, file “Peki nerede var çulluk?” diye sordum. Sadullah üstünden sert smaçlar vururdu. Sayı aldığında da kendi ağabey gayet doğal bir şekilde demez mi; “Bizim evin deyimiyle ‘Erol Taş kahkahası’ atardı. arkasındaaa...!” İçimden ‘yok artık’ dedim. Sen onca yer gez dolaş; Taybrek değil kaldirik set! lökeşe orda mı olur, burada mı olur diye. O da Sadullah Ben önceleri voleyboldan pek anlamıyordum, ancak ağabeyin evinin arkasında olsun! Sonra ekledi: “Bizim Ali hocanın yönlendirmeleriyle gitgide uyum sağlamaya buralarda eskiden çulluk beki yapılırdı. Ne kuş gelirdi! başlamıştım. Mehmet Usta ve özelikle hizmetlimiz Ama şimdi azaldı. Birkaç kişi dışında. Pek giden de Sadullah Akbalık bu maçlardaki vazgeçilmez olmuyor...” oyunculardandı. Sadullah ağabey sert servisleriyle ve Sadullah ağabeyin evi, köyün sınırında yer alıyordu. özellikle file üstü sert smaçlarıyla skorer bir oyuncuydu. O zamanlar tüm Akyazı Ovası kavak ağaçlarıyla Biraz da espritüeldi. kaplıydı. Akşam dağdan inen çulluk, bu kavak Maçın son seti olarak kabul edilen ‘taybrek seti’ne ağaçlarının belli boşluklarından geçişler yapıyor, ovaya dili dönmediği için ‘kaldirik set’ diyor, bu doğallığıyla da inip yemleniyordu. Meğer Sadullah ağabeyin evinin bizleri gülümsetiyordu. arkası da bu önemli geçiş noktalarından biriymiş. Sadullah ağabey ile önceden samimi değildik. Ancak voleybol maçları sayesinde daha bir ‘sıkı fıkı’ olmaya 29 Ekim’den önce çulluk yok! başladık. Ertesi gün ava gitme kararı aldık. Akşam ezanında Ben de ‘bekarım’ tabii. Yemek işlerine elim yatkındı kavak ağaçlarının uygun boşluklarında yerimizi Dörtbir yandan patlayan tüfek sesleriyle kalp atışlarınız hızlanıyor. Ancak umduğunuz av gelmeyince, kadere veryansın ediyorsun. Derken tam karşımdaki dağın karanlığının içinden hayalet gibi bir şey üstüme doğru geliyordu... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 31

On yıl sonra... 2014/Çandarlı... Voleybol takımımızın vazgeçilmez oyuncusu Sadullah ağabeydi. Sert servisleriyle ve file üstü smaçlarıyla skorer bir oyuncuydu. Biraz da espritüeldi. Mesela ‘taybrek seti’ne dili dönmediği için ‘kaldirik set’ diyor, bizleri gülümsetiyordu. almıştık. Ben hiç çulluğa ‘akşam beki’ yapmamıştım. görüşmek istediğim kişi Sadullah ağabeydi! Sadullah Daha doğrusu yapmıştım, ama hiç geçmemişti! ağabey o gün dedi ki: “İşte şimdi çulluğun vaktidir...” Kuş ne şekilde gelir? Nereye gider? Hiç bilmiyordum. Akşamına sözleştik ama Akyazı’da bir işi çıktığı için Karanlık basıncaya kadar bekledik ama bir tek o gelemedi. Ben bu tip bek avlarını pek sevmiyordum. kuş bile geçmemişti. Sonra Sadullah ağabey dedi ki: Köpekle avın tadı bambaşkaydı. Gel gör ki imkânlar “Hoca, henüz Ekim ayındayız. Aslında çulluk avı için kısıtlı olunca, eldekilerle yetinmek durumunda erken. Kavağın yaprakları daha düşmedi. Ben hevesini kalıyorsun. kırmayayım diye sana söylemedim ama belki bir iki tane Ben yine akşam ezanına doğru evden çıkıp meranın çıkar diye düşünmüştüm, olmadı...” yolunu tuttum. Sadullah ağabeyin gösterdiği yere Ben de Sadullah ağabeye şu yanıtı verdim: “Biz de kuruldum. Akşam ezanından sonra hava yavaş yavaş öyle biliyoruz. 29 Ekim’den önce çulluk avı pek olmaz.” kararmaya başladı. Dağın kenarından ilk tüfekler Sadullah ağabey, av yapamadığımız için biraz patlamaya başlayınca her avcıyı saran o heyecan, mahcuptu. Bunu da dile getirdi. Dedim ki, ÖGretm\"enleri debenim içimde fırtınalar estirmeye başladı. “Olur mu öyle şey! Av bu; ‘kırk gün taban Sadullah ağabey ‘çulluğa pek giden eti, bir gün yaban eti’ diye boşuna olmuyor’ demişti. Lakin ovada ‘mısır dememişler...” patlatır’ gibi tüfek atılıyordu. Çaresiz bekleyecektik. Yalnız oldukça Sakacı, neSeli İlk beş dakika ovadaki tüfekler bu bekleyiş öyle çok da uzun insanlardı. ÖGretmenler delirdi ama benim üstümden bir sürmedi. odasında kahkahaların tane bile geçmiyordu. Böyle anlar avcıyı o kadar hırslandırıyordu ki, İçimde fırtınalar içinden “Allah’ın kapı arkasındaki esiyordu! hiç eksik olmadıGını kulu bir tek ben miyim?” diye Hiç unutmuyorum; 1 Kasım sitem ediyorsunuz. Dört bir 1994’te kar yağdı. Tam da hatırlıyorum. yandan patlayan tüfek sesleriyle beklediğim olaydı. Akşamdan kalp atışlarınız hızlanıyor. Ancak başlayıp sabaha kadar devam etti. \" umduğunuz av gelmeyince kadere Sabah okula gittiğimde elbette ki ilk veryansın ediyorsunuz. 32 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

