["k\u00f6kenine dair s\u00fcrekli bir anlam aray\u0131\u015f\u0131nda oldu\u011fu i\u00e7in tekni\u011fin ve bilimin insan\u0131 biyolojik bir zincirin devam\u0131 sayan tekam\u00fclc\u00fc d\u00fc\u015f\u00fcnceye indirgemesi sanat\u0131n inkar\u0131 anlam\u0131na gelmektedir. Bu nedenle teknik ve sanat aras\u0131ndaki farklardan biri de yine burada ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Hem maddenin hem de \u015fahsiyet ve yarat\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131n bulundu\u011fu bir hayatta sanat bu hayat\u0131n ikinci boyutuyla ilgilenmektedir. Sanatkar her \u015feyi canl\u0131, \u015fahsi, tekrarlanmayacak bir \u015fey olarak incelemektedir. Bizatihi insanla ilgilenen sanat \u00f6ncelikle insan\u0131n \u015fahsiyeti ve ferdili\u011fini temel alarak her bir insan\u0131 karakteri, g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015f\u00fc, tav\u0131rlar\u0131yla bir ba\u015fkas\u0131nda bulunamayacak \u00f6zellikleriyle onu \u015fahsiyeti \u00fczerinden ele almaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131n yan\u0131 s\u0131ra bu d\u00fcnyada t\u00fcm e\u015fyalar ve olaylar da bir anlama sahiptir ve insanlar\u0131n ona dair atfetti\u011fi bir de\u011feri ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Bu d\u00fcnyan\u0131n ilk boyutuyla ilgilenen teknik ve bilim ise bu d\u00fcnyan\u0131n 107 mekanik ve tekrar eden \u00f6zelliklerine odaklanmaktad\u0131r. Teknik i\u00e7in insan ortalama bir birey, olaylar s\u00fcrekli tekrarlanan mekanik bir s\u00fcre\u00e7 ve e\u015fyalar da anlam ta\u015f\u0131mayan nesnelerdir. 2.2.2.2. Dram ve \u00dctopya \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcnce d\u00fcnyas\u0131nda medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr\u00fcn hayat\u0131 de\u011ferlendirme ve ele alma bi\u00e7imi aras\u0131ndaki farkl\u0131l\u0131k dram ve \u00fctopya z\u0131tl\u0131\u011f\u0131nda kar\u015f\u0131l\u0131k bulmaktad\u0131r. Bu nedenle m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet d\u00fcalizminin ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 alanlardan bir ba\u015fkas\u0131 da dram ve \u00fctopyad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u00fctopya ve dram kavramlar\u0131n\u0131 s\u00f6zc\u00fck anlamlar\u0131na sad\u0131k kalmakla birlikte kendi d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc do\u011frultusunda yeniden yorumlam\u0131\u015ft\u0131r. Kelime anlam\u0131 olarak, olmayan ve hayali bir yer anlam\u0131na gelen \u00fctopya m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan toplumlar\u0131n\u0131 ideal d\u00fczene kavu\u015fturma hayali (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 232), do\u011fal ger\u00e7ekli\u011fin telafi edilmi\u015f ve d\u00fczenlenmi\u015f \u015fekli (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 397) olarak kullan\u0131lmaktad\u0131r. Di\u011fer taraftan antik\u00e7a\u011fdan beri bir tiyatro kavram\u0131 olarak kullan\u0131lan ve hayat\u0131n komedi ile ac\u0131kl\u0131 y\u00f6nlerini ele alan dram kelimesi ise m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncesinde insan tabiat\u0131na uygun ve mant\u0131ksal bir kurguyla de\u011fi\u015fime u\u011frat\u0131lmam\u0131\u015f hayat anlay\u0131\u015f\u0131 anlam\u0131na gelmektedir (Ayd\u0131n, 2013: 44). K\u0131saca m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde dram mevcut olan hayata; sevincin ve mutlulu\u011fun oldu\u011fu kadar tehlikenin, ac\u0131lar\u0131n bulundu\u011fu, k\u00f6t\u00fcl\u00fck ta\u015f\u0131yan ve iyili\u011fin her zaman galip gelmedi\u011fi hayata ve bu hayatta insan\u0131n kusurlar\u0131na, k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapabilme kapasitesine, nefret etmesine, kibrine i\u015faret ederken; \u00fctopya var olmayan ancak hayal edilen, k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn, g\u00fcvensizli\u011fin ve ac\u0131lar\u0131n ortadan kald\u0131r\u0131l\u0131p mutlulu\u011fun en y\u00fcksek d\u00fczeyde olmas\u0131 i\u00e7in kurgulanan yapay bir hayata kar\u015f\u0131l\u0131k gelmektedir. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde d\u00fcnyay\u0131 alg\u0131lama bi\u00e7imi \u00fczerinden ele al\u0131nan \u00fctopya ve dram temel bir problemden; k\u00f6t\u00fcl\u00fck probleminden kaynaklanmaktad\u0131r. K\u00f6t\u00fcl\u00fck problemi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in dram ve \u00fctopya d\u00fcalizmini anlatmak \u00fczere ele ald\u0131\u011f\u0131 merkezi bir meseledir (Ak\u0131n, 2018b: 51). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe ili\u015fkin iki farkl\u0131 bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 insan\u0131n d\u00fcnyay\u0131 dram ya da kurgulanmas\u0131 gereken bir yer g\u00f6rmesinde \u00e7\u0131k\u0131\u015f noktas\u0131d\u0131r. K\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc insan\u0131n i\u00e7inde g\u00f6ren bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 olarak dram insan\u0131n k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapabilme kapasitesini temel ald\u0131\u011f\u0131 ve k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc ruhi bir ba\u011flamla ili\u015fkilendirdi\u011fi i\u00e7in onu en aza indirme gayesinde insanla ve onun ruhuyla u\u011fra\u015fmas\u0131 gerekti\u011fini bilmektedir. Bu bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131na g\u00f6re k\u00f6t\u00fcl\u00fck en aza indirilebilmekle birlikte insan\u0131n \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131 sebebiyle yok 108 edilmesi imk\u00e2ns\u0131z bir \u015feydir. Yap\u0131lmas\u0131 gereken k\u00f6t\u00fcl\u00fckten ve kusursuzluktan ar\u0131nm\u0131\u015f bir d\u00fcnyaya ula\u015fma gayretinde olmak de\u011fil, kusurlu bir d\u00fcnyada insan\u0131n kendi kusurlar\u0131yla sava\u015farak kendi \u00f6z\u00fcne yak\u0131nla\u015fmaya \u00e7abalamas\u0131d\u0131r. K\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc toplumun","i\u00e7inde g\u00f6ren \u00fctopyac\u0131 bak\u0131\u015f ise onu tamamen ortadan kald\u0131r\u0131labilecek bir toplumsal durum olarak tan\u0131mlayarak k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc ortadan kald\u0131rmak i\u00e7in toplumun t\u00fcm alanlar\u0131n\u0131n d\u00fczenlenmesini ve kurgulanmas\u0131n\u0131 temel almaktad\u0131r. Bu nedenle \u00fctopyalar \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in (2019: 400) d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde \u201ctam kapsaml\u0131 ve topyek\u00fbn bir denetim\u201d d\u00fczenlemeleri olarak g\u00f6r\u00fclmektedir. K\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn toplumsal veya ferdi bir mesele olarak g\u00f6r\u00fclmesi di\u011fer taraftan \u00fctopya ve dramda insan\u0131n alg\u0131lan\u0131\u015f bi\u00e7imiyle de ili\u015fkilidir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in dram ve \u00fctopya ayr\u0131m\u0131 yaparken \u00fczerinde durdu\u011fu esas meselelerden birisi t\u00fcm d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde merkezi \u00f6neme sahip olan insanla ve onun h\u00fcr veya esir olarak alg\u0131lanma bi\u00e7imiyle ilgilidir (Karaarslan, 2018b: 135). K\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn sebebini toplumda g\u00f6ren anlay\u0131\u015f insan\u0131 toplumun bir \u00fcyesi ve onun taraf\u0131ndan \u015fekillenen bir varl\u0131k olarak g\u00f6rerek onun toplum taraf\u0131ndan \u015fekilleni\u015fine ve toplum i\u00e7indeki durumuna odaklanmaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131 toplumun bir \u00fcyesi olarak g\u00f6ren bu yakla\u015f\u0131m insan\u0131 bir esirli\u011fin i\u00e7erisine dahil etmektedir. Buna kar\u015f\u0131n k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn nedenini insan\u0131n ruhunda bulan yakla\u015f\u0131m ise k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc tercih edenin insan\u0131n kendisi oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnerek onu bir fert olarak g\u00f6rmekte ve onu \u015fahsiyet sahibi ahlaki bir varl\u0131k olarak de\u011ferlendirmektedir. Bu nedenle \u00fctopyada insan tali bir mesele ve as\u0131l mesele toplumken; dramda ise t\u00fcm mevzu insand\u0131r. Mant\u0131ksal bir kurguyla de\u011fi\u015ftirilmemi\u015f bir d\u00fcnyay\u0131 deneyimleme s\u00fcrecini dram olarak tan\u0131mlayan \u0130zzetbegovi\u00e7 bununla birlikte bu dram sahnesinde ya\u015fanan insan\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 karma\u015f\u0131k hissiyat\u0131 da bu dram\u0131n i\u00e7erisine dahil etmektedir. Ona g\u00f6re dram ayn\u0131 zamanda insan\u0131n i\u00e7inde bulundu\u011fu ancak ona ait olmad\u0131\u011f\u0131 d\u00fcnyada varolu\u015f hakikatlerini bilme \u00e7abas\u0131na kar\u015f\u0131n s\u00fcrekli ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ma\u011flubiyet hissidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 338). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in insan\u0131n i\u00e7inde bulunup ona ait olmad\u0131\u011f\u0131 bir d\u00fcnyada bir ba\u015fka d\u00fcnya i\u00e7in hareket etmesi ve bu d\u00fcnyadaki hissiyatlar\u0131na dair analizleri Heidegger\u2019in insan\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 at\u0131lmas\u0131 fikirleriyle benzerlik g\u00f6stermektedir. Nitekim m\u00fctefekkirin kendisi de varl\u0131\u011f\u0131n s\u0131r ve muammalar\u0131na ili\u015fkin belirsizlikle insan\u0131n kendi varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlama \u00e7abas\u0131nda hissetti\u011fi ac\u0131 olarak dramdan bahsederken Heidegger\u2019in bu fikrine at\u0131f yapmaktad\u0131r. 109 Heidegger Daisen olarak insan\u0131n d\u00fcnyaya at\u0131lm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131ndan bahsederken onun kendini ait hissetmedi\u011fi bir d\u00fcnyada yaln\u0131z ve yabanc\u0131 olarak duydu\u011fu hissiyatlara odaklanmaktad\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcre g\u00f6re insan\u0131n i\u00e7ine d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc yaln\u0131z ve yabanc\u0131 kald\u0131\u011f\u0131 bir d\u00fcnyada kendi \u00f6z\u00fcne ula\u015fmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan temel hissiyat ise kayg\u0131 ve korkudur. Heidegger\u2019e g\u00f6re korku ve kayg\u0131 insan\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlama ve kendi varl\u0131\u011f\u0131na ula\u015fmas\u0131n\u0131 sa\u011flamaktad\u0131r. Daisen korku ve kayg\u0131 duydu\u011fu zaman onun kendi varl\u0131\u011f\u0131 a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Korku var olman\u0131n tehdit edilmesi oldu\u011fu i\u00e7in Daisen korkuyla kendi varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlamaktad\u0131r (Heidegger, 2008: 149). Dolay\u0131s\u0131yla Heidegger\u2019de korkuyla kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya kalmak d\u00fcnya i\u00e7inde varl\u0131k olmak demektir. Daisen olarak insan\u0131n d\u00fcnyay\u0131 anlama \u015feklinin epistomolojik bir ba\u011flamda olmas\u0131ndan ziyade ontolojik bir \u015fekil kazanmas\u0131 da Daisenin endi\u015fe duymas\u0131na ba\u011fl\u0131d\u0131r (\u00c7\u00fc\u00e7en, 2003: 80). Heidegger\u2019de insan\u0131n at\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fu bir d\u00fcnyada hissetti\u011fi yabanc\u0131l\u0131k ve yaln\u0131zl\u0131k duygular\u0131yla varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlamaya ili\u015fkin duydu\u011fu kayg\u0131 ve bu s\u00fcre\u00e7te ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 t\u00fcm hissiyatlar \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in dram kavram\u0131nda kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 bulmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 de insan\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 d\u00fcnyay\u0131 deneyimleme s\u00fcrecinde bilmedi\u011fi ve tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 bir d\u00fcnyada yabanc\u0131l\u0131k \u00e7ekmesini ve duydu\u011fu hissiyatlar\u0131 dram olarak tan\u0131mlamaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla dram insan\u0131n var oldu\u011fu d\u00fcnyada var olmas\u0131na ili\u015fkin anlam aray\u0131\u015flar\u0131 i\u00e7erisinde bulunurken, ben kimim?, neden ya\u015f\u0131yorum? gibi sorularla hemhal olmas\u0131 ve bu s\u0131rada varolu\u015fsal bir ac\u0131 duymas\u0131 ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 karma\u015f\u0131k hislerdir. Buna kar\u015f\u0131l\u0131k \u00fctopya ise insan\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 bu hissiyatlar\u0131, ac\u0131lar\u0131 g\u00f6rmezden gelerek sadece bu d\u00fcnyay\u0131 ger\u00e7ek","olarak g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7in bu d\u00fcnyada nas\u0131l ya\u015fan\u0131r veya daha iyi ya\u015fan\u0131r? gibi sorularla ili\u015fki i\u00e7erisinde olmas\u0131d\u0131r. Bu nedenle dram insan\u0131n i\u00e7ine y\u00f6nelerek var olman\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 ya\u015famas\u0131 sebebiyle k\u00fclt\u00fcrle, \u00fctopya ise ki\u015finin d\u0131\u015f d\u00fcnyas\u0131na y\u00f6nelik d\u00fczenleme \u00e7abalar\u0131na cevap aray\u0131\u015flar\u0131 i\u00e7inde olmas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyetle bir ili\u015fki i\u00e7erisindedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e (2019: 291) g\u00f6re k\u00fclt\u00fcre ait olan var olman\u0131n ac\u0131s\u0131 medeniyet taraf\u0131ndan bilinmemektedir. Medeniyet yeni bir d\u00fcnya ideali olarak sundu\u011fu \u00fctopyalarla bu ac\u0131y\u0131 ortadan kald\u0131rarak bir d\u00fcnya cenneti olu\u015fturmak istemektedir. \u00dctopyan\u0131n \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131 da asl\u0131nda insan\u0131n kendi dram\u0131ndan ka\u00e7ma \u00e7abas\u0131 ve dram\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 sebebiyledir. \u0130nsan hayat sahnesindeki ac\u0131lar\u0131ndan ve karma\u015f\u0131k hissiyatlar\u0131ndan dolay\u0131s\u0131yla dramdan ka\u00e7\u0131nmak ve konforlu ve ac\u0131s\u0131z bir hayat ya\u015famak i\u00e7in hakiki bir hayata kar\u015f\u0131 hayali bir hayat \u00fcretmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re uygar memleketlerde en basit \u00f6rne\u011fiyle do\u011fum d\u00fczeylerinde 110 bir duraklama ve gerileme olmas\u0131n\u0131n sebebi de zahmetsiz bir hayat s\u00fcrme arzusu ve ac\u0131s\u0131z ve rahat bir d\u00fcnya iste\u011fidir. Medeniyet d\u00fcnyada insan\u0131n kendi krall\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve dolay\u0131s\u0131yla \u00fctopyay\u0131 isterken k\u00fclt\u00fcr g\u00f6ky\u00fcz\u00fc krall\u0131\u011f\u0131n\u0131 istedi\u011fi i\u00e7in (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 260, 286) hayat\u0131 bir dram olarak ya\u015famaktad\u0131r. \u00dctopya bu d\u00fcnyada krall\u0131k ve adalet ararken, dram ac\u0131 dolu kaderi kabul etmektedir. Bu y\u00fczden ac\u0131 k\u00fclt\u00fcrde olumsuz ve k\u00f6t\u00fc bir \u015fey de\u011fil, insan\u0131 g\u00f6ky\u00fcz\u00fcne yak\u0131nla\u015ft\u0131ran bir hissiyat olarak de\u011ferlendirilir. \u0130zzetbegovi\u00e7 (2004: 258) medeniyetin yery\u00fcz\u00fcndeki t\u00fcm ac\u0131lar\u0131 kald\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015fan bir \u00fctopya oldu\u011funu bu nedenle de medeniyet ve \u00fctopyan\u0131n esas\u0131nda ayn\u0131 \u015feyler oldu\u011funu ifade etmektedir. Eserlerinde medeniyet yerine zaman zaman \u00fctopya kavram\u0131n\u0131 kullanmas\u0131n\u0131n sebebi de \u00fctopya ve medeniyeti ayn\u0131 \u015feyler olarak g\u00f6rmesiyle ili\u015fkilidir. \u0130zzetbegovi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde Platonun, Moore\u2019un \u00fctopyalar\u0131, kom\u00fcnist, sosyalist \u00fctopyalar ve hayata dair hayali t\u00fcm kurgulan\u0131\u015f \u015fekillerini, t\u00fcm toplumsal d\u00fczenleme fikirlerini bir \u00fctopya olarak de\u011ferlendirmektedir. Ona g\u00f6re t\u00fcm medeniyetler de asl\u0131nda \u00fctopyad\u0131r ve kusursuz toplumsal bir d\u00fczen hayalidir. T\u00fcm \u00fctopyalar\u0131n hayali olmas\u0131ndan s\u00f6z eden m\u00fctefekkir bununla birlikte medeniyete dair d\u00fc\u015f\u00fcncelerin de efsanele\u015ftirilerek hayali bir ba\u011flam kazand\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. Ona g\u00f6re medeniyet olu\u015fturmak \u00fczere \u00fcretilen d\u00fc\u015f\u00fcnceler de asl\u0131nda kusursuz bir toplum olu\u015fturmaya \u00e7al\u0131\u015fan \u00fctopya \u00f6rnekleridir (\u00d6zyurt, 2016: 226). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in medeniyete kar\u015f\u0131 olmas\u0131n\u0131n sebeplerinden birisi burada medeniyet tasar\u0131mlar\u0131n\u0131n \u00fctopyac\u0131 tav\u0131rlar\u0131 ve kusursuz toplum hayallerine sahip olmas\u0131nda ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 g\u00f6rmezden gelerek kald\u0131ran \u00fctopya ve medeniyet insan\u0131n kendini ve varl\u0131\u011f\u0131 anlamland\u0131rma durumunu da ortadan kald\u0131rm\u0131\u015f olur. Halbuki insan\u0131n anlam aray\u0131\u015f\u0131 insan\u0131 insan yapan \u00f6zelliklerinden birisidir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re ac\u0131dan ka\u00e7mak ve hayat\u0131n tamamen mutlu olmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. \u0130nsan\u0131n dram\u0131ndan ve ac\u0131s\u0131ndan ka\u00e7mak m\u00fcmk\u00fcn olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in de \u00fctopyalar her zaman hayali d\u00fcnya d\u00fczenleri olmaya mahkumdur. \u0130nsan\u0131n insan olmas\u0131 sebebiyle hayat\u0131n\u0131 devam ederken ac\u0131lar ya\u015famas\u0131 hayat\u0131n ve d\u00fcnyan\u0131n de\u011fi\u015ftirilmez bir durumudur. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini Kuran\u0131n ilahi yasalar\u0131 \u00fczerinden olu\u015fturan m\u00fctefekkire g\u00f6re insanlar\u0131n hepsinin h\u00fcsranda oldu\u011fu Kuran-\u0131 Kerim\u2019de ifade edilen insani bir durumdur. Bu insani durumdan ka\u00e7mak insandan ka\u00e7mak demektir. D\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n bulunmas\u0131na ba\u011fl\u0131 oldu\u011funu belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n dramatik boyutunun ortadan kalkmas\u0131yla onun tekam\u00fcle indirgenerek Tanr\u0131n\u0131n ortadan kald\u0131r\u0131lmas\u0131","111 anlam\u0131na geldi\u011fini belirtir. Ac\u0131n\u0131n ve dram\u0131n ink\u00e2r\u0131 bu nedenle insan\u0131n ve onun yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n inkar\u0131 anlam\u0131na gelmektedir. Di\u011fer taraftan ac\u0131 ve \u0131zt\u0131rap ruhun geli\u015fmesine ve insan\u0131n kendini ve hatta yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131 bulmas\u0131na yard\u0131mc\u0131 olmaktad\u0131r. Bu nedenle \u00fctopyalar\u0131n ve \u00fctopya olan medeniyetlerin imkans\u0131zl\u0131\u011f\u0131 m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde Tanr\u0131n\u0131n ve insan\u0131n ortadan kalkmalar\u0131n\u0131n imkans\u0131zl\u0131\u011f\u0131ndan kaynaklanmaktad\u0131r (Ak\u0131n, 2020: 38). \u0130zzetbegovi\u00e7 m\u00fckemmel d\u00fcnya d\u00fczeni olan \u00fctopyalar\u0131 insan ger\u00e7ekli\u011finin dram boyutunu ihmal etmesi sebebiyle ele\u015ftirmekle birlikte di\u011fer taraftan dram\u0131 da sadece ruhu temel ald\u0131\u011f\u0131 ve d\u00fcnyay\u0131 g\u00f6rmezden gelip mutlulu\u011fu kabul etmeyerek insan\u0131n d\u00fcnyevi boyutunu ihmal etmesi sebebiyle ele\u015ftirmektedir. Bu nedenle dram da her ne kadar insan\u0131 anlam aray\u0131\u015flar\u0131na g\u00f6t\u00fcren bir i\u00e7eri\u011fe sahip olsa da insani bir ger\u00e7ekli\u011fe ula\u015ft\u0131rmaktan uzakt\u0131r. M\u00fctefekkir insan\u0131n mutlulu\u011funun onun ac\u0131s\u0131 kadar insani ger\u00e7eklik oldu\u011funa i\u015faret ederek dram\u0131n sadece insan\u0131n ac\u0131s\u0131yla ilgilenerek onun tek boyutunu temel alan tavr\u0131n\u0131 ele\u015ftirmektedir. \u0130nsan\u0131 sadece ac\u0131lar\u0131 \u00fczerinden ve sadece mutlulu\u011fu \u00fczerinden de\u011ferlendirmek ona bir ya\u015fam imk\u00e2n\u0131 sunmamak anlam\u0131na gelmektedir. 2.2.2.3. Ahlak ve Siyaset \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131n yans\u0131malar\u0131ndan bir ba\u015fkas\u0131 da ahlak ve siyasettir. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde siyaset ve ahlak kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131 bu iki alan\u0131n insan\u0131 harekete ge\u00e7iren iki farkl\u0131 irade bi\u00e7imi ortaya koymas\u0131nda ve insan\u0131n hareketlerini, tav\u0131rlar\u0131n\u0131 bu irade bi\u00e7imleri \u00fczerinden a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131nda ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Ahlak insan\u0131 harekete ge\u00e7iren g\u00fcc\u00fc vazife ve sorumluluk olarak tan\u0131mlarken, siyaset insan\u0131 aktif k\u0131lan g\u00fc\u00e7 konusunda menfaate vurgu yapmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 170). M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr insan\u0131n eylemlerini sorumluluk d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle olu\u015fturdu\u011fu ve dolay\u0131s\u0131yla ahlak\u0131 ortaya \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 bir alanken medeniyet insanlar\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 daha \u00e7ok menfaat \u00fczere ger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011fi ve siyaseti do\u011furan bir aland\u0131r. Ahlak ve siyasetin insan hareketini iki farkl\u0131 irade bi\u00e7imi \u00fczerinden tan\u0131mlamas\u0131 bu iki alan\u0131n iki farkl\u0131 d\u00fcnya tasavvuruna sahip olmas\u0131ndan ve buna ba\u011fl\u0131 olarak insan\u0131 iki farkl\u0131 \u015fekilde tan\u0131mlamas\u0131ndan kaynaklanmaktad\u0131r. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131 olarak ortaya \u00e7\u0131kan ahlak ve siyaset z\u0131tl\u0131\u011f\u0131nda ahlak, d\u00fcnyay\u0131 ruh \u00fczerinden de\u011ferlendirip onu yarat\u0131l\u0131\u015f, kader ve \u015fahsiyet temelinde inceleyerek insana 112 \u015fahsiyet atfeden ve insan\u0131 irade sahibi bir varl\u0131k olarak g\u00f6ren k\u00fclt\u00fcr alan\u0131na aittir. Buras\u0131 \u015fahsiyet, h\u00fcrriyet, irade, ahlak ve kalbin sahas\u0131d\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 174). Bu nedenle ahlak d\u00fcnyayla maddi hi\u00e7bir ili\u015fkisi bulunmayan maneviyat\u00e7\u0131 inan\u00e7 ve pratikleri savunan ve insan\u0131n manevi d\u00fcnyas\u0131na odaklanan ruhi bir olgu (Ak\u0131n, 2018c: 44) ve d\u0131\u015f d\u00fcnyadan ba\u011f\u0131ms\u0131z olarak ya\u015fanan i\u00e7sel bir tecr\u00fcbedir (Erkilet, 2008: 113). Siyaset ise d\u00fcnyay\u0131 ak\u0131l \u00fczerinden de\u011ferlendirip onu mekanik kanunlara, determinizme, tekam\u00fcle ve sebep-sonu\u00e7 ili\u015fkisine ba\u011fl\u0131 maddi bir d\u00fczen olarak g\u00f6ren ve insan\u0131 da bu d\u00fczen i\u00e7erisinde yasalara zorunlu olarak itaat eden bir varl\u0131k olarak tan\u0131mlayan medeniyet ve tabiat alan\u0131na aittir. Buras\u0131 ise kanunlar\u0131n, determinizmin, mecburiyetin ve tabiat\u0131n sahas\u0131d\u0131r. Medeniyet alan\u0131na ait siyaset maddi d\u00fcnyayla ilgilendi\u011fi ve o d\u00fcnyan\u0131n meselelerini \u00e7\u00f6zmeye \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in d\u00fcnyevi alanla ilgilidir (Ak\u0131n, 2018c: 45) ve d\u00fcnyevi bir irade ve terbiye sistemini savunmaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ahlak ve siyaset z\u0131tl\u0131\u011f\u0131 ahlak\u0131n insan\u0131n ruhi boyutunda ortaya \u00e7\u0131kan ve i\u00e7 d\u00fcnyas\u0131n\u0131 d\u00fczenlemeye y\u00f6nelik bir g\u00fc\u00e7 olmas\u0131na kar\u015f\u0131n siyasetin insan\u0131n maddi boyutu \u00fczerinden d\u0131\u015f d\u00fcnyay\u0131 d\u00fczenlemeyi temel alan ve bu ba\u011flamda kendine uygun terbiye sistemi olu\u015fturan bir alan olmas\u0131yla ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Bu nedenle m\u00fctefekkire g\u00f6re insan\u0131n ruhi boyutunu temel alan ve ahlak\u0131n ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 bir","alan olan k\u00fclt\u00fcr insan\u0131n kendini terbiye etmesine odaklan\u0131rken; insan\u0131n maddi boyutunu temel alan ve hakiki ahlaktan uzakla\u015f\u0131lan bir alan olan medeniyet ise sosyal d\u00fcnyay\u0131 d\u00fczenlemeyi temel almaktad\u0131r. Ahlak ve siyaset z\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131 bir d\u00fcalizm i\u00e7inde bulunan iki farkl\u0131 d\u00fczen \u00fczerinden ele alan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in ahlak\u0131 de\u011ferlendirme bi\u00e7iminde ve ahlaka dair g\u00f6r\u00fc\u015flerinde \u0130manuel Kant\u2019\u0131n etkisini bulmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Kant\u2019\u0131n ahlakla ilgili \u00fczerinde durdu\u011fu pek \u00e7ok konu \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde de mevcuttur. Kendi ahlak anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 \u00f6dev kavram\u0131 \u00fczerinden \u015fekillendiren Kant da \u0130zzetbegovi\u00e7 gibi ahlak\u0131 zorunlu nedenselli\u011fe dayanan duyular ve deneyimler d\u00fcnyas\u0131ndan ayr\u0131 bir d\u00fcnyan\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 fikrinden hareketle olu\u015fturmaktad\u0131r. Ona g\u00f6re zorunlu nedenselli\u011fe sahip fenomenal bir do\u011fa d\u00fcnyas\u0131 bulunmakla birlikte zorunlulu\u011fun aksine \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn bulundu\u011fu, olan de\u011fil olmas\u0131 gerekene i\u015faret eden numenal bir d\u00fcnya da mevcuttur (Kant, 2021: 22). D\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr \u0130zzetbegovi\u00e7 gibi ahlak\u0131n bulundu\u011fu ve ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 alan\u0131, mekanik bir nedensellik \u00fczerinden seyreden d\u00fcnyan\u0131n aksine ilkelerin bulundu\u011fu ve buyruklar\u0131n olu\u015fabildi\u011fi 113 numenal bir d\u00fcnya temelinde de\u011ferlendirmektedir. Ona g\u00f6re ahlaki \u00f6zne ancak bu d\u00fcnyada zorunlu nedenselli\u011fe tabi olmay\u0131p \u00f6zg\u00fcr bir iradeye sahip oldu\u011fu i\u00e7in ahlak ortaya \u00e7\u0131kabilmektedir. Ahlak\u0131n determinizme ba\u011fl\u0131 d\u00fcnyan\u0131n aksine \u00f6zg\u00fcr bir d\u00fczenin i\u00e7erisinde ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 hususunda benzer g\u00f6r\u00fc\u015fler sunmalar\u0131n\u0131n yan\u0131 s\u0131ra iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcn ahlaka dair benzeyen g\u00f6r\u00fc\u015flerinin bir ba\u015fkas\u0131 her ikisinin de ahlak\u0131 i\u00e7ten gelen bir sorumluluk \u00fczerinden ele almas\u0131d\u0131r. Kant\u2019\u0131n (2021: 35) d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ahlak bedensel ve bireysel arzulara ba\u011fl\u0131 olan \u00f6znel istemeden farkl\u0131 olarak ak\u0131l taraf\u0131ndan i\u00e7sel bir ba\u011flamda insana buyruk olarak sunulan saf bir isteme \u015feklidir. Bireysel arzulardan farkl\u0131 olan bu saf ve iyi isteme \u015fekli Kant\u2019\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde sorumlu olma durumuna at\u0131f yapan \u00f6dev kavram\u0131yla ili\u015fkili olarak ifade edilmektedir. Kant'a (2020: 14) g\u00f6re bireysel istemenin \u00f6tesinde ak\u0131l taraf\u0131ndan emredilen buyruklara uymak \u00f6dev bilincine g\u00f6re hareket etmek demektir. Yaln\u0131zca saf ve iyi istemeden gelen \u00f6deve dayanan eylemler ahlakilik ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Duygular ve deneyimler ya da ba\u015fkas\u0131 taraf\u0131ndan verilen buyruklara uymak ise ahlaki de\u011fildir. Ahlakilik bizatihi insan\u0131n akl\u0131 taraf\u0131ndan verilen \u00f6devleri \u00f6deve uymak bilinciyle yerine getirmek demektir. Dolay\u0131s\u0131yla ahlaki eylem Kantta d\u0131\u015ftan gelen bir dayatma veya deneyim sonucu elde edilecek \u00e7\u0131kar i\u00e7in yap\u0131lan bir eylem de\u011fil insan\u0131n bizatihi kendi i\u00e7inden gelen bir \u00f6dev bilinciyle hareket etmesidir. Kant\u2019\u0131n sorumlulu\u011fu temele alan ahlak anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131n i\u00e7ten gelen \u00f6dev bilincine vurgu yapmas\u0131 gibi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te de ahlak ruhsal bir deneyime ve manevi bir duruma kar\u015f\u0131l\u0131k gelen sorumlulu\u011fa at\u0131f yapmaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re ahlak d\u0131\u015ftan gelen zorlamayla ve \u00e7\u0131karla hi\u00e7bir ili\u015fkisi olmayan; insan\u0131n i\u00e7sel olarak ruhi boyutunda ortaya \u00e7\u0131kan bir \u015feydir. Bu nedenle \u0130zzetbegovi\u00e7 de Kant gibi ahlak\u0131n zorunlulukla ve \u00e7\u0131karla hi\u00e7bir ili\u015fkisinin bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 tamamen i\u00e7sel bir durum oldu\u011funu ifade etmektedir. Bunun yan\u0131 s\u0131ra \u0130zzetbegovi\u00e7 zorunlulu\u011fu hakiki ahlak\u0131n merkezi kavramlar\u0131ndan birisi olan \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn tamamen kar\u015f\u0131s\u0131nda bulunan ve iki farkl\u0131 d\u00fcnya d\u00fczeninden mekanik kanunlara ba\u011fl\u0131 d\u00fcnya d\u00fczenini temel alan medeniyetin temel mefhumu olarak de\u011ferlendirmektedir. Var olu\u015fun t\u00fcm boyutlar\u0131n\u0131 mekanik kanunlara ba\u011fl\u0131 olarak a\u00e7\u0131klayan zorunluluk insan\u0131n iradesini konu almaktan uzak, insan\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda geli\u015fen durumlara odaklanan ve insan terbiyesinin de mekanik ve kurallara ba\u011fl\u0131 olarak ger\u00e7ekle\u015febilece\u011fine vurgu yapan bir kavramd\u0131r. Her \u015feyi kurallara ve nedenselliklere ba\u011fl\u0131 olarak g\u00f6ren zorunluluk, se\u00e7im","114 imkan\u0131n\u0131 ortadan kald\u0131rd\u0131\u011f\u0131 ve fiziki g\u00fc\u00e7 ve zorunlu terbiye sistemleri ile insanlar\u0131n baz\u0131 kararlara ve eylemlere mecbur b\u0131rak\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fi bir d\u00fczene i\u015faret etmektedir. Medeni hayat\u0131n zorunlulu\u011fu \u00fcreten bir alan\u0131 olan siyaset de maddi d\u00fcnyan\u0131n d\u00fczenlenmesi i\u00e7in toplumun ve insanlar\u0131n terbiye edilmesinde kanunlar\u0131 ve kurallar\u0131 temel almaktad\u0131r. Halbuki insan\u0131n terbiye edilmesi gibi bir mesele m\u00fctefekkire g\u00f6re ancak ruhun harekete ge\u00e7irilmesiyle ve dahili bir kararla m\u00fcmk\u00fcn olmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 178). Ruhu harekete ge\u00e7irmek yerine her \u015feyin zorunlu oldu\u011fu bir d\u00fczende iyi ve k\u00f6t\u00fc aras\u0131nda se\u00e7im imkan\u0131 ortadan kalk\u0131p iyili\u011fi yapmak zorunlu oldu\u011fu i\u00e7in ahlak\u0131n temel kavram\u0131 olan \u00f6zg\u00fcrl\u00fck de ortadan kalkm\u0131\u015ft\u0131r. Bu d\u00fcnyada ahlak sadece kanunlara indirgenmi\u015f ve salt bir deklarasyon haline gelmi\u015ftir. \u0130zzetbegovi\u00e7 (2019: 42) zorunluluk \u00fczerine kurulu b\u00f6yle bir sistemde kendi kanununa ve kendi vicdan\u0131na g\u00f6re hareket eden bir su\u00e7lunun her \u015feyi kanunen iyi oldu\u011fu i\u00e7in yapan ve k\u00f6t\u00fc ve yasak oldu\u011fu i\u00e7in yapmayan d\u00fczg\u00fcn bir vatanda\u015ftan daha \u00f6zg\u00fcr ve ahlakl\u0131 g\u00f6r\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc s\u00f6ylemektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc insanlar\u0131n kanunlar ve zorla al\u0131\u015ft\u0131rmayla davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmek m\u00fcmk\u00fcn olsa da bu durum onlar\u0131n ruhunu de\u011fi\u015ftirmeyece\u011fi i\u00e7in i\u00e7sel bir terbiye sistemi olan ahlaktan ve ahlaki olmaktan olduk\u00e7a uzakt\u0131r. Kanunlar ve kurallarla insanlar\u0131 iyili\u011fe zorla al\u0131\u015ft\u0131rma bir terbiye bi\u00e7imi ve bir ahlak olu\u015fturman\u0131n tam tersine sahte bir ahlak olu\u015fturmaktad\u0131r. Zorla al\u0131\u015ft\u0131rma m\u00fctefekkire g\u00f6re ancak kanunlara riayet eden medeni vatanda\u015flar yeti\u015ftirmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 180). Ahlak\u0131 i\u00e7ten gelen sorumluluk bilincine ba\u011fl\u0131 olarak a\u00e7\u0131klayan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in Kant\u2019la benzeyen bir ba\u015fka g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc de ahlak\u0131n eylemlerin sonu\u00e7lar\u0131nda de\u011fil niyetlerinde ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131na dair yapt\u0131\u011f\u0131 vurgudur. Kant\u2019a (2020: 9) g\u00f6re sonucu ne olursa olsun iyi isteme yaln\u0131zca isteme olarak kendi ba\u015f\u0131na iyidir. Kantta ahlak\u0131 ortaya \u00e7\u0131karan istemenin iyi olmas\u0131 i\u00e7in sadece \u00f6dev bilincine dayal\u0131 olarak yap\u0131lmas\u0131 yeterlidir. Bir eylemin ahlaki olmas\u0131 onun sonucunun ne oldu\u011fuyla ilgili olmay\u0131p eylemin yap\u0131lmas\u0131ndaki niyetle ilgilidir. Bir davran\u0131\u015f e\u011fer \u00f6deve uymak niyetiyle yap\u0131l\u0131yorsa ahlakidir; yoksa \u00f6dev bilinci ta\u015f\u0131mayan \u00e7\u0131kar odakl\u0131 davran\u0131\u015flar Kanta g\u00f6re ahlakl\u0131 say\u0131lmaz. Kant burada insan\u0131n deneyimleri sonucunda onu mutlulu\u011fa ula\u015ft\u0131ran ve yarar\u0131n\u0131 sa\u011flayan bir ahlak anlay\u0131\u015flar\u0131n\u0131n ele\u015ftirisini yapmaktad\u0131r. Ahlak ona g\u00f6re fayda sa\u011flayan bir \u015fey olman\u0131n tam tersine bireysel isteklerin \u00fcst\u00fcnde ve \u00e7\u0131kar\u0131 \u00f6nemsemeyen bir eylemdir (Kant, 2021: 32). 