“Av bu; kırk gün taban eti, bir gün yaban eti...“ Ne kadar atış varsa, yarısı tıraş! işte. Yoklaya yoklaya gidiyor, sonra biraz soldan dikiş Derken tam karşımdaki dağın karanlığının içinden atıp geri dönüyordum. Pantolonum, ellerim; kar ve hayalet gibi bir şey üstüme doğru geliyordu. Tüfeği göze çamur içinde kalmıştı. Üç, beş kez gidip geldikten sonra almamla beraber 20’lik huğlunun tetiğine asıldım. Dan!.. elim yumuşak bir nesneye temas edince kanadından Havada bir tüy demeti... İlk çulluğum, sol çaprazıma kaptığım gibi kaldırdım karagözlüyü. düşmüştü. Sevincimden havalara uçuyordum. Koşup aldım. Bu, Sakarya’da vurduğum ilk çulluktu ve oldukça Gözlerinde sevinç pırıltısı... babaçko, iri bir avdı. Torbaya attım. Kuşu bulamadıktan sonra ne kadar üzülürsem, Nefes nefese ikincisini beklemeye başladım. O kadar çok tüfek atılıyordu ki, benim üstümden sadece bir bulduktan sonra da hayvanı telef etmediğim için o kuşun geçmesi bulunduğum yerin pek de verimli bir kadar çok sevinirim. İşte bu sevinç içerisinde kuşu yer olmadığı şüphesini uyandırdı bende. Ancak hava torbaya kattım ve geri döndüm. Sadullah ağabeyin kararmak üzereydi. Az sonra göz gözü görmeyecekti. kapısını tıklattım, geri dönmüştür belki diye. Kapıya Bu yüzden yer değiştirmenin bir anlamı yoktu. yenge çıktı; “Şimdi geldi. Elini yüzünü yıkıyor” dedi ve İki yüz, üç yüz metre sağımdaki bir avcı neredeyse beni buyur etti. Fakat girmedim. harbiyi boşaltmıştı. Ben ise üzerime gelen bir tek kuşu torbaya katabilmiştim. Acaba avcılar hepsini de Biraz sonra Sadullah ağabey kapıya geldi. Hemen vurabilmiş miydi?.. Merada ne kadar atış varsa yarısı elimi torbaya daldırıp kuşları gösterdim. kadar da tıraş vardır, derler! Hava iyice kararmıştı. Tam kalkmaya yeltendiğim Avcıların avı görünce gözlerinde gördüğüm o sevinç anda sağ üstümde o hayalet karaltı yeniden belirdi. pırıltısı, onun da çehresini aydınlatmıştı. “Bu gün sen Soluma doğru geçiş yapıyordu. Oldukça süratliydi, gelmeyince bana nasipmiş” dedim. Yıllardır çulluk yüzü önlemeyi verip tetiğe bir asıldım. görmeyen Sadullah ağabey, avın hikâyesini kapı önünde Dan!.. Kuş kıvrıldı, öteki kuşun düştüğü yere yakın bir zevkle dinledi. noktaya düştü. Lakin hava karanlık, bende fener yok. İlk avım olduğu için, gece düşen kuşları bulabilmek Dedem Korkut’tan mani... amacıyla fener almayı akıl edememiştim. Sadullah ağabey de içeri buyur etti, ama üstüm tek Köpeksiz av, gereksiz av... kelimeyle berbattı. Evi çamur içinde bırakmak olmazdı. Kuşu araki bulaki... Kuş çelgin değildi, havada Yarın ne yapacağımıza dair kısa bir sohbetten sonra kıvrıldığını gözlerimle görmüştüm. Önümdeki tarla kuşlardan bir tanesini bırakıp evin yolunu tuttum. çıplaktı, çulluğu bulamamak mucize kabilinden bir Eve vardım, üstümü değiştirdikten sonra yemek şeydi. Ne var ki mısır tarlasını sürdükleri için tarlanın içinde onlarca topak vardı. Kuş bunlardan birinin içinde menüsünü de değiştirdim! O gün ne vurulduysa, o veya yanında kamufle olmuştu. yenecekti. Akşam öğünümde Sakarya’da vurduğum ilk çulluk vardı. Afiyetle yedim... Koştum baktım. Ancak o karanlık sanki kuşu yerin dibine gömüyordu. Ah keşke bir köpeğim olsaydı! Şimdi Dedem Korkut geldi. Boy boyladı, soy soyladı. Günün bu kuşu bulmak çocuk oyuncağıydı. Boşu boşuna anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü... dememişler; ‘köpeksiz av, gereksiz av’ diye... Bahar aylarında havalar ılık, Bu iş böyle olmayacaktı. Taktik değiştirmek Kış aylarında olurdu çok soğuk... gerekiyordu. Tüfek attığım yere geri döndüm. Karanlığın Böyle bir günde sana nasip oldu, içinde attığım yeri ve kuşun düştüğü yeri iyice Sakarya’da vurduğun bu ilk çulluk... belirledim. Sonra o istikamete doğru yürüdüm. Hem akşam beke gidiyordum Tüfeği sırtıma çapraz asarak emekleme vaziyetinde o Bu ilk avdan sonra çulluğun tadını alan ben, her yerleri elimle yoklamaya başladım. akşam beke gitmeye başladım. Aramıza yeni simalar Kafaya taktım, kuşu bulacaktım... Oradaki beş katıldıkça, avın tadı daha bir bambaşka olmaya başladı. metrekarelik bir alandaydı ama onu görmüyordum Karanlığın içine düşmüş bir kuşu Mehmet hocayla başka bir yöntemle bulmuştuk. Ancak onu da sonra anlatırız. Çünkü o, başka bir hikâye. Başka bir hikâyede görüşmek ümidiyle; Şimdilik kalınız sağlıcakla... Bu ilk avdan sonra çulluğun tadını alan ben, her akşam beke gitmeye başladım. Aramıza yeni simalar katıldıkça, avın tadı daha bir bambaşka olmaya başladı. Karanlığın içine düşmüş bir kuşu Mehmet hocayla başka bir yöntemle bulmuştuk. Ancak onu da sonra anlatırız. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 33

Pasaport kontrolüne giriyoruz. Bir başka ülkenin giriş kapısında, Türkçe sözlerle karşılanıyoruz: “Hoş geldiniz...” Ve ilk adımlarımızı atıyoruz kardeşlerimizin toprağına. Mihmandarımız Ayten, Azeri Türkçesi’yle karşılıyor bizi, “Hoş gelmişsiniz dostlarımız, kardeşlerimiz...” Artık eminiz, gurbette değil yan mahalledeyiz! 34 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

GEZİ // Zafer BÜYÜKAVCI Dünya’nın en büyük gölüdür Hazar... Ancak o kadar büyüktür ki, Hazar Denizi deniyor. Hazar’ın kıyılarından uzayıp gidiyor Bakü. O kadar geniş bir alana yayılmış ki şehir, uçakla giderken bile bitmiyor! Tarih; 15 Haziran 2021... Gecenin bir yarısı İstanbul Havalimanı’ndayız. Birkaç gün önce İtalya’da İtalya karşısında aldığımız yenilginin hüznünü bile unutmuşuz! Çünkü EURO 2020’de kalan maçlarımızı oynayacağımız Bakü’ye uçuyoruz. “İki Devlet, Tek Millet...” Yıllardır söylenegelen bu söz, içimizi rahatlatıyor. Sınırlarımız içinde olmasa bile evimize gidiyoruz sonuçta... Kardeşlerimizin, Azerbaycanlı dostlarımızın yanına... Bakü’de iki farklı Dünya var! \"Avrupa Yaklaşık 2.5 saat süren yolculuğumuzun ardından uçağımızın penceresinden izliyoruz Bakü’yü... Dünya’nın en büyük Sehirlerinden gölüdür aslında Hazar... Ancak o kadar büyük ve gösterişlidir ki, hiç de geri kalır yanı Hazar Denizi deniyor. olmayan Bakü’yü kusbaKISı Hazar Denizi’nin kıyılarından itibaren uzayıp gidiyor Bakü... O izlemenin verdiGi huzurla, kadar geniş bir alana yayılmış ki şehir; uçakla giderken bile bitmiyor. uCaGımızın tekerlekleri Hazar Denizi’ne yakın piste dokunuyor bölgelerdeki az katlı ve yazlık tarzı evlerin üzerinden süzülerek \" geçiyoruz.. Ve sonra bir başka Dünya’ya geçiyoruz sanki! Çünkü görkemli binaların gökyüzüne uzandığı, bir mimarın inşa ettiği izlenimi veren yeni Bakü’ye geliyoruz. Hepsi birbirinden farklı, ilginç mimarileriyle dikkat çeken ve çok methettiğimiz Avrupa şehirlerinden hiç de geri kalır yanı olmayan Bakü’yü kuşbakışı izlemenin verdiği huzurla, uçağımızın tekerlekleri piste dokunuyor. Pasaport kontrolüne giriyoruz. Bir başka ülkenin giriş kapısında, Türkçe sözlerle karşılanıyoruz: “Hoş geldiniz...” Ve ilk adımlarımızı atıyoruz kardeşlerimizin toprağına... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 35