115 Kant\u2019ta oldu\u011fu gibi \u0130zzetbegovi\u00e7 de ahlak\u0131n fiillerde ve fiillerin sonu\u00e7lar\u0131n\u0131n getirdi\u011fi faydalarda de\u011fil niyette aranmas\u0131 gerekti\u011fini belirtmektedir. Ona g\u00f6re ahlak ruhi bir tecr\u00fcbe olarak fiilin kendisinde olmay\u0131p insan\u0131n niyetindedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 175). Ahlak \u00e7\u0131karlardan ve isteklerden ba\u011f\u0131ms\u0131zd\u0131r. Hakiki ahlakta niyet insan\u0131n kendi derinliklerine ve i\u00e7ine do\u011fru yapt\u0131\u011f\u0131 bir hamle olup sonucun nas\u0131l olaca\u011f\u0131yla ili\u015fkili de\u011fildir. \u201c\u0130nsan yapt\u0131\u011f\u0131 de\u011fil, her\u015feyden \u00f6nce istedi\u011fi meyletti\u011fi \u015feydir.\u201d diyen \u0130zzetbegovi\u00e7 (2004:176) ahlak\u0131n insan\u0131n iyi bir niyetle bir hareketi ger\u00e7ekle\u015ftirirken gayrette bulunmas\u0131yla ilgili olup gayretin sonras\u0131nda ahlaki y\u00f6n\u00fcn ortadan kalkt\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. \u0130nsan kendi iradesiyle ve \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcyle bir \u015feyi isterken yapt\u0131\u011f\u0131 bir eylemde zaten i\u00e7sel olarak bir hamle ger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011fi i\u00e7in ahlak bu hamlenin d\u0131\u015f boyutuyla ilgilenmemektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re merkezine faydayla ve sonu\u00e7la ilgilenen hazc\u0131 bir ahlakt\u0131r. Hazc\u0131 bir ahlak, hakiki ahlak olu\u015fturmaktan uzak olmakla birlikte ancak ahlaki \u00f6ze z\u0131t olan yararc\u0131 bir ahlak olu\u015fturmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 bu ahlak\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnce tarihinde s\u0131kl\u0131kla vurgu yap\u0131lan ac\u0131dan ka\u00e7\u0131p hazz\u0131 temel alan ve ahlaki","olan\u0131n insan\u0131n yarar\u0131na olan ve faydas\u0131n\u0131 sa\u011flayan \u015feylere indirgenmesi olarak de\u011ferlendirmektedir. Bu ahlak bi\u00e7imi m\u00fctefekkire g\u00f6re \u201c\u2026egoizmden, ferdin iyi anla\u015f\u0131lan menfaatinden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.\u201d \u0130zzetbegovi\u00e7 yarar ahlak\u0131n\u0131n zevke meyledip ac\u0131dan ka\u00e7\u0131nma \u00fczerine temellenmesi nedeniyle ahlak\u0131 inkar etmenin bir \u015fekli oldu\u011funu belirtmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 196-99). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re hakiki ahlak ac\u0131 getirse bile insan\u0131n ilkelerinden taviz vermedi\u011fi eylemlerinde ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Bu nedenle de ahlakl\u0131 olmak, menfaate z\u0131t olsa dahi ahlaki ilkelere kar\u015f\u0131 vazife \u015fuuru ve iradesiyle hareket etmek demektir. \u0130nsan\u0131 ac\u0131dan ka\u00e7\u0131p zevke meyletmesi y\u00f6n\u00fcnde bir kanuna ba\u011fl\u0131 k\u0131lmak ise hem insan\u0131n insan olmas\u0131n\u0131n inkar\u0131 hem de onun irade sahibi \u00f6zg\u00fcr bir varl\u0131k oldu\u011funun ve dolay\u0131s\u0131yla da hakiki ahlak\u0131n inkar\u0131 demektir. Halbuki \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in menfaate dayanmayan hakiki olarak g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc ahlakla ilgili d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde merkezi kavramlardan birisi \u00f6zg\u00fcrl\u00fckt\u00fcr. O \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn ahlak alan\u0131 i\u00e7in \u00f6nemini \u201cmaddi d\u00fcnyada yer \u00e7ekimi kanunu neyse, ahlak d\u00fcnyas\u0131nda \u00f6zg\u00fcrl\u00fck de odur.\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 341) \u015feklindeki s\u00f6zleriyle belirtmi\u015ftir. Yer\u00e7ekimi kanununun maddi d\u00fcnyada d\u00fczenin olu\u015fmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan kuvvetlerden biri olmas\u0131 gibi m\u00fctefekkire g\u00f6re d\u00fcnyan\u0131n manevi boyutunun olu\u015fmas\u0131 i\u00e7in de \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn bulunmas\u0131 gerekmektedir. 116 Manevi hayat i\u00e7in olduk\u00e7a \u00f6neme sahip olan \u00f6zg\u00fcrl\u00fck \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde iki se\u00e7enek aras\u0131nda bulunan insan\u0131n bu ikisinden istedi\u011fini se\u00e7me iradesine sahip olmas\u0131 ve bir ilkeye \u201csad\u0131k olma veya ihlal edebilme kapasitesi\u201ddir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 120). M\u00fctefekkirin \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fc se\u00e7me iradesi olarak de\u011ferlendirme \u015feklini Kant\u2019\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde de bulmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Kant\u0131n ahlak\u0131n \u00f6dev bilincine dayanan eylemlerde ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 savundu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcnde \u00f6deve uygun olan davran\u0131\u015flar\u0131 bile ahlaki olarak de\u011ferlendirmemesi de \u0130zzetbegovi\u00e7 gibi Kant\u2019\u0131n da ahlak hususunda akla dayanan \u00f6zg\u00fcr iradeye vurgu yapmas\u0131d\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n ancak iki se\u00e7enekten birisini se\u00e7me iradesine sahip olmas\u0131 yani \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131yla ahlaki bir varl\u0131k olabilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e (2004: 181, 2019: 120) g\u00f6re h\u00fcrriyet ahlaktan ayr\u0131lmaz ve yaln\u0131zca \u00f6zg\u00fcr davran\u0131\u015f ahlakl\u0131 davran\u0131\u015f say\u0131lmaktad\u0131r. Se\u00e7enekler i\u00e7erisinden birisini tercih eden \u00f6zg\u00fcr insan bu tercihiyle masum olmaktan da art\u0131k \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. O yapt\u0131\u011f\u0131 se\u00e7imle iyi ve g\u00fczel olan\u0131 ortaya \u00e7\u0131kar\u0131rken ayn\u0131 zamanda isyan\u0131, su\u00e7u ve k\u00f6t\u00fcl\u00fck gibi mefhumlar\u0131 da ortaya \u00e7\u0131karmaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla m\u00fctefekkir \u00f6zg\u00fcr insan\u0131n iyilik yapabilme iradesiyle birlikte k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapabilme iradesine de sahip olmas\u0131na i\u015faret etmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapma imk\u00e2n\u0131 oldu\u011fu halde iyilik yapabilme iradesi ta\u015f\u0131yan insan ahlakl\u0131d\u0131r. Yoksa k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapmaya imk\u00e2n\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapmamak ahlaki say\u0131lamaz. Bu nedenle k\u00f6t\u00fcl\u00fck imk\u00e2n\u0131 bulunmayan ve zorunlu olarak iyilik yapan insan \u00f6zg\u00fcr olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ahlak alan\u0131nda hareket etmi\u015f de say\u0131lmaz. M\u00fctefekkir \u00f6z\u00fcnde bilin\u00e7li bir tercihin bulunmad\u0131\u011f\u0131, kanunlardan korkuldu\u011fu ya da onlara uyman\u0131n bir al\u0131\u015fkanl\u0131k haline getirildi\u011fi durumlar\u0131 ahlaki olarak de\u011ferlendirmemektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 78- 79). Dolay\u0131s\u0131yla merkezinde \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn bulundu\u011fu ahlak da \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re insan\u0131n imk\u00e2n\u0131 oldu\u011fu halde prensipleri ve ilkeleri gere\u011fi bir eylemden uzak durmas\u0131 veya bu ilkeler gere\u011fi bir eylemde bulunmas\u0131 anlam\u0131na gelmektedir. Siyaset ve ahlak\u0131n merkezi mefhumlar\u0131 olan vazife ve menfaat kavramlar\u0131 ayn\u0131 zamanda k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131nda uygarl\u0131\u011f\u0131n zorunluluk; k\u00fclt\u00fcr\u00fcn \u00f6zg\u00fcrl\u00fck \u00fczerine temellenmesinde de a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re medeniyet insan\u0131n zorunlu bir yan\u0131yken k\u00fclt\u00fcr bir tercih ve h\u00fcrriyet meselesidir. \u0130nsan nefes almaya ve besine nas\u0131l zorunluysa medeniyet","\u00fcretmeye de o \u015fekilde mecburdur; fakat insan k\u00fclt\u00fcr\u00fc zorunlu olarak de\u011fil bir h\u00fcrriyet ve tercih temelinde ger\u00e7ekle\u015ftirir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 86). 117 Dolay\u0131s\u0131yla insan k\u00fclt\u00fcr \u00fcretirken zorunlu olmay\u0131 de\u011fil h\u00fcr oldu\u011funu s\u00fcrekli olarak ispat ederken medeniyet \u00fcretirken gereksinimleri nedeniyle zorunlu oldu\u011funu s\u00fcrekli hat\u0131rlat\u0131r. \u0130nsan b\u00f6ylelikle k\u00fclt\u00fcrle ili\u015fki kurarken iradesiyle karar verebilen bir varl\u0131k oldu\u011funu, insan oldu\u011funu, medeniyetle ili\u015fki kurarken zorunlu olarak kurdu\u011fu bu ili\u015fkide iradesiyle karar veremeyen zorunlu bir varl\u0131k oldu\u011funu hat\u0131rlat\u0131r. Hayat\u0131n bir zorunluluk olmas\u0131 ahlak\u0131n ortadan kalkmas\u0131na neden olmakla birlikte insan\u0131n varl\u0131k alemi i\u00e7erisinde daha y\u00fcksek ve di\u011fer canl\u0131lardan farkl\u0131 bir konumda bulunmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan insan\u0131n hareketlerinin engellenmesi de demektir (Ak\u0131n, 2018c: 46). Dolay\u0131s\u0131yla zorunluluk gayri ahlaki olmakla birlikte ahlak\u0131n insan\u0131 di\u011fer canl\u0131lardan ay\u0131ran ontolojik bir ba\u011flam\u0131n\u0131n bulunmas\u0131 sebebiyle insan\u0131n varl\u0131k olma durumunun da inkar\u0131 anlam\u0131na gelmektedir. M\u00fctefekkire g\u00f6re insan\u0131 varolu\u015funun \u015fartlar\u0131ndan biri olan \u00f6zg\u00fcrl\u00fckten (Kala, 2016: 394) ve varolu\u015funun en y\u00fcksek \u015fekli olan se\u00e7me iradesinden uzak bir \u015fekilde zorunluluk \u00fczerinden tan\u0131mlanmak, onu belli bir davran\u0131\u015fa y\u00f6nlendirmeye mecbur edilmesi gereken bir varl\u0131k olarak hayvani aleme yak\u0131nla\u015ft\u0131rmak demektir. Zorunluluk ve zorla al\u0131\u015ft\u0131rma m\u00fctefekkire g\u00f6re insani olmaktan uzak hayvani bir ba\u011flama sahiptir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 180). Bu nedenle merkezinde zorunlulu\u011fun bulundu\u011fu medeniyet de insan\u0131 kendi \u00f6z\u00fcnden ve insan olmaktan uzakla\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ele\u015ftirilmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ahlak\u0131n insan\u0131 varl\u0131klar alemi i\u00e7erisinde farkl\u0131 bir konuma yerle\u015ftirdi\u011fine dair vurgusunu Kant\u2019\u0131n ak\u0131l \u00fczerinden ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 ahlak anlay\u0131\u015f\u0131nda da bulmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Kant\u2019a g\u00f6re akl\u0131 sadece mekanik nedenselliklere dayanan do\u011fa d\u00fcnyas\u0131n\u0131n nas\u0131l bilinebilece\u011fine odaklanan teorik bir \u015fey olarak g\u00f6rmek insan\u0131 da sadece teorik akl\u0131n s\u0131n\u0131rlar\u0131 i\u00e7erisinde anlamak demektir. \u0130nsan\u0131n bu \u015fekilde anla\u015f\u0131lmas\u0131 ise onun ger\u00e7ek de\u011ferinin g\u00f6r\u00fclmesini engellemektedir. Kanta g\u00f6re insan\u0131 di\u011fer canl\u0131lardan farkl\u0131la\u015ft\u0131rarak onun ger\u00e7ek de\u011ferini ortaya \u00e7\u0131karan pratik ak\u0131ld\u0131r. Pratik ak\u0131l insan\u0131n ahlak tecr\u00fcbesi ile \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc deneyimleyebilmesine ve kendisinin \u00f6zg\u00fcr bir neden olarak var oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnebilmesine imkan sa\u011flamaktad\u0131r (\u00c7itil, 151- 152, Kant, 2021: 174). Dolay\u0131s\u0131yla Kant\u2019a g\u00f6re pratik ak\u0131l ve ahlaki alan insan\u0131 varl\u0131klar alemi i\u00e7erisinde di\u011fer varl\u0131klardan farkl\u0131la\u015ft\u0131ran bir alana kar\u015f\u0131l\u0131k gelmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ahlak Kant\u2019ta oldu\u011fu gibi insan\u0131 di\u011fer varl\u0131klardan farkl\u0131 bir konuma yerle\u015ftiren bir sisteme kar\u015f\u0131l\u0131k gelmekle birlikte ahlak\u0131n dayand\u0131\u011f\u0131 unsur 118 Kant\u2019\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde oldu\u011fu gibi ak\u0131l de\u011fil ruhtur. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in ahlaka dair d\u00fc\u015f\u00fcnceleri \u00fczerinde Kant\u2019\u0131n olduk\u00e7a etkide bulundu\u011funu s\u00f6ylemek m\u00fcmk\u00fcn olsa da bu d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde Kant\u2019tan ayr\u0131ld\u0131\u011f\u0131 noktalar da mevcuttur. Kant ahlak\u0131 ak\u0131l \u00fczerinden ele almakta, onun ilkelerine ak\u0131l ve d\u00fc\u015f\u00fcnce ile ula\u015f\u0131labilece\u011fini savunmakta ve ahlaki eylemleri de insan\u0131n ruhsal yap\u0131s\u0131nda bulunan istek yetisini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan akli bir yeti olarak de\u011ferlendirmektedir (Kant, 2020: 12). Kant\u2019\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ruhi boyut akl\u0131 da kapsamakta ve ahlaki eylem de akla ait bir irade neticesinde ortaya \u00e7\u0131kan davran\u0131\u015flar olarak ele al\u0131nmaktad\u0131r. Buna kar\u015f\u0131n \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ruh ve ak\u0131l birbirine z\u0131t unsurlar olarak ele al\u0131nmakta ve ahlak ak\u0131ldan ba\u011f\u0131ms\u0131z ve ona z\u0131t olarak ruhi alanla ilgilidir. \u0130nsan\u0131n \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesi \u00fczerinden ahlak d\u00fc\u015f\u00fcncelerini olu\u015fturan \u0130zzetbegovi\u00e7 ahlak\u0131n merkezi kavramlar\u0131ndan biri olan sorumlulu\u011fu","\u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn neticesi olarak de\u011ferlendirmektedir. Ona g\u00f6re \u00f6zg\u00fcrl\u00fck insana bir sorumluluk getirmektedir. M\u00fctefekkire g\u00f6re insan eyleme \u00f6zg\u00fcrl\u00fckle ge\u00e7emedi\u011fi i\u00e7in onu eyleme ge\u00e7iren sorumluluk hissidir (Kala, 106: 396). \u0130nsan \u00f6zg\u00fcr oldu\u011fu i\u00e7in sorumludur, dolay\u0131s\u0131yla \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn insana getirdi\u011fi bir y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fck vard\u0131r; bu ise insan\u0131n \u00f6zg\u00fcr tercihlerinden sorumlu olmas\u0131d\u0131r. Ahlaki sorumlulu\u011fun \u015fart\u0131 \u00f6zg\u00fcrl\u00fckt\u00fcr diyen \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n hayat\u0131nda bir kere bile \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131 durumunda onun bu \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcnden sorumlu olaca\u011f\u0131n\u0131 ifade etmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 97). M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde sorumluluk insan\u0131n \u00f6zg\u00fcr iradesi ile eylemlerini ger\u00e7ekle\u015ftirirken duydu\u011fu hissiyat anlam\u0131na gelmekle birlikte ona semavi k\u00f6kenini hat\u0131rlatan da bir \u015fuurdur. \u00c7\u00fcnk\u00fc sorumlulu\u011fun k\u00f6keni semadaki prologtur (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 312). \u0130nsan kendi se\u00e7imiyle \u00f6zg\u00fcr bir iradeyle yapt\u0131\u011f\u0131 eylemini semada ger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011fi \u00f6n konu\u015fma ile Allah\u2019 a kar\u015f\u0131 duydu\u011fu sorumluluk temelinde olu\u015fturmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 sorumlulu\u011fun k\u00f6kenin semadaki \u00f6n konu\u015fmaya dayand\u0131rarak ahlak anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 bir yarat\u0131c\u0131 olarak Allah\u2019\u0131n varl\u0131\u011fa ve ona duyulan sorumluluk hissi temelinde olu\u015fturmaktad\u0131r. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde sorumluluk di\u011fer insanlara ve topluma kar\u015f\u0131 de\u011fil Allah\u2019a kar\u015f\u0131 duyulan bir histir. Allaha kar\u015f\u0131 duyulan sorumluluk hissi temelinde \u00f6zg\u00fcr irade ile ger\u00e7ekle\u015ftirilen eylemlerin ahlaki olmas\u0131 m\u00fctefekkirin ahlak anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 insanla Allah\u2019\u0131n ili\u015fkisi \u00fczerinden ortaya koydu\u011funu g\u00f6stermektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7 ahlak d\u00fc\u015f\u00fcncelerini bir yarat\u0131c\u0131n\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesi \u00fczerinden kurgulam\u0131\u015ft\u0131r. Zaten m\u00fctefekkire g\u00f6re ahlak Tanr\u0131s\u0131z olamaz. 119 Tanr\u0131n\u0131n ve bir yarat\u0131c\u0131n\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 bir d\u00fczende her \u015fey mekanik bir nedenselli\u011fe g\u00f6re hareket etti\u011fi ve insan\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131 da bu mekanik d\u00fczen i\u00e7erisinde \u00f6zg\u00fcr olmay\u0131p zorunlu olarak ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi i\u00e7in ahlak\u0131n varl\u0131\u011f\u0131ndan s\u00f6z etmek m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. \u0130zzetbegovi\u00e7 Tanr\u0131- ahlak aras\u0131 bu ili\u015fkiyi \u015fu s\u00f6zleriyle ifade etmektedir: \u201cE\u011fer tanr\u0131 yoksa insan yoktur. E\u011fer insan yoksa sorumluluk yoktur. E\u011fer sorumluluk yoksa su\u00e7 yoktur. E\u011fer Tanr\u0131 yoksa su\u00e7 yoktur. E\u011fer tanr\u0131 yoksa her \u015fey serbesttir\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 98). Ahlak\u0131 \u00f6zg\u00fcrl\u00fck temelinde Allah\u2019a duyulan sorumluluk \u00fczerinden a\u00e7\u0131klayan \u0130zzetbegovi\u00e7 ahlakl\u0131 olman\u0131n da ayn\u0131 zamanda insan\u0131 \u00f6zg\u00fcr k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. Dolay\u0131s\u0131yla \u00f6zg\u00fcr olmak ahlakl\u0131 olman\u0131n \u00f6n\u00fcn\u00fc a\u00e7makla birlikte ruhun \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131n\u0131 m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan ahlakl\u0131 olu\u015f da insan\u0131n \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc sa\u011flamaktad\u0131r. T\u00fcm olaylara ilkeli bir duru\u015fla yakla\u015fan insan kendini t\u00fcm zorunluluklardan da kurtararak \u00f6zg\u00fcr k\u0131lmaktad\u0131r. Nitekim M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Allahtan ba\u015fka kimseye kul olmamalar\u0131na imk\u00e2n sa\u011flayan \u0130slam\u2019\u0131n bu ilkesi insan\u0131 \u00f6zg\u00fcrle\u015ftirmektedir. Allaha kulluk ilkesi bir \u00f6zg\u00fcrl\u00fck in\u015fa etmi\u015f ve insan\u0131 sadece ona kulluk hususunda k\u0131s\u0131tlayarak \u00f6zg\u00fcr olmas\u0131n\u0131 m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 90). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in sorumluluk \u00fczerinden ahlaka ve ahlak \u00fczerinden insana ve Tanr\u0131ya ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 bu g\u00f6r\u00fc\u015flerini Kant\u0131n ahlaka dair d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde de bulmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Kant da ahlak\u0131n varl\u0131\u011f\u0131yla Tanr\u0131n\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na ula\u015f\u0131labilece\u011fini savunmaktad\u0131r. Akla dayanan mekanik bir d\u00fczeni temel alan medeniyet ve siyaset alan\u0131nda ise m\u00fctefekkire g\u00f6re insan hareketleri zorunlu olarak bireysel veya toplumsal \u00e7\u0131kara ba\u011fl\u0131 oldu\u011fu i\u00e7in bir yarat\u0131c\u0131 bulunmamaktad\u0131r. Bu d\u00fczende insan mekanik bir varl\u0131k oldu\u011fu i\u00e7in o tekam\u00fcle ve yarat\u0131c\u0131s\u0131z var olan bir d\u00fczene indirgenmi\u015ftir. Ayn\u0131 zamanda topluma odaklanan medeniyette ve siyasette etik sorumluluk ise Allah\u2019a de\u011fil topluma ve toplumsal d\u00fczenin sa\u011flanmas\u0131na y\u00f6neliktir. Toplumsal sorumluluk iyi olan\u0131n toplum istedi\u011fi i\u00e7in yap\u0131lmas\u0131 ve insan\u0131n yapt\u0131klar\u0131n\u0131n hesab\u0131n\u0131 topluma vermesi demektir. Toplum i\u00e7in faydal\u0131 olan\u0131n ahlaki olmas\u0131na at\u0131f yapan toplumsal sorumluluk kavram\u0131 toplumsal menfaate i\u015faret etmektedir. Menfaatin bireysel olarak de\u011fil toplumsal olarak","sa\u011flanmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131lmas\u0131 ise \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re her ne kadar toplumda ahlaki bir durum olarak g\u00f6r\u00fclse de asl\u0131nda bireysel \u00e7\u0131karlar\u0131n \u00f6zel bir tatmin bi\u00e7imi oldu\u011fu i\u00e7in gayri ahlakidir. Bunun yan\u0131 s\u0131ra toplumsal menfaat bir toplum i\u00e7in umumi bir menfaate de vurgu yapmaktad\u0131r. 120 Bireylerin \u00f6zg\u00fcr iradeleri d\u0131\u015f\u0131nda toplumsal yarar i\u00e7in hareket etmeleri ve umumi menfaati sa\u011flamaya \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re insanlar\u0131 varl\u0131k aleminde hayvanlara yakla\u015ft\u0131ran da bir \u00f6zelliktir. Menfaatin toplum i\u00e7in oldu\u011fu medeni d\u00fczende insanlar s\u00fcr\u00fc halinde bulunup hareketlerini kendi kolonilerinin \u00e7\u0131kar\u0131 i\u00e7in olu\u015fturan hayvanlardan farkl\u0131 bir konumda de\u011fildir. Bu nedenle toplumsal menfaat odakl\u0131 sosyal davran\u0131\u015flar insan\u0131n ontolojik olarak di\u011fer canl\u0131lara yak\u0131nla\u015ft\u0131ran bir \u00f6zelli\u011fe sahiptir. Ayn\u0131 zamanda \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re bir toplum i\u00e7in faydal\u0131 olan bir \u015feyin iyi olarak g\u00f6r\u00fclmesi bir ba\u015fka topluma zarar verici olabilece\u011fi i\u00e7in de gayri ahlakidir. Bir milletin menfaati ba\u015fka bir toplumun s\u00f6m\u00fcr\u00fclmesi ve imha edilmesi demek olabildi\u011fi i\u00e7in toplumsal menfaat ahlakd\u0131\u015f\u0131d\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 202-203). \u00c7\u00fcnk\u00fc ahlak ortak \u00e7\u0131kar\u0131 ve fayday\u0131 a\u015fan ruhi bir ger\u00e7ekliktir. Dolay\u0131s\u0131yla hem bir toplum i\u00e7erisinde bireylerin \u00f6zel \u00e7\u0131karlar\u0131n\u0131 ger\u00e7ekle\u015ftirmelerini sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 hem de umumi olarak t\u00fcm toplumun \u00e7\u0131kar\u0131n\u0131 her \u015feyin \u00f6n\u00fcne koydu\u011fu i\u00e7in toplumsal menfaat gayri ahlakidir. Medeniyette ortaya \u00e7\u0131kan ve siyasetin ara\u00e7lar\u0131ndan biri olan yararc\u0131l\u0131k ahlak\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re sonu\u00e7lar ahlak\u0131 olarak da tan\u0131mlanmaktad\u0131r. Bu ahlaka g\u00f6re \u00f6nemli olan ki\u015finin bir davran\u0131\u015ftaki niyeti de\u011fil o davran\u0131\u015f\u0131n\u0131n sonu\u00e7lar\u0131d\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 175, 204). \u0130nsan\u0131 mekanik bir varl\u0131\u011fa indirgeyen medeni d\u00fczende insanlar\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131nda niyet ile sonu\u00e7lar \u00f6zde\u015fle\u015ftirilmi\u015ftir. Her \u015feyin neden sonu\u00e7 ile ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi tabiat\u0131n i\u00e7erisinde insan\u0131n eyleminin sebebi de sonucuyla ve insan\u0131n eylemlerini akl\u0131n\u0131 kullanarak \u00e7\u0131kar\u0131 i\u00e7in yapmaya ba\u011fl\u0131 oldu\u011funu savunan bir kanunla alakal\u0131d\u0131r. Medeniyet ve onun bir alt unsuru olan siyaset \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde her ne kadar ahlak\u0131 kendi menfaatleri do\u011frultusunda \u015fekillendirebilecek bir yap\u0131 olarak ve insan\u0131 kendi \u00f6z\u00fcnden uzakla\u015ft\u0131ran bir alan olarak ele al\u0131n\u0131p ele\u015ftirilse de tamamen olumsuz olarak de\u011ferlendirilmemektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde siyaset d\u00fcnyevi bir d\u00fczenle ilgilendi\u011fi i\u00e7in ruhi d\u00fczeni ihmal etmeye sebep olacak bir yap\u0131ya sahip olmas\u0131 nedeniyle insan\u0131 kendi \u00f6z\u00fcnden uzakla\u015ft\u0131ran bir i\u00e7eri\u011fe sahiptir. Fakat bununla birlikte yakla\u015f\u0131k 10 y\u0131l boyunca siyasetin i\u00e7erisinde yer alan \u0130zzetbegovi\u00e7 i\u00e7in siyaset olduk\u00e7a \u00f6nemli ve ihtiya\u00e7 duyulan bir aland\u0131r. M\u00fctefekkirin 3. Yol d\u00fc\u015f\u00fcncesi zaten bir siyaset felsefesini i\u00e7ermektedir. Onun ele\u015ftirdi\u011fi ve kar\u015f\u0131t oldu\u011fu siyaset ruhi alandan tamamen kopar\u0131lm\u0131\u015f, ahlaktan ayr\u0131lm\u0131\u015f ve zorunlulu\u011fu ve menfaati merkezine alarak bir amaca 121 ula\u015fmak i\u00e7in her yolun m\u00fcbah say\u0131ld\u0131\u011f\u0131 Machaviellici siyasettir (Karaarslan, 2018c: 69). O kendi siyaset anlay\u0131\u015f\u0131nda merkeze ahlak\u0131 ve sorumlulu\u011fu koyarak siyaset d\u00fc\u015f\u00fcncesini insani ve ruhi bir zeminde in\u015fa etmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r.9 2.2.2.4. Topluluk ve Toplum \u0130zzetbegovi\u00e7 k\u00fclt\u00fcr\u00fc daha \u00e7ok insan\u0131n ruhunda cereyan eden bir \u015fey olarak tan\u0131mlay\u0131p medeniyeti d\u0131\u015fsal bir ba\u011flama dayal\u0131 olarak kurgulam\u0131\u015f olsa da k\u00fclt\u00fcr\u00fcn de insanlar aras\u0131 ili\u015fki \u00fcreten bir boyutu oldu\u011funa vurgu yapmaktad\u0131r. M\u00fctefekkir insanlar aras\u0131 ili\u015fkilerin ve insan birlikteliklerinin \u00f6zelliklerine g\u00f6re k\u00fclt\u00fcr\u00fc topluluk; medeniyeti ise toplum olu\u015fturmas\u0131 \u00fczerinden de\u011ferlendirmektedir (Ayd\u0131n, 2013: 48). Toplum ve topluluk d\u00fcalizmi m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde toplumun maddi d\u00fczenle ve d\u0131\u015f","d\u00fcnyayla ilgili olmas\u0131yla; toplulu\u011fun ise daha \u00e7ok manevi bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131mas\u0131yla ili\u015fkilidir. \u0130ki farkl\u0131 ili\u015fki bi\u00e7imi olan toplum ve toplulu\u011fun her ikisi de bir birliktelik bi\u00e7imine vurgu yap\u0131yor olsa da birisi bunu sosyal d\u00fczeni sa\u011flamak i\u00e7in ger\u00e7ekle\u015ftirirken di\u011feri insan\u0131n di\u011fer insanlarla kurdu\u011fu ili\u015fki \u00fczerinden bireysel ve ruhi bir hissiyat\u0131 \u00f6ncelemektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde topluluk insanlar\u0131n birbirleriyle manevi bir zemin \u00fczerinde kurdu\u011fu bir ili\u015fki bi\u00e7imine kar\u015f\u0131l\u0131k gelirken, toplum bireylerin daha \u00e7ok maddi d\u00fczenin devam\u0131n\u0131 sa\u011flamak \u00fczere birbirlerine duyduklar\u0131 maddi ihtiya\u00e7 \u00fczere olu\u015fan bir ili\u015fki \u015feklidir. \u0130nsan birliktelikleri aras\u0131ndaki farkl\u0131l\u0131klar\u0131 topluluk ve toplum kavramlar\u0131 ile a\u00e7\u0131klayan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in bu g\u00f6r\u00fc\u015fleri T\u00f6nnies\u2019in modern ve modern \u00f6ncesi toplumun farkl\u0131l\u0131klar\u0131na odaklanan cemaat ve cemiyet kavramlar\u0131yla benzerlik g\u00f6stermektedir. Gemeinschaft (cemaat) ve Gesellschaft (cemiyet) kavramlar\u0131n\u0131 sosyolojiye kazand\u0131ran T\u00f6nnies de bu kavramlar arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla iki farkl\u0131 toplum tipi i\u00e7erisinde insanlar aras\u0131ndaki ili\u015fki bi\u00e7imlerinin farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131na odaklanmaktad\u0131r. T\u00f6nnies\u2019in kulland\u0131\u011f\u0131 bu kavramlar toplum ve topluluk olarak da kar\u015f\u0131l\u0131k bulmaktad\u0131r. T\u00f6nnies (2019: 42) toplulu\u011fu birbirine ba\u011fl\u0131 insanlar\u0131n ki\u015fisel, yak\u0131n ve s\u00fcrekli ili\u015fkiler \u00fczere kurulu ve insanlar\u0131n kan ba\u011f\u0131 ve akrabal\u0131k ba\u011f\u0131 ile birbirine ba\u011fl\u0131 oldu\u011fu yap\u0131lar olarak g\u00f6rmektedir. T\u00f6nnies gibi \u0130zzetbegovi\u00e7 (2004: 254) de toplulu\u011fun insanlar aras\u0131 birincil, y\u00fcz y\u00fcze ili\u015fkiler olu\u015fturmas\u0131na ve akraba ve aile ba\u011flar\u0131n\u0131n bu birliktelik bi\u00e7imindeki \u00f6nemine 9 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in siyaset anlay\u0131\u015f\u0131 3. Yol anlay\u0131\u015f\u0131 i\u00e7erisinde daha ayr\u0131nt\u0131l\u0131 olarak ele al\u0131nacakt\u0131r. 122 odaklanmaktad\u0131r. Di\u011fer taraftan T\u00f6nnies\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ki\u015fisellikten uzak, yapay ili\u015fkilerin oldu\u011fu rasyonel ve \u00e7\u0131kara dayal\u0131 ili\u015fkiler \u00fczerine kurulu bir birliktelik \u015fekli olan toplum \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te (2004: 244) de maddi menfaate dayal\u0131, insanlar aras\u0131 ili\u015fkilerin \u00e7\u0131karlara ba\u011fl\u0131 olarak olu\u015ftu\u011fu ve \u015fahsiyetin geri planda kald\u0131\u011f\u0131 bir birliktelik bi\u00e7imidir. Bu benzerliklerine ra\u011fmen T\u00f6nnies bu birliktelik bi\u00e7imlerini modern toplum ve geleneksel toplum aras\u0131ndaki fark\u0131 ortaya koymak i\u00e7in kullan\u0131rken \u0130zzetbegovi\u00e7 toplum ve topluluk ayr\u0131m\u0131n\u0131 insan\u0131n iki boyutlu bir varl\u0131k olmas\u0131 ve onu hakikate ula\u015ft\u0131racak ili\u015fki bi\u00e7iminin hangisi oldu\u011fu \u00fczerinden ele almaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r. K\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ayr\u0131m\u0131n\u0131 insan\u0131n iki boyutlu yap\u0131s\u0131 ve onun kendi varl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin anlam aray\u0131\u015f\u0131 i\u00e7erisinde varl\u0131kla kurdu\u011fu ili\u015fkinin \u00f6zelli\u011fi \u00fczerinden ele alan m\u00fctefekkir toplum ve topluluk kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131 da bu ba\u011flamda insan\u0131n hakiki varl\u0131\u011f\u0131na at\u0131f yapmas\u0131 \u00fczerinden olu\u015fturmaktad\u0131r. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan\u0131n di\u011fer insanlarla ili\u015fkisinde manevi boyutunu temel alarak onlar\u0131 kendi varl\u0131\u011f\u0131na g\u00f6t\u00fcren bir varl\u0131k alan\u0131 olarak d\u00fc\u015f\u00fcnmesi ile bir birliktelik bi\u00e7imi olarak toplulu\u011fu olu\u015fturmaktad\u0131r. Buna kar\u015f\u0131n insan\u0131n di\u011fer insanlarla maddi ihtiya\u00e7lar\u0131 temelinde \u00e7\u0131kar ili\u015fkisine dayal\u0131 olarak kurdu\u011fu dolay\u0131s\u0131yla da kendi varl\u0131\u011f\u0131ndan uzakla\u015fmas\u0131na neden olacak ili\u015fkisine ise bir birliktelik \u015fekli olarak toplumu olu\u015fturmaktad\u0131r. Bu nedenle topluluk \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan do\u011fas\u0131na uygun, manevi ihtiyaca dayanan, adalet, yard\u0131mla\u015fma ve karde\u015flik gibi de\u011ferlerin olu\u015fabilece\u011fi bir birliktelik \u015feklidir. Toplulu\u011fun m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan\u0131n do\u011fas\u0131na uygun olmas\u0131 demek bu birliktelik \u015feklinin insan\u0131n hakiki varl\u0131\u011f\u0131ndan, insan\u0131n manevi bir varl\u0131k olarak hissetti\u011fi karde\u015flik duygusundan kaynaklanmas\u0131 demektir. Karde\u015flik hissiyle birbirlerine y\u00f6nelen insanlar bu birliktelik bi\u00e7iminde kendi manevi varl\u0131klar\u0131na at\u0131f yaparak varl\u0131klar\u0131na uygun bir birliktelik \u015fekli geli\u015ftirmektedir. Manevi bir birliktelik olu\u015fturmalar\u0131 insanlar\u0131n bir \u00e7\u0131kar duygusu olmadan girdikleri ili\u015fkilerinde adalet, fedak\u00e2rl\u0131k ve yard\u0131mla\u015fma gibi manevi de\u011ferler \u00fcretmelerine de imk\u00e2n sa\u011flamaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 244). Dolay\u0131s\u0131yla topluluk manevi de\u011ferlerin \u00fcretilebildi\u011fi ortam olmakla birlikte insan\u0131n di\u011fer insanlar\u0131 hakikatle","kurdu\u011fu ili\u015fki i\u00e7in bir arac\u0131 k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve kendi varl\u0131\u011f\u0131yla da hakiki bir ili\u015fki kurdu\u011fu bir birliktelik \u015feklidir. Toplulu\u011fun insan\u0131n hakiki varl\u0131\u011f\u0131na at\u0131f yapmas\u0131 ve insan do\u011fas\u0131na uygun olmas\u0131na kar\u015f\u0131n toplum insan\u0131n hakiki varl\u0131\u011f\u0131ndan de\u011fil onun zorunlu boyutundan 123 kaynaklanmaktad\u0131r. \u0130nsanlar\u0131n hayat\u0131n\u0131 devam ettirebilmesi i\u00e7in toplum bir zorunluluktan; insan\u0131n ba\u015fkalar\u0131n\u0131n yapt\u0131klar\u0131, d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fckleri \u015feylerden faydalanmaya duydu\u011fu zorunlu ihtiyac\u0131ndan kaynaklanmaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla toplum insan\u0131n hi\u00e7bir zorunluluk ta\u015f\u0131mayan ruhi boyutunun ve bu boyutu \u00fczerinden olu\u015fturdu\u011fu manevi hayat\u0131n\u0131n aleyhine bir geli\u015fme g\u00f6stermektedir (Ayd\u0131n, 2013: 49). Toplumda insanlar\u0131n birbirlerine y\u00f6nelmelerindeki ana e\u011filim \u00e7\u0131kar sa\u011flamad\u0131r. \u0130nsanlar\u0131n birbirlerini kendi hakikatlerine g\u00f6t\u00fcren bir varl\u0131k alan\u0131 olarak de\u011fil de fayda sa\u011flama \u00fczerine kurdu\u011fu ili\u015fkiler ise m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan\u0131n varl\u0131kla hakiki bir ili\u015fki kurmas\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcnde en b\u00fcy\u00fck engellerden birisidir. Hakiki bir ili\u015fki kurman\u0131n \u00f6n\u00fcnde engel olan medeniyetin olu\u015fturdu\u011fu bir birliktelik bi\u00e7imi olarak toplumda di\u011fer taraftan insanlar da ads\u0131z \u00fcyeler olarak de\u011ferlendirilmektedir. Burada insanlar\u0131n kendilerine \u00f6zg\u00fcl\u00fckleri, \u015fahsiyetleri yok edilmi\u015f; hepsi toplum i\u00e7in ya\u015fayan ve toplum i\u00e7erisinde e\u015fit olan bireylere d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. Toplulukta ise insanlar toplumun bir \u00fcyesi olarak de\u011fil bir \u015fah\u0131s olarak ili\u015fki kurmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re k\u00fclt\u00fcr\u00fcn insanlar aras\u0131 \u015fahsi ve vas\u0131tas\u0131z ili\u015fkilere dayal\u0131 olarak kurdu\u011fu bir birliktelik bi\u00e7imi olan topluluk yerine medeniyet bu ili\u015fkileri kopar\u0131p yerine \u015fahsiyetsiz, vas\u0131tal\u0131 ili\u015fkiler koyarak toplumu koymaktad\u0131r. Bu nedenle m\u00fctefekkire g\u00f6re k\u00fclt\u00fcrde aile ve akrabal\u0131k gibi birincil, y\u00fcz y\u00fcze ve arac\u0131s\u0131z ili\u015fkilerin ve do\u011fum \u00f6l\u00fcm gibi durumlarda kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 dayan\u0131\u015fman\u0131n yerini medeniyette ikincil, vas\u0131tal\u0131 ili\u015fkiler ve resm\u00ee kurumlar alm\u0131\u015ft\u0131r. (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 244-45). \u0130zzetbegovi\u00e7 insanlar\u0131n kurumlar \u00fczerinden ve taraflar\u0131n birbirlerini tan\u0131mad\u0131klar\u0131 sadece kendi i\u015flerini yerine getirmesini bekleyen veya yerine getiren olduklar\u0131 medeniyetin olu\u015fturdu\u011fu ili\u015fki bi\u00e7imi olarak toplum d\u00fczeninde bu ili\u015fki bi\u00e7iminin bir yabanc\u0131la\u015fma \u00fcretti\u011fini belirtmektedir. Toplumda ben ve sen olmay\u0131p herkesin \u201conlar\u201d olarak d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 (2004: 246) bu yabanc\u0131la\u015fman\u0131n ki\u015finin hem kendi manevi varl\u0131\u011f\u0131na hem de di\u011fer di\u011fer insanlar\u0131n \u015fahsiyet olmas\u0131na ili\u015fkin bir yabanc\u0131la\u015fma do\u011furdu\u011funu ifade etmektedir. 2.2.2.5. Meditasyon ve E\u011fitim \u0130zzetbegovi\u00e7 k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin insanlar\u0131 terbiye bi\u00e7imlerinin farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 e\u011fitim ve meditasyon kavramlar\u0131 aras\u0131ndaki z\u0131tl\u0131k \u00fczerinden ortaya koymaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re medeniyet e\u011fitmekte k\u00fclt\u00fcr ise ayd\u0131nlatmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in 124 d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde akl\u0131 kullanarak d\u0131\u015f d\u00fcnyadaki ger\u00e7ekler hakk\u0131nda bilgi toplama ve ger\u00e7ekler aras\u0131 ili\u015fki kurma faaliyeti olan e\u011fitim medeniyetin merkezi olgusudur. Medeniyet d\u0131\u015f d\u00fcnyan\u0131n ger\u00e7ekli\u011fine ili\u015fkin bilgiler sunarak ve insanlar\u0131 bu bilgiler do\u011frultusunda beceri sahibi yaparak e\u011fitmektedir. \u0130nsan\u0131n kendini ve d\u0131\u015f d\u00fcnyadaki yerini tan\u0131mak ve varolu\u015f hakk\u0131nda hakikate giden yolu bulmak i\u00e7in sarf etti\u011fi i\u00e7sel \u00e7aba olan meditasyon ise k\u00fclt\u00fcr\u00fcn bir unsurudur (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 90). K\u00fclt\u00fcr meditasyonla ger\u00e7ekli\u011fin ak\u0131lla ortaya \u00e7\u0131kamayacak ancak meditasyon yoluyla ula\u015f\u0131labilecek hakiki boyutuyla ilgilenerek insanlar\u0131 hakikatle ilgili ayd\u0131nlatmaktad\u0131r. D\u0131\u015f d\u00fcnyadan bilgi edinmek \u00fczere kurgulanan bir faaliyet olan e\u011fitim ile d\u00fcnyan\u0131n ki\u015fiyi hakikate g\u00f6t\u00fcren bir alan olarak ele al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 meditasyon aras\u0131ndaki z\u0131tl\u0131k","\u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ayn\u0131 zamanda \u2018\u00f6\u011frenmek\u2019 ve \u2018tefekk\u00fcr etmek\u2019 kavramlar\u0131 aras\u0131ndaki farkla daha da a\u00e7\u0131kl\u0131k kazanmaktad\u0131r. Bilgi edinmek, beceri kazanmak anlam\u0131na gelen \u00f6\u011frenmek kelimesinin temelinde varl\u0131k ve insan \u00fczerine bir d\u00fc\u015f\u00fcnme faaliyetinden ziyade tabiata y\u00f6nelik bir bilgi arama faaliyeti ve bilgilere ve nedenselliklere ula\u015f\u0131p ona h\u00e2kim olma d\u00fc\u015f\u00fcncesi bulunmaktad\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcnmek ve kafa yormak anlamlar\u0131na gelen tefekk\u00fcrde ise odak nokta insan\u0131n varl\u0131k ve hakikat ile ilgili derinlemesine kafa yormas\u0131d\u0131r. Tefekk\u00fcr etmek d\u00fcnyan\u0131n ve varl\u0131\u011f\u0131n muammalar\u0131 ve s\u0131rlar\u0131 \u00fczerine derinlemesine d\u00fc\u015f\u00fcnmek demektir. Tabiat i\u00e7inde tabiat\u0131n bir unsuru olan ak\u0131lla kendine ili\u015fkin hi\u00e7bir anlam bulamayan insan bu anlam\u0131 ancak tefekk\u00fcr ederek bulabilecektir. Tabiat\u0131n i\u00e7erisinde insan ancak d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ili\u015fkin bir anlam edinebilir. \u00c7\u00fcnk\u00fc ak\u0131lla incelenen tabiat muamma ve belirsizlikler alan\u0131 olmaktan ziyade insan\u0131n varl\u0131klar \u00fczerinde derinlemesine d\u00fc\u015f\u00fcnmesine izin vermeyen mekanik kanunlar alan\u0131d\u0131r. Bu nedenle \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bu d\u00fcnyan\u0131n ke\u015ffine odaklanan atom, yer\u00e7ekimi kanunu gibi bulu\u015flar e\u011fitimin, bilimin ve medeniyetin \u00fcr\u00fcn\u00fcyken, insan\u0131n hayat\u0131na dair anlam aray\u0131\u015flar\u0131nda bulunan Tolstoy\u2019un, Bethoven\u2019\u0131n, Mevlana\u2019n\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnceleri tefekk\u00fcr\u00fcn, sanat\u0131n ve k\u00fclt\u00fcr\u00fcn \u00fcr\u00fcnleridir (Karaarslan, 2018a: 123). Tabiat\u0131 bilgi toplama alan\u0131 olarak g\u00f6r\u00fcp onunla kurulan ili\u015fkiyi ger\u00e7ekli\u011fe dair bilgi edinme \u00e7abas\u0131 ba\u011flam\u0131nda kurgulayan e\u011fitim ve \u00f6\u011fretim bu nedenle tabiattan menfaat bekleyen bir tavr\u0131 kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131karmaktad\u0131r. D\u00fcnyay\u0131 bir varl\u0131k alan\u0131 olarak g\u00f6r\u00fcp onunla hakiki bir ili\u015fki kurmay\u0131 temel alan meditasyon ve tefekk\u00fcr ise d\u00fcnyadan menfaat ve fayda beklemeksizin insan\u0131 kendi varl\u0131\u011f\u0131na yak\u0131nla\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 bir varl\u0131k alan\u0131 olarak g\u00f6rmek demektir. 125 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in (2004: 90) d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bu nedenle iki boyutlu bir varl\u0131k olan insan\u0131n akl\u0131yla tabiat\u0131n i\u015fleyi\u015f \u015feklini ve \u015fartlar\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenmesi ve de\u011fi\u015ftirerek ondan bir menfaat elde etmeyi ama\u00e7lamas\u0131 e\u011fitimin temel gayesiyken, insan\u0131n ruhu ve d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle varolu\u015fun hakikatine ula\u015fmak i\u00e7in d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ili\u015fkin hi\u00e7bir menfaat beklemeden kendisi ve varl\u0131klar \u00fczerine tefekk\u00fcr etmesi meditasyonun temel amac\u0131d\u0131r. Teknik ilerleme ve s\u0131nai geli\u015fme olarak tan\u0131mlanan medeniyetin e\u011fitimi temel almas\u0131n\u0131n nedeni de e\u011fitimin ve \u00f6\u011fretimin bu alanlarda ilerlemeye imkan sa\u011flayan faydac\u0131 bir faaliyet olmas\u0131d\u0131r. Medeniyeti teknik ve sanayi ilerleme s\u00fcreci olarak g\u00f6ren \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re medeniyeti geli\u015ftirecek ve ona katk\u0131 sa\u011flayacak d\u00fc\u015f\u00fcnce tarz\u0131 tabiata hakim olmak \u00fczere olu\u015fturulan d\u00fc\u015f\u00fcnceler oldu\u011fu i\u00e7in bu d\u00fc\u015f\u00fcnce bi\u00e7imini geli\u015ftiren e\u011fitim medeniyet i\u00e7in olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Medeniyetin e\u011fitim \u015feklinin teknolojik e\u011fitime kar\u015f\u0131l\u0131k geldi\u011fini belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 bu e\u011fitimin medeni d\u00fcnyan\u0131n hem sebebi hem de sonucu olarak ortaya \u00e7\u0131kan, medeni bireylere hesap yapmay\u0131, okuma yazmay\u0131, fizik, kimya, co\u011frafya, sosyoloji gibi bilimleri \u00f6\u011fretmeyi temel ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 ifade eder. Bu e\u011fitim \u015feklinde zeka, bilim ve end\u00fcstri kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 ili\u015fki i\u00e7erisinde bulunmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 94-95). \u0130nsan zekas\u0131 teknik ara\u00e7larla ve bilimin sundu\u011fu verileri kullanarak d\u0131\u015f d\u00fcnyay\u0131 geli\u015ftirmeyi ve d\u0131\u015f d\u00fcnyaya hakim olmay\u0131 sa\u011flayan sanayiyi meydana getirmektedir. Ya da sanayinin sundu\u011fu imkanlar vas\u0131tas\u0131yla bilimsel imkanlar elde etmek bu e\u011fitimin temel gayesidir. Bu nedenle m\u00fctefekkirin geli\u015fmi\u015f teknik ve sanayi olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 medeniyetin e\u011fitim \u015fekli insanlara manevi hi\u00e7bir \u00f6\u011f\u00fctte bulunmayan onlara sadece teknik olarak ilerlemenin imkanlar\u0131n\u0131 g\u00f6steren bir e\u011fitimdir. Ki\u015finin kendi \u00fczerinde hakimiyet kurmas\u0131n\u0131 sa\u011flay\u0131p onu ontolojik bir ba\u011flama ta\u015f\u0131yan meditasyon ve tefekk\u00fcr ise d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ili\u015fkin fayda sa\u011flayan hi\u00e7bir bilgi elde edinemedi\u011fi i\u00e7in medeniyete hi\u00e7bir katk\u0131s\u0131 bulunmamaktad\u0131r. K\u00fclt\u00fcr\u00fcn tefekk\u00fcre odaklanmas\u0131n\u0131n sebebi ise insan\u0131 varolu\u015fa ve hakikate yakla\u015ft\u0131ran","bir d\u00fc\u015f\u00fcnce faaliyeti i\u00e7erisinde bulunmas\u0131d\u0131r. Bu nedenle ki\u015fiye d\u0131\u015f d\u00fcnyaya h\u00e2kim olmay\u0131 sa\u011flayan e\u011fitim ve bilim k\u00fclt\u00fcr\u00fcn geli\u015fmesi hususunda hi\u00e7bir katk\u0131da bulunmamaktad\u0131r. Medeniyetin e\u011fiten do\u011fas\u0131na vurgu yapan \u0130zzetbegovi\u00e7 e\u011fitimin ara\u015ft\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman ayd\u0131nlatan bir ba\u015fka \u00e7e\u015fidinin de bulundu\u011fu ve bu e\u011fitim \u015feklinin ise k\u00fclt\u00fcre ait oldu\u011funu belirtmektedir. Ona g\u00f6re e\u011fitimin insanlar\u0131 sadece do\u011fa hakk\u0131nda bilgi sahibi yapan ve beceri kazand\u0131ran teknik bir e\u011fitim bulunmakla birlikte insan\u0131 kendine yak\u0131nla\u015ft\u0131ran bir e\u011fitim \u015fekli olarak 126 klasik bir e\u011fitim de s\u00f6z konusudur. Do\u011frulu\u011fa ili\u015fkin ahlaki \u00f6\u011f\u00fctlerde bulunan; insana kendini anlamland\u0131rmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan tarih, sanat, edebiyat ahlak gibi ilimleri \u00f6\u011fretmeyi temel alan bir e\u011fitim \u015fekli olarak var olan bu klasik e\u011fitim de mevcuttur. Klasik e\u011fitim \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bir bilgi ve beceri konusunda e\u011fitmekten ziyade hakikatlar kar\u015f\u0131s\u0131nda insan\u0131 ayd\u0131nlatan k\u00fclt\u00fcre ait bir i\u00e7eri\u011fe sahiptir. \u0130nsan terbiyesinin tamamen teknik \u00fczerinden ele al\u0131nan teknolojik e\u011fitimin tavr\u0131na kar\u015f\u0131n klasik e\u011fitim insan\u0131n manevi olarak geli\u015fmesine odaklanmaktad\u0131r. O insanla ba\u015flay\u0131p insanla biten, insan\u0131n kendi varl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin sorgulamalar\u0131na ve \u015fahsiyetle\u015fmesine imk\u00e2n sa\u011flayan bir terbiye bi\u00e7imidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 94). E\u011fitimin faydac\u0131 do\u011fas\u0131 ayn\u0131 zamanda onun insan\u0131 topluma uygun vatanda\u015flar ve toplumda bir fonksiyon yerine getiren bireyler olarak g\u00f6rmesinde de ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131 toplumda icra edece\u011fi fonksiyon \u00fczerinden de\u011ferlendiren e\u011fitim bireylere d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ili\u015fkin bilgiler \u00f6\u011freterek onlar\u0131 icra edece\u011fi fonksiyonlara uygun olarak yeti\u015ftirme \u00e7abas\u0131ndad\u0131r. Fonksiyonel olman\u0131n olduk\u00e7a \u00f6nemli oldu\u011fu medeni d\u00fczende ayn\u0131 i\u015fi yerine getiren insanlar aras\u0131nda fark da ortadan kald\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in bireyler \u2018ortalama insan\u2019 olarak de\u011ferlendirilmektedir. Bir insan\u0131n ba\u015fka bir insan\u0131n yerine ge\u00e7mesinin herhangi bir farkl\u0131l\u0131\u011fa sebep olmad\u0131\u011f\u0131 ve ferdin ortalama insan oldu\u011fu medeni d\u00fczende insanlar\u0131n \u015fahsiyeti de ortadan kalkm\u0131\u015f olur. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u015fahsiyetin olmay\u0131p t\u00fcm insanlar\u0131n nesnele\u015fti\u011fi ve fertlerin \u00f6neminin olmad\u0131\u011f\u0131 medeniyette insanlar\u0131n hayvanlardan da bir fark\u0131n\u0131n kalmamas\u0131na i\u015faret etmektedir. Bu durum insan\u0131 toplu olarak \u00e7al\u0131\u015f\u0131p bir faaliyet meydana getiren ar\u0131, kar\u0131nca, gibi hayvanlara yak\u0131nla\u015ft\u0131rmaktad\u0131r. Medeniyet insanlar\u0131 do\u011fa hakk\u0131nda edinilen bilgiler \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcrmekten ziyade onlar\u0131n medeni bir toplumda yerine getirecek bir i\u015flev ve fonksiyon kazanmalar\u0131n\u0131 ama\u00e7lamaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131n h\u00fcrriyetini artt\u0131r\u0131p onun hem di\u011fer insanlardan hem de di\u011fer canl\u0131lardan farkl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 olduk\u00e7a netle\u015ftiren bir d\u00fc\u015f\u00fcnme bi\u00e7imi olan meditasyon ise insan\u0131n bir fonksiyon \u00fczerinden de\u011fil bir \u015fahsiyet \u00fczerinden tan\u0131mlanmas\u0131n\u0131 sa\u011flamaktad\u0131r. D\u00fcnya \u00fczerine tefekk\u00fcr eden insan d\u00fcnyan\u0131n ve dolay\u0131s\u0131yla kendi fonksiyonelli\u011finden ziyade orada bir yarat\u0131l\u0131\u015f g\u00f6rmektedir. Varl\u0131\u011f\u0131n s\u0131r ve muammalar\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnen insan kendi varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n s\u0131r ve belirsizli\u011fini d\u00fcnyan\u0131n bu belirsizli\u011fi \u00fczerinden ula\u015fmakta ve bir nedenselli\u011fin \u00f6tesinde bir belirsizlik de i\u00e7eren bir d\u00fcnyada kendi \u015fahsiyetinin de fark\u0131na varmaktad\u0131r. 127 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in teknolojik e\u011fitim ve klasik e\u011fitim \u00fczerinden ortaya koydu\u011fu medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131 m\u00fctefekkirin ayn\u0131 zamanda medeniyetin teknik geli\u015fmi\u015fli\u011fi ifade etse de manevi olarak bir geli\u015fmi\u015flik anlam\u0131na gelmedi\u011fi d\u00fc\u015f\u00fcncelerini a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in de olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. \u0130zzetbegovi\u00e7 bilimin ve teknik e\u011fitimin en y\u00fcksek olu\u011fu \u00fclkelerin en k\u00fclt\u00fcrl\u00fc \u00fclkeler olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 95). Medeni d\u00fczende e\u011fitim sadece tekni\u011fin hizmetinde, toplum","i\u00e7in belirli bir fonksiyon icra eden teknik e\u011fitime indirgendi\u011fi ve insan\u0131n ahlaki varl\u0131\u011f\u0131na kendine ili\u015fkin sorgulamalar\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcn\u00fc a\u00e7an klasik e\u011fitim \u00f6nemsenmedi\u011fi i\u00e7in bu \u00fclkelerde ilkesel ya\u015famdan uzak, ahlaki bir yozla\u015fman\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na dikkat \u00e7ekmektedir. T\u00fcm bunlar\u0131n neticesinde \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u0131saca k\u00fclt\u00fcr ruhu, manevi d\u00fczeni ve i\u00e7 d\u00fcnyay\u0131 ve dolay\u0131s\u0131yla da i\u00e7sel geli\u015fimi m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan ahlak, sanat, topluluk gibi unsurlar\u0131 \u00f6ncelerken medeniyet maddiyat\u0131, maddi d\u00fczeni ve d\u0131\u015f d\u00fcnya \u00fczerinde etkili olabilecek tekni\u011fi, siyaseti, e\u011fitimi \u00f6nemseyen birbirine kar\u015f\u0131t iki alan\u0131 olu\u015fturan ger\u00e7eklikler olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. 2.3. \u0130slam ve \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc Yol Aray\u0131\u015f\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ayr\u0131m\u0131 yukar\u0131da verilen d\u00fcalizmlere y\u00f6nelik d\u00fc\u015f\u00fcnceleriyle ortaya \u00e7\u0131kmakla beraber m\u00fctefekkirin hangisinin yan\u0131nda yer ald\u0131\u011f\u0131 sorusu \u00f6nemli bir soru olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kar. \u0130zzetbegovi\u00e7 medeniyetin mi yoksa k\u00fclt\u00fcr\u00fcn m\u00fc yan\u0131nda yer almaktad\u0131r? ve ona g\u00f6re hangisi olumlu bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131maktad\u0131r? gibi sorular m\u00fctefekkirin iki kutuplu d\u00fcnya analizini yaparken ortaya koydu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin neticesinde zihinlerde olu\u015fan bir problemi i\u00e7erir. \u0130zzetbegovi\u00e7 bu sorulara iki kutuplu d\u00fczen anlay\u0131\u015f\u0131 \u00fczerinden \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc bir yol aray\u0131\u015f\u0131 i\u00e7erisine girerek ve \u0130slam\u2019\u0131 tan\u0131mlay\u0131p kendi anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 ortaya koyarak cevap sunmaktad\u0131r. 2.3.1. Orta Yol Olarak \u0130slam \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re (2004: 17, 335) iki kutuplu d\u00fcnyan\u0131n iki farkl\u0131 kutbunda yer alan d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015flerinin her ikisi de her ne kadar teorik a\u00e7\u0131dan \u00e7eli\u015fkisiz olsa da d\u00fcalist ya\u015fama uygulan\u0131\u015f prati\u011finde saf dinin ve mistisizmin veya saf materyalizmin olmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. Hayata girdiklerinde maddi hayat\u0131 ve sosyal d\u00fcnyay\u0131 reddeden mistisizm maddi d\u00fcnyaya y\u00f6nelik uygulamalar bulmaya; manevi ya\u015fam\u0131 ve ruhi geli\u015fmeyi 128 d\u0131\u015flayan materyalizm ise manevi d\u00fcnyay\u0131 \u00f6nemsemeye ba\u015flamaktad\u0131r Bunun nedeni ise m\u00fctefekkire g\u00f6re ya\u015fanan d\u00fcnyada ve insan ger\u00e7ekli\u011finde mevcut olan d\u00fcalizmdir. Ya\u015fanan hayat \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re d\u00fcnyan\u0131n ruh ve madde olarak birbirine z\u0131t iki \u015fekilde tan\u0131mlanmas\u0131n\u0131n \u00fczerinde ve bu tan\u0131mlar\u0131 a\u015fan bir \u015feydir. Bu d\u00fcnya hem manevi hem de maddi unsurlara sahip olarak bir d\u00fcalizm i\u00e7ermektedir. Bu nedenle hayattaki maddi ve manevi unsurlardan birisini ihmal eden d\u00fc\u015f\u00fcnce bi\u00e7imleri hayatta her zaman bir \u00e7eli\u015fkiye neden olmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re iki kutuplu d\u00fcnya d\u00fczeninde bu \u00e7eli\u015fkiyi ve z\u0131tl\u0131\u011f\u0131 a\u015fan hayat\u0131n d\u00fcalist yap\u0131s\u0131na uygun olan \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc bir yol mevcuttur. Ona g\u00f6re bu yol, sadece bir d\u00fc\u015f\u00fcnce tarz\u0131 de\u011fil bir ya\u015fam bi\u00e7imini i\u00e7ermektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 21). Bir ya\u015fam bi\u00e7imi olmas\u0131 sebebiyle de hayat\u0131n d\u00fcalist yap\u0131s\u0131na uygulanmas\u0131nda hi\u00e7bir \u00e7eli\u015fkiye neden olmamaktad\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu yol hayat\u0131n ve insan\u0131n ger\u00e7ekli\u011fini ve d\u00fcalizmini kabul ederek ikilikleri ortadan kald\u0131ran ve onlar\u0131 b\u00fct\u00fcnle\u015ftiren bir anlay\u0131\u015fta kendisini ortaya koymaktad\u0131r. Orta yol olarak da tan\u0131mlanan bu anlay\u0131\u015f m\u00fctefekkire g\u00f6re en a\u00e7\u0131k olarak kendisini \u0130slam\u2019da g\u00f6stermektedir.10 D\u00fcalizmi a\u015fan bir yol olarak \u0130slam\u2019\u0131 m\u00fctefekkir \u015fu \u015fekilde tan\u0131mlar: \u201c\u2026 \u0130slam d\u00fcnyan\u0131n esas \u00f6zelli\u011fi olan bu d\u00fcalizmi evvela anlamak ve kabul etmek; ondan sonra da onu yenmek yoludur\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 19). \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde iki kutuplu d\u00fcnya d\u00fczeninin ilk kutbunda insan\u0131 i\u00e7sel bir geli\u015fmeye y\u00f6nelten ve bireysel bir d\u00fczeni temel alan din, mistisizm gibi unsurlar; di\u011fer kutbunda toplumsal bir geli\u015fmeyi ve sosyal ve maddi bir d\u00fczeni temel alan bilim, sosyalizm, materyalizm gibi hususlar yer al\u0131rken \u0130slam iki kutuplu d\u00fczeni a\u015fan bir ba\u015fka yola kar\u015f\u0131l\u0131k gelmektedir. M\u00fctefekkire g\u00f6re \u0130slam iki u\u00e7ta yer alan d\u00fcnyan\u0131n orta yolu \u00fczerinde bulunup iki d\u00fcnya aras\u0131 u\u00e7urumun \u00fczerindeki k\u00f6pr\u00fc (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 32), i\u00e7 ve d\u0131\u015f, ahlaki ve tarihi, mevcut ve gelecekten olu\u015fan iki farkl\u0131 d\u00fcnyay\u0131 isteyen bir anlay\u0131\u015f\u0131n ismidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 10). 10 \u0130zzetbegovi\u00e7 sadece maneviyata ve","insan\u0131n ruhuna \u00f6nem veren ve sadece maddeye ve sosyal d\u00fczeni \u00f6nemseyen birbirine z\u0131t iki d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn\u00fc a\u015fan orta yol anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 sadece \u0130slam\u2019da g\u00f6rmemektedir. Ona g\u00f6re \u0130slam\u2019\u0131n \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc yol anlay\u0131\u015f\u0131na benzer ba\u015fka anlay\u0131\u015flar da mevcuttur. Bu anlay\u0131\u015flardan en \u00f6nemlisi ise m\u00fctefekkire g\u00f6re \u0130ngiliz d\u00fc\u015f\u00fcncesinde ortaya \u00e7\u0131kan orta yol g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcd\u00fcr. Yan\u0131 s\u0131ra m\u00fctefekkire g\u00f6re Avrupa\u2019da da iki kutbu birle\u015ftirmeye \u00e7al\u0131\u015fan anlay\u0131\u015flar mevcuttur. Ancak bu anlay\u0131\u015flar hayat prati\u011fine saf olarak aktar\u0131lamad\u0131\u011f\u0131 ve hayatta \u00e7eli\u015fkilere yol a\u00e7t\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in zorunlu bir \u015fekilde iki boyutu birlikte ele alan bir d\u00fc\u015f\u00fcnceye d\u00f6n\u00fc\u015ferek ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015flard\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re \u00e7a\u011fda\u015f toplumlar\u0131n geli\u015fme e\u011filimleri \u0130slam\u2019\u0131n iki kutuplu birlik anlay\u0131\u015f\u0131na benzer bir noktaya do\u011fru devam etse de bu e\u011filimlerin hepsi bir zorunluluktan do\u011fmaktad\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc yol anlay\u0131\u015f\u0131 ise iki kutbun ayr\u0131 ayr\u0131 ele al\u0131nmas\u0131n\u0131n bilin\u00e7li bir reddidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 378). 