yana sıkı bir Beşiktaşlı... Yıllar önce oynanan Sheriff maçında yaptıkları, onunla benim aramda bir sır! Ancak Bizi karşılayan dostların aracıyla otelimize doğru yol şunu bilin isterim; Beşiktaş nerede ise Paşa orada! alıyoruz. Bir mihmandarımız var ki, yıllar öncesinden tanışıyor gibiyiz! Ayten, Azeri Türkçesi’yle karşılıyor bizi, Ayrılır mı gönül candan, “Hoş gelmişsiniz dostlarımız, kardeşlerimiz...” Artık Türkiye Azerbaycan’dan... eminiz ki, gurbette değil yan mahalledeyiz! Paşa Yaşar’ın, Bakü’de beni ilk götürdüğü yer, elbette Bakü Türk Şehitliği oldu... “Kardeşlerimiz burada Beşiktaş neredeyse Paşa da orada! yatıyor” Zafer bey dedi ve ardından dualar okudu. 1918 Otelimiz, şehrin göbeğinde... Valizlerimizi bırakıyoruz yılında Rus-Azeri ihtilafında gönderdiğimiz bin 130 ve hemen yemeğe geçiyoruz. Tüm Türki askerimiz şehit düşmüş, ancak Azerbaycan da Cumhuriyetler’de olduğu gibi Azerbaycan’da savaşı kazanmış. da etsiz yemek mümkün değil... Yani Azerbaycan’ın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) Yıllar önc\"e oynananbir vejeteryansanız eğer, gitmeyin Azerbaycan’a! ayrıldıktan sonra da iki devletin ortak çalışmasıyla bu olayın anısına bir anıt Sheriff maCında yaptıkları,Gittiğimiz restoranda arkadaşlarım doğal olarak kırmızı etten yana onunla benim aramda ve şehitlik inşa edilmiş. Şehitlikten tercih yaparken, ben garson bir sır! Ancak Sunu bilin okuduğumuza göre, Türkiye’nin kardeşimin önerisiyle ‘somon’ hemen her kentinden vatan evlatları denedim. Azerbaycan ve somon, isterim; BeSiktaS nerede yatıyor burada... Afyonlu da var Antalyalı da, Sivaslı da var Edirneli de... ne alâka dedim içimden... 50 yaşındayım ve hayatımda yediğim en Anıtın üzerinde yer alan güzel somon dersem, ne düşünürsünüz peki! ise PaSa orada! bilgilendirme yazısının finali ise şöyle: Yemek faslından sonra, İstanbul’daki “İşte bu anıt, ‘kardeşlik’ uğrunda \" canlarını seve seve feda edip AYRILIR MI başlangıcından itibaren yolculuğumun hemen her GÖNÜL CANDAN, TÜRKİYE AZERBAYCAN’DAN dakikasını telefon aracılığıyla benimle paylaşan Paşa düsturunu yüreklerimize perçinleyen o muhteşem Yaşar ile buluştum. Aslında adı Yaşar Paşa, ancak askerlerin, Şehit Mehmetçikler’in anısına dikilmiştir. yıllardır herkes onu Paşa Yaşar diye tanır. Bakü’de RUHLADI ŞAD OLSUN...” Azerbaycan İstatistik Kurumu’nda Genel Müdür Tüylerimiz diken diken, gözlerimizde düşmeye kendisi... 7 dil konuşabiliyor ve Dünya üzerinde 100’ün hazır gözyaşları... Yeni tanışmışız zaten Paşa Yaşar üzerinde ülkeyi dolaşmış. ile, ağlayıp sızlamadan ayrılmak gerekli Şehitlerimiz’in Benim ile Paşa arasında nasıl bir bağ var peki? yuvasından... Şehitliğin hemen yanına geçiyoruz, orada Beşiktaş! Paşa Yaşar, Süleyman Seba döneminden bu da bir Türk Camii... Adı da zaten Bakü Şehitlik Camii. 36 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Hiç tanımadığım bir dostum(!) geldi yanıma; Yaşar Paşa! İstatistik Kurumu’nda Genel Müdür... 7 dil konuşabiliyor ve 100’ün üzerinde ülkeyi dolaşmış. Benim ile Paşa arasında nasıl bir bağ var peki? Beşiktaş! Şehitlik anıtında şunlar yazılı: Bakü Türk Şehitliği; Karabağ “Bu anıt, ‘kardeşlik’ uğrunda Şehitliği’nin de yer aldığı, Bakü canlarını seve seve feda edip Şehitler Hıyabanı’ndadır. Çevresinde ulu çınarlar bulunan, 27 metreye AYRILIR MI GÖNÜL CANDAN, TÜRKİYE 72 metre boyutlarındaki dikdörtgen AZERBAYCAN’DAN düsturunu Şehitlik Alanı, Azeri halkı için manevi yüreklerimize perçinleyen o değeri olan bir şehir parkının girişinde muhteşem askerlerin, Şehit konumlanmıştır. Yakın çevresinde Mehmetçikler’in anısına tarihi bir cami ve türbe yer almaktadır. dikilmiştir. RUHLADI ŞAD OLSUN...” THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 37

Güneş Bakü’yü terkedip gittiğinde; Alev Kuleleri’nde Azerbaycan bayrağını oluşturan Mavi, Kırmızı ve Yeşil renklerde animasyon gösterileri başlıyor. Bu görüntü, kulelerin konumu nedeniyle tüm Bakü’den izlenebiliyor. 38 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 39

2 Azerbaycan’da etsiz yemek mümkün değil. Yani vejeteryansanız eğer, gitmeyin Bakü’ye! Aykırılık yaptım, kırmızı et yerine somon istedim. 50 yaşındayım, böyle somonu hiçbir Avrupa şehrinde görmedim! Paşa ile birer duble votka içerek son buluyor. Ancak yazdığımız kadar basit değil birer duble votka içmek ‘Bakü’nün sonsuz alevi...’ Azerbaycan’da... ‘Shot bardaklar’ elimizde, Yaşar Paşa Şehitlik ve Şehitlik Camii ziyaretlerimizin ardından açılış konuşmasını yapıyor demlenmenin... “Seni Bakü’nün balkonuna çıkartacağım” dedi Paşa “Sağ ol! Seni takip ederdim zaten. Yazılarını Yaşar. Çıktık... Bütün Bakü ayaklarımızın Alev K\"uleleri; severdim. Ama şimdi buradasın ve kırmadın altında... Sağımızdan bütün ihtişamıyla beni, benimlesin. Çok mutluyum gerçekten. Bakü’ye doğru uzanan Hazar Denizi... Benimle bu masayı, dostluğu paylaştığın Karşımızda eski ile yeni mimarilerin içiçe girdiği şehir merkezi... yüksekliGi 181 metre için sağ ol...” Solumuzda ise Alev Kuleleri... olan 3 adet kuleden ‘Şerefe’ yok, ‘Sağ ol’ var... Alev Kuleleri; yüksekliği 181 oluSuyormuS. 2013 yılında “Şerefe” yok Azeriler’de “Sağ metre olan 3 adet kuleden ol” var. İki kişiydik ve çok şık bir oluşuyormuş. 2013 yılında Dünya’da ‘En iyi Otel ve hareketti. Ancak aramızda kalsın, Dünya’da ‘En iyi Otel ve Turizm Turizm kompleksi’ ertesi gün Yaşar Paşa ve 4 arkadaşı kompleksi’ ödülünü almış. Alev ile aynı masaya oturduk! Hepsinin şeklindeki yapı, Azerbaycan’ın devlet ödülünü almıS. teker teker “Sağ ol” ile başlayan sembolü olan “Bakü’nün Sonsuz sunum konuşmaları ve ellerimizde ‘shot Alevini” sembolize eden animasyonlu \" bardakları... Güzel ama zahmetli! ışıklandırma sistemi ile donatılmış. Bakü’deki ikinci günümüz... Bu kez, Güneş Bakü’yü terk edip gittiğinde; Alev Azerbaycanlılar açısından Bakü’deki en önemli yerleri Kuleleri’nin üçünde de Azerbaycan bayrağını oluşturan gezmek için sokaklardayız. Öncelikle şunu söylemek Mavi, Kırmızı ve Yeşil renklerde animasyon gösterileri gerekli: Türkiye tarihi için Mustafa Kemal Atatürk ne ise başlıyor. Bu renkli ve anlamlı görüntü, Alev Kuleleri’nin Azerbaycan tarihi için Haydar Aliyev de o... konumu ve yüksekliği nedeniyle neredeyse tüm Uzun yıllar görev yaptığı Sovyetler Birliği döneminde Bakü’den izlenebiliyor. istihbarat birimlerinde yıllarca görev yapan ve General Bu gezimizin ardından Bakü’deki ilk günümüz, Yaşar rütbesine kadar yükselen Haydar Aliyev; 1990 yılında 40 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Bakü’nün balkonuna çıktım. Şehir ayaklarımın altında. Sağımızdan bütün ihtişamıyla Bakü’ye doğru uzanan Hazar Denizi. Karşımızda eski ile yeni mimarilerin içiçe girdiği şehir merkezi; solumuzda ise Alev Kuleleri. SSCB’nin Bakü’de yaptığı kanlı baskın sonrasında sert Azerbaycan: Ateşler Yurdu... bir çıkışta bulunmuş, Azerbaycan halkına karşı işlenmiş Bir sonraki durağımız Azerbaycan Şehitler Meydanı cinayetin faillerinin cezalandırılmasını talep etmiştir. oldu. Vatanları uğruna hayatlarını feda eden Azeriler Ebulfez Elçibey’in ardından 1993’te Azerbaycan ve Türkler için ‘saygı duruşu’nda bulunduk. Ardından Cumhurbaşkanı seçilen Haydar Aliyev, 10 yıl bu görevde Anıtkabir’deki Aslanlı yolu andıran bir uzun bir yol kalmış. Sonrasında bugün de olduğu gibi oğlu İlham üzerinden Bakü’nün önemli bir anıtına ulaştık. Aliyev görevi teslim almıştır. Sovyetler dönemine ait tarihi binaların birçoğuna Haydar Aliyev’in adının Hava inanılmaz sıcaktı, ancak kararlıydık! Hedefe verilmesi de Azerbaycan Halkı’nın kendisine duyduğu varacaktık. Büyük anıta yaklaştığımızda, artık bir sevginin, verdiği değerin bir göstergesi... saunada gibiydik. Çünkü ‘Sönmeyen Alev’e gelmiştik. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 41

Bakü’deki ikinci günümüzde Azerbaycanlılar açısından en önemli yerleri gezmek için sokaklardayız. Öncelikle şunu söyleyeyim: Türkiye için Mustafa Kemal Atatürk ne ise Azerbaycan için Haydar Aliyev o... 42 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Azerbaycan tarihine damgasını vurmuş ünlü isimlerin naaşları ve anıtlarının bulunduğu mezarlıktan yana kullandık. Bilim adamları, müzisyenler, siyasetçiler... Azerbaycan’ın İkinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey’in de aralarında yer aldığı onlarca tarihi insan... BütdüonğBr“uaSkueüznaianByaaankklüaH’rnbaımüzügKnatıiüazrrbndrıDnşaiiğeılhamkinBtloşiitışüzzınenaitduh.üdm.ani.naraKıe.ymB.samç.laakreıSkkeşirBaaürıkimlkğareeaetıkzımayyzzüicae.id’ı..yakzn..a.edlğiSaSeamıdormosnıolmiklu”muğbimımdrüizauleuıetrunüdiuzlzyneizdaderPaaliainthnnaıiintiasşsiimdçşenaeaiaiçAHYm.Am.eal.aleaeışSgzyvrvaaaiilrlaKrrKğed.uırDBiuÇmğillneaeıeikınklşlzieteçüiedızrrki’hiaçiiy....i..nee..r.... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 43

Yeni Azerbaycan bitti; şimdi ‘Eski Şeher’ zamanı. Gökdelenlerin arasında, şehir gürültüsünden uzakta. Geniş surların çevrelediği ‘Eski Şeher’e büyük ve görkemli bir kapıdan giriyorsunuz. Geçmişe yolculuk bu olsa gerek! Devasa bu anıtın tam ortasında bir alev topu, 365 de aralarında yer aldığı onlarca tarihi insan... gün 24 saat yanmakta... Bu anıtın hemen yanındaki Yeni Azerbaycan’ı karış karış gezmiştik. Şimdi ‘Eski geniş avlunun balkonuna çıktığınızda ise Bakü’nün Şeher’e gitme zamanıydı. Adından da anlaşılacağı eşsiz görüntüleri ayaklarınızın altında. üzere Bakü’nün en eski yerleşim yeri ‘Eski Şeher’... Burada bir parantez açmak gerekli... Nüfusunun Gökdelenlerin arasında, şehir gürültüsünden büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu Likya Bö\"lgesi’ndeuzakta... Geniş surların çevrelediği ‘Eski Azerbaycan’da Hristiyanlar, Yahudiler Şeher’e büyük ve görkemli bir kapıdan olduğu gibi Zerdüştler de yaşamışlar. giriyorsunuz. Girdiğiniz an, adeta boyut değiştiriyorsunuz zaten... Geçmişe Toprağı kazdıklarında çıkan Myra ve Ksanthos doğalgazın yanması nedeniyle, yolculuk gibi bir şey olsa gerek bu! Zerdüştler bazı yerleri ‘kutsal bölge’ kentleri, hem Dar sokakların arasından ilan etmişler. Zerdüşt inancına hikayeleriyle hem de geçiyoruz ve güneşin içeri göre ateşin kutsal olması ve görsel mimarileriyle giremediği bu sokaklarda resmen Azerbaycan’ın ‘Ateşler Yurdu’ ferahlıyoruz. olarak anılması da aslında buradan Onlarca eski evi ve tarihi yapıyı geliyormuş. ayrı bir ihtiSam içinde saklayan bu ‘Eski Şehir’de okul Mezarlık değil, tarih kitabı! \"barındırıyor gezisine çıkartılmış minik öğrenciler ile Kısa süre içinde biz de alev topuna karşılaşıyoruz. Tribüncülük ruhumuzda dönmüştük! Mihmandarımıza ‘biraz var elbette! ‘Kırmızı’ diyorum, Dünya’nın en serinlik’ talebimizi ilettik! güzel korosundan ‘Beyaz’ı duyuyorum. Gitmemiz-görmemiz gereken yerler arasındaki Sarılıyoruz birbirimize, sanki 100 yıldır tercihimizi Azerbaycan tarihine damgasını vurmuş ünlü tanışıyormuşuz gibi... Ayrılırken, “Bizi unutma abi” isimlerin naaşları ve anıtlarının bulunduğu mezarlıktan diyor bir Dünya Güzeli minik Azeri. O an aklıma düştü, yana kullandık. birbirini tanımayan iki farklı ülke insanı, nasıl olur da Bilim adamları, müzisyenler, siyasetçiler... birbirine bu kadar yakın olabilir? “İki Devlet, Tek Millet” Azerbaycan’ın İkinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey’in başka nerede ve kimler için söylenebilir ki! 44 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