129 \u0130slam sadece insan\u0131n ve hayat\u0131n d\u00fcalizminin fark\u0131nda olan bir anlay\u0131\u015f bi\u00e7imi de\u011fil ayn\u0131 zamanda onu a\u015fabilen de bir ya\u015fam tarz\u0131d\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n iki kutuplu d\u00fcnyada var olan bu \u00f6zel durumu onun birbirine z\u0131t d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015flerinin hakiki taraflar\u0131n\u0131 tan\u0131y\u0131p yanl\u0131\u015f olduklar\u0131 yanlar\u0131 bilmesinde ve bunlar\u0131 a\u015fabilen bir ya\u015fam tarz\u0131 \u00fcretmesinde ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130ki kutuplu birlik olarak \u0130slam\u2019\u0131n bu \u015fekilde bir ya\u015fam tarz\u0131 \u00fcretmesi ve hayata aktar\u0131lmas\u0131nda \u00e7eli\u015fkilere sebep olmamas\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e (2004: 24) g\u00f6re d\u00fcnyan\u0131n birbirine z\u0131t iki kutuplu yap\u0131s\u0131n\u0131n \u00e7\u0131kmazlar\u0131na ve par\u00e7alanm\u0131\u015f durumuna da bir \u00e7\u00f6z\u00fcm sunmaktad\u0131r. Ruhun \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn ve bedeni isteklerin determinist do\u011fas\u0131n\u0131n i\u00e7erisinde \u0130slam ne sadece ruhtan ne de sadece bedenden yanad\u0131r. O hem ruhun \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc hem de bedenin determinist yap\u0131s\u0131n\u0131 denge i\u00e7erisinde tutarak birbirine z\u0131t d\u00fc\u015fen durumlar\u0131 orta yol \u00fczerinden bir \u00e7\u00f6z\u00fcme kavu\u015fturmaktad\u0131r. Maddi ihtiya\u00e7lar\u0131n kar\u015f\u0131lanmas\u0131n\u0131 gerekli g\u00f6ren \u0130slam bunlar\u0131n s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131n ise manevi olarak \u00e7izilmesini ister. Dolay\u0131s\u0131yla ihtiya\u00e7lar\u0131n giderilmesinde hem i\u00e7 d\u00fcnyan\u0131n hem de maddi d\u00fcnyan\u0131n belirleyici rol\u00fcn\u00fc olduk\u00e7a \u00f6nemsemektedir (Erkilet, 2013: 36). \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slam\u2019\u0131 iki kutuplu bir d\u00fcnyada \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc yol olarak tan\u0131mlamakla birlikte m\u00fctefekkirin \u0130slam\u2019a ili\u015fkin analizlerinde onun \u0130slam\u2019\u0131 iki kutbun bir sentezi olarak g\u00f6rmedi\u011finin alt\u0131n\u0131 \u00e7izmek de olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Ona g\u00f6re \u0130slam orta yol olarak bu iki kutbun da ger\u00e7ekli\u011fi yakalad\u0131\u011f\u0131 noktalar\u0131 ku\u015fatan b\u00fct\u00fcnl\u00fck\u00e7\u00fc bir yakla\u015f\u0131md\u0131r. \u0130slam hem materyalist hem de maneviyat\u00e7\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnceyi a\u015fan bir hayat g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc sunmaktad\u0131r (Ak\u0131n, 2020: 35, Erkilet, 2013: 40, Karaarslan, 2018a: 120). Dolay\u0131s\u0131yla o hem maneviyat\u00e7\u0131 hem maddeci olsa da maddili\u011fin ve maneviyat\u0131n yanl\u0131\u015flar\u0131n\u0131 ink\u00e2r ederek ve orta bir yolda bulunarak eklektisizmi a\u015fmaktad\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n orta yolda bulunan bu anlay\u0131\u015f\u0131na \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re evlilik kurumuna ili\u015fkin \u0130slam\u2019\u0131n bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 olduk\u00e7a somut deliller sunmaktad\u0131r. D\u00fcalizmin bir taraf\u0131nda yer alan saf din olan Hristiyanl\u0131\u011f\u0131n iffetli olmaya vurgu yapmas\u0131na ve evlili\u011fi insan\u0131 kendi ruhun geli\u015fimini ihmal edecek d\u00fcnyevi bir \u015fey olarak g\u00f6rmesine kar\u015f\u0131n di\u011fer kutbunda bulunan materyalizm cinsi m\u00fcnasebetlerde tam serbestlik isteyerek evlili\u011fe kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. \u0130ki kutupta bulunan bu anlay\u0131\u015flardan farkl\u0131 olarak \u0130slam ise manevi ama\u00e7lar ve bedeni ihtiya\u00e7lar aras\u0131nda bir uyum sa\u011flayarak evlilik m\u00fcessesini savunmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 352- 3). Evlilik insan ger\u00e7ekli\u011fini dikkate alarak insan\u0131n hem bedeni ihtiyac\u0131n\u0131 kar\u015f\u0131lad\u0131\u011f\u0131 hem de ruhi olarak iffetinin muhafaza edildi\u011fi bir kurumdur. Evlilik insan 130 neslinin devam\u0131n\u0131 sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in toplumsal ve maddi d\u00fcnya i\u00e7in bir fonksiyon yerine getirmekle birlikte ahlakl\u0131 bir ya\u015fam\u0131 da m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lmaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130slam","Hristiyanl\u0131\u011f\u0131n bedenin isteklerini gidermenin ruhi geli\u015fmenin \u00f6n\u00fcnde bir engel olarak ele almas\u0131na kar\u015f\u0131n bedenin isteklerine ruhi bir zemin kazand\u0131rarak bu ikili\u011fin u\u00e7ta bulunan konumunu a\u015fan bir yap\u0131ya sahiptir. M\u00fctefekkirin iki kutuplu birlik olarak \u0130slam\u2019\u0131n konumunu g\u00f6stermeye \u00e7al\u0131\u015fan d\u00fc\u015f\u00fcnceleri onun iki farkl\u0131 kutupta yer alan Yahudilik ve Hristiyanl\u0131k aras\u0131nda \u0130slam\u2019\u0131n konumunu g\u00f6steren ifadeleriyle daha da a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Yahudilik d\u00fcnyevi olan\u0131 kabul edip ruhu reddederken, Hristiyanl\u0131k ise ruhu kabul edip d\u00fcnyevi olan\u0131 reddetmektedir. \u0130slam ise hem d\u00fcnyevi hem de ruhi olan\u0131 kabul etti\u011fi i\u00e7in Hristiyanl\u0131kla d\u00fcnyevili\u011fin reddi hususunda farkl\u0131la\u015f\u0131rken, ruhi olan\u0131 kabul\u00fc hususunda yak\u0131nla\u015fmakta ve Yahudilikle d\u00fcnyevili\u011fin kabul\u00fc hususunda yak\u0131nla\u015f\u0131rken, ruhi olan\u0131n reddi mevzusunda uzakla\u015fmaktad\u0131r. Fakat \u0130slam\u2019\u0131n d\u00fcnyevili\u011fi kabul etmekle beraber d\u00fcnyevi olanla aras\u0131na mesafe koymas\u0131 dolay\u0131s\u0131yla bu kabul\u00fc Yahudili\u011finkinden olduk\u00e7a farkl\u0131d\u0131r. \u0130slam d\u00fcnyevidir fakat bu d\u00fcnyevili\u011fi ruhi bir zeminle birlikte olu\u015fturmaktad\u0131r (Ak\u0131n, 2018b: 72). Di\u011fer taraftan \u0130slam ayn\u0131 zamanda ruhi ve manevidir. Fakat bu manevili\u011fi de Hristiyanl\u0131\u011f\u0131n d\u00fcnyaya kar\u015f\u0131 mesafe koyan salt manevili\u011finden farkl\u0131d\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n i\u00e7e d\u00f6n\u00fck ruhi boyutu d\u00fcnyevilikle ili\u015fki i\u00e7erisinde ortaya \u00e7\u0131kmakta ve d\u00fcnyevi olan\u0131 d\u00fczenleyici bir bi\u00e7im ta\u015f\u0131maktad\u0131r. D\u00fcnya \u0130slam\u2019da uhrevi olan\u0131n a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 ve ulvi amac\u0131n yerine getirilmesi i\u00e7in bir zemini te\u015fkil etmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 296). Bu nedenle \u0130slam hem d\u00fcnyay\u0131 hem manevili\u011fi istemektedir. M\u00fctefekkirin Hristiyanl\u0131\u011f\u0131n sadece i\u00e7sel bir duygu olan sevgi ve merhameti \u00f6ncelik vermesine kar\u015f\u0131n \u0130slam\u2019\u0131n hem i\u00e7te ya\u015fanan hem de d\u0131\u015fa ta\u015fan duygular olan adalet, do\u011fruluk, yard\u0131mla\u015fmay\u0131 daha \u00e7ok \u00f6nemsedi\u011fini belirten d\u00fc\u015f\u00fcnceleri de (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 63) bu duruma ili\u015fkin olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. T\u00fcm bunlar neticesinde \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde \u0130slam iki kutuplu bir birli\u011fi ifade etmesi itibariyle bu iki kutbun i\u00e7erisinde yer alan k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin her ikisidir. \u0130slam\u2019\u0131n bir k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet \u015feklinin her ikisi olmas\u0131, onun din ve bilim, sanat ve teknik, insan ve toplum, ahlak ve siyaset gibi k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin d\u00fcalist yap\u0131lar\u0131n\u0131 b\u00fct\u00fcnle\u015ftirip bu ikilikleri a\u015fan bir anlay\u0131\u015f\u0131n ismi olmas\u0131nda ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. T\u00fcm bu 131 d\u00fcalizmleri birle\u015ftiren \u0130slam netice itibariyle m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ne sadece k\u00fclt\u00fcr ne de sadece medeniyettir. \u0130zzetbegovi\u00e7 ilk bak\u0131\u015fta k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet meselelerinde her ne kadar k\u00fclt\u00fcr\u00fcn yan\u0131nda yer al\u0131yor ve medeniyeti d\u0131\u015fl\u0131yor gibi g\u00f6r\u00fcnse de insan\u0131n iki boyutlu ger\u00e7ekli\u011fini ihmal etmeyen \u0130slam hem k\u00fclt\u00fcr hem medeniyet oldu\u011fu i\u00e7in m\u00fctefekkir de her ikisine de e\u015fit mesafede durmaktad\u0131r. M\u00fctefekkirin daha \u00e7ok k\u00fclt\u00fcre yak\u0131n durur gibi g\u00f6z\u00fcken tavr\u0131n\u0131n sebebi ise ileride de \u00fczerinde durulaca\u011f\u0131 gibi ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemde M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyada ya\u015fanan krizin sebebini \u00f6ncelikli k\u00fclt\u00fcrel unsurlarda g\u00f6rmesiyle ili\u015fkilidir. Dolay\u0131s\u0131yla m\u00fctefekkir \u0130slam\u2019\u0131 hem k\u00fclt\u00fcr hem medeniyetin \u00f6zelliklerini ta\u015f\u0131yan ve bu ikili\u011fin z\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131 a\u015farak onlar\u0131 b\u00fct\u00fcnle\u015ftiren birle\u015ftiren k\u00fclt\u00fcre ba\u011fl\u0131 bir medeniyet \u015fekli olarak tan\u0131mlayarak k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin her ikisine de e\u015fit mesafede durmaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc bir yol olan \u0130slam\u2019\u0131n hayat\u0131n d\u00fcalizmini a\u015fan yan\u0131 onun sadece saf bir din ve mistisizm veya sadece saf bir materyalizm ve sosyalizm olmamas\u0131nda a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130slam hem din hem bilimdir. Din kavram\u0131n\u0131 z\u0131ddiyetler cetvelinin ruh s\u00fctununa yerle\u015ftiren \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re dinin sadece ruhi d\u00fczeni ve i\u00e7 alemi ele almas\u0131 sebebiyle \u0130slam sadece din de\u011fildir. \u0130slam bilimle ve teknikle birle\u015ferek dini a\u015fan bir anlama sahip olup \u2018tabiata d\u00f6n\u00fck bir din\u2019in ismidir. Di\u011fer taraftan \u0130slam ayn\u0131 zamanda sadece akla dayanan ve her \u015feyi ak\u0131lla a\u00e7\u0131klayan bir d\u00fc\u015f\u00fcnce tarz\u0131 ve teknik geli\u015fme de de\u011fildir. \u0130slam\u2019\u0131 sadece akli bir d\u00fczen kurmaya \u00e7al\u0131\u015fan ve bu ba\u011flamda her \u015feyi maddi olarak a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015fan bir anlay\u0131\u015f olarak g\u00f6rmek de \u0130slam\u2019\u0131n i\u00e7eri\u011fine","ters d\u00fc\u015fmektedir. Ak\u0131n\u2019\u0131n (2018: 70) da ifade etti\u011fi gibi m\u00fctefekkirin \u0130slam\u2019\u0131 din kategorisine dahil etmeyip onu din ve bilim aras\u0131nda orta bir yolda g\u00f6ren bu d\u00fc\u015f\u00fcncesi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncesinin \u00f6zg\u00fcn ve \u00f6nemli yanlar\u0131ndan birisini olu\u015fturmaktad\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n hem d\u00fcnyevi hem ruhi olmas\u0131 ve bu ikisinin z\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ortadan kald\u0131rma \u00e7abas\u0131 onun hem d\u00fcnyevi bir \u00e7abaya i\u015faret eden g\u00f6zleme hem de uhrevi bir eyleme dikkat \u00e7eken tefekk\u00fcre \u00f6nem veren tavr\u0131nda da daha da a\u00e7\u0131kl\u0131k kazanmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slam\u2019\u0131n g\u00f6zleme \u00f6nem veren anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131n Kuran\u2019da pek \u00e7ok ayette yer ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirterek Kuran\u2019da insan\u0131n g\u00f6zleme te\u015fvik edildi\u011fini ifade etmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2004: 297). Fakat \u0130slam bir olay\u0131n veya durumun ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi \u015fartlar\u0131, nedenleri ve sonu\u00e7lar\u0131 izleme faaliyeti olarak tan\u0131mlanan g\u00f6zlemi ayn\u0131 zamanda ruhi bir faaliyete de imk\u00e2n sa\u011flamas\u0131 ile de ele almaktad\u0131r. \u0130slam d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ili\u015fkin nedenselli\u011fin g\u00f6zlemlenmesinin yan\u0131 s\u0131ra 132 g\u00f6zlemlenenlerin insan\u0131 varl\u0131k ve hakikat \u00fczerine derin olarak d\u00fc\u015f\u00fcnmeyi sa\u011flayan tefekk\u00fcre de g\u00f6t\u00fcrmektedir. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130slam d\u0131\u015f d\u00fcnyan\u0131n d\u00fczenlenmesi i\u00e7in g\u00f6zlemi \u00f6nemserken ayn\u0131 zamanda i\u00e7 d\u00fcnyan\u0131n geli\u015fmesi i\u00e7in de g\u00f6zleme vurgu yapmaktad\u0131r. G\u00f6zlem ve tefekk\u00fcr\u00fcn z\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131n a\u015f\u0131lmas\u0131 ve bunlar\u0131n b\u00fct\u00fcnle\u015ftirilmesi \u0130slam\u2019da kendini a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131karmaktad\u0131r. \u0130slam hem d\u00fcnyevi hem ruhi olmas\u0131 ve bu ikisinin z\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ortadan kald\u0131rma \u00e7abas\u0131 onun ahlak ve siyaseti birlikte ele alan bak\u0131\u015f\u0131nda da ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Sadece ruhi d\u00fczeni temel alan ahlak ve sadece d\u0131\u015f d\u00fcnya \u00fczerinden olu\u015fmu\u015f siyaset \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re iki boyutlu insan\u0131n ve hayat\u0131n sahip oldu\u011fu d\u00fcalizmi g\u00f6rmezden geldi\u011fi i\u00e7in tek ba\u015flar\u0131na yeterli de\u011fildir. Bu nedenle m\u00fctefekkir orta yolda ahlak ve siyaseti birle\u015ftirmi\u015f; hem bu d\u00fcnyada ahlaki kurumlar\u0131n olmas\u0131 hem de insan\u0131n kendi i\u00e7 d\u00fcnyas\u0131n\u0131 geli\u015ftirmesinin yap\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fini belirtmi\u015ftir. \u0130slam\u2019\u0131n d\u00fcalizmi a\u015fan yan\u0131 ayn\u0131 zamanda onun \u00fcmmet anlay\u0131\u015f\u0131nda da ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130slam toplum ve topluluk aras\u0131nda da orta yoldaki konumunu cemaat \u00fcreten tavr\u0131yla g\u00f6stermektedir. \u0130\u00e7sel bir birliktelik olan topluluktan ve insanlar aras\u0131nda dayan\u0131\u015fma \u00fczerine bir fonksiyonu yerine getiren toplumdan farkl\u0131 olarak \u0130slam \u00fcmmet olmaya vurgu yapmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 650). \u00dcmmet hem samimi bir temas\u0131n kurulup manevi bir birlikteli\u011fin sa\u011fland\u0131\u011f\u0131 hem de insanlar\u0131n birbirleriyle dayan\u0131\u015farak d\u00fczenin sa\u011flayan fonksiyonel bir i\u015fi yerine getiren bir birliktelik \u015fekli olarak orta yolda bulunmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in \u0130slam\u2019\u0131 orta yol \u00fczerinden tan\u0131mlayan bu g\u00f6r\u00fc\u015flerini \u0130slam\u2019\u0131n orta yolda bulunan anlay\u0131\u015f\u0131 \u00fczerinde olu\u015fturmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 kendi hayat\u0131nda da bulmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. O kendi hayat\u0131n\u0131 ve eylemlerini de her zaman itidalli ve orta bir yol olarak \u0130slam\u2019\u0131n \u00f6z\u00fc \u00fczere ger\u00e7ekle\u015ftirmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Siyasetin \u00e7\u0131karc\u0131 ve insani \u00f6zden uzakla\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 do\u011fas\u0131n\u0131n ancak ahlakla de\u011fi\u015ftirilebilece\u011fini savunarak ahlak \u00fczere \u015fekillenen bir siyaset olu\u015fturmaya gayret etmi\u015f, M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131 \u0130slam\u2019a davet ederken bir \u00fctopya \u00fcretmeye de\u011fil imana dayal\u0131 bir ya\u015fam tarz\u0131 \u00fcretmeye \u00e7a\u011f\u0131rm\u0131\u015f, askerlerine \u0130slam\u2019a zorla inanmay\u0131 de\u011fil d\u00fcr\u00fcstl\u00fc\u011f\u00fc emretmi\u015ftir. Bosna Hersek sava\u015f\u0131 s\u0131ras\u0131nda temel amac\u0131n maddi bir \u00e7\u0131kar elde etmek veya intikam almak de\u011fil Bosna\u2019n\u0131n ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kazanmak oldu\u011fu ve bunun ise ahlaki yasalar\u0131 ihmal etmeden ger\u00e7ekle\u015ftirilmesi gerekti\u011fi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in askerlerine ve SDA i\u00e7erisindeki di\u011fer t\u00fcm parti mensuplara yapt\u0131\u011f\u0131 133 konu\u015fmalar\u0131n\u0131n temel vurgusu olmu\u015ftur (bknz \u0130zzetbegovi\u00e7, 2011). Nitekim onun bir devlet adam\u0131 olmas\u0131na dair yap\u0131lan t\u00fcm konu\u015fmalar\u0131n vurgusunun onun \u015ferefli bir","lider, kin tutmayan adil bir insan (Jerkovi\u00e7, 2010: 37, Lavic, 2010: 53), k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe kar\u015f\u0131 k\u00f6t\u00fcl\u00fckle ve intikamla cevap vermeyen bir \u00f6nder olmas\u0131 da m\u00fctefekkirin \u0130slam\u2019\u0131n orta yolda bulunan karakterini hayat\u0131na uygulamas\u0131yla ili\u015fkilidir. 2.3.2 \u0130slam R\u00f6nesans\u0131: \u0130slam K\u00fclt\u00fcr\u00fcne Ba\u011fl\u0131 \u0130slam Medeniyeti Ele ald\u0131\u011f\u0131 k\u00fclt\u00fcr, medeniyet, ahlak, sanat ve teknik gibi t\u00fcm meseleler \u00fczerinden \u0130slam tan\u0131m\u0131 ve iki kutuplu d\u00fcnya analizi ortaya koyan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in bu analizlerinin nihai hedefi ise 20. Y\u00fczy\u0131lda M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n durumunu, ya\u015fad\u0131klar\u0131 d\u00fcnyan\u0131n i\u00e7erisinde konumlar\u0131n\u0131 anlamland\u0131rma imk\u00e2n\u0131 ve buna ba\u011fl\u0131 olarak M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 sorunlara \u00e7\u00f6z\u00fcm sunma \u00e7abas\u0131d\u0131r. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ortaya koyulmu\u015f olan teorik t\u00fcm unsurlar asl\u0131nda bir prati\u011fi bulmaya ve onun nas\u0131l ger\u00e7ekle\u015ftirilece\u011fine hizmet etmektedir. Bu pratik ise M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 anlam karma\u015fas\u0131n\u0131 tan\u0131mlama ve geri kalm\u0131\u015fl\u0131k durumunu a\u015fma \u00e7abas\u0131d\u0131r. 20. Y\u00fczy\u0131lda M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131klar\u0131na ve M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 karma\u015fal\u0131 duruma bir \u00e7\u00f6z\u00fcm sunma \u00e7abas\u0131 di\u011fer d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerde oldu\u011fu gibi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in de \u00fczerinde durdu\u011fu temel meselelerdir. M\u00fctefekkir M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n i\u00e7inde bulundu\u011fu duruma dair analizlerini ve bu duruma ili\u015fkin \u00e7\u00f6z\u00fcmlerine ise \u0130slam\u2019\u0131n \u00f6z\u00fcne yapt\u0131\u011f\u0131 vurguyla ula\u015fmaktad\u0131r. Bu nedenle onun d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde iki kutuplu d\u00fczenin iki kutbunu a\u015farak orta yolda bulunan \u0130slam pratik bir zeminde de olduk\u00e7a \u00f6nemli bir yerde bulunur. Fikirlerinin temeline \u0130slam\u2019\u0131 koyan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131na sundu\u011fu \u00e7\u00f6z\u00fcm de M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131n karma\u015f\u0131k durumuna ili\u015fkin nedensel analizleriyle birlikte hareket etti\u011fi i\u00e7in iki boyutlu bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Bu nedenle m\u00fctefekkirin \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin \u00e7\u00f6z\u00fcm \u00f6nerilerinden \u00f6nce \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n durumuna ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 problemlere ili\u015fkin analizlerine de\u011finmek gerekmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde yukar\u0131da da bahsedildi\u011fi gibi \u0130slam \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc bir yola ve \u00e7ift kutuplu bir birli\u011fe kar\u015f\u0131l\u0131k geliyor olsa da M\u00fcsl\u00fcman toplumlarda \u0130slam\u2019\u0131n alg\u0131lanma ve uygulanma bi\u00e7imi onun \u00e7ift boyutlu yap\u0131s\u0131na uygun olarak ger\u00e7ekle\u015fmemektedir. \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n\u0131n nedenini de burada aramak 134 gerekir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda mevcut olan \u0130slam anlay\u0131\u015f\u0131 \u0130slam\u2019\u0131 sadece bir din ve inan\u00e7 olarak g\u00f6rmektedir. Bu ise \u0130slam\u2019\u0131n do\u011fru anla\u015f\u0131lmamas\u0131na ve onun d\u00fcnyadaki ve tarihteki rol\u00fcn\u00fcn fark\u0131na var\u0131lmamas\u0131na neden olmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 24, 2020b:9). Bu nedenle m\u00fctefekkire g\u00f6re en genel manas\u0131yla M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n\u0131n sebebi \u0130slam\u2019\u0131 iki boyutlu olarak b\u00fct\u00fcnc\u00fcl bir ba\u011flamda de\u011ferlendirememeleri ve onu sadece bir din olarak g\u00f6rmeleri sonucu hayat\u0131 d\u00fczenleyici karakterinin fark\u0131na varamamalar\u0131d\u0131r. \u0130slam\u2019\u0131n sadece din ve inan\u00e7 olarak g\u00f6r\u00fclmesi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde onun iki kutuplu d\u00fczen i\u00e7erisinde sadece tek bir boyuta kar\u015f\u0131l\u0131k gelmesine ve sadece k\u00fclt\u00fcrel bir ba\u011flama indirgenmesine sebep olmaktad\u0131r. K\u00fclt\u00fcrel bir ba\u011flama kar\u015f\u0131l\u0131k gelen \u0130slam bu anlay\u0131\u015fla d\u00fcnyevi alana hi\u00e7 dahil olmay\u0131p d\u0131\u015f d\u00fcnyan\u0131n d\u00fczenlenmesini reddeden ve dolay\u0131s\u0131yla da medeniyeti ve medeniyete ait varsay\u0131lan bilim, teknik gibi unsurlar\u0131 d\u0131\u015flayan bir anlay\u0131\u015fa d\u00f6n\u00fc\u015fmektedir. D\u0131\u015f d\u00fcnyaya kendisini kapatan \u0130slam yeni olaylara, durumlara cevap sunamayan ve hatta yeni olan\u0131n daima reddedildi\u011fi, eski olan\u0131n ise sorgulanamad\u0131\u011f\u0131, hurafelere a\u00e7\u0131k bir mistisizme d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrmektedir. Halbuki g\u00fcnl\u00fck ya\u015famda kar\u015f\u0131la\u015f\u0131lan yeni olaylara, durumlara cevap sunabilme i\u00e7eri\u011fine sahip bir din olan \u0130slam, ele\u015ftirel bir bilince vurgu yaparak mistik unsurlar ve hurafe \u00fcreten bir anlay\u0131\u015f\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131nda yer almaktad\u0131r. Hayat\u0131n iki boyutunu da g\u00f6z \u00f6n\u00fcnde bulunduran \u0130slam sadece din ve ruhu de\u011fil ayn\u0131 zamanda bilimi ve akl\u0131 da temel alan ve d\u00fcnyan\u0131n bilim, siyaset gibi ara\u00e7lar ile d\u00fczenlenmesi gerekti\u011fi vizyonuna sahip bir anlay\u0131\u015f\u0131n ismidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a:","24, 46). \u0130slam bu nedenle sadece k\u00fclt\u00fcrel bir alan de\u011fil ayn\u0131 zamanda d\u0131\u015f d\u00fcnyadan vazge\u00e7mi\u015f k\u00fclt\u00fcr\u00fcn bu tav\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015farak onu medeniyetle birle\u015ftiren, k\u00fclt\u00fcre bu d\u00fcnyaya ili\u015fkin bir beklenti kazand\u0131rarak onu d\u0131\u015f d\u00fcnyada somutla\u015ft\u0131ran ve medeniyet \u00fcreten bir dindir. \u0130slam\u2019\u0131n tarihte bir yandan inananlar\u0131n ruhunu geli\u015ftirip ahlaki bir ya\u015fam olu\u015ftururken di\u011fer yandan da M\u00fcsl\u00fcmanlara temel de\u011ferler sunup onlara olaylar, durumlar kar\u015f\u0131s\u0131nda sorgulayabilen bilin\u00e7 kazand\u0131rmas\u0131 ve toplumsal ya\u015fam\u0131 bu de\u011ferler \u00fczerinden d\u00fczenleyen yan\u0131 da bunun \u00f6nemli bir \u00f6rne\u011fidir. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde \u0130slam\u2019\u0131n \u00f6z\u00fcn\u00fcn yanl\u0131\u015f anla\u015f\u0131lmas\u0131 onun medeniyet \u00fcreten yan\u0131n\u0131 d\u0131\u015flamakla birlikte \u0130slam\u2019a bir ya\u015fam alan\u0131 da b\u0131rakmamaktad\u0131r. \u0130slam sadece k\u00fclt\u00fcr olmay\u0131p k\u00fclt\u00fcr\u00fcn maddi d\u00fcnyay\u0131 d\u0131\u015flayan boyutunu a\u015farak kendi de\u011ferlerini d\u0131\u015f d\u00fcnyaya aktaran ve ya\u015fam tarz\u0131 \u00fcreten bir anlay\u0131\u015f oldu\u011fu i\u00e7in \u0130slam\u2019\u0131 sadece i\u00e7sel bir 135 inanca d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrmek ona bir ya\u015fam alan\u0131 b\u0131rakmamak anlam\u0131na gelir. Bu durum uhrevi unsurlar\u0131n i\u00e7sel ba\u011flama, niyetlere ve i\u00e7 g\u00fczelli\u011fine itilmesi demek oldu\u011fu i\u00e7in \u0130slam hayatta bir kar\u015f\u0131l\u0131k bulamamaktad\u0131r. Bu nedenle \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda s\u00f6z ve amelin uyumlu olmad\u0131\u011f\u0131 ya\u015fam bi\u00e7imlerine ve namaz\u0131n\u0131 k\u0131lsa da k\u00f6t\u00fcl\u00fckten ka\u00e7\u0131nmayan ki\u015filere, idealsiz dindarlar\u0131n ve imandan yoksun din anlay\u0131\u015flar\u0131na rastlamak normal bir durum haline gelmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 35). Sadece din olarak alg\u0131lanan \u0130slam, maddi d\u00fcnyay\u0131 ihmal eden kat\u0131 kurallar b\u00fct\u00fcn\u00fcne, dogmalara ve mistisizme d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7in g\u00fcnl\u00fck ya\u015fama aktar\u0131lamaz hale gelmektedir. M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyada ahlakl\u0131 ticaret adamlar\u0131n\u0131n, ilkeli siyaset\u00e7ilerin, M\u00fcsl\u00fcman bilim adamlar\u0131n\u0131n da geli\u015fmemesi bu durumla ili\u015fkilidir. \u0130slam toplumlar\u0131nda inanc\u0131n\u0131 ya\u015famak i\u00e7in d\u00fcnyadan elini ete\u011fini \u00e7eken fakat hayata dair s\u00f6yleyecek hi\u00e7bir s\u00f6z\u00fc olmayan M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ve dine inanm\u0131\u015f g\u00f6z\u00fckse de onun hi\u00e7bir ilkesini yerine getirmeyen insanlar\u0131n \u00e7o\u011funlu\u011fu olu\u015fturmas\u0131 bu durumun olduk\u00e7a somut bir g\u00f6r\u00fcnt\u00fcs\u00fcn\u00fc sunmaktad\u0131r. Ruh ve madde olan insana sadece ruhunu d\u00fczenleyici emirler sunulmas\u0131 onun maddi boyutunu ihmal etti\u011fi i\u00e7in hayatta ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 \u00e7eli\u015fkiler sebebiyle ayn\u0131 zamanda ruhsal geli\u015fimine de tam olarak izin vermemektedir. \u0130ki kutuplu d\u00fcnya d\u00fczeninin iki ucunda bulunan d\u00fc\u015f\u00fcnceleri hayatlar\u0131na aktaran insanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 \u00e7eli\u015fki b\u00f6ylelikle M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ya\u015fam\u0131nda da a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Ruhsal ihtiya\u00e7lar\u0131n giderilmesi i\u00e7in maddi bir zemine ihtiya\u00e7 duyulmas\u0131na kar\u015f\u0131n maddi d\u00fczenin reddedildi\u011fi bir hayat bi\u00e7iminde \u00e7eli\u015fkili olmak da hayat\u0131n bir ak\u0131\u015f\u0131 haline gelmektedir. \u0130slam\u2019\u0131n sadece i\u00e7sel bir inan\u00e7 olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131na ba\u011fl\u0131 olarak \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda ya\u015fanan bir di\u011fer sorun daha burada ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Bu ise maddi bir zeminde alan bulamayan dinin i\u00e7sel ba\u011flama itilmesiyle birlikte M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ruhi ve maddi d\u00fczen aras\u0131nda bir dengeye ula\u015f\u0131lamamas\u0131 sonucunda d\u0131\u015f d\u00fcnyan\u0131n da tamamen maddele\u015fmesidir. Medeniyetin yeni arzular yaratan ve insan\u0131 nesneye ba\u011f\u0131ml\u0131 k\u0131lan \u00f6zelli\u011fi k\u00fclt\u00fcrle ve dinle dengelenmedi\u011fi i\u00e7in M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 nesneye ve maddeye daha da ba\u011f\u0131ml\u0131 bir hale getirmektedir. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n hayatlar\u0131nda \u00f6z yerini \u015fekilcili\u011fe, tefekk\u00fcr de yerini tilavete ve melodiye b\u0131rakmas\u0131n\u0131n ve Kuran\u0131n sadece bir nesne olarak de\u011fer kazanmas\u0131n\u0131n sebebi Kuran\u2019\u0131n ve \u0130slam\u2019\u0131n ruhi \u00f6zelliklerinin hayatta kar\u015f\u0131l\u0131k bulamay\u0131p sadece \u015fekli boyuta indirgenmesinden kaynaklanmaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 34, 2020b: 73). 136 K\u0131saca \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyaya dair yapt\u0131\u011f\u0131 analizlerinde g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc temel problem \u0130slam\u2019\u0131n do\u011fru anla\u015f\u0131lamamas\u0131na ba\u011fl\u0131 olarak onun k\u00fclt\u00fcr ve","medeniyetin a\u015f\u0131r\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 a\u015fan ve onlar\u0131 b\u00fct\u00fcnle\u015ftiren bir anlay\u0131\u015f oldu\u011funun fark edilmemesidir. Bu nedenle m\u00fctefekkir \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 sorunlara kar\u015f\u0131 sundu\u011fu \u00e7\u00f6z\u00fcmlerini k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet birlikteli\u011fine ba\u011fl\u0131 \u0130slam\u2019\u0131n hayatta aktif hale getirilmesine ba\u011fl\u0131 olarak sunmaktad\u0131r. 2.3.2.1 K\u00fclt\u00fcrel Yenilenme \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n\u0131n nedenlerini bu \u015fekilde ortaya koymakla beraber bu duruma bir \u00e7\u00f6z\u00fcm sundu\u011fu da g\u00f6r\u00fclmektedir. Ona g\u00f6re \u0130slam\u2019\u0131n yanl\u0131\u015f anla\u015f\u0131lmas\u0131 sebebiyle M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyada ya\u015fanan karma\u015f\u0131kl\u0131\u011fa ili\u015fkin \u00e7\u00f6z\u00fcm, en geni\u015f manas\u0131yla \u0130slam\u2019\u0131n M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n hayat\u0131n\u0131n her an\u0131na do\u011fru olarak uygulanmas\u0131 ve tatbik edilmesidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 21-22). \u0130slam\u2019\u0131n yanl\u0131\u015f anla\u015f\u0131lmas\u0131yla toplumu ve d\u0131\u015f d\u00fcnyay\u0131 d\u00fczenleyen karakterinin yok olmas\u0131n\u0131n neden oldu\u011fu s\u0131k\u0131nt\u0131lar \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re ancak \u0130slam\u2019\u0131n tekrar kendi \u00f6z\u00fcne uygun bir bi\u00e7imde do\u011fru olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131 ve hayata aktar\u0131lmas\u0131yla \u00e7\u00f6z\u00fcme kavu\u015facakt\u0131r. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 ait olduklar\u0131 \u0130slam\u2019\u0131 do\u011fru olarak anlamaya \u00e7a\u011fr\u0131 olan bu hayata tatbik meselesi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde \u0130slamla\u015fma ve \u0130slami R\u00f6nesans kavramlar\u0131yla ifade edilmektedir. \u0130slam R\u00f6nesans\u0131n\u0131 M\u00fcsl\u00fcmanlara \u00e7\u00f6z\u00fcm olarak sunan m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bu kavram hem ruhlar\u0131n yenilenmesine hem de d\u00fcnyan\u0131n ve toplumun de\u011fi\u015ftirilmesini i\u00e7ermektedir. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in \u0130slam R\u00f6nesans\u0131 olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 \u015fey hem k\u00fclt\u00fcrel hem de medeniyet \u00fczerine bir yenilenme ve k\u00fclt\u00fcre ba\u011fl\u0131 bir \u0130slam medeniyetinin in\u015fa edilme \u00e7abas\u0131d\u0131r. \u0130slam R\u00f6nesans\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in kendi d\u00fc\u015f\u00fcncelerine zemin olu\u015fturan bir insan anlay\u0131\u015f\u0131 \u00fczerine oturmaktad\u0131r. T\u00fcm d\u00fc\u015f\u00fcncelerini insan\u0131n iki boyutlulu\u011fu \u00fczerinden ortaya koyan \u0130zzetbegovi\u00e7 burada da insan\u0131n iki boyutlu olmas\u0131 \u00fczerinden \u0130slami yenilenmenin insan\u0131 iki boyutunun da yenilenmesi olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fini ifade eder. \u0130slamla\u015fma \u00f6n y\u00fcz\u00fcnde insan\u0131n ruhi de\u011fi\u015fimi meselesi olan ve arka y\u00fcz\u00fcnde de onun maddi boyutunu olu\u015fturan teknik yenilenmeye ve ilerleme hususunu bar\u0131nd\u0131ran bir insan meselesidir. Ona g\u00f6re bu yenilenmede insan hem be\u015ferden insan olmaya ge\u00e7mi\u015f ve do\u011fal halden \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcne ula\u015fm\u0131\u015f hem de siyaset yapabilen toplumsal bir d\u00fczen in\u015fa edip sorumluluklar\u0131n\u0131n bilincinde olan ve ayn\u0131 zamanda menfaatlerini de 137 g\u00f6zetebilen bir varl\u0131kt\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130slami yeniden do\u011fu\u015f m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bir insan meselesi olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re \u0130slami R\u00f6nesanta bir \u00f6ncelik sonral\u0131k ili\u015fkisi de mevcuttur. Topluma d\u00fczen vermek her \u015feyden evvel insan\u0131n terbiyesi meselesi oldu\u011fu i\u00e7in toplumsal, ekonomik, siyasi ve di\u011fer toplumsal t\u00fcm de\u011fi\u015fimlerin ba\u015flang\u0131c\u0131 ve t\u00fcm problemlerin \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc insan\u0131n terbiye edilmesiyle ger\u00e7ekle\u015fmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 53, 2020a: 59). \u0130slami yeniden do\u011fu\u015f bu nedenle \u00f6ncelikle ruhlar\u0131n de\u011fi\u015fimini hedefleyen, manevi olarak ba\u011f\u0131ms\u0131z olmay\u0131 temel alan bir yenilenme talebi ve dini bir de\u011fi\u015fimdir. Ruhun yenilenmesine yap\u0131lan bu \u00e7a\u011fr\u0131ya g\u00f6re, ancak ruhlar\u0131n h\u00fcrriyetine kavu\u015fturulmas\u0131yla siyasi ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131k m\u00fcmk\u00fcn olacakt\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 bu iki a\u015famal\u0131 yenilenme durumunu ise \u015fu \u015fekilde ifade etmektedir: \u201cGen\u00e7 nesillerin dini ve ahlaki sorumlulu\u011fu temel alan bir e\u011fitimle yeti\u015ftirilmesi, ailenin g\u00fc\u00e7lendirilmesi, alkol, uyu\u015fturucu ve fuh\u015fun ortadan kald\u0131r\u0131lmas\u0131 \u2026 ahlaki g\u00fcc\u00fcn tesisini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131labilir. Bunun devam\u0131nda, ger\u00e7ekle\u015fmesi gereken teknolojinin fethi ikinci etab\u0131 temsil eder ve bununla birlikte denge sa\u011flanm\u0131\u015f olur.