İlk günümüz, Paşa ile demlenerek son buluyor. Ancak çok basit değil votka içmek Bakü’de! Demlenme, açılış konuşmasıyla başlıyor: “Sağ ol! Şimdi buradasın. Çok mutluyum. Benimle bu masayı, dostluğu paylaştığın için sağ ol...” Bu güzel ülkeye gelmenin, Bakü sayesinde Luis Figo hatırası bu güzel kenti gezmenin, bu Şehir turumuzun ardından otelimize dönüyoruz. güzel insanlarla tanışmanın EURO 2020 için gelmiştik Bakü’ye... Bizim gibi mutluluğunu kelimelerle binlerce futbolsever de oradaydı elbette. Ünlü Türk tarif edemem sizlere. “İki antrenör Hikmet Karaman, İstanbul’dan bu yana Devlet, Tek Millet...” Sağ yol arkadaşımızdı. olun Gardaşlar... Ancak UEFA Başkanı Ceferin ile aynı otelde kalmak, bu spora gönül vermiş ya da meslek edinmiş herkes gibi bizleri de heyecanlandırdı. Ancak asıl heyecanı, otelden stadyuma gideceğim dakikalarda yaşadım. Çünkü hemen yan masamda Dünya Futbolu’nun gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri, Luis Figo vardı. Elbette o anı ölümsüzleştirmek şarttı. Fotoğraf çekilmek istediğimizi söyledim. Luis Figo; benimle fotoğraf çektirmek isteyen sanki oymuş kadar mütevazıydı. Bakü seyahatimiz inanılmaz derecede renkli geçmeye devam ediyordu. Ruhumuzu kaplayan büyük huzur ve mutlulukla Bakü Olimpiyat Stadı’nın yolunu tuttuk. Umutluyduk. Ellerimizde kağıt kalemlerle hesaplar, mutlu planlar yapıyorduk. Türkiye’den daha Türkiye... Pandemi nedeniyle yaklaşık 35 bin seyirci alınacaktı stadyuma... Yaklaşık 200 Gallerli taraftar vardı tribünlerde ve 34 binin üzerinde Türk bayraklı, Türkiye formalı taraftar... Elbette benim gibi Türkiye’den gelenler vardı, ancak tribünlerdeki futbolseverlerin çoğu, aslında Azeri Türkleri’ydi. Gururla giymişlerdi Türkiye formalarını, coşkuyla sallıyorlardı ellerindeki Türk Bayrakları’nı... Maçı kaybettik, üzüldük elbette.. Ve en çok üzülenlerden biri de dev bir Türk Bayrağı’nı omuzuna asmış, 90 dakikayı dualarla başlatan Yaşar Paşa’ydı. Futbol bir oyun sonuçta; kazanırsınız kaybedersiniz. Biz bu kez sahada kaybeden taraftık. Ancak bu güzel ülkeye gelmenin, bu güzel kenti gezmenin, bu güzel insanlarla tanışmanın mutluluğunu kelimelerle tarif edemem sizlere... “İki Devlet, Tek Millet...” Sağ olun Gardaşlar... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 45

+ Röportaj \"Ilk evcilleStirilen at olan ‘Ahal Teke’, Sahin ile yarıSıp onu geçen ‘at’a denir. Türkmenistan’da, adına ‘At BakanlıGı’ kurulan attır. \" 46 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

Esmeri Alev EKEBAŞ RÖPORTAJ // Fotoğraflar: Seyit VARIŞ rYuOhuKnSuAz ATINIZ KOŞMAZ ( M o G ol atasö z ü ) Nevşehir doğumluyum. Yani ‘güzel atlar diyarından...’ 20 yılı aşkındır, atlarla iç içe bir eğitimciyim. Atalarımızın dediği gibi; “Çıraklığını yapmadığın işin, ustalığını yapma.” Bu röportaj, Esmeri Alev Ekebaş olarak beni gerçekten heyecanlandırdı. Çünkü atlara özel sevgi duyarım. Muhteşem atlar ve binicilik eğitimi ile ilgili, Datça Binicilik Merkezi sahibi Seyit Varış ile konuştuk... THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 47

Birçok at yetiştiricisi at’a aşıktır. Atlarımızla, her gün olduğu gibi, bebek gibi ilgilenmek gerekiyor. Atların dilinden gerçekten anlıyorsanız, kontrolleri düzenli yaparsınız. “Sabah kalk atını gör, atından sonra babanı gör...” n Esmeri Alev Ekebaş: Sayın Seyit 2020 yılında hizmete açılan şahin ile yarışıp onu geçen ‘at’a denir. Varış, kendinizi ve kurduğunuz at Datça Binicilik Merkezi, Hızırşah Türkmenistan’da, adına ‘At Bakanlığı’ çiftliğini tanıtır mısınız? Köyü girişinde kurulmuş, otantik kurulan attır. Bu at ırkı hakkında bize mimarisiyle dikkat çeken bir bilgi verebilir misiniz? n Seyit VARIŞ: Öncelikle, ben işletmedir. At biniciliği etkinlikleri Seyit Varış... Nevşehir doğumluyum. ve verdikleri binicilik eğitimlerinin Adı, Manas ve Dede Korkut gibi Kısaca, ‘güzel atlar diyarından...’ kamplı olması, orman ve arazi Türk destanlarında geçen ve ismi ile sahil turlarımız ilçenin turizm Türkmenistan’ın Ahal vilayetinde 20 yılı aşkındır, atlar ile iç içe bir çeşitliliğine renk katmaktadır. yaşayan Teke Türkmenleri’nden eğitimciyim. Atalarımızın dediği gibi; gelen Ahal Teke kanı, Avrupalı at “Çıraklığını yapmadığın işin, asla Sakin, nezih ve huzur dolu bir soylarının pek çoğunda bulunur. ustalığını yapma.” ortamda, doğa ile baş başa, eğitimli safkan atlarla doğanın ve engin 1991’de Sovyetler Birliği’nin Datça; iklimi, zengin doğal dinginliğin keyfini çıkarın. yıkılmasıyla bağımsızlık kazanan kaynakları, coğrafi yapısı, Türkmenistan, yaklaşık bir yıl bozulmamış çevresi, denizi, zengin At bakanlığı olan ilk ve sonra ilk iş olarak ‘Türkmen At tarihi, kültürel varlıkları, yerel yaşam tek ülke: Türkmenistan Bayramı’nı ilan etti. Dünya’da ‘At tarzı ve gelenekleri ile alternatif Bakanlığı’ kurulan tek ülke olan birçok turizm çeşidine ev sahipliği n İlk evcilleştirilen at ‘Ahal Teke’, Türkmenistan’da; “Sabah kalk atını yapmaktadır. 48 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com

gör, atından sonra babanı gör” şeklinde bir atasözü BIR BILGI bulunur. Soğukkanlı Atlar... Sıcakkanlı Ayrıca soylarının saflığını korumak ve başka atlarla Atlar.. Ve Ilıkkanlı Atlar... çiftleştirilerek saflığının bozulmasının önüne geçmek için ‘Ahal Teke’ atlarının Türkmenistan dışına çıkarılması n Atlar günde kaç kilometreden fazla koşabilir? yasaklanmıştır. Bir gün içerisinde, minimum 120-140 kilometre, 1-2 veya daha fazla bölümden oluşur. Türkmenler, hızlı koşan ‘Ahal Teke’den hiç İki gün olarak da düzenlenir: 140 kilometre parkur vazgeçmeyerek, asırlar geçmesine rağmen atlarının (70 kilometre+70 kilometre...) genetiğini korumayı başardılar. Hız sınırı: Minimum 12 km/saat... n Atların zor koşullara dayanıklılığı nasıldır? ‘Ahal Teke’ kültürü, Türkmenistan Devlet Başkanı Bu soruya tek yönlü bir yanıt veremem. O nedenle Gurbanguli Berdimuhammedov’un 2013 yılında cevabımı üç bölümde ifade edeceğim. yayınladığı ‘Milli Program’da güvence altına alındı. ‘Saf Ahal Teke Atları’nın koruma altına alınması, kültürel l Soğukkanlı Atlar... mirasa sahip çıkma açısından büyük önem taşıyordu. Soğukkanlı atlar; çiftçilik, yük çekme ve diğer Atlar, ‘koruyucu güce sahip’ ağır işçilik için kullanılan eski Avrupa atlarının olduğuna inanılan hayvanlardır torunlarıdır. Eski soğukkanlı atlar savaş için de kullanılıyordu. Orta çağ şövalyeleri, ağır zırhlı n Atlara ait efsaneler, inanışlar nelerdir? adamları taşıyabilecek ve zırh kuşanabilecek, ağır, Atlarla ilgili doğum dönemine ait bazı inanışlar vardır. güçlü binek atlarına ihtiyaç duyuyordu. Mızrakla At, ‘koruyucu güce sahip’ olduğuna inanılan bir hayvan saldırmak da ağır bir at gerektiriyordu ve soğukkanlı olduğu için, kültür içerisinde bir kod olarak mühim bir ağır atlar bu göreve uygundu. yere sahip olmuş ve doğumla ilgili pratiklerde geniş bir coğrafyada yer edinmiştir. Bunun yanında atın, Draft (ağır yük) atları, soğukkanlı atlar olarak geç yürüyen çocukların yürümesine yardımcı olduğu kabul edilir; ılık ve sıcakkanlı atlardan birkaç şeklindeki bir inanış da atın koruyuculuğu yanında santimetre daha büyük olurlar ve ılıkkanlı atlardan yardımcı bir güce de sahip olduğunu göstermektedir. iki yüz, üç yüz kilogram ya da daha fazla ağırdırlar. Çocuklarla ilgili özel günlerde ‘at hediye edilmesi’ ve Ağır tavırları ve büyük ağırlıkları yüzünden misafirlere ‘at etinin ikram edilmesi’ de atın maddi bir soğukkanlı atlar çiftlik şovlarındaki yük taşıma ve zenginlik olarak görüldüğünü göstermektedir. çekme yarışmaları dışında diğer sporlar için uygun n At binmenin çocukların gelişimi açısından ruhsal ve değildirler. fiziksel yararları nelerdir? Her çocuğun hayatında olması gereken sorumluluklar, Daha kalın tüyleri ve yeleleri nedeniyle, daha ince erken yaşta at binme ile güçlü bir karakterin gelişmesine tüylü olan atlara oranla sert hava koşullarına daha yardımcı olur. İyi bir at binicisi olmak için, her gün dayanıklıdırlar. Başları ve gözleri büyüktür, bacakları bindiğiniz hayvanın davranışları ve duyguları hakkında da ve omuzları çok iridir, saman ya da gübre dolu fikir sahibi olmanız gerekir. arabaları çekmek ya da koşum takımı takılması için kullanılırlar. l Sıcakkanlı Atlar... Sıcakkanlı Atlar; Hassasiyetleri nedeniyle, beceriksiz ya da acemi bakım yüzünden fazlasıyla kolay zarar görebilirler. Bacakları hassastır ve dikkatli bir bakım ve doğru türde sporla korunmalıdır. En pahalı atlardır, yetiştirmesi ve satın alması maliyetlidir. Bu da onları çok zenginlerin oyuncağı ve dünya çapındaki kârlı yarış endüstrisinin belkemiği yapar. Sıcakkanlı at ırkları: Arap, Anglo-Arap, Thoroughbred, Berberi (Barb), Shagiya Arap, Fas Barb, Spanish Barb, Pintabian vb. l Ilıkkanlı Atlar... Ilıkkanlı Atlar; Sıcakkanlılardan daha az heyecanlıdırlar. Bu özellikleri de onları binmek ve hafif işlerde kullanmak için uygun kılar. Ilıkkanlı atlar, ‘Dressage’ gibi ‘Olimpik Sporlar’da popülerdir ve birçok Avrupalı yetiştirici, yarışmalar için ılıkkanlıları yetiştirir. THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com 49