\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 126). Ruhu ve i\u00e7 d\u00fcnya d\u00fczenini temel almas\u0131 sebebiyle m\u00fctefekkire g\u00f6re \u0130slami yenilenmenin \u00f6ncelikli meselesi k\u00fclt\u00fcr meselesidir. M\u00fctefekkir \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n as\u0131l meselesini medeniyet olarak g\u00f6ren d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerden farkl\u0131 olarak problemi k\u00fclt\u00fcrel bir alana ta\u015f\u0131m\u0131\u015ft\u0131r (Ak\u0131n, 2018a: 110). Meselenin k\u00fclt\u00fcr meselesi olmas\u0131 demek ise problemin insan, ahlak ve ruh alan\u0131na","\u00e7ekilmesi demektir. \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n Bat\u0131 Medeniyetiyle teknik bir yar\u0131\u015fa girmeden kendi \u00f6z de\u011ferlerini ve inan\u00e7lar\u0131n\u0131 yeniden canland\u0131rarak k\u00fclt\u00fcrel bir yenilenme \u00e7abas\u0131na girmeleri gerekti\u011fi \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in \u0130slam d\u00fcnyas\u0131na sundu\u011fu ana \u00e7\u00f6z\u00fcmd\u00fcr (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 67, 2020b: 73). \u00c7\u00fcnk\u00fc \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re ruhsal de\u011fi\u015fim ve k\u00fclt\u00fcrel problemlerin \u00e7\u00f6z\u00fclmesi maddi ve medeni problemlerin \u00e7\u00f6z\u00fclmesi i\u00e7in de bir zemin olu\u015fturacakt\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in sundu\u011fu bu \u00e7\u00f6z\u00fcm ayn\u0131 zamanda Bat\u0131 medeniyetiyle nas\u0131l bir ili\u015fkiye girilmesi gerekti\u011fi hususuna y\u00f6nelik de bir \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc i\u00e7ermektedir. D\u00f6nemin \u00e7a\u011fda\u015f d\u00fc\u015f\u00fcncesinin temel sorunlar\u0131ndan biri olan M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n\u0131n \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcn\u00fc Bat\u0131 medeniyetine dahil olmakta ya da tamamen ondan uzakla\u015fmakta g\u00f6ren d\u00fc\u015f\u00fcncelerden farkl\u0131 olarak \u0130zzetbegovi\u00e7 M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcn\u00fc d\u0131\u015far\u0131dan de\u011fil i\u00e7ten gelecek bir yenilenmede g\u00f6rmektedir. 138 \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda k\u00fclt\u00fcrel ve i\u00e7ten gelen bir de\u011fi\u015fimin ya\u015fanmas\u0131 gerekti\u011fini belirten \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te de\u011fi\u015fimin bu nedenle d\u0131\u015f d\u00fcnyay\u0131 d\u00fczenleyen bir siyasetten mi yoksa insan\u0131n ruhunu de\u011fi\u015ftiren dinden mi ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 sorusu olduk\u00e7a net bir cevap bulmaktad\u0131r. Ona g\u00f6re \u0130slami yenilenme \u0130slam\u2019\u0131n kendi \u00f6z ilkelerini temel alarak din ve inan\u00e7 \u00fczerinde bir devrimle, insanlar\u0131n ruhlar\u0131nda ve kalplerinde bir de\u011fi\u015fimle ve ahlaki ve k\u00fclt\u00fcrel bir yenilenmeyle ba\u015flayacakt\u0131r. Fikirlerinde \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011fe ve insan\u0131n kendi tercihine b\u00fcy\u00fck \u00f6nem veren \u0130zzetbegovi\u00e7 \u00f6zg\u00fcr bir ortamda bilin\u00e7li bir tercihle i\u00e7ten d\u0131\u015fa do\u011fru ya\u015fanacak bir de\u011fi\u015fimi savunmaktad\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bir de\u011fi\u015fim \u00f6ncelikle insanda ve insan\u0131n i\u00e7inde ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 ve k\u00fclt\u00fcrel bir ba\u011flam kazand\u0131\u011f\u0131 zaman ge\u00e7erlilik kazanmaktad\u0131r. Yoksa d\u0131\u015f m\u00fcdahalelerle insan\u0131n siyasi bir d\u00fczen taraf\u0131ndan de\u011fi\u015ftirilmesi i\u00e7sel bir hamleye izin vermedi\u011fi ve zorunluluk olu\u015fturdu\u011fu i\u00e7in ger\u00e7ek bir de\u011fi\u015fim g\u00fcc\u00fc \u00fcretemez. Bu nedenle k\u00fclt\u00fcrel ve ahlaki meseleler \u00e7\u00f6z\u00fcme kavu\u015ftu\u011fu zaman teknik ve medeniyet meselesinin \u00e7\u00f6z\u00fcme ula\u015facakt\u0131r. Ya da di\u011fer bir ifadeyle teknik ve medeniyet probleminin daha kolay \u00e7\u00f6z\u00fcme ula\u015f\u0131rken k\u00fclt\u00fcrel ve ahlaki meselelerde \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcn daha karma\u015f\u0131k bir yap\u0131ya sahip olmas\u0131na da dikkat \u00e7ekmektedir. M\u00fctefekkirin eserlerinde medeniyeti ele\u015ftiren ve k\u00fclt\u00fcre daha yak\u0131n bir mesafede duran g\u00f6r\u00fc\u015flerinin sebebi de ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemde M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyada ya\u015fanan problemi \u00f6ncelikle bir teknik problemi de\u011fil k\u00fclt\u00fcr problemi olarak g\u00f6rmesiyle ili\u015fkilidir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda teknik ve bilimsel a\u00e7\u0131dan geri kalm\u0131\u015fl\u0131k problemi ve fakirlik bulunsa da bunlar\u0131n \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc, \u0130slam\u2019\u0131n bir din ve ahlak olarak insanlar\u0131n ruhlar\u0131nda cereyan eden insan\u0131 \u00f6zg\u00fcr k\u0131lan boyutunun yok olmas\u0131n\u0131n \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcnden daha kolayd\u0131r. Bu nedenle m\u00fctefekkir M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n ilk problemini ruhlar\u0131 da esaret alt\u0131nda tutan bir esaret alt\u0131nda bulunmak olarak tan\u0131mlamaktad\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 32). \u0130lahi emirlere ve yasalara ba\u011fl\u0131 olarak d\u00fc\u015f\u00fcncelerini geli\u015ftiren \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slami yenilenme hususuna ili\u015fkin bu g\u00f6r\u00fc\u015flerine de Kuran\u0131n ilahi mesaj\u0131n\u0131n insanlara getirdi\u011fi emirler ve Hz. Peygamberin uygulamalar\u0131 \u00fczerinden ula\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 Kuran\u2019\u0131n ilk olarak insanlar\u0131n k\u00fclt\u00fcrel meselelerine y\u00f6nelik de\u011fi\u015fim talebinde bulunarak bir ahlaki d\u00fczen olu\u015fturdu\u011funu daha sonra medeni hususlara y\u00f6nelerek M\u00fcsl\u00fcmanlardan siyasi bir idare ve sosyal bir d\u00fczen de\u011fi\u015fikli\u011fi \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131 yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 121, 2020a: 70). \u0130slam\u2019\u0131n ilk defa do\u011fu\u015fu dolay\u0131s\u0131yla m\u00fctefekkire g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n yeniden do\u011fu\u015fu i\u00e7in \u00f6nemli \u00e7\u00f6z\u00fcmler sunmaktad\u0131r. Bununla birlikte \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in","139 toplumun de\u011fi\u015fmesi i\u00e7in insanlar\u0131n kendilerinin de\u011fi\u015fmesi gerekti\u011fine i\u015faret eden Rad Suresi 11.ayeti ilahi bir kanun olmas\u0131na yapt\u0131\u011f\u0131 vurgu da olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. \u0130slami yenilenmenin \u00f6ncelikli olarak \u0130slamla\u015fmay\u0131 m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lacak bir k\u00fclt\u00fcr ve insan terbiyesi meselesi olmas\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in e\u011fitime ayr\u0131 bir \u00f6nem vermesine neden olmu\u015ftur. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e (2019b: 21) g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n en \u00f6ncelikli meselesi t\u00fcm problemlerin temelinde yer alan insan\u0131n de\u011fi\u015fimi ve onun de\u011fi\u015fimini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan e\u011fitim meseledir. K\u00fclt\u00fcrel yenilenmenin insan\u0131n kendini yenilemekten ba\u015flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n de\u011fi\u015fimini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan bir m\u00fcessese olmas\u0131 sebebiyle e\u011fitime b\u00fcy\u00fck \u00f6nem atfetmi\u015ftir. Kendi k\u00fclt\u00fcr miras\u0131na sahip \u00e7\u0131kan ve onlar\u0131 yeniden canland\u0131ran bireyler yeti\u015ftirmek ve toplumun ruhunun tamir edilmesi m\u00fctefekkire g\u00f6re \u0130slam\u2019\u0131n k\u00fclt\u00fcrel de\u011ferlerine ba\u011fl\u0131 e\u011fitim ve terbiyeden ge\u00e7mektedir. Tarih sahnesine \u00e7\u0131kmak i\u00e7in M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n \u0130slam\u2019\u0131n \u00f6z\u00fcne ba\u011fl\u0131 yeni bir ruh in\u015fa etmeleri gerekti\u011fini belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 bunun ise hayat\u0131n temel amac\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu sorgulatarak yeni bir \u015fuur in\u015fa eden; hayat\u0131n amac\u0131na ili\u015fkin inan\u0131lan g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn gerekliliklerini yerine getirecek cesarette olmay\u0131 ve fedakarl\u0131kta bulunmay\u0131 sa\u011flayarak yeni bir irade olu\u015fturan e\u011fitim ve terbiyeyle m\u00fcmk\u00fcn olaca\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 68-9). Ona g\u00f6re e\u011fitim \u0130slam\u2019\u0131n hem inan\u00e7 hem de eylem boyutu \u00fczerine bireyleri terbiye edecek bir m\u00fcessesedir. M\u00fcsl\u00fcman bireylere hayata ili\u015fkin hakikati sorgulat\u0131p iman etmelerini, imanlar\u0131na ba\u011fl\u0131 olarak iyi ameller i\u015flemelerini ve hayatlar\u0131n\u0131 inan\u00e7lar\u0131na g\u00f6re d\u00fczenlemelerini g\u00f6stermesi a\u00e7\u0131s\u0131ndan e\u011fitim olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. B\u00f6ylelikle e\u011fitim m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ele\u015ftirdi\u011fi e\u011fitimden farkl\u0131 olarak hem niteliksel hem de niceliksel bir terbiyeyi i\u00e7eren ve ya\u015fam boyu s\u00fcren bir terbiye sistemidir. B\u00f6yle bir e\u011fitimle \u0130slam\u2019\u0131n hem k\u00fclt\u00fcrel hem de medeniyet boyutu in\u015fa edilebilecektir. Hayata dair bir tefekk\u00fcr\u00fc ve hayat\u0131 d\u00fczenlemeyi m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan bilgiyi \u00f6\u011fretmeyi i\u00e7eren e\u011fitim M\u00fcsl\u00fcman bireyleri manevi ve maddi ba\u011f\u0131ml\u0131l\u0131klar\u0131ndan kurtaracak ve ruhlar\u0131 itaatten kopar\u0131p ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131\u011fa ula\u015ft\u0131racak bir m\u00fcessese olmas\u0131 sebebiyle de m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde \u00f6nemlidir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 166). \u0130nsan meselesinin onun yeti\u015ftirilmesiyle \u00e7\u00f6z\u00fcme ula\u015faca\u011f\u0131n\u0131 belirten \u0130zzetbegovi\u00e7 M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n yeti\u015ftirme bi\u00e7imlerine ili\u015fkin ele\u015ftirilerde de bulunmaktad\u0131r. \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda itaat etmeye ve tevazuya bir vurgu yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirten m\u00fctefekkir bunun ise cesur ve M\u00fcsl\u00fcman bir bireyin yeti\u015fmesinin \u00f6n\u00fcnde b\u00fcy\u00fck bir engel olmas\u0131na vurgu yapmaktad\u0131r. Her ko\u015fulda 140 itaat eden M\u00fcsl\u00fcman bireylerin yeti\u015fmesine neden olan bu durum bir itaatkarl\u0131k psikolojisi \u00fcretmektedir. Hem canl\u0131l\u0131\u011f\u0131 \u00f6ld\u00fcren hem de m\u00fccadeleci ruhu ortadan kald\u0131ran bu psikoloji ve ruh hali m\u00fctefekkirin ifadeleriyle liderlik etmek i\u00e7in de\u011fil, y\u00f6netilmek i\u00e7in bir tebaa yeti\u015ftirmektedir. Halbuki \u0130slam sadece Allaha itaat etmeyi emrederek di\u011fer her \u015feye kar\u015f\u0131 insan\u0131 \u00f6zg\u00fcrle\u015ftiren ve ayn\u0131 zamanda insanlara sorumluluk verip ve talepte bulunup, m\u00fccadele ve cesarete vurgu yapan bir dindir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020b: 73, 116). \u0130nsan\u0131n canl\u0131 kalmas\u0131n\u0131 sa\u011flay\u0131p m\u00fccadeleyi \u00f6n plana \u00e7\u0131karan \u0130slam M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n hayat\u0131nda sadece nazikli\u011fiyle ortaya \u00e7\u0131karsa m\u00fctefekkire g\u00f6re o zaman M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ba\u015fkalar\u0131na ba\u011f\u0131ml\u0131 olmas\u0131 ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir durumdur. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Allaha itaat etmesi onun d\u0131\u015f\u0131ndaki her \u015feye kar\u015f\u0131 kullu\u011fu ve k\u00f6r\u00fc k\u00f6r\u00fcne itaati reddetmeleri anlam\u0131na geldi\u011fi i\u00e7in bu itaat kendilerine sorgusuz olarak ba\u011f\u0131ml\u0131 olmay\u0131 bekleyen her lidere ve ki\u015fiye kar\u015f\u0131 bir m\u00fccadele ruhu geli\u015ftirmektedir. Bu ise ilkeli ve ahlakl\u0131 bir ya\u015fam\u0131 m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lar. \u00c7\u00fcnk\u00fc ruhi \u00f6zg\u00fcrl\u00fck daha \u00f6nce de bahsedildi\u011fi gibi ahlakl\u0131 bir ya\u015fam\u0131n temelinde yer almaktad\u0131r. Se\u00e7imlerin zorunlu oldu\u011fu ve insanlar\u0131n bir \u015fahsiyet kazanamad\u0131\u011f\u0131 ruhlar\u0131n d\u0131\u015f d\u00fcnyaya ba\u011f\u0131ml\u0131 oldu\u011fu","bir d\u00fcnyada ahlakl\u0131l\u0131k da ortadan kalkaca\u011f\u0131 i\u00e7in m\u00fctefekkire g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ruhi d\u00fcnyas\u0131nda yap\u0131lacak bir de\u011fi\u015fim ahlakl\u0131 ya\u015fam\u0131 da m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lacakt\u0131r. Bu nedenle M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n \u0130slam\u2019\u0131n tebaa olmaya kar\u015f\u0131 insanlar\u0131n ruhunu \u00f6zg\u00fcrle\u015ftirerek hayatlar\u0131n\u0131 d\u00fczenleyen bu anlay\u0131\u015f\u0131 hayata tatbik etmeleri \u0130slami yeniden do\u011fu\u015f i\u00e7in olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. 2.3.2.2 Medeniyetin Geli\u015fimi Di\u011fer taraftan \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slami yeniden do\u011fu\u015fun din devrimi ve k\u00fclt\u00fcrel bir de\u011fi\u015fim olmadan ba\u015flayamamakla birlikte siyasi devrim olmadan da ba\u015far\u0131l\u0131 olarak devam edemeyece\u011fini belirtmektedir (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 58, 67). Kalplerde ve ruhlarda yap\u0131lan de\u011fi\u015fimle k\u00fclt\u00fcrel bir yenilenmeden ve ahlakl\u0131 ki\u015filerin yeti\u015fmesinden sonra mesele medeniyet meselesine do\u011fru evrilmektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc ahlak\u0131n ruhlarda tesis edilmesiyle birlikte maddi d\u00fcnyaya aktar\u0131labilmesi, eylemlere ula\u015fabilmesi ve ahlakl\u0131 bir ya\u015fam\u0131n in\u015fa edilmesi bir d\u00fcnya d\u00fczeni in\u015fa etme ile ger\u00e7ekle\u015febilir. D\u00fcnyan\u0131n d\u00fczenlenmesi \u0130slami d\u00fczende ilkeli bir ya\u015fam\u0131 teminat alt\u0131na almaktad\u0131r. D\u00fcnya d\u00fczenini tesis etme, insanlar\u0131n inand\u0131klar\u0131 \u015fekliyle ya\u015fayabilmelerini sa\u011flama ve d\u00fcnyay\u0131 teknik ve bilimi kullanarak kendi inan\u00e7lar\u0131na uygun olarak d\u00fczenleme \u00e7abas\u0131 \u0130slami R\u00f6nesans i\u00e7in ikinci ad\u0131md\u0131r. Ayn\u0131 zamanda \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n maddi geri kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131 da manevi ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kazanan 141 \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda yap\u0131lacak bu ikinci ad\u0131mla ve sanayi ve teknik anlamda bir geli\u015fmeyle ortadan kald\u0131r\u0131larak M\u00fcsl\u00fcman toplumlar maddi olarak g\u00fc\u00e7lendirilecektir. \u0130slami r\u00f6nesans\u0131n ikinci ad\u0131m\u0131 olarak d\u00fcnyan\u0131n beklentilere uygun olarak d\u00fczenlenmesi \u00e7abas\u0131n\u0131n ve medeniyet in\u015fas\u0131n\u0131n di\u011fer taraftan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde bir \u00fctopya tesis etmek anlam\u0131na gelmedi\u011fini belirtmek olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. M\u00fctefekkirin \u0130slamla\u015fma d\u00fc\u015f\u00fcncesinde d\u00fcnyay\u0131 d\u00fczenleme \u00e7abas\u0131 k\u00fclt\u00fcrel bir ger\u00e7ekli\u011fe ve ahlakl\u0131 bir tavra ba\u011fl\u0131 olarak ger\u00e7ekle\u015fmektedir. Medeniyeti muhte\u015fem d\u00fczen hayalleri olan \u00fctopyalar olarak g\u00f6ren \u0130zzetbegovi\u00e7 ancak k\u00fclt\u00fcr\u00fc ve insan ger\u00e7ekli\u011finin her iki boyutunu temel alan ve insan\u0131n \u015fahsiyet ve ahlak sahibi olan do\u011fas\u0131n\u0131 kabul eden medeniyetleri \u00fctopyalar olarak de\u011ferlendirmez. K\u00fclt\u00fcre ba\u011fl\u0131 \u0130slam medeniyeti de bu nedenle bir d\u00fczen hayali kurarken \u00fctopya olu\u015fturmay\u0131 ama\u00e7lamaz. \u0130slam bir d\u00fcnya d\u00fczeni istese de bunu insan\u0131n ac\u0131lar\u0131n\u0131 ve hayat\u0131n ger\u00e7eklerini bilerek ger\u00e7ekle\u015ftirme talebindedir. Bu nedenle de \u0130slam dram\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul ederek kusursuz toplumlar olarak \u00fctopyalar\u0131 reddetmekte ve bir d\u00fcnya d\u00fczeni kurulabilme talebiyle de \u00fctopyalar\u0131 kabul edip dram\u0131 reddetmektedir. \u0130slam insan\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 kabul ederken di\u011fer taraftan da mutlu olmas\u0131n\u0131 isteyerek d\u00fcnyadaki zulm\u00fcn ve k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn azalmas\u0131 konusunda dengenin olmas\u0131 gerekti\u011fine vurgu yaparak M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 bu konuda sorumlu k\u0131lmaktad\u0131r (Ak\u0131n, 2020: 45). Bu nedenle \u0130slami R\u00f6nesans insan\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 ve ger\u00e7eklerini kabul eden ancak di\u011fer taraftan da d\u00fcnyadaki k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc en aza indirmeye \u00e7al\u0131\u015fan bir dengede bulunmal\u0131d\u0131r. \u0130slami yenilenmeyi bir denge \u00fczerine kuran \u0130zzetbegovi\u00e7 di\u011fer taraftan da k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131ndaki dengenin zamanla bozulan do\u011fas\u0131na ve medeniyetle\u015fen bir toplumun k\u00fclt\u00fcr\u00fc ihmal eden bir d\u00fczene d\u00f6n\u00fc\u015fmesinin de tarihin bir yasas\u0131 oldu\u011funa dikkat \u00e7ekmektedir. K\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131nda z\u0131t bir ili\u015fkiye vurgu yapan \u0130zzetbegovi\u00e7 (2019: 277) medeniyetin ilerlemeyi sa\u011flarken di\u011fer taraftan insani ve dolay\u0131s\u0131yla k\u00fclt\u00fcrel bir \u00e7\u00f6k\u00fc\u015fe neden oldu\u011funu belirtmektedir. Medeniyet despotizm, mekaniklik gibi unsurlar \u00fcreterek ahlak\u0131n bozulmas\u0131na, \u015fahsiyetin \u00f6telenmesine neden oldu\u011fu i\u00e7in k\u00fclt\u00fcr\u00fc tahrip eden ve insan\u0131 kendine yabanc\u0131la\u015ft\u0131ran bir \u00f6ze sahiptir. Bu durumu \u0130zzetbegovi\u00e7 \u015fu s\u00f6zlerle ifade etmektedir: \u201c\u2026Medeniyetin k\u00fclt\u00fcr\u00fc yok etmesi sadece din ile teminat alt\u0131na al\u0131nabilir. Salt maddi ve teknik ilerleme barbarl\u0131\u011fa aleni bir d\u00f6n\u00fc\u015f olabilir\u2026\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 71).","142 K\u00fclt\u00fcr ve medeniyete ili\u015fkin g\u00f6r\u00fc\u015flerine insan\u0131n iki boyutlulu\u011fu \u00fczerinden ula\u015fan m\u00fctefekkir ikisi aras\u0131nda birbirini tahrip eden bu ili\u015fkinin varl\u0131\u011f\u0131na da insan\u0131n ve onun de\u011fi\u015fmeyen do\u011fas\u0131 \u00fczerinden ula\u015fmaktad\u0131r. Maddi olarak bir geli\u015fmi\u015flik, bir zenginlik i\u00e7erisinde bulunan veya bir g\u00fcce sahip olan bir insan\u0131n maddi \u015feylerle daha fazla me\u015fgul olmas\u0131 ruhunu ihmal etmesini ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz k\u0131lmaktad\u0131r. E\u015fyalarla, makamla, zenginlikle u\u011fra\u015fan insan hayata ili\u015fkin anlam aray\u0131\u015flar\u0131n\u0131 kaybetmeye ve ilkelerinden taviz vermeye daha meyilli bir hale b\u00fcr\u00fcnmektedir. Bu nedenle maddi geli\u015fmi\u015flik artarken ruhi gerileme ve ruhi bunal\u0131mlar\u0131n\u0131n artmas\u0131 insan\u0131n \u00f6z\u00fcnde bulunan bir dengeyi ihmal etmesinden kaynaklanmaktad\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcncelerinde s\u0131kl\u0131kla Kuran\u2019a ve ilahi i\u015fleyi\u015fe at\u0131f yapan \u0130zzetbegovi\u00e7 k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin de\u011fi\u015fimine dair bu d\u00fc\u015f\u00fcncelerine de Kuran\u2019dan hareketle ula\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Ona g\u00f6re Allaha yak\u0131n olanlar\u0131n \u00e7o\u011funun \u00f6nceki d\u00f6nemlerde az\u0131n\u0131n ise sonraki d\u00f6nemlerde olmas\u0131 demek Allaha ve ruhi geli\u015fim anlam\u0131na gelen k\u00fclt\u00fcr\u00fcn geriledi\u011fi anlam\u0131na gelmektedir. Buna kar\u015f\u0131n tarih, toplum ve medeniyetin ilerlemesi olabilir. Fakat insan, k\u00fclt\u00fcr\u00fcn gerilemede oldu\u011fu muhakkakt\u0131r (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019: 375). \u0130nsan\u0131n maddi boyutuna kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyet de bu nedenle onun manevi boyutuna kar\u015f\u0131l\u0131k gelen k\u00fclt\u00fcr\u00fc tahrip eden bir \u00f6z\u00fc s\u00fcrekli olarak i\u00e7erisinde ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Medeniyetin k\u00fclt\u00fcr\u00fc tahrip eden bu \u00f6z\u00fc m\u00fctefekkire g\u00f6re tarihte pek \u00e7ok medeniyetin de ba\u015f\u0131na gelmi\u015ftir. Bu durumu hem \u0130slam tarihinden hem de Bat\u0131n\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 durum \u00fczerinden a\u00e7\u0131klayan \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slam\u2019\u0131n tarihsel s\u00fcrecinde k\u00fclt\u00fcr-medeniyet dengesinin zamanla bozularak maddile\u015fmenin \u00f6ne \u00e7\u0131kan yap\u0131s\u0131na vurgu yapmaktad\u0131r. Di\u011fer taraftan \u0130zzetbegovi\u00e7 Bat\u0131n\u0131n teknik ve bilimsel olarak geli\u015fmesine ra\u011fmen su\u00e7, bo\u015fanma oranlar\u0131ndaki art\u0131\u015f\u0131n ve Bat\u0131 tarihinde ya\u015fanan soyk\u0131r\u0131mlar\u0131n sebebini de medeniyetin k\u00fclt\u00fcr\u00fc, inanc\u0131 ve ruhu par\u00e7alayan \u00f6z\u00fcyle ili\u015fkili olmas\u0131nda g\u00f6rmektedir. Meryem S\u00fcmeyye MAL\u0130K B\u0130N NEB\u0130 ve AL\u0130YA \u0130ZZETBEGOV\u0130\u00c7\u2019TE MEDEN\u0130YET F\u0130KR\u0130 Meryem S\u00fcmeyye \u00d6ZBAYRA pubhtml5.com\/hrft\/ybzf\/basic\/151-200 ademcelik032 143 \u00dc\u00c7\u00dcNC\u00dc B\u00d6L\u00dcM MAL\u0130K B\u0130N NEB\u0130 VE AL\u0130YA \u0130ZZETBEGOV\u0130\u00c7\u2019TE MEDEN\u0130YET KAR\u015eILA\u015eTIRMASI Pek \u00e7ok alanda yayg\u0131n olarak kullan\u0131lan medeniyet kelimesinin herkes i\u00e7in kabul edilen ortak bir tan\u0131m\u0131na ula\u015fmak m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. Medeniyet; anlam\u0131, kar\u015f\u0131l\u0131k geldi\u011fi toplumsal ger\u00e7eklikler ve bu ger\u00e7ekliklerin i\u00e7erdi\u011fi s\u0131n\u0131rlar\u0131 ve","boyutlar\u0131 yeterince belli olmayan bir olgudur (Ayd\u0131n, 2011: 289). Bu belirsizli\u011fi ve mu\u011flakl\u0131\u011f\u0131 onun pek \u00e7ok ger\u00e7ekli\u011fi i\u00e7ine alan geni\u015f bir kavram olmas\u0131yla ve hemen herkesin kendi zihninde kavrama kar\u015f\u0131l\u0131k gelen bir tan\u0131m\u0131n\u0131n bulunmas\u0131yla ili\u015fkilidir. Arap\u00e7a mdn k\u00f6k\u00fcnden ve medine kelimesinden gelen medeniyet \u015fehir ya\u015fam\u0131na yapt\u0131\u011f\u0131 at\u0131fla genellikle \u015fehir ya\u015fam\u0131n\u0131n sosyal, siyasal, ekonomik a\u00e7\u0131dan imk\u00e2n sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 birikimi ve f\u0131rsatlar\u0131 (Kutluer, 2003: 296) ve teknik ve bilimsel geli\u015fmeyi, maddi ilerlemi\u015fli\u011fi, davran\u0131\u015f tarzlar\u0131ndaki nezaketi ifade etmektedir. Fakat bununla birlikte kullanan ki\u015finin d\u00fc\u015f\u00fcncesine ba\u011fl\u0131 olarak anlam\u0131 farkl\u0131l\u0131k g\u00f6steren; bu ba\u011flamda s\u0131n\u0131rlar\u0131 mu\u011flak bir kavram olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. S\u0131n\u0131rlar\u0131 ve kar\u015f\u0131l\u0131k geldi\u011fi ger\u00e7eklikler net olmayan medeniyet kavram\u0131n\u0131n tart\u0131\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ba\u011flamlar\u0131 ve tarihsel s\u00fcre\u00e7te de\u011fi\u015fen i\u00e7eri\u011fini ele almak konumuz a\u00e7\u0131s\u0131ndan \u00f6nem ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Medeniyet kavram\u0131n\u0131n Bat\u0131 dillerindeki kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 civilisationdur. Civitas kelimesinden gelen ve k\u00f6ken olarak \u015fehirle ili\u015fkisi bulunan civilisation kelimesi ilk defa Frans\u0131z Victor Riqueti Mirabeau taraf\u0131ndan kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bir ya\u015fam tarz\u0131n\u0131 ve hayat bi\u00e7imini anlatmak (G\u00f6rg\u00fcn, 2020: 13) ve toplumsal bir s\u0131n\u0131f ele\u015ftirisi yapmak i\u00e7in 1757 y\u0131l\u0131nda Victor Riqueti Mirabeau bu kelimeyi kullanm\u0131\u015ft\u0131r. Onun bu kavram\u0131 kullanmas\u0131n\u0131n ise tarihsel bir zemini ve bu kavram\u0131 ortaya \u00e7\u0131karan bir geli\u015fim s\u00fcreci mevcuttur. Norbert Elias civilisaiton kavram\u0131n\u0131n ortaya \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131n\u0131 toplumsal de\u011fi\u015fime ili\u015fkin \u00f6nemli incelemeler yapt\u0131\u011f\u0131 ve davran\u0131\u015fsal de\u011fi\u015fimler \u00fczerinden de\u011fi\u015fimi ele ald\u0131\u011f\u0131 Uygarl\u0131k S\u00fcreci isimli kitab\u0131nda ayr\u0131nt\u0131l\u0131 olarak incelemektedir. Civilisation terimi Frans\u0131z saray aristokrasisinin kendini tan\u0131mlamak, davran\u0131\u015f bi\u00e7imlerini, nazik olarak tan\u0131mlad\u0131klar\u0131 tav\u0131rlar\u0131n\u0131 ve ya\u015fam d\u00fczenlerini toplumun di\u011fer kesimlerinden ay\u0131rmak ve bu toplumsal d\u00fczenin di\u011fer insanlar\u0131n ya\u015fam standart\u0131ndan daha y\u00fcksek bir d\u00fczeyde oldu\u011funu anlatmak \u00fczere kulland\u0131\u011f\u0131 bir kavramd\u0131r (Elias, 2021: 115). Bu anlam\u0131yla civilization \u00fcst tabakan\u0131n 144 ya\u015fam tarz\u0131, davran\u0131\u015f bi\u00e7imi, k\u0131l\u0131k k\u0131yafet, yeme i\u00e7me adetlerini ve onlara ili\u015fkin t\u00fcm ili\u015fki \u015fekillerini i\u00e7eren bir kavram olarak kullan\u0131lmaktad\u0131r. Fakat zamanla kavram daha geni\u015f bir ba\u011flamda kullan\u0131l\u0131r hale gelmi\u015ftir. Frans\u0131z Devrimiyle toplumda \u00f6nemli bir konuma y\u00fckselen burjuvazinin ve zamanla ekonomik ve toplumsal farkl\u0131l\u0131klar\u0131n azalmas\u0131yla birlikte toplumun di\u011fer katmanlar\u0131n\u0131n saray aristokrasisiyle olan ili\u015fkisi sarayl\u0131lar i\u00e7in \u00f6zg\u00fcn olarak tan\u0131mlanan davran\u0131\u015f bi\u00e7iminin ve ya\u015fam tarz\u0131n\u0131n Frans\u0131z toplumunun geneline yayg\u0131nla\u015fmas\u0131na neden olmu\u015ftur. Bu nedenle 17. Y\u00fczy\u0131lda sadece saray toplulu\u011funun davran\u0131\u015f tarz\u0131n\u0131 ve ya\u015fam bi\u00e7imini ifade eden civilisation 18. Y\u00fczy\u0131lda Frans\u0131z toplumunun t\u00fcm\u00fcn\u00fcn ya\u015fam bi\u00e7imini ifade eden bir kavram haline gelmi\u015ftir. (Elias, 2021: 112). \u0130lk defa Mirabeu taraf\u0131ndan 1757 y\u0131l\u0131nda kullan\u0131lan civilisation 1774 y\u0131llar\u0131nda anlam\u0131 geni\u015fletilerek yayg\u0131n bir kullan\u0131ma ula\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Sadece bir durumu i\u015faret eden civilisation zamanla istenen yenilikleri de i\u00e7erisine alan bir kavram haline gelmi\u015ftir. Saray toplumunun sosyal alandaki davran\u0131\u015flar\u0131ndaki nezaket, kibar davran\u0131\u015f tarzlar\u0131n\u0131 ifade etmekle birlikte civilisation bu y\u0131llarda bir toplumu medenile\u015ftirmek i\u00e7in gerekli g\u00f6r\u00fclen \u201cdevletin, anayasan\u0131n, e\u011fitim ve buna ba\u011fl\u0131 olarak da geni\u015f halk y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131n\u0131n uygarla\u015fmas\u0131 yani varolan ili\u015fkilerde hala barbar ve akla ayk\u0131r\u0131 kalm\u0131\u015f \u015feylerden kurtulu\u015f\u201d gibi d\u00fc\u015f\u00fcnceleri ve yenilik taleplerini de i\u00e7ermektedir. Civilisation 18. Y\u00fczy\u0131l sonunda Bat\u0131l\u0131lar taraf\u0131ndan kendileri i\u00e7in tamamlanm\u0131\u015f bir s\u00fcre\u00e7 olarak g\u00f6r\u00fcl\u00fcrken di\u011fer toplumlar\u0131 da barbarl\u0131ktan kurtarma bilincine d\u00f6n\u00fc\u015fm\u00fc\u015ft\u00fcr (Elias, 2021: 127- 129). Bu ba\u011flamda medeniyet G\u00f6rg\u00fcn\u2019\u00fcn (2003: 298) de ifade etti\u011fi gibi son 200 y\u0131ld\u0131r Bat\u0131n\u0131n kendisini di\u011fer toplumlardan ay\u0131rmak ve onlardan daha ileride oldu\u011funu belirtmek \u00fczere Bat\u0131 ya\u015fam bi\u00e7imini ifade","eden bir kavrama d\u00f6n\u00fc\u015fm\u00fc\u015ft\u00fcr. Medenile\u015fme kavram\u0131yla da Bat\u0131 s\u00f6m\u00fcrgeci politikalar\u0131n\u0131 me\u015frula\u015ft\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. 19. y\u00fczy\u0131lda sadece Bat\u0131ya \u00f6zg\u00fc bir geli\u015fmi\u015fli\u011fi ifade eden medeniyet kelimesinin M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyaya giri\u015fi yine ayn\u0131 y\u00fczy\u0131lda \u0130slam toplumlar\u0131n\u0131n Bat\u0131yla kar\u015f\u0131la\u015fmalar\u0131 neticesinde olmu\u015ftur. Toplumsal bir d\u00fczeni ifade etmesi a\u00e7\u0131s\u0131ndan medeniyet bir ger\u00e7eklik olarak \u0130slam toplumlar\u0131nda bulunsa da medeniyet kavram\u0131n\u0131n \u0130slam toplumlar\u0131na giri\u015fi Bat\u0131l\u0131 kurum ve hayat tarz\u0131n\u0131 benimseme s\u00fcreci olan Bat\u0131l\u0131la\u015fma s\u00fcrecinde olmu\u015ftur (G\u00f6rg\u00fcn, 2003: 299). Bat\u0131n\u0131n tarihsel s\u00fcre\u00e7te en geli\u015fmi\u015f a\u015famada bulunmas\u0131na at\u0131f yapan 145 medeniyet, M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131n 19. y\u00fczy\u0131lda Bat\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131ndaki durumuna \u00e7\u00f6z\u00fcm aray\u0131\u015f\u0131na girdikleri bir d\u00f6nemde tart\u0131\u015fmalar\u0131n temelinde yer almaktad\u0131r. \u0130lk defa bir kavram olarak sivilizasyon kelimesine b\u00fcy\u00fckel\u00e7i olarak Paris\u2019te bulundu\u011fu d\u00f6nemde Mustafa Re\u015fid Pa\u015fa\u2019n\u0131n 1834 y\u0131l\u0131nda Osmanl\u0131 h\u00fck\u00fcmetine g\u00f6nderdi\u011fi mektuplarda kar\u015f\u0131la\u015f\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Re\u015fid Pa\u015fa kelimeyi \u201cterbiye-i n\u00e2s ve icr\u00e2-y\u0131 niz\u00e2m\u00e2t\\\\\\\" (insan terbiyesi ve d\u00fczeni) \u015feklinde kullan\u0131rken amac\u0131 Bat\u0131l\u0131 bir ya\u015fam tarz\u0131n\u0131 ifade etmektir. 1840 ve 1850\u2019l\u0131 y\u0131llara gelindi\u011finde bu kavram medeniyet kelimesiyle kar\u015f\u0131lanmaya ve insanlar aras\u0131 iyi ili\u015fkiler, ahlaki geli\u015fim, teknolojinin kullan\u0131lmas\u0131, bilim, fen, sanayide ilerlemi\u015f olmak, refah ve iyi halde ya\u015fay\u0131\u015f, \u015fehirli olma ve ileri bir ya\u015fam tarz\u0131 olarak kullan\u0131lmaya ba\u015flanm\u0131\u015ft\u0131r (Baykara, 1990: 8- 9). Bununla birlikte kavram\u0131n i\u00e7eri\u011finde halen bir belirsizlik de devam etmektedir. M\u00fcsl\u00fcman toplumlarda medeniyet kavram\u0131n\u0131n i\u00e7eri\u011finin belirlenmesi bir taraftan Bat\u0131daki civilisaiton kelimesinin geli\u015fim ve de\u011fi\u015fim s\u00fcrecine ba\u011fl\u0131 olarak meydana gelirken di\u011fer taraftan M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n i\u00e7erisinde bulunduklar\u0131 durumla ili\u015fkili olarak ger\u00e7ekle\u015fmi\u015ftir. Medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131 \u00f6ncelikle bir modernle\u015fme tart\u0131\u015fmas\u0131 olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kar. \u0130slam toplumlar\u0131n\u0131n modern d\u00f6nemde durumlar\u0131n\u0131 analiz etme ve moderniteyle olan ili\u015fkilerini belirleme hususu medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131n temelini olu\u015fturur. Bat\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda siyasi ve askeri yenilgilerin ya\u015fand\u0131\u011f\u0131 ve \u0130slam\u2019a y\u00f6nelik su\u00e7lamalar\u0131n yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 19. Y\u00fczy\u0131lda M\u00fcsl\u00fcmanlar ya\u015fad\u0131klar\u0131 bu durumu anlamland\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlarken ve kimliklerini koruyarak modernle\u015febilmenin yollar\u0131n\u0131 ararken medeniyet kavram\u0131n\u0131 bu \u00e7abalar\u0131n\u0131n merkezine yerle\u015ftirmi\u015flerdir. Medeniyet bu d\u00f6nemde \u0130slam toplumlar\u0131n\u0131n Bat\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131ndaki geri kalm\u0131\u015fl\u0131klar\u0131n\u0131 \u00e7\u00f6z\u00fcmlemek i\u00e7in Bat\u0131dan al\u0131nmas\u0131 gerekenin ne oldu\u011fu veya al\u0131nmas\u0131 gereken bir \u015feyin olup olmad\u0131\u011f\u0131 meselesinin merkezinde bulunmaktad\u0131r. \u0130slam toplumlar\u0131n\u0131n i\u00e7erisinde bulundu\u011fu durumdan kurtulmak \u00fczere kendilerine ait de\u011ferleri, unsurlar\u0131 belirleme ve bu ba\u011flamda Bat\u0131dan al\u0131nmas\u0131 gerekeni tespit etme hususunda medeniyet i\u015flevsel bir nitelik g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fcr. Medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131 Bat\u0131y\u0131 ve onun t\u00fcm unsurlar\u0131n\u0131 k\u00f6kten reddetme, onun sadece baz\u0131 \u00f6zelliklerini benimseme ve Bat\u0131\u2019n\u0131n t\u00fcm de\u011ferlerini ve unsurlar\u0131n\u0131 benimseyip onu her alanda taklit etmeyi \u00f6neren fikirler temelinde \u015fekillenmi\u015ftir. 146 Bu d\u00fczlem temelinde \u00c7a\u011fda\u015f \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesi Bat\u0131n\u0131n teknolojik alandaki \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc kabul etmi\u015f ve Bat\u0131 medeniyetinin temel \u00f6zelli\u011fini teknolojik geli\u015fmi\u015flik olarak de\u011ferlendirmi\u015ftir Bu nedenle Bat\u0131n\u0131n teknolojik geli\u015fmi\u015fli\u011fini almak baz\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrler taraf\u0131ndan M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kendi problemlerine bir \u00e7\u00f6z\u00fcm olarak g\u00f6r\u00fclmektedir. Onlar\u0131n bu fikirleri d\u00f6nemin \u00f6nemli isimlerinden Ziya G\u00f6kalp\u2019in medeniyet g\u00f6r\u00fc\u015fleriyle bir yak\u0131nl\u0131k g\u00f6stermektedir (Do\u011fan, 2013: 253). G\u00f6kalp Bat\u0131dan al\u0131nmas\u0131 gerekenleri belirlemek \u00fczere ba\u015fvurdu\u011fu medeniyet kavram\u0131nda tan\u0131m\u0131n","i\u00e7eri\u011fini k\u00fclt\u00fcrle ve harsla ili\u015fkili olu\u015fturmu\u015ftur. Ona g\u00f6re medeniyet fen, bilim, teknik gibi milletler aras\u0131 ortak bir geli\u015fmi\u015fli\u011fi i\u00e7erisinde bulunduran unsurlar\u0131 i\u00e7erirken hars ve k\u00fclt\u00fcr her milletin kendi duyu\u015f, d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fc\u015f ve hissedi\u015f bi\u00e7imine ba\u011fl\u0131 olarak mevcut olan sanat, dil, din, ahlak, adet, gelenek gibi unsurlar\u0131 i\u00e7ermektedir (G\u00f6kalp, 1976: 30- 31). Bat\u0131dan al\u0131nmas\u0131 gerekenler de milletler aras\u0131 ortak unsurlara i\u015faret eden medeniyet ve onun unsurlar\u0131d\u0131r. Osmanl\u0131 devletini i\u00e7erisinde bulundu\u011fu bunal\u0131ml\u0131 durumdan kurtulmas\u0131 onun milletler aras\u0131 bir i\u00e7eri\u011fe sahip olan medeniyet d\u00fczlemine dahil olmas\u0131yla m\u00fcmk\u00fcn olacakt\u0131r. (G\u00f6kalp, 1976: 42). Ziya G\u00f6kalp\u2019in bu fikirleri hem kendi d\u00f6neminde hem de ilerleyen d\u00f6nemlerde yap\u0131lan medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131nda \u00f6nemli bir ba\u011flam\u0131 olu\u015fturmaktad\u0131r. \u00c7a\u011fda\u015f \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinde Bat\u0131yla kurulmas\u0131 gereken ili\u015fkiyi belirlemek temelinde kullan\u0131lan k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet kavramlar\u0131 zamanla kavramsalla\u015ft\u0131rmalar ve teorik tart\u0131\u015fmalar\u0131n i\u00e7erisine dahil edilerek \u00e7e\u015fitli anlamlar kazanm\u0131\u015ft\u0131r (Sunar, 2020: 84). Bu husus \u00fczerinde etkili olan \u00f6nemli olaylardan birisi sadece Bat\u0131n\u0131n ya\u015fam bi\u00e7imini ifade eden bir kavram olarak kullan\u0131lan medeniyetin 20. Y\u00fczy\u0131la gelindi\u011finde di\u011fer toplumlar\u0131n da ya\u015fam d\u00fczenlerini ifade edebilen bir i\u00e7eri\u011fe kavu\u015fmu\u015f olmas\u0131d\u0131r. S\u00fcrekli olarak geli\u015fim \u00e7izgisinde oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclen Bat\u0131n\u0131n d\u00fcnya sava\u015flar\u0131 neticesinde s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131 bir durumun i\u00e7erisine d\u00fc\u015fmesi ilerleme temelinde \u015fekillenen medeniyet kelimesinin i\u00e7eri\u011fiyle ilgili bir \u015f\u00fcpheyi beraberinde getirmi\u015ftir. Bu d\u00f6nemde tarihin s\u00fcrekli ilerleyen bir \u00e7izgide bulunmay\u0131p zaman zaman d\u00fc\u015f\u00fc\u015fe ge\u00e7ti\u011fini belirten d\u00f6ng\u00fcsel tarih anlay\u0131\u015flar\u0131 ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Tarihe y\u00f6nelik ortaya at\u0131lan y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015f kuramlar\u0131 tarihin s\u00fcrekli ilerleyen bir \u00e7izgide bulunmay\u0131p zaman zaman d\u00fc\u015f\u00fc\u015fe ge\u00e7ti\u011fini belirtirken medeniyetin ilerleme anlam\u0131na gelmeyip Bat\u0131 medeniyetinde oldu\u011fu gibi bir gerileme s\u00fcrecini i\u00e7erisinde ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131 ifade etmektedir. Bu fikir ise tarihte etkin olan ba\u015fka medeniyetlerin de olabilece\u011fi fikrine zemin haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r (G\u00f6rg\u00fcn, 2003: 299). 147 Bu d\u00f6nemlerde Japon Medeniyeti, Grek Medeniyeti, Roma Medeniyeti ve \u0130slam Medeniyeti gibi medeniyet kelimesinin \u00f6n\u00fcne farkl\u0131 ya\u015fam bi\u00e7imlerini ifade etmek \u00fczere pek \u00e7ok toplumun ismi eklenmi\u015ftir. Bu d\u00fc\u015f\u00fcnceyle beraber \u0130slami ya\u015fam bi\u00e7iminde ve tarihinde bir d\u00fc\u015f\u00fc\u015f s\u00fcreci ya\u015fanm\u0131\u015f olsa da onun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 devam ettirdi\u011fini belirten fikirler ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. \u0130slam medeniyeti kavram\u0131na yo\u011fun bir ilgi bu d\u00f6nemde olmu\u015f ve etkinli\u011fini kaybeden \u0130slami bir d\u00fczen ve hayat bi\u00e7imi olarak \u0130slam medeniyetinin yeniden in\u015fa edilmesine y\u00f6nelik fikirler ortaya \u00e7\u0131kmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r (G\u00f6rg\u00fcn, 300, Sunar, 2020: 90). \u0130smail Raci el Faruki, Seyyid H\u00fcseyin Nasr, Muhammed \u0130kbal, Ali \u015eeriati, Sezai Karako\u00e7 gibi isimler \u0130slam medeniyetinin ihyas\u0131na \u00f6nem vermi\u015flerdir. Bir yandan \u0130slam medeniyetini in\u015fa etme \u00e7abas\u0131na y\u00f6nelik fikirler ortaya \u00e7\u0131karken di\u011fer taraftan da medeniyet ele\u015ftirisi devam etmektedir. Medeniyeti ele\u015ftiren Ebul Hasan Nedvi, \u0130smet \u00d6zel, Nurettin Top\u00e7u gibi isimler onun dini bir ba\u011flamla \u00f6rt\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fclmesinin ve medeniyet in\u015fas\u0131na dini bir i\u00e7erik atfetmenin hatal\u0131 oldu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcndedir. Medeniyeti \u00fcretti\u011fi teknik geli\u015fmi\u015flikle ele alan bu isimler onu yapay bir kavram olarak de\u011ferlendirmekte; insan\u0131n aleyhinde bir ger\u00e7eklik olarak ele almakta ve insan\u0131 kendine yabanc\u0131la\u015ft\u0131ran bir alan olarak medeniyeti ele\u015ftirmektedir. \u0130slamc\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncede medeniyet ger\u00e7ekli\u011fini \u0130slam medeniyeti fikrini kabul eden ve onu reddeden bir zemine oturtan yakla\u015f\u0131mlar medeniyet kavram\u0131n\u0131n geli\u015fimine \u00f6nemli bir katk\u0131 sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131r. Bu yakla\u015f\u0131mlar ve tart\u0131\u015fmalar medeniyet kavram\u0131n\u0131 modern medeniyete duyulan bir tepkisellik \u00fczerinden de\u011fil; entelekt\u00fcel bir zeminde geli\u015ftirmektedir. Onu M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131n analizi ve modern medeniyetin a\u00e7\u0131klanmas\u0131 i\u00e7in kullanm\u0131\u015f ve kavram\u0131n M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyada geli\u015fimine katk\u0131 sa\u011flam\u0131\u015flard\u0131r. \u0130slamc\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncede medeniyet","kavram\u0131n\u0131n geli\u015fimini etkileyen bir ba\u015fka husus kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ilk zamanlardan itibaren k\u00fclt\u00fcrle bir ili\u015fkisi kurulan medeniyetin k\u00fclt\u00fcrle aras\u0131ndaki ili\u015fkiye ve farka odaklanmak olmu\u015ftur. Medeniyetin herkes i\u00e7in kabul edilen bir tan\u0131m\u0131na ula\u015f\u0131lmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn olmasa da k\u00fclt\u00fcrle yak\u0131n ili\u015fkisi herkes taraf\u0131ndan kabul edilmektedir. Zaman zaman bu mefhumlar birbirlerinin yerine kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Fakat genellikle tart\u0131\u015fmalar k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin farkl\u0131 i\u00e7eriklerine odaklanmaktad\u0131r. K\u00fclt\u00fcr\u00fcn i\u00e7eri\u011fi daha sabit olarak ele al\u0131n\u0131rken medeniyetin tart\u0131\u015fmal\u0131 bir ba\u011flam ta\u015f\u0131mas\u0131na dikkat \u00e7ekilmektedir (Ayd\u0131n, 2013: 102). Medeniyetin k\u00fclt\u00fcrle olan bu yak\u0131n ili\u015fkisi medeniyet ile ilgili yap\u0131lan her tart\u0131\u015fmay\u0131 bir \u015fekilde k\u00fclt\u00fcrle de ba\u011flant\u0131l\u0131 hale getirmektedir. \u00c7a\u011fda\u015f 148 \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinde de Bat\u0131dan al\u0131nmas\u0131 gerekeni belirlemek \u00fczere kullan\u0131lan k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet zamanla farkl\u0131 \u015fekilde ili\u015fki bi\u00e7imleriyle tan\u0131mlanmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Bu ba\u011flamda bu tart\u0131\u015fmalar temelinde medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr ili\u015fkisi ulusall\u0131k ve yerellik, maddilik ve manevilik, evrimsellik ve z\u0131tl\u0131k zemininde \u015fekillenmi\u015ftir. Bu g\u00f6r\u00fc\u015fler k\u00fclt\u00fcr\u00fc insan\u0131n sosyal alanda yap\u0131p etti\u011fi manevi t\u00fcm ger\u00e7ekliklere ve \u00fcr\u00fcnlere, her sosyal alan\u0131n kendine \u00f6zg\u00fc de\u011ferlerine ve manevi unsurlar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k gelen bir ger\u00e7eklik olarak tan\u0131mlarken medeniyeti maddi unsurlara kar\u015f\u0131l\u0131k gelen ve t\u00fcm uluslar i\u00e7in ortak bir geli\u015fmi\u015fli\u011fi ifade eden bir ba\u011flamda ele alm\u0131\u015flard\u0131r. Yan\u0131 s\u0131ra k\u00fclt\u00fcr\u00fc sosyal bir alanda basit bir yap\u0131lanma medeniyeti ise daha geli\u015fmi\u015f \u00fcst bir yap\u0131lanma \u015fekli olarak ele alan yakla\u015f\u0131mlar ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. T\u00fcm bu tart\u0131\u015fmalar temelinde medeniyetle ilgili \u00f6nemli d\u00fc\u015f\u00fcnceler \u00fcretilmi\u015ftir. Netice itibariyle \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinde medeniyet ortak bir ya\u015fam bi\u00e7imi, gruplar i\u00e7in ortak bir kimlik ve ortak bir bilin\u00e7 gibi anlamlardan teknik ve bilimsel geli\u015fmi\u015fli\u011fin \u00fcretti\u011fi yozla\u015fmay\u0131 ifade eden bir ger\u00e7ekli\u011fe; t\u00fcm insani birikimler i\u00e7in kullan\u0131lan bir ger\u00e7eklik olarak kullan\u0131lmaktan karma\u015f\u0131k sosyal \u00f6rg\u00fctleni\u015f bi\u00e7imlerini analiz etmeye; bir toplumun maddi unsurlar\u0131n\u0131 ifade etmek \u00fczere kullan\u0131lmaktan sosyal alanda maddi ve manevi t\u00fcm yap\u0131lanlar\u0131 ifade eden bir alan olarak \u00e7ok \u00e7e\u015fitli i\u00e7eriklere kavu\u015fmu\u015ftur. Onun bu farkl\u0131 tan\u0131mlanma bi\u00e7imleri de ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131n devam etmesine neden olmaktad\u0131r. 3.1. Mukayeseli Bir Analiz: Malik Bin Nebi ve Aliya \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te Medeniyet Malik Bin Nebi ve Aliya \u0130zzetbegovi\u00e7 medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131na ayn\u0131 zaman diliminde farkl\u0131 co\u011frafyalar i\u00e7erisinden katk\u0131 sa\u011flayan \u0130slami d\u00fc\u015f\u00fcncenin iki \u00f6nemli ismidir. \u0130ki farkl\u0131 alan ve kendilerine \u00f6zg\u00fc olu\u015fturduklar\u0131 iki farkl\u0131 sistematik \u00fczerinden bir pratik \u00fcretme gayretinde olan iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcn pek \u00e7ok ortak noktas\u0131 bulunmakla birlikte farkl\u0131 pek \u00e7ok d\u00fc\u015f\u00fcnceye de sahip oldu\u011fu g\u00f6r\u00fclmektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 aras\u0131ndaki \u00f6nemli farklar ve benzerlikler onlar\u0131n medeniyet meselesini ele almalar\u0131 temelinde ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n durumuna ili\u015fkin \u00e7\u00f6z\u00fcm olarak d\u00fc\u015f\u00fcncelerini ortaya koyma \u00e7abas\u0131nda olan her iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr \u0130slam toplumlar\u0131na sundu\u011fu \u00e7\u00f6z\u00fcmleri genel olarak k\u00fclt\u00fcr veya medeniyet i\u00e7erisinden de\u011ferlendirmektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in problemin 149 \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcne ili\u015fkin k\u00fclt\u00fcr ve medeniyeti anlamland\u0131rma bi\u00e7iminin ortaya koyulmas\u0131 \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesine sundu\u011fu \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc anlamak ve medeniyet tart\u0131\u015fmalar\u0131na katk\u0131lar\u0131n\u0131 g\u00f6rmek ve iki m\u00fctefekkirin kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan olduk\u00e7a \u00f6nemli bir hususu olu\u015fturmaktad\u0131r. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in de\u011fi\u015fim fikirlerini anlamak ve iki m\u00fctefekkirin medeniyet d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmas\u0131n\u0131 ger\u00e7ekle\u015ftirmek onlar\u0131n tarihi, toplumu, de\u011fi\u015fimin merkezine yerle\u015ftirdi\u011fi unsuru ve medeniyetle ili\u015fkili olan bir","ger\u00e7eklik olarak k\u00fclt\u00fcr\u00fc ve onun unsurlar\u0131n\u0131 nas\u0131l ele ald\u0131klar\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131klamay\u0131 gerektirmektedir. MAL\u0130K B\u0130N NEB\u0130 AL\u0130YA \u0130ZZETBEGOV\u0130\u00c7 D\u00fc\u015f\u00fcnce Tarih Felsefesi Ahlak Felsefesi Sistemati\u011fi E\u015fyayla ve Do\u011fayla Kurulan Do\u011fayla Kurulan Hakiki ve K\u00fclt\u00fcr Formel \u0130li\u015fki Arac\u0131s\u0131z Bir \u0130li\u015fki Medeniyet E\u015fya ve E\u015fyay\u0131 \u0130simlendirme Ahlaki ve \u0130lkesel Boyut A\u015famas\u0131 Maddi Unsurlar Maddi ve Manevi Unsurlar Aletler ve Maddi Boyut Fikir ve Kavram A\u015famas\u0131 Z\u0131t Bir \u0130li\u015fki Medeniyet ve Evrimsel Bir \u0130li\u015fki K\u00fclt\u00fcr Medeniyet Krizi K\u00fclt\u00fcrel ve Ahlaki Kriz \u0130slam Medeniyeti \u0130slam D\u00fcnyas\u0131n\u0131n \u0130slam K\u00fclt\u00fcr\u00fcne Ba\u011fl\u0131 \u0130slam Krizi Medeniyeti D\u00f6ng\u00fcsel Tarih Anlay\u0131\u015f\u0131 \u0130slami Yenilenme Tarih D\u00f6ng\u00fcsel Tarih Anlay\u0131\u015f\u0131 Toplumsal \u0130nsan \u0130nsan De\u011fi\u015fimin Temel Unsuru - Fert - Kitle insan\u0131 \u0130nsan - \u015eah\u0131s - \u015eahsiyet Medeni ve Toplumsal Bir Ahlaki ve K\u00fclt\u00fcrel Bir Varl\u0131k \u0130nsan\u0131n Ontolojik Varl\u0131k Olarak \u0130nsan Olarak \u0130nsan Konumu Kitle Toplumu Toplum Sosyal \u0130li\u015fkiler A\u011f\u0131 Ahlak - K\u00fclt\u00fcrel S\u0131n\u0131rlar \u0130\u00e7erisinde Daima Y\u00fcksek Bir \u0130\u00e7eri\u011fe Sahip Ahlak Olarak Ahlak - Medeniyet Hamlesiyle \u015eekillenen Ahlak 150 Teknik Medeniyetin Tek Boyutu Medeniyet Tablo 2. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in Kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 3.1.1. Toplumsal De\u011fi\u015fimin ve Tarihin Y\u00f6n\u00fc Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in toplumsal bir de\u011fi\u015fim talebinde bulunmalar\u0131 her iki m\u00fctefekkirin tarihin de\u011fi\u015fiminin nas\u0131l ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi, bu de\u011fi\u015fimde insan\u0131n rol\u00fc gibi meselelere odaklanmas\u0131na yol a\u00e7m\u0131\u015ft\u0131r. Yan\u0131 s\u0131ra ya\u015fad\u0131klar\u0131 y\u00fczy\u0131lda hem k\u00fcresel \u00f6l\u00e7ekte hem de kendi toplumlar\u0131 d\u00fczleminde yo\u011fun karma\u015falar\u0131 ve sava\u015flar\u0131 tecr\u00fcbe etmeleri iki m\u00fctefekkirin de tarih meselesine ilgi duymas\u0131na neden olmu\u015ftur. Tarihin de\u011fi\u015fimi, onun nereden geldi\u011fi nereye gitti\u011fi ve tarihin belirli bir d\u00fczenlilik temelinde hareket edip etmedi\u011fi tarihsel a\u00e7\u0131dan yo\u011fun olaylar\u0131n ya\u015fand\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemde pek \u00e7ok d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fc tarihle ilgilenmeye sevk etmesi gibi iki m\u00fctefekkirin de tarihe merak\u0131n\u0131 uyand\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Nitekim bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in kendi hayat hikayelerini yazd\u0131klar\u0131 eserlerine tarihe tan\u0131kl\u0131\u011f\u0131m ismini vermeleri onlar\u0131n tarihi kendi tecr\u00fcbeleri do\u011frultusunda anlama \u00e7abalar\u0131yla birlikte tarihe duyduklar\u0131 yak\u0131n meraklar\u0131n\u0131n bir neticesidir. \u0130ki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcn tarihi de\u011ferlendirme bi\u00e7imleri ise k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet kavramlar\u0131 temelinde ger\u00e7ekle\u015fmektedir. \u0130ki m\u00fctefekkirin tarihe, tarihin de\u011fi\u015fimine ve d\u00fczenlili\u011fine y\u00f6nelik g\u00f6r\u00fc\u015fleri bu ba\u011flamda olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in medeniyet anlay\u0131\u015flar\u0131ndaki farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131n ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 i\u00e7in kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 gereken \u00f6nemli g\u00f6r\u00fc\u015flerinden birisi tarihi analiz etme \u015fekilleridir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in her ikisi de tarihsel de\u011fi\u015fimi ortak bir temelden; tarihin ilkelden geli\u015fmi\u015fe do\u011fru tek \u00e7izgili bir \u015fekilde ilerledi\u011fi fikrinin aksine tarihsel de\u011fi\u015fimi her zaman en iyiye ve en geli\u015fmi\u015fe do\u011fru de\u011fil d\u00f6ng\u00fcsel olarak bir de\u011fi\u015fim \u00fczerinden ele almaktad\u0131r. Bu ba\u011flamda tarihin tek \u00e7izgili bir \u015fekilde ilerledi\u011fini savunan A. Comte, K. Marx, E. Durkheim\u2019dan farkl\u0131 olarak tarihin d\u00f6ng\u00fcsel bir de\u011fi\u015fime tabi oldu\u011funu; onun zaman zaman y\u00fckseli\u015fe ge\u00e7erken zaman zaman d\u00fc\u015f\u00fc\u015fe ge\u00e7ti\u011fini belirten \u0130bn Haldun, O. Spengler, P. Sorokin ve A. Toynbee gibi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerle ortak d\u00fc\u015f\u00fcnceler \u00fcretmi\u015flerdir. Bin Nebi tarih anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 onun \u00e7ok boyutlu bir yap\u0131ya sahip olmas\u0131 temelinde ele almaktad\u0131r. O tarihin \u00f6ncelikle toplumsal ve metafizik bir boyutunun bulundu\u011funu belirtir. Bu metafizik ve sosyal boyut tarihin yak\u0131n nedenlerinin bulunmas\u0131n\u0131n \u00f6tesinde uzak 151 nedenlerinin bulunmas\u0131 ve tarihin bir s\u00fcreklilik temelindeki hareketidir (Bin Nebi, 2018: 19). Bir toplumda ya\u015fanan \u00f6nemli bir hadisenin geni\u015f zaman \u00f6l\u00e7e\u011finde ba\u015fka toplumlarda farkl\u0131 etkiler meydana getirmesi ve bir s\u00fcreklilik i\u00e7erisinde hareketi tarihin","sosyal ve metafizik boyutunun i\u00e7eri\u011fini olu\u015fturmaktad\u0131r. Tarihin sosyal y\u00f6n\u00fcn\u00fcn onun bir s\u00fcreklilik temelinde de\u011fi\u015fmesiyle ili\u015fkili olmas\u0131 demek Bin Nebiye g\u00f6re tarihin belirli y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015f s\u00fcre\u00e7leri ya\u015fasa da devam etmesi demektir. Bu ba\u011flamda tarih ona g\u00f6re y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015fler temelinde \u015fekillenen bir de\u011fi\u015fim izlemektedir. Bu de\u011fi\u015fimi medeniyet \u00fczerinden a\u00e7\u0131klayan bin Nebi y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015fle birlikte d\u00f6ng\u00fcsel bir d\u00fczlemde hareket eden medeniyetin tarihin i\u015fleyi\u015fi oldu\u011funu belirtmektedir. Ona g\u00f6re tarihsel hareket ya uygarl\u0131\u011fa ya da y\u0131k\u0131l\u0131\u015fa do\u011fru ger\u00e7ekle\u015fen bir i\u00e7eri\u011fe sahip olup tek \u00e7izgi \u00fczerinde devaml\u0131 olarak geli\u015fen bir i\u00e7eri\u011fe sahip de\u011fildir. \u201cTarihin devrevi d\u00f6n\u00fc\u015fleri, \u00f6yle tekerr\u00fcleri vard\u0131r ki\u201d diyen (Bin Nebi, 1992: 42) tarihin d\u00f6ng\u00fcsel \u015fekilde de\u011fi\u015fti\u011fini savunmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 tarihi Bin Nebi\u2019ye benzer \u015fekilde d\u00f6ng\u00fcsel bir ba\u011flamda ele almaktad\u0131r. Ona g\u00f6re \u201ctabiatta oldu\u011fu gibi tarihte de her \u015fey \u00e7e\u015fitlilik ve devir daimdir\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2019a: 118). Fakat \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in burada tarihsel de\u011fi\u015fimin y\u00f6n\u00fcne ili\u015fkin Bin Nebi\u2019den farkl\u0131 bir tan\u0131mlamada bulundu\u011funu da belirtmek gerekir. Buna neden olan \u00f6nemli husus \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in tarihi iki farkl\u0131 ba\u011flamda tan\u0131mlamas\u0131; k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet, maddi ve manevi olan aras\u0131ndaki z\u0131tl\u0131k \u00fczerinden de\u011ferlendirmesidir. Bin Nebi\u2019nin t\u00fcm ger\u00e7eklikleri beraber ve i\u00e7 i\u00e7e almas\u0131 ve tarihi de bir b\u00fct\u00fcn olarak medeniyet temelinde de\u011ferlendirmesine kar\u015f\u0131n t\u00fcm ger\u00e7eklikleri birbirine z\u0131t bir ba\u011flam \u00fczerinden onlar\u0131 birbirinden ayr\u0131\u015ft\u0131rarak ele alan \u0130zzetbegovi\u00e7 k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet tarihini birbirinden ayr\u0131 olarak ele almaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re aletler tarihi medeniyete, insanl\u0131k tarihi k\u00fclt\u00fcre kar\u015f\u0131l\u0131k gelir. Bu ba\u011flamda insanl\u0131k tarihi ve k\u00fclt\u00fcr, d\u00f6ng\u00fcsel bir d\u00fczlemde y\u00fckseli\u015fleri ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015fleri olan bir s\u00fcre\u00e7ken; aletler ve medeniyet tarihi geli\u015fim \u00e7izgisi \u00fczerinde devaml\u0131 ilerlemektedir. \u0130nsan\u0131n s\u00fcrekli de\u011fi\u015fkenlik g\u00f6steren ve artan ihtiya\u00e7lar\u0131na \u00e7\u00f6z\u00fcm aray\u0131\u015f\u0131nda olmas\u0131 aletler ve medeniyet tarihini ilerlemeci bir ba\u011flama ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Buna kar\u015f\u0131n anlam aray\u0131\u015f\u0131 tarihin t\u00fcm d\u00f6nemlerinde merak konusu olmakla beraber bu merak\u0131n d\u00fczeyi de\u011fi\u015fken bir i\u00e7eri\u011fe sahip oldu\u011fu i\u00e7in k\u00fclt\u00fcr d\u00f6ng\u00fcsel bir d\u00fczeyde de\u011fi\u015fim g\u00f6stermektedir. (\u00d6zyurt, 2016: 106). Esas\u0131nda her iki tarih de m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insan\u0131n tarihine kar\u015f\u0131l\u0131k 152 gelse de aletler tarihinin insan\u0131 zoolojik olanla yak\u0131nla\u015ft\u0131ran \u00f6zelli\u011fine kar\u015f\u0131n; insanl\u0131k tarihinin insan\u0131 di\u011fer canl\u0131lardan ay\u0131ran unsurlar\u0131 i\u00e7ermesi m\u00fctefekkirin k\u00fclt\u00fcr tarihini insanl\u0131k tarihi olarak tan\u0131mlamas\u0131na neden olmu\u015ftur. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in her ikisi de insanl\u0131k tarihinin bu d\u00f6ng\u00fcsel de\u011fi\u015fimine, tarihi y\u00f6nlendiren ilahi bir irade olmas\u0131 fikrinden ula\u015fmaktad\u0131r. \u0130ki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr tarihi de\u011ferlendirirken ortak bir temelden; toplumsal ve tarihsel alan\u0131n ilahi bir iradenin g\u00fcc\u00fcyle d\u00fczenlendi\u011fi fikrinden hareket etmektedir. \u201cAllah\u2019\u0131n tarihi y\u00f6nlendirdi\u011fine inan\u0131yorum\u201d, \u201c\u0130nsanlar tarihe h\u00fckmedemez. Tarihe Allah h\u00fckmeder ve o ne derse o olur\u201d diyen \u0130zzetbegovi\u00e7 (2018: 26, 65) tarihte ona h\u00fckmeden ilahi bir iradenin varl\u0131\u011f\u0131na dikkat \u00e7ekmektedir. Ayn\u0131 \u015fekilde Bin Nebi de tarihin Allah\u2019\u0131n sosyal alana koymu\u015f oldu\u011fu belirli d\u00fczenliliklere ve bu ilahi d\u00fczenlilikleri ifade eden sunnetullaha ba\u011fl\u0131 oldu\u011funu savunmaktad\u0131r. Tarihte y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015f bu d\u00fczenliliklere ba\u011fl\u0131 olarak meydana gelmektedir. Bununla birlikte her iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcre g\u00f6re Allah\u2019\u0131n tarihe ve sosyal alana h\u00fckmetmesi insan\u0131 tarihte pasif bir konuma yerle\u015ftirmemektedir. Buna Rad Suresi 11. Ayet ile cevap veren her iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr bu ayetin insan\u0131n kendini de\u011fi\u015ftirmedik\u00e7e toplumsal de\u011fi\u015fimin olmayaca\u011f\u0131na yapt\u0131\u011f\u0131 vurguyla tarihsel ve toplumsal de\u011fi\u015fimin insan\u0131n de\u011fi\u015fimi ve onun eylemleriyle ili\u015fkili oldu\u011funa i\u015faret etmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in ilahi iradeyle birlikte insan\u0131 ihmal etmeyen bir tarih anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 benimsemesi onun hayat\u0131 \u00e7eli\u015fkilere sahip olarak de\u011ferlendirmesiyle ili\u015fkilidir. Ona g\u00f6re tarih kader ve sorumluluk, zorunluluk ve","\u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn her ikisini de i\u00e7erisinde ta\u015f\u0131yan bir i\u00e7eri\u011fe sahiptir. \u0130nsan\u0131 s\u0131n\u0131rland\u0131ran bir kader bulunurken bu s\u0131n\u0131rlar i\u00e7erisinde insan\u0131n sorumluluk sahibi olup kendi eylemini meydana getirmesi tarihi olu\u015fturmaktad\u0131r. Bu nedenle \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e (2018: 27) g\u00f6re insan\u0131n Allah\u2019\u0131n m\u00fcdahalesini bekleyip hi\u00e7bir \u015fey yapmamas\u0131 yanl\u0131\u015ft\u0131r. \u0130nsan, Allah\u2019\u0131n tarihe m\u00fcdahaleleriyle ve koydu\u011fu yasalar\u0131n bilincinde olarak tarihte sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirmekle m\u00fckelleftir. \u0130nsan\u0131n Allah\u2019\u0131n tarihe h\u00fckmeden bir varl\u0131k olmas\u0131n\u0131 unutmamas\u0131 ve di\u011fer taraftan sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirerek bir denge kurmas\u0131yla tarih meydana gelmektedir. \u0130nsan\u0131n tarihte olan etkinli\u011fine ayn\u0131 \u015fekilde dikkat \u00e7eken Bin Nebi bu durumu determinizm ve tarihteki d\u00fczenlilikler aras\u0131ndaki farkla ortaya koymaya ve a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131r. Ona g\u00f6re tarih y\u00fckseli\u015f ve \u00e7\u00f6k\u00fc\u015f temelinde \u015fekillenmekle birlikte bu zorunlu bir i\u015fleyi\u015f de\u011fildir. \u0130nsan topluluklar\u0131 bu de\u011fi\u015fime m\u00fcdahale edip d\u00fc\u015f\u00fc\u015f\u00fc y\u00fckseli\u015fe 153 \u00e7evirebilecek bir role sahiptir. Bu nedenle tarihte zorunlu bir determinizm bulunmamakta sadece belirli d\u00fczenlilikler bulunmaktad\u0131r. Bu d\u00fczenlilikleri bilen insan topluluklar\u0131 kendi durumlar\u0131n\u0131 buna ba\u011fl\u0131 olarak de\u011ferlendirdiklerinde tarihte etkin bir konuma gelecekler ve bir tarih meydana getireceklerdir. Dolay\u0131s\u0131yla iki m\u00fctefekkirin tarih anlay\u0131\u015f\u0131 da ilahi bir i\u015fleyi\u015fle birlikte bu i\u015fleyi\u015fi etkileyebilecek bir fakt\u00f6r olarak insan\u0131n bulunmas\u0131 temelinde \u015fekillenmektedir. Bu benzerliklerine ra\u011fmen \u0130zzetbegovi\u00e7 ve Bin Nebi aras\u0131nda tarih anlay\u0131\u015flar\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan bir farka de\u011finmek gerekmektedir. T\u00fcm meseleleri tarih felsefesi ba\u011flam\u0131nda ele alan bin Nebi ile d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde insana odaklanan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in tarihi alg\u0131lay\u0131\u015f bi\u00e7imlerinde ufak da olsa bir farkl\u0131l\u0131k bulunmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 tarihte ilahi iradenin varl\u0131\u011f\u0131 fikriyle belirli nedenlerin her zaman ayn\u0131 sonucu vermemesi fikrine ve tarihteki belirsizli\u011fe daha \u00e7ok odaklan\u0131rken Bin Nebi belirli durumlar\u0131n ilahi sunnetullah gere\u011fi belirli sonu\u00e7lara yol a\u00e7t\u0131\u011f\u0131 fikrine daha \u00e7ok dikkat \u00e7eker. Bu nedenle de kendi de\u011fi\u015fim teorisini bu d\u00fczenlilikler temelinde olu\u015fturur. Her ikisi de ilahi bir varl\u0131kla tarihte olu\u015fan ba\u011flant\u0131sall\u0131klara dikkat \u00e7ekerken \u0130zzetbegovi\u00e7 Tanr\u0131n\u0131n bulundu\u011fu bir d\u00fcnyan\u0131n mekanik olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \u00f6ng\u00f6r\u00fclemezli\u011fine; Bin Nebi Tanr\u0131n\u0131n bulundu\u011fu bir d\u00fcnyan\u0131n \u00f6ng\u00f6r\u00fclebilirli\u011fine odaklanmaktad\u0131r. 3.1.2. Toplumsal De\u011fi\u015fimin Temel Unsuru: \u0130nsan Medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr kavramlar\u0131yla toplumlar\u0131n tarihte etkin bir role ula\u015fmas\u0131 ve toplumsal de\u011fi\u015fimin ger\u00e7ekle\u015fmesi meselesine odaklanan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in medeniyet anlay\u0131\u015flar\u0131na ili\u015fkin k\u0131yaslanmas\u0131 gereken \u00f6nemli hususlardan birisi bu de\u011fi\u015fimi ba\u015flatt\u0131klar\u0131 noktad\u0131r. Sosyal de\u011fi\u015fime dair olu\u015fturulan fikirler ve bu konuya dair yakla\u015f\u0131mlar genellikle iki ba\u011flam \u00fczerinden devam etmektedir. De\u011fi\u015fimin \u00f6z\u00fcnde toplumun ve toplumsal yap\u0131lar\u0131n bulundu\u011funu ve toplumun i\u00e7erisinde yer alan kurumlarda meydana gelen de\u011fi\u015fimle toplumun da de\u011fi\u015fece\u011fini belirten g\u00f6r\u00fc\u015f ile sosyal de\u011fi\u015fimin insan\u0131n de\u011fi\u015fmesiyle ili\u015fkili oldu\u011funu ifade eden g\u00f6r\u00fc\u015fler bu tart\u0131\u015fman\u0131n i\u00e7eri\u011fini olu\u015fturmaktad\u0131r. De\u011fi\u015fimin temelinde toplumsal yap\u0131lar\u0131n bulundu\u011funu belirten g\u00f6r\u00fc\u015fler ekonomi ve siyaset gibi kurumlarda ya\u015fanacak de\u011fi\u015fimlerin toplumu ve sosyal yap\u0131y\u0131 de\u011fi\u015ftirmesine odaklanmaktad\u0131r. De\u011fi\u015fimde insan\u0131 temel alan anlay\u0131\u015flar ise insanda yap\u0131lacak bir yenilenmenin toplumsal bir de\u011fi\u015fimi de beraberinde getirece\u011fi fikrini savunmaktad\u0131r. 177 g\u00f6rmemektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te insan\u0131n kullanmas\u0131na ba\u011fl\u0131 olmadan bir \u00f6ze sahip olan ve ontolojik a\u00e7\u0131l\u0131mlar\u0131 temelinde incelenen teknik, toplumlara ba\u011fl\u0131 bir de\u011fi\u015fiklik","g\u00f6stermezken Bin Nebi\u2019de onu kullanan insana ve topluma ba\u011fl\u0131 bir de\u011fi\u015fiklik g\u00f6stermektedir. Teknikle ili\u015fki bi\u00e7imimize de de\u011finen bin Nebi hem Bat\u0131dan geldi\u011fi i\u00e7in t\u00fcm teknik unsurlar\u0131 reddetmemizin hem de geli\u015fmek i\u00e7in de oradan t\u00fcm teknikleri alman\u0131n yanl\u0131\u015f oldu\u011funu belirtmektedir. Teknikle ve o tekni\u011fe sahip bat\u0131yla ili\u015fki bi\u00e7imimiz orta d\u00fczeyde olmal\u0131; imkanlar olabildi\u011fince ekonomik ve faydal\u0131 \u015fekilde kullan\u0131lmal\u0131d\u0131r (Bin Nebi, 2017: 168). Ona g\u00f6re Bat\u0131dan t\u00fcm teknikleri d\u00fc\u015f\u00fcnmeden bilin\u00e7sizce almak tarihsel bir durum olu\u015fturmaz, al\u0131nan \u00fcr\u00fcnlerin bilin\u00e7li bir \u015fekilde planl\u0131 olarak kendi tarihsel durumumuzla ili\u015fkili bir bi\u00e7imde yeni bir tarihi eylem in\u015fa etmesi gerekir. Medeniyet de budur. 