Türkmenistan bağımsızlığını ilan ettikten bir yıl sonra ‘Türkmen At Bayramı’nı ilan etti. Dünya’da ‘At Bakanlığı’ kurulan tek ülke olan Türkmenistan’da şu atasözü vardır: “Sabah kalk atını gör, atından sonra babanı gör...” Sabır, tevazu ve sempati; tüm bunların içindedir. Bu duygular sizi sadece iyi bir at binicisi yapmaz. Bu asil hayvanlar ile erken yaşlarda kurulan dostluklar, birçok kazanımının yanında, insan hayatına yaşam boyu neşe katar. Öğrenilen, paylaşılan ve anılarla bütünleşen hikayeler, yaşamın içindeki neşeyi ayaklandırmak için atlarla kurulan dostluğun bir hediyesidir. Boyu 1 metre 48 santimetreden küçük olan atlara ‘Poni’ denir n Poni (Pony) ‘küçük at ırkı’ hakkında bilgi verir misiniz? ‘Poni’ ile ‘at’ arasında sadece bir fark vardır. O da, boylarıdır. ‘Cidago kemiği’nden ölçüldüğünde 1.48 metre’nin altında kalan küçük boylu atlara ‘Poni’ denir. Fakat bu durumun istisnaları vardır. Bazı yerlerde, 1.48 metre’den uzun bir at, ‘Poni’ olarak sınıflandırılabilir. Kısa boyundan dolayı, biniciliğe başlayan çocuklar için ve bazı yerlerde de binek ve yük hayvanı olarak kullanılırlar. Sağlam yapılı, dayanıklı ve uysal hayvanlardır. Poniler, yetiştirildikleri ülkeye göre adlandırılır: İskoç Ponisi, Shetland Ponisi, Korsika Ponisi, Togo Ponisi gibi. Türkiye’de ‘Midilliler’ daha çok Kuzey Ege Bölgesi’nde yetiştiriliyor. n Binicilik dersleri almak isteyenlere iyi bir deneyim yaşamaları için ne önerirsiniz? At binmenin püf noktaları ve dikkatli olunması gereken konular nelerdir? İlk kez biniyorsanız, muhtemelen dörtnala koşturmayacaksınız! Ama aklınızda olsun; at koşarken, mümkün olduğunca gövdenizi öne eğmeyin, dik durun. Bazen atlar bir şeye tepki verdiğinde aniden kafalarını geriye savururlar. Dik durduğunuzda zarar görmezsiniz. İlk kez at biniyorsanız, hayvanla samimiyet geliştirmemişsiniz demektir. Bu yüzden sesli komut vermekten kaçının, eğitimli bile olsa sizi iyi tanımadığı için sesinizi muhtemelen doğru yorumlayamayacaktır. Size tavsiye edilen birkaç dizgin hareketi ile yetinin. Huyunu suyunu bilmediğiniz atın yanına ‘sahibi/ eğiticisi’ olmadan hızla yaklaşmayın. Binmeyi ise hiç denemeyin! Önceden hayvanı sakinleştirme hareketi olarak genelde başı okşanırdı. Doğrudur ama acemilerin sırt ya da baş kısmına fazla dokunması, atı rahatsız da edebilir. Rahvan yarışlarda davul-zurna çalınır, Köroğlu ritmi vurulur n ‘Rahvan atçılığı’ bitiyor mu? Günümüzde ‘Rahvan at yetiştirme geleneği’ Anadolu’da devam etmekte ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu bünyesinde ‘Rahvan At Yarışları’ düzenlenmektedir. Bugün Türkiye’de Rahvan atlar, Samsun’da yetişen ‘Canik atları’ ve Kastamonu’nun Daday ilçesinde yetişen ‘Oryantal ırk’ denilen ‘Türk-Arap atı karışımı’ atlardır. 50 THE GREAT WILD LIFE / www.thegreatwildlife.com


Like this book? You can publish your book online for free in a few minutes!
Create your own flipbook