3.1.6. D\u00fc\u015f\u00fcnceyi ve Eylemi Etkileyen Bir Unsur Olarak Estetik ve Varl\u0131kla Hakiki Bir \u0130li\u015fki Bi\u00e7imi Olu\u015fturan Sanat11 Arap\u00e7a san\u2019a kelimesinden gelen ve \u00e7o\u011fulu sanayi olarak kullan\u0131lan sanat, \u201custal\u0131k, h\u00fcner, imalat\u201d gibi anlamlara gelmektedir. K\u00f6keni itibariyle sanat insan\u0131n do\u011fada olmayan bir \u015feyi yaratma amac\u0131na y\u00f6nelmi\u015f t\u00fcm faaliyetlerine kar\u015f\u0131l\u0131k gelmektedir. Bu ba\u011flamda ustal\u0131k gerektiren t\u00fcm i\u015fler i\u00e7in kullan\u0131lan sanat kelimesi sanayi devrimiyle birlikte sadece estetik duyguyu i\u00e7eren bir kavram haline gelmi\u015ftir. Bir i\u015fi belli bir estetik duyguyu yans\u0131tacak bir bi\u00e7imde ger\u00e7ekle\u015ftirme tarz\u0131 anlam\u0131nda kullan\u0131lmaya ba\u015flanm\u0131\u015ft\u0131r. Di\u011fer taraftan estetik ise sanata dair tart\u0131\u015fmalar\u0131 i\u00e7eren felsefi bir aland\u0131r. G\u00fczelli\u011fe ili\u015fkin tart\u0131\u015fmalar\u0131, g\u00fczelli\u011fin ne oldu\u011fu problemini ve g\u00fczeli meydana getirmeyi ya da g\u00fczele kar\u015f\u0131 hissedilen duyguyu kapsamaktad\u0131r. Bireysel ve toplumsal a\u00e7\u0131dan bireylerin yapt\u0131\u011f\u0131 faaliyetleri i\u00e7eren ve do\u011fada bulunan ve insan eliyle yap\u0131lan eserlerde g\u00fczele kar\u015f\u0131 hissedilen duyguyu i\u00e7eren estetik ve sanat bu haliyle insan\u0131n toplumsal alanda yap\u0131p ettiklerine kar\u015f\u0131l\u0131k gelen k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetle \u00f6nemli bir ili\u015fki i\u00e7erisindedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 sanat ve esteti\u011fin medeniyet ve k\u00fclt\u00fcrle olan ili\u015fkisini kendi temel meseleleri ekseninde, kendi teorileri i\u00e7erisine dahil edip tart\u0131\u015fmaktad\u0131r. T\u00fcm 11 Bin Nebi\u2019nin g\u00fczelli\u011fe ili\u015fkin d\u00fc\u015f\u00fcncelerini ifade ederken sanat yerine estetik kelimesini kullanmas\u0131n\u0131n nedeninin yapmak, \u00fcretmek, imal etmek gibi anlamlara gelen ve \u00e7o\u011fulu sanayi olan Arap\u00e7a sanat kelimesini daha \u00e7ok teknikle ayn\u0131 anlamda kullanmakla ili\u015fkili oldu\u011funu s\u00f6ylemek m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. M\u00fctefekkir eserlerinde \u00e7o\u011funlukla sanat kelimesini teknikle ayn\u0131 anlamda kullanm\u0131\u015ft\u0131r. 178 d\u00fc\u015f\u00fcncelerini toplumsal bir hareketin meydana gelmesi ve bir medeniyetin in\u015fa edilmesi temelinde geli\u015ftiren bin Nebi ahlakta oldu\u011fu gibi esteti\u011fi de toplumsal hareketi olu\u015fturmas\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan; d\u00fc\u015f\u00fcnsel a\u015famaya ula\u015fmas\u0131 i\u00e7in bir toplumun ruhunda olu\u015fturdu\u011fu etkiler \u00fczerinden de\u011ferlendirmektedir. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini bir d\u00fcalizm \u00fczerinden varl\u0131k ve insan meselesiyle ili\u015fkili olarak ortaya koymaya \u00e7al\u0131\u015fan \u0130zzetbegovi\u00e7 ise esteti\u011fi insan\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin anlam aray\u0131\u015f\u0131 s\u00fcreci ve insan\u0131 kendi \u00f6z\u00fcne ula\u015ft\u0131ran bir alan olmas\u0131 \u00fczerinden insan ve varl\u0131k meselesine ba\u011fl\u0131 olarak de\u011ferlendirmektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in estetik ve sanat\u0131 kendi d\u00fc\u015f\u00fcnsel sistematiklerine ba\u011fl\u0131 olarak de\u011ferlendirmeleri onlar\u0131n estetik ve sanat\u0131n farkl\u0131 y\u00f6nlerine odaklanmalar\u0131na ve bu alanlar\u0131 farkl\u0131 olarak tan\u0131mlamalar\u0131na neden olmu\u015ftur. D\u00fc\u015f\u00fcnce tarihi boyunca g\u00fczelin ne oldu\u011fu, g\u00fczele kar\u015f\u0131 hissedilen duygu \u00fczerine odaklanan estetik alan\u0131 bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde farkl\u0131 bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Bin Nebi esteti\u011fi sadece sanat eserlerinde ve do\u011fada bulunan g\u00fczeli inceleyen bir alan olarak de\u011ferlendirmez. M\u00fctefekkire g\u00f6re estetik insanlar\u0131n sadece do\u011fa ve sanat eserleri arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla g\u00fczeli hissetmesi de\u011fil insanlar\u0131n zihinsel ve ruhi durumlar\u0131 \u00fczerinde etkide bulunarak hareketlerini meydana getirmede ve sosyal ili\u015fkileri olu\u015fturmada etkili olan g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131n\u0131n i\u00e7erisinde yer alan unsurlar\u0131n t\u00fcm\u00fcd\u00fcr. Bin Nebi toplumda yer alan g\u00f6r\u00fcnt\u00fclerin hepsini esteti\u011fe dahil etmektedir. Ona g\u00f6re estetik","bir toplumun elbiselerinde, tav\u0131rlar\u0131nda ve nesnelerinde ortaya \u00e7\u0131kan g\u00f6r\u00fcnt\u00fclerin t\u00fcm\u00fcd\u00fcr (Bin Nebi: 2016: 66). Toplumsal alanda ortaya \u00e7\u0131kan estetik m\u00fctefekkire g\u00f6re toplumun zihinsel durumunun ve ki\u015fili\u011finin \u00fczerinde etkili olan bir \u00e7evredir. Bin Nebi esteti\u011fi toplumsal ruhta b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 etkiler \u00fczerinden toplumsal eylemi ve d\u00fc\u015f\u00fcnceyi olu\u015fturmas\u0131 ba\u011flam\u0131nda de\u011ferlendirmekte ve onu toplum ve birey aras\u0131nda ili\u015fkiyi olu\u015fturarak toplumun tarihsel hareketini belirleyen bir alan olarak tan\u0131mlamaktad\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini insan topluluklar\u0131n\u0131 fikirler a\u015famas\u0131na ula\u015ft\u0131ran unsurlar\u0131n neler oldu\u011fu meselesi \u00fczerinden ortaya koymaya \u00e7al\u0131\u015fan Bin Nebi estetik olarak ifade etti\u011fi toplumsal g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131n\u0131 da toplumlar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncelere ula\u015ft\u0131rmas\u0131 temelinde ele almaktad\u0131r. Bin Nebi toplumun zihinsel ve ruhsal durumunun belirlendi\u011fi g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131na ait bir \u00e7evre olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 esteti\u011fi toplumun d\u00fc\u015f\u00fcncelerini ve eylemlerini \u015fekillendiren genel bir ortam olarak de\u011ferlendirdi\u011fi k\u00fclt\u00fcrel alan i\u00e7erisine dahil edip incelemektedir. M\u00fctefekkire g\u00f6re estetik insan\u0131n soludu\u011fu bir \u00e7evre ve hareketlerini etkileyen bir ortam olan k\u00fclt\u00fcr\u00fcn g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131n\u0131 i\u00e7eren bir unsurudur. Bu nedenle de k\u00fclt\u00fcr\u00fcn i\u00e7eri\u011fine 179 ba\u011fl\u0131 olarak bir de\u011fi\u015fim ya\u015famaktad\u0131r. Medeniyet hamlesiyle \u015fekillenmemi\u015f k\u00fclt\u00fcrel durumda toplumun hareketsiz konumuna dikkat \u00e7eken bin Nebi b\u00f6yle bir k\u00fclt\u00fcrel ortam i\u00e7erisinde \u015fekillenen esteti\u011fin de insanlar\u0131n eylemleri \u00fczerinde hareketsizlik do\u011furdu\u011funu belirtmektedir. Di\u011fer taraftan medeniyet hamlesine ula\u015fm\u0131\u015f k\u00fclt\u00fcr\u00fcn hareketli bir toplumsal ortam olu\u015fturmas\u0131 nedeniyle b\u00f6yle bir ortam i\u00e7erisinde \u015fekillenen estetik ise m\u00fctefekkire g\u00f6re toplumun d\u00fc\u015f\u00fcncelerini ve eylemlerini dinamik k\u0131lmaktad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde estetik k\u00fclt\u00fcr\u00fcn bir unsuru olmakla birlikte onun tarihsel eylem i\u00e7in hareketli bir i\u00e7erik kazanmas\u0131 medeniyet hamlesiyle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Temel meselesini toplumun ilkeler ve d\u00fc\u015f\u00fcnceler a\u015famas\u0131na ula\u015fmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan bir hareketin ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 temelinde geli\u015ftiren ve medeniyeti de bu hareketin geli\u015fmesini sa\u011flayan bir ger\u00e7eklik olarak \u00f6ne \u00e7\u0131karan Bin Nebi toplumun d\u00fc\u015f\u00fcncelerini ve eylemlerini geli\u015ftiren bir alan olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 esteti\u011fin ancak dinamik bir d\u00fc\u015f\u00fcnceyle tarihsel hareket i\u00e7in uygun hale geldi\u011fini belirtmektedir. Bin Nebi\u2019nin toplumsal alandaki t\u00fcm g\u00f6r\u00fcnt\u00fcleri sanat ve estetik alan i\u00e7erisine dahil etmesine kar\u015f\u0131n Aliya \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te sanat toplumla alakal\u0131 bir ger\u00e7eklik de\u011fildir. \u0130zzetbegovi\u00e7 toplumla ili\u015fkili olan t\u00fcm sanat anlay\u0131\u015flar\u0131na kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Ona g\u00f6re sanat insan\u0131n bireysel olarak ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ruhi bir tecr\u00fcbedir. Bin Nebi\u2019nin esteti\u011fi toplumsal ruhta olu\u015fturdu\u011fu etkiler \u00fczerinden tan\u0131mlamas\u0131ndan farkl\u0131 olarak \u0130zzetbegovi\u00e7 sanat\u0131 bireysel ruhta olu\u015fturdu\u011fu hissiyatlar \u00fczerinden de\u011ferlendirmektedir. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini varl\u0131k ve insan meselesi temelinde varl\u0131\u011f\u0131 \u00f6z\u00fcn\u00fcn ve insan\u0131 kendine yak\u0131nla\u015ft\u0131ran unsurlar\u0131n ne oldu\u011funu \u00e7\u00f6z\u00fcmleyerek ortaya koymaya \u00e7al\u0131\u015fan \u0130zzetbegovi\u00e7 sanat\u0131 da kendi \u00f6z\u00fcne yabanc\u0131la\u015ft\u0131ran maddi bir d\u00fcnyada ya\u015fayan insan\u0131n manevi d\u00fcnya ile ileti\u015fim kurmas\u0131n\u0131, varl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin anlam aray\u0131\u015f\u0131n\u0131 ve varl\u0131\u011f\u0131n \u00f6z\u00fcne yakla\u015fmay\u0131 m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan bir alan olarak tan\u0131mlamaktad\u0131r. Ona g\u00f6re sanat insan\u0131n en \u00f6nemli aray\u0131\u015f\u0131ndan; anlam aray\u0131\u015f\u0131ndan kaynaklanmaktad\u0131r. Maddi d\u00fcnyada manevi olarak anlam aray\u0131\u015f\u0131nda olan insan\u0131n \u00fcretti\u011fi t\u00fcm eserler ve bu eserlere kar\u015f\u0131 duydu\u011fu hissiyat sanat\u0131 meydana getirmektedir. Bununla birlikte \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re insan\u0131n anlam aray\u0131\u015f\u0131ndan ve manevi boyutundan kaynaklanmayan ve faydaya dayal\u0131 eserler ise sanat alan\u0131 i\u00e7erisine dahil edilemez. Di\u011fer taraftan varl\u0131\u011f\u0131n iki boyutlu yap\u0131s\u0131n\u0131 manevi boyutu i\u00e7eren k\u00fclt\u00fcr ve maddi boyuta kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyet z\u0131tl\u0131\u011f\u0131 \u00fczerinden a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015fan \u0130zzetbegovi\u00e7 esteti\u011fi Bin","Nebi\u2019den farkl\u0131 olarak medeniyetin kar\u015f\u0131s\u0131nda yer alan insan\u0131n manevi yan\u0131 ile ili\u015fkili olan k\u00fclt\u00fcr\u00fcn i\u00e7erisinde de\u011ferlendirmektedir. Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr\u00fcn bir 180 unsuru olan ve medeniyetle \u015fekillenmesi sonucunda olumlu bir i\u00e7erik kazanan estetik \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcrel alan\u0131n bir unsuru olup medeniyetle z\u0131t bir ili\u015fki i\u00e7erisindedir. Estetik ve sanat\u0131n maddi olanla hi\u00e7bir ili\u015fkisi olmad\u0131\u011f\u0131na; aksine ak\u0131l, zek\u00e2 gibi maddi unsurlar\u0131n \u00fcst\u00fcnde bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131na dikkat \u00e7eken \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n maddi yan\u0131n\u0131 i\u00e7eren medeniyetle de sanat\u0131n bu nedenle kar\u015f\u0131t bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. Dolay\u0131s\u0131yla \u0130zzetbegovi\u00e7 ve Bin Nebi\u2019nin her ikisi de esteti\u011fi k\u00fclt\u00fcrel alan i\u00e7erisine dahil edip incelese de iki m\u00fctefekkirin k\u00fclt\u00fcr ve medeniyeti tan\u0131mlama bi\u00e7imlerine ba\u011fl\u0131 olarak esteti\u011fi de\u011ferlendirme bi\u00e7imleri de farkl\u0131l\u0131k g\u00f6stermektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in sanat\u0131 ve esteti\u011fi de\u011ferlendirme bi\u00e7imleri aras\u0131ndaki fark\u0131n etkilendikleri isimler nedeniyle de meydana geldi\u011fini s\u00f6ylemek m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Bin Nebi esteti\u011fin toplumsal eylem \u00fczerinde etkili bir unsur olmas\u0131n\u0131, esteti\u011fi iyi olanla ili\u015fkili ele alan Gazali d\u00fc\u015f\u00fcncesinden hareketle a\u00e7\u0131klarken; \u0130zzetbegovi\u00e7 estetik ve sanat\u0131 varl\u0131kla bir ili\u015fki bi\u00e7imi olu\u015fturmas\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan ele alan Heidegger d\u00fc\u015f\u00fcncesinden etkilenmi\u015ftir. Bin Nebiye g\u00f6re estetik ruhi d\u00fczlemde ve her t\u00fcrl\u00fc davran\u0131\u015fta iyiyle uyum i\u00e7inde ortaya \u00e7\u0131kan bir \u015feydir. Toplumlar\u0131n tarih sahnesine \u00e7\u0131kmas\u0131nda toplumsal hareketin d\u00fc\u015f\u00fcnsel ve ahlaki boyuta ula\u015fmas\u0131na \u00f6nem veren Bin Nebi toplumsal hareket \u00fczerinde esteti\u011fin etkisine vurgu yapmaktad\u0131r. \u201cEstetikten kopuk iyi davran\u0131\u015f d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez\u201d ilkesini benimseyen m\u00fctefekkir g\u00fczel bir g\u00f6r\u00fcnt\u00fcn\u00fcn ruhta da g\u00fczellikler do\u011furaca\u011f\u0131n\u0131 ve insan\u0131 iyi eylemlere ula\u015ft\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 belirtmektedir. Sanat\u0131 varl\u0131k meselesine ba\u011fl\u0131 olarak hakikat ve ger\u00e7eklik kavramlar\u0131yla ili\u015fkisi ba\u011flam\u0131nda a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015fan \u0130zzetbegovi\u00e7 sanat\u0131n varl\u0131kla hakiki bir ili\u015fki bi\u00e7imi olu\u015fturmas\u0131na vurgu yapan Heidegger d\u00fc\u015f\u00fcncesinden etkilenmi\u015ftir. \u0130zzetbegovi\u00e7 varl\u0131\u011f\u0131n ve hayat\u0131n \u00f6z\u00fcne ili\u015fkin g\u00f6r\u00fc\u015flerinde sanat\u0131 varl\u0131kla arac\u0131s\u0131z, do\u011frudan kurulan hakiki bir ili\u015fki bi\u00e7imi olarak tan\u0131mlarken onu varl\u0131k meselesiyle ili\u015fkili olarak a\u00e7\u0131klamaktad\u0131r. M\u00fctefekkire g\u00f6re lisanla ifade edilmeyen ruhsal deneyimlerin lisan \u00fcst\u00fc ifade vas\u0131talar\u0131yla dillendirilmesi olarak sanat varl\u0131kla ve insan\u0131n kendiyle kurdu\u011fu hakiki ili\u015fki \u015fekline i\u015faret etmektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in estetik ve sanata ili\u015fkin g\u00f6r\u00fc\u015fleri aras\u0131ndaki fark hususunda Bin Nebi\u2019nin estetikle ili\u015fkili olarak verdi\u011fi k\u0131yafet devrimi ve Hippi k\u00fclt\u00fcr\u00fc \u00f6rneklerine de\u011finmek olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bin Nebi\u2019ye g\u00f6re k\u0131yafet devrimi ve Hippilerin giyim \u015fekilleri toplumun ruhunda ve zihinsel d\u00fcnyas\u0131nda bir etki meydana getiren ve insanlar\u0131n di\u011fer insanlarla ili\u015fkisini belirleyen estetik i\u00e7in \u00f6nemli veriler sunmaktad\u0131r. Ona 181 g\u00f6re her iki durumun temelinde yer alan k\u0131yafetler bir g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131 olarak toplumun estetik imaj\u0131n\u0131 belirleyerek toplumsal alanda d\u00fc\u015f\u00fcncelerin olu\u015fmas\u0131nda etkiler olu\u015fturmaktad\u0131r. Bin Nebi T\u00fcrk k\u0131yafet ink\u0131lab\u0131yla ilgili \u015funlar\u0131 s\u00f6ylemektedir: \u201c\u015e\u00fcphesiz Mustafa Kemal, halka \u015fapkay\u0131 milli bir giysi olarak mecbur tuttu\u011funda bununla elbiseyi de\u011fil, ruhu de\u011fi\u015ftirmek istemi\u015ftir. Zira elbise insan davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 b\u00fcy\u00fck oranda belirler.\u201d (Bin Nebi, 2016: 65). T\u00fcrk ink\u0131lab\u0131n\u0131n k\u0131yafet devrimini estetik olarak ele ald\u0131\u011f\u0131 toplumun g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131 \u00fczerinden de\u011ferlendiren Bin Nebi g\u00f6r\u00fcnt\u00fcn\u00fcn d\u00fc\u015f\u00fcnce ve eylem \u00fczerindeki etkisi meselesiyle esas\u0131nda toplumun haf\u0131zas\u0131n\u0131n olu\u015fturulmas\u0131na dikkat \u00e7ekmektedir. Giyim ve k\u0131yafet tarz\u0131n\u0131n insan\u0131n eylemleri ve d\u00fc\u015f\u00fcnceleri \u00fczerinde etkili olmas\u0131 bireylerin haf\u0131zalar\u0131n\u0131 \u015fekillendirmekle","ili\u015fkilidir. Toplumsal haf\u0131zada hat\u0131rlat\u0131c\u0131 bir i\u015flevi yerine getiren k\u0131l\u0131k k\u0131yafet toplumsal alanda bir d\u00fc\u015f\u00fcnceye zemin haz\u0131rlamakta ve zihinsel olarak insanlar\u0131 etkilemektedir. Bu ba\u011flamda m\u00fctefekkir toplumsal bir de\u011fi\u015fim ama\u00e7layan T\u00fcrk ink\u0131lab\u0131n\u0131n bu de\u011fi\u015fim i\u00e7in o toplumun kurucu unsurlar\u0131na ba\u011fl\u0131 g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirme \u00e7abas\u0131n\u0131 zihinsel bir de\u011fi\u015fim olu\u015fturmas\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan \u00f6nemsemektedir. Di\u011fer taraftan Hippiler gibi d\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcnt\u00fcs\u00fcne \u00f6nem vermeyen gruplar\u0131n ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 da m\u00fctefekkire g\u00f6re birey ve toplum aras\u0131nda s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131 bir duruma i\u015faret etmektedir (Bin Nebi, 2016: 72). Toplum ve birey aras\u0131 ili\u015fkilerin ve ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n olu\u015fmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan ve bireylere estetik bir \u00e7evre sunarak onlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerini belirleyen k\u00fclt\u00fcr\u00fcn estetik unsurunda ortaya \u00e7\u0131kan bu durum m\u00fctefekkire g\u00f6re zihinsel ve ruhi durumla bir imajlar d\u00fcnyas\u0131 olan esteti\u011fin ili\u015fkisini ortaya koymaktad\u0131r. Bin Nebi g\u00f6r\u00fcnt\u00fc, k\u0131yafet gibi unsurlarla d\u00fc\u015f\u00fcnceler ve eylemler aras\u0131nda bir ili\u015fkinin varl\u0131\u011f\u0131na dikkat \u00e7ekerken ve g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131na dair t\u00fcm unsurlar\u0131 estetik temelinde a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131rken \u0130zzetbegovi\u00e7 ise Bin Nebi\u2019nin aksine toplumsal alanda mevcut olan g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler alan\u0131n\u0131n ve bu alan\u0131n bir unsuru olan k\u0131yafetlerin ruhla ve d\u00fc\u015f\u00fcncelerle herhangi bir ili\u015fkisi olmad\u0131\u011f\u0131na i\u015faret etmekte ve bu hususlar\u0131 estetik d\u0131\u015f\u0131nda farkl\u0131 bir ba\u011flamda de\u011ferlendirmektedir. M\u00fctefekkir estetik ve sanat tart\u0131\u015fmalar\u0131ndan farkl\u0131 bir ba\u011flamda de\u011ferlendirdi\u011fi bu konuyu \u015fekilsel bir durumun veya de\u011fi\u015fimin i\u00e7eri\u011fi de\u011fi\u015ftirememesi meselesi ba\u011flam\u0131nda ele almaktad\u0131r. Ona g\u00f6re formlara dayal\u0131 bir de\u011fi\u015fim insanlar\u0131n ruhunda bir de\u011fi\u015fim olu\u015fturmamaktad\u0131r. Bu durumu \u0130zzetbegovi\u00e7 \u015fu s\u00f6zlerle ifade etmektedir. \u201c\u2026 \u015fapkan\u0131n \u015feklini de\u011fi\u015ftirmekle insanlar\u0131n kafalar\u0131ndakini ve al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftiremezsiniz. Bu nedenle insanlar\u0131n ger\u00e7ek pozisyonlar\u0131 bundan etkilenmemi\u015f ve d\u00fcn 182 fes, bug\u00fcn \u015fapka giyen T\u00fcrklerin problemleri tamam\u0131yla ayn\u0131 kalm\u0131\u015ft\u0131r\u201d (\u0130zzetbegovi\u00e7, 2020a: 27). Di\u011fer taraftan Hippiler konusunda da Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinden farkl\u0131 \u015feyler s\u00f6yleyen \u0130zzetbegovi\u00e7 Hippilerin modern d\u00fcnyan\u0131n ve uygarl\u0131\u011f\u0131n ilerlemeci ve maddeci tavr\u0131n\u0131n insanlar\u0131 kendi \u00f6z\u00fcnden uzakla\u015ft\u0131ran do\u011fas\u0131na tepki olarak maddi varl\u0131klar\u0131 \u00fczerinde ve d\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fleriyle ilgili bir de\u011fi\u015fiklik yapmamas\u0131na i\u015faret etmektedir. Bin Nebi\u2019de insanlar\u0131n zihinsel durumlar\u0131 ve davran\u0131\u015flar\u0131 \u00fczerinde olumsuz bir etki b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ve dolay\u0131s\u0131yla medeniyetin in\u015fas\u0131nda olumsuz bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 ele\u015ftirilen Hippi k\u00fclt\u00fcr\u00fc, \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te varl\u0131klar\u0131na yak\u0131nla\u015fmak \u00fczere \u00fcretilen bir ya\u015fam tarz\u0131n\u0131n ve medeniyetin sadece maddi alan \u00fczerine odaklanan tavr\u0131n\u0131 reddetmenin bir ifadesi oldu\u011fu i\u00e7in olumlu bir ba\u011flamda ele al\u0131nmaktad\u0131r. Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde z\u0131tl\u0131klar \u00fczerinden de\u011fil birliktelikler \u00fczerinden i\u015fleyen toplumsal ya\u015famda temiz ve g\u00fczel g\u00f6r\u00fcnt\u00fcler ruhi olarak da ahlaki sonu\u00e7lar do\u011furaca\u011f\u0131 i\u00e7in \u00f6v\u00fcl\u00fcrken \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde z\u0131tl\u0131klar \u00fczerinden i\u015fleyen hayatta temizli\u011fe yap\u0131lan a\u015f\u0131r\u0131 vurgu i\u00e7sel olan\u0131n ihmal edilmesi anlam\u0131na geldi\u011fi i\u00e7in ele\u015ftirilebilmektedir. B\u00f6ylelikle bu \u00f6rneklerle de a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 \u00fczere iki m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcnce sistematikleri aras\u0131ndaki temel fark onlar\u0131n ger\u00e7eklikleri alg\u0131lama ve anlamland\u0131rma bi\u00e7iminin farkl\u0131la\u015fmas\u0131na neden olmaktad\u0131r. 3.1.7. Modern Medeniyet Analizi ve Ele\u015ftirisi M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyaya sunduklar\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015flerle bir hareket ve eylem \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131nda bulunan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in modern Bat\u0131 d\u00fcnyas\u0131na y\u00f6nelik analizleri ve Bat\u0131ya y\u00f6nelik ele\u015ftirileri olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bat\u0131 d\u00fcnyas\u0131n\u0131n g\u00fcncel durumuna y\u00f6nelik analizler iki m\u00fctefekkirin k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7ekliklerini tan\u0131mlama bi\u00e7imi ve bu ger\u00e7eklikler aras\u0131nda kurduklar\u0131 ili\u015fkinin anla\u015f\u0131lmas\u0131; bu ger\u00e7eklikler temelinde M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n hareketsiz durumuna \u00e7\u00f6z\u00fcm sunmas\u0131 i\u00e7in olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bat\u0131 d\u00fcnyas\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda geri kalm\u0131\u015f bir konumda bulunan M\u00fcsl\u00fcman toplumun fertleri olan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7, i\u00e7inde bulunduklar\u0131 toplumlar\u0131n tepkisel","bak\u0131\u015flar\u0131ndan ba\u011f\u0131ms\u0131z olarak Bat\u0131 medeniyetini analiz etmi\u015f ve bu ba\u011flamda M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Bat\u0131yla ve t\u00fcm d\u00fcnyada etkin bir konumda bulunan modern medeniyetle d\u00fczg\u00fcn bir ili\u015fki kurulabilmesi i\u00e7in de onlara yol g\u00f6stermeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Meryem S\u00fcmeyye MAL\u0130K B\u0130N NEB\u0130 ve AL\u0130YA \u0130ZZETBEGOV\u0130\u00c7'TE MEDEN\u0130YET F\u0130KR\u0130 Meryem S\u00fcmeyye \u00d6ZBAYRA pubhtml5.com\/hrft\/ybzf\/basic\/201-234 ademcelik032 212 fazla odaklanmaktad\u0131r. Yenilenme ilkesinde ruhi olanla birlikte bu ruhun devam\u0131n\u0131 sa\u011flamak i\u00e7in toplumsal olana da \u00f6nem veren Bin Nebi e\u011fitimi de birey ve toplumun genel ili\u015fkisini \u00e7er\u00e7evene oturtmaktad\u0131r. Di\u011fer yandan \u0130zzetbegovi\u00e7 ise toplumsal yenilenmenin temeline e\u011fitim yerle\u015ftirirken, e\u011fitimin insanlara toplumsal faydaya odaklansa da daha \u00e7ok insan\u0131n kendi varl\u0131\u011f\u0131na yak\u0131nla\u015ft\u0131rmas\u0131 \u00fczerinden onun bireysel hedefine daha fazla dikkat \u00e7ekmektedir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 insan\u0131n ruhi ve zihinsel olarak al\u0131nmas\u0131 terbiye d\u0131\u015f\u0131nda e\u011fitim reddiyle bireylerin \u00e7al\u0131\u015fma al\u0131\u015fkanl\u0131\u011f\u0131n\u0131n toplam\u0131n\u0131 de ele al\u0131r. \u0130zzetbgeovi\u00e7'e g\u00f6re maddi ve manevi iki boyutlu bir varl\u0131\u011fa ba\u011fl\u0131 olarak insan e\u011fitimi onun hem terbiye edilmesi hem de teknik ve \u00f6\u011fretimsel uzant\u0131lar\u0131n\u0131 i\u00e7ermektedir. M\u00fcsl\u00fcmanlar bilimin kazan\u0131mlar\u0131n\u0131 uygulama ve kullanma yeteneklerine sahip olmal\u0131 ve bu kazan\u0131mlar\u0131 ileri ta\u015f\u0131mal\u0131d\u0131r. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n \u00f6l\u00e7\u00fcmlerini elde etmelerinin manevi sahiplenme terbiyesiyle birlikte teknik ve bilimsel bilginin do\u011fru e\u011fitilmesiyle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr (2020a: 57). Bin Nebi'ye g\u00f6re de hem ferdi hem de sosyal menfaat i\u00e7in teknik e\u011fitimin ger\u00e7ekle\u015ftirilmesi gerekmektedir (1992: 77). Halklar\u0131n kendi ya\u015famlar\u0131n\u0131 idame ettirebilmesi ve topluluk faydas\u0131n\u0131 sa\u011flayabilmesi i\u00e7in teknik e\u011fitim olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnya standartlar\u0131n\u0131n y\u00fcksek olmas\u0131ndan ve bir \u00e7al\u0131\u015fma ortam\u0131n\u0131n bulunmamas\u0131ndan bahsetmeen Bin Nebi insan varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n ayn\u0131 zamanda ona teknik bir e\u011fitimle bir alanda e\u011fitim kazand\u0131r\u0131lmas\u0131yla ve yeti\u015fkin idame ettirecek \u015fekilde yeti\u015ftirilmesiyle \u00e7\u00f6z\u00fcme ula\u015faca\u011f\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131kl\u0131yor. 3.1.8.4 \u0130slami Yenilenme: Bir K\u00fclt\u00fcr \u0130n\u015fas\u0131 m\u0131 Bir Medeniyet \u0130hyas\u0131 m\u0131? Toplumsal yenilenme y\u00f6netmeli\u011fini d\u00fcnyevilik ve din diyalekti\u011fini a\u015fan bir ba\u011flamda ilkeli bir ya\u015fam bi\u00e7imine ula\u015fmak \u00fczerinden ele alan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 d\u00fcnyevi alan ilkeler taraf\u0131ndan s\u0131\u011f\u0131naklara y\u00f6nelik h\u00fck\u00fcmler ve bu i\u00e7eriklerde olu\u015fturduklar\u0131 yenilenme d\u00fc\u015f\u00fcncesini farkl\u0131 ger\u00e7eklikler \u00fczerinden kurgulamakta ve bu konuda farkl\u0131 kavramlara ula\u015fmaktad\u0131r. Toplumsal ya\u015fam\u0131 \u00f6ncelikle manevi anlamlar \u00fczerinden de\u011ferler ve ilkeler ilkelerini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcklerinden daha sonra maddi bir i\u00e7eri\u011fin elde edilmesi iki m\u00fctefekkirin de k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7ekli\u011fiyle ele ald\u0131\u011f\u0131 bir meseledir. Ancak","burada Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 aras\u0131nda \u00f6nemli bir farka i\u015faret etmek gerekmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slami Toplumsal ya\u015fam\u0131 \u00f6ncelikle manevi anlamlar \u00fczerinden de\u011ferler ve ilkeler ilkelerini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcklerinden daha sonra maddi bir i\u00e7eri\u011fin elde edilmesi iki m\u00fctefekkirin de k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7ekli\u011fiyle ele ald\u0131\u011f\u0131 bir meseledir. Ancak burada Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 aras\u0131nda \u00f6nemli bir farka i\u015faret etmek gerekmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slami Toplumsal ya\u015fam\u0131 \u00f6ncelikle manevi anlamlar \u00fczerinden de\u011ferler ve ilkeler ilkelerini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcklerinden daha sonra maddi bir i\u00e7eri\u011fin elde edilmesi iki m\u00fctefekkirin de k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7ekli\u011fiyle ele ald\u0131\u011f\u0131 bir meseledir. Ancak burada Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 aras\u0131nda \u00f6nemli bir farka i\u015faret etmek gerekmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7 \u0130slami 213 yenilenmede \u00f6nce ruhi k\u00fclt\u00fcr sonra maddi olan\u0131nla\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 ve medeniyet aras\u0131ndaki fark \u00fczerinden yeni ortaya koyma ve k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131ndaki i\u00e7erik fark\u0131yla bu durumu i\u015fletmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor. Bundan farkl\u0131 olarak Bin Nebi'de ise bu durum k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131ndaki fark ortaya \u00e7\u0131kmamaktad\u0131r. \u0130slami yenilenmede ruhi olana bir son tan\u0131sa da ruhi ve maddi olan aras\u0131nda \u0130zzetbegovi\u00e7 gibi bir ayr\u0131ma gitmekten Bin Nebi iki unsur da \u00fcniteyi bir ba\u011flamda kurgulamakta ve bunlar\u0131 yenilenme s\u00fcrecinde birlikte ele almaktad\u0131r. Dini bir d\u00fc\u015f\u00fcnceyle ruhlar ve zihinler \u00fczerinde bir de\u011fi\u015fimle ba\u015flayan yenilenme s\u00fcreci, akl\u0131n insanlar\u0131 ayd\u0131nlat\u0131c\u0131 g\u00fcc\u00fcn\u00fc de yan\u0131na alarak yap\u0131m\u0131na devam etmekte ve maddi bir zemin \u00fczerinde bir teknik, bilim in\u015fa ederek ge\u00e7mi\u015fteki hareket ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Di\u011fer \u00e7evredeki k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7ekli\u011fiyle \u0130slami yenilenmenin etkilerini in\u015fa etmeye \u00e7al\u0131\u015fan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7'in bu in\u015fa s\u00fcrecinden \u00f6nceli\u011fi ruhi geli\u015fmeye veren h\u00fccreler k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetin bozulmas\u0131 \u00fczerine in\u015fa edildi\u011fini de yineliyor. Tarihsel toplumlar\u0131n ilkeler d\u00fczeyine h\u00fck\u00fcmleri ve ilkeleri ilkeleri d\u00fcnyevi alan d\u00fczenlemesi Bin Nebi'nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcrel ortam medeni bir dereceye ula\u015fmakan bir medeniyet in\u015fas\u0131yken \u0130zzetbegovi\u00e7'in d\u00fc\u015f\u00fcncesinde i\u00e7erdi\u011fi \u015fekillendirdi\u011fi bir medeniyetle ula\u015f\u0131lan k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet uyumudir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7'in her ikisi de \u0130slami yeniden do\u011fu\u015f \u00fclkeleri \u0130slam k\u00fclt\u00fcr\u00fc ve medeniyeti aras\u0131nda bir birlik \u00fczerinden in\u015fa etmeye \u00e7al\u0131\u015fan iki m\u00fctefekkirin de bu uyum i\u00e7in bir \u00e7\u0131kard\u0131klar\u0131 ger\u00e7ekli\u011fin y\u00f6n\u00fcn\u00fc anlat\u0131yor. Bin Nebi k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131nda uyumlu bir ili\u015fkinin olu\u015fmas\u0131n\u0131 medeniyetin \u015fekillendirici etkisini \u00fczerinden a\u00e7\u0131klarken; \u0130zzetbegovi\u00e7 ise, medeniyet \u00fczerindeki etkisinin ne oldu\u011funu vurgulamaktad\u0131r. Bu durumun temel nedeni ise toplumsal de\u011fi\u015fimde ilkeler ve ilkelerin maddi ya\u015fam \u00fczerinde etkin hale geli\u015f ona s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 \u00e7ekmesini \u00f6ncelikli g\u00f6ren Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7'in ilkeleri ve ahlak g\u00fcvencesizlerini giren alan ge\u00e7i\u015fli\u011fi farkl\u0131 tan\u0131mlamalar\u0131d\u0131r. Sadece d\u00fcnyevi veya sadece manevi alanda kalan e\u015fya temelli bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131n\u0131n ilkelerine ula\u015famayan toplumsal bir ya\u015fam bi\u00e7imi ve bu ya\u015fam bi\u00e7iminin s\u00fcreklili\u011fini sa\u011flayan k\u00fclt\u00fcrel sonu\u00e7 Bin Nebi olaylar\u0131, Kurulu\u015f ve di\u011fer her \u015feyi ilkeler \u00fczerinden de\u011ferlendiren ve ilkenin \u00e7er\u00e7eveleri i\u00e7inden ele alan medeniyeti ve bu medeniyetle \u015fekillenen k\u00fclt\u00fcr\u00fc yerle\u015ftirmektedir. Onun d\u00fc\u015f\u00fcncesinde ilkeler temelli bir ya\u015fam bi\u00e7imi \u00fcreten ve k\u00fclt\u00fcrel durumu da bu ba\u011flamlar\u0131 \u015fekillendirerek k\u00fclt\u00fcrel alan\u0131 214 topluma \u00e7izdi\u011fi formel ve biyolojik ihtiya\u00e7lar s\u0131n\u0131r\u0131n\u0131 a\u015farak onu ilkeler ve fikirler temeline yerle\u015ftiren ger\u00e7eklik medeniyettir. \u0130slami yenilenme bu ba\u011flamda \u00f6l\u00fc, pasif unsurlar ve \u015fey temelli zihniyetten dinamik unsurlara ve fikir ve de\u011ferlere ge\u00e7i\u015f s\u00fcrecini","takip ederken bu da k\u00fclt\u00fcr\u00fcn belirleyicili\u011finden medeniyetin belirleyicili\u011fine ge\u00e7i\u015fi ifade etmektedir. Bununla birlikte Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr\u00fcn olumsuz bir i\u00e7erik ta\u015f\u0131mad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da belirtmek gerekmektedir. K\u00fclt\u00fcr m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ayn\u0131 anda hem dinamik unsurlar\u0131 hem de pasifli\u011fi i\u00e7erisinde bulunduran bir ger\u00e7eklik olarak de\u011fi\u015fken bir i\u00e7eri\u011fe sahiptir. Onun de\u011fi\u015fkenli\u011fi medeniyetle ve dinamik d\u00fc\u015f\u00fcnceyle ili\u015fkisine ba\u011fl\u0131 olarak belirlenmekte; medeniyet hamlesiyle \u015fekillendi\u011finde dini d\u00fc\u015f\u00fcncenin \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131nda bu d\u00fc\u015f\u00fcncenin ruhuna uygun olan bir dinamizmi ve ruhi geli\u015fmi\u015fli\u011fi i\u00e7erisinde ta\u015f\u0131maktad\u0131r. K\u00fclt\u00fcr, medeniyet hamlesiyle ve dini bir d\u00fc\u015f\u00fcnceyle \u015fekillenmemi\u015fse pasifli\u011fi ve ruhi gerilemeyi i\u00e7erisinde bulundurmaktad\u0131r. M\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde k\u00fclt\u00fcr ancak medeniyetle \u015fekillendi\u011finde hareketli unsurlarla belirlenen bir i\u00e7eri\u011fe kavu\u015fmaktad\u0131r. Bin Nebi\u2019nin aksine \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde, insan\u0131n anlam aray\u0131\u015f\u0131 temelinde de\u011ferler \u00fcretti\u011fi ve ilkelere ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7eklik alan\u0131 k\u00fclt\u00fcr olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re ise i\u00e7sel bir talep \u00fczerinden ruhu, manevi olan\u0131, ahlak\u0131 i\u00e7erisine alan ve hayat\u0131 ilkeler, de\u011ferler ve ahlaki bir zemin \u00fczerinden \u015fekillendiren ger\u00e7eklik k\u00fclt\u00fcrd\u00fcr. \u0130nsan\u0131n anlam aray\u0131\u015f\u0131na ve de\u011ferler \u00fcretti\u011fi alana kar\u015f\u0131l\u0131k gelen k\u00fclt\u00fcr\u00fcn \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ruhi d\u00fczlemde ya\u015fanarak maddi d\u00fczenle herhangi bir ili\u015fkisi olmayan ger\u00e7eklikleri kapsad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da belirtmek gerekmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7 bu nedenle yenilenmeye medeniyeti dahil etmekte; \u0130slami yenilenmeyi \u0130slam k\u00fclt\u00fcr\u00fcne ba\u011fl\u0131 bir medeniyetin in\u015fa edilmesi \u015feklinde kurgulamakta ve k\u00fclt\u00fcr\u00fcn hayata ili\u015fkin i\u00e7sel olarak \u00fcretti\u011fi anlamlar\u0131 ve de\u011ferleri d\u0131\u015fsal bir hale getirip uygulamak i\u00e7in maddi bir d\u00fczeni, teknik, siyasi ve bilimsel bir geli\u015fmi\u015fli\u011fi \u00f6nemseyen medeniyetin varl\u0131\u011f\u0131na ihtiya\u00e7 duyuldu\u011funu belirmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in yenilenme fikrini maddi ve manevi; k\u00fclt\u00fcrel ve medeni bir yenilenmeyi i\u00e7erisine alan \u0130slami R\u00f6nesans kavram\u0131yla ifade etmesinin temel sebebi de bununla alakal\u0131d\u0131r. Di\u011fer taraftan Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde medeniyet, k\u00fclt\u00fcr\u00fc de i\u00e7erisine alan bir ger\u00e7eklik; maddi ve manevi bir d\u00fczeni ve geli\u015fmi\u015flik unsurlar\u0131n\u0131 i\u00e7erisine alan \u00fcst bir 215 kavram oldu\u011fu i\u00e7in m\u00fctefekkir \u0130slami yenilenme d\u00fc\u015f\u00fcncesinde k\u00fclt\u00fcr ve medeniyeti ayr\u0131 olarak de\u011ferlendirmemekte; onlar\u0131 medeniyet in\u015fas\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle birlikte ele almaktad\u0131r. Medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr\u00fc bir i\u00e7 i\u00e7elik ve bir devaml\u0131l\u0131k \u00fczerinden ele alan Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde medeniyet in\u015fas\u0131 k\u00fclt\u00fcrel bir yenilenmeyi de i\u00e7erdi\u011fi i\u00e7in \u0130slami yeniden do\u011fu\u015f Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde medeni bir hamleyle ba\u015flayan k\u00fclt\u00fcrel yenilenmeyi i\u00e7erisine alan bir medeniyetin in\u015fas\u0131 meselesidir. \u0130slami yenilenme \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te birbirine z\u0131t ger\u00e7eklikler olarak, birbirini d\u0131\u015flayan; manevi d\u00fczene kar\u015f\u0131l\u0131k gelen k\u00fclt\u00fcr ve maddi d\u00fczene kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyetin orta bir yolda bulu\u015fturulmas\u0131 ve \u0130slam k\u00fclt\u00fcr\u00fcne ba\u011fl\u0131 bir \u0130slam medeniyetinin in\u015fa edilmesi meselesidir. Buna kar\u015f\u0131n Bin Nebi\u2019de medeni bir hamleyle \u015fekillenen k\u00fclt\u00fcrel bir \u00e7evre temelinde \u0130slam medeniyetinin in\u015fa edilmesi ve s\u0131n\u0131rlar\u0131 formel ve biyolojik unsurlar temelinde \u00e7izilmi\u015f k\u00fclt\u00fcrden ilkesel bir ya\u015fama ge\u00e7i\u015fi ifade eden medeniyet meselesidir. Netice itibariyle k\u00fclt\u00fcr ve medeniyete yap\u0131lan vurgu temelinde \u0130slami yenilenmeyi kurgulayan iki m\u00fctefekkirden Bin Nebi\u2019de medeniyete ba\u011fl\u0131 bir k\u00fclt\u00fcr in\u015fas\u0131, \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te de k\u00fclt\u00fcre ba\u011fl\u0131 bir medeniyet in\u015fas\u0131 anlam\u0131na gelen \u0130slami yenilenmenin esas\u0131nda bir k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet birlikteli\u011fini temel ald\u0131\u011f\u0131 g\u00f6r\u00fclmektedir. \u0130ki m\u00fctefekkirin de ayn\u0131 duruma i\u015faret etti\u011fi b\u00f6ylelikle ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re \u0130slami yenilenme ve bu yenilenme neticesinde olu\u015facak \u0130slami d\u00fczen maddi ve manevi d\u00fczeni temel alan, maddi ve manevi geli\u015fmi\u015fli\u011fi i\u00e7erisinde bar\u0131nd\u0131ran; bir yandan iman, inan\u00e7 ve d\u00fc\u015f\u00fcnce \u00fcretirken di\u011fer yandan bu inan\u00e7 ve","d\u00fc\u015f\u00fcnceye uyumlu bir eylemle siyaset, teknik olu\u015fturabilen ve bunlar aras\u0131nda bir uyuma ve birlikteli\u011fe ula\u015fan bir yap\u0131lanmad\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla Bin Nebi\u2019de \u0130slami yenilenme \u00f6l\u00fc, pasif unsurlardan dinamik unsurlara ge\u00e7i\u015f s\u00fcrecini takip ederken ve bu da hem k\u00fclt\u00fcrden medeniyete ge\u00e7i\u015fi hem de k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131ndaki uyumu ifade ederken \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet aras\u0131nda dengeyi ifade etmektedir. Burada Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 aras\u0131nda bir ba\u015fka \u00f6nemli farka daha dikkat \u00e7ekmek gerekmektedir. K\u00fclt\u00fcr\u00fcn de\u011fi\u015fkenli\u011fine ra\u011fmen medeniyet Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde her zaman bir do\u011fu\u015fu, uyan\u0131\u015f\u0131 ve hareketi ifade etmekte ve k\u00fclt\u00fcr gibi \u015fekillendirdi\u011fi t\u00fcm toplumsal ger\u00e7ekliklerde ve toplumsal alanlarda olumlu bir yenileme ortaya \u00e7\u0131karmaktad\u0131r. Bu nedenle t\u00fcm d\u00fc\u015f\u00fcnceleriyle bir medeniyet in\u015fa etmeye ve bir medeniyet s\u00fcrecinin ba\u015flamas\u0131 i\u00e7in yol g\u00f6stermeye \u00e7al\u0131\u015fan Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde 216 medeniyet en temel \u00fcst ger\u00e7eklik olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. M\u00fctefekkir birinci b\u00f6l\u00fcmde de g\u00f6r\u00fclece\u011fi \u00fczere t\u00fcm meselesini medeniyet \u00fczerinden \u015fekillendirmi\u015ftir. Buna kar\u015f\u0131n \u0130zzetbegovi\u00e7 ise k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7eklikleri aras\u0131nda herhangi birini \u00fcst bir ger\u00e7eklik olarak g\u00f6rmemektedir. M\u00fctefekkir bu ger\u00e7eklikleri iki kutuplu d\u00fczenin iki ucunda yer alan ve orta yola e\u015fitlik uzakl\u0131\u011fa sahip ger\u00e7eklikler olarak g\u00f6r\u00fcrken k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet dengesinden s\u00f6z etmektedir. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in k\u00fclt\u00fcr ve medeniyete ili\u015fkin g\u00f6r\u00fc\u015flerini ayr\u0131nt\u0131l\u0131 olarak ele ald\u0131\u011f\u0131 Do\u011fu Bat\u0131 Aras\u0131nda \u0130slam kitab\u0131nda her ne kadar k\u00fclt\u00fcre daha yak\u0131n duruyor gibi g\u00f6r\u00fcnse de metin boyunca i\u015faret etti\u011fimiz gibi onun k\u00fclt\u00fcre olan bu yak\u0131nl\u0131\u011f\u0131 k\u00fclt\u00fcr\u00fc bir \u00fcst ger\u00e7eklik olarak g\u00f6rmesiyle alakal\u0131 olmay\u0131p \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n ve mevcut d\u00fcnyan\u0131n i\u00e7erisinde bulundu\u011fu k\u00fclt\u00fcrel krizle alakal\u0131d\u0131r. 217 SONU\u00c7 Malik Bin Nebi ve Aliya \u0130zzetbegovi\u00e7 20. Y\u00fczy\u0131lda ya\u015fam\u0131\u015f, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemin sorunlar\u0131na ili\u015fkin \u00f6nemli analizler ortaya koymu\u015f iki \u00f6nemli fikir adam\u0131d\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini ortak bir gayeden; \u0130slam d\u00fcnyas\u0131nda ya\u015fanan krize \u00e7\u00f6z\u00fcm bulabilme gayesi temelinden olu\u015fturan her iki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcn temel hedefi M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n tarihte etkin bir konuma tekrar ula\u015fabilmesidir. Ya\u015fad\u0131klar\u0131 d\u00f6nemde iki farkl\u0131 co\u011frafyada kendi tecr\u00fcbelerini okumay\u0131 ve analiz etmeyi ba\u015farm\u0131\u015f olan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kendilerini bulabilmelerini ve bir \u015fahsiyet olu\u015fturabilmelerini sa\u011flamak temel gayesidir. Yan\u0131 s\u0131ra iki m\u00fctefekkir modern d\u00fcnyada ya\u015fanan krize dair bir alternatif de sunmaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r. Modern d\u00f6nemde t\u00fcm d\u00fcnyada ya\u015fanan insani ve ahlaki krizin nedenlerinin anla\u015f\u0131l\u0131p bu krize y\u00f6nelik \u00e7\u00f6z\u00fcmler sunma gayreti iki m\u00fctefekkirin de odakland\u0131klar\u0131 temel meselelerdir. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ve \u0130slam\u2019\u0131n tarihin yeniden akt\u00f6r\u00fc olup olmamalar\u0131 meselesine ve modern d\u00fcnyada ya\u015fanan kriz konusuna iki m\u00fctefekkir k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet ger\u00e7eklikleri \u00fczerinden odaklanmaktad\u0131r. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7 medeniyet meselesini ele al\u0131rken medeniyeti ve onunla ili\u015fkili k\u00fclt\u00fcr, ahlak, teknik gibi kavramlar\u0131 ise farkl\u0131 olarak tan\u0131mlamaktad\u0131r. \u0130ki m\u00fctefekkir \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinin meselelerini dert edinmekle ve \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n sorunlar\u0131n\u0131 a\u015fmaya y\u00f6nelik \u00f6neriler sunmakla birlikte onlar\u0131n bunu ifade etme bi\u00e7imleri farkl\u0131l\u0131k g\u00f6stermektedir. \u0130ki farkl\u0131 co\u011frafyadan \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n analizini ger\u00e7ekle\u015ftiren \u0130zzetbegovi\u00e7 ve Bin Nebi medeniyet kavram\u0131n\u0131 farkl\u0131 tan\u0131mlasalar da \u0130slam d\u00fcnyas\u0131n\u0131n durumuna ili\u015fkin analizleri hususunda benzer sonu\u00e7lara ula\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. \u0130ki m\u00fctefekkirin farkl\u0131 anlamlar \u00fczerinden tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 medeniyet kavram\u0131yla ortak meselelere ula\u015fmalar\u0131 olduk\u00e7a dikkat \u00e7ekicidir. Bu durum M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n toplumlar de\u011fi\u015fse de","moderniteye ve onun unsurlar\u0131na verdikleri tepkilerin ortak bir haf\u0131zayla ili\u015fkili oldu\u011funu g\u00f6stermektedir. Ge\u00e7mi\u015fiyle, gelece\u011fiyle ve inan\u00e7lar\u0131yla sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir ili\u015fki kuramayan M\u00fcsl\u00fcmanlar farkl\u0131 co\u011frafyalarda bulunsalar da ayn\u0131 duruma ayn\u0131 tepkileri vermektedir. Bu nedenle de ayn\u0131 sorunlar ya\u015fanmaya devam etmektedir. Yan\u0131 s\u0131ra d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerin o d\u00f6nemki M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyaya ili\u015fkin analizleri bug\u00fcn ya\u015fan\u0131lan problemlerin ayn\u0131 \u015fekilde devam etti\u011fini de 218 g\u00f6stermektedir. Bu nedenle bug\u00fcn\u00fcn anlamland\u0131r\u0131lmas\u0131 i\u00e7in iki m\u00fctefekkirin ge\u00e7mi\u015fe y\u00f6nelik bu analizleri olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. \u00c7a\u011fda\u015f \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinin iki \u00f6nemli ismi olan Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in bu d\u00fc\u015f\u00fcncenin \u00f6nemli bir temas\u0131 olan medeniyet meselesini ve k\u00fclt\u00fcr\u00fc ele alma bi\u00e7imleri bu d\u00fc\u015f\u00fcnce i\u00e7erisinde olduk\u00e7a farkl\u0131 bir yerde bulunmaktad\u0131r. Bin Nebi\u2019nin medeniyeti tarih felsefesi temeline oturtan \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in insan meselesi \u00fczerinden temellendiren anlay\u0131\u015flar\u0131 \u0130slami d\u00fc\u015f\u00fcncede olduk\u00e7a \u00f6zg\u00fcn bir yerde bulunmaktad\u0131r. Nitekim iki m\u00fctefekkirin medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr\u00fc ele alma bi\u00e7imleri aras\u0131ndaki fark\u0131n nedeni ikisinin temel ald\u0131klar\u0131 alanlar\u0131n ve d\u00fc\u015f\u00fcnce sistematiklerinin farkl\u0131 olmas\u0131yla ili\u015fkilidir. D\u00fc\u015f\u00fcncelerini t\u00fcm toplumlar i\u00e7in y\u00fckseli\u015f ve d\u00fc\u015f\u00fc\u015f\u00fcn temel karakteristiklerini analiz etmek \u00fczere kurgulayan Bin Nebi medeniyeti bu analizlerinin temeline yerle\u015ftirmi\u015f ve onu tarih felsefesinin bir konusu olarak ele alm\u0131\u015ft\u0131r. Medeniyet Bin Nebi\u2019ye g\u00f6re toplumlar\u0131n tarihsel alana dahil olma s\u00fcrecini ve tarihsel s\u00fcre\u00e7te dinamik bir durumu ifade etmektedir. Medeniyeti bu ba\u011flamda bir \u00fcst ger\u00e7eklik olarak kurgulayan Bin Nebi k\u00fclt\u00fcrle medeniyet aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi evrimsel bir ba\u011flama oturtur. Ona g\u00f6re medeniyet k\u00fclt\u00fcr\u00fc de i\u00e7erisine alan onu \u015fekillendiren bir i\u00e7eri\u011fe sahiptir. Toplumlar\u0131n sosyal ya\u015famlar\u0131n\u0131 e\u015fyalar temelinde kurdu\u011fu ve \u015feylere odaklanarak olu\u015fturdu\u011fu bir a\u015famaya i\u015faret eden k\u00fclt\u00fcr Bin Nebi\u2019ye g\u00f6re tarihte alt a\u015famay\u0131 temsil etmektedir. Bu a\u015famadan insan toplulu\u011funu \u00fcst a\u015famaya ge\u00e7irebilecek tek \u015fey fikirler ve ilkeler \u00fczere kurulmu\u015f sosyal bir d\u00fczene i\u015faret eden medeniyettir. \u0130nsan topluluklar\u0131 ancak dinamik bir fikrin rehberli\u011finde hareket etti\u011finde k\u00fclt\u00fcrel alan da bu fikrin esaslar\u0131 do\u011frultusunda d\u00fczenlenecek ve toplum ve birey aras\u0131ndaki ili\u015fki bu temelde \u015fekillenecektir. Dolay\u0131s\u0131yla toplumlar medeniyet a\u015famas\u0131na ula\u015ft\u0131\u011f\u0131nda da k\u00fclt\u00fcr varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 devam ettirmektedir. Medeniyet insan toplulu\u011funu daha \u00fcst bir a\u015famaya ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in k\u00fclt\u00fcr de medeniyet i\u00e7erisinde ve medeniyetin belirleyen bir duruma gelmesiyle \u00fcst bir ger\u00e7ekli\u011fe d\u00f6n\u00fc\u015fmektedir. Di\u011fer taraftan \u0130zzetbegovi\u00e7 Bin Nebi\u2019den farkl\u0131 olarak d\u00fc\u015f\u00fcncelerini insan problemi ve ahlak meselesi temelinde \u015fekillendirmi\u015f; k\u00fclt\u00fcr ve medeniyet mefhumlar\u0131n\u0131 da insana ve ahlak tart\u0131\u015fmas\u0131na ba\u011fl\u0131 olarak ele alm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re k\u00fclt\u00fcr insan\u0131n manevi yan\u0131na; medeniyet maddi boyutuna denk d\u00fc\u015fmektedir. Ona g\u00f6re k\u00fclt\u00fcr insan\u0131n iki boyutundan birisini kar\u015f\u0131l\u0131k gelmekle birlikte sadece ruhi taraf\u0131yla ilgili olan ve y\u00fcksek de\u011ferler ve ilkeler \u00fcreten bir aland\u0131r. Bin Nebi\u2019de medeniyetin in\u015fas\u0131yla birlikte olu\u015fan 219 de\u011ferler, anlamlar ve ilkeli bir ya\u015fam \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te k\u00fclt\u00fcrel alana aittir. Bin Nebi\u2019nin medeniyet a\u015famas\u0131nda bulunan toplumlar\u0131n \u00fcretti\u011fi y\u00fcksek ya\u015fam \u015fekline \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde kar\u015f\u0131l\u0131k gelen k\u00fclt\u00fcrd\u00fcr. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde medeniyet ise tekni\u011fe ve maddi d\u00fcnyan\u0131n d\u00fczenlenmesine vurgu yapan insan\u0131 ruhi olarak geli\u015ftiren herhangi bir unsuru dikkate almaktan uzak k\u00fclt\u00fcre z\u0131t bir aland\u0131r. Bin Nebi\u2019de k\u00fclt\u00fcr\u00fc i\u00e7erisine alan, toplumlara hareket imk\u00e2n\u0131 sunan ve de\u011ferler \u00fczere kurulu bir toplumsal ya\u015fam bi\u00e7imine kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyet \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te k\u00fclt\u00fcr\u00fcn","ve dolay\u0131s\u0131yla manevi de\u011ferlerin kar\u015f\u0131s\u0131nda yer alan ve insan\u0131n maddi isteklerinin giderilmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 maddi bir ger\u00e7ekliktir. Bin Nebi\u2019de e\u015fyayla kurulan maddi ili\u015fkiyi temsil eden ger\u00e7eklik k\u00fclt\u00fcrken \u0130zzetbegovi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcncesinde medeniyettir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n y\u00fckseli\u015fi i\u00e7in insan\u0131n manevi yan\u0131yla ve k\u00fclt\u00fcrel boyutuyla toplumsal alanda \u00fcretti\u011fi maddi \u00fcr\u00fcnleri ve tekni\u011fi d\u00fczenlemesi gerekmektedir. Bunu d\u00fczenleyecek olan ger\u00e7eklik alan\u0131 \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te k\u00fclt\u00fcr olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde teknik ve bilimsel geli\u015fmeye, siyasi bir d\u00fczenlemeye kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyet Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde tekni\u011fi, siyaseti i\u00e7erisine almakla birlikte ayn\u0131 zamanda ahlak\u0131, sanat\u0131 ve ruhi geli\u015fmeyi de i\u00e7erisine almaktad\u0131r. Burada iki m\u00fctefekkirin d\u00fc\u015f\u00fcnce sistematikleri aras\u0131ndaki ve dolay\u0131s\u0131yla k\u00fclt\u00fcr ve medeniyeti tan\u0131mlama bi\u00e7imlerindeki bir di\u011fer fark ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Bin Nebi d\u00fc\u015f\u00fcncelerini varl\u0131\u011f\u0131n ve sosyal ger\u00e7ekliklerin birlikte ve i\u00e7 i\u00e7e hareket etmesi temelinde olu\u015ftururken; \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in varl\u0131\u011f\u0131 anlamland\u0131rma bi\u00e7imi onun d\u00fcalist yap\u0131s\u0131 temelindedir. Bin Nebi\u2019de hem ruh hem maddi geli\u015fim t\u00fcm bir medenile\u015fme s\u00fcreci i\u00e7erisinde ger\u00e7ekle\u015firken \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te medeni geli\u015fim sadece akli bir geli\u015fmeye kar\u015f\u0131l\u0131k gelmektedir. Bin Nebi\u2019nin d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ruhla ve metafizik bir karakterle ortaya \u00e7\u0131kan medeniyet zamanla bu manevi karakteriyle maddi sorunlar\u0131 \u00e7\u00f6zmeye ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 akli bir a\u015famaya evrilirken maddili\u011fi ve manevili\u011fi birlikte bulundurmaktad\u0131r. \u0130zzetbegovi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcncesinde ise akla ve zekaya kar\u015f\u0131l\u0131k gelen medeniyet akli ve maddi geli\u015fimi \u00f6nceleyip sadece maddi olan\u0131 i\u00e7inde ta\u015f\u0131maktad\u0131r. T\u00fcm bu farkl\u0131l\u0131klara ve medeniyeti farkl\u0131 tan\u0131mlamalar\u0131na ra\u011fmen iki m\u00fctefekkirin k\u00fclt\u00fcr ve medeniyetle ula\u015ft\u0131klar\u0131 ger\u00e7eklik benzerlik g\u00f6stermektedir. T\u00fcm d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde temel meselesi M\u00fcsl\u00fcman d\u00fcnyan\u0131n mevcut durumunu analiz etme ve problemlere \u00e7\u00f6z\u00fcm sunma \u00e7abas\u0131 olan iki m\u00fctefekkire g\u00f6re modern d\u00f6nemde inan\u00e7 ve eylem, ihtiya\u00e7 ve 220 de\u011ferler, madde ve mana aras\u0131nda ili\u015fki kuramayan M\u00fcsl\u00fcmanlar toplumsal bir kriz i\u00e7erisindedir. Bu krizi olu\u015fturan temel sebep ise M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ilkesel bir a\u015famaya ula\u015famam\u0131\u015f olmalar\u0131, eylemlerini d\u00fc\u015f\u00fcnce ve inan\u00e7lar\u0131yla, ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 de\u011ferleriyle d\u00fczenleyecek de\u011ferselli\u011fe ve ilkeselli\u011fe ula\u015famam\u0131\u015f olmalar\u0131d\u0131r. M\u00fcsl\u00fcman toplumlar\u0131n tarihte yeniden aktif olabilmesi onlar\u0131n ilkesel bir a\u015famaya ge\u00e7mekle ili\u015fkilidir. \u0130lkesel a\u015famaya ge\u00e7ememek toplumsal d\u00fczlemde ve insani bir ba\u011flamda insanl\u0131\u011f\u0131 y\u00fckseltecek de\u011ferler, ilkeler yerine e\u015fyalar ve \u015feylerle bir ili\u015fki kurmak demektir. \u0130nsanlar\u0131n d\u00fcnyayla olan ili\u015fkisini formlar ve \u015fekiller ile maddi ihtiya\u00e7lar\u0131 do\u011frultusunda kurma d\u00fczeyini a\u015f\u0131p bu ili\u015fkinin manevi anlamlar ve ilkeler \u00fcretecek boyuta ula\u015fmas\u0131 tarihte toplumlar\u0131 aktif bir ba\u011flama ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Bin Nebi\u2019ye g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n temel problemleri medeniyet a\u015famas\u0131ndan \u00e7\u0131km\u0131\u015f olmalar\u0131yla; \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re k\u00fclt\u00fcrel yanlar\u0131yla olan ili\u015fkilerinin zay\u0131flam\u0131\u015f olmas\u0131yla ili\u015fkilidir. Bu nedenle Bin Nebiye g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n tarihte akt\u00f6r olmas\u0131 onlar\u0131n dinamik bir d\u00fc\u015f\u00fcncenin rehberli\u011finde insan\u0131n, topra\u011f\u0131n ve zaman\u0131n d\u00fczenlenerek birle\u015fimiyle in\u015fa edilen ve \u00f6m\u00fcr boyu insana maddi ve manevi destek sa\u011flayan bir sistemi; medeniyeti in\u015fa etmeleriyle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019e g\u00f6re ise M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n tekrar etkin konuma gelmesi bir medeniyet in\u015fas\u0131yla m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. M\u00fcsl\u00fcmanlar ancak ahlaki, ruhi ve manevi olan k\u00fclt\u00fcrel boyutlar\u0131yla ili\u015fki kurarak maddi ve biyolojik ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 d\u00fczenlediklerinde ve medeniyeti de bu ba\u011flamda \u015fekillendirdiklerinde tarihte aktif bir role ula\u015facakt\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla Bin Nebi\u2019de medeniyet problemi olarak ele al\u0131nan \u015fey \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019te k\u00fclt\u00fcrel bir problem olarak de\u011ferlendirilse de iki m\u00fctefekkir de ortak bir probleme i\u015faret etmektedir. \u0130ki m\u00fctefekkirin medeniyeti farkl\u0131 tan\u0131mlamas\u0131 \u00c7a\u011fda\u015f \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinde ayn\u0131 kavramlar\u0131n farkl\u0131 anlamland\u0131rmalara konu oldu\u011funun","g\u00f6r\u00fclmesi a\u00e7\u0131s\u0131ndan olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in medeniyet kavram\u0131n\u0131 farkl\u0131 a\u00e7\u0131lardan tan\u0131mlamas\u0131 medeniyetin farkl\u0131 boyutlar\u0131n\u0131 ortaya \u00e7\u0131kararak d\u00fc\u015f\u00fcnce d\u00fcnyam\u0131zda medeniyet kavram\u0131n\u0131 derin bir i\u00e7eri\u011fe kavu\u015fturmaktad\u0131r. Bin Nebi medeniyetin insan\u0131 dirilten ve insani bir ya\u015fam bi\u00e7imi \u00fcreten boyutuna odaklan\u0131rken \u0130zzetbegovi\u00e7 medeniyetin insan\u0131 kendine yabanc\u0131la\u015ft\u0131ran bir ya\u015fam bi\u00e7imi \u00fcretmesine odaklanmaktad\u0131r. Bu ba\u011flamda \u0130slami d\u00fc\u015f\u00fcncenin ortak temalar \u00fczerinden kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 analizlerinin yap\u0131lmas\u0131 olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. \u0130ki farkl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcn ortak bir meseleyle ilgili g\u00f6r\u00fc\u015flerinin mukayeseli olarak ele 221 al\u0131nmas\u0131 \u00e7ok boyutlu toplumsal ger\u00e7ekli\u011fin farkl\u0131 boyutlar\u0131n\u0131n ortaya \u00e7\u0131kar\u0131lmas\u0131na imk\u00e2n sa\u011flamaktad\u0131r. Ortak kavramlar temelinde kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmalar yapmak ayn\u0131 ger\u00e7ekli\u011fe ili\u015fkin derin ve \u00e7ok boyutlu analizlere ula\u015fmak a\u00e7\u0131s\u0131ndan olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bin Nebi ve \u0130zzetbegovi\u00e7\u2019in medeniyet d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin mukayese edildi\u011fi bu \u00e7al\u0131\u015fma gibi farkl\u0131 \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131n yap\u0131lmas\u0131 \u00e7a\u011fda\u015f \u0130slam d\u00fc\u015f\u00fcncesinin ve bu d\u00fc\u015f\u00fcncede bulunan ortak temalar\u0131n geli\u015ftirilmesi i\u00e7in olduk\u00e7a \u00f6nemlidir. Bu nedenle \u0130zzetbegovi\u00e7 ve Bin Nebi\u2019nin farkl\u0131 isimlerle olan mukayeseli analizlerinin yap\u0131lmas\u0131 gerekmektedir.","","",""]
Search
Read the Text Version
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- 39
- 40
- 41
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- 59
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- 65
- 66
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- 73
- 74
- 75
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- 81
- 82
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- 93
- 94
- 95
- 96
- 97
- 98
- 99
- 100
- 101
- 102
- 103
- 104
- 105
- 106
- 107
- 108
- 109
- 110
- 111
- 112
- 113
- 114
- 115
- 116
- 117
- 118
- 119
- 120
- 121
- 122
- 123
- 124
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- 130
- 131
- 132
- 133
- 134
- 135
- 136
- 137
- 138
- 139
- 140
- 141
- 142
- 143
- 144
- 145
- 146
- 147
- 148
- 149
- 150
- 151
- 152
- 153
- 154
- 155
- 156
- 157
- 158
- 159
- 160
- 161
- 162
- 163
- 164
- 165
- 166
- 167
- 168
- 169
- 170
- 171
- 172
- 173
- 174
- 175
- 176
- 177
- 178
- 179
- 180
- 181
- 182
- 183
- 184
- 185
- 186
- 187
- 188
- 189
- 190
- 191
- 192
- 193
- 194
- 195
- 196